saklı güzeli: İskender Pala'dan yeni roman müjdesi Alucra'da otogar sevinci Kasımpaşa'nın örnek esnafı Cengiz'in hikayesi



Benzer belgeler
Beyoğlu'nda Mayıs coşkusu

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Bodrum aşığı yabancıların buluşması

Kuzey Hendeği nden Türk Sanat Müziği ezgileri yükseldi

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Bodrum a gönül veren ünlüler Trafo da buluştu

''Hepimiz Atatürk'üz''

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU

KÜLTÜR VE SOSYAL IŞLER MÜDÜRLÜĞÜ FAALİYETLERİ HAZİRAN 2015


1. görev İlk görevimize hoş geldiniz. Biliyorsunuz ki Sinan ilk görevinde şifreli mesajı çözdü ve Taksim Meydanı na gitmesi gerektiğini buldu. Sinan ı

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2015 YILI AĞUSTOSAYI FAALİYET RAPORU

Karnaval Havasında Uçurtma Festivali

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

HER AKŞAM SAAT: KÜÇÜKKÖY STADI NDA BİRLİKTE YAŞAYALIM RAMAZANIN BEREKETİNİ VE COŞKUSUNU. Hasan Tahsin USTA Belediye Başkanı

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi Salkım Söğüt Saç

Şerif Kocadon için mevlit

Eşsiz Bodrum Tanıtım TIR ı Zonguldak ta

Günlük Kent Gazetesi

Çarşamba İzmir Basın Gündemi

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Beyoğlu. Toplam Yatırım 765 Milyon YTL İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YATIRIMLARI İLÇELERİMİZE HİZMETE 4 YILDIR HIZ KESMEDEN DEVAM

Benimle Evlenir misin?

Gümüşlükspor Futbol Okulu açıldı

Naptorun Pansiyon İzleyiciden Tam Not Aldı

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

ŞUBAT - MAYIS 2017 ETKİNLİK TAKVİMİ

OSMANİYE KAHRAMANMARAŞLILAR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNE GÖRKEMLİ AÇILIŞ.

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ

GLOBAL RUN 2017 İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n

Nükhet YILMAZ HAYAT BİLGİSİ Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası nı kutladık. Halk ekmek fabrikası gezisine katıldık. TÜRKÇE * Dilbilgisi:

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI EKİMAYIFAALİYET RAPORU

Tarihi Kültürel Miras ve Kent Belleği Çalışma Grubu. Sözcü: Asiye Yavuz Kobal

KONSERLER ÇOCUK ETKİNLİKLERİ AÇIK HAVA SİNEMALARI

Fethiye den 7 Kooperatif Ulaşımda Dönüşüme Katıldı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

7. dönem çalışma raporu SOSYAL ETKİNLİKLER. EMO Kocaeli Şubesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞINA

2016'nın ilk 5 ayını geride bırakıyoruz. Grup Göktürkler için bu dönem nasıl geçti?

KARİKATÜRİST VE RESSAMLAR, ARTIK AYA NİKOLA KİLİSESİNDE

ikonu bir yeşilçam (ev dekorasyon)

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

GELİBOLU TİCARET VE SANAYİ ODASI OCAK-ŞUBAT-MART 2015 BÜLTENİ

Bodrumlu Sanatçılar Bodrum a Sahip Çıkıyor

Türk filmleri günü!..

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

OKULUMUZDAN ZİYARETLER

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

tarafından yazıldı. Pazartesi, 13 Ağustos :33 - Son Güncelleme Pazartesi, 13 Ağustos :52

55. ULUSLARARASI AKŞEHİR NASREDDİN HOCA ANMA VE MİZAH GÜNLERİ PROGRAMI

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

berekettir Recep Tayyip Erdoğan Gençlik Parkı nda Ramazan Özel Etkinlikleri ve Mahalle İftarları ile

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi.

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Nükhet YILMAZ HAYAT BİLGİSİ Evimiz Yuvamızdır Tutum, Yatırım ve Türk Malları haftası TÜRKÇE Tutum, Yatırım ve Türk Malları haftası 5N 1K KÜTÜPHANE


Benimle Evlenir misin?

DEDE TORUN BULUŞMASI PROJESİ

MAMMA MIA. Lise İngilizce Drama Kulübü nden bir ilk daha

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

DAMLA PROJESİ HATAY PROGRAMI HAKKINDA BASINDA ÇIKAN HABERLER

İktidarıyla, muhalefetiyle bütün Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarımın da aynı bilinçle görev yaptığına inanıyorum.

Sadakataşı Derneği, kurulduğu 2010 yılından bu yana yardımsever insanımızın yaptığı bağışları, medeniyetimizin paylaşmayı tavsiye eden

AK Parti mazlum coğrafyaların umudu

Beşiktaş Gazetesi. Yepyeni kent rehberi

Rahmet, merhamet ve bereket ayı olan Ramazan-ı Şerif in şehrimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Sonrası. Jewett, Keman. Özcan Ulucan, Keman. Tuba Özkan, Viyola. Ozan Tunca, Cello. Program ile ilgili detaylar ise

17. SAYI. kasım 2016 EXPO 2016 ANTALYA

Beşiktaş Gazetesi. Her Cuma yeni bir film

Bodrum Yarımadası nın Başkanı Mehmet Kocadon

ÖĞRENCİ BİRLİĞİ FAALİYET ÖZETİ

MKÜ de İftar Coşkusu. Akademik ve İdari Personel İçin Düzenlenen İft ara Büyük Kat ılım Oldu

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN

DEREÜSTÜ KÖYÜNDE ARHAVİ EVİ İNŞASINDA BAŞKAN SERENDERDEN KONUŞTU

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2015 YILI OCAK AYI FAALİYET RAPORU

Vergide son gün yarın

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü nün Yunanlılara karşı kazandığı zaferler, İnönü de anılmaktadır.

TSM ÇOCUK KOROSU KONSER PROGRAMI

ESENYURT BELEDİYESİ ERİŞİLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI

HAVRAN BELEDİYE BAŞKANLIĞI 2016 YILI ARALIK AYI FAALİYET RAPORU

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde!

KİTAP VE KÜLTÜR FUARI KAPILARINI AÇTI

Beşiktaş Gazetesi16 EKİM Miniklerden derece!.. dalında Selin Bayraktaroğlu,

22-27 EYLÜL 2014 FİNLANDİYA GEZİMİZ 22,09,2014 PAZARTESİ - BULUŞMA VE PISA SALI - ALVAR AALTO SAĞLIK VE SPOR FAKÜLTESİ

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Transkript:

Beyoğlu'nunArap Camii saklı güzeli: 717 yılında yaptırılan İstanbul un ilk camisi Arap Camii nin en büyük özelliği yanına yaklaşana kadar kendini göstermemesi. Restore edilerek geçtiğimiz ay yeniden ibadete açılan bu tarihi caminin ilginç hikayesini sizler için yerinde araştırdık. 4 Bilge kentin yeni sesi SAYI: 8 EYLÜL 2012 BEYOĞLU BELEDİYESİ NİN AYLIK ÜCRETSİZ YAYINIDIR www.beyoglu.bel.tr 444 0 160 24 Kasımpaşa yeni imajıyla Süper Ligde Beyoğlu Belediyesi zengin kültür-sanat programlarını halkın ayağına götürüyor Eylül ajandamız dopdolu Kültür ve sanatın merkezi Beyoğlu eylül ayında da şanına uygun zengin festival, konser ve çeşitli etkinliklere sahne olacak. Şehrin tüm semt ve meydanlarına yayılacak olan kültür-sanat programlarına Beyoğlu halkının büyük ilgi göstermesi bekleniyor. E. Nedret İşli, Başkan Demircan ve Doğan Hızlan geçen yılki Sahaf Festivali açılışında Alucra'da otogar sevinci 5 18 Kasımpaşa'nın örnek esnafı Cengiz'in hikayesi İskender Pala'dan yeni roman müjdesi "Barbaros ile bu kadar yakın olup da ona dair bir roman yazmamak olmazdı. Bugünlerde Barbaros a ait romanımı bitirdim. Nasip olursa bu kitabım Ocak 2013 te yayınlanacak." 8 TURGUT YILMAZ

2 GÜNCEL EYLÜL 2012 Maddeye ruh katan eller Tepebaşı nda "7. Altın Eller Geleneksel El Eylül bereketi Benim Şehrim Ahmet Misbah Demircan Beyoğlu Belediye Başkanı Sonbaharın ilk ayı olan Eylül, birçok kültürde hasat ayı olarak bilinir ve sevilir. Çiftçiler başta üzüm ve ceviz olmak üzere birçok ürünün hasatını bu ayda yapar, ürünlerin parasını daha doğrusu emeğinin karşılığını bu ayda alır, düğün-derneklerini de paralandıkları için genellikle Eylül ayında gerçekleştirir. Kısacası Eylül birçok kültür ve medeniyette "bereket ayı" olarak bilinir ve sevilir. İşte tüm kültür ve medeniyetlerin buluşma noktası olan Beyoğlumuz için de Eylül ayı dopdolu geldi, bereketiyle geldi. Zira kültür-sanatta Eylül ajandamız dopdolu. Beyoğlu nda yetişen değerli karikatüristimiz Turgut Yılmaz ın kapağımızda çok güzel yorumladığı gibi bu ay içinde geçekleştirilecek kültür-sanat aktivitelerimizi takip etmekten adeta yorulacaksınız. Ama bu tabii ki bu tatlı bir yorgunluk olacak. İlçemizin tüm semtlerine ve meydanlarına yaymaya çalıştığımız Beyoğ lu nun şanına uygun kültür-sanat etkinliklerimizin ilki olan Sinema ve Tiyatro Günleri 4 Eylül de başlayıp 22 Eylül de sona erecek. Bu programda üç filmle bir tiyatro oyunu çeşitli meydan, park ve bahçelerde ücretsiz olarak izlenebilecek. Tepebaşı nda (TRT yanı) yapılacak iki büyük organizasyonumuzun ilki 7. Altın Eller Geleneksel El Sanatları Günleri. 11-23 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan programımıza bu yıl Türkiye nin birçok şehrinden 65 sanatkarımız katılacak. Maddeye ruh veren eller Tepebaşı nda sloganıyla gerçekleştirilecek organizasyonumuz kapsamında her akşam çeşitli konserler de verilecek. Bu organizasyondan iki gün sonra yine Tepebaşı nda artık klasikleşen Sahaf Festivalimiz başlayacak. İstanbul un çeşitli semtlerinden 65 sahafın katılacağı festivalimizde birçok tanınmış yazar ve şairimiz kitap dostlarıyla sohbet programlarında buluşacak. 25 Eylül de başlayacak olan festivalimiz 14 Ekimde sona erecek. Kefken Kampımızın sezon finali 16 Eylül akşamı Hasköy sahilinde yapılacak. Kampta eğitim alan öğrencilerimizin çeşitli etkinliklerle renklendireceği gecenin finalinde ise ünlü sanatçımız Mustafa Ceceli sahne alacak. Dopdolu Eylül ayının zengin kültür-sanat programlarından bir diğeri de, Belediyemizin 155. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla 11-28 Eylül tarihleri arasında MSGSÜ Tophane-i Amire de açılacak olan Zaman Tünelinde Beyoğlu sergimiz. Son etkinliğimiz ise 19-23 Eylül 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Romanlar 2012 Beyoğlu organizasyonu Bu organizasyon, bir dizi etkinlikle Romanların renkli dünyalarını ve sorunlarını gündeme taşıyacak. Bu çerçevede ülkemizin tanınmış roman sanatçıları da konserler verecek. İşte böylesine dolu dolu bir Eylül sizleri bekliyor. Hepinizi tamamen ücretsiz olan etkinliklerimize davet ediyor, bu vesileyle Eylül bereketinden milletçe istifade edebilmemizi diliyorum. Sanatları Günleri" başlıyor 11-23 Eylül 2012 tarihleri arasında Tepebaşı nda (TRT yanı) düzenlenecek organizasyona Türkiye nin dört köşesinden 65 el sanatı ustası katılıyor. Geleneksel Türk El Sanatları nda önemli bir yeri olan Hat ve Tezhip sanatı "7. Altın Eller Geleneksel El Sanatları Günleri"nin bu yılki temasını oluşturuyor. "7. Altın Eller Geleneksel El Sanatları Günleri"nde bu yıl Adıyaman, Afyon, Ankara, Antakya, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Bilecik, Bitlis, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Karaman, Kütahya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Mersin, Muğla, Osmaniye, Sakarya, Şanlıurfa, Zonguldak ve Tokat ın el sanatları stantlarda yerini alacak. Sanata ve sanatçıya tam destek Her yıl yoğun ilgiyle takip edilen organizasyona bu yıl Türkiye nin 33 ilinden toplam 65 sanatkar katılıyor. Sanatçılar, etkinlik alanında geleneksel mimariye uygun hazırlanan stantlarda13 gün boyunca sanatlarını icra ederek unutulmaya yüz tutan geleneksel el sanatlarını yeniden zihnimize yerleştirecekler. Kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarını desteklemek amaçlı etkinlikte sanatçılar her yıl olduğu gibi bu yıl da organizasyon süresince el emekleri ve göz nuru sanatlarını sergiledikleri stantlara herhangi bir ücret ödemeyecek. Stantlarında üretim yapacak sanatçılar ziyaretçilere el sanatlarının tezgâhtaki üretimini yerinde görme fırsatı sunarken satış yapma imkanı da bulacak. Geleneği geleceğe bağlayacak 13 özel günde, sedef, kispetçilik, keçecilik, lüle taşı, oltu taşı, gümüş, hat, çarık, bakır, mütteka, çini, deri, kazaz, sim sırma, tel kırma, tezhip, minyatür, kündekari, edirnekari, çömlek, kutnu dokuma, el dokuma, ipek dokuma, kilim dokuma, cam işleme, taş işleme, bıçak işleme, ahşap işleme, baston işleme, yemeni, körüklü çizme, baskı yazma, tel kırma görücüye çıkacak. Tepebaşı nda her akşam ezgilerimiz sahne alacak Geleneksel Türk El Sanatları nı ve sanatkârlarını İstanbullularla buluşturacak "7. Altın Eller Geleneksel El Sanatları Günleri"nde her akşam ücretsiz konserler düzenlenecek. Müziğin tüm renklerinin ve seslerinin yankılanacağı konserlerde Türk Sanat ve Türk Halk Müziği nin sevilen isimleri sahne alacak. 11 Eylül'de Özdemir Erdoğan la başlayacak konserlerde, Coşkun Sabah, Zekai Tunca, Sümer Ezgü, Alp Arslan, Uğur Murathan, Okan Murat Öztürk, Muammer Ketencoğlu, Fatma Koçel, Levent Karadeniz, Erdal Akkaya ve Muzaffer Özdemir de izleyicilerle buluşacak. Altın Eller, her gün 11.00-23.00 saatleri arasında ziyarete açık

SAYI: 8 GÜNCEL 3 En değerli kitaplar bu yıl da Tepebaşı'nda Beyoğlu Belediyesi nce düzenlenen ve kitapseverlerle sahaflar tarafından her yıl dört gözle beklenen 6. Beyoğlu Sahaf Festivali 25 Eylül'de Tepebaşı'nda başlayacak. Festival boyunca ünlü şair ve yazarlar okurlarıyla sohbet edecek. Son İstanbullu Ergun Hiçyılmaz Artık geleneksel hale gelen Beyoğlu Sahaf Festivali geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Tepebaşı nda (TRT yanı) gerçekleştirilecek. 14 Ekim 2012 tarihine kadar sürecek festivale 65 sahaf katılacak. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, en çok önem verdikleri etkinliklerin başında Sahaf Festivali nin geldiğini belirterek, "Sahaflarımızla kitap dostlarını buluşturacak olan bu festivalimiz her yıl büyük ilgi görüyor. Bu yıl programımızı daha da zenginleştirerek ünlü yazar ve şairlerimizle edebiyat sohbetleri gerçekleştirecek, çok anlamlı bir mekanda edebiyatçılarımızı okurlarıyla buluşturacağız. Birbirinden kıymetli eserlerin ve zengin etkinliklerin yer alacağı Beyoğlu Sahaf Festivali ne tüm İstanbulluları bekliyoruz" dedi. Demircan, Beyoğlu, Kadıköy, Beyazıt, Moda, Sarıyer, Ortaköy ve Şişli başta olmak üzere İstanbul un birçok bölgesinden katılacak sahafları Tepebaşı nda ağırlamaktan büyük mutluluk duyacaklarını kaydetti. Başı bilgi anlamında her sıkıştığında hemen sahaflara Başkan Demircan ve sahaflar festivale gösterilen ilgiden memnunlar başvurduğunu ifade eden yazar Doğan Hızlan da, insanların yetişmesinde kitapların, kütüphanelerin rolünün büyük olduğunu söyledi. Hızlan, "Bugün okunan kitapların çok daha eski kaynakları var. Bu kaynaklar günümüz eserlerinin altyapısını oluşturuyor. Okuduğumuz eserlerin mutlaka altyapısını da araştıralım. Kültür bir zincir gibi nesilden nesile kitaplarla aktarılıyor. Kitapların en değerlileri sahaflarda" diye konuştu. Festival Sahaflar Koordinatörü, Turkuaz Sahaf ın sahibi Nedret İşli ise festivali şöyle anlatıyor: "Kuledibi nde, Be yoğlu ndaki 25-30 sahafla amatörce başlattığımız festivalimiz giderek büyüyerek gelenekselleşti. Önce Taksim e, ardından da Tepebaşı na taşındı. Şimdi İstanbul un birçok semtinden 65 meslektaşımız katılacak. Aslında talep çok ama yerimiz sınırlı. Bu konuda bize büyük destek veren Beyoğlu Belediye Başkanımız Ahmet Misbah Demircan a, diğer yetkililere ve haberlerinde bize geniş yer ayıran medya mensuplarına teşekkür ediyorum. Bu festivalin en büyük faydası eski kitap merakını ve araştırma ruhunu kazandırması Bu yüzden özellikle gençler için büyük bir fırsat sunuluyor. Bu yıl birçok yazarımızın da konuk olacağı festivalimize tüm kitap dostlarını özellikle de gençleri bekliyoruz." Festival boyunca, kitapların yanı sıra tarihe tanıklık eden dergiler, eskiye ait yazılar, eski fotoğraflar, film, tiyatro afişleri, nadide levhalar, mektuplar, kartpostallar ve özel koleksiyonlar da stantlarda meraklılarının ilgisine sunulacak. Keyif geçidi Keyif arayan insanlara çokça geçit veren Hacopulo Pasajı, Meşrutiyet Caddesi ni İstiklal e ulaştırmaktadır. Pasajı çevreleyen mağaza, dükkân ve katlar geniş bir avluyla nefes almakta ve mülkün ilk sahibi Mösyö Hacopulo, özellikle kiraları topladığı ay başlarında keyifle İstanbul u seyretmektedir. 189 numaradaki "berber kralı" Villy binlerce insanı bu mekânda güzelleştirmiştir. Aleksandre Commendinger 19 numaralı evde sadece müzik aletlerinin satıcısı olarak kalmamış, Liszt gibi müzik adamlarına da kapılarını açmıştır. Beyoğlu nun orta yerini geçtikten sonra yükselen Odakule, çok eski yıllarda kalmış bir geçmişi gözlemektedir. Tünel den Galatasaray a yaklaşırken, binalar giderek XVIII. Yüzyıl sonundaki Avrupa tipinin örneklerini vermeye başlamıştır. Bu manzaranın çoğunluğu bugünkü kuşaklara değil, kartpostallara kalmıştır. Ama bazıları hiç görülmese de konumları ve güzellikleriyle hafızalarda yaşamaktadır. Mesela Lebon, Markiz Mesela Turkuaz. 1870 yangınından sonra kendine daha iyi bakmaya çalışan Beyoğlu, daha özenli ve dikkatli hayatıyla gerçek bir "Beyoğlu" olma vasfını sürdürmüştü. Ahşap binaların yerini Avrupa yı yansıtan kâgir binalar almış, eh tabii ki sahipleri de Avrupalı gibi yaşamaya özen göstermişti. "Au Bon Marché", içinde lokantası olan geniş bir mekândı. Karlman Pasajı, Perükar çıkmazının hemen yanı başında kapılarını İstanbullulara açmıştı. Yani şimdilerde Odakule nin bulunduğu yerdeydi ve İstiklal Caddesi nden Tepebaşı na kollarını uzatırdı. Karlman Pasajı nın allı pullu süslediği bu alanda Turkuaz, pastane, bar, dans salonu ve lokantasıyla "eğlence külliyesi"ydi. Pastane ve bar yirmi dört saat açık olup "nöbetçi eğlence yeri" hüviyetine sahipti. Dans salonunda figür saatleri öğleden sonra ile akşam 21.00 olarak ayarlanmıştı. Lokanta sadece akşamları değil öğle servisiyle de hizmet vermekteydi. İstanbul gecelerine beyazlık veren "Beyaz Rus"lardı. Tokatlıyan dan Moskovit Pastanesi ne kadar çeşitli alanlarda, aşçısından garsonuna kadar binlerce insan hayat mücadelesine girmişti. İhtilalin sürüklediği geçmişin anlı şanlı generalleri, prensler, prensesler, kont ve kontesler kıyafetlerini sandığa, asalet unvanlarını da hatıra defterlerine kilitlemişlerdi. Hayatın zorluklarını yaşıyor, kaçarken getirdikleri torba dolusu çarlık paraları da ancak soba tutuşturmaya yarıyordu. Kolay değildi hayat Taras Bulba, Mişel Strogof filmlerinin başrolünü oynayan İvan Mujakin bile Odeon Tiyatrosu nun yanındaki Moskovit salonunda artist adaylarına serviste kusur etmeyen bir garson olmaya çalışıyordu. Sıkıntıları yüzüne aksetmeyen sanki güleç doğmuş kişilerdi Sadece Beyaz Ruslar değil tabii ki Sakız Adası ndan gelen Rumların yanı sıra, Macar, Rumen ve Polonyalı göçmenler, bilhassa müzik âleminde yer tutmuşlardı. SON İSTANBULLU, DESTEK YAYINEVI, İSTANBUL, 2012

4 GÜNCEL İstanbul un ilk camisi EYLÜL 2012 Arap Camii 1295 yaşında 717 yılında yaptırılan İstanbul un ilk camisi Arap Camii yeniden ibadete açıldı. Caminin en büyük özelliği, yanına yaklaştığınız ana kadar kendini göstermemesi. "Beyoğlu nun saklı güzeli"ni sizin için gezip fotoğrafladık. Yıl miladi 717. Peygamberimizin İstanbul un fethiyle ilgili müjdesine nail olabilmek için Mesleme Bin Abdülmelik komutasında bir Arap ordusu buraya kadar geliyor. İçlerinde sahabe evlatları da (tabiin) var. Ancak bir yıllık kuşatmadan sonra sadece Galata bölgesindeki Ceneviz topraklarının bir kısmını alabiliyorlar. Camiden kiliseye ve yeniden camiye Arap Camii Fetih müjdesine nail olmak için gelen ilk zat olan Komutan Mesleme hemen bir mescit yaptırıyor. Burada 10 yıl kadar kalınıyor. Ancak Şam da çıkan bir iç isyan sonucu ordunun büyük kısmı geri dönüyor. Bunun üzerine Cenevizliler topraklarını geri alıp yapılan mescidi kiliseye çeviriyorlar. İstanbul un fethinden sonra bu defa kiliseden camiye çevriliyor. (1475) Yani bazı iddiaların aksine bu ibadethanenin ilk hali cami. Önce cami olduğunun ispatı mihrapta yani kıblede bir oynama, dönme olmaması ayrıca mescidin kalıntılarının bulunması. 1495 lerde İspanya dan çıkartılan Endülüs Arapları'nın bir kısmının, çevredeki mahallelere yerleştirilmesiyle caminin "Arap Camii" olarak tanındığı iddiaları var. Galata nın en büyük camii Beyoğlu nda Arap Camii Mahal lesi nde bulunan Arap Camii, Haliç in Galata yakasındaki en büyük cami olarak dikkati çekiyor. Dikdörtgen planlı ve gotik tarzdaki caminin içinde mihrap bölümünde gotik mimarisinin en başta gelen özelliği olan kaburgalı tonozlar bulunuyor. 3. Mehmed döneminde onarım gören cami, 1731 deki Galata yangınının ardından 1734 te Galata'nın bu bölgesinde hayır eserleri yaptıran 1. Mahmud'un annesi Saliha Sultan tarafından restore edildi. İç yapısı su geçirmez, böcek yemez, çivisiz ahşap malzemeyle yapılan caminin 70 penceresi var. İçinde hünkar mahfili ve çilehanenin de yer aldığı caminin dış bölümü kesme tuğla ve taşla örülü. Kilise döneminden kalma freskler ise jaluzi sistemle koruma altında. Restore edilip ibadete açıldı Azapkapı yakınlarındaki Arap Camii, Vakıflar Genel Müdürlü ğü nce restorasyonunun tamamlanmasının ardından geçtiğimiz ay yeniden ibadete açıldı. Açılışa Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve vatandaşlar katıldı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, camilere sahip çıkılması gerektiğini belirterek "1295 yıl önce yapılan İstanbul un ilk camisinin avlusunda yer alıyoruz. Bu büyük bir bahtiyarlıktır. Allah nasip etti, 1295 yıl sonra İstanbul u kuşatan Arap Müslümanların yaptığı camiyi biz bugün İstanbul un güzel insanlarıyla aslına uygun bir şekilde yaparak açıyoruz." şeklinde konuştu. Caminin restorasyon ihalesi İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından gerçekleştirildi. İki kurumun işbirliğinde gerçekleştirilen onarım, restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları, ajansın kapandığı Mayıs 2011 den itibaren Vakıflar Genel Müdürlüğü nce yürütüldü. Teravih namazında yapılan cami açılışına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. İmam-hatipliğini Cafer Ta lan ın yaptığı camide 1950 lerden beri hafız yetiştiren bir de yatılı Kur an Kursu mevcut. Fotoğraf: Arif Yaman Tophane'de asırlık bina restore ediliyor Tarihi mirasımızı gelecek kuşaklara sağlıklı biçimde aktarmaya çalışan Beyoğlu Belediyesi şimdi de 19. yüzyıla ait tarihi bir binayı aslına uygun olarak restore ediyor. Tophane, Kemankeş mahallesi, Ali Paşa Değirmeni sokaktaki binanın restorasyon çalışmaları altı aydır Beyoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yürütülüyor. Anıtlar Kurulu tarafından ikinci grup korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenen binanın restorasyon çalışmalarında binadaki orijinale uygun olmayan ve sonradan yapılmış eklentiler kaldırıldı. Yapım sistemi kagir olan binada sıva sökümleri tamamlandı, duvarlardaki durumu analiz edilerek bina güçlendirmesi shutcrete beton takviyesi ile projeler doğrultusunda yapıldı. Panaghia Kilisesi ve Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi nin karşısında kalan bina Kasım 2012 de tamamlanacak çalışmalar sonunda Türkiye Bilişim Vakfı tarafından kullanılacak. Restorasyon çalışmaları hakkında bilgi veren Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, ilçedeki binlerce tarihi binayı asıllarına uygun olarak yenilediklerini belirterek şunları söyledi: "Geçmişten günümüze gelen tarihin yaşatılması için, onun belgesi niteliğinde olan ve tarihe tanıklık eden eserlerin onarımı ve korunması gerekmektedir. İşte burada restorasyonun önemi ortaya çıkıyor. Restorasyonun amacı tarihi eser ve dokuların özgün biçimleriyle korunarak, gelecek kuşaklara aktarılmasıdır. Asıl zor olan da budur. Bunu sağlayabilmek için profesyonel bir çalışmayla ve son teknik imkanları kullanarak Beyoğlu ndaki tarihi binaları yeniliyoruz."

SAYI: 8 GÜNCEL 5 Alucra da OTOGAR sevinci... Beyoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Yol Bakım Şefliği nce yenilenen yollar beğeni topluyor. Halen 3 bölgedeki toplam 8 mahallede (Sütlüce, Küçükpiyale, Kulaksız, Kadımehmet, Keçecipiri, Ömeravni, Arapcamii, Asmalımescit) yürütülen çalışmalarda bazı yollar baskı betonla, bazıları da baskı asfaltla kaplanıyor. Çalışmaların en hızlı ve en estetik biçimde tamamlanması mahalle sakinlerini memnun ediyor. Giresun un Alucra ilçesinde yıllardır ilçe merkezinde hizmet veren otobüs firmalarını bir çatı altında toplayacak ve şehir trafiğini rahatlatacak otogarın geçen yıl temelini atan Demircan, planlanan zamanda yapımı tamamlanan otogarın açılışına katılmak için Alucra ya gitti. Beyoğlu nda gezmek artık daha kolay! Çok kısa sürede tamamlanan estetik görünümlü ve 30 yıl dayanıklı baskı beton yollar için çevre sakinleri belediyemize teşekkür ediyor. Tamamlanan yollar Asmalımescit te A. Mescit Caddesi ve Oteller Sokağı ile kaldırımları baskı betonla yenilendi. 300 metre uzunluğundaki yol, çevre sakinlerine en az zararla, en kısa sürede tamamlandı. Arapcamii Mahallesi nde Galata Mahkemesi So kak, Hoca Hanım Sokak, Hediye Sokak ve Nafe Sokaklardan oluşan 260 metre uzunluğundaki yol 2 gün içinde baskı asfalt teknolojisi ile kaplandı. Kü çük pi ya le de Altıntop Başkan Demircan ın 2011 yılında temelini attığı Giresun un Alucra ilçesi otogarı düzenlenen törenle hizmete girdi. Sokak kaldırımları kilit taşı, yolu ise Arnavut taşı döşenerek yenilendi. Kulaksız'da Yenidere Sokak, Dutdibi Sokak ve Seyitali Mescidi Sokak taki çalışmalar tamamlandı. Kadımehmet te Şehveli So kağın baskı betonla kaplanması, Keçecipiri Mahallesi nde Mezarlık Üstü Sokak ve Çöp Üstü Sokağın baskı asfalt işlemleri tamamlandı. Harapçeşme, Kad riye, Basmacı, Şeritçi, Sü rücüler ve Dere Sokak ise ka zılıp asfaltla kaplandı. Kış aylarında özellikle rögar ve yağmur mazgallarına yumurta bırakmaya hazırlanan karasinek ve sivrisinekler, Mart ayından beri Beyoğlu Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğüne bağlı ekipler tarafından periyodik aralıklarla ilaçlanıyor. Böylece, larva döneminde haşereleri yok eden bu çalışmalar ilçe halkının yaz günlerini rahat, sağlıklı bir şekilde geçirmelerini sağlıyor. Beyoğlu nun 45 mahallesinde, özellikle, sinek ve sivrisinek üremesine müsait olan alanlar periyodik aralıklarla ilaçlanıyor. Sokak ve caddelerdeki çöp konteynerleri bunların başında geliyor. "Alucra ikinci memleketim..." Yoğun katılımla gerçekleşen açılış töreninde konuşan Demircan, Beyoğlu nda yaşayan Alucralılar adına Alucra için ömür boyu gurur duyacağı bu hizmeti yapmış olmaktan mutlu olduklarını belirterek şunları söyledi: "Beyoğlulu Alucralılar memleketleri için adeta ölüyorlar. Alucralı hemşerilerimizin köylerine geldikleri zaman memleketleri için yapmış oldukları yatırımları bizler de görüyoruz. Bizde kendimizi Beyoğlu nda yaşayan Alucralılar adına buraya bir çivi çakmak zorunda hissettik. Alucra için Allah bize böyle bir otogar yapmayı nasip etti. Alucralı hemşerilerimize hayırlı olsun. Alucra Belediye Başkanı Halil İbrahim Yağcıoğlu beni hemşerisi olarak ilan etti ama ben çoktan Alucralıyım. Alucra benim ikinci memleketim." Alucra Otogarının açılışına Başkan Demircan ın yanında, İstanbul Milletvekili Ünal Kaçır, Giresun Milletvekili Mehmet Geldi, Alucra Kaymakamı Hacı Arslan Uzan, AK Parti Giresun İl Başkanı Sabri Öztürk, Alucra Belediye Başkanı Halil İbrahim Yağcıoğlu, Şebinkarahisar Belediye Başkanı Şahin Yılancı, AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol ile çok sayıda Alucralı katıldı. Sineklerle haşerelere GEÇİT YOK! Haşerelerle mücadele Beyoğlu Belediyesi ilaçlama çalışmalarını yalnız karasinek ve sivrisinekler için yapmıyor. Aynı zamanda sağlığımızı tehdit eden haşerelere karşı ilaçlama çalışmaları düzenli bir şekilde yürütülüyor. Ayrıca, okulların su depoları her yıl düzenli olarak temizleniyor.

6 MAHALLE EYLÜL 2012 Şairlere, yazarlara ilham veren Asmalımescit MUSTAFA AKIŞ Asmalımescit Mahallesi adı nı, II. Bayezid döneminde (1481-1512) Tersane-i Amire Kalafatçıbaşısı ola rak görev yapan Yunus Ağa'nın inşa ettirdiği Asma Mescidi'nden alır. 1481 yılında yapıldığı ve 19. Yüzyılın ikinci yarısında yıkıldığı tahmin edilen mescidin bulunduğu (Asmalımescit Caddesi nin Minare Sokak la kesiştiği) yerde şimdi bir mezar dışında hiçbir iz bulunmuyor. Sadece mahallenin ve caddenin adı ile Minare Sokak burada bir cami/mescid olduğunu kanıtlıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu "Asmalı Mescid Ca mii ne ait yeterli bilgi-belge bulunmadığı anlaşıldığından korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilemeyeceğine" karar vermiş. Araştırmacı-Yazar Müfid Yük sel, "Karşısındaki sokağın adı da Mezarlık Sokak (Bugünkü Oteller Sokağı) olarak yer almaktaydı. Bu durumda Camiin karşısında mezarlık bulunduğu, muhtemelen mezarlığın tamamen yok edilmiş olan eski Tepebaşı Mezarlığının devamı olduğu anlaşılmaktadır. Bugünkü Minare So kağı da muhtemelen camiin minaresinin bulunduğu yönü Asmalımescit Caddesi göstermektedir. Mescidin minaresinin, Minare Sokağının sol köşesinde yer alan kagir İlyas Bey apartmanın bulunduğu noktada olduğu varsayılmıştır. Zira bu apartmana, Asmalı Mescid sokağına nazaran set üstü teşkil eden bir bahçe vardı. Ve İlyas Bey apartmanına buradan basamakları aşınmış bir merdivenle çıkılırdı. Hadika'da, Camiin yakınında yer aldığı söylenen 1153 tarihli Beşîr Ağa çeşmesi Sofyalı sokağı köşesindeki Kamhi apartmanının altında kalmıştır. Halen kitabesi gözükmektedir. Çeşmenin sarnıç kapısı 1950 yılında örülerek kapatılmıştır" diyor. Tarihi binaları ve daracık sokakları ile şiirlere, romanlara ilham veren Asmalımescit, mescidinin yıkılmasıyla adındaki anlamı kaybetti. "Mescit" adını taşıyan mahalle Os manlı nın son dönemlerinden beri "Pera"nın en önemli eğlence merkezi olarak tanınıyor. Uzun yıllar sanatçıların "bohem" bir hayat yaşadıkları ve başta beyaz Ruslar olmak üzere yurtdışından gelen yabancıların kaldıkları bölge şimdi de Beyoğlu nun en turistik mekanlarından... Mahalle; barları, meyhaneleri, Türk ve Dünya Mutfağı nın farklı lezzetlerinin tadılabileceği meşhur lokantaları, restoranları ve kafeleri ile tanınıyor. Beyoğlu nun Tarihi binaları ve daracık sokakları ile tanınan Asmalımescit Mahallesi'ndeki meşhur lokanta ve restoranlarda Türk ve dünya mutfağının en seçkin lezzetleri tadılabiliyor. birçok bölgesinde olduğu gibi, Asmalımescit teki tarihi doku bugünün modern çizgileri ile restore edilerek küçük otellere, kafelere ve barlara çevrilmiş bulunmakta. Bu çok özel semt bir yandan eğlendirirken, bir yandan da kültür mirasını ziyaretçilere sunuyor. 41 yıllık rakipsiz muhtar Muhtar İbrahim Özkurt 71 yaşında. Ancak yaşını hiç göstermiyor. 52 senedir yaşadığı mahallenin 41 yıldır da aralıksız muhtarlığını yapıyor. Bu haliyle Türkiye de tek olduğunu söylüyor. Bu duruma herkes öyle alışmış ki, karşısına rakip bile çıkmamış yahut çıkamamış. Sadece üç seçimde kendisini koltuğundan etmeye çalışan adaylar olduysa da, İbrahim bey açık ara yine kazanmış. Aslen Kastamonu İnebolulu. Beyoğlu nüfusuna kayıtlı. Halen ticaretle uğraşıyor. Üçü erkek, biri kız olmak üzere dört evlat ve sekiz torun sahibi. Futbolla da yakından ilgilenen muhtar, amatör Tepe başıspor un 20 yıl başkanlığını yapmış. Beyoğlu nu ve Asmalımescit i çok seven muhtar "Bana göre Beyoğlu çok güzel, çok hareketli, çok canlı. Zaten ben durağanlığı sevmiyorum" şeklinde konuşuyor. Mahallede kayıtlı nüfus sayısı 1200 civarında. Ancak işyerlerinde çalışanlarla birlikte toplam gündüz nüfusu 5 binin üzerinde. Mahallede Karadenizli nüfus çoğunlukta. Daha sonra Erzincanlılar geliyor. Mahallenin sınırları Şişhane de Beyoğlu Belediye Binasından başlayarak İstiklal Caddesinin sol tarafında kalacak şekilde Galatasaray a kadar uzanıyor. Mahalledeki en önem li tarihi binalar arasında Haçopulo Pasajı, Hahambaşılık, Nar manlı Hanı, Aznavur Pasajı ve Tünel Geçidi ve bulunuyor. Gönüllü yardımcısı Cihangir Pal ta nın desteğiyle mahallede tecrübesini konuşturan Özkurt "Asmalımescit te mağdur kimse kalmasın diye uğraşıyoruz. Belediyemiz ve Kaymakamlığımızla yaptığımız işbirliği sonucunda gelen yardımların sağlıklı biçimde dağıtılmasını sağlarken, kendi imkanlarımız ve bazı hayırseverlerin desteğiyle biz de mağdurlara çeşitli yardımlar ulaştırıp dualarını almaya çalışıyoruz. Van a bile yardım toplayıp belediyemiz aracılığıyla yerine ulaştırdık" diyor. Muhtar, 8 yıldır bu büroda hizmet verdiğini söylüyor ve bir talepte bulunuyor: "Mal sahibi büroyu geri alacak. Başkanımız Demircan'ın ve Kaymakamımızın bu sorunu çözerek beni yersiz bırakmayacaklarına inanıyorum." Beyoğlu Belediyesinin hizmetlerinden memnuniyetini dile getiren muhtar Özkurt "bazı sorunları telefonla bile çözüyoruz. Son olarak bazı cadde ve sokaklarımızdaki sıkıntıları iletmiştik. Sağolsunlar, ilgilenip "baskı beton" tekniğiyle hemen yaptılar. Hem sağlam bir malzeme kullandılar hem de çok çabuk hallettiler. Sonuçta yollarımız oldukça estetik bir görünüm kazandı. Başkanımıza ve Fen İşleri yöneticilerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çöp konusunda da bazı sokaklarımızda sıkıntı vardı. Şimdi o sokaklara da küçük araçların girmesiyle problemimiz halloldu. Ancak bazı lambalarımız altı aydır yanmıyor. Dolayısıyla güvenlik kameraları da geceleri hizmet veremiyor. Emniyet açısından bunların bir an önce tamir edilerek veya değiştirilerek yanar hale getirilmesini istiyoruz." şeklinde konuşuyor. Adres: Şehbender Sk. No: 16 Tel: 0 212 293 37 38 Cep: 0532 391 19 13 Asmalımescit Mahallesi Muhtarı İbrahim Özkurt

SAYI: 8 MAHALLE 7 KULLANIM KLAVUZU-LEGEND

8 SÖYLEŞİ EYLÜL 2012 Ho görü ikliminde Keyif li Bir söyle i "Heyecan verici ve renkli" olarak tanımladığı Beyoğlu nda aynı özellikteki eserleriyle ilgili konuştuk gönül insanı İskender Pala ile... Aşkı divan şiirinin en güzel tanımlamalarıyla aktaran kıymetli yazarın satır aralarında tarihin gizli hazineleri saklı adeta DİLEK ŞENOL CAN Divan edebiyatını sevdiren adam denildiğinde akla gelen ilk isim elbette ki; İskender Pala dır. Bunu başarmak için klasik şiirden ilham alan makaleler, denemeler, hikayeler ve gezi yazıları yazan Pala, düzenlediği seminerler ve konferanslarla kısa zamanda geniş kitlelere ulaşır. Divan şiirine ilgi duyan hemen herkesin eminim en az bir eseriyle ilgili hatırası vardır. Kıymetli yazarın "Babil de Ölüm İs tanbul da Aşk" kitabının pek çok satırı hala havsalamdadır. Ardından ilk aklıma gelenler Katre-i Matem, Ah Mine l- Aşk, Şah ve Sultan, Kitab-ı Aşk ve Od Bu sayımızda Pala ile müjdelediği son eserinden kentimizin tarihi önemine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Gazete Beyoğlu'ndan geldiğimize göre Beyoğlu ndan başlayalım sorularımıza Beyoğlu yla gönül bağınızı soralım öncelikle İskender Bey Burada eserlerinize ilham veren tarihi bir mekan var mı? Elbette Beyoğlu nda pek çok mekân bana seslenir ve ilham verir. Mesela Galata Mevlevihanesi. Öğrencilik yıllarımın en güzel ve asude zamanlarını Mevlevihane nin bahçesinde ve kütüphanesinde geçirmişimdir. İstiklal Caddesi nin şenlikli ve renkli kalabalığını geride bırakarak kapısından içeriye girdiğinizde, burası size hem huzur verir, hem dinlendirir. Galib Dede nin ruhaniyeti ve hamuşanda size aşina gelen isimlerin arasında bir lahza tefekkür her ruha iyi gelecek bir terapi gibidir. Tavsiye ederim. Beyoğlu nda ikinci bağlılığım Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi nedir. On yılı aşkın zaman burada seminerler verdiğim için ayağım alışkındır. Ne vakit Beyoğlu nda yürüsem, bir refleks gibi kendimi oraya varmış bulurum. Orada binlerce insanla yüzyüze geldim, binlerce öğrencim ve dinleyicimle tanıştım. Beyoğ lu nun tarihi binaları veya daussıla hissi veren hatıra dolu hayatı bana her zaman cazip gelir. Elbette yolun tam ortasındayken Ağa Camii ne sığınarak... Peki Pera mı, Beyoğlu mu? Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Pera bir kimlik, ama artık orası Beyoğlu. Beyoğlu semtin birikmiş ve oturmuş kimliği gibi geliyor bana. Burada insanların ikisinden birini tercih etmesi söz konusu değil bence. Çünkü Beyoğlu adı zaten Pera yı içinde taşıyor ve kapsıyor. Kaldı ki Pera adı ayrıştırıcı, ama Beyoğlu adı bütünleyici. Farklı renklerin, çizgilerin, desenlerin, üs lupların ve anlayışların bütünleştiği, birlik ve dirlik bulduğu bir isim. Pera adıyla anıldığı dönemlerdeki ayrışımcılık, maalesef bize 6-7 Eylül ü yaşattı. Bence İstiklal Caddesi nin çevresine Pera demekle hem lokal bir mekânı anlatıyor, hem de kimliklerimizi öncelemek gibi bir hataya düşüyoruz. Pera adı, öteden beri tarihi yarımadanın ve Haliç in karşısında gelişen bölgeyi ifade için "karşı yaka", "öte" anlamına gelen "Pera" adıyla anılmış. Türkler tarafından kullanılan "Beyoğlu" adının, bir beyin oğlunun bölgedeki konağından kaynaklandığı ileri sürülür. Bu konuda iki varsayımdan söz edilmektedir. Fatih Sultan Mehmed döneminde, Pontus Prensi Aleksios Komne nos un (veya yeğeninin) İslamiyeti kabul ederek bu bölgeye yerleşmesinden, diğer bir varsayıma göre de Kanunî Sultan Süleyman döneminin Venedik elçisi Andrea Gritti nin oğlu Luigi Gritti nin Taksim dolaylarında bir konakta oturmasından kaynaklanmaktadır. Türkler in "Bey oğlu" diye andıkları bu adam, elçinin bir Rum kadınla evlenmesinden dünyaya gelmiştir. Osmanlı dö neminin Avrupa ya açılışının ilk işaretlerini gördüğümüz Lale Devri nde yazılan hatıra kitaplarında olsun Tanzimat yıllarının edebi metinlerinde olsun Beyoğlu veya Galata adı kullanılmıştır. Bu tercih yalnızca Türk ve yerli kalem sahiplerinin değil hemen bütün gezgin, diplomat veya tüccarların da tercihidir. Kentimizin farklı kültürleri kucaklayıcı, hoşgörülü ikliminin sırrı sizce nedir? Beyoğlu, Cenevizliler den itibaren Konstantinapol ve İstan bul un kozmopolit semti olarak hoşgörüyü temsil etmiştir. Tarih boyunca İstanbul daki hayat biçiminden sıkılan ve bağlarından kurtulmak isteyen insanların kendilerini atıp nefes aldıkları yer olmuştur. Biraz frapan ve dekolte hayat, biraz hoşgörü ve yabancı kültür merakı, biraz da mistik kümelenmeler burayı herkes için ortak barış yurdu olarak

SAYI: 8 SÖYLEŞİ 9 resmetmiştir. Tabii bunda Mev levihane nin ve daha sonraki yıllarda Kadirihane nin de büyük etkisi olmuştur. Bence bu sır, insanların gönüllerine girebilmekten ve o gönüllerde ortak heyecanları uyandırabilmekten geçiyor. Bugün Be yoğlu nda aynı barış, huzur ve hoşgörü ortamını yaşatanlara bin teşekkür Medeniyet tarihimizdeki önemine de değinsek Beyoğlu nun medeniyete bakan yüzünü anlayabilmek için bilhassa son iki yüz yılın hatıra ve seyahat kitaplarını okumakta yarar vardır. İstanbul un hemen yanında, İslam kültürüne sırtını yaslamış batılı ve Hristiyanî kültür biraz da bizim medeniyete yürüme maceramızın hülasası gibidir. Tabii bu, medeniyetin tanımını nasıl yapacağınıza ve çerçevesini nasıl çizeceğinize bağlı. Beyoğlu nun şu anki halini nasıl buluyorsunuz? Heyecan verici ve renkli. Biraz da eserlerinizden bahsedelim. En son "Od" adlı romanınızı okuduk, kahraman tarihi bir kişilikti. Ancak bazen eşyalar da anlatıcı olabiliyor eserlerinizde. Hangisini yazmak daha keyifli? Zannederim bunu belirleyen şey yazacak olduğunuz konudur. Öyle konular vardır ki onu ancak romanın kahramanı anlatabilir, ama öylesi de vardır, bir obje sizin için dile gelip tarihin satır aralarında dolaşır. Elbette bir kitap veya bir harita dilinden roman çıkarmak diğerine göre daha zor ve çetrefildir, ama iyi yapılırsa çifte kavrulmuş olur. Roman yazarken tarihi bilgileri birebir vermek mi doğru yoksa hayali bazı unsurlar katılabilir mi? Ben tarihi roman yazıcılarının sorumlulukları olduğunu, tarihi gerçekleri saptırmadan ve kaynaklara dayalı olarak anlatmaları gerektiğini düşünüyorum ve öyle yapıyorum. Benim romanlarımda tarih, bir ırmak olarak hiç bozulmadan akar, orada tarihi kişiler ve olaylar, mekânlar ve zamanlar hiç değiştirilmez. Ancak tarih kuru bir anlatıma sahiptir. Onu heyecanlı ve sürükleyici bir romana dönüştürmek için sizin o tarih içine birkaç kişi sokmanız, birkaç enstrüman koymanız, birkaç yorum kat- Barbaros ile bu kadar yakın olup da ona dair bir roman yazmamak olmazdı. Bugünlerde Barbaros a ait romanımı bitirdim. Nasip olursa Ocak 2013 te yayınlanır. manız ve bunlarla bir kurgu gerçekleştirmeniz gerekir. Ben roman yazarken önce anlatacağım dönemin bütün tarihi gerçeklerini ekranıma bir omurga olarak yerleştiriyorum, sonra kurgu gereği zaman ilerledikçe tarihteki kişiler tam da yaşadıkları biçimde yeniden yaşıyorlar, onları hiç değiştirmeden anlatıyorum. Ama onları iyi anlatabilmem, olaylar hakkında bugünün yorumlarını okuyucuyla paylaşabilmem ve tarihin anlaşılmasını sağlayabilmem için kurgu gereği kendi karakterlerime -ki bunlar tarih dışı karakterlerdir- misyonlar biçip yorumlar yaptırıyorum. Bunlar elbette benim yorumlarımdır, ama tarih kitaplarının ortak görüşleri doğrultusunda ve okuyucuyu saptırmadan, yoldan çıkarmadan, bilgisini bozmadan ve geleneği değiştirmeden yapılmış yorumlardır. Bir romancı tarihin ana akışını tersyüz ederse kötü bir iş yapmış olur. Çünkü okuyucular roman olarak okudukları bir eserden tarih öğrendiklerini zannedebilirler. O halde onları yanlış yönlendirmek kimsenin hakkı olmamalıdır. Ben kendi adıma tarihin akışını bozmaktan sakınıyorum. Eğer değiştirirsem ve bilgileri saptırırsam ben ölür giderim de, o romanı okuyanların vebalinden kurtulamam. İnsanların öğrenmeyi değil, eğlenmeyi tercih ettikleri bir çağı yaşıyoruz. O halde onlara bilgiyi de eğlendirici bir tarzda vermemiz gerekir. Ben günümüz romanını eğlendirici bilgi haznesi olarak görüyorum ve bu sorumluluk ile roman yazıyorum. Nitekim benim romanlarımı okuyanların hepsi çok şey öğrendiklerini ifade ederler. Mimar Sinan ile Mihrimah ın aşkı yakıştırmanız üzerinde çok konuşuldu. Üstüne romanlar bile yazıldı. Ne söylemek istersiniz bu konuda? Bu konudan ben çok rahatsızım. Çünkü başlangıçta masumane bir benzetme yapmıştım. Benzetmemi insanlar hakikat diye anlatmaya başladılar ve Mimar Sinan ile Mihrimah aşkı, bir şehir efsanesine döndü. Oysa böyle bir aşk hiçbir zaman olmadı, olması da ihtimal dahilinde değildir. Ben şairane bir benzetme yaparak İstanbul daki iki Mihrimah külliyesinin zarafetinden bahsetmiş ve bu derece zarif eserlerin, güneşin doğuşunu ve batışını aynı eksenden görmelerinin şairane olduğunu söylemiş, Sinan Usta ancak bir şair olsaydı böyle bir eser ortaya koyardı demiş ve "İşte bunun adına aşk denir, böyle eserler ancak aşk ile ortaya çıkar" diye de eklemiştim. Gerek okuyucularım, gerekse dinleyicilerim buradan yola çıkarak Mimar Sinan ın Mihrimah a aşık olduğunu söylemeye başladıklarında üzüldüm, ama ok yaydan fırlamış oldu. Bu konuda başta Sinan ile Mihrimah Hatun dan özür diliyorum ve bu şairane yakıştırmamdan geri dönüyorum. Şu anda üzerinde çalıştığınız yeni bir roman var mı? İpuçları verebilir misiniz? Benim İstanbul daki hayatımın neredeyse yarısından fazlası Beşiktaş ta, Barbaros Türbesi nin çevresinde geçti ve geçiyor. Barbaros ile bu kadar yakın olup da onun hayatına dair bir roman yazmamak olmazdı. Bugünlerde Barbaros a ait romanımı yazmayı bitirdim. Nasip olursa Ocak 2013 te yayınlanır. Adı ne romanınızın? Henüz bilmiyorum. Bir romanın adı bence romanın son cümlesidir. Ben şimdilik daha yazdıklarım üzerinde üslup yapacağım, zanaatkârlık yapacağım, demlendireceğim, sonra üzerinde sanatkârlık yapacağım, Barbaros un gemileriyle dolaştığı yerleri dolaşacağım, planlarıma uygun düşerse 28 Eylül de Preveze de olacağım ve orada son defa okuyacağım. Ancak o zaman romanın son cümlesini kapağa yazabilirim. Merakla bekliyoruz Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Ben teşekkür ederim. Beyoğlu nu seviyoruz ve orada güzel şeyler yapıyorsunuz.

10 YAŞAM İstiklal in efsane grubu EYLÜL 2012 Koptu Kervan dünyaya dağıldı Onlar İstiklal in efsane grubuydu. 2000 li yıllarda faaliyet yürüttüler, sevildiler. Ve bir gün "Koptu Kervan", dağıldılar dünyaya Kervan ın İstanbul da kalan isimlerinden neyzen Ömer Çakıroğlu yla Üsküdar'da görüştük. Neyzen Ömer Çakıroğlu Müzik sizin için neyi ifade ediyor? Müzik benim için bir yaşam şekli. Hayatımın terbiye olabilmesi için beni dinç tutuyor. Neyi elime alınca her şeyi unutuyor, bambaşka bir hale bürünüyorum. Amatörce setar ve bağlama da çalabiliyorum. Koptu Kervan grubu nasıl kuruldu, nasıl ve ne zaman dağıldı? Koptu Kervan ile kuruluşlarından sonra tanıştım. Yıl 2003-2004 dü. Beyoğlu İstiklal Caddesi nde müzik yapıyorlardı. Ben de gruba katılarak uzun bir süre müzik yapma fırsatı buldum. Zaman zaman çalışmalara ara verildi. 2008 de tekrar başladı. Kadıköy de de müzik yapıldı. En son 2010 yılı sonunda grup dağıldı. Kervan şu an uyku halinde, dostlar dağınık durumda. Dünyanın öteki ucunda olan arkadaşlarımız var. Ben de sokak müzisyenliğini bırakıp yerleşik düzene geçtim. Koptu Kervan ın isim babası Wasili olmuş. Timur ve Melike Doğan kardeşler, Selda Özdemir, Tolga Çeliksan ve Filipos la birlikte kurmuşlar. Daha sonra benim gibi birçok kişi gruba dahil oldu. Filipos ve Wasili Yunan asıllı arkadaşlarımız. Grubun solisti Zehra Selda Özdemir di. Çok güzel sesi vardı, aynı zamanda çok güzel keman çalardı. Üstelik iyi bir öğreticiydi. Halen gruptan Tolga ve Melike ile zaman zaman bir araya gelerek yine müzik yapıyoruz. En son 4 ay önce Üsküdar daki mekanımda buluştuk. Türkiye de sokak müzisyenliği konusunda bu grubun öncülüğü ve katkıları nedir? Grubumuz, oldukça özgün bir tarza sahipti. Etnik ve kültürel müzik yapıyorduk. Enstrüman bakımından da çok zengindik. Setar, sitar, bağlama, mızıka, ney, keman, gitar, ud, bağlamadaki zengin bir perküsyon grubu ve daha neler neler.. Her arkadaşım müzik konusunda çok yetenekli olduğundan bir çok sazı çalabiliyordu. Benim de "Can" ve "Koptu Kervan Aşk Getirdi" gibi bazı bestelerim grup tarafından çalındı. Yurtdışı sokak müzisyenleriyle ilişkileriniz oldu mu? Ortak etkinlikler düzenlediniz mi? Grup olarak yurtdışına gittiniz mi? Gazhane ve İstanbul festivallerine yurt dışından gelen birçok grupla temasımız oldu. Ortak çalışmalar yaptık. Kervan olarak Medeniyetler Buluşmasında yer aldık. Bireysel olarak yurt dışında müzik yapıldı. Ben de Hollanda da yaptım. Sokak müzisyenliğine ülkemizde ilgi nasıl? Resmi kurumların size bakış açısından memnun musunuz? Vatandaşlar bize çok olumlu yaklaşıyor, her türlü desteği veriyor, müziğimizi de beğenerek dinliyorlar. Kurumlar da bu konularda şimdi daha duyarlılar. İleride şartlar daha da iyi olacak. Ancak yıllar önce çok sıkıntılar yaşadık. Kukla oynatan bir arkadaş "sen kalabalık toplayarak cepçi çalıştırıyorsun" gibi komik bir gerekçeyle dövüldü. Bu olaydan sonra İstanbul u terk ederek İzmir e yerleşti. Ben de tartaklandım. O yıllarda izin verdikleri saatler de 12:00-17:00 arasındaydı. Yani yaz güneşinin altında enstrümanların perperişan olacağı ölü saatler Dediğim gibi şimdi bu kurumların yaklaşımları daha olumlu. Zaten olması gereken de bu. Zira İstiklal den güzel sesler yükselmek zorunda Bu sesleri kesmemek gerekir. Beyoğlu sizce ne ifade ediyor? Buranın en sevdiğiniz yanı ve mekanları hangileri? Beyoğlu nda kaç yıl bulundunuz? Ben İstiklal in ikinci bölümünü yani Galatasaray dan Tünel e doğru olan kısmını severim. Zira bu bölge daha sessiz, daha dingin. Grup arkadaşlarım da bu bölgeyi daha çok severlerdi. Zaten Tünel deki Badehane kahvesinde toplanırdık. Galiba şimdi bar olmuş. İstiklal civarında uzun yıllar çalıştım. Büyük otellerde barmenlik yaptım. 1998 den 2010 lara kadar zaman zaman aralar olsa da hep Beyoğlu nda oldum. Galatasaray Hamamının olduğu Turnacıbaşı Sokakta ve Talimhane de ikamet ettim. Şu an hangi konularda çalışıyorsunuz? Şimdi Üsküdar Belediyesinin arkasında "Ahenk" isimli bir semai kahve işletiyorum. Özellikle konservatuarlı gençlerin geldiği ufak ama nezih bir mekan. Gün içinde sürekli canlı müzik yapıyoruz. Zaman zaman Kervan dan da dostlar gelirler. Bildiğiniz gibi "semai kahvesi" eskiden halk şairlerinin toplandıkları, semai, mani ve türkülerin söylendiği mekanlar. Biz de şimdi bu kültürü yaşatmaya çalışıyoruz. Halen bir kitap ve bir müzik albümü üzerine çalışıyorum. Kitap "semai kahveleri" üzerine olacak. Ayrıca dünya ninnilerini kendi ekibimizle yorumlayarak bir albümde toparlamaya çalışıyorum. Şimdi "Mabeyn" isimli yeni bir grup kurduk. Koptu Kervan a yakın bir repertuvarımız var. Bana ait olan bazı bestelerle klasik eserlerden şarkı ve ilahi formuna kadar geniş bir yelpazeyi icra ediyoruz. Yeni bir grubunuz var mı? Teklif gelse yeniden sokak müzisyenliğine döner miydiniz? Hayatın öğretilerine ve deneyimlerine açık olmak gerek. Hayat, ne zaman ne getirir bilinmez. Teklifin nerden geleceği ve sokakta müzik yapacağım insanlar da önemli tabii Koptu Kervan, gönül olarak da gerçekleşmiş bir birliktelikti. Mutlaka aynı heyecanı duyacağım birileri olmalı. Ancak bir salonla sokak aynı olamaz. Sokak tabii ki daha yorucudur. Çoğu zaman bağırmak durumuna getirir seni. İstiklal de hangi grupları beğeniyorsunuz? Şimdilerde Mete, santuru ve ekibi ile İstiklal de. Kara Güneş ve Light in Babylon var. Bunlar benim de bir zamanlar müzik yaptığım arkadaşlarım. Zaten İstiklal de iyi ses bulmak zor değil. Dünyanın her bölgesinden misafir bu caddede çalabiliyor.

Beyoğlu Belediyesi nin bu yıl Hasköy sahilinde kurduğu Ramazan sahnesi, ortaoyunu ve unutulmaz konser programlarıyla İstanbullulara unutulmaz bir ay yaşattı. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, orucunu her akşam başka bir mahallede kurulan iftar sofralarında binlerce Beyoğlulu ile birlikte açtı. Her yıl Ramazan ayı etkinliklerini Taksim Gezi Parkı ve Tepebaşı nda düzenleyen Beyoğlu Belediyesi bu yıl Ramazan coşkusunu Hasköy Sahili ne taşıdı. Trafiğe açılan eski Galata Köprüsü nün hemen yanındaki alana kurulan sahnede her akşam konserler düzenlendi, Geleneksel Türk Tiyatrosu nun en güzel örnekleri sahnelendi. Alandaki, pamuk şekerciler, macuncular, şerbetçiler ve diğer lezzet stantları eski İstanbul tatlarını ziyaretçilere sundu. Her akşam ortaoyunu nostaljisi Eski Ramazan gecelerinde ailelerin ve komşuların iftardan sonra bir araya gelerek keyifle izledikleri ortaoyunu gösterileri, Beyoğluluları bir zaman tünelinde bir araya getirdi. Kültürel zenginliklerimizden olan Kavuklu, Pişekar, İbiş ve diğer karakterler güldürürken düşündüren oyunlarıyla geçmişe olan özlemi de giderdi. Ücretsiz etkinlik iftar sonrasında başladı ve konser programıyla devam etti. Unutulmaz konser programları Ahmet Özhan, Bekir Ünlüataer, Süleyman Erkişi, Alp Arslan, Zekai Tunca, Emre Ermiş, Recep Alper Çevirel, Mehmet Kemiksiz, Ümit Tokcan, Bahtiyar Çakmak, Dursun Ali Erzincanlı, Halil Necipoğlu ve İsmail Yılmaz konserleri Beyoğlululara unutulmaz geceler yaşattı. Fasıl ve sıra geceleri ile renklenen etkinliklerde Yakarış Müzik Topluluğu, Modern Folk Topluluğu, Hoşdem Sema Topluluğu, İBB Halk Topluluğu ile İBB Türk Sanat Topluluğu sahne aldı. Hasköy sahnesinin bir de yurtdışından misafiri vardı. Mısır Nil Halk Dansları Topluluğu ülkelerinin mistik danslarını Beyoğlu na taşıdı. Mahalleli sokak iftarlarında Geçtiğimiz yıllarda ilçe halkının yoğun ilgi gösterdiği sokak iftarları bu yıl da mahallelileri bir araya getirdi. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da sevginin, hoşgörünün ve bereketin olduğu bu sofralarda ilçe halkıyla orucunu açtı. Ramazan ayının manevi atmosferinde kurulan bu sofralarda her akşam ortalama 2 bin kişi ezanın okunmasıyla birlikte hep bir ağızdan dua ederek oruçlarını açtı, kaynaşmanın ve paylaşmanın keyfini yaşadı. Beyoğlu Belediyesi ilçede yaşayan hasta ve yaşlıları Ramazan ayı boyunca unutmadı. Hastalığı ve yaşlılığı sebebiyle iftar vakti evinden çıkamayan ve bu sofralara misafir olamayan ihtiyaç sahiplerine gezici iftar araçlarıyla her gün iftar yemeği servisi yapıldı.

12 RAMAZAN EYÜL 2012 Açılış Bekir Ünlüataer le... "Beyoğlu nda Ramazan" etkinlikleri Türk Sanat Müziği Sanatçısı Bekir Ünlüataer in konseriyle başladı. Hasköy deki Beyoğlu nda Ramazan etkinlikleri 21 Temmuz Cumartesi akşamı start aldı. 21:45 teki ortaoyunu gösterisinin ardından Bekir Ünlüataer sahnedeydi. Ünlüataer, Türk Sanat Müziği nin unutulmaz eserlerini seslendirdiği konserinde ilahilere de yer verdi. Sesi ve sahne duruşuyla göz dolduran sanatçı, güftesi Yahya Kemal Beyatlı ya bestesi Münir Nurettin Selçuk a ait olan Dönülmez akşamın ufkundayız eserini söylerken büyük alkış aldı. Beyoğluluların yoğun ilgisiyle karşılaşan Ünlüataer, zaman zaman seyircilerin yanına giderek onlara da mikrofon uzattı. Sanatçı, iki saat süren program boyunca, hem kederli hem de hareketli eserleri seslendirerek kendisini izleyenlere unutulmaz bir akşam yaşattı. Ahmet Özhan dan tasavvuf musikisi Türk Sanat Müziği nin duayenlerinden Ahmet Özhan, Has köy deki Ramazan sahnesinde tasavvuf musikisinin en güzel eserlerini seslendirerek, gönüllerin pasını sildi. Beyoğlu Be le diyesi nin Hasköy sa hilinde Ramazan ın ruhuna uygun düzenlediği etkinliklerin ikinci akşamı Türk Sanat Mü zi ği nin güçlü sesi Ahmet Özhan sahne aldı. Tasavvuf derinliğinin yeniden terennüm edilmesinde önemli bir kilometre taşı olan sanatçı, özel bir repertuarla seyirci karşısına çıktı. İstanbullulara Haliç in kıyısında muhteşem bir konser veren Özhan, seslendirdiği Türk Tasavvuf Musikisi eserleriyle Hasköy sahilini dolduran kalabalığa huzur dolu saatler yaşattı. İki saat boyunca, Saba, Hicaz ve Hüseyni makamında eserler okuyan sanatçı, repertuarında Ramazan ilahilerine de yer verdi. Meşk serisinin ikinci albümü "Edeb Ya Hu"dan da eserler seslendiren Özhan, Ramazan ayının manevi iklimini Hasköy de yaşamak isteyenlerin gönüllerinin pasını sildi. Sanatçı iki saat süren konser sonrası sevenleri tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Özhan, konser sonrası hayranlarıyla bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.

SAYI: 8 RAMAZAN 13 Zekai Tunca nağmeleri Ramazan ın 9. günü sahne alan Zekai Tunca, Hasköy sahilini dolduran Beyoğluluların hep bir ağızdan söyledikleri şarkılarıyla geceye damgasını vurdu. Konseri Başkan'la birlikte büyük bir seyirci kitlesi beğeniyle izledi. Hasköy sahilinde düzenlenen konserlerde Rama zan ın ikinci Cumartesi akşamının konuk sanatçısı Türk Sanat Müziği nin kilometre taş larından Zekai Tunca idi. Sa natçı, Türk Sanat Müziği eser lerini icra ettiği konserinde sesiyle izleyenleri büyüledi. Etkinlik alanını dolduran oldukça kalabalık bir topluluğa seslenen Tunca, konseri boyunca Türk Sanat Müziği nin tüm makamlarından seçkin eserler seslendirdi. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ın da izlediği konser, güftesi Cemal Safi bestesi sanatçının kendisine ait Kürdilihicazkâr makamındaki "Rüyalarım olmasa" eseriyle başladı. Seslendirdiği her eser yoğun alkış alan sanatçı, "Hiç bir şeyde gözüm yok", "Gülü susuz seni aşksız bırakmam", "Beni böyle bırak git, git gidebilirsen", "Bunca güzel içinde birisi var ki", "Hayat sevilince sevince güzel" adlı eserleri seslendirdi. Haliç in eşsiz manzarası eşliğinde musiki ziyafeti sunan Tunca, konserinde Tasavvuf Mü zi ği n den parçalar da okudu. İlk iftar sofrası Halıcıoğlu nda Fıstıklıbahçe Sokak ta Başkan Demircan ın ev sahipliğinde kurulan 2 bin kişilik iftar sofrasında İstanbul Milletvekili Nimet Baş orucunu mahalle halkıyla birlikte açtı. Ramazan ayının manevi havasını birlikte yaşamak isteyen Halıcıoğlu mahallesi sakinleri, Fıstıklıbahçe sokağa kurulan iftar sofrasına yoğun ilgi gösterdi. Çorbasından tatlısına kadar iftarlıkların yer aldığı yemeğe katılan mahalleli komşularıyla birlikte aynı sofrada oruç açmanın mutluluğunu yaşarken, çocuklar da büyükleriyle farklı bir Ramazan yaşamanın keyfini çıkardı. Oldukça bereketli geçen iftar programına katılan AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş, iftar öncesi Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan la birlikte masaları dolaştı, mahalle halkıyla sohbet etti. Akşam ezanının okunmasıyla birlikte oruçlar açıldı, hep bir ağızdan dualar edildi. Başkan Demircan bereketli ve neşeli geçen iftar sonrası kısa bir konuşma yaptı. Sözlerine "Sizinle aynı sofrada iftar yapmak beni çok mutlu etti" diyerek başlayan Demircan, Ramazan ayı boyunca ilçenin farklı mahallelerinde iftar yapmaya devam edeceklerini söyledi. Demircan, "Mahallelerde düzenlenen iftarlar sayesinde sevgimiz, hoşgörümüz, bereketimiz ve paylaşmamız daha da artıyor. Ramazan ayının bereketini aynı sofrada birlikte paylaşmak ve bu güzelliği birlikte yaşamak bizim için çok anlamlı" dedi. Unutulmaz bir sıra gecesi Oxford Sıra Gecesi Grubu seslendirdikleri türkülerle Beyoğluluları adeta büyüledi. Başkan Demircan ın da katıldığı gecede birbirinden güzel Urfa türküleri söylendi. Kanun virtüözü Halil Karaduman ve arkadaşlarından oluşan Oxford Sıra Gecesi Grubu, Hasköy sahiline kurulan Ramazan sahnesinde unutulmaz müzik ziyafeti sundu. Urfa yöresinin dillerden düşmeyen türkülerini seslendiren grup iki saat sahnede kaldı. Program Urfa nın yanık türküleriyle başladı. Grubun birbirinden güzel Şanlıurfa türküleri ile doyasıya bir akşam geçiren ilçe halkı zaman zaman türkülere eşlik etti. Sıra gecesine yoğun ilgiyle izleyen vatandaşlar konserin ardından sanatçıları ayakta alkışladı. Hasköy sahilindeki Ramazan etkinliklerini takip eden Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan sıra gecesi programına da katıldı. Programı vatandaşlarla birlikte izleyen Demircan a ilgi yoğundu. Özellikle çocuklar, belediye başkanlarıyla fotoğraf çektirmek için sıraya girdi. Etkinlik alanındaki stantları da gezen Başkan, gözleme teknesinde hamur açtı.

14 RAMAZAN EYLÜL 2012 Yenişehir ve İstiklal de neşeli iftar Yenişehir ve İstiklal mahallesinde metrelerce uzunluğunda kurulan iftar sofralarında yerini alan mahalle sakinleri oruçlarını neşeyle açtılar. Yenişehir mahallesi, Direkçibaşı sokakta metrelerce uzunlukta kurulan iftar sofrasına genç, yaşlı, çocuk mahalle halkı katılarak Ramazan ayının bereketini paylaştı. İftar öncesi oturulan masalarda önce hal hatır soruldu, sohbetler edildi. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan iftar öncesi, iftara katılanlarla tek tek sohbet etti. İftar sofralarının bir sonraki akşam adresi İstiklal mahallesiydi. Sahaf Katip Müslihiddin caddesinde 2000 kişilik iftar sofrası kuruldu. Başkan Demircan iftara başkan yardımcıları ve belediye birim müdürleriyle birlikte katıldı. Oldukça bereketli geçen iftar öncesi mahalle halkı Demircan a isteklerini iletti. Talepleri tek tek dinleyen Demircan, mahalle halkının istekleriyle yakından ilgilendi. Belediye başkanları ile neşeli bir iftar yapan mahalle halkı isteklerini başkanlarına iletmenin mutluluğuyla evlerine döndü. Oruçlar Büyükpiyalepaşa Camii gölgesinde açıldı... Beyoğlu Belediyesi nin bir mahalle iftarı da Mimar Si nan ın önemli eserlerinden olan Büyükpiyalepaşa Camii nin bahçesinde gerçekleşti. Banisi Kaptan-ı Derya Piyale Paşa olan ve 1573 yılında Mimar Sinan tarafından yapılan Büyükpiyalepaşa Camii bahçesine kurulan 2000 kişilik iftar sofrasına mahalle halkı yoğun ilgi gösterdi. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ın ev sahipliğinde gerçekleşen iftar yemeğinde mahalle sakinleri belediye başkanları ile aynı sofrada bir araya gelerek birlikte oruç açtı. Mimar Sinan ın Selimiye Camii ile aynı zamanda ele aldığı eserlerden birisi olmasıyla da önem arz eden caminin bahçesi iftar saatinden önce doldu. Ramazan ın manevi havasını Büyükpiyalepaşa Camii gölgesinde yaşayan mahalle halkı, minareden yükselen ezan sesi altında oruç açmanın huzurunu yaşadı. Beyoğlu Belediyesi başkan yardımcıları ve meclis üyelerinin de hazır bulunduğu iftar yemeği oldukça keyifli ve bereketli geçti. Başkan Demircan her yaştan, her inançtan ve her düşünceden insanı bir araya getiren iftar yemeği öncesi ilçe sakinlerinin Ramazan ayını kutladı ve onlarla sohbet etti. İftar yemeğine katılanlar iftar öncesi sunulan tasavvuf dinletisi ve ilahilerle önce ruhlarını doyurdular, ezanın okunmasıyla birlikte hep bir ağızdan dua ederek oruçlarını açtılar. Ayrca Fetihtepe Firuzağa, Örnektepe, Keçecipiri, Hacıahmet, Piyalepaşa, Kaptanpaşa, Sütlüce mahalleleri, Dolapdere, Kuledibi Büyük Hendek Caddesi ve Kalaycıbahçe Sokak ta düzenlenen iftar programlarına da katılım hayli yoğun oldu.

SAYI: 8 RAMAZAN 15 Geleneksel İftar Yemeği nde dostluk atmosferi İftar, üç semavi dinin temsilcilerini buluşturdu Beyoğlu Belediyesi nin her yıl Ramazan ayının ikinci akşamı düzenlediği Geleneksel İftar Yemeği bu yıl da coşkulu bir katılımla gerçekleşti. 17. yüzyıldan bu yana Haliç kıyısını süsleyen Aynalıkavak Kasrı nda düzenlenen iftar yemeğine, AK Parti İstanbul Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran, Türkiye Ermenileri Patrik Vekili Aram Ateşyan, Türkiye Süryani ve Katolik Patrik Vekili Yusuf Sağ, Türk Musevi Cemaati Aynalıkavak Kasrı nda düzenlediğimiz Geleneksel İftar Yemeği mizde buluşan farklı dinler ve kültürlerin temsilcileri tüm dünyaya dostluk ve barış mesajları verdi. Başkanvekili Moris Levi ve çok sayıda davetli katıldı. Ahmet Özhan dan III. Selim besteleri Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ev sahibi olarak yemeğe katılan dini temsilciler, siyaset, iş, kültür, sanat ve basın dünyasının önemli isimleriyle tek tek ilgilendi. Sultan III. Ahmed in, Sultan III. Selim in izlerini taşıyan ve bir süre önce restore edilerek hayata kazandırılan Aynalıkavak Kasrı ndaki iftar yemeği öncesinde davetlilere özel bir program sunuldu. Türk Sanat Müziği Sanatçısı Ahmet Özhan, Osmanlı İmparatorluğu nun bestekar padişahı Sultan III. Selim in eserlerinden oluşan özel bir konser verdi. Ardından, sanat tarihçisi Jale Dedeoğlu, Aynalıkavak Kasrı nın derin tarihini davetlilerle paylaştı. "Dostluğun nimetlerini paylaştık" Dostluk ve barış mesajlarının verildiği iftar yemeğinin açılış konuşmasını Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan yaptı. Düzenlenen iftar yemeğinde dostluğun nimetlerinin paylaşıldığını söyleyen Demircan, "Hep birlikte bu iftar sofrasına oturmakla, lisan-ı hal ile bir barış duası ettiğimizi düşünüyorum" dedi. Beyoğlu ndaki inanç zenginliğinden söz eden Demircan "karşılıklı saygı ve sevgi, burayı sevincin, neşenin de başkenti yapıyor. Beyoğlu, bu paylaşmaların, ikramların en güzellerine şahitlik ediyor" diye konuştu. Beyoğlu Belediye Başkanı Belediyesi ne uzun yıllar emek Ahmet Misbah Demircan, verip emekli olan personelimiz düzenlenen geleneksel iftar yemeğinde belediye perso- Demircan ın elinden aldı. teşekkür plaketlerini Başkan neli ile bir araya geldi. The Marmara Hotel de düzenlenen iftar Başkan personeline yemeğine belediye başkan yardımcıları, müdürler, şefler ve İftar yemeğinin ardından ko- teşekkür etti çok sayıda belediye personeli nuşan Başkan, gayretli çalışmalarından ötürü perso- katıldı. Oldukça neşeli geçen iftar yemeği öncesi masaları tek nele teşekkür etti. Demircan konuşmasında, "Beyoğ- tek gezen Demircan, personelin hatırını sordu, onlarla sohbet etti. İftar yemeğine katırin gece-gündüz çalışmasıyla lu Belediyesi nin gücü sizlelanlar oruçlarını birlikte açmanın keyfini yaşarken, diğer yankansızlıklara katlanarak hiz- gerçekleşiyor. Sıkıntılara, imdan, Türk Tasavvuf Müziği nin met veriyorsunuz. Her birimdeki personelimizle el ele, gö- ve Türk Sanat Müziği nin seçkin eserlerini dinlediler. İftar yemeği sonunda Beyoğlu malarla Beyoğlu nda nül gönüle yaptığımız çalış- başarıyı Çalışanlarımız iftar yemeğinde buluştu Geleneksel Personel İftarımızda konuşan Başkan Demircan, belediyenin gücünün personelinin gece gündüz çalışmasından geldiğini belirterek, "başarıyı, her birimdeki arkadaşımızla el ele, gönül gönüle yakaladık" dedi. yakaladık. Tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Beyoğlu Belediyesi olarak hep Yemekte emekli olan personelimize teşekkür plaketleri verildi ilkleri gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye de devam edeceğiz" dedi.

16 YORUM EYLÜL 2012 STK'ların katılımcı yanlarının önemi 7 Eylül 2004 Beyoğlu Platformu Toplantısı İlhan TURAN (Beyoğlu Belediyesi Başkan Danışmanı) Korhan GÜMÜŞ (İnsan Yerleşimleri Derneği) Ömür AY- BAR (İl Genel Meclis Üyesi) Yasemin ÇETİN (Beyoğlu Belediyesi Başkan Danışmanı) Naim GÜLERYÜZ (500. Yıl Vakfı Bşk. Yrd. ve Müze Küratörü) Çağlar PEHLİVAN (İl Kültür Ve Turizm Müdürlüğü) Gonca ONGAN (Beyoğlu Belediyesi) M.Hakan AY- TAÇ (Galata Rotary Başkanı) Amber NİKSARLIOĞLU (Şehir Plancısı) Rıza SÖNMEZ (BEY-DER) Ali İmdat UÇAR (TUROB) Göktay GÜLBAH- ÇE (Şehir Plancıları Odası) Monik İPEKEL (Demokratik İlkeler Derneği Yön.Baş.Yard.) Hayriye YILDIZ (Galata Derneği) Meryem GAYBERİ (İnsan Yerleşimleri Derneği) Abdullah DEMİR (Beyoğlu Belediyesi Meclis Üyesi) Adnan GENÇ (Ayaspaşa Derneği) Aydın BAYRI (Galata Rotary Kulübü) İlhami KURT (Beyoğlu Belediyesi-Mimar) Tugay TOYDE- MİR (Commodore Tour) 1. Uluslararası Beyoğlu Konferansı: Konferansın aylık olarak tertiplenmesinin uygun olacağı, düzenlenmesi ve uygulanması için iki ayrı kurul oluşturulduğu, geliştirilmek üzere danışma kurulunun davet edilmesi için bir davetiye taslağı ve bir konferans programı taslağı oluşturulduğu, bu programın on iki konu içerdiği, konu başlıklarının aşağıdaki şekilde sıralandığı belirtildi. Kent merkezlerinin dönüşümü ve kent projelerinin yönetimi (Cenova Kent dönüşüm projesinin öneri olabileceği, pilot uygulamalar yapılacağı). Afet riskini azaltmak için çok aktörlü pilot uygulamalar (Kadir Topbaş beyin projelerinden yola çıkarak bir strateji geliştirilmesi gerektiği) Kültür mirasının yönetiminde yeni uygulamalar (Bölge uygulamalarında yapılan uzmanlık çalışmalarındaki uzmanların bir araya getirilmesi.yerel ajanda çalışması yapılması) serbestvezin Adnan Genç adnanfehmi@gmail.com Beyoğlu tarihini geleceğe yönelik olarak yeniden okumak (Beyoğlu nda belediyeciliğin nasıl oluştuğu, hangi kurumların ne şekilde birleşerek Beyoğlu nda yenilikler yaptığının bilinmesine yönelik çalışma yapılması) Beyoğlu nda yerel yönetimin yapılanması (Yönetim konferansı verilmesi) Kent merkezinde kültür yönetimi. Kent içinde istihdam /eğitim yapısının iyileştirilmesi. Kent merkezinde yoksulluk ve işsizliğin önlenmesi. Kent merkezinde küçük üreticilerin kente uyarlanması ve markalaşmanın teşviki. Kent merkezinde kadınların kamusal hayata katılımı ve kadın sorunları. Kent merkezinde gençlerin kamusal hayata katılımı ve gençlik sorunları. Yerel yönetimlerde yönetişim, şeffaflık, hesap verebilirlik. 2. Kurumsal Kimlik Çalışması: Beyoğlu logosunda semantik hatalar olduğu, simgesinin uygun bir seçim olduğu, grafik tasarımının çokta kötü olmadığı, her alanda kullanılması açısından modüler bir tasarım düşünüldüğü bu konuda kurumlarında desteğine ihtiyaç duyulduğu, uygulamasının profesyonel bir şekilde takip edilmesi gerektiği, kullanım hakkının belli kurallar dahilinde verilmesi gerektiği belirtilerek konuyla ilgili çalışmaların devam ettiği eklendi. 3. Kent bazlı küçük işletmeler: Ezilen küçük üreticilerin üretim birikimiyle modernleşmelerinin, kabuk değiştirerek kente zarar vermeyecek şekilde düzenlenmelerinin, istihdam kalitesinin sağlanması gerektiği ve bu konunun Uluslararası Beyoğlu Konferansı nda gündeme geleceği belirtildi. 4. Beyoğlu Gündem: Bülten konusuyla ilgili olarak bir danışma kurulu toplantısı düzenlendiği belirtildi ve yerel kalkınma projesinin en büyük destekleyicisinin bülten olduğu vurgulandı. Bültenle ilgili Hollanda Konsolosluğu na Değerli okurlar, bu sayıda da 8 yıl öncesinin bir salı toplantısının gündemini ve konuşulan konulardan özetleri bulacaksınız. Bir toplantı ve uzun, yoğun bir gündem Katılımcılık ve demokrasi; sivil toplumun örgütlü gücüyle yerel yönetime katkısıyla gelişir kanısındayız Talimhane sponsorluk başvurusunun önü müzdeki hafta BEY-DER tarafından hazırlanarak, Tugay bey vasıtasıyla yapılması kararlaştırıldı. 5. Kasımpaşa-Eminönü-Karaköy arasındaki motorların durumu: Bu motorların İstanbul için önemli bir değer olduğu, yenilenmesi ve işletmelerinde iyileştirme yapılması gerektiği bu konuda sponsor bulunabileceği hatta uluslararası destek istenebileceği belirtildi. 6. Galata-Cenova Buluşması: Galata da yapılan etkinliklerin devam etmesinin istendiği, Cenova ile kültür alışverişi sağlanması ve belediyenin bunu sahiplenmesi gerektiği belirtildi. 7. Pera Meydanının Düzenlenmesi: Bu konuda çalışmaların hayli eksik olduğu ve üzerinde çok konuşulmaya muhtaç olduğu belirtildi. 8. Değerlendirme Komisyonu Oluşturulması: Adnan Bey, yaklaşık iki buçuk yıldır süren çalışmalar sonucunda nelerin yapıldığını, nelerin yapılamadığını ve nelerin yapılması gerektiğinin bir komisyon oluşturularak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. 9. Sivil Toplum Kuruluşlarının Bir araya Getirilmesi: STK ların hem kendilerini tanıtmasını hem de STK ların kendi aralarında ve belediye ile tanışmasını sağlamak amacıyla yuvarlak masa toplantısı yapılarak bir araya getirilmesi gerektiği belirtildi. Korhan Bey de konuyla ilgili program olduğu, bunun gruba gönderilmesi gerektiği eklendi. 10. Dost Sofrası Uluslararası Yeme-İçme Festivali: Bey- Der temsilcileri, gelecek Mayıs ayındaki düzenlenecek festivalin çok geniş katılımlı bir festival olacağını belirterek, özellikle mekanlar hususunda destek beklendiğini eklediler. Konu önümüzdeki haftanın gündem listesine alındı. 11. Talimhane: Talimhane'de tabela ve klimaların sökülerek ve dış cephelerin temizliği konusunda tebligatların yapıldığı, hatta onarımlara başlandığı, temizlikle ilgili olarak iki temizlik aracının sağlandığı (süpürme-yıkama) yeni çöp konteynerlarının konulması hakkında çalışma yapıldığı belirtilerek Talimhane bölgesi çalışması gibi sokak çalışmalarının devam edeceği, projelere açık olunduğu eklendi. Sokaklar ile ilgili olarak, sokakların tarihçelerinin belirtildiği bina tanıtım kartları yapılmasının çok faydalı bir çalışma olacağı vurgulandı. 12. Avrupa Fonlarından Yararlanma: AB fonlarından yararlanma konusunda bir komisyon oluşturularak bu fonlardan festivallerde (ve diğer girişimlerde nasıl kullanılabileceğine ilişkin bir bilgilenme çalışmasının özellikle yapılması gerektiği ve an bu dolayımla) yararlanabilineceği belirtildi. 13. Demokratik İlkeler Derneği: Türkiye yi tanıtma, sorunların belirtilmesi amacında olduklarını, Türkiye yi yurtdışında sivil bir vatandaş olarak tanıtacaklarını, tinerci çocuklara psikolojik eğitim ve özellikle kendilerine birer görev verilerek eğitim verilmesi, sorumluluk kazandırılması gereği belirtildi. Beyoğlu tarihi ve dinlerin buluşturulmasını kapsayan bir proje gerçekleştirilmesinin olumlu sonuçlar doğuracağı eklenerek, UNESCO nun bu projeye destek verme ihtimalinin olduğu vurgulandı.

SAYI: 8 ARAŞTIRMA 17 6. Daire-i Belediye Olaylar ve Hizmetler Kronolojisi 4 1880 Tatavla daki (Kurtuluş) Ayos Elefterios mezarlık kilisesi ibadete açıldı. 1880 Galatasaray Taksim arası granit parke döşendi. (N. Akın, S.124) 1880 Evkaf İdaresi nin Galata Kulesi etrafındaki üç arsayı satışa çıkarması, Galata çevresinin bozulacağı endişesi duyan yöre halkını tedirgin etti. Halk ve Belediye Başkanı Edouard Blacque ın itirazıyla bu satışlar durduruldu. (N. Akın, S.124) 26 Temmuz 1880 Tepebaşı Bahçesi açıldı. (N. Akın, S.152) 1880 Halka açık ilk film gösterimlerini gerçekleştirecek olan, Sponeck Birahanesi açıldı. 1880 Galata da İstanbul Rum Musikisi Derneği kuruldu. 1880 Sakız Adası ndan Galata ya bir göç daha oldu. 1880 Galata, Necatibey Caddesi nde A. Titos eczanesi açıldı. 1881 6. Daire nin 7.5 km2 lik alanda 200.000 kişilik bir nüfusa ve 33.000 konut ve dükkan bulunan bir bölgeye hizmet verdiği bilgisi eşliğinde gelir ve gider tablosu yayınlandı. (N. Akın, S.124) 1881 Pera Palas ın inşaatı başladı. (G. Scognamillo) 1882 Mimar Campanaki tarafından Rum Aya Triyada (Kutsal Üçlü) kilisesi inşaatına başladı. 1882 Cercle d Orient kulübü kuruldu. 1882 Corpi malikhanesinin inşaatı tamamlandı. 1882 D Andria Pasaji inşa edildi. (G. Scognamillo) 1882 Glavani (Kallavi) Sokağı nın köşesinde, Au Lion d Or (Altın Arslan) kumaş mağazası açıldı. 1882 Amerikan Elçilik binası hizmete açıldı. (N. Akın, S.203) 1882 Galata nın azınlık nüfusu saptandı: 17.589 Rum, 29.559 Ermeni, 22.865 Musevi. 1882 Saint Louis Fransız Ruhban Okulu açıldı. 1882 Sankt Georg Avusturya Lisesi Lazarist papazlara geçti. 1883 Orient-Express treni Paris-İstanbul seferlerine başladı. 1883 Pera Caddesi nin düzeni için cadde üzerindeki mezbaha, kasap dükkanı ve süthane kaldırıldı. (N. Akın, S.124) Mart 1883 6. Daire nin önünden Şişli ye uzanan tramvay aksının açılışı yapıldı. (N. Akın, S.146) 1883 Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel Sanatlar Akademisi) eğitime açıldı. 1883 Tünel pasajı inşa edildi. (G. Scognamillo) 1884 Boğazkesen Galatasaray yolu açıldı. 1884 Fransız Ticaret Odası kuruldu. 1884 Yüksekkaldırım daki Ekmekyemez Mescidi yenilendi. 1884 Galata daki genelevlerinin pencerelerine kafes takıldı. 1884 Salt Beyoğlu nu kapsayan genelevlerin sağlık durumlarına dair bir talimatname yayınlandı. 1884 Le Nouveau Theatre (Yeni Tiyatro) açıldı. 1884 Societa Operaia Italiana nın (İtalyan İşçi Cemiyeti) Deva Çıkmazı ndaki yeni binasının inşaatı başladı. 1885 Yıldız Sarayı ndaki Orhaniye Kışlası nın inşaatı başladı. 1885 Cadde-i Kebir de Halep pasajının inşaatı başladı. 1885 Rum Zapyon Kız Lisesi açıldı. (G. Scognamillo) Ocak 1886 Belediye dairelerine hazine yardımının yapılamayacağı ancak zorunlu giderler için borç verilebileceği duyuruldu. (BOA, 25/R /1303, Dos: 488, Gömlek: 15) 1886 Taşkızak Tersanesi nde Abdülhamit ve Abdülmecit adlı denizaltılar inşa edilmeye başlandı. 1886 Yıldız Sarayı ndaki Orhaniye Kışlası nın inşaatı bitti. 1886 Yapılan sayıma göre, Pera da 148.070 Müslüman ve 157.504 Gayrimüslim yaşıyor (Toplam: 315.000) (G. Scognamillo) 1887 Venedik Sarayı (Palazzo Venezia) onarıldı. 1887 Mimar Kampanaki, Taksim deki Aya Triada (Kutsal Üçlü) Rum Ortodoks Kilisesi nin inşaatını tamamladı. 1887 Tatavla daki (Kurtuluş) Tatavla Erkek Okulu açıldı. 1887 Galata daki Ayos Nikolaos kilisesi tamir edildi. 1888 Yıldız Sarayı ndaki Ertuğrul Kışlası nın inşaatı başladı. 1888 Tomtom Sokağı nda İtalyan Erkek Okulu açıldı. 1888 Taksim de Corci nin lokantası ve randevu evi basıldı. 1888 Galata da Abdullah Efendi Lokantası açıldı. 1888 Galata da Ayos Andreas Rus Kilisesi inşa edildi. 1888 Kasımpaşa da kopan bir yangında 79 ev yandı. 1889 Alman İmparatoru 2.Wilhelm İstanbul u ve Beyoğlu nu ziyaret etti. 1889 Yeni Cihangir Camisi inşa edilmeye başlandı. 1889 Yıldız Sarayı ndaki Ertuğrul Kışlası nın inşaatı bitti. 1889 Opera Empresaryosu Claudius, Tepebaşı nda ilk Anfitiyatroyu inşa ettirdi. 1889 Orient-Express ilk Paris-İstanbul seferini yaptı. 1889 Pera daki İtalyanlar, Societa Goldoni (Goldoni Cemiyeti) adlı bir tiyatro derneği kurdu. 1889 Fransız Sarayı nın dahilindeki Fransız Kapüsen rahiplerinin eski manastırı yıktırılıp yerine yeni bir bina inşa edildi. 1890 Yangınları önlemek için nizamname yayınlandı. (N. Akın, S.30) Hüseyin Bey (10 Mayıs 1890-27 Temmuz 1890) 1890 Yeniden yaptırılan Cihangir Camii bugünkü halini aldı. 1890 Yıl içinde Galata ve Pera da 33 yangın çıktı. 86 bina ve dükkan yandı. 1890 Karaköy deki Zülfaris/Zülf-üaris Kal Kadoş Galata Sinagogu onarıldı. 1890 Galata da 36 taverna bulunuyordu. 1890 Galata sahilleri torik istilasına uğradı. 1890 Pera da ilk bisikletler. Macit Bey (8 Ağustos 1890-24 Şubat 1893) 12 Eylül 1890 1870 yılında çıkan yangından sonra yapılan binalardaki kiraların yüksekliğinden şikayet ediliyor. (N. Akın, S.125) Kasım 1890 Mühendis Sikati 6. Daire haritasını çıkarttı. (BOA, Dos: 1780, Gömlek: 58) 1891 Kumbaracı Sokak la Pera Caddesi nin kesişme noktasındaki, aralarında Hotel de Angleterre, Testa Evi ve Kumbari Efendi nin konağı da bulunan binaların, caddenin genişletilmesi için kamulaştırılması gündeme geldi. (N. Akın, S.125) Şubat 1891 8 maddelik yangın yönetmeliği yayınlandı. (N. Akın, S.30) 1891 Glavani ailesinin Tepebaşı ndaki evi Büyük Londra Oteli ne dönüştü. 1891 Venedik Sarayı (Palazzo Venezia) tamir edildi. 1891 Bir Rus bale topluluğu Tepebaşı Tiyatrosu nda temsil verdi. 1891 Galata da Bank of Mytilene (Midilli Bankası) açıldı. 1891 Mimar Alexandre Vallaury Decugis ailesinin evini (bugün Galata Antique Hotel) inşa etti. 1891 Çok sayıda boş arsanın bulunduğu Yazıcı Sokağı (Serdar-ı Ekrem Caddesi) kagir yapılaşmaya açıldı ve burada büyük bir inşaat faaliyeti başladı. 1891 Sankt Georg Okulu lise oldu. (G. Scognamillo) 1892 Pera Palace oteli Orient Express yolcularını konaklatmak için açıldı. 1892 Anfitiyatro yeniden inşa edildi. 1892 Galata rıhtımlarının (Tophane Köprü) yapımına başlandı. 1892 Alman Sankt Georg Lisesi ne bir kız okulu eklendi. 1892 Galata da Büyük Balıklı Han inşa edildi. Edouard Blacque Bey (2. Kez 23 Şubat 1893-1 Temmuz 1895) 1893 Rum Zapiyon Lisesi yeniden inşa edildi. 1893 Zografyon Rum Erkek Lisesi inşa edildi. 1893 Psalty kardeşler, Cadde-i Kebir de, 532 No.da bir mobilya ve mefruşat satış mağazasını açtı. 3 Mart 1893 Ara sokakların bakımsızlığı şikayet konusu olmaya devam etti. Özellikle Yazıcı Sokağı (Serdar-ı Ekrem Caddesi) ve Yüksek Kaldırım ın Pera yı Galata ya bağlayan ana akslar olmasına rağmen, kötü durumda oldukları, acil önlem gerektiği belirtiliyor. (N. Akın, S.126) 1893 Pera Palas Oteli nin resmi açılışı yapıldı. 1893 Dolapdere de Evangelistra Rum Kilisesi inşa edilmeye başladı. (G. Scognamillo) 1893 Galata daki Tofre Begadim sinagogu inşa edilmeye başladı. 1893 Bomonti kardeşler, Bomonti Bira Fabrikası nı kurdu. 1893 Tepebaşı Bahçesi nde bir bisiklet yarışı düzenlendi. 1893 Aznavur Pasajı inşa edildi. (G. Scognamillo) 30 Aralık 1893 Altıncı Daire-i Belediye Hastanesi nin Tophane deki binası yandı, Hastane, Ağahamamı nda kiralanan bir eve taşındı. (Nuran Yıldırım, İst. Ans., C.1, S..224) 10 Temmuz 1894 İstanbul, tarihe Büyük Hareket-i Arz, Zelzele-i Azime, Zelzele-i Müthişe adı ile geçecek Büyük Depremi yaşadı. 1894 Pera, Galata ve İstanbul yakasında yaklaşık 800 ev, difteri, tifo, tifüs gibi salgın hastalıklara karşı aylarca dezenfekte edildi. (N. Akın, S.340, Dipnot: 496) Ekim 1894 Su borularının onarımı tamamlandı, Pera ya yeniden su verilmeye başlandı. (N. Akın, S.341, Dipnot: 530) 1894 Tepebaşı ndaki Union Française (Fransız Birliği) kulübünün inşaatı başladı. 1894 2. Abdülhamit in tahta çıkışı Galata ve Pera da görkemli bir şekilde kutlandı. > Devamı Gelecek Sayıda

18 LEZZET EYLÜL 2012 Esnaf Cengiz, lokantası Deniz, yemekleri leziz! Kasımpaşa nın örnek esnafı "Cengiz"in vefatından sonra müessesenin adını eşi Naciye Yıldız yaşatıyor. Merhum Cengiz Yıldız'ın eşi Naciye Yıldız YUSUF ILGIN Kasımpaşa nın merkezinde Turabibaba Kütüphanemizin tam karşısında iki katlı mütevazı bir esnaf lokantası. Mutlaka tanımamız ve tanıtmamız gereken bir lokanta olduğu konusunda ısrarlı teklifler gelince gitmem farz oluyor. Bir Ramazan akşamı mekanın yolunu tutuyorum. Ancak işletmeci Naciye Yıldız ın biraz ileride sokak içindeki mutfak ve bürodan oluşan yönetim merkezinde olduğunu söylüyorlar. Merhum eşi Ramazan Cengiz Yıldız gibi kendisi de Rize Güneysu lu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan la hemşehri. Kasımpaşa doğumlu olan Başbakan açılıştan sonra eşine "Esnaf Cengiz de yemek yiyelim" demiş ama kısmet olmamış. Eşinin rahatsızlığı sırasında hastaneye uzman bir hekim yollayarak kendilerine verdiği önemi göstermiş. Kasımpaşa nın örnek esnafı Bu bilgileri verirken duygulanan Naciye Hanım, 3 yıl önce beyin kanamasından kaybettiği eşinin çok seveni olduğu için cenazesinin de çok kalabalık olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Sokak çocukları tabutun üzerine babamız diye kapandılar. ten 'Ka sım- Zapa şa'da uçan kuşlar bile onun ekmeğini yedi' diye bilinir. Çok cömert bir insandı. Hiçbir yere eli boş gitmezdi. Deniz kenarına yürüyüş yaptığımız zamanlarda bile eline bir-iki kilo meyve alır, yolda herkese ikram ederek giderdi. Şimdi bıraktığı büyük boşluğu doldurmaya, adını yaşatmaya çalışıyorum. Çıtayı çok yükselttiği için yüküm daha ağırlaştı, işim daha da zorlaştı. Bu yüzden işime daha sıkı sarıldım. Aynı kaliteyi, aynı hizmeti korudum. Öncelikle kendimi ekibime kabul ettirdim. Bu konuda onlardan büyük destek gördüm. Daha sonra müşterilerim de beni kabullendi ve geçiş dönemi çok şükür ki sancısız oldu." Kasımpaşa nın en meşhur lokantalarından biri haline gelen işletmeyi 12 yıl önce yani 2000 yılında birlikte kurmuşlar. Adlarının ve amblemlerindeki çifte yunusun anlamını soruyorum. Esnaf lakabı müşteriler tarafından kullanılınca işi kurduktan üç-dört yıl sonra tabelaya da Esnaf Cengiz ismini koymuşlar. Kasımpaşa da büyük iz bırakan eşi bütün dünyayı dolaşan usta bir denizci olduğu için mekana Deniz ismini uygun gördüklerini, sevgi ve barışı temsil eden yunusları da ambleme yerleştirdiklerini belirtiyor. Naciye hanım, eşinin vefatından sonra (2009) "Esnaf Cengiz" adının marka tescilini yaptırmış. saat açık olan lokantanın geçmişiyle alakalı bu kadar bilgi yeterli deyip asıl konumuza yemeklere geçiyorum. Malum Ramazan ve iftara da sayılı saatler kalmış. Öncelikle etlerinin çok kaliteli olduğunu, Başkan Demircan ın desteği Naciye Yıldız, destekleri için Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan a teşekkür ediyor. "Başkanımız Ahmet beye büyük saygı duyuyorum. Özellikle eşimin vefatından hep aynı yerden aldıkları Afyon dana etini kullandıklarını belirtiyor. "En iddialı yemekleriniz?" sorumu da şöyle cevaplandırıyor: "Kavurmamız çok sevilir. Asıl çorbada iddialıyım. 30 u sonra büyük destek ol- aşkın çorba çeşidimiz var. du. Sık sık ziyaret edip burayı mutlaka yaşat der. Hizmetleri ve bize olan manevi destekleri için çok teşekkür ediyorum. Özellikle tam karşımızda yer alan Turabibaba Kütüphanesi çok büyük bir hizmet. Ben de kütüphanenin üyesiyim. Müşterilerime yeni tatlar sunmak için kütüphanede araştırmalar yapıyorum. Adresimizi birilerine tarif ederken de 'Turabibaba Kütüphanesinin tam karşısında' diye belirtiyorum ve bu bilgi yuvasının yanı başında olmaktan gurur duyuyorum" diyor. Özellikle soğuk çorbayla yöresel karalahana ve kuru fasulye çorbalarımıza ilgi büyük. Urfalı İbrahim Tatlıses e bile karalahana çorbası içirdim. Sonra iki kez daha geldi. Çorba çok önem verdiğim bir yiyecek. İnsan için çok faydalı. Bakın, bugüne kadar hiçbir hastaya hiçbir doktor çorbayı yasaklamamıştır. Bir yerde çorba yürek yağmurudur diye şiirsel bir tarif okudum ve çok beğendim. Çorbanın tarihçesi ve çeşitleri konusunu sürekli araştırıyorum. Zaten dünya giderek ısınıyor. Bu yüzden sıvı tüketimini artırmamız lazım. Bunun Çorbada çok iddialı Ramazan haricinde her gün 24 için çorba ideal bir gıda. Malum yaz için kültürümüzde soğuk çorba çeşitlerimiz de var. Doymak için değil beslenmek için Felsefem; "doymak için değil beslenmek için yiyin." Bu yüzden her zaman yemeğin en iyisini, en kalitelisini, en yararlısını sunmaya çalışıyorum. Yeniliklere açık bir insanım. Sebze yemeyi çok severim. Sebzelerin faydalarıyla ilgili çok araştırmalar yaparım. Mesela bakla hafızayı tazeler. Bu yüzden menümüzde sebzelere büyük önem veriyoruz. 20 yi aşkın bir ekiple çalışıyoruz. Ustalarımla, ekibimle aile gibiyiz. Zaten yemekleri duygularıyla, sevgileriyle yapıyorlar." Naciye hanıma teşekkür ediyor ve onu iftarı bekleyen kalabalık müşterileriyle baş başa bırakıp ayrılıyorum. Kasımpaşalı arkadaşlarımızın tavsiyelerinden ve görüşmemizden çıkan sonuç: Esnaf lokantası kültürünü yaşamak, lezzetli, bol çeşitli kaliteli yemekleri hesaplı bir şekilde yemek istiyorsanız rotanızı mutlaka Kasımpaşa ya çevirmelisiniz. Adres: Camiikebir Mahallesi Bülent Demir Caddesi Çaydanlık Sokak No: 2 Kasımpaşa Tel: 0212 361 85 10

SAYI: 8 MİZAH 19 Geleneksel İstiklal Koşusu'nu Pehlivan Haydar kazandı Z abıtacılarla işportacılar arasında Beyoğlu İstiklal Caddesi nde yapılan geleneksel "Ekmek Parası" koşusunu Zabıta Memuru layan Yılmaz Haydar Yakalar kazandı. İlk metrelerde nefesi kesilmesine rağmen gitgide açılan nam-ı diğer " Pehlivan Haydar", "Ne Alırsan 1 Liracı" usta işportacı Yılmaz Hızlı'yı yarışın 400. metresinde Balık Pazarı civarında yakaladı ve zabıta merkezine doğru yeniden yola çıkardı. Yarıştan sonra muhabirimize görüşlerini açık- Hızlı ise "Henüz, yılbaşı için gerekli form seviyesine ulaşamadığını, fakat Büyük Çamlıca da yaptığı nefes açıcı idmanlarla yakında ideal formunu tutturacağını" belirtti. Zabıta memuru Pehlivan Haydar ise "Gurura gerek yok. Ben sadece görevimi yaptım" dedi ve ödül olarak verilen ciğer dürümü afiyetle yedi. Lüks mağazada battal beden krizi Şişli Nişantaşı ndaki büyük bir mağazada "battal beden" krizi yaşandı. Kriz, özel güvenlik görevlilerinin müdahalesiyle kısa sürede giderildi. Şahıs, Nişantaşı camiasına daha fazla zarar vermemesi için bir araca bindirilerek Çatladıkapı civarında serbest bırakıldı. Muhabirimiz Sezgin Bezgin in aldığı bilgilere göre olay şöyle gelişti; Dün öğle saatlerinde tanınmış bir firmanın Nişantaşı ndaki mağazasına gelen taşra kıyafetli iri-yarı bir şahıs "Apla, battal beden bölümü nirde?" diyerek markaya hakaret edince büyük bir kriz yaşandı. Görevli bayan "Bizde battal beden bulunmaz! Şuna XXL (iks iks larç) beden desenize!" diyerek kibarca uyardı. Ancak uyarıya rağmen söz konusu şahıs "Bacı, bu dediğin larç-marçtan anlamam. Ben battal beden istiyom" dedi. Bu cevabı işitince görevli bayan soğukkanlılığını koruyamadı. Satış görevlisinin çığlık atması üzerine, olay yerine yetişen özel güvenlik görevlileri, söz konusu şahsı markanın imajına daha fazla zarar vermeden zararsız hale getirip polise teslim ettiler. Şahsın ifadesinden; Anadolu dan gezmek için İstanbul a geldiği, bulunduğu şehirde kendisine uygun "battal beden kıyafet" bulamadığı için şansını bu mağazada denemek istediği, başkaca bir art niyeti olmadığı öğrenildi. Kötü maksatlı olmadığının anlaşılması üzerine, şahıs Nişantaşı camiasına daha fazla zarar vermemesi için bir araca bindirilerek Çatladıkapı civarında serbest bırakıldı. Mağaza Güvenlik Müdürü Kazım Enseler ise "Söz veriyorum. Böylesine asortik bir mağazada bir daha böyle bir olay yaşanmayacak. İnanın bu şahıs bırakın mağazamıza Nişantaşı na kadar nasıl gelmiş anlayamadım. Başta müşterilerimiz olmak üzere tüm çalışanlarımızdan özür diliyorum. Camiamıza ve Nişantaşı halkına büyük geçmiş olsun" dedi. Sirkeler ve Sular isimli şiir kitabı olur da, sirke imalatçıları peşinize düşmez mi? "Kasım da Kavak Kesmek" isimli eser tabii ki ziraat mühendislerinin ilgisini çeker. "Keşkül" isimli dergi çıkartırsanız Pastacılar ve Tatlıcılar Odası'nın yayın organı sanılabilir. Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı Müdürü Mehmet Nuri Yardım, Yazı Evi'nden Ahmet Kot ve Gelenek Yayınevi'nden Mustafa Kabakçı ile İstanbul Kubbealtı Akademisi nde sohbet ediyoruz. Laf döndü dolaştı, insanları yanıltan kitap isimlerine geldi. Meğer bu konuda muzdarip olan çokmuş. Sözü ilk önce Ahmet Kot aldı: "Sirkeler ve Sular" isimli şiir kitabımın yayınından uzun süre sonra telefonla bir genç arayarak "kitabı hiçbir yerde bulamadıklarını, çok acil lazım olduğunu" söyledi. Adresimi verdim. "Sirke imalatı yapan bir firmadan geldiklerini, kitabın adına internetten ulaştıklarını" belirtince gülmemek için kendimi zor tuttum. Kitabının isminin kendilerini yanılttığını, zira bir şiir kitabı olduğunu söyleyince genç çok utandı. Özür dileyerek ayrıldı. Okurları yanıltan kitap isimleri Bunun üzerine diğer bir muzdarip olarak ben söz aldım: "Kasımda Kavak Kesmek" isimli siyasi belgesel kitabım 28 Şubat sürecinde Kayseri'de yayınlandığında, ziraat mühendisleri başta olmak üzere tarım camiasından telefon veya mektupla epey kitap talebi oldu. Meğer bu siyasi çalışmamı kavakçılıkla ilgili zirai bir yayım sanıyorlarmış. Ancak satışa katkısı olduğundan bu yanlış yönelimden hiç de şikâyetçi değilim. Doğrusu muzdarip de sayılmam." Bu konuşmaların üstüne Mustafa Kabakçı, Gelenek Yayınevi'nin tasavvuf kültürü dergisi "Keşkül"ün yeni sayısını uzatınca dayanamadım: "Bu da Pastacılar ve Tatlıcılar Odası'nın yayın organı herhalde "

20 KÜLTÜR Romanlar Beyoğlu nda EYLÜL 2012 dile geliyor Beyoğlu Belediyesi nin 19-23 Eylül'de düzenleyeceği "Romanlar 2012 Beyoğlu", Romanların renkli dünyalarını ve sorunlarını gündeme taşıyacak. Organizasyon, Uluslararası Gypsy Lore Society Konferansı na da ev sahipliği yapacak. Dünyanın en renkli göçebe topluluklarından biri olan Romanların yaşam tarzlarını, kültürlerini, sanatlarını anlatacak, sorunlarını masaya yatıracak "Romanlar 2012 Beyoğlu" 19 Eylül 2012 tarihinde Cemal Reşit Rey Konser Salonu nda başlayacak. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ın ev sahipliğinde beş gün sürecek organizasyonda 1888 den bu yana Roman toplumları ve gezgin kültürleri inceleyen "Gypsy Lore Society Uluslararası Roman Konferansı da yer alacak. Organizasyon kapsamında, Türkiye den ve dünyadan önemli akademisyenlerin katılacağı paneller, Romanların yaşantılarını, hüzünlerini, mutluluklarını anlatan fotoğraf sergileri, belgesel gösterimleri ve sürpriz sanatçıların Roman müziğinden oluşan konserleri düzenlenecek. Avrupa da ve Türkiye de Romanlar Paneli "Romanlar 2012 Beyoğlu" kapsamında 19 Eylül Çarşamba günü düzenlenecek panelde Türkiye ve Avrupa Romanları ele alınacak. Panelistler arasında Avrupa Parlamentosu Milletvekili Livia Jaroka, Avrupa Roman ve Göçebe Forumu Başkanı Rudko Kawczynski, Manchester Üniversitesi Profesörü Yaron Matros, Adnan Menderes Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Emine Didem Evci ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyesi ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Grubu Başkanı Nursuna Memecan yer alıyor. Panel, Cemal Reşit Rey Konser Salonu nda saat 12.00 de başlayacak. "Beyoğlu nun Roman Havası" Beyoğlu Romanları hakkında roman tadında bir belgesel olan "Beyoğlu nun Roman Havası", ilk kez "Romanlar 2012 Beyoğlu" kapsamında izleyiciyle buluşacak. Yapım, "Türkiye de Roman olmak, Roman açılımı, Beyoğlu nda Roman olmak ve Roman açılımı sonrası Beyoğlu nda Roman olmak" konularına odaklanıyor. Organizasyon için özel olarak hazırlanan 35 dakikalık belgesel Roman kültürünü ve hayat tarzını yine Romanların otobiyografik anlatımları üzerinden aktarıyor. Belgeselin yönetmeni ise Tarık Tufan... Gypsy Lore Society (Uluslararası Roman Topluluğu Yıllık Toplantısı) 1888 yılında İngiltere de kurulan ve 1989 dan bu yana merkezi ABD de bulunan Gypsy Lore Society, Romanlar ve gezici toplumlar üzerinde çalışan bilim insanlarından oluşuyor. 1995 ten bu yana her yıl dünyanın önemli bir merkezinde Romanlar ve gezgin kültürler hakkında konferanslar düzenliyor. Gypsy Lore Society bilimsel konferansı, Romanlar 2012 ye uluslararası bir boyut katıyor. Konferansta dünyanın farklı ülkelerinden akademisyen, araştırmacı ve uzmanlardan 145 katılımcı, 91 konuşmacı yer alacak. 20, 21, 22 Eylül 2012 tarihlerinde toplam 78 bilimsel tebliğ sunulacak. Roman dünyasından kareler sergilenecek Romanların gündelik hayatını, kültürünü, sorunlarını ve mutluluklarını anlatan kareler, 13-23 Eylül 2012 tarihleri arasında Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi, Beyoğlu Belediyesi Gençlik Merkezi ve İstiklal Caddesi Galatasaray Meydanı nda düzenlenecek sergilerle fotoğraf severlerle buluşacak. Beyoğlu Sinema ve Tiyatro Günleri Yaz mevsiminin son günlerini de değerlendiren belediyemiz açık havada sinema ve tiyatro günleri düzenliyor. Sinema Günleri kapsamında belirlenen Fetih 1453, Madagaskar 3 ve Paris te Çılgın Macera filmleri, 4-22 Eylül tarihleri arasında saat 20:00 da Beyoğlu nun çeşitli bahçe ve meydanlarında izleyiciyle buluşacak. 4 Eylül Salı Cemal Artüz İÖO bahçesinde Paris te Çılgın Macera filmi, 5 Eylül Çarşamba Cemal Artüz İÖO bahçesinde Fetih 1453 filmi, 7 Eylül Cuma Basmacı Ruşen Sokak ta Paris te Çılgın Macera filmi, 8 Eylül Cumartesi Basmacı Ruşen Sokak ta Fetih 1453 filmi, 11 Eylül Salı Hüviyet Bekir İÖO bahçesinde Paris te Çılgın Macera filmi, 12 Eylül Çarşamba Gençlik Merkezi nde Fetih 1453 filmi, 14 Eylül Cuma Örnektepe Semt Konağı halı sahada Madagaskar 3 filmi, 15 Eylül Cumartesi Örnektepe Semt Konağı halı sahada Fetih 1453 filmi, 18 Eylül Salı Kadımehmet Semt Konağı nda Madagaskar 3 filmi, 19 Eylül Çarşamba Kadımehmet Semt Ko nağı nda Fetih 1453 filmi, 21 Eylül 2012 Cuma Tophane Semt Konağı önünde Madagaskar 3 filmi, 22 Eylül 2012 Cu martesi Tophane Semt Konağı önünde Fetih 1453 filmi gösterilecek. Tiyatro Günleri ise yine aynı saatte; 7 Eylül Cuma İTO Kadınlar Çeşmesi İÖO bahçesinde, 8 Eylül Cumartesi Piripaşa İÖO bahçesinde, 9 Eylül Pazar ise Sütlüce Par kı nda Süheyl&Behzat Uygur Tiyatro su nun "Komedi Komedi" adlı oyunu sergilenecek. Geleneksel Türk tiyatrosu malzemelerinin kullanıldığı, güncel esprilerle bezenmiş ve temposu hiç düşmeyen, aynı zamanda Türk tiyatrosunun usta isimlerinden Nejat Uygur un, oynadığı dönemlerde büyük beğeni toplayan "Alo Orası Tımarhane mi?" oyunundan ve yine oynadığı dönemlerde büyük gişe başarıları elde etmiş olan Vodviller inden uyarlanan "Komedi Komedi" adlı oyunda, oğulları Süheyl ile Behzat Uygur sahnede Nejat ustadan esintiler sunuyorlar. Oyuncular ise; Beh zat Uygur, Süheyl Uygur, Tuncay Kaynak, M.Önder Kes kin, Kahraman Sivri, Desen Uygur, Duygu Bakar, Nurten İnan.