İstanbul Makina Faaliyet Alanları



Benzer belgeler
SOĞUTUCU AKIŞKANLAR Bir soğutma çevriminde ısının bir ortamdan alınıp başka bir ortama nakledilmesinde ara madde olarak yararlanılan soğutucu

Refrigerantlar (soğutucular)

CHILLER CİHAZLARINDA KOMPRESÖR SEÇİMİ

Soğutma Sistemlerinde Kullanılan Soğutucu Akışkanlar ve Bu Akışkanların Ozon Tabakası Üzerine Etkileri

Hidrostatik Güç İletimi. Vedat Temiz

Soğutma Sistemlerinde Kullanılan Soğutucu Akışkanlar ve Bu Akışkanların Ozon Tabakası Üzerine Etkileri

SOĞUTMA SĐSTEMĐ. Araş.Gör. Özgen AÇIKGÖZ. 23. Ders

Cihazlar yalnızca soğutma modunda çalışmaktadır.

1, 2, 3 ve 4 hallerindeki entalpi değerlen soğutucu akışkan-12 tablolarından elde edilebilir

SOĞUTMA SİSTEMLERİ VE ÇALIŞMA İLKELERİ (Devamı)

AYTEK COOLING SYSTEMS SU SOĞUTMALI MERKEZİ CHILLER ÜNİTESİ.

Buhar çevrimlerinde akışkan olarak ucuzluğu, her yerde kolaylıkla bulunabilmesi ve buharlaşma entalpisinin yüksek olması nedeniyle su alınmaktadır.

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

AYTEK SOĞUTMA SİSTEMLERİ TROPİKAL TİP HAVA SOĞUTMALI SU SOĞUTMA ÜNİTELERİ

Hidrolik-Pnömatik. Hazırlayan: Öğr. Gör. Aydın ÖZBEY

1.0. OTOMATİK KONTROL VANALARI UYGULAMALARI

OTOMOTİV TEKNOLOJİLERİ

HİDROLİK VE PNÖMATİK KARŞILAŞTIRMA

Hidroliğin Tanımı. Hidrolik, akışkanlar aracılığıyla kuvvet ve hareketlerin iletimi ve kumandası anlamında kullanılmaktadır.

DEN 322. Boru Donanımları ve Pompalar

AYTEK SOĞUTMA SİSTEMLERİ HAVA SOĞUTMALI SU SOĞUTMA ÜNİTELERİ.

EVHRAC 3 YIL. Avantajları. Fonksiyonu. Modeller

KONDENSER ÜNİTESİ KATALOĞU

TAMGA ENDÜSTRİYEL KONTROL SİSTEMLERİ LTD.ŞTİ., ENERJİ YÖNETİMİNDE SINIRSIZ ÇÖZÜMLER SUNAR. HOŞGELDİNİZ

GEMİ SİSTEMİ VE DEVRELERİ. Prof.Dr.Adnan Parlak

Sıvı soğutma takımları Grasso FX GC PP Soğutma gücü kw. Bakım kitabı (Orijinal metnin Çeviri) L_202523_1

Hidrolik Paletli Pompa

VR4+ DC Inverter Heat Recovery Dış Üniteler

VR4+ DC Inverter Heat Recovery Dış Üniteler

Aşağıdaki tipleri vardır: 1- Kondenser Tipine Göre: - Hava Soğutmalı Tip -Su Soğutmalı Tip - Kondensersiz Tip (Remote Condenser Chiller)

Dr. Murat Çakan. İTÜ Makina Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü BUSİAD Enerji Uzmanlık Grubu 17 Nisan 2018, BURSA

SOĞUTUCU AKIŞKANIN ÖZELLİKLERİ

3.1. Proje Okuma Bilgisi Tek Etkili Silindirin Kumandası

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Ders 5

Endüstriyel Yatık Tip Redüktör Seçim Kriterleri

BÖLÜM 3 SOĞUTMA YÜKÜ HESAPLAMALARI

HAVA SOĞUTMALI SU SOĞUTMA GRUBU. İklimlendirme Sistemleri.

VİDALI KOMPRESÖR & HAVA KURUTUCU. Yenici Kompresör

1.1. FARK BASINÇLI BAĞLANTILAR (ENJEKSİYON DEVRESİ) İÇİN HİDRONİK DEVRELER

(karbondioksit), CH CI (metilalkol), C H 5 CI (etil klorür), C H 6 (etan) ve (CH ) CH (izo bütan) gibi soğutucu akışkanlar yaygın olarak kullanılmakta

EN PLUS MAĞAZALARI SATIŞ DESTEK EĞİTİMİ ( KLİMA )

Doğal tazeliğinde ürünler, doğal serinliğinde mekanlar... hassas kontrollü klima cihazları

Eksenel pistonlu üniteler kendinden emişlidir. Bununla beraber bazı özel durumlarda emiş tarafı alçak basınçla beslenir.

A. PROJE BİLGİLERİ 2 B. DEPO HACMİ 4 C. YAPI BİLEŞENLERİNİN ÖZELLİKLERİ VE ISI İLETİM KATSAYILARI 5 1)DIŞ DUVAR 5 2)İÇ DUVAR 5 3)TAVAN 6 4)TABAN 6

YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Hidromekanik ve Hidrolik Makinalar Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Kompresör Deneyi Çalışma Notu

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ Bölüm 1 DAİRESEL HAREKET Bölüm 2 İŞ, GÜÇ, ENERJİ ve MOMENTUM

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ENERJİ LABORATUARI

Şekil 4.1. Döner, santrifüj ve alternatif hareketli pompaların basınç ve verdilerinin değişimi (Karassik vd. 1985)

Soğutma Teknolojisi Bahar Y.Y. Prof. Dr. Ayla Soyer

AP-RT. Çatı Tipi Paket Klima Santrali

Sektöre ÖzgüRedüktörler - 1

AYTEK SOĞUTMA SİSTEMLERİ HAVA SOĞUTMALI SU SOĞUTMA ÜNİTELERİ

MOTORLAR-5 HAFTA GERÇEK MOTOR ÇEVRİMİ

BUHARLI VE BİRLEŞİK GÜÇ ÇEVRİMLERİ

MEKATRONİĞİN TEMELLERİ HİDROLİK/PNÖMATİK SİSTEMLER

SCROLL VE PİSTONLU TİP SOĞUTMA KOMPRESÖRLERİNİN KAPASİTE VE VERİMLERİNİN ÇALIŞMA ŞARTLARI İLE DEĞİŞİMİ

OREN3005 HİDROLİK VE PNÖMATİK SİSTEMLER

İçten yanmalı motorlarda temel kavramlarının açıklanması Benzinli ve dizel motorların çalışma prensiplerinin anlatılması

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK 402 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY - 5 PSİKROMETRİK İŞLEMLERDE ENERJİ VE KÜTLE DENGESİ

YAĞ ENJEKSIYONLU DÖNER VIDALI KOMPRESÖRLER GX 2-7 EP G 7-15 EL

GRANUL (KIRIK) BUZ MAKİNASI HİJYENİK TEMİZ SU SOĞUTMA CİHAZI SU SOĞUTMA (CHİLLER) CİHAZLARI SOĞUK HAVA DEPOLARI KALIP BUZ MAKİNASI

ENERJİ YÖNETİMİ VE POLİTİKALARI

Hortum Pompa avantajları

BASINÇLI HAVANIN ENERJİSİNDEN FAYDALANILARAK GÜÇ İLETEN VE BU GÜCÜ KONTROL EDEN SİSTEMDİR.

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ AKIŞKANLAR MEKANİĞİ LABORATUARI

Meyve ve Sebze suyu ve pulpunun konsantrasyonu

Geliştirilmiş Inverter Teknolojisi ile Hızlı Isıtma ve Soğutma. Arçelik VRS4 Klima Sistemleri Enerji Verimliliği İle Fark Yaratıyor

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ

İKLİMLENDİRME NEDİR?

ISI POMPASI DENEY FÖYÜ

P u, şekil kayıpları ise kanal şekline bağlı sürtünme katsayısı (k) ve ilgili dinamik basınç değerinden saptanır:

T. C. GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ DENEYLER 2 SOĞUTMA DENEYİ

POMPALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ

Doğal tazeliğinde ürünler, doğal serinliğinde mekanlar...

AYTEK COOLING SYSTEMS SU SOĞUTMALI CHILLER + TCU

REDA LOW TEMP. EVAPORATOR FOR WHEY CONCENTRATION. REDA EVAPORATOR Düşük ısıda Peynir Altı Suyu Konsantrasyonu için

Pompa tarafından iletilen akışkanın birim ağırlığı başına verilen enerji (kg.m /kg), birim olarak uzunluk birimi (m) ile belirtilebilir.

TERMODİNAMİK SINAV HAZIRLIK SORULARI BÖLÜM 4

Yararlanılan Kaynaklar: 1. Kurt, H., Ders Notları 2. Genceli, O.F., Isı Değiştiricileri, Birsen Yayınevi, Dağsöz, A. K.

KOMPLE ÇÖZÜM ÇEVRE DOSTU ESNEK ÇÖZÜM. Tekli Uygulama. İkili Uygulama. Montaj Kolaylığı

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ MAKĠNA MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ SANTRĠFÜJ POMPA DENEY FÖYÜ HAZIRLAYANLAR. Prof. Dr.

LUPAMAT YAĞSIZ 40 BAR PET KOMPRESÖRÜ

VRF DEĞİŞKEN SOĞUTUCU DEBİLİ KLİMA SİSTEMLERİ

ENERJİ GERİ KAZANIM SİSTEMLERİ. EKOBOX Isı Geri Kazanım Sistemi. Ürün Broşürü

CMK-202 / CMT204 Hidrolik - Pnömatik. Prof. Dr. Rıza GÜRBÜZ

Blowerlar ve Difüzörler SIVI TRANSFER ÜRÜNLERİ

HRV-DX Plus. DX Tavan Tipi Isı Geri Kazanım Cihazı

KAYNAMALI ISI TRANSFERİ DENEYİ. Arş. Gör. Emre MANDEV

KAYMALI YATAKLAR I: Eksenel Yataklar

Soğutma Teknolojisi Bahar Y.Y. Prof. Dr. Ayla Soyer

m3/h, Pa. Kavrama, kayış-kasnak veya direk tahrik Eurovent e göre Kısa/Uzun gövde; kılavuz giriş kanatlı/kanatsız

MAK-LAB017 HİDROLİK SERVO MEKANİZMALAR DENEYİ 1. DENEYİN AMACI 2. HİDROLİK SİSTEMLERDE KULLANILAN ENERJİ TÜRÜ

KFC DİK TİP KLİMA SANTRALLERİ. İklimlendirme Sistemleri.

POMPALAR FLYGT SUMAK FLYGT POMPA

AYTEK SOĞUTMA SİSTEMLERİ HAVA SOĞUTMALI CHILLER ÜNİTELERİ SU SOĞUTMALI CHILLER ÜNİTELERİ.

HRV-DX Plus. DX Tavan Tipi Isı Geri Kazanım Cihazı

KOYULAŞTIRMA VE KOYULAŞTIRMA TESİSLERİ (BUHARLAŞTIRICILAR) PROF. DR. AHMET ÇOLAK PROF. DR. MUSA AYIK

Doğal tazeliğinde ürünler, doğal serinliğinde mekanlar...

ECOMFORT 3 YIL. Avantajları. Fonksiyonu. Enerji Ekonomisi. Modeller

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Ders 3

Transkript:

İstanbul Makina Faaliyet Alanları 1-) Endüstriyel Soğutma 2-) Endüstriyel Havalandırma 3-) Nem Alma 4-) İklimlendirme 1-) SOĞUTMA Soğutmanın Tanımı ve Tarihçesi Bir maddenin veya ortamın sıcaklığını onu çevreleyen hacim sıcaklığının altına indirmek ve orada muhafaza etmek üzere ısının alınması işlemine soğutma denilebilir. En basit ve en eski soğutma şekli, soğuk yörelerde tabiatın meydana getirdiği kar ve buzu muhafaza edip bunların sıcak veya ısısı alınmak istenen yerlere koyarak soğ utma sağlanmasıdır. Kış aylarında meydana gelen kar ve buzu muhafaza ederek sıcak mevsimlerde soğutma maksatları için kullanma usulü M.Ö. 1000 yıllarından beri uygulanmakta olduğu bilinmektedir. Mısırlılar, geceleri açık gökyüzünü görecek tarzda yerleştirilen toprak kap içindeki sıvıların soğutulabileceğini tespit etmişlerdir. Bu soğutma şekli, gökyüzünün karanlıktaki sıcaklığını mutlak sıfır ( 273 C) seviyesinde olmasından ve ışıma (radyasyon) yolu ile ısının gökyüzüne iletilmesinden yararlanılarak gerçekleşmektedir. İmparator Neron, güneşin etkisinden korunmak için duvarları samanla izole edilmiş odalar yaptırmış ve b u odalarda sebze ve meyvelerin uzun zaman muhafazasını sağlamıştır. Ticari maksatla ilk büyük buz satısı 1806 yılında Frederic TUDOR tarafından Antil adalarına 130 tonluk buz Favorite adlı tekneyle götürülmesi ile başlamıştır. İlk macerasınıdan zarar etmesine rağmen bu olumsuzluğun depolanmadan kaynaklandığını, gerçekte ise buz işinde büyük kazançlar olduğunu görmüş, nakliye esnasında buzu uzun süre muhafaza etmek için teknesinde değişiklikler yaparak yılda 150,000,000 Tona ulaşan bir buz ticareti hacmi ğeliştirmiştir. Hatta başka ülkelere buz satmıştır. Tabiatın bahşettiği buz ile soğutma şeklinden 1880 li yıllara kadar geniş ölçüde yararlanılmıştır.

Buz ve kar ile elde edilen soğutma şeklinin gerek zaman gerekse bulunduğu yer bakımından çoğu kez pratik ve ucuz bir soğutma sağlayamayacağı bir gerçek olduğundan mekanik araç ve cihazlarla soğutma teknikleri üzerinde araştırmalar başlamıştır. 1755 yılında Dr William Cullen,eline eter sürdüğünde meydana gelen buharlaşma sonucuda elinin serinlediğini hissederek ilk mekanik soğutmanın temelini atmıştır. Dr. William Cullen bu olaya dayanarak, 1775 senesinde Vakum pirensibine dayanan buz yapma makinasını imal etmiş fakat labaratuar aleti olarak kalmış ve geliştirilememiştir. 1792 yılında, Pellas adında bir Norveçlinin yönettiği kaşifler gurubu Kuzey Sibiryanın Lena Nehri yakınında kamp kurmuşlar, dondurucu soğuktan korunmak için çadılarına sığınmış olan gezginler köpeklerin havladıklarını duyarak dışarıya çıkarlar, karları telaşla eşeleyen köpekleri görürler, köpeklerin yanına gittikleri zaman kar altında gömülü duran bir mamutun bozulmamış başını görürler. Dev mamutun gövdesini saran buzları temizleyip bir parça et keserler. Mamutdan kesilen bir parça eti pişirip yiyen gezginler etin bozulmamış olduğunu fark ederler. Bu öykü besinlerin soğuk ortamda uzun zaman saklanabileceğini gösteren gerçek bir örnektir. Bu öyküyü duyan bilim adamları 1792 senesinden sonra soğutma işine tekrar önem vermeye başlamışlar dır. 1834 yılında Jakop PERKİNS adında Amerikalı bir Mühendis Londra da eter ile çalışan pistonlu bir soğutma makinasının patentini almıştır. Otuz yıl boyunca bu prensiple çalışan makineler yapılmış, elektrik enerjisi olmayan yerlerde çalışan bir makine üzerinde de durulmuş ve 1858 yılında Fransız Ferdinand CARRE absorbsiyon sistemini bulmuştur. 1886 senesinde mühendis Windhausen CO 2 gazı ile çalışan sistem yaparak -80 C düşük sıcaklık elde etmiştir. Bu tarihten sonra buz endüstrisi gelişerek, evlere gıda maddelerinin muhafazasına buz ile başlanılmıştır. 1910 yılında J.M. Larsen şirketi tarafından ilk küçük buzdolabı yapılmış fakat otomatik olmadığı için pek fazla tutulmamıştır. 1918 yılında Kelvinatör şirketi ilk otomatik buz dolabını piyasaya sürmüştür. 1930 da R-12 gazı bulunarak CFC soğutucuların temeli atılmıştır. 1935 te R-22 soğutucu akışkanı bulunarak HCFC kökenli akışkanlar geliştirildi 1989 da R-134 A ve R-123 soğutucu akışkanları bulunarak ozon tabakasına zarar vermeyenhfc.kökenli akışkanlar geliştirilmiştir. 1990 lı yılların başında R-22 ve R-502 yerine kullanılmak üzere ikili ve üçlü alternatif soğutucu akışkan karışımları geliştirildi.

Bazı Gıdaların Muhafaza Şartları Gıda Cinsi Muhafaza Oda nemi Muhafaza İçindeki Su Donma Isınma ısısı Donma ısısı Solunum Sıcaklığı C % Süresi Miktarı Noktası Kcal/Kg.C Kcal/Kg Isısı Kcal/Ton x 24 % ağırlık Saat Armut 0 90-95 1-2 H 74-1 0,79 59,4 280-860 Ayva 0(-) 90 2-3 A 85-2 0,88 68,1 395 Balık Taze -1 90-95 5-15 G 60-80 -2,2 0,8 59,15 Balık Donmuş -23-29 90-95 6-12 A 62-85 59,15 Balık Salamura 4 90-95 10-12 A 0,76 56 Bezelye Yeşil 0 95 1-3 H 74-0,6 0,8 59,2 2270 Ciğer Taze 0-1 90 1-5 G 70-1,7 0,76 56 Ciğer Donmuş -18 90-95 2-4 A 70-1,7 0,41 56 Çikolata -18 40 6-12 A 1 0,21 0,8 Çilek Taze 0(-) 90-95 5-7 G 90-0,8 0,92 72,1 675-975 Domates Yeşil 13-21 85-90 1-3 H 93-0,6 0,95 74,5 785 Domates Kırmızı 7 85-90 4-7 G 94-0,5 0,95 75,2 785 Dondurma -25-29 3-20 A 63-5,6 0,71 50,4 Elma -1 90 3-8 A 84-1,1 0,88 67,2 280-395 Ekmek Ambalajlı -18 3-13 H 32-37 0,48 27,6 Et Dana Taze 0 90-95 5-10 G 64-70 -2 0,74 53,75 Et Sığır Donmuş -18 90-95 9-12 A -2 0,8 55,6 Et Kuzu Taze 0 90-95 5-10 G 64-70 -2 0,74 52 Et Kuzu Donmuş -18 90-95 8-10 A 52 Tavuk-Hindi Taze 0 85-90 1-H 74-3 0,80 59,3 Tavuk-Hindi Donmuş -18 90-95 8-12 A 0,42 59,3 Deniz Uzun İstakoz 5 suyunda Süre 79-2,2 0,84 63,2 Deniz Kabukluları Taze 0,5 95-100 5-8 G 80-87 -2,5 0,87 67 Deniz Kabukluları Donmuş -29 90-95 3-8 A 67 Karpuz 4 80-90 2-3 H 93-0,4 0,95 74,5 170-225 Kayısı 0 90 1-2 H 85-1,1 0,88 68 355-500

Krema/kaymak -26 1-3 A 73 0,78 58,2 Kiraz -1 90-95 2-3 H 80-2 0,84 64 Limon 0 85-90 1-6 A 89-1,4 0,92 71,2 280 Mandalina 0 85-90 2-3 H 87-1,1 0,9 69,7 260-355 Mantar 0 90 3-4 G 91-1 0,93 72,8 3925 Margarin 2 60-70 1 S(+) 16 0,33 12,8 Maya(Hamur) 0(-) 71 0,77 56,8 Muz-Taze 0 95 4-8 G 74-0,6 0,79 59,2 1215-2170 Meyve Donmuş -23 90-95 6-12 A Patates Taze 10 90 2-A 81-0,6 0,85 65,0 320-375 Patates Son Ürün 3 90-95 5-8 A 78-0,7 0,83 62,4 320-375 Peynir 2 65-70 6-12 A 30-60 -10 0,50 30 Portakal 0 85-90 3-12 H 87-1 0,90 69,7 260-355 Sosis 0 85 1-3 H 56-1,7 0,65 44,3 Süt Tozu 7 Düşük 6-9 A 3 0,22 0,90 2,4 Süt 0 2-4 A 87-0,6 0,90 70 Merkezi Sistem, çift rejimli merkezi soğutma sistemleri soğuk muhafaza odası için normal (+5/-5 C) ve donmuş muhafaza odaları için düşük (-18/-25 C) sıcaklıklardaki birden fazla soğutma noktasındaki ısıl yüklerin alınması için tasarlanmış ünitelerdir. Bu ünitelerde dayanıklı bir şasi üzerine titreşim sönümleyici elemanlar üzerine semi hermetik kompresörlerin ( Yarı Hermetik ) 4 ile 8 li gruplar halinde paralel bağlanması ile oluşmaktadır. Yağ dengeleme sistemi ile tüm kompresörlerin mükemmel bir şekilde yağlanması sağlanmaktadır. Soğutma hava deposu sistemi istenen güce bağlı olarak uygun kapasiteye sahip olacak şekilde tasarlanmış olup eşit veya farklı kapasitelerdeki kompresörlerden oluşmaktadır. Bu sistemler tek bir kondanserin bağlanmasına olanak sağlayan yüksek basınç devresi ile karakterize edilir. Bu sayede tüm sistem hem düşük hem de normal sıcaklıklarda tekil çalışma basınçlarında çalışabilmektedir. Kompresörlerin fonksiyonları farklı sıcaklıklardaki uygulama alanlarındaki tüm soğutma ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde mikroişlemci tarafından kontrol edilmektedir. Kompresörlerin devreye girmesi ve çalışma sürelerinin ayarlanması mikroişlemci tarafından otomatik olarak düzenlenmektedir. İstenilmesi halinde kontrol paneline data hattı ile herhangi bir dış merkezden bağlanarak sistemin çalışması gözlenebilmekte ve basit müdahalelerde bulunabilinmektedir. Elektrik besleme ve kumanda paneli ünite üzerinde olup tüm bağlantılar fabrikada yapılmaktadır. Soğutma sistemi soğutma devresi tamamen bakır borulardan oluşmaktadır. Bu tip soğuk oda cihazlar değişik çalışma şartları ve kapasitelerde üretim yapılmaktadır. Geleneksel Sistemlere Avantajları

Düşük ilk yatırım maliyetleri. Yüksek soğutma performansı, geniş kapasite aralığı. Soğutmada süreklilik. Enerjide % 30-35 tasarruf. Minimum yer işgali. Montaj, bakım ve servis kolaylığı. İstenilen değerlere kolayca programlanabilme. Merkezi otomasyon sistemlerine bağlanarak bir merkezden izlenme ve kontrol edilebilme. Kabinli modellerde cihaz gövdesi dış şartlara dayanıklı elektrostatik tozboyalı ve dekoratif görünümlüdür. Ekipmanlar Semihermetik kompresörler. Sistemin geneli için 1 er adet helisel tip yağ ayırıcı, Yağ deposu, yağ basınç dengeleme valfi. Alçak ve yüksek basınç kontrol otomatiği. Tüm kompresörlerde emme basma hattı titreşim alıcıları, Alçak yüksekbasınç kontrol otomatikleri, Yağ seviye düzenleyicileri. Soğutucu akışkan deposu. Likit ve dönüş hatlarında nem alıcılı Filitreler. Yatay tip likit akümülatörü. Çek valf ve küresel tip vanalar. ATMOSFER KONTROLLÜ SOĞUK ODALAR Küreselleşen dünya tarımında, tarımsal ürünlerin depolanması, saklamadan doğan kayıpların giderilmesi, ürünün optimal sürelerde ve düzenli olarak piyasaya sevk edilmesi ve pazar isterlerinin karşılanması bakımından büyük önem taşımaktadır. Atmosfer Kontrollü soğuk odalarda, günümüzde yaş meyve ve sebze üretiminde tüketici tercihleri her zamankinden çok daha fazla ve pazar koşullarını belirleyici rol oynamaktadır. Bu koşullara uyulmadığı takdirde ihracat ve buna bağlı olarak üretimde ilerleme olasılığı görünmemektedir. Ayrıca ülkemiz, meyve ve sebze üretiminde dünyanın ilk beş ülkesi arasında yer almakla birlikte üretim ve üretim sonrası kayıpları nedeniyle tüketicinin sofrasında çok gerilerde kalmaktadır. Sebze ve meyveler tarladan doğrudan tüketiciye ulaştırılmaya çalışılmakta ya da bazı ürünler geleneksel yöntemlerle saklanmaktadır. Bu amaçla soğuk hava depoları kullanılmakta, soğuk hava depolarının sayısında artma görülmekle birlikte bu depolar modern saklama yöntemlerinin yanında etkinlikten çok uzak görülmektedir. Çözüm ise Atmosfer Kontrollü Depo'dur. Sebze ve meyveler toplandıktan sonra da gelişimlerini sürdürürler. Havadan oksijen (O2) alır, ortama karbondioksit (CO2) verirler. Meyvenin bozulması, çürümesi bu sürecin sonucudur. AK/ADO depoda meyve ve sebzenin gelişimlerini sürdüremeyecekleri bir atmosfer ortamı yaratılır. Bu ortam, oksijenin (O2) neredeyse yok edildiği, azotlu (N) bir ortamın oluşturulduğu, saklanan sebze ve meyveden üreyen zarar verici karbondioksit (CO2) ve etilenin (C2H4) emildiği, ideal ısı derecesinin sağlandığı bir ortamdır. Atmosfer Kontrollü Soğuk Odalarda / Atmosfer Kontrollü Soğuk Muhazafa depolarında yaşam durmakta, sürekli tazelik sağlanmaktadır.

Çevreye duyarlı, kimyasal ya da benzeri herhangi bir yöntem içermeyen Atmosfer Kontrollü Depo, taze uzun ömrün sırrıdır. Soğuk Hava Deposu Soğuk zinciri ile bu zincirin halkası olan soğuk hava depoları nın ülke ekonomisindeki işlevi,besin maddelerinin üretiminden pazarlama ve tüketim aşamaları süresince etken olmaktadır. Üretilen ürünlerin tekrar üretiminde kullanılacak(meyve,sebze tohumlarıyla,yumurta vb.)kısmıyla tüketime sunulacak olanların bu süreç içinde muhafaza edilmeleri gerekmektedir. Ürünler üretildikleri yerlerden tüketiciye ulaşana kadar dış satımcı,toptancı,perakendeci gibi pazarlama kanallarının bir veya birkaçından geçmek zorunda olduklarından gerek bu aşamalarda,gerekse bu ürünlerin pazarlandıkları yerlerde de bekletilmeleri sürecinde muhafaza edilmeleri gerekmektedir. Öte yandan ürünlerin üretimleri sonrasında tüketiciye ulaştırabilmeleri için taşınmaları da gerektiğinden ve ekonomik taşıma için yeterli ürün birikiminin sağlanması amacıyla ortaya çıkan bekletme ve taşımaları aşamalarında da söz konusu ürünlerin muhafaza edilmeleri zorunludur. Buraya kadar olan açıklanan konulardan anlaşılacağı gibi özellikle çabuk bozulabilir besin maddelerinin soğuk hava deposu,soğuk ortamlı taşıma(frigorifik ve termoslu) araçları ve tekrar soğuk hava deposu ve daha sonra pazarlama ile tüketicilerin sahip oldukları soğuk ortamlarda muhafaza edilmeleri yani söz konusu ürünlerin birbirlerini izleyen soğuk ortamlardan oluşan soğuk zincir içinde saklanmaları gerekmektedir.şu da unutulmamalıdır ki ani taleplere hızlı cevap vermek amacıyla soğuk hava depolarının sıcaklığını anlık düşüşlere maruz kalmaması maksadıyla şok tesisleri sisteminden de yararlanmakta fayda vardır. Soğuk Depolar Gıda maddelerinin muhafazasında soğuk depo ticari amaçla geliştirilmiştir.ticari amaçla gıda maddesi bazı hallerde soğuk,bazı hallerde ise donmuş olarak muhafaza edilir.bu sebeple soğuk depo ticari amaca göre soğuk muhafaza depoları olmak üzere iki ayrı sınıf ve özellik altında mutaala edilir.şimdi sizlere soğuk oda ve soğuk depoların tiplerini açıklayacağız. Mutfak tipi soğuk depo : Büyük mutfaklarda örneğin;fabrika,okul,hastane,askeri birliklerde buzdolabı ihtiyacı karşılamaz.gelecek olan gıda maddesinin boyutu ve tipine göre soğuk depo yada soguk oda ihtiyacı olur.bu tip soğuk depolara mutfak tipi soğuk depolar denir. Koltuk soğuk depo : Toptan gıda maddesin ticareti yapan firmaların taşıma işlemi problemini ortadan kaldırmak amacıyla bodrum katları yada mahalinde bulunan bşr bölgeye yapılan soğuk oda tipidir. Tüketim bölgeleri için soğuk depo : Tüketim bölgelerinin yoğun olduğu bölgelerde çok amaçlı kurulan soğuk depo tipidir. Üretim bölgeleri için soğuk depo : Üretim yapan firmaların gıda maddelerini depolamak amacıyla kurulan soğuk oda tipidir. Pazarlama tipi için soğuk depo : Üretici ile tüketici arasındaki soğutma zincirinin devamlılığı için kullanılan bir soğuk depo tipidir.

Sektörün en can alıcı kısmı kalite ve özgünlükten oluştuğundan soğutma cihazları ve soğutma makineleri çok önemli bir rol oynamaktadır.şimdi sizlere bu makineleri tanıtalım. Su buharlaştıran soğutma makineleri : Bir cismin sıvı halinden gaz haline geçmesinde,önemli bir ısı toplaması olayı cereyan eder.buharlaşma ısısı mümkün olduğu kadar büyük bir sıvı kullanmaya sevk eder.su,bu vasıflara haiz olmakla birlikte,buharlaşmadan sonra meydana getirdiği buharların işgal ettiği büyük hacim sebebiyle kullanılması için büyük yer kaplayan makinelere ihtiyaç vardır. Yoğunlaşabilen gazlarla çalışabilen soğutma makineleri : Gaz halinden sıvu haline gelmesi kolay olan gazlarda kullanılmaktadır.elde edilen buharın yoğunlaştırılması birbirinden farklı iki metodla elde edilir a) Kimyevi bir işleme(emme) b) Fiziki bir işleme(sıkıştırma) Emme ile çalışan soğutma cihazları amonyak gibi ısıya karşı fazla toleranslı madde ile soğuğu meydana getirir. Sıkıştırmalı soğutma makineleri : Bu tip makinelerin çalışma prensibi havalı makinelerin çalışma prensibine benzer.ancak sıkıştırmalı bir gazın genişlemesinden istifade edileceği yerde,sıkıştırılmış bir gazın yoğunlaştıktan sonra buharlaşması ile meydana gelen soğuktan istifade edilir. Kompresör diye tabir edilen bir gaz pompası,buharlaşan sıvıyı buharlaştırıcıdan veya soğutucudan emer ve basar.gaz kondansör içine sıkıştırılarak basıncın ve soğumanın müşterek tesiri altında yoğunlaşır.bu şekilde elde edilen sıvı bir ayar vanasından geçerek buharlaşmak üzere tekrar soğutucuya döner.bu buharlaşma,buharlaştırıcı ile temasta olan cisimlerden büyük bir miktarda ısı toplar. Soğutma kompresörünün sistemdeki görevi, Buharlaştırıcı ve Soğutucudaki ısı ile yüklü soğutucu akışkanı buradan uzaklaştırmak ve böylece arkadan gelen ısı yüklenmemiş akışkana yer temin ederek akışın sürekliliğini sağlamak Buhar haldeki soğutucu akışkanın basıncını kondanser deki yoğuşma sıcaklığının karşıtı olan seviyeye çıkarmaktır. İdeal bir kompresörde şu genel ve kontrol karakteristikleri aranır: a. Sürekli bir kapasite kontrolü ve geniş bir yük değişimi-çalışma rejimine uyabilme. b. İlk kalkışta dönme momentinin mümkün olduğunca az olması. c. Verimlerin kısmi yüklerde de düşmemesi. d. Değişik çalışma şartlarında emniyet ve güvenirliliği muhafaza etmesi. e. Titreşim ve gürültü seviyelerinin kısmi ve tam yüklerde ve değişik şartlarda belirli seviyesinin üstüne çıkmaması. f. Ömrünün uzun olması ve arızasız çalışması.

g. Daha az bir güç harcayacak birim soğutma değerini sağlayabilmesi. h. Maliyetinin mümkün olduğu kadar düşük olması. Fakat bu karakteristiklerin tümüne birden sahip olan bir kompresör yoktur denebilir. Uygulamalardaki şartlara göre yukarıdaki karakteristiklerden en fazlasını sağlayabilen kompresör, seçimde tercih edilmektedir. Genel yapıları itibariyle soğutma kompresörlerini aşağıdaki şekilde sınıflandırmak mümkündür: a. Pistonlu Kompresörler b. Paletli Dönel Kompresörler c. Helisel-Vida Tipi Dönel Kompresörler 1B) Santrifüj Kompresörler 1A/a ) Pistonlu Kompresörler Bir silindir içerisinde gidip gelme hareketi yapan bir pistonla sıkıştırma işlemini yapan bu tip kompresörlerde tahrik motorunun dönme hareketi bir krank-biyel sistemi ile doğrusal harekete çevrilir. Eski çift etkili kompresörlerin, yatık tip pistonlu buhar makineleri ile hareketlendirilmesinde hiç dönel hareket olmadan da çalışma durumlarına rastlamak mümkündür. Bugünkü pistonlu soğutma kompresörleri genellikle tek etkili, yüksek devirli ve çok sayıda silindirli makineler olup açık tip (kayış kasnak veya kavramalı) veya Hermetik tip kompresör şeklinde (Amonyak hariç) dizayn ve imal edilmektedir. Pistonlu kompresörlerin uygulanma şartları, birim soğutucu akışkan soğutma kapasitesine isabet eden silindir hacmi gereksinimi az olan ve fakat emiş/basma basınç farkı oldukça fazla olan refrijeranlar için uygun düşmektedir. Açık tip pistonlu kompresörlerin bugünkü silindir tertip şekilleri genellikle düşey, I, Vasıfsız işgücünün, W tertibinde I'a 16 silindir ve tek etkili olup, yatık ve çift etkili kompresör dizaynı hemen tamamıyla terkedilmiştir. Tam kapalı hermetik tip motor-kompresörlerde düşey eksenli krank mili ve motor ile yatay eksenli silindir tertibi çok sık uygulanmaktadır. 1A/b ) Paletli Dönel Kompresörler Dönel kompresörler, pistonlu kompresörlerin gidip gelme hareketi yerine sıkıştırma işlemini yaparken dönel hareketi kullanırlar. Bu dönel hareketten yararlanma şekli ise değişik türden olabilir (tek ve çift dişli, tek paletli, çok paletli) çift dişli prensibine göre çalışan ve çok sık rastlanan Heisel vida tipi dönel kompresörler bundan sonraki paragrafta gösterilmiştir. paletli tip dönel kompresörlerin en çok uygulanan iki tipine bu paragrafta değinilecektir. 1A/b1 ) Tek/Dönmeyen Paletli Tip Kompresörler

Daha ziyade küçük kapasiteli ve tam kapasiteli/hermetik tip motor-kompresör dizaynına uygulanan bu tip paletli dönel kompresörlerde palet dış gövdeye yerleştirilmiştir ve dönel hareket katılmaz, sadece dönel rotorun eksantrik hareketini takip ederek doğrusal hareket yapar. Bu ve diğer tip dönel hareketli kompresörlerde en önemli husus; birbirine temas ederek hareket eden parçaların yüzey düzgünsüzlükleri ile çalışma boşluklarının mümkün olduğu kadar az olması (sızıntıların azaltılması için) ve sürtünme/aşınmaların asgari seviyede tutulmasını sağlayacak şekilde iyi bir yağlama yapılmasıdır. Bu kompresörlerde sızdırmazlık Hidrodinamik etkiyle kontrol altında tutulur. Hidrodinamik etkiden kastedilen veya bunu meydana koyan faktörler, çalışma boşlukları, relatif hareket hızları, yağlama yağının viskozitesi ve parçaların yüzey işlemi düzgünlükleridir. Dönel kompresörlerde ölü hacim çok küçük olarak yapılabildiği için Volumetrik verim çok yüksektir. Ayrıca, iyi bir imalat tekniği ile ses ve titreşim seviyeleri pistonlu kompresörlere nazaran çok daha alçak seviyelerde olabilmektedir. Ancak, ses ve titreşim seviyesi kompresörün büyüklüğü arttıkça artmaktadır ve büyük tip dönel kompresörlerde basma tarafı ses yutucusu (susturucu) konulması uygun olmaktadır. Bu tip kompresörlerin ana parçaları ve bunların özellikle aşağıda kısaca izah edilmektedir. Kompresör Kapasite Kontrol Mekanizması Soğutma yüklerinin daha düşük seviyelerde olduğu çalışma şartlarında sistemin tam yükteki gibi dengeli ve yüksek bir verimle çalışmasını sağlamak ve daha az enerji sarf etmek maksadıyla değişik türden kapasite kontrol mekanizmaları geliştirilmiştir. Bunlardan uygulamada rastlananlar; (1) Kompresör emiş tarafını kısarak emiş basıncını kontrol altında tutmak, (2) Basma basıncını kontrol altında tutmak, (3) Basılan refrijanı kısmen veya tamamen emiş tarafına yönelmek, (4) Refrijeran devresine genişleme hacmi ilave etmek, (5) Piston kursunu azaltıp çoğaltmak, (6) Kompresör basma manifoldu çıkışını kapatıp emişe kısa devre etmek, (7) Kompresörün devrini azaltı çoğaltmak, (8) Silindire girişi tamamen kapatmak, diye sayılabilir. a ) Dış gövde/silindir Hareket eden parçaları, yatakları refrijeran giriş ve çıkış yollarını, basma tarafı klapesini, hermetik tiplerde elektrik motorunu, tahrik şaftını ve diğer aksamı içinde toplayan dış gövde çoğunlukla iyi vasıflı, sızdırmaz pik dökümden yapılır. Hareket eden eksantrik rotorun temas ettiği iç yüzey ve karşılıklı iki yan yüzeyler çok dar toleranslarla işlenir, taşlanır ve honlanır. Hermetik tiplerde genellikle uygulanan dizayn şekli düşey motor/kompresör ekseni tertibi şeklidir. b) Hareketli Rotor Tahrik miline eksantrik şekilde tespit eden rotor dönme hareketi yaparken dış gövdenin iç yüzeylerini sıyırarak hareket eder. Rotor, vasıflı çelikten yapılarak dar toleranslarda taşlanır ve parlatılır. c) Palet Kompresör verimi büyük ölçüde paletin sızdırmazlık seviyesine bağlı olduğundan bunların çok ince (0.08m ) toleranslarla işlenmesi ve şekillendirilmesi gereklidir. İmal edildikleri malzeme cinsleri, vasıflı gri pik döküm, çelik, alüminyum ve karbon (ASTM Type A Graphite) şeklinde sayılabilir. Palet kalınlığı, yük altında fazla eğilmeyecek tarzda seçilir

(kanat boyunun maksimum %0.005'i). paleti rotora karşı bastıran yayın basma kuvveti, refrijeranın kondenser yoğuşma basıncına göre ve %25 arttırılarak tayin edilir. d) Tahrik Mili Bu tip kompresörlerin tahrik milinde aranan en önemli unsur rijitliği yani fazla esnememesi, çalışma aralıklarını ve yağlama yağı filmini koruyabilmesidir. Bu nedenle, mil malzemesinin sert çelikten olması (Min. 52 Rockwell) ve yeterli boyutlarda yapılması, yüzeyinin çok iyi işlenmesi gerekmektedir (0.125 mikrona taşlanıp honlanarak parlatılacak). e) Yataklar Yatakların, dönel elemanları çak iyi ve hassas şekilde taşıması gereklidir, aksi halde yağ filmi çok öncelir (sürtünme ve aşınma artar, ısınma olur ve daha fazla enerji sarfolur) veya tersine çok artarak sızmaların da artmasına sebep olabilir. Yatakların ayrıca; güvenilir, dış etkilerden fazla etkilenmeyen, uzun ömürlü ve bakıma gerek göstermeyen tip olması gerekir. Dökme demir üzerine geçirilmiş çelik zarf yataklar çok iyi sonuç vermiştir. Keza, sertliği 180-220 Brine arasında olan ferritsiz-vasıflı gri pik döküm (gözeneksiz-sıkı perlitik döküm) yataklardan da iyi sonuç alınmaktadır. f) Valf Dönel kompresörlerde akış sürekli olduğundan emiş valfine gerek yoktur. Basma tarafına, yüksek vasıflı çelikten yapılmış, genellikle yaprak tipi bir valf (klepe) konulur. Valf kalınlığı, kompresörün büyüklüğüne bağlı olarak 0.1 ile 0.3 mm arasında değişir (5 hp'den küçük kompresörler). Valf yaprağının düzgün ve kenarlarının pürüzsüz olması sızdırmazlık yönünden çok önemlidir. 1A/b2) Çok/Dönen Paletli Dönel Kompresörler Daha ziyade büyük kapasiteli kompresörlere uygulanan bu dizayn şeklinde paletlerde rotorla birlikte dönel harekete katılırlar (İki paletli çalışan küçük kapasiteli hermetik tip kompresörlere de bazen rastlamak mümkündür). R-12, 22 ve Amonyak gibi refrijeranlarla, tek kademeli olarak, normal evaporasyon sıcaklık seviyelerinde kullanıldığı gibi Kaskat Sistemi derin soğutma uygulamalarının yüksek süpürme debisi gerektiren alçak kademesi için ideal bir çözüm gerektirmektedir. Keza kademeli derin soğutma uygulamaları için terfih (Booster) kompresörü olarak (-20 ila -90 C arasında) başarıyla kullanılmaktadır. Bugünkü imalatların güç olarak sınırları 10 ila 600 HP arasında değişmektedir. Bu tip kompresörlerin özellikleri : aynı kapasitedeki diğer tip kompresörlerden daha küçük boyutlu ve daha hafif olmaları, endüstriyel uygulamaların gerektirdiği şekilde sağlam ve dayanıklı olmaları, çok düşük evaporasyon sıcaklıklarında başarıyla kullanabilmeleridir. Uygulama yerlerinin başında; soğuk depoculuk, gıda maddeleri dondurulması işlemleri, endüstriyle ve kimyasal proseslerin soğutma gerektiren işlemleri gelmektedir. Bu kompresörlerin palet sayısı genellikle 4 ila 16 arasında değişmekte olup palet sayısının kompresör büyüklüğü arttıkça fazlalaşması bir çok yönden fayda sağlamaktadır. Sıkıştırma oranının, birim soğutma kapasitesine harcanan gücün en düşük seviyede kalmasını sağlayacak şekilde tertibi gerekir. Bugünkü çok paletli dönel kompresörlerde sıkıştırma oranı 1/7 sınırının altında tutulmaktadır. Diğer yandan, emiş/basma dizayn basınç farkının da çok yüksek tutulmaması gerekir; aksi halde paletlerde aşırı gerilim (esneme) meydana geleceği gibi yatak yükleri de artacaktır ve rotorun esnemesi söz

konusu olacaktır. Bu kompresörlerde yağlama; gerek palet-gövde/paletrotor sürtünmesini azaltmak, gerek soğutmayı iyi bir seviyede tutmak ve gerekse refrijeranın geri sızmasını asgari seviyede tutabilmek yönünden çok önemlidir. Bu kompresörlerin normal olarak kapasite kontrol mekanizmasıyla teçhiz edilmesi beklenir. Kapasite kontrol sınırları %20 ila %100 arasında seçilir ve bu sürekli-kademesiz bir kontrol sağlanır. En uygun kapasite kontrol mekanizması silindirin yan yüzeylerine konulan valflerin ayarlanması ile sağlanan tip olanıdır. Bu valfler aynı zamanda aşırı basınç altında açılarak yüksek basınca karşı koruma sağlarlar ve kompresörün yağlama mekanizmasından gelen basınçlı yağın verdiği kontröllü kumanda ile kapasite kontrolü görevini yaparlar. Yağ basıncı yokken valfler tam açıktır ve dolayısıyla ilk kalkışta asgari yükle kalkış temin edilmektedir. Bu valfler, paletler arasındaki boşluktan, sıkıştırılmakta olan gazın emiş tarafına by-pass'ını sağlayarak çıkış basıncının düşürülmesini ve kapasitenin kontrolünü mümkün kılmaktadır. 1A/c) Helisel Tip Dönel Kompresörler Pozitif sıkıştırmalı kompresörler genel grubuna giren bu kompresörlerin değişik konstrüksiyonu haiz bir çok türüne rastlamak mümkündür. Soğutma uygulamalarında halen en çok rastlanan helisel tip dönel kompresörleri, bariz farklara sahip iki ana grupta toplamak mümkündür; (1) Tek vidalı/helisli tip, (2) Çift vidalı/helisli, dönel kompresörler. Ancak, her iki tip kompresörün de çalışma prensibi ve konstrüktif yönden bir çok müşterek yanları vardır. Örneğin, basınçla yağın püskürtülmesi suretiyle hem yağlama işleminin yapılması, hem sıkıştırma işlemi sırasında sızdırmazlığın sağlanması hem de meydana gelen ısının gövdeden alınıp uzaklaştırılması, her iki tür kompresörde de yerleşmiş bir uygulama şeklidir. Keza, sıkıştırma oranları, kapasite kontrolü mekanizmaları ve ısı ekonomizeri tertipleri her iki tip kompresörde de benzer durumdadır. 1A/c1) Tek Vidalı/Helisli Tip Dönel Kompresörler Bugünkü tek vidalı tip dönel kompresörlerin ana prensibi ilk defa 1960'lı yılların başlarında getirilmeye başlanmış ve ilk 10 sene bunlardan daha ziyade hava kompresörü olarak yararlanılmıştır. Daha sonraki yıllarda ise soğutma uygulamalarında kullanılmaya başlanmış ve gittikçe daha geniş bir soğutma kapasitesi kapsamına cevap vermek üzere yapılmaya devam etmiştir. 1A/c2) Helisel/Vida Tipi Dönel Kompresörler Çalışma prensibi yönünden dişli yağ pompasına benzeyen bu kompresörler, birisi erkek diğeri dişli bir helisel vida çiftinden meydana gelmektedir. Bu helisel vida çifti bir dış gövde içerisine yerleştirilmiş ve her iki başlarından yataklanmıştır. Dış gövde refrijeran giriş/çıkış ağızlarını da içerir. Refrijeran gazın helisel boşluklarındaki hareketi hem radyal hem de aksiyal yönde oluşmaktadır. Helisel dişlilerden birisi (genellikle erkek helisel dişli) tahrik gücünü sıkıştırma işlemine iletir ve bu işlem sırasında diğer dişli serbest durumda tahrik edeni takip ederek döner. Ancak, her iki helisel dişlinin de ayrı ayrı tahrik gücü verilerek, senkronize edilmiş devir sayılarıyla tahrik edildiği dizayn şekillerine de rastlamak mümkündür. Helisel/Vida tipi kompresörlerde emiş ile basma (çıkış) ağızları arasındaki işlemi 4 kademeye ayırmak mümkündür. Bunlar; (A) Emiş, (B) İlerleme, (C) Sıkıştırma, (D) Basma.

Bu işlem her helisel dişli çiftinin beher diş çiftinde tekrarlanmaktadır. Helisel dişlinin diş profili ise ilk yapılan tiplerde dairesel iken son yıllarda daha verimli bir çalışma ve daha iyi bir sızdırmazlık sağlayan asimetrik özel bir profile dönüştürülmüştür. Vida tipi kompresörler Kuru/Yağsız çalışacak tarzda dizayn edilebileceği gibi daha çok yağ püskürtmeli olarak yapılabilir. Kuru tip vidalı kompresörlerde sıkıştırma oranı ve giriş-çıkış basınç farkı sınırlıdır ve devir sayıları yüksektir (3600 d/d'nın üzerinde). Yağ püskürtmeli tiplerde (45 ila 50 C sıcaklıkta) bu sınırlamalar geniş ölçüde kalkmaktadır. Püskürtülen yağ ayrıca silindir soğutulmasına, sesin ve aşınmaların azaltılmasına yardım etmektedir ve kompresör, gelen refrijeranda daha yüksek oranda sıvı refrijeran bulunmasına tahammül edebilmektedir ki bu, soğutma uygulamaları için önemli bir husustur. Yağ püskürtmeli vida kompresörler R-12, 22, 502 ve Amonyak gibi çok rastlanan refrijeranlara (yüksek yoğuşma basınçlı refrijeranlar) rahatça uygulanabilmektedir ve halen 20 ila 1500 HP arasındaki güçlerde imal edilmektedir. Helisel/Vida tipi kompresörlerinin performans özellikleri şöyle özetlenebilir; a. Düzgün (kesintisiz) bir refrijeran gaz akışı sağlar, b. Düzgün bir tork değeri muhafaza edilir, c. Pozitif sıkıştırma özelliği vardır, d. Geniş bir yük değişimi sahasında titreşimlerin asgari seviyede tutulabilmesi sağlanabilir, e. Yüksek bir Volumetrik verim ve Adyabatik verim elde edilir, f. Emiş ve basma klapelerinin bulunmadığı (Arıza kaynağının ve basınç kayıplarının ortadan kalkması yönünden) bir yapıya sahiptir, g. Diğer tip kompresörlerden daha hafif ve boyutları küçüktür. Bu kompresörlerin yağ püskürtmeli tipinde yağın, yüksek basınca sıkıştırılan gazdan bir yağ ayırıcı ile ayrılması ve soğutulması gereklidir. Yağ ayırıcısının tipi, sistemin özelliklerine ve kullanılan refrijerana göre değişir. Yağlama sisteminden beklenen işlemler şunlardır; ( 1 ) Helislerin bulunduğu silindirlerde yağlama; refrijeranın geri sızmasını azaltma, gaz soğutulmasına yardım etme gibi hususlar, ( 2 ) Şaftları taşıyan yatakların yağlanması, ( 3 ) Kompresör rotorunun eksenel kuvvetlerini hidrolik olarak dengeleme, ( 4 ) Kapasite kontrol mekanizmasını hareket ettirmek,.

Refrijerandan alınan ısı, yağ soğutucudan tekrar geri alınıp sistemden atılır. Buhar sıkıştırma çevrimiyle soğutma işlemi yapan santrifuj kompresörlerin, pistonlu ve dönel paletli veya vida tipi kompresörlerden farkı pozitif sıkıştırma işlemi yerine santrifuj kuvvetlerinden faydalanarak sıkıştırma işlemini yapmasıdır. Santrifuj kompresörlerde özgül hacmi yüksek olan akışkanların ( daha geniş hacımlerin ) kolayca hareket ettirilmesi mümkün olduğu için sık sık büyük kapasiteli derin soğutma ( - 100 C kadar ) işlemlerinde uygulandığı görülür. Santrifuj kuvvetlerin büyüklüğü hızların karesi ile doğru orantılı olduğundan, giriş çıkış basıncı farklarının büyütülmesi devirin arttırılması ile veya rotor çapının büyütülmesiyle veyahutta kademe sayısı arttırılarak sağlanabilir. KOMPRESÖR PERFORMANSI Bir makinenin performansı, makinenin daha önceden belirlenen görevini yerine getirilebilme yeteneğinin değerlendirilmesidir. Kompresör performansı, soğutucunun kompresörün ve motorun belli fiziksel sınırlamalarının biraraya gelerek oluşturduğu tasarımım bir sonucudur ve şunları sağlamasına çalışılır: 1. 1. Arızasız en uzun ömür 2. 2. Minimum güç girişine karşılık maksimum soğutma etkisi 3. 3. Minimum maliyet 4. 4. Geniş bir çalışma koşulları aralığı 5. 5. Uygun bir titreşim ve ses düzeyi Kompresör performansına ait iki yararlı ölçünün biri kompresör ver değiştirmesiyle ilgili olan kapasite, diğeri de performans faktörüdür. Sistem kapasitesi, kompresörün ulaştığı soğutma etkisidir. Kompresörü terkeden buharın basıncına karşılık gelen sıcaklıktaki soğutucu sıvı ile kompresöre giden soğutucu buharın toplam entalpileri arasındaki farka eşittir. Birimi kj / kg' dır. Bir hermetik kompresörün performans faktörü, motor ve kompresörün ortak çalışma verimini gösterir. Performans faktörü (hermetik) Son yıllarda, enerji tasarrufu üzerine çekilen dikkat nedeni ile, performans faktörü endüstri için önemli bir hale gelmiştir. Bunun için artık EVO (enerji verim oranı) terimi kullanılmaktadır ve soğutma ve de klima ünitelerinin gerçek performansı ARI yönetmeliklerinde onaylanmakta ve listelenmektedir, böylece kullanıcılar, bilirkişiler, tesisatçılar ve güç şirketleri, çeşitli makinelerin izafi verimlerini değerlendirebilirler. Kompresör performansına ait öncelikle kompresör tasarım mühendislerinin kullandığı ve soğutma teknisyenleri için pratik kullanımı olmayan üç diğer tanımlama ve ölçü vardır;

yinede bunları kabaca bilmek iyidir. Kompresör verimi sadece silindir içinde olan bitinle ilgilidir. Gerçek sıkıştırmanın, ideal sıkıştırmadan sapmasının bir ölçüsüdür ve silindirin içinde yapılan işe göre tanımlanır. Hacimsel verim strok başına silindire giren taze buhar hacminin piston yer değiştirmesine oranı olarak tanımlanır. Gerçek kapasite İdeal kapasitenin ve toplam hacimsel verimin bir fonksiyonudur. Fren Beygir Gücü İdeal kompresöre ve kompresörün sıkıştırma, mekanik ve hacimsel verimlerine olan güç girişinin bir fonksiyonudur. Bu ders bir soğutma teknisyeninin görevleri daha çok, tanımlı bir çalışma koşulları aralığına göre, kompresörün veya kondenser ünitesinin gerçek kapasitesi ve güç girişi ile ilgilidir. Kompresör imalatçıları, ASHRAE ve / veya ARI şartlarına uygun uygun olması gereken değerler için, kompresörlerini ayrıntılı testlere ( Şekil S11 4 ) tabi tutarlar. İki tip kompresör testi vardır. Birincisi kapasite, verim, gürültü seviyesi, motor sıcaklığı vb. belirler. İkinci ve aynı oranda gerekli olan test ise, makinenin muhtemel ömrünü tespit eder. Ömür testi, kompresör yıllar boyu çalışması gereken koşullara benzer koşullar altında gerçekleştirilmelidir. Bu çalışmada emniyet ve kurallara sadık kalma en önemli faktörlerdir. Bu bilgilerden yararlanarak imalatçı, ürünün uygun şekilde kullanılması için gereken performans ve uygulama verilerini sunabilir veya yayınlayabilir. Kapasite değerleri, aşağıdaki bilgileri içeren tablolar ve eğriler halinde yayınlanır: 1. Kompresörün tanımlanması Silindir sayısı, çap, strok vs. 2. Aşırı soğutma devreleri veya verinin sıfır derece aşırı soğutmaya göre düzeltildiğini belirten bir ifade 3. Kompresör devir sayısı 4. Soğutucu tipi 5. Emme gazı kızdırma ısısı 6. Kompresör ortamı 7. Dış soğutma şartları ( gerekirse ) 8. Maksimum güç veya maksimum çalışma koşulları ve yüksüz çalışma altındaki minimum çalışma koşulları Şekil 4.1'de, hermetik pistonlu bir kompresöre ait tipik bir kapasite ve güç girişi eğrisi

görülüyor. Önce belirtilen gerçeklere dikkat ediniz: Soğutucu ( Refrijeranın 22 ) 6 C aşırı soğutulmuş sıvı, 11, 1 C kızgın buhar ve 1750 d / dk' lık kompresör devir hızı. Kapasite sol düşey eksende ve kw cinsinden gösteriliyor. Kilowatt cinsinden güç girişi de sağ düşey eksende gösteriliyor. Alt yatay eksende ise bir buharlaşma sıcaklığı aralığı bulunuyor. Yoğuşma sıcaklıkları diagonal eğriler üzerindedir. ( Not: Bu, soğutucunun yoğuşma sıcaklığıdır, hava veya su soğutmalı kondenser terminolojisi ile karıştırılmamalıdır. Kompresör, ne çeşit bir kondenser kullanıldığını bilmez, yalnızca ne değerde yoğuşma sıcaklığı ve basınçları üretmesi gerektiğini bilir. ) soğutma kapasitesini belirlemek üzere, evoporatör sıcaklığının 3, 9 C ve yoğuşma sıcaklığının 46, 1 C olduğunu farz edelim. Yatay eksende 3,9 C' ı bulup yukarı 46, 1 C eğrisine A noktasına çıkın, sonra sola gidin; son okunacak değer 30, 76 kw' dir. Güç girişini belirlemek için, - 3, 9 C' den yukarı 46, 1 C ve B noktasının kesişme noktasına çıkın, sonra sağa yatay olarak gidin. Okunacak güç girişi değeri yaklaşık 11, 5 kw' tır. Sabit bir yoğuşma sıcaklığında, sabit bir deplasman makinesinin pompaladığı gazın düşük yoğunluklu olmasının neden olduğu evoporatör sıcaklıklarındaki düşmeyle, kapasitenin nasıl hızla azaldığını gözleyiniz. Buna rağmen, düşük basınçlı buharları uygun yoğuşma basınçlarına yükseltmek için gereken yüksek çalışma seviyelerini gösteren güç girişi eğrilerinin o kadar hızlı düşmediğine dikkat ediniz. Bu yüzden, ticari soğutma ve klima sistemlerinin göreceli koşulları oldukça farklıdır. Açıkça anlaşılacağı gibi, bu tip bir kompresörü çok çeşitli şartlarda kullanmak pratik değildir. Soğutma sistemindekine benzer bir eleman denge grafiğinden yararlanılabilir. Serpantin imalatçısından alınan evoporatör kapasite eğrileri, değişken buharlaşma sıcaklıklarına sahip, giren hava sıcaklıklarına dayandırılmıştır. Çeşitli çevre sıcaklıklarında kondanser-kompresör denge noktalarına ait denge koşulları için benzer kalın eğriler çizilebilir. 4,4 C' lik giriş havası için evoporatör yükünün 16,11 kw olduğunu farzedelim; bu, - 3,5 C' lik bir buharlaşma sıcaklığı veya 8 C sıcaklık farkı olmasını gerektirir ( A noktası ). Yine farzedin ki kompresör / kondanser 37,8 C'lik dış hava sıcaklığında çalışıyor; - 3,3 C'lik aynı buharlaşma sıcaklığında kapasitesi yaklaşık 17,28 kw olacaktır(b Noktası), yani 1,17 kw'lık bir fark bulunuyor. Eğer dış hava sıcaklığı 37,8 C'de sabit kalırsa ve evaporatör yükü de sabit kalırsa, sonuç buharlaşma sıcaklığında bir düşüş ve dolayısıyla evaporatör SF'ında ve kapasitesinde bir artış olacaktır. Bu arada, kompresör kapasitesi de, sistem 16,7 kw ve 4,4 C evaporatör sıcaklığında kararlı koşullara erişene dek düşer. Soğutucu Akışkanlar... Buhar sıkıştırma çevrimi esasına göre çalışan soğutma sistemlerinde hareket eden parçaların, birbiriyle temas ettiği yüzeylerdeki sürtünmeyi minimum seviyeye indirmek üzere yağlama yapılması gerekir. İyi bir yağlama yapılmaması halinde, hem sürtünen yüzeylerde hızlı bir aşınma, eskime hem de mekanik kayıpların artması ile aşırı ısınma ve güç israfı meydana gelecektir yağlama yapılan yüzeyler genellikle soğutucu akışkan ile temas etme durumundadır ve refrijeran ile yağın karışması, birbirini kimyasal ve görmeleri gereken işlem yönlerinden etkilemeleri söz konusu olmaktadır. Örneğin; yağlama yağının evaporatör iç yüzeylerine sıvışarak ısı transferini azaltması; soğutucu akışkanın (refrijeranın) yağlama yağını yataklardan yıkayıp atması; basınç ve yüksek sıcaklık altında yağ ile refrijeranın kimyasal reaksiyonlara girerek asit ve diğer zararlı maddeler meydana getirmesi gibi olaylara çok sık rastlamak mümkündür. Soğutucu akışkanlar ve yağlama yağlarını ayrı ayrı incelendikten sonra

bunların reaksiyonları ve birlikte meydana koydukları olaylara değinilecek, soğutma aksamının diğer kısımlarındaki etkileri belirtilecektir.... Bir soğutma çevriminde ısının bir ortamdan alınıp başka bir ortama nakledilmesinde ara madde olarak yararlanılan soğutucu akışkanlar, ısı alış verişini genellikle sıvı halden buhar haline (soğutucu evaporatör devresinde) ve buhar halden sıvı hale (yoğuşturucu kondanser devresi) dönüşerek sağlarlar. Bu durum bilhassa buhar sıkıştırma çevrimlerinde geçerlidir. Soğutucu akışkanların, yukarıda tarif edilen görevleri ekonomik ve güvenilir bir şekilde yerine getirebilmesi için bazı kimyasal ve fiziksel özelliklere sahip olması gerekir. Bu özellikler, uygulama ve çalışma şartlarının durumuna göre değişeceği gibi her zaman bu özelliklerin hepsini yerine getirmek mümkün olmayabilir. Genel kayide olarak bir soğutucu akışkanlığı aranması gereken özelliklerin hepsini birden her şart altında yerine getire bilen üniversal bir refrijeran bir madde (soğutucu akışkan) mevcut değildir. Fakat, yukarıda da belirtildiği gibi, uygulamadaki şartlara göre bunlardan bir kısmı aranmaya bilir. Bilhassa emniyet ve güvenilirlik yönünden iyi olan, ayrıca iyi bir ısıl özelliği de sahip olan refrijeran madde için 1920' lerde yapılan araştırmalar Fluokarbon refrijeranların (florine edilmiş hidro karbonların) bulunmasını sağlamıştır. Halo karbon (halojene edilmiş hidro karbonlar) ailesinden olan fluo karbonlar, metan (CH 4) veya etan (C 2 H 6) içerisindeki hidrojen atomlarından bir veya birkaçının yerine sentez yoluyla klor, flor veya brom (halojen) atomları yerleştirmek suretiyle elde edilmektedir. Fluo karbonlardan en sık rastlananlar; metandaki 4 hidrojen atomu yerine 2 klor ile 2 flor ikame edilen Dichloro difluoro methane / CCl 2 F 2 (freon 12 veya R12) ve metandaki 4 hidrojen yerine bir klor ile 2 flor atomu yerleştirilen Chlorodifluoromethane (freon 22 veya R22) soğutucu akışkanlarıdır. En sık rastlanan diğer soğutucu akışkanların tipik özellikleri aşağıda özetlenmektedir.... Başlıca Saf Soğutucu Maddeler Soğutucu Madde Kimyasal Tanımı Kimyasal Formülü R11 (CFC11) Triklorflormetan CFCL3 R12 (CFC12) Diklorflormetan CF2CL2 R13 (CFC13) Klortriflormetan CCLF3 R13B1 (BFC13) Bromtriflormetan CBRF3 R22 (HCFC22) Klordiflormetan CHF2CL R23 (HCF23) Triflormetan CHF3 R32 (HCF32) Diflormetan CH2F2 R113 (CFC113) Triklortrifloretan C2F3CL3 R114 (CFC114) Diklortetrafloretan C2F4CL2

R115 (CFC115) Klortentafloretan C2F5CL R123 (HCFC123) Diklortrifloretan C2HF3CL2 R125 (HFC125) Pentafloretan CF3CHF2 R134a (HCF134a) Tetrafloretan C2H2F4 R141b (HCFC141b) Flordikloretan C2CL2FH3 R143a (HFC143a) Trifloretan CF3CH3 R152a (HCF152a) Difloretan C2H4F2 R290 (HC290) Propan C3H8 R600 (HC600) Bütan CH3CH2CH2CH3 R600a (HC600a) İzobütan CH(CH3)3 R717 Amonyak NH3 R718 Su H2O R744 Karbondioksit CO2 R764 Sülfürdioksit SO2 Karışım İle Elde Edilmiş Başlıca Soğutucu Maddeler Soğutucu Madde R401A R402A R404A R407A R407B R407C Bileşimi (Ağırlıkça) % 52 R22 + % 33 R124 + % 15 R152a % 38 R22 + % 60 R125 + % 2 R290 % 44 R125 + % 4 R134a + % 52 R143a %20 R32 + % 40 R125 + % 40 R134a %10 R32 + % 70 R125 + % 20 R134a %23 R32 + % 25 R125 + % 52 R134a

R410A R500 R502 R507 %50 R32 + % 50 R125 % 73,8 R12 + % 26,2 R152a % 51,2 R115 + % 48,8 R22 % 50 R125 + % 50 R143a Soğutucu Akışkanlarda Aranan Özellikler: 1. Pozitif buharlaşma basıncı olmalıdır. Hava sızmasını, dolayısıyla havanın getirdiği su buharının soğuk kısımlarda katılaşarak işletme aksaklıklarına meydan vermesini önlemek için buharlaşma basıncının çevre basıncından bir miktar fazla olması gerekir. 2. Düşük yoğuşma basıncı olmalıdır. Yüksek basınca dayanıklı kompresör, kondanser, boru hattı gibi tesisat olmalıdır. 3. Buharlaşma gizli ısısı yüksek olmalıdır. Buharlaşma gizli ısısı ne kadar yüksek olursa sistemde o oranda gaz akışkan kullanılacaktır. 4. Kimyasal olarak aktif olmamalıdır, tesisat malzemesini etkilememesi, korozif olmaması, yağlama yağının özelliğini değiştirmemesi gerekir. 5. Yanıcı patlayıcı ve zehirli olmamalıdır. 6. Kaçakların kolay tespitine imkan veren özellikte olmalıdır. (Koku, renk) 7. Ucuz olmalıdır. 8. Isı geçirgenlik katsayısı yüksek olmalıdır. 9. Dielektrik olmalıdır. 10. Düşük donma derecesi sıcaklığı olmalıdır. 11. Yüksek kritik sıcaklığı olmalıdır. 12. Özgül hacmi küçük olmalıdır. 13. Viskozitesi düşük olmalıdır Yukarıdaki özelliklerin hepsine sahip soğutucu akışkan bulunamamış ve duruma göre özelliklerin bazılarından vazgeçilmiştir. Verilmiş buharlaşma ve yoğuşma sıcaklıkları için gerçek çevrim soğutma etkinliği soğutma devresinde kullanılan akışkanın cinsine bağlıdır. Akışkan seçiminde bu etken ayrıca göz önünde bulundurulmalıdır. Soğutucu akışkanın suda erime durumu da gözden uzak tutulmamalıdır. R11 (CCl 3 F): Düşük basınçlı (0 C de 0.40 bar) bir soğutucudur. Ağırlıklı olarak 350 kw

10.000 kw soğutma kapasitesi aralığında olan santrifüj su soğutucu ünitelerde (chiller) kullanılmaktadır. Bütün dünyada 60.000 adet su soğutucu ünitede R11 kullanıldığı tahmin edilmektedir. Ozon tahribatı nedeniyle üretimi durdurulmuştur. Yanmaz ve kokusuzdur. R12 (CCl 2 F 2 ): Bugün, soğutma maksadı ile en çok kullanılan soğutucu akışkandır. Zehirli, patlayıcı ve yanıcı olmaması sebebiyle tamamen emniyetli bir maddedir. Bunlara ilaveten, en ekstrem çalışma şartlarında dahi stabil ve bozulmayan, özelliklerini kaybetmeyen bir maddedir. Ancak, açık bir aleve veya aşırı sıcaklığa haiz bir ısıtıcı ile temas ettirilirse çözüşür ve zehirli bileşkelere ayrışır. Kondanserde, ısı transferi ve yoğuşma sıcaklıkları bakımından oldukça iyi bir durum gösterir. Yağlama yağı ile tüm çalışma şartlarında karışabilir ve yağın kompresöre dönüşü basit önlemlerle sağlanabilir. Yağı çözücü (Solvent) özelliği, kondenser ve evaporatör ısı geçiş yüzeylerinde yağın toplanıp ısı geçişini azaltmasını önler. Buharlaşma ısısının düşük olması sebebiyle sistemde dolaşması gereken akışkan debisi fazladır. Fakat bu önemli bir mahzur olmadığı gibi küçük sistemlerde, akış kontrolünün daha iyi yapılması yönünden tercih edilir. Büyük sistemlerde ise buhar yoğunluğunun fazlalığı ile, birim soğutma için gerekli silindir hacmi R 22, R 500 ve R 717 (Amonyak) dan çok farklı değildir. Birim soğutma için harcanan beygir gücü de takriben aynı seviyededir. R13 (CClF 3 ): -70 C ile 45 C arasında kullanılan düşük sıcaklık soğutucusudur. Az sayıda endüstriyel soğutma tesisinde kullanılmaktadır. R13B1 (CBrF 3 ): -70 C /-45 C aralığında endüstriyel soğutucularda kullanılmaktadır. Yüksek ozon tüketme kapasitesi nedeniyle Montreal Protokolü kapsamında üretimi ve tüketimi tamamen durdurulmuştur. R22 (CHClF 2 ): Diğer fluo karbon soğutucu akışkanlarda olduğu gibi R22'de emniyetle kullanılabilecek zehirsiz, yanmayan, patlamayan bir akışkandır. R22, derin soğutma uygulamalarına cevap vermek üzere geliştirilmiş bir soğutucu akışkandır, fakat paket tipi klima cihazlarında, ev tipi ve ticari tip soğutucularda da, bilhassa daha kompakt kompresör gerektirmesi (R12'ye nazaran takriben 0.60 katı) ve dolayısıyla yer kazancı sağlaması yönünden tercih edilir. Çalışma basınçları ve sıcaklıkları R12' den daha yüksek seviyede ve fakat birim soğutma kapasitesi için gerekli tahrik gücü takriben aynıdır. Çıkış sıcaklıklarının oldukça yüksek olması sebebiyle, bunun aşırı seviyelere ulaşmasına engel olmak için emişteki kızgınlık derecesini mümkün mertebe düşük tutmalıdır. Derin soğutma uygulamalarında, aşırı çıkış sıcaklıkları ile karşılaşılabileceğinden (yüksek sıkıştırma oranı sebebiyle) silindirlerin su gömlekli olması tavsiye edilir. Yağ dönüşünü sağlamak için R12'ye nazaran daha dikkatli ve iyi işlenmiş dönüş boruları döşenmeli, derin soğutma uygulamalarında muhakkak yağ ayırıcı konulmalıdır. R12 yağ ile daha çabuk ve iyi karışmaktadır. Su ile ise R22 daha çabuk ve yüksek oranda karışır.... R114 (CClF 2 ): Yanmayan ve zehirli özelliği olmayan bir soğutucu maddedir. 80 C 120 C arasında endüstriyel ısı pompalarında kullanılmaktadır. R123 (CHCl 2 CF 3 ): Santrifüj soğutucu ünitelerde kullanılan ve R11'e en uygun olan alternatif soğutucu maddedir. R11'evaporatör metalik olmayan malzemeleri etkileme gücü daha fazladır. Dolayısıyla R123'evaporatör geçişte tüm kauçuk esaslı malzeme değiştirilmelidir. R11'evaporatör göre daha düşük enerji verimine sahiptir. Zehirleyici özelliği nedeniyle kullanıldığı ortamda ek tedbirler gerektirmektedir. 8 saat boyunca maruz kalınacak maksimum doz 10 ppm'dir. R134a (CF 2 CH 2 F): Termodinamik ve fiziksel özellikleri ile R12'ye en yakın soğutucudur. Halen ozon tüketme katsayısı 0 olan ve diğer özellikleri açısından en uygun soğutucu maddedir. Araç soğutucuları ve ev tipi soğutucular için en uygun olan alternatiftir. Ticari olarak da temini olanaklıdır. Yüksek ve orta buharlaşma sıcaklıklarında ve / veya düşük basınç farklarında kompresör verimi ve sistemin COP (cofficient of performance) değeri R12 ile yaklaşık aynı olmaktadır. Düşük sıcaklık için çift kademeli sıkıştırma gerekmektedir. R134a, mineral yağlarla uyumlu olmadığından poliolester veya poliolalkalinglikol bazlı yağlarla kullanılmalıdır.

R143a (CF 3 CH 3 ): R502 ve R22 için uzun dönem alternatifi olarak kabul edilmiştir. Amonyak kullanımının uygun olmadığı düşük sıcaklık uygulamalarında kullanılmaktadır. Yanıcı özelliğe sahip olduğundan dönüşüm ve yeni kullanımlarda güvenlik önlemleri göz önünde tutulmalıdır. Sera etkisi R134a'ya göre iki kat daha fazladır. R125 R134a ile birlikte değişik oranlarda kullanılarak R502 alternatifi karışımlar (R404A gibi) elde etmek için kullanılmaktadır. R125 (CF 3 CHF 2 ): R502 ve R22 için uzun dönem alternatifi olarak kabul edilmiştir. R143 gibi amonyak kullanımının uygun olmadığı düşük sıcaklıklar için düşünülmüştür. Yanma özelliği yoktur. Ancak sera etkisir134a'dan iki kat daha fazladır. R134a, R143a R32 ile (örneğin R404A veya R407A gibi) değişik oranlarda kullanılarak R502 alternatifi karışımlar elde edilmektedir. R152a: Ozon tahribatına neden olmayan ve sera etkisi çok düşük olan (R12'nin %2'si kadar) R152a (C 2 H 4 F 2 ), ısı pompalarında R12 ve R500 için alternatif olarak kabul edilmiştir. R12 ve R134a'dan daha iyi COP'a sahip olan R152a mineral yağlarla da iyi uyum sağlamaktadır. Yanıcı ve kokusuz olan R152a zehirleyici özellik göstermez. Termodinamik ve fiziksel özellikleri R12 ve R134a'ya çok yakındır. Bu yüzden dönüşümlerde kompresörde herhangi bir modifikasyona gerek kalmaz. Hacimsel soğutma kapasitesi R12'den %5 daha düşüktür.... R401A: R22, R124 ve R152a'dan oluşan (ağırlıkça sırasıyla %52 / 33 / 15 oranında) ve R12 için alternatif kabul edilen zeotropik bir karışımdır. HCFC içerdiğinden nihai bir alternatif olmayıp 2030 yılına kadar kullanılabilecektir. Bu soğutucu DUPONT tarafından SUVA MP39 adıyla piyasaya sunulmuştur. R402A: R22, R125 ve R290'dan oluşan (ağırlıkça sırasıyla %38 / 60 / 2 oranında) ve R502 için alternatif kabul edilen zeotropik bir karışımdır. HCFC içerdiğinden nihai bir alternatif olmayıp 2030 yılına kadar kullanılabilecektir. Bu soğutucu DUPONT tarafından SUVA HP80 adıyla piyasaya sunulmuştur. R404A: R125, R134a ve R143a'dan oluşan (ağırlıkça sırasıyla %44 / 4 / 52 oranında) ve R502 için alternatif kabul edilen zeotropik bir karışımdır. HCFC içerdiğinden nihai bir alternatif olmayıp 2030 yılına kadar kullanılabilecektir. Bu soğutucu DUPONT tarafından SUVA HP62 ve ELF ATOCHEM tarafından FORANE FX70 adıyla piyasaya sunulmuştur. R407A / R407B / R407C: R32, R125 ve R134a'dan oluşan (ağırlıkça sırasıyla %20 / 40 /40, %10 / 70 / 20 ve % 23 / 25 / 52 oranlarında) ve R502 için alternatif kabul edilen zeotropik bir karışımlardır. Bu soğutucular ICI tarafından KLEA60, KLEA61, KLEA66 ve DUPONT tarafından SUVA AC9000 (R407C) adlarıyla piyasaya sunulmuştur.... R410A: R32 ve R125'den oluşan (ağırlıkça %50 / 50 oranında) ve R22 için alternatif kabul edilen yakın azeotropik bir karışımdır. Teorik termodinamik özellikleri R22 kadar iyi değildir. Ancak ısı transfer özelliği oldukça iyidir. R22 R410A dönüşümünde sistemin yeniden dizayn edilmesi gerekmektedir. Bu değişim yapıldığı taktirde sistem verimi R22'ye göre %5 daha iyi olmaktadır. Sera etkisinin yüksek olması en büyük dezavantajıdır. Bu soğutucu ALLIED SIGNAL tarafından GENETRON AZ20 adıyla piyasaya sunulmuştur. R500: R500, R12 ve R152a'dan oluşan bir azeotropik bir karışımdır. Karışım oranı ağırlıkça % 73.9 R12, % 26.2 R152a'dır. Düşük oranda R12'ye alternatif olarak kullanılmaktadır. R12'ye göre daha iyi COP değerine ve % 10 15 daha yüksek hacimsel soğutma kapasitesine sahiptir. R502: R502, R22 ve R115'den oluşan bir azeotropik bir karışımdır. Karışım oranı ağırlıkça % 48.8 R22, % 51.2 R115'tir. En çok kullanıldığı alan soğuk taşımacılık ve ticari soğutuculardır. CFC içerdiğinden üretimi durmuştur. Düşük sıcaklıklarda yüksek hacimsel soğutma kapasitesine sahiptir. 20, 40 C aralığında R22'den % 1 ile % 7 arasında daha yüksek olmaktadır. COP değeri çalışma koşullarına bağlı olarak R22'den %5 15 daha düşüktür. R507: R507, R125 ve R134a'dan oluşan (ağırlıkça %50 / 50 oranında) R502 için kabul edilen bir alternatiftir. Bu soğutucu ALLIED SIGNAL tarafından GENETRON AZ50 adıyla piyasaya sunulmuştur. R717 (Amonyak): Bugün, fluo karbon ailesinin dışında geniş ölçüde kullanılmaya devam

edilen tek soğutucu akışkan Amonyak'dır. Zehirleyici ve bir ölçüde yanıcı patlayıcı olmasına rağmen mükemmel ısıl özelliklere sahip olması sebebiyle, iyi eğitilmiş işletme personeli ile ve zehirleyici etkisinin fazla önem taşımadığı hallerde, büyük soğuk depoculukta, buz üretiminde, buz pateni sahalarında ve donmuş paketleme uygulamalarında başarıyla kullanılmaktadır. Buharlaşma ısısının yüksek oluşu ve buhar özgül hacminin de oldukça düşük olması sistemde dolaştırılması gereken akışkan miktarının düşük seviyede olmasını sağlar. R22'de olduğu gibi çıkış sıcaklıkları yüksek seviyeli olup kompresör kafa ve silindirlerinin su soğutma gömlekli olması tercih edilir. Amonyak yağ ile karışmaz, fakat karterdeki çalkantı ve silindirdeki yüksek hızlar yağın sisteme sürüklenmesine sebep olur. Bu nedenle, gerek kompresör çıkışına yağ ayırıcı suretiyle, gerekse evaporatörden kompresöre yağın dönüşünü kolaylaştıracak tarzda boru tertibiyle yağın kompresör karterine birikmesi sağlanmalıdır. KURU BUZ NEDİR? Kuru buz normal basınç şartları altında sıvı halde bulunmayan karbondioksitin -78.5 C'de dondurularak katı hale getirilmesi ile elde edilen buzdur. Kuru buz parçacıkları pellet halinde olup genelde silindir çapları 1.7-3.0-6.0-10.0 veya 16.0 mm silindir uzunluğu ise 5-10 mm dir. Aşağıda yer alan resimlerde CO2 faz diyagramı ve pellet halindeki kuru buz görülmektedir. Kuru buz, donmuş karbondioksittir. Bir blok kuru buzun yüzey ısısı 78.5 C dir. Kuru buz aynı zamanda uçunum özelliğine de sahiptir. Yani kuru buz eridiğinde, sıvı haline gelmek yerine, doğrudan karbondioksit gazına dönüşür. Süper-soğuk oluşu ve uçunurluk özelliği nedeniyle dondurma amaçlı işlerde kuru buza talep oldukça yüksektir. Örneğin; ülkenin bir ucundan diğer ucuna donmuş bir madde yollamak istiyorsanız, en iyi yolu kuru buza sararak yollamaktır. Gideceği yere donmuş olarak varacak, ayrıca normal buzda olduğu gibi erimiş buz suyu pisliği de olmayacaktır. Kuru buzu tutmak gerektiğinde kalın eldiven giyilmesi önerilir, çünkü doğrudan elinize aldığınızda buzun süper soğuk yüzeyi cildinize zarar verecektir. Aynı nedenden ötürü kuru buz hiçbir zaman yenmez yutulmaz. Kuru buzla ilgili bir başka önemli uyarı ise, kuru buz bulundurulan yerin iyi havalandırılmasıdır. Karbon diyoksit havadan ağır olduğu için, uçunan kuru buz iyi havalandırılmamış, araba gibi küçük ve girintisi çıkıntısı bol mekanlarda karbondioksit olarak yoğunlaşıp kalacaktır. Kuru buz özellikle kapalı arabalarda taşınırken çok dikkatli olunmalıdır. Kuru buzun önemli özelliklerinden biri de süblimleşme -sıvı hale geçmeden gaz fazına dönüşme- yapmasıdır. Adına kuru buz denilmesinin başlıca sebebi de budur zaten. Kuru buzu ılık veya sıcak suya koyarak bazen televizyonlarda büyücü ya da sihirbazların kazanlarında oluşturduğu sisli ortamı elde edebiliriz. Çünkü kuru buz süblimleşirken ortamdaki ısıyı alır. Bu, hava içerisinde bulunan su moleküllerini soğutur ve sonuçta ağır hareket eden yoğun bir sis bulutu ortaya çıkar.

2-) Endüstriyel Havalandırma ELEKTRO STATİK VE AKTİF KARBON FİLTRELİ ASPİRASYON

Aktif Karbon Türleri 1. Toz halindeki aktif karbonlar, 2. Granüle aktif karbonlar, 3. Pelet halindeki aktif karbonlardır Karbonun kimyasal aktivasyonu sonucu, toz haldeki aktif karbonlar elde edilirler. Bu karbonlar, günümüzde atık suların temizlenmesi işlemlerinde en çok kullanılan aktif karbonlardır. Gaz aktivasyonu ile yapılan granüle ürünler ve peletler daha ziyade gazların saflaştırılmasında kullanılırlar. Ancak granüle haldeki aktif karbonların da atık su işleme sistemlerinde oldukça iyi sonuçlar verdiği belirtilmektedir. Granüle ve toz haldeki aktif karbonlar organik ve inorganik maddelerin uzaklaştırılmasında mükemmel sonuçlar vermektedir. Bu aktif karbonlar biyolojik olarak işlem görmüş atık suları ve organik kaynaklı endüstriyel atıklar içeren atık suları temizlemek için de yıllardır kullanılmaktadır.

Yaygın olarak kullanılan endüstriyel adsorbanlar arasında çevre kirliliğini kontrol amacıyla, şu anda kullanılan adsorbanların en önemlisi, yüksek gözenekliliğe sahip aktif karbonlardır. Ticari olarak aktif karbonlar, odun, turba, linyit, kömür, mangal kömürü, kemik, Hindistan cevizi kabuğu, pirinç kabuğu, fındık kabuğu ve yağ ürünlerinden elde edilen karbonların çeşitli işlemlerden geçirilerek aktive edilmesiyle elde edilirler. Aktif karbon, büyük kristal formu ve oldukça geniş iç gözenek yapısı ile karbonlu adsorbanlar ailesini tanımlamada kullanılan genel bir terimdir. Aktif karbonlar, insan sağlığına zararsız, kullanışlı ürünler olup, oldukça yüksek bir gözenekliliğe ve iç yüzey alanına sahiptirler..aktif karbonlar, çözeltideki molekül ve iyonları gözenekleri vasıtasıyla iç yüzeylerine doğru çekebilirler ve bu yüzden adsorban olarak adlandırılırlar.

Karbon taneciğinin yüzeyi gaz, sıvı ve katı maddeleri çeker ve yüzeyde ince bir film tabakası oluşturur, yani adsorbe eder. Aktif karbonun adsorban olarak tercih edilmesinin başlıca iki nedeni vardır. Bunlar; 1. Belirli maddeleri çekebilmesi için çekici bir yüzeye, 2. Fazla miktarda maddeyi tutabilmesi için geniş bir yüzeye sahip olmasıdır. Kirliliğin giderilmesinde etkili olan diğer bir parametre de gözenek büyüklüğüdür. Gözenek büyüklüğünün belirlenmesi, karbonun özelliklerinin anlaşılmasında oldukça kullanışlı bir yöntemdir. Gözenekler silindirik veya konik şeklinde olabilir. Bacasız davlumbaz olarak da bilinen bu cihazlarla, normal bir mutfakta olan, kanal, emiş fanı ve baca sıralamasını devrimci bir şekilde değiştirmeye adayız. Normal mutfakta kirli mutfak havası herhangi bir işlemden geçirilmeden, içindeki zehirli kimyasal atık gazlar, yağ, koku, is ve duman olarak işlem görmeden dışarı atılmaktadır. Bu durum çevre sakinlerini rahatsız etmekte, emme fanı ve kullanılan filtreler bir çırpıda dolarak bakım ve sarf maliyetlerini arttırmakta, hava kanallarında biriken yağ ve kurum tortusu yangın riskini yüksek seviyelere taşımaktadır. Bu duruma karşı şimdiye kadar üretilen toz torbalar hemen dolmakta, sulu sistem bir ölçüde başarı sağlasa da maliyetleri arttırmakta ama o bile salınan kötü kokuyu ve zehirli kimyasal atıkları etkili bir biçimde çözememektedir. EUROMATE SFE ise, davlumbaz ile fan arasına yerleştirildiğinde ve fan ile beraber devreye girdiğinde hava üzerine yapışık olan; zehirli kimyasal atık gaz, yağ, is, koku ve duman moleküllerini iyonizasyon bölümünde yüksek voltaj elektrik yükü ile yükleyerek, toplayıcı bölümlerinde karşı yüklü toplama yüzeylerine aynı bir mıknatıs gibi yapıştırmaktadır. Toplayıcı filtre kolayca yerinden sökülerek çıkarılır, yıkanıp temizlenerek, kuruyunca yuvasına geri takılır. Cihaz çalıştırıldığında hazır ve görevinin başındadır. Koku, soluduğumuz havada gaz halinde bulunan reaktif yapıdaki bazı moleküllerin burun içindeki algılayıcıları uyarması sonucu beynimize giden bir uyarıdır. İstenmeyen kötü kokuların Odor Control koku nötralizasyonu ile giderimi için, kokunun kaynağına bağlı olarak seçilen aşağıdaki yöntemlerin bileşkeleri kullanılır. Nötralizasyon : Odor Control koku giderim ürünlerinin aktif maddesi öncelikle koku molekülünün kendisini hedefler. Koku nötralize edici kimyalasalımızın özel molekül yapısı istenmeyen koku molekülüne kilitlenerek kötü kokunun burun içindeki algılayıcılar tarafından algılanan yapısını bozar. Kötü koku molekülünün parçalanma sürecini başlatır. Çökeltme : Odor Control özellikle sisleme otomasyonuyla uygulandığında yaratılan sis koku moleküllerini içine alır ve sisle beraber ağır ağır çökeltir. Bu etki bir anlamda yağmur sonrası etkiye benzer şekilde havayı Odor Control ve su karışımıyla yıkamak olarak özetlenebilir.

Bu yöntemlerin tamamının veya bir kısmının etkisi sonucunda ortamdaki koku nötralize edilir, insanlar için algılanabilir rahatsız edici seviyenin altına iner. Aktif karbon filtrenin gaz moleküllerini yakalama ve tutma özelliği vardır. Aktif karbon filtrenin yüzeyi milyonlarca ufak gözenekten oluşmaktadır. Bu gözenekler sayesinde bir çok koku yayan ve zehirli gazlar yakalanır. Aktif karbon filtreler kullanıldığı ortam havası kirliliğine ve kullanım sıklığına bağlı olarak değiştirilmelidir. Örneğin, sigara içilen bir ortamda aktif karbon filtrelerin 3 ila 6 ayda bir değiştirimesi gerekmektedir. Aktif karbon filtre her gazı aynı oranda filtre edemez. Aktif karbon filtrenin hangi gazları ve hangi oranda tutabildiğini görebilmek için aşağıdaki tabloya bakınız. Bu tabloda her gazın karşılığında 1'den 4'e kadar rakamlar göreceksiniz. Bu rakamlar filtrenin bahsi edilen gazları hangi oranda yakalayabildiğini göstermektedir. 1-Az 2-Orta 3-Tatmin Edici 4- Çok iyi Ahşap alkolü 3 Gaz yağı 4 Nafta (petrolyum) 4 Air-Wick 4 Gizelem ajanları 4 Naftalen 4 Akrilik asit 4 Gübre 3 Naftalin 4 Akrilonitril 4 Hastane kokuları 3 Nikotin 4 Akrolein 3 Hayvan kokuları 3 Nitrik asit 3 Alkollü içecekler 4 Heksan 4 Nitro benzenler 4 Amil alkol 4 Heksin 3 Nitroetan 4 Amil asetat 4 Hekzilen 3 Nitrogliserin 4 Amil eter 4 Heptan 4 Nitrojendioksit 2 Aminler 2 Heptilen 4 Nitrometan 4 Amonyum 2 Hidrojen 4 Nitropropan 4 Anestetik 3 Hidrojen bromid 1 Nonan 4 Anilin 4 Hidrojen klorid 2 Oktalen 4 Antiseptikler 4 Hidrojen siyanür 2 Oktan 4 Asetik anihidrid 4 Hidrojen sülfid 3 Olgunlaşan meyveler 4 Asetik asit 4 Işıma ürünleri 2 Organik bileşikler 4 Asetilen 1 ilaç kokuları 4 Organik kimyasallar 4 Aseton 3 İs 4 Otomobil ekzozu 3 Asfalt dumanı 4 İyodin 4 Ozon 4 Atıklar 3 İyodoform 4 Ökaliptol 4 Balık kokuları 3 İzoforon 4 Parfüm koku maddeleri 4 Banyo kokuları 4 İzopren 3 Parfümler, kozmetikler 4 Benzen 4 İzopropil alkol 4 Pentan 3 Boran 3 İzopropil asetat 4 Pentanon 4 Boya kokusu 4 Kadaverin 3 Pentilen 3 Bozulmuş yemekler 4 Kamfor 4 Pentin 3 Bromin 4 Kanalizasyon kokuları 4 Perkloroetilen 4

Bütadien 3 Kangren 3 Peynir 4 Bütan 2 Kanser kokusu 4 Phoagne 3 Bütanon 4 Kaprilik asit 4 Pişirme kokuları 4 Bütil asetat 4 Karbolik asit 4 Propan 2 Bütil eter 4 Karbon disülfit 4 Propil eter 4 Bütil klorid 4 Karbon tetraklorid 4 Propil klorid 4 Bütil sellosolv 4 Karbondioksit 1 Propil merkaptan 4 Bütilene 2 Karbonmonoksit 1 Propin 2 Bütin 2 Karışmış kokular 4 Propionik asit 4 Bütirik asit 4 Katran 4 Propiyonaldehid 3 Bütraldehid 3 Kauçuk 4 Putresin 3 Çamaşır suyu 3 Kavun 4 Reodorantlar 4 Çiçek kokuları 4 Klorbütadiyen 4 Rezinler 4 Çürüyen maddeler 3 Klorin 3 Sabunlar 4 Değişik yağlar 3 Klorobenzen 4 Sarımsak 4 Dezenfektanlar 4 Kloroform 4 Sellosolv 4 Dikloroetil eter 4 Kloronitropropan 4 Sellosolv asetat 4 Dikloroetilen 4 Kloropikrin 4 Sigara duman kokusu 4 Dikloromonofluometan 3 Kokmuş yağ 4 Sirke 4 Dikloropropan 4 Koku yayıcılar 4 Sitrus ve diğer meyveler 4 Diklorotetrafluometan 4 Korosif gazlar 3 Skatol 4 Dimetilanilin 4 Kömürleşmiş materyaller 4 Soğan 4 Dimetilsülfat 4 Kreosol 4 Solventler 3 Dioksan 4 Kreosot 4 Stirenmonomer 4 Dipropil keton 4 Krotonaldehid 4 Stoddard solvent 4 Ditetilamin 3 Ksilen 4 Sülfirik asit 4 Dizel dumanı 4 Küf/Mildew 3 Sülfürdioksit 2 Doetil keton 4 Küf/Öold 3 Sülfürtrioksit 3 Dökülmüş içecekler 4 Kümes kokusu 4 Tahnit kokuları 4 Duman 4 Lekeleyici gazlar 3 Tahriş ediciler 4 Ekşi süt 4 Meil sellosolv 4 Temizlik elemanları 4 Endüstryel atıklar 3 Meil sellosolv asetat 4 Ter kokuları 4 Etan 1 Mentol 4 Tetrakloroetan 4 Eter 3 Metan 1 Tetrakloroetilen 4 Etil akrilik 4 Metil akrilik 4 Toluen 4 Etil alkol 4 Metil alkol 3 Toluidin 4 Etil asetat 4 Metil asetat 3 Trikloretilen 4 Etil benzen 4 Metil bromid 3 Trikloroetan 4 Etil bromid 4 Metil bütil keton 4 Tuvalet kokuları 4 Etil eter 3 Metil eter 3 Tuzlama lahana 4 Etil format 3 Metil eter keton 4 Tütsü 4 Etil klorid 3 Metil format 3 Üre 4 Etil merkaptan 3 Metil izobütil keton 4 Ürik asit 4 Etil silikat 4 Metil klorid 3 Valerik asit 4 Etilamin 3 Metil kloroform 4 Valerikaldehid 4

Etilen 1 Metil merkaptan 4 Vernik dumanı 4 Etilen diklorid 4 Metil oksit 4 Vinilklorid 3 Etilen klorhidrin 1 Metilen klorid 1 Vücut kokuları 4 Etilen oksit 4 Metilmetakrilat 4 Yakıt gazları 3 Ev kokuları 4 Metilsiklohekzan 4 Yanık et 4 Ev kokuları 4 Metilsiklohekzanol 4 Yanık gıda 4 Evcil hayvan kokuları 4 Metilsiklohekzanon 4 Yanık yağ 4 Fenol 4 Mezbaha kokuları 3 Yanma kokuları 3 Film tab kokuları 4 Mısır patlağı ve şeker 4 Yapıştırıcılar 4 Flurotriklorometan 4 Monoflurotriklorometan 4 Yapıştırıcılar 4 Formaldehid 4 Monoklorobenzen 4 Yemek aromaları 3 Formik asit 2 Nafta (kömür zifti) 4 Elektrostatik hızlandırma yönteminde, hava, bir fan ile çekilerek yıkanabilir metal önfiltreye sokulur ve böylelikle büyük partiküllerden arındırılır (opsiyonel). EUROMATE ELEKTROSTATİK FİLTRE Birim SFE 75 Cihaz Boyutları (l x w x h) cm 66 x 150 x 63 Kanal Kesitleri cm 125 x 48,5 Ağırlık kg 140 Hava Debisi m³ / h 3.000 / 7.500 Filtre Verimi ( 0,3-5 µm ) % 98 / 87 Giriş Voltaj V/F/Hz 230 / 1 / 50 Kontrol Devresi Voltaj V 24 Elektrostatik Filtre Toplayıcı Yüzeyi m² 42,6 Güç W 80 Basınç Kaybı Pa < 250 + 50 Hücre Sayısı Adet 3 Toplayıcı Hücre Ölçüleri cm 48 x 46 x 28

Çalışma Sıcaklığı C 5-65 Maks. Çalışma Sıcaklığı (Opsiyonel) C 120 Maks. Çalışabildiği Nem Oranı % 95 Ses Seviyesi db(a) 0 Ana Filtre (İyonizer ve Toplayıcı Hücre) Adet 3+3 Ön Arka filtre (SAF 0102080030) - Opsiyonel Aktif Karbon Filtre (SCF 0104060010) - Opsiyonel Yağ Musluğu (Oil Drainer 9850080070) - Opsiyonel Menşei - Hollanda Boyutu 0.3 mikron (1 mikron = 1/1.000 mm) olan parçacıklar çok güçlü bir elektrik güç bölgesinden geçiririlir (iyonize edildiği bölüm). Burada parçacıklar pozitif elektrik yükü ile yüklenir. Bu pozitif yüklü parçacıklar eşit aralıklı paralel dizilmiş toplayıcı bir yüzeyden geçerler. Bu yüzeyler sırasıyla negatif ve pozitif yüklüdürler. Pozitif yüklü olanlar bu parçacıkları iterlerken, negatif yüklü yüzeyler bu parçacıkları çeker ve toplarlar. SULU SİSTEM MUTFAK ASPİRASYONU Özellikler Birim SWF 75 6N SWF 75 5N - SWF 75 6N -

RH RH Debi m³ / h 7.500 7.500 7.500 Cihaz Boyutları (l x w x h) cm 160 x 120 x 116 160 x 120 x 116 160 x 120 x 116 Ağırlık - Boş kg 250 250 250 Ağırlık - Dolu kg 500 500 500 Tank Hacmi L 250 250 250 Giriş Ölçüsü cm 58-90 58-90 58-90 Çıkış Ölçüsü cm 48-108 48-108 48-108 Motor Gücü W 1.100 1.100 1.100 Atış Gücü d / s 180 180 180 Sac Kalınlığı mm 2 2 2 Çalışma Sıcaklığı C 120 120 120 Giriş Voltajı V 220 220 220 Nozül Sayısı Ad 6 5 6 Nozül Tipi Sprey Nozül Sprey Nozül Sprey Nozül Pompa Tipi Cr Ni 304 Cr Ni 304 Cr Ni 304 Boya Tipi Epoksi - Akrilik Epoksi - Akrilik Epoksi - Akrilik Direnç Pa 100 100 100 Damlalık Tipi Tutucu Tutucu Tutucu Renk Ral 9002 9002 9002 Damlalık Boyutu cm 60-120 60-120 60-120

Profesyonel mutfak ve restoranlarda kullanılan pişirme ünitesinden çıkan, yağ ve kurumun dış ortama ( çevreye ) atılmasına yardımcı yıkayıcı bir ünitedir. Yüksek performanslı yıkayıcı nozülleri sayesinde hava içerisindeki partikülleri yıkayarak yağı ve kurumu temizlemeye yardımcı bir sistemdir. Tek başına kokuyu, dumanı, yağı ve kurumu %100 tutması mümkün değildir. Ön filtre olarak kullanılıp, devamında takılacak elektrostatik filtreleme sistemleri ile en yüksek verim ve çözüm üretmeye yardımcı scrubber filtre sistemi farklı model ve tiplerle restoranların değişmez bir parçası haline gelecektir. 2.500 m³ / h başlayan ve 20.000 m³ / h hava akışına uygun scrubber filtre sistemleri çok düşük basınç kaybı ve maksimum yıkama gücüne sahip düşük elektrik sarfiyatı sayesinde işletme maliyetlerini de en aza indiren yıkama üniteleridir. Diğer sulu sistem cihazlarında bulunmayan amerikadan ithal yüksek verimli yıkama ve püskürtme özelliğine sahip spray nozüller sayesinde verimlilik artmış ergonomik yapısı ve damla tutucu ilavesi ile fanınıza ve havaya su salma özelliği de ortadan kalkmıştır. Ayrıca yine sistemimize uygun otomasyon sistemi ile kendi kendini temizleyen ve kirli su tahliyesi yapan ve temiz su ilavesi yapan otomasyon sayesinde kendi kendine çalışma özelliği ilave edilerek sizlere sorunsuz hizmet sunmaya ayarlanmış bir sistemdir. Belediyelerin ve çevre sağlık müdürlüklerinin isteğine uygun ve kompakt yapıya sahip scrubber filtreler 2.500-5.000-7.500-10.000-15.000 ve 20.000 m³ / h hava hacmine sahip mekanlarda uygulamaya ve kullanıma sahiptir. Her modelin ve tipin içerisine ek nozül ilave edilmesi de mümkündür.

MONTAJ AOM Elektrostatik Filtre mümkün olduğunca mutfak davlumbazına yakın monte edilmelidir.böylece elektrostatik filtrenin takılı olduğu yerden itibaren kanalların içinde yağ birikmesi olmayacağından herhangi bir temizlik işlemine gerek kalmayacaktır. AOM Elektrostatik Filtrenin davlumbaza,genişliği en az 300 mm olacak plunium kutusu ile monte edilmesi gerekmektedir..bu bağlantı şekli cihazın bakımı ve temizliğinin yapılması için en uygun pozisyondur. AOM Elektrostatik Filtre kolaya temizlenebilmesi için erişimi kolay bir yere monte edilmelidir. Eğer AOM Elektrostatik Filtre davlumbaza yakın bir yere monte edilemiyorsa cihazın emiş ve çıkış tarafında en az 1 metrelik düz kanallarla bağlantı yapılmalıdır.bu durum hava temizleme hücresinin içinde dengeli bir hava akışı sağlar. AOM Elektrostatik filtre yatay olarak monte edilmelidir. AOM Elektrostatik filtrenin kapasitesi doğru seçilmelidir. AOM Elektrostatik Filtre Aspiratör çalıştığında otomatik olarak devreye girecek şekilde elektrik sistemi dizayn edilerek monte edilmelidir

1. Duman ve buhar elimine etme başarısı %95 in üzerindedir. 2. Sofistike fonksiyonlar içerir: elektron atlaması söndürme, otomatik resetleme, tekrarlanan flashoverlara karşı koruma, filtre ünitelerinde kısa devreler, güç kaynağı ile aşırı yükleme, HV transformatörüyle aşırı ısınma vs. 3. Güçlü stabil ve enerji tasarruflu değişim konvektörü. 4. Kapsülleme ve yarım köprüyle tetiklenen epoksi etkisiyle, yüksek frekanslı, yüksek voltajlı katı hal transformatörü 5. Patentli silindirik bal peteği yapısında filtre üniteleri, dumanı yok etme verimliliğini maksimize eder. PVC Deri Ürünler için Yağ Buharı Kollektörü DOP plastikleştirici, sentetik deri, vinil döşeme, duvar kağıdı, kauçuk vinil eldiven, anti-slip halıfleks, taşıyıcı kemer, PVC kaplı hava çorabı, plastik tel örgü vb. gibi değişik ve farklı PVC ürünlerin işlenmesinden yayılan, duman biriktirici bölümünde toplanan yağ buharının bir üfleme kanalından yönlendirilerek ESP ünitemizin nispeten daha ideal çalışmasını sağlayacak bir sıcaklığa kadar soğutulduğu; su soğutmalı bir sıcaklık dönüştürücüye aktarılmasına dayanır. Egzost gazında bulunan DOP, viskozite düşürücü vb. yağlı bileşikleri egzost gazı salınımı nominal iken toplama verimi %5'e ulaşabilen Elektrostatik filtremizin meydana getirdiği yüksek gerilim elektrik alanında toplanır. Toplanan yağlı parçacıklar kaynaşarak geniş damlacıklara dönüşüp akışkanlaşır ve ESP' den atılır. Özelliği görece daha fazla saf olan birikmiş atık yağ, geri kullanılabilir hammadde olarak değerlenir ya da başka atık yağ

toplayıcılara farklı işlemlerde kullanılmak üzere satılabilir. Böylece bu sisteme yapılan başlıca yatırımlar kısa sürede kendini telafi eder. ÖZELLİKLERİ 1. Muazzam etki : Yağı buharı yok etmede %95 ten yukarı ; partikülleri yok etmede %95 ten büyük (norminal hava atış kapasitesinde) 2. ESP sisteminde biriken atık yağ miktarı oldukça büyük ve nispeten temiz bir yağ özelliği taşır, böylece sisteme yapılan yatırım geri kazanılabilir. 3. Yangın tehlikesine karşı maksimum güvenlik, kusursuz elektriksel koruma fonksiyonları, komplike yangın dedekte ve söndürme sistemi, tespit edilmemiş ve korumayan hiçbir nokta bırakmama. 4. Sisteminin bazı güç birimlerinde kusur olsa bile, çalışmasını sağlayabilen multi-plus güç kontrollü modüler yapı. 5. Temizleme ve bakım kolaylığı : Filtreler, yerindn kolayca sökülerek yıkanabilir. 6. Opsiyonel HMI touch panel ; kendi kendine test ve arıza göstergesi, fonksiyonlarıyla akıllı kontrol sistemi. PVC Eldiven Ürünlerindeki Yağ Buharı için Yağ Buharı Kollektörü DOP plastikleştirici, sentetik deri, vinil döşeme, duvar kağıdı, kauçuk vinil eldiven, anti-slip halıfleks, taşıyıcı kemer, PVC kaplı hava çorabı, plastik tel örgü vb. gibi değişik ve farklı PVC ürünlerin işlenmesinden yayılan, duman biriktirici bölümünde toplanan yağ buharının bir üfleme kanalından yönlendirilerek ESP ünitemizin nispeten daha ideal çalışmasını sağlayacak bir sıcaklığa kadar soğutulduğu; su soğutmalı bir sıcaklık dönüştürücüye aktarılmasına dayanır.

Egzost gazında bulunan DOP, viskozite düşürücü vb. yağlı bileşikleri egzost gazı salınımı nominal iken toplama verimi %5'e ulaşabilen Elektrostatik filtremizin meydana getirdiği yüksek gerilim elektrik alanında toplanır. Toplanan yağlı parçacıklar kaynaşarak geniş damlacıklara dönüşüp akışkanlaşır ve ESP' den atılır. Özelliği görece daha fazla saf olan birikmiş atık yağ, geri kullanılabilir hammadde olarak değerlenir ya da başka atık yağ toplayıcılara farklı işlemlerde kullanılmak üzere satılabilir. Böylece bu sisteme yapılan başlıca yatırımlar kısa sürede kendini telafi eder. ÖZELLİKLERİ 1. Muazzam etki : Yağı buharı yok etmede %95 ten yukarı ; partikülleri yok etmede %95 ten büyük (norminal hava atış kapasitesinde) 2. ESP sisteminde biriken atık yağ miktarı oldukça büyük ve nispeten temiz bir yağ özelliği taşır, böylece sisteme yapılan yatırım geri kazanılabilir. 3. Yangın tehlikesine karşı maksimum güvenlik, kusursuz elektriksel koruma fonksiyonları, komplike yangın dedekte ve söndürme sistemi, tespit edilmemiş ve korumayan hiçbir nokta bırakmama. 4. Sisteminin bazı güç birimlerinde kusur olsa bile, çalışmasını sağlayabilen multi-plus güç kontrollü modüler yapı. 5. Temizleme ve bakım kolaylığı : Filtreler, yerindn kolayca sökülerek yıkanabilir. 6. Opsiyonel HMI touch panel ; kendi kendine test ve arıza göstergesi, fonksiyonlarıyla akıllı kontrol sistemi. Montaj Makinaları için Elektrostatik Yağ Buharı Kollektörü Genel olarak konuşan, kesme ve işleme yapan GNC takım tezgahları, insan vücuduna büyük zarar verebilen ciddi bir yağ dumanına yol açarlar. Bu potansiyel olarak işçi sağlığına ciddi zararlar verir.bu yağ buharını uzun süre solumak, işçilerin meslekihastalıklara kolayca yakalanmalarına neden olur. Bu yağ dumanı bütün çalışma alanında hakim ise işçiler öfkeli ve tahammülsüz olabilirler ve akabinde işçilerin verimliliği negatif etkilenir.bu yağ dumanı,

zemine ve aletlere sirayet ederse, çalışma esnasında işçiler kolayca yaranabilirler. Ayrıca, bu yağ dumanı uzun bir süre devam ederse, bu cereyan CNC tezgahları, onların ekipmanları ve ayarlarına zarar verebilir. Özellikle CNC takım tezgahları için tasarlanmış, zarif görünümüyle Klean Teknik Yağ Buharı Kollektörü CNC takım tezgahının üzerine veya yakınına monte edilebilir. Bu ürün yalnızca metal işleme esnasında oluşan yağ dumanını filtrelemekle kalmaz, atölyede meydana gelen yağ dumanı kirlenmesi sorununu çözer.bunun yanı sıra metal kesme ve soğutma yağını biriktirerek, geri kazanır. ÖZELLİKLERİ 1. Yok etmede, kıyaslanabilir verimlilik: norminal hava debisinde, yağ dumanı elimine etme verimi %99 veya üzeridir. Böylece, deşajlar direkt atölyede yapılabilir. 2. Güvenli ve stabil: Ekipmanlar, mükemmel elektrik koruma fonksiyonu, otomatik dedektör fonksiyonu, işlev bozukluğu teşhis fonksiyonu. 3. Kolay bakım ve çalıştırma: Yapmanız gereken şey, bakım yaparken sadece erişim kapağını açın ve ıslanma ve yıkamada elektrik alan dışında tutun. 4. Zarif ve hoş görünüm, kolay kurulum. 5. Kirlenmenin kaynağı, sadece tek bir makineyle veya mahalin koşullarına göre konsantre işlem modunda bir sistemle ortadan kaldırabilir. Elektrostatik Kaynak Dumanı Sökücü Metaller kaynak yapılırken, işçiler oldukça rahatsız edici olan kaynak dumanı ile temas etmek zorunda kalırlar. Kaynak dumanında %30 ile %80 arasında mikron altı parçacıklardır ve muhtemelen bunlar insan akciğerine çekilirve sağlığını olumsuz etkileyecektir.

Sonuç olarak, rahatsız edici bu kaynak dumanı, çalışanların soluma bölgesine girmeden önce toplanmalı ve zararsız hale gelmelidir. Klean Teknik tarafından, endüstriyel kaynak dumanı ve hafif parçacıklar için özel olarak dizayn edilmiş metal kaynak dumanı arıtıcı, elektronik dalgalı lehimleme, metal işleme ( Çelik fabrikalarındaki kaynak, lazer kesim vs. ) gibi toz ve yağ dumanı yaratan pekçok endüstriyel işletmede uygulamaya elverişlidir. Oldukça hafif ve esnektir. 2 m uzunluğunda portatif flex borusuyla beraberdir.değişik yerlere taşınabilir.bundan dolayı uygun ve kolay çalışabilir. ÖZELLİKLERİ 1. Yok etmede, kıyaslanabilir verimlilik: norminal hava debisinde, yağ dumanı elimine etme verimi %99 veya üzeridir. Böylece, deşajlar direkt atölyede yapılabilir. 2. Güvenli ve stabil: Ekipmanlar, mükemmel elektrik koruma fonksiyonu, otomatik dedektör fonksiyonu, işlev bozukluğu teşhis fonksiyonu. 3. Portatif dizaynı ile işletmenin herhangi bir yerine taşınabilir. 4. Zarif ve hoş görünüm, kolay kurulum. 5. Kirlenmenin kaynağı, sadece tek bir makineyle veya mahalin koşullarına göre konsantre işlem modunda bir sistemle ortadan kaldırabilir. 3-) Nem Alma SOĞUK ODALARDA NEM ALMANIN ÖNEMİ Günümüzde kullanılan soğuk oda ve soğuk hava depolarında kullanılan Evaporatörlerde borular ve Lameller üzerinde kontrolsüz nemden dolayı kar ve buz tabakası oluşur.bu oluşan buz tabakası Evaporatörün tıkanmasına ve ısı transferinin yavaşlamasına sebep olur. Boru ve lameller üzerinden soğuk odaya aktarılması gereken soğuk hava izole edilmiş olur ve Evaporatörde oluşan kar ve buzu yok etmek için Defrost sisteminde bulunan yüksek güçlü ısıtıcılarla ortalama her 4 saatte 20-30 dakika eritme işlemi yapılır. Soğuk Hava depoları üreticileri enerji harcayıp soğuttuğu bir soğuk odayı kontrolsüz nemden dolayı daha çok enerji harcayıp ısıtarak Donmuş olan nemi eritip tahliye etmeye çalışırlar.enerjinin pahalı olduğu bir ülkede yaşıyoruz.soğutma Sistemlerinde Enerji tasarrufu sağlamak için bir çok yöntem hala denenmekte Çok Kompresörlü Merkezi Sistemler-Inverter uygulamaları- Değişken Kondanzasyon uygulamaları bunlarda en popüler olanları NEM alma cihazlarımızla Soğuk Odaların içerisindeki Nem Oranını % 10 lara kadar indirmeyi başardık.yani Artık Karlanma ve Buzlanma YOK,Artık Evaporatörlerde yüksek güçlü Rezistanslara ihtiyaç YOK. Odalarda Nem Olmadığı için Terleme,Sislenme, Defrost olmayacak.karton ambalajlı ürünlerde donma erime esnasında bozulma olmayacak. Ayrıca Güvenlik açısından bakınca Soğuk Odalarda Kaygan zemin olmayacak,forkliftler kaymadan durabilecek.soğuk oda kapıları Ter ve buzdan yapışmayacak,donmuş odalarda ürünler bir birine yapışmayacak İçeride oluşan Kirli Kardan Gıda Zehirlenmesi olmayacak.bakım maliyetleriniz çok düşecek. Kaygan Zemin olmadığı için iş kazası olmayacak.nem Alma Cihazlarımız Her Hava Şartında çalışabilen niteliklerdedir.negatif -

45C Şoklama odalarında,-25/-18c Deepfreeze Odalarda Pozitif Soğuk Odalarda,Kapalı Havuzlarda kısaca Nemi istemediğiniz her ortamda kullanılabilmektedirler. Nemden rahatsız olan fakat klimayı sevmeyen insanlar için mükemmel bir çözümdür.

Nem Alma Cihazından Öncesi ve Sonrası

4-) İklimlendirme Neden Isı Geri Kazanım? Bir ısı geri kazanımlı sistemin tercih edilmesinde başlıca etken esneklik ve verimliliktir. Örneğin bir heat pump sistem geniş bir açık ofis katı için uygunken, daha bölmeli bir yapıya sahip bir ofis her bir kullanıcının kişisel tercihine göre katın farklı bölümlerinde eş zamanlı ısıtma ve soğutmaya ihtiyaç duyacaktır. Bu tür sistemlerin verimi ısıtma ve soğutmadan gelen atık enerjinin ihtiyaç duyulan yerlere transfer edilmesinden gelmektedir. Böylece dengelenmiş bir ısı değiştirgeci olarak konvansiyonel heat pump sisteme göre %20'ye varan enerji tasarrufu elde edilmektedir. R2 /WR2 sistem için gerekli montaj alanları 3 borulu bir sisteme göre önemli ölçüde daha azdır. Böylece montaj maliyeti azalmakta, bunun ötesinde City Multi Sistemin sağladığı tasarrufu daha da artırmaktadır. Üç borulu Isı Geri Kazanımlı VRF Klima sistemi farklı bölge ve odalarda eş zamanlı ısıtma ve soğutma sağlama özelliğine sahiptir. İhtiyaç duyulan tüm gereksinimler karşılanırken, yüksek COP değerleri (3,97 COP=22,4 KW için) ile de elektrik tasarrufu sağlarlar. Üç borulu Isı Geri Kazanımlı modeller 22,4-84 KW arasında soğutma, 25-95 KW arasında ısıtma kapasitelerine sahiptir. 13 tipte, 81 farklı kapasitede iç ünite seçeneğine sahiptir.

Temel Özellikler - Yüksek verimliliğe sahiptirler, - Eş zamanlı ısıtma ve soğutma yapabilme özelliğine sahiptirler, - R410A akışkanlı, - Isıtma veya soğutma çalışması, çalışma ortamına ve ihtiyaçlarına uygun şekilde ünite bazında otomatik olarak küçük akış seçme ünitesi tarafından yapılır, - Her dış ünitede ikişer adet inverterli DC twin-rotary kompresör bulunmaktadır, - Dış ünite ile iç ünite arası yükseklik farkı maksimum 50 m dir, - İç üniteler arası yükseklik farkı maksimum 35m dir, - Maksimum gerçek boru uzunluğu 125 m dir, - Toplam boru uzunluğu 300 m dir, - Aktif yağ yönetimi sistemi ile mükemmel güvenilirlik sağlanır, - Yapay akıllı ağ sistemi mevcuttur ve Bina Yönetim Sistemine (BMS) uyumludur. VRF ve VRV nedir? VRF Klima / VRV Klima sistemleri nelerdir? VRF ve VRV Nerelerde kullanılır? Variable Refrigerant Flow (VRF) kelimelerinin baş harflerinden oluşmuş olan VRF; değişken debili soğutucu akışkan sistemi klima sistemi olarak Türkçe ye çevrilebilir. VRV; Variable Refrigerant Volume kelimelerinin baş harflerinden oluşan VRV, değişken debili soğutucu akışkan hacmi klima sistemi olarak dilimize çevrilebilir. Herm VRF, hem de VRF sistemler aynı teknolojik sistemler olup ayrı markalar tarafından kullanılırlar. VRF VRV sistemlerde havayı işleyen belli bir sayıya kadar iç ünite (48 adete kadar) modüler bir dış kondens üniteye bağlanır. VRF Klima Sistemi;bir dış ünite ile, gaz akış dağıtıcıları yardımıyla birden çok iç ünitenin birbirinden bağımsız olarak kontrol edilebildiği direkt genleşmeli klima sistemleri.gerektiği kadar soğutucu akışkan doğru faz ve doğru zamanda ihtiyaç duyulan iç üniteye sevk edilerek ısıtma ve soğutmada kullanılması sağlanır.soğutucu akımı inverter kontrollü bir kompresör veya kompresörlerle varyasyonlandırılarak, havası şartlandırılmış mekanlara göre soğutucu akışkanın uyum göstermesi sağlanır. İleri düzey bir kontrol sistemi ısıtma ve soğutma modları arasında geçiş sağlar..

Daha ileri versiyonlarda, iç üniteler gerek ısıtma gerek soğutmada birbirlerinden bağımsız olarak çalışırlar.bu son özellik sayesinde aynı anda değişik bölgelerde ısıtma ve soğutmada yüksek düzeyde enerji tasarrufu sağlar. Bu çeşit sistemlerde iç mekanda tesis kurmaya gerek kalmaz ve değişik hava işleme ünitelerinin kombinasyonlarıyla büyük esneklik sağlar. VRF Klima Sistemleri; ofisler, alışveriş merkezleri, lüks apartmanlar, villalar, restorantlar, plazalar, oteller gibi birbirinden bağımsız havalandırma uygulamalarının kullanılmasının gerektiği yerlerde başarıyla kullanılır. VRF veya VRV klima sistemleri; gelişmiş kontrol ve akış denetim üniteleri ile donatılmıştır. Gerektiği kadar soğutucu akışkan doğru faz ve doğru zamanda ihtiyaç duyulan yere sevk edilerek ısıtma ve soğutmada kullanılması sağlanır. VRF Klima /veya VRV Klima sistemleri; alışılmış DX split klima sistemlerinden bir soğutucu hattında isteğe bağlı olarak 8-40 HP kapasite aralığında maksimum 5 dış ve 40 iç ünitenin bağlanabilmesi ve gelişmiş kontrol imkanları açısından temel farklılık gösterir. VRF Klima Sistemi, daha fazla konforu inverter teknolojisi ve değişken gaz debisi sayesinde enerji tasarrufu ile birlikte sunar. Çevreye maksimum özen ve saygı gösteren, enerji tasarrufuna odaklanmış, gelişmiş uygulama esnekliği ve esneklikten gelen serbestlikle ve modüler yapısıyla çok katlı bir binadan, bir tek villaya kadar yeni yapılan veya mevcut her türlü yapıda tam bağımsız kontrol imkanı vermektedir.günümüzde bilindik ısıtma ve klima sistemlerinin yerini hızla almaya başlayan VRF Klima Sistemi hak ettiği yere Türkiye de de gelmektedir. VRF KULLANIM ALANLARI: Birbirinden bağıımsız birden fazla bölgenin iklimlendirme ihtiyacının olduğu ve yük ihtiyacının sürekli değiştiği otel, hastane, ofis, restaurant, mağaza, tiyatro, sinema gibi yapılarda, Cam giydirme cepheli binalar, mimari unsurların ön planda olduğu ya da dış cephesinde deformasyon istenmeyen tarihi yapılarda, Bina içinde soğutucu gaz borularına göre çok büyük yer kaplayan hava kanallarının geçirilmesinin zor olduğu yapılarda, Mekanik tesisata yeterince yer ayrılamayan, soğutucu sistemin açık havaya (çatı, bahçe) konulması gereken yapılarda, Her noktasında konfor istenen villalarda, Ayrı bölümlerindeki kiracı gruplarının kendilerine özel iklimlendirme faturası istediği (harcanan enerji kontrolü) iş merkezleri, plazalarda VRF veya VRV klima sistemleri kullanılabilir.

VRF/VRV AVANTAJLARI: Bireysel İklimlendirme Sistemi VRF/VRV sistemi ile birbirinden bağımsız odalar birbirinden bağımsız sıcaklıklarda kontrol edilebilir. ± 0.5 C lik hassasiyet, oda sıcaklığının konrol altında tutulmasını sağlar. Uygulama inverter ve iç ünite expansion valfi tarafından kontrol edilir. VRF/VRV sistemlerinin alışılmış split klima sistemlerinden temel farkı tek bir soğutucu hattına isteğe bağlı olarak 8-40 HP kapasite aralığında maksimum 5 dış ve 40 iç ünitenin bağlanabilmesi ve gelişmiş kontrol imkanlarıdır. Sistemin yıllık çalışma süresinde artış VRF/VRV sistemleri yüksek teknoloji ile işbirliği, inverter ve sabit hızlı kompresörlerin mükemmel uyumu ile sistemin yıllık çalışma kapasitesi arttırılmıştır. Daha çok insan için daha iyi konfor kontrolü Benzersiz teknolojisi ile VRF / VRV Klima Sistemleri, yeni veya eski, küçük binalardan büyük binalara tüm müşteri ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Konfor kontrolü ile tüm sistemi iç dış ünite arasındaki kablolar yardımı ile kontrol etmek mümkündür. Bu sayede kablolama işlemi basitleşirken yanlış bağlantı hataları düzeltilmektedir Tüm binanın klima sisteminin kontrolü VRF/VRV sistemlerde, 48 iç üniteye kadar iç ünite tek bir merkezden kontrol edilebilir. Merkezi kontrol için gereken opsiyonel kumandalar kolayca montaj edilebilir ve binanın yapısına ve kullanım amaçlarına göre sistem kolayca dizayn edilebilir. Yüksek tasarım esnekliği VRF/VRV sistemin iç ünite bağlanma oranı, dış ünitenin kapasitesinin %50'sinden %150'sine kadar değişebilir. Böylece tek bir soğutucu sisteme bağlanabilen 48 iç ünite ile yüksek düzeyde çeşitlilik sağlanır. Oteller, işyerleri, konutlar, ve ofisler bu seçim aralığına göre dizayn edilir. Kullanım alanlarında daha yüksek konfor ve tasarruf Sistem yüklemesine gereken soğutucu sirkülasyon miktarının daha kusursuzca kontrol edilebilmesini sağlayan inverter ve sabit hızlı kompresörüyle bağlantılı olarak kullanılan doğrusal basamak denetimi uygulaması konfor ve enerji tasarrufu sağlar. Bu aynı zamanda kapasite denetimi kullanımıyla rahat bir konfor olanağı sunar. Inverter kompresör değişken kapasitelerde enerji tasarrufunu, sabit hızlı kompresör maksimum performans sunumunu sağlamaktadır. Yüksek güvenilirlik Kompresörün başlatılma ve durdurulma sayısını azaltan denetimin yanı sıra, döngü denetimi sayesinde başlangıçtaki yük paylaşılır ve

eşitlenir. Bu döngü, her bir kompresörün dayanıklılığını ve güvelilirliğini arttırır. Inverter teknolojisi sistemdeki tek inverter kompresörle sağlanırken, diğer standard kompresörlerle de tam kapasite yakalanması sağlanır. Az alan işgali VRF/VRV sistemleri kompakt dizaynları ve yüksek çalışma standartları sayesinde kurulum in daha az yer gerektirir. %33'e varan oranda alan tasarrufu sağlar. Düşük ses seviyesi VRF/VRV dış ünitelerde, yeni çift kat koruyuculu kasa ve büyük fan sayesinde çalışma gürültüsü azaltılmıştır. Gürültü seviyesi sessiz mod seçildiğinde normal işletim moduna göre 4-5 db azaltılabilir. Yatak odaları ve sessizlik istenen diğer odalar için kullanışlı olan sessiz iç ünite seçim imkanları bulunmaktadır. Düşük işletme maliyeti VRF/VRV sistemler ile 150 metreye varan basit borulama imkanı sağlanır ve R410A soğutucunun kullanımı ile hem işletme maliyetleri azaltılır hem de montajda kolaylık elde edilir. Uzun ömür ve yatırımın en kısa sürede geri dönmesi VRF/VRV sistemleri kurulduktan sonra sağladığı enerji kazanımları ve uzun ömrü sayesinde işletmeye tasarruf sağlar. Inverter teknolojisi split klimalarda dış ünite yani kompresörle ilgili geliştirilmiş bir teknolojidir. Split klimalarda kompresör dur-kalk yaparak aşırı güç tüketimi yapar. Inverter klimaların kompresörü ise düşük devirde sürekli çalışır. Bu sayede hem cihazın ömrü uzar, hem de cihaz dur-kalk yapmadığından kalkarken çekilen demeraj akımı ve aşırı güç tüketimi olmaz. Star up time yani çalışmaya başlama süresi 1/3 oranında kısadır. Temperature difference sıcaklık dalgalanmaları daha azdır. Inverter klimaların avantajları; 1-) Inverter klimalar daha kararlı bir oda sıcaklığı sağladığından sağladıkları konfor da daha fazladır. 2-) İlk çalışmada çektikleri demeraj akımı daha az olduğundan, akıma bağlı güç tüketimleri daha azdır. 3-) Düşük sıcaklıklarda dahi ısıtma özelliği; Inverter klimalar dış ortam sıcaklığı -16 C iken dahi mükemmel bir ısıtma verimi ile çalışmaktadırlar. 4-) Kompresör sürekli dur-kalk yapmadığından daha uzun ömürlüdür. 5-) Daha kısa sürede ısıtma ya da soğutma yaparlar. Inverter teknolojisi ne demektir, ne gibi avantajları vardır? Evinize ofisinize klima almaya karar verdiğinizde, klima cihazının kapasitesi maksimum ihtiyaç olabilecek şekilde belirlenir. Halbuki bir gün içerisinde örneğin bir odaya 9.000 Btu/h'lık cihaz konulmuş ise bir gün içerisinde 24 saat veya 1 yıl içerisinde her ay 9.000 Btu/h'lık kapasiteye ihtiyaç yoktur. Set edilen oda sıcaklığına göre mekanın ihtiyacı olan kapasitede klima cihazınızın kompresörünün dönme hızı ayarlanarak frekans kontrolü ile klima cihazınız çalıştırılıyorsa ihtiyaç olan kapasitede ve o oranda elektrik enerjisi tüketerek çalıştırılan klimalar inverter teknolojine sahiptir. Inverter Fonksiyonunun En Önemli Faydaları:

1.Enerji verimliliği: Yıllık çalışma giderlerinde %30' a varan tasarruf aktif 2.Hassas kontrol: Oda sıcaklığında sıcaklık dalgalanmalarının giderilmesi aktif 3.Güçlü Çalışma: Inverter olmayan tipte klima cihazlarına kıyasla daha kısa sürede ısıtma/soğutma aktif 4-Kış ortamında bile yüksek verim.-15 de bile yüksek performans ile çalışır. a: Enerji verimliliği: Yıllık çalışma giderlerinde %30' a varan tasarruf aktif Inverter olmayan tipteki klima cihazları sadece sabit frekans da çalışır ve kapasitelerini değiştiremezler. Bununla birlikte, inverter klima cihazları çalıştırma anında ayarlanan oda sıcaklığına daha kısa sürede ulaşmak için kapasitelerini maksimize ederler. Ayarlanan oda sıcaklığına bir kez erişildikten sonra, kapasite azaltılır. Dahası, ayarlanan sıcaklığı sabit tutmak için genellikle ünite düşük kapasitede çalışır. Inverter klima cihazları düşük kapasitede çalıştıklarında en yüksek enerji verimliliğine sahiptir. Bu özellik yıllık çalışma giderlerinde %30'a varan tasarruf sağlar. b: Hassas kontrol: Oda sıcaklığında sıcaklık dalgalanmalarının giderilmesi aktif Bir inverter klima cihazı, oda sıcaklığı düşük olduğu zaman maksimum kapasitede çalışır. Fakat, oda sıcaklığı ön ayar seviyesine ulaşır ulaşmaz, inverter kontrol herhangi bir değişikliğe göre kapasiteyi ayarlar. Bu daha az sıcaklık dalgalanması demektir ve bu sayede yüksek konfor sağlanır. c: Güçlü Çalışma: Inverter olmayan tipte klima cihazlarına kıyasla daha kısa sürede ısıtma/soğutma aktif Inverter klima cihazları başlangıçta kapasitelerini maksimize ederler. Bu ayarlanan sıcaklığa daha çabuk erişebilmek için gerekli olan en yüksek kapasitenin olduğu zamandır. İlave olarak, inverter klima cihazlarının maksimum kapasitesi inverter olmayan tiplere göre daha yüksektir. Bu özellikler odanızı daha kısa zamanda ısıtıp/soğutmanızı sağlar. Kullandığımız klimalar ne kadar elektrik tüketiyor? Bir klima çalışırken belli bir miktar soğutma enerjisini elde edebilmek için elektrik enerjisi harcamaktadır. Alınan soğutma enerjisinin verilen elektrik enerjisine bölünmesiyle ortaya çıkan olan sabit sayı ne kadar büyük olursa klima cihazının enerji verimliliği o kadar iyi olur. COP denilen bu sabit sayı 2,5'un altında olmamalıdır. Aynı zamanda az enerji tüketen klima kullanıcıları doğal olarak daha az elektrik faturası ödeyeceklerdir. İnverter kontrol sistemi, elektrik devir frekansını değiştirerek klima mekanizmasını düzenler. Kompresör belli aralıklarla çalışıp durmak yerine, kontrollü çalışır ve bu sayede oda sıcaklığı sabit kalır. Soğutma ve ısıtma gücü otomatik olarak ayarlanır.

- Klasik klimalarda istenilen oda sıcaklığına ulaşılıncaya kadar kompresör hep aynı sabit devirde çalışır ve durur. Dolayısıyla klima; oda sıcaklığı ne olursa olsun aynı enerjiyi tüketir. Oysa inverter klimalar istenilen oda sıcaklığına yaklaştıkça kompresör devri yavaşlar, yani daha az enerji tüketir. İnverter klimalar çok daha ekonomiktir. - Klasik klimalarda kompresör oda sıcaklığına bağlı olarak durur ve yeniden çalışır. İnverter klimalarda kompresör durmaz, kendini en düşük devirde rolantiye alarak kesintisiz çalışır. Bu nedenle bütün mekanik araçlarda durarrow-kalkmalarda oluşan zorlanma ve aşınmalar inverter klimalarda oluşmaz. Dolayısıyla inverter klimalar daha uzun ömürlüdür. - İnverter klimalarda durarrow-kalkma olmadığı için oda sıcaklığındaki değişimlere karşı çok daha hassastır ve hemen devrini arttırarak sıcaklığın yükselmesini önler. Yani inverter klimalar çok daha konforludur. FAN-COIL SİSTEMLERİ Genel olarak fan-coil sistemi; içerisinden ısıtıcı ve soğutucu akışkanın geçtiği serpantin ile mahal arasındaki ısı transferi sonucu mahalin ısıtma ve soğutma yüklerinin alınarak istenilen mahal sıcaklığının sağlanması olarak açıklanabilir. Fan-coil cihazı, diğer adıyla üflemeli konvektör veya salon tipi sıcak hava cihazı, kanatlı borulardan serpantini üstte, altta ise hava hareketini sağlayan radyal fan ve filtresi bulunan bir ısıtma, soğutma elemanıdır. Fan-coil sistemi; fan-coil cihazı, primer hava sistemi ve kanallaması, hava filtresi, egzost sistemi ve kanallaması, üfleme ve emiş menfezleri, otomasyon sistemi, soğutma ve ısıtma suyu dağıtım sistemlerinden oluşur. Fan tarafından filtreden geçerek emilen hava serpantin yüzeyini yalayarak ortama üflenir. Fancoil üniteleri kasetli veya kasetsiz tip olarak imal edilmekte olup, pencere önüne asma tavan içine veya pencere önünde bir kaşe içine yerleştirilebilmektedir. Çok katlı ofis binaları, oteller, moteller ve hastanelerde kullanılmaktadır. Fan-coil sistemlerinin ana problemi olarak dile getirilebilecek ana konular mahallerdeki taze hava ihtiyaçları karşısında çaresiz kalmaları ve de ses seviyeleridir. Dış ortamla yapılacak kontrolsüz bir fiziksel bağlantı yerine, ihtiyaç duyulan taze havayı merkezi olarak şartlandıran ve mahallere dağıtan bir primer havalandırma sisteminden bahsetmek daha doğru olacaktır. İki Borulu Fan-Coil Sistemi 2 borulu fan-coilde serpantinden kışın sıcak su (ısıtma amaçlı), yazın ise soğuk su (soğutma amaçlı) geçilir. Kısaca 2 borulu fan-coil sistemi mevsime göre ya ısıtır ya da soğutur (Şekil 8). Yurdumuzda pek çok uygulama alanı bulunmasına karşın dünyada kullanımı gerilemektedir. Dört Borulu Fan-Coil Sistemi Bu sistemde soğuk su gidiş-dönüş ve sıcak su gidiş-dönüş olmak üzere 4 boru mevcuttur. Ayrıca drenaj borusu da kullanılmaktadır. Terminal ünitelerde genelde biri