CSR Turkey Kurumsal Sosyal Sorumluluk Dergisi Mayıs-Haziran 2012 Sayı: 3 Değişimi yönetmenin en etkili yolu onu yaratmaktır Dosya: Otomotiv Sektöründe KSS
Toplumlara, işletmelere ve çalışanların kendilerine pek çok faydası olan Kurumsal Sosyal Sorumluluğun önemli alt başlıklarından biri Çalışan Gönüllülüğü, derneğimizin özellikle 2011 yılından beri destek verdiği bir alan. 2011 Avrupa Çalışan Gönüllülüğü yarışmasında Koç Holding, Boyner Holding ve Arzum Ev Aletlerinin dereceye girmesi, Türkiye nin KSS alanında pek çok uluslararası arenada iyi örnekler arasında yer alacağının önemli bir kanıtı. Çalışanların moralini yükselten, becerilerini geliştiren, şirket itibarını güçlendiren ve toplumlara değerli kaynaklar sağladığına inandığımız çalışan gönüllülüğü programlarımıza 2012 yılında Give&Gain etkinliğiyle devam ediyoruz. İngiltere nin en büyük KSS kuruluşu olan BITC nin her yıl düzenlediği ve Türkiye nin ilk defa katılacağı bu etkinlikte sizler de yerinizi almak için bizlerle iletişime geçebilirsiniz. (0212 533 65 32 / 1219) Geçtiğimiz ay derneğimizin 3. Olağan Genel Kurulu nu gerçekleştirerek, derneğimizin yapılanması ve kurumsallaşması alanında yeni bir adım attık. Avea, IBM,Teknosa ve TTNET in bundan sonraki süreçte derneğin yönetim kurulunda yer almasıyla birlikte yeni bir dönemi, farklı perspektifler sağlayacak yol arkadaşlarıyla yaşayacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. bünyesinde ve TACSO (Sivil Toplum Kuruluşları için Teknik Destek Projesi) işbirliğiyle Sivil Toplum Kuruluşları Günleri nin dördüncüsünü Sivil Toplum: Dünü Bugünü ve Yarını teması ile düzenledik. STK ların dünyadaki değişime uygun olarak yeni roller benimsemelerinin önemini vurgulayan etkinliğimizde yerel, ulusal ve uluslarası 25 STK, öğrenciler ve diğer paydaşlar bir araya geldi. Bunların yanı sıra, Kadir Has Üniversitesi KSS Akademisi bünyesinde gerçekleştirdiğimiz Dedemden Öğütler Seminerler Dizisi yle üniversite öğrencilerini, kurumsal yönetim, sürdürülebilirlik konularında 100 yılı aşkın süredir başarı sağlayan şirketlerle buluşturuyoruz. Vefa Bozacısı, Güllüoğlu, Cafer Erol ve Hacı Bekir ile başladığımız yolculuk Ekim 2012 de farklı sektörlerden başarılı örneklerle devam edecek. Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği olarak KSS eğitimlerimize Haziran ayında ISO26000 programı ile devam ediyoruz. Esas olarak şirketlerin sosyal, çevresel ve ekonomik anlamda sürdürülebilirlik arayışlarına destek vermeyi hedefleyen, şirketlerin KSS uygulamalarını iş süreçlerine entegre edebilmelerine yardımcı ve en kapsayıcı ilk standart olarak kabul edilen ISO26000 programımız hakkında bilgi almak ve eğitime dahil olmak için www.kssd.org adresine bakabilirsiniz. Ayrıca Kadir Has Üniversitesi KSS Akademisi 3
Merhaba, KSS Türkiye Dergisi, 3.sayısı ile yoluna devam ediyor. Daha fazla kuruluşa ulaşmak, onları KSS farkındalığına davet etmek adına çabamız da sürüyor. Çalışma esnasında sıklıkla karşılaştığımız tabloyu paylaşmak da yarar var diye düşünüyorum. Durum şu ki; KSS farkındalığına ve uygulamalarına bakıldığında; konuya adapte olma ve kurumsal sosyal sorumluluğu iş stratejilerine entegre edebilme anlamında, yerel ve uluslararası işletmeler arasında açık bir fark söz konusu. Verebileceğimiz yerel örnekler malesef oldukça sınırlı kalıyor. KSS kavramının hayati önemini ısrarla farketmediği sürece, Sorumlu İşletme, Sosyal Sorumlu Ülke, Sürdürülebilirlik gibi kavramların ülkede tam anlamıyla yerleşmiş olmasından da söz etmek mümkün olmayacak. Dolayısıyla KSS algısına sahip yerel işletmelere ihtiyaç var. Hal böyleyken; sosyal sorumlu işletmeler istiyoruz, kuruluşların sosyal sorumluluğa daha çok eğilmelerini gerektiğini düşünüyoruz ve Değişim Yaratılır diyoruz. KSS Türkiye nin bu sayısında, otomotiv sektöründe KSS ye gözattık. Sonraki sayılarda da sektörel KSS analizleri yapmaya devam edeceğiz. Bununla birlikte kurum ve kuruluşlardan, STK lardan, üniversitelerden haberler yine dergimizde. İyi okumalar. Sevgi ve Saygılarımla, D. Eylem Altıok İÇİNDEKİLER KÜNYE KSS Söyleşileri 9 Profilo Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu 18 OİB Orhan Sabuncu 23 İnci Akü Göksel Paker 27 TOÇEV Ebru Uygun 32 McDonald's Çocuk Vakfı Nedret Türkkuşu - Şule Abra 35 Bosch Ev Aletleri Neylan Süer Sektör Değerlendirmesi 17 Ali Ercan Özgür Araştırma 41 The Global, Socially-Conscious Araştırması 53 Türkiye Mobbing Araştırması İşletme ve Sürdürülebilirlik 55 UNILEVER 42 Dünyadan KSS Uygulamaları 8 Abdi İbrahim 12 Arzum 13 MNG Kargo 14 TTNET 16 Yeşim Tekstil 58 Eureko Sigorta 20 Doğuş Otomotiv 60 Bilyoner.com 34 Akenerji 62 EXPO 2016 39 PwC STK 22 ODD 40 ALTSO 47 MEGİAD KSS Kamu KSS Üniversite 49 TURMEPA 62 UNIDO 46 TBMM Çevre Komisyonu 50 Sosyal Girişimcilik Grubu 51 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 38 YTÜ Sosyal Sorumluluk Kulübü 50 Sosyal Girişimcilik Grubu 61 Kadir Has Üniversitesi 48 Lassa 52 Avea 56 Oyak-Renault 57 Söktaş
Siz de parçası olun Uluslararası bir girişim 18 Mayıs 2012 Topluma yardım edin Gönüllü çalışın Uluslararası bir girişim olan Give & Gain programı, şirketlerin tüm çalışanları ile birlikte tecrübelerini ve becerilerini toplumun ihtiyaçları doğrultusunda gönüllü olarak kullanmasını amaçlıyor. Geçen yıl dünya genelinde 16 ülkeden 535 şirketin 27 bin 500 çalışanı ile katıldığı etkinliğe Türkiye, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği nin girişimi ile ilk kez katılıyor. Siz de 18 Mayıs ta yerinizi alın! Kayıt ve detaylar için: www.kssd.org e-mail: kssd@kssd.org
KSS Uygulamaları Abdi İbrahim Akılcı İlaç Kullanımı çağrısı yapıyor Abdi İbrahim, 100. yılında hayata geçirdiği Akılcı İlaç Kullanımı Kampanyası yla bilinçsiz ilaç kullanımı konusunda toplumsal farkındalığı artırarak toplumu bilinçlendirmeyi ve uzun vadede toplumda davranış değişikliği yaratmayı amaçladı. Abdi İbrahim, ilk kez Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1985 yılında başlatılan ve 1992 den bu yana T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan Akılcı İlaç Kullanımı nı hayata geçirdi. Akılcı İlaç Kullanımı ile bilinçsiz ilaç kullanımının toplum sağlığı ve ülke ekonomisine yansımalarının önlenmesine katkıda bulunulması hedefleniyor. Akılcı ilaç kullanımında hekim, eczacı ve hasta ortak sorumluluk taşıyor Toplum sağlığı ve ülke ekonomisi için taşıdığı önemden hareketle hayata geçirilen Akılcı İlaç Kullanımı Kampanyası ile, topluma bilinçli ilaç kullanımı alışkanlığının kazandırılmasında; hangi ilacın kullanılacağına karar veren hekim, ilacı uygun şartlarda sağlayan ve ilacın kullanımına dair hastaların danıştığı eczacı ile ilacı kullanan hasta ortak sorumluluk taşıyor. Bu konuda hizmet veren sektörün de desteği, projenin önemli temellerinden birini oluşturuyor. Abdi İbrahim, kampanya ile İlacın doktorun önereceği doz ve sürede, eczacıya danışılarak kullanılması gerekliliğine de dikkat çekiyor. kampanyaya dair genel değerlendirmelerinin oldukça olumlu olması da bizleri çok memnun ediyor dedi. Projede doktorların ve eczacıların da desteğini aldıklarını söyleyen Candan Karabağlı, Türkiye deki tüm eczanelere akılcı ilaç projesine özel olarak tasarlanan 2 milyon 900 bin poşet ve 10 bin sticker dağıtılarak, projenin uzmanların yanı sıra halka da ulaşması sağlandı. sosyal üzerinden de kampanyaya dair bilgileri paydaşlarımızla paylaşarak, projenin çok daha geniş bir platformda hedef kitleye ulaşmasını sağlıyoruz ve uzun dönemli toplumsal faydayı hedefliyoruz diye konuştu. Abdi İbrahim, kampanya kapsamında desteğini aldığı doktor ve eczacı işbirliğinde, görsel ve basılı malzemelerin yanı sıra, TV reklamları, radyo spotları ve dergi ilanlarıyla daha geniş bir kitleye ulaşmayı hedefliyor. Proje kamuoyuyla paylaşıldıktan sonra önemli adımlar atıldı Abdi İbrahim in yürüttüğü Akılcı İlaç Kullanımı Projesi kapsamında bugüne kadar 10 u aşkın aile hekimliği toplantısı gerçekleştirdiklerini belirten CEO Candan Karabağlı, Toplantılara 1200 e yakın hekim katıldı. Toplum sağlığı ve ülke ekonomisi için büyük önem taşıyan bu konuda sorumluluk üstlenmeyi memnuniyetle görev kabul eden hekimlerin, 8
KSS Söyleşileri Profilo Dayanıklı Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Bahriye Bayraklı Tavukçuoglu Bugün itibariyle işletmeniz Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) farkındalığının neresinde? Geleceğe yeşil, yaşanabilir bir dünya bırakmak konusunda üreticilerden tüketicilere, her kurum ve bireyin yapabilecekleri ve sorumlulukları olduğunu düşünüyoruz. Biz, üst düzeyde su ve elektrik tasarrufu sağlayan ürünlerimizle sürdürebilirliğe, doğal kaynakların korunmasına destek veriyoruz. Profilo markası olarak sunduğumuz tüm ürünler bu nedenle A ya da daha üst enerji sınıfında bulunuyor. Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve fırınlarımızla hem çevrenin korunmasına, hem de aile bütçesine katkı sağlıyoruz. Sosyal sorumluluk projelerimizle, bu alandaki çalışmalarımızı destekliyor ve bu konuda hissettiğimiz sosyal sorumluluğu net bir şekilde ortaya koyuyoruz. Yüksek enerji tasarrufu sağlayan ürünler sunmak bir yana, bu ürünlerin tüketiciler tarafından doğru ve bilinçli bir şekilde kullanılması da önem taşıyor. Buradan hareketle 2010 yılında Türkiye Enerjisini Topluyor (TET) projesini başlattık. Projede Türkiye yi il il dolaşarak kadınlara evlerde, yani kendilerini rahat hisettikleri bir ortamda, daha verimli elektrik ve su kullanımının yollarını anlatıyoruz. TET aynı zamanda Profilo nun sosyal sorumluluk anlayışını en güzel şekilde ortaya koyan, örnek bir proje. KSS projelerinizi oluşturuken özellikle yoğunlaştığınız, daha fazla kaynak ayırdığınız alanlar var mıdır/ hangileridir? Projelerinizi kurgularken neleri göz önüne alıyorsunuz? Elektrikli ev aletlerinin kullanımında sağlanacak enerji tasarrufu, doğal kaynakların korunmasında önemli bir rol üstleniyor. Faaliyet alanımız itibari ile sosyal sorumluluk projelerimiz de çevre, sürdürülebilirlik ve bu alanda tüketici bilincinin güçlenmesine odaklanıyor. Bu alanda etkili projeler hayata geçiriyoruz. Türkiye Enerjisini Topluyor projesi ile elektrikli ev aletlerini en fazla kullanan kesim olan kadınlara ulaşıyoruz. Diğer taraftan çevre ve enerji tüketimi bilincinin erken yaşlarda oluşması da önem taşıyor. Bu nedenle gençler de sosyal sorumluluk faaliyetlerimizin alanına giriyor. www.turkiyeenerjisinitopluyor.com adresi üzerinden gençlere ulaşıyor, mesajlarımızı bu sitede yürüttüğümüz çeşitli etkinliklerle ulaştırıyoruz. Tutumsuz Ailesi gibi oyunlar, Tasarruf Ediyorum gibi yarışmalar sitemizin içeriği konusunda örnek verebileceğimiz etkinlikler arasında yer alıyor. Geçen yıl Türkiye Enerjisini Topluyor projemize iki yeni kanal daha oluşturduk. Çocuklarda enerji tasarrufu bilinci oluşturmak amacıyla Türkiye Bilim Merkezleri Vakfı Beşiktaş Deneme Bilim Merkezi nde yaz boyunca çocuklara Türkiye Enerjisini Topluyor eğitimleri verdik. Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu UNICEF in Türkiye deki 60. hizmet yılı çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen Stars of İstanbul projesine Prof. Jale Yılmabaşar ın enerji tasarrufu konseptiyle boyadığı Profilo yıldızı ile katılarak 100 çocuğun eğitimine katkı sağladık. Projelere ayırdığınız bütçe ile ilgili bilgi verir misiniz? Sosyal sorumluluk projeleri genel olarak bakıldığında markamızın halkla ilişkiler bütçesinden karşılanıyor. Halkla ilişkiler bütçemiz genel bütçemizin %15 ini oluşturuyor ve başka markalarla karşılaştırıldığında bu oran sevinerek ifade edebilirim ki konuya çok büyük önem ve değer verdiğimizi gösteriyor. Biz projeden aldığımız geri dönüşlerin de güvencesiyle projemize ayırdığımız bütçeyi de yıldan yıla artırıyoruz. Zaten pazarlama bütçemiz genel olarak artan satış adetlerimiz nedeniyle yükseldiği için ayırdığımız kaynak 6 haneli rakamları açık ara geçiyor. Güncel olarak yürüttüğünüz çalışmalarınız ve hedefleri nelerdir? Türkiye Enerjisini Topluyor projemiz 2010 yılından bu yana devam ediyor. Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü yetkililerinden eğitim alan Türkiye Enerjisini Topluyor projesi gezici ekipleri, belirlenen illerde randevu alınan haneleri tek tek dolaşıyor, evlerde toplanan kadınları elektrikli aletleri nasıl daha tasarruflu şekilde kullanılacakları konusunda bilinçlendiriyor. 9
Projede diş fırçalama sırasında elde edilebilecek su tasarrufundan mutfakta sebze meyve yıkarken nelere dikkat edilmesi gerektiğine kadar geniş bir yelpazede kadınlara bilgiler veriliyor. Proje bu sayede yarattığı güçlü etki ve elde ettiği başarı ile dikkat çekiyor ve çekmeye de devam edecek. Hedefimiz erişebildiğimiz kişi sayısını maksimize etmek olacak, çünkü bu konuda ne kadar çok kişiye ulaşırsak o kadar büyük bilinç ve hassasiyet yaratmış olacağız ve biz bunu çok önemsiyoruz. Gerçekleştirdiğiniz projelerin sonuçlarını ölçümlediniz mi? Rakamlar bize, Türkiye Enerjisini Topluyor projesinin etkisini ortaya koyan en önemli veriyi sağlıyor. İkinci yılına giren projede şimdiye kadar 70 ile gidildi, 1000 in üzerinde hane ziyaret edildi. Hane ziyaretleri ve Halk Eğitim Merkezi eğitimlerinde yaklaşık 12 bin kadın ile direkt temas kuruldu. Kadınların ev aletlerinin en etkin kullanıcıları olması, projemizin etkisini artırıyor. Projeye katılan kadınlardan aldığımız geri bildirimler de, projeden önemli kazarımlar elde ettiğimizin bir diğer göstergesi. Bugüne kadar gerçekleştirilen ev ziyaretlerinde bulaşıklarını bulaşık makinesine yerleştirmeden önce elde, sonra bulaşık makinesinde yıkayan, sonra makineden çıkarıp tekrar elde yıkayan titiz kadınlarla karşılaşıldı. Bu örnekte olduğu gibi özellikle doğru bilinen yanlışların düzeltilmesinin evlerde elektrik ve su tasarrufunun artmasına önemli katkılar sağladığına inanıyoruz. Projeye katılan bazı kadınların ifadeleri ile elde edilen kazanımlara ilişkin bazı değerlendirmeler ise şöyle:..beyaz çamaşırlarımı hep 90 derecede yıkardım, elektrik faturam da çok yüksek gelirdi. Ayrıca çamaşırlarım beyazlaşmak yerine gri olmaya başlamıştı.. Sonra 60 derecede yıkarsam da sonuç alabileceğimi öğrendim. Hem çamaşırlarım artık grileşmiyor hem de faturalarım artık daha az geliyor.. Sabiha Hanım - Ordu
.. 20 yıllık bir buzdolabım vardı, faturalarım da çok yüksek geliyordu, eğer A sınıfı bir buzdolabı alırsam faturamın düşeceğini öğrendim. Eşim ile gittik değiştirdik, gerçekten de elektrik faturam çok daha düşük gelmeye başladı.. Nimet Hanım - Sinop ".. Elektrikli cihazların fişte takılı kalmasının bile faturayı çok etkileyeceğini duydum, pek inanmadım, sadece TV nin fişini prizde bırakarak gidip saate baktım.. Elektrik saati hala dönüyordu.. Çok şaşırdım, artık elektrikli aletlerimi prizde takılı bırakmıyorum.. Kadriye Hanım - Kocaeli KSS uygulamalarının, kuruluşlara katkısı üzerine neler söylersiniz? Sosyal sorumluluk projeleri kuruluşların tüketici gözünde iyi kurumsal vatandaş algısını güçlendirdiği için önem taşıyor. Üretim faaliyetlerimiz dışında, daha güzel bir dünya için gerçekleştirilen çalışmaların bir Üretim faaliyetlerimiz dışında, daha güzel bir dünya için gerçekleştirilen çalışmaların bir parçası olabilmekten, bu alana önemli bir kaynak ayırabilmekten mutluyuz. parçası olabilmekten, bu alana önemli bir kaynak ayırabilmekten mutluyuz. Bu alandaki faaliyetlerimizin aynı zamanda, tüketicilerle aramızdaki bağların güçlenmesine katkıda bulunduğuna inanıyoruz. Faaliyet gösterdiğiniz sektörün KSS farkındalığını ne düzeyde görüyorsunuz? Beyaz eşya sektörü, evlerde verimli enerji kullanımının sağlanması konusunda önemli bir sorumluluk üstleniyor. Her geçen yıl sektörümüzde bu alanda daha bilinçli ve etkili çalışmalar yürütüldüğünü görüyoruz. Bundan sonrası için nasıl ilerlemeyi planlıyorsunuz/ hedefliyorsunuz? Türkiye Enerjisini Topluyor projemiz 2012 yılında da devam ediyor. Ev kadınlarını, gençleri ve çocukları enerji tasarrufuna bireysel katkı sağlamaları konusunda bilinçlendirmeyi hedefleyen projelerimiz gelecekte de devam edecek. ŞİRKETLERDEN TLS Lojistik ten Çevreci İş Uygulamaları TLS Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Altuğ Hacıalioğlu; Yeşil lojistik bizim için önemli. Dünyayı çocuklarımızdan emanet aldığımızın bilincindeyiz. Şirketimizde hem kurumsal hem de bireysel olarak yeşile saygı gösteriyoruz dedi. TLS Lojistik in sürdürebilir çevre koruma uygulamaları arasında; elektrik kullanımını en aza indirmek için gün ışığından daha fazla yararlanan çatısı cam depolar, aydınlatma maliyetlerini düşürmek için LED ışıklar, sensörlü aydınlatmalar, ürünlerin büyük gruplar halinde taşınması, üretim ve sevkiyat için alternatif çevre dostu yakıtlı araçların kullanılması, gürültü ve ses önleyicilerinin araçlara takılması, genel paketleme işlemlerinin ve kullanılan malzemelerin azaltılması, insan kaynaklarının bilişsel ve duyuşsal alanda eğitilmesi yer alıyor. Araçlarında, carbon footprint denilen karbondioksit çıkışının oldukça az olduğunu, bunun için kaliteli yakıt kullanıldığını belirten Hacıalioğlu, şöyle devam etti: Araç bakımlarının düzgün yapılmasına, eski model motorların devreden çıkartılmasına, araçların rölantide çalışmasının önlenmesine, taşımaların tam dolu araçlarla yapılmasına, taşımanın kara yolundan deniz ve demir yoluna aktarılması için intermodal taşımaya, atık yağların, malzemelerin yakılmadan imhasına önem veriyoruz. TLS Lojistik tüm taşımacılık faaliyetlerinde ADR ye (Tehlikeli maddelerin, insan sağlığına ve çevreye zarar vermeden, güvenli bir şekilde kamuya açık karayolu ile taşınmasını sağlayan uygulama kanunu) riayet etmektedir. 11
KSS Uygulamaları Arzum ve YGA Gönüllüleri Kör Liderler Projesi Arzum Elektrikli Ev Aletleri nin desteği ile Young Guru Academy (YGA) tarafından gerçekleştirilen Kör Liderler Projesi, görme engelli bireylerin sosyal ve ekonomik gelişimini artırmaya yönelik olarak bir sosyal sorumluluk projesi. Bu projeyle okuyan, yaratıcı düşünen, düşündüklerini özgürce paylaşan, özgüvenli bireyler yetiştirmek amaçlanıyor. Arzum ve YGA gönüllüleri her hafta görme engelli öğrenciler ile birlikte Oku-Düşün-Paylaş seanslarına katılıyor. Bu seanslarda, öğrencilerin düşünmeleri ve özgürce kendilerini ifade etmeleri için ortam sağlanıyor. Bu seanslara ilave olarak 2012 Nisan ayında görme engelli öğrenciler ile birlikte yemek yapma etkinliği gerçekleştirildi. Türkan Sabancı Görme Engelliler İ.Ö.O dan 10 görme engelli öğrenciye, 18 Arzum gönüllüsü ile 16 YGA gönüllüsünün eşlik ettiği etkinlikte; görme engelli öğrenciler, başta yapamayacaklarını düşündükleri yemekleri yapabildiklerini deneyimleyerek keşfettiler. Görme engelli öğrenciler, abla ve ağabeyleri eşliğinde, mozaik pasta hazırlamak için bisküvi ve cevizleri elleriyle zevkle ufaladılar, kremasını karıştırdılar ve pasta harcını tamamladılar. Pasta dışında, onlar için en zevklisi mantı yapmaktı. Mantının içine koyulacak harcı kendi elleriyle hazırladılar. Soğan kokusunu biliyorlardı ama soğan doğramayı ve doğradıkları soğanı kıymanın içinde yoğurma duygusunu çoğu ilk kez yaşadı. Çekingen duran o küçük eller, başta zorlandılar ama yaptıkça alıştılar, alıştıkça profesyoneller gibi mantı bohçalarını kapatmaya başladılar. Gören Arzum ve YGA gönülleri de onlarla aynı duyguyu hissetmek için gözlerini kapatarak onlara eşlik ettiler. Yemekleri sırasıyla tamamlamanın keyfini hep birlikte yaşadılar. Mantının yanına güzel bir salata da yapan öğrenciler, büyük bir keyifle marul, göbek salatayı koparttılar ve domatesleri doğradılar. En güzeli de yapılan tüm yemekler sohbetler eşliğinde birlikte keyifle yenilmesi oldu. Öğrenciler yeni deneyimler yaşarken, gönüllüler de öğrenciler ile geçirdikleri zamanda onlardan çok şey öğrendiler. Çocuklar en başta ben yapamam, nasıl yapacağım ya da erkek öğrenciler hayır ben mantı yapmam gibi cümleler kururken, etkinliğin sonunda artık 3 tane yemek hazırlamayı biliyorum dediler ve bu etkinlikten ne kadar keyif aldıklarını dile getirdiler. Aktivitenin bitişinde, öğrenciler artık 3 farklı yemek yapabiliyor olmanın mutluluğunu yaşadılar. Arzum, toplumsal sorumluluğun odağı olarak eğitimi seçti Arzum Yetkilileri, şirketin sosyal sorumluluk vizyonu hakkında şunları söylediler: Şirket değerlerimizle paralel olarak birbirimize, yaşadığımız topluma ve çevreye karşı özenliyiz. Toplumsal sorumluluğumuzun odağı olarak eğitimi seçtik. Öncelikle fırsat eşitliği yönünden bulunduğu coğrafi bölge itibariyle ya da kendi bedensel engelleri nedeniyle dezavantajlı olan, eğitim çağındaki gençlere destek vermek öncelikli amacımız. Bu doğrultuda, bugüne kadar Kör Liderler Projesi gibi bir çok projeye katkı sağladık. Arzum ailesi, 2008 yılı TUİK verilerine göre, çalışabilir durumda olan görme engellilerin yalnızca %16.8 inin istihdam edilebildiği bir ortamda, istihdam edilebilirliği arttırmaya yönelik bir projenin destekleyicisi olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Arzum olarak sosyal sorumluluk projelerinin çalışanlar arasındaki iletişimi ve çalışan bağlılığını da artırdığına inanıyoruz. 12
KSS Uygulamaları Türkiye nin geleceği için MNG Kargo ile Kargo poşetleri kutuya, çocuklar okula Küresel iklim değişikliği ve buna bağlı sorunların dünyanın hemen her yerinde yaşandığı günümüzde, her sektör kendi alanında bir takım çalışmalar gerçekleştirerek alınacak önlemler ve yapılması gerekenler konusunda çaba göstermeye başladı. MNG Kargo, sektörü özelinde bir tespit yaptı. Buna göre; Türkiye de kargo sektörü takribi olarak ayda 20 milyon plastik kargo poşeti kullanıyor ve bu poşetlerin bilinçsizce kullanılıp atılmaları; çevre kirliliğine, canlıların ve doğanın zarar görmesine ve milyonlarca dolarlık ekonomik kayıba yol açıyor. Doğal kaynakların, verimli ve etkili bir biçimde kullanılması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda her sektör üzerine düşen görevi yerine getirmeli anlayışıyla yola çıkan MNG Kargo, sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için plastik kargo poşetlerinin toplanarak geri dönüşümünün sağlanması ve bu konuda bilinç geliştirme amacıyla Kargo Poşetler Kutuya, Çocuklar Okula projesini başlattı. Toplanan poşetler açıldığında 1600 adet futbol sahasını kaplıyor MNG Kargo yetkilileri tarafından, Türkiye genelindeki 700 ü aşkın MNG şubesi ve 6.500 ü aşkın personelin projede aktif olarak çalıştığını ve 36 bin noktaya geri dönüşüm kutusu bırakıldığı, yüz binlerce çevreye duyarlı gönüllünün biriktirdiği 25 milyon adet atık poşetin toplam 900 ton olduğu, plastik poşetler açıldığında ise 1600 adet futbol sahasını kapladığı bilgisi verildi. Öte yandan MNG Kargo Yetkilileri, okula dönüşen atık kargo poşeti miktarının kargo sektörünün sadece bir aylık kullanımı olduğunun altını çiziyor. Bu çevre dayanışmasının yayılması halinde,piyasaya arz edilen plastik kargo poşetlerinin büyük bölümünün toplanarak yılda birkaç okul yaptırma potansiyelinin olduğunu söyleyen şirket yetkilileri, çocuklara daha güzel yarınlar bırakabilmek için halen kat edilmesi gereken uzun bir yol bulunduğunu, çöpe giden her plastik poşetin aslında çöpe giden bir okul projesi olduğunu hatırlattı. Sadece İstanbul da günde 10 bin ton çöp üretiliyor İSTAÇ (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Atık Maddeleri Değerlendirme A.Ş.) verilerine göre de, sadece İstanbul da günde 10.000 ton çöp üretiliyor ve kişi başına üretilen çöp yaklaşık 1 kg civarında. Toplanan plastik poşetlerin geri dönüşümünden elde edilen gelir ile ilk olarak, Bitlis-Merkez MNG Kargo İlköğretim Okulu 2010-2011 eğitim döneminde kapılarını açtı. MNG Kargo ikinci okulunu yapmak için de fizibilite çalışmalarına başladı. MNG Kargo nun Bitlis Afet Evleri bölgesinde inşa ettiği 250 öğrenci kapasiteli ilköğretim okulu, ana sınıfından 8. sınıfa kadar 169 öğrencisi ile eğitime devam ediyor.
Bu çöpün yaklaşık yüzde 10 unu ise naylon torbalar plastikler oluşturuyor. Doğada bir poşetin takribi 500 yıl gibi bir sürede yok olduğunu düşünürsek 1600 adet futbol sahasını dolduran plastik poşetlerin geri dönüştürülmesinden sağlanan faydanın boyutu daha iyi anlaşılıyor. MNG Kargo Yönetimi, Türkiye yi sevmek yetmez; çok çalışmak, başarmak, ülkemizin insanıyla bütünleşmek gerekir. sözünü ilke edindiklerini ifade ederek, MNG Kargo nun, yalnızca iş alanlarına yatırım yaparak değil, çevreye, eğitime ve ekonomiye katma değer sağlamak amacıyla üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmek amacıyla Türkiye çapındaki yapılanmasından da faydalanarak çalışmalarını çeşitli alanlarda sürdürdüğünü söyledi. MNG Kargo, 2011 sömestre tatilinde, Bitlis Merkez MNG Kargo İlköğretim Okulu nun en başarılı 15 öğrencisini, karne sevinçlerini paylaşmak ve moral toplamaları adına İstanbul da misafir etti. İstanbul ziyaretleri süresince Darüşşafaka Eğitim Kurumları nın Maslak yerleşkesinde konaklayan ve eğitici programlara katılan öğrenciler, İstanbul un tarihi, kültürel yerlerini de gezdiler. Yarı yıl etkinliği kapsamında, ayrıca proje destekçileri ile birlikte Bitlis-Merkez MNG Kargo İlköğretim Okulu na, bilgisayar, yazıcı, kıyafet ve kırtasiye malzemelerini içeren 142 yardım kolisi ulaştırıldı. KSS Uygulamaları TTNET, 3 ilde 350 genci yaratıcı ekonomi ile tanıştırdı TTNET in 2011 yılında hayata geçirdiği Yeteneğe Destek Yaratıcı Ekonomiye Destek adlı kurumsal sosyal sorumluluk projesi devam ediyor. Projenin 2012 uygulamasında İzmir, Adana ve Eskişehir de 350 gence eğitim verildi. Türkiye nin 7 bölgesinde 10 ilde 1000 gence yüz yüze verilecek olan eğitimlerle TTNET, gençlere yaratıcı ekonomi vizyonu kazandırmayı hedefliyor. TTNET in, yaratıcı ekonominin tanıtılması ve bu vizyon doğrultusunda genç yeteneklerin desteklenmesi amacıyla 2011 tarihinde başlattığı sürdürülebilir bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi olan Yeteneğe Destek Yaratıcı Ekonomiye Destek 2012 yılında da devam ediyor. TTNET, klasik ekonomiye güçlü bir alternatif olarak görülen yaratıcı ekonomi kavramını sahiplenerek, bu proje ile yaratıcı ekonomi kapsamına giren, bilişim sektöründe ihtiyaç olan alanlarda yetenekli gençlere özel eğitimler veriyor. 2012 uygulamasının T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı himayesinde, Gediz Üniversitesi nde başladı ve ilk eğitimler 22-24 Şubat 14 tarihlerinde verildi. Eğitimlere İzmir ve çevre iller; Manisa, Antalya, Burdur, Balıkesir, Uşak, Muğla, Denizli ve Aydın dan başvuru yapan gençler katıldı. Projenin ikinci programında 16-18 Mart 2012 tarihlerinde Adana da, Çukurova Üniversitesinde gençlere eğitim verildi. Eğitimler Adana ve çevre iller; Mersin, Niğde, Osmaniye, Hatay, Karaman, Nevşehir, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Kilis ten gelen gençlerle gerçekleşti. Projenin üçüncü programında ise Eskişehir ve çevre iller; Düzce, Bilecik, Kütahya, Afyon ve Isparta dan gelen gençler, 12-14 Nisan 2012 tarihlerinde Anadolu Üniversitesi nde eğitim aldılar. Bugüne kadar İzmir, Adana ve Eskişehir deki eğitimlerle 350 kişi yaratıcı ekonomi kavramı ile tanıştı. Yılsonuna kadar Türkiye nin 10 ilinde Yeteneğe Destek Yaratıcı Ekonomiye Destek projesi kapsamında 1000 gençle buluşulması hedefleniyor.
TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, Başarılı ekonomiler yaratıcı sektörlerin omzunda yükselir. Bu bilinçle başlattığımız Yeteneğe Destek Yaratıcı Ekonomiye Destek Projesiyle gençlerimizin, yeteneklerini ve yaratıcılıklarını ortaya koyacakları bir platforma sahip olduklarında başarılı projeler üretebileceklerine şahit olmak bizi çok umutlandırdı. TTNET olarak yaratıcı ekonomi kavramını sahiplenerek, gençlerimize bu konuda vizyon sağlamayı amaçlıyoruz dedi. Proje 2012 yılının sonunda Türkiye nin 81 iline erişecek eteneğe Destek Yaratıcı Ekonomiye Destek Yprojesiyle yılsonuna kadar Türkiye nin 7 bölgesinde 10 ilde 1000 gence yüz yüze eğitim verilecek. İzmir, Adana ve Eskişehir de verilen eğitimlerin ardından projeye Samsun, Erzurum, Ankara, Şanlıurfa, Trabzon, Kayseri ve İstanbul da devam edecek. Gençler, 3 günlük eğitim programında bilişim sektöründe tespit edilen ihtiyaç alanları dahilinde Dijital İçerik Üretimi, Dijital İçerik Sunumu ve Ticaretin Elektronikleşmesi alanlarında eğitim alıyorlar. Katılımcılar eğitim sürecinde; yaratıcı ekonomi ve yaratıcı ekonominin sunduğu fırsatlar konusunda bilgi edinerek, düzenlenen panellerde iş dünyasının önemli isimleri ile buluşuyorlar. Ayrıca dünyanın en saygın üniversitelerinden olan Massachusetts Institute of Technology (MIT) Entreprise Forum Türkiye tarafından verilen Girişimcilik ve İş Geliştirme eğitimleri ile etkin birer üretici olarak ekonomiye değer katma yönünde kapasitelerini geliştirme fırsatı da buluyorlar. Katılımcılar, eğitimler sonunda MIT logolu katılım belgesi almaya hak kazanıyorlar. ETKİNLİKLER Corporate Social Responsibility Program 20-23 May 2012 London, UK Organizasyon: Harvard Business School Executive Education 2nd Annual Waste Management Forum 22-24 May 2012 Amsterdam, The Netherlands Organizasyon: Fleming Europe 2012 International Association for Impact Assessment Conference 27 May - 01 June 2012 Porto, Portugal Organizasyon: IAIA 15
KSS Uygulamaları Yeşim Tekstil, küresel sözünü tutuyor Yeşim Tekstil, Küresel İlkeler Sözleşmesi (Global Compact) kapsamında Eylül 2008 den bu yana küresel ağda yayınladığı raporlarına üçüncüsünü de ekledi. Yeşim böylece insan hakları, işçi standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele konularında uluslararası sözleşme ilkelerine uyduğunu bir kez daha gösterdi. Yeşim Tekstil, Küresel İlkeler Sözleşmesi kapsamında gerçekleştirdiği sosyal uygunluk ve sorumluluk çalışmalarına ilişkin raporunu Birleşmiş Milletler in internet sitesinde yayınlayarak, kamuoyu ile paylaştı. İngilizce ve Türkçe olarak yayınlanan raporda, insan hakları, işçi standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele konularında uluslararası sözleşme ilkeleri doğrultusunda yapılan çalışmalara ve gönüllü olarak yürütülen sosyal sorumluluk faaliyetlerine yer verildi. Raporda ayrıca, bu çalışmaların kurumun iş süreçleriyle bağlantısını anlatan Yeşim Tekstil CEO su Şenol Şankaya nın görüş ve düşüncelerini anlatan bir yazı ve çalışmaların ölçümlenebilen kısımlarının grafikleri de yer alıyor. Raporda, Yeşim in 2010-2011 yılında yaptığı sosyal uygunluk faaliyetlerinin yanısıra bu kapsamdaki kısa ve uzun vadeli hedeflerine de yer verildi. Şenol Şankaya, Öncelikli hedefimiz, çalışmalarımızın sürdürülebilir olması Yeşim Tekstil CEO su Şenol Şankaya firma olarak sosyal sorumluluk ve uygunluk çalışmalarına büyük önem verdiklerini söyleyerek, Yeşim Tekstil kurulduğu günden beri sosyal sorumluluklarına sahip çıkan, Önce İnsan anlayışı doğrultusunda örnek çalışmalar yapan bir firmadır. Firmamız yıllardır bünyesinde uyguladığı, iş sağlığı ve iş güvenliği uygulamaları, çalışanların haklarını korumaya yönelik yönetim sistemleri, çevre konusunda yaptığı çalışmalar ve toplumla kucaklaşmaya yönelik sosyal sorumluluk projeleriyle farklılığını ortaya koymuş, dünyaca ünlü markaların tercih ettiği üretici bir marka haline gelmiştir. Uzun yıllardır yürüttüğü bu çalışmaları, firma iş süreçlerine entegre eden firmamız, insan odaklı anlayışıyla yaptığı faaliyetleri, uluslararası standartlarda uygulanabilir ve gelişime açık bir sistematiğe oturtarak, performans kriterleriyle de sürekli takip etmektedir. Öncelikli hedefimiz, yaptığımız her çalışmanın başta çalışanımıza ve paydaşlarımıza olmak üzere, tüm topluma katkı sağlaması ve böylelikle sürdürülebilir olmasıdır. Bu konuda yaptığımız çalışmaları da hazırladığımız ilerleme raporu ile tüm dünya ile şeffaf bir şekilde paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz dedi. Yeşim Tekstil 2006 yılında Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ni (UN Global Compact Network) imzalayarak, insan hakları, işçi standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele konularında uluslararası sözleşme ilkelerine uyma sözü vermişti. 16
Sektör Değerlendirmesi Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Dernegi Genel Sekreteri Ali Ercan Özgür Otomotiv Sektörü, Eksiklerine Rağmen Fark Atıyor İnşaat, turizm, otomotiv, tekstil gibi sektörler Türkiye için öncü sektörler olarak kabul ediliyor. Bu sektörlerin kurumsal sosyal sorumluluk alanında bir karşılaştırması yapıldığında dört değerlendirme kriteri önem kazanmakta. Bunlardan ilki; sektörün üretim doğası gereği ortaya koyduğu risk, çevresel faktörler ve çalışma koşullarına dair kriterlerdir. Diğerleri ise; sektör kuruluşlarının kendi çalışma alanlarında şirketlerin geliştirdiği kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları, sektörler işbirlikleri alanında alınan inisiyatifler ve ilgili sektörlerin ne düzeyde regüle edildiği, bu doğrultuda sektörlerin bu regülasyonlara kurumsal yönetim temelinde ne kadar uyum sağladığıdır. Bunların yanı sıra otomotiv sektörü özellikle yaygın bir tedarik zincirine sahip olması nedeniyle etki alanı eğer olumlu uygulamalar olursa hızla yayılabilecek bir etkiye de sahiptir. Bu kapsamda yaklaşıldığında özellikle çevresel faktörler, çalışma koşulları, kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları ve regülasyonlar ele alındığında otomotiv sektörü en önemli ve gelişmiş sektörlerden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye de hem üretim kapasitesi hem yoğun üretim bandları ve ihracat süreçlerinden dolayı ciddi regülasyonlara sahip olan otomotiv sektörü gönüllü bir inisiyatif sayılabilecek kurumsal sosyal sorumluluk alanında da diğer birçok sektörden farklı olarak iyi uygulamalara sahip. Bunun en önemli göstergelerinden biri Türkiye de birçok şirketin imzacısı olduğu Küresel İlkeler Sözleşmesi ni otomotiv şirketlerinin ilk kez sektörel bir işbirliği olarak Türkiye de imzalamış olmasıdır. Bu sektörel işbirliğinin ilk otomotiv sektörü ile yapılabilmiş olması sektör içindeki rekabete rağmen işbirliklerinin yakın bir ilişkiyi doğurmuş olmasıdır. Bu anlamda sektör olumlu bir izlenime sahiptir. Yanı sıra Doğuş Otomotiv in Kurumsal Sosyal Sorumluluk Raporu, Tofaş ın Eko-Fabrika Uygulaması gibi öncü uygulamalar ile Renault ve Michelin in bilinçlendirme eğitimleri ile KSS Türkiye Pazaryeri nde yılın en iyi uygulamaları ödüllerini otomotiv şirketlerinin alması, bu sektörün kurumsal sosyal sorumluluk alanında da iyi uygulamalara sahip olduğunu gösteriyor. Archie Carroll un kurumsal sosyal sorumluluk piramiti, bir kurumun kurumsal sosyal sorumluluk yapması için gereken aşamaları, diğer sorumlulukları yerine getirmesine bağlar ve söz konusu sorumlulukları şöyle sıralar; Ekonomik Sorumluluk Hukuki Sorumluluklar Etik Sorumluluklar Sosyal Sorumluluklar Bu açıdan bakıldığında Türkiye de otomotiv sektörü olumlu bir gelişim göstermekte. Elbette etik sorumluluklar daha detaylı bir inceleme gerektirir. Ancak regülasyonlarla da ilintili olarak özellikle çevre ve çalışma koşulları gibi kritik alanlarda otomotiv sektörü iyi bir performans gösteriyor. Öte yandan otomotiv sektörünün halen devam eden hayırseverlik çalışmalarını devam ettirmekle birlikte, paydaş katılımı ve stratejik kurumsal sosyal sorumluluk ve KSS raporlaması alanlarında daha çok adım atması gereği de ortadadır. Bu eksikler de giderildiğinde otomotiv, KSS alanında örnek bir sektör haline gelebilecektir. 17
KSS Söyleşileri Uludag Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birligi Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu ile otomotiv sektöründe kurumsal sosyal sorumluluğu konuştuk. Otomotiv sektörünün kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) algısını ne düzeyde görüyorsunuz? Sektörünüz Sosyal Sorumlu mu? Orhan Sabuncu: Sektörümüz gerçekten de sosyal sorumlu. Ana sanayiden yan sanayiye tüm sektör temsilcilerimiz bu sorumluluğun farkında. En başta endüstri olarak dünyadaki gelişmeleri takip ederek çevreye zarar vermeyen üretim arayışıyla çalışıyoruz. Bu da sektörümüzün çevreye karşı farkındalığını ortaya koyuyor ve böyle bir sosyal sorumluluk anlayışıyla çalışıyoruz. OİB in çok önemsediği, sosyal sorumluluğumuz kapsamında yer alan OİB Teknik ve Endüstri Meslek Lisemiz var. Okulumuz hem eğitim hem de endüstrimize nitelikli eleman yetiştirme anlamında büyük değer verdiğimiz bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi. 2008 yılında temellerini attığımız bu okul, 2010 yılında hizmete açıldı ve Bursa da otomotiv sektörüne nitelikli eleman yetiştiriyor. Sektör sürdürülebilirlik adına bilinçli davranıyor mu? Buna ilişkin uygulamalar var mı? / nelerdir? Orhan Sabuncu: Sektörümüz sosyal sorumluluk anlayışında bilinçli ve bunun sürdürülebilmesi için çeşitli faaliyetler yürütüyor. Konu hakkında temsilcisi olduğum OİB adına şunları ifade edebilirim: İki yıl önce eğitime başlayan OİB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi için ana sanayiden yan sanayiye birçok sektör temsilcisi desteğini bizden esirgemedi. Bunun sürdürülebilirlik için önemli bir göstergedir diye düşünüyorum. Birçok kuruluş okulumuza kütüphaneden atölyeye, bilgisayar odasından dersliklere kadar destek oldular, olmaya da devam ediyorlar. Sektörümüzdeki firmalar sosyal sorumluluk algılarını projelere verdikleri desteklerle ortaya koyuyorlar. 18 Sektör örgütleri KSS ve sürdürülebilirlik adına ne kadar aktifler? Ne gibi faaliyetler gösteriliyor? Orhan Sabuncu: Sektör örgütleri arasında, yine birliğim yani OİB adına birkaç husustan bahsedeyim: En önemli sosyal sorumluluk projemiz olarak TBMM üstün hizmet ödülü alan, Türkiye de alanında bir ilk ve tek olan okulumuzu örnek vereceğim. Ayrıca okulumuzu yaşatabilmek için bir de OİB Eğitim Vakfı nı kurduk. Bu Vakfın misyonu; okulumuzu yaşatabilmek için çeşitli faaliyetlerde bulunmaktır. Yine Vakfımız bünyesinde Ford ile iş birliğinde yürüttüğümüz Arka Pencere sosyal sorumluluk projesini örnek gösterebilirim. Bu projede ABD ye ihraç edilen Ford Connect marka araçlarda kullanılan arka pencerelere tarihi ve kültürel mirasımızı yansıtan, Türkiye ye mal olmuş çeşitli koleksiyonlara ait eserlerin fotoğraf baskıları yapılıyor. Ortaya çıkan bu panoları talep edenlerden bağış yolu ile destek alıyoruz ve bu bağışlarla da okulumuza yeşil bina sertifikası almayı hedefliyoruz. KSS uyglamaları anlamında sektörde faaliyet gösteren kuruluşlara bakıldığında, belli başlı markaların
faaliyetlerine rastlıyoruz. Fakat geride çok sayıda kuruluş var. Bu durumla ilgili neler söylersiniz? Orhan Sabuncu: " Şunu söyleyebilirim; her firma kendi faaliyet alanına yönelik sosyal sorumluluk projeleri geliştirebilir ve yürütebilir. Bu faaliyetler topluma karşı bir sorumluluk olarak düşünülmeli ve kesinlikle bir gelir ve kar beklemeden gönüllü olarak yürürlüğe koyulmalıdır. Dolayısıyla bu alanda çaba sarfeden kurumların çalışmalarının diğerleri için de örnek oluşturmasını temenni ediyorum. Sektörün yarınına ilişkin görüşlerinizi paylaşır mısınız? Orhan Sabuncu: Sektörümüz gerek ülkemizde, gerek İki yıl önce eğitime başlayan OİB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi için ana sanayiden yan sanayiye birçok sektör temsilcisi desteğini bizden esirgemedi. dünyada en hızlı gelişen iş alanlarından ve birçok sektörle de iç içe olduğundan dünyanın lokomotif sektörlerinden biri. Otomotiv endüstrisinin gelişimi elektronik, elektrik, yakıt, motor, bilişim, plastik gibi çok sayıda sektörü de yakından ilgilendiriyor. Bu sektörler otomotiv için birbirini tetikleyerek gelişiyor. Bu nedenle ülkemiz için de otomotiv çok önemli. Halen ülkemizde 1.5 milyon adet olan araç üretim kapasitemizle 2011 yılında 1.2 milyon adet araç ürettik. Bunun 2015 yılında 2 milyona çıkmasını bekliyoruz. 2023 yılında ise 4 milyon araç üretimi ve bunun 3 milyonun ihracatıyla birlikte 75 milyar dolarlık gelir bekliyoruz. Orhan Sabuncu: Teşekkür ediyor, iyi çalışmalar diliyorum. ŞİRKETLERDEN Tavuk Gübresinden Enerji Üretimi Tavuk gübresinden ve tavuk çiftliği atıklarından bedava enerji projesi ile Mimsan Grup, Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği'nden Çevreci Geri Dönüşüm Ödülü nü aldı. Mimsan Grup un, TÜBİTAK TEYDEB Ar-Ge Proje desteği ile hayata geçirdiği projeler, birçok sektörde enerji tasarrufu, maliyetlerin düşürülmesi, daha fazla verimlilik ve çevre dostu olma özelliği taşıyor. Deneme maksadıyla yapılmış, yakma teknolojisini gerçekleştirebilir miyiz, yakma problemlerini, kül problemlerini halledebilir miyiz diye bir Ar-Ge prototip bir proje. Bunu başardığımızdan dolayı bundan sonra daha büyük projelerin yapılabilirliğini ispat ettik dedi. Tavuk gübresinden buhar üretiyoruz Ödül Töreninde konuşan Mimsan Grup İcra Kurulu Başkanı Enver İlhan, tavuk gübresinden elektrik üretilebilmek için çalışmalara başladıklarını söyledi. İlhan, Prototip olarak çalışmalara başladık. Ar- Ge çalışmalarınız devam ediyor. Şu anda tavuk gübresinden buhar üretiyoruz. Bir özel sektör kesimhanemizin buhar ihtiyacını karşılıyoruz. İlhan, tavuk üreticisi birkaç firmanın her birine 6-7 MW (megawatt) santral üretimi yapılmasına yönelik yaptıkları görüşmelerin son aşamaya geldiğini de kaydetti. İlhan, Türkiye de tavuk gübresi atığının enerji açısından büyük bir potansiyel barındırdığını, tavuk gübresinin değerlendirilebilmesi halinde en az iki Atatürk Barajı kapasitesinde mobil enerji üretimi sağlanmış olacağını söyledi. 19
KSS Uygulamaları Doğuş Otomotiv, sürdürülebilir bir gelecek için örnek olmayı hedefliyor Doğuş Otomotiv, kurumsal sorumluluk adına yaptığı, uluslararası standartlara uygun çalışmalar sonucunda yol haritasını çizdi. Bu haritada 6 odak noktası var: Ekonomik kalkınma, çevre, çalışanlar, insan hakları, müşteriler ve toplumsal katılım. Türkiye nin öncü otomotiv distribütörlerinden Doğuş Otomotiv, sürdürülebilir bir gelecek inşa edilmesi için yapmış olduğu çalışmalarına ve iyileştirme uygulamalarına; hem diğer şirketler tarafından emsal olarak alınması, hem de topluma örnek olması açısından hız verdi. Doğuş Otomotiv yetkileri kurumsal sorumluluk alanında yaptıkları çalışmaları dergimizle paylaştı. Şirket yetkililerinin değerlendirmesi şöyle: Doğuş Otomotiv, kuruluşundan bu yana tüm paydaşlarının sürdürülebilir bir " dünyada yaşam hakkına sahip çıkmış ve çalışmalarını bu bakış açısıyla şekillendirmiştir. Doğuş Otomotiv, içinde yaşadığımız çevre, önemli bir aktörü olduğumuz ülkemiz ekonomisi, hizmet verdiğimiz toplum ve aynı zamanda işimizi doğru bir şekilde uygulayabilmemiz için şirket olarak sorumlu olduğu geniş etki alanı içinde taahhütte bulunmaktadır. Doğuş Otomotiv olarak çevresel, ekonomik, sosyal ve etik konular olmak üzere etkilediğimiz alan içinde tüm sorumluluklarımızı kurumsal sorumluluk başlığı altında değerlendiriyoruz. Sürekli ve sürdürülebilir gelişimin ancak bir parçası olduğumuz toplumun gelişmesiyle sağlanacağının bilincindeyiz. Öte yandan, günümüzde artık şirketlerin sadece ürün ya da hizmet üreterek kâr etmeleri, yatırımcı ya da ortaklarını da bu karara ortak etme beklentilerinin çok gerilerde kaldığı bir gerçektir. 20 Sürekli ve sürdürülebilir gelişimin ancak bir parçası olduğumuz toplumun gelişmesiyle sağlanacağının bilincindeyiz. Otomotiv sektörünün ilk Kurumsal Sorumluluk Raporu oğuş Otomotiv olarak sürdürülebilirlik alanında Dözellikle son 3 yıldır çok kapsamlı çalışmalar gerçekleştirdik ve çalışmalarımıza da son hız devam ediyoruz. Yol haritamızı çizerken uluslararası raporlama standartlarına uygun raporlama yaparak sektörümüzde birçok ilke imza attık. Bu kapsamda 2010 yılında ülkemizde otomotiv sektöründe bir ilk olan Kurumsal Sorumluluk Raporu muzu yayınladık. Geçen yıl da ikinci Kurumsal Sorumluluk Raporu muzu paydaşlarımızla paylaştık. Doğuş Otomotiv in etki alanı çerçevesinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirme isteğinin bir taahhüdü; etik ve hesap verebilir kurumsal yönetim anlayışının bir yansıması olan rapor, uluslararası raporlama standardı olan Global Reporting Initiative (GRI) çerçevesine uygun olarak hazırlandı. İkinci Kurumsal Sorumluluk Raporumuz şirketimizin 2010 yılı boyunca sürdürülebilirlik, insan hakları vedaha yaşanabilir bir çevre için attığı adımları ve yenilikleri içermektedir. Bununla birlikte Kurumsal Sorumluluk Raporumuzun raporlama düzeyini geçtiğimiz yıl C den daha fazla indikatöre sahip olan B ye çıkardık. 6 odak noktası urumsal Sorumluluk ile ilgili alanlarda Kyaptığımız, uluslararası standartlara uygun