TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN YÜKSEK ST ARE KONSEY TOPLANTISI AÇILI KONU MASI TÜRK SANAY C LER VE ADAMLARI DERNE



Benzer belgeler
TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN TÜRKONFED BA KANLAR KONSEY TOPLANTISI AÇILI KONU MASI. 25 Nisan 2008 anlıurfa

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

TÜS AD Yönetim Kurulu Ba kanı Arzuhan Do an Yalçında ın Rotary Bölge Asamblesi Konu ması

Türkiye ve Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler. 15 Ekim 2015, İzmir. Sayın Bakanlarım, Valim. Sayın MV'lerim,

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ÖMER SABANCI NIN

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN YÜKSEK ST ARE KONSEY TOPLANTISI AÇILI KONU MASI. 13 Aralık 2007 Hilton Oteli, Ankara

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN SYMES IN " TÜRKİYE DE ENFLASYON DİNAMİKLERİ: FIRSATLAR VE RİSKLER KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

Haziran. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

TÜS AD MUSTAFA V. KOÇ UN

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

IMF Küresel Ekonomi Raporu Nisan 2016 Çok Uzun Süredir Çok Yavaş Büyüyen Dünya Ekonomisi

Hisse senetleri piyasasõndaki %61 lik artõş potansiyeli

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu , Eskişehir

TCMB O/N Faiz Oranları (% ) 70.0% 60.0% 50.0% 40.0% 30.0% 20.0% 10.0% 0.0%

Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUHARREM YILMAZ IN DEMOKRASİNİN KURUMSALLAŞMASI VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

Ekonomik Rapor ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

ITEA 3 Açılı Etkinli i

TÜS AD MUSTAFA V. KOÇ UN 39. GENEL KURUL TOPLANTISI KONU MASI

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu Aslı Kazdağlı

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN KAG DER TOPLANTISI KONU MASI. 09 Mayıs 2007 stanbul Modern Sanat Müzesi

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

10 y l önce Alarko ve Carrier ortakl k için el

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı

AVRUPA SOSYAL DİYALOGU

2009 YILI UBAT AYINDA BÜTÇE G DERLER 25 M LYAR 808 M LYON TL, BÜTÇE GEL RLER 18 M LYAR 415 M LYON TL VE BÜTÇE AÇI I 7 M LYAR 393

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRO BÖLGESİNDE BORÇ KRİZİNİN GELİŞİMİ VE NEDENLERİ III. AVRO BÖLGESİNDEKİ BORÇ KRİZİNİN SİSTEMİK NEDENLERİ 10

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

İSTANBUL EKONOMİK ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ

5 Ekim 2017 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : GENELGE

Dönemsel Basın Bilgilendirme Toplantısı. 11 Mart 2008, Doğuş OtoMotion İstanbul

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

Orta Vadeli Program : Bir AKP Masalı Ekim 2012

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... v TABLOLAR LİSTESİ... xiv ŞEKİLLER LİSTESİ... xv KISALTMALAR... xvi GİRİŞ...1

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Nas l Bir Kentte Yaflamal y z?

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,50% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya -0,10%

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Milletlerarası Ticaret Odası Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye Toplantısı 7 Mart 2014, İstanbul

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No: 20

15 Ekim 2014 Genel Merkez

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN TÜRKONFED BA KANLAR KONSEY TOPLANTISI AÇILI KONU MASI. 21 Nisan 2009 Mardin

TÜRK YE CUMHUR YET MERKEZ BANKASI

Kasım. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

Mart. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇERİSİNDE TÜRK FİNANSAL SİSTEMİ BAKİ ALKAÇAR (BDDK)

DAX Haftalık Temel/Teknik Görünüm

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

DÖVİZ. Döviz Kurları / Pariteler DÖVİZ PİYASASI GÖRÜNÜMÜ VERİ GÜNDEMİ. Ekonomik Notlar Makro Görünüm Teknik Görünüm

İMF siz Yapamayacak mıyız?...47 Yakın İzleme Programı Üzerine...48 Daha Dikkatli Olma Zamanı...49 Siyasette İstikrarsızlığa Yılında Ekonomi

2006 Bütçesinde; Yatırım ve Hizmetler Yine Erteleniyor

1 Kasım 2009 PAZAR Resmî Gazete Sayı : (Mükerrer) 2010 YILI PROGRAMI

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ TEKNOPARKLAR Oda Raporu

ENDÜSTRİYEL METALLER (SPOT ve VADELİ İŞLEMLER)

Günlük Bülten. 23 Eylül 2002

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

TÜRKİYE TARIMI, GELİŞMELER ve GENÇ TARIMCILAR

DOLARLIK MAL VE HİZMET H ÜRETEN ÜLKE TARAFINDAN DOLARLIK KREDİ HACMİ SORUN YARATIYOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

Sosyal Araştırmalar Enstitüsü. Nobody s Unpredictable

tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir.

AB ne Üyelik Süreci ve. Önemi. Kerem Okumuş REC Türkiye

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Kurumsalla ma nedir? FUTBOLDA KURUMSAL YÖNET M VE DENET M. yıllardan sonra dahil olmu popüler bir terimdir. kavram, verebilirlik ve sorumluluk.

SAYI TAY'IN 2003 YILI BÜTÇE TASARISI. Mehmet DAMAR Sayı tay Ba kanı

Fon Bülteni Ocak Önce Sen

TEB HOLDİNG A.Ş YILI 2. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

KURUL KARARI ORTA VADELİ MALİ PLAN ( )

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

Transkript:

TÜRK SANAY C LER VE ADAMLARI DERNE TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN YÜKSEK ST ARE KONSEY TOPLANTISI AÇILI KONU MASI 19 Haziran 2008 Sabancı Center, stanbul

Sayın Ba kan, Sayın Kemal Dervi, TÜS AD ın de erli üyeleri, sayın basın mensupları TÜS AD Yönetim Kurulu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Küçük bir ev kazası ba ıma büyük i ler a tı. O yüzden sizlere oturarak hitap etmek zorundayım, özür dilerim. 2008 yılının bu ilk Yüksek sti are Konseyi toplantısında sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bugün aramızda, Birle mi Milletler Kalkınma Programı Ba kanı sayın Kemal Dervi de bulunuyor. Hepimizin ufkunu geni letecek görü lerini, bizlerle payla acak. Davetimizi kabul edip geldi i için kendisine çok te ekkür ederim. De erli üyelerimiz, Ülkemiz bir kez daha ola anüstü bir dönemden geçmekte.bize göre bu dönemi iki temel unsur karakterize ediyor: 1) Siyasette ba layan, topluma yayılan ve her geçen gün artan kutupla ma, 2) ç ve dı dinamiklerin etkisiyle ekonominin yüksek risk ta ımaya ba lar hale gelmesi. Hatırlayaca ınız gibi, TÜS AD kutupla ma konusundaki kapsamlı görü ünü 24 Mart ta yayınladı ı bir bildiri ile açıklamı tı. O gün söyledi imiz, bu kutupla manın ülkeyi istenmeyen noktalara götürebilece iydi. Yapılması gerekenin ise, bir yandan hukuka saygı göstermek, öte yandan, herkes için tam demokrasiyi sa layacak bir açılımı gerçekle tirmek oldu unu söylemi tik. Ama maalesef, o tarihten bu yana de i en, yalnızca durumun daha da a ırla ması oldu. Siyasi taraflar, politikalarını kısa vadeli oyun planları üzerine kurmaya devam ettiler. Artık, Orta ve uzun vadeyi dü ünmek bir yana, bundan bir yıl sonrasının bile senaryolara dahil edilmedi ini, Türkiye nin bütün bu ya ananlar ve ya anacaklardan sonra hangi noktada olaca ının dü ünülmedi ini görüyoruz. Oysa önümüzde, Bundan bir yıl sonra nasıl bir Türkiye ile kar ı kar ıya olaca ız, sorusu bütün heybetiyle durmakta. Bize göre bunun cevabı açıktır: Durum böyle devam ederse, bir yıl sonra elimizde Yönetilmesi çok zor bir Türkiye olacaktır. Çünkü dünyadaki olumsuz ekonomik geli melerin yarattı ı tehditler, siyasal ortamın ve kutupla manın yarataca ı politik istikrarsızlıkla birle ti inde, kısa vadeli hesapları alt üst edecek geli meler ortaya çıkabilecektir. Bu yüzden mevcut tartı maların, olumlu ve Türkiye nin önünü açacak sonuçlara yönelmesini sa lamak zorundayız.bunun için de ekonomiye ve siyasete daha yakından bakabilmeli, sa lıklı analizler yapabilmeliyiz. 2

De erli üyeler, Bugün dünya ekonomisinde, küreselle me sürecinin herhalde en sancılı dönemlerinden birini ya ıyoruz. Klasik iktisadi sıfatlar ile tanımlamakta güçlük çekti imiz bu sürece 3 boyutta yakla mak mümkün. 1. ABD deki yüksek riskli konut kredileri ile su yüzüne çıkan ve hızla dünyaya yayılan finansal regülasyon zafiyeti. Ortaya çıkan Küresel Mali Sistem Krizi nin faturasının u an için 1 trilyon dolar oldu u tahmin edilmektedir. 2. Gerek geli mekte olan ülkelerin yüksek büyüme hızı, gerekse küresel ısınmanın da neden oldu u arz okları ile, hem gıda hem de petrol ve hammadde fiyatlarında hiç ya anmamı düzeylerde ki artı. 3. Amerika da ba layan ekonomik yava lama, sürekli de er kaybeden dolar, üretkenlik artı ı neredeyse sıfıra yakla an AB ekonomisi, para politikası etkinli i azalan Merkez Bankaları, artan enflasyonla mücadele etmek zorunda kalacak geli mekte olan ülkeler ve bütün bunların yarattı ı ticaret ve istihdam kayıpları. Bize göre tüm bu belirtiler 1-2 yıl sürmesi muhtemel, bir küresel ekonomik yava lamayı i aret etmektedir. Oysa Türkiye dünyadaki bu olumsuz gidi atı tam olarak farkında de il gibi gözüküyor ya da içi leri ile çok me gul. Üstelik, Türkiye ekonomisinin kar ı kar ıya bulundu u riskler, küresel krizlerin yarataca ı etkilerle sınırlı da de il. Bir de bizim, kendi iktisadi kırılganlıklarımız var. Burada dikkatinizi çekmek istedi im nokta; Ekonomimizle ilgili olarak, kriz lerden de il, risk lerden söz ediyor olmamız. Çünkü acil ve kapsamlı önlemler alınırsa bu risklerin bertaraf edilebilece ine olan inancımızı koruyoruz. zninizle, öncelikle ekonomimizde gördü ümüz bu riskleri sizlerle payla mak istiyorum: 1) Büyümenin yava laması riski; 2001 krizi sonrası ba layan yüksek büyüme evresinin 2007 de, sonuna yakla tık.bu a amadan sonra sadece makroekonomik önlemlerle büyümeyi artırmak, pek mümkün görünmüyor. Üstelik, bu dönemde yüksek büyüme döneminde bile dü ürülemeyen ve Türkiye nin hâlâ en büyük sorunu olmaya devam eden i sizli in daha da artması tehlikesi de söz konusu. 2) Enflasyon Riski; Arz okları ve makro ekonomik bekleyi lerin iyi yönetilememesi sonucu, Nisan ayı itibariyle enflasyon yeniden çift haneli rakamlara ula tı. Ayrıca ne yazık ki, Türkiye nin hedef enflasyondan sapma oranı, benzer ülkelere göre çok yüksek ve Türkiye de yüksek enflasyon hafızası da, halen, çok taze 3) Kamu mali disiplininin bozulma riski; Kamu Mali disiplini ba lamında, son dönemde alınan bazı harcama kararları, biz de, program dı ı uygulamalara ba vuruldu u izlenimini uyandırmaktadır. 3

Oysa, unutmayalım ki, Türkiye ekonomisinin son yıllarda gösterdi i ba arılı performansın temel itici gücü, mali disiplin olmu tur. 2008 yılı içinde, hükümet, içinde Sosyal Güvenlik Yasası, stihdam Paketi ve GAP Eylem Planını barındıran bir dizi olumlu açılımlar yaptı. Buna ra men kamu mali disiplinini zayıflatan bazı düzenlemeler de gerçekle ti i görü ündeyiz. Örne in; -Belediyelere bütçeden aktarılacak payın 4 milyar YTL artırılması -Özelle tirme gelirlerinin, borç azaltmak yerine kamu yatırımlarında kullanılmasına karar verilmesi. - sizlik sigortası fonunun, fonun aktüeryel dengesi ve amacı dikkate alınmaksızın, kamu harcamaları için kullanılması. -SSK ve Ba -Kur prim borçlarına af gelmesi. -Banka borçları ve tarımsal krediler için sicil affı geliyor olması. -Kamu hale Kanunu nun gev etilmesi gibi Tüm bu örnekler mali disiplini zorlayacak niteliktedir. Öte yandan ktisadi kaygılarımızı en aza indirecek önerilerimizi ise, u ekilde sıralamak mümkündür. 1) Uluslararası mali piyasalara güven verecek tarzda, IMF ve AB çıpalarının gündemde tutulması hayati önem ta ımaktadır. IMF ile ili kiler kesilmemeli, AB müzakere süreci güçlü bir siyasi irade sergilenerek sürdürülmelidir. 2) Bir mikro reform yol haritası mahiyetinde olan orta vadeli AB uyum programında daha hızlı ve kapsamlı yol alınmalıdır. Hatta bu programda taahhüt edilmi uyum takvimini hemen çalı tırmak gerekmektedir. 3) Yedi Yıllık Kalkınma Planı, orta vadeli ekonomik program, kısa vadeli acil ekonomik önlem paketleri ve yapısal reform programları birbirleriyle uyumlu biçimde konsolide edilmelidir. htiyacımız olan, makroekonomik politika bütünlü ü korunan, Türkiye nin potansiyel büyümesini artırabilecek, e itim, bölgesel kalkınma ve yenilikçilik olgularını temel alan, sanayi stratejisi ile desteklenen yeni bir büyüme modelidir. - Türkiye, bundan yirmi yıl önceki Türkiye de il. 4

Artık, toplumun özlemlerini, beklentilerini daha güçlü bir ekonomi olmadan kar ılamak, temel ihtiyaçların yerini ideolojiyle, demagojiyle doldurmak mümkün de il. Bu beklentileri kar ılama konusunda, Türkiye nin Avrupa Birli i ne tam üyelik hedefinin ve bununla ba lantılı reformların, gerçek anlamda bir rehber olma özelli ini korudu unu dü ünüyoruz. Ülkemizin hedeflerine bu kadar uyumlu ba ka bir referans noktası bulmamız mümkün de ildir. Bu referans noktasını korumamız, yalnızca ekonomimizi istikrar içinde geli tirmemize de il, demokratik standartların güçlendirilmesine de destek olacaktır. De erli üyeler, Türkiye, her bakımdan zor bir dönemden geçiyor. Bu günleri, demokrasimizi, siyasal, toplumsal yapılarımızı, Anayasal kurumlarımızı yıpratmadan atlatmaya çalı malıyız. Tepkilerimizi, yorumlarımızı ölçülü tutmalıyız. Öncelikle, hukuka ko ulsuz saygı göstermek zorundayız. Unutmayalım ki, uygar toplumların ayırt edici yanı budur. Mevcut hukuksal düzen içinde ba layıcı bir kararla kar ı kar ıya olmanın bilinci ve sorumlulu u içinde hareket etmeliyiz. Elbette toplumda tartı malar olabilir, bu tartı malar çerçevesinde Anayasa Mahkemesi nin kararı da ele tirilebilir. Ama Türkiye nin en yüksek yargı organını tanımamaya varan tepkiler kabul edilebilir de ildir. Asıl yapılması gereken bu karardan ders çıkarmaktır. Bize göre bu karardan çıkarılacak ders de udur: Mevcut sorunlara sistemi zedelemeden dengeli çözüm aramak esastır. Öte yandan, bugünkü yapı içinde, toplumun bazı taleplerine ve beklentilerine cevap verilemedi i de bir gerçektir. O zaman yapmamız gereken nedir? Yapmamız gereken, tüm kesimlerin özlemlerini, ihtiyaçlarını ve kaygılarını gözetecek bir biçimde toplumsal mutabakatı yeniden sa lamaktır. Bunun bugünkü kar ılı ı herkes için tam demokrasiyi sa layacak bir Anayasa de i ikli idir. Burada sözünü etti imiz, her sıkıntılı dönemde alelacele gündeme getirilen, güncel sorunları a maya yönelik Anayasal düzenlemeler de ildir. Salt parlamento ço unlu una dayanan, kısmi bir Anayasa de i ikli inden de söz etmiyoruz. Sözünü etti imiz, gerçek bir toplumsal mutabakat belgesidir. Bu mutabakat belgesinin, birkaç aylık müzakerelerle de il, bir-birbuçuk yıllık ciddi bir çalı mayla olu aca ına inanıyoruz. Bu süre kimilerine uzun gelebilir. Ancak, bir kez daha hatırlatmak isterim ki, biz, önümüzdeki günlerde kampla ma tarafları arasında ki çeki mede kimin di erine üstün gelece iyle ilgili de iliz. lgilendi imiz, dı oklara kar ı dirençli, yönetilebilir, gelece e olan inancını tazelemi bir Türkiye de ya ayabilmek. Peki, gittikçe artan bu kutupla ma ortamında, böyle bir mutabakat zemininin olu turulması mümkün müdür? Evet, e er siyaset sahnesinin aktörlerinin üzerinde güçlü bir toplumsal baskı kurabilirsek, mümkündür. 5

De erli üyeler; Bildi iniz gibi TÜS AD olarak uzunca bir süredir bu konuyu sivil toplum ve meslek örgütleri ile isti are etmekteyiz. Aynı çerçeve de bazı siyasi parti kurmaylarıyla da görü tük ve çıkı yolunun yeni bir mutabakat arayı ı oldu u görü ümüzü payla tık. Alınan tepkileri ihtiyatlı, ancak geli meye açık olarak nitelemek mümkün. Yine bildi iniz gibi, ve programımızda da yazılı oldu u gibi, bu Y K toplantımıza, 6 sivil toplum örgütünü davet ettik. Amacımız, sözünü etti imiz mutabakat arayı ı kapsamında, üzerinde çalı ıyor oldu umuz Anayasa konvansiyonuna ili kin, bu kurumların görü lerini almak ve tartı ma sürecini ba latmaktı. Toplumsal uzla ı arayı ı içinde oldu umuz u günlerde, Sivil toplum örgütleriyle birlikte tartı ma sürecini ba latmanın tüm ülkeye iyi bir örnek ve sa lıklı bir giri im olaca ını dü ündük. Kurum ba kanları da davetimize olumlu cevap vererek, toplantıya katılacaklarını bildirdiler. Ancak, bu giri imi farklı maksatlarla ili kilendiren çevreler, süreci gölgelemeye çalı tılar. Biz de kurum ba kanları ile yaptı ımız isti areler sonunda, ANAYASA KONVANS YONU önerimizin bütünlü ünün korunması ve gölgelenmemesi için görü alı veri ini yakın bir gelecekde gerçekle tirmeyi planladık. Bugün siz de erli üyelerimize AB anayasası çalı maları ve ülke örneklerinden esinlenerek hazırladı ımız ANAYASA KONVANS YONU giri imi ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapmayı arzuluyoruz. Önerilen Konvansiyon, TBMM Ba kanı nın önderli inde olu turulmakta, Mecliste yer alan tüm partileri, yüksek yargı organlarından temsilcileri, akademisyenleri, sivil toplum kurulu larını kapsamaktadır. Konvansiyon, laikli in hem toplumsal ili kileri hem de birey haklarını düzenleyen hukukun, temeli oldu unun bilinciyle, daha ileri bir demokratik standardı yaratmak için çalı acaktır. nanıyoruz ki, Türkiye de ça da ve köklü bir demokrasinin yerle mesi, her yönüyle ço ulcu demokratik normlara uygun, katılımı ön plana çıkaran, kuvvetler ayrımını güçlendiren bir Anayasa de i ikli i ile ba lamalı ve siyasi partiler, seçim sistemi, effaflık, denetlenebilirlik ve dokunulmazlıklarla ilgili yasal çerçevenin yenilenmesiyle devam etmelidir. Yukarda genel prensipleri itibariyle özetledi im ve Anayasa Konvansiyonu tartı masına zemin olu turacak TÜS AD çalı ması bugün sizlere sunulmu tur. 6

De erli üyeler, Bugüne kadar elde etti imiz ekonomik, siyasal, toplumsal kazanımların bu siyasi çalkıntı içinde ve sonucunda yitirilmesine göz yummanın, hiçbir sorumluluk anlayı ıyla ba da mayaca ını dü ünüyoruz. Türkiye çok ciddi ekonomik risklerle kar ı kar ıya Bu riskler hem küresel konjonktürün, hem de ülke ekonomisinin kendi dinamiklerinin etkisiyle güçlenerek üzerimize geliyor. Bu riskleri kontrol altına almak için yeni bir toplumsal uzla ma üretmek mecburiyetindeyiz nanıyoruz ki, bir ANAYASA KONVANS YONU içinde aynı masanın etrafına oturmak, ülkemize iyi gelecektir. Beni dinleme sabrını gösterdi iniz için hepinize te ekkür ediyor, sizleri bir kez daha saygı ile selamlıyorum. 7