TEMSİLİ DEMOKRASİNİN SEÇİM AYAĞI



Benzer belgeler
TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Adaylar Seçim Takvimini Bekliyor

Aşağıdakilerden hangisi parlamenter sistem ile ilgili doğru bir bilgi değildir? A) Yasama organı, güvensizlik oyu ile Bakanlar Kurulunu düşürebilir.

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ BAZI MADDELE RİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN. (Resmi Gazete ile yayımı: 16.6.

Kamu Yönetimi 2. Kısm Ders Notları. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

Dayanak Madde 3- Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın tarih ve 4703/26903 sayılı yazısı esas alınarak hazırlanmıştır.

Komisyon Cumhurbaşkanının süresini belirledi

2015 YILI 25. DÖNEM MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİNDE ADAY OLMAK İSTEYEN KAMU GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ REHBER

Kültür. Konu Özetli Gün Gün

2014 YILI MAHALLİ İDARELER SEÇİMİNDE ADAY OLMAK İSTEYEN KAMU GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ REHBER

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 308

NOT: 16 ŞUBAT 2017 PERŞEMBE 18 ŞUBAT 2017 CUMARTESİ

T.C. KİLİS VALİLİĞİ GKK ALIMI BAŞVURU SEÇME SINAVLARI KILAVUZU

2) 2820 SAYILI SİYASİ PARTİLER KANUNUNUN BAZI MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN TEKLİFİ

SEÇİM TAKVİMİ. 2- Seçim çevreleri ve her seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısının belirlenmesi ve ilanı (2839/4, 5).

Madde 4- Bölüm/Program Öğrenci Kurulu, her Bölüm veya Program bünyesinde, Sınıf Öğrenci Temsilcilerinin bir araya gelmesinden oluşan bir kuruldur.

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

KAMU YÖNETİMİ. 9.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

GEBZE YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ ÖĞRENCİ KONSEYİ YÖNERGESİ

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

TÜRKİYE ADALET AKADEMİSİ GENEL KURULUNUN TOPLANTI, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

KAHTA KAYMAKAMLIĞININ GEÇĠCĠ KÖY KORUCUSU ALIMI ĠLANI

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 307

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

GENÇLİK KOLLARI YÖNETMELİĞİ

DENİZLİ SANAYİ ODASI ORGAN SEÇİMLERİ KILAVUZU


DENİZLİ SANAYİ ODASI ORGAN SEÇİMLERİ KILAVUZU

ODTÜ BİLGİSAYAR TOPLULUĞU

SAKARYA TİCARET BORSASI ORGAN SEÇİMLERİ HAKKINDA DUYURU 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu nun ilgili

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Karar No : 1574 Karar Tarihi : 31/08/2015

BEYOĞLU 1.İLÇE SEÇİM KURULU BAŞKANLIĞI NIN İSTANBUL SANAYİ ODASI ORGAN SEÇİMLERİ İLE İLGİLİ DUYURUSU

Anayasası na göre, TBMM aşağıdakilerden hangisini bir parlamento kararıyla gerçekleştirir? Anayasası na göre ara seçim ne demektir?

16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Karşısında Mahalli İdareler Seçimlerinin Durumu

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

Dilekçe hakkı nasıl kullanılır?

Madde 9 Odanın organları şunlardır: a) Oda Genel Kurulu, b) Oda Yönetim Kurulu, c) Oda Onur Kurulu, ç) Oda Denetleme Kurulu, d) Oda Danışma Meclisi.

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİNDE UYGULANACAK S E Ç İ M T A K V İ M İ

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ TEMSİLCİLERİ VE KONSEYİ YÖNERGESİ AMAÇ VE KAPSAM

Karar No : 264 Karar Tarihi : 10/04/2010

Kanun Numarası : 6271 Kabul Tarihi : 19/1/2012 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 26/1/2012 Sayı : Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 51

DELEGE SEÇİM YÖNETMELİĞİ

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU

Yenicami Mah. Milas Asfaltı Üzeri SAYIN ÜYEMİZ ; P.K SÖKE. Sayı : 2017 / 245 Tarih: Konu: Borsamız Organ Seçimleri.

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ KONSEYİ YÖNETMELİĞİ

İ Ç İ N D E K İ L E R

KAMU YÖNETİMİ LİSANS PORGRAMI

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün

CHP takipte! MUTLULUKLAR. Sp r. Esnaf. sahilinde. manzara. akp suç duyurusunda bulundu böcek Patladı. Antalya ya Ölüm Suyu içirecekler..

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 1133

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ KONSEYİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

ÜNİTE ANAYASA HUKUKU İÇİNDEKİLER HEDEFLER DEMOKRASİ VE SEÇİMLER

-887- (Resmî Gazete ile yayımı : Sayı : Mükerrer)

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U

KĠLĠS 7 ARALIK ÜNĠVERSĠTESĠ ÖĞRENCĠ KONSEYĠ YÖNERGESĠ

ç) Birlik görev alanı içinde mülk sahibi olmak ya da araziyi fiilen kullanmak üzere en az beş yıl süre için kiralamış olmak.

ANAYASA DEĞĠġĠKLĠKLERĠ HAKKINDA GÖRÜġ VE ÖNERĠLERĠMĠZ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğrenci Konseyi Yönergesi

SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ VE SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Yüksek Öğretim Kurumları Öğrenci Konseyleri ve Yüksek Öğretim Kurumları Ulusal Öğrenci Konseyi Yönetmeliği

TARIM ORKAM-SEN SENDİKA MERKEZ GENEL MECLİSİ YÖNETMELİĞİ ( ANKARA) (TARIM VE ORMANCILIK HİZMETLERİ KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI)

6360 sayılı Kanun un 1 inci maddesine göre büyükşehir belediyesi bulunan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır.

TRT KURUMU PERSONELİ SAĞLIK VE SOSYAL YARDIMLAŞMA VAKFI DELEGE SEÇİM YÖNETMELİĞİ

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ KONSEYİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI MESLEK İÇİ EĞİTİM ve BELGELENDİRME YÖNETMELİĞİ

TED İZMİR İLKOKULU ve ORTAOKULU OKUL MECLİSİ SEÇİMİ

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ KONSEYİ YÖNERGESİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM/STAJ/GRUP ÖĞRENCİ TEMSİLCİLERİ SEÇİMİ VE GÖREVLERİNE DAİR USUL VE ESASLAR

21 EKİM 2007 TARİHLİ HALKOYLAMASI

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ KONSEYİ YÖNERGESİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN DIŞ İLİŞKİLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25540

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26313

İKİNCİ BÖLÜM Öğrenci Konseyinin Seçimleri, Organları ve Çalışma Esasları

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER KURULU İŞ KONSEYLERİ SEÇME VE SEÇİLME ESASLARI YÖNERGESİ

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

SENDİKA ÜYELİĞİNİN KAZANILMASI VE SONA ERMESİ İLE ÜYELİK AİDATININ TAHSİLİ HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ BAZI MADDELERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA TASLAK METİN

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN ileti5176

ODTÜ KKK Öğrenci Temsilcileri Konseyi Yönergesi

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Transkript:

makaleler Yılmaz ALİEFENDİOĞLU TEMSİLİ DEMOKRASİNİN SEÇİM AYAĞI Prof. Dr. Yılmaz ALİEFENDİOĞLU * GİRİŞ Eski Yunan da demos (halk) ve kratos (iktidar-otorite) sözcüklerinden gelen demokrasi, halkın kendi kendisini yönetmesi, başka bir edeyişle halka ait egemenliğin, halk tarafından ve halk için kullanılması esasına dayanır ve halkın iktidarı anlamına gelir. Halk, kaynağı kendisinde bulunan yönetim yetkisini (egemenliği), doğrudan kullanmanın pratikteki güçlükleri nedeniyle, çoğunlukla, kendi seçtikleri ve kendilerine karşı sorumlu olan temsilciler vasıtasıyla kullanır (temsili demokrasi). Temsili demokrasi, bir ayağıyla çoğulcu, serbest ve dürüst seçim; öteki ayağıyla temel hak ve özgürlükler rejimi üzerinde durur. Halk, temsilcilerini belirlemek yönündeki istencini (iradesini), çoğulcu bir ortamda, serbest seçimlerle ortaya koyar, 1 çoğunluğu sağlayan görüş, halk adına iktidar yetkisini kullanır. Demokrasilerde iktidar yetkisi, halk için, halkın temsilcileri tarafından, azınlığın haklarını da kollayacak ve azınlığın daha sonraki seçimlerde çoğunluk olabilme yollarını kapatmayacak biçimde kullanılır. Temsili demokrasilerde iktidar, halkın oylarıyla gerçekleşir, halkın istencini (iradesini) yansıtan dürüst ve serbest seçimle meşruiyet kazanır. Genel anlamda seçim, seçmenlerin kendilerine sunulan değişik seçenekler karşısında tercihini belirleme olgusudur. 2 Siyasal anlamda seçim * Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi. 1 Üskül, Zafer, Sadece Şekille Olmaz, Radikal, 5.1.2002,... demokrasi, egemenliğin kaynağını ulusa dayandırarak, çoğunluğun iradesini hakim kılmayı amaçlar. Daver, Bülent, Seçim Sistemi ve Anayasa Yargısı, Anayasa Yargısı, Anayasa Mahkemesi yayınları No: 13, Ankara 1989. TBB Dergisi, Sayı 60, 2005 71

Yılmaz ALİEFENDİOĞLU makaleler ise, halkın kendisini yönetecek temsilcileri oyuyla belirlemesidir. Seçimler, demokrasinin temel araçlarından biri olmasına karşın, sadece seçim, demokratik yönetimin göstergesi sayılmaz. Seçimlerin yönetime demokratik meşruiyet kazandırması, değişik görüşleri temsil eden partilerin serbestçe örgütlenebilmeleri ve seçim kulvarında her türlü baskıdan uzak, özgürlükçü bir ortamda yarışabilmeleri koşuluna bağlıdır. Tek partili ve tek adaylı seçimler, iktidarın isteklerinin seçmen istencinin yerini alması sonucunu doğurur, dikta yönetimlerin uygulama aracı olurlar. Bu tür biçimsel seçimler, temsili demokrasiyle bağdaşmaz ve halkın gerçek istencini belirlemez. Seçimler, ancak, özgür ve çoğulcu bir ortamda, genellik, eşitlik ve gizlilik ilkelerine uygun biçimde ve dürüstçe yapıldığı oranda geçerli sayılırlar. Demokrasilerde birey, tümüyle devlete bağlı uyruk (tebaa) değil, serbest istenciyle (iradesiyle) yönetimin oluşumuna ve siyasal kararların alınmasına katkıda bulunan siyasal bir özne ya da yurttaştır. Yönetenler iktidar yetkilerini, Tanrıdan değil yönetilenlerin seçimle belirlenen istencinden başka bir deyişle onayından alırlar. Seçim, verilen oylarla belirlenen bireysel istençlerin, toplumsal istence dönüşümünü sağlar. OY Oy, seçimlerde ya da halkoylamalarında ya da kamusal bir alanda karar alma sürecinde kişisel tercih belirleme aracıdır. Oy, genelde ret, kabul veya çekimser biçiminde olur. Kişi oyunu sözle, yazıyla, işaretle, açık ya da gizli olarak kullanabilir. Demokrasilerde, birey, seçimlerde oy kullanarak, karar alma sürecine katılır, adayolarak yönetme şansını arar. Seçimlerde oy kullanılması serbest istenç (irade) ile tercih belirleme işidir. TARİHSEL GELİŞİMİYLE DEMOKRASİ VE SEÇİM Eski Yunan da, Atina da, kadınlar, köleler ve yabancılar siyasal istencin oluşumunda ve siyasal karar sürecinde yer almamakta idiler. Seçme ve yönetime katılma hakkı, yirmi yaşlarını tamamlamış erkek Atina vatandaşlarına tanınmıştı. Erkek vatandaşlar, her ay dört kez site meclisinde toplanır yasa yapımı, yönetim ve yargı ile ilgili konuları oylarıyla karara bağlarlardı. 3 Eski Yunan da halkın bir araya gelerek doğrudan karar mekanizmasına katılmaları biçiminde gerçekleştirilen uygulama, doğrudan demokrasi olarak adlandırılmaktadır. 4 Günümüzde, pratikteki güçlük nedeniyle, İsviçre nin üç küçük dağ kantonu dışında doğrudan demokrasi uygulanmamaktadır. 3 Bkz., Ateş Toktamış, Demokrasi, İstanbul 1976, s. 24. 4 Soysal, Mümtaz, Anayasaya Giriş, Ankara 1968, s. 59. 72 TBB Dergisi, Sayı 60, 2005

makaleler Yılmaz ALİEFENDİOĞLU Ülke sınırlarının büyümesine ve nüfusun artışına koşut olarak, site devletten feodal düzene, daha sonra da ulus devlete geçiş, temsil ve temsili yönetim kavramlarının gelişimini sağlamıştır. Ortaçağda, feodal düzen içersinde, 5 toprak aristokrasinin tekelinde olduğu kabul edilen temsilci seçme ve temsil etme kavramları ve feodal düzene uygun olarak bölgesel çıkarların temsilini amaçlayan buyurucu (emredici) vekalet anlayışı, 6 XVII. ve XVIII. yüzyıllarda liberal ve doğal hukuk öğretilerinin savunduğu, insanların doğuştan kimi hak ve özgürlüklere sahip olduğu ve egemenliğin kaynağının halkta bulunduğu yönündeki görüşlere ve ulusdevlet düşüncesine koşut olarak, halk egemenliği ve ulusal egemenlik kavramları doğrultusunda değişim ve gelişim göstermiştir. Fransa daki değişim, 1789 Devrimi ni takiben ulusal egemenlik anlayışı doğrultusunda olmuştur. 7 Bu arada kentlerde ortaya çıkan ve giderek güçlenen burjuvazinin, ulusal egemenlik anlayışı doğrultusunda savunduğu, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik kavramları ve iktidarın, tüm vatandaşların eşit biçimde katıldığı bir oylamayla belirlenen temsilcilere ait olması gerektiği yönündeki görüşler, seçim ve geneloy kavramlarının dayandığı düşünsel temeli oluşturmuştur. 8 Daha sonra bu temel, XVIII. yüzyıl sonlarında gerçekleşen Amerikan ve Fransız devrimleriyle başlayan süreçte, çeşitli anayasalarda uygulama kazanmıştır. Ancak, seçim hakkının demokrasiye koşut gelişimi, sınırlı oy dan geneloya geçiş biçiminde uzunca sürede gerçekleşmiştir. 5 Feodal düzen, tarıma dayalı bir ekonomide toprak sahipleri ile, bu topraklar üzerinde çalışarak üretenlerin karşılıklı ilişkileri ve bağlantıları üzerine kurulu bir toplumsal yapılanmadır. Bkz., Soysal, Mümtaz, a.g.k. s. 6. 6 Seçim Sistemleri ve Türkiye deki Uygulamalar, TBMM Kütüphane ve Dökümantasyon Müdürlüğü yayınları No: 5, s. 14. 7 Halk egemenliği, J.J. Rousseau tarafından genel irade kuramına dayanılarak savunulur; bireysel iradelerin toplamından oluşan genel irade iktidarın sahibidir. Genel irade bireysel iradelerin toplamından ibaret olduğuna göre bireylerin her biri, iktidarın bir bölümünün sahibidir. Bu yetki bölünmez ve devredilmez. Halk egemenliği anlayışı, doğrudan demokrasinin bir unsurudur. Ulusal egemenlik anlayışında ise, iktidar, soyut, kollektif ve bölünmez bir bütünlük oluşturan ulusa aittir. Ulusun seçilmiş temsilcileri ulus adına iktidar yetkisini kullanırlar. Seçilen temsilciler, kendilerini seçenleri değil, tüm ulusu temsil ederler. Ulusal egemenlik temsili demokrasinin bir unsurudur. 8 Bkz., Seçim Sistemleri ve Türkiye deki Uygulamalar, TBMM Kütüphane ve Dökümantasyon Müdürlüğü yayınları No: 5, s. 14. TBB Dergisi, Sayı 60, 2005 73

Yılmaz ALİEFENDİOĞLU makaleler DEMOKRASİLERDE SEÇİMLERİN İŞLEVİ Demokrasilerde seçimlerin dört temel işlevi vardır: Temsil İşlevi Seçimler, yönetilenlerin, özgür bir ortamda, verdikleri oylarla temsil edilmelerinin sağlar; iktidar yetkisinin, serbest seçimlerle oluşan temsili çoğunluk tarafından kullanılmasını olanaklı kılar. Demokratik Katılım İşlevi Seçmenlerin, seçim sırasında siyasal partiler tarafından kendilerine sunulan programlar arasında seçim yaparak (tercihte bulunarak); programlarını benimsedikleri siyasal partiyi oylarıyla göstermeleri ya da siyasal kararların alınmasına katkıda bulunmaları, verdikleri oylarla ve seçtikleri temsilciler yoluyla siyasal yaşama katılmaları anlamına gelir. Siyasal meşruiyet kazandırma işlevi serbestçe ve dürüstçe yapılan seçimler, çoğunluğu elde eden parti ya da partilerin, iktidar olma olgusuna meşruluk kazandırır. Hoşgörü ve Uzlaştırma İşlevi Seçimler, farklı görüşleri temsil eden siyasal partiler, serbestçe örgütlenebildikleri ve özgür ve dürüst bir seçim ortamında yarışabildikleri oranda, toplumdaki gerilimi azaltır, siyasal tansiyonu düşürür ve uzlaşma sağlar. SEÇİMLERİN TÜRLERİ Seçimler, genel seçimler, ara seçimler ve yerel seçimler olarak türlere ayrılır. Genel seçimler, temsilcilerin (milletvekillerinin) ülke genelinde seçmenlerin özgür istençleriyle belirlenmesidir. 1982 Anayasası na göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), ulusça, geneloyla, beş yıl için seçilen beş yüz elli milletvekilinden oluşur (m. 75, 77). TBMM, bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine karar verebilir. Cumhurbaşkanı da, Anayasa nın 116. maddesindeki koşullar oluştuğunda beş yıllık sürenin dolmasını beklemeden TBMM Başkanı na danışarak 74 TBB Dergisi, Sayı 60, 2005

makaleler Yılmaz ALİEFENDİOĞLU seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir. Yenilenmesine karar verilen Meclis in yetkileri, yeni Meclis in seçilmesine kadar sürer. TBMM tarafından seçimlerinin geriye bırakılması, savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılması olanaklı görülmezse, TBMM, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir. Geri bırakma nedeni, takip eden yılda da ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir (Anayasa m. 78/1,2). Ara seçim, seçim dönemi içersinde ölüm ya da istifa gibi nedenlerle boşalan temsilcilerin yerine yenilerinin seçilmesi için yapılır. TBMM üyeliklerinde boşalma olması halinde ara seçime gidilir (Anayasa m. 78/3). Anayasaya göre, bir seçim döneminde (beş yıl içinde) bir kez ara seçim yapılabilir; genel seçimden itibaren otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının %5 ini (yirmi sekiz sayısını) bulması durumunda, ara seçimlerin üç ay içinde yapılmasına karar verilir. Genel seçimlere bir yıl kala ara seçim yapılamaz (m. 78). Anayasa nın 78. maddesine, 27.12.2002 günlü, 4777 sayılı Yasa yla eklenen fıkraya göre, yukarıda sayılanlar dışında, bir ilin veya bir seçim çevresinin, TBMM de üyesinin kalmaması durumunda, boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde, Anayasa nın yerel (mahalli) idarelerle ilgili 127. maddesinin yerel idare organlarının seçimlerine ilişkin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz. Yerel (mahalli) idare seçimleri, yerel karar organlarının oluşturulması için yapılırlar. Türkiye de, belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri ve muhtarlar bu yolla seçilirler. Anayasa ya göre, yerel idare seçimleri, Anayasa nın öngördüğü seçimlerin temel ilkelerine göre (m. 67 e göre) beş yılda bir yapılır. Ancak, milletvekili genel veya ara seçiminden önceki ya da sonraki bir yıl içinde yapılması gereken yerel idare seçimleri, milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte yapılır (m. 127). Yasa, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir Yerel idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ya da kaybetmelerine ilişkin itirazların çözümü yargı yoluyla olur. Ancak, TBB Dergisi, Sayı 60, 2005 75

Yılmaz ALİEFENDİOĞLU makaleler içişleri Bakanı, görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle hakkında soruşturma ya da kovuşturma açılan yerel idare organları veya bu organların üyelerini, geçici bir önlem olarak, kesin hükme kadar görevlerinden uzaklaştırabilir (m. 127). SEÇME VE SEÇİLME VE SİYASAL ETKİNLİKTE (FAALİYETTE) BULUNMA HAKLARI 1982 Anayasası na göre, yurttaşlar, yasada gösterilen koşullara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasal parti içersinde siyasal etkinlikte bulunma ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptirler (m. 67). I. Seçme Hakkı Seçme hakkı, temsili yönetimlerde yurttaşların, seçim ya da halkoylaması yoluyla, kamusal alanda görüş ve tercihlerini belirlemesi; bir başka deyişle, yönetilenlerin, yerel yönetimde ve merkezi hükümette kendilerini yönetecek olanları seçmesidir. Seçmen olabilmenin yeterlik koşulları: Yurttaş (vatandaş) Olmak; Seçme hakkını kullanabilmenin ilk koşulu yurttaşlıktır. Seçim, ulusal istencin belirlenmesi amacını gütmesi ve egemenliğin kullanılmasının da ulusal istence (iradeye) bağlı olması nedeniyle sadece yurttaşların oy kullanmaları ulusal egemenlik anlayışına uygun düşmektedir. Ancak, iskandinav ülkelerinde ve Avrupa Birliği devletlerinde giderek gelişen eğilim, ülkede belirli bir süre yaşayan yabancılara da seçme ve seçilme hakkının tanınması yönündedir. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, yerel yönetimle ilgili seçimlerde yabancıların da oy kullanmalarına olanak sağlanması gerektiği yönündedir. 9 Bu Sözleşme de özerk yerel yönetim kavramı tanımlanırken, yerel nüfusun çıkarları doğrultusunda düzenleme ve yönetme hakkı ndan söz edilmektedir. Bu hak, doğrudan, eşit ve geneloya dayanan gizli seçim sistemine göre serbestçe seçilmiş üyelerden oluşan meclisler veya kurullar tarafından kullanılacaktır (m. 3/1, 2). 9 Türkiye, bu Şart ın onaylanmasını 8.5.1991 günlü, 3723 sayılı Yasa ile, Şart ın 1. maddesinin belirlediği kapsamla uygun bulmuştur. 76 TBB Dergisi, Sayı 60, 2005

makaleler Yılmaz ALİEFENDİOĞLU Avrupa Birliği Parlamentosu, 14.2.1989 toplantısında, Birlik üyesi devletlerde yaşayan ve çalışan yabancılara yerel seçimlerde oy hakkı tanınması yönünde karar almıştır. 10 Siyasal Rüşte (Seçmen Olabilme Yaşına) Erişmiş Olmak; Seçme hakkının bir başka koşulu, bu hakkın kullanılabilmesi için kişinin siyasal rüşte (seçmen olabilme yaşına) erişmiş olması gerekir. Kişinin, ancak, bu yaşta, oy kullanırken ulusal istencin oluşumuna katkıda bulunabilme bilincine eriştiği varsayılır. Bu yaş, anayasayla ya da yasayla belirlenir. Siyasal rüşt yaşı ülkelere göre değişmektedir. Genellikle on sekiz - yirmi iki arasında bir yaş kabul edilmektedir. 11 1982 Anayasası nda, 1995 yılında yapılan değişikliğe göre on sekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir. Kısıtlı ve Kamu Hizmetlerinden Yasaklı Olmamak; 12 Kısıtlılar, karşılıksız kazanım ve kişiliğe sıkı sıkıya bağlı haklar hariç, yasal temsilcinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremeyen kişilerdir 13 (MK m. 16). (mahcur, hacir altına alınan kişidir). Kamu hizmetinden yasaklılar ise, bir ceza hükmüne bağlı olarak bir süre için kamusal hizmet alanlarında görev alamayanlardır. Ayrıca, silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar (Anayasa, m. 67; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun un 2839 sayılı Yasa yla değişik 7. maddesi). Anayasa nın 67. maddesinin dördüncü fıkrasına, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ibaresi 3.10.2001 günlü, 10 Daver, a.g.m. s. 135. 11 Bir çok ülkede oy verme yaşı on sekiz olarak kabul edilmektedir. Türkiye de 1924 Anayasası nda sadece erkeklere tanınan oy verme yaşı on sekiz idi (m. 10), 1934 yılında kadınlara da oy hakkı tanınınca bu yaş kadın ve erkek seçmen için yirmi iki oldu. 1961 Anayasası nda seçmen yaşı belirtilmemiş bu konu yasaya bırakılmıştı. 298 sayılı Yasa ya göre seçmen yaşı yirmi bir idi (m. 6). 1982 Anayasası seçmen yaşını başlangıçta yirmibir yaşını dolduran biçiminde benimsemişti, Anayasada 1987 de 3361 sayılı Yasa yla yapılan değişiklikle bu yaş yirmi yaşına giren ; 1995 yılında 4121 sayılı Yasa yla yapılan değişiklikle on sekiz yaşını dolduran olarak kabul edilmiştir. 12 26.4.1961 günlü, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Yasa m. 8. 13 Kısıtlama nedenleri: akıl hastalığı veya akıl zayıflığı; savurganlık, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim; Özgürlüğü bağlayıcı ceza ya da istek üzerine kısıtlılığa hükmedilir (MK m. 405-408). TBB Dergisi, Sayı 60, 2005 77

Yılmaz ALİEFENDİOĞLU makaleler 4709 sayılı Yasa yla eklenmiştir. 298 sayılı Yasa da, Anayasa ya koşut değişiklik henüz yapılmamıştır. Seçmen Kütüğüne Yazılı Olmak; Seçimlerin temel hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında 26.4.1961 günlü, 298 sayılı Yasa ya göre, oy kullanabilmenin bir başka koşulu, seçmen kütüğüne yazılı olmaktır. Seçmen kütükleri dört yılda bir yeniden düzenlenir, sürekli bilgi toplama ve her iki yılda bir genel denetleme ile güncelleştirilir (m. 33). Seçmen kütüğünde yazılı seçmenler oturdukları muhtarlık bölgesi askı listesine soyadlarına göre sıralanırlar. Muhtarlık bölgesi listesi, her yıl Nisan ayının ilk pazartesi günü askıya çıkarılır ve iki hafta süre ile askıda kalır (m. 40). Aynı sandık bölgesinde oturan, seçmen kütüğünde soyadı esasına ve alfabe sırasına göre düzenlenen listeye Sandık Seçmen Listesi denir (m. 43). Aylar, kesinleşen sandık seçmen listesine göre atılır. II. Seçilebilme Hakkı Seçilebilme hakkı, temsilci adayı olabilmedir. Seçilebilmek için aranan koşullar ülkelere göre değişmektedir, genellikle ikinci meclislere seçilebilmek için, adaylarda aranan yurttaşlık, yaş, kısıtlı olmamak gibi genel koşullara ilaveten, daha yüksek bir yaş ve eğitim düzeyi gibi özel koşullar da aranır. 14 Milletvekili Seçilme Yeterliği A. Milletvekili Seçilebilmenin Genel Koşulları Türkiye de 1982 Anayasası na göre milletvekili seçilebilmek için (m. 76); Türk vatandaşı olmak, Otuz yaşını doldurmuş olmak, En az ilk okul mezunu olmak, Kısıtlı olmamak, Askerlik hizmetini yapmış olmak, Kamu hizmetinden yasaklı olmamak, 14 1961 Anayasası na göre Cumhuriyet Senatosu üyeliğine seçilebilmek için, milletvekili seçilmeye engel bir durumun olmaması koşulu yanında, kırk yaşını doldurma ve yüksek öğrenim yapma koşulları da aranıyordu. 78 TBB Dergisi, Sayı 60, 2005

makaleler Yılmaz ALİEFENDİOĞLU Taksirli suçlar hariç, toplam bir yıl veya daha fazla hapis cezasına hüküm giymemiş olmak, Ağır hapis cezasına hüküm giymemiş olmak, Zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılmamış (4777 sayılı Yasa yla değişik şekli) ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymemiş olmak gerekir. Bu kişiler afta uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. Maddedeki, bu kişiler deyiminin, madde gerekçesinden, hükümlü olmaları nedeniyle milletvekili seçilme yeterliğini kaybedenlerin tümünü kapsadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, hükümlü olmaları nedeniyle milletvekilli seçilme yeterliğini kaybedenler, affa uğramış olsalar dahi, milletvekili seçilebilme hakkını bir daha kazanamayacaklardır. B. Milletvekili Seçilebilmenin Özel Koşulları Göreve Bağlı Yasaklar; 1982 Anayasası, ayrıca kimi meslek mensuplarının görevlerinden çekilmedikçe aday olmalarını ve milletvekili seçilmelerini yasaklamıştır (m. 76). Bunlar; Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliğini taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensuplarıdır. Geçici Yasaklar 15 1. 1982 Anayasası nın Geçici 4. maddesine göre, 16.10.1981 tarihinde 2533 sayılı Yasa yla feshedilen siyasi partilerden 11 Eylül 1980 sonrasında haklarında dava açılmış olan parti tüzel kişiliği, merkez yöneticileri ve parlamento üyeleri ile; 11 Eylül 1980 günü iktidar ve ana muhalefet durumunda bulunan siyasal partilerin 1 Ocak 1980 ve sonraki tarihlerdeki genel başkanları, yardımcıları, merkez yönetim kurulu, ya da benzeri organların üyeleri Anayasa nın Halkoyu ile kabulünden itibaren on yıl süre 15 1982 Anayasası nın Geçici 4 ve 16. maddelerinde, Siyasi Partiler ve Milletvekili Seçimi Yasası nda geçici yasaklar yer almıştır. TBB Dergisi, Sayı 60, 2005 79

Yılmaz ALİEFENDİOĞLU makaleler ile milletvekili adayı olamazlardı. Bu geçici madde Anayasa da 23.5.1987 günlü ve 3376 sayılı Yasa yla ve halkaylaması ile yapılan değişiklikle yürürlükten kaldırılmıştır. 2. Bir başka yasak da, Anayasa nın Geçici 16. maddesindedir. Bu maddeye göre, oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliği bulunduğu halde hukuksal ya da fiili bir özrü olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar. Anayasa nın halkoylamasını izleyen beş yıl içinde yapılacak genel ve ara seçimler ile mahalli seçimlere ve diğer halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday olamazlar. Bu madde hukuken yürürlükte ise de fiilen süresini doldurmuştur. Şu anda uygulanabilecek kural durumunda değildir. 1987 yılında yapılan halkoylamasında bu ceza, ilçe seçim kurulu başkanının kararına bağlı olarak para cezasına dönüştürülmüştür. 16 3. Kapatılan siyasi partilerin sonuçlarına bağlı yasaklar; 1982 Anayasası nın 69. maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre ise, bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan ve faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesi nin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmi Gazete de gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetçisi olamazlar. Bu yasak Siyasİ Partiler Yasası nda on yıldı (m. 95). Siyasi Partiler Yasası nda, 12.8.1999 günlü ve 4445 sayılı Yasa yla, Anayasa ya uygun değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklikle, Siyasi Partiler Yasası nın 95 ve 101. maddesinin 2. bendinde öngörülen on yıllık yasak, 4445 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sırasında, Anayasa ya uygun olarak beş yıla indirilmiş; 101. maddedeki yasak ise, yürürlükten kaldırılmıştır. Bu Yasa yla getirilen, yeni bir hükümle siyasi partilere, bu kişileri hiçbir biçimde seçimlerde aday göstermemeleri yükümü de getirilmiştir (m. 95). Milletvekili (Temsilci) Adaylığı Seçilme yeterliğine sahip olan adayların ortaya çıkmaları kendileri ya da seçmenler tarafından veya siyasal partiler tarafından aday gösterilmeleri biçimlerinde gerçekleşir. Adayların, seçmenler ya da kendileri tarafından gösterilmelerinde bağımsız adaylık; siyasal partiler tarafından gösterilmelerinde parti adaylığı söz konusudur. 16 (23.5.1987 günlü, 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun. 80 TBB Dergisi, Sayı 60, 2005

makaleler Yılmaz ALİEFENDİOĞLU Siyasi partilerin genel merkezleri, seçim çevrelerine ait aday listelerini, Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı na, ön seçim gününden itibaren en geç on günü takip eden günde, saat 17.00 ye kadar alındı belgesi karşılığında verirler (2839 sayılı Milletvekili Seçimi Yasası, m. 20). Yüksek Seçim Kurulu bu adayları derhal il seçim kuruluna bildirir. Yüksek Seçim Kurulu, siyasi partilerin aday listelerini Resmi Gazete de ve radyoda; il seçim kurulları da, kendi çevrelerine ait olanları alışılmış araçlarla geçici listeler halinde ilan eder. Adaylarla ilgili itirazlar, geçici listelerin ilanından itibaren iki gün içinde il seçim kuruluna yapılabilir. itirazlar iki gün içinde karara bağlanır. İlgililer bu karara karşı iki gün içinde Yüksek Seçim Kurulu na itiraz edebilirler. Yüksek Seçim Kurulu üç gün içinde ve en geç, kesin aday listelerinin ilanı gününe kadar, itirazları karara bağlar (2839/m. 22). Yüksek Seçim Kurulu, adaylıklar kesinleştikten sonra, bütün adayları oy verme gününden önceki elli beşinci gün, seçim çevreleri itibarıyla Resmi Gazete ve radyo ile ilan eder (2839/m. 24). Bağımsız Adaylık Bir partiye bağlı olmadan milletvekili seçilme yeterliğine sahip bir kişinin adaylığını koyması ya da yasanın belirlediği sayıda seçmenin kendisini aday göstermesi durumunda söz konusu olur. Türkiye de, Milletvekili Seçimi Yasası na göre, bir kişinin bağımsız adayalabilmesi kendi başvurusuna bağlıdır. Başvuru, adayın seçilmek istediği seçim çevresinin il seçim kurulu başkanlığına, yasanın adaylık için aradığı koşulları ve niteliklere sahip olduğunu gösterir bir belge ile ön seçim gününden sonraki en geç on gün, saat 17.00 ye kadar yapılabilir (2839/m. 20, 21). 17 Başvuru derhal Yüksek Seçim Kurulu na bildirilir ve adaylar geçici listeler halinde ilan edilir (2839/m. 21). Bağımsız adaylar, başvuruları sırasında, en yüksek derecedeki devlet memurunun brüt bir aylığı kadar parayı ilgili mal sandığına yatırmak ve aldığı makbuzu başvuru belgelerine eklemek zorundadır. Amaç gereksiz ve ciddi olmayan başvuruları önlemektir. Bağımsız adaylar, aynı seçim için birden fazla seçim çevresinde aday olamaz ve seçilemezler. Siyasi partiye kayıtlı olmayan kimselerin, herhangi bir siyasal parti tarafından aday gösterilmeleri kendilerinin yazılı biçimde olur vermelerine bağlıdır (2839/m. 16). 17 Yasada ön seçim gününden bir gün önce saat 17.00 ye kadar ibaresi AYM nin 18.11.1995 günlü E. 1995/54, K. 1995/59 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. TBB Dergisi, Sayı 60, 2005 81

Yılmaz ALİEFENDİOĞLU makaleler Siyasal Parti Adaylığı Siyasal parti aday listeleri iki biçimde oluşturulmaktadır: Birincisi adayların partilerin geniş üye tabanları tarafından ön seçimle belirlenmesini öngören sistem, daha çok Amerika da uygulanmaktadır; İkincisi siyasal partilerin adaylarını belirlemesini bir parti içi işlem olarak gören ve partilere bırakan sistem. 18 Amerika da, Avrupa dan farklı olarak parti üyeliği sistemi olmadığı için adaylar, seçmenler ya da o partinin sempatizanları arasında yapılan ön seçimle belirlenmektedir. Adayların siyasal partiler tarafından gösterilmesinde üç yöntem uygulanmaktadır: 1. Adayların partinin yöneticileri ya da yetkili organları tarafından gösterilmesi. Bu yöntem parti içinde oligarşik eğilimlerin güçlenmesine neden olmaktadır. 2. Adayların delegeler tarafından belirlenmesi. Bu sistemde parti üyeleri delegeleri seçmekte, delegeler de adayları belirlemektedir. Bu yöntemin birinciye göre daha demokratik olduğu söylenebilir. Ancak, parti içi oligarşik eğilimler bu yöntemde de devam etmektedir. Bu yöntem, tüm adayların delegelerce seçilmesi ya da adayların bir bölümünün delegelerce, bir bölümünün de parti merkez karar organları tarafından seçilmesi biçiminde de uygulanmaktadır. 3. Adayların parti üyelerinin bütünü tarafından seçilmeleri. Bu en demokratik yöntemdir, parti içi demokrasiye uygun düşer. Türkiye de, Siyasi Partiler Yasası nın ilk şekline göre, adaylar, partiye kayıtlı tüm üyelerin katılacakları ön seçimle belirlenecekti (m. 37). Ancak, daha sonra yasada yapılan değişiklikle adayların belirlenmesi işi, parti içi bir sorun olarak kabul edildi ve partilerin takdirine bırakıldı. Siyasal partiler adaylarının belirlenmesini, serbest, eşit, gizli oy, açık tasnif esasına uygun biçimde kendi tüzüklerinde belirleyecekleri usul ve yöntemlerden biri veya birkaçı ile yapabilirler. Tüzükte belirlenen yöntem ön seçim ya da merkez yoklaması olabilir (2820 sayılı Yasa m. 37). Uygulamada adayların belirlenmesi, çoğunlukla, merkez yoklamasına göre yapılmaktadır. 18 Bkz., Teziç, Erdoğan, Anayasa Hukuku, Beta 1986, s. 276. 82 TBB Dergisi, Sayı 60, 2005

makaleler Yılmaz ALİEFENDİOĞLU Adayların belirlenme işinin partilerin tercihlerine bırakılması parti oligarşisinin devamı anlamına gelmektedir. Adaylarla ilgili uygulanacak kurallar; Siyasi partiler, adaylarda, Anayasa ve yasada belirtilen koşullara aykırı olmamak kaydıyla ek kimi nitelikler de arayabilirler. Bir kimse, aynı zamanda, ön seçimlerde ve merkez adaylığında değişik siyasal partilerden veya aynı partiden, aynı seçim için birden fazla seçim çevresinden ön seçime katılamaz. Bir kimse, bir partiden ön seçim veya merkez adaylığı yoklamasına katıldıktan sonra başka bir partiden merkez adayı gösterilemez ve partisinden istifa etmedikçe bağımsız aday olamaz (2820/40). OY VERMENiN HUKUKÇA NİTELENMESİ Oy Verme Görevdir - Oy Verme Haktır Oy vermeyi görev ya da hak sayan iki görüş bulunmaktadır. Oy vermeyi görev sayan görüş, ulusal egemenlik düşüncesine dayanmaktadır. Bu görüşe göre, seçmenler oylarını kullanırken ulusal egemenliğin uygulamaya geçirilmesini sağlarlar, böylece kamusal bir görev yaparlar. Oy verirken kamusal bir görevi yerine getiren seçmen, oyunu sadece vermekle değil, inancı doğrultusunda en iyiyi, en yetenekliyi seçmekle görevlidir. 19 Oy vermenin görev olarak kabul edilmesi, oy verme işleminden kaçınan ya da oy vermeyenlerin cezalandırılmasını da haklı kılar. Bu anlayışa göre, seçmen için seçime katılmak görev, oy kullanmak zorunluluktur. Oyunu haklı bir nedeni olmadan kullanmayan seçmen, çoğunlukla para cezasına ya da seçmenlik sıfatını bir süre için yitirme cezalarına çarptırılabilir. Oy kullanmanın bir hak olduğu anlayışı, halk egemenliğine dayanır. Halk egemenliği anlayışına göre, genel istenç, bireylerin istençlerinin toplamını oluşturmaktadır. Birey, genel istence ait olan egemenliğe kendi istenciyle katılır. Seçimlerde oy verme yetkisi, vatandaşın kişiliğine bağlı bir haktır, hiç kimse onu bu hakkını kullanmaktan mahrum edemez, ancak bu hakkın kullanılması ihtiyaridir, birey isterse kullanır. 20 Bu anlayış, seçimlerde oy kullanmayan vatandaşlara ceza yaptırımı uygulanmasıyla bağdaşmaz. 19 Bkz., Teziç, a.g.y. s. 255. 20 A.g.e. TBB Dergisi, Sayı 60, 2005 83

Yılmaz ALİEFENDİOĞLU makaleler Türkiye de, 1982 döneminde, Anayasa da seçme hakkından söz edilmesine karşın (m. 67), özürsüz oy kullanmayanların cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Böylece, 1982 Anayasası yla, seçme, anayasal bir hak olarak kabul edilmesine karşın, oy vermek, zorunlu bir görev olarak benimsenmiştir. Türkiye de zorunlu oy kullanımı, ilk kez, 1982 Anayasası nın halkoylaması sırasında uygulanmıştır. Bu Anayasa nın Geçici 16. maddesine göre, Anayasa nın halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy verme yeterliği olduğu halde hukuksal ya da fiili geçerli bir özrü olmaksızın oyunu kullanmayan seçmen, beş yıl içersinde yapılacak genel ve ara seçimlere, mahalli seçimlere katılım hakkını yitirmiş olacaktı. Daha sonra 10.6.1983 günlü, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Yasası, ilk milletvekili seçimlerinde özürsüz oy kullanmayanlar için para cezası öngörmüştür (m. 63). Benzeri bir düzenleme 1984 yılında çıkarılan mahalli idareler ile mahalle muhtarları seçimi hakkındaki yasayla da getirilmiştir (Geçici m. 4). Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında 23.5.1987 günlü, 3376 sayılı Yasa da da, hukuksal ve eylemsel bir özrü olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar hakkında para cezası öngörülmüştür. (m. 6/2) Oy Verme Bireysel Bir Haktır Oy verme, kişiye bağlı, kişinin sadece kendisinin kullanabileceği bireysel bir haktır. Kişi, oyunu, vekalet ya da temsil esasına göre başkaları eliyle kullanamaz. Kural böyle olmasına karşın, ABD, Federal Almanya, Fransa ve ingiltere de gibi ülkelerde, kimi özürleri nedeniyle sandık başına gidemeyen seçmenlere gıyaben oy kullanma olanağı sağlanmıştır. 21 Bu ülkelerde, körler, seçim günü hasta olanlar, loğusalar, yatalaklar, dış işleri mensupları vekil aracılığıyla oylarını kullanabilmektedirler. Özellikle seçmenlerin oylarını posta ile göndermeleri yönteminin uygulanması da giderek yaygınlaşmaktadır. 22 Oy hakkı, bireye, bir meslek kuruluşunun ya da grubun temsilcisi olması nedeniyle değil, kişiliğine bağlı olarak verilmiştir. Kişi, bir grubu temsilen seçildiği istisnai durumlarda oyunu, kendi kişisel belirlemesine ve serbest istencine bağlı olarak kullanabilmektedir. 21 Soysal, Mümtaz, Anayasa ya Giriş, Ankara 1968, s. 162. 22 Seçim Sistemleri ve Türkiye deki Uygulamaları, TBMM Kütüphane ve Dökümantasyon Müdürlüğü yayınları No: 5, 1982, s. 20. 84 TBB Dergisi, Sayı 60, 2005

makaleler Yılmaz ALİEFENDİOĞLU TEK DERECELİ YA DA İKİ DERECELİ SEÇİM Tek dereceli seçimde seçmenler temsilcilerini doğrudan seçerler. iki dereceli seçimde ise, seçmenler önce ikinci seçmen olarak adlandırılan delegeleri belirlerler, ikinci seçmenler asıl temsilcileri seçerler. Temsilcilerin, seçmenler tarafından doğrudan seçilmesi daha demokratik görülmektedir. Ancak, kimi ülkelerde iki dereceli sistem benimsenmiştir. ABD de başkan seçiminde her federe devlet delegelerini seçmekte, delegeler başkanı seçmektedir. Fransa da da senatörler il ve belediye meclisi üyelerince seçilmektedir. 1961 ve 1982 Anayasalarına göre Türkiye de seçimler tek derecelidir. SEÇMENLE TEMSİLCİ ARASINDAKİ HUKUKSAL İLİŞKİ Seçmenle temsilci arasındaki vekalet anlayışı zamana ve ülkelere göre farklı yorumlanmaktadır. Halk egemenliği anlayışını yansıtan buyurucu (emredici) vekalet anlayışına göre, egemenlik, bireylerin istençlerinin (iradelerinin) toplamından ibaret olan genel istence aittir, bu yetki devredilemez; temsilciler, kendilerini seçenleri ve seçildikleri bölgeyi temsil ederler, görevleri kendilerini seçenlerin dilek ve isteklerini meclislere götürmektir; kendi bağımsız istençleri ile değil, seçmen e ve seçmenin istekleri doğrultusunda bağlı yetki kullanırlar. Bu anlayışta temsilciler, kimi koşullarla kendisini seçen seçmenler tarafından azledilebilirler. Ulusal egemenlik görüşünü yansıtan anlayışta ise, temsilciler yetkilerini (vekalet ilişkilerini) ülkenin bütününden almış sayılırlar, seçmene bağlı olmadan kendi serbest istençlerine göre oylarını kullanırlar. Seçmenlerinden buyruk ya da talimat almak zorunda değildirler. Bu uygulamada halkın yasama işlemine doğrudan katılması ya da çeşitli örgütler veya baskı grupları oluşturarak hesap sorması olanaklı değildir. 23 Vekalet ilişkisinin üçüncü biçimi, temsil edilen ya da seçenlerin, bir meslek grubu olmasıdır. Mesleki ya da korporatif sistem olarak adlandırılan bu uygulamada, yasama meclislerinin biri, bu yolla seçilen temsilcilerden oluşmaktadır. Bu sistem daha çok otoriter ülkelerce benimsenmiştir. İtalya 1928, İrlanda 1937, Yunanistan 1927 bu anlayışa örnek gösterilebilir. Çağdaş ve demokratik anlayış, bir grup tarafından yetkilendirme yerine, yurttaşlık esasına dayalı bireysel temsil esasının benimsenmesidir. 23 Karamustafaoğlu, Tuncer, Seçme Hakkının Demokratik İlkeleri, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Yayın No: 262, Ankara, 1970, S. XVI. TBB Dergisi, Sayı 60, 2005 85

Yılmaz ALİEFENDİOĞLU makaleler Türk anayasalarında kabul gören esas, TBMM üyelerinin, seçildikleri bölgeyi ya da kendilerini seçenleri değil, bütün ulusu temsil etmeleridir (1982A/m. 80). Ancak bu kural, 1982 Anayasası nın, Partisinin temelli kapatılmasına beyan ve eylemleri ile sebep olduğu Anayasa Mahkemesi nin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararında belirtilen milletvekilinin milletvekilliği nin sona ereceğine ilişkin 84. maddesindeki kuralla çatışmaktadır. Ulusal egemenlik anlayışı, bütün ulusu temsil eden bir milletvekilinin, sadece bir partiye başka bir deyişle kendisini seçen seçmenlere karşı verdiği bir zarardan dolayı bütün ulusu temsil niteliğini kaybetmesi haklı görülemez. DEMOKRATİK SEÇİM İLKELERİ Seçimlerin, göstermelik olmamaları, yönetenle yönetilen arasında demokratik bir araç olarak işlev görebilmeleri için, ulusal istenci doğru ve dürüst bir biçimde yansıtan ilkelere göre yapılmaları ve bu ilkelerin hukukça güvence altına alınmaları gerekir. Demokrasilerde seçme hakkı, bireysel, genel, serbest, eşit, ve gizli olarak kullanılan bir yetkid ir. 24 1982 Anayasası, 1961 Anayasası nda olduğu gibi, demokratik esaslara uygun seçim ilkelerini saymış ve seçimlerin yargının yönetim ve denetimi altında yapılması esasını öngörmüştür. 1982 Anayasası na göre, seçimler ve halkoylaması, serbest, eşit, gizli, tek dereceli, geneloy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır (m. 67). Serbest Seçim Serbest seçim, seçmenlerin, hiçbir baskı ya da tehdit altında kalmadan özgür istençleriyle oylarını kullanmaları anlamına gelir. Seçmenin korkutulması, tehdit edilmesi, sindirilmesi gibi fiziksel ya da kimi umut verici söz vermelerle iradesinin fesada uğratılmaya çalışılması gibi tinsel baskılarla karşılaşması serbestlik ilkesiyle çelişir. Örneğin kağıt paraların kesilerek yarısının verilmesi, öteki yarısının seçmenin seçimde kullanacağı oya göre verileceğinin söylenmesi ya da önce ayakkabının tekinin verilerek benzer uygulamaya gidilmesi tinsel baskılara örnek oluşturur. 25 Seçimlerin serbestliği, aynı zamanda, seçmenin tek yönlü propagandaların etkisinde kalmamasını da gerektirir. Her partinin, kendisini 24 TaniIli, Server, Devlet ve Demokrasi, 2. Bası, İstanbul 1981, s. 263. 25 Bkz. Jean Marie Cotteret - Claude Emeri, Seçim Sistemleri, çev. Ahmet Kotil, İletişim Yay. 5. Bası, 1991, s. 42. 86 TBB Dergisi, Sayı 60, 2005

makaleler Yılmaz ALİEFENDİOĞLU ve programını tanıtmasına olanak sağlanmalıdır. Seçimler çoğulcu bir ortamda gerçekleştirilmelidir. Seçim propagandalarına, seçim gününden makul bir süre önce son verilmesi ve böylece seçmenin kendisini dinlemesine olanak sağlanması da serbestlik ilkesinin gereğidir. Seçmenin kullanacağı oy, her türlü etkinin dışında kalmalı, kişinin özgür istenci sandığa yansımalıdır. 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Yasa ya göre propaganda, oy verme gününden önceki onuncu günün sabahında başlar ve oy verme gününden önceki günün saat 18.00 inde sona erer. Seçim yasaları, seçimlerde serbestliğin sağlanması amacıyla, seçim günü silah taşıma, içkili olma, içki satışı, sandık başı güvenliği gibi konularda kimi yasaklar getirilmesini ve önlemler alınmasını öngörür (298 sayılı Yasa m. 79-85). Seçmenin, oyunu kullanmaması durumunda cezai bir yaptırımla karşılaşma tehdidi altında bulunması, genellikle, seçimin serbestliği ilkesiyle bağdaşmaz. Ancak, uygulamada, oy vermenin bir hak ya da bir görevolduğu görüşlerine bağlı olarak ihtiyari oy verme yanında zorunlu oy verme ilkesi de geniş biçimde uygulanmaktadır. Zorunlu oy vermeyi savunaniara göre, oy verme, seçmenin kamu yönetimine katılımı açısından yerine getirilmesi gerekli bir görevdir. Çünkü demokrasinin işlerliği ve başarısı, büyük oranda, vatandaşların siyasete duyacakları ilgiye ve katılıma bağlıdır. Bu nedenle oy vermenin bir görev ve zorunlu olması doğaldır. Zorunluluk, seçime katılım oranının artmasına da neden olacaktır. 26 Günümüzde, kimi ülkelerde zorunlu oy ilkesi benimsenmiştir. Türkiye de 1982 Anayasası nın halkoyuna sunulmasına ve 1983 Milletvekili seçimlerine kadar oy kullanma serbestisi geçerli iken, bu tarihlerde yapılan oylamalarda ve daha sonraki seçimlerde zorunlu oy kullanma ilkesi geçerli olmuş, özürsüz oy kullanmamak cezai yaptırıma bağlanm ıştır. Eşit Oy Eşit oy, seçmenlerin verdiği oyların aynı ağırlıkta (etkide) olması, zenginliğe ya da öğrenim durumuna veya başka bir ölçüye göre ayrım yapılmaksızın herkesin bir oy kullanabilmesi anlamına gelir. Eşit oy ilkesinin geçerli olduğu bir ülkede her seçmenin tek oyu vardır ve oyunu tek sandıkta kullanabilir (tek kişi - tek oy ilkesi). Tarihsel uygulamalarda en 26 Seçim Sistemleri ve Türkiye deki Uygulamalar, TMMM Kütüphane ve Dokümantasyon Müdürlüğü, Yayın No: 5, a.g.y. s. 2l-22. TBB Dergisi, Sayı 60, 2005 87

Yılmaz ALİEFENDİOĞLU makaleler fazla vergi ödeme, aile reisi olma, yüksek öğrenim görmüş olma, taşınmaz mal ile iş yerinin ve ikametgahın ayrı yerlerde olması gibi durumlar birden çok oy (çok sayılı oy) 27 ya da birden çok seçim çevresinde (kat sayılı oy) 28 oy kullanmanın gerekçesini oluşturmaktaydı. Örneğin, 1893 yılında Belçika da otuz beş yaşında, evli ve çocuk sahibi vatandaşlar ile devlete yılda en az 5 Frank vergi ödeyenlere birden fazla oy kullanma hakkı Anayasa ile tanınmıştı. İngiltere de, 1948 yılına kadar, bir kimse hem oturduğu yerde ve hem de, en az 10 Pount (sterling) değerinde bir iş yerine sahip olması koşuluyla, işyeri çevresinde oy kullanabilmekteydi. Fransa da, Birinci Dünya Savaşı sırasında nüfus artışını özendirmek amacı ile aile reisine eşi ve çocukları için birer fazla oy kullanma hakkı tanınmıştı 29 Kimi kişilere birden çok oy kullanma hakkının tanınması daha kaliteli ve etkili temsil, ya da Fransa da olduğu gibi, toplumun temelini oluşturan aileye oy hakkı tanınmalıdır, görüşüne dayanmaktadır. 30 Günümüzde kabul edilen ilke, bir adam bir oy (one man one vote), yani her seçmenin tek oyu olmasıdır. Gizli Oy Gizli oy, seçmenin oyunu zarflarken ve sandığa atarken yaptığı işlemlerin gizli olması, kullandığı oyun başkaları tarafından görülmemesi anlamına gelir. Gizlilik ilkesi, seçmenin hangi yönde oy kullandığını kimsenin bilmemesi, kapalı bir yerde kendi istenci ve tercihine göre dış etkilerden uzak olarak tercihini yapması esasına dayanır. Seçmenin oyuna bağlı iradesinin serbestçe oluşması kadar, bu iradenin korkusuzca ve her türlü etkinin dışında sandığa yansıması da önemlidir. 31 Bu nedenle gizlilik, serbestlik ilkesinin uygulama araçlarından biridir. Türkiye de, çok partili yaşama geçişte, ilk genel seçimlerde (1946), gizli oy, açık sayım yerine; açık oy - gizli sayım ilkesi uygulanmış ve bu nedenle de bu seçim, demokratik süreçte şaibeli (ayıplı) bir seçim olarak kabul edilmiştir. Halbuki demokrasilerde doğru olan gizli oy - açık sayım ve döküm ilkesidir. 1950 seçimlerinde gizli oy - açık sayım ilkesinin uygulanması dürüst ve güvenilir bir seçim yapılmasını sağlamıştır. 27 Teziç, a.g.y. s. 250. 28 A.g.e. 29 Seçim Sistemleri ve Türkiye deki Uygulamalar, TMMM Kütüphane ve Dokümantasyon Müdürlüğü, Yayın No: 5, s. 19. 30 Bkz., Karamustafaoğlu, Tuncer, Seçme Hakkının Demokratik İlkeleri, Ankara 1970, s. 132. 31 Tanör B. - Yüzbaşıoğlu N., Türk Anayasa Hukuku, YKY, İstanbul 2001, s. 202. 88 TBB Dergisi, Sayı 60, 2005

makaleler Yılmaz ALİEFENDİOĞLU Seçimlerin gizliliği ilkesinin gereği olarak ayların zarflara konulduğu özel kabinlerin iç kısımları görünmemelidir. Oy verme zarfları, kullanılan oy pusulasının rengini belli etmeyecek kalınlıkta ve renkte olmalıdır. 298 sayılı Yasa, sandık kurullarını, oy verme serbestliğini ve gizliliğini sağlayacak biçimde, yeteri kadar kapalı oy verme yeri hazırlamakla görevli kılmıştır. Seçmen, kapalı oy verme yerinde, sandık kurulu mührünü taşıyan birleşik oy pusulasını kendi eliyle katlayıp, zamkı kenarına yapıştırır; birleşik oy pusulası kullanılmayan seçimlerde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mühürlerini taşıyan zarflar kullanılır (m. 75, 77, 103). Yasada oy verme yerinin nitelikleri de belirlenmiştir. Yasaya göre, kapalı oy verme yeri, içerisi dışarıdan gözetlenemeyecek ve seçmenin, oy pusulasını inceleyip serbestçe zarflayabileceği biçim ve nitelikte olmalıdır (m. 76). Genel Oy Geneloy, yurttaşların, servet, eğitim, cinsiyet ya da ırk gibi kimi ayrımlara tabi tutulmaksızın oy kullanmaları anlamına gelmektedir. Ancak, geneloy, istisnasız her yurttaşın oy kullanması biçiminde algılanmamalı; makul ve demokratik ölçütlere uygun yeterlik koşullarına bağlı oy kullanma olarak anlaşılmalıdır. Örneğin, bir seçimde, belirli bir yaşa gelmeyen, henüz çocuk sayılanlar ile özel görevli, olabildiğince sınırlı sayıda kimi kişilerin oy kullanamaması genellik ilkesine aykırılık oluşturmaz. Avrupa daki gelişim, başlangıçta, seçmenler topluluğunu olabildiğince dar tutmayı amaçlayan Sınırlı Oy, 32 anlayışından, XIX. yüzyıl sonlarına doğru, giderek, genel oy ilkesine geçiş yönünde oldu. XVIII. yüzyıldan itibaren güçlenen burjuva, sınırlı oy hakkı (kısıtlı oy) uygulamasıyla, XIX. yüzyıl sanayi devrimiyle giderek gelişen emekçi kitleleri olabildiğince siyaset sahnesinin dışında bırakmayı uygun görmüş, bu amaçla seçmen olabilmek için, belirli oranda vergi ödeme ya da taşınmaz sahibi olma (servet ölçütü); belirli seviyede eğitim yapmış olma (yetenek ölçütü), ya da okur yazar olma gibi koşullar aranmasının nedeni olmuştu. İşçi sınıfının güçlenmesi ve örgütlenmesi karşısında seçmen olabilmeye getirilen bu sınırlamalar XIX. Yüzyılın sonlarına doğru giderek kaldırıldı ise de; kadınların oy kullanamaması gibi cinsiyete, kimi ırkıarın seçmen olamaması gibi ırkçılığa bağlı koşullar XX. Yüzyılın ortalarına değin devam etmiştir. 33 32 Sınırlı oy, oy hakkının, toplumun ancak küçük bir bölümüne tanınmasıdır. Bu nedenle geneloy ilkesinin karşıtı sayılır. Tarihsel gelişim içinde oy hakkı, servete ve ödenen vergiye; yeteneğe; cinsiyete; ırk ayrınuna bağlı bir yetki olarak düşünülmüştür. 33 Ana Britannica, Hürriyet Gazetesi. C. 27, s. 270. Türkiye de kadınlara oy hakkı, ilk kez 1930 Belediye Başkanlığı seçimlerinde tanındı; 1934 de Anayasa da değişiklik yapılarak kadınlara seçme ve seçilme hakları verildi. TBB Dergisi, Sayı 60, 2005 89

Yılmaz ALİEFENDİOĞLU makaleler Günümüzde bu kısıtlamalar kaldırılmış olmakla beraber genel oy ilkesi, herkesin oy kullanması anlamına da gelmemektedir. Oy hakkı, yurttaşlık, belirli bir yaşa gelmiş olma, kısıtlı olmama, kamu hizmetlerinden yasaklı olmama, kimi suçlardan hüküm giymemiş olma, er ya da askeri öğrenci olmama gibi koşullarla sınırlıdır. Ancak seçme yeterliği için aranan bu koşulların bir hayli sınırlı ve dar bir alanda kalması genel oy ilkesine aykırılık oluşturmaz. Yurt dışındaki vatandaşlara da oy verme hakkı tanınması, genellik ilkesine uygun düşer. Açık Sayım ve Döküm Esası Açık sayım ve döküm, oyların sayımı ve sayılan oyların partilere göre dökümünün yapılması başka bir deyişle sandık seçim sonuçlarının tutanağa (döküm cetvellerine) geçirilmesi işleminin kamuya açık olarak yapılmasıdır. Bu uygulama, seçmen iradesinin belirlediği sonuçların gerçeğe uygun biçimde ve doğru olarak ilan edilmesini sağlar. 298 sayılı Yasa, oyların sayımı ve dökümüyle ilgili ayrıntılı bir düzenleme öngörmektedir (m. 95-107). Bu Yasa ya göre, sayım ve döküm açık olarak yapılır. Oy verme yerinde hazır bulunanlar sayım ve dökümü takip ederler. Yargı Yönetim ve Denetimi (Seçim Uyuşmazlıklarının Çözümü) Seçim öncesi, seçim sırasında ve seçim sonunda çıkan uyuşmazlıkların çözümlenmesi seçim hukukunun ayrı bir bölümünü oluşturmaktadır. Uygulamada seçimlerin yönetim ve denetimi ve seçim uyuşmazlıklarının çözümü ya meclise ya da yargıya bırakılmaktadır. Seçim uyuşmazlıkların çözümünün meclislere bırakılmasının ulusal egemenlik ve parlamentonun üstünlüğü ilkesine daha uygun düştüğü söylenebilir. 34 Nitekim Belçika ve italya da seçimler meclis tarafından denetlenmektedir. Fransa da da, 1958 V. Cumhuriyet öncesinde seçimlerin denetimi meclis tarafından yapılmaktaydı. Ancak, meclis yoluyla yapılan denetimlerde, denetim işine siyasi tercihlerin karıştırılması ve seçimlerle ilgili uyuşmazlıkların çözüm yerinin yargısal işlevle daha çok bağdaşması gibi nedenler, seçimlerin, giderek, yargı yoluyla denetlenmesi ve seçimden doğan uyuşmazlıkların çözüm yerinin yargı yeri olması yönündeki görüşü güçlendirmiştir. 34 Teziç, a.g.y. s. 280. 90 TBB Dergisi, Sayı 60, 2005