GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ARICILIK H. Vasfi GENÇER A.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Ankara Arıcılık Tarihi Arıcılık tarihi 3 döneme ayrılarak değerlendirilir: I. Tarih öncesi çağlardan 1600 yılına kadar II. 1600-1850 yılları arası III. 1851 yılı ve sonrası 2 Tarih Öncesi Çağlardan 1600 Yılına Kadar Bugün kutup bölgeleri dışında dünyanın tüm kara parçalarında yaşayan bal arısı, 17. yüzyıla kadar sadece Eski Dünya da yaşamaktaydı. Mezolitik Çağ da, ilk insan kaya çatlakları ve ağaç kovuklarında bulunan bal arısı yuvalarından bal toplamayı (bal avcılığı) öğrenmiştir. Günümüzde bal avcılığı halen yapılmaktadır. 4 Mezolitik Çağ da Bal Avcılığı İspanya nın doğusunda bal avcılığını gösteren kaya resmi (MÖ 7000) 5 Zimbabve de kaya sığınağı içindeki bir bal arısı yuvasına ulaşmaya çalışan bal avcısını tasvir eden kaya resmi 6 1
Çatallı merdiven ile yuvaya tırmanan bal avcısını gösteren kaya resmi (Drakensberg Dağları, Natal, Güney Afrika) 7 Merdivenler ile ulaşılan yuvalar (kaya resmi; Drakensberg Dağları, Natal, Güney Afrika) 8 Neolitik Çağ; Bir üretim dalı olarak arıcılığın ortaya çıkışı (MÖ 5000) Gerçek anlamda arıcılık, insanın ağaç gövdelerindeki kovuklarda ya da benzer yerlerde bulduğu arı kolonilerini korumayı öğrendiği zaman başlamıştır. Daha sonraları, kolonilerin doğal yaşamlarını sürdürebilmeleri ve barındırılmaları için kovanlar kullanılmaya başlanmıştır. Kovan yapımında yöresel materyallerden yararlanılmıştır. Muhtemelen, kovan olarak kullanılan ilk malzeme devrilmiş ağaç kütükleridir. 9 10 Arı kültürünün ilk merkezi olan Mezopotamya ve Antik Mısır da kütük ve testi kovanlarla arıcılık yapılıyordu (MÖ 5000). Bal arısı kolonilerini barındırmak için sepet kovan yapma teknikleri geliştirilmiştir. Sepet kovanlar çağlar boyunca çok az değişikliğe uğramıştır. Eski Mısır da arıları kovandan sürmek için duman kullanılmıştır. 11 5. Hanedan (Abu Ghorab) ın güneş tapınağında arıcılık etkinliklerini gösteren bir rölyef ( Abusir, Mısır); kil kovanlardaki ballar hasat ediliyor ve bal çanaklarına dolduruluyor. Antik Mısır da hiyeroglif olarak kullanılan stilize arı örnekleri: a. yer adı Papirüs yığını ; b. bal; c. arıcı (MÖ 2400) 12 2
Kovanlardan bal hasadı ve kaplarda muhafazası (Rekhmire nin mezarında duvar resmi, MÖ 1450, Luxor, Mısır) 13 İyi korunamamış bir duvar resmi: bal hasadı (MÖ 1450, Luxor, Mısır) 14 Karnak tapınağındaki arı ve saz otunu gösteren oyma rölyef 15 Dikilitaş-İstanbul 16 Hitit Uygarlığı nda arıcılık Asya Kıtası ndaki arıcılık hakkında en eski belge Orta Anadolu (Boğazköy) da bulunmuştur. M.Ö. 1300 yılına ait belgede Hititlerin arıcılık yaptığı ve arıcılığa ilişkin çeşitli yasal düzenlemelerin olduğu görülmektedir. Antik Roma döneminde (MÖ 800) arılar beslenmiştir. 17 Boğazköy de bulunan taş yazıt 18 3
Orta Çağda, kolonilerden bal ve balmumu elde etmek için kovan sıcak suya daldırılarak ya da kükürt yakılarak arılar öldürülüyordu. Bu dönemde ilkel kovanlar genellikle küçüktü. Böylelikle arıcı boş kovanlarını doldurmak amacıyla arıların oğul vermesini teşvik ediyordu. Orta Çağda arıcılar arılarına bakacakları zaman kendilerini korumak için bir giysi geliştirmişlerdir. 19 Arıcı giysisini gösteren ilk resim (Cosmographia, 1545) 20 17. yüzyıla kadar arıcılık uygulamalarında önemli bir değişiklik olmamıştır. Arıcı erken yaz mevsiminde oğul yakalamış ve kovana koymuş, sonbahar mevsiminde çoğu kovanlarını söndürmüş, petekleri kesmiş ve balı peteklerden ayırmıştır. Geriye kalan kovanlarını gerekiyorsa yiyecek sağlayarak kışlatmaya çalışmıştır. 21 1600-1850 Yılları Arası Dönem 1600-1850 yılları arası dönemde 3 önemli gelişme olmuştur. Bunlardan birincisi, bal arılarının biyoloji ve yaşam döngüsü hakkında temel gerçeklerin anlaşılmasını sağlayan bilimsel buluşlardır. İkincisi, bal arılarının denetimini sağlayan arıcılık yöntemlerindeki gelişmelerdir. Üçüncüsü ise bal arısının Eski Dünya dan Yeni Dünya ya götürülmesidir. 1600-1850 yılları arasındaki dönemde arıları öldürmeden kovandan bal almanın yolları aranmıştır. Örneğin, kış mevsimi öncesi kolonilerin bir kısmını öldürmek yerine birkaç koloni tek bir kovanda birleştirilmiştir. Birleştirme arıları sürme yoluyla yapılmıştır; arılı bir kovan ters çevrilmiş, üzerine diğer bir arılı kovan konulmuş, ters çevrilen (alttaki) kovanın arılarının üstteki kovana tırmanmalarını sağlamak için ters çevrilen kovanın yanlarına vurulmuştur. 23 24 4
17. yüzyılda daha büyük kütük ve sepet kovanlar kullanılmaya başlanmış, kovanların sadece alt kısımlarında yapılan petekler özel bir bıçakla kesilerek hasat edilmiştir. Geriye kalan petekler sabit kuluçka alanı olarak bırakılmıştır. Tahta kalastan yapılmış kovanlar da 17. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. 1600-1850 yılları arasında önemli buluş ve gelişmeler 25 1568 (Nickel Jacob, Almanya) Arılar, yumurta ya da larvadan ana arı yetiştirebilirler. 1586 (Luis Méndez de Torres, İspanya) Ana arı yumurta yumurtlayan bir dişidir ve kolonideki tüm bireylerin anasıdır. 1609 (Charles Butler, İngiltere) Ana arı dişidir ve koloninin anasıdır. Kaba yapılı bireyler ise erkektir (Feminine Monarchie). 1625 (Prens Federigo Cesi, İtalya) Mikroskop altında ilk arı çizimi 1637 (Richard Remnant, İngiltere) İşçi arılar dişidir (Discourse or Historie of Bees). 1622-Yeni Dünya ya (Kuzey Amerika) bal arısının götürülüşü 27 28 Cesi, 1625 1669 (Jan Swammerdam, Hollanda) Ana arı üreme sisteminin çizimi (Bybel der Natuure) 29 30 5
1682 (Sir George Wheler, İngiltere) Swammerdam, 1669 (A Journey into Greece) Sir G. Wheler Yunanistan a Yolculuk isimli kitabında 1600 lü yıllarda Yunan arıcıların petekleri hareket ettirilebilen kovanlar kullandıklarını bildirmiş ve bu açıklama İngiltere de ve Avrupa da hayli ilgi uyandırmıştır. Ne var ki çerçeveli tahta kovana geçiş için önemli bir adım atılamamıştır. 31 32 Yunanistan da kullanılan kovan 33 Berlin de bir arıcılık resmi (1565) 34 1683 yılında yapılan bir gümüş kupa üzerinde oyma desenler; solda arıcı ses çıkararak oğulun konmasını sağlıyor, sağda ise oğulu kovana yerleştiriyor. 35 Düşey kütük kovanlardan kurulu bir arılık (16. yüzyıl). Arıcı baston ile leğene vurarak ses çıkarıyor. Bunun oğulun kovana yerleşmesini sağlayacağı düşünülüyor. 36 6
1687 (Giacomo Filippo Maraldi, İtalya) Tek petekli gözlem kovanı Kapalı ortamda yaşayan arıların yuva içi davranışları merak ediliyordu. 1660 lı yıllarda cam kovan kullanılarak arılar gözlenmeye çalışılmıştır. Tek petekli gözlem kovanının bulunuşu işi kolaylaştırmıştır. 1744 (H.C. Hornbostel, Almanya) Balmumunun salgılanma mekanizması Balmumu doğadan toplanmamakta (öncesinde balmumu polenle karıştırılıyor ve doğadan toplandığı sanılıyordu), arılar tarafından salgılanmaktadır. 37 1717 (S. Vaillant, Fransa) Nektar (balözü) gökyüzünden damlamamakta, çiçekler tarafından salgılanmaktadır. 38 1745 (John Torley, İngiltere) Ana arı yumurtlar, erkek arı yumurtaları petek gözündeyken döller! 1758 (Carolus Linnaeus, İsveç) Systema Naturae (10. baskı); Apis mellifera Fauna Suecica (1761, 2. baskı); Apis mellifica 1750 (Arthur Dobbs, İngiltere) Polen çiçeklerin erkek üreme hücresidir. Bir işçi arı tek uçuşta sadece tek kaynaktan polen toplar. 39 40 1771 (Anton Janša, Slovenya) Ana arı kovan dışında erkek arılar ile uçuş sırasında çiftleşir. 1792 (François Huber, İsviçre) Arı kolonisine ilişkin şimdiki bilgilerin temelleri atıldı. Kör bir doğabilimci olan Huber, asistanı F. Burnens in yardımı ile buluşlarını yapmıştır. Huber gözlem yapmaya uygun özel bir kovan (yaprak kovan) geliştirerek ana arının kovandaki etkisini, ana arı yetiştirme ve döllenme, sıcaklık regülasyonu ve koloni savunması gibi olayları anlamayı kolaylaştırmıştır. 41 42 7
Tek petekli gözlem kovanının bulunuşundan 100 yıl sonra pratik arıcılığa elverişli olmayan, ancak gözlem yapmayı sağlayan Yaprak Kovan F. Huber tarafından tasarlanmıştır. Yaprak kovan kitap gibi açılan birbirine menteşe ile tutturulmuş birkaç çerçeveden oluşmaktaydı. 1792 (John Hunter, İngiltere) Soğuk havalarda arılar salkım oluşturarak sıcaklığı korurlar. Oğul veren arıların bal mideleri doludur. Arıların iletişim danslarına ilişkin ilk gözlemler 1806 (Peter Prokopovich, Ukrayna) Çerçeveleri olan kovanlar ile ticari arıcılık (10 bin koloni!). 1814 (François Huber, İsviçre) Çiftleşme işareti 43 44 1822-Avustralya (Sidney) ya bal arısının götürülüşü 1842-Yeni Zelanda ya bal arısının götürülüşü 1845 (Jan Dzierzon, Polonya) Partenogenez; erkek arıların babaları ve oğulları yoktur. Ana tarafından büyükbabaları vardır. 45 46 1851 Yılı ve Sonrası Bavyera, Kissingen kuşatması; kaledekiler kaleyi kuşatanlara arı kovanları atarak kaleyi savunuyorlar (17. yüzyıl). 47 8
1851 (Lorenzo Lorraine Langstroth, A.B.D.) Arı uzayı kavramı ve çerçeveli kovana geçiş Modern arıcılığın kurucusu L.L. Langstroth 49 1851 arıcılıkta devrim yılıdır ve bir dönemin başlangıcıdır. Lorenzo Lorraine Langstroth un arı uzayı nı buluşu ve bu buluştan yola çıkarak çerçeveli kovan ı geliştirmesi bal arısı kolonilerini denetim altına almayı sağlamakla kalmamış, bu tarihten sonra yeni buluşların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. 50 Langstroth un buluşu ile modern arıcılık başlamıştır. Yüzyıllar öncesinin yavaş seyreden gelişme hızı ile karşılaştırıldığında, buluş sonrası yarım yüzyılda bilgi patlaması yaşandığı görülmektedir. Orjinal Langstroth kovanı (1851) 51 52 1857 (Johannes Mehring, Almanya) Temel peteğin bulunuşu Hareketli çerçevelerin kullanımı temel peteğin bulunuşuna öncülük etmiştir. J. Mehring balmumundan petek (temel petek) yapmak için bir kalıp üretmiştir. 1861 de Langstroth kovanı A.B.D. de yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. 1862 (Thomas White Woodbury, İngiltere) Çerçeveli kovan İngiltere ye girmiştir. 53 54 9
Langstroth buluşunu yaptığında sadece kuluçkalığı düşünmüştür. Bal üretimi için örtü tahtası üzerine cam kap yerleştirmiştir. Sonra, ballık kuluçkalıktaki çerçevelere benzer çerçevelerle donatılırsa, bunun bal ile dolduğu zaman kolayca kovan üzerinden alınabileceği fark edilmiştir. Peteklere zarar vermeden bal süzülebilirse bu petekler üretimde tekrar kullanılabilir. Bu saptama bal süzme makinesinin bulunuşuna öncülük etmiştir. 1865 (Franz von Hruschka, Avusturya) Bal süzme makinesinin bulunuşu 55 56 1865 (Abbé Collin, Fransa) Ana arı ızgarasının bulunuşu 1876 (A.I. Root, A.B.D.) Silindirik petek makinesi 1869 (Charles Dadant, Fransa) Çerçeveli kovan Avrupa da 1869 yılı ve sonrasında Dadant ın Fransız ve İtalyan dergilerindeki yazıları Avrupa da çerçeveli kovanın kullanımını yaygınlaştırmıştır. 57 58 1877 (T.F. Bingham, A.B.D.) Arıcı körüğünün bulunuşu 1882 (G.M. Doolitle, A.B.D.) Aşılama yöntemi ile ana arı yetiştirme 1891 (E.C. Porter, A.B.D.) Arı kaçıranın bulunuşu 59 60 10
Kaynaklar BODENHEIMER F S (1942) Studies on the Honeybee and Beekeeping in Turkey. Numune Matbaası; Istanbul, Turkey. 59 pp. CRANE, E (1992) The world s beekeeping-past and present. In Graham, J M (ed). The hive and the honey bee. Dadant & Sons; Hamilton, Illinois, USA. pp. 1-22. CRANE, E (1983) The Archaeology of Beekeeping. Gerald Duckworth & Co. Ltd.; London, UK. pp. 360. CRANE, E (2004) A short history of knowledge about honey bees (Apis) up to 1800. Bee World, 85(1): 6-11. FREE, J B (1982) Bees and Mankind. George Allen & Unwin Ltd.; London, UK. pp. 155. 19. yüzyılda çerçeveli bir kovan edinmiş bir arıcı 61 62 11