KIBRIS GEÇÎCÎ TURK YÖNETİMİ MECLİSİ. 15'inci Birleşim 15 OCAK 1971 CUMA

Benzer belgeler
KIBRIS GEÇİCİ TÜRK YÖNETİMİ MECLİSİ. 12'nci Birleşinr 18 ARALIK 1970 CUMA

KIBRIS TÜRK YÖNETİMİ MECLİSİ. 31«inoi Birleşim (3»üncü Olağanüstü Birleşim) 12 TEMMUZ 1974, CUMA

KIBRIS TÜRK YÖNET+HÎ MECIÎSİ. Vuncü Birleşin 31 EKİİI 1972 SALI

İŞ KANUNU (1) * * * Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız. "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı Cilt: 2 Sayfa: 1113

İŞ KANUNU (1) * * * Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız. "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı Cilt: 2 Sayfa: 1113

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

KIBRIS TÜRK YÖNETİMİ MECLİSİ. 7'nci Birleşim 10 ARALIK 1971 CUMA

TRAFİK HİZMETLERİNİN PLANLANMASI, KOORDİNASYONU VE DENETİMİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

1977 KIBRIS TÜRK LİMAN İŞÇİLERİ ŞİRKETİ TÜZÜĞÜ

CUMHURİYET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ

İŞ KANUNU (1) Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız. "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı Cilt: 2 Sayfa: 1113

MAL BİLDİRİMİNDE BULUNULMASI YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM Mal Bildirimi

ŞİRKETLER DEĞİŞİKLİK YASASI. 28/1987 Sayılı Yasa

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

DAİMİ İKAMET İZNİ YASASI (51/2015 Sayılı Yasa)

DAİMİ İKAMET İZNİ YASASI (51/2015 Sayılı Yasa)

Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun. Kanun No:5252. Resmi Gazete:13 Kasım BİRİNCİ BÖLÜM.

26 Ağustos 2003 Tarihli Resmi Gazete. Sayı: Harcırah Kanunu Genel Tebliği. (Seri No:37)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü. Sayı : [I

KONTROLLÜ TESLİMAT YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

6645 SAYILI SON TORBA KANUN İLE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ALANINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2017/098

ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER

TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ SERİ: A SIRA NO: 6 YAYIMLANDI

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

KIBRIS TÜRK YÖNETİMİ MECLÎSİ ZABITLARI inci Birleşim 21 MAYIS 1971 CUMA

Kanun No Kabul Tarihi :

V. : 4/7/2001, : 631 : 10/4/2001, : 4639 : 13/7/2001, : : V

2014 YILI MAHALLİ İDARELER SEÇİMİNDE ADAY OLMAK İSTEYEN KAMU GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ REHBER

KAMUYU AYDINLATMA PLATFORMU. EURO YATIRIM HOLDİNG A.Ş. Genel Kurul İşlemlerine İlişkin Bildirim

Sirküler Rapor Mevzuat /30-1 TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ (SERİ: B SIRA NO: 9) YAYIMLANDI

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

VERGİ USUL KANUNU NUN BİLİNEN ADRESLERİ VE TEBLİGAT YÖNTEMLERİ KONULARINDA DEĞIŞİKLİKLER YAPILDI

: Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No: 1) Nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 7) yayımlandı.

VAKIF FİNANSAL KİRALAMA A.Ş. ( ANA SÖZLEŞMESİ )

CUMHURİYET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Bankalar Kanunu Hükümlerine İstinaden Bankacılık İşlemleri Yap

485 SIRA NOLU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

SİRKÜLER 2017/34. Söz konusu Yasada düzenlenen konular ana hatları itibariyle aşağıdaki gibidir:

TEŞVİK YASASI R. G /2000 Sayılı Yasa. 1. Bu Yasa, Teşvik Yasası olarak isimlendirilir. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar.

VERGİ BORÇLARININ 18 EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİ İMKANI GETİRİLMİŞTİR.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN ileti5252

hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi ile thalasaemialı veya orak hücre anemili (sickle-cell) olma halini anlatır.

TRT VAKFI TÜRKİYE RADYO - TELEVİZYON KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI SOSYAL DAYANIŞMA, TEDAVİ, EĞİTİM YARDIMLAŞMASI VE EMEKLİLİK VAKFI

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

Sayı:71/2007. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

EMNİYET TEŞKILÂTI UÇUŞ VE DALIŞ HİZMETLERİ TAZMİNAT KANUNU 1

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

SON DEĞİŞİKLİKLERE GÖRE 5510 SAYILI KANUNDA İDARİ PARA CEZALARINDAKİ İNDİRİMLERİN UYGULAMASI

Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun Kanun No Kabul Tarihi: 20/2/2008

Değerli üyemiz,

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İSTANBUL 2012 İMKB Yönetim Kurulunun 18/07/2012 tarihli ve 1489 sayılı toplantısında kabul edilmiştir.

485 SIRA NO.LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ 2017 / 111

(Resmi Gazete ile yayımı: Sayı: 25642)

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/4

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

G E N E L G E

Sayı: Nisan 2007

Kabul Tarihi :

Bazı makalelerde, bu iptal kararı ile kanuni temsilcilerin geçmişe yönelik sorumluluklarının kalktığına dair yorumlar okuyoruz.

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. 2017/80

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TÜZEL KİŞİLER İÇİN ŞİKÂYET BAŞVURU FORMU

SÖZLEŞMELİ SB. VE ASTSB. KANUNU:

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ

RE SEN TAAHÜTNAME VE KEFALETNAME

SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARINA TABİ OLARAK GEÇEN HİZMETLERİN BİRLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN

BAZI KAMU ALACAKLARININ UZLAŞMA USULÜ İLE TAHSİLİ HAKKINDA KANUN. (5736 S. Kanun )

EMNİYET TEŞKILÂTI UÇUŞ VE DALIŞ HİZMETLERİ TAZMİNAT KANUNU (1)

Sayı:32/2015 KIBRIS TÜRK SÜT ENDÜSTRİSİ KURUMU 2015 MALİ YILI BÜTÇE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

1 TEMMUZ 2018 TARİHİNDEN İTİBAREN GEÇERLİ VERGİDEN İSTİSNA KIDEM TAZMİNATI TUTARI

4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI

GENEL SAĞLIK SİGORTASI GEÇİŞ SÜRESİNİN TAMAMLANMASI VE KURUMLARIN SAĞLIK YARDIMLARININ SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA DEVİR İŞLEMLERİNE İLİŞKİN TEBLİĞ

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

SİRKÜLER NO: POZ-2010 / 23 İST, Bazı Kanunlarda değişiklik yapan 5951 sayılı Kanun yayımlandı.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca Kooperatifler Ve Üst. Toplantılarına Sunacakları Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

2015 YILI 25. DÖNEM MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİNDE ADAY OLMAK İSTEYEN KAMU GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ REHBER

BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü GENELGE

256 Petrol Dairesi Reisliği 1959 yılı Bütçe Kanunu. (Resmî Gazete ile ilânı : 4. III Sayı: 10150)

Tel: Fax: ey.com Ticaret Sicil No : Mersis No: (1) SAYILI TARİFE

TÜM YÖNLERİYLE ÖDEME EMRİ

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

BAZI ALACAKLARIN 6552 SAYILI KANUN KAPSAMINDA

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL

Muhasebe, Personel Müdürlükleri ne

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : KDV /07/2014

3) Doğum sebebiyle verilen aylıksız izin süresinin kıdem aylığına esas hizmet süresinin hesabında dikkate alınıp alınmayacağı,

Transkript:

DONEM: II KIBRIS GEÇÎCÎ TURK YÖNETİMİ MECLİSİ Z A B I T L A R I 15'inci Birleşim 15 OCAK 1971 CUMA

- 2 -. GÜNDEM; BOLUM; A 1. 1970 Disiplin Adliye Kurulları (Geçici Hükümler) Kural Tasarısı. 2. Sosyal Sigorta Kural Tasarısı. 3. 1970 Emekli Maaşlarına Zam Kural Tasarısı. 4. 1970 Sendikalar Kural Tasarısı. 5. 1970 Türk Bölgelerinde Motorlu Taşıt Araçları ve Trafik Kontrol (Geçici Hükümler) Kural Tasarısı. 6. 1970 Polis Kanunu (Tadil) Kural Tasarısı. 7. Baf İlkokul Binası Arazisinin İstimlâki ile ilgili Kararın tasvibi. 8. Meclis îç Tüzüğü Tasarısı. 9. Lef koşa'da Baf Kapısında,j Eski Mezarlık" diye bilinen Evkafa ait arazinin uzun vadeli icarı ile ilgili Yürütme Kurulu Kararının tasvibi. 10. Evkaf'a ait Cira Çiftliğinin uzun vadeli icarı ile ilgili Yürütme Kurulu Kararının tasvibi. 11. 1970 Emeklilik (Tâdil) Kural Tasarısı. BOLUMs B BOLUM: C Sorular ve Cevaplar. BOLUM: D Kural Tasarılarının sunulması.

BİRİNCİ OTURUM Açılış Saati; 15.05..BAŞKAN - Dr. Necdet H. Unel KATİP - Sobutay Ali Ratip BAŞKAN - Sayın arkadaşlar; birleşimi açıyorum. Nisap mevcuttur. Gündemin A Bölümünden başlıyoruz. 3 ve 6 numaralı Tasarılar hazırdır. 3 numaralı Tasarının müzakeresine başlıyoruz. Raporun okunması. MALİYE VE İKTİSADI İŞLER KOMİTESİ BAŞKANI İSMAİL BOZKURT (Lârnaka) - KIBRIS GEÇİCİ TÜRK YÖNETİMİ MECLİSİ MALİYE VE İKTİSADI İŞLER KOMİTESİNİN»1971 EMEKLİ MAAŞLARINA ZAM KURAL TASARISI" İLE İLGİLİ RAPORUDUR. Hazır Bulunanlar; İsmail Bozkurt Mustafa Güryel M. Kemal Deniz Behiç Kalkan Nevzat Uzunoğlu Başkan Komitemiz 6 ve 16 Ekim 1970 ile 11 Ocak 1971 tarihlerinde toplanarak söz konusu Kural Tasarısını incelemiştir. Komitemiz, toplantıya davet edilen Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi Maliye ve İktisadî İşler Üyeliği Personel Dairesi Müdürü Sayın Ümit Ozdil'in Tasarı hakkındaki mütalâasını da almıştır.

- 4 - Kural Tasarısı ile, bu günkü hayat pahalılığı gözönünde tutularak üç katagoride bulunan, şöyle ki; (a) 1 Ocak 1957 tarihinden evvel emekliye ayrılan; (b) 1 Ocak 1957 tarihi ile 31 Mart 1967 tarihleri arasında emekliye ayrılan; ve (c) 1 Nisan 1967 tarihi ile 31 Aralık 1967 tarihleri arasında emekliye ayrılan, emekli memurlara Cemaat Bütçesinden ödenmekte olan emeklilik maaşlarının artırılması öngörülmektedir. 1 Ocak 1968 tarihinden sonra emekliye ayrılan veya ayrılacak olan memurları da kapsayan yeni bir kural tasarısı hâlen Meclise sunulmuş bulunmaktadır. Komitemiz Tasarıda esasa taallûk etmeyen bazı değişiklikler yapmıştır. Komitemiz Kural Tasarısının kabul edilmesini oybirliği ile Meclise tavsiye eder. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Sayın arkadaşlar; rapor ve Tasarının tümü hakkında söz isteyen arkadaşlarımız var mı? Buyurun. MALÎYE VE İKTİSADÎ İŞLER KOMİTESİ BAŞKANI İSMAİL BOZKURT (Lârnaka) - Sayın Başkan, muhterem arkadaşlar; müzakere ettiğimiz Tasarı, hâlen emekli durumunda olan birçok vatandaşımıza, emekli maaşlarına zam görülmesini öngörmektedir. Bu vesile ile Meclisimizden, tahmin ediyorum, oybirliği ile geçeceğine inancım vardır. Sadece ben, bir konuya temas etmek istiyorum. Komite müzakereleri sırasında da bu konuya temas ettik. Fakat raporda belirtmekten çok burda temenni mahiyetinde izhar etmeyi daha faydalı gördük. 0 da şudur; Tasarı,Yönetimden emekli maaşı

- 5 -. almakta olan gerek Hükümet -Kıbrıs Hükümetinden gelen memurları, gerekse Türk C e maat Meclisinden intikal eden emekli memurları kapsamaktadır. Ayrıca, Evkafa ait, Evkaftan emekli maaşı alan kimseleri de kapsamaktadır. Bu zümrelerin dışında kalan bir zümre vardır. 0 da,belediyelerden emekli maaşı alan kimselerdir ki bunlar da çok mahduttur. Yani beş, altı ailedir, beş altı kişidir bu durumda. Böyle bir Kural ile onlara da emekli maaşı bağlanması hukuken imkânı olmadığından ve bu değişikliğin yapılması için Belediye emekli memurlarına da bu zamdan faydalanmaları imkânını verebilmek için ancak Belediye nizamnamelerinde tadilât yapmak gerekmektedir. Bu bakımdan ilgili Üyeliğin, yani Adalet ve İçişleri Üyeliğinin yine ilgili Belediyeler nezdinde gerekli faaliyeti yaparak söz konusu belediye emekli memurlarına da bu imkânı sağlayacak tüzük değişikliklerini yapmasını temenni etmekteyim. Zannediyorum bütün Meclisimiz de aynı temenniyi paylaşacaktır. T e şekkür ederim, BAŞKAN - Teşekkür ederim. Bu konuda konuşmak isteyen başka arkadaşımız var mıdır? Şu halde madde madde müzakereye geçiyoruz. Buyurun. K^TÎP - 1971 EMEKLİ MAAŞLARINA ZAM KURALI Kuralı yapar: Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi Metlisi aşağıdaki isim. 1. Bu Kural, 1971 Emekli Maaşlarına Zam Kuralı olarak isimlendirilir. BAŞKAN - Oyunuza arzediyorum. İtirazı olan var mı? Yoktur. Geçmiştir. Devam edin../6..

- 6 -. KATİP - Tefsir. 2. Bu Kuralda metin başka türlü gerektirmedikçe;- Fasıl 311. 17/1960 13/1961 T.C.M.2/1960 T.C.M.12/1961 T.C.M.7/1962 T.C.M.3/1963 T.C.M.4/1963 T.C.M.2/1966 3/1970 "Emekli maaşı" tabiri, Emeklilik Kanunu veya T.C.M. Âtime Hizmeti Kanunu gereğince Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi fonlarından ödenen yıllık emekli maaşı anlamını taşır ve Evk?f Bütçesinden ödenen yıllık emekli maaşını da ihtiva eder; ancak emekli maaşına ilâveten ödenmiş olan ikramiyeyi veya defaten ödeme suretiyle tasfiye edilmiş olan emeklilik istihkaklarını kapsamaz; "Emekli memur" tabiri, Emeklilik Kanunu veya T.C.M. Amme Hizmeti Kanunu gereğince veya Evkaf mevzuatına göre emekliye ayrılmış olan ve kendisine emekli maaşı ödenen bir şahıs anlamını taşır. BAŞKAN - Söz isteyen arkadaşımız? Oyunuza arzediyorum. Kabul edenler ellerini kaldırsınlar. Kabul edilmiştir. KATİP - Emekli 3. Aşağıda 4'üncü medde hükümlerine tâbi olmak üzere, maaaşma zam. (1) 1 Ocak 1957 tarihinden önce emekliye ayrılan ve emekli maaşı ödenmekte olan herhangi bir emekli memurun emekli maaşı 1 Mart 1970 tarihinden itibaren aşağıdakilerin toplamına eşit bir miktarla artırılıra (i) Emekli maaşının yüzde onu nisbetinde veya yüz on lira, hangisi daha az ise; ve (ii) Bu fıkranın (i)'inci bendinde zikredilen miktarla artırılmış yekûn emekli maaşı üzerinden yüzde altı buçuk nisbetinde; ve

(iii) Bu fıkranın (i) ve (ii)'nci bentlerinde zikredilen miktarlarla artırılmış yekûn emekli maaşı üzerinden, yılda kırk sekiz liradan az olmamak şartıyle yüzde on üç nisbetinde; (2) Her iki torih de dahil, 1 Ocak 1957 ile 31 Mart 1967 tarihleri arasında emekliye ayrılan ve emekli maaşı ödenmekte olan herhangi bir emekli memurun emekli maaşı 1 Mart 1970 tarihinden itibaren aşağıdakilerin toplamına eşit bir miktarla artırılır: (i) Emekli maaşının yüzde altı buçuk nisbetinde; ve (ii) Bu fıkranın (i)'inci bendinde zikredilen miktarla artırılmış yekûn emekli maaşı üzerinden, yılda kırk sekiz liradnn az olmam-k şartıyle yüzde on üç nisbetinde; (3) Her iki tarih de dahil, 1 Nisan 1967 ile 31 Aralık 1967 tarihldri arasında emekliye ayrılan ve emekli maaşı ödenmekte olan herhangi bir emekli memurun emekli maaşı 1 Mart 1970 tarihinden itibaren, yılda kırk sekiz liradan az olmamak şartıyle yüzde on üç nisbetinde artırılır. BAŞKAN - Söz.isteyen arkadaşımız? Oyunuza arzediyorum. Kabul edenler? Kabul edilmiştir. Teşekkür ederim. Devam ediyoruz.../8.«

(1) 1962 Tazminat (Hak Sahibi Memurlar) Kanunu hükümleri gereğince emekliye ayrıldıktan veya Emeklilik Kanununun 6 (f) maddesi gereğince hizmetine son verildikten hemen sonra fasıla vermeksizin, herhangi bir kanun gereğince tekaüdiyeli bir mevkide hizmet görmüş olan bir emekli memura, 3'üncü maddede belirtilen artışlar nihaî emekliye ayrılış tarihinden veya daha sonra gelirse 1 9cak 1968 tarihinden itibaren ödenmeye başlanacaktırö Ancak, 31 Mart 1967 tarihinden sonra nihaî olarak emekliye ayrılmış olan böyle bir emekli memurun emekli maaşlarının toplamı ile 3'üncü maddede belirtilen artışların toplamı, nihai olarak emekliye ayrılıncaya kadar hizmette devam ettiği ve emeklilik mtaşının yekûn hizmet seneleri ve nihai emekliye ayrıldığı gün almakta olduğu maaş esası üzerinden hesaplandığı takdirde almaya hakkı olacağı emeklilik maaşının toplamını geçmeyecektir. (2) Emekli maaşına ilâveten Kıbrıs Cumhuriyeti Konsolide Fonundan da tekaüdiye ödenmekte olan bir emekli memurun emekli maaşına madde 3 (l)(iii), 3 (2)(ii) veya 3 (3) gereğince ödenecek yılda kırk sekiz liralık asgari artış haddinin tahakkuku maksatları için, emekli maaşı ile Kıbrıs Cumhuriyeti Konsolide Fonundan ödendiği miktarların toplamı dikkate alınır ve bu suretle istihkak edeceği artış miktarından Kıbrıs Cumhuriyeti Konsolide Fonundan ödenmekte olduğu tekaüdiyeye aynı maksatla yapılan artış miktarı tenzil edilir.

BAŞKAN - Söz isteyen arkadaşımız? Oyunuza arzediyorum. İtirazı olan var mı? Kabul edilmiştir. Teşekkür ederim, KATIP - Yürürlüğe giriş. 5. Bu Kural, 1 Mart 1970 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş addolunur. BAŞKAN - Oyunuza arzediyorum. Kabul edilmiştir. Üçüncü okunuş. KATİP - Kısa isim. 1. Bu Kural, 1971 Emekli Maaşlarına Zam Kuralı olarak isimlendirilir. BAŞKAN - Oyunuza arzediyorum. Kabul edilmiştir. geçiyoruz. Sayın arkadaşlar; 6 numaralı Tasarının müzakeresine Raporun okunması. Buyurun. ADALET VE İÇİŞLERİ KOMİTESİ BAŞKANI ÜMİT SÜLEYMAN (Lefkoşa)-.,/10..

- 10 -. KIBRIS GEÇİCİ TURK YÖNETİMİ M: CLİSİ ADALET VE İÇİŞLERİ KOMİTESİNİN POLİS KANUNUNU (FASIL 285) TADİL EDEN KURAL TASARISI HAKKINDAKİ RAPORUDUR. Hazır bulunanlar; Ümit Süleyman İsmail Bozkurt Dt. Ayhan Halit Dr. Şemsi Kâzım Komitemiz 22 Aralık 1970 tarihinde toplanarak bahse konu K u ral Tasarısını incelemiş ve Kural Tasarısının 3'üncü maddesinin (d) fıkrası hakkında Hukuk Komitesinin görüşünün alınmasına karar vermiştir. 12 Ocak 1971 tarihinde Komitemiz, Hukuk Komitesi ile müşterek toplanarak bahse konu fıkra hakkında görüşünü aldıktan sonra Kural Tasarısında esasa müteallik olmayan gerekli tadilâtı yapmıştır. Komitemiz Kural Tasarısının tâdil edilmiş şekliyle kabulünü oybirliği ile Meclise tavsiye eder. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Rapor ve Tasarının tümü hakkında söz isteyen arkadaşlarımız? Talât bey. TALAT YURDAKUL (Lârnaka) - Sayın Başkan, sayın arkadaşlar; bu an müzakeresini yapacağımız Polis Kanunu (Fasıl 285) Kanununu tâdil eden Kural Tasarısında izinli olarak ayrılıp vazifesine dönmeyen veyahut izinsiz olarak ayrılan polislerin vazifelerinden tart edileceği ve her türlü haklarının kaybolacağı konusu vardır. Hatta bu Tasarının son şeyinde, sonunda, şöyle diyor. "Bu Kural hükümleri, Kuralın yürürlüğe girdiği tarihten önce görevinden izinsiz ayrılmış veya izninin hitama ermesinden sonra görevine.11/.

- 11 - dönmemiş bulunan emniyet mensuplarına da uygulanır". Şehit ailelerine bakan bir dairenin başında çalıştığım için müsaadenizle bir şehit babasının derdini dile getirmek istiyorum. Kâzım Çavuş otuz yıl polislik yapmıştır. Erenköye çıkan oğlu şehit olunca Kıbrıs'ta duramamıştır. Salâhi Ahmet. Karısının asabı da bozulunca karısını olsun kurtarabilmek ümidiyle doktorların raporuna da uyarak İstanbul'a gitmiştir. Kâzım çavuş 23 Şubat 1967 tarihli ve daireme hitap eden bir yazısında aynen şöyle diyor. "Yaşım elli. Hizmetim otuz yıldır. Yüksek makamınızdan aşağıdaki yazılı acıklı dilekçemin şehit oğlumun akıttığı kan hakkı için hâlen ailemle düşmüş olduğum perişan durumdan âcilen beni kurtarmanız için sizden çok rica ediyorum, yalvarıyorum ve arzularımın yerine getirileceğine inanıyorum. Biricik oğlumun şehit düşmesinden sonra feci bir şekilde hastalanan eşimin gittikçe tehlikeli duruma giren endişeli heyatını kurtarmak için sağlık kurulu doktorlarının vermiş olduklsrı rapora göre eşimi normal hayata kavuşturmak için onun Kıbrıs'tan uzaklaştırıp alıp İstanbul'a götürdüm-onu diyecekti- Onu Kıbrıs'tan uzaklaştırıp alıp İstanbul'a getirdim ve hâlen burada altı- aydan beridir bulunuyorum. Emniyet Müdürlüğünden bana verilmiş olan üç ay iznimin hitamında,bu müddet zarfında eşimin sıhhi durumunda pek az bir değişiklik olduğunu ve tamamıyle iyileşebilmesi için daha uzun bir zamana ihtiyaç olduğunu görünce Lefkoşa Emniyet Müdüründen iznimin uzatılması için müracaatda bulundum ise, ödenekli olmasını rica ettimse, hemen bunu reddetti ve bu kâfi gelmiyormuş gibi beni bütün polislik haklarımdan da mahrum ettiklerini bana yazıp bildirmişlerdir. Şimdi soruyorum, acaba suçum nedir? Niye beni otuz yıllık hizmetimden mahrum ediyorlar? Bunca yıl doğru ve namuskârane çalıştığım için, yoksa dava uğruna biricik oğlumu kaybettiğim ve bir şehit babası olduğum için mi arlıyamıyorum, bu haksızlık bu kadar merhametsizce bana neden reva görülüyor?" Kâzım çavuş dairemin kendisine verdiği on beş oüı beş lirsyı pak iyi hatırlıyorum -bir şehit babası o zamanki kıstaslara göre on beş lira alıyordu- ilk gün bu parayı verdiğimizde, hayır ben şehit oğlum için para istemiyorum, dedi. Bunu başka fakir olanlara, başka muhtaç olanlara veriniz dedi ve verdiğimiz çeki iade etti, iade etmek şeyini gösterdi, fedekârlığını; fakat vaktaki İstanbul'a gitti, orada bir otelde bekçilik./12.

- 12 -. yapmaya başladı, paraya ihtiyacı oldu. Bu defa bize yazdı ve kendisine on beş lira ayda muntazaman göndermeğe başladık ve bugün hâl* bu on beş lirayı almaktadır. Şu kadar var ki bize başka bir adres germiştir. Karım diyor, o şehit oğlum için para aldığımı öğrenmesi. Binaenaleyh adresime göndermeyin, şu adrese gönderin dedi ve bize verdiği ikinci bir adrese bu parayı göndermeye başladık ve bu güne kadar gönderiyoruz. Bize yazdığı müteaddit yazılarda otuz senelik polislik hakkımı, çavuşluk hakkımı arayınız, ben yine şehit parası istemem dedi. Çünkü Şehit oğlum için aldığım pars daima beni muazap ediyor. Şimdi sayın arkadaşlar, acaba bu geçireceğimiz kanunla, Tasarıyı kanuniyet haline getirdiğimizde Ahmet çavuşu mahrum ve mağdur etmiyecek miyiz? BAŞKAN - Kimi dediniz? TALAT YURDAKUL (Devamla) - Kâzım Çavuşu etmiyecek miyiz? Ahmet oğludur, adı Ahmet Salâhi. Yani Kâzım çavuş bir adlî makama mürac?ot etmek ve otuz senelik hakkını, istihkakını alabilecek midir? Yoksa biz bu Tasarı ile Kâzım çavuşun önüne bir set mi çekeceğiz? Benim endişem bundan ileri gelmektedir. 0 zamanki makamlara yazdığımız yazılar maalesef hiç tesirini göstermedi, yani o zamanki Polis komutanı hernedense Kâzım çavuşu tart etmek cihetine gitti. Tart etmek, bir şehit babasını. Dillirgada döğüşe döğüşe ölen bir şehidimizin babasını, otuz sene polislik mesleğine ter vermiş, emek vermiş bir adamı göğsüne modalya asacağımız yere, tart ediyoruz ve bu tart edilmiş Kazım çavuş sık sık dairemize mektup göndermekte ve fery-d etmektedir. Acaba bugünkü pnlis kanunları, polis makamları Ahmet Çavuşun bu feryedma cevap verecek durumda mıdır? Ve biz bu kanunla Ahmet ç-vuşun hıçkırıklarına mendil mi basacağız. değil mi? BAŞKAN - Raporun tümü hakkında konuşuyorsunuz müsaadenizle TALAT YURDAKUL (Devamla) - Evet, tümü hakkında ve... BAŞKAN - Evet devam edin..../13.

- 13 - TALAT YURDAKUL (Devamla) - Kanunun, bu Tasarının kanun haline gelmesiyle Kâzım çavuş veyahut Kâzım çavuş gibi olanların mağdur olacağı endişesi içindeyim. BAŞKAN - Netice. TALAT YURDAKUL (Devamla) - Netice, bu Tasarıya bir kanuniyet verirken acaba Kâzım çavuş çapında ve sınıfında olanlara, haklarını bir adlî makamda ileride almak fırsatını ve imkânını verebilecek miyiz? Verecek miyiz? Bu tabiî hukuki bir konudur. Hukukçu arkadaşlarımız bu konuda fikirlerini söylesinler. Teşekkür ederim. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Hanginiz? Ümit bey. MUSTAFA GURYEL (Lârnaka) (Yerinden) - Farketmez efendim. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Buyurun. ÜMİT SÜLEYMAN (Lefkoşa) - Muhterem Başkan, muhterem arkadaşlar; huzurunuzdaki Kural Tasarısı bugünkü içinde bulunduğumuz şartlar muvacehesinde polis kanununda tâdilat yapılmasını gerektirdiği için Meclis huzuruna getirilmiştir. Sebebi de şudur: Polis Kanunu altında,fasıl 285, herhangi bir polis mensubu izinsiz görevinden ayrılır veya izin hitamında görevine dönmezse, kanunda mevcut hükümler vardır, o hükümler gereğince emniyet müdürü kendisini bir disiplin kurulu önüne çıkartır Vo o disiplin önünde kendisine, kendi kendini müdcıfa? etmek hakkını verir ve bu hak da kendisine tanınmıştır. Ve o müdafaa hakkı verilip, kendisi de müdafaasını yaptıktan sonra ilgili polis mensubu, karar nihaidir, emniyet müdürü tarafından verilecek kerar ne olursa ve işinden atılır. Bu durum yeni değildir. Yıllardan,beridir mevcut polis kanunu ve polis nizamları altında durum böyle devam edegelmel tedir. Şimdi niçin tâdilat sunuluyor bize? Biraz önce dediğim gibi, polis kanunu ve nizamları nltında, ilgili polis mensubuna ihbar vermek ve kendisine müdafaa hakkı tanımak gerekmektedir. Maalesef bugünkü durum muvacehesinde bazı polis erleri, mensupları başka memleketlere gitmişlerdir, -dresleri belirsiz ve o sebepten./14..

- 14 -. dolayı kendilerine mevcut kanun ve nizamlar altında tebliğ yapmak imkânı olamadığından -tebliğ yapılmış olsaydı muhakkak ki hak ve hukuku kendisine verilecekti- tebliğ yapmak imkânı olamadığından bu tebliği, durumunu, kendisinin, kanunda yapılan -3 (c) fıkrasında- yeni bir madde ile ilgili polis mensubunun en son adresine, en s on adresine davetiyeyi yani disiplin kuruluna gelin,görüşelim ve durumunuzu, müdafaanızı, yapın diye, hususundaki celpnameyi, davetiyeyi en son Kıbrıs'ta bulunduğu adresine göndermek ve ilâveten de bu celpnamenin, bu davetiyenin bir suretinin polis ilân tahtasına asılmak suretiyle kendisine ihbar edilmiş olduğu kanunen kabul edilmesi hususunda bir tadilât yapılır. Belki ilk nazarda bu, hukukçu olmayan arkadaşlara gayet yabancı gelir; fakat müsaadenizle şunu arzedâyim ki, bilhassa hukuk davalarında bu usul gayet normaldir. Müddeialeyh dediğimiz davalının adresi bulunmadığı, bilinmediği takdirde celbnamenin bir kopyasının mahkeme ilân tahtasına asılmak suretiyle, hatta gazetelerde bazan ilân etmek suretiyle, hatta aile ferdinden birine tebliğ etmek suretiyle, o celpnamenin tebliğ edildiği anlamına geldiği usul-û muhakeme nizamlarında ve mahkeme kanunlarında mevcuttur. Onun için yapılması istenen tadilât yalnız bunu kapsamaktadır ve bu bakımdan bu tadilât yapılmaktadır. Gördüğünüz gibi şeyde, gerekçesinde, sayıları hiç de küçümsenmeyecek kadar yirmi yediye yükselmiş olduğu belirtilmektedir. Muhterem arkadaşım Talât bey, Kâzım çavuşun çok acıklı durumunu anlattı. Muhakkak kl doğrudur. Sözünü kabul ederiz; fakat yalnız Kâzım çavuş değil, Kâzım çavuş gibi nice, yüzlerce, belki de binlerce insan vardır. Onun gibi veya ondan daha feci durumda; fakat bir yerde durmamız lâzım. Polis, bu memlekette yahut her memlekette asayişi temin eden, nizam intizamı temin eden bir organdır, bir müessesedir. Ne kadar liberal ve demokratik bir şey içerisinde, cemiyet içerisinde yaşarsak yaşıyalım, ki yaşamanın tamamen lehineyim, lliberal bir cemiyette ne kadar yaşarsak yaşayalım, maalesef bazı organizasyonlara mensup üyeler, bazı, bilhassa polisler ve askerler, kanunlar ve nizamlarla daha da fazla bağlıdırlar ve bunları kırmak muhakkak ki çok kötü neticeler doğıırur ve mecburdurlar mevcut nizam ve kanunlara göre hareket etsinler. Aksi takdirde neticesinin ne olacağını kabul etmek mecburiyetiyle karşı karşıya kalırlar. Kâzım çavuşun Talât bey arkadaşımızın belirttiği gibi otuz senelik hizmeti vardır. Hakikaten hak alabilir mi? Burda bir avukat olarak, bir hukukçu olarak alabilir diyemediğim gibi, alamaz da diyemem. 0, ayrı bir konudur, tamamen kendisini./15.

- 15 -. ilgilendiren bir konudur. Eminim ki ilgili arkadaşımız kendi haklarını aramak için ilgili bir şeyle, hukukçu ile temas edip hakkını arayacaktır. İnşallah alabilir. Alabileceği imkânı varsa. Onu da bilmiyorum, bu anda söyleyemem. Ama huzurunuzdaki Kural Tasarısı yalnız bir şahıs için geçirilen veya geçirilmesi istenen Kural Tasarısı değil, mevcut kanunlar altında yapılması gereken işlemin, bugünkü durum muvacehesinde yapılamaması dolayısıyle kuralda bazı tadilâtlar yapılıyor. Mevcut kanundaki yapılması gereken disiplin şeylerinin, eylemlerinin bu şeyde yapılmasını imkânını mümkün kılmak içindir. Durum bundan ibarettir, yani bu,kural Tasarısız da yapılabilirdi, normal zaman olsa. Bugünkü durumda, maalesef bizim kanunumuzda -Rum tarafı ne yapıyor? Rum tarafı kalkıyor, biliyor şeyini, kendilerini hemen çağırır dışarı çıkmasını engeller. Polisten kaçtığında gereken ihbarı verir ve kendisine müdafaa hakkı verir; bugün biz bunu veremiyoruz,- veremiyorlar- onun için bu tadilât gerekmektedir. Gönlüm muhakkak ki sevgili arkadaşımın söylediği gibi, Kâzım çavuşun hakları, güzel ama, yalnız tek bir Kâzım çavuş üzerinde durmamak ve meseleyi umumi olarak almak yerindedir ve doğrudur kanaatindeyim. Hürmetler. Çok teşekkür ederim. BAŞKAN - Güryel bey. Buyurun. MUSTAFA GURYEL (Lârnaka) - Sayın Başkan, muhterem üye arkadaşlarım; biz Meclis olarak, toplum meseleleri üzerine eğilirken, hislerden uzak hareket etmemiz kanaatimce daha tabiî olur. Burda muhterem arkadaşım Yurdakul beyin arzettiği örnek durum gerçekten,.insan olarak hepimizi duygulandırmıştır. Acaba böyle bir durum bize lüzumundan fazla tesir ederek, geçirilmesi gereken bir Kural Tasarısını geçirmemek neticesine varan bir etkide bulunabilir mi? Veya yine bir nebze hislerimizin etkisiyle hareket etsek bile, bu Kuralı, bahsettiği durumda olanlarla çelişmiyecek bir şekilde bağdaştırarak bir formül bulmak suretiyle geçirebilir miyiz? Muhterem arkadaşım Ümit bey bu Kuralın geçirilmesi hususundaki gerekçeyi ve sebepleri teferruatıyle sizlere arzetmiştir. Kanunda muhakkak surette bir boşluk mevcuttur; çünkü mevcut şartlar altında bir disiplin kovuşturulması yapılamaz, yapılmak istense dahi. Her gün emniyet kuvvetlerini terk edenlerin../16..

- 16 -. sayısı azalmakta değil, artmaktadır. Öyleyse bu Kuralın geçirilmesi, muhakkak toplumun büyük yararına olacaktır. Öyleyse makûl sebeplere dayanan polis er ve subaylarının izinli olarak Ada dan ayrıldıkları halde dönmeme sebeplerini nazarı dikkate alarak bu Kural çerçevesinde yeya kapsamında bir hüküm, lehlerine bir hüküm çıkarabilir miyiz? Kuralın 3'üncü maddesinin (d) fıkrasında, hatta ve hatta 3'üncü maddenin (a) fıkrasında, (d)'ye geçmeden, (a) fıkrası üzerinde durmak istiyorum. Burda, bu Kuralın kapsamına girecek olan şahısları iki ana gruba ayrımaktayız. Yani Kıbrıs'tan izinsiz olarak ayrılanlar, ki bunlara, eminim ki hiç bir arkadaşım şu veya bu şekilde bir örtü bulmak istemeyecektir 5 yani izinsiz olarak ayrılmıştır veya kaçmıştır, muhakkak surette cezasını çekmelidir. Bir de, izinli olarak ayrılmıştır, karısını, çoluğunu çocuğunu veya kendini tedavi ettirmek maksadıyle. Tedavisi bitmemiş, izni de bitmiş, bunların hali ne- olacaktır? Ben o kanaatteyim ki bu husus, Meclisin üzerinde durmasından ziyade idareci sıfatında olanların eğilmesi ve buna dayanan, buna paralel olan yetkilerini kullanması gerekir. Yani eğer bir vatandaşın izni bitmişse, onların izinlerini temdit etme, uzatma salâhiyeti, zaten idari makamların veya polis emniyet müdürünün, onun üzerinde sancaktarın ve bayraktarın yetkisi bulunmaktadır. Dolayısıyle izin verme salâhiyeti onların elinde olduğu halde bir, arzettiğim gibi lehlerine bir işlem yapılabilir ve bu vatandaşlar tart edilmekten veya kovuşturulmaya maruz kalmaktan kurtulabilirler. Ote yandan Kuralın (d) fıkrası ilk nazarda hukuki bir takım prensiplere aykırı görülebilir; çünkü Ceza Kanununda ve cezayı müstelzim fiillerde çıkarılan kanunlar veya ihdas edilen maddeler makable şamil olamaz, yani geriye rücu edemez. Fakat burdaki (d) fıkrası, iyice tetkik edildiği takdirde, işlenmekte olan fiilin devam ettiğini göstermektedir. Yani (d) fıkrasının kapsamına giren bir fiil mazide olmuş bitmiş bir fiil değildir. Mazide başlamış fakat bu Kuralın yürürlüğe girdiği tarihte hâlâ bir suç olarak ortada duran bir fiili göstermektedir. Eskiden izin almış, izni bitmiş ve hâlâ izinsizliği devam etmektedir, bunları kapsıyor. Dolayısıyle (d) maddesi de kanuna uygundur. Gayrı kanuni veya hukuka aykırı bir tarafı yoktur.../17.

- 17 -. Neticede söylemek isterim ki Kâzım çavuşun durumunda olan vatandaşların hakları bu Kural geçtikten sonra bile idari makamların geniş yetkileri ve salâhiyeti ile korunabilir, müdafaa edilebilir. Kaldı ki, bu durumda olan arkadaşlar veya vatandaşlar sıhhat sebeplerinden dolayı emekliye ayrılmak hakları da baki olduğuna inanıyorum. Teşekkür ederim. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Şemsi bey. DR. ŞEMSÎ KAZIM (Baf) - Muhterem arkadaşlar; bugün Meclisimizin görüşmekte olduğu bu Kural Tasarısı, demin Ümit bey arkadaşımızın da belirttiği gibi bir yenilik getiriyorsa da, Esas Kanun çerçevesinde bu işlemlerin yapılması mümkündü. Bugün istenen tadilât, daha fazla adresi bilinmeyen veyahut da üç senedir, beş senedir, yedi senedir memleket dışında bulunan, yerleşmiş olan veyahut herhangi bir sebeple buraya gelmeyecek olanlar hakkında bir işlem yapılabilmesi için bir tadilât getirmektedir. Benim üzerine durmak istediğim husus şudur: Bugün hepimiz biliyoruz ki Türk Yönetiminin idaresinde beş bin altı yüz ile altı bin kadar memur mevcuttur. Bunların içerisinde emniyet mensupları da vardır. Hâlen tatbik edilen sistem, her memura karşı değişik bir sistem tatbik edilmektedir, misâl vereceğim: 1963 çarpışmaları içerisinde ayrılan öğretmenler olmuştu. Bu öğretmenlere geri dönmeleri için çağrı yapılmıştır. Dönmemişlerdir ve Türk Cemaat Meclisi Kanununa göre bunlar Adliye Komitesine, Adliye Mahkemesine veya kuruluna sevkedilmiş- ve en aşağı on altı ile on sekiz öğretmen ihraç edilmişti, istifa ettirilmişti veya işten atılmıştı. Aynı durum emniyet met-supları için de, yine emniyetin polis teşkilâtının bir disiplin kurulu mevcuttur, bu disiplin kurulu emniyet mensuplarının disiplin durumlarını incelemek suretiyle ve müdafaalarını da dinlemek suretiyle çeşitli cezalar vermiş ve birçok emniyet mensubunu işten durdurmuştur. Bunlar yapılırken, hükümetten gelen memurlar nasıl olsa Cumhuriyetin memurlarıdır düşüncesiyle, bunlar hakkında hiç bir işlem yapılmamıştır ve yapılamamıştır, öyle vakalar olmuştur ki bir sene, iki sene Türkiye'ye gidip yerleşmiş olanlar olmuştur. Uç sene Londra'da kalmıştır. Yapılan bütün çağrılara rağmen dönmemiştir ve ondan sonra gelip gayet rahatça kendi mevkiini../18..

- 18 -. silmiştir ve hatta bazan gayet süratle terfi mekanizması da çalışarak terfi etme durumuna da bazı memurlar girmiştir. Bunun yanında, yine gayet iyi bildiğim bir misâl vardır. Kendi arzusu ile ayrılmıştır ve geçici bir memurdu. Bir aylık ihbar vermek suretiyle işine son verilebilirdi. Ayrılmıştır, gitmiştir, iki yıl, üç yıl gelmemiştir. Ondan sonra birden bire memlekete gelip mahkemeye müracaat etmiştir. Mahkemeyi kazanmıştır. İstinaf edildi, istinafa gitti, istinafı da kazandı ve bu gün zannederim kendisine üç sene,beş sene hiç çalışmadan, veyahut da memleket dışında kaldığı müddetin maaşları da ödenme zarureti ile karşı karşıya gelinilmiş bir durum vardır. Bunlardan bahsetmemin esas gayesi şudur: Mademki bugün bir hükümetiz diyoruz, mademki bir Yasama Meclisimiz vardır ve kanun yapıyoruz, artık tüm memurları kadrolaştırmak, disiplin işlerini bir esasa bağlamak, emeklilik haklarını bir esasa bağlamak zamanı ve zarureti gelmiştir. Bunun 'üzerinde Yönetimin çalışması ve gereken tedbirleri alması şarttır. Geç kalmıyor; çünkü söylediğim gibi burda size en aşağı yirmi tane, elli tane birbiriyle tamamen zıd şekilde muamele görmüş, anomali durumda vakalar gözlerinizin önüne serebilirim. Bugün memurların maruz kaldıkları veyahut da memurlara tatbik edilen disiplin işlemleri, izinleri, şunları bunları Yönetimin geçirdiği bir tüzük çerçevesinde yapılmaktadır. Bu tüzük Meclise gelmemiştir. Meclise gelmesi, gerçi general orders ismi altındaki kanunlardan neşet etmektedir, fakat zamanımıza göre, bunun değiştirilerek veyahut da tâdil giilerek veyahut da en iyi şekle sokularak Meclise gönderilmesi şarttır arkadaşlar. Çünkü geçen celsede bu Meclis'te ben kalkıp konuşmadım; fakat bütün arkadaşlar konuştu. Sağlık Servislerinin ne kadar acınacak durumda, ne kadar feci bir durumda olduğu gözler önüne serilmiştir. Ondan sanra Sağlık Üyesi arkadaşımız çıkmıştır. "Ne yapayım" diyor,"işte Amme Komitesine yazdım, şu oldu, bu oldu". sadede gelelim. BAŞKAN - Mevzuyu dağıtıyorsunuz Ş e msi bey. Lütfen DR. ŞEMSİ KAZIM (Devamla) - Yok. BAŞKAN - Yalnız rapor hakkında ve tümü hakkında konuşun. konuşuyorum. DR. ŞEMSİ KAZIM (Devamla) - Rapor hakkında, tümü hakkında BAŞKAN - Çok geniş tuttunuz.../19.

- 19 - DR. ŞEMSİ KAZIM (Devamla)- Çünkü birbirine bağlıdır. Çünkü yalnız bununla iktifa etmek kanaatimce doğru değildir. Buraya gelmişken fikirlerimi açıkça belirtmek niyetindeyim ve yine üzerinde ısrarla duruyorum ki, bunlar böyle peyder pey, kısım Meclise sevkedilmesinin hiç bir faydası olmıyacak. Emniyet mensupları için bir kural tasarısı geçecek, öteki memurlar için başka şey tatbik edilecek, Cemaat Meclisi memurları için yine başka işlem yapılacak. Mademki bugün aynı Yönetim idaresinde memurlar mevcuttur, maaşlar o şekilde ayarlanmıştır, izinler o şekilde ayarlanmıştır, aynı kanun, aynı disiplin ve aynı sistem içerisinde muamele görmeleri icap etmektedir görüşünde ve kanaatindeyim. Ben görüşlerimi izah ettim. Teşekkür ederim. BAŞKAN - Bu konuda söz isteyen arkadaşımız var mıdır? Buyurun. Rapor ve Tasarının tümü hakkında konuşun lütfen. HÜSEYİN M. GULTEKİN (Magusa) - Sayın Başkan, sayın arkadaşlar; birkaç sayfalık bir Kural Tasarısının, tâdil Kural Tasarısının genel müzakeresini yapıyoruz. Benden önce konuşan arkadaşlardan bazıları örnekler vererek konuyu incelediler. Bazıları genellikle görüşlerini belirttiler. Mesele,bence, Kâzım çavuşun veya Ahmet çavuşun meselesi değildir. Burda, gerekçede gösterilen yirmi iki arkadaş, yirmi yedi arkadaş firar etmiştir, vazifelerini terk etmişlerdir, memleketi, davayı bırakıp gitmişlerdir havasını bir parça derinliğine incelemek gerek. Arkadaşlar, olaylar bize yeni bir kelime öğretmiştir, "firar". Ancak, bu firarın hakiki manasının ne olduğunu ölçmeden, tartmadan, bu gruba dahil edilen polis arkadaşların acıklı durumlarını incelemeden kendilerine takılan hu sıfat, kendilerini ve ailelerini ilelebet mahkum etmiştir. Deniliyor ki, izin süresi bitip de vazifesi başına dönmiyenler, firar addolunur. Oyle örnekler vardır ki adam, sadece polis değil, aynı zamanda mücahittir, mücahitlik yapıyordu -şimdiki gibi değildi, eskiden her polis mücahit olmazdı bildiğiniz gibi-böyle birisi vahim bir kazaya uğruyor, burda sürünüyor. Kısmen tedavi ediliyor. Sağlık izni ile artık Londra'da tedavisi gerekmektedir. Oraya gidiyor. Orda izni bitiyor ve tedavisi bitmiyor. Böyle bir durumda firar../20.

- 20 -. damgasıyle mahkemeye veriliyor. Üstelik on beş gün de hapis yatırılıyor ve tart cezası alıyor. Bu örneği vermekten maksadım, yirmi yedi kişi polis kuvvetlerinden firar etti. Aman acele edelim de şu tâdil Kural Tasarısını Meclis'ten geçirelim, şeyinde, görüşünde olanları ikaz etmek niyetiyle söylüyorum. Hakikaten polisin içerisinde bir huzursuzluk, bir endişe mevcuttur bildiğimiz kadarı ve geçireceğimiz Kural Tasarısına biraz titizlikle eğilmemizi tavsiye edeceğim. Özellikle şimdiye kadar yapılıp edilen işlemler için bu Kural Tasarısı uygulansın kısmı hakikaten çok zararlı olacak bir şeydir.. Onun üzerinde diğer arkadaşların da titizlikle durmalarını rica ediyorum. Mesele şudur ki yirmi yedi kişi polisden ayrıldı, firar sıfatını kazandılar. Ancak, bunların hangi şartlar altında, hangi koşullar altında bu duruma itildiklerini ve hâlâ bir çoklarının aileleri ile birlikte ötede beride süründüklerini bilenlerdeniz. Teşekkür ederim, BAŞKAN - Teşekkür ederim. Söz isteyen arkadaşlarımız? Bu konuda söz isteyen arkadaşımız var mıdır? Sayın arkadaşlar, raporun tümü hakkında ve Tasarı hakkında konuşmalar dinledik. Şimdi Tasarının müzakeresine geçiyoruz. Buyucun. KATlP - POLÎS KANUNUNU (FASIL 285) TADİL EDEN KURAL Kuralı yapar. Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi Meclisi aşağıdaki Kısa isim. Fasıl 285 26/59 19/60 1. Bu Kural, 1971 Polis Kanunu (Tâdil) Kuralı olarak isimlendirilir ve aşağıda "Esas Kanun" olarak anılan Polis Kanunu ile birlikte okunur../21..

- 21 - BAŞKAN - Söz isteyen arkadaşlarımız? Oyunuza arzediyorum. İtirazı olan var mı? Yoktur. Geçmiştir. Devam edin. KATİP - 2. Bu Kuralda, metin başka türlü gerektirmedikçe: (a) "Emniyet Genel Müdürü" Kıbrıs G e çici Türk Yöntiminin Emniyet Genel Müdürü demektir ve Esas Kanunun 2"nci maddesinde "Commander"e verilen manayı taşır. ÜMİT SÜLEYMAN (Lefkoşa) (Yerinden) -"Manayı da 1 ". KATİP - "Manayı da taşır, pardon, baştan okuyorum. 2. Bu Kuralda, metin başka türlü gerektirmedikçe: (a) "Emniyet Genel Müdürü" Kıbrıs Geçici Türk Yönetiminin Emniyet Genel Müdürü demektir ve Esas Kanunun 2'nci maddesinde "Commander"e verilen manayı da taşır. "Emniyet Mensubu" Esas Kanunun 2'nci maddesinde "member of the Force"a verilen manayı taşır. (b) Kuralda herhangi diğer bir kelime, ibare veya cümle ilgili Kanun, Kural veya Tüzükte ona verilen manayı taşır. Esas Kanunda herhangi bir makama, daireye, şahsa yapılan atıf, Kıbrıs Geçici Türk Yönetiminde ona tekâbül edene yapılmış addolunur.../22..

- 22 -. var mı? BAŞKAN - 2*nci madde hakkında konuşmak isteyen arkadaşımız Oyunuza arzediyorum. İtirazı olan var mı? Teşekkür ederim. Geçmiştir. KATİP - Esas Kanunun 3. Esas Kanunun 26'ncı maddesi, sonuna aşağıda 26'ncı madde- gösterildiği şekilde bir (3)'üncü fıkra ilâvesi & sine yeni * fıkra ilâ- ile tâdil olunur: vesi. "(3) (a) Bu Kanunda veya bu Kanım tahtında yapılmış herhangi bir nizamnamede aksine hüküm bulunmasına bakılmaksızın görevinden izinsiz ayrılan veya izin hitamında görevine dönmeyen bir emniyet mensubu, izinsiz ayrıldığı veya izninin hitam bulduğu tarihten itibaren, otuz gün zarfında görevine dönmez ve Polis Disiplin Kurulu ile ilgili herhangi bir evrakın kendisine şahsen tebliği veya ilgili adli merciye celbinin imkânsız olduğu veya gelmeyeceği aşikâr olursa, Emniyet Genel Müdürü, aşağıda (c) bendinde gösterilen şekilde gereken tebligatı yapmak şartıyle, ve lehine, aleyhine bütün şahadeti nazarı itibara alarak böyle bir emniyet mensubunun izinsiz gaybubeti tarihinden itibaren tart olunmuş addolunmasını ve bu tarihten itibaren maaşının durdurulması da dahil tartlık cezasına bağlı diğer müeyyidelerin tatbikini emredebilir.../23..

- 23 -. (b) Yukarıda (a) fıkrası gereğince görevden tart olunan herhangi bir emniyet mensubuna tebliğ yapılması veya onun ilgili adlî merciye celbi imkânı' hasıl olduğu takdirde ilgili Kanun veya Nizamname tahtında aleyhine Mahkemede veya Polis Disiplin Kurulu önünde muamele başlatılabilir ve kendisine verilmiş olan ceza gözden geçirilebilir. Bu ahvalde verilmiş olan tartlık cezası ibka edilebilir veya buna halel gelmeksizin, suça göre, kanuna veya nizamlara uygun ek bir ceza verilebilir. (c) Bu fıkra gereğince adresi veya nerede olduğu bilinmiyen herhangi bir emniyet mensubuna herhangi bir celbname, karar veya diğer evrakın tebliği Kıbrıs'ta son bilinen adresine taahhütlü olarak postalanmak ve Polis ilân tahtasına asılmak suretiyle yapılmış addolunur. (d) Bu Kural hükümleri, Kuralın yürürlüğe girdiği tarihten önce görevinden izinsiz ayrılmış veya izninin hitama ermesinden sonra görevine dönmemiş bulunan emniyet mensuplarına da uygulanır." var mı? BAŞKAN - 3'üncü madde hakkında konuşmak isteyen arkadaşımız Oyunuza arzediyorum. Kabul edenler? Kabul edilmiştir. Devam edin.../24..

- 24 -. KATİP - Yürürlüğe 4. Bu Kural Resmî Gazete'de yayınlandığı tarihten giriş. itibaren yürürlüğe girer. BAŞKAN - Oyunuza arzediyorum. Kabul edenler? Kabul edilmiştir. Teşekkür ederim. UMÎT SÜLEYMAN (Lefkoşa) (Yerinden) - Üçüncü okunuş. BAŞKAN - Evet. Üçüncü okunuş. Kısa isim. KfıTÎP - Kısa isim. 1. Bu Kural, 1971 Polis Kanunu (Tâdil) Kuralı olarak isimlendirilir ve aşağıda "Esas Kanun" olarak anılan Polis Kanunu ile birlikte okunur. BAŞKAN - Oyunuza arzediyorum. Kabul edenler? Kabul edilmiştir. Teşekkür ederim. Hukuk Komitesi arkadaşlarımla görüşmek üzere on beş dakika için oturuma ara veriyoruz. Teşekkür ederim../25.

- 25 -. İKİNCİ OTURUM BAŞKAN - Sayın arkadaşlar, gündemin A Bölümünü müzakere ettik. Şimdi D Bölümüne geçiyoruz. Buyurun Ozker bey. M. OZKER YAŞIN (Lefkoşa) - Sayın Başkan, sayın üye arkadaşlar; Meclisimizin geçen oturumunda sağlık sorunlarımızı tartışırken ben ve benimle birlikte söz alan bazı arkadaşlarımızın konuşmalarının basında ve radyoda yanlış aksettirildiği kanısındayım. Burada konuşuyorum. Geçen Meclis oturumunda ben ve Ayhan Halit arkadaşım tıp servislerinde gördüğümüz aksaklıkları burada sizlere anlatmıştık ve şüphesiz bu konuşmalarımız da Meclis zabıtlarına aynen geçmiş bulunmaktadır. Ancak, bir gün sonraki günlük basında, özellikle Halkın Sesi gazetesindeki manşet, Meclisdeki havayı çokcfeğişik bir şekilde aksettirmiştir ki, müsaadenizle buraya Halkın Sesi gazetesini getirdim, Cumartesi günkü, şöyle bir manşet atılmış. "Meclisin beş saat süren oturumunda Sağlık Servisleri sorunları tartışıldı". Buna diyeceğimiz yok. Hakikaten Sağlık Servisleri sorunları tartışıldı. İkinci başlık, "Nalbandoğlu tenkitleri cevaplandırırken Başkan Unel de, Ayhan Halit ve Ozker Yaşın'dan daha kaliteli konuşmalar beklediğini söyledi". Üçüncü başlık, "Sağlık Servislerinde kominizasyon değil sosyalizasyon vardır". Şimdi arkadaşlar, bu Meclis oturumunu izlemeyen bir kişi, bu gazetenin başlığına baktığı zaman Meclis oturumunda olandan çok farklı bir havaya girer. Yani, S a ym Başkan konuş malarımızdan dolayı gerek beni, gerekse Ayhan Halit arkadaşımı paylamış gibi bir hava vardır ki, böyle bir şey olmamıştır. Yalnız benim tesbit ettiğim,ki gazetecinin bunu belirtmesi gerekirdi ve bilmesi gerekirdi burdaki Meclis muhabirinin, Başkan, Meclis kürsüsünde oturduğu müddetçe bu Meclisin Başkanıdır ve Başkanlık Divanına hepimizin saygısı tamdır. Ancak Başkan, Meclisin en yaşlı üyesine Başkanlık Divanını bırakıp bu kürsüden bize hitap ettiği zaman, o zaman, Lefkoşa Milletvekili Necdet Unel olarak konuşmaktadır, Başkanlık sıfatı yoktur. Binaenaleyh, gerçi Sayın Necdet Unel, Ayhan Halit ve Ozker Yaşın diye bir ayırım yapmadan, buradan, Meclisten daha kaliteli konuşmalar beklerdim demiştir amma, bunu dediği anda../26..

- 26 -. Başkanlık sıfatından ayrılmış ve bir üye olarak konuşuyordu. Ben bu başlığı gördükten sonra Sayın Necdet Unel'e hakikaten böyle bir şey deyip demediğini sordum. Şahsen ben duymadım dedim. Ama basın bu şekilde aksettirdi, siz dediniz mi? Kendisi, hayır demedim dediler. Ayrıyeten Meclisin zabıtlarına da böyle bir şeyin geçmediğini yaptığımız araştırma neticesinde öğrenmiş bulunuyoruz. Meclisin oturumlarını basının aksettirmesi mutlaka güzel bir şeydir. Halk, oylarıyle seçip buraya gönderdiklerinin neler konuştuklarını, Mecliste hangi konuların tartışıldığını bilmek ister ve ben bir gazeteci olarak da böyle bir yola gidilmesini her bakımdan alkışlarım. Bunu... BAŞKAN - Bir şey sorabilir miyim? M. ÖZKER YAŞIN (Devamla) - Buyurun efendim. BAŞKAN - Ben hüsnüniyet hudutlarının dışına çıkmamış olmak için ne konuda konuşacağınızı sormadım. Size söz verdim. M. OZKER YAŞIN (Devamla) - Evet. BAŞKAN - Lütfen rica edebilir miyim, ne hakkında konuşmak istiyorsunuz? M. OZKER YAŞIN (Devamla) - Gündem. BAŞKAN - Matbuatın tenkidini mi yapacağız yoksa? M. OZKER YAŞIN (Devamla) - Gündem dışı, bu yanlış haberin düzeltilmesi için konuşuyorum efendim. BAŞKAN - Buyurun, devam edin. Teşekkür ederim. M. OZKER YAŞIN (Devamla) - Bu, az çok, konuşmama bağlıdır; çünkü Meclis konuşmalarını buradan aksettiren gazeteci arkadaşların Meclisin bazı usullerini de bilmeleri gerekirdi. Ben onu belirtmek için böyle bir giriş yaptım. BAŞKAN - Evet../27..

- 27 -. M. CZKER YASIN (Devamla) - Yüce Meclise bunu açıklıyorum ve bu gazetede verilen bu haberin, bu haberin benzeri radyoda da verilmişti, gerçeğe uygun bir şekilde düzeltilmesini rica edeceğim. BAŞKAN - Kimden rica edeceksiniz? Divanından. M. OZKER YAŞIN (Devamla) - Meclisten, Meclisin Başkanlık BAŞKAN - Konuşmanız bitti mi efendim? M. OZKER YAŞIN (Yerinden) - Evet. BAŞKAN - Çok teşekkür ederim. Sayın arkadaşlar; Meclis Başkanlığı, gazetelerde neyin ne şekilde çıktığı ile değil, ne şekilde konuştuğu ile bağlıdır. Bu yazılar bu şekilde gazetelere Meclis Başkanlığı tarafından verilmiş değildir. Bu memlekette muhtelif gazeteler vardır. Bir tanesi şöyle bir manşet atar, başkası başka bir şekilde de manşet atabilir. Burda, Başkanlığın itham edileceği bir husus olmamak lâzımdır. Böyle bir beyanatta bulunuldu durumu mevcut değildir. Bu arada mademki Ozker bey gayet açık bir lisanla ifade etmişlerdir. Meclisin zabıtları vardır, bandı veya teyp rekorderi vardır, bundan tetkik edilmiştir, böyle bir durum yoktur; şu halde kendisi Meclis kürsüsünden, mebus kürsüsünden durumun böyle olma~ dığmı söylemiş vaziyettedir. Başkanlık bu işi yapmamış olduğu gibi bu Meclis de bu şekilde bir beyanat vermiş değildir matbuata^ Bu itibarla Meclisi bağlayan bir husus yoktur burda. Onun için mademki zabıtlar mevcuttur, mademki başka gazeteler de mevcuttur gereken o yoldan halledilebilir kanaatindeyim. Teşekkür ederim, Söz isteyen arkadaşımız var mıdır? C Bölümüne geçiyoruz. Sorular. Buyurun..,/28..

- 28 -. S.18 KATİP - ; J KIBRIS'GEÇİCİ TURK YÖNETİMİ MECLİSİ' LEFKOŞA ÜYESİ SAYIN M. OZKER YAŞIN'IN EGİTİM-KULTUR VE ÖĞRENİM İŞLERİ ÜYELİĞİNE 4 ARALIK 1970 TARİHLİ SORUSU. Türkiye ve Kıbrıs basını ile radyo haberlerinden öğrendiğimize göre İstanbul'da Yüksek Öğrenimlerini yapmakta olan 6 Kıbrıs'lı öğrencimizin "sınırdışı" edilmelerine T.C. Bakanlar Kurulu karar vermiş bulunmaktadır. Bu soruyu hazırladığımız ana kadar dört öğrenci sınırdışı edilmiştir. Diğer iki öğrenci kayıptadır ve kendilerini siyasî polis aramaktadır. T.C. Bakanlar Kurulu'nun aldığı bu üzücü kararın gerekçesi Eğitim-Kültür ve Öğrenim İşleri Üyeliğine bildirilmiş midir, ve bu gerekçe nedir? Tahsillerinin son yıllarında ve aylarında olan bu gençlerin bütün hayatlarını mahvedecek bu sert karar karşısında Eğitim-Kültür ve Öğrenim İşleri Üyeliğinin reaksiyonu ve tutumu ne olmuştur? Bu topraklar için Erenköy'de, Girne dağlarında savaşmaktan çekinmeyen bu gençlerin, hatalı hareketleri olsa bile, tahsil hayatlarının en kritik devresinde bu imkândan mahrum edilmelerine seyirci m t i kalınıpıştır? Yoksa affedilmeleri için teşebbüse geçilmiş midir?, İlgili Üyeliğin bu soruları cevaplandırmasını rica ederim../29..

- 29 -. C. 18 KIBRIS GEÇİCİ TURK YÖNETİMİ MECLİSİ LEFKÖŞA ÜYESİ SAYIN M. OZKER YAŞIN'IN 4 ARALIK 1970 TARİHLİ SORUSUNA EĞİTİM, KÜLTÜR VE ÖĞRENİM :İŞLERİ ÜYELİĞİNİN 8 OCAK -1971 TARİHLİ CEVABI. T.C. Bakanlar Kurulu'nca alınan bu kararın gerekçesi Üyeliğimize bildirilmiş değildir. Olayı, herkes gibi ben de haber bültenleri ve gazetelerden öğrendim. K.G.T.Y. Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Rauf D e nktaş,-kararın uygulanmaması için ilgililer nezdinde gerekli teşebbüsü yapmıştır. Bu konuda ilâve edebileceğim başka bir husus olmadığını Yüce Meclise saygıyle arzederim. S.15 KIBRIS GEÇİCİ TURK YÖNETİMİ MECLİSİ LEFKOŞA ÜYESİ SAYIN M. KEMAL DENİZ'İN EGİTİM-KULT0R - VE ÖĞRENİM İŞLERİ ÜYELİĞİNE 5 KASIM 1970 TARİHLİ SORUSU. Anavatanımızda İlk Okul, Orta Okul, Lise, Sanat Okulları, Ticaret Liseleri ve özel kollejlerde tedrisat programlarında din.derslerine yer vermektedirler. T.C. Millî Eğitim Bakanlığı bir emirle okullarda din dersinin esas ders olarak okutulmasını istemiştir. Anavatanımızdaki Türk gençleri iyi bir din bilgisi alırken bizim okullarımızda din dersleri acaba ne zaman okutulmaya başlanacaktır? Dininden bihaber bir gençlik yetiştirdiğimizin acaba farkında mıyız? Sayın Eğitim-Kültür ve Öğrenim İşleri Üyemizin Meclisimizi aydınlatmasını rica ederim../30..

- 30 - KIBRIS GEÇİCİ TURK YÖNETİMİ MECLİSİ LEFKOŞA. ÜYESİ SAYIN M..KEMAL DENİZ«İN 5 KASIM 1970 TARİHLİ SORUSUNA EĞİTİM, KÜLTÜR VE ÖĞRENİM İŞLERİ ÜYELİĞİNİN 8 OCAK 1971 TARİHLİ CEVABI Orta dereceli okullarda din eğitimi konusu hâlen Anavatanda, Talim ve Terbiye Dairesi Başkanlığı' nın 7/10/1967 tarihli genelgesi tahdinde Lise ve muadili okulların I. ve II. sınıflarında 1967-68 ders yılından itibaren ihtiyari olarak din dersi okutulmaya başlanmıştır. Sö'2 konusu genelgede din eğitimi için 3 yıllık bir deneme devresi öngörülmekte ve 1970 yılı sonunda rilhaî neticenin elde edileceği belirtilmektedir. Mamafih bu hususun kesin olarak ancak Şubat'ta yapılması tasarlanan IX. Eğitim Şurasında bir neticeye bağlanması beklenmektedir. Biz, Eğitim, Kültür ve Öğrenim İşleri Üyeliği olarak bu konuda istical gösterilmesine ve mevzubahis Şuranın esaslarının ışığı altında bir karara varılmasına mütemayiliz. Saygı ile Yüce Meclise arzederim. KIBRIS GEÇİCİ TURK YÖNETİMİ MECLİSİ BAF ÜYESİ SAYIN BEHİÇ KALKÂN'IN MALİYE VE İKTİSADÎ İŞLER ÜYELİĞİNE 11 OCAK 1971 TARİHLİ SORUSU. 21 Aralık 1963 tarihinde olayların patlak vermesinden dolayı, bir çok vatandaşlar yerlerini terkedip daha salim Türk bölgelerine göç etmişlerdir. Geriye bıraktıkları mülkleri Rumlar tarafından yağma edilmiştir../31..

- -31 - Söz konusu bu göçmen vatandaşlar yedi senedir bir. çok müşkilâtlarla karşılaşıp ıstırap içerisinde en büyük fedakârlığı yapmışlar ve yapmaktadırlar. Bir çokları Banka ve faizcilere borçlu bulunup, bu borçlarını veremediklerinden, mürekkep faizler eklenerek borçları kabarmış ve hatta yükselen borç, mülklerinin kıymetinin üstüne çıkmıştır. Bu durumda ilgili olarak Lefkoşa-Uyesi Sayın M. Kemal Deniz'in 12 Mayıs 1970 tarihli bir sorusuna Maliye ve İktisadî İşler Üyeliğinin vermiş; olduğu 16 Ekim 1970 tarihli cevabında borç ve faizlerin tanzimi ile ilgili, Maliye ve İktisadî İşler Üyesiyle Çalışma ve Kooperatif İşleri Üyesinden kurulu bir Alt Komitenin çalışmalara devam etmekte olduğu belirtilmekte idi. Alt Komite çalışmaları bugün ne durumdadır? Bir neticeye varılmış mı? Bir neticeye varılmışsa nasıl bir neticeye varılmıştır ve Yürütme Kuruluna bir rapor sunulmuş mudur? Bu hususlarda Meclisimizin aydınlatılmasını rica ederim. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Sayın arkadaşlar; Bölüm D'ye geçiyoruz. Kural Tasarılarının sunulması. Bir Tasarı mevcuttur. Adı:.1970 Türk Göçmenlerine Yardım. Kural Tasarısı. Sağlık ve Sosyal İşler Komitesine havale edilmiştir.../32.

- 32 -. Yüce Meclisin itirazı yoksa önümüzdeki toplantı 22 Ocak 1971 Cuma günü Ö.s. saat 3.00'te yapılacaktır. ÛIMDEM: BOLUM: A 1. 1970 Disiplin Adliye Kurulları (Geçici Hükümler) Kural Tasarısı. 2. Sosyal Sigorta Kural Tasarısı. 3. 1970 Sendikalar Kural Tasarısı. 4. 1970 Türk Bölgelerinde Motorlu Taşıt Araçları ve Trafik Kontrol (Geçici Hükümler) Kural Tasarısı. 5. Baf İlkokul Binası Arazisinin İstimlâki ile ilgili Kararın tasvibi. 6. Meclis İç Tüzüğü Tasarısı. 7. Lefkoşa'da Baf Kapısında "Eski Mezarlık" diye bilinen Evkaf'a ait arazinin uzun vadeli icarı ile ilgili Yürütme Kurulu Kararının tasvibi. 8. Evkaf'a ait Cira Çiftliğinin uzun vadeli icarı ile ilgili \ Yürütme Kurulu Kararının tasvibi. 9.NL970 Emeklilik (Tâdil) Kural Tasarısı. 10. 1970 Türk Göçmenlerine Yardım Kural Tasarısı. BOLUM: B BOLUM: C Sorular ve Cevaplar. BOLUM: D Kural Tasarılarının sunulması. Toplantımız bitmiştir. Birleşimi kapatıyorum. Teşekkür ederim. Kapanış Saati: 17.10