RUSYA VE TÜRK YE DE ÜCRETLER, GEL R DA ILIM VE REFAH



Benzer belgeler
RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

AKTİF EĞİTİMCİLER SENDİKASI EKONOMİ SERVİSİ YÜKSEK ENFLASYON / KAMU ÇALIŞANLARI KAYIP RAPORU

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 56

tepav Mart2011 N POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) GSYH (Gayri Safi Yutiçi Hasıla) GSMH = GSYH ± NDAFG

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Kur artışının ekonomiye olumlu ve olumsuz etkileri var

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

CEZAYİR ÜLKE RAPORU

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

Türkiye Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 73

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ARALIK 2018-BÜLTEN 11 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

AYDIN TİCARET BORSASI

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU

TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

tepav PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞÜN ÖTEKİ YÜZÜ Ocak2015 N DEĞERLENDİRMENOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Kasım 2013, No: 76

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Yoksul, ayakkabı zengin araba peşinde

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

MERCOSUR ÜLKELERİ - Ekonomik Genel Bilgi

T. C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI Diyarbakır Yatırım Destek Ofisi

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

Ödemeler Dengesi Bülteni

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

TİCARİ İLİŞKİLER DURUM İKÖ ÜLKELERİ ARASINDA AVRUPA BİRLİĞİ >>

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

A Y L I K EKONOMİ BÜLTEN İ

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:1

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ağustos 2012, No: 38

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AYDIN TİCARET BORSASI

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

AYDIN TİCARET BORSASI

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

Çimento Sektörü ve 2010 Beklentileri

İSPANYA ÜLKE RAPORU AĞUSTOS 2017 ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

Transkript:

Prof. Dr. Hasan SELÇUK* / Dr. Ercan SANCAK** RUSYA VE TÜRK YE DE ÜCRETLER, GEL R DA ILIM VE REFAH ÖZET Bu çal flmada 1990 sonras geçifl ekonomileri olarak adland r lan ülkelerden Rusya ile Avrasya co rafyas nda bu ülkelerle komflu olan Türkiye nin küreselleflme sürecinde makroekonomik istikrar programlar n n pratik hayata yans malar ele al nm flt r. ABSTRACT Wages, Income Distribution and Welfare in Russia and Turkey This study examines the affect of the Russia, which has been called transition economy, and Turkey s macroeconomic stability programs in daily life. Giriş Rusya halkı tarih boyunca pek çok zaman yoksullukla çekmiştir. Özellikle savaş yılları ve savaş sonrası yıllarda halk açlıkla karşı karşıya kalmış ve milyonlarca insan açlıktan ölmüştür. 1990 lı yıllarda Sosyalist bloğun parçalanması ve SSCB nin dağılması sonucunda bağımsızlığını kazanan devletler bir ölçüde bekledikleri ancak daha önceden karşılaşmadıkları yeni ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalmışlardır. Şüphesiz bu sorunların somut anlamda görüntüsü fiyatların hızla yükselmesi ve satınalma gücünün önceki döneme göre azalmış olmasıydı. Bu süreçte geçiş ülkeleri bir yandan piyasa ekonomisine geçişin gerekliliğini halka anlatırlarken bir yandan da karşılarına çıkan makroekonomik sorunlarla baş edebilmek için gerekli yöntem ve mücadele araçları konusunda karar vermeleri gerekiyordu. Tam da bu yıllarda makroekonomik istikrar politikaları uygulayan ülkeler vardı ve uygulamaların sonuçları da yavaş yavaş alınmaya başlamıştı. Hem kuramsal hem de uygulama örnekleri geçiş ülkeleri için de yürürlüğe konuldu. Geçiş yıllarının ilk döneminde yürürlüğe konulan politikalar daha çok sıkı para ve maliye politikaları idi. Bu politikaların özelliği küresel sabit sermaye ve kısa vadeli sermaye akımları ile doğrudan doğruya bağlantılı olmasıydı. Makroekonomik istikrarın sağlanmasını engelleyen sorunları çözmek için geçiş ekonomileri kısa, orta ve uzun vadeli tedbirler aldılar. Uygulanan bütün bu politikaların benzer yanları olsa da ülkelerin ekonomik kaynakları, üretim kapasitesi, uygulanan ekonomik politikaların doğruluğu ve etkinliği de farklı sonuçların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ekonominin yapısındaki eşitsizlikleri, üretim yapısındaki bozuklukları, bütçe açıkları, devletin ekonomi politikasını, bu bağlamda fiyat politikasını, dış ekonomik ilişkilerin etkilerini Post Sovyet geçiş ekonomileri derinlemesine yaşadılar. Her ülkenin kendine has ekonomik, toplumsal, siyasi, coğrafi ve tarihi özellikleri vardır. Ülkelerin ekonomi politikalarında başarılı olabilme süreçlerini bu faktörler belirler. Ülkelerin siyasi rejimleri, bürokratik yapısı ve kurumsal sistemi de makroekonomik programlarının başarı kazanmasında etkili olur. Totaliter rejimlerde sert tedbirler uygulanması daha kolay iken buna karşılık sosyal kayıpları daha çok olur. Demokratik rejimlerde ise toplumun farklı kesimlerinin çeşitli taleplerini yerine getirmek ve çoğunluğun desteğini kazanmak gereklidir. Ancak bu şekilde istikrar sağlanabilir. Totaliter ülke ile demokratik ülke arasında kalan karmaşık bir politik yapı ve yerleşmemiş demokratik sistemin var olduğu ülkelerin durumu ise vahimdir. Bu ülkelerde toplumun kesimleri arasında uzlaşma olmadığı gibi çatışma da sözkonusudur. Bu tip ülkelerde siyasi istikrar gelişmiş demokratik toplumlara göre daha çabuk bozulmaktadır. Bütün bu ekonomik ve siyasi olumsuzluklar sözkonusu ülkelerin fiyat istikrarını sağlamaya yönelik politikalarının başarı şansını azaltmaktadır. Bu bakımdan denilebilirki Rusya devlet yönetimi demokrasiye geçiş sürecini başarı ile yürütmektedir. Bazı ülkelerde olduğu gibi demokrasiyi bütün kurum ve kuralları ile hemen uygulamaya geçirip ekonomik ve siyasal istikrar risk altına sokulmamıştır. Mutedil bir yol izlendiğisöylenebilir. Şüphesiz kazanılan makroekonomik istikrarın altında siyasi istikrarın büyük rolü vardır. Bu çalışmada 1990 sonrası geçiş ekonomileri olarak * Marmara Üniversitesi ve TASAM Ekonomi Çal flma Grubu Proje Yöneticisi ** Fatih Üniversitesi 21

Prof. Dr. Hasan SELÇUK / Dr. Ercan SANCAK adlandırılan ülkelerden Rusya ile Avrasya coğrafyasında bu ülkelerle komşu olan Türkiye nin küreselleşme sürecinde makroekonomik istikrar programlarının pratik hayata yansımaları ele alınmıştır. Rusya Ve Türkiye: Ekonomiye Genel Bir Bakış 1998 Rusya ekonomik krizinden sonra devalüasyon yanında bir dizi ekonomik reformlar yapılmış ve siyasi istikrar da sağlanmış olduğu için Rusya ekonomisi hızla gelişme imkanı bulmuştur. Türkiye 1999 ve 2001 yıllarında iki ekonomik kriz yaşamış ve 2003 yılından itibaren makroekonomik dengelerde hızlı bir iyileşme görülmüştür. Her konuda olduğu gibi ekonomide de verim almak ve üretimin kaliteli olmasını sağlamak için öncelikle istikrar ve düzenin sağlanması gerekmektedir. Ekonomide gelir ve refahın artması özellikle siyasi istikrarın ülkede sağlanması ile doğru orantılıdır ve belki de en önemli şartıdır. Rusya da nüfusun azalmasına, ekonomide bir kısım başarılar elde edilmesine rağmen işsizlikle arzulanan seviyede mücadele edilememiştir. Moskova ve Sank- Petersburg gibi şehirlerde işsizlik oranı daha düşük seviyededir. Bu şehirlerde yerli ve yabancı yatırımcılar daha çok yatırım yapmaktadırlar. Türkiye, 2002 yılından itibaren düzenli büyüyen ekonomisi yanında yabancı yatırımları da çekmeye başlamış ve 2006 yılı itibariyle Avrupa nın en büyük altıncı ekonomisi olmuştur. Türkiye nin en büyük sorunlarından biri yetersiz tasarruflardır. Ülkede hızlı bir şekilde yatırımlar gerçekleşmekte ancak tasarruflar yeterli olmamaktadır. Bu durumda cari işlemler dengesi açık vermektedir. Bu açıklar ise sıcak para denen kısa vadeli sermaye akımları ve dış borçla finanse edilmektedir. Rusya ekonomisi 2000 li yıllardan itibaren hızlı bir gelişme sürecine girmiştir. GSMH da istikrarlı artış hanehalklarının ve firmaların gelirlerindeki artışlara yansımıştır. 2004 2006 yılları arasında mal ve hizmet üretimindeki artışlar resmi kurumlarca düzenlenen tahmini bütçe kestirimlerinden daha hızlı gerçekleşmiştir. Tüketici fiyatları 2004 yılında % 11,7 iken 2005 de % 10,9 a 2006 da da %9. e düşmüştür. GSMH daki artışlar 2004 yılında % 7.2, 2005 de 6.4 ve 2006 da % 6.4 olarak gerçekleşmiştir. 2005 yılında sanayi sektöründe %4.0 oranında artış olmuştur. Rusya milli parası ruble dünyanın başlıca değerli paralarına karşı değer kazanmış ve fiyatların yükselmesini engelleyen bir faktör olmuştur. Ruble dolara göre yüzde 10.5 reel efektif değer kazanmıştır. Rusya parasının değerlenmesi ve dünya piyasalarında konvertibl para olarak yaygın bir şekilde kullanılması için çalışmalar yapmaktadır. Ödemeler dengesi yüksek dış ticaret fazlalıklarının etkisi ile istikrarlı bir yapı arzetmektedir. 2005 yılında cari işlemler dengesi 84.2 milyar dolar fazla vermiştir. Rusya nın uluslararası rezervleri hızla artmış 2007 Temmuz ayı itibariyle 406 milyar dolara yükselmiştir. Artan döviz rezervleri pek çok ülkede olduğu gibi kısa vadeli sermaye akımları ile değil büyük ölçüde dış ticaret fazlası ile sağlanmıştır. Kısaca, iç ve dış ekonomik koşulların iyileşmesi ve işletmelerin gelirlerindeki artışlar federal bütçe gelirlerinin beklenenden daha fazla artmasına neden olmuştur. Tablo 1: Temel ekonomik Göstergeler Kaynak: db.researc.com, RMB, World Bank. DPT Ekonomiye Harcamalar Açısından Bakış Ülkeler arasında geçim farklılıkları ve fert başına düşen gelir gibi ekonomik göstergeler ülkelerin gelişmiş seviyelerini ölçmek için kullanılmakta ve pek çok kişinin bu konulardaki merakını gidermektedir. Bu yazıda iki komşu ülkenin başkentleri arasındaki geçim şartlarını elimizden geldiği ölçüde objektif olarak yansıtamaya çalıştık. Tablo 2 deki rakamlar, 2005 ve 2006 yılında iki başkentte yapmış olduğumuz araştırmaların sonucunda elde edilen yaklaşık rakamlardır. Kesin değerlere ulaşmak için çok daha ayrıntılı bir çalışmanın yapılması gerekmektedir. Sovyetler Birliğinin dağılmasının hemen sonrasında Rusya da yapılan fiyat ıslahatı sonucunda perakende mal fiyatlarının artması ile halkın çoğunluğu yoksulluk sınırının altına düşmüştür. O yıllarda halkın satın alabileceği mal yok denecek seviyedeydi ve mağazalardaki malları almak için de uzun kuyruklar oluşuyordu. Pek çok ürün talon denilen karne ile satılıyordu. 22

RUSYA VE TÜRK YE DE ÜCRETLER, GEL R DA ILIMI VE REFAH 1994 sonrası mal ve hizmetlerin perakende fiyatlarının artması sonucunda geçim şartları zorlaşmış, masraflar artmıştır. Öte yandan ruble değerini yitirmiş, maaşlarda enflasyon seviyesinde artmamıştır. Bu da halkın hayat seviyesini çok aşağıya düşürmüştür. Rusya ekonomisi hızla düzelmesine ve bütçe açıklarını kapatmasına rağmen hükümet harcamalar konusunda sıkı maliye politikası uygulamaktadır. Bunun en önemli yansıması maaşlar ve hükümet harcamalarında ortaya çıkmaktadır. Tarihi olarak Rusya da hükümetler daima denk bütçe politikası ve dış ödemeler dengesinde de açık vermeme politikası takip etmiştir. Tablo 2. Rusya Federasyonu 2006 Bütçe Giderleri ( Fonksiyonel sınıflandırma) Tablo 3. Ankara ve Moskova da geçim şartları (ortalama harcamalar, aylık temelde, ABD doları) (2005 2006) Kaynak: Şahsi tesbitlerimiz Not: 1 dolar=25.40 ( 13.09.2007) 2006 yılında Rusya da ekonomi alanında hızlı gelişmeler olmuş ve geçmiş dönemdeki hayat seviyesine ulaşılma noktasına gelinmiştir. Savunma alanına çok büyük kaynak aktarılmıştır. Bunun en önemli sebebi Rusya nın dünya siyasetindeki ağırlığını koruma çabasıdır. Savunma harcamalarından sonra bütçeden en fazla ayrılan kalemlerden biri de Rusya Federasyonu nun temel amaçlarına yönelik olarak planlanan harcamalardır. Bu harcamaların içerisinde devlet başkanlığı bünyesinde yapılan harcamalar, yargı sistemine, denetleme ve izleme faaliyetlerine, uluslararası ilişkilerin geliştirilmesine yönelik çalışmalara ayrılan ödenekler vardır. Yukarıdaki Tabloda verilen bilgiler bir kişinin veya ailenin normal bir yaşantı sürdürebilmesi için gerekli olan gelir miktarıdır. Şüphesiz ki pek çok aile bu ölçüde gelire sahip değildir. Yeterli gelire sahip olmayan hanehalkları ise daha düşük seviyede bir hayat tarzına razı olmaktadırlar. Harcama kalemlerine baktığımızda en yüksek giderin konut kiralarının olduğu gözükmektedir. Moskova da kiralık daire bulmak sanıldığı gibi kolay değildir. Evler standartlarına göre oldukça pahalı sayılabilir. Bu durumun birkaç sebebi vardır. En önemli sebebi yeterli konut üretiminin olmamasıdır. Bir sebebi de emlâkçılardır. Emlâkçılar ev bulmanın karşılığı olarak bir kira bedeli alıyorlar. Yeni yapılmış kaliteli malzeme kullanılmış binalarda ve site içersindeki evlerin kira bedelleri 1000 dolardan başlamaktadır. Moskova da konutların kira bedeli İstanbul ve Ankara da olduğu gibi semtine göre değişmektedir. Metroya yakınlık, araba parkının olması kirayı artıran faktörler olmaktadır. İkinci önemli gider kalemi gıda harcamalarıdır. Moskova da Ankara ya göre gıda fiyatları oldukça pahalı- 23

Prof. Dr. Hasan SELÇUK / Dr. Ercan SANCAK dır. Bu yüzden iki şehri mukayese ettiğimizde farklı rakamlara ulaştık. Ayrıca, Moskova da karı-koca çalışmakta olduğundan yemekler genelde dışarıda yenmektedir. Bu durum hem masrafların çoğalmasına hem de kaliteli yemek yeme imkânından mahrumiyete sebep olmaktadır. Moskova da hemen hemen her çeşit meyveyi bulmak mümkündür. Bazı süpermarketlerde her mevsim her çeşit meyve bulunabilmektedir. Tabiî ki fiyatlarda fahiştir. Kışın kiraz canınız yemek istediğinde kilosunu 250 rubleden yani yani 8 dolardan satın alabilirsiniz. Tablo 4. Meyve fiyatları Tablo 5. Kurugıda fiyatları Kaynak: Şahsi tesbitlerimiz Kuru meyveler Moskova ve Ankara da çok tüketilmektedir. Ankara da hemen hemen bütün semtlerde kuruyemiş dükkânı görmek mümkündür. Moskova ya kayısı Türkiye, İran, Özbekistan ve Tacikistan dan getiriliyor. Moskova da dikkate aldığımız fiyatlar Töplistan pazarındaki fiyatlardır. Bu Pazar Moskova pazarları içerisinde en ucuz pazar sayılmaktadır. Tablo 6. Sebze Fiyatları Kaynak: Şahsi tesbitlerimiz Moskova ya yazın meyve genel olarak Özbekistan, Türkiye, Moldova, Azerbaycan, Gürcistan, İsrail, İspanya ve Tacikistan dan gelmektedir. Rusya nın güney sahillerinde Krasnodar da meyve yetişiyor ama genelde geç olgunlaşıyor. Karpuz Ağustosun 15 inden sonra Moskova ya geliyor. Meyveler kapalı ve açık pazarlardan ve marketlerden alınabilir. Kapalı pazarlarda kaliteli ürünler bulunmakla birlikte açık pazarlara göre iki kat daha pahalı oluyor. (Konkova pazarında bir gün alışveriş yaparken neden sizde bu ürün daha pahalı? diye sordum. Satıcı kadın bizde elektronik terazi var dedi. Açık pazarlarda aldığınız 1 kiloluk ürünü evde tartayım derseniz 150-250 gr. eksik çıkma ihtimali çok yüksektir. Ben kendim iki-üç kez kontrol ettim ve bunun böyle olduğunu gördüm. )(Dipnota yazalım). Moskova da bir de üzeri kapalı ve nispeten daha düzenli pazarlar vardır. Bunlar hemen her bölgede bir adet bulunmaktadır. Burada meyve ve sebzeler biraz daha pahalı ama hem satıcılar daha kültürlü ve hem de daha temiz bir ortamda satılmaktadır. Kaynak: şahsi gözlem ve araştırmalarımız 24

RUSYA VE TÜRK YE DE ÜCRETLER, GEL R DA ILIMI VE REFAH Sebzeleri mevsimine göre pazarlarda bulmak mümkün. Fakat sebzeler oldukça pahalı. Rusya da sebze fiyatları ancak Temmuz ayı sonlarına doğru düşüyor. Maydanoz, taze soğan Türkiye de olduğu gibi bağ hesabı satılmaktadır. Burada kilo hesabı yaptık. Moskova da Tacikistan, Azerbaycan ve Özbekistan dan sebze geliyor ve pazarlarda meyve ve sebzelerin satışını de genelde bu ülke vatandaşları yapmaktadır. Pazarlarda getir-götür işlerini Tacikler ve Özbekler yapıyor ve çok az maaşa çalışıyorlar. Pazarlara bir nevi Ortaasya pazarlarını andırıyor. Satıcılar arasında çoğunlukla kadınlar var ve bunların birçoğu Ukraynalı ve Beyazrusya lıdır. Satış noktalarının kontrolü genel itibariyle Azerbaycanlı Türklerin elindedir. Satıcıların maaşları 400 dolar civarındadır. Tablo 7. Ankara ve Moskova da Bazı Gıdaların Fiyatı (2006 Mayıs) Kaynak: şahsi araştırmalarımız. Not: parantez içindeki değerler dolar olarak fiyatlardır. Moskova da et fiyatları Ankara ya göre daha ucuzdur. Rusya nın geniş meraları, işçilik ücretlerinin ve taşıma maliyetlerinin düşük olması Moskova da etin ucuz olmasını sağlamaktadır. Pazarda ve marketlerde et fiyatları farklı olmaktadır. Burada ortalama bir fiyat aldık. Pazarlarda et açıkta satılmakta özellikle yazın sinek ve tozdan etkilenmekte sağlıksız ortamlarda satış yapılmaktadır. 2004 2005 yılında bazı pazarlara çeki-düzen verilmekle birlikte kapalı alanların yanında açıkta et satılmaktadır. Sovyet döneminde halk taze et bulmakta güçlük çekmekte ve kişi başına 1 kilo et verilmekte idi. Genelde hayat seviyesinin değişim göstergesi olarak insanlar et fiyatlarını esas almaktadır. 1985 yılında bir kilo donmuş etin kilosu 1.5 Ruble iken taze etin kilosu 2.5 Ruble idi. Bir kişinin aylık ortalama maaşı 120 ruble iken yaklaşık 50 kilo taze et alabiliyorken şimdilerde ise bir öğretmenin maaşı 300 dolar ve bu maaşla yaklaşık 57 kilo taze et alınabilmektedir. Moskova da günlük kurulan sabit pazarlar vardır. İstanbul da veya Ankara da olduğu gibi mahalle aralarına pazar kurulmamaktadır. Açık alanda kurulan pazarlar temizlik açısından sorunludur. Töplistan pazarı ucuz ama temizlik ve düzen açısından iç açıcı bir görüntüsü yoktur. Çalışanlar kir-pas içinde hizmet vemektedir. Ankara da dört kişi ile ikinci sınıf bir restoranda çorba, salata, yemek ve tatlıdan oluşan bir menü için en fazla 50 60 dolar arasında bir tutar ödenmesine karşılık benzer bir menü Moskova da 120-140 dolardan aşağı düşmemektedir. Kişi başına düşen enerji tüketim miktarı da önemli bir faktördür Bilindiği gibi savaş sonrası dönemde gerçekleşen Alman ekonomi mucizesine en önemli katkı enerji sahasında yapılan yatırımlardan gelmiştir. Türkiye de Rusya ya göre elektrik, doğalgaz ve telefon gibi giderler büyük meblağlar tutmaktadır. Birçok şehre doğalgaz daha yeni ulaşmaktadır. Bundan 15 yıl önce çoğu şehirlerde apartmanlar ya fueloil veya kömürle ısıtılıyor ve bu da ciddi hava kirliliğine yol açıyordu. Doğalgazla elektrik enerjisi maliyet olarak hemen hemen aynı olmasına rağmen Türkiye de son yıllarda doğalgazla ısınma tercih edilmiştir. Rusya da ise yüksek katlı binalarda elektrik enerjisi tercih edilmektedir. Doğalgaz ithalatının önemli bir kısmı da Rusya dan yapılmaktadır. Türkiye ülke bazında en fazla dış ticaret açığını Rusya ile olan ticaretinde vermektedir. 2006 yılı itibariyle, Türkiye Rusya dan 17 milyar 494 milyon dolarlık ithalat yapmasına karşılık 3 milyar 226 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir. Bu ülkeye karşı 14 milyar 268 milyon dolarlık çok yüksek seviyede bir açık sözkonusudur. Buna rağmen Rusya gümrük yetkilileri Türk işadamlarına ciddi sorunlar çıkartmaktadırlar. Türkler Rusya ya mal satma konusunda büyük zorluklarla karşılaşırken, Ruslar için doğalgaz vanasını açıp kapatmak yeterli olmaktadır. Rusya doğalgaz ve elektrik enerjisi açısından çok büyük üretim kapasitesine sahip olmasına rağmen büyük şehirlerin dışında birçok yerde gaz ve elektrik kullanımı yoktur. Bir televizyon programında doğalgaz dağıtımı ile ilgili konuşma yapan bir devlet yetkilisi halen Rusya da 40 milyon insanın doğalgazdan yakacak olarak istifade edememekte olduklarını belirtmiştir. 25

Prof. Dr. Hasan SELÇUK / Dr. Ercan SANCAK İnsan yaşamında beslenme giderlerine göre ısınma giderlerinin daha düşük seviyede gerçekleşmesi beklenir. Ancak doğal kaynakların üretim ve dağıtımının tekel şeklinde yapılanmış olması fiyatları yükseltmektedir. Türkiye de 5 kişilik ailenin mutfak masrafı 350 dolar civarında olurken ısınma giderleri 100 doları geçmektedir. Bu açıdan enerji fiyatlarının ülkemizde anormal derecede yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Rusya ise bu kaynaktan oldukça büyük bir rant sağlamaktadır. Sosyal harcamalarda günlük hayatımızda vazgeçemediğimiz bir kalemdir Moskova halkı daha fazla sosyal harcama yapmaktadır. Zira burada kültürel yapıdan kaynaklanan etkiyle sosyal harcamalar gelenekselleşmiştir. Gençler diskoteğe gitmedikleri, orta yaşlılar tiyatro ve bale gibi sosyal etkinliklere katılmadıkları zaman strese girmekte ve hayatlarının çok monoton geçtiğini düşünmektedirler. Ankara da bu şekilde bir gelenek oluştuğunu söyleyemeyiz. Sağlık harcamaları Türkiye de sigortalı olanlar için düşük seviyededir. Muayeneler ücretsiz olmasına karşılık ilaçlar için emekliler %10 nunu, çalışanlar %20 sini ödemektedirler. Türkiye de özel polikniklerde muayene ücretleri ise 40 dolardan 80 dolara kadar değişmektedir. Bu fiyat farkı hastanenin kalitesine ve tanınmış doktora göre değişmektedir. Diş dolgusu 40 dolardan 100 dolara kadar farklılık gösterebilmektedir. Ankara daki devlet hastanelerinin daha modern olduğunu söylesek bile hizmet konusunda Moskova daki hastanelerden geri kalmaktadırlar. Ankara da bazı hastanelerde yığılma sözkonusu ve kuyruklar oluşmaktadır. Bunun sebebi de hastaların istediği hastaneye gidip muayene olabilmesidir. Moskova da ancak bulunduğun semtteki hastanede ücretsiz olarak muayene olabilme imkânı vardır. Başka mahalledeki hastaneye gidilince ücret ödenmektedir. Ulaşım harcamalarına baktığımızda, Türkiye de benzin fiyatı yüksek olduğundan ulaşım harcamaları aile bütçesinde önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca, otomobil fiyatları da Rusya ya göre daha pahalıdır. Rusya da araba fiyatları Türkiye ye göre neredeyse yarı yarıya ucuzdur. Bu da Türkiye de devletin arabalardan yüksek gümrük ve diğer vergiler almasından kaynaklanmaktadır. Rusya da bir yandan gümrük vergileri düşük diğer yandan yerli otomobil fabrikaları olduğu için yabancı firmalar Rusya ya daha ucuz otomobil satmak zorunda kalmaktadırlar. Yabancıların Türkiye de Türk ortaklarıyla birlikte ürettikleri araçlar yerli üretim sayılsa bile gerçek anlamda yerli üretim olarak kabul edilemezler. Bu yüzden yabancılar tamamen piyasa fiyatlarını belirleme şanslarına sahiptir. Yapılan açıklamalara göre, 2006 yılında Rusya da 2 milyon yabancı otomobil satışı olmuştur. Bunun sonucunda ise Moskova yollarında eski otomobiller yerine son model otomobilleri çok sayıda görülmektedir. Rusların pek çoğu Moskova da yeni otomobillerin olmasını övünçle anlatmaktadırlar. Tablo 8. Ulaşım harcamaları (2006) Kaynak: Şahsi tesbitler Refah ve gelir seviyesi Rusya nın ünlü ekonomistlerinden Valeri Sidirov Argümenti i Faktı gazetesine verdiği bir mülakatta ilginç konulara dokuneğinmiştir: Ona göre son 5 yılda milyarder sayısı 27 ye milyoner sayısı ise 35 bin kişiye ulaşmıştır. 1960 larda ABD nin GSMH lası Rusya nın 2 katı iken 2004 de 17 katına çıkmıştır. Benzer şekilde o dönemde Japonya Rusya nın iki katı üretim hacmine ulaşmışken şimdi 5 kat daha fazla üretim yapmaktadır 1985 yılında SSCB liğinde fert başına düşen et tüketimi 78 kg iken 2004 de 48 kiloya kadar düşmüş durumdadır. Uluslararası norma göre günde 4,5 dolardan daha aşağı gelir elde edenler fakir olarak kabul edilmektedir. 20 milyon Rusyalı günde sadece 1 dolar, en az 30 milyon insan da günde 2-5 dolar arasında gelir elde etmektedir. Tablo 9. Kişi Başına Günlük harcaması satınalma gücü 2006 yılı Kaynak: Dünya Bankası Refahı artırmak için fert başına geliri artırmak yeterli olmuyor. Ekonomide yeterli üretim olmadıkça maaşların yükselmesi enflasyonist baskılara neden olduğu gibi bu kez enflasyon oranın yükselmesi maaşların artmasını gerekli kılacağından kısır bir döngüye girilmiş oluyor. Bu durumda yapılması gereken en önem- 26

RUSYA VE TÜRK YE DE ÜCRETLER, GEL R DA ILIMI VE REFAH li husus ülkede yeterli üretimin olmadığı alanlara devletin finansal destek sağlaması, ucuz kredi imkânları tanıyarak belli sektörleri güçlendirmesidir. Bu yöntem refahı artırmanın ve işsizliği önlemenin en sağlıklı yoludur. Tablo 10. Türkiye ve Rusya da ortalama maaşlar (ABD doları, 2006) Kaynak: Rosstat, DiE ve şahsi araştırmalarımız, 2007 Şubat Ülkede yaşlı nüfusun artması da emeklilere ödenecek maaşlara tesir etmektedir. Bugün ülkede 32 milyon 200 bin emekli bulunmaktadır. Sovyet döneminde 10 çalışana 2 emekli düşmekte iken şimdi 10 çalışan 6 emekliyi beslemek zorunda olup, 2020 de ise bu durum belki de 1 çalışan bir emekliyi beslemek zorunda kalacaktır 1. Bu durumdan dolayı emekli maaşlarının beklendiği gibi artması halinde bütçeden ayrılacak büyük miktardaki fonların bütçeyi zor duruma sokacağı bilinmektedir. İstikrar fonunda tutulan paraların emekli maaşlarında aşırı artışlardan dolayı kapanmak zorunda kalabileceği düşünülmektedir. Rusya da ekonomide artan yatırımlar kalifiye işgücüne olan talebi artırmış ve bu da ücret ve maaşların yükselmesine müsait zemin hazırlamıştır. 2001 yılında ortalama maaşlar 100 dolar civarında iken 2006 yılında 300 dolara kadar çıkmıştır. Rusya da resmi maaşlara bakıp insanların geçim seviyesi hakkında fikir yürütmek yanıltıcı olabilir. Zira Özellikle Moskova da Moskoviç olanların yani doğma büyüme Moskovalıların pek çok avantajları vardır. Bu cümleden olarak pek çoğunun kiraya verebileceği mülkü vardır. Kendilerinin evleri olduğundan kira dertleri yoktur. Aylık yakıt, elektrik harcamaları ortalama 50 dolardır. Moskova da maaş ve ücretler diğer şehirlere göre en az yüzde 50 fazladır. Mesela Moskova da bir öğretmen resmi olarak 250 dolar maaş alıyorsa bu Nalçik şehrinde 140 dolardır. Türkiye de ise şehirlerarasındaki maaş ve ücret farkı o kadar yüksek değildir. Emekli maaşlarında düşük seviye hızla yükseltilmek istenmekte ve halkta da bu yönde ümit var olmaktadır. Gelecek 10 yılda emekli maaşlarının en az ortalama 500 600 dolara yükseleceği beklenmektedir. Emekli maaşları çalışılan yıl sayısına ve işin ağırlığına göre değişmektedir. Şu an için hiç kimse emekli maaşlarından memnun değildir. (Yolda bindiğim bir taksinin şoförü ordudan kurmay albay olarak emekli olmuş, 8000 ruble maaş aldığını çocuğunun üniversiteye gittiğini ve bu maaşla geçinemediğim için taksicilik yapmak zorunda kalıyorum ifade etti.)( Bu kısım dipnota alınacak). Emekli maaşlarının yıllarca katı bir şekilde artırılmaması toplumun özellikle kimsesiz kalmış yaşlı kesimlerinin büyük zorluklarla yaşam mücadelesini sürdürmelerine sebep olmaktadır. Bu konuda sesler pek yüksek çıkmamaktadır. 2004 yılında bir kaç yürüyüş yapılmış ama hala bu konuda insanları rahatlatacak gelir seviyesine ulaşılmış değildir. Oysaki bütçe 2004, 2005 ve 2006 yıllarında fazla vermiştir. 1992-1996 arasında maaşını alamayan 10 binlerce insan varken 1997 de bu durum kısmen azalmıştır. 1998 krizinde ise ordudaki subaylar dahi maaşını alamamıştır. 17 Aralık 2005 tarihinde televizyon haberlerinde Rusya nın İrkuts şehrinde maaşını alamayan binlerce insan olduğunu ve bunların açlıkla karşı karşıya kaldıklarını haber vermesi oldukça şaşırtıcı idi. Doların rubleye karşı düşüşü Rus yöneticileri sevindirse de maaşlarını dolarla alan kişiler için üzücü olmaktadır. Rusya da 2003 yılında 31 rubleye denk gelen doların bu yıl 26 ruble civarına düşmesi ve enflasyonda ortalama %11 artış nedeniyle son 3 yıldaki reel kaybının yüzde 65 oranında olduğu ve buna göre maaşını dolar bazında alanların satınalma güçlerinin önemli oranda düştüğünü söyleyebiliriz. Yapılan araştırmalara göre Rus şirketlerinin geçen yıl yüzde 53 ünün personel maaşlarını dolarla ödemiş, bu rakamın 2006 yılı ağustos ayı itibariyle bu oran yüzde 41 e düşmüştür. Türkiye de maaşlar Rusya ya göre 2006 itibariyle daha yüksek olduğu gibi eldeki tasarruflarla kişilerin ala- 1 gor gorsom, Lovuflka dlya Pensionerov, 15 Agustos 2005, s. 5 27

Prof. Dr. Hasan SELÇUK / Dr. Ercan SANCAK bilecekleri konut türünden emlak da 2 kat daha ucuz olmaktadır. Ekonomide gelir ve refahın artması özellikle siyasi istikrarın ülkede sağlanması ile doğru orantılıdır ve belki de en önemli şartıdır. Sovyet döneminde hemen hemen herkes benzer şartlarda yaşıyordu. Sovyet sonrası dönemde ise ticari işlerle uğraşanlar ve devletin üst yöneticileri çok hızlı bir şekilde zenginleşmişlerdir. Zenginleşenler yabancı arabalar, villalar, yatlar gibi zenginlik statüsünü pekiştiren şeylere sahip olmuşlardır. Zenginler ve fakirler arasındaki uçurum artmış ve Rusya vahşi kapitalizmle tanışmıştır. 2005 yılı verilerine göre Rusya da halkın yüzde 18,9 u yoksuldur 2. Halkın yüzde 55 i ise yoksulluk çizgine yakın yaşamaktadır. 2005 yılı itibariyle ayda 5500 Ruble(195 dolar) ile yaşayan nüfusun yüzde 38,8 i iken 2005 yılında halkın ancak yüzde 1.8 i orta sınıfa terfi etmiş durumdadır. Uluslararası ölçülere göre orta sınıf bir hayat seviyesinde yaşamak için Moskova da 35 bin-70 bin ruble( 1200-2500 dolar) diğer bölgelerde ise en az 500-950 dolar arasında bir gelire sahip olmak gerekmektedir 3. Rusya da orta sınıf hayat tarzına uygun oturulabilecek iki odalı bir ev, araba, tasarruf imkânı, yılda en az bir defa dinlenme tesislerinde tatil, haftada bir kez restoranda ailece yemek yiyebilecek imkana sahip olanların sayısı 13 milyon civarında olup nüfusun yüzde 9 una tekabül etmektedir. Zengin sınıf seviyesinde yaşayan insan sayısı ise 2,2 milyon kişi olup bu da nüfusun yüzde 1,5 ini oluşturmaktadır. Rusya da bölgeler arasında da refah seviyesi hususunda ciddi farklar vardır. Neneçki bölgesinde adam başına düşen gelir 29 bin doları bulurken hemen yanıbaşındaki bir bölgede 400 doları bulmamaktadır. Bunun önemli sebebi bölgelerin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip olup olmamasıdır. Rusya da araba fiyatları Türkiye ye göre neredeyse yarı yarıya ucuzdur. Bu da Türkiye de devletin arabalardan yüksek vergi almasından kaynaklanmaktadır. Rusya nın yerli otomobil fabrikaları olduğundan yabancı firmalar Rusya ya daha ucuz otomobil satmaya uğraşmaktadırlar. Türkiye de ise yerli üretim olmadığından- yabancıların Türkiye de ürettikleri mallar yerli üretim sayılmakla birlikte- yabancılar tamamen piyasa fiyatlarını belirleme şanslarına sahiptir. Türkiye de elektrik, gaz ve telefon gibi giderler büyük meblağlar tutmaktadır. Pek çok şehre gaz daha yeni ulaşmıştır. Bundan 15 yıl önce çoğu şehirlerde konutlardaki kaloriferler fueloil veya kömürle ısıtılmakta ve bu da ciddi hava kirliliğine yol açmakta idi. Maliyet olarak gazla hemen hemen aynı olmasına rağmen Türkiye son yıllarda gazla ısınmayı tercih etmiş olması bu konuda tartışmaların eksik kaldığını göstermektedir. Doğalgazın önemli bir kısmı Rusya dan ithal edilmektedir. Rusya ile dış ticaret açığımız hızla büyüdü ve kapatılması oldukça zor olacağa benzemektedir. Rusya gaz ve elektrik enerjisi açısından çok büyük üretime sahip olmasına rağmen pek çok yerde gaz ve elektrik yoktur. Bir televizyon programında gaz dağıtımı ile ilgili konuşma yapan bir devlet yetkilisi halen Rusya da 40 milyon insanın gaz yakacağından istifade edemediğini belirtmiştir. Türkiye de ısınma giderlerine gıda giderlerine göre çok daha fazla oranda harcama yapılmaktadır. 5 kişilik ailenin mutfak masrafı 400 YTL civarında olurken ısınma giderleri 200 YTL yi bulmaktadır. Gıda sektöründe onlarca insan aracı olarak çalışırken gaz ve petrol sektöründe sadece musluğu açıp kapatma yeterli olmaktadır. Bu açıdan enerji fiyatları anormal derecede yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Rusya bu nimetten oldukça büyük bir rant sağlamaktadır. Geçim şartlarına baktığımızda Moskova Ankara ya göre hayli pahalı bir şehirdir. Diğer taraftan Türkiye de gelir dağılımının Rusya ya göre daha adil olduğu söylenebilir. Memur ve emekli maaşları Türkiye de daha yüksektir. Ancak Rusya bütçe açıklarını kapatmıştır ve artan bütçe gelirleri sayesinde maaşlarda da hızlı bir düzelme göze çarpmaktadır. Sonuç olarak şunu ifade edebiliriz: Ankara da yaşayan halkın geçim seviyesi veya refah düzeyi Moskova ya göre daha yüksek seviyededir. Ankara da çalışanların hem maaşları daha yüksektir ve hem de Moskova ya göre hayat daha ucuzdur. 2 Argümenti i Fakti, Strana a-dna jizn-raznaya, Dekab r 2005, No:4, s. 3 A.g.e. s.4 28