İSLÂM MEDENİYETİNİN KURUCU NESLİ SAHÂBE II SAHÂBE VE RİVÂYET İLİMLERİ SEMPOZYUMU

Benzer belgeler
SAHABE2 İSLÂM MEDENİYETİNİN KURUCU NESLİ PROGRAM - DAVETİYE NİSAN SAHABE VE RİVAYET İLİMLERİ- TARTIŞMALI İLMÎ TOPLANTI

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA)

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak.

ORGANİZATÖR Prof. Dr. Halit ÇALIŞ Konya Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi (+90332) /80 72

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

insan toplum Değerlendirmeler

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

HADİS TARİHİ VE USULÜ (İLH1007)

H. AFACAN / B. DEMİRCİGİL / H. ABACI / Ş. Y. UYSAL / H. ERMİŞ / O. GÜMAN / Z. ÖZLİ

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

GÜNÜMÜZE YANSIMALARIYLA Hz. PEYGAMBER İN MUASIRLARIYLA MÜNASEBETLERİ-1. Yardımlaşma ve Dayanışma Açısından Hz. Peygamber ve Ashâbı

TEZ TANITIMI VE DEĞERLENDİRME

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

TOPLANTI & GEZİ. İlahiyat Araştırmaları Dergisi / Journal of Divinity Studies Sayı / No. 5, Haziran / June 2016 Gezi / Travel: TUĞBA ASLAN *

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İslam Tarihi II ILH

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU

Z. ÖZLİ / H. ABACI / A. YANGIN / H. ERMİŞ / B. DEMİRCİGİL / A. BOSTANCI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Hadisleri Anlama Sorunu Salih Kesgin

KİŞİSEL BİLGİLER. İlyas CANİKLİ. Yrd. Doç. Dr. Temel İslam Bilimleri

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İslam İtikadında Sünnet: Hamdi GÜNDOĞAR /

Nihat Uzun, Hicrî II. Asırda Siyaset-Tefsir İlişkisi, Pınar Yay., İstanbul, 2011, 302 s.

1. Adı Soyadı: Zekeriya GÜLER 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

FUAT SEZGİN VE İSLÂMÎ İLİMLER

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

BİR İMAM-HATİP HOCASININ HADİS BİLGİSİ: HADİS USÛLÜ DERSLERİ

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A.

SON DÖNEM OSMANLI MÜTEFEKKİRLERİ ve AHLAK ANLAYIŞLARI

Tefsir Usulünün Yapısı ve İşlevi Süleyman Karacelil Ankara: Gece Kitaplığı, 1, sayfa.

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ AHMET HAMDİ AKSEKİ SEMPOZYUMU. 8 9 Kasım 2013, Antalya. P r o g r a m

GÜZ DÖNEMİ DERS PROGRAMI II.Ö/İLA.7.YY. İstanbul Üniversitesi / İlahiyat Fakültesi I.Ö/ 7 ve II.Ö/1 I.Ö/8 ve II.Ö/2 II.Ö/ 4.

Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İSLÂM YORUMLARI PROGRAM - DAVETİYE GELENEK VE MODERNİTE ARASINDA MAYIS 2016 Cuma Cumartesi TARTIŞMALI İLMÎ TOPLANTI

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU

Acaba hali hazırda elimizdeki Kur an Peygamber (s.a.a) e nazil edildiği suretteki Kur an mıdır?

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Tartışmalı İlmî Toplantı PROGRAM - DAVETİYE ARALIK 2013

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Yrd. Doç. Dr. Abdullah DURMUŞ

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Yrd. Doç. Dr. Abdullah DURMUŞ

Ders Kodu Kredi AKTS Ders Adı Sınıf Dönem Grup Ders Tipi DERS DÖNEMİ - 1.YARIYIL (GÜZ YARIYILI)

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

2017 YILI FAALİYET RAPORU

HADİS ARAŞTIRMA METODU

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetül-Arz Kur an da Dabbetül-Arz Kaynakça. Dabbetül-Arz دابة االرض

İLAHİYAT FAKÜLTELERİ XXI. KELÂM ANABİLİM DALI KOORDİNASYON TOPLANTISI ve KELÂM İLMİNDE METODOLOJİ SORUNU ULUSLARARASI SEMPOZYUMU

DİNÎ SÖYLEMİN ÖNEMİ. Tartışmalı İlmî Toplantı PROGRAM - DAVETİYE 16/18 EKİM 2015 TOPLUMSAL BİRLİĞİN GÜÇLENDİRİLMESİNDE

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ISSN ISSN

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Oryantalistlerin Hadisleri Tarihlendirme Yaklaşımları

KİTAP DEĞERLENDİRMESİ. Mustafa Macit KARAGÖZOĞLU

İBRAHİM BEDRETTİN ELMALI SEMPOZYUMU

İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Hadiste Sened Tenkidi Halil İbrahim Kutlay

el-itticâhâtü L-MÜNHARİFE FÎ TEFSÎRİ L-KUR ÂN İ L-KERÎM DEVÂFİ UHÂ VE DEF UHÂ

ALİ HİMMET BERKÎ SEMPOZYUMU KASIM Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, Kampüs / ANTALYA. Düzenleyenler

Kadın ve Yönetim Hakkı

Farklı Yönleriyle Endülüs Hadisçiliği, Mustafa ÖZTOPRAK, Sinop 2013, 152 sayfa.

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

ISSN: ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Transkript:

İSLÂM MEDENİYETİNİN KURUCU NESLİ SAHÂBE II SAHÂBE VE RİVÂYET İLİMLERİ SEMPOZYUMU Zübeyde ÖZBEN ve Gülsüm KORKMAZER İslam toplumunun ilk nesli bizzat Hz. Peygamber in eğitiminden geçen sahâbe neslidir. Bu nesil Hz. Peygamber in hayatına ve vahyin nâzil oluşuna şahit olmaları hasebiyle İslam tarihinin yapıcısı olmakla birlikte İslam ın temel naslarını iyi bir şekilde muhafaza ederek sonraki nesillere aktarmıştır. Böylece onlar kurucu, koruyucu ve aktarıcı bir misyon üstlenerek İslam medeniyeti ve düşüncesinde büyük bir etkiye sahip olmuşlardır. Onların bu etkisi daha sonraki asırlarda ortaya çıkan siyasi ve itikâdî bütün hareketlerin temelinde kendisini göstermektedir. Bu nedenle sahâbe nesli, İslam düşüncesinin, İslam medeniyetinin ve İslam tarihinin sağlıklı bir şekilde anlaşılması için büyük önem arzetmektedir. Ancak bu önemine rağmen sahâbe neslini değişik yönleriyle ele alan kapsamlı bir ilmi toplantı düzenlenmemişti. Bu ihtiyaca binaen Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve İslami İlimler Araştırma Vakfı (İSAV) ortaklığıyla İslam Medeniyetinin Kurucu Nesli Sahâbe üst başlığıyla bir sempozyum serisi düzenlenmesi uygun görülmüş ve serinin ilk sempozyumu 27 28 Nisan 2013 tarihlerinde Sahâbe Kimliği ve Algısı alt başlığıyla gerçekleştirilmiştir. Sahâbenin rivâyet ilimlerinde ilk halkayı oluşturması ve bu ilimlerin diğer İslami ilimlerin temel referanslarından olması hasebiyle serinin ikinci sempozyumunda Sahâbe ve Rivâyet İlimleri alt başlığı ile hadis ve siyer ilimlerinde sahâbe konusunun ele alınması uygun görülmüştür. Yaklaşık bir yıl süren hazırlıklar sonunda yirmi bir ilim adamına tebliğ ve müzakerelerini sunma imkanı veren sempozyum, Sakarya Üniversitesi ev sahipliğinde 25 26 Nisan 2015 tarihlerinde İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu nda gerçekleştirilmiştir. Bu yazıda sempozyum programının akışı dışına çıkılmaksızın, sunulan tebliğ sırası takip edilerek Prof. Dr. Kemal Sandıkçı nın yaptığı açılış konferansı ve sunulan tebliğler ile bunların müzakereleri hakkında tasviri bir tanıtım yapılması hedeflenmektedir. Sempozyum Prof Dr. Salih Tuğ un başkanlığını yaptığı açılış oturumu ile başlamıştır. Bu oturumda sempozyum organizatörü Prof. Dr. Abdullah Ay Arş. Gör., Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Hadis Anabilim Dalı (zozben@sakarya.edu.tr). Arş. Gör., Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Hadis Anabilim Dalı (gkorkmazer@sakarya.edu.tr).

240 Zübeyde ÖZBEN ve Gülsüm KORKMAZER dınlı, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hacı Mehmet Günay, İslami İlimler Araştırma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ali Özek ve Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas açılış konuşmalarını yapmışlardır. Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Kemal Sandıkçı, Sahâbe Kimliğinin Oluşumu başlıklı açılış konferansını sunmuştur. Konuşmanın başında Hz. Peygamber in muhatap kitlesi olan cahiliye Araplarının inanılmaz değişimine vurgu yapan Sandıkçı, konferansında bu değişimin nasıl gerçekleştiğini ele almıştır. Sandıkçı ya göre sahâbe kimliğini oluşturan kişi Hz. Peygamber olmakla birlikte bunun arkasındaki vahiy gerçeğini unutmamak gerekir. Çünkü vahiy hem Hz. Peygamber in insanlara karşı tavır ve davranışlarını, hem de insanların Hz. Peygamber e ve İslam a karşı davranış tarzını belirlemiştir. Sandıkçı, Allah Teâlâ nın sahâbenin kimlik yapısını oluşturmak, onların Allah a, Peygamber e ve insanlara karşı tutum ve davranışlarını en ince ayrıntısına kadar düzenlemek üzere pek çok âyet i kerime inzâl ettiğini ifade etmiştir. Kuran ı Kerim tarandığında yüzlerce âyetin sahâbeyi işaret ettiğine dikkat çeken Sandıkçı, konuşmasının devamında Allah Teâlâ nın ashâbı nasıl eğitip yetiştirdiğine örnek olmak üzere bir kısım âyet i kerimeleri zikretmiş ve bunlarla ilgili açıklamalarda bulunmuştur. Sempozyumun Sahâbenin Adaleti üst başlıklı birinci oturumunda sahâbe nesli, râvîde aranan şartlardan olan adalet vasfı açısından ele alınmıştır. Bu oturumun ilk tebliği Prof. Dr. Enbiya Yıldırım tarafından Ashâbın Adaletinin Akli Temelleri başlığı ile sunulmuş, tebliğde Şîa ile Ehl i Hadis arasındaki en büyük tartışma konularından biri olduğuna vurgu yapılan ashâbın adaleti meselesi incelenmiştir. Ancak bu konu, ilgili âyet ve hadisler dile getirilerek savunulmamış, onların neden adil oldukları ve Hz. Peygamber e neden yalan isnad edemeyecekleri akıl zaviyesinden ele alınmıştır. Yıldırım, ashâbın adaletinin akli temelleri olarak yirmi iki madde zikretmiş, adil olmamakla itham edilen sahâbîlerle ilgili göz ardı edilen pek çok hususa dikkat çekmiştir. Bunlar içerisinde özellikle Ebû Hureyre ile ilgili ithamlar hususundaki açıklamaları ön plana çıkmıştır. Sonuç olarak Yıldırım, sahâbenin de insan olarak birtakım yanlışlara düşmesinin muhtemel olduğunu, ancak onların Hz. Peygamber e yalan isnad ettiğine dair kabul edilebilir tek bir delil bulunmadığını ifade etmiştir. Tebliğin müzakeresini yapan Prof. Dr. Hüseyin Hansu tebliğde sadece Şîa ve Ehl i Sünnet in görüşlerine yer verildiğini söyleyerek diğer mezheplerin de konu ile ilgili görüşlerine yer verilmesinin daha uygun olacağını belirtmiştir. Tebliğ çerçevesinde Ehl i Sünnet in görüşü olarak savunulan görüşün aslında Ehl i Hadis in görüşü olduğunu ifade eden Hansu, onların

SAHÂBE VE RİVÂYET İLİMLERİ SEMPOZYUMU 241 nezdinde sahâbenin adaletinin şer î olduğuna yani âyet ve hadislere dayalı olduğuna dikkat çekmiştir. Aynı oturumda İmamiyye Şîasına Göre Sahâbenin Adaleti Problemi başlıklı ikinci tebliğ Doç. Dr. İbrahim Kutluay tarafından sunulmuştur. Tebliğde İmamiyye Şîası nın ashâbın adaleti ile ilgili temel görüşleri Şiî kaynaklar esas alınarak incelenmiş ve Ehl i Sünnet in bu konuya bakışı ile mukayese edilmiştir. Kutluay, Şîa ile Ehl i Sünnet in ashâbın adaletine bakışındaki temel farkı Ehl i Sünnet in ashâbın tamamını udûl kabul etmesi, Şîa nın ise onları diğer insanlar gibi ayrı ayrı değerlendirmesi şeklinde özetlemiştir. Şiî kaynaklardaki sahâbe tanımı konusunu ele alan Kutluay ın verdiği bilgiye göre Ehl i Sünnet içinde usulcülerle muhaddisler arasında görülen tanım farkının bir benzerinin Şîa içinde de yer aldığı görülmektedir. Kutluay, Şîa nın fazilet sıralamasında sahâbenin ehl i beyt ile olan münasebetlerini dikkate aldığına vurgu yapmış, Şîa ya göre sahâbî olmanın tek başına adalet için yeterli olmadığını dile getirmiştir. Tebliğde Ehl i Sünnet in ashâbın adaletiyle ilgili delil olarak kullandığı âyet ve hadislerin Şiî âlimler tarafından yapılan farklı yorumlarına örnekler de verilmiştir. Şîa nın ashâbı cerh etme gerekçelerini zikreden Kutluay, cerh edilen sahâbîlerden misaller vermiş, Şîa nın ashâbı değerlendirmede özellikle imamet meselesini merkeze aldığına dikkat çekmiştir. Sahâbenin adaleti ile ilgili anlayışları sonucunda Şîa nın Sünnîler tarafından telif edilen hadis kaynaklarını muteber saymamasına rağmen ashâbın irtidad ettiğine delil olarak Sünni kaynaklardaki bazı rivâyetleri kullandıklarını ifade eden Kutluay, bu rivâyetlerle ilgili bazı açıklamalarda bulunmuştur. Tebliğin müzakeresini yapan Doç. Dr. Serdar Demirel, tebliğin başlığı ile ilgili bir eleştiride bulunarak başlıkta İmamiyye Şîası yerine İsnâ Aşeriyye ifadesinin kullanılmasının daha uygun olacağını dile getirmiştir. Yanlış anlamaya mahal vermemek için tebliğde Ehl i Sünnet in sahâbeninin adaleti ile neyi kastettiğinin izah edilmesi gerektiğini söyleyen Demirel, konu ile ilgili bazı açıklamalarda bulunmuştur. Bu oturumun son tebliği Bazı Sahâbîler Ücret Karşılığı Hadis Uydurmuş veya Uydurtmuş Olabilir mi? başlığı ile Yrd. Doç. Dr. Mehmet Efendioğlu tarafından sunulmuştur. Efendioğlu tebliğinin başında hicri ilk iki asır boyunca ashâbın hadis uydurduğu, yalan söylediği ve bunu ücret karşılığı yaptığını söyleyen hiç kimsenin bulunmadığını, bu iddianın ilk defa mihne döneminde ortaya atıldığını dile getirmiştir. Bazı Mutezilî ve Şiîlerin ashâbla ilgili ithamlarına örnekler veren Efendioğlu, Mutezilî Şiî kelamcı el İskâfî (ö. 240) tarafından ortaya atılan bazı sahâbîlerin ücret karşılığında hadis uydurduğu ya da uydurttuğu iddiasını, yer aldığı kaynaktan naklen

242 Zübeyde ÖZBEN ve Gülsüm KORKMAZER zikretmiştir. Tebliğ sahibine göre el İskâfî den yaklaşık dört asır sonra ölen İbn Ebi l Hadîd in (ö. 656) eserinde senedsiz olarak yer alan bu bilginin ilmî bir değeri yoktur. el İskâfî nin bu nakilde yer alan iddiasına göre Muâviye b. Ebî Süfyân ücret vererek Hz. Ali aleyhinde hadis uydurtmuş, sahâbeden Ebû Hureyre, Amr b. Âs ve Muğîre b. Şu be de ücret karşılığında bu işi yapmıştır. Efendioğlu bu dört sahâbîyi iddia edilen bu işi yapıp yapmadıkları açısından incelemiş, onlarla ilgili bir kısım tahlillerde bulunmuş ve bazı deliller öne sürerek onlar hakkındaki bu iddiayı çürütmeye çalışmıştır. Tebliğ sahibine göre, bazı Şîa taraftarları ve modernist anlayışa sahip belli kimseler tarafından yeniden gündeme getirildiğini söyleyen bu iddianın asılsız olduğu ortaya çıkmıştır. Tebliğin müzakeresini yapan Prof. Dr. Enbiya Yıldırım, tebliğde incelenen türden iddiaların itikâdî veya fıkhî problemlerin siyasallaşması çerçevesinde ele alınması gerektiğine dikkat çekmiş, söz konusu ithama maruz kalan dört sahâbî ile ilgili bir takım hususlara işaret ederek ilgili iddianın çürütülmesi yönünde tebliğ sahibine katkıda bulunmuştur. Sempozyumun Sahâbe ve Hadis Rivâyeti üst başlığını taşıyan ikinci oturumunda sunulan tebliğlerde ashâbın hadis rivâyet etmesine etki eden unsurlar ve sebepler ele alınmıştır. Bu çerçevede ilk olarak Yaşar Ünlü Sahâbenin Hadis Rivâyetine Etki Eden Unsurlar başlıklı tebliğini sunmuştur. Klasik eserlerde sahâbenin hadisleri bir sebebe binaen rivâyet etmesi durumunu ifade eden özel bir kavramın bulunmadığını ve bunun sebeb i vurûd içinde değerlendirildiğini ifade eden Ünlü, bu durum için sebeb i vurûd yerine sebeb i rivâyet kavramının kullanılmasının daha uygun olduğu kanaatini dile getirmiştir. Rivâyet sebebinin aynı zamanda sahâbînin rivâyetle ilgili bir yorumu olduğunu söyleyen Ünlü, bunu yorumsal rivâyet olarak kavramlaştırmış, sahâbenin karşılaştığı veya yaşadığı durumla rivâyet arasında bağ kurmasının sünnetin güncelleştirilmesinin ilk örnekleri olduğuna vurgu yapmıştır. Ünlü, sebeb i rivâyet meselesine örnek olarak üç rivâyeti incelemiş ve sebeb i rivâyetin sonraki nesillerin bu hadislerle ilgili yorumlarında ne kadar etkili olduğunu tespit etmeye çalışmıştır. Sonuçta ise hadis rivâyetlerini yorumlarken sahâbî râvîsinin üzerinden yorumlamanın, onun sosyal siyasi tavrını ve kişisel özelliklerini belirlemenin önemine dikkat çekmiştir. Tebliğin müzakerecisi Doç. Dr. Bekir Kuzudişli, sebeb i rivâyeti l hadîs yerine sebeb i îrâdi l hadîs kavramının kullanılmasının daha uygun olacağını dile getirip, modern ve yakın dönem Arap âlimleri tarafından da kavramın bu şekilde kullanıldığına işaret etmiştir. Yorumsal rivâyet kavramının sahâbenin yorumla hadisi birbirine karıştırması anlamını çağrıştırdığına

SAHÂBE VE RİVÂYET İLİMLERİ SEMPOZYUMU 243 dikkat çeken Kuzudişli, bunun yerine daha açık bir terimin bulunmasını önermiştir. Son olarak Kuzudişli, sebeb i îrâdi l hadîs meselesinin hadis tarihine bakan yönünün titiz bir şekilde incelenmesinin önemli sonuçlar doğuracağına dikkat çekmiştir. Bu oturumun ikinci tebliği Sahâbe Rivâyetinde Algıda Seçicilik Unsuru: Râfi b. Hadîc Örneği başlığı ile Yrd. Doç. Dr. Abdullah Taha İmamoğlu tarafından sunulmuştur. İnsanın dikkatini mesleği ile ilgili haberlere yöneltmesinin algıda seçiciliğin bir örneği olduğunu dile getiren İmamoğlu, sahâbenin şahsi ve mesleki vasıflarının hadis rivâyetinde etkili bir unsur olabileceği üzerinde durmuştur. Buna örnek olarak da tabakât kitaplarında ziraatle meşgul olduğu bildirilen sahâbî Râfi b. Hadîc in rivâyetlerinde ziraat bahislerinin ne kadar yer tuttuğunu incelemiştir. Onun Buhârî ve Müslim in Sahîh i, Ebû Dâvûd un Sünen i ve Ahmed b. Hanbel in Müsned inde yer alan ziraat ile ilgili rivâyetlerinin diğer bahislerle ilgili rivâyetlerine oranını tespit eden İmamoğlu nun verdiği oranlara bakıldığında Râfi b. Hadîc in ziraatle ilgili rivâyetlerinin diğer konulardaki rivâyetlere göre daha yoğun olduğu göze çarpmaktadır. Râfi b. Hadîc in bu eserlerde yer alan ziraatle ilgili rivâyetlerinin muhtevalarını da inceleyen İmamoğlu, ondan nakledilen hadislerde geçen bazı kelimelerin fıkıh ilmi içerisinde ıstılahlaştığına dikkat çekmiştir. Sonuçta tebliğ sahibi algıda seçicilik unsurunun ashâbın ilgi alanlarına hitap eden hadisleri daha iyi anlamalarına ve muhafaza etmelerine yol açmış olabileceği kanaatini dile getirmiş, sahâbe tabakâtları ile hadis kitaplarının muhtevalarının karşılaştırılması suretiyle ashâbın ilgi alanlarının rivâyetlere ne derece tesir ettiği tespitinin yapılabileceğini ifade etmiştir. Tebliğin müzakeresini yapan Doç. Dr. Halit Özkan algıda seçicilik unsurunun sahâbenin rivâyetine etkisi konusunun önemli bir husus olduğunu, ancak bu konudaki kararın netleşebilmesi için daha fazla örneğe ihtiyaç duyulduğunu dile getirmiştir. Aynı zamanda bir sahâbîden gelen rivâyetlerde sadece o sahâbînin değil onun talebelerinin seçiciliğinin de dikkate alınması gerektiğini ifade etmiştir. Algıda seçiciliğin sahâbe rivâyetine etkisini anlayabilmek için öncelikle sahâbîlerin hangi konularda algılarının açık olduğunun tespitinin gerekli olduğunu söyleyen Özkan, bu tespiti yapmak için kullanılabilecek birkaç yöntem hakkında bilgi vermiştir. Son olarak da Hz. Peygamber ve sahâbe döneminde sahâbe hayatını ilgilendiren hususları tematik olarak inceleyen bir tematik sahâbe ansiklopedisinin bu sempozyumun bir ürünü olarak hazırlanabileceği önerisinde bulunmuştur. Sahâbe ve Siyer Rivâyetleri üst başlığını taşıyan üçüncü oturumun ilk tebliği Yrd. Doç. Dr. Osman Bilgen tarafından Siyer ve Megâzî Rivâyetleri

244 Zübeyde ÖZBEN ve Gülsüm KORKMAZER İle Tanınan Sahâbîler başlığı ile sunulmuştur. Konuyu Buhârî nin el Câmiu s sahîh indeki Kitâbu l megâzî bölümünü esas alarak inceleyen Bilgen, bu bölümdeki rivâyetlerin büyük bir kısmının Buhârî nin rivâyetlerine güvendiği siyer ve megâzî yazarları vasıtasıyla geldiğini ifade etmiştir. Bu şahısların kendilerinden rivâyette bulundukları sahâbî râvîlerin de siyer ve megâzî ile meşgul olan ana kaynaklar olabileceğini söyleyen Bilgen, buradan hareketle Kitâbu l megâzî bölümünde siyer ve megâzî rivâyetleri ile öne çıkan sahâbîleri Hz. Aişe, İbn Abbas, Berâ b. Âzib, Zeyd b. Erkâm, Süleyman b. Surâd ve Amr b. Meymûn olarak tespit etmiştir. Bilgen in tespitine göre bu bölümdeki rivâyetlerin neredeyse yarısını siyer ve megâzî konusunda ünlü müelliflerin bu sahâbîler vasıtasıyla naklettiği rivâyetler oluşturmaktadır. Tebliğ sahibi, bu altı sahâbî hakkında bilgi vermiş ve onların Kitâbu l megâzî deki rivâyetlerinin senetleri hususunda açıklamalarda bulunmuştur. Bilgen bu sahâbîlerin siyer ve megâzî ile ilgili rivâyetlerinin oranlarını rakamsal olarak ifade ederek onların neden bu konuda öncü râvîler olduklarını izah etmeye çalışmıştır. Tebliğin müzakerecisi Doç. Dr. Hayati Yılmaz, Bilgen in siyer ve megâzî rivâyetleriyle tanınan sahâbî râvîleri seçerken Kitabu l megâzî bölümündeki rivâyetlerden hareket etmek yerine sonraki dönemlerde siyer ve megâzî konusunda uzmanlaşmış râvîlerden hareket etmiş olmasını uygun bulmadığını dile getirmiştir. Yılmaz a göre hangi sahâbîlerin bu konuda ön plana çıktıklarını tespit etmek için doğrudan hadis külliyatındaki rivâyetlerinin oranına bakılması gerekmektedir. Oturumun ikinci ve son tebliği Tarih Usûlünde Kaynak Meselesi Bakımından Sahâbe Rivâyetlerinin Değeri Buharî nin el Câmiu s Sahîh Örneği başlığıyla Prof. Dr. Kasım Şulul tarafından sunulmuştur. Tebliğine Hz. Peygamber in arkadaşları ve talebeleri, siyer sahâbe tabakâtı ilişkisi, siyer megâzî ye dair bilgilerin tespiti, Hz. Peygamber in peygamberlik öncesi hayatına dair bilgilerin elde edilme yolları gibi konuları işleyerek giriş yapan Şulul, sahâbe tabakatının siyerin bir devamı olduğunu ve siyerin hadis gibi en başından beri kitâbetle tesbit edildiğini dile getirmiştir. Daha sonra ana konuya girerek sahâbe rivâyetlerinin çoğunun tarih yapıcı ve tarihin tanığı olarak sahâbenin kendi yaşadıkları, gözlemleri ve hatıralarına dayandığına dikkat çekip bunu Buhârî den seçtiği üç örnekle ortaya koymuştur. Yrd. Doç. Dr. Ömer Özpınar müzakeresinde tebliğde mukaddime niteliğindeki kısımların uzunca ele alınıp asıl kısmın çok az işlendiğine dikkat çekerek tebliği çeşitli bakımlardan ele almış, başlık ve muhteva uyumunun daha iyi sağlanmasına yönelik yapıcı katkılarda bulunmuştur.

SAHÂBE VE RİVÂYET İLİMLERİ SEMPOZYUMU 245 Sahâbe Rivâyetinin Bazı Meseleleri başlıklı dördüncü oturumda hadis usulünde isnada dair sahâbeyle alakalı iki mesele ele alınmıştır. Bunlardan ilki varlığı kusur olarak görülen tedlîstir. Ebû Hureyre ye eleştirileriyle bilinen Mahmud Ebû Reyye, Şu be b. el Haccâc ın sahâbî Ebû Hureyre nin tedlîs yaptığına dair sözünü delil getirerek onun bütün rivâyetlerinin reddedilmesi gerektiğini iddia etmektedir. Onun bu iddiasına cevaben Yrd. Doç. Dr. Veysel Özdemir, Ebû Hüreyre ye Yöneltilen Tedlîs İsnadı Bağlamında Tedlîsin Sahâbe Zamanında İmkânı adlı tebliğinde Şu be nin bu sözünü ele almıştır. Özdemir, tedlîsin tanımı, kapsamı ve doğuşunu ele alırken tedlîs fiilinin sahâbe devrinden sonra ortaya çıktığına dikkat çekerek buradaki tedlîs yapma vasfının zâhire değil, irsâle hamledilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Tedlîsin yapılma gerekçelerini de zikreden Özdemir, tedlîsin masum gerekçelerle de yapıldığına işaret ederek Şu be nin bahsi geçen ifadesinde bu tarz bir tedlîse dikkat çekmiş olabileceği ihtimalinin bulunduğunu öne sürmüştür. Ebû Hureyre nin tedlîs yaptığına dair kullanılan Ka bu l Ahbâr ın rivâyetlerini de ele alan tebliğ sahibi, Ka b ın sözlerini Hz. Peygamber e izafe edenin Ebû Hureyre nin kendisi değil, ondan rivâyet edenler olduğunu söylemiştir. Doç. Dr. Erdinç Ahatlı, Özdemir in tebliğine yaptığı müzakerede öncelikle Şu be ye yapılan bu nisbetin isabetli olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, bundan sonra da Ebû Hureyre hakkında yazılan eserlerin tedlîsle ilgili konularına gerekli atıfların yapılmasının isabetli olacağını dile getirmiştir. Bu oturumda ele alınan ikinci mesele ise usulde küçüklerin büyüklerden rivâyeti kapsamında ele alınan sahâbenin tâbiînden rivâyeti meselesidir. Prof. Dr. Mehmet Eren tarafından Bir İsnad Özelliği Olarak Sahâbenin Tâbîûndan Rivâyeti adıyla sunulan tebliğde Hatîb el Bağdadî nin ilgili kitabından seçilen yirmi yedi merfu rivâyet ele alınmıştır. Bu rivâyetleri örneklik bakımından isabetli ve isabetsiz olmasına göre de değerlendiren Eren, bu rivâyetlerden yola çıkarak bu özellikteki isnadların nadir rivâyetler olduğu, rivâyet metinlerinin çoğunun hem merfu hem de mevkuf gelmesi sebebiyle tercih yapılması gerektiği, isnadlarda tabiîn tabakasında yer alan râvîlerin çoğunun hangi tabakadan olduğunda ihtilaf olduğu, isnadlarda belli ölçüde râvî hataları bulunduğu ve Abdullah b. Ömer in bulunduğu isnadlarda dolambaçlı bir anlatımın söz konusu olduğu tespit ve değerlendirmelerinde bulunmuştur. Tebliğin müzakerecisi Prof. Dr. Selahattin Polat, Eren in müdakkik çalışmasını tebrik ederek bundan sonra yapılacak çalışmaların bu tebliğde Hatîb in eseri esas alınarak yapıldığı gibi artık eserler üzerinden değil de bilgisayar programlarından destek alarak, bizzat rivâyetler üzerinden ya

246 Zübeyde ÖZBEN ve Gülsüm KORKMAZER pılması gerektiğine dikkat çekmiştir. Bunun için ise bilgisayar yazılımcılarıyla ortak çalışmalar yapılmasının önem arz ettiğinin altını çizmiştir. Bazı Sahâbîlerde Rivâyet konulu beşinci oturumda müksirûn yani çok hadis rivâyet edenlerle alakalı konular ele alınmıştır. Bu bağlamda ilk olarak müksirûndan sayılan bir sahâbî müstakil olarak incelenip daha sonra da müksirûn olgusu genel olarak ele alınmıştır. Oturumun Rivâyet Bağlamında İbn Abbas Hz. Peygamber İlişkisi başlıklı ilk tebliğinde Prof. Dr. Nihat Yatkın, İbn Abbas ı farklı yönleriyle ele aldıktan sonra onun Ahmed b. Hanbel in Müsned inde yer alan rivâyetlerini de incelemiştir. Yatkın burada İbn Abbas ın Hz. Peygamber den rivâyetlerini dört gruba ayırarak bunlar için kullandığı lafızlardan hareketle bazı tespitlerde bulunmuştur. Yatkın yaşının küçüklüğü nedeniyle Hz. Peygamber den çok az rivâyeti olduğu söylenen İbn Abbas ın bizzat Hz. Peygamber den iki yüzden fazla rivâyet duyduğunu tespit etmiştir. Tebliğin müzakerecisi Prof. Dr. Adil Yavuz, örneklerin Müsned den seçilmesi nedeniyle bunun bütün rivâyetler üzerinden değil de Müsned çerçevesinde ele alındığının başlıkta belirtilmesine dair bir öneride bulunmuş ve konuya dair bazı tespitlerini zikretmiştir. Oturumun ikinci tebliği Yrd. Doç. Dr. Sezai Engin tarafından Hadis Rivâyetinde Müksirûn Olgusu ve Ortaya Çıkış Sürecindeki Etkenler başlığı ile sunulmuştur. Ebû Hureyre gibi müksirûndan olan sahâbeye yönelik temel eleştiri, yüksek sayılabilecek miktarda hadis rivâyet etmeleridir. Oryantalistlerden Juynboll ise isnadında müksirûnun zikredilmesini o rivâyetlerin uydurma olduğuna dair bir işaret saymaktadır. Bu anlayışa tebliğinin başında işaret eden Engin, müksirûnun hadis rivâyetlerinde öne çıkma nedenlerini ele alarak bunun söz konusu iddiaları zayıflatacağını belirtmiştir. Ancak tebliğin müzakeresinde Prof. Dr. Halis Aydemir in de belirttiği gibi burada zikredilen maddeler müksirûna has özellikler olmayıp genel rivâyet sebepleridir. Sempozyumun değerlendirme oturumunda Şîa ve hadis ile ilgili çalışmaların dağınık olduğu ve bu konuda da bir sempozyum düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapılmış, tâbiûn nesli için de müstakil bir sempozyum serisinin başlatılması tavsiye edilmiş, bir sahâbe ansiklopedisi hazırlanmasının gerekliliği üzerinde durulmuş ve sahâbe sempozyumu serisi için bazı başlıklar önerilmiştir. Özetle bu sempozyumda rivâyet zincirindeki ilk râvî tabakası olan sahâbe nesli birer rivâyet ilmi olan hadis ve siyer ilimleri açısından ele alınmıştır. Bu çerçevede bir râvîde bulunması gereken adalet şartı ile ilgili sahâbî râvînin durumu incelenmiş, sahâbenin hadis rivâyetinde bulunması

SAHÂBE VE RİVÂYET İLİMLERİ SEMPOZYUMU 247 nı etkileyebilecek unsurlar ve bazı konularda rivâyette bulunmakla ön plana çıkan sahâbîler üzerinde durulmuş, sahâbe dönemindeki rivâyet tekniği ile ilgili bazı hususlar ele alınmış ve bazı sahâbî grupları özel olarak incelemeye tabi tutulmuştur.