Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi

Benzer belgeler
Maksimum Agrega Tane Boyutu, Karot Narinliği ve Karot Çapının Beton Basınç Dayanımına Etkisi GİRİŞ

5/8/2018. Windsor Probe Penetrasyon Deneyi:

BETONARME BİR YAPININ MALZEME KALİTESİNİN TAHRİBATSIZ VE TAHRİBATLI YÖNTEMLERLE BELİRLENMESİ

Elastisite modülü çerçevesi ve deneyi: σmaks

YAPIDA BETON KALİTESİNİN TAHRİBATLI ve TAHRİBATSIZ YÖNTEMLERLE BELİRLENMESİ. Araş.Gör. Nihat KABAY * Prof.Dr. Fevziye AKÖZ **

DEÜ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ FEN ve MÜHENDİSLİK DERGİSİ Cilt: 8 Sayı: 1 s Ocak 2006

beton karışım hesabı

YAPIDAKİ BETONUN KARAKTERİSTİK BASINÇ DAYANIMININ KAROT VERİLERİNE DAYANARAK BELİRLENMESİ

Mevcut Yapıların Beton Dayanımının Jeofizik (Ultrasonik) Yöntemlerle Belirlenmesi. Sinancan ÖZİÇER ve Osman UYANIK

Basınç deneyi sonrası numunelerdeki uygun kırılma şekilleri:

RİSKLİ YAPILARIN TESPİT EDİLMESİNE İLİŞKİN ESASLAR. 4- Özel Konular

İnşaat Mühendisleri İster yer üstünde olsun, ister yer altında olsun her türlü yapının(betonarme, çelik, ahşap ya da farklı malzemelerden üretilmiş)

DÜZCE İLİNDE 1999 YILINDAKİ DEPREMLERDE YIKILAN BETONARME BİNALARDA KULLANILAN BETONUN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

YIĞMA YAPILARDA HASAR TESPİTİ DENEY VE ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ. Dr.Fevziye AKÖZ

Agreganın En Büyük Tane Boyutu ve Numune Boyutunun Betonun Karot Dayanımına Etkisi

1. Projeden, malzemeden gerekli veriler alınır

YAPIDAKİ BETON DAYANIMININ STANDART KÜRDE SAKLANAN NUMUNELER YARDIMIYLA TAHMİNİ. Adnan ÖNER 1, Süleyman DİRER 1 adnan@kou.edu.tr, sdirer@engineer.

İÇERİSİ BETON İLE DOLDURULMUŞ ÇELİK BORU YAPI ELEMANLARININ DAYANIMININ ARAŞTIRILMASI ÖZET

YAPI MALZEMESİ OLARAK BETON

Yrd.Doç.Dr. Hüseyin YİĞİTER

BETON YOL KAPLAMALARINDA VAKUM UYGULAMASI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA

BETON SINIFININ TAHRİBATSIZ YÖNTEMLER İLE BELİRLENMESİ. Prof.Dr.Nabi YÜZER

YERİNDE BETON BASINÇ DAYANIMININ BELİRLENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ: TAHRİBATLI YÖNTEM (KAROT)

YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI

Beton; kum, çakıl, su, çimento ve diğer kimyasal katkı maddelerinden oluşan bir bileşimdir. Bu maddeler birbirleriyle uygun oranlarda karıştırıldığı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KAYA MEKANİĞİ LABORATUVARI

Sıkıştırma İşleminin Betonarme Elemanların Sertleşmiş Betonun Dayanım Özelliklerine Etkisi

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ- YAPI MALZEMELERİ LABORATUARI. Kemal Tuşat YÜCEL

RİSKLİ BİNALARIN TESPİT EDİLMESİ HAKKINDA ESASLAR 5-Kontrol Uygulaması

ICS TÜRK STANDARDI TS EN /Nisan Ön söz

BETON KALİTESİNİN DENETİMİ

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KAYA MEKANİĞİ LABORATUVARI

BİLEŞİK YIKINTISIZ YÖNTEMLE YERİNDE BETON DAYANIMININ TAHMİNİ

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK 402 MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY - 3 ÜÇ NOKTALI EĞİLME DENEYİ

BETON BASINÇ DAYANIMININ BELİRLENMESİ. Sakarya Üniversitesi

Taze beton karışımının yapısına ve ıslaklık derecesine/su miktarına bağlı olarak betonun göstereceği farklı çökme şekilleri:

YTÜ Mimarlık Fakültesi Statik-Mukavemet Ders Notları

Taze beton karışımının yapısına ve ıslaklık derecesine bağlı olarak betonun göstereceği farklı çökme şekilleri:

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

TS 500 (2000): Betonarme yapıların hesap ve yapım kuralları TS 498: Yapı elemanlarının boyutlandırılmasında alınacak yüklerin hesap değerleri

Yrd.Doç.Dr. Hüseyin YİĞİTER

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ- YAPI MALZEMELERİ LABORATUARI

5/3/2017. Verilenler: a) TS EN standardından XF1 sınıfı donma-çözülme ve XA3 sınıfı zararlı kimyasallar etkisi için belirlenen kriterler:

YAPI LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU

Mühendislik Birimleri Laboratuarları 1. İnşaat Mühendisliği Birimi Laboratuarları Yapı Malzemeleri ve Mekanik Laboratuarı

FARKLI TİPTE AGREGA KULANIMININ BETONUN MEKANİK ÖZELİKLERİNE ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Beton sınıfına göre tanımlanan hedef (amaç) basınç dayanımları (TS EN 206-1)

Doç. Dr. Halit YAZICI


MEVCUT BETONARME YAPILARDA BETON DAYANIMININ BELİRLENMESİ. Ali ERGÜN 1, Gökhan KÜRKLÜ 1 ali_ergun@hotmail.com

Alkaliye Dayanıklı Cam Elyafla Güçlendirilmiş Betonun Performansı YUWARAJ M. GHUGAL* AND SANTOSH B. DESHMUKH

İZMİR İLİ BUCA İLÇESİ 8071 ADA 7 PARSEL RİSKLİ BİNA İNCELEME RAPORU

Mecburi Standard Tebliği

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DOĞA BİLİMLERİ, MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 3 NOKTA EĞME DENEYİ FÖYÜ

Betonarme Eleman Tipinin Sertleşmiş Betonun Dayanım Özelliklerine Etkisi

RİSKLİ BİNALARIN TESPİT EDİLMESİ HAKKINDA ESASLAR 5-Özel Konular

RİSKLİ YAPILARIN TESPİT EDİLMESİNE İLİŞKİN ESASLAR. 5- Risk Tespit Uygulaması: Betonarme Bina

Afyonkarahisar da Üretilen Hazır Beton Kalitelerinin Değerlendirilmesi

Bolomey formülünün gelişmiş şekli; hava boşluğunun dayanıma etkisini vurgulamak

TAHRİBATLI YÖNTEMLE (KAROT) YERİNDE BETON BASINÇ DAYANIMININ BELİRLENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ TS EN NİSAN 2010

Çizelge 5.1. Çeşitli yapı elemanları için uygun çökme değerleri (TS 802)

Beton Şartnamesinin Hazırlanması. Beton için şartname hazırlayıcı aşağıda verilen hususları dikkate almalıdır:

T.C PENDĠK BELEDĠYE BAġKANLIĞI ĠSTANBUL. Raporu Hazırlanan Bina Bilgileri

Beton Dayanımının Ultrasonik Yöntemle Tayini BETON DAYANIMININ

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MIM331 MÜHENDİSLİKTE DENEYSEL METODLAR DERSİ

BETONUN KALİTE KONTROLÜNDE İLERİ TEKNOLOJİ KULLANIMI

7. Yapılar ile ilgili projelerin ve uygulamalarının tekrarlı olması durumunda, her bir tekrar için ücret, belirtilen miktarın % 25 si kadardır.

Güçlendirme Alternatiflerinin Doğrusal Olmayan Analitik Yöntemlerle İrdelenmesi

Buhar Kürü Uygulamasında Beton Özeliklerini Etkileyen Faktörlerden Bekleme Süresi nin Önemi

BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM VE ANALİZ (ANSYS)

Kesmeye Karşı Güçlendirilmiş Betonarme Kirişlerin Deprem Davranışı

Malzemenin Mekanik Özellikleri

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

BETON KARIŞIM HESABI (TS 802)

Yığma yapı elemanları ve bu elemanlardan temel taşıyıcı olan yığma duvarlar ve malzeme karakteristiklerinin araştırılması

Verilenler: a) TS EN standardından XF1 sınıfı donma-çözülme ve XA3 sınıfı zararlı kimyasallar etkisi için belirlenen kriterler:

BETONARME-I 5. Hafta KİRİŞLER. Onur ONAT Munzur Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, Tunceli

BETONARME YAPILARDA BETON SINIFININ TAŞIYICI SİSTEM DAVRANIŞINA ETKİSİ

Prefabrik Beton İmalatında Buhar Kürü. Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezi

BETONDA NİTELİK SERTLEŞME DENEYLERİ MUKAVEMET SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DÖNER SERMAYE HİZMETLERİ 2017 BİRİM FİYAT LİSTESİ GENEL HUSUSLAR

DENEY ADI: KÜKÜRT + (GRAFİT, FİLLER YA DA ATEŞ KİLİ) İLE YAPILAN BAŞLIKLAMA

YAPI MEKANİĞİ LABORATUVARI

Yük Geçmişi ve Donatının Beton Dayanımı Üzerindeki Etkileri

2.1. Yukarıdaki hususlar dikkate alınarak tasarlanmış betonun siparişinde aşağıdaki bilgiler üreticiye verilmelidir.

Şekil 1.1. Beton çekme dayanımının deneysel olarak belirlenmesi

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

UÇUCU KÜLLÜ BETONLARIN DONMA-ÇÖZÜLME ETKİSİNDE MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI. Necdet Sezer Kampüsü Gazlıgöl Yolu Afyon,

DEÜ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ FEN ve MÜHENDİSLİK DERGİSİ Cilt: 6 Sayı: 1 sh Ocak 2004

ELASTİSİTE TEORİSİ I. Yrd. Doç Dr. Eray Arslan

Dairesel Betonarme Kolonlarda Çatlamış Kesite Ait Etkin Eğilme Rijitliklerinin İrdelenmesi

taze beton işlenebilirlik

FARKLI YÖNLERDEN ALINAN BETON KAROT NUMUNELERİN BASINÇ DAYANIMLARININ ALTERNATİF BİR YÖNTEMLE TAHMİNİ

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MADEN İŞLETME LABORATUVARI DENEY ADI: AGREGA ELEK ANALİZİ VE GRANÜLOMETRİ EĞRİSİ

Büro : Bölüm Sekreterliği Adana, 22 / 04 /2014 Sayı : /

BETONARME EK ODALARI

Calacatta Oro

Mukavemet. Betonarme Yapılar. Giriş, Malzeme Mekanik Özellikleri. Dr. Haluk Sesigür İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Yapı ve Deprem Mühendisliği

BETONARME KESİT DAVRANIŞINDA EKSENEL YÜK, MALZEME MODELİ VE SARGI DONATISI ORANININ ETKİSİ

MALZEME BİLGİSİ DERS 7 DR. FATİH AY. fatihay@fatihay.net

Transkript:

Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi, 3 (2015) 76-87 Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi Araştırma Makalesi Farklı Beton Dayanımlarındaki Kolonlarda, Eksenel Yük Seviyelerine Göre Geri Sıçramalı Çekiç Verilerinin Korelasyonu İçin Deneysel Bir Öneri Yusuf DEMİREL a a İnşaat Mühendisliği Bölümü, Mühendislik Fakültesi, Gazi Üniversitesi, Ankara, TÜRKİYE * Sorumlu yazarın e-posta adresi: ydemirel@gazi.edu.tr ÖZET Betonun basınç dayanımı, betonarme sistemin yapısal bütünlüğü açısından hayati önem taşımaktadır. Gerek inşaat aşamasında gerekse inşaat tamamlandıktan sonra, farklı yapı elemanlarındaki basınç dayanımlarının bilinmesi, kontrol ve değerlendirme yapılabilmesi açısından oldukça önemlidir. Standartların ve yönetmeliklerin değişimiyle kontrol ve değerlendirme için beton dayanımının tespiti daha da önem kazanmıştır. Yapıya az hasar verecek şekilde, beton dayanımının bulunması önemlidir. Geri sıçramalı çekiç ile beton dayanımı tespiti ekonomik, pratik ve hasarsız olması nedeniyle çok kullanışlı bir yöntemdir. Yapılan çalışmalarda, geri sıçramalı çekiç ile karot numunesinden bulunan beton dayanımı arasında tutarsızlıklar gözlenmiştir. Geri sıçramalı çekiç okumaları herhangi bir düzeltme faktör dikkate alınmadan kullanılmaktadır. Bu da geri sıçramalı çekicin kullanımını ve güvenirliğini azaltmaktadır. Bu çalışmada, f ck=14, f ck=20 ve f ck=24 MPa dayanımlara sahip deney elemanlarında 0.013N 0-0.2N 0-0.3N 0-0.4N 0-0.5N 0-0.6N 0-0.7N 0 yük düzeylerinde her dört yüzeyinden en az beşer adet geri sıçramalı çekiç okuması alınmış, standart sapma analizi yapılmıştır. Elde edilen dayanımların, eksenel yük düzeyi ile değişimi irdelenmiştir. Eksenel yük düzeyinin de ayrı bir sapma yarattığı tespit edilmiştir. Eksenel yük düzeyine göre, geri sıçramalı çekiç verileri için rekrasyon doğrusu bulunmuştur. Geri sıçramalı çekiç ile beton dayanımın elde edilmesinde eksenel yük düzeyinin de bir düzeltme faktörü olarak dikkate alması gerektiği görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Beton dayanımı tespiti, Geri sıçramalı çekiç, Eksenel yük düzeyi, Rekrasyon doğrusu An Experimental Purpose for Correlation of Data of Rebound Hammer as to Axial Load Levels on the Different Strength of Concrete Columns ABSTRACT The compressive strength of concrete has vital importance for the structural integrity of the concrete systems. It is necessary to determine the compressive strength of different structural elements, both during the construction phase and after the completion of construction. As the standards and assessments for control and regulation of Geliş: 28/11/2014, Kabul: 16/12/2014 76

the strength of the concrete are renewed it has become even more important to determine them. Non-damaging determination of the concrete strength is crucial. For this purpose, determining the concrete strength with rebound hammer is the most useful method because of economical, practical and non-damaging reasons. At the previous studies, a discrepancy has been observed between the rebound hammer which has core specimens and the concrete strength. Rebound hammer is used without considering the correction factors in the readings. This reduces the usage and reliability of the rebound hammer. In this study, test members which have the strengths of f ck=14, f ck=20 and f ck=24 in MPa and the loads of 0.013N 0-0.1N 0-0.2N 0-0.3N 0-0.4N 0-0.5N 0-0.6 N 0-0.7N 0 are analyzed. During the test, data of rebound hammer of the least five pieces of the four concrete surface s are observed and standard deviation analysis are performed. The resulting strength data which change with axial load levels are examined. According to the axial load level, a correlation is proposed for the data of rebound hammer. It is observed that the axial load level causes extra deviation. As a result, during the determination of the strength of concrete with rebound hammer, considering the axial load level as a correction factor is necessary. Keywords: Determination of the strength of concrete, Rebound hammer, Axial load level, Recreation line B I. GİRİŞ ETONARME, genel anlamda, betonun basınç ve çeliğin çekme dayanım özelliklerinin uygun yerlerde birlikte kullanıldığı kompozit bir sistemdir. Betonarme yapılar, sisteme etkiyen statik ve dinamik yüklerin meydana getirdikleri kesit tesirlerini belirli bir güvenlikle karşılayacak şekilde boyutlandırılırlar. Betonun basınç dayanımı, betonarme sistemin yapısal bütünlüğü açısından hayati önem taşımaktadır. Bu yüzden, gerek inşaat aşamasında gerekse inşaat tamamlandıktan sonra, farklı yapı elemanlarındaki basınç dayanımlarının bilinmesi, kontrol ve değerlendirme yapılabilmesi açısından oldukça önemlidir [1]. Ülkemizde meydana gelen son standart ve yönetmelik değişiklikleri ile mevcut yapıların yeterliklerinin tespiti daha da önemli hale gelmiştir. 6306 sayılı kentsel dönüşüm kanununun yürürlüğe girmesi ile de eski yapı stoklarının incelemeye alınmasına başlanmıştır. Bu amaçla, mevcut yapı taşıyıcı elemanlarında kullanılmış olan betonun dayanımı ve beton kalitesinin tespitinde kullanılan yöntemlerin betonun gerçek dayanımı ile ilgili korelasyonu önem kazanmıştır [2]. Yerindeki betonun basınç dayanımının tespit edilmesinde başvurulan yöntemler, tahribatlı ve tahribatsız yöntemler olarak ikiye ayrılmaktadır. Beton basınç dayanımını tespit etmek amacıyla taşıyıcı elemana hasar vermek veya vermemek yöntem seçiminde bir çelişkiye neden olmaktadır. Tahribatlı beton basınç dayanımı tespit yöntemleri olarak Karot alma ve Çekip çıkarma yöntemleri kullanılmaktadır. Bu yöntemler, zaman ve maliyet isteyen ama beton dayanımının tespitinde daha sağlıklı sonuç veren yöntemlerdir. Bununla birlikte maliyet ve zamandan daha önemli olan nokta,bu yöntemlerin mevcut binanın taşıyıcı elemanında hasara neden olmasıdır. Hasarsız tespit metotları olarak çoğunlukla geri sıçramalı çekiç (Schmidt çekici, Yüzey Sertliği Ölçüm Cihazı veya Beton Çekici olarak bilinir) kullanılmaktadır. Hasarsız tespit yöntemleri olarak, ultrases hızı ve olgunluk testi de bilinmekle birlikte ülkemizde fazla kullanılmamaktadır. Yapılan çalışmalarda geri sıçramalı çekiç ile beton dayanımının tespiti ile karot numunesi alımı ile beton dayanımı tespiti arasında tutarsızlıklar gözlenmiştir [1]. İlgili standart TS EN 12504-2/Aralık 2004 incelendiğinde betonun gerçek mukavemetinin sertleşmiş betondan alınan karot numunelerinin basınç deneyine tabi tutulmasıyla belirlenebileceği ve zorunlu durumlar haricinde beton basınç 77

dayanımının geri sıçramalı çekiç ve karot uygulamasının birlikte kullanılarak tespit edilmesi önerilmektedir 3. Geri sıçramalı çekicin zorunlu durumlarda bile yalnız başına kullanılarak beton basınç dayanımının tahmin edilmesinde kullanılmasına izin verilmesi son derece sakıncalı bir yaklaşımdır. Uygulamada ülkemizde yüzey sertliği metodu kolaylığı, ekonomikliği ve tahribatsız olması nedeniyle tek başına uygulanmakta ve tercih edilmektedir. Maalesef, bu yöntemden elde edilen basınç dayanımı sonuçlarının çok kaba olduğu göz ardı edilmektedir. Ancak, beton dayanımı en sağlıklı şekilde karot alma yöntemi ile belirlenebilmektedir. Bu yöntemin; tahribatlı, pahalı ve uygulanmasının zor olması bir dezavantajdır; ancak, tahribatlı ve tahribatsız deney yöntemlerini birlikte kullanarak, istenilen sayıda elemanın basınç dayanımlarını en az tahribatla hem ekonomik hem de yalnız tahribatsız yönteme kıyasla daha hassas olarak belirlemek mümkündür 4. Geri sıçramalı çekiç, yüzey sertliğine bağlı olarak mevcut betonun dayanımını bulmaktadır. Elde edilen okumalar, yalnızca çekiç üzerinde bulunan bir grafik yardımıyla beton dayanımına çevrilmektedir. Alınan okumaların, ne standart sapmasına bakılmakta ne de her hangi bir düzeltme faktörü kullanılmaktadır. Bu durumda da geri sıçramalı çekiçlerin, büyük sapmalar yapması doğaldır. Sapmanın asıl nedenlerinin başında, geri sıçramalı çekicin kalibrasyonu gelmektedir. Sapmayı etkileyen diğer nedenler ise literatürlerde; yüzey pürüzlülüğü, numune şekil, boyut ve rijitliği, betonun yaş, agrega tipi, betonun nem içeriği, karbonatlaşma, beton içindeki boşluk ve donatı ve vuruş açısı olarak verilmektedir 5,6,7,8. Ancak uygulamada bu nedenlerden kaynaklanan herhangi bir düzeltmeye gidilmemektedir. Standartlarda ise bu sapmanın ± %15 olduğu verilmektedir 9,10. Geri sıçramalı çekiç ile betonun yüzey sertliği ölçülür. Geri sıçramalı çekicin çalışma prensibi, TS EN 12504-2/Aralık 2004 de yay ile itilen ve serbest bırakıldığında beton yüzey ile temas eden çelik uca çarpan çelik çekiç ihtiva eden. Çelik çekicin çelik uçtan geri sekme mesafesi, cihaz üzerine cetvelden okunur şeklinde ifade edilmiştir 3. Okunan bu değer, beton çekici ile birlikte verilen geri sıçrama miktarından beton dayanımına geçiş grafiği kullanılarak beton basınç dayanımına geçiş yapılır (Şekil 1). Şekil 1. Geri sıçramalı çekiç okumasından beton basınç dayanımına geçiş grafiği 78

Geri sıçramalı çekici etkileyen faktörler nedeniyle, beton gerçek dayanım değerlerinden oldukça büyük sapmalar gösterebilir. Literatürlerde sonuca etki eden faktörler şunlardır; Ölçüm alınacak yüzeyin pürüzsüz, temiz ve kuru olması en önemli etmendir. Yüzey üzerindeki küçük bir sıva parçası bile sonucu büyük ölçüde etkileyebilir Test ettiğiniz yüzey o elemanı temsil etmeyebilir. Örneğin darbe noktası, çok iri ve sert bir agrega danesine veya donatı üstüne denk gelebilir. Beton karbonatlaşarak yüzeyi sertleşmiş olabilir. Betonda gözle görülmeyen kılcal çatlaklar olabilir. Bu durum aynı zamanda karot deneyi sonuçlarını ve çekip çıkarma deneyi sonuçlarını daha çok etkileyen bir faktördür Segregasyona uğramış bir kısımdan test yapılmış olabilir. Beton homojen bir dağılıma sahip olmayabilir. Mala ve benzeri aletlerle düzlenmiş yüzeyler beton dökümünde kullanılan kalıpların oluşturduğu yüzeylere göre daha serttirler ve gerçek dayanım değerlerinden daha yüksek sonuçlar verebilirler. Beton çekicinin kalibrasyonu bozuk olabilir. Her 1000 okumadan sonra alet kalibre edilmelidir. Darbe çubuğunun içine toz-toprak kaçmış veya çubuk yağlanmış olabilir. Darbe çubuğu yüzeye dik olarak tetiklenmemiş olabilir. Üç aydan daha yaşlı betonlar için söz konusu betonun geçmişi göz önünde bulundurularak değerleri azaltıcı katsayılar kullanılmalıdır. Betonun kür şartları, başlangıçtaki sertleşme hızı, kullanılan agreganın cinsi, deney anında betonunun yük uygulanma durumu, aletin ve betonun sıcaklığı, vb. [5,6,7,8,9,10. Karot numunelerin değerlendirilmesinde karot narinliği, karot çapı, yatay-düşeylik, örselenme, boşluk oranı, donatı etkisi, numune nemliliği gibi bir çok faktör göz önüne alınırken, geri sıçramalı çekiç verilerinde üsteki faktörler bile değerlendirmeye alınmamaktadır. Mevcut binalardaki beton dayanımının tespiti amacıyla yapılan çalışmaların çoğunda geri sıçramalı çekiç ile karot numunelerinin verdikleri beton basınç dayanımları arasında büyük farklılıklar ortaya çıktığı bilinmektedir. Bir üniversite binasında yapılan çalışmada geri sıçramalı çekiç ile karot numunelerinden elde edilen beton dayanımların büyük sapma göstermesi eksenel yük düzeyinin de etkili olabileceğini göstermiştir 11]. Malzemelerin sahip oldukları dayanımlar (basınç ve çekme) malzeme parametrelerinin (elastisite modülü, kayma modülü ve poisson oranı) değerleri ile doğrudan ilişkilidir [4]. Bu araştırma, deneyim ve gözlemler sonucunda tasarlanmış, geri sıçramalı çekicin çalışma prensibi de dikkate alınarak deneysel bir çalışmaya gidilmiştir. Dayanım ile elastisite modelinin ilişkisi geri sıçramalı çekicin teorisini ve çalışma prensibini oluşturur. Bu durumda betonarme elemanın üzerinde etkiyen eksenel yük düzeyi geri sıçramalı çekicin verilerini etkileyen faktörlerden biri olmalıdır. Ancak yukarda da belirtildiği gibi literatür taramalarında böyle bir düzeltme faktörüne rastlanmamıştır. Deneysel çalışmanın da temelini bu bulgular oluşturmuştur. 79

II. DENEY Deneyde üç ayrı beton basınç dayanımı elde etmek amacıyla üç ayrı beton karışımı hazırlanmıştır (Tablo 1). Geri sıçramalı çekici etkileyen faktörler nedeniyle en büyük tane çapları da tabloya ilave edilmiştir. Tablo 1. Deney Elemanlarına Ait Malzeme Karışım Oranları Deney Elemanları f ck=14 f ck=20 f ck=24 (MPa) (MPa) (MPa) Su/Çimento (kg/m 3 ) 0.50 0.50 0.55 Su (kg/m 3 ) 150 188 248 Çimento (kg) 300 375 450 Çakıl (kg) 1166 1094 1010 Kum (kg) 685 643 593 %Çakıl 63 63 63 %Kum 37 37 37 D max (mm) 15 15 15 Bu deneysel çalışmada, f ck=14 MPa, f ck=20 MPa ve f ck=24 MPa olarak 3 deney elemanı üretilmiştir. Deney çerçevesi dikkate alınarak elemanın boyutları 160x160x780 mm olarak tasarlanmıştır. Deney elemanlarının gerçek dayanımlarının tespit edilebilmesi için her elemanın betonunun dökümü sırasında beşer adet standart silindir numunesi alınmış ve deney elemanlarıyla aynı koşullar altında küre tabi tutulmuştur. Deney elemanlarına, deney tarihinde kırılan silindirlerin dayanımlarına göre isim verilmiştir. Silindir dayanımı ortalaması 13.8 MPa bulunan deney elemanı f ck=14mpa olarak, ortalaması 20.0 MPa buluna deney elemanı f ck=20mpa ve ortalaması 23.8 MPa bulunan deney elemanı ise f ck=24mpa olarak adlandırılmıştır. Her elemanın eksenel yük taşıma gücü (N 0) dikkate alınarak, 0.01 N 0-0.2N 0-0.3 N 0-0.4N 0-0.5 N 0-0.6 N 0-0.7N 0 yük düzeylerinde her dört yüzeyinden en az beşer adet geri sıçramalı çekiç okuması alınması planlanmıştır. Deney elemanları, yük ölçer ile yükleme krikosu arasına yerleştirilmiştir. Eksenelliğine dikkat edilerek, üst rijit levhanın üzerine yerleştirilen mafsalla da olası eksenel yük merkezlenmiştir. Deney aşamasında ilk okuma 0.01N 0 da yapılması planlanmış olmasına rağmen elemanın sabitlenmesi ve geri sıçramalı çekiç okuması sırasında elemanın hareket edebileceği de göz önüne alınarak ilk okumlar 0,013N 0 da eleman tutularak alınmıştır. Daha sonra sırasıyla 0.2N 0 dan 0.7 N 0 a kadar her 0.1N 0 lık artışta her yüzeyden en az beşer geri sıçramalı çekiç okuması alınmıştır. Deney elemanlarında ilk çatlaklar f ck=24mpa ve f ck=20mpa elemanlarında 0.7N 0 değerinde, f ck=14mpa elemanında ise 0.6N 0 değerinde gözlenmiştir. Kırılma sonucu stabilite kaybı oluşmadan önce alınan son geri sıçramalı çekiç okumaları f ck=24mpa elemanında 0.7N 0 da, f ck=20mpa elemanında 0.65N 0 da ve f ck=14mpa elemanında ise 0.77N 0 da alınmıştır. 80

Şekil 2.(a) Deney elemanında okuma alınacak yüzeylerinin zımparalanışı. (b) f ck=14mpa elemanı geri sıçramalı çekiç okumaları Deney elemanı brüt beton olmasına rağmen, yüzey pürüzlülüğünden kaynaklanan sapmaları en aza indirmek amacıyla, f ck=24mpa elemanında görüldüğü gibi tüm yüzeylerde geri sıçramalı çekiç zımpara taşı ile yüzey düzeltmesi yapılmıştır. (Şekil 2.a) 81

Şekil 3. (a) f ck=14mpa elemanında oluşan boyuna çatlaklar. (b) f ck=20mpa elemanında oluşan boyuna çatlaklar. (c) f ck=24mpa elemanında oluşan boyuna çatlaklar.(d) Her üç elamanının deney sonrası görünümü. Deneyler aşamasında, f ck=14, f ck=20 ve f ck=24 MPa deney elemanlarında 0.013N 0-0.1N 0-0.2N 0-0.3N 0-0.4N 0-0.5N 0-0.6N 0 yük düzeylerinde her dört yüzeyinden en az beşer adet geri sıçramalı çekiç okuması alınmış, planlanan 0.7N 0 okumaları ise f ck=24mpa elemanında 0.7N 0 da, f ck=20mpa elemanında 0.65N 0 da ve f ck=14mpa elemanında ise 0.77N 0 da alınabilmiştir. III. BULGULAR ve TARTIŞMA Geri sıçramalı çekicin çalışma prensibi, elastisite modül ve kütleleri bilinen iki bilyenin belli bir hızda sürtünmesiz bir düzlemde çarpıştırılması sonucu geri sıçramalarının hesaplanabilir olmasıdır. Probleme tersten yaklaşıldığında, bilyelerden birinin elastisite modülü bilinmediği kabul edildiğinde, çarpışma sonrası elde edilen sıçrama okumasından hareketle elastisite modülü bilinmeyen bilyenin elastisite modül hesaplanabilmektedir. TS EN 12504-2/Aralık 2004 de de geri sıçramalı çekicin çalışma prensibi yay ile itilen ve serbest bırakıldığında beton yüzey ile temas eden çelik uça çarpan çelik çekiç ihtiva eden. Çelik çekicin çelik uçtan geri sekme mesafesi, cihaz üzerine cetvelden okunur şeklinde ifade edilmiştir. Anlaşılacağı gibi elastisite modülleri geri sıçramalı çekicin çalışma prensibinde en önemli değerdir. 82

Şekil 4. Hognestad modeline göre betonun gerilme-birimde boy deyişimi grafiği [1] Beton elemanların sahip oldukları basınç ve çekme dayanımları ile betonun elastisite modülü, kayma modülü ve poisson oranının doğrudan ilişkili olduğu bilinmektedir [8]. Bütün bunların bilinmesine rağmen, geri sıçramalı çekiç verilerinin düzeltme faktörlerinin içinde eksenel yük seviyesi ile ilgili her hangi bir faktör bulunmamaktadır. Betonun elastisite modülünün kullanım gerilmesine göre değişken olduğu bilinmektedir. Sargısız beton için en yaygın kullanılan beton modeli Hognestad modelidir. Bu modele göre betonun gerilme-birimde boy değişimi Şekil 4 teki gibidir. Gerilme birim boy ilişkisindeki eğimini o malzemenin elastisite modülünü verdiği dikkate alındığında, beton için gerilmeye bağlı olarak değişen birçok elastisite modülünün olduğu görülmektedir. Gerilmenin sıfıra yakın olduğu durumlarda başlangıç modülü, daha büyük gerilmelerde ise teğet modülü kullanılmaktadır. Elastisite modülünün betonun gerilmesine bağlı olarak değişmesi, geri sıçramalı çekiçten elde edilen verilerin de değişeceğini göstermektedir. Gözlem, deneyim ve matematiksel modeller dikkate alınarak, beton dayanımı ve eksenel yük düzeyi değişkenlerini içeren bu deneysel çalışma yapılmıştır. Deney elemanlarının her bir yüzeyi ayrı değerlendirmeye alınmıştır. Alınan geri sıçramalı çekiç okumalarının ortalamaları, maksimum ve minimum değerleri dikkate alınarak Yapı Merkezi-1992 12, Öztekin, Suvakçı ve Öztürk-1993 13 ve Bellander-1979 14 yaklaşımlarına göre standart sapmaları hesaplanmış, sapmanın dışında kalan geri sıçramalı çekiç okumaları yok sayılmıştır. 83

Şekil 5. f ck=14mpa elemanı ÖN-SOL-ARKA-SAĞ yüzeyleri ve Ortalama beton dayanımları Şekil 6. f ck=20mpa elemanı ÖN-SOL-ARKA-SAĞ yüzeyleri ve Ortalama beton dayanımları Şekil 7. f ck=24mpa elemanı ÖN-SOL-ARKA-SAĞ yüzeyleri ve Ortalama beton dayanımları 84

Deney elemanlarının her bir yüzeyinden elde edilen geri sıçramalı çekiç değer ortalamalarından beton dayanımı elde edilmiştir. Her bir yüzeyin (Sağ-Arka-Sol-Ön) beton dayanımları ile eksenel yük (N 0) değişimleri grafik haline getirilmiştir. Şekil 5 te f ck=20mpa elemanı, Şekil 6 da f ck=20mpa elemanı ve Şekil 7 de f ck=20mpa elemanı için ÖN-SOL-ARKA-SAĞ yüzeyleri ve ortalama (ORT) beton dayanımları, eksenel yük değişimine göre verilmiştir. Şekil 8. f ck=14mpa, f ck=20mpa ve f ck=24mpa elemanlarının ortalama beton dayanımları Şekil 8 de her bir deney elemanın tüm yüzeylerinden alınan okumaların sapmaları çıkarıldıktan sonra ortalamaları alınmıştır. Üç farklı beton dayanımına sahip deney elemanı için, değişen eksenel yük seviyelerinde geri sıçramalı çekiçten elde edilen dayanımlar ile birlikte regresyon doğruları da verilmiştir. f ck=14mpa, f ck=20mpa ve f ck=14mpa elemanları ÖN-SOL-ARKA-SAĞ yüzeyleri beton dayanımlarını veren Şekil 5,6 ve 7 de her bir eksenel yüke karşı gelecek sapma genliği 4MPa olarak hesaplanmıştır. Beton dayanımının 14 MPa dan düşük olması durumunda, geri sıçramalı çekiçten elde edilen dayanım verilerine göre; eksenel yük düzeyi ne olursa olsun, % 20-30 daha düşük değerler elde edildiği gözlenmiştir. Şekil 8 deki rekrasyon doğruları; beton dayanımının düşük olduğu elemanlarda, geri sıçramalı çekiç okumaları eksenel yük düzeyinden negatif şekilde etkilenmektedir. f ck=24mpa deney elemanından y = - 2,11N 0+11 olarak elde edilen rekrasyon doğrusunun denklemi de bunu göstermektedir. Beton dayanımı 20MPa olduğunda denklem y=0,02n 0+20 olarak elde edilmiştir. Bu dayanım düzeyinde geri sıçramalı çekiç okumaları eksenel yük düzeyi değişiminden etkilendiği gözlenmiştir. Denklemin N 0 değişkeninin çarpanı 0.02 lik eğimi de bunu göstermektedir. Beton dayanımı 20MPa üzerinde olduğunda eksenel yük düzeyi ile geri sıçramalı çekiç okumaları artmaktadır. f ck=24mpa deney elemanının geri sıçramalı çekiç okumalarından elde edilen denklem y=0,70n 0+24 de bunu göstermektedir. 85

IV. SONUÇ Geri sıçramalı çekicin zorunlu durumlarda bile yalnız başına kullanılarak beton basınç dayanımının tespit edilmesi veya buna izin verilmesi son derece sakıncalıdır. Uygulamada ülkemizde yüzey sertliği metotlarında geri sıçramalı çekiç; kolaylığı, ekonomikliği ve tahribatsızlığı nedeniyle tercih edilmektedir. Beton dayanımı en sağlıklı şekilde, karot alma yöntemi veya çekip çıkartma yöntemiyle belirlenebilmektedir. Bu yöntemlerden karot alma yöntemi ülkemizde kullanım açısından daha fazla tercih edilen bir yöntemdir. Bu yöntemin; tahribatlı, pahalı ve uygulanmasının zor olması bir dezavantajdır. Karot alma ve geri sıçramalı çekiç yöntemleri birlikte kullanılarak istenilen sayıda elemanın basınç dayanımlarını en az tahribatla hem ekonomik hem de yalnız tahribatsız yönteme kıyasla daha hassas olarak belirlemek mümkündür. Karot alma yönteminde kullanılan düzeltme faktörleri gibi geri sıçramalı çekicin de düzeltme faktörlerinin kullanılması gerekmektedir. Bu çalışmada da; geri sıçramalı çekiç ile beton dayanımının elde edilmesinde eksenel yük düzeyinin de bir düzeltme faktörü olarak dikkate alınması gerektiği deneysel olarak tespit edilmiştir. Üç farklı beton dayanımına sahip deney elemanlarının rekrasyon doğruları dikkate alındığında, doğruların eğiminin beton dayanımına göre değiştiği gözlenmiştir. 20MPa beton dayanımında, eksenel yük artışı ile geri sıçramalı çekiç okumalarının rekrasyon doğrusunun değişimi ihmal edilebilecek kadar azdır, daha düşük dayanımda eksenel yük artışından negatif etkilendiği, daha yüksek beton dayanımında ise eksenel yük artışından pozitif etkilendiği tespit edilmiştir. Bu çalışmanın vurgulamak istediği en önemli nokta; yalnızca karot alma yöntemi ile veya yalnızca geri sıçramalı çekiç yöntemi ile beton dayanımının tespit edilmesinin uygun veya ekonomik olmadığı, bir yapıda çok sayıda elemanın basınç dayanımını tespit etmek için her iki yöntemin de birlikte kullanılmasının gerekli olduğunu belirtmektir. Geri sıçramalı çekiç kullanımında karot numunesi alınacak yerdeki okumalar ve diğer düzeltme faktörleri kullanımı sonucunda daha gerçekçi veriler elde edileceği ortaya çıkmaktadır. V. KAYNAKLAR [1] U. Ersoy, Betonarme: Temel İlkeleri ve Taşıma Gücü Hesabı, 1. Baskı, Evrim Yayınevi (1987). [2] Anonim, Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun, T.C. Resmi Gazete, No: 6306, Tarih: 31/5/2012. [3] Anonim, TS EN 12504-2 Yapılarda beton deneyleri Bölüm 2: Tahribatsız deneyler Geri sıçrama değerinin tayini, Türk Standartları Enstitüsü, Tarih: 27/12/2004. [4] Ş. Yazıcı, A. Burak Göktepe, S. Altun, V. Karaman, DEÜ Mühendislik Fakültesi Fen ve Mühendislik Dergisi 8(1) (2006) 119-128. [5] Heidelberg cement, Determination and evaluation of concrete compressive strength on location Heidelberg, (2014). [6] A.M. Neville, Properties of Concrete,5. Edition, Kindle Edition (2012). [7] H.S. Shang,T.Hua Yi,L.S. Yang (2012), DOI:10.1155/2012/345214. [8] T.Y. Erdoğan, Beton, METU Yayınları (2003). 86

[9] V.M. Malhotra, N.J. Carino, Handbook on nondestructive testıng of concrete, 2. Edition, ASTM international West conshohocken, (2004) [10] Anonim, ASTM C805 / C805M - 13a Standard Test Method for Rebound Number of Hardened Concrete, Committee No: C09.64, Tarih: 15/01/ 2014 [11] K. Taşkın, Hasar görmüş önemli bir binanın onarım ve güçlendirilmesi, Yüksek Lisans Tezi, Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir-Türkiye,(2007). [12] E. Arıoğlu, N. Arıoğlu, Betonarme karot deneyleri ve değerlendirilmesi, Yapı Merkezi, Evrim yayınevi,(1998). [13] E. Öztekin, A. Suvakçı ve M. Öztürk, İstanbul Betonarme Betonları Üzerinde Nitelik Denetim Çalışması, Türkiye İnşaat Mühendisliği XII. Teknik Kongresi, Ankara-Türkiye, (1993) 597. [14] U. Bellander, Concrete strength in finished structure; Part 3, NON-destructive testing methods. Investigation in laboratory and in-situ, Swedish Cement and Concrete, (1991) 87