EV HALİ Kemal ORUÇ (Pijamalı-atletli adam ve bigudili kadın evde, koltuklarında oturmaktadırlar. ın elinde kumanda, kadının elinde ayna ve cımbız vardır.) : Karıcığım, bir sayı söyler misin? : Beş. : Bir şey yok! Başka bir sayı söyler misin? : Sekiz,. : gibi şey yok ki bu televizyonda da yahu! Aslında bu televizyonu böyle izlemek lazım! (Arkasını döner televizyona.) Bıktım bu televole kültüründen. Canım şöyle eğitim, kültür Aha maç! Oleeeyyy! : Al işte yine maç. Çimleri gördü ya direk bitkisel hayata girer şimdi. : Vur ulan be! Yuh o gol kaçar mı be? : Ay ne bağırıyorsun? Bitkisel hayatı da aştın sen. Direk hayvansal hayat seninki! : Aslanım benim çalımlara bak! Yürü be! : Bıktım ya bıktım! (Kendi kendine) Maç olunca ilgi gösterilme katsayımız azalıyor. Bir maç bir kadından daha değerli olamaz! Yaşasın futbolla mücadele eden kadınlar birliği! Öncelikle konuyu değiştirmek lazım. ( a) hani eski evimizde bir komşumuz vardı ya : Bilmiyorum. : Hani bize kek yapardı. : Görmedim. 1
: Hani köpeği senin kafana işemişti. : Böyle hakem mi olur ya! : Devamlı bisikletle dolaşırdı. : Hatırlamıyorum. : Hani bahçede bikinisiyle gezerdi hep. : (Birden gözleri büyür ve heyecanla) Haaa hatırladım! Şu kadın : (Bağırarak) Bikinisinden mi hatırlıyorsun kadını! : Ama hayatım : Sus! : Hayatım onu bunu bilmem de bikininin sana ne kadar yakıştığını söylemiş miydim hiç? : Canııımmm. : Zaten o uzun boylu, sarışın, düzgün hatları olan komşumuzu ben bikinisinden hatırlamadım ki. Daha çok o pembe olan mini şortu : Keeeesssss! ben artık ilişkimiz hakkında pek sağlıklı düşünemiyorum. : Boş ver düşünme tatlım. Düşünce suçlusu olma! Ne düşünüyorsun hem? (Kendi kendine) Allah! Hakikaten kızdı bu sefer. Durumu kurtarmak gerek. (a, hınzırca) Karıcığım hani hep pahalı bir evde oturmak istiyordun ya : (Sevinçle) Evet! : Sana bir sürprizim var. : Yoksa pahalı bir eve mi taşınıyoruz? Yılmaaazzz! Canım canım oy oy! : Hayır. Ev sahibi kirayı iki katına çıkardı. Artık bizim de pahalı bir evimiz var. : Çok komik! Tüm gün evde tek başımayım, sıkılıyorum. Sen gelince de adamakıllı bir şeyler konuşmak istiyorum. Çamaşır bende, bulaşık 2
bende, ama sen : (Koltuğun arkasından bir kutu çıkarır.) Al hayatım bu senin için. : Bu da ne? (Sevinçle) Yoksa : Evet hayatım düşündüğün şey Sana kendi ellerimle şikayet kutusu yaptım. Ben evde olmadığımda bitmek bilmeyen şikayetlerini bu kutuya atarsın. : Hayvansın! İncindim, kırıldım ve küstüm. Hem farkında mısın? Son günlerde benimle hiç ilgilenmiyorsun. Bak yan komşularımıza. Kaç yıllık evliler ama hala balayında gibi davranıyorlar. her yerde kadını şap şup öpüyor, kokluyor. Sen neden yapmıyorsun? : Canım ben de isterim aynısını yapmak, öpmek, koklamak da, kadını tanımıyorum. : Sapıksın! Ayrıca çok kabasın! Hiç ince ruhlu değilsin. Maç maç maç başka bir şey yok! Müzik tarzın da iğrenç. Keşke şöyle klasik müzik falan dinlesen de biraz romantizm katsan ruhuna. : Ben zaten klasik müzik dinliyorum. : Kim, sen? Sen ve klasik müzik Peki söyle bakalım kimleri dinliyorsun? : Orhan Baba nın, Müslüm Baba nın, Ferdi Tayfur un bütün klasiklerini ezbere biliyorum ben. : Sen dalga geç! Hem kafamda soru işaretleri oluşmaya başladı. Sana bir soru sorabilir miyim? : Tabi ki sorabilirsin tatlım. : Ben öldüm diyelim : Allah rahmet eylesin. : Ben öldüm diyelim! Ne yaparsın? 3
: Fatiha okurum. : Hayır yani tekrar evlenir misin? : Hayır kesinlikle hayır! Allah korusun! : Neden? Evli olmak hoşunuza gitmiyor mu Bey? : Aaaa! Tabi ki tabi ki evli olmak tabi ki hoşuma gidiyor karıcığım! Hatta yarın tekrar evlenelim. Öbür gün de evlenelim. Her gün evlenelim. : (Yüzünde kırgın ve üzgün bir ifadeyle) Yaa! Demek evlenirsin? : (Ne diyeceğini bilemez ve kızgın bir iç çeker.) : Peki o şıllıkla bizim yatağımız da mı yatarsın? : Köpek kulübesinde yatarım! Karıcığım bizim evde başka yatak mı var? Tabi ki bizim yatağımızda yatardık. : Peki benim resimlerimi kaldırıp yerine onun resimlerini mi koyarsın? : Yok. Fedon un resimlerini koyardım! Sanırım onun resimlerini koymak en uygun şey olurdu. : Sen şimdi onun, benim ayakkabı koleksiyonumdan ayakkabı giymesine de izin verirsin. : Hayır. (ın yüzünde bir tebessüm belirir.) : (Dalgınlıkla ağzından kaçırır.) Onun ayakları otuz yedi numara. (ın yüzü birden değişir.) : Eyvah! Şey karıcığım, şey! ( okkalı bir tokat yapıştırır.) : (Ne yapacağını bilemez, bir ara çekirdeğe saldırır, kadına da uzatır.) Aşkım ister misin? : (Arkasını döner.) Zıkkımlan! : Ne oldu biliyor musun? (Ağzında çekirdek bir şeyler geveler ama 4
anlaşılmaz.) : Sus sus! : Karıcığım şey Ben Ayakkabı : Boşanıyoruz! Bitti artık, bitti! : Bitti mi? (Kumandayı alır.) Kaçı açayım? : Kes! ( bir süre daha bocalar. Yapacak bir şey bulamayınca çekirdeği de alır ve gider.) : Sana nasıl inandım ben? Nasıl güvendim ha! O ayakkabıları tek tek yedireceğim sana! Bitti artık! Anlıyor musun? Bitti artık her şey, boşanıyoruz! Duydun mu beni? Duydun mu diyorum??? (Arkasına döner, göremez.) Yılmaaazzzz! : (Elinde bir paketle gelir.) Tatlım hep istediğin bir bot vardı ya, işte bu senin için. Bütün haftalığımı buna verdim. : Canım beniimm! Ay ay ay ben hemen gidip deneyeyim bunu. Bebeğim benim, bir tanecik kocam benim. (Çıkar.) : İşte kadınlar böyle. Gönüllerini almak kolay değil. Nasıl ki bir çiçeğin düzenli suya ihtiyacı varsa bir kadının da düzenli olarak hediyeye ihtiyacı vardır. Bu arada ayakkabıların otuz yedi numara olduğunu görünce beni öldürecek. Not: Bu oyunu amatör tiyatrolar ve okul tiyatroları herhangi bir telif ücreti ödemeden sahneleyebilir. Sadece sahneleyecek olan tiyatroların, yazara sahneleme isteğini ve sahneleme tarihini bildirmesi yeterlidir. İletişim bilgileri: www.kemaloruc.net kemal.oruc@yahoo.com 5
Yazar Hakkında: Sahneden Destek Kampanyaları nı gerçekleştiren Drama Kumpanya nın kurucusu ve sanat yönetmenidir. Aynı zamanda Tiyatro Eğitim Derneği'nin Başkanlığı'nı yapmaktadır. Adana Şehir Tiyatrosu nda aldığı tiyatro eğitiminin ardından Marmara Üniversitesi nde Drama ve Okul Tiyatrosu teziyle pedagojik formasyon almış ve Oluşum Drama Enstitüsü nde Oyunculuk Eğitiminde Yaratıcı Drama teziyle Drama Eğitmenliği Programı nı tamamlamıştır. Onlarca tiyatro temelli sosyal projenin koordinatörlüğünü yapmıştır. On beş yıl içinde görev aldığı yaklaşık elli oyunun otuzunda yönetmenlik yapmıştır. Halen kendi tiyatrosunda oyuncu adaylarına ve Özel Evrim Okulları'nda miniklere drama/tiyatro eğitimi vermekte ve oyun yönetmektedir. Yazdığı kısa oyunlar Türkiye, Almanya, Hollanda, İngiltere, Kıbrıs ve Belçika da yüzün üzerinde topluluk tarafından sahnelenmiştir. 6