Borçlunun borcu için, borçluya yakınlığı ne olursa olsun 3. kişinin malvarlığına dahil unsurlar,haczedilemez. Bununla birlikte 3. kişilere ait bazı malların borçlunun olduğu kabul edilerek haczedilmesi de mümkündür. Böyle bir durumda bazen borçlu bazen de bizzat mal üzerinde hak sahibi olan 3. kişi mal üzerindeki bu haklarını ileri sürerek tutanağa geçirilmesini isteyebilirler(m.85/2,102/1).
Çekişmeli malların da haczi mümkündür. Ancak bu mallar, hacizde tertip gereği en son haczedilir (m.85/2,). Taşınır bir mal üçüncü kişinin elinde haczedilir ve üzerinde istihkak iddia edilirse, üçüncü kişinin kabulü halinde mal yediemin sıfatıyla üçüncü kişide bırakılır (m.88/2).
İstihkak prosedürü sonunda, üçüncü kişinin bu hakkı kabul edilir, lehine sonuçlanırsa, o mal üzerindeki haciz kalkar veya mal o hakla birlikte haczedilmiş olur. Eğer bu prosedür sonunda malın borçluya ait olduğu anlaşılırsa, borçlunun diğer malları gibi o mal satılıp, satış bedelinden alacak karşılanır. İstihkak prosedürü bakımından malın kimin elinde bulunduğu önemlidir
MALIN BORÇLUNUN ELİNDE OLMASI (M.96,97) İstihkak iddiası: İstihkak davası açılmadan önce haczedilen bir mal veya bir alacak üzerinde icra takibinin tarafı dışındaki bir 3. kişinin kendi adına,takip borçlusunun veya borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran kişinin başka bir 3. kişi yararına mülkiyet veya rehin gibi bir hakkı bulunduğunu ileri sürmesidir.
Bir malın haczedildiğini öğrenen borçlu veya 3.kişi haczi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmalıdır. Aksi halde aynı takipte bu iddiayı ileri süremez. İcra müdürü istihkak iddiasını alacaklı ve borçluya bildirerek itiraz etmeleri için 3 günlük süre verir. 3 gün içinde itiraz edilmezse istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar.(m.96/2)
İstihkak iddiasına alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse icra müdürü dosyayı icra mahkemesine gönderir. Mahkeme öncelikle takibin devam veya ertelenmesine karar verir. Takibin ertelenmesine karar verilirse haksız çıktığın takdirde alacaklının muhtemel zararına karşılık davacıdan m.36'da gösterilen teminat alınır. Takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararları temyiz edilemez.
3.KİŞİNİN İSTİHKAK DAVASI AÇMASI: İstihkak davasında görev ve yetki: Bu davada görevli mahkeme icra mahkemesi olup yetkili icra mahkemesi m.4,50 hükümleri ile 6100 sayılı HMK m.5,6 hükümleri genel yetki kuralına göre belirlenir. Buna göre asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. İcra mahkemesi takibin devamı veya ertelenmesi kararı ile birlikte 3. kişiye 7 gün içinde istihkak davası açması için süre verir. Bu süre içinde dava açılmadığı takdirde alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.
Kendisine m.97 gereğince istihkak talebinde bulunma imkanı verilmemiş 3. kişi haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. Bu halde davacının talebi üzerine icra hakimi takibin talik edilip edilmemesi hakkında acele karar vermeye mecburdur.
İstihkak davası sonuçlanmadan mahcuz mal paraya çevrilirse icra hakimi bu bedelin yargılama neticesine kadar ödenmemesi veya teminat karşılığında veya halin icabına göre teminatsız derhal alacaklıya verilmesi hususunda ayrıca karar verir. İstihkak davası umumi hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır.
İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de sonuçta dava ret olunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası gereken miktarın %40'ından aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur. Davanın reddi hakkındaki kararı temyiz eden istihkak davacısı, icra dairesinden m.36'ya göre mühlet isteyebilir.
İstihkak davası sabit olur ve m.97/1'e göre istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı veya borçlunun kötü niyeti gerçekleşirse malın değerinin %20'sinden aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur. Dava açma yükümlülüğü 3. kişiye ait olduğu halde alacaklı dava açmış ise dava reddedilmeyip incelenir ancak bu durumda bile ispat külfeti 3. kişide olup alacaklıya geçmez.
İstihkak davasında alacak miktarı ile hacizli malın değerinden hangisi daha az ise onun üzerinden hesaplanacak nisbi karar ve ilam harcının ¼'ü davanın başında peşin olarak alınır. Bu tür davalarda davanın niteliği gereğince duruşma açılarak karar verilmesi gerekmektedir.
İstihkak davasında yasal karine İİK m.97a'da yazılı olup buna göre taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile 3. şahısların malı birlikte elinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlunun elinde addolunur. Bu karinenin varlığını kabul etmek için borçlunun haciz yapılan adresle ilişkisinin kesin olarak saptanması gerekir (malın borçlunun yerleşim yerinde borçlunun huzurunda ya da ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste ya da takibe konu senette yazılı adreste haczedilmesi gibi.) Trafik sicilinde haciz şerhi bulunmayan aracı noter sözleşmesiyle satın alan kişi iyi niyetlidir.
MALIN 3. KİŞİ ELİNDE OLMASI 3. kişi elinde bulunan bir malın borçluya ait olduğu iddia edilirse bu mal haczedilir, 3. kişinin kabulü halinde mal 3. kişiye yedi emin olarak bırakılır. İcra müdürü alacaklıya 3. kişiye karşı icra mahkemesinde istihkak davası açması için 7 günlük bir süre verir. Bu süreyi verme yetkisi haciz talimatla yapılsa bile asıl takibin yapıldığı yer icra müdürlüğüne aittir.
Alacaklı bu süre içinde dava açmazsa; 3.kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır ve mal üzerinden haciz kalkar. Süresi içinde alacaklı istihkak davası açarsa; bu dava sonuçlanıncaya kadar haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin 3. kişinin yokluğunda yapılması ve 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunması halinde de bu hüküm uygulanır. Bu davada davanın gösterdiği özellikler dışında m.97'deki hükümler uygulanır. Ancak bu davada tazminata ilişkin m.97'de düzenlenen hükümler uygulanmaz. Bu davanın davalı3. Kişi olup, alacaklı hacizli malın borçluya ait olduğunu ispat etmesi gerekir.
Davanın kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkin verilen bu kararın temyizi hükmün icrasını durdurmaz. İcranın durdurulması m.36 çerçevesinde mümkündür. Aksi halde mal 3.kişiden alınıp alacaklının talebi üzerine satılır ve alacaklının alacağı ödenir. Davanın reddi halinde m.97/15'de belirtilen koşulların gerçekleşmesi alacaklının kötüniyetli olması davaya konu malın borçluya ait olmadığını bile bile dava açtığının sübut bulması halinde 3. kişi lehine da tazminata hükmedilir.