ÖZEL EKONOMİ BÖLGESİ ÖN ÇALIŞMA RAPORU İÇ ANADOLU-AKDENİZ ÖZEL EKONOMİ KORİDORU



Benzer belgeler
MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Yerel yönetimler, Kamu ve Sivil toplum kurum/kuruluşları, İşletmeler, Üniversiteler, Kooperatifler, birlikler

T.C. Kalkınma Bakanlığı

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

5 Ekim 2017 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : GENELGE

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

Kaynak: KGM, Tesisler ve Bakım Dairesi, 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi. Harita 16 - Türkiye 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi

1. Hatay Lojistik Zirvesi Açılış Sunumu Hatay ın Gelişmesi İçin Lojistik Çalışmalar 18 Ekim 2012

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara

Organize Sanayi Bölgeleri Rejimi ve Ekonomiye Katkısı: Türkiye Örneği

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

ANKARA KALKINMA AJANSI.

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

ULAŞIM. AFYONKARAHİSAR

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

MEHMET Ş. SANLI EĞİTİM BİLGİLERİ UZMANLIK ALANI KISA TANITIM. STRATEJİK YÖNETİM ve KURUMSAL GELİŞME DANIŞMANI KURUCU ORTAK

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Proje Uygulama Başkanlığı

YENİLİKÇİ ARA YÜZ PLATFORMU YAY

Kümelenme ve Uluslararasılaşma. Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

UNDP nin Yerel Sosyo-ekonomik Kalkınma Deneyimleri

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı

Küme Bazlı Yerel Ekonomik Kalkınma Girişimleri ve Yenilikçilik

ULAŞIM. MANİSA

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: YEŞİL BİNALAR & NANOTEKNOLOJİ STRATEJİLERİ. Muhammed Maraşlı İMSAD-UNG Çalışma Grubu Üyesi

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası YENİ TEŞVİK MEVZUATI DESTEKLERİ İÇİN NİHAİ ÖNERİLERİMİZ RAPORU 2012

SANGEM nedir ve nasıl bir oluşumdur?

ONUNCU KALKINMA PLANI (OKP) VE BÖLGESEL GELİŞME ULUSAL STRATEJİSİ (BGUS) ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA HAZIRLANAN MÜLAKAT FORMU

YATIRIM TEŞVİKLERİNDEN İZMİR YETERİNCE PAY ALAMIYOR

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Mayıs Düzce 1

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

BÖLGEDEKİ İHRACAT VE ÖNEMİ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Yeni Teşvik Sistemi. 4. Bölge Teşvikleri

SAĞLIK ALANI AR-GE FAALİYETLERİ ÇALIŞTAYI 7-8 Mayıs 2015

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca Yürütülen Ar-Ge Destek Programları. MURAT YILDIZ Kurumsal Ar-Ge Destekleri Şube Müdürü

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

T.C. B A Ş B A K A N L I K STEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI

Türkiye nin 2023 Turizm Stratejisi. Hazırlayan : Ahmet Burak Kargı

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır.

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI VE POLİTİKALAR. Dr. H. Ömer Tontuş Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI YENİ TEŞVİK MEVZUATI HAKKINDA EKONOMİ BAKANINA HAZIRLANAN RAPOR 2012

Müjgan Şan. Bilişim Enstitüleri, Ulusal Girişimler ve Proje Finansman Araçları

Proje önerilen faaliyetler ön çalışma raporuna uygun mu, uygulanabilir mi, hedeflerle ve öngörülen sonuçlarla uyumlu mu?

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AR-GE REFORM PAKETİ

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ MENDERES SONUÇ RAPORU

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

EKONOMİK ONARIM, YATIRIM VE ÜRETİM HAMLESİ

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ*

ÜSİMP 2013 Altıncı Ulusal Kongresi, Mayıs 2013, Düzce Üniversitesi


Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

TÜRKİYE İLAÇ SEKTÖRÜ NDE AR-GE

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

BSTB: Kümelenme Destek Programı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİNİN DESTEKLENMESİ (UR-GE)

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ

KALKINMA AJANSLARI ve

Güncelleme: 15 Nisan 2012

KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi. SME Networking Project (TR07R ) Yönetici Özeti

BÖLGE PLANI. Hazırlayan : Murat DOĞAN

BÖLGENİN YENİ İTİCİ GÜCÜ: KOP BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI Makbule TERZݹ

YATIRIMLAR Yatırımların Sektörel Dağılımı a) Mevcut Durum

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ GÖÇ

2011 de KOBİ ye BAKK. 2011'de

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

TURQUALITY Projesine Nasıl Başvurulur?

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

Bölgesel Kalkınma Aracı Olarak Hibe Mekanizmaları

Bu uyumsuzluk İSO nun her yıl düzenli olarak yayınladığı 500 Büyük ve İkinci 500 Büyük raporlarında da belirgin bir şekilde göze çarpıyor.

II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI

Yarının Dijital Ajandası nda Yeni Fırsatlar. Reha DENEMEÇ AK Parti Genel Başkan Yardımcısı (Ar-Ge) Ankara Milletvekili

2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI OFFSET (SİP) UYGULAMALARI

Türkiye nin Sanayi Devrimi «Dijital Türkiye» Yol Haritası

Ref : TÜSİAD 4.0 Raporu 2016

Devlet Politikaları ve Hizmet Kavramı İlişkisi Getting Technical Support for Enhancement of Institutional Structure in DGRR

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi

TARSUS TİCARET BORSASI

AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları

Kuruluş 6 Mayıs 2000 ADANA ÜNİVERSİTE-SANAYİ ORTAK ARAŞTIRMA MERKEZİ

T.C EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

Transkript:

EKİM 2012 KONYA ÖZEL EKONOMİ BÖLGESİ ÖN ÇALIŞMA RAPORU İÇ ANADOLU-AKDENİZ ÖZEL EKONOMİ KORİDORU [TASLAK] Kalkınma Ortak Paydamız T.C. KALKINMA BAKANLIĞI KOP BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI 0

İçindekiler ÖNSÖZ... 3 1. SERBEST BÖLGELER: GENEL ÇERÇEVE... 4 2. ÖZEL EKONOMİ BÖLGELERİ: GÜNCEL YAKLAŞIM... 5 3. ÖZEL EKONOMİ BÖLGELERİ: KURULUŞ VE UYGULAMADA BAŞARI KOŞULLARI VE KRİTERLERİ... 6 4. TÜRKİYE DE ÖZEL EKONOMİ BÖLGELERİ: TARİHSEL GELİŞİM VE GENEL DEĞERLENDİRME 8 4.1. Türkiye de Sanayileşme Ekseninde Bir ÖEB Deneyimi: OSB ler... 10 4.2. Altyapı Yatırımları Sanayileşme İlişkisi... 13 5. TÜRKİYE DE 2023 VİZYONUNDA YENİDEN TANIMLANAN ÖZEL EKONOMİ BÖLGELERİ... 15 Yeni ÖEB Modelinin Temel Özellikleri... 16 6. TÜRKİYE İÇİN BİR ÖZEL EKONOMİ BÖLGESİ ÖNERİSİ: İÇ ANADOLU AKDENİZ ÖZEL EKONOMİ KORİDORU... 17 Türkiye de ÖEB Modeli Çerçevesi:... 17 2023 Vizyonu: Yüksek teknolojiye geçiş ve kümelenmenin önemi... 18 Dünyadaki modellere uygunluk... 18 Temel öncelikler ve bileşenler... 19 İÇ ANADOLU-AKDENİZ ÖZEL EKONOMİ KORİDORU... 21 Yer Seçimi:... 21 İÇ ANADOLU -AKDENİZ ÖZEL EKONOMİ BÖLGESİ: MEVCUT BÖLGESEL KAPASİTE... 23 Yüksek Teknolojiye Geçiş Potansiyeli... 25 Pazarlama, İhracat ve Dış Dünyaya Açılım... 25 Sektörel Kümelenme:... 26 Önerilen ÖEB Yapısı:... 27 SONUÇ:... 29 EK-1 İÇ ANADOLU-AKDENİZ ÖZEL EKONOMİ KORİDORU NDA BİR MERKEZ OLARAK KONYA. 30 Önsöz... 31 ÖEB Merkezi Olarak Konya İli... 32 1

Tablolar Tablo 1 Organize Sanayi Bölge Sayıları... 23 Tablo 2 Küçük Sanayi Site Sayıları... 24 Tablo 3 Teknoloji Geliştirme Bölge Sayıları... 24 Tablo 4 Serbest Bölge Sayıları... 24 Tablo 5 Üniversite Sayıları... 25 Tablo 6 İhracat Rakamları (Bin Dolar)... 34 Tablo 7 İhracatçı Firma Sayıları... 34 Tablo 8 Yatırım Teşviklerinin İllere Göre Dağılımı... 35 Şekiller Şekil 1 İşletme Aşamasındaki OSB Sayısı (İl bazında) 2010 (TEPAV, 2011)... 10 Şekil 2 İSO En Büyük 1000 Sanayi Kuruluşu Listesinde 5 den Fazla Firmaya Sahip Olan İller, 2009 (TEPAV, 2011'den yeniden düzenlenerek)... 11 Şekil 3 İşletme Aşamasında 1000 Hektardan Daha Fazla OSB Alanına Sahip İller 2009 (TEPAV, 2011)... 11 Şekil 4 Planlanan OSB ler ile Mevcut OSB lerin Sanayi Alanı (Hektar) 2012 (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2012)... 12 Şekil 5 2009 da İSO En Büyük 1000 Sanayi Kuruluşu Listesinde 5 den Fazla Firmanın Yerleşik Olduğu İllerin (Bu Listedeki 1997-2009 Döneminde) Firma Sayısı Değişimi (TEPAV, 2011)... 12 Şekil 6 Otoyol Hatları (Kırmızı Çizgiler - 2010 İtibariyle) ve 2009 da İSO En Büyük 1000 Sanayi Kuruluşu Listesinde 5 den Fazla Firmanın Yerleşik Olduğu İllerin (Bu Listedeki 1997-2009 Döneminde) Firma Sayısı Değişimi (TEPAV, 2011)... 14 Şekil 7 Otoyol ve Demir Yolu Hatları ve İSO En Büyük 1000 Sanayi Kuruluşu Listesinde 5 den Fazla Firmanın Yerleşik Olduğu İllerin (Bu Listedeki 1997-2009 Döneminde) Firma Sayısı Değişimi (TEPAV, 2011'den değiştirilerek)... 14 Şekil 8 Büyükşehir Belediyelerine Sahip Olan 29 il (Eski 16, yeni 13 )... 23 2

ÖNSÖZ T.C. Dünyanın 17. büyük ekonomisi haline gelen Türkiye, Anadolu sermayesinin hem ülke hem de dünya ölçeğinde önemli bir aktöre dönüştüğü bir süreçten geçmektedir. Son 10 yılda ülkemizin yakaladığı büyüme ve gelişme sadece ülke içinde değil dünya çapında da gündeme gelmektedir. Kaynaklarını akılcı ve stratejik yatırımlar ile katma değeri yüksek alanlara yönlendiren Türkiye nin 2023 yılında dünyanın on büyük ekonomisi arasına girmesi beklenmektedir. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılına kadar ülkemiz için milli gelirden ihracata, bilim ve teknolojiden üretkenliğe, sanayiden ticarete pek çok alanda hedefler konulmuş olup; bu hedeflere ulaşma yolunda emin adımlar atılmaktadır. Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (KOP İdaresi) Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde İllerini kapsayan KOP Bölgesi'nde bölgesel kalkınmayı hızlandırmak amacıyla na bağlı olarak 642 Sayılı KHK ile 2011 yılında kurulmuştur. İlgili KHK'ya göre İdarenin görevlerinden birisi de 'Bölgenin gelişme potansiyeline, sorunlarına ve imkânlarına dair araştırma, etüt, proje ve incelemeler yapmak veya yaptırmak' olarak zikredilmiştir. Ülkelerin serbest bölge anlayışındaki değişimine paralel olarak T.C. Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde 2011 yılında başlayarak yürütülen çalışmalarla gündeme gelen ve küreselleşen dünyada son dönemdeki gelişmelere ayak uyduracak şekilde yeniden tanımlanmış, bölge ve ülke ölçeğinde kalkınmaya katkı sağlayacak özgün 'Özel Ekonomi Bölgeleri' (ÖEB) modellerinin yakın gelecekte ülkemizde uygulamaya konulacağı görülmektedir. Bu rapor; KOP Bölgesi için bu tür bir modeli önermek amacıyla, Konya Ticaret Odası, Konya Ticaret Borsası, Konya Sanayi Odası ve MÜSİAD Konya Şubesi'nin de katkılarıyla KOP İdaresi tarafından hazırlanmıştır. Raporda öngörülen model, yakın gelecekte Ekonomi Bakanlığı ve ilgili taraflarca gerçekleştirilecek özgün ve modern ÖEB modelleri geliştirme sürecinde bir ön çalışma niteliğindedir. Ülkesel ve bölgesel ölçekte ilgili taraflar ve paydaşların vereceği katkılarla geliştirilmeye ve revizyona açıktır. KOP İdaresi hızla değişen dünyada küresel ölçekte önemli bir aktör olma yolunda kalkınma ve gelişme hamlesini arttırarak devam ettiren ülkemizin bu sürecine katkı sağlamayı ve bunu yaparken görev alanına giren bölgenin kalkınmasını da paralel yürütmeyi öncelikli görev kabul ederek bu konudaki ön çalışmasını detaylandırarak geliştirmeyi hedeflemektedir. 3

1. SERBEST BÖLGELER: GENEL ÇERÇEVE Serbest Bölgeler (SB); ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerler olarak tanımlanmaktadır. Bu tür faaliyet gösteren bölgeler aslında Özel Ekonomi Bölgeleridir. Özel Ekonomi Bölgeleri (ÖEB) 100 yıldan daha uzun süredir ilgili devletin firmalara sunduğu imkanları arttırarak belirli makro ve mikro hedeflere ulaşabilmek için hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler tarafından faklı model ve ölçeklerde uygulanan bir ekonomik kalkınma politikası aracıdır. Devletler işletmelerin performansını arttırarak ülkelerin kalkınmasına ve gelişmesine sağlayacağı katkıları optimize edebilmek için işletmelerin faaliyet gösterdiği ortamı iyileştirmeyi hedeflerler. Her ne kadar, devletin iş ortamını ülkenin her bölgesinde eşit şekilde iyileştirmesi ideal bir yaklaşım olsa da, kısıtlı kaynakların olduğu koşullarda bu yaklaşımı uygulamak mümkün olamamaktadır. Bu durumda, devlet yapılacak yatırım ve harcamaların çarpan etkisinin ve yaratacağı katma değerin daha yüksek olduğunu düşündüğü belirli bölgelerde iş ortamının iyileştirilmesine yoğunlaşarak kısıtlı kaynakların optimum şekilde değerlendirilmesini hedefler. Bu yaklaşım çerçevesinde, devlet bazı bölgelerde farklı kurallar (destekler, teşvikler, kolaylıklar, indirimler gibi araçlarla) koyarak bu bölgelerde faaliyet gösteren işletmelerin daha yüksek performans göstererek ülke ve bölge kalkınmasına katkı sağlamasını hedeflemektedir. Bu şekilde oluşturulan ve ekonomik faaliyet gösterilen bölgelere genel anlamda ÖEB denmektedir. ÖEB ölçek, kapsam ve amaçları açısından farklılıklar gösteren alt kategorilere ayrılan geniş bir kavramı ifade etmektedir. ÖEB lerin en yaygın olarak kullanılan amaçları: - Ekonomik Faaliyetlerin (Sanayi ve Ticaret) Arttırılması, - Rekabet Gücünün Arttırılması, - İhracatın Arttırılması, - İhracatın Farklılaştırılması, - Kümelenmenin Teşvik Edilmesi, - İç ve Dış Yatırımların Arttırılması, - İstihdamın Arttırılması, - Altyapı Olanaklarının Geliştirilmesi, - Bölgesel Kalkınmanın Sağlanması ve Bölgesel Farklılıkların Azaltılması, - Çevrenin Korunması, - Kentsel Gelişimin Sağlanması, - Kar Amaçlı Arazi Geliştirilmesi. Çoğu zaman ÖEB uygulamalarında yukarıdaki birden fazla amaca odaklanılmakta, bu amaçlar birbirini tamamlayıcı şekilde kullanılmaktadır. ÖEB ler farklı modeller altında uygulanmaktadır. Yaygın olarak kullanılan başlıca ÖEB modelleri: 4

- Serbest (Ticaret) Bölgeler - Lojistik Serbest Bölgeleri - İhtisas Serbest Bölgeleri - Dış Ticaret Merkezleri - Lojistik Merkezleri - İhracat İşletme Merkezleri (Bölgeleri) - Serbest Limanlar - Yatırım Bölgeleri - Sanayi Bölgeleri - Bilim ve Teknoloji Bölgeleri - İnovasyon Bölgeleri ÖEB ler ölçek olarak da önemli ölçüde farklılık arz edebilir. Tek bir firma için ÖEB oluşturulabileceği gibi; belirli bir ilçe, il veya bölge ÖEB olarak kabul edilebilir. Hatta birden fazla il ve/veya bölge entegre edilerek büyük ölçekli bir ÖEB (entegre - mega bölgeler) oluşturulabilir. 2. ÖZEL EKONOMİ BÖLGELERİ: GÜNCEL YAKLAŞIM Değişen dünyada geleneksel serbest bölge anlayışında da bir değişim meydana gelmiş yeni nesil bütünleyici yapıda serbest bölgeler gündeme gelmiştir. Yeni nesil serbest bölgelerden olan Özel Ekonomi Bölgeleri (ÖEB) daha esnek yapıda, minimum bürokrasi içeren, yerel ekonomi ile bağlantılı ve daha hızlı yapıda serbest bölge, ihtisas ve lojistik serbest bölgeleri araçlarını içine alan özel entegre alanlardır. Ülkemizde serbest bölgelerin ekonomiye sağladığı katkı tartışılmazdır. SB'lerin eksik yönlerini kapatacak Özel Ekonomi Bölgeleri uygulamasına geçilmeli, bu amaçla bölgesel planlamalar yapılmalıdır. T.C. Ekonomi Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bu tür çalışmalar yürütmektedir. Geçmişten bugüne özellikle son 50 yıldaki uygulamalarda yaşanan deneyimler göz önüne alındığında, ÖEB uygulamalarında belirli hususlar ön plana çıkmaktadır: - Etkin ve basit bir düzenleyici çerçeve, - Siyasi irade, destek ve sahiplenme, - Kamu kesimi - özel sektör işbirliği (Düzenleyici ve Gözetimci Kamu İşletmeci ve Uygulamacı Özel Sektör), - Güçlü bilişim ve iletişim altyapısı, - Güçlü ulaşım altyapısı (karayolları, tren yolları, havaalanları, limanlara hızlı ve ekonomik erişim), - Güçlü bir fiziki ve beşeri üstyapı (yerleşim ve konut alanları, ticari ve sınai yapılar, üniversiteler, meslek okulları, girişimci kapasite, turistik ve kültürel alanlar), - Ulaşım, bilişim ve iletişim, fiziki ve beşeri yapıların harmonize ve entegre şekilde geliştirilerek yönetilmesi, - Büyük ölçekli (entegre, karma, mega) bölgeler. 5

Günümüzde en geniş kapsamlı, etkin ve modern ÖEB uygulamalarına örnek olarak; Çin ve Singapur tarafından ortaklaşa kurulan ve uygulanan Suzhou Sanayi Bölgesi, Güney Kore de kurulan ve işletilen Incheon Özel Ekonomi Bölgesi ve içinde dünyadaki en büyük 500 şirketin 120'sinin bulunduğu Dubai'deki "Jebel Serbest Bölgesi" gösterilmektedir. Bu bölgelerdeki model ve uygulamaların Türkiye de model oluşturulma aşamasında detaylı incelenmesi bilahare yapılacaktır. Dünya genelinde ÖEB giderek kamu-özel sektör işbirliğinin (PPP) ön plana çıktığı, daha entegre ve karma mega bölgelere doğru bir dönüşüm geçirmektedir. Dünyada modern ÖEB uygulamalarına bakıldığında; Türkiye deki en büyük serbest-özel bölgelerden (organize sanayi bölgesi, serbest bölge veya teknoparklar) çok daha büyük bir coğrafi alana yayılan ÖEB lerin teknoloji-yenilik-üretim-pazarlama-lojistik-finans-yaşameğitim merkezi olarak tasarlandığı görülmektedir. Modern ÖEB kurulurken kamu kesimi - özel sektör işbirliği yaklaşımı esas alınmakta; bölge yönetimi özel sektör tarafından yapılırken, kamu idaresi de etkin bir biçimde denetimi sağlamakta ve bu sayede bir tür fren-denge mekanizması oluşturulmaktadır. İdeal bir düzenleyici çerçevede; basitleştirilmiş kurallar, ruhsat ve izinlerin düşük maliyetlerle ve hızlı şekilde verilmesi, prosedürlerin kolaylaştırılması gibi konular ön plana çıkmaktadır. Ayrıca, siyasi sahiplenmenin ise temel başarı faktörlerinden biri olduğu görülmektedir. ÖEB de siyasi desteğin üst düzeyde olması, bölgelerin başarısını arttırmakta; projelerin ölçeği büyüdükçe sorumluluğun tek bir İdare altında toplandığı dikkati çekmektedir. Böylece her bir ÖEB den sorumlu tek bir idare ortaya çıkarken, bu bölge idareleri tek-durak ofis (one stop shop) halini almaya başlamaktadır. Sadece sanayi üretimi değil, ticaret faaliyetlerinin de desteklendiği ve yapılabildiği modern ÖEB de, geniş bir alanda ekonomik faaliyet izninin verilebildiği ve geçmişte öncelikle ihracat odaklı faaliyetler söz konusu iken, günümüzde iç piyasaların da önem kazandığı görülmektedir. 3. ÖZEL EKONOMİ BÖLGELERİ: KURULUŞ VE UYGULAMADA BAŞARI KOŞULLARI VE KRİTERLERİ Etkin ve başarılı bir ÖEB uygulaması yürütebilmek için; kuruluş ve uygulama aşamalarında belirli hususlarda karar verilmesi gerekmektedir: (a) Kuruluş aşamasında belirlenmesi gereken konular: - Öncelikli hedefler ve amaçlar (makro ve mikro), - Ölçek, - Entegrasyon (bölgesel ve sektörel), - Yer seçimi, - Kuruluş süresi, (b) Uygulama aşamasında izlenmesi ve değerlendirilmesi gereken konular: - Yatırım Politikaları, - Sanayi ve Ticaret Politikaları, 6

- Vergi ve Mali Teşvik Uygulamaları, - Yatırım Teşvikleri, - Gümrük Uygulamaları, - Bankacılık, Finans ve Döviz Politikaları ve Uygulamaları, - İşletmelerin Kuruluş ve Kayıt İşlemleri, - İş Gücü Mobilizasyonu, - Hizmetler ve Turizm Teşvikleri, - Özelleştirme Uygulamaları, - Gayrimenkul Geliştirme, - Arazi Kullanımı, - Asayiş ve Güvenlik, - Belediyecilik Hizmetleri. Günümüzde etkin ve başarılı bir ÖEB modelinin genel özellikleri şunlardır: (a) Fiziksel Özellikler: Entegre, çok amaçlı, büyük ölçekli mega zonlar Bilişim sistemleri ve ağları Özel amaçlı tesisler (b) Kuruluş-İşletme-Gözetim Yaklaşımı Kamu kesimi özel sektör ortaklığı/işbirliği (c) Politika Çerçevesi Spesifik düzenleyici çerçeve ve uygulamalar Çok amaçlı bir hedef pazar yaklaşımı (yalnızca ihracata odaklanmayan) Geniş yelpazede faaliyet alanı (sınai ve ticari) (mal ve hizmetler) Deregulasyon ve demonopolizasyon Kolaylaştırıcı prosedürler ve otomasyon Basit vergisel uygulamalar ve düşük vergi oranları (d) Kurumsal Çerçeve Her bir bölgede müstakil ve bölgelerarası koordinasyonu sağlayan düzenleyici otoriteler Tek-durak ofis (one stop shop) uygulamaları Esnek kaynak (işgücü, sermaye, mal, girdi, ekipman vs.) dağılımı Küresel tedarik ve lojistik zincirde rekabetçi yapı (aşağıdaki konuları baz alan) - Girdi ve tüketici pazarlarına erişim - Esnek ölçek ekonomisi - Tedarikçi ve pazar aracı kümelerine erişim - Malların ve ürünlerin hızlı şekilde (fiziki) transferi Rekabetçi avantaj yaratan konumlandırma (altyapı ve çok boyutlu bir ulaşım bağlantısı) Nitelikli ve üretken iş gücü 7

Yukarıdaki özelliklere sahip modern, etkin ve başarılı bir ÖEB kurulması sürecinde en önemli aşamalardan biri de yer seçimidir. Başarı için ön koşul olan yer seçiminde kullanılan genel kabul görmüş kriterler aşağıda verilmektedir: Sınai, ticari ve ekonomik yapı Kümelenme ve sektörel entegrasyon düzeyi Üretimde katma değer yaratma potansiyeli Geriye doğru bağlılık (coğrafi bazda ve sektörel bazda) İleriye doğru bağlılık (coğrafi bazda ve sektörel bazda) İç ve dış pazarlara yakınlık İhracat potansiyeli Uluslararası ticaret yoğunluğu ve kapasitesi Nitelikli iş gücüne erişim Ham madde ve malzemeye yerel ve bölgesel düzeyde erişim Bölgesel maliyet avantajları Benzer ekonomik bölgelere erişim Ulaşım modlarının varlığı ve erişim kolaylığı Geniş ölçekli arazi mevcudiyeti Doğal kaynakların mevcudiyeti ve erişim Enerji kaynaklarının mevcudiyeti ve erişim Genel Altyapı Hizmetlerine (su, elektrik, enerji vs.) erişim Büyümeye ve değişime açık yapıda mevcut ekonomik bölgelerin mevcudiyeti Mevcut ekonomik bölgelerin yönetim kapasitesi ve yetkinliği 4. TÜRKİYE DE ÖZEL EKONOMİ BÖLGELERİ: TARİHSEL GELİŞİM VE GENEL DEĞERLENDİRME Türkiye'de ilk Serbest Bölge 1987 yılında Antalya ve Mersin'de kurulmuştur. Hali hazırda ticari faaliyette bulunan 19 Serbest Bölge ve kuruluş yılları aşağıda verilmiştir: Mersin Serbest Bölge Müdürlüğü (1987), Antalya Serbest Bölge Müdürlüğü (1987), Ege Serbest Bölge Müdürlüğü (İzmir 1990), İstanbul AHL Serbest Bölge Müdürlüğü (1990), Trabzon Serbest Bölge Müdürlüğü (1992), İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölge Müdürlüğü (1994), Mardin Serbest Bölge Müdürlüğü (1995), İzmir Serbest Bölge Müdürlüğü (1998), Samsun Serbest Bölge Müdürlüğü (1998), 8

Rize Serbest Bölge Müdürlüğü (1998), İstanbul Trakya Serbest Bölge Müdürlüğü (1998), Kayseri Serbest Bölge Müdürlüğü (1998), Avrupa Serbest Bölge Müdürlüğü (Çorlu - Tekirdağ 1999), Adana-Yumurtalık Serbest Bölge Müdürlüğü (1999), Gaziantep Serbest Bölge Müdürlüğü (1999), Denizli Serbest Bölge Müdürlüğü (2000), Bursa Serbest Bölge Müdürlüğü (2001), Kocaeli Serbest Bölge Müdürlüğü (2001), TÜBİTAK-MAM Teknoloji Serbest Bölgesi (Kocaeli 2002). Türkiye de ÖEB bazlı yaygın olarak kullanılan modeller; Organize Sanayi Bölgeleri (OSB), serbest bölgeler, küçük sanayi siteleri ve teknoloji geliştirme bölgeleridir. Ayrıca, herhangi bir yasa ile doğrudan çerçevesi çizilmemiş veya kurulmamış ancak fiili olarak bölgesel bir kümelenme ile oluşmuş bazı ÖEB örnekleri de mevcuttur. Antalya ve Kapadokya da oluşan turizm odaklı kümelenmeler bu bölgelere örnek teşkil etmektedir. Türkiye nin ÖEB uygulamaları ilk olarak 1962 de kurulan kentsel planlama ve sanayileşme odaklı organize sanayi bölgeleri (OSB) ile başlamıştır. 1980 sonrasında Türkiye nin dışa açık bir ekonomiye dönüştürülmesi sürecinde dış ticaret ve ihracat odaklı serbest bölgeler hayata geçirilmiştir. Türkiye 30 yılda 3 milyar dolar ihracattan 135 milyar dolar ihracata büyük ölçüde bu şekilde kurulan altyapılar ile gelmiştir. Bu dönemde serbest bölgelerde 50 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirilmiştir. 1990 sonrasında ise, dünyadaki trende paralel olarak, bir diğer ÖEB modeli olan rekabet edebilirliği arttırmaya yönelik teknoloji geliştirme odaklı teknopark ların da yaygınlaşmaya başladığı görülmektedir. Dolayısıyla Türkiye nin ÖEB tarihçesinde OSB ler, serbest bölgeler ve teknoparklar uygulanan ana modeller olarak ön plana çıkmaktadır. Tarihsel açıdan daha uzun bir geçmişe sahip olan OSB'lerin ülke gelişimine katkıları görülmekle birlikte bu konuda hem ülke hem de bölgeler düzeyinde bir etki değerlendirme analizi yapılmasına ihtiyaç olduğu görülmektedir. Özellikle sanayi ürünlerinde orta - yüksek teknolojiye geçişte ve bu bağlamda küresel rekabete karşı ülkemizin temel araçlardan biri olan teknoparklar da bu süreçte net bir şekilde önemli katkılar sağlamıştır. Özetle Türkiye'de 1980 lerden başlayarak özellikle 2001 sonrasında yaşanan süreçte dünyadaki gelişmelere paralel özel ekonomi modelleri uygulanagelmiştir. ÖEB olarak sınıflandırılabilecek farklı modelleri kapsayan bölgelerde, toplam 130.000 işletmede yaklaşık 1.300.000 çalışan faaliyet göstermektedir. Türkiye de 2010 itibariyle 131 adet faal OSB bulunurken, yatırım programlarında yer alan 81 adet OSB de gözönüne alındığında toplamda 261 OSB nin coğrafi açıdan Türkiye nin neredeyse her iline yayıldığı görülmektedir. Bu OSB lerde 2010 yılı verilerine göre 37.000 işletmede 850.000 kişi istihdam edilmektedir. OSB lerin yanı sıra, Türkiye de 438 adet küçük sanayi sitesi bulunmakta ve bu sitelerdeki 92.000 işletmede toplam 462.000 çalışan faaliyet göstermektedir. Ülkemizde mevcut olan 20 adet teknoloji bölgesinde ise 1100 işletmede, toplam 11.000 nitelikli araştırma ve geliştirme personeli çalışmakta; 1980 lerde uygulamaya konulan ve Dış Ticaret Müsteşarlığı kontrolünde faaliyet gösteren 21 adet Serbest Ticaret Bölgesi nde ise 3.600 firma ve 50.000 çalışan bulunmaktadır. Sözkonusu veriler 2010 yılı verileridir. 9

Türkiye de 2010 yılı sonrasında, dünyadaki son gelişmeler ve ülkemizin hedefleri ile ihtiyaçları gözönüne alınarak yeni bir ÖEB modeli geliştirme çalışmaları hız kazanmıştır. Geliştirilecek yeni nesil ÖEB modelinde ülkemizde geçmişten bugüne gelen mevcut kapasite ve birikimin değerlendirilmesi akılcı yaklaşımın gereğidir. Bu çerçevede, yeni bir ÖEB modeli geliştirilirken; OSB ler, küçük sanayi siteleri, serbest bölgeler ve teknoparklardan istifade edilmelidir. Özellikle OSB ler ve küçük sanayi sitelerinin küreselleşen iş ortamında hızlı değişen talep ve ihtiyaçlara cevap verecek esnek ve dinamik yapısı öncelikle değerlendirilmelidir. Bu nedenle bu raporda gelecekteki ÖEB lerin lokomotifi olması beklenen OSB ler analiz edilerek ÖEB önerileri geliştirilmektedir. Bu modelin bölgemiz ve ülkemiz şartlarına uygun olması ve bölgesel kalkınmaya öncülük etmesi önemle göz önünde tutulmuştur. 4.1. Türkiye de Sanayileşme Ekseninde Bir ÖEB Deneyimi: OSB ler Türkiye de en yaygın ve etkin ÖEB modeli OSB dir. Nitelik ve nicelik açısından değerlendirildiğinde; Türkiye nin ÖEB tecrübesinin en önemli kısmının OSB lerden kaynaklandığını söylemek mümkündür. Bu nedenle bu bölümde yakın gelecekteki ÖEB planlamalarına esas ve altlık olacak şekilde ağırlıklı olarak OSB uygulamaları değerlendirilecektir. Şekil 1 OSB lerin Türkiye genelinde sayısal olarak illere dağılımını göstermektedir. Şekil 1 den görüldüğü üzere Türkiye nin her bölgesinde ve neredeyse her ilinde OSB kapasitesi ve deneyimi mevcuttur. Şekil 1 İşletme Aşamasındaki OSB Sayısı (İl bazında) 2010 (TEPAV, 2011) OSB ülkemizde yaklaşık 50 yıllık bir geçmişe sahiptir. Öncelikle bir kentsel planlama aracı olarak kullanılan OSB ler zaman içinde sanayileşme sürecinin teşvik edilerek hızlandırılması amacıyla Anadolu da yaygınlaştırılmaya başlanmıştır. Bu nedenle, OSB ler bazında yapılacak ayrıntılı bir analiz hem ülkemizin sanayileşme ve ekonomik gelişme trendi ve kapasitesini hem de bölgesel gelişme eksenini gösterme konusunda yol gösterici olacaktır. 10

Her ne kadar OSB ler ve etki analizleri konusunda güvenilir veri eksikliği sözkonusu ise de; genel olarak OSB lerin firma performansına ve sanayinin yayılma sürecine katkı sağladığı görülmektedir. Türkiye de OSB lerin yaygınlığı ile sanayileşme ve gelişmişlik arasında doğrudan bir ilişki olduğu söylenebilir. Şekil 2 de İSO-1000 listesinde 5 ten fazla firmaya sahip olan illerin dağılımı görülmektedir. Geçmişte sınai faaliyetler belirli merkezlerde yoğunlaşmışken, günümüzde giderek artan biçimde sanayi Anadolu nun geneline yayılmaktadır. Şekil 3 de ise 1.000 hektardan daha fazla OSB alanına sahip olan iller görülmektedir. Şekil 3 Türkiye de OSB lerin belirli bir model ve eksende yoğunlaştığını göstermektedir. Şekil 2 ve 3 bir arada değerlendirildiğinde; sanayi faaliyetlerinin yoğunlaştığı illerle OSB lerin yoğun olduğu iller arasında bir paralellik görülmektedir. Bu da sanayileşme- OSB ilişkisini ve OSB'lerin sanayileşme sürecine katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Şekil 2 İSO En Büyük 1000 Sanayi Kuruluşu Listesinde 5 den Fazla Firmaya Sahip Olan İller, 2009 (TEPAV, 2011'den yeniden düzenlenerek) Şekil 3 İşletme Aşamasında 1000 Hektardan Daha Fazla OSB Alanına Sahip İller 2009 (TEPAV, 2011) 11

Türkiye de bölgelerarası gelişmişlik farkının yüksek ve batı bölgelerinin daha gelişmiş olduğu bilinmektedir. Bu durumun doğal bir parçası olarak, otoyollar ile demiryollarının erişilirliği, limanların etkinliği ve yaşam kalitesi gibi faktörler açısından doğu-batı farkı açıkça görülebilmektedir. Bu tabloya paralel olarak, günümüzde OSB yoğunlaşması Marmara Bölgesindedir. Marmara Bölgesi ni İç Anadolu ve Ege Bölgeleri takip etmektedir. Ancak, Şekil 4 de de görüldüğü üzere inşaat aşamasındaki OSB lerin faaliyete geçmesiyle birlikte bu yoğunlaşmanın İç Anadolu Bölgesi ne doğru kayması ve bu bölgenin Türkiye'nin yeni OSB merkezi olması beklenmektedir. Şekil 4 Planlanan OSB ler ile Mevcut OSB lerin Sanayi Alanı (Hektar) 2012 (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2012) Şekil 5 2009 da İSO En Büyük 1000 Sanayi Kuruluşu Listesinde 5 den Fazla Firmanın Yerleşik Olduğu İllerin (Bu Listedeki 1997-2009 Döneminde) Firma Sayısı Değişimi (TEPAV, 2011) 12

OSB gelişim trendine ek olarak, sanayileşme trendi incelendiğinde de benzer bir tablo ortaya çıkmaktadır. Şekil 5, İSO 1000 listesinde illerin son 12 sene içindeki firma sayısı değişimlerini göstermekte ve sanayinin nereden nereye kaymakta olduğu konusunda ipucu vermektedir. OSB'ler Anadolu'ya ve büyük metropollerin periferlerine kaymaktadır. Verilere daha ayrıntılı bakıldığında görülmektedir ki; İstanbul dan çevresindeki illere bir kayış söz konusu olup; bu durum bölgesel bir kayma anlamına gelmemekte, bölge içi bir yeniden yerleşim olarak görülmektedir. İzmir den bir kaçma söz konusu iken, iki ana cazibe merkezi olarak iç anadolu ve akdeniz - batı güneydoğu anadolu ortaya çıkmaktadır. Şekil 4 ve Şekil 5 bir arada değerlendirildiğinde; sanayileşme ile OSB ler arasındaki ilişki bir kere daha teyid edilmekte ve OSB lerin gelişme trendi ile sanayileşmedeki bölgesel kaymaların paralelliği görülmektedir. Türkiye de OSB lerin yoğunlaştığı bölgeler gibi, sanayi faaliyetleri de batıdan doğuya doğru bir kayma eğilimi göstermektedir. Şekil 4 ile Şekil 5 bir arada değerlendirildiğinde ve OSB ler-sanayileşme ilişkisi gözönüne alındığında; inşaat aşamasında olan OSB lerin bitimiyle birlikte İç Anadolu nun Marmara bölgesinden sonra Türkiye nin ikinci sanayi merkezi haline gelmesinin söz konusu olacağı dikkati çekmektedir. Bu doğrultuda, sanayinin kayma sürecinin ne şekilde yönetileceği ve bu bölgelerde OSB ler başta olmak üzere ÖEB model ve uygulamalarının ne şekilde konumlandırılacağı düşünülmesi gereken önemli konulardan biridir. Devletin makro ekonomi ve gelişme politikalarını yönetim sürecinde konuya çok boyutlu yaklaşması bir zorunluluktur. Bu bağlamda, ilgili kamu otoritelerinin sanayileşmede bölgesel kayma sürecini tetikleyen çok sayıda faktörü bir arada değerlendirerek politika oluşturması ve kaynak tahsisatı ile önceliklerini buna göre belirlemesi kısıtlı kaynakların optimum kullanımını teminen akılcı yaklaşımın gereğidir. Bu süreçte dış ticaret ve teşvik konuları başta olmak üzere mevzuatın düzenlenmesi ile bölgesel altyapı yatırımlarının sürdürülebilir ve rekabet edebilir bir sanayileşme yapısı kurmayı destekleyici şekilde yürütülmesi gerekmektedir. 4.2. Altyapı Yatırımları Sanayileşme İlişkisi Özel bölgeler bağlamında, altyapı yatırımları sanayileşme ilişkisi de incelenmelidir. Bu ilişki ölçülebilir bir ilişkidir. Sanayileşme, yeterli bir iç ve dış alt yapı/ulaştırma faktörü ile karşılıklı etkileşim halindedir. Bu nedenle bu bölümde sanayileşme ile altyapı yatırımları arasındaki ilişki bir örnek ile gösterilecektir. Şekil 6 sanayileşmeyi etkileyen çok sayıdaki faktörden biri olan, otoyolların konumu ile sanayi kayması arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Temel üretim faktörlerinin mobilizasyonunu sağlayan otoyollar bu süreçte İzmir, İstanbul gibi 2 büyük metropolden perifere ve İç Anadolu'ya doğru kaymayı tetikleyen bir unsur olsa da, yegane belirleyici faktör olarak kabul edilmemelidir. Kaymayı etkileyen diğer önemli etkenler arasında; demiryolları, limanların etkinliği, yaşam kalitesinin düzeyi, konut imkanları ve nitelikli işgücünün varlığı gibi etkenleri de saymak mümkündür. Örneğin; son dönemde yapılan yüksek hızlı tren (YHT) yatırımlarının da benzer bir etki yaratması ve bu bağlamda İç Anadolu da Konya nın sanayileşme hızını arttırarak bölgesel bir cazibe merkezi olarak ön plana çıkacağı rasyonel bir öngörüdür (Şekil 7). 13

Şekil 6 Otoyol Hatları (Kırmızı Çizgiler - 2010 İtibariyle) ve 2009 da İSO En Büyük 1000 Sanayi Kuruluşu Listesinde 5 den Fazla Firmanın Yerleşik Olduğu İllerin (Bu Listedeki 1997-2009 Döneminde) Firma Sayısı Değişimi (TEPAV, 2011) Şekil 7 Otoyol ve Demir Yolu Hatları ve İSO En Büyük 1000 Sanayi Kuruluşu Listesinde 5 den Fazla Firmanın Yerleşik Olduğu İllerin (Bu Listedeki 1997-2009 Döneminde) Firma Sayısı Değişimi (TEPAV, 2011'den değiştirilerek) Bu çalışmanın 2. bölümünde de belirtildiği üzere, dünya genelinde ÖEB'ler giderek kamu-özel işbirliğinin ön plana çıktığı, daha entegre ve karma mega bölgelere doğru bir dönüşüm geçirmektedir. Türkiye de ve dünyada son dönemde yaşanan gelişmeler, mevcut ÖEB uygulamalarında radikal değişikliklerin yapılması gerektigini göstermektedir. Bu bağlamda, hem ulusal anlamda hem de bölgesel anlamda ekonomilerin hangi yöne gittiğini anlamak ve bu değişime ayak uyduracak şekilde bir ÖEB model ve çerçevesi çizmek ülkemizin 14

kalkınmasına katkı sağlamanın ön koşullarından birisidir. Sanayimizin ve dolayısıyla da ekonomimizin gelişmiş ülkeler düzeyine sıçrama yapabilmesi için farklı ve dünyadaki gelişmelere tepki verebilecek özgün bir büyüme modelini benimsememiz gerekmektedir. Sadece yurtiçi pazarlarda büyüme ve gelişmeyi hedefleyen modeller yerine hem iç hem de dış piyasayı hedefleyen modeller gelecekte daha fazla katma değer sağlayacaktır. Ayrıca ÖEB'ler tasarlanırken; sadece sanayi üretimi değil pazarlama ve ihracatı da düşünmek, finansal yeterlilikleri sağlamak yanında yaşamsal alanlar oluşturmak da gözönüne alınmalıdır. Yeni bir ÖEB politikası da bu büyüme modelinin önemli bir parçası olmalıdır. Yeni ÖEB modeli tasarlanırken ve bu çerçevede yer/bölge seçimi yapılırken, aşağıdaki hususlar mutlaka değerlendirmeye alınmalıdır: - Dünyadaki son dönemde görülen entegre - karma - büyük ölçekli mega ÖEB ler - Öncelikli hedef yurtiçi ve yurtdışı pazarlar ın belirlenmesi, bu pazarlara ilişkin projeksiyonlar, pazarlara optimum erişim olanakları - Türkiye deki bölgelerin sınai potansiyeli; sınai faaliyetlerdeki ve sanayi altyapısındaki bölgesel kaymalar - Türkiye de en yaygın ve etkin ÖEB modeli olan OSB lerin bölgesel gelişim trendi - Bölgesel kalkınma politikaları ve bu bağlamda kamu yatırımları öncelikleri 5. TÜRKİYE DE 2023 VİZYONUNDA YENİDEN TANIMLANAN ÖZEL EKONOMİ BÖLGELERİ 2011 den başlayarak son dönemde Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde yürütülen çalışmalar yeniden tanımlanmış ve dünyadaki gelişmelere ayak uyduracak yeni bir ÖEB modelinin yakın gelecekte gündeme gelerek hayata geçirileceğini göstermektedir. Bu bölümde, Ekonomi Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tarafların ÖEB yaklaşımlarının ana hatları ele alınacaktır. Son 10 yılda ivme kazanan 1980 sonrası kalkınma hamlesinde ortaya konan olumlu makro ekonomik gelişmelere rağmen Türkiye nin hala yatırım ortamını iyileştirmesi gerekliliği yetkililerce ifade edilmektedir. Öte yandan, Türkiye sanayii ve ihracatı ağırlıklı olarak orta teknolojiye dayalıdır. Yetkililer 2012 yılı Mart ayı itibariyle dünyanın en büyük 17. ekonomisi olmamıza rağmen ileri teknoloji üretiminde ilk 20 arasına giremediğimize, ileri teknoloji ürünlerinin toplam ihracatımızdaki payının yüzde 5 i geçmediğine vurgu yaparak; orta teknolojiden yüksek teknolojiye geçişi sağlamayı hedef olarak koymaktadırlar. Bu hedef 2023 vizyonu çalışmalarındaki ana eksenlerden birisidir. Bu durum sanayi üretimini arttırma hedefi ile birlikte, sanayinin yapısı ve kompozisyonunu dikkate alarak; yenilikçilik, ar-ge ve dolayısıyla teknoloji geliştirme kavramlarını ön plana çıkarmaktadır. Sanayideki hedeflenen dönüşüm sürecindeki ana araçlardan biri olarak ÖEB ler gündeme getirilmektedir. Bu noktada yeni bir ÖEB anlayışı ve modeli geliştirilmektedir. Yeni yaklaşımda ÖEB ler geniş bir yelpazede serbest bölgeler, lojistik serbest bölgeleri, ihtisas serbest bölgeleri, dış ticaret merkezleri ve lojistik merkezleri başta olmak üzere çok boyutlu bir model olarak düşünülmektedir. Bu bölgelerin kurulmasında göz önünde bulundurulacak öncelikli kriterler: 15

- katma değeri yüksek, ihracata yönelik yatırım, üretim ve hizmet faaliyetlerinin desteklenmesi, - işletmelerin rekabet güçlerinin artırılarak ihracata yönlendirilmesi, - doğrudan yabancı sermaye ve teknoloji girişinin hızlandırılması, - ekonominin girdi ihtiyacının karşılanması olacaktır. ÖEB lerin temel amaçları arasında; cari açığın azaltılması, döviz kazandırıcı hizmetlerin geliştirilmesi ve ülkeye yabancı doğrudan yatırımların çekilmesi ön planda gelmektedir. Ayrıca yerel ekonomik potansiyellerin güçlendirilmesi de gözönüne alınarak, seçilecek ve kurulacak ÖEB lerin temel amaçlarından biri de bölgelerarası gelişmişlik farklarının azaltılmasıdır. Bu bağlamda, ÖEB gelişmiş bir bölgenin potansiyeli dikkate alınarak hızlı bir şekilde aktive edilebilir (örneğin Marmara Bölgesi). Alternatif olarak, ÖEB diğer öncelikli amaçlarına ek olarak ilgili bölgenin alt yapısının ve ileriye yönelik gelişmesinin bir aracı olarak da değerlendirilebilir. ÖEB çalışmalarında temel eksenlerden biri de kümelenme stratejileri olacaktır. ÖEB, sektörlerin birbirini tamamladığı ve bir arada bulunduğu bir yapılanma olacaktır. Yani ÖEB ler ile bir değer bütünlüğü oluşturulacaktır. Kümelenmenin ileri teknoloji ürünleri ihracatı nı arttıracak şekilde belirlenmesi ve ÖEB lerin de bu doğrultuda oluşturulan kümelenmelerin üzerine kurulması pla nlanmaktadır. Yeni ÖEB modelinde bir takım ek kavramlar da dikkate alınmalıdır: - Lojistik Altyapısı: Küresel rekabete cevap verebilmek ve 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilmek için rekabetçi, katma değeri yüksek, ileri teknolojide ürünlerin üretilmesi ve etkin şekilde pazarlanması bir zarurettir. Bu bağlamda özellikle ihracatı arttırmaya yönelik en önemli araçlardan birisinin de etkin bir lojistik altyapısı olduğu unutulmamalıdır. - Ulaşım Altyapısının İyileştirilmesi ve Optimizasyonu: Küresel pazarlara rekabetçi koşullarda açılmak için; etkin ve ucuz taşımacılık, limanlara kolay erişim gibi koşulları sağlayabilmek ulaşım alt yapısının iyileştirilmesi ve optimizasyonu ile mümkün olacaktır. Küresel pazarlara erişimin ana araçlarından başlıcası limanlardır. Ülkemizde limanları olan illere bakıldığında Karadeniz bölgesi dışında kalan diğer bölgelerde turizm ve seracılığın yaygın olduğu, arazi fiyatlarının da yüksek olduğu görülmektedir. Geniş alanlar gerektiren kapsamlı üretim ve lojistik imkanları ise daha çok iç bölgelerde yoğunlaşmaya başlamıştır. Yine bu bölgeler sanayi üretimlerinde öne çıkmaya başlamıştır. Sektörel ve Coğrafi Olarak Tamamlayıcı Özel Ekonomi Bölgesi şeklinde ifade edilebilecek bir modelde; uygun - yeterli lojistik olanakları ve optimize edilmiş bir ulaşım alt yapısı ile küresel pazarlara açılmak üzere limanlara erişecek illerin yaratacağı katma değerin daha yüksek olması rasyonel bir öngörüdür. Yeni ÖEB Modelinin Temel Özellikleri Ülke sanayisinin değer zincirinde bir üst aşamaya sıçramasını sağlamak için yeni yapılanmada ÖEB nin; OSB lerin, teknoparkla desteklenen serbest bölge uygulamalarının en geniş kapsamda uygulandığı entegre alanlar olarak öngörülmektedir. ÖEB lerin kapsamını teknoloji odaklı katma değer üretimine ve döviz kazandırıcı faaliyetlere yöneltmek, bu arada bölgesel lojistik merkezler oluşturarak, küresel ekonomiye entegrasyonu sağlayacak modelleri hayata geçirmek hedef olarak ifade edilmektedir. ÖEB lerin tanımında yüksek donanımlı üretim merkezleri ve/veya üretim şehirleri bulunmakta; üniversiteler, meslek okulları ve hatta liselerin bu ekonomik 16

bölgelerin unsuru olması gerektiği, ayrıca yeni ÖEB lerin ticaret, turizm, internet ve yazılım, ulaşım ve lojistik, eğitim gibi alanları da içereceği anlaşılmaktadır. OSB ler, teknoparklar ve serbest bölgelerin entegre olacağı bir yapıda ekonomik özel alanların içinde sanayi ve ticari tesislerle birlikte konutlar, rezidanslar, iş merkezleri, finans merkezleri, lojistik merkezleri yer alabilecektir. Havaalanları, deniz ve liman bağlantıları, demir yolu ve kara yolu bağlantıları bu modelin vazgeçilmez parçaları olacaktır. Yeni modelde ÖEB ler; geniş araziler üzerinde, tek bir ilin sınırları içinde olabileceği gibi, yan yana birden fazla ilin birbirini tamamlayacağı şekilde de olabilecektir. Komşu illerden oluşacak entegre bir yapıda iller ve bölgeler hem kendi bölgesel avantajlarını hem de komşularının avantaj ve olanaklarını kullanarak sinerjik bir yapı oluşturacaklardır. Bu şekilde oluşturulacak bir yapıda, bölgesel kalkınmaya da katkı sağlanmış olacaktır. KOP Bölge Kalkınma İdaresi; öncelikle coğrafi, fiziksel ve sektörel tamamlayıcılığa sahip birden çok ilden oluşan bir ÖEB modeli üzerinde durulması gerekliliğine inanmaktadır. 6. TÜRKİYE İÇİN BİR ÖZEL EKONOMİ BÖLGESİ ÖNERİSİ: İÇ ANADOLU AKDENİZ ÖZEL EKONOMİ KORİDORU Türkiye de ÖEB Modeli Çerçevesi: Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde Türkiye de uygulamaya konulması planlanan yeni ÖEB modelinin hedefleri ve genel esasları bir önceki bölümde ele alınmıştır. Geliştirilen öneri; Ekonomi Bakanlığı nın hedef ve esasları ile bu çalışmanın 4. bölümünde yer alan Türkiye ekonomisine ilişkin analiz ve tespitlere dayandırılmaktadır. Bu çerçevede Türkiye için geliştirilen ÖEB modelinin özellikleri bu bölümde sunulmaktadır. Aşağıda ayrıntıları sunulan öneri geliştirilirken, kamu kesiminin oluşturacağı politikalar ve yürüteceği faaliyetler için bir rehber niteliğinde olan ve 2012-2014 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program ın (OVP) temel hedef ve amaçları da öncelikli olarak dikkate alınmıştır. Gerek model gerekse yer seçimine ilişkin tercihler, OVP deki hedef ve amaçlarla uyumlu ve destekleyici mahiyettedir. OVP de belirtilen öncelikli hedefler; ülkemizin refah seviyesinin artırılması nihai hedefi doğrultusunda istikrarlı bir büyüme sürecinde istihdamı artırmak, mali disiplini sürdürmek, yurt içi tasarrufları artırmak, cari açığı azaltmak ve böylece makro ekonomik istikrarı güçlendirmektir. Orta vadeli program kapsamında cari işlemler açığına kalıcı olarak çözüm getirecek yapısal düzenlemelerin de hızlı bir şekilde uygulamaya konulmasına öncelik verilecektir. Bu çerçevede, yatırım ortamının iyileştirilmesi ile ilgili eylem planı uygulamalarına devam edilecek, kayıt dışılıkla kararlılıkla mücadele edilecek; İhracata Dönük Üretim, Girdi Tedarik ve İhracat Pazarlarının Çeşitlendirilmesi stratejilerine ilişkin çalışmalar tamamlanacak, enerjide dışa bağımlılığı azaltacak adımlara devam edilecek ve AR-GE ve yenilikçiliğin geliştirilmesine yönelik programlar etkin bir biçimde uygulanacaktır. İstihdamı artırmak için istikrarlı büyüme ortamını sağlayacak politikaların yanı sıra işgücünün niteliğini, işgücü piyasasının esnekliğini ve işgücüne katılımı artıracak politikalara ağırlık verilecektir. Ekonominin rekabet gücü ve bölgesel gelişme alanlarındaki yapısal dönüşümün devam ettirilmesi programın temel öncelikleri arasında yer almaktadır. 17

Bu dokümanda yer alan öneri; hem nitelikli ve esnek işgücüne hem girişimcilik becerisine hem de Türkiye ortalamasının çok üstünde bir ihracat artış hızı ile küresel piyasalarda yüksek rekabet gücü potansiyeline sahip Konya-Karaman-Mersin koridorunun uluslararası girdi tedarik ve ihracat pazarlarına erişimini optimum yoldan sağlayarak OVP de belirtilen hedeflere ulaşmayı da hızlandıracak şekilde hazırlanmıştır. Öneri ile Türkiye nin en temel sorunlarından biri olan bölgeler arası gelişmişlik farkları da azaltılacak, iç kesim ile kıyı bölgeleri arasındaki gelişmişlik uçurumunun azaltılmasında İç Anadolu ve Akdeniz Koridoru katalizör rolü oynayacak, bu durum da toplumsal barışın arttırılmasını ve refahın yayılmasını sağlayacaktır. Sektörel tamamlayıcılığı, merkezi konumu, son dönemde hızla gelişen ulaşım altyapısı ile farklı bölgelere daha etkin şekilde erişebilme yeterliği ile Ankara ilinin de önerilen modele zaman içinde dahil edilmesi değerlendirilebilecek bir yaklaşımdır. 2023 Vizyonu: Yüksek teknolojiye geçiş ve kümelenmenin önemi ÖEB modeli uygulamasına esas olacak öncelikli temel hedef 2023 vizyonuna uygun olarak ülke sanayi ve ihracatında orta teknolojiden yüksek teknolojiye geçişi sağlamak olacaktır. Sanayideki ve ihracattaki hedeflenen dönüşüm sürecindeki ana araçlardan biri olarak ÖEB ler kullanılacaktır. Bu mekanizma kurulurken son yıllarda yaygınlaşan ve ülkemizin deneyim kazandığı kümelenme uygulamalarının da ÖEB lerle uyumlu ve koordine gitmesi önemlidir. Kümelenmenin sektörel entegrasyonu sağlayarak ileri teknoloji ürünleri sanayi ve ihracatı nı arttıracak şekilde belirlenmesi ve ÖEB lerin de bu doğrultuda oluşturulan kümelenmelerin üzerine kurulması planlanmalıdır. Destek programları ve teşvik uygulamaları (yatırım, vergilendirme, gümrük, finans ve bankacılık, döviz, gayrimenkul geliştirme ve arazi kullanımı konularını kapsayan) öncelikle sektörel kümelenme hedeflerini gerçekleştirmek üzere geliştirilmelidir. Bu bağlamda geçmişte yurt dışına giden nitelikli iş gücünün Türkiye ye geri dönmesi için gerekli düzenleme, destek ve teşvikler de düşünülmelidir. Böylece beyin göçünün ters çevrilmesi mümkün olabilecektir. Ayrıca son dönemde gençlerin üniversite tercihlerinde mühendislik başta olmak üzere teknik alanların popülaritesini yitirmesi sözkonusudur. Bu durum da Türkiye nin gelecekteki teknoloji geliştirme potansiyelini ve dolayısıyla rekabet edebilirlik düzeyini olumsuz etkileyecek bir trendi göstermektedir. Bu konunun da tenkolojik atılım yaklaşımı ile bir arada değerlendirilmesi düşünülmelidir. Dünyadaki modellere uygunluk Ülkemizde geliştirilecek model; dünyadaki başarılı ÖEB modellerinde var olan yapıya uygun olmalıdır. Bu bağlamda modern bir ÖEB nin sahip olması gereken özellikleri aşağıda verilmektedir: Entegre, çok amaçlı, büyük ölçekli mega zonlar Gelişmiş bilişim sistemleri ve ağları Özel amaçlı tesisler Çok amaçlı, iç ve dış pazarları kapsayan bir Hedef Pazar yaklaşımı (yalnızca ihracata odaklanmayan) Geniş yelpazede faaliyet alanı (sınai ve ticari) (mal ve hizmetler) Basit vergisel uygulamalar ve düşük vergi oranları 18

T.C. Bölgelerarası koordinasyonu sağlayan düzenleyici otoriteler Alt bölgeler bazında müstakil ve bölgelerarası koordinasyonu sağlayan özel sektör işletmeciliği Esnek kaynak (işgücü, sermaye, mal, girdi, ekipman vs.) dağılımı Küresel tedarik ve lojistik zincirde rekabetçi yapı (aşağıdaki konuları baz alan) Girdi ve tüketici pazarlarına erişim - Esnek ölçek ekonomisi - Tedarikçi ve pazar aracı kümelerine erişim - Malların ve ürünlerin hızlı şekilde (fiziki) transferi Rekabetçi avantaj yaratan konumlandırma (altyapı ve çok boyutlu bir ulaşım bağlantısı) Nitelikli, üretken ve mobilize iş gücü Yukarıdaki özelliklere sahip modern, etkin ve başarılı bir ÖEB kurulması sürecinde en önemli aşamalardan biri de yer seçimidir. Başarı için ön koşul olan yer seçiminde kullanılan genel kabul görmüş kriterler şunlar olmalıdır: ÖEB lerin kuruluş amaçlarına uygun sınai, ticari ve ekonomik yapı Kümelenme ve sektörel entegrasyon düzeyi Üretimde katma değer yaratma potansiyeli Geriye doğru bağlılık (coğrafi bazda ve sektörel bazda) İleriye doğru bağlılık (coğrafi bazda ve sektörel bazda) İç ve dış pazarlara yakınlık İhracat potansiyeli Uluslararası ticaret yoğunluğu ve kapasitesi Nitelikli ve esnek iş gücüne erişim Ham madde ve malzemeye yerel ve bölgesel düzeyde erişim Bölgesel maliyet avantajları Benzer ekonomik bölgelere erişim Ulaşım modlarının varlığı ve erişim kolaylığı Geniş ölçekli arazi mevcudiyeti Doğal kaynakların mevcudiyeti ve erişim Enerji kaynaklarının mevcudiyeti ve erişim Genel Altyapı Hizmetlerine (su, elektrik, enerji vs.),erişim Büyümeye ve değişime açık yapıda mevcut ekonomik bölgelerin mevcudiyeti Mevcut ekonomik bölgelerin yönetim kapasitesi ve yetkinliği Yerel ekonomiyle bağlantısı Temel öncelikler ve bileşenler Yukarıda belirtilen özelliklere sahip modelde kurulacak ve objektif yer seçimi kriterleri ile konumu belirlenecek olan ÖEB lerin temel öncelikleri; sanayi ve ihracatta orta teknolojiden yüksek teknolojiye geçiş, cari açığın azaltılması, döviz kazandırıcı hizmetlerin geliştirilmesi, ülkeye yabancı doğrudan yatırımların çekilmesi, bölgelerarası gelişmişlik farklılıklarının azaltılmasıdır. 19