AR&GE BÜLTEN 2016 OCAK- ŞUBAT- EKONOMİK 2016 EYLÜL-EKİM İÇİNDEKİLER ARAŞTIRMA, GİRİŞİMCİLİK VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ

Benzer belgeler
OPTİK SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ Müge ÜNAL

KAĞIT SEKTÖRÜ RAPORU

ULUSLARARASI RAPORLAR, TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GELECEĞİNİ PARLAK GÖRÜYOR

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖR RAPORU

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖR RAPORU

SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE EKONOMİYE KATKISI

İZMİR İN SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEKİ YERİ, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

M. Nuri GÖRENOĞLU. MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 7 Aralık İSO Meclis Üyesi ORMAN, KAĞIT ÜRÜNLERİ, MOBİLYA VE BASIM SANAYİİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

DEMİR-ÇELİK SEKTÖR DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 9 Ay PAGEV

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖR RAPORU

PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

ORMAN ENDÜSTRİ POLİTİKASI DERS 3 DÜNYA VE AVRUPA ORMANLARI

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ WORKİNG PAPER SERİES. Tartışma Metinleri WPS NO/ 185 / DÜNYADA ve TÜRKİYE DE MOBİLYA SEKTÖRÜNÜN ULUSLARARASI TİCARETİNİN

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI ve AKSAM VE PARÇALARI SEKTÖRÜNÜN 2008 YILI DEĞERLENDİRME RAPORU

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

KURU İNCİR. Hazırlayan Çağatay ÖZDEN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

GTİP : PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

SAĞLIK TURİZMİNİN YENİ YILDIZI; TÜRKİYE. Dünyada sağlık turizminin gelişmesine sebep olan faktörler şu şekilde sıralanabilir;

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Kaynak : CIA World Factbook

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

ORGANİK TARIMDA ÖNCÜ KENT: İZMİR

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

Türkiye nin İnşaat Demiri Üretim ve İhracatındaki Rekabet Gücü. Dr. Veysel Yayan Genel Sekreter Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Ayakkabı Sektör Profili

İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Ekonomik Araştırmalar Şefi

İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ İç Ticaret ve Ekonomik Araştırmalar Şefi

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

TÜRKİYE. PLASTİK AMBALAJ SEKTÖRÜ 2010 YILI DEĞERLENDİRMESİ ve 2011 YILI BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci Genel Müdür

ABD Tarım Bakanlığının 08/03/2018 Tarihli Ürün Raporları

İçindekiler DÜNYA TİCARETİ... 3 İHRACAT... 4 İTHALAT... 5 TÜRKİYE DE ÜRETİM... 6 TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARETİ... 6 İHRACAT... 7 İTHALAT...

DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNDE BİRLİĞİMİZİN BAŞLICA İHRACAT ÜRÜNLERİNE YÖNELİK HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı,

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK İSTATİSTİKLERİ YILLIĞI 2015 YAYINLANDI Müge ÜNAL

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

2013 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Ekonomik Araştırmalar Şefi

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Endişeye mahal yok (mu?)

Ekonomik Ticari Gelişmeler

PAGEV TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2016 / İLK 9 AY

Plastik, 1850'li yıllarda sert kauçuğun kullanılmasıyla birlikte doğal maddeler yerine kullanılabilen kimyasal bir maddeden elde edilmiştir.

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017)

TÜFE de Türkiye geneli yıllık enflasyon %7,76 TR21 Bölgesinde ise %7,65 olarak gerçekleşti

2017 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

İSPANYA ÜLKE RAPORU AĞUSTOS 2017 ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU EYLÜL 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

PAG EV. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı. TÜRKiYE AMBALAJ MAMULLERİ 2012 YILI 3 AYLIK SEKTÖR İZLEME RAPORU

Temel Ekonomik Göstergeler. İzmir

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

TR33 Bölgesi nin Üretim Yapısının ve Düzeyinin Tespiti ve Analizi. Ek 5: Uluslararası Koşulların Analizi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

2015 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

MOBİLYA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM

Transkript:

AR&GE BÜLTEN 2016 OCAK- ŞUBAT- EKONOMİK 2016 EYLÜL-EKİM İÇİNDEKİLER ARAŞTIRMA, GİRİŞİMCİLİK VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ Sunuş------------------------------------------------------------------------------------------------------2 EKONOMİ Uluslararası Raporlar, Türkiye Ekonomisinin Geleceğini Parlak Görüyor----------------------3 Erdem ALPTEKİN SEKTÖREL Kağıt Sektörü Raporu---------------------------------------------------------------------------------8 Melisa KORKMAZ Optik Sektörüne Genel Bakış-----------------------------------------------------------------------13 Müge ÜNAL Su Ürünleri Sektör Raporu--------------------------------------------------------------------------18 Şebnem BORAN Binalarda Görüntü Kirliliğine Neden Olan Radyo ve TV Antenleri---------------------------26 Nurel KILIÇ Elektronik Güvenlik Sistemleri----------------------------------------------------------------------29 Nurel KILIÇ Oyuncak Güvenliği Yönetmeliği Yayınlandı-------------------------------------------------------32 Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ 1

2016 EYLÜL EKİM - SUNUŞ Değerli Üyelerimiz, Zor bir yaz mevsimini geride bıraktık. Yaz ayları genelde ekonominin durgunlaştığı aylardır. Ancak 2016 yazı, terörün ve iç güvenliğin çok yoğun olarak tartışıldığı bir dönem olarak tarihe geçti. 15 Temmuz Kalkışması başta olmak üzere, Suriye ye TSK nın girmesi, Türkiye nin dört bir yanından gelen terör olayları ve canlı bomba haberleri ülkemizi derinden etkiledi, etkilemeye de devam ediyor. 21 Temmuz 2016 tarihinde 3 ay süreyle OHAL ilan edildi ve en son olarak OHAL uygulaması 3 ay daha uzatıldı. Ama ne mutlu ki ekonomimizde OHAL yok. Çok yönlü terör olaylarına rağmen ekonomimiz istikrarını koruyor. 2016 yılı ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,1 oranında büyüdü. Böylelikle yılın ilk yarısında büyüme hızı % 3,9 oldu. % 3-4 civarında bir büyüme ülkemiz için elbette yeterli değil. Ancak yaşadığımız olayların büyüklüğüne baktığımızda, bu rakamların ülkemiz ekonomisi için şimdilik yeterli olduğunu görüyoruz. Türkiye ekonomisi zor günlerden geçiyor. Terör, mülteci akını, Suriye ve Irak da savaş ortamı, vb. siyasal, sosyal sorunlar ülkemiz ekonomisini olumsuz etkiliyor. Ama buna rağmen HSBC ve PWC gibi uluslararası firmalar, ülkemiz ekonomisinin geleceğini parlak görüyor. 2041 ve 2050 yıllarında ülkemiz ekonomisinin dünya ekonomileri arasındaki sıralamasının daha da yükseleceğini savunuyorlar. Özellikle ülkemizin genç ve dinamik nüfusu sayesinde ekonomik açıdan kalkınacağını vurguluyorlar. Sektörel konuların ağırlıkla işlendiği bültenimizde; kağıt, optik, su ürünleri, binalarda görüntü kirliliği, elektronik güvenlik ve oyuncak konularıyla ilgili gelişmeleri yakından takip edebilirsiniz. Bu perspektifte ekonomik ve sektörel konuların işlendiği bültenimizde bu ay; Uluslararası Raporlar, Türkiye Ekonomisinin Geleceğini Parlak Görüyor Kağıt Sektörü Raporu Optik Sektörüne Genel Bakış Su Ürünleri Sektör Raporu Binalarda Görüntü Kirliliğine Neden Olan Radyo ve TV Antenleri Elektronik Güvenlik Sistemleri Oyuncak Güvenliği Yönetmeliği Yayınlandı başlıklı yazılarımızı bulabilirsiniz. Odamız Araştırma, Girişimcilik ve Meslekleri Geliştirme Müdürlüğü uzmanları tarafından hazırlanan AR&GE Bülten in üyelerimize, kamu otoritelerine ve ilgililere yararlı olacağını umuyor, bol kazançlı günler diliyoruz. Ekrem DEMİRTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı 2

2016 EYLÜL EKİM - EKONOMİ ULUSLARARASI RAPORLAR, TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GELECEĞİNİ PARLAK GÖRÜYOR Erdem ALPTEKİN Türkiye ekonomisi, yakın coğrafyadaki diğer ekonomilerle karşılaştırıldığında dinamik ve umut veren bir ekonomi. Yabancı yatırımcıların ilgi gösterdiği ve çağdaş değerlerin benimsendiği bir ekonomi. Zaman zaman ekonomik istikrarda kesintiler de olsa, büyüme sürecini uzun süre devam ettiren bir ekonomi. Sadece komşu ülkelere değil, dünyanın medeniyet anlamında en ileri kabul edilen projelerinden biri olan AB ülkesi ekonomilerinden de bir çok üstünlüğü var. Özellikle Türkiye genç ve dinamik nüfusuyla göz kamaştırıyor. Genç ve dinamik nüfusun iyi eğitilmesi ile bu potansiyelin büyük bir fırsata dönüşebileceği görülüyor. Ayrıca Türkiye nin kamu bütçesi ve borç göstergeleri de, AB ye üye ülkelerin bir çoğunun ekonomisinden daha iyi. Türkiye ekonomisinin geleceğinin parlak olmasını sağlayan bir çok gösterge olduğu gibi, önünü tıkayan da bir çok makroekonomik gösterge var. Örneğin ciddi bir tasarruf sorunu var. Türkiye genel olarak gelirlerinin büyük bir kısmını tüketiyor, tasarrufa ayıramıyor. Bu durum şirketler için de benzer. Firmaların öz sermayelerin genelde güçlü olmadığı, ciddi oranda borçlanma yoluna gidildiğini görüyoruz. 2017 yılından itibaren SGK ya kayıtlı çalışanlara zorunlu olarak uygulanacak Bireysel Emeklilik Sistemine katılım uygulaması, başarıya ulaşacak mı göreceğiz. Ancak şu anda, ülkemizin tasarruf sorununun çözümüne yönelik olarak uygulanan bir numaralı politika olduğunu görüyoruz. İşsizlik rakamları çift hanelerde. Üstelik bu rakama umudunu kaybedip iş aramayanlar dahil değil. 3

2016 EYLÜL EKİM EKONOMİ Genç işsizlik ve özellikle üniversiteli genç ve kadın işsizliği sorun teşkil ediyor. Cari açık ve dış ticaret açığı kronikleşmiş konumda. Türkiye dış kaynaklar yoluyla cari açığını finanse edebiliyor. Ancak ithalat yapmadan ihracat yapabilmeyi başarabilmek gerekiyor. Katma değeri yüksek ürünleri üretip ihraç etmek ve teknolojik ürünleri piyasaya sunabilmek önem taşıyor. Türkiye nin bir çok sektörde dev markaları var. Bu dev markaların sayısının arttırılması Türkiye ekonomisinin gücüne güç katacaktır. Türkiye sadece ekonomik sorunlarla değil, terör, iç güvenlik gibi dev sorunlarla da boğuşuyor. Türkiye iç güvenliğini korumak için milyarlarca TL kaynak ayırıyor. Bu nedenle yatırımlara gitmesi gereken bir dolu para, savunma harcamalarına ayrılıyor. Tüm bu olumsuzluklara karşın, uluslararası yatırımcılar Türkiye nin geleceğini parlak görüyor. 4 İngiliz bankası HSBC yayımladığı 2050 Yılında Dünya raporunda Türkiye den övgüyle bahsediyor. 2050 yılında dünyanın en büyük 12. ülkesi konumuna yükseleceğiz. Türkiye şu anda dünya ekonomisine yön veren; Rusya, Güney Kore, Hollanda, Arjantin, İspanya, Avustralya, İsveç gibi devleri geride bırakıyor. HSBC, güçlü temelleri ve olumlu demografik yapısı sayesinde, Türkiye nin uzun vadede oldukça güçlü bir hikayesi olacağına inanıyor. 26 hızlı büyüyecek ülke belirlemişler. Özellikle bu ülkelerde altyapının geliştirilmesinde ciddi fırsatlar görüyorlar. Çin, Hindistan, Filipinler, Malezya, Bangladeş, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Peru, Ekvador, Mısır ve Ürdün bu ülkeler arasında. Büyüyen ülkeler kategorisinde 11 Latin Amerika ülkesi var. Bunlardan bazıları Brezilya, Arjantin, Şili, El Salvador, Kosta Rika ve Dominik Cumhuriyeti, Türkiye nin yanısıra Romanya ve Çek Cumhuriyeti Merkez ve Doğu Avrupa da, savaşın tahrip ettiği Irak ve Yemen i de listeye dahil ediyor. Büyümesi sabit kalacak ülkelerden başlıcaları ise; ABD, Japonya, Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa.

2016 EYLÜL EKİM EKONOMİ Türkiye ekonomisinin 2010 yılında dünyanın 18. ekonomisi olduğunu, 6 sıra yükselerek 2050 yılında 12. sıraya çıkacağı rakamlarla vurgulanıyor. Tablo: 2050 Yılında Ekonomik Büyüklük Açısından G-20 Sıralama Ülkeler 2010 Yılındaki Sıralama 1970 Yılındaki Sıralama 2010 Yılında Nüfus (Milyon) 2050 Yılında Nüfus (Milyon) 1 Çin 3 17 1.362 1.426 2 ABD 1 1 318 404 3 Hindistan 8 15 1.214 1.614 4 Japonya 2 2 127 102 5 Almanya 4 3 82 71 6 Birleşik 5 4 62 72 Krallık 7 Brezilya 9 9 195 219 8 Meksika 13 10 111 129 9 Fransa 6 5 63 68 10 Kanada 10 7 34 44 11 İtalya 7 6 60 57 12 Türkiye 18 20 76 97 13 Güney 11 23 49 44 Kore 14 İspanya 12 8 45 51 15 Rusya 17-140 116 16 Filipinler 43-93 155 17 Endonezya 21-233 288 18 Avustralya 14 12 22 29 19 Arjantin 17 13 41 51 20 Mısır 35-84 130 Kaynak: HSBC Global Research, The World in 2050 Türkiye nin gelirinin 2010-2020 yılları arasında % 4, 2020-2030 yılları arasında % 3,9, 2030-2040 yılları arasında % 3,8, 2040-2050 yılları arasında ise % 3,7 büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye nin gayrisafi yurtiçi hasılasının ise 2010-2020 yılları arasında % 5,3, 2020-2030 yılları arasında % 4,7, 2030-2040 yılları arasında % 4, 2040-2050 yılları arasında ise % 3,5 büyüyeceği tahmin ediliyor. Türkiye de yaşam süresinin 71, enflasyon oranının ise % 8,5 olduğuna dikkat çekiliyor. Merkez ve Doğu Avrupa ülkeleri arasında 2050 yılına kadar sadece Türkiye ve Kıbrıs ın nüfuslarının artacağına dikkat çekiliyor. Diğer ülkelerin hepsinde nüfuslarda azalma tahmin ediliyor. Pricewaterhouse Coopers da, Türkiye nin ekonomik geleceğinin parlak olacağına dikkat çekiyor. 2041 de Türkiye: Geleceğe Bakış raporu Türkiye ekonomisinin 25 yıl sonrasına ışık tutuyor. 5

2016 EYLÜL EKİM EKONOMİ PwC nin uzun vadeli ekonomik büyüme modelini kullanarak gerçekleştirdiği tahmine göre Türkiye nin kişi başına düşen GSYİH si 2041 de şu andaki düzeyinin iki katından fazlasına yükselerek 35 bin doları aşacak ve Türkiye önümüzdeki 30 yıl içinde ABD gibi bazı gelişmiş ülkeler ile arasındaki gelir farkını önemli ölçüde azaltacak. Türkiye 2041 yılına kadar küresel ekonomik ligde üst basamaklara tırmanırken dünyadaki en büyük 12 ekonomi arasında yer alacak. Raporda ayrıca gelecek 30 yılda Türkiye'de uluslararası uzmanlık merkezi olma potansiyeline sahip 5 sektör inceleniyor. 2041 yılına kadar uluslararası uzmanlık merkezine dönüşme potansiyeli olan sektörlerden bazıları; Gıda ve içecek Tarımsal Ar-Ge ve hizmetler Alternatif enerji Otomobil üretimi Turizm olarak sıralanıyor. Ekonomik ve demografik gücüyle Türkiye nin uzun vadeli büyüme potansiyelinin yüksek olduğu vurgulanıyor. Türkiye nin işgücü piyasasının ekonomisi için sağlam bir büyüme ivmesi yaratma potansiyeline sahip olduğu belirtiliyor. 2040 yılına kadar Türkiye nüfusunun 90 milyona ulaşması bekleniyor. Öte yandan Türkiye nüfusu bugüne kıyasla daha genç ve daha eğitimli olacak. 2040 ta Türkiye nüfusunun yarısından fazlasının 40 yaş altında olması bekleniyor. Devam eden yabancı yatırımların büyüyen tarımsal Ar-Ge sektöründeki büyümeyi desteklediğine raporda yer verilmiş. Rapora göre, hafif ticari araçlar ve yeni enerji tasarruflu modeller Türkiye nin otomobil üretimi pazarı için fırsatlar sunuyor. Raporda Türkiye nin güneş isteyen Avrupalı turistlere daha çok hitap ediyor olacağı belirtiliyor. Türkiye nin, yıllık ziyaretçi sayısı bakımından 2041 yılına dek İngiltere yi geçme ve neredeyse İtalya yı yakalama potansiyeline sahip olduğu sonucuna varılıyor. Sonuç olarak; Türkiye nin geleceğini uluslararası raporlar parlak görüyor. Dünyadaki dev yatırımcılara hitap eden HSBC ve PWC raporları, bunlardan sadece ikisi. 6

2016 EYLÜL EKİM EKONOMİ Yanısıra IMF, Dünya Bankası, OECD gibi kuruluşlar da benzer gerekçelerle Türkiye nin ekonomisinin geleceğini aydınlık görüyorlar. Ancak Türkiye nin ekonomik anlamda sıçrama yapması ve dünya ekonomileri arasında ekonomik büyüklüğünün yanısıra ekonomik anlamda da sıçrama yapabilmesi için terör belasını en aza indirmesi ve hukuk, eğitim ve dolayısıyla ekonomi alanında yapısal reformlara devam etmesi gerekiyor. Hayatın her alanında çağın gereklerine uygun, demokrasi ve insan haklarını esas alan uygulamalara geçmesi kaçınılmaz olarak görülüyor. Kaynak: HSBC Global Research, The World in 2050, From the Top 30, to the Top 100, www.hsbc.com/~/media/hsbc...hsbc/.../the-world-in-2050, (05.10.2016). Price Waterhouse Coopers, 2041 de Türkiye, Geleceğe Bakış, http://www.pwc.com.tr/tr/publications/arastirmalar/pdf/turkey-in-2041.pdf, (17.10.2016) 7

2016 EYLÜL EKİM - SEKTÖREL KAĞIT SEKTÖRÜ RAPORU Melisa KORKMAZ Uygarlık tarihinin en önemli buluşlarından biri olan ve yaygın olarak kullanılan kağıt, M.S. 105 yılında Çinliler tarafından bulunmuştur. Kültürel ve sanayi alanındaki yeri ile insanlığın en önemli ihtiyaç maddelerinden biri olan kağıt, kültürel alandan sanayi alanına kadar pek çok yerde en çok ihtiyaç duyulan ürünlerinden biri haline gelmiştir. Kağıt tüketimini etkileyen pek çok unsur bulunmaktadır. kağıt tüketimini arttıran unsurların başında nüfus artışı gelmektedir. Gelişmişlik seviyesi ve ülkelerin refah seviyesindeki yükseliş de kağıt tüketimini artırmaktadır. Kağıt eğitim, sağlık, bilgi teknolojisi, iletişim ve sanayi gibi birçok sektörde yoğun olarak kullanılmaktadır. Öte yandan, gelişen teknoloji, yoğun dijitalleşme nedeniyle yazı ve gazete kağıdı gibi ürünlerin pazar payında düşüş görülmektedir. Kağıt sanayi, odun, yıllık bitkiler ve atık kağıt hammaddelerinden selüloz, odun hamuru, eski kağıt hamuru üretilmesi ve bu ara ürünlerin değişik mekanik, kimyasal işlemlerle kağıda dönüştürülmesine kadar geçen aşamaları içermektedir. Selüloz, atık kağıt ve karton alt sektörleri, kağıdın yapımında kullanılan ham maddenin işlenmesinden son ürün elde edilmesine kadarki süreçte karşımıza çıkmaktadır. Kâğıt-Karton grupları uluslararası literatürde kültürel ve endüstriyel kâğıtlar olmak üzere iki temel grupta sınıflandırılmaktadır. Yazı tabı kâğıtları, gazete kağıdı kültürel kağıt olarak sınıflandırılırken sargılık kâğıtlar, temizlik kâğıtları, kraft torba kâğıdı, oluklu mukavva kâğıtları, kartonlar, sigara ve ince özel kâğıtlar ise endüstriyel kağıt olarak adlandırılmıştır. İnsanlar yıllar boyunca yazma ve çizme eylemleri için taç tabletler, metal yapraklar, tahta levhalar, kabuklar ve derileri kullanmışlardır. Daha sonra ekonomik olarak daha bol ve kolay işlenebilir bir madde ihtiyacı ile kağıt ortaya çıkmış ve günümüz koşullarında en önemli endüstri maddelerinden biri haline gelmiştir. Sektör ambalaj sektöründe yoğun bir şekilde kullanılmakta olup, gündelik hayatın hemen her alanında yer alan ürünlerin birçoğunda kullanılan basım ve ambalaj sektörüne ara malı temin etmektedir. 8

I. DÜNYADA KAĞIT VE KAĞIT ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ Dünya genelinde 2013 yılında 274 milyon ton civarında kağıt ve kağıt ürünleri üretimi gerçekleşmiştir. Sektördeki toplam üretimin yaklaşık yarısını ambalaj ve etiket kağıdı, %27.9 unu yazı ve baskı kağıdı, yaklaşık %9 unu gazete kağıdı, %9 unu temizlik kağıdı, %5 ini ise diğer kağıt ve karton ürünleri oluşturmuştur. Sektör geneli değerlendirildiğinde üretimin önümüzdeki yıllarda artması beklenmektedir. 2018 yılında dünyada kağıt ve kağıt ürünleri üretiminin 279 milyon tona ulaşacağı öngörülmektedir. Ürün bazında değerlendirildiğinde, ambalaj ve etiket kağıdı ile temizlik kağıdı ürünlerinin sektördeki payının artacağı; teknolojik gelişmelerle birlikte dijitalleşmenin hızlandığı günümüz dünyasında yazı ve baskı kağıdı ile gazete kağıdı üretiminin ise gerileyeceği tahmin edilmektedir. Dünyada en çok kağıt tüketiminin olduğu ülke Çin dir. 2013 yılı verilerine göre Çin in 89 milyon ton kağıt tükettiği tahmin edilmektedir. Çin in ardından ikinci sırada olan ABD de tüketilen kağıt ve kağıt ürünleri 68,8 milyon ton düzeyinde olup ABD pazarının son yıllarda daraldığı görülmektedir. Almanya, İtalya, İngiltere ve Fransa gibi Avrupa ülkeleri sektörün önemli pazarları arasında yer alırken Rusya ve İspanya da tüketim dalgalı bir seyir izlemektedir. Ülkemizde de kağıt tüketimi son yıllarda artış eğilimindedir. 2013 yılında Türkiye 5,7 milyon tonluk kağıt tüketimiyle dünyada dokuzuncu büyük pazar olmuştur. Kişi başına düşen kağıt tüketimi ülkelerin gelişmişlik seviyesini yansıtmaktadır. Yine 2013 yılı verilerine göre Almanya da kişi başına düşen kağıt tüketimi 246 kg, ABD de 216 kg düzeyinde gerçekleşmiştir. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde bu rakam 130-160 kg civarındadır. Bu dönemde Türkiye deki kişi başına düşen kağıt tüketimi ise 75 kg olmuştur. En büyük pazar Çin de kişi başına düşen tüketim ise 66 kg dır. 2014 yılında dünyada sektörün toplam ihracatı 186 milyar USD dir. Almanya gerçekleştirdiği 24 milyar USD lik ihracatla ilk sırada yer almaktadır. Çin in ihracatı ise artarak 18,7 milyar USD ye ulaşmıştır. ABD sektörde üçüncü büyük ihracatçı konumundadır. İsveç ve Finlandiya gibi hammadde bakımından zengin ülkeler de önemli üreticilerdendir. Kanada ve Fransa nın ihracatı ise daralma eğilimindedir. Türkiye kağıt ve kağıt ürünleri sektöründe dışa bağımlıdır. Tüketimde dokuzuncu sırada olan Türkiye ihracatta yirmi birinci sırada olup dünya ihracatından aldığı pay yükselmektedir. 2014 yılı verilerine göre, ABD 16,8 milyar USD lik ithalat ile ilk sıradadır. Almanya, İngiltere ve Fransa gibi Avrupa ülkeleri sektörün önemli ithalatçılarındandır. 2014 yılında Türkiye 3 milyar USD ithalat gerçekleştirerek 14. sırada yer almıştır. 9

Genel olarak değerlendirildiğinde teknolojinin gelişimi ve dijitalleşme ile birlikte kağıt kullanım alışkanlıklarının değişimi sonucu gerilemektedir. II. TÜRKİYEDE KAĞIT VE KAĞIT ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ 1990 lı yılların ortasına kadar sektör, kamu hakimiyetinde olması nedeniyle uzun yıllar dış rekabete kapalı kalmıştır. Avrupa Birliği gümrük süreci ve özelleştirmeler ile birlikte sektör, yeni ve rekabetçi bir döneme girmiştir. Kağıt ve kağıt ürünleri sektöründe hammadde ve teknoloji konusunda dışa bağımlılık yüksektir. Ancak ülkemizde üretim kapasitesi genişleme eğilimindedir. Sektörde en yüksek üretim oluklu mukavvada gerçekleştirilmektedir. Oluklu mukavva üretimi Marmara ve Ege Bölgesi nde yoğun olarak görülmektedir. Yüksek üretim teknolojisi bakımından Türkiye de oluklu mukavva sektörü rekabetçi konumdadır. Ülkemiz, Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere ve İspanya nın ardından Avrupa da altıncı büyük üretici konumundadır. Üretiminin yaklaşık %97 lik kısmını iç pazara yapan sektör Avrupa standartlarında üretim yapmaktadır. Türkiye, temizlik kağıtları üretim kapasitesi bakımından değerlendirildiğinde Avrupa nın en büyük beşinci imalatçısıdır. Türkiye nin kağıt ve kağıt ürünleri üretim kapasitesi süren yatırımlarla birlikte artmaktadır. Ülkemizde en büyük üretim kapasitesi oluklu mukavvada görülmektedir. Kağıt üretimi uygulanan prosedür gereği son derece karmaşık bir yapıya sahiptir. Üretimde başarının sağlanabilmesi işgücü deneyimine ve aynı zamanda kullanılan teknolojiye bağlıdır. Günümüzde, Karadeniz Teknik, Abant İzzet Baysal, Süleyman Demirel, Kahraman Maraş Sütçü İmam, Zonguldak Karaelmas gibi bazı üniversitelerin Orman Endüstri Mühendisliği Bölümlerinde, Kocaeli Üniversitesi ve Ege Üniversitesi ne bağlı Meslek Yüksekokullarında kağıt üretim ve işleme teknolojisi ile ilgili eğitimler verilmektedir. Bu okullardan lisans ve ön lisans düzeyinde eğitim alarak mezun olan öğrenciler, kağıt sektöründe iş imkanı bulabilmektedirler. Ülkemizde kağıt sektörünün gelişmesinin sağlanabilmesi, üretim tesislerinde sürekli modernizasyonun gerçekleştirilebilmesi için yatırımların artarak devam etmesi gerekmektedir. Türkiye de kağıt ve kağıt ürünleri imalatında hammadde ve girdi tedarikinde sorunlarla karşılaşılmaktadır. Türkiye de orman varlığının yeterli olmaması nedeniyle mevcut orman varlıklarından selülozluk odun temin edilememektedir. Ülkemizde, kağıt geri dönüşüm oranının da düşük seviyede olması nedeniyle kağıt üreticileri ithalata bağımlıdır. Sektörde enerji gideri toplam maliyetlerin %20-25 ini oluşturmaktadır. Dünya genelinde değerlendirildiğinde yerli üreticilerin kullandığı elektrik fiyatının Almanya hariç diğer ülkelerin üzerinde olduğu görülmektedir. 10

Kağıt üretimindeki maliyetlerin yüksek oluşu ve bazı kağıt türlerinde yeterli kaliteye ulaşılamaması nedeniyle yurtiçi tüketimin neredeyse yarısı ithalat ile karşılanmaktadır. Bu nedenle sektörde her zaman dış ticaret açığı görülmektedir. Kağıt ve Karton, Kağıt Hamurundan, Kağıttan veya Kartondan Eşya Dış Ticaret Rakamları (Milyar Dolar) Dış Ticaret Yıl İthalat İhracat Açığı 2012 2.88 1.03 1.85 2013 3.09 1.14 1.95 2014 3.17 1.20 1.97 2015 2.68 1.19 1.49 2016 (Ocak- Ağustos) 1.87 0.89 0.98 Kaynak: TUİK, 2016 Sektörün ana üretim ekipmanı olarak kullanılan makineler Almanya, İtalya ve Fransa dan ithal edilmektedir. Ülkemiz kağıt karton üretim tesisi kurulumu aşamasında tamamen dışa bağımlıdır. Bu durum da büyük kapasiteli yeni yatırımların maliyetini oldukça arttırmaktadır. Bu nedenle ülkemizdeki mevcut yatırımlar, dünya ölçeğinde değerlendirildiğinde orta kapasitede kalmaktadır. Yapılan yatırım da genelde ikinci el makinelerden oluşmaktadır. Ancak dünyadaki teknolojik gelişmelere uyum sağlanması ve uluslararası rekabetin sürdürülebilmesi için ikinci el makine yerine yeni makine kullanılması gerekmektedir. Yurtdışında, ekipman, üretime yardımcı malzemeler ve katkı maddelerinin geliştirilmesi amacıyla Ar-Ge çalışmaları yapılırken ülkemizde makine ekipman imalatının olmaması ve yardımcı maddelerin de önemli bir kısmının ithal edilmesi nedeniyle Ar-Ge çalışmaları, işletmelerin prosesleri, ürün çeşitliliği ve ürün kalitesinin arttırılması ile sınırlı kalmaktadır. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME Ülkemizin nüfusu Avrupa ülkelerine göre daha gençtir. Nüfus artış hızı da Avrupa ülkelerine kıyasla yüksektir. Dolayısıyla artan kişi başı kağıt tüketimi büyük bir potansiyel oluşturmaktadır. Bu nedenle ülkemiz, yabancı sermaye için cazip hale gelmekte ve gelişmiş teknoloji akışı artmaktadır. İhracatın, özellikle sebze ve meyve ihracatının artması ile bu ürünlerin ambalajlanmasında kullanılan kağıt, karton ve oluklu mukavvaya olan talep hızla artmaktadır. Kağıt ve kağıt ürünleri imalatının önümüzdeki yıllarda büyümeye devam edeceği düşünülmekle birlikte teknolojinin gelişmesi ile dijitalleşmenin hızlandığı günümüz dünyasında yazı ve baskı kağıdı ile gazete kağıdı üretiminin gerileyeceği öngörülmektedir. 11

Temizlik kağıtları haricinde diğer tüm ürünlerde toplam tüketim miktarı, üretim miktarından daha fazladır. Bu nedenle, üretim tüketimi karşılayamamaktadır. Hızlı büyüyen iç pazara rağmen yurt içinde hammaddeye erişimin sınırlıdır ve bu nedenle sektör faaliyetleri ara malı ithalatı aracılığıyla sürdürülmektedir. Selüloz üretimi için gerekli olan odun ve kimyasal madde fiyatlarının yurt dışına kıyasla yüksek olması, Yurt içinde faaliyet gösteren firmaların hammadde ihtiyacını karşılamak amacıyla endüstriyel orman yetiştiriciliği konusunda yetersiz kalması, Toplam maliyetlerin yaklaşık %25 ini oluşturan elektrik fiyatlarının Türkiye de yüksek olması nedeniyle ülkemizdeki kağıt sektörü, gelişim potansiyeline sahip olmasına rağmen, dünyada kağıt sanayinde söz sahibi olan ülkelerin üretim kapasitesine henüz erişememiştir. Üreticinin yükünün hafifletilmesi amacıyla 2015 yılında selüloz ve kağıt hamuru başta olmak üzere sektörde kullanılan pek çok hammaddeye KKDF muafiyeti getirilmiştir. Ancak döviz kurundaki artışlar nedeniyle üretim maliyetlerinin artması üreticileri beklenen düzeyde rahatlatmaya yetmemiştir. Karton, mukavva ve oluklu mukavva üretiminin ana, kağıt üretiminin de yardımcı malzemesi atık kağıttır. Atık kağıtta geri dönüşüm oranı %40 gibi düşük bir seviyededir. Bu oranın önümüzdeki dönemde artması üretim maliyetlerinin düşmesine olanak sağlayacaktır. Ülkemizde yerli üretimin yeterli olmaması nedeniyle hızlı büyüyen iç talebi karşılamak için artan miktarda ithalat yapılması gerekmektedir. Artan ithalata karşın yerli üreticilerin korunması amacıyla birtakım önlemler alınmıştır. Örneğin, Ağustos 2015 ten bu yana ithal duvar kağıtlarına 5 USD/kg lık ek mali yükümlülük uygulanmakta; oluklu mukavva üretiminde kullanılan ABD menşeli beyazlatılmamış kraftlayner kağıtlara ise %9-20 arasında antidamping vergisi uygulanmaktadır. Kağıt sektörünün rekabet gücünü zayıflatan en önemli unsur üretim maliyetlerinin yüksekliğidir. Bu nedenle, sektörün ana hedefi malzemeyi, enerjiyi, insan kaynaklarını ve zamanı verimli kullanmaktır. Sektördeki çalışmaların ve araştırmaların önemli bir kısmı bu hedefi gerçekleştirmeye yöneliktir. 12

OPTİK SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ Müge ÜNAL Optik kelimesinin Türk Dil Kurumu nda yazan açıklaması; Fizik biliminin ışık olaylarını inceleyen kolu, Gözlükçü olarak geçmektedir. Optik kavramı, fizik biliminin değil bir çok farklı sektörün teknolojik alt yapısını oluşturmaktadır. Gözlükçülük sektörü de optikin en çok kullanıldığı sektördür. Sektördeki tanımlamalara bakacak olursak Optometri, görme kusurlarının giderilmesi amacıyla insan gözünün klinik olarak muayene edilmesi ve sonuçta düzeltici optik cihazların (gözlük ya da kontakt lenslerin) reçetesinin yazılması iken Optik (ve optisyenlik), söz konusu cihazların montaj ve kişiye adapte edilmesine odaklanır. (Trio Journal- Optik Akademik Dergi, 01 Ağutos 2015, e-dergi) Avrupa Optometri ve Optik Konseyi tarafından hazırlanan ECOO Blue Book 2015 adlı raporda; Optometri, optisyenlerin eğitimlerinin klinik konuları içerek şekilde genişletilmesi kapsamında optikten ortaya çıkmıştır, Optometristler hastalar üzerinde ful göz muayenesi gerçekleştirmektedir, hastalık potansiyeli far ettiğinde, gözde yaralanma ve anormallik gördüğünde, gerekmesi halinde optik reçeteler yazmaktadır, bazı durumlarda daha fazla araştırma yapılması ve muhtemel tedavi için medikal bir doktora yönlendirir denmektedir. Optometrinin her ülkeye göre değişen bir uygulaması bulunmaktadır. Bazı ülkelerde sağlık mesleği olarak kabul görürken, bazı ülkelerde sağlık ile zanaat ve ticaretin karışımı bir meslek olarak tanınır. Optometrist ve optisyenlerin dünya genelinde sayılarına bakacak olursak; İspanya da her 10 bin kişiye 3,64 optometrist düşmekte ve İspanya dünyada bu konuda birinci ülke konumundadır. İspanya yı 3,22 ile Danimarka, 3 ile Norveç, 2,59 ile Finlandiya, 2,27 ile İngiltere, 2,1 ile İsveç takip etmektedir. Türkiye bu listede yer almamaktadır. Fransa da her 10 bin kişiye 3,91 optisyen düşmekte ve Fransa dünyada bu konuda birinci ülke konumundadır. Fransa yı 3,16 ile Belçika, 3,13 ile İsviçre, 3,02 ile Bulgaristan, 2,42 ile Slovenya, 2,36 ile Portekiz takip etmektedir. Türkiye de her 10 bin kişiye 0,77 optisyen düşmekte ve ülkemiz bu konuda 15. sıradadır. 13

Perakende satışlarda Belçika her 10 bin kişiye 2,44 perakende satış noktası ile birinci sırada olurken, 2,33 ile Kıbrıs ikinci, 2,17 ile Portekiz üçüncü, 2,16 ile Çek Cumhuriyeti dördüncü, İspanya 2,14 ile beşinci sıradadır. Görme yolları hastalıkları ve cerrahisiyle ilgilenen Oftalmolojistler tarafından yapılan ilk göz muayenesi oranına bakacak olursak; Türkiye % 90 üzerinde ülkeler arasında yer almaktadır. Diğer ülkeler, Bulgaristan, Fransa, Hırvatistan, Sırbistan, Slovenya dır. Belçika % 75-89 aralığında, Çek Cumhuriyeti, Litvanya, Polonya, Ukrayna % 50-74 aralığındadır. Mevzuat ilgili yasakları belirlemiştir. 30.12.1940 tarih ve 3953 Sayılı Fenni Gözlükçülük Hakkında Kanun ile gözlükçülük mesleği ile ilgili ilk yasal düzenleme toplam 18 madde ile gerçekleştirilmişti. 3958 Sayılı Kanun, gözlükçünün ve gözlükçülüğün tanımını yapmış, mesleğin icra şeklini ve meslekle Mevcut durumda, ülkemizde Optisyenlik mesleği 5193 Sayılı Optisyenlik Hakkındaki Kanunu kapsamında icra edilmektedir. Bu kanunun birinci maddesinde Bu Kanunun amacı; fertlerin ve toplumun sağlığını korumak üzere, optisyen unvanının kullanılması, optisyenlik mesleğinin icra edilmesi ve optisyenlik müessesesinin açılması ve işletilmesiyle ilgili usul ve esasları düzenlemektir. Denmektedir. Optisyenlik mesleği sağlığın bir kolu olarak ön plana çıkarılmıştır. Eğitim ve Sağlık Kuruluşları Kanununda optisyenlik mesleğine haiz kişilerin, numaralı (mihraklı) gözlük camı ve gözlük çerçevesi satmak, gözlük montajı ve her türlü reçeteli lens satışı yapmak üzere optisyenlik mesleğini icra edebilmek için, optisyenlik alanında en az ön lisans seviyesinde meslekî eğitim ve öğretim veren yüksek okul mezunu olması gerekliliği ifade edilmiştir. Sağlık sektörünün bir kolu olmasına rağmen göz ve görme kalitesi ülkemizde yeterince dikkate alınmamakta, önem verilmemektedir. Kimi zaman insanlar görme bozukluğu yaşadıklarının bile farkına varamamaktadır. Özellikle okul çağındaki çocuklar görmede sorunlar yaşadıklarını bilmedikleri için derslerinde zorlanabilmektedir. Bu sebeple, küçük yaşlarda göz muayenesi yapılması büyük önem taşımaktadır. Çocuklardaki görme sorunları, eğitimde geri kalmalarının en büyük etkenlerindendir. Göz sağlığı ve gözlük kullanımı konusunda bilinç düzeyi yeterince yüksek değildir. Göz taramaları yaygın olarak yapılamamaktadır. Göz sağlığı ve gözlük kullanımı konusunda halkın bilinçlenmesi gözlük kullanımını artıracaktır. 14

Yüksek Öğretim Kurulu, 1989 tarihinde üniversitelerimizde ön lisans seviyesinde Optisyenlik Programları nın açılması kararını almıştır. Mevcut durumda Türkiye de 49 üniversitenin Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu veya Meslek Yüksekokulu bünyesinde Optisyenlik bölümü bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2014 e göre, Türkiye de toplam hastane sayısı Sağlık Bakanlığına bağlı 866, Üniversite Hastanesi 59, Özel Hastane sayısı 556 olarak toplam 1.528 dir. Yatak sayıları da Sağlık Bakanlığına hastanelerde 123.690, Üniversite Hastanelerinde 36.670, Özel Hastanelerde 40.509 olacak şekilde toplam 206.836 dır. Dal Hastanelerine göre incelediğimizde; Göz Hastalıkları Hastanesi sayısı 27, yatak sayısı da 617 dir. Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinden sonra 2. sırada gelmektedir. Tablo: Dallara Göre Hastane ve Yatak Sayıları, Türkiye, 2014 Dallar Hastane Yatak Genel Hastane 1.394 184.522 Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi 41 7.106 Göz Hastalıkları Hastanesi 27 617 Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi 16 1.949 Göğüs Hastalıkları Hastanesi 15 3.986 Psikiyatri Hastanesi 11 4.259 Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi 6 860 Çocuk Hastalıkları Hastanesi 5 1.780 Kemik Hastalıkları Hastanesi 3 483 Onkoloji Hastanesi 2 830 Meslek Hastalıkları Hastanesi 2 156 Cerrahi Hastanesi 1 110 Ortopedi ve Travmataoloji Hastanesi 1 29 Lepra Hastanesi 1 50 Spastik Çocuklar Hastanesi ve Rehabilite Merkezi 1 54 Zührevi Hastalıklar Hastanesi 1 31 Lösemili Çocuklar Hastanesi 1 14 Kaynak: Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2014 Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında, gözlük cam ve çerçevesi, kontakt lens, reçete edilen görmeye yardımcı tıbbi malzemeler olarak belirtilmektedir. Kurumla sözleşmeli optisyenlik müesseslerinden temin edilmektedir. Söz konusu malzeme bedelleri Kurumca, optisyenlik müessesesine ödenmektedir. Göz Sağlığı İstatistikleri Dünyada, göz sağlığı ile ilgili istatistiklerde; kontak lens kullananların sayısı Sırbistan da % 30, Slovakya, İtalya ve Litvanya da % 15, Avustırya da %9 dur. Türkiye de bu oran % 0,02 dir. Türkiye, çocuklara yönelik, yetişkinler ve yaşlılarda (50 yaş üstü) göz tedavilerinin karşılandığı ülkeler arasındadır. Danimarka, Finlandiya ve İtalya da çocuklara yönelik tedaviler, Kıbrıs, Almanya, 15

Danimarka, Finlandiya, İtalya da yaşlılara yönelik tedaviler sosyal sistem tarafından karşılanmamaktadır. İstatistiklerle Türkiye- 2014 adlı raporda çocuklarda göz ile sorunlar % 11,5 oran ile ağız ve diş sağlığı sorunlarından sonra en çok görülen 2. hastalıktır. İzmir de İl Sağlık Müdürlüğüne kayıtlı 500 optik firması bulunmaktadır. İzmir Ticaret Odası 32. Gözlükçüler Grubuna kayıtlı 262 firma bulunmaktadır. Gözlük Sektörü Gözlükleri, Optik (Numaralı), güneş, sportif faaliyetlerde, çalışma ortamında kullanılan koruyucu gözlükler olarak üç gruba ayırabiliriz. Gözlük camları ve çerçeveleri ile ilgili üretim ve ithalat istatistikleri ilgili yeterli sayıda veri bulunmamakla birlikte, cam ve çerçeve çeşitleri aşağıda yer almaktadır. (Türkiye Optik ve Optometrik Meslekler Derneği) Gözlük Camları; 1. Beyaz Cam, 2. Fotokromik Cam, 3. Organik Cam, 4. Polikarbonat Cam, 5. Orjinal Renkli Cam, 6. Renklendirilmiş Cam, 7. Polorize Cam, 8. İnceltilmiş Mineral Cam, 9. İnceltilmiş Organik Cam, 10. Çok Odaklı (Multifocal) Cam, 11. Bifocal Cam, 12. Varifocal Cam, 13. Prizmatik Cam - Frensal Prizması, 14. Antrefle Kaplama, 15. Sert Kaplama Gözlük Çerçeveleri; 1. Estetik, 2. Titanyum, 3. Metal, 4. Plastik Gözlük sanayi, en önemli sanayilerinden biridir. Mecburi bir sağlık gereci olmasının yanında estetik ve moda unsuru da gözlük kullanımını yaygınlaştırmaktadır. Sektör ithalat ağırlıklı bir konumda olup, özellikle Uzakdoğu ndan yapılan ithalat yerli üreticileri zorlamaktadır. Özellikle son yıllarda, perakendeci firmalarda, ithal ürünlerin sergilenmekte ve pazarlanmaktadır. 16

Sektördeki bilgi birikimi ve deneyiminin artması, artan kaliteli ürün çeşitliliği, yatırımların artması, nitelikli personel istihdamının artma eğilimi sektörün güçlü yanları olarak sıralanabilmektedir. Sektörün yeterince örgütlenememesi, kayıt dışı ekonomi ve merdiven altı üretim, yoğun bürokrasi sebebiyle pazarlama/reklam/tanıtım yetersizliği, istatistiklerin yetersizliği, göz sağlığı konusunda bilinç düzeyinin yeterli olmaması, göz taramalarının yetersizliği sektörün zayıf yanları olarak sıralanabilmektedir. Genç nüfus, teknolojinin artması, gözlük kullanımı konusunda potansiyel bulunması fırsatlar, e- ticaret ile gözlük satışları, küçük işletmelerin rekabet koşullarına ayak uyduramaması, çok önemli bir sağlık gereci olan gözlüğün işporta ve semt pazarlarında satılması tehditler arasında sıralanabilmektedir. SONUÇ Göz ve görme kalitesinin yetersizliği toplumun yeterince ele almadığı ve bilgi eksikliği içinde olduğu bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı bir konumdadır. Gözlük kullanma oranı gelişmiş ülkelere göre düşük seviyededir. Sağlık sektörünün bir kolu olmasına rağmen göz ve görme kalitesi ülkemizde yeterince dikkate alınmamakta, önem verilmemektedir. Kimi zaman insanlar görme bozukluğu yaşadıklarının bile farkına varamamaktadır. Sağlık sektörünün bir parçası olan optik sektörü de küreselleşme rüzgarlarından etkilenmiştir. Sosyal gelişmelerde, toplumlar arasında karşılıklı alışverişin artmasıyla ve ekonomik gelişmeyle gözlük herkesin ulaşabileceği bir nesne haline gelmiştir. Kaynaklar Tüm Optik ve Optometrik Meslekler Birliği Derneği, Sunumu http://www.gozder.com/panel/eskidosyalar/b_uploadedfiles/files/aydin_tr.pdf Türkiye Optik ve Optometrik Meslekler Derneği web sitesi Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2014, Aralık 2015 Trio Journal- Optik Akademik Dergi, 01 Ağustos 2015, e-dergi http://www.optikgazete.com/bolum-2-optometri-nedir-ne-degildir-makale,1412.html ECOO Blue Book 2015 İstatistiklerle Türkiye 2014- Türkiye İstatistik Kurumu-Haziran 2015 Türkiye de Gözlük Sektörü, İzmir Ticaret Odası, Müge BULUT, Etüt ve Araştırma Şubesi, Avrupa Birliği Servisi, Temmuz 2004 17

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖR RAPORU Şebnem BORAN Yaşam döngüsü içinde insanların sağlıklı ve dengeli beslenmesi için su ürünleri önemli bir yer tutmaktadır. Yarattığı katma değer ve istihdama katkısı ile stratejik öneme sahip bir sektör olan su ürünleri sektörü, dünyada olduğu gibi ülkemizde ve kentimizde hızla gelişmektedir. Sektörün ekonomiye katkısı ve tarımsal üretim değerindeki yeri dikkate alındığında, sektörün ihtiyaçlarına yönelik çalışmaların yapılması önem taşımaktadır. Ülkemizde Su Ürünleri Üretimi Türkiye, dünyadaki konumu ve üç tarafının denizlerle çevrili bir yarımada olması nedeniyle farklı ekolojik özellikteki 8.333 km.lik bir deniz kıyı şeridine, doğal göletlerle birlikte, sayıları her gün artan baraj ve göllere sahiptir. Türkiye nin toplam su ürünleri üretimi 2008 yılında 646 bin ton, 2009 yılında 623 bin ton, 2010 yılında 653 bin ton, 2011 yılında 704 bin ton, 2012 yılında 645 bin ton, 2013 yılında 608 bin ton, 2014 yılında 537 bin ton ve 2015 yılında 672 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Su ürünleri üretimi, 2015 yılında bir önceki yıla göre % 25,1 artarak 672 bin 241 tona yükselmiştir. Üretimin % 51,4'ünü deniz balıkları, % 7,7'sini diğer deniz ürünleri, % 5,1'ini iç su ürünleri ve % 35,8'ini yetiştiricilik ürünleri oluşturmuştur. 2015 yılı üretiminin 431.907 tonu avcılık yoluyla 240 bin 334 tonu yetiştiricilik yoluyla elde edilmiştir. Deniz ürünleri avcılığı bir önceki yıla göre % 49,5 artarken, iç su ürünleri avcılığı % 5,4 azalma göstermiştir. 18

Tablo 1: Türkiye Su Ürünleri Üretim Miktarı (Ton) 2011 2012 2013 2014 2015 Avcılıkla elde edilen su 514.755 432.442 374.121 302.211,6 431.906,7 ürünleri Deniz balıkları ve 477.658 396.322 339.046 266.077,6 397.730,7 Diğer deniz ürünleri Deniz 432.246 315.636,5 295.167 231.058,3 345.765,0 balıkları Diğer deniz 45.412 80.685,5 43.879 35.019,3 51.965,7 ürünleri İçsu ürünleri 37.096 36.120 35.074 36.134,0 34.176,0 Yetiştiricilik 188.790 212.410 233.394 235.133,0 240.334,0 Toplam 703.545 644.852 607.515 537.344,6 672.240,7 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu İstatistiklere göre, su ürünleri avcılığında % 42,9 luk bir artış olurken yetiştiricilik üretimi ise % 2,2 artmıştır. Su ürünleri üretimindeki bu artışın önemli bir bölümünün avcılıktan kaynaklandığı görülmektedir. Yetiştiricilik üretiminin % 42,2 si iç sularda, % 57,8 i denizlerde gerçekleşmiştir. 2015 yılında, deniz ürünleri avcılığı ile yapılan üretimde ilk sırayı % 60,8 lik oran ile Doğu Karadeniz Bölgesi almıştır. Bu bölgeyi %19,8 ile Batı Karadeniz, % 8,9 ile Ege, % 8 ile Marmara ve % 2,5 ile Akdeniz Bölgeleri izlemiştir. Artan üretim ile birlikte su ürünleri yetiştiriciliği; istihdam, döviz, doğal balık stoklarında av baskısının azalması, halkın ucuz fiyata balık yemesi gibi birçok getiri sağlamaktadır. Su ürünleri üretiminde yetiştiriciliğe bakıldığında, 2002 yılından itibaren sürekli bir artış gözlemlenmektedir. 2001-2015 yılları arasındaki süreçte, Türkiye deki yetiştiricilik 67.244 tondan 240.334 tona ulaşmıştır. Son açıklanan istatistiklerde yetiştiricilikteki artış ise % 2,2 lik artış bulunmaktadır. Bu da yetiştiricilikteki istikrarlı artışın devam ettiğine işaret etmektedir. 19

Grafik 1:Yıllar İtibariyle Türkiye de Yetiştiricilik Üretimi (Ton) Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu Su ürünleri yetiştiriciliği; Hızla artan su ürünleri talebinin karşılanması, Dengeli ve sağlıklı beslenme, Sanayi sektörüne hammadde temini, Doğal balık stoklarına olan av baskısının azaltılması, İstihdam yaratması, Yüksek ihracat imkanı ile döviz girdisi sağlaması, Kırsal kalkınmaya katkısı, Doğal kaynakların daha etkin yönetimi sonucunda biyolojik çeşitliliğin muhafazalığını sağlaması ile önem taşımaktadır. Yetiştiricilikte ekonomik değeri yüksek çeşitler üretilmekte olup, yetiştirilen türler ise ülkelerin tüketim alışkanlıklarına göre değişim göstermektedir. İzmir İli Su Ürünleri Üretimi İzmir, 584 kilometrelik kıyı şeridi ve iç su kaynaklarıyla su ürünleri üretim açısından önemli bir potansiyele sahiptir. 2015 yılında İzmir in tarımsal üretim değeri 11.450.661.875 TL olarak gerçekleşmiş ve bu miktarın % 4,31 lik bölümü su ürünleri sektöründen sağlanmıştır. Su ürünleri sektörü ve özellikle yetiştiricilik gerek ülkemiz gerekse ilimiz açısından önemli bir gelir kaynağı durumundadır. 20

Tablo 2: İzmir İli Su Ürünleri Üretim Miktarı (Ton) 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Deniz balıkları 8.978 8.203 8.106 4.816 1.135 1.156 3.119 1.871 Diğer deniz balıkları 471 971 1.232 781 95 155 194 146 İçsu balıkları 32 32 31 13 0 0 0 0 Yetiştiricilik 27.081 22.934 23.300 21.847 26.838 35.156 41.051 47.713 Toplam 36.562 32.141 32.669 27.457 28.068 36.467 44.364 49.731 Kaynak: İzmir Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü İzmir de ilk ağ kafeslerde çipura ve levrek balığı üretim tesisi 1985 yılında 200 ton/yıl kapasiteli olarak başlamıştır. 2015 yılında 2.017 ton avcılık, 47.713 ton yetiştiricilik olmak üzere 49.731 ton su ürünleri üretimi yapılmış ve toplam 493.797.049 TL üretim değeri elde edilmiştir. Tablo 3: İzmir İli Su Ürünleri Üretim Değeri (bin TL) 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Deniz balıkları 57.079 56.505 32.926 11.583 13.878 26.742 22.137 Diğer deniz ürünleri 9.081 11.960 10.302 22.075 3.690 3.847 3.581 İçsu balıkları 205 199 82 0 0 0 4 Yetiştiricilik 255.913 232.459 188.987 244.582 346.092 439.351 468.075 Toplam 322.278 301.123 232.297 278.240 363.660 469.940 493.797 Kaynak: İzmir Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Sektörün ekonomiye katkısı göz önünde bulundurularak sektöre gereken önem verilmeli ve mevcut sorunların bir an önce çözüme kavuşturulması sağlanmalıdır. Su Ürünleri Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri Sektörün üretim faaliyetlerini olumsuz etkileyen, çözüm bekleyen sorunları ve çözüm önerileri aşağıda başlıklar halinde sunulmuştur. Kıyı Lojistik Tesisleri ve Su Ürünleri Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi İhtiyaçları Fiziki şartları oldukça zor olan açık deniz alanlarında bulunan balık çiftliklerinin, Yem depolamak, malzeme, alet vb. donanımı bulundurmak, çalışan personelini barındırmak ve personelin insani ihtiyaçlarını karşılamak için iskeleye bitişik bir noktada konumlanmış lojistik tesise, Ayrıca, çiftliklerle lojistik tesis arasında günlük faaliyetleri sürdürmek için kullanılan teknelerin mal yükleyebileceği, boşaltabileceği ve barınabileceği uygun boyutta iskeleye veya rıhtıma ihtiyaçları bulunmaktadır. 21

Balık çiftliklerinde yürütülen faaliyetler benzerlik gösterse de, üretim bölgelerinin coğrafi şartlarının değişik olması, firmaların yapısı, karasal konumu nedeniyle bu faaliyetlerin yürütülmesinde bazı çiftliklerde zorluk ve risk derecesi artmakta, süreç, kullanılan tekne, alet donanım bakımından bazı farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle lojistik alan ve iskele ihtiyacı ve bunun karşılanması konusunda her bölgenin kendi içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer önemli bir hususta, lojistik tesislerin ve iskelelerin mümkün olduğunca balık çiftliklerine en yakın noktada bulunmasıdır (azami 5 km. civarında olması). Acil durumlarda müdahale edebilmek, maliyetleri makul seviyede tutabilmek, çiftliğin güvenliğini sağlamak, bunlardan daha da önemlisi personelin can güvenliği içerisinde çiftliğe ulaşılmasını temin etmek için bu önemli ve gereklidir. Hasat edilen balıklar, hasat aşamasında sağlanan soğuk zincir kırılmadan işleme ve/veya paketleme tesislerine ulaşmakta, ulusal ve uluslararası kalite ve standartlara sahip bu tesislerde değerlendirilerek pazara sunulmaktadır. Ülkemizde balık tüketimi ağırlıklı olarak taze soğutulmuş şekildedir. Avrupa da ve diğer gelişmiş ülkelerde ise, hemen tüketime elverişli şekilde fileto olarak veya diğer balıketi şeklinde işlenmiş, dondurulmuş veya marine edilmiş, soslanmış, sebze garnitürlü halde balık ürünleri yaygın olarak tüketilmektedir. Ülkemizde de yakın bir zamanda bu yönde üretimin yaygın hale geleceği ve buna bağlı olarak balık işleme tesislerinin de çoğalacağı beklenmektedir. Ülkemiz kültür balıkçılığında sağlanan gelişmeye paralel olarak, sektörün belli faaliyetlerini ve yan faaliyet dallarını (balık İşleme, paketleme tesisleri, yem üretim ve depolama, balık unu ve yapı tesisleri, ambalaj, soğuk hava ve buz üretim tesisleri, aşı ve laboratuvar, çekek yeri ve tersane, ağ imalat bakım ve üretim tesisleri, yemleme sistemleri, kafes donanımı, kuluçkahane, gümrükleme ve muhafaza, antrepo, kontrol ve denetim ile görevli resmi kurumlar, otel, sosyal tesisler vb.) kapsayacak, barındıracak bir yapıda Organize Sanayi Bölgesi kurulmasına ihtiyaç vardır. İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından hazırlatılan İzmir Su Ürünleri Sektörü Stratejisi (İzmir, 2013) belgesinde su ürünleri sektöründe Fiziksel Altyapının Geliştirilmesi stratejik önceliğinde sektör içi ve sektörler arası entegrasyon planlarının yapılması hedefi konulmuş; bu kapsamda Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi'nin Kurulması eylem planında yer almıştır. Yine anılan strateji belgesinde Fiziksel Altyapının Geliştirilmesi stratejik önceliğinde Kıyı lojistik tesisleri ve kıyı yapılarının yapılması hedeflenmiştir. Bu tesislerin yapılabilmesi için: Yetiştiricilik tesislerinin ihtiyacı olan iskele alanlarının belirlenmesi, oluşturulması ve kullanımı için mevzuatta değişikliler yapılması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lojistik alanlarla ilgili tip projeler hazırlanması ve bu projelerin Çevre Düzeni Planlarında yer alması, Balık çiftliklerinin karadaki depo ve yaşam alanları gibi tesislerinin yasal hale getirilmesi 22

eylem planı olarak belirlenmiştir. Su Ürünleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Projesinin hayata geçirilmesi ile sektör daha kurumsal ve organize bir yapıda faaliyet sürdüreceği gibi şüphesiz bazı mali avantajları da yakalayacaktır. Bu avantajlar kısaca aşağıdaki şekilde belirtebilir: Sektörün kurumsal ve organize bir yapıda faaliyet göstermesinin kamuoyunda yaratacağı olumlu imaj, Ortak altyapı yatırım, kullanım, bakım ve onarım maliyet avantajı, Sektörün ihtiyaçlarının en kısa sürede, tek elden depolama ve nakliye avantajı ile temin edebilmesi, Çevresel açıdan, ulusal ve uluslararası standartlarda daha örgütlü bir yapıda denetlenebilir ve kontrol edilebilir şekilde faaliyetini sürdürmesi, Sektörle ilgili ulusal ve uluslararası olabilecek yatırımlar için cazip olması. Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği nin 10.11.2009 tarih ve 27402 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte tarım ve hayvancılığa dayalı İhtisas OSB ler kurulmaya başlanmıştır. Ancak söz konusu yönetmelikte su ürünleri ile ilgili bir ibare yer almadığından su ürünleri ile ilgili bir ihtisas OSB kurulması bu aşamada mümkün olamamaktadır. Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi kurulması halinde balık işleme, paketleme tesisleri, soğuk hava depoları, ağ bakım ve yıkama tesisleri, strafor tesisleri, yem tesisleri gibi sektörle ilgili tüm tesisler bir arada olacak ve bu sayede verimlilik sağlanırken firmaların maliyetleri düşürülerek ihracatta rekabet avantajı sağlanacaktır. Ayrıca bürokrasi azalacak, ortak sosyal tesisler kurulacak, müşterek arıtma tesisleri ile çevre kirlilik önlenecek, denetimler kolaylaşacaktır. Su Ürünleri İhtisas OSB nin kurulabilmesi için Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği ne Su Ürünleri nin eklenmesi hususunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın mevzuat değişikliği yapması beklenmektedir. Türkiye de bir ilk olacak olan İzmir İli Su Ürünleri Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurma çalışmaları İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ekrem Demirtaş ın önderliğinde İzmir Ticaret Odası ve İzmir Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üreticileri Birliği üyelerinin katılımıyla yürütülmekte olup ilgili mevzuat değişiklikleri ile birlikte proje hızla hayata geçirilecektir. Tebliğ Kriterlerinin Gözden Geçirilmesi Balık Çiftlikleri 24 Ocak 2007 tarihli ve 26413 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmış olan Denizlerde Balık Çiftliklerinin Kurulamayacağı Hassas Alan Niteliğindeki Kapalı Koy ve Körfez Alanlarının Belirlenmesine İlişkin Tebliğ uyarınca açık deniz alanlarına taşınmıştır. Tebliğe göre balık çiftliklerinde; Derinlik 30 metre ve üstü, Kıyıdan uzaklık 0,6 deniz mili ve üstü, Akıntı hızı 0,1 m/s ve üstü olmalıdır. 23

Derinlik kriterinin uygulanmasının uygun bir karar olduğu ifade edilmekte iken, akıntı ve kıyıdan uzaklık kriterinin tekrar gözden geçirilmesi ve özellikle Yunanistan da kullanılan standartların uygulanmasının sağlanması sektör tarafından talep edilmektedir. Balık Tüketiminin Arttırılması Dünyada kişi başına düşen balık tüketimi ise 19,2 kg iken Türkiye de ortalama kişi başına tüketim 6,2 kg olup dünya ortalamasının yarısına bile karşılık gelmemektedir. Bu nedenle balık tüketiminin arttırılmasına yönelik olarak, belirli noktalarda fast food mağazaları gibi balık satış noktaları arttırılmalıdır. Ege Bölgesinde Omega-3 bakımından oldukça zengin olan sardalyanın çocuklarımızın gelişimi için okullarımızda yedirilmesi sağlanmalıdır. Yazılı ve görsel basında tanıtımları arttırarak insanların balık tüketimine yönlendirilmesi sağlanmalı ve Üniversite ile birlikte iş birliği kurulmalıdır. Güzelbahçe den Bostanlıya kadar olan sahil şeridinde Belediye nin planlayacağı aralıklarla halkımızın balık ekmek yiyebileceği denizi ve balığı çağrıştıran özgün mimarili küçük yerler inşa edilmelidir. Gıda Mühendisliği Fakülteleriyle ortak ar-ge çalışması yürüterek döner, köfte vs. gibi balığın yeni tüketim biçimleri geliştirilmelidir. Deniz ve balık sevgisinin küçük yaşlarda öğretilebilmesi için Belediye tarafından oyun parklarına deniz canlılarından esinlenerek üretilen oyuncaklar konmalıdır. İlçelerimizde balığın daha hijyenik koşullar ve görselliğinin daha öne çıkarılabileceği küçük balık pazarları inşa edilmelidir. Sektör Girdilerinde İndirim Sağlanması Su ürünleri yetiştiriciliğinin temel girdisi yem ve enerjidir. Yem hammaddelerinin önemli bir kısmı yurt dışından ithal edilmekte ve yüksek gümrük ve KDV oranları uygulanmaktadır. Bu oranlar düşürülmelidir. Ayrıca başta elektrik enerjisi olmak üzere, enerji tedarikinde sektöre özel indirimler ve muafiyetler getirilmelidir. Yeni Pazar İmkanları AB ye ihraç edebildiğimiz tek hayvansal ürün olan su ürünleri için yeni dış pazarlar bulunması desteklenerek sektörün önü açılmalıdır. Komşu ülke pazarları potansiyelinden yararlanmak için ikili ve bölgesel ticari anlaşmalar yapılmalıdır. Sonuç Gerek yarattığı katma değer gerekse de istihdama katkısı ile stratejik öneme sahip olan su ürünleri üretiminde 2015 yılında % 25,1 oranında önemli bir artış yaşanmıştır. 24

Su ürünleri yetiştiriciliğinin devamlılık arz etmesi ülkemiz su kaynaklarının yeterli, temiz ve planlı bir şekilde kullanımına bağlıdır. Ülkemiz sahip olduğu potansiyeli su kaynaklarımızın korunması ve planlı kullanımının sağlanması ile sürdürebilecektir. Su ürünleri sektöründe artan üretimin devam etmesinde bu noktanın göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Türkiye de su ürünleri sektöründeki gelişmeler, su ürünlerinde önemli bir yere sahip olan İzmir i etkilemektedir. Bu nedenle, sektörün sorunlarına çözüm önerilerinin çok geçmeden uygulamaya konulması sektörün gelişimi ve su ürünlerinden sağlanan katma değerin arttırılması açısından önem taşımaktadır. Sektörün 2023 hedefi; AB pazarında % 25 olan pazar payını % 35 e yükseltmek, su ürünleri ihracatı yapılan 70 ülkedeki Pazar payını ürün çeşitlemesiyle 3 kat arttırmak, ihracatı 3 milyar dolara çıkartmak ve ülkemizde kişi başı tüketimi en az 15 kg/yıla yükseltmektir. Sorunların çözümüne yönelik önerilerin gerçekleşmesi durumunda sektörün önemli bir ivme kazanacağı düşüncesindeyiz. Ekonomik açıdan önemli bir yer tutan sektörün gelişimi ve hedeflerine ulaşması açısından sektör desteklenmeye devam etmelidir. Kaynakça AB ve İş Dünyası: Balıkçılık Sektörü, İktisadi Kalkınma Vakfı, Eylül 2011. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Su Ürünleri İstatistikleri, 2016. İzmir Tarım ve Gıda Zirvesi Sonuç Raporu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü, 14 Haziran 2013 Selçuk Yaşar, Kültür Balıkçılığı Türkiye nin Ekonomik Zenginliğidir, Haziran 2007. Selçuk Yaşar, Su Ürünleri Sektörü nün Türkiye için Önemi, Temmuz 2011. Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üreticileri Birliği Su Ürünleri Sektör Raporu, 2014. Su Ürünleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin Kurulması Hazırlık Dosyası, İzmir Ticaret Odası, İzmir Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üreticileri Birliği, 2014. Su Ürünleri Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri, İzmir Ticaret Odası, 2011. Türkiye İstatistik Kurumu Su Ürünleri İstatistikleri Raporu, 2015. 25