AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU 3 AYLIK FAALİYET RAPORU

Benzer belgeler
AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ DENGELĠ EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ GELĠR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ PARA PĠYASASI LĠKĠT KAMU EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ GELĠR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU 3 AYLIK FAALİYET RAPORU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKİLİLİK YATIRIM FONU NET VARLIK DEĞERİ TABLOSU

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU 3 AYLIK FAALİYET RAPORU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF


Yabancı tahvil Euro , , , ABD Doları


AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EYF

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU İKİNCİ 3 AYLIK FAALİYET RAPORU


AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR Bu rapor Aegon Emeklilik ve Hayat A.Ş. Esnek Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01

Böylelikle, yılın ilk dokuz aylık döneminde GSYH büyümesi %3.0 olmuştur, bu 2002 yılından bu

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ ESNEK EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

Enflasyon: İlk çeyrekte TÜFE enflasyonu toplam %3.9 oranında artış gösterdi ve yıllık bazda 9.56% seviyesinde gerçekleşerek TCMB nin enflasyon hedefle

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ DENGELĠ EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ GELĠR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

arz arasında uyumsuzluğa işaret etmekte. Gerek Avrupa da ılımlı adımlarla da olsa devam eden toparlanma ve gerekse TL de 1Ç de gerçekleşen değer kaybı

AEGON EMEKLĠLĠK VE HAYAT A.ġ PARA PĠYASASI LĠKĠT KAMU EMEKLĠLĠK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

vadeye yayılan bir ivmelenme göstermiyor.

ekonomi uzun vadeye yayılan bir ivmelenme göstermiyor.

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF


AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

1-Ekonominin Genel durumu

internet adreslerinden

internet adreslerinden

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

Groupama Emeklilik Fonları

%7.26 Aralık

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Nominal Rayiç 1,035,729 1,035,184 8,48 979, , Ters repo 1,035,729 1,035,184 8,48 979, ,

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EYF

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU ( DÖNEMİ)

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

31/03/2005 tarihli Bilanço (YTL) 31/03/2005 tarihli Gelir Tablosu (YTL) Varlıklar (+) ,- Borçlar (-) 390,- Fon Toplam Değeri 257.

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

internet adreslerinden

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2009 YILINA İLİŞKİN İLK ÜÇ AYLIK RAPOR

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF

Kamu kesimi borçlanma senetleri Ters repo 830, , Fon portföy değeri 830, ,

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

31/12/2004 tarihli Bilanço ( YTL) Varlıklar (+) 1,162,813.- Borçlar (-) -2,913.- Gelirler Toplamı 108, Giderler Toplamı -39,305.-.

31/12/2004 tarihli Bilanço (YTL) 31/12/2004 tarihli Gelir Tablosu (YTL) Varlıklar (+) 10,122,098.- Borçlar (-) -20,410.-

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. EMANET LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

01/01/ /12/2004 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPORU

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

1- Ekonominin Genel durumu

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Allianz Hayat ve Emeklilik A,Ş, PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU ( DÖNEMİ)

ING EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU ALTI AYLIK RAPOR

internet adreslerinden

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

NİSAN Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

1- Ekonominin Genel durumu

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş İKİNCİ STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 12 AYLIK RAPORU Bu rapor Garanti Emeklil

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR (AEG)

tarihleri arasında fon getirisi %3,38 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %4,58 olarak gerçekleşmiştir.

ANK 1.Sene 2.Sene 5.Sene 10.Sene Kesintiler sonrası Sene Sonu Fon Büyüklüğü 1.095, , , ,46

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR (AVK)

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU- GRUP YILLIK RAPOR (AEK)

Mayıs 13. Emeklilik Fon Bülteni BNP Paribas Cardif Emeklilik NİSAN AYI PİYASA GELİŞMELERİ BNP PARIBAS CARDIF

1- Ekonominin Genel durumu

internet adreslerinden

31/12/ /03/2012 tarihleri arasında fon getirisi %2,11 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %2,49 olarak gerçekleşmiştir.

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR (AE3)

Transkript:

EK/1 AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU 3 AYLIK FAALİYET RAPORU Bu rapor AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş. Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2012-31.03.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Fon İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu nda değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu na Şirketin merkezi, acenteleri ve www.aegon.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine raporda yer verilmiştir. FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fon-Performans Ölçütü Karşılaştırmalı Getiri Grafiği: Ekonomik Program: Geçtiğimiz yıl Ekim ayında açıklanan Orta Vadeli Mali Plan da hükümet henüz herhangi bir revizyon yapmadı. 2011 de %7.5 oranında büyüyeceği tahmin edilen Türkiye ekonomisinin büyüme hızı %8.5 e yükselirken, cari açığın GSYİH ya oranı da %9.4 lük hedefi bir miktar aşarak %10 a yaklaştı. 2012 büyüme hedefi %4.0 seviyesinde korunurken, cari açığın 2012 de GSYİH nın %8.0 ine gerilemesi öngörülüyor. 2011 yılını %10.5 seviyesinde kapatan TÜFE Mart sonu itibarıyla %10.4 seviyesinde gerçekleşirken, 2012 sonuna ilişkin %5.2 lik hedefin yakalanma umudu şimdiden tükenmiş bulunuyor. OVMP da 2011 için GSYİH nın %1.7 si seviyesinde tahmin edilen bütçe açığı geçtiğimiz yılı GSYİH nın %1.3 ü seviyesinde kapattı. 2012 de ise %1.5 ine gerileyeceğini öngörülüyor. Geçtiğimiz yıllarda mali konsolidasyondan ciddi oranda kredibilite sağlayan hükümetin, bu politikayı sürdürme niyetinde olduğu gözleniyor. 1

Enflasyon: 2011 yılını 4 puanlık bir artışla %10.45 seviyesinde kapatan TÜFE, 1Ç de herhangi bir düşüş göstermeyerek %10.43 düzeyinde kaldı. Geçtiğimiz yıl boyunca artış trendinde olan çekirdek enflasyonun ise Mart itibarıyla gerilediği gözlendi. İlk çeyrekteki düşüş temel enflasyon göstergelerindeki yükselişin durmasını bekleyen TCMB nin görüşüne destek verdiyse de Mart taki bu görünümün devamlılığı konusunda şüphelerimiz var, zira son bir aydır hızlı bir artış trendine giren petrol fiyatlarının temel enflasyon göstergelerine sızma ve %8 civarında katılık yaratma riski göz ardı edilmemeli. 1 Nisan itibarıyla zamlanan elektrik ve doğal gaz fiyatları çekirdek enflasyona üzerinde kritik öneme sahip. Bu noktada, TCMB nin enflasyona ilişkin Mart sonundan bu yana takındığı ihtiyatlı/görece şahin duruşu koruması halinde, enerji fiyatlarının temel ve manşet enflasyon verilerine olası ikinci etkileri kontrol altında tutulabilir. Büyüme: Geçtiğimiz yıla %11.9 la oldukça yüksek bir büyüme hızıyla başlangıç yapan Türkiye ekonomisi, takip eden dönemlerde momentumunu kaybederek büyüme önce 2Ç de %9.1 e sonra da 3Ç de %8.4 e yavaşlamıştı. Türkiye ekonomisinin büyümesindeki yavaşlamada kuvvetli baz etkilerinin yanı sıra sermaye girişlerinde zaman zaman yaşanan zorlu dönemler ve TCMB nin cari açığı/kredi büyümesini yavaşlatmak için TL likiditesinde yaptığı sıkılaştırma etkili oldu. Özellikle, son çeyrekte fonlama maliyetindeki artışın kredi faizlerini yükseltmesi kredi talebinde daralmaya sebebiyet verirken, TL nin değer kaybı da iç talebin ciddi oranda yavaşlamasına yol açtı. İç talep büyümesi belirgin oranda yavaşlarken, dış ticaret hacmindeki reel artış dikkat çekti. Bu şekilde, Türkiye ekonomisi iç talepte daralma yaşamadan dış ticaret kanalından gelen katkıyla son çeyrekte %5.2 oranın büyüdü. 2011 yılının tümünde ise büyüme hızı %8.5 oldu. Sabit Getirili Piyasalar: Faizler 2011 yılını %11 bileşik ile bitirdikten sonra yılın ilk haftası da yüksek seyredip %11.70 e kadar yükseldi. Merkez Bankası nın istisnai günleri bitirip fonlamayı gevşetmesi, Bernanke nin konuşmasını piyasaların parasal gevşeme 3 (Quantitative easing 3) olarak algılaması ve ECB nin yüksek fonlaması tüm dünya gibi bize de alış getirdi. İlk çeyrekte her ay yüksek itfalar olmasına rağmen faizler hızlı bir gerileme ile Ocak sonunda %9.30 a 20 Şubatta %8.80 e kadar düştü. Ancak dövizin yükselmeye başlaması ile Merkez Bankası nın tekrar fonlamayı kısması bono faizlerinin 23 martta %9.70 e yükselip, çeyreği %9.50 seviyesinden kapatmasını da beraberinde getirdi. Önümüzdeki dönem faizler açısından belirleyici olacak olan; Merkez Bankası nın faizleri ne zaman arttırmaya başlayacağı ve gelişmekte olan ülkelere sermaye akımının devam edip etmeyecek olmasıdır. Çünkü mevduat faizlerinin aylık %11 in üzerine çıkması yerli bankaların %10 bileşiğin altında bono taşımakta isteksiz kılıyor. Nisan sonrası itfa takviminin rahatlayacak olması ise faizleri yukarı yönlü sınırlayacaktır. Hisse Senedi Piyasası: İMKB-100 endeksi seneye 51,340 seviyesinden başladı ve ilk çeyreği 62,423 puandan kapadı. Endeksin ilk çeyrekteki yüzdesel kazancı 21% olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte öne çıkanlar, Avrupa da, özellikle Yunanistan daki yapısal problemler, ABD deki büyüme, Çin in büyüme beklentilerini düşürmesi oldu. Yunanistan daki sorunlar kısa vadede parasal genişlemenin de yardımıyla çözülmüş gözükse de İspanya ve İtalya gibi ülkelerin de benzer problemler arifesinde olduğu endişesi piyasaları tedirgin etmeye devam etti. ABD de gelen olumlu veriler oradaki problemlerin çözülme aşamasında olduğunun sinyallerini verirken Çin in büyüme hedeflerini düşürmesi dünyadaki ticaretin önemli ölçüde etkilenmesine dolayısıyla emtialardaki trendlerin bitmesine sebep olabilecek bir gelişme olarak ön plana çıktı. FED in global problemlere önlem olarak üçüncü parasal genişleme opsiyonunu masada tutması ise sermaye piyasalarını, özellikle hisse senedi piyasalarını desteklerken, ilk çeyreğin en önemli konusu likidite olmaya devam etti. İkinci çeyrekte takip edeceğimiz unsurlar yine büyüme verileri, FED in ve diğer merkez bankalarının politikaları, bunlara bağlı olarak da likidite koşulları olacak. Döviz Piyasaları: 2011 sonunda TL nin USD EUR sepetine karşı değeri 2.20 (1.92 dolar ve 2.48 Euro) seviyesine kadar gelmişti, 30 Aralık günü başlayan Merkez Bankası müdahalesi ile 2

piyasaya doğrudan 2.87 milyar dolar ve ihaleler ile -24 Ocağa kadar- 3 milyar dolar verildikten sonra sepet değeri 2.10 un altına indi. 20 Şubat a kadar yurtdışında piyasaların iyimserliği ile gelişmekte olan piyasalara artan ilgi, sepet değerini 2.02 ye kadar getirdi. Ancak o noktada başlayan döviz alımları bir ay kadar devam ettikten sonra 2.13 seviyesinden Merkez Bankası nın istisnai günleri başlatıp fonlamayı kesmesiyle döviz ilk çeyreği 2.08 (1.7815 dolar ve 2.3778 Euro) seviyesinden kapattı. Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek, fonun getiri ve risk oranı kontrol altında tutulmuştur. 30.03.2012 tarihinde, Dolar kuru 1,7842 TL, Euro kuru 2.3814 TL olmuştur. IMKB 100 endeksi, birinci çeyreği, %22 artışla 62.423,64 seviyesinden kapatmış ve gösterge bono bileşik faizi %9,35 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılının ilk üç ayında fon portföyünün ortalama %25.75 i Hisse Senedi, %38.78 i Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu, %26.10 u Ters Repo, %9.32 si Vadeli Mevduat a ve %0,04 si Takasbank Borsa Para Piyasasında değerlendirilmiştir. Cumhur GÜLENSOY Zeka BİRMAN Tankut EREN Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi 3

EK/1 AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU 3 AYLIK FAALİYET RAPORU Bu rapor AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş. Gelir Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2012-31.03.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Fon İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu nda değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu na Şirketin merkezi, acenteleri ve www.aegon.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine raporda yer verilmiştir. FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fon-Performans Ölçütü Karşılaştırmalı Getiri Grafiği: Ekonomik Program: Geçtiğimiz yıl Ekim ayında açıklanan Orta Vadeli Mali Plan da hükümet henüz herhangi bir revizyon yapmadı. 2011 de %7.5 oranında büyüyeceği tahmin edilen Türkiye ekonomisinin büyüme hızı %8.5 e yükselirken, cari açığın GSYİH ya oranı da %9.4 lük hedefi bir miktar aşarak %10 a yaklaştı. 2012 büyüme hedefi %4.0 seviyesinde korunurken, cari açığın 2012 de GSYİH nın %8.0 ine gerilemesi öngörülüyor. 2011 yılını %10.5 seviyesinde kapatan TÜFE Mart sonu itibarıyla %10.4 seviyesinde gerçekleşirken, 2012 sonuna ilişkin %5.2 lik hedefin yakalanma umudu şimdiden tükenmiş bulunuyor. OVMP da 2011 için GSYİH nın %1.7 si seviyesinde tahmin edilen bütçe açığı geçtiğimiz yılı GSYİH nın %1.3 ü seviyesinde kapattı. 2012 de ise %1.5 ine gerileyeceğini öngörülüyor. Geçtiğimiz yıllarda mali konsolidasyondan ciddi oranda kredibilite sağlayan hükümetin, bu politikayı sürdürme niyetinde olduğu gözleniyor. 4

Enflasyon: 2011 yılını 4 puanlık bir artışla %10.45 seviyesinde kapatan TÜFE, 1Ç de herhangi bir düşüş göstermeyerek %10.43 düzeyinde kaldı. Geçtiğimiz yıl boyunca artış trendinde olan çekirdek enflasyonun ise Mart itibarıyla gerilediği gözlendi. İlk çeyrekteki düşüş temel enflasyon göstergelerindeki yükselişin durmasını bekleyen TCMB nin görüşüne destek verdiyse de Mart taki bu görünümün devamlılığı konusunda şüphelerimiz var, zira son bir aydır hızlı bir artış trendine giren petrol fiyatlarının temel enflasyon göstergelerine sızma ve %8 civarında katılık yaratma riski göz ardı edilmemeli. 1 Nisan itibarıyla zamlanan elektrik ve doğal gaz fiyatları çekirdek enflasyona üzerinde kritik öneme sahip. Bu noktada, TCMB nin enflasyona ilişkin Mart sonundan bu yana takındığı ihtiyatlı/görece şahin duruşu koruması halinde, enerji fiyatlarının temel ve manşet enflasyon verilerine olası ikinci etkileri kontrol altında tutulabilir. Büyüme: Geçtiğimiz yıla %11.9 la oldukça yüksek bir büyüme hızıyla başlangıç yapan Türkiye ekonomisi, takip eden dönemlerde momentumunu kaybederek büyüme önce 2Ç de %9.1 e sonra da 3Ç de %8.4 e yavaşlamıştı. Türkiye ekonomisinin büyümesindeki yavaşlamada kuvvetli baz etkilerinin yanı sıra sermaye girişlerinde zaman zaman yaşanan zorlu dönemler ve TCMB nin cari açığı/kredi büyümesini yavaşlatmak için TL likiditesinde yaptığı sıkılaştırma etkili oldu. Özellikle, son çeyrekte fonlama maliyetindeki artışın kredi faizlerini yükseltmesi kredi talebinde daralmaya sebebiyet verirken, TL nin değer kaybı da iç talebin ciddi oranda yavaşlamasına yol açtı. İç talep büyümesi belirgin oranda yavaşlarken, dış ticaret hacmindeki reel artış dikkat çekti. Bu şekilde, Türkiye ekonomisi iç talepte daralma yaşamadan dış ticaret kanalından gelen katkıyla son çeyrekte %5.2 oranın büyüdü. 2011 yılının tümünde ise büyüme hızı %8.5 oldu. Sabit Getirili Piyasalar: Faizler 2011 yılını %11 bileşik ile bitirdikten sonra yılın ilk haftası da yüksek seyredip %11.70 e kadar yükseldi. Merkez Bankası nın istisnai günleri bitirip fonlamayı gevşetmesi, Bernanke nin konuşmasını piyasaların parasal gevşeme 3 (Quantitative easing 3) olarak algılaması ve ECB nin yüksek fonlaması tüm dünya gibi bize de alış getirdi. İlk çeyrekte her ay yüksek itfalar olmasına rağmen faizler hızlı bir gerileme ile Ocak sonunda %9.30 a 20 Şubatta %8.80 e kadar düştü. Ancak dövizin yükselmeye başlaması ile Merkez Bankası nın tekrar fonlamayı kısması bono faizlerinin 23 martta %9.70 e yükselip, çeyreği %9.50 seviyesinden kapatmasını da beraberinde getirdi. Önümüzdeki dönem faizler açısından belirleyici olacak olan; Merkez Bankası nın faizleri ne zaman arttırmaya başlayacağı ve gelişmekte olan ülkelere sermaye akımının devam edip etmeyecek olmasıdır. Çünkü mevduat faizlerinin aylık %11 in üzerine çıkması yerli bankaların %10 bileşiğin altında bono taşımakta isteksiz kılıyor. Nisan sonrası itfa takviminin rahatlayacak olması ise faizleri yukarı yönlü sınırlayacaktır. Hisse Senedi Piyasası: İMKB-100 endeksi seneye 51,340 seviyesinden başladı ve ilk çeyreği 62,423 puandan kapadı. Endeksin ilk çeyrekteki yüzdesel kazancı 21% olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte öne çıkanlar, Avrupa da, özellikle Yunanistan daki yapısal problemler, ABD deki büyüme, Çin in büyüme beklentilerini düşürmesi oldu. Yunanistan daki sorunlar kısa vadede parasal genişlemenin de yardımıyla çözülmüş gözükse de İspanya ve İtalya gibi ülkelerin de benzer problemler arifesinde olduğu endişesi piyasaları tedirgin etmeye devam etti. ABD de gelen olumlu veriler oradaki problemlerin çözülme aşamasında olduğunun sinyallerini verirken Çin in büyüme hedeflerini düşürmesi dünyadaki ticaretin önemli ölçüde etkilenmesine dolayısıyla emtialardaki trendlerin bitmesine sebep olabilecek bir gelişme olarak ön plana çıktı. FED in global problemlere önlem olarak üçüncü parasal genişleme opsiyonunu masada tutması ise sermaye piyasalarını, özellikle hisse senedi piyasalarını desteklerken, ilk çeyreğin en önemli konusu likidite olmaya devam etti. İkinci çeyrekte takip edeceğimiz unsurlar yine büyüme verileri, FED in ve diğer merkez bankalarının politikaları, bunlara bağlı olarak da likidite koşulları olacak. Döviz Piyasaları: 2011 sonunda TL nin USD EUR sepetine karşı değeri 2.20 (1.92 dolar ve 2.48 Euro) seviyesine kadar gelmişti, 30 Aralık günü başlayan Merkez Bankası müdahalesi ile 5

piyasaya doğrudan 2.87 milyar dolar ve ihaleler ile -24 Ocağa kadar- 3 milyar dolar verildikten sonra sepet değeri 2.10 un altına indi. 20 Şubat a kadar yurtdışında piyasaların iyimserliği ile gelişmekte olan piyasalara artan ilgi, sepet değerini 2.02 ye kadar getirdi. Ancak o noktada başlayan döviz alımları bir ay kadar devam ettikten sonra 2.13 seviyesinden Merkez Bankası nın istisnai günleri başlatıp fonlamayı kesmesiyle döviz ilk çeyreği 2.08 (1.7815 dolar ve 2.3778 Euro) seviyesinden kapattı. Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek fonun getiri ve risk oranı kontrol altında tutulmuştur. 30.03.2012 tarihinde, Dolar kuru 1,7842 TL, Euro kuru 2.3814 TL olmuştur. IMKB 100 endeksi, birinci çeyreği, %22 artışla 62.423,64 seviyesinden kapatmış ve gösterge bono bileşik faizi %9,35 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılının ilk üç ayında, fon portföyünün ortalama %85.33 i hisse senetlerinde, %14.67 si Ters Repoda değerlendirilmiştir. Cumhur GÜLENSOY Zeka BİRMAN Tankut EREN Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi 6

EK/1 AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU 3 AYLIK FAALİYET RAPORU Bu rapor AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş. Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2012-31.03.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Fon İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu nda değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu na Şirketin merkezi, acenteleri ve www.aegon.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine raporda yer verilmiştir. FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fon-Performans Ölçütü Karşılaştırmalı Getiri Grafiği: Ekonomik Program: Geçtiğimiz yıl Ekim ayında açıklanan Orta Vadeli Mali Plan da hükümet henüz herhangi bir revizyon yapmadı. 2011 de %7.5 oranında büyüyeceği tahmin edilen Türkiye ekonomisinin büyüme hızı %8.5 e yükselirken, cari açığın GSYİH ya oranı da %9.4 lük hedefi bir miktar aşarak %10 a yaklaştı. 2012 büyüme hedefi %4.0 seviyesinde korunurken, cari açığın 2012 de GSYİH nın %8.0 ine gerilemesi öngörülüyor. 2011 yılını %10.5 seviyesinde kapatan TÜFE Mart sonu itibarıyla %10.4 seviyesinde gerçekleşirken, 2012 sonuna ilişkin %5.2 lik hedefin yakalanma umudu şimdiden tükenmiş bulunuyor. OVMP da 2011 için GSYİH nın %1.7 si seviyesinde tahmin edilen bütçe açığı geçtiğimiz yılı GSYİH nın %1.3 ü seviyesinde kapattı. 2012 de ise %1.5 ine gerileyeceğini öngörülüyor. Geçtiğimiz yıllarda mali konsolidasyondan ciddi oranda kredibilite sağlayan hükümetin, bu politikayı sürdürme niyetinde olduğu gözleniyor. 7

Enflasyon: 2011 yılını 4 puanlık bir artışla %10.45 seviyesinde kapatan TÜFE, 1Ç de herhangi bir düşüş göstermeyerek %10.43 düzeyinde kaldı. Geçtiğimiz yıl boyunca artış trendinde olan çekirdek enflasyonun ise Mart itibarıyla gerilediği gözlendi. İlk çeyrekteki düşüş temel enflasyon göstergelerindeki yükselişin durmasını bekleyen TCMB nin görüşüne destek verdiyse de Mart taki bu görünümün devamlılığı konusunda şüphelerimiz var, zira son bir aydır hızlı bir artış trendine giren petrol fiyatlarının temel enflasyon göstergelerine sızma ve %8 civarında katılık yaratma riski göz ardı edilmemeli. 1 Nisan itibarıyla zamlanan elektrik ve doğal gaz fiyatları çekirdek enflasyona üzerinde kritik öneme sahip. Bu noktada, TCMB nin enflasyona ilişkin Mart sonundan bu yana takındığı ihtiyatlı/görece şahin duruşu koruması halinde, enerji fiyatlarının temel ve manşet enflasyon verilerine olası ikinci etkileri kontrol altında tutulabilir. Büyüme: Geçtiğimiz yıla %11.9 la oldukça yüksek bir büyüme hızıyla başlangıç yapan Türkiye ekonomisi, takip eden dönemlerde momentumunu kaybederek büyüme önce 2Ç de %9.1 e sonra da 3Ç de %8.4 e yavaşlamıştı. Türkiye ekonomisinin büyümesindeki yavaşlamada kuvvetli baz etkilerinin yanı sıra sermaye girişlerinde zaman zaman yaşanan zorlu dönemler ve TCMB nin cari açığı/kredi büyümesini yavaşlatmak için TL likiditesinde yaptığı sıkılaştırma etkili oldu. Özellikle, son çeyrekte fonlama maliyetindeki artışın kredi faizlerini yükseltmesi kredi talebinde daralmaya sebebiyet verirken, TL nin değer kaybı da iç talebin ciddi oranda yavaşlamasına yol açtı. İç talep büyümesi belirgin oranda yavaşlarken, dış ticaret hacmindeki reel artış dikkat çekti. Bu şekilde, Türkiye ekonomisi iç talepte daralma yaşamadan dış ticaret kanalından gelen katkıyla son çeyrekte %5.2 oranın büyüdü. 2011 yılının tümünde ise büyüme hızı %8.5 oldu. Sabit Getirili Piyasalar: Faizler 2011 yılını %11 bileşik ile bitirdikten sonra yılın ilk haftası da yüksek seyredip %11.70 e kadar yükseldi. Merkez Bankası nın istisnai günleri bitirip fonlamayı gevşetmesi, Bernanke nin konuşmasını piyasaların parasal gevşeme 3 (Quantitative easing 3) olarak algılaması ve ECB nin yüksek fonlaması tüm dünya gibi bize de alış getirdi. İlk çeyrekte her ay yüksek itfalar olmasına rağmen faizler hızlı bir gerileme ile Ocak sonunda %9.30 a 20 Şubatta %8.80 e kadar düştü. Ancak dövizin yükselmeye başlaması ile Merkez Bankası nın tekrar fonlamayı kısması bono faizlerinin 23 martta %9.70 e yükselip, çeyreği %9.50 seviyesinden kapatmasını da beraberinde getirdi. Önümüzdeki dönem faizler açısından belirleyici olacak olan; Merkez Bankası nın faizleri ne zaman arttırmaya başlayacağı ve gelişmekte olan ülkelere sermaye akımının devam edip etmeyecek olmasıdır. Çünkü mevduat faizlerinin aylık %11 in üzerine çıkması yerli bankaların %10 bileşiğin altında bono taşımakta isteksiz kılıyor. Nisan sonrası itfa takviminin rahatlayacak olması ise faizleri yukarı yönlü sınırlayacaktır. Hisse Senedi Piyasası: İMKB-100 endeksi seneye 51,340 seviyesinden başladı ve ilk çeyreği 62,423 puandan kapadı. Endeksin ilk çeyrekteki yüzdesel kazancı 21% olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte öne çıkanlar, Avrupa da, özellikle Yunanistan daki yapısal problemler, ABD deki büyüme, Çin in büyüme beklentilerini düşürmesi oldu. Yunanistan daki sorunlar kısa vadede parasal genişlemenin de yardımıyla çözülmüş gözükse de İspanya ve İtalya gibi ülkelerin de benzer problemler arifesinde olduğu endişesi piyasaları tedirgin etmeye devam etti. ABD de gelen olumlu veriler oradaki problemlerin çözülme aşamasında olduğunun sinyallerini verirken Çin in büyüme hedeflerini düşürmesi dünyadaki ticaretin önemli ölçüde etkilenmesine dolayısıyla emtialardaki trendlerin bitmesine sebep olabilecek bir gelişme olarak ön plana çıktı. FED in global problemlere önlem olarak üçüncü parasal genişleme opsiyonunu masada tutması ise sermaye piyasalarını, özellikle hisse senedi piyasalarını desteklerken, ilk çeyreğin en önemli konusu likidite olmaya devam etti. İkinci çeyrekte takip edeceğimiz unsurlar yine büyüme verileri, FED in ve diğer merkez bankalarının politikaları, bunlara bağlı olarak da likidite koşulları olacak. Döviz Piyasaları: 2011 sonunda TL nin USD EUR sepetine karşı değeri 2.20 (1.92 dolar ve 2.48 Euro) seviyesine kadar gelmişti, 30 Aralık günü başlayan Merkez Bankası müdahalesi ile 8

piyasaya doğrudan 2.87 milyar dolar ve ihaleler ile -24 Ocağa kadar- 3 milyar dolar verildikten sonra sepet değeri 2.10 un altına indi. 20 Şubat a kadar yurtdışında piyasaların iyimserliği ile gelişmekte olan piyasalara artan ilgi, sepet değerini 2.02 ye kadar getirdi. Ancak o noktada başlayan döviz alımları bir ay kadar devam ettikten sonra 2.13 seviyesinden Merkez Bankası nın istisnai günleri başlatıp fonlamayı kesmesiyle döviz ilk çeyreği 2.08 (1.7815 dolar ve 2.3778 Euro) seviyesinden kapattı. Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek fonun getiri ve risk oranı kontrol altında tutulmuştur. 30.03.2012 tarihinde, Dolar kuru 1,7842 TL, Euro kuru 2.3814 TL olmuştur. IMKB 100 endeksi, birinci çeyreği, %22 artışla 62.423,64 seviyesinden kapatmış ve gösterge bono bileşik faizi %9,35 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılında fon portföyünün ortalama %83,14 ü Kamu Borçlanma Senetlerinde, %4,93 ü ü Ters Repoda, %8,48 i Vadeli Mevduatta, %3,39 u özel sektör tahvilinde ve %0,06 sı da BPP de değerlendirilmiştir. Cumhur GÜLENSOY Zeka BİRMAN Tankut EREN Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi 9

EK/1 AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU 3 AYLIK FAALİYET RAPORU Bu AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2012-31.03.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Fon İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu nda değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu na Şirketin merkezi, acenteleri ve www.aegon.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine raporda yer verilmiştir. FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fon-Performans Ölçütü Karşılaştırmalı Getiri Grafiği: Ekonomik Program: Geçtiğimiz yıl Ekim ayında açıklanan Orta Vadeli Mali Plan da hükümet henüz herhangi bir revizyon yapmadı. 2011 de %7.5 oranında büyüyeceği tahmin edilen Türkiye ekonomisinin büyüme hızı %8.5 e yükselirken, cari açığın GSYİH ya oranı da %9.4 lük hedefi bir miktar aşarak %10 a yaklaştı. 2012 büyüme hedefi %4.0 seviyesinde korunurken, cari açığın 2012 de GSYİH nın %8.0 ine gerilemesi öngörülüyor. 2011 yılını %10.5 seviyesinde kapatan TÜFE Mart sonu itibarıyla %10.4 seviyesinde gerçekleşirken, 2012 sonuna ilişkin %5.2 lik hedefin yakalanma umudu şimdiden tükenmiş bulunuyor. OVMP da 2011 için GSYİH nın %1.7 si seviyesinde tahmin edilen bütçe açığı geçtiğimiz yılı GSYİH nın %1.3 ü seviyesinde kapattı. 2012 de ise %1.5 ine gerileyeceğini öngörülüyor. Geçtiğimiz yıllarda mali 10

konsolidasyondan ciddi oranda kredibilite sağlayan hükümetin, bu politikayı sürdürme niyetinde olduğu gözleniyor. Enflasyon: 2011 yılını 4 puanlık bir artışla %10.45 seviyesinde kapatan TÜFE, 1Ç de herhangi bir düşüş göstermeyerek %10.43 düzeyinde kaldı. Geçtiğimiz yıl boyunca artış trendinde olan çekirdek enflasyonun ise Mart itibarıyla gerilediği gözlendi. İlk çeyrekteki düşüş temel enflasyon göstergelerindeki yükselişin durmasını bekleyen TCMB nin görüşüne destek verdiyse de Mart taki bu görünümün devamlılığı konusunda şüphelerimiz var, zira son bir aydır hızlı bir artış trendine giren petrol fiyatlarının temel enflasyon göstergelerine sızma ve %8 civarında katılık yaratma riski göz ardı edilmemeli. 1 Nisan itibarıyla zamlanan elektrik ve doğal gaz fiyatları çekirdek enflasyona üzerinde kritik öneme sahip. Bu noktada, TCMB nin enflasyona ilişkin Mart sonundan bu yana takındığı ihtiyatlı/görece şahin duruşu koruması halinde, enerji fiyatlarının temel ve manşet enflasyon verilerine olası ikinci etkileri kontrol altında tutulabilir. Büyüme: Geçtiğimiz yıla %11.9 la oldukça yüksek bir büyüme hızıyla başlangıç yapan Türkiye ekonomisi, takip eden dönemlerde momentumunu kaybederek büyüme önce 2Ç de %9.1 e sonra da 3Ç de %8.4 e yavaşlamıştı. Türkiye ekonomisinin büyümesindeki yavaşlamada kuvvetli baz etkilerinin yanı sıra sermaye girişlerinde zaman zaman yaşanan zorlu dönemler ve TCMB nin cari açığı/kredi büyümesini yavaşlatmak için TL likiditesinde yaptığı sıkılaştırma etkili oldu. Özellikle, son çeyrekte fonlama maliyetindeki artışın kredi faizlerini yükseltmesi kredi talebinde daralmaya sebebiyet verirken, TL nin değer kaybı da iç talebin ciddi oranda yavaşlamasına yol açtı. İç talep büyümesi belirgin oranda yavaşlarken, dış ticaret hacmindeki reel artış dikkat çekti. Bu şekilde, Türkiye ekonomisi iç talepte daralma yaşamadan dış ticaret kanalından gelen katkıyla son çeyrekte %5.2 oranın büyüdü. 2011 yılının tümünde ise büyüme hızı %8.5 oldu. Sabit Getirili Piyasalar: Faizler 2011 yılını %11 bileşik ile bitirdikten sonra yılın ilk haftası da yüksek seyredip %11.70 e kadar yükseldi. Merkez Bankası nın istisnai günleri bitirip fonlamayı gevşetmesi, Bernanke nin konuşmasını piyasaların parasal gevşeme 3 (Quantitative easing 3) olarak algılaması ve ECB nin yüksek fonlaması tüm dünya gibi bize de alış getirdi. İlk çeyrekte her ay yüksek itfalar olmasına rağmen faizler hızlı bir gerileme ile Ocak sonunda %9.30 a 20 Şubatta %8.80 e kadar düştü. Ancak dövizin yükselmeye başlaması ile Merkez Bankası nın tekrar fonlamayı kısması bono faizlerinin 23 martta %9.70 e yükselip, çeyreği %9.50 seviyesinden kapatmasını da beraberinde getirdi. Önümüzdeki dönem faizler açısından belirleyici olacak olan; Merkez Bankası nın faizleri ne zaman arttırmaya başlayacağı ve gelişmekte olan ülkelere sermaye akımının devam edip etmeyecek olmasıdır. Çünkü mevduat faizlerinin aylık %11 in üzerine çıkması yerli bankaların %10 bileşiğin altında bono taşımakta isteksiz kılıyor. Nisan sonrası itfa takviminin rahatlayacak olması ise faizleri yukarı yönlü sınırlayacaktır. Hisse Senedi Piyasası: İMKB-100 endeksi seneye 51,340 seviyesinden başladı ve ilk çeyreği 62,423 puandan kapadı. Endeksin ilk çeyrekteki yüzdesel kazancı 21% olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte öne çıkanlar, Avrupa da, özellikle Yunanistan daki yapısal problemler, ABD deki büyüme, Çin in büyüme beklentilerini düşürmesi oldu. Yunanistan daki sorunlar kısa vadede parasal genişlemenin de yardımıyla çözülmüş gözükse de İspanya ve İtalya gibi ülkelerin de benzer problemler arifesinde olduğu endişesi piyasaları tedirgin etmeye devam etti. ABD de gelen olumlu veriler oradaki problemlerin çözülme aşamasında olduğunun sinyallerini verirken Çin in büyüme hedeflerini düşürmesi dünyadaki ticaretin önemli ölçüde etkilenmesine dolayısıyla emtialardaki trendlerin bitmesine sebep olabilecek bir gelişme olarak ön plana çıktı. FED in global problemlere önlem olarak üçüncü parasal genişleme opsiyonunu masada tutması ise sermaye piyasalarını, özellikle hisse senedi piyasalarını desteklerken, ilk çeyreğin en önemli konusu likidite olmaya devam etti. İkinci çeyrekte takip edeceğimiz unsurlar yine büyüme verileri, FED in ve diğer merkez bankalarının politikaları, bunlara bağlı olarak da likidite koşulları olacak. 11

Döviz Piyasaları: 2011 sonunda TL nin USD EUR sepetine karşı değeri 2.20 (1.92 dolar ve 2.48 Euro) seviyesine kadar gelmişti, 30 Aralık günü başlayan Merkez Bankası müdahalesi ile piyasaya doğrudan 2.87 milyar dolar ve ihaleler ile -24 Ocağa kadar- 3 milyar dolar verildikten sonra sepet değeri 2.10 un altına indi. 20 Şubat a kadar yurtdışında piyasaların iyimserliği ile gelişmekte olan piyasalara artan ilgi, sepet değerini 2.02 ye kadar getirdi. Ancak o noktada başlayan döviz alımları bir ay kadar devam ettikten sonra 2.13 seviyesinden Merkez Bankası nın istisnai günleri başlatıp fonlamayı kesmesiyle döviz ilk çeyreği 2.08 (1.7815 dolar ve 2.3778 Euro) seviyesinden kapattı. Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek fonun getiri ve risk oranı kontrol altında tutulmuştur. 30.03.2012 tarihinde, Dolar kuru 1,7842 TL, Euro kuru 2.3814 TL olmuştur. IMKB 100 endeksi, birinci çeyreği, %22 artışla 62.423,64 seviyesinden kapatmış ve gösterge bono bileşik faizi %9,35 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılının ilk üç ayında fon portföyünün ortalama %29.46 sı Hazine Bonosu ve Devlet Tahvilinde, %54.57 si ters repoda %15.92 si vadeli mevduatta ve %0,05 i BPP değerlendirilmiştir. Cumhur GÜLENSOY Zeka BİRMAN Tankut EREN Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi 12

EK/1 AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU 3 AYLIK FAALİYET RAPORU Bu rapor AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş. Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2012-31.03.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Fon İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu nda değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu na Şirketin merkezi, acenteleri ve www.aegon.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine raporda yer verilmiştir. FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fon-Performans Ölçütü Karşılaştırmalı Getiri Grafiği: Ekonomik Program: Geçtiğimiz yıl Ekim ayında açıklanan Orta Vadeli Mali Plan da hükümet henüz herhangi bir revizyon yapmadı. 2011 de %7.5 oranında büyüyeceği tahmin edilen Türkiye ekonomisinin büyüme hızı %8.5 e yükselirken, cari açığın GSYİH ya oranı da %9.4 lük hedefi bir miktar aşarak %10 a yaklaştı. 2012 büyüme hedefi %4.0 seviyesinde korunurken, cari açığın 2012 de GSYİH nın %8.0 ine gerilemesi öngörülüyor. 2011 yılını %10.5 seviyesinde kapatan TÜFE Mart sonu itibarıyla %10.4 seviyesinde gerçekleşirken, 2012 sonuna ilişkin %5.2 lik hedefin yakalanma umudu şimdiden tükenmiş bulunuyor. OVMP da 2011 için GSYİH nın %1.7 si seviyesinde tahmin edilen bütçe açığı geçtiğimiz yılı GSYİH nın %1.3 ü seviyesinde kapattı. 2012 de ise %1.5 ine gerileyeceğini öngörülüyor. Geçtiğimiz yıllarda mali konsolidasyondan ciddi oranda kredibilite sağlayan hükümetin, bu politikayı sürdürme niyetinde olduğu gözleniyor. 13

Enflasyon: 2011 yılını 4 puanlık bir artışla %10.45 seviyesinde kapatan TÜFE, 1Ç de herhangi bir düşüş göstermeyerek %10.43 düzeyinde kaldı. Geçtiğimiz yıl boyunca artış trendinde olan çekirdek enflasyonun ise Mart itibarıyla gerilediği gözlendi. İlk çeyrekteki düşüş temel enflasyon göstergelerindeki yükselişin durmasını bekleyen TCMB nin görüşüne destek verdiyse de Mart taki bu görünümün devamlılığı konusunda şüphelerimiz var, zira son bir aydır hızlı bir artış trendine giren petrol fiyatlarının temel enflasyon göstergelerine sızma ve %8 civarında katılık yaratma riski göz ardı edilmemeli. 1 Nisan itibarıyla zamlanan elektrik ve doğal gaz fiyatları çekirdek enflasyona üzerinde kritik öneme sahip. Bu noktada, TCMB nin enflasyona ilişkin Mart sonundan bu yana takındığı ihtiyatlı/görece şahin duruşu koruması halinde, enerji fiyatlarının temel ve manşet enflasyon verilerine olası ikinci etkileri kontrol altında tutulabilir. Büyüme: Geçtiğimiz yıla %11.9 la oldukça yüksek bir büyüme hızıyla başlangıç yapan Türkiye ekonomisi, takip eden dönemlerde momentumunu kaybederek büyüme önce 2Ç de %9.1 e sonra da 3Ç de %8.4 e yavaşlamıştı. Türkiye ekonomisinin büyümesindeki yavaşlamada kuvvetli baz etkilerinin yanı sıra sermaye girişlerinde zaman zaman yaşanan zorlu dönemler ve TCMB nin cari açığı/kredi büyümesini yavaşlatmak için TL likiditesinde yaptığı sıkılaştırma etkili oldu. Özellikle, son çeyrekte fonlama maliyetindeki artışın kredi faizlerini yükseltmesi kredi talebinde daralmaya sebebiyet verirken, TL nin değer kaybı da iç talebin ciddi oranda yavaşlamasına yol açtı. İç talep büyümesi belirgin oranda yavaşlarken, dış ticaret hacmindeki reel artış dikkat çekti. Bu şekilde, Türkiye ekonomisi iç talepte daralma yaşamadan dış ticaret kanalından gelen katkıyla son çeyrekte %5.2 oranın büyüdü. 2011 yılının tümünde ise büyüme hızı %8.5 oldu. Sabit Getirili Piyasalar: Faizler 2011 yılını %11 bileşik ile bitirdikten sonra yılın ilk haftası da yüksek seyredip %11.70 e kadar yükseldi. Merkez Bankası nın istisnai günleri bitirip fonlamayı gevşetmesi, Bernanke nin konuşmasını piyasaların parasal gevşeme 3 (Quantitative easing 3) olarak algılaması ve ECB nin yüksek fonlaması tüm dünya gibi bize de alış getirdi. İlk çeyrekte her ay yüksek itfalar olmasına rağmen faizler hızlı bir gerileme ile Ocak sonunda %9.30 a 20 Şubatta %8.80 e kadar düştü. Ancak dövizin yükselmeye başlaması ile Merkez Bankası nın tekrar fonlamayı kısması bono faizlerinin 23 martta %9.70 e yükselip, çeyreği %9.50 seviyesinden kapatmasını da beraberinde getirdi. Önümüzdeki dönem faizler açısından belirleyici olacak olan; Merkez Bankası nın faizleri ne zaman arttırmaya başlayacağı ve gelişmekte olan ülkelere sermaye akımının devam edip etmeyecek olmasıdır. Çünkü mevduat faizlerinin aylık %11 in üzerine çıkması yerli bankaların %10 bileşiğin altında bono taşımakta isteksiz kılıyor. Nisan sonrası itfa takviminin rahatlayacak olması ise faizleri yukarı yönlü sınırlayacaktır. Hisse Senedi Piyasası: İMKB-100 endeksi seneye 51,340 seviyesinden başladı ve ilk çeyreği 62,423 puandan kapadı. Endeksin ilk çeyrekteki yüzdesel kazancı 21% olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte öne çıkanlar, Avrupa da, özellikle Yunanistan daki yapısal problemler, ABD deki büyüme, Çin in büyüme beklentilerini düşürmesi oldu. Yunanistan daki sorunlar kısa vadede parasal genişlemenin de yardımıyla çözülmüş gözükse de İspanya ve İtalya gibi ülkelerin de benzer problemler arifesinde olduğu endişesi piyasaları tedirgin etmeye devam etti. ABD de gelen olumlu veriler oradaki problemlerin çözülme aşamasında olduğunun sinyallerini verirken Çin in büyüme hedeflerini düşürmesi dünyadaki ticaretin önemli ölçüde etkilenmesine dolayısıyla emtialardaki trendlerin bitmesine sebep olabilecek bir gelişme olarak ön plana çıktı. FED in global problemlere önlem olarak üçüncü parasal genişleme opsiyonunu masada tutması ise sermaye piyasalarını, özellikle hisse senedi piyasalarını desteklerken, ilk çeyreğin en önemli konusu likidite olmaya devam etti. İkinci çeyrekte takip edeceğimiz unsurlar yine büyüme verileri, FED in ve diğer merkez bankalarının politikaları, bunlara bağlı olarak da likidite koşulları olacak. Döviz Piyasaları: 2011 sonunda TL nin USD EUR sepetine karşı değeri 2.20 (1.92 dolar ve 2.48 Euro) seviyesine kadar gelmişti, 30 Aralık günü başlayan Merkez Bankası müdahalesi ile 14

piyasaya doğrudan 2.87 milyar dolar ve ihaleler ile -24 Ocağa kadar- 3 milyar dolar verildikten sonra sepet değeri 2.10 un altına indi. 20 Şubat a kadar yurtdışında piyasaların iyimserliği ile gelişmekte olan piyasalara artan ilgi, sepet değerini 2.02 ye kadar getirdi. Ancak o noktada başlayan döviz alımları bir ay kadar devam ettikten sonra 2.13 seviyesinden Merkez Bankası nın istisnai günleri başlatıp fonlamayı kesmesiyle döviz ilk çeyreği 2.08 (1.7815 dolar ve 2.3778 Euro) seviyesinden kapattı. Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek fonun getiri ve risk oranı kontrol altında tutulmuştur. 30.03.2012 tarihinde, Dolar kuru 1,7842 TL, Euro kuru 2.3814 TL olmuştur. IMKB 100 endeksi, birinci çeyreği, %22 artışla 62.423,64 seviyesinden kapatmış ve gösterge bono bileşik faizi %9,35 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılının ilk üç ayında fon porföyünün ortalama %88.70 i Yabancı Borçlanma Senetlerinde, %11.3 ü Ters Repoda değerlendirilmiştir. Cumhur GÜLENSOY Zeka BİRMAN Tankut EREN Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi 15

EK/1 AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU 3 AYLIK FAALİYET RAPORU Bu rapor AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş. Esnek Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2012-31.03.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. Fon İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu nda değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu na Şirketin merkezi, acenteleri ve www.aegon.com.tr sitesinden ulaşılabilir. Fon un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine raporda yer verilmiştir. FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fonun yönetim stratejisinin karşılaştırma ölçütü kullanmaya elverişli olmaması nedeniyle karşılaştırma ölçütü belirlenmemiştir. Ekonomik Program: Geçtiğimiz yıl Ekim ayında açıklanan Orta Vadeli Mali Plan da hükümet henüz herhangi bir revizyon yapmadı. 2011 de %7.5 oranında büyüyeceği tahmin edilen Türkiye ekonomisinin büyüme hızı %8.5 e yükselirken, cari açığın GSYİH ya oranı da %9.4 lük hedefi bir miktar aşarak %10 a yaklaştı. 2012 büyüme hedefi %4.0 seviyesinde korunurken, cari açığın 2012 de GSYİH nın %8.0 ine gerilemesi öngörülüyor. 2011 yılını %10.5 seviyesinde kapatan TÜFE Mart sonu itibarıyla %10.4 seviyesinde gerçekleşirken, 2012 sonuna ilişkin %5.2 lik hedefin yakalanma umudu şimdiden tükenmiş bulunuyor. OVMP da 2011 için GSYİH nın %1.7 si seviyesinde tahmin edilen bütçe açığı geçtiğimiz yılı GSYİH nın %1.3 ü seviyesinde kapattı. 2012 de ise %1.5 ine gerileyeceğini öngörülüyor. Geçtiğimiz yıllarda mali konsolidasyondan ciddi oranda kredibilite sağlayan hükümetin, bu politikayı sürdürme niyetinde olduğu gözleniyor. Enflasyon: 2011 yılını 4 puanlık bir artışla %10.45 seviyesinde kapatan TÜFE, 1Ç de herhangi bir düşüş göstermeyerek %10.43 düzeyinde kaldı. Geçtiğimiz yıl boyunca artış trendinde olan çekirdek enflasyonun ise Mart itibarıyla gerilediği gözlendi. İlk çeyrekteki düşüş temel enflasyon göstergelerindeki yükselişin durmasını bekleyen TCMB nin görüşüne destek verdiyse de Mart taki bu görünümün devamlılığı konusunda şüphelerimiz var, zira son bir aydır hızlı bir artış trendine giren petrol fiyatlarının temel enflasyon göstergelerine sızma ve %8 civarında katılık yaratma riski göz ardı edilmemeli. 1 Nisan itibarıyla zamlanan elektrik ve doğal gaz fiyatları çekirdek enflasyona üzerinde kritik öneme sahip. Bu noktada, TCMB nin enflasyona ilişkin Mart sonundan bu yana takındığı ihtiyatlı/görece şahin duruşu koruması halinde, enerji fiyatlarının temel ve manşet enflasyon verilerine olası ikinci etkileri kontrol altında tutulabilir. Büyüme: Geçtiğimiz yıla %11.9 la oldukça yüksek bir büyüme hızıyla başlangıç yapan Türkiye ekonomisi, takip eden dönemlerde momentumunu kaybederek büyüme önce 2Ç de %9.1 e sonra da 3Ç de %8.4 e yavaşlamıştı. Türkiye ekonomisinin büyümesindeki yavaşlamada kuvvetli baz etkilerinin yanı sıra sermaye girişlerinde zaman zaman yaşanan zorlu dönemler ve TCMB nin cari açığı/kredi büyümesini yavaşlatmak için TL likiditesinde yaptığı sıkılaştırma etkili oldu. Özellikle, son çeyrekte fonlama maliyetindeki artışın kredi faizlerini yükseltmesi kredi talebinde daralmaya sebebiyet verirken, TL nin değer kaybı da iç talebin ciddi oranda yavaşlamasına yol açtı. İç talep büyümesi belirgin oranda yavaşlarken, dış ticaret hacmindeki reel artış dikkat çekti. Bu şekilde, Türkiye ekonomisi iç talepte daralma yaşamadan dış ticaret kanalından gelen katkıyla son çeyrekte %5.2 oranın büyüdü. 2011 yılının tümünde ise büyüme hızı %8.5 oldu. 16

Sabit Getirili Piyasalar: Faizler 2011 yılını %11 bileşik ile bitirdikten sonra yılın ilk haftası da yüksek seyredip %11.70 e kadar yükseldi. Merkez Bankası nın istisnai günleri bitirip fonlamayı gevşetmesi, Bernanke nin konuşmasını piyasaların parasal gevşeme 3 (Quantitative easing 3) olarak algılaması ve ECB nin yüksek fonlaması tüm dünya gibi bize de alış getirdi. İlk çeyrekte her ay yüksek itfalar olmasına rağmen faizler hızlı bir gerileme ile Ocak sonunda %9.30 a 20 Şubatta %8.80 e kadar düştü. Ancak dövizin yükselmeye başlaması ile Merkez Bankası nın tekrar fonlamayı kısması bono faizlerinin 23 martta %9.70 e yükselip, çeyreği %9.50 seviyesinden kapatmasını da beraberinde getirdi. Önümüzdeki dönem faizler açısından belirleyici olacak olan; Merkez Bankası nın faizleri ne zaman arttırmaya başlayacağı ve gelişmekte olan ülkelere sermaye akımının devam edip etmeyecek olmasıdır. Çünkü mevduat faizlerinin aylık %11 in üzerine çıkması yerli bankaların %10 bileşiğin altında bono taşımakta isteksiz kılıyor. Nisan sonrası itfa takviminin rahatlayacak olması ise faizleri yukarı yönlü sınırlayacaktır. Hisse Senedi Piyasası: İMKB-100 endeksi seneye 51,340 seviyesinden başladı ve ilk çeyreği 62,423 puandan kapadı. Endeksin ilk çeyrekteki yüzdesel kazancı 21% olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte öne çıkanlar, Avrupa da, özellikle Yunanistan daki yapısal problemler, ABD deki büyüme, Çin in büyüme beklentilerini düşürmesi oldu. Yunanistan daki sorunlar kısa vadede parasal genişlemenin de yardımıyla çözülmüş gözükse de İspanya ve İtalya gibi ülkelerin de benzer problemler arifesinde olduğu endişesi piyasaları tedirgin etmeye devam etti. ABD de gelen olumlu veriler oradaki problemlerin çözülme aşamasında olduğunun sinyallerini verirken Çin in büyüme hedeflerini düşürmesi dünyadaki ticaretin önemli ölçüde etkilenmesine dolayısıyla emtialardaki trendlerin bitmesine sebep olabilecek bir gelişme olarak ön plana çıktı. FED in global problemlere önlem olarak üçüncü parasal genişleme opsiyonunu masada tutması ise sermaye piyasalarını, özellikle hisse senedi piyasalarını desteklerken, ilk çeyreğin en önemli konusu likidite olmaya devam etti. İkinci çeyrekte takip edeceğimiz unsurlar yine büyüme verileri, FED in ve diğer merkez bankalarının politikaları, bunlara bağlı olarak da likidite koşulları olacak.döviz Piyasaları: 2011 sonunda TL nin USD EUR sepetine karşı değeri 2.20 (1.92 dolar ve 2.48 Euro) seviyesine kadar gelmişti, 30 Aralık günü başlayan Merkez Bankası müdahalesi ile piyasaya doğrudan 2.87 milyar dolar ve ihaleler ile -24 Ocağa kadar- 3 milyar dolar verildikten sonra sepet değeri 2.10 un altına indi. 20 Şubat a kadar yurtdışında piyasaların iyimserliği ile gelişmekte olan piyasalara artan ilgi, sepet değerini 2.02 ye kadar getirdi. Ancak o noktada başlayan döviz alımları bir ay kadar devam ettikten sonra 2.13 seviyesinden Merkez Bankası nın istisnai günleri başlatıp fonlamayı kesmesiyle döviz ilk çeyreği 2.08 (1.7815 dolar ve 2.3778 Euro) seviyesinden kapattı. Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek fonun getiri ve risk oranı kontrol altında tutulmuştur. 30.03.2012 tarihinde, Dolar kuru 1,7842 TL, Euro kuru 2.3814 TL olmuştur. IMKB 100 endeksi, birinci çeyreği, %22 artışla 62.423,64 seviyesinden kapatmış ve gösterge bono bileşik faizi %9,35 olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılının ilk üç ayında fon portföyünün ortalama%22 si Hisse senedinde ve %78 i Ters Repo da değerlendirilmiştir. Cumhur GÜLENSOY Zeka BİRMAN Tankut EREN Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi Fon Kurulu Üyesi 17