PAN-SHARP LANDSAT 7 ETM+ GÖRÜNTÜSÜ KULLANILARAK PİKSEL-TABANLI VE NESNE-TABANLI SINIFLANDIRMA YAKLAŞIMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Benzer belgeler
KENTSEL ALANLARDA AĞAÇLIK VE YEŞİL ALANLARIN UYDU GÖRÜNTÜLERİNDEN NESNE-TABANLI ÇIKARIMI VE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNE ENTEGRASYONU

UZAKTAN ALGILAMA Uydu Görüntülerinin Sınıflandırılması

NESNE-TABANLI GÖRÜNTÜ ANALİZİ VE IKONOS PAN-SHARPENED GÖRÜNTÜSÜNÜ KULLANARAK YOL VE BİNALARIN ÇIKARIMI

ZONGULDAK ORMANLIK ALANLARINDAKİ KAÇAK YAPILAŞMANIN UYDU GÖRÜNTÜLERİNDEN OTOMATİK NESNE ÇIKARIMI YAPILARAK CBS İLE ANALİZİ

NESNE-TABANLI GÖRÜNTÜ ANALİZİ VE IKONOS PAN-SHARPENED GÖRÜNTÜSÜNÜ KULLANARAK YOL VE BİNALARIN ÇIKARIMI

Uzaktan Algılama Uygulamaları

QUICKBIRD PAN-SHARPENED GÖRÜNTÜSÜ ÜZERİNDEN OTOMATİK DETAY ÇIKARIMI VE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNE UYGUNLUĞUNUN ANALİZİ

NESNE-TABANLI SINIFLANDIRMA TEKNİKLERİ İLE ZONGULDAK İLİ MERKEZİNE AİT 125 YILLIK KIYI ŞERİDİ ANALİZİ

NESNE-TABANLI OTOMATİK DETAY ÇIKARIMLARINDAN ELDE EDİLEN VEKTÖR ÜRÜNÜN CBS ORTAMINA AKTARILMASI VE MEVCUT DİĞER VERİLERLE BÜTÜNLEŞTİRİLMESİ

SAFRANBOLU DAKİ TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASIN YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ IKONOS GÖRÜNTÜSÜ KULLANILARAK NESNE-TABANLI OTOMATİK ÇIKARIMI

UZAKTAN ALGILAMA TEKNİKLERİ İLE ZONGULDAK İLİ KENTSEL GELİŞİMİNİN İZLENMESİ VE ALTERNATİF YERLEŞİM ALANLARININ BELİRLENMESİ

NESNE TABANLI SINIFLANDIRMA TEKNİĞİ İLE ARAZİ ÖRTÜSÜNÜN BELİRLENMESİ: QUICKBIRD ve LANDSAT ÖRNEĞİ

Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Öğretim Yılı Bahar Dönemi

TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, 16. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, 3-6 Mayıs 2017, Ankara.

Anahtar Sözcükler Uzaktan Algılama, Yer Yüzey Sıcaklığı (YYS), Yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri, Bölgesel iklim değişikliği

NESNE TABANLI VE PİKSEL TABANLI SINIFLANDIRMA YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ( IKONOS ÖRNEĞİ )

JDF821 UZAKTAN ALGILAMA GÖRÜNTÜLERİNDEN DETAY ÇIKARIMI Sunu2

UYDU GÖRÜNTÜLERİNİN SINIFLANDIRILMASI DOĞRULUK DEĞERLENDİRMESİ

Aycan Murat MARANGOZ 1, Zübeyde ALKIŞ 2

UZAKTAN ALGILAMA ARACILIĞIYLA TARIMSAL PEYZAJ KARAKTERİZASYONU

PAN-SHARP QUICKBIRD GÖRÜNTÜSÜ KULLANILARAK NESNE-TABANLI GÖRÜNTÜ ANALİZİ VE EKRAN ÜZERİNDEN ELLE SAYISALLAŞTIRMA YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE SAYISAL UZAKTAN ALGILAMA

TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 30 Ekim 02 Kasım 2007, KTÜ, Trabzon

Görüntü Sınıflandırma

Sevim Yasemin ÇİÇEKLİ 1, Coşkun ÖZKAN 2

İNSANSIZ HAVA ARACI VERİLERİNDEN NESNE TABANLI BİNA ÇIKARIMI

Araştırma Görevlisi İSMAİL ÇÖLKESEN

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN temellerinin atıldığı Çanakkale zaferinin 100. yılı kutlu olsun.

Aslı SABUNCU 1, Zehra Damla UÇA AVCI 2, Filiz SUNAR 3

ORM 7420 USING SATELLITE IMAGES IN FOREST RESOURCE PLANNING

NDEN BELİRLENEBİLME LME POTANSİYELİ UYDU GÖRÜNTÜLERİNDEN

YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ UYDU VERİLERİ KULLANILARAK ORMAN ÖRTÜSÜNÜN SEGMENT-TABANLI SINIFLANDIRILMASI ÖZET

Su Üzerindeki Köpr ülerin Nesne Yönelimli Yöntemlerle Far klı Gör üntüler Kullanılarak Çıkarılması

YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ UYDU VERİLERİ VE HAVA FOTOĞRAFLARINDAN OTOMATİK BİNA YAKALAMA

Uzaktan Algılama Teknolojileri

SAKARYA NIN KARASU İLÇESİNDEKİ KIYI ŞERİDİNİN LANDSAT GÖRÜNTÜLERİNİN NESNE TABANLI SINIFLANDIRMA TEKNİKLERİ KULLANILARAK ZAMANSAL ANALİZİ

UZAKTAN ALGILAMA Uydu Görüntülerinin Sağladığı Bilgi İçeriği Kavramı

Emrah Kurtoğlu Gamze Dinçar Liva Gizem Göze Ali Kadir Ulu

YÜKSEK ÇÖZEBİLİRLİKLİ UYDU GÖRÜNTÜLERİNİN BİLGİ İÇERİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

NESNE-TABANLI SINIFLANDIRMADA SEGMENTASYON KALİTESİNİN SINIFLANDIRMA DOĞRULUĞU ÜZERİNE ETKİSİ

Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ GEOMATİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ FOTOGRAMETRİ ANABİLİM DALI SUNULARI JDF435 UZAKTAN ALGILAMA DERSİ NOTLARI

İçerik. Giriş 1/23/13. Giriş Problem Tanımı Tez Çalışmasının Amacı Metodoloji Zaman Çizelgesi. Doktora Tez Önerisi

KISIM 5 COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ (GIS) ANALİZİ KISIM 5: GIS ANALİZİ 1

UZAKTAN ALGILAMA- UYGULAMA ALANLARI

Curriculum Vitae. Degree Profession University Year. MSc Remote Sensing Gebze Institute of Technology 2009

TÜRKİYE NİN BİTKİ ÖRTÜSÜ DEĞİŞİMİNİN NOAA UYDU VERİLERİ İLE BELİRLENMESİ*

VERİ MADENCİLİĞİ (Sınıflandırma Yöntemleri) Yrd.Doç.Dr. Kadriye ERGÜN

Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN (Grup B) Öğretim Yılı Güz Dönemi

Uydu görüntülerinin bilgi içeriğinin topografik harita yapımı açısından incelenmesi

YOĞUN GÖRÜNTÜ EŞLEME ALGORİTMALARI İLE ÜRETİLEN YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ SAYISAL YÜZEY MODELİ ÜRETİMİNDE KALİTE DEĞERLENDİRME VE DOĞRULUK ANALİZİ

UZAKTAN ALGILAMA Görüntü Verisinin Düzeltilmesi ve Geliştirilmesi

YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ UYDU GÖRÜNTÜSÜ KULLANILARAK BİNA ALANLARININ GÜNCELLENMESİ

Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Öğretim Yılı Bahar Dönemi

KENTSEL GELİŞİM İÇİN POTANSİYEL ALANLARIN UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE BELİRLENMESİ VE DEĞERLEMESİ

Uzaktan algılamada uydu görüntülerine uygulanan işlemler

Uzaktan Algılama Teknolojileri

ULUSAL COĞRAFİ BILGİ SISTEMLERİ KONGRESİ 30 Ekim 02 Kasım 2007, KTÜ, Trabzon

PAMUK EKİLİ ALANLARIN NESNE TABANLI SINIFLANDIRMA YÖNTEMİ İLE BELİRLENMESİ: MENEMEN ÖRNEĞİ

CORINE LAND COVER PROJECT

Uzaktan Algılama Verisi

Nesne-Tabanlı Sınıflandırma Yöntemi ile Tarımsal Ürün Deseninin Belirlenmesi Ahmet Delen 1, Füsun Balık Şanlı 2 1

Investigation of The Effect of Segmentation Quality on Object-Based Classification Accuracy

ORM 7420 ORMAN KAYNAKLARININ PLANLANMASINDA UYGU GÖRÜNTÜLERİNİN KULLANILMASI

ArcGIS ile Tarımsal Uygulamalar Eğitimi

YÜKSEK VE DÜŞÜK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ UYDU GÖRÜNTÜLERİNDEN YOLLARIN TAYİNİ

2.1 Gri Düzey Eş Oluşum Matrisi ( GLCM) Gri düzey eş oluşum matrisi Haralick tarafından öne sürülmüştür [1]. Đstatistiksel doku analizi yöntemidir.

Pınar KARAKUŞ 1, Hakan KARABÖRK 2

ZONGULDAK İLİ KİLİMLİ İLÇESİ VE TERMİK SANTRAL BÖLGESİNİN ZAMANSAL DEĞİŞİMİNİN UZAKTAN ALGILAMA TEKNİKLERİ KULLANILARAK İNCELENMESİ

2. Klasik Kümeler-Bulanık Kümeler

UA Teknikleri Kullanılarak Taşkın Alanlarının Belirlenmesi ve Bölgesel Taşkın Frekans Analizinin Batı Karadeniz Bölgesinde Uygulanması

Yüreğir ovasında narenciye ekim alanlarının Landsat 7 ETM uydu verisiyle belirlenmesi ve izlenmesi olanaklarının araştırılması

SEGMENTASYONDA OPTİMUM ÖLÇEK PARAMETRESİ TESPİTİNDE KONUMSAL OTOKORELASYON VE VARYANSIN ETKİSİNİN ANALİZİ

Uzaktan Algılama Teknolojileri

Trafik Yoğunluk Harita Görüntülerinin Görüntü İşleme Yöntemleriyle İşlenmesi

Uydu Görüntüleri Bilgi İçeriğinin Ormancılık Çalışmaları Açısından Değerlendirilmesi

UYDU VERİLERİ İLE VERİ ENTEGRASYONU VE YÖNTEMLERİ

Ormancılıkta Uzaktan Algılama. 4.Hafta (02-06 Mart 2015)

Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Öğretim Yılı Bahar Dönemi

Fethiye ÖÇK Bölgesi Arazi Örtüsü/Arazi Kullanımı Değişim Tespiti

BATI KARADENİZ SAHİL BÖLGESİNDEKİ FİLYOS NEHRİ VE DELTASINDAKİ DEĞİŞİMLERİN ZAMANSAL CBS İLE İNCELENMESİ

LANDSAT ETM+ KULLANILARAK TRABZON İLİ ARAZİ KULLANIM HARİTASININ ELDE EDİLMESİ

CORINE 1990 ve 2006 Uydu Görüntüsü Yorumlama Projesi. Kurum adı : T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı. Proje durumu : Tamamlandı.

Hektar. Kent Çay Geniş yapraklı. İğne yapraklı. Açık toprak

Web Madenciliği (Web Mining)

Bulanık Mantık Tabanlı Uçak Modeli Tespiti

UYDU GÖRÜNTÜLERİ KULLANILARAK ORMAN YANGINLARININ HARİTALANMASI

MOCKUS HİDROGRAFI İLE HAVZA & TAŞKIN MODELLENMESİNE BİR ÖRNEK: KIZILCAHAMAM(ANKARA)

Elektromanyetik Radyasyon (Enerji) Nedir?

Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü

Digital Görüntü Temelleri Görüntü Oluşumu

İSTANBUL ANADOLU YAKASI 2B ALANLARININ UYDU GÖRÜNTÜLERİ İLE ANALİZİ

İHA GÖRÜNTÜLERİNDEN ELDE EDİLEN OBJE ÖZNİTELİKLERİNİN DOĞRULUK DEĞERLENDİRMESİ ACCURACY ASSESSMENT OF UAV-DERIVED OBJECT ATTRIBUTES

KIYI BÖLGELERİNDEKİ DEĞİŞİMİN UYDU VERİLERİ İLE ANALİZİ ANALYSING COASTAL AREAS CHANGES USING SATELLITE DATA

EROZYONUN KANTİTATİF OLARAK BELİRLENMESİ. Dr. Şenay ÖZDEN Prof.Dr. Nuri MUNSUZ

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNİN İNŞAAT ALANINDAKİ UYGULAMALARI

UZAKTAN ALGILAMA TEKNOLOJİLERİ ile ARAZİ ÖRTÜSÜ ve ARAZİ KULLANIMININ BELİRLENMESİ

Summary. Research on Supervised Classification Methods to Determine Cotton Planted Areas by Remote Sensing Technique

UZAKTAN ALGILAMADA SINIFLANDIRMA YÖNTEMLERĐNĐN KARŞILAŞTIRILMASI

Prof.Dr. Mehmet MISIR ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA. ( Güz Yarıyılı)

1. Değişik yeryüzü kabuk tiplerinin spektral yansıtma eğrilerinin durumu oranlama ile ortaya çıkarılabilmektedir.

Transkript:

TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 11. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı 2-6 Nisan 2007, Ankara PAN-SHARP LANDSAT 7 ETM+ GÖRÜNTÜSÜ KULLANILARAK PİKSEL-TABANLI VE NESNE-TABANLI SINIFLANDIRMA YAKLAŞIMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI M. Oruç 1, A. M. Marangoz 2, S. Karakış 3 1 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fot. Müh. Bölümü, Fotogrametri Anabilim Dalı, Zonguldak, orucm@hotmail.com 2 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Kamu Ölçmeleri ABD, Zonguldak, aycanmarangoz@hotmail.com 3 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Bölümü, Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı, Zonguldak, jeodezi@hotmail.com ÖZET Bu çalışmada, Zonguldak test alanındaki belirli arazi örtüsünün, piksel-tabanlı ve nesne-tabanlı görüntü analizi yaklaşımları kullanılarak elde edilen sınıflandırmalarına esas olan sonuçlar test edilmiştir. Test alanına ait Landsat 7 ETM+ görüntüsünün 6 spektral bandları ile pankromatik bandın birleşimiyle pan-sharp görüntüsü üzerinden sınıflandırma yapılmış ve yer gerçeği verileri, test alanındaki mevcut haritalar, hava fotoğrafları, kişilerle olan iletişim ve alınan bilgilerden elde edilmiştir. PCI Geomatica v.9.1.6 yazılımı ile test edilen piksel-tabanlı sınıflandırma yaklaşımında, ilk olarak kontrolsüz sınıflandırma algoritmasının, test alanındaki mevcut olası aday spektral sınıflardaki öncelikli bilgiyi sağladığı görülmüştür. Buna bağlı olarak sonrasında, kontrollü sınıflandırma, minimum distance (en yakın uzaklık), parallelepiped (paralel yüz) ve maximum likelihood (en yüksek olabilirlik) gibi üç farklı yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Diğer yandan, yüksek çözünürlüklü görüntülerin sınıflandırılmasında tatmin edici sonuçlar veren ve yeni bir sınıflandırma yaklaşımı olan nesne-tabanlı görüntü analizi de bu çalışmada orta çözünürlükteki görüntü kullanılarak ecognition v.4.0.6 yazılımı ile analiz edilmiştir. Uygulama sırasında birçok farklı parametre setleri, görüntü segmentasyonu ve sınıflandırıcı olarak kullanılan en yakın komşu yaklaşımı test edilmiştir. Kullanılan görüntünün sınıflandırma işlemleri sonucunda elde edilen veriler, nesne-tabanlı yaklaşımının, çoğu arazi örtüsü sınıfları için, üretici ve kullanıcının yüksek doğruluğunu içerdiği sonuçlardan dolayı, klasik piksel-tabanlı sınıflandırma algoritmalarından daha kullanılabilir olduğunu göstermiştir. Testlere bağlı olarak, sınıflandırma doğrulukları verilmiş ve karşılaştırma sonuçları sunularak yorumlar yapılmıştır. Anahtar Sözcükler: Pan-sharp Landsat 7 ETM+ görüntüsü, Arazi örtüsü, Piksel-tabanlı sınıflandırma, Nesnetabanlı sınıflandırma, Segmentasyon ABSTRACT COMPARISON OF PIXEL-BASED AND OBJECT-ORIENTED CLASSIFICATION APPROACHES USING PAN-SHARPENED LANDSAT 7 ETM+ IMAGE In this study, land cover types in Zonguldak test area have been analysed on the basis of the classification results acquired using the pixel-based and object-oriented image analysis approaches. Landsat-7 ETM+ with 6 spectral bands has been used to carry out the image classification and ground truth data have been collected from the available maps, aerial photographs, personal knowledge and communication with the local people. In pixel-based image analysis, firstly unsupervised classification based has been realised to provide priori knowledge on the possible candidate spectral classes exist in the experimental area. Then supervised classification has been performed using the three different approaches of minimum-distance, paralellepiped and maximum-likelihood. On the other hand, the new object-oriented image analysis that obtains satisfied classification results using high resolution images has been evaluated through the ecognition software. During the implementation, several different sets of parameters have been tested for image segmentation and nearest neigbour have been used as the classifier. Outcome from the classification approaches show that the object-oriented approach gave more accurate results (including higher producer s and user s accuracy for most of the land cover classes) than those achieved by pixel-based classification algorithms. Based on the test results, both classification accuracy assessments have been presented, compared and commented. Keywords: Pan-Sharpened Landsat 7 ETM+ image, Landcover, Pixel-based classification, Object-oriented classification, Segmentation 1. GİRİŞ Uydu görüntülerinin analizi için değişik sınıflandırma teknikleri kullanılmaktadır. Sınıflandırma teknikleri ele alınırken kullanılan algoritmalardaki işlem birimi önem kazanmaktadır. Görüntü sınıflandırmada, günümüze kadar piksel tabanlı yaklaşımlar söz sahibi olmuştur. Bu yaklaşımlarda görüntü içerisindeki tekil pikseller, renk değerlerine ve birbirleriyle olan komşuluk ilişkilerine göre ele alınmaktadır.

Pan-Sharp Landsat 7 ETM+ Görüntüsü Kullanılarak Piksel-Tabanlı ve Nesne-Tabanlı Sınıflandırma Yaklaşımlarının Karşılaştırılması Günümüz görüntü işleme ve dolayısıyla uzaktan algılama teknolojilerinde, piksel tabanlı yaklaşımların yanında nesne tabanlı yaklaşımlar da kullanılmaya başlanmıştır. Bu tür yazılımlarda kullanılan algoritmalar, sınıflandırmaların düzenlenmesi konusunda segmentleri daha uygun hale getirmek için, spektral bilginin yanında yapısal veya dokusal ek bilgilerle daha uygun çözümler sunar (Karakış, 2005). Piksel tabanlı yaklaşımların aksine, nesne-tabanlı yaklaşım, yapıyı, dokuları ve spektral bilgileri dikkate alır. Bu sınıflandırma aşaması, komşu piksellerin gruplandırılmasının, sınıflandırmanın sonraki basamağında ele alınabilir anlamlı bölgelere dönüştürmesi ile başlar. Bu tür segmentasyon ve topoloji oluşumu, çözünürlüğe ve çıkarılması düşünülen nesnelerin ölçeğine göre ayarlanmalıdır. Bu metotla, sadece tekil pikseller sınıflandırılmakla kalmaz, ayrıca bir önceki segmentasyon basamağı sırasında homojen görüntü nesneleri de ortaya çıkar. Bu segmentasyon değişik çözünürlüklerde yapılabilirken, nesne kategorilerinin katmanlarını ayırt etmeye de izin verir (Hofmann, 2001a, b, c). Bu çalışmada, Zonguldak ili test alanına ait 2000 tarihli Landsat 7 ETM+ görüntüsü kullanılarak, PCI Geomatica v.9.1.6 ve ecognition v.4.0.6 yazılım paketleri yardımıyla klasik piksel-tabanlı ve nesne-tabanlı sınıflandırma yaklaşımları yürütülmüştür. Öncelikle arazi sınıfları hakkında genel bilgi sahibi olmak için kontrolsüz sınıflandırma uygulanmış daha sonra belirlenen sınıflarla kontrollü sınıflandırma işlemi gerçekleştirilmiştir. Nesne-tabanlı sınıflandırma yaklaşımı için ise başarılı segmentasyon sonuçlarını elde etmek için pek çok test yapılmış ve sonra değişik parametrelerin kullanılan yazılıma girilmesiyle sınıflandırma sonucu elde edilmiştir. Sınıflandırma sonucunda, elde edilen sonuçların detaylı açıklamaları doğrultusunda klasik piksel-tabanlı ve nesne-tabanlı sınıflandırma yaklaşımlarının karşılaştırılması hakkında değerlendirmeler ortaya konmuştur. 2. SINIFLANDIRMA Dijital görüntülerde farklı özellik tipleri, doğal spektral yansıtma ve yayma özelliklerine bağlı olarak farklı sayısal değerler içeren kombinasyonlar oluşturmaktadır. Bu farklılıktan yararlanılarak aynı spektral özellikleri taşıyan yer yüzündeki nesneler gruplandırılabilmektedir. Amaç uydu görüntülerindeki her pikseli spektral özelliklerine göre farklı gruplara ayırmak ve pikseli yansıtma değerlerine göre yer yüzünde karşılık geldiği kümeye atamaktır. Çalışmanın amacı kapsamında sınıflandırma işlemini piksel-tabanlı sınıflandırma ve nesne-tabanlı sınıflandırma olmak üzere iki ana gruba ayırmak mümkündür (Oruç, 2003). 2.1. Piksel-Tabanlı Sınıflandırma Piksel-tabanlı sınıflandırma yöntemi kontrolsüz sınıflandırma ve kontrollü sınıflandırma yöntemi olarak iki grupta toplanmaktadır. Kontrolsüz sınıflandırma yönteminde, çalışma bölgesinde özellikleri bilinen yeterince örnekleme bölgesi (test bölgesi) veya istatistiksel bilgi bulunmadığı durumlarda, spektral olarak ayrılabilir sınıflar belirlenmekte ve bunlardan bilgi elde etme yoluna gidilmektedir. Bu sınıflar görüntü dijital değerlerindeki doğal gruplaşmalara bağlı olup, oluşan spektral sınıfların ne olduğu önceden bilinmemektedir. Oluşan sınıfların özellikleri bölgeye ait hava fotoğrafları, topoğrafik haritalar ve daha önce elde edilmiş var olan bilgilerle karşılaştırılarak belirlenir. Kümeleme merkezi önce geçici olarak belirlenmekte olup, her bir pikselin açılan kümelerden hangisine dahil edileceği ise o görüntü elemanı ile açılan küme merkezi arasındaki uzaklığın hesaplanması ve başlangıçta kabul edilen uzaklık değeri ile karşılaştırılması sonucu belirlenir. Bu belirlemede en küçük uzaklık değeri esas alınır. Kümeye katılan her yeni piksel ile birlikte aritmetik ortalama hesaplanarak geçici küme merkezi n boyutlu uzayda ötelenmekte ve işlem geçici merkezin konumunda değişim olmayıncaya kadar iteratif olarak devam etmektedir. Kontrollü sınıflandırma yönteminde ise, çalışma alanındaki yer yüzü özelliklerini tanımlayan yeteri sayıdaki örnek bölgeler (test alanlar) kullanılarak, sınıflandırılacak her bir cisim için spektral özellikleri tanımlı özellik dosyaları oluşturulur. Kontrol alanlarının örneklendiği özellik dosyalarının görüntü verilerine uygulanması ile her bir görüntü elemanı (piksel), hesaplanan olasılık değerlerine göre en çok benzer olduğu sınıfa atanmaktadır. Bu sınıflandırma işleminde; Paralelyüz, En yakın uzaklık ve en yüksek olabilirlik sınıflandırma yöntemi olarak üç yaklaşım kullanılmaktadır. Paralelyüz sınıflandırma, kontrol (örnekleme) verilerinin spektral bileşenlerinin histogramlarının incelenmesine dayalı çok basit bir kontrollü sınıflandırma yöntemidir. Aynı zamanda bir sınıflandırma analistinden en az bilgiyi gerektiren yöntemdir. Tanımlanan her sınıf için, kullanılan her bandın minimum ve maksimum piksel değerleri kullanılmaktadır. Uygulanan karar kuralı, her bilinmeyen piksel, özellik değeri ile ilgili olduğu paralelyüz içine atanır. Bu yöntem, uygulaması hızlı ve kolay olmasına rağmen; her bir örnekleme veri seti için özelliklerin yalnızca minimum ve maksimum değerleri kullanılması nedeniyle, gerçek spektral sınıfların iyi temsil edilememesine yol açmaktadır. Diğer bir sakınca ise, sınıf üyeliklerinin öncül olasılıklarının dikkate alınmamasıdır.

Oruç, Marangoz ve Karakış En küçük uzaklık sınıflandırma, örnekleme bölgelerine ait örnekleme verileri sınırlı olduğu zaman, kovaryans bilgilerini kullanmayan yalnızca spektral sınıfların ortalama vektörlerinin kullanılmasına dayanan sınıflandırma yöntemidir. Böyle bir durumda kısıtlı örnekten ortalama değerler kovaryanslara nazaran daha doğru tahmin edilebilir. Örnekleme verilerinden sınıf ortalamaları belirlenir, sınıflandırmada bir piksel en yakın ortalamaya sahip sınıfa atanır. Bu yöntemde kovaryans verilerinin kullanılmaması nedeniyle sınıf modelleri spektral anlamda simetriktir. Bu nedenle bazı sınıflar iyi modellenmeyebilir. Ancak örnekleme verileri sınırlı olduğu zaman en küçük uzaklık yöntemi, en büyük benzerlik yönteminden daha doğru sonuçlar verir. En büyük benzerlik sınıflandırma yöntemi, uzaktan algılamada görüntü sınıflandırması için en çok kullanılan ve bilinen kontrollü sınıflandırma yöntemidir. Bu yöntem sınıflar için eş olasılık eğrilerinin tanımlanmasına ve sınıflandırılacak piksellerin üyelik olasılığı en yüksek olan sınıfa atanması ilkesine dayanır. En büyük benzerlik sınıflandırma yönteminin etkinliği, her spektral sınıf için ortalama vektör ile kovaryans matrisin doğru biçimde tahmin edilmesine bağlı olmaktadır. Bu koşul ise, sınıfların her biri için yeterli miktarda örnekleme verisinin (pikseller) bulunabilmesine bağlıdır. Örnekleme bölgesine ait yeterli miktarda veri bulunmadığı zaman yani sınıfların olasılık dağılımlarını doğru bir şekilde tahmin edebilecek özellikte veri olmadığı zaman arzulanan sınıflandırma doğruluklarına ulaşılamaz (Oruç, 2003). 2.2. Nesne-Tabanlı Sınıflandırma Nesne tabanlı görüntü analizinin temel işlem birimi, alışılagelmiş görüntü işleme yöntemlerinin tersine tekil piksel değil, görüntü segmentleri veya nesneleridir. Burada sınıflandırma işlemi görüntü nesneleri üzerinden yapılır. Nesne tabanlı yaklaşıma bir sebep, çoğu görüntü analizi uygulamasından beklenen sonucun, gerçek dünya nesnelerinin, gerçek sınıflandırma ve gerçek şekillerinde olmasıdır. Bu beklenti alışılagelmiş piksel tabanlı yaklaşımlarla sağlanamaz (Hofmann, 2001a, b, c). Her sınıflandırma işlemi kesin bir ölçeğe bağlıdır. Bu nedenle, görüntü nesnelerinin ortalama çözünürlüğünün istenilen ölçeğe uygunluğu çok önemlidir. Görüntü bilgisi, görüntü nesnelerinin ortalama büyüklüğüne bağlı olarak farklı ölçeklerde sunulabilir. Aynı görüntü daha küçük veya daha büyük objeler olarak segmentlere ayrılabilir ki bu görüntü nesnelerinden türetilecek tüm bilgileri pratik olarak büyük ölçüde etkiler. Bu nedenle her ölçekte farklı bilgiler çıkarılabilir. Bu bilgileri farklı nesne tabakalarında eş zamanlı olarak farklı ölçekteki görüntü bilgileri gibi sunmak mümkündür. Bu yapıdaki nesne tabakaları birbirleriyle ilişkilendirilerek, birçok ek bilginin çıkarımına katkıda bulunulabilir (Marangoz ve diğerleri, 2004). Buna, örneğin hiyerarşik ağ düzeniyle ve nesnelerin bu ağ yapısındaki sunumuyla varılabilir. Komşularının yanında böyle düzenli bir hiyerarşik yapıda nesneler, alt ve üst nesnelerini de tanırlar. Bu, belirli bir alanın, alt nesnelerin hassas analizine olanak tanır ve böyle düzenli bir hiyerarşik yapı olmadan bu tip sonuçlara ulaşmak imkansızdır. Bundan başka, alt nesnelerin yapısına bağlı olarak, üst nesnelerin şekilleri değiştirilebilir. Sınıflandırmanın temelinde, görüntü nesnelerinin işlenmesi özel yollardan yapılabilir. Bir nesne orman olarak sınıflandırıldığı andan itibaren, örneğin lokal olarak yapay zeka uygulanabilir ve prensipte o andan itibaren bu nesneyle veya ilişkili çevresiyle yapılan her şey orman mantığı kullanılarak sürdürülür. Bir görüntünün tüm alanlarını aynı algoritmayla işlemek yerine, değiştirilmiş bir işlem uygulamak çok daha uygun olacaktır. Bu nesne tabanlı görüntü analizinin öne çıkan özelliklerinden biridir. İnsanların görüntü anlama işlemine benzer olarak, bu çeşit döngüsel bir işlem, sınıflandırmada bir öncekinden daha farklı sonuçlar doğurur ve orijinal görüntü bilgisinin en doğru biçimde çıkarımını sağlar. Ayrıca her adımda üretilen bu farklı yeni bilgi ve malumatlar analizin diğer adımlarında yararlı bir şekilde kullanılabilir. Böylece çıkarım, sadece görüntü nesnelerinin şekil ve boyutlarıyla ilgilenmekle kalmaz, onların semantik bilgilerini de işlem içerisine katar. Bu şekildeki döngüsel bir işlemle, görüntü alanındaki piksellerin sadece uzaysal kümeleşmesi gerçekleştirilmez, aynı zamanda görüntünün bilgi içeriğinin uzaysal ve semantik yapısına yaklaşılır ki bu noktada asıl önemli olan da gerçek dünya nesnelerine yaklaşmaktır. İlk adımlarda çıkarılan veri çok fazla fakat anlam ifade etmezken, gerçek anlamda bilgi ve semantik farklılıklar uygulamanın ileriki adımlarında oluşmaya başlar. Sonuç olarak sınıflandırılmış görüntü nesnelerinin ilişkilendirilmesi, uzaysal veya semantik ağ olarak görülebilir. Bu noktadaki en önemli husus, bu şekilde bir ağ yapısının kurulmasıyla birlikte, ek bilgilerin bu ağ üzerinden çıkarımının, düzgün yapıdaki analizler yardımıyla oldukça basit bir şekilde yapılabilmesidir. Nesne tabanlı yaklaşım, sonuçları birbirlerini etkilese de, pratikte birbirinden bağımsız olarak uygulanan, özel segmentasyon ve sınıflandırma teknikleridir. Örneğin, sınıflandırmaya esas olan yapı, segmentasyon sonucunda oluşan nesnelerdir, ancak iki aşama kesinlikle yapılırken birbirlerine bağlı değillerdir. Bununla beraber, bu iki ayrık uygulama içinde kullanılacak işlem metotlarının doğru seçimi, uygulamaya güç katabilir ve doğru bir segmentasyon ve sınıflandırma yöntemi, kullanıcıya yaklaşımın muhtemel tüm avantajlarını sağlar (Baatz ve diğerleri, 2004).

Pan-Sharp Landsat 7 ETM+ Görüntüsü Kullanılarak Piksel-Tabanlı ve Nesne-Tabanlı Sınıflandırma Yaklaşımlarının Karşılaştırılması 2.2.1. Segmentasyon Aşaması Segmentasyon görüntünün birbirinden farklı alt bölümlere ayrılmasıdır. Görüntü segmentasyonu işlemleri, yıllar boyunca görüntü analizi alanında ana araştırma odağı olmuş ve çözüm için farklı yaklaşımlar izlenmiştir. Ayrıca başka bir zorluk da, çoğu durumda ilgilenilen alanların heterojen olmasıdır. Heterojenlik durumunda belirsizlikler ortaya çıkar ve gerekli olan, anlaşılması gereken bilgi direkt olarak çıkarılamaz. Bu şekilde problemlerle baş edebilecek, kalite ve performansı ilgilendiren gereklilikleri (veri setinin boyutu ve işletim süresi) ve yeniden üretilebilirliği aynı anda yerine getirebilecek çok az bir yaklaşım mevcuttur. Segmentasyon aşaması ecognition yazılımında ele alınan ilk uygulama aşamasıdır. Bu aşamada görüntü üzerinde bulunan her bir piksel görüntü üzerinde bir nesneye hiyerarşik olarak bağlıdır. Bu hiyerarşi segmentasyon için hazırlanmış olan algoritmada, bazı değişkenlere bağlı olarak kurulur. Burada mühim olan uygun homojenliği sağlayarak pikselden nesneye doğru, uygun yapıyı kurmaktır. Segmentasyon aşamasında bunun için kullanılan değişkenler; ölçek, renk, biçim, yumuşaklık ve bütünlük değişkenleridir. Bu değişkenlerin dahil olduğu bir fonksiyon yardımıyla pikselden segmente ve buradan da daha büyük segmentlere doğru bir zincir yapı kurulur. Şekil 1 de piksel ve nesneler arasındaki hiyerarşik yapı gösterilmektedir. Şekil 1: Görüntünün hiyerarşik yapısı (Baatz ve diğerleri, 2004) Segmentasyon aşamasında kullanılan parametreler şu şekilde açıklanabilir: Ölçek parametresi (Scale Parameter): Bu parametre, ortalama nesne boyutunu dolaylı yoldan etkiler. Aslında bu parametre nesnelerin heterojenliğine izin veren maksimum değeri belirler. Ölçek parametresi ne kadar büyürse nesneler de o kadar büyür. Renk / Biçim (Color / Shape): Bu parametrelerle renk ve biçim çatışmasının homojenliğinin nesne üretimi etkisi düzeltilebilir. Biçim kriteri ne kadar yüksek olursa, spektral homojenliğinin nesne üretimine etkisi daha az olacaktır. Yumuşaklık / Bütünlük (Smoothness / Compactness): Biçim kriteri 0 dan büyük olduğunda kullanıcı, nesnelerin daha bütün (yoğun) veya daha yumuşatılmış olması gerektiğine karar verebilir. ecognition yazılımında uygun nesneler belirlendikten sonra sınıfların oluşturulması aşamasına geçilir. Bu noktada segmentasyonun önemi çok büyüktür. Gerçekte bir arazi sınıfını temsil eden segment veya segmentlerin, ilgili sınıfa dahil edilmesi için uygun fonksiyonlar belirlenir. Burada en yakın komşuluk ilişkileri veya bulanık üyelik fonksiyonları devreye girer. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken husus, segmentlerin belirlenmesi aşamasında parametrelerin uygunsuz seçilerek heterojenliğin artması ve segmentlerin birleşerek yanlış sınıflara dahil olmasıdır. Böyle problemlerle karşılaşmamak için olabildiğince gerçekteki yapıları en az segmentle ifade edebilecek yapıyı oluşturmak bunun yanında heterojenliği de dengede tutmak gerekmektedir (Oruç ve diğerleri, 2004). 2.2.1. Sınıflandırma Aşaması Segmentasyon aşamasını görüntüleri sınıflandırma işlemi takip eder. ecognition yazılımı iki temel sınıflandırıcı ile çalışmayı sağlar: en yakın komşu sınıflandırıcı ve bulanık üyelik (fuzzy membership) fonksiyonları. Her ikisi de sınıf tanımcıları olarak görev yaparlar. En yakın komşu sınıflandırıcı, kullanıcının her sınıf için karar vermesi gereken örnek nesneler yardımıyla ortaya çıkacak sınıfları tanımlarken, bulanık üyelik fonksiyonları nesnelerin belirli bir sınıfa ait olduğu veya belli bir seviyede olmadığı yerdeki önemli özellik aralıklarını tanımlarlar. Bu bağlamda, ecognition yazılımının önerdiği her bir özellik ya bulanık üyelik fonksiyonlarını tanımlamak yada en yakın komşu sınıflandırıcı için özel alanı belirlemek amacıyla kullanılabilir. Böylece bir sınıf, bulanık mantık operatörleri, kalıtım (inheritance) veya her ikisinin birleşmesi aracılığıyla bir yada daha fazla sınıf tanımlayıcılarının toplanması olarak tanımlanabilir. Sınıf hiyerarşisi ölçeğe bağlı olarak nesnenin özelliğini yansıttığından, katman sınıflarını yaratmak yararlıdır. Bu sınıflar, görüntü segmentasyonundan çıkartılmış katmanları ifade ederler ve belirli bir katmana ait olduklarını belirterek tanımlanırlar. Sadece bu katmanlarda beliren sınıflar, bu özelliği katman sınıflarından alırlar. Bu teknik genellikle, sınıf hiyerarşisini yapılandırmaya yardım eder (Karakış, 2005).

Oruç, Marangoz ve Karakış 3. ÇALIŞMA ALANI VE GÖRÜNTÜ VERİSİ Zonguldak test alanı, Türkiye nin Kuzeybatısında yer alan, Kuzeyinde Karadeniz ve Güneyinde ormanlık alanlar arasında dar bir sahil şeridine kurulmuş bir endüstri şehridir. Bölge; bir madencilik, demir-çelik ve orman endüstri merkezidir. Ancak, yıllar boyu maden sektörünün de getirdiği kısıtlamalar ile kentsel alan açısından ve konut sayısı açısından fazlaca genişleyememiştir. Alan oldukça engebeli, değişken bir topoğrafyaya sahiptir. Dağlık bir yörede yer alan ilin topraklarının sadece 29,17 si 20'den az eğimli olup kentsel yerleşime ve tarıma uygundur. Şehir bir tarafında denizle iç içeyken diğer tarafında yer yer 800 metre yüksekliğe varan sık ormanlarla kaplı dağlarla çevrilidir (Karakış, 2005) Bu çalışma için Landsat uydu sisteminde bulunan 04.07.2000 tarihinde alınmış Landsat 7 ETM+ uydusunun pankromatik ve multispektral bandları kullanılmıştır. Kullanılan bandlar ve özellikleri Tablo 1 de verilmiş, 321 band kombinasyonlu renkli görüntüsü ise Şekil 2 de gösterilmiştir. Band Dalgaboyu (µm) Renk Çözünürlük (m) 1 0.45-0.52 Mavi 30 2 0.52-0.60 Yeşil 30 3 0.63-0.69 Kırmızı 30 4 076-0.90 Yakın kızılötesi 30 5 1.55-1.75 Orta kızılötesi 30 7 2.08-2.35 Uzak kızılötesi 30 8 0.52-0.90 Pankromatik 15 Ana Uygulamalar Bu band su kitlelerini delip geçebilmektedir, bu özellik, onu kıyı sularının analizi için kullanışlı yapmaktadır. Bu band, ayrıca, toprak/bitki ayrımı, orman türü haritalaması ve kültürel detayların tanımlanmasında kullanılabilir. Bitki örtüsü ayrımında yeşil yansıma zirvesini ölçmede tasarlanmıştır. Ayrıca kültürel detayların tanımlanmasında kullanışlıdır. Bitki tür ayrımını sağlamaktadır. Ayrıca kültürel detayların tanımlanmasında kullanışlıdır. Bitki türü, tazeliği, biyomass içeriği, su topluluklarının haritalaması, toprak nemi belirleme çalışmalarında kullanışlıdır. Toprak nemi ve bitki nemi içeriği için belirleyicidir. Ayrıca, karı buluttan ayırmada kullanılır. Mineral ve kaya türlerinin ayrımı için kullanışlıdır. Ayrıca bitki nem içeriğine duyarlıdır. Tablo 1: Landsat 7 ETM+ uydu görüntüsünün bandlarının geometrik ve spektral özellikleri Şekil 2: Çalışma alanına ait Landsat 7 ETM+ (321) renkli görüntüsü Sınıflandırma işlemlerine geçmeden önce Landsat 7 ETM+ uydu görüntüsü, PCI Geomatica v.9.1.6 yazılımında kullanılan ve UNB (University of New Brunswick) den Dr.Yun Zhang tarafından geliştirilmiş olan pan-sharp tekniği ile Landsat 7 ETM+ görüntüsünün 6 multispektral bandları ve pankromatik band kullanılarak pan-sharp görüntü haline getirilmiştir. Bu metod, görüntünün yüksek uzaysal çözünürlülüğü ile sensörlerin spektral karakteristiklerinden yararlanmayı sağlamaktadır. Böylece, düşük çözünürlüklü 6 spektral ETM+ bandlarının (30m

Pan-Sharp Landsat 7 ETM+ Görüntüsü Kullanılarak Piksel-Tabanlı ve Nesne-Tabanlı Sınıflandırma Yaklaşımlarının Karşılaştırılması çözünürlüklü) yüksek çözünürlüklü pankromatik bandla (15m çözünürlüklü) birleştirilmesi sonucunda 15m çözünürlüklü 6 multispektral ETM+ bandları elde edilmiştir (Şekil 3). (a) (b) (c) Sekil 3: Zonguldak iline ait a) Landsat 7 ETM+ (321) renkli görüntüsü, b) Landsat 7 Pankromatik görüntüsü, c) Pan-sharp yapılmış görüntüsü 4. SINIFLANDIRMA İŞLEMLERİ VE DOĞRULUK DEĞERLENDİRMELERİ Çalışma bölgesine ait Landsat 7 ETM+ görüntüsünün sınıflandırma işlemleri piksel-tabanlı ve nesne tabanlı yaklaşımlar olmak üzere yürütülmüştür. Ayrıca her iki yaklaşımlar sonucu yapılan doğruluk değerlendirilmeleri de tablo halinde sunularak yorumlar yapılmıştır. 4.1. Piksel-Tabanlı Sınıflandırma Bu yaklaşımla yapılan sınıflandırma işlemi iki adımda gerçekleştirilmiştir. İlk adımda, ISODATA (Iterative Self Organizing Data Analysis Technique) algoritması uygulanmış ve böylece bölge hakkında bir ön bilgi veren spektral sınıflar belirlenmiştir. Elde edilen bu sınıfların arasından bazıları elimine edilmiş veya yer gerçeği verilerine dayandırılarak birleştirilmiştir. Sonuç olarak 7 ana sınıf, istenen sınıflandırma işlemleri için çalışma bölgesi olarak kullanılmıştır (Şekil 4a). İkinci aşamada, paralelyüz, en yakın uzaklık ve en yüksek olabilirlik olan kontrollü sınıflandırma algoritmaları, referans verileri ve belirlenen çalışma bölgelerine dayanarak pan-sharp Landsat 7 ETM+ görüntüsüne sırayla uygulanmıştır.

Oruç, Marangoz ve Karakış Piksel-tabanlı sınıflandırma yaklaşımlarının karşılaştırılmalı analizleri için benzer sınıflar aynı renk bilgileri ile kullanılmıştır. Bu sınıflandırma işlemleri PCI Geomatica v.9.1.6 yazılım paketinin ilgili modülleri kullanılarak yürütülmüştür. Sınıflandırma sonuçları Şekil 4b,c,d de kontrollü sınıflandırma sonuçları sırasıyla gösterilmiştir. (a) (b) (c) Sekil 4: a) Kontrolsüz (ISODATA) sınıflandırma sonucu, Kontrollü sınıflandırma sonuçları: b) Paralelyüz (Parallelpiped), c) En yakın uzaklık (Minimum Distance), d) En yüksek olabilirlik (Maximum Likelihood) 4.2. Nesne-Tabanlı Sınıflandırma Nesne-tabanlı sınıflandırma işleminin ilk aşaması olan segmentasyon işleminde farklı segmentasyon parametreleri kullanılarak görüntüye en uygun parametreler belirlenmeye çalışılmıştır (Tablo 2). Bu irdelemlerde küçük ölçek parametresi seçilmesi boyutluluğu çoğaltıp görüntüdeki nesneleri alt segmentlere bölmekteyken, büyük ölçek parametresi kullanımı ise çoklu segmentleri tek bir segment haline gelecek şekilde birleştirmektedir (Oruç ve diğerleri, 2004). Katman Ölçek Parametresi Renk Şekil Yumuşaklık Bütünlük Segmentasyon Türü 1 10 0.9 0.1 0.5 0.5 Normal 2 5 - - - - Spektral farklılık Tablo 2: Pan-sharp Landsat 7 ETM+ görüntüsü için kullanılan segmentasyon parametreleri Ayrıca farklı segmentasyon parametrelerine göre pan-sharp Landsat 7 ETM+ görüntüsü için oluşan segmentasyon sonuçları Şekil 5 te gösterilmiştir. (d)

Pan-Sharp Landsat 7 ETM+ Görüntüsü Kullanılarak Piksel-Tabanlı ve Nesne-Tabanlı Sınıflandırma Yaklaşımlarının Karşılaştırılması (Ölçek Parametresi=10) (Ölçek Parametresi =5) Şekil 5: Farklı segmentasyon parametreleri kullanılarak oluşturulan görüntü segmentasyonları Pan-sharp Landsat 7 ETM+ görüntüsünün nesne-tabanlı sınıflandırılması için, segmentasyon işlemi sonucu elde edilen katmanlar arasında en uygun olarak görülen 2. katman kullanılmıştır. Segmentasyon türü olarak spektral yansıma değerlerini dikkate alan yaklaşım seçilmiş ve segmentasyon aşamasında bandların özellikleri kullanılmaya çalışılmıştır. İlgili sınıflarda oluşan segmentler, tüm spektral bandların özelliği kullanılarak değişik segmentasyon parametreleri yardımıyla analiz edilmiştir. Sonuçta benzer segmentler gruplandırılmış ve bunlara karşılık gelen sınıflar altına yerleştirilmiştir. Sonrasında sınıflandırma işlemi, ilgili sınıf renginin segmentlere atanmasıyla tamamlanmış ve oluşan nesne-tabanlı sınıflandırma sonucu Şekil 6 da gösterilmiştir. Şekil 6: Pan-sharp Landsat 7 ETM+ görüntüsünün nesne-tabanlı sınıflandırma sonucu (Ölçek Parametresi=5)

Oruç, Marangoz ve Karakış 4.3. Doğruluk Değerlendirmeleri Uzaktan algılama görüntülerinin sınıflandırma doğruluğu, seçilen referans bilgiler ve sınıflandırılmış veri arasındaki uyuşmanın ne kadar doğrulukla olduğunun belirlenmesi anlamına gelmektedir. Bu amaçla piksel-tabanlı sınıflandırma sonucunda doğruluk değerlendirmesi için çalışma alanının görüntüsü üzerinde rastgele 350 piksel seçilmiş ve her bir pikselin yer gerçeği verileri ile uyuşumu analiz edilmiştir. Piksel-tabanlı kontrollü sınıflandırmanın üç yöntemi için aynı doğruluk ve sınıf şartlarını sağlaması koşulundan dolayı, seçilen rastgele 350 piksel üç ayrı yöntem içinde aynı pikseller olarak kullanılmıştır. Bu değerlendirme sonucunda her bir yöntem için hata matrisleri oluşturulmuş ve piksel-tabanlı kontrollü sınıflandırma yaklaşımları için ayrı ayrı değerlendirmeler yapılarak her sınıf için doğruluk değerlendirme sonuçları Tablo 3 ve 4 de verilmiştir. Nesne-tabanlı sınıflandırma işleminin sonrasında da, ecognition yazılımda elde edilen sınıflandırma sonuçlarının doğruluk değerlendirmeleri analiz edilebilmektedir. Piksel-tabanlı sınıflandırma işleminde yapılan rastgele seçilmiş piksellerin yergerçeğine göre atanması işlemi nesne-tabanlı sınıflandırma yaklaşımında farklı şekilde uygulanmaktadır. Bu işlem nesne-tabanlı sınıflandırmada, belirlenen sınıflara ait segmentler orijinal görüntü üzerinden seçilerek yapılmaktadır. Görüntü üzerinde segmentler ve sınıflar görülmeden her bir sınıf için örnek yeteri kadar segment toplanmasıyla hata matrisi elde edilmektedir. Oluşan bu hata matrisi yardımıyla doğruluk kriterleri hesaplanabilmekte ve değerlendirme yapılabilmektedir. Yapılan nesne-tabanlı sınıflandırmadaki her sınıf için bu doğruluk değerlendirmeleri de aynı şekilde Tablo 3 ve 4 de verilmiştir. Sınıflar Üretici Paralelyüz En Yakın Uzaklık En Yüksek Olabilirlik Nesne-Tabanlı Kullanıcı Kappa Üretici Kullanıcı Kappa Üretici Kullanıcı Kappa Üretici Kullanıcı Deniz 4.46 100.00 1.000 99.10 86.72 0.805 93.75 92.92 0.896 100.00 100.00 1.000 Yerleşim 0.00 0.00 0.000 22.22 26.67 0.227 16.67 60.00 0.578 91.7 91.7 0.878 Yoğun orman 0.00 0.00 0.000 58.33 23.73 0.181 54.17 43.33 0.392 90.9 90.9 0.899 Orman 1.96 100.00 1.000 58.82 51.28 0.312 67.65 79.31 0.708 92.3 80.0 0.911 Açık alan 2.94 66.67 0.586 14.49 58.82 0.487 82.61 63.33 0.543 90.9 97.6 0.857 Cates-deniz 0.00 0.00 0.000 0.00 0.00 0.000 28.57 13.33 0.116 100.00 100.00 1.000 Filyos-deniz 0.00 0.00 0.000 33.33 100.00 1.000 38.89 100.00 1.000 100.00 100.00 1.000 Tablo 3: Piksel-tabanlı ve nesne-tabanlı sınıflandırmaları için Kappa ve toplam doğruluk değerlendirme sonuçları Doğruluk Değerlendirmesi Paralelyüz En Yakın Uzaklık En Yüksek Olabilirlik Nesne-Tabanlı Toplam doğruluk () 2.57 58.57 73.14 92.03 Kappa 0.018 0.456 0.649 0.891 Tablo 4: Piksel-tabanlı ve nesne-tabanlı sınıflandırmalar için Kappa ve toplam doğruluk değerleri 5. SINIFLANDIRMA SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Sınıflandırma yaklaşımlarının doğruluk değerlendirme sonuçlarına bakıldığında, piksel-tabanlı sınıflandırma yaklaşımında en doğru sonuçları veren yöntem en yüksek olabilirlik sınıflandırma yöntemi olmaktadır. Bunun nedeni, bu sınıflandırmada ortalama vektör ve kovaryans matrisleri yüksek doğrulukla hesaplanmaktadır. Bu şekilde yüksek doğruluk elde etmek için, yergerçeği çalışması sonucu belirlenmiş her sınıfı iyi ve doğru şekilde temsil eden kontrol alanları seçilmesi gerekmektedir. Diğer yandan, piksel-tabanlı sınıflandırma yaklaşıma göre nesne-tabanlı sınıflandırma yaklaşımının daha doğru sonuçlar verdiği görülmüştür (Tablo 3 ve 4). Bu sınıflandırma sonucunda deniz sınıfı için 100 doğruluk değeri üretilmiştir. Bunun nedeni, oluşan segmentlerin bu sınıf için bir bütünlük sağlamasıdır. Yani segmentasyon aşamasında bu sınıfı oluşturan pikseller gruplanarak deniz segmentini oluşturmuştur. Aynı sınıf için piksel-tabanlı sınıflandırma yaklaşımında en yüksek olabilirlik sınıflandırma yöntemine göre 93.75 doğruluk üretmiştir. Farklı su yapısına giren deniz sınıfı olduğu için bu doğruluk değeri nesne-tabanlı sınıflandırma sonucunda olduğu gibi 100 olarak görülememektedir. Yerleşim sınıfı için en doğru değerlendirme yine nesne-tabanlı sınıflandırma yaklaşımı sonucunda elde edilmiştir. Nesne-tabanlı sınıflandırma yaklaşımı için kappa ve toplam doğruluk değerleri piksel-tabanlı sınıflandırma yaklaşımından daha iyi sonuçlar verdiği Tablo 4 deki değerlerden görülmektedir. Kappa

Pan-Sharp Landsat 7 ETM+ Görüntüsü Kullanılarak Piksel-Tabanlı ve Nesne-Tabanlı Sınıflandırma Yaklaşımlarının Karşılaştırılması 6. SONUÇ Zonguldak test alanına ait 04.07.2000 tarihli Landsat 7 ETM+ görüntüsünün 30m çözünürlüklü 6 renkli bandları ve 15m çözünürlüklü pankromatik bandı kullanılarak 15m çözünürlükte 6 renkli bandlara sahip pan-sharp görüntüsü elde edilerek bilinen klasik piksel-tabanlı sınıflandırma ve nesne-tabanlı sınıflandırma yaklaşımları karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmada, paralelyüz, en yakın uzaklık ve en yüksek olabilirlik sınıflandırma teknikleri ayrı ayrı piksel-tabanlı sınıflandırma yöntemleri olarak ele alınmıştır. Piksel-tabanlı kontrollü sınıflandırma işleminde her spektral sınıf için ortalama vektör ile kovaryans matrisin doğru biçimde tahmin edilmesine bağlı olarak yapılan sınıflandırmada koşul olarak, sınıfların her biri için yeterli miktarda örnekleme verisinin (pikseller) olması gerekmektedir. Örnekleme bölgesine ait yeterli miktarda veri bulunmadığı zaman, yani sınıfların olasılık dağılımlarını doğru bir şekilde tahmin edebilecek özellikte veri olmadığı zaman arzulanan sınıflandırma doğruluklarına ulaşılamaz. Piksel-tabanlı sınıflandırmada kontrol alanları seçiminde, bunların her sınıf için çok iyi derecede yergerçeğine bağlı olarak ve yeteri kadar belirlenmesine gerek duyulmaktadır. Bunun yerine getirilmesi koşulları ise, çalışılan bölge için yardımcı verilerin olmasına, analistin çalışma bölgesini ve arazi sınıflarını çok iyi tanımasına bağlı olmaktadır. Nesne-tabanlı sınıflandırmada ise, segmentasyon parametrelerinin belirlenmesi aşamasında, yani görüntünün segmentasyon işleminde çalışma bölgesine ait sınıflar kolayca oluşturulabilmektedir. Buradaki yaklaşımla her sınıfa ait benzer yansıma değerlerine sahip piksellerden oluşan segmentler elde edilmektedir. Piksel-tabanlı sınıflandırma işlemindeki kontrol alanlarının kullanıcı tarafından belirlenmesi adımı, nesne-tabanlı sınıflandırma işleminde segmentasyon adımı ile belirlenmektedir. Bu durum daha doğru bir sınıflandırma işlemini ve sonuçlarını ortaya koymaktadır. Bu durum, sınıflandırma yaklaşımlarının karşılaştırıldığı Tablo 3 ve 4 te verilen doğruluk sonuçlarına göre sayısal olarak ta görülmektedir. KAYNAKLAR Baatz, M., Benz, U., Dehghani, S., Heynen, M., Höltje, A., Hofmann, P., Lingenfelder, I., Mimler, M., Sohlbach, M., Weber, M. and Willhauck, G., 2004. ecognition Professional: User Guide 5, Munich: Definiens- Imaging. Hofmann, P, (2001a). Detecting Buildings and Roads from Ikonos Data Using Additional Elevation Information, GIS Geo-Information-System, 6/2001. Hofmann, P, (2001b). Detecting Informal Settlements from Ikonos Image Data Using Methods Of Object Oriented Image Analysis - An Example From Cape Town,In: Remote Sensing of Urban Areas, edited by Jürgens, Carsten (Regensburg). Hofmann, P, (2001c). Detecting Urban Features from Ikonos Data Using an Object-Oriented Approach, RSPS 2001, Geomatics, Earth Observation and the Information Society. Karakış, S., (2005). Quickbird ÖrneğindeYüksek Çözünürlüklü Uydu Görüntüsü Üzerinden Kentsel Ayrıntıların Otomatik ve Manuel Çıkarımı Üzerine Bir Uygulama, Yüksek Lisans Tezi, ZKÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Zonguldak. Marangoz, A. M., Oruç, M., Karakış, S., ve Şahin, H., 2006. Comparison of Pixel-Based and Object-Oriented Classification Using Ikonos Imagery for Automatic Building Extraction Safranbolu Testfield, Fifth International Symposium "Turkish-German Joint Geodetic Days", Berlin Technical University, Germany, 28-31 March 2006 Marangoz, A. M., Oruç, M., Büyüksalih, G., 2004. Object-oriented Image Analysis and Semantic Network for Extracting The Roads and Buildings from Ikonos Pan-sharpened Images, Proceedings of the XX th Congress of International Society for Photogrammetry and Remote Sensing, 12-23 July, İstanbul, Turkey. Oruç, M., Marangoz, A. M., Büyüksalih, G., 2004. Comparison of Pixel-based and Object-oriented Classification Approaches Using Landsat-7 ETM Spectral Bands, Proceedings of the XX th Congress of International Society for Photogrammetry and Remote Sensing, 12-23 July, İstanbul, Turkey. Oruc, M., (2003). Zonguldak Bölgesindeki Doğal Olmayan Çevresel Değişimlerin Uydu Görüntü Verileri İle Analizi, Yüksek Lisans Tezi, ZKÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Zonguldak.