TÜRKİYE ULUSLARARASI TA IMACILIK ve LOJİSTİK SEKTÖR RAPORU



Benzer belgeler
TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI

Lojistik. Lojistik Sektörü

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu

YÜRÜRLÜKTE BULUNAN ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI. ( tarihi İtibariyle) Yayımlandığı Resmi Gazete

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

1. Demiryolu Karayolu Denizyolu Havayolu Taşımacılığı Satın Almalar ve Birleşmeler... 12

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat İthalat Ulke adı

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Mart Ayı İhracat Bilgi Notu

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI TÜRK TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ SEKTÖRÜ

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

TR33 Bölgesi nin Üretim Yapısının ve Düzeyinin Tespiti ve Analizi. Ek 5: Uluslararası Koşulların Analizi

1/11. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarih 30/03/2018 Yıl 01 Ocak - 28 Subat 2018

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

2016 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

Aylık Dış Ticaret Analizi

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

2017 YILI TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

HALI SEKTÖRÜ 2015 YILI İHRACATI

2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI Nisan 2012

2019 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü 2015 Yılı Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

ÖZET yılı Ağustos Ayında 2014 yılı Ağustos Ayına Göre:

OCAK-EKİM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

ULUDAĞ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2016 YILI HAZİRAN AYI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU

2014 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Meslek Komitesi ve Kararlar Şefi

OCAK-KASIM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU

TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI

2017 NİSAN DIŞ TİCARET RAPORU

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

2017 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI EKİM AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

2017 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü

2017 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

2013 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Ekonomik Araştırmalar Şefi

HALI SEKTÖRÜ. Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Aylık Dış Ticaret Analizi

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

GTİP : PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA

İÇİNDEKİLER Yılları Yassı Ürünler İthalat Rakamları Yılları Yassı Ürünler İhracat Rakamları

2018 EYÜL DIŞ TİCARET RAPORU

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Dış Ticaret Verileri Bülteni

HALI SEKTÖRÜ. Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Araştırma Notu 15/179

2011 YILI OCAK- MART DÖNEMİNDE HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

4. ULUSLARARASI ELECTRONIST FUARINDAN 2016 YILI İÇİN ÜMİT VADEDİCİ KAPANIŞ

2018 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

Transkript:

TÜRKİYE ULUSLARARASI TA IMACILIK ve LOJİSTİK SEKTÖR RAPORU 2007 ULUSLARARASI TA IMACILIK VE LOJİSTİK HİZMET ÜRETENLERİ DERNEĞİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 1 1. 2007 Yılı Genel Değerlendirmesi 5 1.1. Başlıca Siyasi ve Ekonomik Gelişmeler 5 1.2. 60 ıncı Hükümet ve Taşımacılık Politikaları 7 1.3.Sektörde 2007 Yılının Önemli Gelişmeleri 7 1.3.1. Demiryolu Eşya Taşımacılığı 7 1.3.2. Denizyolu Eşya Taşımacılığı 9 1.3.3. Karayolu Eşya Taşımacılığı 10 1.3.4. Havayolu Kargo Taşımacılığı 11 2. Makro Ekonomik Gelişmeler ve Dış Ticaret 12 2.1. Enflasyon 13 2.2 Kur ve Faiz Politikası 15 2.3. Dış Ticaret 17 2.3.1. Komşu Ülkeler İle Ticaret 20 2.3.2. Avrupa Ülkeleri İle Ticaret 22 2.3.3. Güney Asya ve Uzakdoğu İle Ticaret 24 2.3.4. Ortadoğu ve Kuzey Afrika Ülkeleri İle Ticaret 26 2.3.5. KEİ ve Orta Asya Ülkeleriyle Ticaret 28 2.3.6. Kuzey ve Güney Amerika Ülkeleri İle Ticaret 31 3. Taşımacılık Sektörünün Mevcut Durumu ve 2007 Performans Değerlendirmesi 33 3.1. Taşımacılık Türlerinin Genel Analizi 33 3.1.1. Dış Ticarette Taşımacılık Türlerinin Payları 33 3.1.2. Türkiye nin Taşımacılık Gelir ve Giderlerinin Analizi 34 3.2. Denizyolu Eşya Taşımacılığı 37 3.2.1. Denizyolu Eşya Taşımacılığının Durumu 37 3.2.2. Türk Deniz Ticaret Filosunun Durumu 42 3.2.3. Türkiye Limanlarının Durumu 45 3.4. Ro-Ro Taşımacılığı 50 3.4.1. Ro-Ro Taşımacılığı 51 3.4.2. Ro-Ro Taşımacılığının Karayolu Taşımacığındaki Payı 52 2

3.5. Karayolu Eşya Taşımacılığı 3.5.1. Türkiye Karayolu Ağının Geliştirilmesi Çalışmaları 54 3.5.2. Karayolu Taşımacılığı Mevzuatı ve Uygulamasında Gelişmeler 55 3.5.3. Karayolu Eşya Taşımacılığı 59 3.5.3.1. Uluslararası Karayolu Taşımacılığı 60 3.5.3.1.1. Genel Kapasite; irket ve Araç Sayıları 60 3.5.3.1.2. Avrupa Ülkelerine Yönelik İhraç Taşımalar 61 3.5.3.1.3. Ortadoğu Ülkelerine Yönelik İhraç Taşımalar 62 3.5.3.1.4. Rusya, BDT ve Asya Ülkelerine Yönelik İhraç Taşımalar 63 3.5.3.2. Yurtiçi Karayolu Eşya Taşımacılığı 64 3.5.3.3. Yurtiçi Karayolu Nakliye Firmaları ve Kamyon Filosu 64 3.6. Demiryolu Eşya Taşımacılığı 65 3.6.1. Demiryolu Eşya Taşımacılığı Altyapısı 65 3.6.1.1. Demiryolu Ağı Mevcut Durumu 65 3.6.1.2. Demiryolu Altyapı Projeleri 66 3.6.1.3. Demiryolu Lokomotif Yük Vagonlarının Mevcut Durumu 69 3.6.2. Demiryolu Eşya Taşımacılığı 70 3.6.3. Özel Vagon İsletmecileri 71 3.7. Havayolu Kargo Taşımacılığı 72 3.7.1. Türk Hava Kargo Taşımacılığının Dünyadaki Yeri 72 3.7.2. Türk Sivil Havacılık irketleri 76 3.7.3. Hava Limanlarımızın Kargo Analizi 77 3.7.4. Hava Kargo Acenteleri 78 4. Genel Değerlendirme 79 Tablolar Dizini 85 Grafikler Dizini 86 Haritalar Dizini 88 3

Önsöz Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği olarak, sektörümüzün durumunu ortaya koymak, sorunlarını ve fırsatlarını analiz etmek üzere bir rapor daha hazırlamış bulunmaktayız. Taşımacılık ve lojistik alanını ilgilendiren kamu ve özel sektör kuruluşlarının yayınladıkları verilerden yola çıkarak hazırlanan raporlarımıza bu yıl sektörümüzü etkileyen makro ekonomik veriler de eklenmiştir. Lojistik sektörü de diğer tüm sanayi ve hizmet sektörleri gibi geride bıraktığımız yıl, genel siyasi ve ekonomik gelişmelere paralel olarak çeşitli sıkıntılar yaşamıştır. Enflasyon, faiz ve kurdaki değişimler taşımacılık sektörünün gelirlerini düşürücü etki yaratmış, ulusal ve uluslararası arenada rekabet avantajına darbe vurmuştur. Raporumuzda ayrıca uluslararası taşımacılık sektörümüzü doğrudan ilgilendiren Türkiye nin dış ticaret performansına ilişkin ayrıntılı bir analizi bulmanız mümkündür. Bu arada uluslararası ticarette rekabet avantajının önemli bir parçasının lojistik olduğu son dönemde ilgili kamu kuruluşlarının politikalarına da yansımış olduğunu görmekten büyük memnuniyet duyduğumuzu ifade etmeliyiz. Nitekim Dış Ticaret Müsteşarlığı bünyesinde bir Lojistik Dairesi kurulmuş olması bu yaklaşım, değişimin en somut kanıtıdır. Daire nin çalışmaları ile lojistik sektörü ve dış ticaret firmaları arasında verimli bir sinerjinin yaratılacağına inanıyoruz. 2007 yılı lojistik sektörü için siyaset ve makro ekonomik değişimler gibi dış faktörler ile şekillenmiş bir yıl olarak büyümede hafif duraksama ile geride kalmış bir yıl oldu. Ancak, 2007 yılının yarattığı sıkıntıların 2008 e büyüyerek aktarılmış olduğu gerçeği ile karşı karşıya bulunuyoruz. 2008 yılından sektörümüzün güçlenerek çıkması ve raporumuzda dile getirilen sorunlara önerdiğimiz çözüm önerilerinin dikkate alınacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. 4

1. 2007 yılı Genel Değerlendirmesi 1.1. Başlıca Siyasi ve Ekonomik Gelişmeler Lojistik sektörü, diğer tüm sanayi ve hizmet sektörleri gibi geride bıraktığımız yıl siyasi ve ekonomik gelişmelerden hayli etkilenmiştir. Nisan ayında Cumhurbaşkanlığı Seçimi krizi ile başlayan seçim süreci, ekonomide bir belirsizlik ortamı yaratmış, bu durum lojistik sektörüne diğer pek çok sektörde olduğu gibi sıkıntılara yol açmıştır. Özellikle navlun ödemelerini büyük ölçüde peşin veya kısa vadeli yapan forwarder işletmeleri çok sıkıntılı bir dönem geçirmiştir. Seçim sonrası dengeler yerine gelmeye başlamakla birlikte piyasalarda sıkıntı hissedilmektedir. Özellikle yurtiçi taşımalarda iş hacimlerinde büyük daralmayla karşı karşıya kalındığı bilinmektedir. Özellikle Irak a yönelik taşmalardaki azalmayla birlikte yurtiçi taşımalara arzın artması etkin olmuştur. Uluslararası taşımacılık ve lojistik sektörü ise ödeme sıkıntılarının yanı sıra düşük döviz kuru politikası sebebiyle gelir kaybına da uğramaktadır. Uluslararası taşımacılık ve lojistik sektörü gelirlerini döviz bazında, genellikle EUR ve USD üzerinden tahsil ederken ödemelerinin büyük kısmını YTL olarak yerine getirmektedir. Bu nedenle Döviz kurunda YTL lehine kayıplar sabit giderleri artırırken, gelirini tırpanlamaktadır. Merkez Bankası verilerine göre yıl sonu itibarıyla USD/YTL paritesindeki değer kaybı %18, Euro daki kayıp ise %8 olarak saptanmıştır. Lojistik sektörü finansman sıkıntısını aşmada finans kuruluşlarını yanında bulamamaktadır. Sektörümüz reel faiz oranlarında dünya rekoruna sahip bir ülkede iş yapmaya çalışmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre enflasyon son üç yılın en düşük seviyesine gerilemiştir. Bunda ulaştırma hizmetleri başta olmak üzere tüm hizmet sektöründe yaşanan fiyatların gerilemesinin etkili olduğu ifade edilmektedir. Ancak kamu borçlanma faizleri aynı hızda düşmemiştir. Bu nedenle bankaların uyguladığı kredi faiz oranları aşırı derecede yüksektir. Bu da doğal olarak bankaları işletmelerimiz için finansman kaynağı olmaktan çıkarmaktadır. 2007 yılında lojistik sektörünü yakından ilgilendiren bir dizi özelleştirme hareketine de şahit olunmuştur. Mersin Limanı özelleştirmesi, yaklaşık 2 yıllık belirsizlik döneminin ardından 12 Mayıs ta limanın PSA-Akfen ortak girişim grubuna devredilmesi ile sonuçlanmıştır. Bu düğümün çözülmesinin 5

ardından diğer TCDD limanlarının ihaleleri gerçekleştirilebilmiştir. İzmir Limanı ihalesi Mayıs, Derince Limanı ihalesi ise Eylül ayında yüksek bedelli tekliflerle son bulmuştur 1. Samsun ve Bandırma limanlarının ihalesinin ilanları da 2007 yılı içinde yayınlanmıştır 2. Havalimanları arasında ise 3.1 milyar USD lik Sabiha Gökçen Havalimanı ihalesine ve yine rekor fiyatla sonuçlanan ihalenin ardından Antalya Havalimanı terminal işletmesinin devrine şahit olunmuştur 3. Hükümet son olarak, otoyollar ve köprülerin işletmesini de özelleştirme takvimine aldığını, bunun gelirinin yeni karayolu, otoyol ve köprülerin inşasında kullanacağını duyurmuştur 4. UTİKAD, yıllardır ihmal edilen hava ve deniz limanları, kamu tarafından işletilen lojistik merkezler, demiryolu ve karayolu altyapılarında yeniden yatırım sürecini başlatacağı, verimliliğin artacağı ve iş süreçlerinin hızlanacağı beklentisiyle özelleştirme ve serbestleştirmelerin hep yanında olmuştur. Özelleştirme sürecindeki tıkanıklıkların aşılıp, kabul edilebilir ölçülerdeki tekliflerle bu tesis ve altyapıların özelleştirmesinden de büyük memnuniyet duyulmuştur. Ancak özelleştirme sürecinin ardından yaşanan sıkıntılar, özelleştirmenin her derde deva olmadığı yönündeki kuşkularımızı maalesef güçlendirmiştir. Özellikle Mersin Limanı özelleştirmesi sonrası yaşanan aksaklıklar ve yükselen liman hizmet ücretlerinin artırılmasında yaşandığı gibi ortaya çıkan gelişmeler sektörümüzde haklı tepkilere yol açmaktadır. Özelleştirme sonrası yaşanan aksaklıkların geçici olduğuna hepimiz inanmaktayız. Ancak bu, geçiş sürecinin iyi planlanmadığı, yeni işletmeci kuruluşların özelleştirme sonrası yalnız bırakıldığı gerçeğini gizleyememektedir. Mersin de yaşandığı gibi sorunların limanı kullanan tüm tarafların katılımı, desteği ve gayretiyle aşılması örnek teşkil etmelidir. Daha sonraki devir teslimlerdeki beklentimiz ilgili tüm tarafların desteği ve işbirliğinin tesisinden sonra gerçekleşmesi başlıca dileğimizdir. Öte yandan özelleştirmeler, serbestleştirmeler veya UN Ro-Ro örneğinde olduğu gibi önemli satışlardan sonra hizmet bedellerinin yükselmesi konusunda ise ciddi kaygılar taşımaktayız. Yaşanan örnekler yüksek ihale bedellerinin özelleştirmeye konu tesis ve araçların kullanıcılarına yansıtılması sadece lojistik sektörümüzü değil tüm ekonomimizi derinden etkileyecek, ülkemizin güçlükle elde ettiği uluslararası rekabet avantajlarının yitirilmesine yol açacaktır. Bu açıdan kamu idaresine büyük görev düşmektedir. 1 Raporumuzun hazırlandığı sıralarda her iki limanın özelleştirme süreci, açılan davalar nedeniyle devam etmektedir. İhale süreci hakkında ayrıntılı bili için: www.oib.gov.tr 2 Raporumuzun hazırlandığı sıralarda Samsun ve Bandırma limanları için teklif alma süreci devam etmektedir. İhale süreci hakkında ayrıntılı bili için: www.oib.gov.tr 3 Sabiha Gökçen Havalimanının devir sözleşmesi 21 Mart 2008 tarihinde imzalanmıştır. 4 Köprü ve otoyolların özelleştirmesi hakkında ayrıntılı bilgi için: www.oib.gov.tr/portfoy/otoyollar.htm 6

1.2. 60 ıncı Hükümet ve Taşımacılık Politikaları 22 Temmuz Seçimleri nin ardından ulaştırma ve taşımacılığa ilişkin üst düzey kamu kuruluşlarının yeniden yapılandırma sürecine girildiği görülmektedir. Nitekim Bakanlar Kurulu na yeniden Ulaştırma Bakanı olarak katılan Sayın Binali Yıldırım ın girişimleriyle Karayolları Genel Müdürlüğü, bakanlığa bağlanmıştır. Gümrükler ise Sayın Kürşat Tüzmen in yetki alanından alınıp Devlet Bakanı Sayın Hayati Yazıcı ya bağlanmıştır 5. Seçimin hemen öncesinde yeni bir yapılanma ise Dış Ticaret Müsteşarlığımız bünyesinde Lojistik Dairesi kurulması olmuştur. Ülkemizin uluslararası pazarlarda rekabet avantajı elde etmesi ve sürdürmesinde en önemli araçlarından biri olarak lojistik sektörünü gördüğünün ispatı olan bu dairenin, Türkiye nin lojistik alanındaki açmazlarının çözümü konusunda faydalı çalışmalara imza atacağına inanıyoruz. Bu yeniden yapılanma sürecinin devam edeceği, PTT ve Telekomünikasyon Kurulu gibi bilişim sektörüne ilişkin birimlerin kurulacak olan Bilim ve Teknoloji Bakanlığı na bağlanacağına dair haberler basına yansımıştır. Bilişim ve taşımacılık gibi son derece farklı yapıya sahip alanların farklı bakanlıkların yetki alanına bırakılması son derece isabetli bir karar olacaktır. Ulaştırma Bakanlığı, taşımacılığa ilişkin tüm birimleri aynı çatı altında toplayıp, enerjisini son derece geniş kesimleri ilgilendiren bu sektörlerde yoğunlaştırmasından sektörümüz büyük fayda sağlayacaktır. Bu yeniden yapılandırma kapsamında DHMİ nin işletici kuruluş olmaktan çıkarılıp denetleme kuruluşu haline getirilmesi ve daha da önemlisi, TCDD nin yük, yolcu ve altyapı işletmeciliği fonksiyonlarını farklı kuruluşlara devreden Demiryolu Çerçeve Yasası nın bir an önce yayınlanması sektörümüzün beklentileri arasındadır. 1.3.Sektörde 2007 Yılının Önemli Gelişmeleri 1.3.1. Demiryolu Eşya Taşımacılığı Demiryolu taşımacılığının hem yolcu hem de yük taşımacılığı alanlarında yeniden Türkiye nin tercihli taşıma türü haline getirilmesine ilişkin hamleler 2007 yılında da sürmüştür. Yolcu taşımacılığına ilişkin en büyük proje olan Marmaray da tüm etaplara ilişkin ihale süreçleri tamamlanırken, inşaat çalışmaları da hızla sürmektedir. Arkeolojik çalışmaların yarattığı süre kayıplarına rağmen Ulaştırma Bakanlığı nın proje üzerinde hassasiyetle durduğu, hattın 2011 yılı sonuna kadar devreye girmek için büyük gayret sarf ettiği 5 Kuruluşların Bağlı Ve İlgili Olduğu Bakanlıkların Değiştirilmesi İle İlgili İşlem, Resmi Gazete 31.08.2007, Sayı : 26629 7

görülmektedir 6. Bu projenin yük trafiğini etkilememesi için de 2007 yılında çalışmalar başlatılmış, 2008 yılında trafiğe kapatılacak olan Gebze Haydarpaşa, Sirkeci- Halkalı hatlarına alternatif olarak, 31 kilometrelik Tekirdağ Muratlı demiryolunun inşa edilmesi için temel 15 Nisan 2007 tarihinde atılmıştır. Projenin 2008 yılı içinde devreye girmesi ve Derince- Tekirdağ tren feribotlarının seferlerine başlamasıyla, bir yandan Avrupa ya demiryolu yük sevkiyatlarının durması engellenmiş olacak, öte yandan Tekirdağ, liman ve karayolu bağlantı ile önemli bir aktarma merkezi haline gelebilecektir. TCDD, taşımalarının %85 ini oluşturan yurtiçi taşımalarını geliştirmek ve modern altyapıya kavuşturmak içinde atılımlarını sürdürmektedir. Bu atılımların başında Samsun Gelemen Lojistik Köyü nün 6 Temmuz 2007 tarihinde hizmete açılması olmuştur. Liman ve karayolu bağlantıları ile kombine taşımacılık olanaklarına sahip olan Samsun Gelemen Lojistik Köyü, taşıma türleri arasında gelişmiş aktarma olanakları, açık ve kapalı depolama alanları, özel sektörün kullanımına açık ofisleri sosyal tesisleri ile modern bir yapıya sahiptir. TCDD 2010 yılına kadar 10 lojistik tesisi açmayı planlamaktadır. Yurtiçi yük taşımalarda verimliliği artıracak, yurtiçi taşıma maliyetlerinde büyük avantaj yaratacak olan bir diğer proje ise Anadolu daki sanayi tesisleri ve organize sanayi bölgelerine iltisak hatlarının inşasında da gelişmeler kaydedilmiş, Manisa Organize Sanayi bölgesi demiryoluna bağlanmıştır. Kayseri, Gaziantep, Tire, Eskişehir ve Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgeleri ne iltisak hakkı kurulması için çalışmalar da başlatılmıştır. Yurtiçi demiryolu taşımacılığının verimliliğinin artırılması için mevcut demiryolu hatlarının sinyalizasyonu, elektrifikasyonu ve çift hatta çıkarılmasına ilişkin çalışmalar sürdürülmektedir. Dünya Bankası'ndan temin edilen kredi ile Boğazköprü-Yenice ve Mersin - Adana - Toprakkale ile Irmak-Karabük-Zonguldak hat kesimlerinin sinyalizasyon ve telekomünikasyon tesislerinin yapımı konusunda projeler hazırlanmış olup 2008 yılı içinde çalışmaların başlaması beklenmektedir. Türkiye nin uluslararası demiryolu bağlantılarının gelişmesi açısından da 2007 de olumlu gelişmeler olmuştur. Bunların başında Türkiye yi Gürcistan üzerinden Azerbaycan a ve oradan da Orta Asya cumhuriyetleri ve Çin e bağlayacak olan Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolunun temelinin atılmış olmasıdır. Kasım ayında hattın Gürcistan sınırları içinde başlayan inşaat çalışması 2008 başında Kars ta da start almıştır. Demiryolu ile yurtiçi ve uluslararası yük taşımacılığı Türkiye de her geçen gün artmaktadır. TCDD nin 2007 nin Ocak Kasım dönemi verilerine göre yurt için demiryolu taşımacılığında taşınan yük miktarı 16,3 milyon tona, uluslararası yük taşımaları ise 2,9 milyon tona erişmiş bulunmaktadır. 6 Ayrıntılı bilgi için: www.marmaray.com 8

Böylece her iki yöndeki taşımalarda da 2006 rakamları 11 aylık sürede yakalandığı görülmektedir. TCDD nin hem yurtiçi taşımalarda hem de uluslararası taşımalarda ham ton bakımından %10 a yakın bir büyüme ile yılı kapatması beklenmektedir 7. 2003 yılından itibaren başlanılan özel sektör yük taşımacılığında ise büyüme sürmektedir. Özel sektöre ait vagonların sayısı 2007 yılında 2 bine ulaşırken, özel vagon sahibi firmaların toplam taşıma miktarı 3 milyon tona kadar çıkmıştır 8. 1.3.2. Denizyolu Eşya Taşımacılığı Denizcilikte 2003 yılından bu yana yaşanan canlılık, sektörün yüzünü güldürmeye devam etmiştir. Deniz Ticaret Odası nın 2007 yılının Ocak- Ağustos verilerine göre denizyoluyla taşınan yük miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre %16.2 artarak 135.8 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Denizyoluyla 2006 yılında 203 milyon ton yük taşınmış, bunun 116.7 milyon tonu Ocak-Ağustos 2006 döneminde gerçekleşmiştir. 2003-2006 yılları arasında denizyoluyla yapılan ithalat-ihracat taşımacılığındaki artış ise %45 i bulmuştur. Türk deniz ticareti ve denizcilik sektöründeki gelişmeleri incelendiğinde; Türkiye nin bu yılın Nisan ayı sonu itibariyle yıllık dış ticaret hacmi 235 milyar 449 milyon USD çıkarak son 6 yılın en yüksek seviyesini yakaladığı görülmektedir. Türkiye nin yıllık dış ticaret hacmi 2001 de 72 milyar, 2002 de 89 milyar, 2003 te 116 milyar, 2004 te 160 milyar, 2005 te 190 milyar, 2006 da ise 222 milyar 174 milyon USD seviyesinde bulunmaktadır. 2006 yılında ithalat ve ihracatın %86 sı denizyolu ile taşınmıştır. Bu taşımacılıkta Türk bayraklı gemilerin payı %23 tür. Dünya navlun piyasasının günümüzdeki toplam değeri 300 milyar USD yi bulmaktadır. Türk ticaret filosunun dünya navlun piyasasındaki payı ise %1.5 civarındadır. Türk deniz ticaret filosunun en büyük sorunlarından olan gemi bağlanma oranların da iyileşme sağlanmıştır. Türk bayraklı gemilerin Paris MOU kapsamında 2001 yılında yurtdışında tutulan gemi sayısı 211 iken, bu rakam 2006 yılı sonunda 43 e düşmüştür. Böylece 8 Haziran 2007 tarihinde Kara Liste de bulunan Türkiye, Gri Liste ye geçmiştir. Limancılık açısından da parlak bir yıl geride bırakılmıştır. Limanlarımızın tam kapasiteye yaklaşırken yeni liman projelerine hız verilmiştir. Özel sektör tarafından işletilen limanlarda elleçlenen konteyner miktarı 206 7 TCDD nin yıl sonu resmi olmayan rakamlarına göre 2007 yılı sonu toplam yük miktarı 20,550,000 tondur. 8 Demiryolu Taşımacılığı Derneği, özel vagon işletmelerinin sahip olduğu vagon sayısını 2.157, 2007 yılının ilk 9 ayında eriştiği toplam yük miktarının ise 2 milyon 958 bin ton olarak vermektedir. 9

yılına göre %31 artarak 3.389.867 TEU ya, genel kargo ve dökme yük miktarı %24 artarak 56 milyon tona, sıvı yüklemeler ise %11 artışla 11 milyon tona çıkmıştır. Son yıllarda otomotiv sanayimizin ihracatının yükselen trendi ile birlikte tamamlanmış otomotiv ürünlerinin elleçlemelerin de %41 oranında artarak 1.014.808 adede çıkmıştır. Özelleştirme kapsamına alınan TCDD limanlarının da elleçleme miktarlarında artış yaşanmıştır. TCDD limanlarından elleçlenen konteyner miktarı %3.4 artışla 1.295.954 TEU ya, genel ve dökme yük miktarı ise %14 artışla 17.484.379 tona çıkmıştır. Ro-Ro taşımacılığı da düzenli büyümesini sürdürmüştür. Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısı geçtiğimiz 10 yılda, taşıma sayısı %70,6 artmıştır. Ro- Ro taşımacılığında 2007 yılının en önemli gelişmesi, Türkiye nin en büyük Ro-Ro işletmesi olan UN Ro-Ro nun fon kuruluşu KKR ye blok satışı olmuştur. Bu satıştan kısa bir süre sonra akaryakıt fiyatları gerekçe gösterilerek ücret artışına gidilmesi, Ro-Ro taşımacılığında tekelleşme kaygılarını arttırmıştır. TCDD limanlarının özelleştirme çalışmalarında üç önemli gelişme yaşanmıştır. Mersin Limanı özelleştirmesi, işletmenin devri ile sonuçlanırken, İzmir ve Derince limanlarının ihaleleri gerçekleştirilmiş ve devir süreci başlatılmıştı, Bandırma ve Samsun limanlarının ihale süreci de birleştirilmiştir. 1.3.3. Karayolu Eşya Taşımacılığı Yurtiçi ve uluslararası karayolu eşya taşımacılığı sektörü açısından 2007 yılı zorlu bir yıl olmuştur. Girdi maliyetleri sürekli artarken, seçim döneminin belirsizliğinde yaşanan ödeme sıkıntıları, karayolu taşımacılığı finans sıkıntısı içine sürüklenmiştir. Yurtiçi taşımalarda Karayolu Taşıma Kanunu nun zorunlu kıldığı belge, araç ve sermaye şartları sektörü mali açıdan yıpratırken; uluslararası taşımalarda, geçiş belgesi, kota, vize, sınır geçişleri, yüksek otoyol vergileri ve diğer kısıtlamalar sektördeki sıkıntıların katlanmasına yol açmıştır. Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü (KUGM) verilerine göre karayoluyla yurtiçi eşya taşımacılığı yapmak üzere alınan belgelerin sayısı 270 bini, bu belgelere kayıtlı araç sayısı ise 600 bini geçmektedir. Uluslararası taşımacılık belgesine sahip işletmelerin sayısı ise 2 bini bulurken, bu işletmelere kayıtlı çekici sayısı 42 bin 500 ü, römork ve yarı römork sayısı ise 53 bini geçmiş durumdadır. Karayolu ile 2007 yılında yurtiçi taşımaların miktarı konusunda bilgi henüz mevcut bulunmamaktadır. Bu taşımalara ilişkin en sağlıklı bilgi Karayolu Taşıma Kanunu ve yönetmeliği çerçevesinde 1 Ocak 2008 tarihi soruna 10

kadar verilmesi zorunlu bulunan faaliyet raporlarının KUGM tarafından incelenip duyurulması ile elde edilebilecektir. Uluslararası karayolu taşımalarına ilişkin olarak geçici veriler bulunmaktadır. Bu bilgilere göre 2007 yılında Türk plakalı araçlar yurtdışına 1 milyon 216 bin 894 sefer düzenleyerek 22 milyon 594 bin 795 ton eşya taşımıştır. Taşınan eşyanın değeri ise 82.8 milyar USD yi bulmuştur. Karayolu eşya ve yolcu taşımacılığına ilişkin mevzuat geliştirme çalışmaları 2007 yılında da devam etmiştir. Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmeliği 31 Mart 2007 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 2007 yılında karayolu mevzuatında gerçekleştirilen önemli atılım Bir Kısım Motorlu Karayolu Taşıtlarının Piyasadan Çekilmesine İlişkin Tebliğ in yayınlanması olmuştur. 1.3.3. Havayolu Kargo Taşımacılığı Türkiye de hava kargo sektörü özellikle altyapı ve gümrüklerde yaşanan sorunlara rağmen hızla gelişen bir sektördür. Devlet Hava Meydanları verdiği rakamlara 2007 yılında havaalanlarındaki kargo miktarı 1 milyon 447 bin 603 tona çıkmıştır. Ancak DHMİ yük verileri, yolcu bagajı ve posta yüklemeleri dahildir. Havalimanı gümrük idarelerin verileri incelendiğinde Türkiye de havayoluyla yaklaşık 310 bin ton ticari eşya taşındığı tahmin edilmektedir. Gümrükler Genel Müdürlüğü verilerine göre havayolu ile ihraç edilen ticari eşyanın değeri 2007 yılında bir önceki yıla göre %44 artışla 7 milyar 843 milyon 652 bin USD; ithal edilen eşyanın değeri ise %17 artarak 17 milyar 899 milyon 157 bin USD çıkmıştır. Türkiye de uluslararası hava kargo sevkiyatlarının yapıldığı başlıca 8 hava limanı arasında en büyük payı İstanbul Atatürk Havalimanı (AHL) almaktadır. 2007 yılında Türkiye den havayolu ile ihraç edilen eşyanın %70 i, ithal edilenin ise %69 u AHL de elleçlenmiştir. Ankara Esenboğa, Adana Şakirpaşa ve Antalya Havalimanı son dönemde hava trafiğinin artış kaydettiği merkezlerdir. Bu gelişme uluslararası kuruluşların da dikkatini çekmektedir, IATA verilerine göre Türkiye hava kargo büyüme hızının gelecek 5 yıl içinde en çok artma potansiyeline sahip beş ülkeden birisidir. Ne var ki halen hava kargoya konu eşya hacmi gelişmiş ülkelere göre oldukça geri kalmaktadır. Türkiye de elleçlenen kargo miktarı 310 bin ton iken tek başına Frankfurt havaalanında elleçlenen hava kargo miktarı 2,1 milyon tonu geçmektedir. 2007 yılında iç hat uçuşlarında yolcu sayısı bir önceki yıla göre %10 artarak 29 milyon 330 bine, dış hat yolcu sayısı ise %16 artarak 37 milyon 152 bine çıkmıştır. Böylece 2001 yılından bu yana yolcu sayısındaki artış iç hatlarda %200, dış hatlarda ise %60 ı bulmuştur. 11

Sivil havacılığın yolcu taşımacılığı sektöründeki bu çarpıcı büyümenin nedenleri arasında kuşkusuz, iç hat uçuşlarında özel sektör işletmeciliğinin önünün açılmasıyla rekabet ortamının artması bulunmaktadır. Gelişmeye paralel olarak, havaalanı işletmeciliğinde özel sektöre girişimlerinin yolunun açılması, büyük kent havalimanlarının hem kapasitesinin artmasına hem de modernleşmesine yol açmıştır. Hava alanlarının işletmelerinin özelleştirmelerine 2007 yılında devam edilmiş, Antalya Havalimanı nın iki terminali IC Fraport işletmesine devredilirken, Sabiha Gökçen Havalimanı işletmesinin devri için yapılan ihale sonuçlandırılmıştır. 2. Makro Ekonomik Gelişmeler ve Dış Ticaret Makroekonomik açıdan 2007 yılında, geçmişte yaşanan kriz sonrasında sağlanan istikrar ortamının getirdiği yüksek büyüme sürecinin artık sonuna gelinmiş olduğu izlenimini vermektedir. Büyüme hızı yavaşlamış, enflasyon hedeflenenin iki katına ulaşmış, YTL değer kazanmaya devam etmiş, cari işlemler açığındaki yükselme durdurulamamış, 2002 2006 döneminde hızla iyileşen mali disiplinde yeniden bozulma görülmüş, faiz oranları büyümeyi destekleyecek seviyelerin çok üzerinde seyretmiş, işsizlik oranı yüksekliğini korumuş ve verimlilik artış hızı yavaşlamıştır. Makroekonomik göstergelerdeki bu kötüleşmenin yanı sıra, uluslararası piyasalardaki koşular da değişmiş ve 2008 de gelişmekte olan ekonomilerin yüksek performans göstermesine elverişli olmaktan çıkmıştır. Türkiye ekonomisi 2002 yılının ilk çeyreğinden itibaren makroekonomik göstergelerde önemli iyileşme sağlarken, 2006 yılı sonuna kadar yılık ortalama %7.3 oranında büyümüştür. 2006 yılına gelindiğinde, yılın ilk yarısında büyüme trendinin önceki yıllara benzer şekilde devam ettiği görülmüştür. Ancak bu eğilim, 2006 yılının ikinci yarısı itibariyle, küresel finans piyasalarda başlayan likidite daralması nın etkisiyle değişmiştir. Bu dönem sonrasında daralma eğilimine giren yurtiçi talep nedeniyle, büyüme hızında bir yavaşlama gözlenmeye başlanmış ve 2007 sonu itibariyle büyüme oranı %4.5 e gerileyerek %5 lik hedefin altında kalmıştır. Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerini de içeren yoğun siyasi gündem ve para politikasında bir önceki yıl gidilen sıkılaşmanın gecikmeli etkileri nedeniyle, yurtiçi talepteki daralma 2007 yılında da devam etmiştir. Ancak, bu dönem boyunca, ihracatta görülen artış ve ithalatın belirgin şekilde hız kesmesi, net ihracat artışı yoluyla büyümeye önemli bir destek vermiştir. Böylece, 2007 yılının üçüncü çeyreğine kadar geçen dönemde, yurtiçi talepteki daralmanın büyüme üzerindeki olumsuz etkileri sınırlı kalmıştır. 12

Uzun dönemde dünya ekonomisinin içinde bulunduğu son hızlı büyüme döneminin de artık sonuna gelinmiştir. ABD ekonomisinde son verilerin işaret ettiği durgunluk olasılığı bir yana, Avrupa ve Japonya nın da aralarında olduğu birçok gelişmiş ülke ekonomisinin 2008 yılında yavaşlaması beklenmektedir. Uluslararası finans piyasalarında, ABD kaynaklı yüksek riskli konut kredileriyle başlayan ve giderek derinleşme eğilimi gösteren sorunlar, 2008 in ilk yarısında da ağırlığını artırmaya devam ettirmesi beklenmektedir. Bu gelişmeler sonucunda, uluslararası finansal piyasalarda fonların gelişmiş ülke pazarlarına dönmesi, uzun dönemdir süregelen likidite bolluğunun sonuna gelinmesi ihtimal dahilindedir 9. 2002-2006 döneminde gelişmekte olan ülkelere giren sermaye miktarı 1,8 trilyon USD olmuştur. Küresel likiditenin artması, Türkiye nin de aralarında yer aldığı gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümelerine önemli bir destek sağlamıştır. Türkiye nin yakaladığı yüksek büyüme-düşük enflasyon başarısında, söz konusu sermaye girişlerinin büyük bir katkısı olmuştur. Yurtiçi tasarrufların yetersizliği karşısında, uluslararası sermaye akımları, yüksek büyüme sürecinin finanse edilebilmesine imkân sağlamıştır. Küresel ekonomideki bu gelişmeler, Türkiye nin önümüzdeki dönemde büyümesini finanse etmekte zorluklarla karşılaşabileceğine işaret etmektedir.likidite koşullarının iyice kötüleşmesi, petrol fiyatlarının daha da artması, USD nin, Euro karşısında değer kazanmaya başlaması gibi ihtimaller, net dış talebi daha da olumsuz etkileyebilecektir. 2.1. Enflasyon 2007 yılında tüketici fiyatları yıllık artış oranı hedefin iki katını da aşarak %8.39 olarak gerçekleşmiştir. Enflasyon oranın hedef aralığın dışına çıkmasında, yılın son çeyreğinde işlenmiş gıda ürünleri fiyatlarındaki artış, uluslararası petrol fiyatlarında gözlenen keskin yükseliş ile enerji fiyatlarının yukarı seyri belirleyici etkenler olmuştur 10. Gıda fiyatlarının yıllık artış oranı %12 olarak gerçekleşirken ve yıllık enflasyona 3,4 puan katkıda bulunmuştur. Ham petrol fiyatlarının 2007 yılında yaklaşık %50 civarında bir artış göstermesi ve akaryakıt ürünlerinden alınan özel tüketim vergisindeki ayarlamalar, 2007 yılında akaryakıt ürünlerinin fiyatlarında yüksek artışlara neden olmuştur. Ayrıca belediyelerin su fiyatlarında kuraklığın da etkisiyle yaptığı artışlar enerji grubu fiyatlarını yükselten bir diğer unsur olmuştur. Böylece, enerji grubundaki fiyat artışlarının enflasyon üzerindeki doğrudan etkisi 1,6 9 2008 Yılına Girerken Türkiye Ekonomisi, TÜSİAD, 31.12.2007, s.14. http://www.tusiad.org/tusiad_cms.nsf/lhome/564dd37a4c7af569c22573db00531715/$file/2008yilinagir erkenturkiyeekonomisi.pdf 10 TCMB Enflasyon Raporu 2007-IV. http://www.tcmb.gov.tr/research/parapol/enf-ekim2007.php 13

puana ulaşmış, bu artışın büyük bölümü yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki gelişmelerden kaynaklanmıştır.(bkz. Grafik1) Grafik 1 Enflasyonun aylara göre seyri. Kaynak TCMB Uluslararası ham petrol fiyatları 2 Ocak 2008 tarihi itibarıyla 97,8 ABD USD/varil seviyesinde işlem görerek tarihi zirve değerine ulaşmıştır. Bu tarihten sonra sınırlı da olsa gerileyen Brent petrolü, 16 Ocak 2008 itibarıyla 88,6 ABD USD/varil seviyesinde gerçekleşmiştir. ABD ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) stoklarında hali hazırda devam eden hızlı gerilemeler, Nijerya da yeniden başlayan jeopolitik belirsizlikler ve Çin rafinelerinde geçtiğimiz Grafik 2 - Ham Petrol ve Altın Fiyatları. Kaynak TUSİAD dönemde rekor seviyede üretimler sonucu Çin ham petrol stoklarındaki azalışlar ham petrol fiyatlarında artış eğilimini artıran faktörler olurken, ABD ekonomisi geleceğine yönelik durgunluk beklentilerinin güçlenmesi ham petrol fiyatlarının tarihi zirve değerinden bir miktar gerilemesini sağlamıştır. (Bkz. Grafik 2) 14

Merkez Bankası Beklenti Anketi ne göre 2008 yıl sonu enflasyon beklentisi %8.44, 2009 yılının ise %5.3 tür 11. 2007 yılı genelinde 24 ay sonrasının enflasyon beklentilerinde de iyileşme yaşansa dahi, bu iyileşme oldukça sınırlı gerçekleşmiştir. 2007 Ocak ayında 24 ay sonrasının beklentisi %5.5 iken Aralık ayındaki beklenti %5.3 tür. 2007 yılı genelinde, 24 ay sonrası için beklenen enflasyon oranları sadece 0.2 puan gerilerken, 12 sonrası için beklenen enflasyon 0.7 puan iyileşmiştir. Orta vadeli beklentilerin kısa vadeye oranla daha yavaş iyileşmesi, enflasyonla mücadelenin önümüzdeki dönemde daha da zorlaşacağı yönündeki beklentilere işaret etmektedir 12. 2.2. Kur ve Faiz Politikası 2007 yılı makroekonomik gelişmeleri arasında ihracatımız kadar taşımacılık sektörünü en çok sıkıntıda bırakan faktörler para politikasının iki önemli unsuru olan kur ve faizdeki gelişmelerdir. TC. Merkez Bankası, serbest kur rejimine bağlı olarak dövize müdahaleden uzak dururken, beklentilerin aksine faiz oranlarının indirimi konusunda girişimleri sınırlı kalmıştır. 2006 yılı Mayıs ayında dünyadaki dalgalanmaların etkisiyle Euro/YTL ve USD/YTL paritelerinde sert artışlara faizlerde 4 puan artışla Grafik 3- USD/YTL ve EURO/YTL Paritesi nin seyri (2003 2007) Tablo 1- Seçilmiş dönemlerde USD ve EURO paritelerinde değer kaybı. Kaynak:TİM cevap veren Merkez Bankası, devam eden aylarda döviz kurlarındaki düşüşe rağmen faiz oranlarını düşürmek için 2007 yılı dördüncü çeyreğine kadar bekleme cihetine gitmiştir. Ağustos ayında %17,5 olan Merkez Bankası borçlanma faizi kademeli olarak indirilerek Aralık ayında %15,75 e çekilmiştir. (Bkz. Tablo-2). Bu durum yabancı paraların YTL karşısındaki değer kaybının daha artmasına yol açmıştır. 2007 yılı sonu itibarıyla 11 TCMB Beklenti Anketi Nisan 2008 12 2008 Yılına Girerken Türkiye Ekonomisi, TÜSİAD, 31.12.2007, s.94. 15

EURO/YTL paritesi, %8.53, USD/YTL paritesi ise % 13.67 değer yitirmiştir. (Bkz. Tablo-1) 2007 yılında, doğrudan yabancı yatırım ve reel sektörün dış borçlanması başta olmak üzere, yüksek sermaye girişleri YTL nin değer kazanmasında önemli rol oynarken, yerli yatırımcıların yabancı para birimlerine olan talebinin azalması YTL nin değer kazanma sürecini hızlandırmıştır. Reel efektif döviz kurunun 1995 den bu yana 188,1 e çıkmış, bir başka deyişle Türk Lirası nın dünya ekonomilerinin para birimlerinin iki katına yükselmiştir. Para politikasındaki bu gelişmeler özellikle ihracata yönelik üreten sanayi ve hizmet üreticileri olumsuz yönde etkilemekte, tepkilerine yol açmaktadır. Uluslararası taşımacılık ve lojistik sektörü gelirlerini döviz bazında, genellikle EUR ve USD üzerinden tahsil ederken ödemelerinin büyük kısmını YTL olarak yerine getirmektedir. Bu nedenle döviz kurunda YTL lehine kayıplar sabit giderleri artırırken, gelirleri tırpanlamaktadır. Düşük döviz kurunun sektörümüze getirdiği yük, istihdam maliyetlerinde açık biçimde ortaya çıkmaktadır. Örneğin 1 Ocak 2003 yılında 1000 YTL net maaşla işe alınan çalışana her yıl sadece enflasyon üzerinden zam yapıldığı takdirde, çalışanın net geliri 1 Ocak 2007 tarihinde 1529 YTL ye, 1 1800 1600 1400 1200 1000 800 600 400 200 0 1000 606 Tablo 2 2007 yılı faiz değişiklikleri. Kaynak:TİM Ocak 2008 de ise 1657 YTL ye yükselmiş olacaktır. Bu, çalışanın YTL bazında net maaşının 4,5 yılda yaklaşık %65 yükseldiğini göstermektedir. Aynı maaşın USD olarak maliyetine bakıldığı takdirde ise 1 Ocak 2003 tarihinde 606 USD denk gelen maaşın, 2007 basında 1084 USD, 1 Ocak 2008 de ise Eylül 2007 sonunda ise 1407 USD çıkmış olacaktır. Yani gelirini USD üzerinden tahsil edenler için işgücünün 1184 852 1294 966 1394 1033 1529 1084 YTL USD 1657 Oca.03 Oca.04 Oca.05 Oca.06 Oca.07 Oca.08 1416 Grafik 4 - USD kurundaki düşüşün istihdam maliyetindeki etkisi 16

çıplak maliyeti %232 yani yaklaşık 2,5 kat artmış olduğu görülmektedir. (Bkz. Grafik 4) Ayrıca Eurosat verilerine göre Türkiye istihdam üzerindeki yükler açısından Avrupa şampiyonlunu elinde bulunduruyor. Gelir vergisi, SSK primi, issizlik sigortası kesinti, damga pulu vb. vergi ve kesintilerin toplamı brüt maaşın %50 sine ulaşmaktadır. (Bkz. Grafik 5) Grafik 5 - İstihdam üzerindeki idari yüklerin seçilmiş AB ülkeleri ile Türkiye nin karşılaştırılması. Kaynak Sosyal Güvenlik ve TC Çalışma Bakanlığı Bu tablo ister istemez işletmeleri ya verimlilik artışına yani daha az çalışan istihdam ederek islerini yürütmeye çalışmaya veya Türkiye de maalesef sıklıkla başvurulduğu gibi kayıt dışı istihdama yöneltmektedir. TUİK in açıklamış olduğu Temmuz 2007 rakamlarına göre kayıt dışı istihdamın toplam istihdama oranı %48,9 dur. UTİKAD olarak üretim, istihdam ve ihracatın mevcut sıcak para ve yüksek faiz politikalarıyla sürdürülemeyeceği, ülkemizin büyük ekonomik ve sosyal risklerle karşı karşıya olduğu inancını paylaşmakta, yüksek faiz politikasının terk edilerek kurların düzenli bir biçimde olması gereken değerlere yaklaştırılması gerektiğini düşünmekteyiz. 2.3.Dış Ticaret TÜİK in resmi verilerine göre 2007 sonu itibarıyla ihracatımız 107 milyar USD dir. Bu gelişme 2006 yılına göre %25 artışı ifade etmektedir. Bu 17

açıdan ihracatımızın 2007 in belirsizlik koşullarından etkilenmediğini ve aynı hızla artmayı sürdürdüğünün ispatı memnuniyet vericidir. Dış ticaretin ithalat kanadına baktığımızda ise 170 milyar USD ye ulaşan bir rakamla karşılaşıyoruz. TÜİK tarafından verilen bu rakam geçen yılın aynı dönemine göre %21,8 yükselişi ifade etmektedir. Dış ticaret açığımızın artış hızının yavaşlamakla birlikte hala çok yüksek bir seviyede, geçen yılın aynı dönemine göre %14 artışla 62,8 milyar USD ulaştığı görülmektedir. Grafik 6 - Yıllara göre ihracat ve ithalat. Kaynak. TÜİK İthalatın ihracatın artış oranından düşün bir oranda yükselmesi, ihracatın ithalatı karşılama oranını %61 den %63 e çıkmasına yol açmıştır. Ancak bu sevindirici tabloda uluslararası taşımacılık ve lojistik sektörü açısından çok önemli bir unsur olan ihraç edilen ürün miktarının da incelenmesi gerekmektedir. Tablo 3- Bazı temel dış ticaret göstergeleri. Kaynak:TÜİK Değişim Nitekim yıllar itibariyle önemli bir değişiklik göstermediği; ihracat gelirlerinin, ürünlerin uluslararası fiyat gelişmelerine göre şekillendiği görülmektedir. 2005 Yıllar 2006 2007 % İhracat 85.534.676 107.184.450 25,0 İthalat 139.576.174 170.048.068 21,8 Dış ticaret dengesi -54.041.499-62.863b617 Karşılama Oranı %61,3 %63 yılında, ihraç edilen ürün miktarı ortalama %10.5 oranında artarken, 2006 da %12.2, 2007 de ise %12.8 yükselmiştir. 2005 yılı ilk döneminden başlamak üzere yavaşlayan ürün fiyatları, 2006 nın ilk dönemine kadar ihracat gelirlerinin artış hızını yavaşlatmıştır. 2006 nın ikinci döneminden itibaren yükselme eğilimine giren fiyatlar, ihracat gelirlerinin yükselmesinde belirleyici olmaktadır. İhracat fiyatları 2007 yılında, ortalama %12.6 oranında artarken, yıl içinde dönemler itibariyle giderek yükselmiş, yılın son çeyreğinde %20.5 oranında artmıştır 13. 13 2008 Yılına Girerken Türkiye Ekonomisi, TÜSİAD, 31.12.2007, s.108. 18

Grafik 7 - İhraç ürünlerinin miktar ve fiyat değişimi. Kaynak TUSİAD 2006 yılı ikinci yarısında kur ve borçlanma maliyetlerinin artmasıyla, azalan ithal ürün talebi 2007 yılında yeniden yükselmiştir. 2006 nın ikinci döneminde ithal edilen ürün miktarı, %14,4 oranında artarken, üçüncü ve dördüncü çeyrekteki artışlar sırasıyla %4,6 ya ve %3,2 ye gerilemiştir. Söz konusu dönemde, ithal ürün fiyatlarındaki artışların yüksek seyretmesine rağmen ithalatın miktar olarak yavaşlaması, ithalatın USD cinsinden yükselmesini engellemiştir. 2007 yılında ise, ithal edilen ürün miktarı dönemler itibariyle yükselerek yılın son çeyreğinde %15,4 olmuştur. 2007 genelinde, ithalatın miktar olarak artması ithalat giderinin yükselmesine yol açarken, yılın son çeyreğinde başta petrol ve doğal gaz olmak üzere fiyat artışları USD cinsinden ithalat artışını olumsuz etkilemiştir. Dış ticaretimizde genel değişimleri ele aldıktan sonra bölgeler itibarıyla dış ticaretimizin kompozisyonunu inceleyerek, uluslararası taşımacılık ve lojistik açıdan etkilerine göz atmakta fayda bulunmaktadır. 19

Grafik 8 - İthalatın fiyat ve miktar bazında büyüme oranları. Kaynak TUSİAD 2.3.1. Komşu Ülkeler İle Ticaret Komşu ülkeler ile ticaretin artması ekonomi ve dış politikamızın üzerinde önemle durduğu konulardan biridir. Bu ticaretin bölgesel kalkınmanın sağlanması ve barışın korunması adına önemli bir etken olmasından kaynaklanmaktadır. Nitekim dünyada gelişmiş ekonomilerin büyük bir bölümü dış ticaretini öncelikle komşu ülkeler ile gerçekleştirmektedir 14. Türkiye nin kara sınırı bulunan 7 ülkeyle dış ticareti son yıllarda önemli oranda artış kaydetmektedir. TÜİK verilerine göre 2007 yılında komşu ülkelere ihracat, %28.5 artış göstererek 10 milyar 125.5 milyon USD ye yükselmiştir. Bu grup içerisinde ilk sıraları %2,6'lık payla Irak, %2.1'lik pay ile Yunanistan, %1.9'luk payla Bulgaristan ve %1.3 pay ile İran almıştır. Böylece kara sınır komşularımızla olan ticaretimiz ihracatımızda %9,4 ithalatımızda ise 6,58 paya ulaşmıştır. Ancak bu oranlar tatmin edici olmaktan uzaktır. Komşu ülkelerimiz ile ticaretimiz hem miktar hem de kompozisyon açısından pek çok çelişki içermektedir. Kara sınırımız bulunan ülkelerle 2007 yılı ticaretimizde öncelikle göze çarpan husus doğal gaz ve petrol alımlarımızdan dolayı İran ile ticaretimizde 4 milyar USD varan bir dış ticaret açığının ortaya çıkmasıdır. 14 Komşularla ticaret Fransa nın dış ticaret hacminin yüzde 60 nı, Almanya'nın %40 ını, Kanada'nın % 80 ini, ABD'nin % 30'unu oluşturduğu ifade edilmektedir. 20

Harita 1 Türkiye ile kara komşusu ülkeler arasında ticaret hacmi (USD). Ayrıca lojistik süreçlerin verimliliği açısından 1 milyar USD nin üzerine çıkan Bulgaristan ve Yunanistan la ticaretimizin son derece sağlıklı bir yapıda olduğu görülmektedir. Irak ve İran hariç doğu ve güney komşularımızla da benzer bir denge söz konusudur. Ancak bu ülkelerle ticaretimiz arzu edilen seviyelerin çok altındadır. Irak ve İran la ticaretimizde ise tek yönlü bir trafik söz konusudur. Bu durum lojistik süreçlerin verimliliğini etkilemektedir. Tabloya genel olarak baktığımızda ise kara sınır komşularımızla, yani Türkiye nin birincil pazarı olması gereken bölgeyle ticaretinin hem ihracatta hem de ithalatta son derece düşük paylarda kaldığı görülmektedir. Bu açıdan komsu ülkeler hedef pazarlar olmaktan en azından şimdilik uzak olduğu anlaşılmaktadır. (Bkz. Tablo 4) Ancak burada özelikle kara komşularımızla ulaşım bağlantıları ve sınır geçişleri açısından eksikliklerimize değinmek gereklidir. Komşularımız ile ticaretimizi artırmak için öncelikli şart, Tablo 4 Komşu ülkelerle dış ticaret. Kaynak: TÜİK Dış Ticaret Ülke İhracat İthalat Hacmi İran 1 394 300 6 613 970 8 001 078 Bulgaristan 2 062 100 1 951 728 4 012 454 Irak 2 834 500 645 106 3 462 496 Yunanistan 2 293 581 950 157 3 212 739 Suriye 797 774 376 959 1 174 733 Azerbaycan 528 076 340 481 868 556 Gürcistan 271 828 344 813 616 642 Ermenistan 0 57 57 Liste toplamı 10 125 483 11 223 272 21 348 755 21

etkin bir ulaşım bağlantılarının olmasıdır. Örneğin, 2.5 milyar USD ihracat yaptığımız Irak ile doğrudan demiryolu bağlantımız yoktur. İran ile demiryolu bağlantımız ise Van Gölü feribot geçişlerindeki aksamalardan dolayı büyük zaman ve kaynak kayıplarıyla sürdürülmeye çalışılmaktadır. Sadece Türkiye nin değil dünyanın en işlek sınır kapılarından olan Kapıkule deki yetersizlikler kamuoyumuzca bilinmektedir. Keza Habur da özellikle petrol ve petrol ürünleri sevkiyatlarındaki bekleme çilesi bitmek bilmemektedir. Görüldüğü üzere uluslararası bağlantılarımızdaki en büyük kusur yine Türkiye nin hanesinde düşmektedir. Bu açıdan öncelikle Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ve Van Gölü Kuzey geçişi gibi projelerin tamamlanması, Irak a doğrudan demiryolu bağlanmasının yatırım planlarına alınması, karayolu bağlantılarının güçlendirilmesini ve sınır kapılarındaki süre kayıplarının bir an önce asgariye indirilmesi gerekmektedir. 2.3.2. Avrupa Ülkeleri İle Ticaret 2007 yılında dış ticarette Avrupa ülkeleri ve özellikle Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ağırlığı sürmüştür. TÜİK in verilerine göre ihracatımızın %56,86 sı yani 60 milyar 865 milyon USD, ithalatımızın ise %43,35 ini yani 73 milyar 645 milyon USD lik kısmını Avrupa Birliği ne üye ülkelerle yapılan ticarette gerçekleşmiştir. AB üyesi olmayan Rusya hariç diğer Avrupa ülkelerini Harita 2- Avrupa ülkeleri ile dış ticaret hacmi 22

katıldığı takdirde ise oranlar daha da büyümektedir. (Bkz. Harita 2) Tablo 5- Avrupa ülkeleri ile ticaret hacmi Dış Ticaret Ülke İhracat İthalat Hacmi Almanya 11 995 639 17 549 661 29 545 301 İtalya 7 481 802 9 970 423 17 452 224 İngiltere 8 626 517 5 477 839 14 104 356 Fransa 5 974 937 7 832 755 13 807 692 İspanya 4 579 984 4 342 953 8 922 937 Romanya 3 651 100 3 112 743 6 763 843 İsviçre 935 221 5 269 121 6 204 342 Hollanda 3 018 881 2 655 298 5 674 179 Belçika 1 735 775 2 869 689 4 605 464 Bulgaristan 2 060 726 1 951 728 4 012 454 Yunanistan 2 262 581 950 157 3 212 739 Polonya 1 437 604 1 645 368 3 082 972 İsveç 882 773 1 716 240 2 599 013 Macaristan 776 071 1 423 664 2 199 734 Avusturya 843 752 1 351 490 2 195 242 Çek Cumh. 578 137 1 168 894 1 747 030 Danimarka 1 008 531 656 117 1 664 648 Finlandiya 412 419 1 208 424 1 620 843 İrlanda 637 462 862 430 1 499 892 Portekiz 550 527 407 696 958 223 Slovak Cumh. 284 978 647 925 932 902 Malta 620 669 98 860 719 529 Litvanya 236 479 121 780 358 259 Estonya 81 762 167 142 248 904 Lüksemburg 73 825 150 815 224 640 Letonya 105 391 36 311 141 702 G.Kıbrıs 12 006 125 12 131 AB-27 Toplamı 60 865 549 73 645 647 134 511 196 Ukrayna 1 481 274 4 517 881 5 999 155 Norveç 375 340 495 568 870 908 Arnavutluk 294 389 23 842 318 232 Moldavya 145 713 53 132 198 845 Beyaz Rusya 95 919 79 945 175 864 Cebelitarık 149 258 4 653 153 911 İzlanda 10 653 6 412 17 065 Liechtenstein 6 833 3 728 10 562 San Marino 662 648 1 310 Faroe Adaları 574 10 584 Ceuta ve Melilla 234 5 238 Andorra 165 48 213 Vatikan 0 66 66 Avrupa -40 toplamı 63 426 563 78 831 586 142 258 150 Avrupa daki bütün ülkelere yapılan ticarette, dolayısıyla taşımalarda hacimler son derece yüksektir. Dış ticaret ilişkisinde olduğumuz 40 Avrupa ülkesinden 20 siyle 1 milyar USD nin üzerinde ticaret hacmi yakalanmış durumdadır. Üstelik hacimlerde ithalat ve ihracatın payı birkaç aşırı durum hariç kısmen dengeli seviyelerdedir. Bu dış ticaret kompozisyonu lojistik süreçler açısından optimizasyonun ve verimin yakalanması önemlidir. Bu tabloya bakıldığında, taşımacılık ve lojistik hizmet sağlayıcılarının çoğunlukla Avrupa ya yönelik faaliyetlere yönelmesine şaşırmamak gerekir. Ancak taşıma türleri arasında karayolu taşımalarının payı kuşkusuz yüksektir. Rakamlar spekülatif olmakla birlikte, Avrupa taşımalarında karayolu taşımalarının payı %80 90 civarında olduğu ifade edilmektedir. Avrupa taşımalarında karayolu taşımacılığının payının bu denli yüksek olmasının sağlıklı olup olmadığı veya buna yol açan nedenler konusundaki tartışmalar bir yana, mevcut koşullarda karayolu taşıyıcılarının Avrupa da yaşadığı sıkıntı ve endişelerin dikkate alınması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Konu bir meslek grubun özel sıkıntısı 23

değildir. Türkiye nin ekonomik menfaatleri söz konusudur. Türk karayolu taşıyıcılarının vize, kota ve belge sıkıntıları tedarik zincirinin tüm halkalarında yer alan işletmeleri ilgilendirmektedir. UTİKAD olarak karayoluna alternatiflerin Avrupa taşımalarında geliştirilmesi gerektiğini savunmakla birlikte, mevcut durumda yaşanan vize, kota ve belge sıkıntıların asılmasında elinden geldiğince çaba sarf etmekteyiz. Ancak derneğimiz, Avrupa pazarına erişimde başta demiryolu eksenli kombine taşımacılık ve kısa mesafe deniz taşımacılığı modelleri olmak üzere alternatif taşıma sistemlerinin geliştirilmesi konusunu her zaman desteklemektedir. 2.3.3. Güney Asya ve Uzakdoğu İle Ticaret Harita 3 Güney Asya ve Uzakdoğu ile ticaret hacmi. Türkiye nin 2000 yılı sonrasında ticaret hacminin en yüksek oranda geliştiği coğrafya Pakistan dan Avustralya ya, Hindistan dan Japonya ya uzanan geniş coğrafyadaki 35 ülkeyle olmuştur. Ancak Türkiye Güney Asya, Asya-Pasifik ve Uzakdoğu olarak anılan bu bölgede belirli hacim yakaladığı tüm ülkelerle ticaretinde yüksek seviyede açık vermektedir. 2007 yılı sonu rakamlarına göre Türkiye nin dış ticaret açığının %45 i bu bölgedeki ülkelerle yaptığı ticaretten kaynaklanmaktadır. Sadece Çin ile yapılan dış ticarette ortaya çıkan 10 milyar USD ı aşkın ticaret açığı Türkiye nin dış ticaret açığının altıda birine işarettir. Türkiye nin dış ticaretinde doğal gaz ve petrol alımını yaptığı Rusya dan sonra en çok açığı Çin ile olan ticaretinde vermektedir. 24

Türkiye nin bölge ülkeleriyle ticaretinden doğan 28 milyar USD lik dış ticaret açığının %92 si, 1 milyar USD nin üzerinde dış ticaret hacmi yakaladığı 8 bölge ülkesinden yapılan ithalattan kaynaklanmaktadır. Çin den sonra Güney Kore, Japonya, Hindistan, Tayvan, Endonezya, Malezya ve Tayland, Türkiye nin önde gelen Uzakdoğu ticaret partnerleri olmayı sürdürmektedir. Ülke İhracat İthalat Dış Ticaret Hacmi Dış Ticaret Açığı Çin Halk Cum. 1 039 540 13 234 112 14 273 652-12 194 572 Güney Kore 152 296 4 370 171 4 522 467-4 217 875 Japonya 246 927 3 703 928 3 950 855-3 457 001 Hindistan 348 259 2 299 778 2 648 037-1 951 519 Tayvan 94 701 1 884 313 1 979 014-1 789 612 Endonezya 173 736 1 359 928 1 533 663-1 186 192 Malezya 82 810 1 253 040 1 335 850-1 170 229 Tayland 63 123 1 229 409 1 292 532-1 166 286 Avustralya 291 888 634 909 926 797-343 021 Pakistan 157 038 531 778 688 816-374 740 Singapur 389 773 284 602 674 374 105 171 Vietnam 76 720 312 680 389 400-235 961 Hong Kong 179 906 164 136 344 042 15 770 Bangladeş 63 017 245 739 308 755-182 722 Filipinler 40 246 196 553 236 800-156 307 Afganistan 109 241 12 521 121 762 96 720 Sri Lanka 44 596 53 415 98 011-8 819 Yeni Zelanda 50 942 36 812 87 754 14 130 Kamboçya 5 298 12 049 17 347-6 752 Burma 603 11 801 12 405-11 198 Mogolistan 9 514 324 9 838 9 189 Nepal 1 246 6 579 7 825-5 333 Macao 524 7 218 7 742-6 694 Kuzey Kore 975 1 524 2 499-549 Maldiv Adaları 1 397 2 1 399 1 395 Papau Yeni Gine 1 343 45 1 389 1 298 Brunei 953 6 960 947 Laos 22 734 756-712 Bhutan 9 0 9 9 Toplam 3 626 642 31 848 107 35 474 749-28 221 465 Ancak bu ülkelerle olan ticaret büyük boyutlardaki bu dış ticaret açığı lojistik süreçler Tablo 6 Güney Asya ve Uzakdoğu ile ticaret hacmi. açısından da Türkiye yi bölge ülkelerinin ulaşım imkânlarına bağımlı kılmaktadır. Sadece tek yönlü, o da bölge ülkelerinden Türkiye ye olan bir ticari eşya akışı söz konusudur. Nitekim milli havayolu taşıyıcımız THY bile Çin e doğrudan hava kargo servisi başlatmakta haklı olarak çekimser kalmaktadır. Bölgeden yapılan ithalatta Uzakdoğulu deniz hat işletmecilerin bol uğraklı kimi zaman 45 güne ulaşan sürelerdeki taşımalarına, Singapur veya Dubai aktarmalı deniz+hava servislerini kullanmak zorunda kalınmaktadır. Bu tablonun doğal neticesi olarak, uluslararası taşımacılık ve lojistik sektörünün bölge ülkelerle ticarette etkin olması mümkün gözükmemektedir. 25

2.3.4 Ortadoğu ve Kuzey Afrika Ülkeleri İle Ticaret Harita 4 Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile ticaret hacmi. Türkiye nin son dönemde dış ticarette odaklandığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika ya baktığımızda ise daha dengeli ancak yine yetersiz hacimlerde kalan bir dış ticaret kompozisyonu ile karşılaşılmaktadır. Bu geniş coğrafyada maalesef girişimlere rağmen 2007 yılında 1 milyar USD nin üzerinde ticaret hacmi yakaladığımız ülke sayısı sadece 9 dur. Bölgedeki 25 ülkeye yaptığımız ihracatın toplam ihracatımıza oranı 2007 yılında %17,5 e yükselmiştir. Bölge ülkelerinden ithalatımızın toplam ithalatımıza oranı ise %9,2 seviyesindedir. Bölge ülkeleri ile mevcut ticaretimizde fazla vermemiz umut vericidir. Bölge ülkelerinden en yüksek ticaret hacmine sahip olduğumuz İran dan yaptığımız petrol ve doğal gaz ağırlıklı ithalatın yol açtığı 5 milyar USD nin üzerindeki ticaret açığına rağmen bölge ülkeleriyle yaptığımız ticarette 3 milyar USD yakın ticaret fazlamız bulunmaktadır. (Bkz. Tablo 6) 26

Öte yandan petrol zengini ülkelerin yoğunlaştığı bu bölgede, artan petrol fiyatlarının etkisiyle başlatılan imar ve sanayi hamlesi Türk müteahhitlik şirketlerine proje imkânı sunmakta, bölgede gelişmiş sanayiye sahip tek ülke konumundaki Türkiye den bölge ülkelerine başta inşaat malzemesi olmak üzere her türlü sanayi ve tarım ürünü akışını hızlandırmaktadır. Tablo 7- Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile ticaret hacmi. Ülke İhracat İthalat Dış Ticaret Hacmi Dış Ticaret Dengesi İran 1.387.108 6.613.970 8 001 078-5.226.862 Suudi Arabistan 1.486.870 2.439.988 3 926 858-953.118 B.A.E. 3.241.043 470.148 3 711 191 2.770.895 Irak 2.817.390 645.106 3 462 496 2.172.284 Cezayir 1.231.722 2.108.178 3 339 900-876.456 İsrail 1.658.320 1.081.743 2 740 063 576.577 Mısır 902.704 679.617 1 582 321 223.087 Suriye 797.774 376.959 1 174 733 420.815 Libya 643.802 399.720 1 043 522 244.082 KKTC 932.037 60.591 992 628 871.446 Fas 721.595 198.460 920 055 523.135 Tunus 530.281 229.035 759 316 301.246 Lübnan 393.217 116.014 509 230 277.203 Katar 449.963 29.643 479 606 420.320 Ürdün 389.305 11.597 400 902 377.708 Kuveyt 221.292 90.488 311 781 130.804 Yemen 274.290 458 274 748 273.832 Bahreyn 76.651 119.423 196 074-42.772 Etiyopya 145.964 42.746 188 710 103.218 Grafik 8 de de görüldüğü üzere 2007 de Türk müteahhitlerinin aldığı projelerin tutarı Katar da 15 milyar 450 milyon USD, Libya da 9 milyar 880 milyon USD Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri nde ise yaklaşık 6 milyar USD yükselmiş bulunmaktadır 15. Sudan 179.697 8.400 188 097 171.297 Oman 91.831 24.334 116 166 67.497 Cibuti 45.388 201 45 589 45.187 Filistin 21.247 762 22 009 20.485 Eritre 19.961 332 20 293 19.629 Somali 2.320 1.815 4 136 505 Toplam 18 661 772 15 749 729 34 411 501 2.912.044.000 USD Kaynak TÜİK Türk müteahhitleri aldıkları işler analiz edildiğinde ise katma değeri düşük konut ve benzeri yapıların düşük oranda kaldığı, müteahhitlerimizin Metro, yol, köprü, tünel gibi sanat yapılarıyla, endüstriyel tesis ve havaalanı gibi katma değeri yüksek işler üstlenmekte olduğu görülmektedir. Ne var ki müteahhitlerimizin yarattığı lojistik hareket de ticari mal akışı gibi tek yönlü bir harekete yol açmaktadır. Bölge ülkelerine ticari mal ve hizmet ihracımıza rağmen ithalat oranı son derece düşüktür. Bu durum lojistik süreçler açısından verimlilik arz etmemektedir. 15 Türkiye Müteahhitler Birliği - Türk Yapı Sektörü Raporu 2007 27

Bu süreçlerin iyileştirilmesi için de ulaşım bağlantılarının güçlenmesi, özellikle liman ve denizyolu taşıma hizmetlerinin iyileştirilmesi ve hacimlerinin artırılması gerekmektedir. Özellikle Akdeniz bölge ülkeleri ve Körfez ülkelerine doğrudan bağlantılı denizyolu hatlarının geliştirilmesine büyük ihtiyaç var mı? Karayolu taşımalarımız ise mesafe, coğrafi koşullar ve güvenlik sorunları nedeniyle yetersiz kalmaktadır. Son derece gelişme potansiyeline sahip bu bölge ile ulaşım bağlarının geliştirmesi bölgeyle yapılan ticareti de kat ve kat artmasını sağlayacaktır. Grafik 9 - Türk Müteahhitlerin en çok iş aldığı ülkeler ve bu işlerin niteliği. Kaynak Türkiye Müteahhitler Birliği Türk Yapı Sektörü Raporu 2007. 2.3.4 KEİ ve Orta Asya Ülkeleriyle Ticaret KEİ ve Orta Asya ülkeleri, Türkiye ye coğrafi yakınlığının yanı sıra tarihi ve kültürel bağlarımız nedeniyle ticari açıdan verimli olabilecek konumdadır. Ancak bölgenin bize sunduğu imkânlardan yeterince yararlanabildiğimiz söylemek mümkün değildir. 28

Harita 5 Türkiye ile KEİ ve Orta Asya ülkeleri ticaret hacmi Türkiye ekonomisi önemli bir ilerleme kaydederken, sanayi ürünlerimiz ve hizmetlerimiz pek çok alanda gelişmiş ülkelerle rekabet edebilecek seviyeye gelmiştir. Türk sanayi ve hizmet sektörü KEİ ve Orta Asya bölgesinde hızla gelişen ülkelerin taleplerini rahatlıkla karşılayabilecek konuma gelmiştir. Ticaretin yanı sıra Türk sermayesinin de bölgede ciddi yatırımları bulunmaktadır. Ancak Türkiye ile bölge ülkeleri arasında karşılıklı ticaretin sağlıklı bir şekilde geliştiğini söylemek mümkün değildir. Türkiye nin bölge ülkelerinden bazılarıyla ticaretinde gözle görünür çarpıklıklar bulunmaktadır. TÜİK in 2007 yılı verilerine göre Türkiye nin toplam ihracatının yaklaşık %17 si, toplam ithalatının ise yaklaşık %21 i KEİ üyesi 11 ülke ve Orta Asya Cumhuriyetler ile yapılmaktadır. (Bkz. Harita 5) 2007 yılı verilerine göre Türkiye nin bölge ülkelerine olan ihracatı 17.8 milyar USD, ithalatı ise 37 milyar USD ulaşmıştır. KEİ ülkeleri kapsamında sağlıklı bir dış ticaret yürüttüğümüz Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya nın da bulunduğu göz önünde tutulursa, bölgenin geri kalanı ile ticaretimizde büyük miktarda açık verdiğimiz açıkça görülmektedir. 29

Son dönemde petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki aşırı tırmanma, Türkiye nin Rusya ile ticaretindeki açığı rekor seviyeye çıkarmış bulunmaktadır. Bölge ülkeleri ile ticaretimiz 10 yıl önceye göre iyileşme kaydetmiş, ihracatımız son üç yılda iki kat Tablo 8 - Türkiye ile KEİ ve Orta Asya ülkeleri ticaret hacmi Ülke İhracat İthalat Dış Ticaret Hacmi Dış Ticaret Dengesi Rusya 4.727.547 23.507.491 28 235 037-18.779.944 Romanya 3.651.100 3.112.743 6 763 843 538.357 Ukrayna 1.481.274 4.517.881 5 999 155-3.036.607 Bulgaristan 2.060.726 1.951.728 4 012 454 108.998 Yunanistan 2.262.581 950.157 3 212 739 1.312.424 Kazakistan 1.080.202 1.284.148 2 364 350-203.946 Azerbaycan 528.076 340.481 868 556 187.595 Özbekistan 225.522 613.817 839 338-388.295 Türkmenistan 339.990 396.860 736 850-56.870 Gürcistan 271.828 344.813 616 642-72.985 Sırbistan 475.133 70.694 545 827 404.439 Arnavutluk 294.389 23.842 318 232 270.547 Tacikistan 118.034 143.352 261 386-25.318 Kırgızistan 181.311 45.020 226 331 136.291 Moldava 145.713 53.132 198 845 92.581 Ermenistan 0 57 57-57 Toplam 17 843 427 37 356 216 55 199 643-19.512.790 artmıştır. İthalatımız ise son on yılda 6 kat artmış durumdadır. Rusya, Ukrayna, Özbekistan ve Kazakistan a ihracatımız halen çok düşük seviyelerdedir. Türkiye Ukrayna, Özbekistan ve Tacikistan ile ticaretinde açık vermektedir. (Bkz. Tablo 8) Türkiye nin bölge ülkeleri arasında ticaret fazlası verdiği ülkeler arasında Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan ve Moldova bulunmaktadır. Ancak bu ülkelerle ticaret hacmimiz son derece düşük seviyededir. Ayrıca Şah Denizi Projesi nin hayat bulmasıyla Azerbaycan ile ticaretimiz de Türkiye aleyhine açık verir hale geleceği açıktır. Bölge ülkeleri ile ticaretimizdeki bu olumsuz tablo lojistik süreçleri de olumsuz etkilemektedir. Lojistik süreçlerin verimliliği açısında çift yönlü trafiğe sahip olduğumuz ülke sayısının azlığı dikkati çekmektedir. Nitekim KEİ ülkeleri arasında hem belirli bir hacim yakaladığımız hem dengeli bir dış ticaret ülkeler sadece Romanya, Bulgaristan ve kısmen Yunanistan dır. Ancak bu tablonun daha da iyileşmesi yine bölge ülkeleri arasında ulaşım ağlarının güçlendirilmesi için işbirliğinin geliştirilmesine bağlıdır. Bu kapsamda Türkiye ye pek çok görev düşmektedir. Bunların başında KEİ ülkeleri ve Orta Asya Cumhuriyetleri nin ana taşıma türü olan demiryolu bağlantılarının güçlendirilmesi gelmektedir. Bugün bu ülkelerle demiryoluyla sevkiyat yapmak isteyenlerin önündeki alternatiflerin sayısı son derece kısıtlıdır. TCDD nin Almati Blok Konteyner treninde verim, transit sürelerin uzunluğu ve sınır geçişlerindeki sıkıntılar nedeniyle sağlanamamıştır. Karadeniz de vagon feribot taşımacılığı yapan sadece bir gemi çalışmaktadır. Yine Karadeniz üzerinde konteyner+demiryolu servisleri ise yetersiz olduğu gibi aktarmalarda büyük zaman kayıpları ile 30

karşı karşıya kalınmaktadır. Bu nedenlerden ötürü özellikle Orta Asya Cumhuriyetleriyle ticaretimizde 5 bin kilometreyi aşan mesafeler kamyonlarla 10 12 bin USD seviyesindeki navlun bedelleriyle aşılmaya çalışılmaktadır. Bu açıdan yine Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesi hayati önem taşımaktadır. Hattın tamamlanmasından sonra uzun vadeli projeksiyonlar, demiryoluyla eşya sevkiyatının 30 milyon tona çıkacağını göstermektedir. Hattın bir an önce devreye girmesi halinde bu hedefe çok daha kısa sürede ulaşılabileceği yönündedir. 2.3.6. Kuzey ve Güney Amerika Ülkeleri İle Ticaret Ülkemizin Amerika kıtası ülkeleri ile yaptığı ticarete göz attığımızda gerek ithalat gerekse ithalat açısından son derece düşük bir hacim yakalandığı görülmektedir. Türkiye nin bu kıtada belirli bir hacim yakaladığı tek ticari partneri Amerika Birleşik Devletleri dir. ABD ile ticaretimiz 2007 yılında 12 milyar USD nın üzerindedir. Ülkemizden bu ülkeye denizyolu ve havayolu ulaşımı açısından herhangi bir sıkıntı bulunmamaktadır. Ancak ABD ile ticaretimizde bir güvenlik sıkıntısı yaşanmaktadır. ABD nin bu ülkeye yönelik sevkiyatlarda ön bildirim zorunluluğu getirmesi, bu Harita 6 - Kuzey ve Güney Amerika ile ticaret hacmi. 31

ülkeye mal çıkışının olduğu hava ve deniz limanlara pahalı güvenlik standartlarını zorunlu kılması, dünya küresel lojistik sektörünün baş meselesi haline gelmiştir. Zira ABD yi AB ve diğer bazı gelişmiş ülkeler de takip etmiş ve benzer güvenlik standartlarını zorunlu hale getirmişlerdir. Üstelik ABD, 2009 dan itibaren bu ülkeye gönderilecek konteynerlere X- ray ile radyasyon taraması zorunluluğu getireceğini açıklamıştır. Konu FIATA da son 5 yılın sürekli ilk gündem maddesidir. FIATA 2007 Dünya Kongresi nde de tartışılmıştır. Freight forwarder endüstrisinin söz konusu güvenlik standartlarını yerine getirmede üzerine düşen görevleri yerine getirmeye hazır olduğu, ancak üçüncü kişilerin yanlış ve eksik bildirimlerinden dolayı sektörün sorumlu tutulamayacağı dile getirilmiştir. Güvenlik tedbirlerinin sektörümüze getirdiği sıkıntıların ötesinde taşıma maliyetlerine, dolayısıyla dış ticarete getirdiği yükler açısından irdelenmesi gereken yönleri vardır. Yapılan hesaplara göre söz konusu güvenlik standartlarını yerine getirmenin maliyeti küresel çapta 1,5 trilyon USD ulaşmaktadır. Gelecekte ABD ve benzeri tedbirleri alan ülkelerle ticaret içerisinde lojistik maliyetlerin yükselmesi kaçınılmaz görünmektedir. Tablo 9 Amerika kıtası ülkeleri ile dış ticaret hacmi Ülke İhracat İthalat Dış Ticaret Hacmi ABD 4 148 909 8 160 070 12 308 979 Brezilya 229 914 1 172 669 1 402 583 Kanada 369 870 866 939 1 236 808 Şili 41 843 533 969 575 812 Meksika 196 750 352 197 548 947 Arjantin 64 496 417 505 482 001 Kolombiya 79 221 206 515 285 736 Venezüella 41 699 132 454 174 153 Panama 117 425 22 889 140 313 Ekvator 24 790 97 203 121 994 Peru 15 305 69 588 84 893 Kosta Rika 10 114 41 169 51 283 Uruguay 8 337 36 089 44 426 Küba 32 212 1 474 33 685 Bahama 29 460 518 29 978 Jamaika 15 490 62 15 552 Guatemala 9 962 3 820 13 781 Dominik Cum. 6 905 4 032 10 937 Virgin Adaları 6 905 720 7 625 Haiti 6 705 19 6 724 Cayman Adl. 6 003 720 6 723 Hollanda Antilleri 3 664 1 684 5 348 Paraguay 1 551 2 936 4 487 St. Kitt Nevis 934 3 001 3 935 Belize 1 906 1 832 3 738 Honduras 2 817 912 3 729 Bolivya 1 736 1 918 3 655 Guyana 1 853 244 2 097 El Salvador 1 350 405 1 755 Nikaragua 1 251 8 1 260 Bermuda 234 0 234 Grönland 42 99 142 Trinidad ve Tobago 8 578 374 8952 Toplam 5 488 231 12 134 032 17 613 312 32

3. Taşımacılık Sektörünün Mevcut Durumu ve 2007 Performans Değerlendirmesi 3.1 Taşımacılık Türlerinin Genel Analizi 3.1.1. Dış Ticarette Taşımacılık Türlerinin Payları Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2006 yılında Türkiye nin dış ticaret hacminin %86.7 si denizyolu ile, %11.4 ü karayolu ile, %1.2 si demiryolu ile %0.9 u diğer yollar ile (postayla gönderim, boru hatları, iç sularda ulaşım ve kendinden hareketli araçlar) ve %0.1 i ise havayoluyla taşınmıştır. (Bkz. Tablo 10) 2005 yılına göre 2006 yılında denizyolu dış ticaret taşıma hacmi %0.7 oranında azalmış, karayolu ise %1.0 oranında artmıştır. Tablo 10 Dış ticarette taşıma türlerinin payları (1997-2007) YIL DENİZYOLU DEMİRYOLU KARAYOLU HAVAYOLU DİĞER 1997 85.5 0.3 12.5 0.4 1.3 1998 88.1 0.6 9.1 0.3 2.0 1999 88.9 0.5 8.7 0.2 1.8 2000 88.6 0.5 8.6 0.2 2.1 2001 87.0 0.6 10.6 0.2 1.6 2002 87.3 0.7 9.7 0.2 2.1 2003 87.6 0.8 10.5 0.1 1.0 2004 87.4 1.2 10.3 0.1 1.0 2005 86.0 1.2 11.9 0.2 0.7 2006 87.4 1.1 10.4 0.1 1.0 2007 86.7 1.2 11.4 0.1 0.9 Taşıma türlerine göre taşıma miktarlarına baktığımızda ise denizyolu ile 190 milyon 309 bin ton yükün denizyolu ile, 22 milyon 330 bin tonun karayolu ile, 2 milyon 758 milyon ton yükün demiryolu ile, 712 bin tonun havayolu ile, 387 bin tonun ise diğer taşıma yöntemlerini ile ihraç ve ithal edildiği görülmektedir. (Grafik 10) Grafik 10 - Dış ticarette taşıma türlerinin payları. (Hacim) 33

Taşıma türlerine göre taşınan yükün değerine bakıldığında ise oranlar değişmektedir. TÜİK verilerine göre 2007 yılında denizyolu ile taşınan ithalat ve ihracat yükünün parasal değeri 153 milyar 300 milyon ABD USD nin üzerindedir. Türkiye nin dış ticaretinde denizyolu taşımalarının payı %50,4 olarak gerçekleşmiştir. Karayolu ile taşınan yükün değeri ise 82 milyar 785 bin ABD USD ile %36,3 paya sahip bulunmaktadır. Demiryolu yüklerinin değeri 3.63 milyar USD, havayolu ile taşınan kargonun değeri ise 23 milyon 851 milyon ABD USD olmuştur. (Grafik 11 ) Grafik 11 - Dış ticarette taşıma türlerinin payları. (Taşınan eşyanın değeri) 3.1.2. Türkiye nin Taşımacılık Gelir ve Giderlerinin Analizi Türkiye de taşımacılık ve lojistik sektörünün ekonomideki payı hakkında çeşitli önermeler bulunmaktadır. Dış ticaret miktarlarından, gümrük kayıtlarından ve gayri safi yurtiçi hasıla rakamlarından yola çıkan bu önermeler genellikle tahminler üzerine dayanmaktadır. Bir hizmet sektörü olan taşımacılık sektörünün dönemsel büyüklüğüne ilişkin rakamlar maalesef gerçekçi istatistiklerin olmamasından kaynaklanmaktadır. Özellikle yurtiçi taşımacılık ve lojistik hizmetlerine ilişkin sektörel büyüklüğe dair bilgi yok denecek kadar azdır. Deniz, hava, kara ve demiryolu uluslararası taşımaların büyüklüğüne ilişkin fikir sahibi olmak için en sağlık yol bu taşımacılık gelir ve giderlerinin milli hesaplara yansımasına göz atmak faydalı olacaktır. T.C.Merkez Bankasının Ödemeler Dengesi Yıllık Analitik Sunum (1975 2007) verilerine göre 2007 yılı sonu itibarıyla Türkiye nin taşımacılık gelirlerinin toplamı 6 milyar 104 milyon USD dir. Taşımacılık giderleri ise aynı yıl 6 milyar 268 milyon USD olmuştur. (Bkz. Tablo 11) Böylece 2007 yılında Türkiye net 164 milyon USD taşımacılık açığına sahiptir. 34

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Toplam Taşımacılık Gelirleri 2.955 2.854 2.795 2.184 3.267 4.797 4.695 6.104 29.651 Taşımacılık Giderleri 2.463 2.021 1.934 2.707 4.331 4.732 4.309 6.268 28.765 Net Taşımacılık Geliri 492 833 861-523 -1.064 65 386-164 886 Navlun Gelirleri 1.653 1.796 1.859 1.322 1.765 2.048 1.823 2.402 14.668 Navlun Giderleri 1.407 1.065 1.328 2.707 2.907 3.548 3.141 4.932 21.035 Net Navlun Geliri 246 731 531-712 -1.142-1.500-1.318-2.530-5.694 Diğer Taşıma Gelirleri 1302 1.058 936 862 1.502 2.749 2.872 3.702 14.983 Diğer Taşıma Giderleri 1056-956 -606-673 -1.424-1.184-1.168-1.336-6.291 Net Diğer Taşıma Geliri 246 102 330 189 78 1.565 1.704 2.366 6.580 Tablo 11 Ödemeler dengesinde taşımacılık gelir ve giderleri. Kaynak: TCMB 2008 Söz konusu açığın kaynağına baktığımızda ise özellikle navlun giderleri kanadında önemli bir açığının söz konusu olduğu görülmektedir. Nitekim 2007 yılında navlun gelirlerimiz navlun giderlerimizin yaklaşık yarısını karşılamakta, net navlun çıkışı 2 milyar 530 milyon USD yi bulmaktadır. Buna karşılık Diğer Taşımacılık Gelirleri olarak adlandırılan Yolcu, bagaj ve benzeri nedenlerle sağlanan gelirler kaleminde 2 milyar 366 milyon USD lik fazla yakalanmış durumdadır. Bu kalem özellikle turizme yönelik taşımalardan kaynaklansa da yurtdışına taşımacılık hizmeti veren bir firma elde ettiği döviz gelirlerini bankada Türk lirasına dönüştürürken işlemin mahiyetini bildirmediği durumda, banka bu TA IMACILIK GELİR VE GİDERLERİ (2000-2007) geliri Navlun olarak değil, Diğer olarak raporlandığını da anımsamak gerekmektedir. 16 Ancak bu tür işlemlerin diğer taşımalardaki payı konusunda net bilgi mevcut değil. Bu nedenle ödemeler dengesi tablosunun navlun kalemindeki gelişmelerin analizi ile yetinilmek durumundadır. MİLYON USD 6.500 6.250 6.000 5.750 5.500 5.250 5.000 4.750 4.500 4.250 4.000 3.750 3.500 3.250 3.000 2.750 2.500 2.250 2.000 1.750 1.500 1.250 1.000 2.955 2.463 2.854 2.021 2.707 2.795 1.934 2.184 4.331 4.309 4.732 3.267 4.797 4.695 6.268 6.104 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Taşımacılık Galirleri Taşımacılık Giderleri Grafik 12 - Taşımacılık gelirlerinin yıllar içinde seyri (2000-2007) Kaynak: TCMB 2008 16 Ödemeler Dengesi Tablosu ndaki diğer mal ve hizmet gelirleri kaleminin içeriği ve hesaplama yöntemine ilişkin açıklama, http://www.tcmb.gov.tr/odemedenge/duyuru19990611.htm 35

Türkiye nin navlun gelir ve giderlerinin yıllar içindeki seyri, dış ticaretimizin kompozisyonu kadar dış ticaretimizde taşıma türlerinin ağırlığı konusunda da fikir vermektedir. T.C. Merkez Bankası nın verilerine göre 2002 yılı sonuna kadar Türkiye nin navlun gelirleri, navlun giderlerinin iki katı seviyesinde seyretmekte, yani taşımacılık sektöründen ülkemize net döviz kazancı gelmekteydi. Ancak 2002 yılından sonra bu tablonun tam tersine döndüğünü görmekteyiz. Bu tarihten sonra Türkiye nin navlun gelir gider tablosu sürekli açık vermektedir. (Bkz. Grafik 12) Bu tabloyu kabaca dış ticarette yerli ve yabancıların payı olarak da okumak mümkündür. Merkez Bankası verilerine göre 2001 yılında Türkiye nin dış ticaretinde %60 n üzerinde paya sahip olan Türk taşıyıcılar, 2002 yılından itibaren sürekli pay kaybetmiş, 2007 yılı başı itibarıyla %30 seviyesine kadar gerilemiş, 2007 yıl sonu itibari ile ise bir miktar artarak %32.8 e çıkmıştır. (Bkz. Grafik 13) NAVLUN GELİRLERİNDE YERLİ VE YABANCI PAYLARI 80 % 70 60 50 40 30 54,0 46,0 62,8 37,2 58,3 41,7 60,6 39,4 62,2 37,8 63,4 36,6 69,8 30,2 67,2 32,8 20 10 Yerli Yabancı 0 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Grafik 13 - Navlun giderlerinde yerli ve yabancı payları (2000 2007) Kaynak: TCMB, milyon USD Bu tablo kuşkusuz Türkiye nin artan dış ticaretinin bir sonucudur. Bu tablo Türkiye nin dış ticarette açık verdiği gibi dış ticarette kendisine yönelik mal hareketinde kendi lojistik olanaklarını da kullanamadığını göstermektedir. Yani Türkiye, artan miktarda mal ithal ederken, ithal eşyanın taşınmasını da uluslararası taşıyıcılara bırakmaktadır. Sonuç itibarıyla 2007 yılında Türkiye nin dış ticaretinin yarattığı navlun miktarı, milli hesaplara yansımayan tutarlar hariç 12 milyar 372 milyon USD seviyesinde bulunmaktadır. Bu da navlun gelir ve giderlerinin 638.8 36

milyar ABD USD olarak gerçekleşen Gayrisafi Milli Hasılada payının %1.93 te kaldığını göstermektedir. Bu da oldukça düşük bir rakamdır. Avrupa Birliği Komisyonu nun 28.06.2006 tarihli Avrupa da yük taşımacılığı Sürdürülebilir Hareketliliğin Anahtarı 17 başlıklı tebliğinde verilen bilgiye göre dünyada lojistik sektörü 5.4 trilyon büyüklüğe ulaşarak dünya GSMH sindeki payını %13.8 e çıkarmış bulunmaktadır. Ancak aynı tebliğde lojistik sektörünün gerçek boyutunu çıkarmanın güçlüğünün altı çizilmektedir. Türkiye deki taşımacılık ve lojistik sektörünün GSMH deki payına ilişkin olarak %8 ila %12 arasında değişen tahminlemeler mevcuttur. Buna göre Sektörün ticari büyüklüğü 45 65 milyar USD arasında değişmektedir. Dünyadaki benzer örneklerden yola çıkılarak dile getirilen bu rakamların doğrulanmaya somut verilerle ispatlanmasına ihtiyaç vardır. Türk Taşımacılık ve Lojistik Sektörü nün ekonomiye katkısı ve gerçek büyüklüğüne dair gerçekçi rakamlara ulaşabilmek için öncelikle yurtiçi taşımacılık ve lojistik faaliyetleri konusunda verilere ihtiyaç vardır. Bu açından yurtiçi taşımalarda %90 ın üzerinde payı olduğu ileri sürülen karayolu taşımalarını kayıt altına alan Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü nün yetki belgesi sahiplerinin faaliyet raporlardan yola çıkarak hazırlayacağı raporlar büyük önem taşımaktadır. 3.2.Denizyolu Eşya Taşımacılığı 3.2.1. Denizyolu Eşya Taşımacılığının Durumu Uluslararası denizyolu eşya taşımaları 2002 yılından beri düzenli büyümesini 2007 yılında da sürdürmüş, bir önceki yıla göre %7 artışla 216 bin 946 milyon tona çıkmıştır 18. Ancak bu rakam son beş yılın büyüme rakamlarının gerisinde kalmıştır. Denizyolu eşya taşımaları 2002 2006 yılları arasında yıllık ortalama %13 büyüme kaydetmiş, bu oran 2005 yılı sonu itibarıyla %20 ile en yüksek noktasına ulaşmıştır. 2002 2007 döneminde denizyolu ile ihraç ve ithal edilen eşyanın miktarı %73.2 artmıştır. Bu oran ihracat taşımalarında %69, ithalat taşımalarında ise %75 oranında gerçekleşmiştir. (Bkz. Tablo 12) 17 Communication From The Commission To The Council, The European Parliament, The European Economic And Social Committee And The Committee Of The Regions Freight Transport Logistics In Europe The Key To Sustainable Mobility, COM(2006) 336 final, Brussels, 28.6.2006 18 Bu rakam TÜİK verilerine dayandırılarak RODER tarafından verilmiştir. Deniz Ticaret Odası raporun hazırlandığı tarihlerde henüz taşımalara ilişkin verilerini yayınlamamıştı. 37

Tablo - 12 Denizyolu Türk Bayraklı Taşımaların Gelişimi (ton) YILLAR İHRACAT % Değişim İTHALAT % Değişim TOPLAM %Değişim 2002 39.065.012 86.179.840 125.244.852 2003 41.476.801 6 98.673.637 14 140.150.438 12 2004 47.058.194 13 104.697.120 6 151.755.314 8 2005 54.509.720 16 127.075.174 21 181.584.894 20 2006 62.915.898 15 139.855.928 10 202.771.826 12 2007(*) 66.061.692 5 150.884.308 8 216.946.000 7 (*) Tahmini Denizyolu ile taşınan eşyanın cinsine ilişkin veriler ise 2006 yılına dayanmaktadır. Deniz Ticaret Odası nın verilerine göre 62.9 milyon ton olarak gerçekleşen 2006 yılı denizyolu ihracatımızın en büyük kalemleri inşaat demiri %11.8, feldispat %7 ve BOTAŞ ham petrol %6.56; 139,8 milyon ton olarak gerçekleşen 2006 yılı denizyolu ithalatımızın ise en büyük kalemleri ham petrol %15.75, kömür %15.51 ve Hurda Demir %10.82 olarak gerçekleşmiştir. TABLO - 13 :Denizyolu İthalat ve İhracatımızın Başlıca Yüklere Göre Dağılımı İHRAÇ YÜKÜ Miktar(Ton) % Pay İTHAL YÜKÜ Miktar(Ton) % Pay İNŞAAT DEMİRİ 7.473.233 11,9 HAM PETROL 21.953.414 15,7 FELDİSPAT 4.405.155 7,0 KÖMÜR 21.694.748 15,5 HAM PETROL (Botaş Yükleme) 4.126.000 6,6 HURDA DEMİR 15.137.666 10,8 ÇİMENTO 2.913.753 4,6 RULO SAÇ 7.745.957 5,5 FUEL OIL 2.619.110 4,2 DEMİR CEVHERİ 5.968.193 4,3 BENZİN 1.912.128 3,0 MOTORİN 4.895.731 3,5 KLINKER 1.519.248 2,4 LNG 3.630.503 2,6 MOTORİN 1.474.432 2,3 LPG 3.220.492 2,3 RULO SAÇ 1.230.021 2,0 KÜTÜK DEMİR 2.777.356 2,0 KÜTÜK DEMİR 1.222.447 1,9 GASS OİL 2.378.548 1,7 MERMER 914.938 1,5 GÜBRE 2.247.236 1,6 DİĞER 13.567.137 21,6 DİĞER 29.627.741 21,2 KONTEYNER DOLU (Ton) 19.538.296 KONTEYNER DOLU 31,1 (TON) 18.578.343 13,3 TOPLAM 62.915.898 100,0 TOPLAM 139.855.928 100,0 Türkiye nin denizyoluyla yapılan en büyük ithalat kalemlerini akaryakıt dolayısıyla ham petrol teşkil etmektedir. Tüpraş Genel Müdürlüğü nün web sayfasından alınan veriler ışığında, 2006 yılında 24,3 milyon ton ham petrol ithal edilmiştir 19. Taşınan yükler arasında konteyner taşımalarının yüksek payı dikkat çekmektedir. 2006 denizyolu ihracat kalemlerinde dolu konteynerlerin toplam ihracata oranı %31.05, ithalat kalemlerinde dolu konteynerlerin toplam ithalata oranı ise %13.28 olarak gerçekleşmiştir. 19 www.tupras.com.tr 38

Ton-km olarak en ucuz taşıma şekli olan deniz taşımacılığımızın, özellikle iç sularda ve konteyner taşımacılığı şeklinde geliştirilmesi, son kullanıcı maliyetlerini geri çekecektir. Konteynerlerin iç sularda denizyolu ile taşınması, ayrıca kombine (multimodal) taşımacılığında ülke içinde yaygınlaşmasına yardımcı olacaktır. TABLO - 14: Denizyolu dış ticaret hacmimizin en yüksek olduğu 20 ülke İthalat İhracat TOPLAM TOPLAM ÜLKE ADI.000 $.000 $.000 $ İhracat Ton İthalat Ton (Ton) Rusya Federasyonu 11.738.572 1.825.320 13.563.892 1.636.858 32.328.102 33.964.961 Çin 8.977.515 995.904 9.973.419 3.359.102 5.374.910 8.734.012 A.B.D. 3.523.694 3.907.666 7.431.360 4.730.428 8.000.189 12.730.618 Ukrayna 2.930.379 902.471 3.832.850 1.134.899 9.761.351 10.896.250 İtalya 4.307.006 4.125.276 8.432.282 7.201.687 2.286.776 9.488.463 Romanya 2.052.213 560.837 2.613.050 719.100 4.906.339 5.625.439 İspanya 2.822.311 2.646.660 5.468.972 4.058.439 1.268.423 5.326.862 İngiltere 2.293.378 3.808.479 6.101.857 1.785.724 2.742.123 4.527.847 Almanya 5.144.610 2.319.688 7.464.298 1.131.228 2.005.955 3.137.183 Yunanistan 537.493 698.154 1.235.647 1.571.527 1.050.096 2.621.623 Bulgaristan 959.451 242.403 1.201.854 498.130 1.968.187 2.466.318 Belçika 1.672.047 828.729 2.500.776 764.715 1.695.613 2.460.328 Fransa 3.845.316 2.544.075 6.389.391 1.142.154 1.270.877 2.413.032 Kanada 485.592 312.595 798.188 443.059 1.783.209 2.226.269 İsveç 638.599 356.680 995.279 209.486 1.978.278 2.187.764 Hollanda 1.183.690 1.092.462 2.276.152 876.725 1.182.323 2.059.048 Avustralya 278.171 202.058 480.229 89.043 1.804.315 1.893.358 Portekiz 242.358 500.010 742.368 909.262 140.067 1.049.329 Güney Kore 2.430.783 88.542 2.519.325 64.915 671.881 736.795 Polonya 631.664 230.065 861.729 169.247 536.225 705.472 TOPLAM 48.300.674 27.468.313 75.768.988 29.249.448 77.902.611 107.152.063 Ülkeler itibariyle denizyolu taşımalarına bakıldığında, 2006 yılı itibarıyla denizyolu ihracat taşımalarımızın %46.5 i, ithalat taşımalarının ise 55.7 si tablo 14 de sıralanan ilk 20 ülke ile yapılmıştır. Tabloda taşınan yükün miktarına göre yapılan sıralamada Rusya Federasyonu yaklaşık 34 milyon ton ile ilk sırada bulunmaktadır. Rusya Federasyonu, taşınan yükün değeri açısından yapılan sıralamada da ilk sırada gelmektedir. 2006 Yılında Avrupa Birliği ülkelerine denizyoluyla yapılan toplam dış ticaret hacmimiz 39 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Bu hacmin 18 milyon tonu ihracat, 21 milyon tonu ise ithalat taşımalarıdır. Türkiye ile AB Ülkeleri arasındaki 35.6 milyon tonluk dış ticaret hacmimizin %23 ü İtalya ile %14 ü İspanya ile ve %12 si İngiltere ile gerçekleşmiştir. 39

Grafik 14 - AB Ülkeleri denizyolu dış ticaret taşımalarında ülke payları Portekiz 3% Polonya 2% Yunanistan 7% Diğer 6% Almanya 8% Belçika 6% Finlandiya 2% Fransa 6% Hollanda 5% İtalya 23% İsveç 6% İspanya 14% İngiltere 12% AB Ülkeleri ile denizyolu dış ticaret taşımacılığımızın 2005 yılında 35.6 milyon tonluk taşıma hacminin 2006 da 39 milyon tona, ithalat yüklerinin aynı dönemde 16 milyon tondan 21 milyon tona yükseldiği ve ihracat yüklerinin ise 19.6 milyon tondan 18.1 milyon tona düştüğü görülmektedir. AB Ülkeleri ile yapılan denizyolu dış ticaret taşımacılığında değer olarak ilk üç ülke İtalya %18.22, Almanya %16.13 ve Fransa %13.81 olarak görülmektedir. 2006 Yılında KEİ Ülkeleri ile denizyolu ticaret hacmi 57,5 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. 57,5 milyon ton hacmin 6,3 milyon tonu ihracat, 51.2 milyon tonu ise ithalat yükleridir. Türkiye ile KEİ ülkeleri arasındaki 57.5 milyon tonluk dış ticaret hacmimizin %59 u Rusya; %18.9 u Ukrayna ile ve %9.8 i Romanya ile gerçekleşmiştir. Rusya ve Ukrayna nın özellikle ithalat oranının yüksek olmasının sebebi petrol ve doğalgaz alımlarıdır. Türkiye ile KEİB Ülkeleri arasındaki denizyolu dış ticaretimizin değer olarak 23 milyar 172 bin 323 bin USD ile %58.53 ü Rusya, %16.54 ü Ukrayna ve %11.28 i Romanya ile gerçekleşmiştir. Kabotaj taşımalarında ise ihracat ve ithalat taşımalarında sağlanan gelişmeye ulaşılamamıştır. Kabotaj taşıma miktarı yıllar içinde dalgalı seyir izlemektedir. 2000 yılında 37 milyon 327 bin 805 ton iken bu rakam 2001 yılında %29,6 oranında düşerek 26 milyon 281 bin 398 tona gerilemiştir. Kabotaj yükleme boşaltma miktarları sonraki yıllarda artmış olmakla birlikte 2006 yılı sonu itibarıyla 2000 e göre %20.3 lük bir gerileme söz konusudur. 2006 yılında Türk limanlarından 232.4 milyon ton yük elleçlenirken bunun sadece %12.79 si kabotaj yükü, yani iki Türk limanı arası taşınan yüklerdir. 40

YUNANİSTAN; 4,6 DİĞER; 0,2 ROMANYA; 9,8 GÜRCİSTAN; 1,6 BULGARİSTAN; 4,3 ARNAVUTLUK; 0,9 RUSYA FED.; 59,0 UKRAYNA; 18,9 AZERBEYCAN; 0,8 Grafik 15 - KEİB Ülkeleri İle Denizyolu Taşıma oranları (ton) Konteyner yüklemelerinde bu oran daha düşüktür. 2006 yılında 3 milyon 825 bin TEU konteyner elleçlenirken bunun sadece binde 5.5 i kabotaj konteyneridir. Denizcilik Müsteşarlığı nın 2004, 2005 ve 2006 yıllarını kapsayan kabotaj yükleme ve boşaltma miktarları ton bazında Tablo 14 te belirtildiği gibidir. Tablo 15 : Kabotaj Taşımacılığı (ton) YILLAR 2004 2005 2006 YÜKLEME (ton) 14.539.714 14.238.305 13.595.664 BOŞALTMA (ton) 14.678.638 13.858.655 14.682.817 Kaynak : Denizcilik Müsteşarlığı Tablo 15 de görüleceği üzere 2006 yılında kabotaj yüklemeleri 13.595.664, boşaltma ise 14.682.817 ton olarak gerçekleşmiştir. 2006 yılında kabotajda taşınan toplam 13.6 milyon tonun %41.68 ini katı yükler %58.32 sini ise sıvı yükler oluşturmaktadır. Kabotajda taşınan 5,6 milyon tonluk katı yüklerin %27.9 u dökme çimento, %8.3 ü cüruf ve %6.6 sı ise inşaat demiri taşımasıdır. Kabotajda taşınan 7,9 milyon tonluk sıvı yüklerin; %40 ı motorin, %20.6 sı fuel oil ve %14.7 sini jet yakıtı oluşturmaktadır. 2006 Yılı itibariyle kabotajda en fazla yükleme yapılan limanlarımız sırasıyla; İzmit, Aliağa ve Çanakkale; en fazla boşaltma yapılan limanlarımız ise Ambarlı, İstanbul ve İzmit tir. Sonuç olarak denizyolu eşya taşımacılığı, Türkiye ekonomisinin gelişmesine bağlı olarak dış ticarette artarken kabotaj taşmalarında aynı gelişme yaşanmamıştır. Kabotaj yüklemelerinin gelişmemesindeki en önemli engel, limanların gümrüklü sahalar olması ve ancak limanlarımızda gümrüğe tabi olmayan malların giriş çıkışının kolaylıkla yapılması için düzenleme olmamasıydı. 41

Limanlarda bu düzenleme olmaması nedeniyle uygulamada gümrüklerimizin kaçakçılık endişesi ile aslında yurtiçinde bir noktadan başka bir noktaya giden yükler de gümrük işlemlerine tabi ihraç ve ithal yükleriyle aynı alanda tutulmaktadır. Bu da işlemlerin uzamasına yol açmakta, bu nedenle çıkış ve varış yerleri yakınında bir liman bulunmasına rağmen yüklerin denizyolu ile değil de karayolu ile taşınması tercih edilmektedir. 20 Mart 2008 tarihinde Resmi Gazete de yayınlanan TÜRKİYE LİMANLARI VE İSKELELERİ ARASINDA DENİZ TAŞITLARIYLA YAPILAN YÜKLEME, TAŞIMA VE BOŞALTMALARDA GÜMRÜK GÖZETİM VE DENETİMİ USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK TEBLİĞİ ile 7 Kasım 2003 tarihinde yayınlanan tebliğin 12 inci maddesini değiştirilmiştir. Yeni maddede Gümrük idarelerince, serbest dolaşımda olan ve serbest dolaşımda olmayan eşyanın birbirine karışmaması için gerekli tüm önlemlerin alındığı gümrüklü sahalarda kabotaj eşyasının, tecridine, depolanmasına, yüklenmesine ve boşaltılmasına izin verilir denmektedir. 3.2.2. Türk Deniz Ticaret Filosunun Durumu Türk Deniz Ticaret Filosunun 1980-2006 yıllarındaki adet, DWT ve grt değişimleri Tablo 14 de görülmektedir.1980 yılında 2.0 Milyon DWT olan filomuz, dünya sıralamasında 35. sırada yer almıştır. Filomuzun gelişimimin durduğu ve gerilediği 1985-1988 ile 1998-2002 dönemleri ülkemizin yaşadığı ekonomik krizler ve dünya ile birlikte yaşanan navlun krizlerinin sonuçlarıdır. 20 TABLO 16 : Türk Deniz Ticaret Filosunun Gelişimi (1980-2006) YILLAR GEMİ SAYISI DWT (1000) DEĞİŞİM (%) GRT (1000) DEĞİŞİM (%) DÜNYA SIRA 1995 1.143 10.310 20,7 6.239 22,5 17 1996 1.179 10.893 5,6 6.622 6,1 16 1997 1.197 10.563-3,0 6.525-1,5 17 1998 1.204 9.760-7,6 6.463-1,0 17 1999 1.242 10.322 5,8 6.778 4,9 18 2000 1.270 9.489-8,1 6.044-10,8 18 2001 1.261 9.307-1,9 6.002-0,7 20 2002 1.185 8.666-6,9 5.736-4,4 19 2003 1.152 7.627-12 5.113-10,9 20 2004 1.209 7.055-7,5 4.772-7,1 23 2005 1.379 7.603 7,20 5.229-9,6 24 2006 1.429 7.271-4,4 5.083-2,8 25 Tabloda görüleceği üzere, 1996 yılında Türk Deniz Ticaret Filomuz 10.8 Milyon DWT ile dünya filoları arasında 16. sıraya yükselmiştir. 1996 Yılından itibaren filomuzdaki durgunluk ve gemi kaybı dünya sıralamasında düşüşe geçmemize neden olmuştur. 2006 yılında ise bir önceki yıla oranla %4.4 kayıpla 7.2 milyon DWT a gerilemiştir. 20 Deniz Ticaret Odası Sektör Raporu 2006. 42

Türk Deniz Ticaret Filosunun yapısı ile ilgili analizlerde, filonun geneli üzerinde yani 150 GRT ve üzeri değerlendirme yapıldığı gibi, yaş ortalamaları tablolarında tonaj aralıkları değerlendirmeleri de yapılmıştır. Türk Deniz Ticaret Filosunu ithal ve inşa durumları itibariyle sayısal ve tonaj analizi tablosunda, toplam 1429 adet geminin 383 ünün ithal, 1046 adet gemi ise inşa yoluyla edinilmiştir. İthal gemilerin DWT u 5.4 milyon, inşa gemilerin DWT u ise 1.9 milyon DWT dur. GEMİ SAYISI 1600 1400 1200 1000 800 600 400 200 0 1982 1983 1984 Grafik 4 - Türk Deniz Ticaret Filosunun Gelişimi 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 12.000 10.000 Toplam deniz ticaret filosunu oluşturan 1,429 adet geminin adet bazındaki çoğunluğunu sırasıyla; %29.74 ünü kuru yük, %11.9 unu balıkçı gemileri, %9.1 ini petrol tankerleri, %7.63 ünü römorkörler ve %7 sini dökme yük gemileri oluşturmaktadır. Diğer tip gemiler ise, filonun sayısal olarak ancak %34.63 üdür. 7.2 milyon DWT olan Deniz Ticaret Filosunun DWT bazındaki çoğunluğunu sırasıyla; %48.02 sini dökme yük gemileri, %19.04 ünü kuru yük gemileri ve %17,95 ini petrol tankerleri oluşturmaktadır. Diğer tip gemilerin DWT yüzdesi ise, %14.99 dur. Filodaki gemilerden %48.6 sı (695 gemi) ulusal sicile, %51.4 ü (734 gemi) uluslararası sicile kayıtlıdır. Filomuzun DWT olarak %9.1 i ulusal sicile, %90.9 u ise uluslararası sicile, grt olarak ise %14.0 ü ulusal sicile, %86.0 sı ise uluslararası sicile kayıtlıdır. Ulusal sicile kayıtlı toplam 658 bin 083 DWT luk filomuzda en fazla tonaja sahip gemi tipleri sırasıyla, %29.4 ünü dökme yük gemileri, %24.4 ünü Kuru yük gemileri ve %16.9 unu petrol tankerleri oluşturmaktadır. Diğer tip gemiler ise, ulusal sicilin %29,3 üdür. Uluslararası sicile kayıtlı toplam 6.6 milyon DWT filomuzda en fazla tonaja sahip gemi tipleri sırasıyla, %49.9 u dökme yük gemileri, %18,5 i kuru yük gemileri ve %18 i petrol tankerleri oluşturmaktadır. Diğer tip gemiler ise, uluslararası sicilin %13,6 sıdır. 8.000 6.000 4.000 2.000 0 DWT GEMI SAYISI DWT -1000 43

Türk Deniz Ticaret filosunda 1500 DWT un üzerinde 556 adet gemi bulunmaktadır. Bu gemilerin 243 adedi ithal, 313 adedi ise inşadır. 1500 DWT üzerindeki gemilerin toplam GRT u 4.532.974, toplam DWT u ise 7.000.302 DWT dur. Bu tonajın DWT bazındaki çoğunluğunu sırasıyla; %49.87 sini dökmeyük gemileri, %17,84 ü petrol tankerleri ve %17,82 sini ise kuru yük gemileri oluşturmaktad 1600 ır. Bu tonaj grubundaki 1400 gemiler 1200 toplam filonun 1000 DWT olarak 800 %96,27 sini 600 teşkil 400 etmektedir. 150 Grt 0 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 kapasitenin GEMİ SAYISI 1197 1204 1242 1270 1261 1185 1152 1209 1379 1429 üzerindeki gemilerin Grafik 5 - Türk Deniz Ticaret Filosunun Sayısal Gelişimi dikkate alındığı filoda 1.429 adet gemi bulunmaktadır. 31.12.2006 İtibariyle bu gemilerin genel yaş ortalaması 21,77 dir. Deniz ticaret filosunun sayısal olarak %29,74 ünü oluşturan kuru yük gemilerinin genel yaş ortalaması 28 dir. DWT olarak filomuzun %48,01 ini oluşturan dökme yük gemilerimizin genel yaş ortalaması ise 21 dir. Türk Deniz Ticaret Filomuzun % 38 i 0-9 yaş grubunda, % 8 i 10-19 yaş grubunda, % 41 i 20-29 yaş grubunda ve % 13 ü 30 yaş ve üzerinde yer almaktadır. TABLO 17 :Türk Deniz Ticaret Filosu Tonaj Ve Yaş Gruplari İtibariyle Dağilim (DWT) TONAJ GRUPLARI 200 0-9 Yaş 10-19 Yaş 20-29 Yaş 30 + Yaş Toplam ADET DWT ADET DWT ADET DWT ADET DWT ADET DWT 0-149 200 176 141 1,988 85 616 60 351 486 3,131 150-1499 27 16,393 72 42,559 89 57,501 199 151,164 387 267,617 1500-5999 66 263,810 44 157,391 114 357,468 89 232,766 313 1,011,435 6000-9999 23 185,654 17 136,625 40 288,378 11 81,661 91 692,318 10000-34999 29 465,564 2 29,161 44 875,410 21 439,574 96 1,809,709 35000-52999 11 525,653 1 43,656 26 1,042,859 1 35,224 39 1,647,392 53000-79999 5 328,371 2 148,181 3 206,504 0 0 10 683,056 80000-19999 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 120000+ 6 962,166 0 0 1 194,226 0 0 7 1,156,392 Toplam 367 2,747,787 279 559,561 402 3,022,962 381 940,740 1,429 7,271,050 44

Türk Deniz Ticaret filosu dünya sıralamasında 2007 başı itibariyle 26. sırada yer almaktadır. Tablo 31 de dünya filosunun %22,8 ine sahip Panama 1.sırada, %10.2 sine sahip Liberya ikinci sırada ve %5.4 üne sahip Yunanistan ise üçüncü sırada yer almaktadır.(bkz.tablo 17) TABLO 18: Dünya Deniz Ticaret Filosunun İlk 26 Ülkesi SIRA BAYRAK GEMİ SAYISI 1000 GT 1000 DWT 1000 TEU DÜNYA FİLOSU % YILLIK DEĞİŞİM % 1 PANAMA 6015 153425 230506 2128 22.8 9.6 2 LİBERYA 1804 67067 103068 1803 10.2 13.2 3 YUNANİSTAN 1091 32193 54829 227 5.4 4.5 4 HONG KONG 1081 32736 54776 527 5.4 8.0 5 M.ISLAND 840 32134 53431 450 5.3 11.9 6 BAHAMA 1221 39087 52427 371 5.2 5.8 7 SİNGAPUR 1196 31148 49587 453 4.9 4.5 8 MALTA 1235 24603 40102 216 4.0 8.5 9 ÇİN 2364 22026 33440 344 3.3 4.7 10 GÜNEY KIBRIS 883 19082 30233 382 3.0 0.3 11 İNGİLTERE 862 19750 26030 578 2.6 3.8 12 NORVEÇ 979 16908 23010 101 2.3 4.5 13 KORE 1008 9577 15450 109 1.5 11.3 14 JAPONYA 2557 11478 14048 35 1.4 0.3 15 HİNDİSTAN 429 7900 13527 18 1.3 5.2 16 İTALYA 776 12367 13234 138 1.3 12.5 17 ALMANYA 455 11167 13164 900 1.3-1.8 18 AMERİKA 515 9910 11664 277 1.2-1.6 19 DANİMARKA 378 8400 10241 407 1.0 7.3 20 A&BARBUDA 1043 7783 10233 625 1.0 8.8 21 İRAN 218 5069 8858 48 0.9-1.0 22 S.VİNCENT 667 5779 8664 82 0.9 3.6 23 BERMUDA 135 8012 8568 64 0.8 3.7 24 MALEZYA 442 5791 7897 66 0.8 5.6 25 FRANSA 228 5686 7343 146 0.7 9.2 26 TÜRKİYE 848 4770 7239 54 0.7-4.4 Kaynak : ISL Ocak-Şubat 2007 3.2.3. Türkiye Limanlarının Durumu Limancılık faaliyetleri açısından 2007 yılı hareketli bir yıl olmuştur. TCDD limanlarının özelleştirme sürecinde önemli adımlar atılırken, yeni liman projelerine hız verilmiştir. Denizyolu ile ihracat ve ithalat rakamlarında son dönemde yakalanan artış 2007 de liman elleçlemelerine olumlu yansımıştır. Türkiye Özel Liman İşletmeciliği Derneği nin verdiği bilgiye göre 8333 km sahil şeridimizde 500 GRT üzerinde gemi yaşabilen ve yük taşımacılığında kullanılan liman ve iskele sayısı 165 tir. 21 Bu limanlardan henüz özelleştirmemiş olanlar Türkiye Denizcilik İşletmelerine ait Güllük, Gökçeada, Çanakkale, Lapseki, İstanbul ve Kabatepe limanları ile TCDD ye ait İzmir Alsancak, Bandırma, Derince, İskenderun ve Samsun limanlarıdır. TCDD ye ait Mersin Limanı nın özelleştirmesi tamamlanmıştır. Ayvalık, Taşucu, Karabiga ve Gemlik limanları ise belediyeler tarafından işletilmektedir. 21 Türk Limancılık Sektörü Raporu 2007 Vizyon 2023, TÜRKLİM Yayın No.3, s-54. 45

Harita 7- Türkiye de kamu ve özel sektör tarafından işletilen belli başlı limanlar. Coğrafi olarak Türkiye de belirli bölgelerde liman ve iskele yoğunlaşması göze çarpmaktadır. Bu yoğunlaşmaya özellikle Ege Bölgesi nde Aliağa çevresinde, Akdeniz Bölgesi nde İskenderun ve çevresinde, Marmara Bölgesi nde ise İzmit Körfezi ve İstanbul Ambarlı da tanık olunmaktadır. (Harita 7) Türkiye de limanlar birçok farklı yük türüne hizmet verebilecek farklı ekipmanlarla donatılan konvansiyonel türde liman özelliği göstermektedir. Ancak belli yük türlerinde uzmanlaşmış veya konteyner taşımacılığına yönelik limanlar da faaliyette olup bunlara Batı Karadeniz de Filyos ve Kuzey Ege de Çandarlı projesi gibi ana liman projeleri de hayata geçirilmeyi beklemektedir. Denizcilik Müsteşarlığı ve Deniz Ticaret Odası nın limanlarımızda ihracat, ithalat, kabotaj ve transit yüklemelerine ilişkin rakamlar 2006 yılı sonu itibarıyla Tablo 19 da sunulmuştur. Buna göre 2006 yılında limanlarımızda yaklaşık 243,6 milyon ton yükleme ve boşaltma yapılmıştır. Bu yüklerin %26 si ihracat, %57,2 si ithalat, %4,6 sı ise transit elleçlemelerinden oluşmaktadır. Kabotaj yükleme ve boşaltmaların orası ise %12,2 dir. Tablo 19- Türkiye limanlarında toplam yükleme miktarları İhracat İthalat Kabotaj Transit TOPLAM Yıl ton % ton % ton % ton % ton 1990 15.239.000 10,2 43.878.000 29,4 47.114.000 31,6 42.950.000 28,8 149.181.000 1995 20.175.000 16,9 64.007.000 53,8 34.535.000 29 315.000 0,3 119.032.000 2000 32.291.000 17,3 85.957.000 46,1 37.328.000 20 30.770.000 16,3 186.346.000 2005 54.494.000 25,4 126.169.000 58,9 28.069.000 13,1 5.662.000 2,6 214.354.000 2006 63.311.978 26 139.405.306 57,2 29.739.184 12,2 11.144.059 4,6 243.592.527 46

Limanlarımızın 2007 performansına ilişkin TÜRKLİM verileri ise yük tiplerine göre, konteyner, genel kargo, sıvı yükler ve araç hareketleri olarak ayrı ayrı verilmektedir. Buna göre Türkiye limanlarında 2007 yılında 4 milyon 798 bin 160 TEU konteyner, 93 milyon 538 bin 405 ton genel kargo ve katı dökme yük, 14 milyon 399 bin 177 ton dökme sıvı yük ile 1 milyon 14 bin 808 motorlu araç ve iş makineleri elleçlenmiştir. Buna göre Türkiye de elleçlenen konteyner miktarı 2007 yılında bir önceki yıla göre %17.8 artmıştır. Böylece Tablo- 20 Türkiye Limanlarında Yük Türlerine Göre Elleçlemeler 2004 2005 2006 2007 KONTEYNER (TEUS) 3.081.351 3.301.140 3.822.727 4.708.160 GENEL KARGO VE KATI DÖKME YÜK(TON) 58.595.690 66.369.580 76.682.873 93.538.405 DÖKME SIVI YÜK(TON) 12.630.464 12.328.127 11.447.348 14.399.177 MOTORLU ARAÇLAR VE İŞ MAKİNELERİ 716.041 1.014.808 Özel Limanlar 72,47% TCDD Limanları 22,53% Grafik 6 - Liman elleçlemelerinde kamu ve özel sektör işletmelerinin payları ekonomik krizin yaşandığı 2001 yılından beri konteyner elleçlemeleri tam iki kat artmış bulunmaktadır. (Bkz. Tablo 19) 2007 yılında limanlarımızda elleçlenen konteynerin %72,47 si özel sektör tarafından işletilen terminallerde, %22,53 ü TCDD limanlarında elleçlenmiştir. Özelleştirmelerin tamamlanması ve yeni terminallerin devreye girmesiyle özel sektörün konteyner elleçlemelerindeki hakim durumunun daha da artması eklenmektedir. Genel kargo ve kuru dökme yüklemelerinde ise kamu limanlarında önemli bir artış yaşanmazken özel liman işletmelerinin son 5 yılık dönemli önemli artış yaşandığı görülmektedir. Özel liman işletmelerinde işlenen genel kargo ve kuru dökme yük miktarı anılan dönemde %155 lik artış yaşanmıştır. Buna karşılık kamu limanlarında bu tür yüklerin elleçleme miktarı son beş yılda %10 azalmıştır. Böylece genel kargo ve kuru yük elleçlemelerinde özel liman işletmelerin payı %53 ten %81,31 e çıkmıştır. (Tablo) 22 Türkiye nin ihracat ve ithalata konu motorlu araçlar ve iş makineleri taşımaları%92 oranında denizyoluyla yapılmaktadır. En çok motorlu araç ve iş 22 Tabloda TÜRKLİM üyesi limanlar ve üyesi olmayan diğer özel limanlar ayrı ayrı gösterilmiştir. 47

makinesi yüklemesi yapılan limanların başında TCDD Derince Limanı Grafik 19 Türkiye Limanlarında Konteyner elleçlemeleri. gelmektedir. Bu limanı İzmir, Gemlik, Ford Otosan ve Borusan limanları takip etmektedir. Grafik 19 Türk limanlarında genel kargo ve kuru dökme yük elleçlemeleri. 48

TABLO 21: TCDD Limanlarının Özellikleri Ve Fiziki Kapasiteleri LİMANLAR Toplam Rıhtım Uzunluğu(m) Liman Alanı (*1000 m²) Maksimum Draft (m) Gemi Kabul Kapasitesi (Gemi/Yıl) Toplam Elleçleme Kapasitesi (*1000 ton/yıl) Toplam Rıhtım Kapasitesi (*1000 ton/yıl) Konteyner Rıhtım Ekipman Kapasitesi (*1000 ton/yıl) Karışık Eşya Stoklama Kapasitesi (*1000 ton/yıl) Konteyner Stoklama Kapasitesi (*1000 ton/yıl) H.Paşa İzmir Samsun Bandırma Derince İskender un Toplam 2,765 2,959 1,756 2,788 1,092 1,426 17,390 320 902 588 246 312 750 4,110-12 -13-12 -12-15 -12 2,651 3,640 1,130 4,280 862 640 17,890 5,427 6,419 2,380 2,771 2,288 3,247 28,663 8,558 11,100 4,300 7,008 2,991 6,097 51,000 354 549 40 40 40 20 1,362 689 884 6,866 2,013 2,984 9,286 31,220 269 343 50 50 100 146 1,330 Limanlarımızda elleçleme miktarları hızla artarken, mevcut limanların Türkiye nin artan dış ticaretine cevap verip veremeyeceği konusunda tartışmalar sürmektedir. TCDD tarafından işletilen limanların 2006 yılına ilişkin temel veriler Tablo 21 de verilmiştir. TÜRKLİM tarafından yapılan bir çalışmaya göre, kamu ve özel sektör tarafından işletilen mevcut limanların kapasitelerini geliştirme projelerinin yanı sıra proje ve inşaatı süren yeni limanların devre girmesiyle 2015 yılında Türkiye limanlarının konteyner elleçleme kapasitesi 13,2 milyon TEU ya, genel kargo ve katı dökme yük kapasitesi 187 milyon tona, sıvı dökme yük kapasitesi 29,2 milyon tona, motorlu araç ve iş makineleri sayısı ise 2,9 milyon adede çıkacaktır. Yine TÜRKLİM in yaptığı yük projeksiyonuna göre 2015 yılında kötümser tahminle 6 milyon 527 bin TEU, iyimser tahmine göre ise 10 milyon 100 bin TEU konteyner elleçleme kapasitesine ihtiyaç duyulacaktır. Bu senaryo konteyner açısından 2015 yılına kadar kapasite sorunu yaşanmayacağı anlamına gelmektedir. Kapasite için kritik tarih 2021 yılıdır. Ancak 49

kapasite gelişimi bölgesel olarak aynı oranda gelişim göstermeyecektir. Marmara Limanları konteyner kapasitesi açısından 2015 yılına kadar yeterlilik arz ederken, Akdeniz ve Ege limanlarının konteyner kapasitesi 2015 yılı yük tahminlerin altında kalmaktadır. Bu nedenle özellikle Güney Ege ve Akdeniz e ilave konteyner elleçleme kapasitesine sahip terminallerin devreye sokulmasına ihtiyaç duyulacaktır. Genel ve kuru dökme yüklerde ise 2015 yılına kadar sıkıntı yaşanması beklenmemektedir. Bölgesel olarak bakıldığında Marmara Bölgesi nde mevcut kapasite 2018 yılına kadar, Karadeniz Bölgesi nde ise 2023 yılına kadar yeterli olacaktır. Ancak Ege ve Akdeniz bölgelerinde durum daha acildir. Bu iki bölgede 2011 yılına kadar acil kapasite artışına ihtiyaç vardır. Marmara, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde sıvı dökme yük kapasiteleri 2020 yılına kadar sorun arz etmezken, Ege Bölgesi nde bu tür yükleri elleçleyen limanlara yakın bir gelecekte ihtiyaç duyulacaktır. Motorlu araç ve iş makinelerinin elleçlendiği limanların kapasitelerinin geliştirilmesinde ise ihtiyaç daha ivedidir. Türkiye de otomotiv sektöründeki hızlı büyümeden dolayı özellikle Marmara Bölgesi nde 2015 yılına kadar kapasitelerin aşılacağı tahmin edilmektedir. Bölgede 2023 yılına gelindiğinde 6 milyonu aşkın araç elleçlenmesinin gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Yeni projelerle birlikte bölgedeki araç kapasitesinin 2 milyonun biraz üzerinde olduğu göz önüne alınırsa, Türkiye nin yeni araç terminallerine ihtiyacı olduğu açıktır. 3.4. Ro-Ro Taşımacılığı Ülkemizde Ro-Ro taşımacılığı, özellikle uluslararası karayolu taşımacılığı yapan işletmelerimizin araçlarını yurtdışı noktalarına ulaştırmayı hedefleyen servisler büyük önem taşımaktadır. Bu bölümde inceleneceği gibi başarılı bir uygulama olan Ro-Ro taşımalarının özellikle Avrupa ülkelerine yönelik karayolu taşımalarında önem miktarlarda artmaktadır. Bu taşımacılık türünde 2007 yılının en önemli gelişmesi kuşkusuz, ülkemizin en büyük Ro-Ro filosuna ve en yoğun hatlarına sahip olan UN. Ro-Ro işletmesinin bir uluslararası fon şirketine satılması olmuştur. İşletmenin satışından sonra yaşanan fiyat artışları sektörde, Avrupa taşımalarında stratejik önemi bulunan Ro-Ro taşımalarının verimliliği ve sürdürülebilirliği konusunda kaygıları artırmıştır. 50

140.000 130.000 120.000 110.000 100.000 90.000 80.000 70.000 60.000 50.000 Grafik 20 - Türkiye Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısı 1998-2007 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Toplam Araç 76.448 78486 91337 86230 90069 103520 113154 115030 124.684 130.391 3.4.1. Ro-Ro Taşımacılığı Deniz Ticaret Odası, Ro-Ro taşımalarının kapsamına lokomotifler, vagonlar, kendi tekerleğiyle hareket edebilen veya çekilebilen bütün araçlar, makineler, nakil vasıtaları da katmaktadır. Buna göre 2006 yılı sonu itibarıyla itibariyle Ro-Ro taşımalarına uygun deniz ticaret filosunda toplam 20 adet Ro-Ro gemisi bulunmaktadır. Ro-Ro filosunun DWT bazında, tonaj ve yaş grupları itibariyle dağılımı incelendiğinde ise; 0-9 yaş arasında 9 adet gemi ile 81.087 DWT, 20-29 yaş arasında 7 adet gemi ile 63.990 DWT ve 30 yaş ve üzerinde ise 4 adet gemi ile 19.392 DWT olduğu görülmektedir. Türkiye de uluslararası karayolu taşımacılığı yapan işletmelerin araçlarını taşıyan aktif 8 hat bulunmaktadır. Bu hatlardan en yoğun olanı UN Ro-Ro işletmesi tarafından İstanbul Pendik terminalinden İtalya nın Trieste limanına verilen servistir. Söz konusu serviste taşınan araç sayısı 2007 yılında bir önceki yıla göre %11.9 artarak 64 bin 569 a yükselmiştir. Aynı işletmeye ait Ambarlı- Trieste hattında ise 2007 yılında 20 bin 787 araç taşınmıştır. Çeşme- Trieste, Tekirdağ-Trieste, Samsun-Novorossiysk, Zonguldak-Ukrayna, Rize-Poti ve Trabzon-Soçi diğer aktif Ro-Ro hatlarıdır. Yıllar itibarıyla Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısına ilişkin verilere bakıldığında, geçtiğimiz 10 yılda, taşıma sayısının %70,6 arttığı görülmektedir. 51

TABLO 22 : Ro-Ro Hatları İtibariyle Araç Taşımaları (Adet) Kaynak : Roder 3.4.2. Ro-Ro Taşımacılığının Karayolu Taşımacığındaki Payı Türkiye nin karayolu komşularına açılan sınır kapılarından 2007 yılı boyunca giriş çıkış yapan araçlara ait rakamlar, Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayıları ile birlikte Tablo 22 de verilmiştir. Buna göre 2007 yılında Ro-Ro hatlarıyla taşınan karayolu araçlarının sayısı, gümrük kapılarımızdan çıkan araç sayısının %17,8 ine ulaşmış bulunmaktadır. (Grafik 21) Pendik Trieste hattında taşınan araç sayısı, Kapıkule ve Habur sınır kapılarından sonra üçüncü sıraya yükselmiş bulunmaktadır. Türkiye den çıkış yapan araçların %29 u Kapıkule Sınır Kapısını, %21 i Irak a açılan Habur Sınır Kapısı nı kullanmaktadır. Pendik- Triste %9 payla üçüncü sırada bulunmaktadır. 800.000 700.000 600.000 500.000 400.000 300.000 200.000 100.000 0 Sınır Kapısı çıkışları RO-RO Grafik 21 - Uluslararası karayolu taşımalarında Ro-Ro kullanım oranı 52

Grafik 22 - Gümrük kapılarına göre çıkış yapan araçların oranları. Ro-Ro hatlarının Türkiye nin Çeşme - uluslararası Trieste Samsun- Ambarlı - Trieste 2% Novorossisky karayolu 3% 1% sevkiyatlarındaki Pendik - Trieste öneminin 9% Nusaybin anlaşılması için 2% Avrupa ya yönelik Sarp taşımalardaki 4% payına göz atmak gerekir. Buna göre Ro-Ro Habur hatları ile taşınan 21% karayolu Gürbulak Dilucu 7% 2% araçlarının sayısı, 206 bini geçmiş durumdadır ve toplam Avrupa çıkışlarındaki oranı %49 u aşmıştır. Cilvegözü 3% Hamzabeyli 8% Kapıkule 29% İpsala 6% Tablo 23: Gümrük Kapılarına Göre Araç Çıkışları ihraç İthal Yerli Yabancı Yerli Yabancı Toplam Kapıkule 196052 51842 130149 34927 412.970 İpsala 49963 11486 27459 3755 92.663 Hamzabeyli 32831 32333 27175 24693 117.032 Cilvegözü 37406 4160 4823 530 46.919 Dilucu 22146 26 1589 1 23.762 Gürbulak 44685 15899 21885 12858 95.327 Habur 251154 17556 28559 12 297.281 Sarp 46906 4046 5234 1148 57.334 Türkgözü 347 108 265 45 765 Öncüpınar 8556 2872 1953 4534 17.915 Nusaybin 4385 1 46 91 22.438 Esendere 43 0 46 0 89 Kara Sınır Kapıları Çıkışları Toplamı 694.474 140.329 249.183 82.594 1.184.495 1. Pendik - Trieste 59.288 3.121 64.374 3.686 130.469 2.Ambarlı - Trieste 17.709 3.007 16.860 2.972 40.548 3.Çeşme - Trieste 19.616 694 14.751 645 35.706 5. Trabzon Sochi 2.845 0 3.612 0 6.457 6.Samsun-Novorossisky 8.022 1.478 8.018 1.249 18.767 7. Zonguldak - Kırım 6.622 3.260 5.625 2.085 17.592 Ro-Ro Taşımaları Toplam 114.102 11.560 113.240 10.637 249.539 53

Öyleyse, Avrupa ile ticaretimizin göz önünde tutulduğunda ihracatımızın yaklaşık dörtte birinin Ro-Ro servisleri ile taşındığı sonucunu çıkarmak mümkündür. Bu durum Ro-Ro hatlarının stratejik önemini açıkça ortaya koymaktadır. 3.5.Karayolu Eşya Taşımacılığı 3.5.1. Türkiye Karayolu Ağının Geliştirilmesi Çalışmaları 2007 yılında karayolu altyapısına ilişkin olan en önemli idari düzenleme 60 ın hükümetin 22 Temmuz 2007 seçimlerinden kısa bir süre sonra Karayolları Genel Müdürlüğü nü Bayındırlık Bakanlığı ndan Ulaştırma Bakanlığı na devretmesi olmuştur. 23 Ülkemizin karayolu altyapısının geliştirilmesi açısından 2007 yılında önemli gelişmeler olmuştur. Ankara-İstanbul güzergahının yaklaşık 30 dakika kısalmasını sağlayan Bolu Dağı Tüneli 8 Mayıs 2007 tarihinde tamamlanarak çift yönlü olarak trafiğe açılmıştır. Bursa Çevre Yolu, Gaziantep- Şanlıurfa Otoyolu, İzmir Çevre Yolu, Aydın Otoyolu, Kemerhisar-Pozantı Otoyolu projelerinde gelişme olmuştur. Karadeniz Sahil Yolu 24, Antalya- Alanya yolu, Bozüyük-Mekece Yolu projelerinde de önemli mesafe kat edilmiştir. Mekece- 2007 YILINDA YAPILAN İ LER BÖLÜNMÜ YOLLAR (DEVLET VE İL YOLU) 1.786 km Bölünmüş Yol Projesi (Devlet ve İl Yollarında) tamamlanmıştır. 361 km Kamulaştırma Planı tamamlanmıştır. 14.440.000 m2 alanın kamulaştırması tamamlanmıştır. Bölünmüş Yol Projesi (Devlet ve İl Yolu) yapımında kullanılacak 29 adet ocağa ait Proje Tanıtım Dosyası /ÇED Raporu tamamlanmıştır. 2.300 hektar halihazır harita tamamlanmıştır. 2X1 YOLLAR (DEVLET VE İL YOLU) 532 km 2x1 yol projesi (Devlet ve İl Yolu) tamamlanmıştır. 351 km. kamulaştırma planı tamamlanmıştır. 14.040.000 m2 alanın kamulaştırması tamamlanmıştır. 2x1 yol projesi (Devlet ve İl Yolu) yapımında kullanılacak 15 adet ocağa ait Proje Tanıtım Dosyası/ÇED Raporu tamamlanmıştır. 5-15.000 hektar halihazır harita tamamlanmıştır. Adapazarı, Kırıkkale-Çorum Yolu, Çorum-Samsun Yolu ve Şanlı-Urfa-Kızıltepe-Silopi Yolu ihale aşamasındaki projelerdir. 25 Ülkemiz ile Yunanistan arasında karayolu bağlantısını sağlayan İpsala Sınır Kapısı ndan Yunanistan ı doğu-batı yönünde kat ederek Adriyatik kıyısına uzanan Via Egnatia Koridoru nun devamı olan İpsala Sınır Kapısı Malkara Ayrımı-Tekirdağ-Kınalı yolunun standardının yükseltilmesi konusunda ilerleme sağlanmış olup, Tekirdağ Çevre Yolu ile Kınalı Ayr. Tekirdağ 23 Kuruluşların Bağlı Ve İlgili Olduğu Bakanlıkların Değiştirilmesi İle İlgili İşlem, Resmi Gazete 31.08.2007, Sayı : 26629 24 Sinop-Sarp Sınır Kapısı arasındaki 693 km lik Karadeniz Sahil Yolu nun çalışmaları sürmekte olup belirli kesimlerde trafiğe açılmış bulunmaktadır. 25 Karayolları Genel Müdürlüğü, 2008 Yılı Mali Performans Programı, Mart 2008, http://www.kgm.gov.tr/asps/performans2008.pdf 54

Tablo - 24 Yıllara Göre Devlet Ve İl Yolları Uzunluğu (KM) YILLAR ASFALT BETONU SATHİ KAPLAMA PARKE STABİLİZE TOPRAK GEÇİT VERMEZ TOPLAM UZUNLUK 2000 6057 49709 134 3026 1144 1020 61090 2001 6452 50028 139 2615 1113 958 61305 2002 6877 49943 126 2605 1025 792 61368 2003 6930 50218 132 2441 1018 752 61491 2004 7030 50461 136 2236 1214 737 61814 2005 7080 50302 133 2207 1329 888 61939 2006 7204 50159 135 2132 1226 908 61764 2007 7406 50619 158 1796 947 986 61912 Kaynak Karayolları Genel Müdürlüğü kesimindeki 142 km yolun büyük bir bölümü tamamlanmış olup, 10 km.sinde yapım çalışmaları sürdürülmektedir. 59 uncu ve 60 ıncı Hükümetlerin programında önemli bir yere sahip olan bölünmüş yol projelerinde 2007 yılı Tablo - 25 Bölünmüş Yol Çalışmalarında Tamamlanan sonu itibarıyla 11 bin 763 Kesimlerin Toplam Uzunluğu (km) kilometreye ulaşılmıştır. 2002 SONU 4326 2003-2007 arasında 2003 1305 tamamlanmış bölünmüş 2004 1765 yolların uzunluğu, 7,437 2005 2045 kilometreye ulaşmıştır. 2002 yılı sonu 2006 1240 itibarıyla çoğu şehir geçişi olmak üzere 3 bin 859 km bölünmüş devlet yolu ve 467 km 2007 1.082 2003-2007 TOPLAMI 7437 GENEL TOPLAM 11763 Kaynak: Karayolları Genel Müdürlüğü bölünmüş il yolu bitirilmişken, 2003 yılında 1 305 km, 2004 yılında 1 765 km,2005 yılında 2 045 km, 2006 yılında 1240 km yol asfalt kaplama seviyesinde bitirilerek trafiğe açılmış. 2008 yılında 2791 km bölünmüş yol çalışmaları devam edecektir. 3.5.2. Karayolu Taşımacılığı Mevzuatı ve Uygulamasında Gelişmeler Karayolu eşya ve yolcu taşımacılığına ilişkin mevzuat geliştirme çalışmaları 2007 yılında da devam etmiştir. 55

Yönetmelik seviyesinde önemli yeni düzenlemelere gidilmiştir. Bunların başında Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmeliğin 31 Mart 2007 tarihinde yürürlüğe girmesi olmuştur.26 30/11/2005 tarihli ve 5434 sayılı Kanunla katılmamızın uygun bulunduğu Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşmasına paralel olarak hazırlanan Yönetmelik bu alandaki önemli bir mevzuat açığını kapatmaktadır. Yönetmelik tehlikeli maddelerin; insan sağlığı ve diğer canlılar ile çevreye zarar vermeden güvenli ve düzenli bir şekilde kamuya açık karayoluyla taşınmasını sağlamak; bu faaliyetlerde yer alan gönderenlerin, alıcıların, dolduranların, yükleyenlerin, boşaltanların, ambalajlayanların, taşımacıların ve tehlikeli maddeleri taşıyan her türlü aracın operatör veya sürücülerinin sorumluluk, yükümlülük ve çalışma koşullarını belirlemektir. Karayolu taşımacılığının yeni kurallara uyumunun sağlanması için Yönetmeliğinin uygulamasının 1 Ocak 2009 tarihi olarak belirlenmesi sektör tarafından olumlu karşılanmıştır. Ancak, karayolu tehlikeli madde taşımacılığı eğitim konusunda ülkemizdeki gerek eğitmen gerekse eğitim merkezi konusundaki yetersizliklerin giderilmesi gerekmektedir. Karayolu taşımacılığına ilişkin bir mevzuat değişikliği ise Karayolu Taşımacılığı Faaliyetleri Mesleki Yeterlilik Eğitim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 10.10.2007 tarihli ve 26669 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanması olmuştur. Mesleki Yeterlik eğitim ve sınavlarına giriş koşullarında değişiklik yapan bu mevzuat değişikliği teknik düzeyde kalmaktadır. Tablo-26 Hurda Araçların Teslim Planı MODEL YILI TESLİM TARİHLERİ 1958 15/1/2008-29/2/2008 1959-1961 1/3/2008-30/4/2008 1962-1963 1/5/2008-30/6/2008 1964-1966 1/7/2008-31/8/2008 1967-1968 1/9/2008-31/10/2008 1969 1/11/2008-31/12/2008 1970 1/1/2009-28/2/2009 1971 1/3/2009-30/4/2009 1972 1/5/2009-30/6/2009 Mesleki Yeterlilik Eğitimleri halen Karayolları Mevzuatı nın geliştirilmesi gereken alanlarından birisi olmayı sürdürmektedir. Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Müdürlüğü verilerine göre Mesleki Yeterlilik Eğitimi verme belgesine sahip kuruluş sayısı 109 a erişmiş bulunmaktadır. Ulaştırma Bakanlığı nın il bazında verdiği 344 eğitim merkezi açma kotasının 235 i henüz kullanılmamıştır. Ayrıca Şubat 2008 itibarıyla 44 ilde henüz Karayolu Mesleki Eğitimi verebilecek yetki belge sahibi eğitim kuruluşu bulunmamaktadır. 26 36479 sayılı Resmi Gazete. 56

Mesleki Yeterlilik Eğitimi nin muafiyetinden yararlananların belge düzenleme işlemleri sürmektedir. Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü nün verdiği bilgiye göre 27 2007 yılın sonu itibarıyla muafiyetten yararlanmak isteyenlerin başvuru sayısı 1 milyon 238 bin 127 olarak gerçekleşmiştir. Bu başvurulardan 1 milyon 95 bin 411 adedi incelenebilmiş ve 971 bin Tablo-27 UBAK cezaları -2007 260 ı muafiyetten yararlandırılmıştır. Muafiyetlerden yararlanamayanlar için açılan 4 sınava toplam 13 bin 49 kişi katılmıştır. 2007 yılında karayolu mevzuatında gerçekleştirilen önemli atılım Bir Kısım Motorlu Karayolu Taşıtlarının Piyasadan Çekilmesine İlişkin Tebliğ in yayınlanması olmuştur28. Tebliğin amacı; Karayolu taşımalarının ekonomik, seri, elverişli, güvenli, verimli, kaliteli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek şekilde düzenlenmesi çerçevesinde, ekonomik ve teknik ömrünü tamamlamış ticari motorlu karayolu taşıtlarının bir kısmının piyasadan çekilerek can ve mal güvenliğinin artırılması ve mevcut atıl kapasitenin azaltılarak sağlıklı bir taşımacılık piyasasının oluşturulabilmesine destek sağlamak olarak ifade edilmiştir. Tebliğ, modeli 1972 ve öncesi yıllar olan İzin verilen azami yüklü ağırlığı 3.500 kg dan fazla olan ve yük/eşya taşımak için imal edilmiş bulunan kamyon, tanker ve çekici cinsi motorlu taşıtları ile sürücüsü dahil 16 adet ve üzeri oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan otobüs cinsi motorlu taşıtları kapsamaktadır. İHLAL KONUSU Miktar [YTL] Oran % Yetki Belgesiz Faaliyet Taşımacıların Yükümlülüklerine Uymamaları Terminal/ara durak şartlarına uymama Diğer 17.809.840 90.80 708.689 3.60 582.598 3.00 513.680 2.60 Tablo-28 UBAK belge sayıları YETKİ BELGESİ BELGE SAHİBİ FİRMA SAYISI C1 91 C2 2.502 C3 56 C4 3 G1 230 G2 190 G3 856 G4 1 H1 1.297 H2 39 K1 168.185 K2 106.591 K3 839 L1 132 L2 30 M1 12 M2 18 M3 1 N1 122 N2 238 P1 108 P2 15 R1 1.058 R2 154 TOPLAM 282.768 27 KUGM Genel Müdürü Talat Aydın ın Basın Toplantısı Sunumu, 18.02.2008, http://www.kugm.gov.tr/dosyalar/diger/haber380.ppt 28 Tebliğ No:49, Resmi Gazete no. 26703,17.11.2007 57

Karayolu eşya taşımacılığını düzenleyen Karayolu Taşıma Yönetmeliği nde 2007 yılında değişikliğe gidilmemiş, uygulamaya yönelik çalışmalar yürütülmüştür. Bunların başında yönetmelik çerçevesinde yetki belgesi alanların beklentisi olan yetki belgesiz çalışma yasaklarının denetlemesinin yapılmasıdır. Kara Ulaştırma Genel Müdürlüğü verilerine göre Temmuz 2006-Aralık 2007 tarihleri arasında yapılan denetimlerde toplam 19 milyon 614 bin 807 YTL idari para cezası kesilmiş bulunmaktadır. Bu cezaların %90 ı yetki belgesiz faaliyet gösteren kişi ve kuruluşlara verilmiştir. Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü verilerine göre çeşitli sebeplerden ötürü yetki belgesi iptal edilenlerin sayısı 2084, yetki belgesi geçersiz sayılanların sayısı ise 823 tür. Buna göre C2 türü 257, K Türü 1.087, L Türü 2, M türü 1, R türü ise 3 belge iptal edilmiştir. Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü verilerine göre karayolu eşya taşımacılığına ilişkin düzenlenen yetki belge sayıları tabloda verilmiştir. KUGM ye göre eşya ve yolcu taşımacılığına ilişkin olarak, Karayolu Taşıma Yönetmeliği çerçevesinde faaliyet gösteren firmalar için toplam 286 bin 471 belge düzenlenmiştir. Söz konusu yetki belgelerinin 282 bin 768 si yani %98 i yük taşımacılığı firmaları için düzenlenmiştir. Bu belgelerin 275 bin 615 i yani %97 si yurtiçi eşya taşımacılığı yapacak olan kişi ve işletmeler için düzenlenen K belgesi oluşturmaktadır. Uluslararası karayolu taşımacılığına ilişkin C, G2, H2, L2, M3 ve R2 belgesi sahibi firma sayısı ise 2 bin 916 ya ulaşmış bulunmaktadır. Bu sayılar karayolu taşımacılığında önemli sayıda işletmenin kayıt altına alındığını göstermektedir. Ancak sektörün gerçek büyüklüğünün ortaya çıkarılması için, işletmelerden alınacak faaliyet raporlarının değerlendirilip rapor haline getirilmesi gerekmektedir. Taşımacılık sektörü şimdi Bakanlık yetkililerinden, mesleki yeterlilik, hurda araçların trafikten çekilmesi, taban fiyat uygulaması kontrollerinin artırılması ve yetki belgesiz faaliyetlerin önlenmesini beklemektedir. 58

3.5.3. Karayolu Eşya Taşımacılığı 23000 21000 19000 17000 15000 13000 11000 9000 7000 5000 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Grafik 23 Yıllara göre uluslararası karayolu taşımaları (.000 ton) BELGE TÜRLERİ Tablo - 29 Uluslararası Eşya Taşımacılığı Yapan Firma Bilgileri 31 ARALIK 2007 İTİBARİYLE FİRMA SAYISI ÇEKİCİ SAYISI KAMYON SAYISI Y.RÖM. SAYISI RÖMORK SAYISI C2 1.389 41.639 16.614 47.893 2.360 C1 90 102 205 126 13 C3 12 132 88 217 56 TOPLAM 1.491 41.873 16.907 48.236 2.429 Kaynak: Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü (www.kugm.gov.tr) Karayolu taşımacılığımızın 2007 yılında filo, eşya ve verimlilik açısında değerlendirmesi uluslararası ve yurt için karayolu taşımacılığı alt başlıklarında incelenecektir. 59

3.5.3.1. Uluslararası Karayolu Taşımacılığı 3.5.3.1.1. Genel Kapasite; irket ve Araç Sayıları Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü verilerine göre 31 Aralık 2007 tarihi itibarıyla uluslararası karayolu taşımacılığı yetki belgesi sahibi 1491 firma bulunmaktadır. Bu firmalara kayıtlı 41 bin 873 çekici, 16 bin 907 kamyon, 48 bin 236 yarı römork ve 2 bin 429 römork bulunmaktadır. UND verilerine göre Türkiye de Euro5 belgesine sahip olan uluslararası karayolu taşıtlarının sayısı 1223 e ulaşmıştır 29. Tablo - 30 Uluslararası eşya taşımacılığında yoğun güzergahlara taşımalar TAŞIMA YAPILAN BÖLGE TAŞIMA TÜRÜ 2007 SEFER TON USD AVRUPA TAŞIMALARI İHRAÇ 366.291 6.336.834 1.307.658.870 İTHAL 280.768 5.545.168 1.052.262.310 TRANSİT TAŞIMALAR 41.188 815.522 385.807.996 İRAN TAŞIMALARI IRAK TAŞIMALARI DİĞER ORTADOĞU VE KÖRFEZ ÜLKELERİNE TAŞIMALAR İHRAÇ 16.773 311.978 61.590.456 İTHAL 13.500 247.050 20.695.500 İHRAÇ 256.126 4.687.106 712.798.658 PETROL İTH. 28.559 428.385 34.270.800 İHRAÇ 49.640 992.800 132.389.880 İTHAL 7.410 146.718 11.240.970 BDT ÜLKELERİNE TAŞIMALAR İHRAÇ 123.865 2.427.754 812.554.400 Kaynak: RODER TOPLAM 1.184.120 21.939.315 4.531.269.840 RODER verilerine göre, Türkiye nin uluslararası karayolu taşımacılığı filosu 2007 yılında toplam 1 milyon 184 bin 120 seferde 22 milyon tona yakın yük taşıması gerçekleştirmiştir. 29 UND Uluslar arası karayolu taşımacılığı sektörü raporu, Şubat 2007, s.23 60

3.5.3.1.2. Avrupa Ülkelerine Yönelik İhraç Taşımalar Tablo - 31 Avrupa Ülkelerine Düzenlenen Karayolu İhracat Seferleri Boşaltma Ülkesi 2004 Yıllık Değişim 2005 Yıllık Değişim 2006 Yıllık Değişim 2007 Yıllık Değişim ALMANYA 60.651 13% 65.464 8% 72.165 10% 80.872 12% İTALYA 30.836 22% 38.061 23% 37.798-1% 38.063 1% ROMANYA 25.694 13% 33.848 32% 38.590 14% 53.470 39% YUNANİSTAN 20.981 29% 22.780 9% 24.956 10% 28.492 14% FRANSA 17.406 0% 19.826 14% 23.115 17% 25.717 11% İNGİLTERE 17.049 16% 18.243 7% 20.709 14% 23.689 14% BULGARİSTAN 12.786 52% 18.333 43% 23.674 29% 25.195 6% HOLLANDA 8.149 7% 8.762 8% 9.283 6% 11.237 21% AVUSTURYA 6.011-1% 7.285 21% 7.503 3% 7.769 4% BELÇİKA 5.815 2% 5.090-12% 6.238 23% 7.114 14% MAKEDONYA 4.830-7% 4.688-3% 4.629-1% 5.898 27% SIRBİSTAN 5.412 16% 5.736 6% 7.185 25% 9.197 28% MACARİSTAN 4.746 16% 5.461 15% 5.983 10% 6.376 7% MOLDOVA 1.218 24% 1.194-2% 2.160 81% 2.776 29% POLONYA 5.192 53% 5.603 8% 7.283 30% 10.957 50% İSPANYA 3.866 32% 4.624 20% 5.456 18% 7.382 35% ARNAVUTLUK 3.102 7% 3.744 21% 3.342-11% 4.718 41% HIRVATİSTAN 2.620-3% 2.783 6% 3.844 38% 3.957 3% İSVEÇ 2.186-15% 2.559 17% 2.803 10% 3.513 25% İSVİÇRE 2.014 40% 2.004 0% 2.246 12% 2.620 17% DANİMARKA 1.213 25% 1.733 43% 2.302 33% 2.276-1% ÇEK CUM. 1.033 27% 1.528 48% 1.648 8% 2.651 61% SLOVAKYA 500-30% 727 45% 881 21% 1.751 99% SLOVENYA 985 53% 1.117 13% 1.145 3% 1.543 35% LÜKSEMBURG 252 22% 389 54% 304-22% 139-54% NORVEÇ 317 96% 367 16% 490 34% 534 9% FİNLANDİYA 228 50% 360 58% 356-1% 510 43% PORTEKİZ 101-23% 145 44% 141-3% 285 102% İRLANDA 316 182% 375 19% 229-39% 341 49% BOSNA 140 65% 699 399% 435-38% 334-23% LİTVANYA 121 27% 129 7% 211 64% 303 44% LETONYA 3 0% 24 0% 94 0% 115 22% ESTONYA 5 0% 1-80% 31 3000% 69 123% TOPLAM 245.778 16% 283.682 15% 317.229 12% 369.376 16% Uluslararası karayolu taşımalarında Avrupa ya yönelik sevkiyatlar, Türk karayolu filosunun toplam sevkiyatlarında sefer bazında %54.6, taşınan yükün ton ağırlığı açısından 54.14, taşınan yükün değeri açısından ise %52 paya sahiptir. 61

Avrupa ülkelerine yönelik ihraç taşımalarımıza bakıldığında 2006 yılına göre %16 artış kaydettiği görülmektedir. İhraç taşımalarında en fazla artış yaşanan Avrupa ülkelerinin başında %123 artış ile Estonya, %102 artış ile Portekiz, %99 artış ile Slovakya ve %61 artış ile Çek Cumhuriyeti gelmiştir. AB ye 2004 yılında üye olan Polonya ya ve Romanya ya yönelik ihraç taşımalarımızdaki yüksek oranlı artışlar da (%50 ve %39) dikkat çekmektedir. Avrupa da en çok sefer düzenlenen ülkelerin başında ise Almanya gelmektedir. Bu ülkeye 2007 yılında düzenlenen 80 bin 872 seferin, toplam Avrupa ihracat seferlerine oranı %22 yi bulmaktadır. İhracat seferlerinde Almanya yı İtalya, Romanya, Yunanistan ve Fransa seferleri takip etmektedir. Listede ilk beş sırada bulunan ülkeye düzenlenen toplam seferlere oranı %61.4 tür. 2006 yılında bir önceki yıla göre %29 artışın kaydedildiği Bulgaristan a yönelik ihraç taşımalarının, bu ülkenin AB ye katılımından sonra patlak veren transit vize krizinin ardından hız kestiği ve bu ülkeye yönelik ihracat taşımalarının artışının sadece %6 oranında kaldığı dikkat çekicidir. Benzer şeklide geçiş belgesi kotaları sorunu konusunda öne çıkan ülkeler arasında gelen Macaristan a yönelik ihraç taşımalarındaki artışın da %10 dan %7 ye düştüğü görülmektedir. Taşımalarımızda sıklıkla sorunların yaşandığı İtalya ya yönelik ihraç taşımalarımızda önceki yıl yaşanan %1 oranındaki düşüşün 2007 yılında %1 oranında artışa geçtiği olumlu bir gelişme kabul edilebilir olsa da, bu ülkeye yönelik karayolu taşımalarımızda önemli sorunlar yaşandığını gerçektir. 3.5.3.1.3. Ortadoğu Ülkelerine Yönelik İhraç Taşımalar Ortadoğu ülkelerine yönelik karayolu ihraç taşımaları, bir önceki yılın aynı dönemine göre toplamda %5 oranında artmıştır. Bu artışta başı çeken ülkeler, ihracatımızda %1 lik dilime girmeyen Katar, Yemen ve Lübnan gibi ülkelerin yanı sıra ihracatımızdaki payları giderek artan Suriye, Suudi Arabistan ve İran olmuştur. Suriye ye yönelik ihraç taşımaları %57, Suudi Arabistan a %36, İran a %25 artmıştır. Irak a yönelik taşımaların Habur Sınır Kapısı ndaki uzun beklemeler ve Kuzey Irak ta yaşanan ek maliyetlerin söz konusu olması nedeniyle özellikle 2006 yılından bu yana Suriye ye kayması, bu artışta etkili olmuştur. 2007 yılında Cilvegözü sınır kapısındaki iyileştirmeler de taşımalarımızdaki artışı destekleyen bir faktör olmuştur. 30 30 UND, ibid s.24 62

Tablo 32 Ortadoğu Ülkelerine Düzenlenen Karayolu İhracat Seferleri Boşaltma Ülkesi 2004 Yıllık Değişim 2005 Yıllık Değişim 2006 Yıllık Değişim 2007 Yıllık Değişim IRAK 483.753 94% 565.054 17% 309.680-45% 313.362 1% İRAN 21.031 11% 13.340-37% 14.051 5% 17.555 25% S. ARABİSTAN 6.983-2% 8.853 27% 8.819 0% 11.989 36% ÜRDÜN 6.395 44% 11.174 75% 10.085-10% 10.909 8% SURİYE 5.122 8% 7.995 56% 10.324 29% 16.161 57% LÜBNAN 1.454 1% 1.941 33% 1.785-8% 2.927 64% B.A.E 937-40% 921-2% 1.538 67% 1.456-5% KUVEYT 655-37% 650-1% 800 23% 687-14% UMMAN 233 606% 313 34% 250-20% 108-57% YEMEN 175 250% 192 10% 139-28% 384 176% KATAR 64 73% 152 138% 332 118% 918 177% BAHREYN 21-25% 35 67% 99 183% 62-37% MISIR 4-71% 0-100% 12 0% 25 0% LİBYA 0 0% 0 0% 0 0% 6 0% SUDAN 0 0% 0 0% 0 0% 7 0% CEZAYİR 0 0% 0 0% 0 0% 9 0% FAS 0 0% 0 0% 0 0% 1 0% TOPLAM 526827 0,83 610620 0,16 357914-0,41 376566 0,05 3.5.3.1.4. Rusya, BDT ve Asya Ülkelerine Yönelik İhraç Taşımalar Tablo 33 Rusya, BDT Ve Asya Ülkelerine Düzenlenen Karayolu İhracat Seferleri Boşaltma Ülkesi 2004 Yıllık Değişim 2005 Yıllık Değişim 2006 Yıllık Değişim 2007 Yıllık Değişim GÜRCİSTAN 13.403 9% 16.594 24% 19.547 18% 28.152 44% RUSYA 10.940 7% 12.487 14% 15.139 21% 15.424 2% AZERBAYCAN 8.784 12% 11.783 34% 13.401 14% 22.124 65% NAHCIVAN 7.591 49% 10.306 36% 11.300 10% 20.762 84% TÜRKMENİSTAN 5.751-14% 4.808-16% 5.505 14% 6.443 17% ÖZBEKİSTAN 4.869-19% 3.252-33% 2.830-13% 4.039 43% KAZAKİSTAN 4.324-27% 4.775 10% 6.548 37% 8.391 28% UKRAYNA 1.820 2% 2.936 61% 2.813-4% 3.585 27% KIRGIZİSTAN 1.517 4% 1.005-34% 1.069 6% 1.458 36% MOLDOVA 1.218 24% 1.518 25% 2.160 42% 2.776 29% AFGANİSTAN 1186 29550% 2.610 120% 1.300-50% 1.615 24% TACİKİSTAN 711 43% 786 11% 857 9% 1.882 120% LİTVANYA 121 27% 129 7% 211 64% 303 44% BELARUS (BEYAZ RUSYA) 111 3% 221 99% 308 39% 509 65% ESTONYA 5-82% 1-80% 31 3000% 69 0% ÇİN 3-25% 0-0 - 0 0% ERMENİSTAN 0-0 - 0-4 0% LETONYA 0-24 - 94 292% 4-96% DAĞISTAN 17 -- TOPLAM 62354 0,05 73235 0,17 83113 0,13 117557 0,41 63

Ortadoğu BDT ve Asya ülkelerine karayolu ihracat taşımaları %41 oranında artmıştır. Bu artışta en fazla paya sahip ülkeler %120 artışla Tacikistan, %65 artışla Azerbaycan ve %65 artışla Belarus (Beyaz Rusya) olmuştur. Rusya ya yönelik ihraç taşımaları, 2005 2006 döneminde %21 artmasına karşın bu oran 2006 2007 döneminde sadece %2 de kalmıştır. Bu durum, 2007 yılının önemli gündem maddeleri arasında yer alan Rus geçiş belgeleri sorununun etkilerini yansıtmaktadır. 3.5.3.2. Yurtiçi Karayolu Eşya Taşımacılığı 3.5.3.3. Yurtiçi Karayolu Nakliye Firmaları ve Kamyon Filosu Tablo 34 Yurtiçi Eşya Taşımacılığı Yapan Firma Bilgileri 31 ARALIK 2007 İTİBARİYLE BELGE TÜRLERİ FİRMA SAYISI ÇEKİCİ SAYISI KAMYON SAYISI Y.RÖM. SAYISI RÖMORK SAYISI K1 168.185 25.596 220.596 32.893 2.565 K2 106.591 16.897 95.089 18.987 846 K3 839 168 1.976 865 145 TOPLAM 275.615 42.661 317.661 52.745 3.266 Kaynak: Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü (www.kugm.gov.tr) Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü verilerine göre 31 Aralık 2007 tarihi itibarıyla yurtiçi karayolu taşımacılığı yetki belgesi sahibi 275 bin 615 firma bulunmaktadır. Bu firmalara kayıtlı 42 bin 661 çekici, 317 bin 661 kamyon, 52 bin 745 yarı römork ve 3 bin 266 römork bulunmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye de trafiğe kayıtlı 30 yaş ve üstü 180 bin 94 kamyon, 201 bin 355 kamyonet bulunmaktadır. (Bkz. Tablo) Trafiğe kayıtlı toplam kamyon sayısı 676 bin 929, kamyonet sayısı Grafik 24 - Trafikteki yük taşımacılığına uygun araçların yaşlarına göre dağılım 400000 350000 300000 ARAÇ ADETLERİ 250000 200000 150000 100000 ÇEKİCİ KAMYON OTOBÜS TANKER 50000 0 1945-1949 1950-1954 1955-1959 1960-1964 1965-1969 1970-1974 1975-1979 1980-1984 1985-2004 ÇEKİCİ 16 198 275 493 601 1487 7993 10431 45427 KAMYON 830 2568 2731 8927 18472 29586 66138 54769 351107 OTOBÜS 125 584 439 1446 2280 6036 8169 11195 124426 TANKER 16 55 102 367 835 1475 3291 3864 25090 64

ise 1 milyon 475 bin 57 dir. Böylece 30 yaş ve üstü kamyon sayısı toplam kamyon filosunun %26,6 sını, yaşlı kamyonet sayısının oranı ise %13,7 sini oluşturmaktadır. Yönetmelik kapsamına gire 1972 ve öncesi modeldeki kamyon sayısı ise 51 bin 376 dır. Bu açıdan kamyon ve kamyonet sahiplerinin mağdur edilmeden bu araçların trafikten çekilmesi çevreye, trafiğe ve can ve mal güvenliğine etkileri göz önünde tutularak büyük önem taşımaktadır. Tablo 35 Yaşlı Taşıtları Trafikten Çekme Programı Model yılı Otobüs Kamyonet Kamyon Toplam 1979 ve öncesi 18.581 180.323 144.230 343.134 1980 1.257 9.199 8.423 18.879 1981 985 5.494 12.076 18.555 1982 1.771 6.339 15.365 23.475 TOPLAM 22.594 201.355 180.094 404.043 3.6. Demiryolu Eşya Taşımacılığı 3.6.1. Demiryolu Eşya Taşımacılığı Altyapısı 3.6.1.1. Demiryolu Ağı Mevcut Durumu TCDD Genel Müdürlüğü 2006 yılı sonu verilerine 31 göre Türkiye demiryolları ağının toplam uzunluğu 10 bin 984 kilometredir. Demiryolu hatlarının sadece %27 sinin elektrifikasyonu yapılmıştır. 8697 km uzunluğunda ana hattımızın %95 lik kısmında tek hat işletmeciliği yapılmaktadır. Mevcut şebekenin %35 i en az 20 yıldır yenilenmemiştir. Raylarımızın %32 si beton travers bunun dışındakiler çelik ve ahşap traversler üzerindedir. Mevcut yollarımızın eski ve yıpranmış olması ile birlikte altyapıda meydan gelen deformasyonlar, ülkemizin coğrafi koşulları ve hattımızın geometrik yapısı nedeniyle trenlerimiz düşük hızlarla seyretmektedir. Bu nedenle demiryollarımızın en az 4,500 km lik bölümünün yenilenmesi aciliyet arz etmektedir. 32 Tablo 36 Demiryolu Ağının Mevcut Durumu 2002 2003 2004 2005 2006 Elektrikli 8826 8862 8679 8648 8648 Elektriksiz 2122 2122 2305 2336 2336 TOPLAM 10984 10984 10984 10984 10984 31 TCDD İstatistik yıllığı 2002-2006 32 TCDD Yol Dairesi 2007 Raporu 2007, http://www.tcdd.gov.tr/kurumsal/yoldairesi/yolyenileme.pdf 65

3.6.1.2. Demiryolu Altyapı Projeleri Harita 8- Türkiye nin demiryolu şebekesi Demiryolu yük ve yolcu taşımacılığı 2002 yılından beri ulaşım yatırımlarında ön plana çıkmıştır. Grafik 25 - Son 5 yılda yol yenileme ve takviyesi yapılan demiryolunun toplam uzunluğu (km) 66

Ulaştırma Ana Strateji Planı ile vurgulanan bu politik öncelik, mali boyuta da taşınmış, Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre 33 demiryolu yatırımlarına ayrılan ödenek miktarı 2003 yılına göre %458 artarak 2006 yılında 1.145.7 milyon YTL ye ulaşmıştır. Böylece ulaştırma alt sitemleri içinde demiryoluna ayrılan ödeneğin oranı 2002 yılında %9.7 iken bu oran 2007 de %42 ye kadar çıkmıştır. 2007 yılında demiryollarına ayrılan toplam ödenek miktarı 1 milyar 672 milyon YTL ye ulaşmıştır. Böylece demiryollarının ihtiyaç duyduğu yenileme, bakım ve araç teminini yanı sıra yeni hatların inşaası için çalışmalar hızla yürütülebilmiştir. TCDD Yol Dairesi nin verdiği bilgiye göre, 2007 yılında 80 km yol yenilemesi, 27 km de yol takviyesi yapılmıştır. 2003-2007 yılları arasını kapsayan 5 yıllık dönemde top 504 km yol yenilemesi ve 129 km takviye pozu gerçekleştirilmiştir. Bunlar arasında 362 km lik Bandırma-İzmir demiryolunun 2004 başlatılan yenileme çalışmaları dikkat çekicidir. Bu demiryolu 2007 yılında tamamlanıp seferlere açılmış bulunmaktadır. TCDD, 6 yıllık plan dahilinde 4500 km yol yenilemesi yapmayı hedeflemektedir. Bunun 800 km lik bölümü özel sektör imkanları kullanılarak gerçekleştirmek de hedefler arasındadır. Yeni hat yapımı konusunda da ilerleme sağlanmıştır. Ulaştırma Bakanlığı 2013 yılına kadar 1938 km demiryolu inşa etmeyi planlamaktadır. Ankara-İstanbul, Ankara- Konya Hızlı Tren projeleri kapsamında 463 km. çift hattın inşaat yapım çalışmaları sürmektedir. Ayrıca 192 km konvansiyonel hattın yapımı devam etmektedir. 34 37 km lik Menemen-Aliağa, 27 km lik Kemalpaşa-Turgutlu, 31 km lik Tekirdağ-Muratlı demiryolu inşaatları tamamlanma aşamasına gelmiştir. Özel sektör ile işbirliği içinde 19 km yol yapımı da gerçekleşmiştir. Türkiye nin demiryolu ile uluslararası bağlantılarının artması için de çalışmalar sürmektedir. Bulgaristan İstanbul (Halkalı) arası yüksek standartlı 230 km yeni demiryolu inşası, 710 km uzunluğundaki Sivas- 33 T.C. Ulaştırma Bakanlığı Ulaşımdan İletişime Kalkınan Türkiye 2002-2007 34 T.C. Ulaştırma Bakanlığı 2008 yılı Bütçe Sunuş Konuşması, 17 Kasım 2007 67 Harita 9 Trakya da yeni demiryolu projeleri.

Harita 10 Sivas Kars demiryolu projesi. Kars çift hat demiryolu inşaatı için etüt projeleri hazırlanmaktadır. İnşaatı devam eden Ankara İstanbul Hızlı Demiryolu Hattı, uygulama proje Çalışmaları devam eden Halkalı Bulgaristan Sınırı yüksek standartlı demiryolu Projesi, Ankara Sivas yüksek standartlı demiryolu projesi ile Avrupa yı Türkiye üzerinden Kafkaslara ve Orta Asya ya bağlayacak olan Kars-Tiflis demiryolu projeleriyle bütünlük sağlayarak Türkiye üzerinden Avrupa Kafkasya Orta Asya doğu batı doğrultusunda yüksek standartlı bir demiryolu güzergâhı oluşturmayı amaçlamaktadır. 35 Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi'nin Gürcistan topraklarında kalan bölümü için temel Kasım 2007 de atılırken Kars-Ahırkelek arasındaki 76 km lik bölümün inşaatı süreci Aralık 2007 de tamamlanmıştır. Harita 11 Bakü-Tiflis-Kars ve Hopa-Batum Demiryolu Projeleri 35 Ulaştırma Bakanlığı, Mali Beklentiler Raporu, Temmuz 2007, s.13 68

Planlanan Hopa-Batum demiryolu ile Samsun Poti vagon feribotu seferlerinin devreye girmesiyle, Türkiye ile Kafkasya ve Orta Asya ekonomik ve siyasi bağlantıları güç kazanacaktır. 3.6.1.3. Demiryolu Lokomotif ve Yük Vagonlarının Mevcut Durumu TCDD envanterinde bulunan lokomotiflerin sayısı ile TCDD ve özel sektöre ait vagonlara ilişkin 2006 yılı verilerini tablolarda bulmanız mümkündür. Buna göre TCCD, 451 lokomotif ve faal 15,932 vagonu ile 664, 328 ton yük kapasitesine sahiptir. Lokomotif işletme izni bulunmayan özel işletmelere ait vagon sayısı ise 2006 yılı sonu itibarıyla faal 1885 vagon 36 ve 105 bin 351 ton Tablo 37 TCDD Lokomotif Parkı (Adet) 2002 2003 2004 2005 2006 Dizelli lokom. 367 371 380 379 397 Elektrikli lok. 61 56 53 53 54 TOPLAM 428 427 433 432 451 Tablo 38 TCDD ve Özel Sektör Vagon Parkının Tip Dağılımı TCDD Özel İşletmeler Yük Vagonu Tipi Sayı Kapasite Sayı Kapasite Kapalı Vagon 4.689 157.313 341 Veri yok Açık Vagon 6.755 316.331 60 Veri yok Platform Vagon 4.183 165.495 1119 Veri yok Sarnıçlı Vagon 305 25.189 389 Veri yok Toplam 15.932 664.328 1909 105.351 kapasiteye ulaşmış bulunmaktadır. Böylece vagon kapasitesi açısından özel sektör işletmelerinin payı 15,5 e ulaşmıştır. Tablo 39- TCDD Vagonlarının Yaş Grupları Ve Vagon Tiplerine Göre Dağılımı 36 2007 yılsonu itibarıyla bu rakam 2.103 adede yükselmiştir. 69