Institute For Language & Success Pasif Dinleme Kitapçığı



Benzer belgeler
İngilizce Düzenli ve Düzensiz Fiiller - Regular and İrregular Verbs

Base Form Past Simple Past Participle Türkçe anlamı. arise arose arisen ortaya çıkmak. awake awoke awoken uyanmak. bear bore borne katlanmak


İNGİLİZCE FİİLLER KELİME Build OKUNUŞU. biıld ANLAMI YAPMAK, İNŞA ETMEK

Irregular Verbs List Düzensiz Fiiller Listesi. awake awoke awoken uyanmak. be was, were been olmak. bear bore borne / born katkanmak, taşımak

DÜZENSİZ FİİLER Present Anlam Past Perfect

ÜNİTE 13 SIMPLE PAST TENSE TO DO YABANCI DİL I İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Geçmiş Zaman. Düzenli ve düzensiz fiillerin geçmiş zamanda kullanımı

The Present Perfect Tense. Ali is looking for his key. He can t find it. He has lost his key. Finished. Done Been

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı

Simple Past Tense (Geçmiş Zaman)

YABANCI DİL I Okutman Salih KILIÇ

YDS. Basic Words / Verbs / Eskişehir carry: taşımak, bir yerden bir yere götürmek

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

He eats meat. She eats meat. It eats meat.

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble.

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

A) Please come in. B) Quiet, please. C) Clean the board, please. D) Turn off the light, please. Sargın Test 4. Sınıf

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE

Geçmiş zamanda olumlu cümlede fiillerin 2. hâli (ed) takısı almış hâli kulanılır.

Lesson 39: Infinitive and Gerund After Verbs. Ders 39: Fiilden sonra gelen mastar ve isim-fiil

En çok kullanılan ingilizce kelimeler

Lesson 19: What. Ders 19: Ne

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad):

İmran Ünal ER VOCABULARY. Haftaya başlamadan önce aşağıdaki kelimelerin ezberlenmesi çok önemli.

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken:

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır.

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

İçindekiler. etkilipratikingilizce

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

Present continous tense

at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a

DECEMBER 6 YRS

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2

BASIC IRREGULAR VERBS 1-5

Put on make-up: Makyaj yapmak Brush: Taramak Long: Uzun. Then: Sonra Ask: Sormak Look: Görünmek All right: İyi

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

ÖNEMLİ PHRASAL VERBS

UNIT 21. After. Live. sonra. yerleşmek, oturmak Always. Monday. her zaman. Pazartesi Arrive. Neighborhood. mahalle Before. varmak. Never.

6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı. Kelime Bilgisi. after school activities : okul sonrası etkinlikler

EYLÜL ÜNİTELERİ SEPTEMBER UNITS AGE

EKİM ÜNİTELERİ OCTOBER UNITS AGE

BBC English in Daily Life

DİL SINAVLARI İÇİN ÖNEMLİ PHRASAL VERB LİSTESİ

1. A lot of; lots of; plenty of

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım.

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE (Dİ Lİ GEÇMİŞ ZAMAN) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. Simple Past Tense Verbs

mum dad grandpa grandma cousin aunt uncle boy girl man woman

1. Did you read this book? No, I didn t. I wish I it. a. read b. can read c. had read d. will read. 1. He will study.

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

Lesson 55 : imperative + and, or, otherwise Ders 55: Emir + ve, veya, aksi halde

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

Lesson 42: have to, don t have to. Ders 42: -meli/-malı, zorunda olmamak

ÜNİTE 10 PRESENT CONTINUOUS TENSE YABANCI DİL I İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Present Continuous Tense. Bu ünitede amaçlanan kazımlar;

Ünite 6. Hungry Planet II. Kampüsiçi Ortak Dersler İNGİLİZCE. Okutman Hayrettin AYDIN

PRESENT CONTINUOUS TENSE FORM (yapı)

Get kelimesinin temel anlamları

Affirmative Negative Interrogative I love this film. (Bu filmi severim.)

Lesson 53 : Passive Interrogative Form of Passive Voice

YABANCI DİL 1 Okutman Aydan ERMİŞ

Lesson 64: Modal verbs Ders 64: Yardımcı fiiler

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları

1.Week: FAVOURITE TOYS THEME

Lesson 58 : everything, anything. each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey. Her biri, her

Lesson 40: must, must not, should not. Ders 40: gereklilik(olumlu), gereklilik(olumsuz), tavsiye edilen gereklilik(olumsuz)

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim:

The Passive Voice (Edilgen Çatı) Çarşamba, 27 Nisan :36

Lesson 57 : all, both, each. Ders 57: Hepsi, her ikisi de, her biri

UNIT 5 AT THE FAIR BOOKLETS

1. S. Afla daki k yafetlerden hangisi bu ask ya as lamaz?

The Future Tense (Gelecek Zaman) will, be going to yap lar Time Expressions (Zaman Sözcükleri) tomorrow : yar n, next week: gelecek hafta, next year

4. S n f. Bu konuflman n geçti i resim afla - dakilerden hangisidir? name is Engin. Konuflmay resme göre tamamlayan ifade afla dakilerden hangisidir?

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)

25. İngilizce Geniş Zaman Konu Anlatımı (Simple Present) (

YABANCI DİL I Okutman Derya KOCAOĞLU

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

Grade 6 / SBS PRACTICE TEST Test Number Konuşma balonunda boş bırakılan yere uygun olan ifadeyi işaretleyiniz.

Lesson 21: Who. Ders 21: Kim

Transkript:

Institute For Language & Success Pasif Dinleme Kitapçığı

Değerli dil talebesi, Bu bir Isuccess dil kurumu ürünüdür. I - success yani ben ve başarı İngilizce dil proğramına hoşgeldiniz. Bu CD-paketininin özelliği sürekli dinleyerek, yani tekrar tekrar dinlemek şartıyla İngilizce dil öğrenme sürecini hızlandırmaktır. Normal şartlarda bir dil öğrenmek uzun seneler ister. Bu metodumuzun özelliği arabanızda işinize giderken, yolda veya evinizdeki rahat ortamınızda kendi imkanlarınızda dinleyerek İngilizce dilini öğrenmektir. Bu proğram işinize, eğitiminize, özel hayatınıza ve hepsinden daha da önemlisi kişiliğinize bir renk, bir canlılık dolayısıyla bir zenginlik katacaktır. Her yaş gurubuna ve mesleğe hitab eden bu çalışma özelliklede şartlardan dolayı ingilizceyi yıllarca ertelemek mecburiyetinde kalmış olan kişilere netice verecek olan bir müjdedir. Bu metot Passive Learning yani pasif öğrenme tekniği olarakda adlandırılmakta. Pasif öğrenmenin en büyük avantajı aktif olarak ezberleme sorununu, yani kalem ve kağıd ile, zaman ayırarak öğrenme sorununu ortadan kaldırmasıdır. Bu CD de sıkılmadan sizlerle heyecanlı bir şekilde öğrenmeyi keşfe çıkacağız. Bu CD paketinin içeriği, Çalışma prensibimiz şudur: Nasıl ki bir binanın yüksekliği binanın temelinin derinliği ile alakalıysa, aynen onun gibi dilde de önemli bir kaç temel unsur vardır. Herseyden önce 200 düzensiz ve 600 düzenli fiilerin çekimleri ve anlamları ile başlayacağız. Fiil çekimlerini bilmemeniz zamanları kullanamayacağınız manasına gelir. Size tavsiyemiz bizim size önerdiğimiz sıralamayı takip etmektir. Fakat unutmayın bu tekniğin sırrı sürekli dinlemektir. Kelimelerin zihninize oturması için en az 1 aylık bir süre gerekir. Bu şekilde sadece pasif öğrenme süreci başlamış olacaktır. Aktif hale gelebilmesi için UYGULAMANIZ gerekecek. Biz bu proğramın son kısmında UYGULAMALI cümle kurulumunu sizlerle beraber çalışacağız. Bu toplam sekiyüz kelimeden sonra ingilizcedeki 5 ana zamanlarla devam edeceğiz. Proğramın en son kısmında ise zamanları ve fiileri cümle içerisinde göreceğiz. Cümle kurulumunu zamanları çalışırken daha iyi anlayacağız. İngilizce gramerin ve pratiğin yanı sıra, başarı psikolojisini ilgilendiren bir takım mesajlarada yer verdik. Bunlardan bir tanesi hayal kurmaktır: insanları başarılı kılan çoğu insanın zannetiği gibi tecrübe, diploma, okul veya kariyer kriteri değildir! Asıl sır hedefe bağlılıktır! Asla unutmayalım Winston Churchil in dediği gibi Uçurtma ancak rüzgara karşı yükselir. Isuccess

Düzensiz fiiler: düzensiz fiillerin özellikleri Düzensiz fiiler normal fiildirler. Yani yürümek, koşmak, oynamak, gülmek, doğmak gibi. İçinde eylemi ve işi barındıran kelimedir. Ingilizcede fiiller herzaman 3 defa çekime uğrar. İster düzenli olsun ister düzensiz hiç fark etmez. Düzenli yada düzensiz fiil denmesinin asıl sebebi, fiil çekiminde kurallı ve kuralsız çekime uğramalarından kaynaklanır. Eğer bir fiil kurallı çekime uğrarsa buna düzenli denir, Eğer bir fiil kuralsız çekime uğruyorsa o zamanda düzensiz denir. Bunları derinlemesine anlamamıza gerek yok. Tek bilmemiz gereken, fiil kelimelerinin 3 hallerinide bilmemiz gerektiğidir. Ve bu 3 cekimli hallerinide dinleyerek öğreneceğiz. Fakat bir örnekle fiil çekimlerine kısa bir geçis yapalım. Nasıl ki Türkçe de ben giderim, ben gidiyorum, ben gittim var ise : yani geniş, şimdiki ve geçmiş zamana göre bir fiil çekime uğrarsa. Aynen ingilizcede de zamanlara göre fiil hâl değiştirir. Mesela: gitmek fiili ingilizce de To go (burada ki to kelimeciği Türkçede ki mek mak ekidir. Bu ek fiilin sadece yalın halde olduğunu anlatır. Yani TO (-mek/ - mak) ekini bundan sonra kullanmasakda olur. Çünki fiilin yalın hali ile kökü arasında bir fark yoktur! Gitmek fiili Ingilizcede birinci halde GO, ikinci halde WENT ve üçüncü halde GONE olur. Tekrar edecek olursak: fiiller cümle içinde işi ve eylemi içinde barındıran kelimedir. İngilizce de fiilsiz cümle olmaz. Ingilizce de ayriyeten birde yardımcı fiiller vardır. Bu konu ile şimdiden tanışmamız gerekiyor fakat burada derinlemesine girmeyeceğiz. Zamanları öğrenirken ister istemez bu konuya girmek mecburiyetindeyiz. Ingilzce dilinde, Türkçe de olmayan, fakat Ingilizce de vaz gecemeyiceğimiz yardımcı fiil fenomeni vardır. Kendi başına hiç bir anlam veya mânâ taşımaz. Fakat yardımcı fiil cümle içinde ana fiile sadece yardımcı mahiyetindedir. Yani beraber olduklarında cümle içinde mânâ oluşur. Ana fiillerse, hatırlayacak olursanız düzensiz ve düzenli diye ayırdığımız ana fiil türüdür. 200 düzensiz fiil çekimleri: CD 1, Track 4 1. Ortaya çıkmak arise arose arisen 2. Uyanmak awake awoke awoken 3. Olmak be was/were been 4. Darb etmek eat beat beaten 5. Olmak become became become 6. Bahse girmek bet bet bet 7. Emr etmek bid bid bid 8. Teklif, fiyat teklifi bid bid bid 9. Bağlamak bind bound bound 10. Kanamak bleed bled bled 11. Dayanmak,doğurmak bear bore borne 12. Başlamak begin began begun 13. Isırmak bite bit bitten 14. Esmek,üflemek blow blew blown 15. Kırmak break broke broken 16. Üremek breed bred bred 17. Getirmek bring brought brought 18. Yayın yapmak broadcast broadcast broadcast 19. İnşa etmek build built built 20. Yanmak,yakmak burn burnt burnt 21. Patlamak burst burst burst 22. Satın almak buy bought bought 23. -e bilmek can could be able 24. Fırlatmak atmak cast cast cast, 25. Yakalamak, yetişmek catch caught caught 26. Seçmek choose chose chosen 27. Tutmak,yapışmak cling clung clung 28. Gelmek come came come 29. Mal olmak cost cost cost 30. Sürünmek, sürünmek creep crep crept 31. Kesmek cut cut cut, 32...işiyle uğraşmak deal dealt dealt

33. Kazmak dig dug dug 34. *suya* dalmak dive dove dived 35. Yapmak do did done 36. Sürüklemek drag dragged dragged 37. Çekmek, resim çizmek draw drew drawn 38. Rüya görmek dream dreamt dreamt 39. İçmek drink drank drunk 40. Sürmek, kullanmak drive drove driven 41. *suda* boğulmak drown drowned drowned 42. Yaşamak, oturmak dwell dwelt dwelt 43. Yemek eat ate eaten 44. Düşmek fall fell fallen 45. Beslemek feed fed fed 46. Hissetmek, duymak feel felt felt 47. Dövüşmek, savaşmak fight fought fought 48. Bulmak find found found 49. Uymak fit fit fit 50. Kaçmak flee fled fled 51. Fırlatmak fling flung flung 52. Uçmak fly flew flown 53. Kaçınmak forbear forbore forborne 54. Yasaklamak forbid forbade forbidden 55. Olacağı tahmin etmek forecast forecast forecast 56. Olacağı sezinlemek foresee foresaw foreseen 57. Unutmak forget forgot forgotten 58. Affetmek forgive forgave forgiven 59. Terk etmek forsake forsook forsaken 60. Donmak freeze froze frozen 61. Elde etmek, almak get got goten (olmak) 62. Vermek give gave given 63. Gitmek go went gone 64. Öğütmek grind ground ground 65. Yetiştirmek, büyümek grow grew grown CD 1, Track 5 66. Asmak hang hung hung 67. Sahip olmak have had had 68. İşitmek hear heard heard 69. Saklamak, saklanmak hide hid hidden 70. Vurmak hit hit hit 71. Tutmak hold held held 72. İncitmek hurt hurt hurt 73. Muhafaza etmek, keep kept kept (tutmak) 74. Diz çökmek kneel knelt knelt 75. Örmek knit knit knit 76. Bilmek know knew known 77. Yerleştirmek, koymak lay laid laid 78. Yol göstermek, lead led led (götürmek) 79. Eğilmek, yaslanmak lean leant leant 80. Zıplamak leap leapt leapt 81. Öğrenmek learn learnt learnt 82. Ayrılmak, terk etmek leave left left (bırakmak) 83. Ödünç vermek lend lent lent 84. Izin vermek let let let 85. Uzanmak, yatmak lie lay lain 86. Yakmak light lit lit 87. Kaybetmek lose lost lost 88. Yapmak make made made 89. Mümkün olmak may might - 90. Demek istemek mean meant meant 91. Karşılaşmak, meet met met buluşmak 92. Yanılmak mistake mistook mistaken 93. Yanlış anlamak misunderstand misunderstood misunderstood 94. Yanlış duymak mishear misheard misheard 95. Çim biçmek mow mowed mowed,mown 96. meli (mecbruiyet) must had to - 97. Büyüyerek sığmamak outgrow outgrew outgrown 98. Yenmek overcome overcame overcome

99. Abartmak overdo overdid overdone 100. Ağır basmak override overrode ovderridden 101. Fazla satmak outsell outsold outsold 102. Uyuya kalmak oversleep overslept overslept 103. Yenmek, overthrow overthrew overthrown 104. Ödemek pay paid paid 105. Savunmak plead pled pled 106. Koymak put put put 107. Kanıtlamak prove proved proved 108. Bırakmak quit quit quit (vaz geçmek) 109. Zil, telefon vb* çalmak ring rang rung 110. Okumak read read read 111. Tekrar inşaat etmek rebuild rebuilt rebuilt 112. Tekrar satmak resell resold resold 113. Tekrar anlatmak retell retold retold 114. Kurtulmak, kurtarmak rid rid rid 115. Ata binmek, at ile gitmek ride rode ridden 116. Zil çalmak ring rang rung 117. Yükselmek, doğmak rise rose risen 118. Koşmak run ran run 119. Görmek see saw seen 120. Testereyle kesmek saw sawed sawn,sawed 121. Demek, söylemek say said said 122. Görmek see saw seen 123. Aramak seek sought sought 124. Satmak sell sold sold 125. Göndermek send sent sent 126. Yerleştirmek, koymak set set set 127. Dikiş dikmek sew sewed sewed,sewn 128. Sarsmak, sallamak shake shook shaken 129. Yün kırpmak shear shorn sheared 130. Kan akıtmak shed shed shed 131. Parlamak shine shone shone 132. Vurmak, atmak shoot shot shot 133. meli eki shall should - 134. Büyük tuvalet yapmak shit shit shit 135. Göstermek show showed shown,showed 136. Büzülmek, çekmek shrink shrank shrunk 137. Kapamak shut shut shut 138. Şarkı söylemek sing sang sung 139. Batmak sink sank sunk 140. Oturmak sit sat sat 141. Öldürmek slay slew slain 142. Uyumak sleep slept slept 143. Kaymak slide slid slid 144. Atmak, sapan atmak sling slung slung 145. Yarmak, yırtmak slit slit slit 146. Kokmak, koklamak smell smelt smelt, smelled 147. Tohum ekmek sow sowed sown,sowed 148. Konuşmak speak spoke spoken 149. Hızla gitmek speed sped sped.speeded 150. Harflerini söylemek spell spelt spelt,spelled 151. Harcamak spend spent spent 152. Dökmek spill spilt spilt 153. Dönmek spin spun spun 154. Tükürmek spit spat spat 155. Yarılmak, bölmek split split split 156. Bozmak spoil spoilt spoilt,spoiled 157. Kaşıkla yedirmek spoon-feed spoon-fed spoon-fed 158. Yaymak, yayılmak spread spread spread 159. Sıçramak, fırlamak spring sprang sprung 160. Ayakta durmak stand stood stood 161. Çalmak(hırsızlık yapmak steal stole stolen 162. Sokmak, yapıştırmak stick stuck stuck 163. Arı sokması sting stung stung

164. Pis kokmak stink stank stunk stunk 165. Dağıtmak, yaymak strew strewed strewed,strewn 166. Uzun adımla yürümek stride strode stridden 167. Çarpmak strike struck struck 168. Çabalamak strive strove striven 169. Güneş yanması sun-burn sun-burnt sun-burnt 170. Yemin/küfür etmek swear swore sworn 171. Tükürmek sweep swept swept 172. Şişmek sweel swelled swelled,swollen 173. Yüzmek swim swam swum 174. Sallanmak swing swung swung 175. Almak, götürmek take took taken 176. Öğretmek teach taught taught 177. Yırtmak tear tore torn 178. Anlatmak, söylemek tell told told 179. Düşünmek, zannetmek think thought thought 180. Gelişmek thrive throve thriven 181. Atmak throw threw thrown 182. Dürtmek, sokmak thrust thrust thrust 183. Yol gitmek, yürümek tread trod trodden 184. Zorluk/acı çekmek undergo underwent undergone 185. Anlamak understand understood understood 186. Üzerine almak undertake undertook undertaken 187. Desteklemek uphold upheld upheld 188. Altüst etmek, bozmak upset upset upset 189. Kullanmak use used used 190. Uyanmak, uyandırmak wake woke woken 191. Giymek wear wore worn 192. Örmek weave wove woven 193. Ağlamak weep wept wept 194. Islatmak wet wet wet 195. Dilemek, arzulamak will would - 196. Oyun, kumar vb. win won won 197. Döndürmek, saat kurmak wind wound wound 198. Çekmek withdraw withdrew withdrawn 199. Bükmek wring wrung wrung 200. Yazmak write wrote written CD 1, Track 6 Düzenli fiiller Düzensiz fiillerde olduğu gibi, düzenli fiiller de normal birer fiilldir. Yani cümle içindeki iş, eylem ve enerjiyi taşırlar. Örnek: Ali nin koşması gibi Aralarındaki fark, düzenli fiiler çekime uğradıkları zaman önceden nasıl çekime uğrayacağını bilebiliyoruz. Düzenli fiiler düzensiz fiiler listesinin dışında kalan tüm diger fiillerin tümüdür de diyebiliriz. Elbette bu 600 fiilin dışında daha yüzlerce fiil var, fakat bu proğramda amacımız sağlam bir temel atmak olduğu için en önemli 600 fiili ele alacağız. Düzenli fiiller kurallı olduğu için, şimdi isterseniz bu kuralı açıklayalım: tanım olarak fiilin ikinci ve üçüncü halleri ed takısı alır. Ve -t olarak okunur. Bazen ekstra bir -e harfi var ise, sadece -d harfini alması yeterli olur. Şimdi 600 düzenli fiiler ve anlamları.

600 düzenli fiil çekimleri: CD 1, Track 8 1. Kabul etmek accept accepted accepted 2. Toplamak add added added 3. Hayran olmak admire admired admired 4. Itiraf etmek admit admited admited 5. Tavsiye etmek advise advised advised 6. Parasal gücü yetmek afford afforded afforded 7. Hem fikir olmak agree agreed agreed 8. Alarma geçirmek alert alerted alerted 9. Müsade etmek allow allowed allowed 10. Eğlemek amuse amused amused 11. Analiz etmek analyse analysed analysed 12. Anons etmek announce announced announced 13. Sinirini bozmak annoy annoyed annoyed 14. Cevap vermek answer answered answered 15. Özür dilemek apologise apoligised apoligised 16. Görünmek appear appeared appeared 17. Alışlamak applaud applauded applauded 18. Minnettar olmak appreciate appreciated appreciated 19. Uygun görmek approve approved approved 20. Tartışmak argue argued argued 21. Düzenlemek arrange arranged arranged 22. Tutuklamak arrest arrested arrested 23. Ulaşmak arrive arrived arrived 24. Sormak ask asked asked 25. Eklemek attach attached attached 26. Saldırmak attack attacked attacked 27. Yeltenmek attempt attempted attempted 28. İştirak etmek attend attented attented 29. Cezbetmek, çekmek attract attracted attracted 30. Kaçınmak avoid avoided avoided 31. Kayırmak back backed backed 32. Pişirmek bake baked baked 33. Dengelemek balance balanced balanced 34. Yasaklamak ban banned banned 35. Güm diye çarpmak bang banged banged 36. Açmak (baş açmak) bare bared bared 37. Beyzbol sopası ile vurma bat batted batted 38. Banyo yapmak bathe bathed bathed 39. Muharebe etmek battle battled battled 40. Işımak, yansımak beam beamed beamed 41. Yalvarmak beg begged begged 42. Terbiyeli olmak behave behaved behaved 43. Ait olmak belong belonged belonged 44. Beyazlatmak bleach bleached bleached 45. Kutsamak bless blessed blessed 46. Kör olmak blind blinded blinded 47. Göz kırpmak blink blinked blinked 48. Kirletmek blot blotted blotted 49. Yüzün kızarması blush blushed blushed 50. Övünmek boast boasted boasted 51. Kaynamak boil boiled boiled 52. Sürgülemek bolt bolted bolted 53. Bombalamak bomb bombed bombed 54. Yer ayırtmak book booked booked 55. Sıkılmak bore bored bored 56. Ödünç almak borrow borrowed borrowed 57. Sıçramak bounce bounced bounced 58. Eğilmek bow bowed bowed 59. Kutulamak box bosed bosed 60. Fren yapmak brake braked braked 61. Dal budak sarmak branch branched branched 62. Nefes almak breathe breathed breathed

2. ve 3. hali aynı 63. Morarmak bruise bruised 64. Fırçalamak brush brushed 65. Köpürmek bubble bubbled 66. Çarpmak bump bumped 67. Yanmak burn burned 68. Gömmek bury burried 69. Vızıldamak buzz buzzed 70. Hesab etmek calculate calculated 71. Telefonla aramak call called 72. Kamp yapmak camp camped 73. İlgilenmek care cared 74. Taşımak carry carried 75. Oymak carve carved 76. Neden olmak cause caused 77. Meydan okumak challenge challenged 78. Değiştirmek change changed 79. Doldurmak, itham charge charged 80. Kovalamak chase chased 81. Hile yapmak, aldat. cheat cheated 82. Kotrol etmek check checked 83. Alkışlamak, tezahürat cheer cheered 84. Çiğnemek chew chewed 85. Boğazında kalmak choke choked (tıkanmak) 86. Baltayla kesmek chop chopped 87. Talep etmek claim claimed 88. Alkışlamak clap clapped 89. Temizlemek clean cleaned 90. Aydınlatmak clear cleared 91. Kırpmak clip clipped 92. Kapatmak close closed 93. Rehberlik etmek coach coached 94. Sarmak coil coiled 95. Biriktirmek collect collected 96. Renklendirmek colour coloured 97. Taramak comb combed 98. Emr etmek command commanded 99. Iletişim kurmak communicate communicated 100. Kıyaslamak compare compared 101. Yarışmak compete competed 102. Şikayet etmek complain complained 103. Tamamlamak complete completed 104. Konsantre olmak concentrate concentrated 105. İlgilendriemk concern concerned 106. İtiraf etmek confess confessed 107. Kafa karışması confuse confused 108. Bağlamak connect connected 109. Hesaba katmak consider considered 110. Oluşmak consist consisted 111. Içermek contain contained 112. Devam etmek continue continued 113. Kopyalamak copy copied 114. Doğrulamak correct corrected 115. Öksurmek cough coughed 116. Saymak count counted 117. Kaplamak cover covered 118. Çatlatmak crack cracked 119. Çarpışmak, kaza crash crashed 120. Sürünmek crawl crwaled 121. Karşıdan karşıya cross crossed 122. Ezmek crush crushed 123. Ağlamak cry cried 124. Tedavi etmek cure cured 125. Kıvırcık yapmak curl curled 126. Kavis yapmak curve curved 127. Bisiklet sürmek cycle cycled 128. Baraj yapmak dam damed

129. Zarar vermek damage damaged 130. Dans etmek dance danced 131. Cesaret etmek dare dared 132. Çürümek decay decayed 133. Kandırmak deceive deceived 134. Karar vermek decide decided 135. Dekore etmek decorate decorated 136. Ertelemek delay delayed 137. Memnun olmak delight delighted 138. Teslim etmek deliver delivered 139. Bağlı olmak depend depended 140. Tasvir etmek describe described 141. Firar etmek desert deserted 142. Hak etmek deserve deserved 143. Mahv etmek destroy destroyed 144. Algılamak detect detected 145. Geliştirmek develop developed 146. Hem fikir olmamak disagree disagreed 147. Kaybolomak disappear dissappeared 148. Uygun bulmamak disapprove disapproved 149. Silahsızlandırmak disarm disarmed 150. Keşf etmek discover discovered 151. Sevmemek dislike disliked 152. Bölmek divide divided 153. Çiftlemek double doubled 154. Süphelenmek doubt doubted 155.Sürümek drag dragged 156. Kurutmak drain drained CD 1, Track 9 157. Rüya görmek dream dreamed 158. Giyinmek dress dressed 159. Damlamak drip dripped 160. Düşürmek drop dropped 161. Boğulmak drown drowned 162. Davul çalmak drum drummed 163. Kurumak dry dried 164. Tozunu almak dust dusted 165. Para kazanmak earn earned 166. Eğitmek educate educated 167. Kişiyi bozmak embarrass embarrassed 168. İşe almak employ employed 169. Boşaltmak empty emptied 170. Cesaretlendirmek encourage encouraged 171. Sonlandırmak end ended 172. Keyiflenmek, hoş enjoy enjoyed 173. Girmek enter entered 174. Eğlendirmek entertain entertained 175. Kaçmak escape excaped 176. Muayene etmek examine examined 177. Heyecanlanmak excite excited 178. Mazaret excuse excused 179. Alıştırma yapmak exercise exercised 180. Var olmak exist existed 181. Genişlemek expand expanded 182. Beklenti içinde olmak expect expected 183. Açıklamak explain explained 184. Patlamak explode exploded 185. Uzatmak extend extended 186. Yüzleşmek face faced 187. Solmak fade faded 188. Başarısız olmak fail failed 189. Beğenmek fancy fancied 190. Araba kem bağlamak fasten fastened 191. Fakslamak fax faxed 192. Korkmak fear feared 193. Etrafını citle çevrelemek fence fenced 194. Kapıp getirmek fetch fetched

195. Dosyalamak file filed 196. Doldurmak fill filled 197. Filme almak film filmed 198. Kovmak fire ired 199. Uymak fit fitted 200. Tamir etmek fix fixed 201. Kanat çırpmak flap flapped 202. Flaş tutmak flash flashed 203. Su üzerinde durmak float floated 204. Sel basması flood flooded 205. Akmak flow flowed 206. Çicek açması flower flowered 207. Dürmek fold folded 208. Takip etmek follow followed 209. Kandırmak fool fooled 210. Zorlamak force forced 211. Şekil vermek form formed 212. Kurmak found founded 213. Çerçevelemek frame framed 214. Korkutmak frighten frightened 215. Kızartmak fry fried 216. Kapmak grab grabbed 217. Rendelemek grate grated CD 1, Track 10 218. Yağlamak, jölelemek grease greased 219. Selamlamak greet greeted 220. Sırıtmak grin grinned 221. Elle kavramak grip gripped 222. İnlemek groan groaned 223. Garanti vermek guarantee guaranteed 224. Nöbet beklemek guard guarded 225. Tahmin etmek guess guessed 226. Rehberlik etmek guide guided 227. Çekiçle vurmak hammer hammered 228. Elden vermek hand handed 229. Halletmek handle handled 230. Asmak hang hanged 231. Olmak happen happened 232. Taciz etmek harass harassed 233. Zarar vermek harm harmed 234. Nefret etmek hate hated 235. Hayaletlenmek haunt haunted 236. Yöne doğru gitmek head headed 237. İyileşmek heal healed 238. Tepeleme doldurmak heap heaped 239. Isıtmak heat heated 240. Yardım etmek help helped 241. Çengele asmak hook hooked 242. Sekmek hop hopped 243. ümid etmek hope hoped 244. Süzülmek hover hovered 245. Sarılmak hug hugged 246. Mırıldanmak hum hummed 247. Avlanmak hunt hunted 248. Acele etmek hurry hurried 249. Tesbit etmek identify identified 250. Gözden gelmez olmak ignore ignored 251. Hayal etmek imagine imagened 252. Etkilemek impress impressed 253. Daha iyi bir hale getirmek improve improved 254. İçermek include included 255. Artırmak increase increased 256. Etkilemek influence influenced 257. Bilgilendirmek inform informed 258. Enjekte etmek inject injected 259. Yaralanmak injure injured 260. Talimat vermek instruct instructed

261. Niyetlenmek intend intended 262. Ilgilenmek interest interested 263. Karışmak interfere interfered 264. Sözünü bölmek, kesmek interrupt interrupted 265. Tanıştırmak introduce introduced 266. Icat etmek invent invented 267. Davet etmek invite invited 268. Gıcık etmek irritate irritated 269. Kaşınmak itch itched 270. Haps etmek jail jailed 271. Sıkıştırmak jam jammed 272. Koşu yapmak jog jogged 273. Katılmak join joined 274. Şaka yapmak joke joked 275. Önyargılamak judge judged 276. Topları havaya atıp yakalamak juggle juggled 277. Atlamak jump jumped 278. Tekme atmak kick kicked 279. Öldürmek kill killed 280. Öpmek kiss kissed CD 1, Track 11 281. Diz çökmek kneel kneeled 282. Örmek knit knit 283. Kapıya tıklatmak knock knocked 284. Düğümlemek knot knotted 285. Etiketlemek label labeled 286. İnmek land landed 287. Devam etmek last lasted 288. Gülmek laugh laughed 289. Lanse etmek launch launched 290. Öğrenmek learn learned 291. Dengelemek level leveled 292. Lisanslı license lincensed 293. Yalamak lick licked 294. Yalan söylemek lie lied 295. Hafiflemek lighten lightened 296. Sevilmek like liked 297. Listelemek list listed 298. Dinlemek listen listened 299. Yaşamak live lived 300. Yüklü load loaded 301. Kilitlemek lock locked 302. Arzulamak long longed 303. Bakmak look looked 304. Sevilmek love loved 305. Adam yerleştir. man manned 306. İdare etmek manage managed 307. Yürüyüş yaptır. march marched 308. İşaretlemek mark marked 309. Evlenmek marry married 310. Eşlemek match matched 311. Eşleşmek mate mated 312. Önemsemek matter mattered 313. Ölçmek measure measured 314. Burnunu sokmak meddle meddled 315. Erimek melt melted 316. Ezberlemek memorise memorised 317. Elbise tamir etmek mend mended 318. Karıştırmak, dağıtmak mess up messed up 319. Süt sağmak milk milked 320. Maden işletmek mine mined 321. Özlemek miss missed 322. Karıştırmak mix mixed 323. İnlemek moan moaned 324. Demir atmak moor moored 325. Yas tutmak mourn mourned 326. Hareket etmek move moved

327. Soyulmak mug mugged 328. Mat çarpmak multiply multiplied 329. Öldürülmek murder murdered 330. İsim vermek name named 331. İhtiyaç olmak need needed 332. Yuva yapmak nest nested 333. Olumlu baş salla nod nodded 334. Not etmek note noted 335. İlgisini çekmek notice noticed 336. Numaralamak number numbered 337. İtaat etmek obey obeyed 338. Karşı çıkmak object objected 339. Gözlemlemek observe observed 340. Elde etmek obtain obtained 341. Meydana gelmek occur occured 342. İncitmek offend offended 343. Teklif etmek offer offered 344. Açmak open opened 345. Sipariş vermek order ordered 346. Taşmak over flow 347. Verecekli, borçlu olmak owe owed 348. Sahip olmak own owned 349. Paketlemek pack packed 350. Kürek çekmek paddle paddled 351. Boyamak paint painted 352. Park etmek park park etmek CD 2, Track 1 353. Ayrılmak part parted 354. Geçmek pass passed 355. Yapıştırmak paste pasted 356. Ara vermek pause paused 357. Gagalamak peck pecked 358. Pedal çevirmek pedal pedalled 359. Soymak (kabuk) peel peeled 360. Dikizlemek peep peeped 361. Performans göster. perform performed 362. İzinli olmak permit permitted 363. Tel ile aramak phone phoned 364. Cimcirmek pinch pinched 365. Yerleştirmek place placed 366. Planlamak plan planned 367. Bitki dikmek plant planted 368. Oynamak play played 369. Memnun olmak please pleased 370. Pirize takmak plug plugged 371. Parlatmak polish polished 372. Sahip olmak possess possessed 373. Postayla gönder post posted 374. İçecek koymak pour poured 375. Pratik yapmak practise practised 376. İbadet etmek pray prayed 377. Vaaz vermek preach preached 378. Bir önceki precede preceded 379. Tercih etmek prefer prefered 380. Hazırlık yapmak prepare prepared 381. Presente etmek present presented 382. Muhafaza etmek preserve preserved 383. Basmak press pressed 384. Numara yapmak pretend pretended 385. Engel olmak prevent prevented 386. Dökümünü almak print printed 387. Üretmek produce produced 388. Proğramlanmış program programmed 389. Söz vermek promise promised 390. Korumak protect protected 391. Temin etmek provide prvided 392. Cekmek pull pulled

393. Şişirmek pump pumped 394. Yumruk atmak punch punched 395. Delmek puncture punctured 396. Cezanlandırmak punish punished 397. İtmek push pushed 398. Sorgulamak question questioned 399. Sıraya girmek queue queued 400. Yarışmak race raced 401. Isı yaymak radiate radiates 402. Yağmur yağmak rain rained 403. Büyütmek raise raised 404. Uzanmak reach reached 405. Farketmek realize realized 406. Teslim almak receive received 407. Tanımak recognise recognised 408. Kayıt yapmak record recorded 409. Azaltmak reduce reduced 410. Yansımak reflect reflected 411. Reddetmek refuse refused 412. Pişman olmak regret regretted 413. Hüküm sürmek reign reigned 414. Geri cevirmek reject rejected 415. Rahatlamak relax relaxed 416. Salıvermek release released 417. İnanmak rely relied 418. Orada kalmak remain remained 419. Hatırlamak remember remembered 420. Hatırlatmak remind reminded 421. Kaldırıp atmak remove removed 422. Tamir etmek repair repaired 423. Tekrar etmek repeat repeat 424. Yer değistirmek replace replaced 425. Cevap vermek reply replied CD 2, Track 2 426. Rapor etmek report reported 427. İstek yapmak request requested 428. Kurtarmak rescue rescued 429. Emekli olmak retire retired 430. Geri dönmek return returned 431. Suyun altına tut. rinse rinsed 432. Riske atmak risk risked 433. Soyulmak rob robbed 434. Yuvarlanmak roll rolled 435. Çürümek rot rotted 436. Masaj yapmak rub rubbed 437. Mahv etmek ruin ruimed 438. Yönetilmek rule ruled 439. Acele etmek rush rushed 440. Yelken açmak sail sailed 441. Hoşnud olmak satisfy satisfied 442. Kurtarmak save saved 443. Korkmak scare scared 444. Dağılmak scatter scattered 445. Kömür gibi yakmak scorch schorched 446. Kazımak scrape scraped 447. Kaşımak scratch scratched 448. Çığlık atmak scream screamed 449. Vidalamak screw screwed 450. Birşeyler karala. scribble scribbled 451. Fırçalamak scrub scrubbed 452. Mühürlemek seal sealed 453. Aramak search searched 454. Ayırmak separate seperated 455. Hizmet vermek serve served 456. Yerleşmek settle settled 457. Gölgelenmek shade shaded

458. Paylaşmak share shared 459. Traş olmak shave shaved 460. Başını sokacak yer shelter sheltered 461. Titremek shiver shivered 462. Şok olmak shock shocked 463. Alış veriş yapmak shop shopped 464. İç çekmek sigh sighed 465. İşaret etmek sign signed 466. Sinyal vermek signal signaled 467. Günah işlemek sin sinned 468. Yudumlamak sip sipped 469. Kayak yapmak ski skied 470. Atlayarak geç. skip skipped 471. Tokatlamak slap slapped 472. Kaymak slip slipped 473. Yavaşlamak slow slowed 474. Parçalamak smash smashed 475. Gülümsemek smile smiled 476. Sigara içmek smoke smoked 477. Kaçırmak snatch snatched 478. Hapşırmak sneeze sneezed 479. Koklamak sniff sniffed 480. Horlamak snore snore 481. Kar yağması snow snowed 482. ıslak olmak soak soaked 483. Yatıştırıcı soothe soothed 484. Ses çıkarmak sound sounded 485. Canını bağışla. spare spared 486. Kıvılcım spark sparked 487. Yerini saptamak spot spotted 488. Spreylemek spray sprayed 489. Filizlenmek sprout sprouted 490. Ezmek squash squashed 491. Cıyaklamak squeak squeaked 492. Tiz ses squeal squealed 493. Sıkmak squeeze squeezed 494. Lekelenmek stain stained 495. Pul yapıştırmak stamp stamped 496. Bakmak stare stared 497. Başlamak start started 498. Kalmak stay stayed 499. Dümenle idare etm. steer steered CD 2, Track 3 500. Adım atmak step stepped 501. Karıştırmak stir stirred 502. Dikiş atmak stitch stichted 503. Durmak stop stopped 504. Depolamak store stored 505. Bağlı olmak strap strapped 506. Kuvvetlenmek strengthen strengthened 507. Esnemek stretch streched 508. Üstünü çıkartmak strip stripped 509. Tıka basa doldurmak stuff stuffed 510. Çıkarma işlemi subtract subtracted 511. Başarmak succeed succeeded 512. Emmek suck sucked 513. Acı cekmek suffer suffered 514. Öneride bulunma k suggest suggested 515. Yakışmak suit suited 516. İhtiyacı karşılamak supply supplied 517. Destek vermek support supported 518. Farz etmek suppose supposed 519. Sürpriz yapmak surprise surprised 520. Çepe cevrelenmek surround surrounded 521. Şüpheli suspect suspected 522. Askıya almak suspend suspended 523. Değitirmek switch switched

524. Konuşmak talk talked 525. Ehlileştirmek tame tamed 526. Hafifçe tıklatmak tap tapped 527. Tadına bakmak taste tasted 528. Sataşmak tease teased 529. Tel ile aramak telephone telephoned 530. Baştan çıkarmak tempt tempted 531. Dehşete kapılmak terrify terrified 532. Test yapmak test tested 533. Erimek, buzu çözül. thaw thawed 534. Tıkırdamak tick ticked 535. Gıdıklamak tickle tickled 536. Bağlı olmak tie tied 537. Zamanlama time timed 538. Bahşiş vermek tip tipped 539. Yorgun olmak tire tired 540. Dokunmak touch touched 541. Turlamak tour toured 542. İzinden gitmek trace traced 543. Takas etmek trade traded 544. Antrenman yapmak train trained 545. Ulaştırmak transport transported 546. Tuzağa düşmek trap trapped 547. Seyahat etmek travel travelled 548. Davranmak treat treated 549. Titremek tremble trembeled 550. Kandırmak trick tricked 551. Hızlı yürümek trot troted 552. Sorunlu, düşünceli trouble troubled 553. Güvenmek trust trusted 554. Denemek try tried 555.Asılmak tug tugged 556. Tökezlemek tumble tumbled 557. Dönmek turn turned 558. ıvrılmak twist twisted 559. Teşekkür etmek thank hanked 560. Arabanın çekilmesi tow towed 561. Sürçmek trip tripped 562. Daktilo etmek type typed 563. Soyunmak undress undressed 564. Emniyet kemer çöz unfasten unfastened 565. Birlik olmak unite united 566. Kilidini çözmek unlock unlocked 567. Bavulu açmak unpack unpacked 568. Düzensiz untidy untidied 569. Kullanmak use used 570. Kaybolmak vanish vanished 571. Misafir olmak visit visited 572. Ağıt yakmak wail wailed 573. Beklemek wait waited 574. Yürümek walk walked 575. Merak etmek wander wandered 576. İstemek want wanted 577. Sıcak warm warmed 578. Uyarmak warn warned 579. Yıkamak wash washed 580. İsraf etmek waste waisted CD 2 Track 4 581. İzlemek watch watched 582. Sulamak water watered 583. El sallamak wave waved 584. Tartmak weigh weighed 585. Hoşgeldin demek welcome welcomed 586. Sizlanmak whine whined 587. Kırbaçlamak whip whipped 588. Fırıl fırıl dönmek whirl whirled 589. Fısıldamak whisper whispered

Renkler: Colours CD 2, Track 5 Kırmızı Red Green yeşil Yellow sarı Black Siyah White Beyaz Brown Kahverengi Orange Turuncu Purple Mor Pink Pembe Gray Gri Navy Blue Lacivert Alfabe: The Alphabet CD 2, Track 6 Alfabeye telefon konuşmalarında yada zor bir ismi kodlamak mecburiyetinde kaldığımız zaman ihtiyaç duyuyoruz. Ingilizce de Türkçe de olan, ü, ö, ç, ş harfleri olmamasına rağmen kelime içinde bu sesleri sürekli olarak kullanıyoruz. A B C D E F G H İ J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z CD2, Track 7 Peki ü, ö, ç, ş kelimeleri kelime içinde nasıl kullanılıyor? Örnekler: Example kelimesinde X harfi, gz şeklinde ses verir, Bayan O, She. Ingilizcede sh harfleri yan yana geldiği zaman. ş sesini verir Erkek O, He sondaki e harfi burada i sesini verir ve HE (hii) olarak okunur İngilizce de o harfi genel manada a şekline okunur. Örneğin: Üzerinde manasındaki ON edatı, ON (AN) şeklinde okunur Fakat on kelimeciğine e harfini ekladiğimiz zaman ses uzar ve ONE (yani bir) şekline okunur ONCE (bir defa) ce harfleri yan yana s şekline duyulur. U harfi ise genelde ya a şeklinde yada yu, bazende ü şeklinde okunur. Under (altında), understand (anlamak), usually (genelde), utensils (mutfak araç gereçleri). Turn (dönmek), curve (kavis), A harfi bazen a bazende e gibi ses verir.. bazen car (kar) (araba), bazende cat (ket) (kedi) şeklinde ses verir. Öğrenmek fiili, learn ea ö sesini veriyor. İki ee harfi yan yana, i harfini uzatır. İki oo harfi de uzatılır: pool (puul) ama book (buk) (kitap) kısa okunur. Ch, ç sesini veriyor chalk (tebeşir), child (çocuk), chicken (tavuk), chamber (oda). Th, yumuşak bir şekilde iki diş arasından üfleyerek ses verir. Yani Thhhh şeklinde. Thank you (teşekür ederim), think (düşün), Th başka yerlerde d olarakda ses verir,,, There (orada), mother (anne).

Rakamlar: Numbers CD 2, Track 8 1 one 11 eleven 21 twenty-one 2 two 12 twelve 22 twenty-two 3 three 13 thirteen 23 twenty-three 4 four 14 forteen 24 twenty-four 5 five 15 fifteen 25 twenty-five 6 six 16 sixteen 26 twenty-six 7 seven 17 seventeen 27 twenty-seven 8 eight 18 eighteen 28 twenty-eight 9 nine 19 nineteen 29 twenty-nine 10 ten 20 twenty 30 thirty 31 thirty-one 41 forty-one 32 thirty-two 42 forty-two 33 thirty-three 43 forty-three 34 thirty-four 44 forty-four 35 thirty-five 45 forty-five 36 thirty-six 46 forty-six 37 thirty-seven 47 forty-seven 38 thirty-eight 48 forty-eight 39 thirty-nine 49 forty-nine 40 forty 50 fifty 51 fifty-one 61 sixty-one 52 fifty-two 62 sixty-two 53 fifty-three 63 sixty-three 54 fifty-four 64 sixty-four 55 fifty-five 65 sixty-five 56 fifty-six 66 sixty-six 57 fifty-seven 67 sixty-seven 58 fifty-eight 68 sixty-eight 59 fifty-nine 69 sixty-nine 60 sixty 70 seventy 71 seventy-one 81 eighty-one 72 seventy-two 82 eighty-two 73 seventy-three 83 eighty-three 74 seventy-four 84 eighty-four 75 seventy-five 85 eighty-five 76 seventy-six 86 eighty-siz 77 seventy- seven 87 eighty-seven 78 seventy-eight 88 eighty-eight 79 seventy-nine 89 eighty-nine 80 eighty 90 ninety 91 ninety-one 92 ninety-two 93 ninety-three 94 ninety-four 95 ninety-five 96 ninety-six 97 ninety-seven 98 ninety-eight 99 ninety-nine 100 one hundred Tarihler ve Aylar: Dates and Months CD 2, Track 9 Aylara gelmeden önce, özellikle birinci, ikinci veya üçüncü diyebilmek için.şu şekilde söylememiz gerekir: 1(inci) ocak 2010 1st of January 2010 / birinci ocak 2010

birinci first on-birinci eleventh İkinci second on-ikinci twelvth üçüncü third on-üçüncü thirteenth dördüncü fourth on-beşinci fifteenth beşinci fifth on-altıncı sixteenth altıncı sixth on-yedinci seventeeth yedinci seventh on-sekizinci eigteenth sekizinci eighth on-sekizinci nineteenth dokuzuncu ninth yirminci twentieth onuncu tenth twennty-first yirmi-birinci twenty-second yirmi-ikinci twenty-third yirmi-üçüncü twenty-fourth yirmi-dördüncü twenty-fifth yirmi-beşinci thirty otuzuncu thirty-first otuz-birinci. Aylar: Months CD 2, Track 10 JANUARY, FEBRUARY, MARCH, APRİL, MAY, JUNE, JULY, AUGUST, SEPTEMBER, OCTOBER, NOVEMBER, DECEMBER Günler: Days CD 2, Track 11 MONDAY, TUESDAY, WEDNESDAY, THURSDAY, FRİDAY, SATURDAY, SUNDAY Isim kelimeleri Nouns CD 2, Track 12 1. Yaş - age - ages 2. Hava air (sayılamaz) 3. Hayvan animal animals 4. Cevap answer answers 5. Elma apple appels 6. Alan area areas 7. Kol arm arms 8. Sanat art arts 9. Bebek baby babies 10. Arka back backs 11. Top ball balls 12. Banka bank banks 13. Tuvalet bathroom - bathrooms 14. Kumsal beach - beaches 15. Güzellik beauty - beauties 16. Zil bell bells 17. Kuş bird birds 18. Minik parça bit bits 19. Blok block- blocks 20. Kan blood bloods 21. Bluz blouse - blouses 22. Gemi boat boats 23. Vücud body bodies 24. Kemik bone bones 25. Kitap book books 26. Altta bottom bottoms 27. Kutu box boxes 28. Erk çocuk boy - boys 29. Otobüs bus busses 30. Dal branch - branches 31. Ekmek bread bread(s) 32. Tenefüs break breaks 33.Erk kardeş- brother brothers 34. Arama call calls 35. Kamp camp camps 36. Başkent capital capitals 37. Kaptan captain captains 38. Araba car cars 39. Kart card cards 40. Bakım care care 41. Vakâ case cases 42. Kedi cat- cats 43. Nedeler cause causes 44. Hücre cell cells 45. Kuruş cent cents 46. Yüzyıl century - centuries 47. Sandalye chair chairs 48. Şans chance chances 49. Değişiklik change changes 50. Karakter character - characters 51. Çocuk child - children 52. Şehir - city - cities 53. Sınıf class classes 54. Tırmanış climb climbs 55. Duvar saati clock clocks 56. Dolap closet - closets 57. Bulut cloud- clouds 58. Palto coat coats 59. Renk colour colours 60. Şirket company companies 61. Kondüsyon condition - conditions 62. Kıta continent continents 63. Kopya copy copies 64. Ülke country countries

65. Kurs course - courses 66. Örtü cover covers 67. Kalabalık crowd crowds 68. Ağlama cry - cries 69. Akıntı current - currents 70. Kesik cut - cuts 71. Alaycı cynic cynics 72. Dans dance dances 73. Tehlike danger dangers 74. Gün day days 75. Ölü dead deads 76. Anlaşma deal deals 77. Dizayn design designs 78. Sözlük dictionary dictionaries 79. Bölüm division divisions 80. Doktor doctor doctors 81. Köpek dog dogs 82. Dolar dollar dollars 83. Kapı door doors 84. Rüya dream dreams 85. Elbise dress dresses 86. Içecekler drink drinks 87. Kulak ear ears 88. Toprak earth - earths 89. Etki effect effects 90. Yumurta egg eggs 91. Bilet ticket - tickets 92. Gözlük glassess - glassess 93. Ayna mirror mirrors 94. Ceket jacket - jackets 95. Çorap sock socks 96. Ayakkabı shoe shoes 97. Kot pantolon jean - jeans 98. Tren train trains 99. Uçak plane planes 100. Tatlı sweet sweets Cümle nasıl kurulur: kaç çeşit cümle vardır? CD 2, Track 14 Cümle kurulumu kelime dagarcığından sonra en önemli konudur. Onun için bu konu üzerinde derinlemesine duracağız. Fakat zorlaştırmayıp, oldukça kolay ve pratik bir şekilde anlatacağız. Bir cümlede herzaman eylemi yapan birisi vardır: ben, sen, O, biz, siz yada onlar. Bunların yerine elbette özel isimlerden, Ali, Ayşe de kullanabiliriz. Bu eylemi yapan kişi aktif cümlelerde her zaman cümlenin en başında yer alır. Biz bu proğramda sadece aktif cümlelerle çalışacağız. Kısaca işi, eylemi yapan kişi cümlenin en başında olmalı. İngilizcede öznesiz cümle olmaz. Türkçede oynuyorum dediğimiz zaman kimin oyun oynadığını hemen anlayabiliyoruz. İngilizce de ben onuyorum demek mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde cümle kırık olur. Ben Sen O Biz Siz Onlar I You He erkek/ she bayan / it (hayvanlar ve cansız varlıklar için kullanıyoruz) We You They Olumlu bir cümleye nasıl başlamamız gerektiğini şimdi biliyoruz. Olumlu cümlede ikinci yer herzaman YARDIMCI FİİLLERİN yeridir. Altın sır, ingilizce de iki istinanın dışında yardımcı fiilsiz asla cümle kurmuyoruz. İster olumlu, ister olumsuz istersede soru cümlesi olsun. Eğer bu altın kuralı anlar ve tatbiki hususunda gereken antrenmanı yaparsanız, ingilizceyi çözmüş olursunuz. Türkçe dilinde bunun karşılığını aramayı da istemeyın, çünki bu ingilizceye has olan ve öyle kabul etmemiz gereken bir gerçek.

Yardımcı fiillerin hiç bir mânâları yoktur. Tek görevleri cümle içindeki ana fiile yardım etmektir. Yani ancak beraber olunca cümleye mâna gelmiş olur. Kısaca mâna katmaya yardım eder ve başka bir görevi de yoktur diyebiliriz. Eğer ingilizce de cümle içinde kelimlerin yerlerini iyi anlarsanız ve bir ingilizce cümlenin yardımcı fiilsiz olmayacağını kabul edebilirseniz, ingilizcenin en can alıcı meslesini anladınız demektir. Bundan sonra tek yapmamız gereken zamanlarda ki öğeleri açmak. Olumlu cümlede birinci yer eylemi yapan kişi: ikinci yer yardımcı fiilin, üçüncü yer, ana fiilin, dördüncü yer nereye, nerede? Sorularına cevap veren yani nesne nin yeridir. Ve en son yer ise zaman dilimine aittir. Ana fiil ile kastımız, düzenli veya düzensiz fiillerdir. Bunları bol miktarda ele aldık. Nesne ile kastımız aslında çok basit, oynuyorsan nerede oynuyorsun, gdiyorusan nereye gidiyorsun? Sorularına cevap verir. Geziyorsan nerede geziyorsun, atlıyorsan neyin üzerinden atlıyorsun. Zannediyorum anlaşıldı yani fiilin etkilediği şeydir bu. En son yerde ise hangi zaman diliminde olduğunu söylemek için kullanıyoruz. Adı üzerinde ZAMANLARI anlamak için senin eylemi hangi zaman diliminde yaptığını bilmeliyiz ki hangi zamandan konuşacağımız belli olsun. Tekrar: Olumlu cümle: Şahız zamiri + yardımcı fiil + ana fiil + nesne + zaman dilimi. Soru cümlesi: Peki bir soru cümlesi kurmak istediğimiz zaman ne yapacağız? Ingilizcede iki türlü soru cümlesi vardır. Birinci türünde her zamanda, istisnasız YARDIMCI FiiL cümlenin en başına getirilir. Ve diğer öğeler aynı yerlerinde kalırlar. Aslında bu kadar basit! Az sonra zamanları anlatırken örnekler alacağız. Yardımcı fiil + şahıs zamiri + ana fiil + nesne + (zaman dilimi)? Olumsuz cümle: Kısaca birde olumsuz cümle nasıl kurulur ona bakalım: olumsuz bir cümlede sadece NOT (olumsuzluk eki) olumlu cümledeki yardımcı fiil ile ana fiilin aralarına konur. Böylece cümle olumsuz olur. Hakikatten bu kadar anlatıldığı gibi kolaydır. Şahız zamiri + yardımcı fiil + NOT + ana fiil + zaman dilimi. ZAMANLAR: CD 2, Track 17 ders 5 Simple present Tense Türkçesi Geniş zaman: bu zamanda eylemin sürekliliği en önemli ve en belirleyici faktörüdür. Yani bir eylem eğer her sabah, her gün, her hafta, her ay, her sene tekerrür ediyorsa o zaman bu cümlenin oluştuğu zamana Simple Present Tense diyoruz. Bir kaç örnek alalım, bir talebe her sabah okula gider, bir işci her sabah işine gider, bir insan her sabah kahvaltı yapar, yada güneş her sabah doğar. Zannediyorum mesele anlaşıldı! Bu örneklerin hepsinde mütemadiyen bir süreklilik söz konusudur. Kısaca kuralımızı şöyle ifade edebiliriz: genel gerçeklerde, alışkanlıklarda bu zamanı seçmeli ve kullanmalıyız. I, You, We, They, He, She, It: bizim önce de ifade edildiği gibi şahıs zamirlerimiz. Artık bildiğimiz üzere, olumlu cümlenin başına her zaman şahıs zamirleri gelmekte. Şahıs zamirlerinden sonra cümle içindeki ikinci yer bu zamanda yardımcı fiillere ait: