http://www.cengizcetintas.com/index.html

Benzer belgeler
2. İstanbul Boğazı 31 kilometre uzunluğundadır. 3. İstanbul Boğazı Asya ve Avrupa yı birbirinden ayırır. 4. İstanbul Boğazını turistler çok severler.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

LİKYA TURU MAYIS 2015

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

İzmir den İstanbul a akşamüstü uçağı.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

ÖSYM YGS / SOS M Diğer sayfaya geçiniz.

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

DÜNYA VE EVREN 1.ÜNİTE GEZEGENİMİZİ TANIYALIM. 1. BÖLÜM: Dünya nın Şekli. 2. BÖLÜM: Dünya nın Yapısı

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

BODRUM HALİME GÜNDOĞDU TURİZM İŞLETMECİLİĞİ

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

ŞANLIURFA YI GEZELİM

OTELİMİZDE ; RESTORAN, KONFERANS SALONU, ZİYAFET SALONU, OYUN SALONU VE OTOPARK BULUNMAKTADIR.

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ AUZEF

Minti Monti. İlkbahar 2015 Sayı:17 Ücretsizdir. Kızıl Panda

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı

Hürriyet yazarı Gila Benmayor,bugünkü yazısını TURMEPA nın bir araştırmasından yola çıkarak kaleme almış.

Roma mimarisinin kendine

Kelaynakların Hazin Öyküsü

"Yaşayan Bahar", ilkbahar mevsiminin gelişini kutlamak üzere tüm Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen bir etkinlik.


TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

Ama hep kafam karışır Günümüze kadar gelemediğine göre neye dayanarak harika diyoruz onlara? Kim görmüş ki puan vermiş?

B-) Aşağıda verilen sözcüklerden uygun olanları ilgili cümlelere uygun biçimde yerleştiriniz.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

YENİ ŞEHİR ARNAVUTKÖY / 2. İSTANBUL. Daha İyi Bir Gelecek İçin Bugün`den Harekete Geçin

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

EGE BÖLGESİ BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

Mutluluğu birlikte yaşamaktır

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

BİLİNMEYEN BİR KAPADOKYA NIN PEŞİNDEN Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum? Yazılarımda marka olmuş yerleri anlatmaktan öte, hak ettiği halde pek

Dünya üzerindeki herhangi bir yerde Güneş in tam tepe noktasında olduğu an saat kabul edilir. Buna göre ayarlanan saate yerel saat denir.

Jeolojik Miras Listeleri (AFRİKA) Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü


1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir?

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

DESTİNASYON MARKA YÖNETİMİ

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA

ÇEVRE POLİTİKAMIZ MONTEBELLO RESORT HOTEL

16 18 EKİM 2014 KAPADOKYA TURU

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

"Nereden başlasam, nasıl anlatsam..."

KOYLARIMIZ, MAVİ YOLCULUK VE DENİZ TURİZMİ NİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.


BÜYÜK ÜRDÜN TURU NİSAN 2018 AMMAN ÖLÜDENİZ WADI MUJIB PETRA WADI RUM AQABE 1350 USD. (çift kişilik odada kişi başı konaklama)

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018

Manzara tatilinin beş adresi

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

Doğada Keşif Yapıyoruz

Ülkemizde Yaşanan Doğal Afetler

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

Yeni Yerler keşfetmek lazım

ÖZEL YAKACIK BALKANLAR KOLEJİ Eğitim Öğretim Yılı. Etkinlik Havuzu KASIM AYI +4 YAŞ

MARMARA BÖLGESi. IRMAK CANSEVEN SOSYAL BiLGiLER ÖDEVi 5/L 1132

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

KONYAALTI NDA 5 YILDIZLI BİR YAŞAM KONYAALTI NDA 5 YILDIZLI BİR YAŞAM

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

Dirim Tıp Gazetesi. Doğal Kalan Bir Cennet: KARABURUN. . Dr. Serra Menekay. µvedat Öncel

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz? Çevre Sorunları Konu Değerlendirme Testi

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

ŞANLIURFA DA BOTANİK TURİZMİ: GÜZ ÇİÇEKLERİNE YOLCULUK

YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ

Orojenez (Dağ Oluşumu) Jeosenklinallerde biriken tortul tabakaların kıvrılma ve kırılma olayına dağ oluşumu ya da orojenez denir.


AKROPOLİS de ONARIM YÖNTEMLERİ Eylül-2011

Bitkilerle Alan Oluşturma -1

IDYMA (GÖKOVA AKYAKA) ÇEVRESİNDE IDYMA KENTİNE AİT

FETHİYE- LİKYA YOLU GEZİ PROGRAMI

Mavi Turla Ege Antik Kentlerine Yolculuk. Ege nin muhteşem koylarında doğa ile baş başa bir tatilde eşsiz Ege Antik kentlerini keşfediyoruz.

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

Transkript:

0 http://www.cengizcetintas.com/index.html

ÖNSÖZ 1980 li yıllarda, Kütahya Ticaret Lisesi nde öğretmen iken, İl çapında Turizm Haftası Programını düzenleme görevi birkaç yıl Okulumuza verilmişti. O yıllarda turizm de, çevre de yeni yeni kamuoyunun ilgisini çekmeye başlamıştı. Coğrafya Öğretmeni olmam nedeniyle bu konularla daha öğrencilik yıllarımda ilgileniyordum. Düşündüm. Ne yapmalıydım da, turizmin iyi ve temiz bir çevrede gelişebileceğini, öğrencilerime ve yetişkinlere anlatmalıydım? Türkiye Haritasını önüme aldım. Önemli doğal ve kültürel varlıklarımızın neler olduğunu belirledim. Sistematik bir sıra takip etmeden, doğudan batıya, kuzeyden güneye, bu yerlerin durumunu ve çevresel sorunlarını metin haline getirdim. Bu metni tekdüze bir konuşma ile bir salonda seyircilere okumak, boşuna havanda su dövmektir. Hiç kimsenin ilgisini çekmez. Hele konuşma biraz da uzunsa, iyi bir uyku ilacı olur. O yıllarda görsel araç olarak sadece projeksiyon makinesi ve tepegöz cihazı vardı. Bunun için çok uzun bir çalışmaya ihtiyaç vardı. Anlatacağın yerlere gidecek, dia fotoğrafları çekecek, onları film laboratuarında banyo ile dia filmi haline getirttirecek ve sonra kullanacaksın. Ya da gazete ve dergilerden bu yerlerle ilgili resimleri kesecek ve tepegöz de göstereceksin. Ben ikinci yolu seçtim ve hazırlandım. Sahnedeki kürsüde bir masa lambası yardımıyla metinleri okuyorum. Salon ve sahne karanlık. Bir öğretmen arkadaşım da önceden hazırladığım resim, şekil ve haritaları tepegözle sahnedeki beyaz perdeye aktarıyordu. Bu gösteriler her yıl değiştirilerek birkaç yıl sürdü. Başta Vali olmak üzere resmi ve özel kurum temsilcileri, öğretmenler, öğrenciler bu sunumları izlediler. O yıllarda çevreye rağmen turizmin ve hatta yaşam kalitesinin gelişemeyeceği olgusu kamuoyunun dikkatine sunuldu. Yıllar geçti. 2012 yılına gelindiğinde, kişisel web sitemi hazırlarken, kütüphanemin üst rafında otuz yıl önce hazırladığım bu sunumun notlarını ve resimlerini buldum. Aradan yıllar geçtiği için, tepegöz cihazı tarihe karışmıştı. Onun yerine neler kullanılmaya başlamıştı, neler? Bilgisayar, yazılım programları, internet vb. kullanarak sunumu tekrar hazırlamaya karar verdim. Bu defa hedef kitlem, sadece karanlık salondaki yüz, yüz elli kişi değil, internet kullanan milyonlar olacaktı. Önce sunum metnini aslına sadık kalarak yeniden yazdım. Sonra internetten, ele aldığım yerlerle ilgili fotoğraf, uydu görüntüsü, şekil vb dokümanları buldum ve kullandım. Ayrıca yıllar boyu çektiğim fotoğrafları, tarayıcıdan bilgisayara aktardım. Sunu yazılım programı ile Doğal ve Kültürel Miras sunumumu yeniden hazırladım ve Kişisel Web Sitemin http://www.cengizcetintas.com/index.html adresinde yayımladım. Umarım, Ülkemizdeki çevre sorunlarının çözümüne biraz olsun katkı sunabilirim, doğa ve tarih bilincinin gelişmesine yardımcı olabilirim. Doğal ve kültürel varlıklar hepimizindir. Hepimiz içinde ben de varım, siz de varsınız, onlar da var. Bana ve size ait olan bu yerleri tanımak, bilmek ve bilmenin de ötesinde buraların korunmasını, temiz tutulmasını ve gelecek nesillerin de yararlanmalarını istemek hakkımızdır. Onlar da böyle düşünmelidirler. Eskişehir, 14 Şubat 2012 Cengiz ÇETİNTAŞ 1

UYGARLIK KÖPRÜSÜ ANADOLU Yurdumuz Türkiye, Avrupa ile Asya arasında doğal bir köprü özelliği gösterir. Doğal yapısı bakımından, ana çizgileriyle 3.Jeolojik Zaman genç kıvrım kuşağı içinde bulunur. Coğrafi konumu ile Türkiye, Orta İklim Kuşağında, daha çok güney kesimleri bu kuşağın sıcak yarısında yer alır. İşte bu özellikleri Yurdumuza birçok doğal güzellikler armağan etmiştir. Türkiye, Dünya nın Uygarlık Merkezinde yer alır. Binlerce yıldan beri Kuzey den Güney e, Doğu dan Batı ya giden yolların kavşağında çok çeşitli uygarlıklar kurulmuş ve gelişmiştir. Bu uygarlıkların kültürel miras zenginliği buradadır. ANADOLU NUN BACASI: AĞRI DAĞI Yurdumuz yer şekillerinin bize armağan ettiği güzelliklerin başında AĞRI DAĞI gelir. Bu volkanik dağ, Anadolu nun Damı dediğimiz Doğu Anadolu Bölgesi nin üzerinde ulu bir baca gibi tüm görkemi ile yükselmektedir. 2

Nuh un Gemisi nin Ağrı Dağı nda olduğu düşünülmektedir. Bu bir varsayımdır. Ama bu Yüce Dağ ın, İshak Paşa Sarayı nı eteklerinde barındırdığı bir gerçektir. DAĞIN TEPESİNDEKİ SU: NEMRUT GÖLÜ Ağrı Dağı ndan başka, buradan Van Gölü nün batısına doğru, bir manga askerin sıralandığı gibi, kırık hattı boyunca sıralanan; Tendürek, Süphan ve Nemrut sönmüş volkanları yer alır. 3

Bu sönmüş volkanların en ilginci Nemrut Dağı dır. Bu dağ, Ülkemizde etkinliği en geç sona ermiş olan yanardağdır. Krater çukurunda yer alan hilal şeklindeki krater gölü çok ilginçtir. HARİKALAR DİYARI: KAPADOKYA Ama daha ilginç olan yer, genç volkanik oluşumlu, volkanik tüflerle kaplı KAPADOKYA dır. Sönmüş bir volkan olan Hasan Dağı ndan püsküren volkanik küller metrelerce kalınlıkta yumuşak bir kaya tabakasının oluşmasına neden olmuştur. Ürgüp, Göreme, Ihlara Vadisi üçgeninde, peri bacaları, yeraltı kentleri, oyma kiliseleri, oyma otelleri ve evleri, güvercin yuvaları ile bir masal diyarıdır Kapadokya. Burası yeryüzünün en garip jeoloji harikalarıyla doludur. Doğa nın elinin taşa ve kayaya ne kadar, çeşit çeşit biçim vermiş olduğunu orada görebiliriz. 4

Taş orada, yalnızca in ve kovuk değil, sütun olmuş, şurada bir külah, ötede denge harikası gösteren bir cambaz, beride başı üstünde tabela taşıyan bir gariban olur. Kapadokya nın taşı, bilinçsiz doğanın bilinçlenmesidir, Jeolojinin masallaşmasıdır. Ünlü Ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu bir sanatçı gözüyle Kapadokya nın doğal güzelliklerini şöyle anlatır: Bir masaldır yelken açmış, Yelkeni taş, rüzgârı taş, Teknesi taştan. Bir kadehtir dolup taşmış, Köpüğü taş, salkımı taş, saçağı taştan. Bu bir acayip rüyadır, Her yanı taştan. Güpegündüz bir rüyadır. Yatağı taş, yorganı taş, yastığı taş, Uykusu taştan. 5

Ne yazık ki, bazı bilinçsiz ziyaretçiler, bu doğa ve tarih harikalarını tahrip etmişlerdir. Göreme deki oyma tapınakları gezdiğimizde, duvarlarındaki tarihi figürlerin üzerlerinin sert cisimlerle kazındığını ve bir takım yazılar yazılmış olduğunu görürüz. Bu yazıları okuyunca da yüreğimiz titrer, içimiz sıkılır, öfkeleniriz. Bunlar ya bir siyasi slogan, ya bir aşk mesajı, ya da ağza alınamayacak argo edebiyatıdır. BOZKIR IN RENKLERİ Gören gözler yarı kurak iklimi olan İç Anadolu Bozkırlarında bile güzeli görebilir. Botanik Profesörü Hikmet Birand, Anadolu Manzaraları adlı kitabında bozkırı şöyle över. 6

Bozkırın rengi, mevsimlere göre değişir. İlkbaharda yeşerir, Yazın sararır, Sonbaharda bozarır, Kışın ağarır. Kış bitip, tekrar ilkbahar başlayınca, karlar eriyince, bozkır yağmurla ıslanınca, rengi kararır. Nisan, Mayıs aylarında Güneş yükselip de nemli toprak uyanınca, Bozkır renk renk çiçekler açar. 7

BOZKIR IN İNCİSİ: TUZ GÖLÜ Bozkırda ışık oyunlarının en güzelleri, Tuz Gölü ne yaklaşırken çorak ufuklarda görülür. Güneş, o kar gibi çorak kabuğun üzerinde gök kemerin bütün ışıklarını ayırır, yansıtır. Ufuklarda allı morlu, yanardöner çıplak bozkır dağları, sağınızda, solunuzda çeşit çeşit ışık oyunları, pırıl pırıl seraplar, insanı bambaşka bir aleme götürür. 8

Tuz Gölü kıyıları şanjanlı serapları ile bir hayal âlemidir. Bunun yanı sıra, burası göçmen kuşların göç yolu üzerindedir. Bozkırın içinde büyük bir sulak alan olan Tuz Gölü, yaban kuşlarına barınma, kışlama ve kuluçka imkânları sunar. ALTIN BOYNUZ: HALİÇ Bir zamanlar Avrupalıların Golden Horn (Altın Boynuz) diye adlandırdıkları Haliç, o zamanlar Dünya nın sayılı güzelliklerinden biriydi. Ünlü yazar ve denizci Piyer Loti, yüz yıl önce Eyüp sırtlarında bulunan çay bahçesine sık sık gelirdi. Bundan dolayı bu mekâna Pierre Loti Kahvesi adı verildi. 9

1950 li yıllardan itibaren Haliç, fabrika atıklarının, kanalizasyon sularının, çöplerin istilasına uğradı ve can çekişmeye başladı. Bu durumu Çevre Uzmanı Prof Dr. Mustafa Öztürk şöyle dile getirmiştir. İstanbul da Haliç bir zamanlar altın boynuzdu. Balıkların yumurtlama ve uğrak alanları idi. Doğanın en güzel olduğu yer Haliç ti. Kendini yenilemesi çok yavaş olan bir suydu Haliç. Tarihte yerleşime izin verilmeyen yerdi Haliç. 1950 yıllarda yanlış planlama sonucu Haliç in çevresi sanayi bölgesi oldu. Bu bir cinayetti. Böylece Haliç hem sanayiden ileri gelen atık sularla hem de evlerden ileri gelen atık sularla kirlenmeye başladı. Böylece Haliç, bir zamanlar lağım çukuruna dönüştü. Çevreye ciddi kokular vermeye başladı. 10

Şükür ki son yıllarda Haliç temizlendi, çevre düzenlemeleri yapıldı. Altın Boynuz un, eski görkemli günlerine dönmesine çalışıldı. Eyüp sırtlarından Haliç in tepeden görülebildiği Pierre Loti Kahvesi de yeniden, yerli ve yabancı turistlerin oldukça ilgi gösterdiği bir yer oldu. Umarız Haliç bir daha kirletilmez. BALIKLARIN TERKETTİĞİ DENİZ: İZMİT KÖRFEZİ Marmara Denizi nin doğusunda, kara içine derin bir biçimde sokulan İzmit Körfezi, hızla gelişen sanayileşme sonucu, kıyılarında kurulan sanayi tesislerinin atıklarıyla en yoğun biçimde kirlenen bir deniz parçasıdır. 11

Eskiden, çeşitli balıkların yumurtalarını bıraktıkları ve kıyılarında balıkçı köyleri olan Körfezde artık balık yaşamamaktadır. Sanayi kuruluşlarına arıtma tesisi kurma zorunluluğuna karşın, suları zehirli atıklarla doymuş olan Körfezde, rastlantı ile giren balık sürülerinin ölüleri zaman zaman denizin yüzeyini kaplamaktadır. Çevreci, Yazar Naci Girginsoy, Mavinin Ölümü adlı kitabında kâbus dolu bir rüyasını şöyle anlatıyor. Sayın Yargıç, suçsuzum. Onu öldüren ben değilim. Çoktular, kuvvetliydiler. Önleyemedim. Saldırdılar mavinin üstüne. Onlara katılmadım ben, engel de olamadım. Balığın ölmesine, martıların kaçmasına, yeşilin solmasına, ağacın kurumasına boş veriyorlardı. 12

Güneşli duru maviliğe kurşun atanları, Körfezin şiirli yaşantısını kurşuna dizenleri, denizin mavisine saldıranları bağışlamıyorum. Düpedüz cinayet bu! İzmit Körfezi, kurtarılmaya çalışılıyor. Her kurum ve kuruluş bir şeyler yapıyor. Sanayi kuruluşları denetleniyor. Arıtma tesisleri kuruluyor. Uçaklarla denizin üstü temizlenmeye çalışılıyor. Umarım gelecekte, Körfeze küsen balıklar tekrar gelir, insanlar rahatça denize girebilirler. İZMİR KÖRFEZİ GÖL OLUYORDU Aynı kaderi paylaşan bir diğer deniz parçası, İzmir Körfezi dir. Yüz yıl kadar önce, Körfezin kuzeyinde yer alan Gediz Irmağı Deltası, denize taşınan alüvyonlarla hızla büyüyordu. Bu durum önlenemezse İzmir Körfezi nin önü kapanacak ve Körfez bir göl halini alacaktı. 1886 Yılında Gediz Irmağı nın ağzı bir kanalla daha kuzeye alınarak bu tehlike önlendi. 13

1960 lara değin Körfezin tabanı temiz bir kum katmanıyla kaplıydı. Bu durumuyla İzmir Körfezi, su altı ve su üstü canlılarının yaşaması için çok uygun bir ortam oluşturuyordu. Körfezin sahillerinden rahatlıkla denize girilebiliyordu. Deniz yüzeyi masmaviydi ve iyot kokusu etrafa yayılıyordu. 14

Daha sonra gelişmesi hızlanan İzmir Kenti nin ve sanayi kuruluşlarının pis su atıklarının arıtılmadan körfeze akıtılması, hızlı bir kirlenme sürecini başlattı. Burası zamanla balıkların yaşayamadığı, denize girilemeyen, çevresine pis kokular yayan bir yer durumuna geldi. Özellikle Bayraklı sahilinde bu kokular en yüksek düzeye ulaştı. PAMUKKALE NİN İŞGALİ ANTİK ÇAĞ DA BAŞLADI Denizli Kenti nin kuzeyinde, sıcak su kaynaklarının yüzeye çıkarken, apak pamuk yığını görünüşlü traverten denilen kayaların oluşturduğu bir yerdir Pamukkale. Roma döneminde, travertenlerin üstündeki düzlük üzerine Hierapolis Antik Kenti kurulmuştur. Pamukkale nin işgali iki bin yıl önce o zamanlar başlamıştır. Binlerce yıl boyunca da burası kaplıca olarak ta kullanılmıştır. 15

Antik Kentin bir yerinde 2000 yıl önce, traverten üzerine aile tipi bir mezar yapılmış. Traverten oluşumu bugüne kadar sürdüğü için mezarın yarısı kireç taşının içine gömülmüş. Antik mezar belki de 2000 yıl sonra, çatısına kadar travertenin içine gömülecek. Herhalde bu mezar, yapıldığında travertenin üzerindeydi. Yaşadığımız çağda da travertenlerin üzerine turistik tesislerin yapılmasına göz yumulmuştur. Hatta Denizli Belediyesi ve özel kuruluşlar otel, motel yapmışlardır. Suların kaplıcada ve tesislerde kullanılmasıyla travertenlere az su verilmek zorunda kalınmıştır. Bunun sonucunda Pamukkale travertenleri, pamuk beyazlığını kaybetmiş ve kararmıştır. Neredeyse adını değiştirip Bozkale denecek hale gelmiştir. 16

2000 yıldan beri süren bu talana, günümüzde dur denilmiş ve traverten alanındaki bütün tesisler yıkılmıştır. Artık travertenlere yeterince su verildiği için tekrar beyazlaşma başlamış ve Pamukkale kurtarılmıştır. KARAHAYIT: TAŞ OLMUŞ GÖKKUŞAĞI Pamukkale ye beş kilometre uzaklıkta bulunan Karahayıt Köyü nde, sanki kayalaşmış gökkuşağını andıran rengarenk travertenler bulunur. Karbonik asitli suların yerin derinliklerinde erittiği çeşitli renkteki minerallerin, yeryüzünde tortullaşması ile gökkuşağını andıran travertenler oluşmuştur. 17

Karahayıt ın işgali, Pamukkale deki gibi çok eski değildir. Ama çok daha vahimdir. Travertenler köy yapılarıyla ve derme çatma turistik tesislerle iç içedir. Bugüne kadar da Karahayıt travertenlerinin kurtarılması ile ilgili bir çalışma bulunmamaktadır. w2km DENİZİNİ YİTİREN LİMAN: EFES Küçük Menderes Vadisi boyunca batıya gidersek, bir zamanların liman kenti olan Efes e ulaşırız. 18

Günümüzde bu liman, ırmağın kıyıya bıraktığı alüvyonların denizi doldurması sonucunda deniz kıyısından on iki kilometre kadar içeride kalmıştır. Günümüz Efes inin tekrar liman kenti haline getirilmesi planlanmaktadır. 2000 yıldan beri biriken milyonlarca ton toprağı ortadan kaldırarak, körfezi eski haline getirmek mümkün değildir. Ancak deniz kıyısı ile Efes arasına bir kanal açılması için hazırlık yapılmaktadır. Böylelikle küçük tekneler ve yatlar Efes rıhtımına ulaşabilecekler. Antik Çağda Asya ve Avrupa arasında başlıca kapı durumunda olan Efes, önemli bir liman kenti idi. Burası aynı zamanda bir bilim, kültür ve eğitim merkeziydi. Celsus Kütüphanesi nin, 14.000'e kadar kitaba ev sahipliği yaptığı düşünülmektedir. 19

Gymnasion, Roma nın ünlü bir okuludur. Kentin Agorası canlı bir ticaret merkeziydi. 24.000 kişilik Anftiyatro, Teras evleri, Mermer Cadde, Liman Caddesi, Roma Hamamı ve diğer yapıları ile Anadolu nun en önemli kentiydi Efes. Dünya nın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı da Efes teydi. ARTEMİS TAPINAĞI NI BİZANSLILAR YIKTI Antik Çağda Efes in en önemli yapısı, o zamanlar Dünyanın Yedi Harikası ndan biri olan Artemis Tapınağı ydı. Dördüncü Yüzyılda Efesli Hıristiyanlar tapınağa saldırdılar ve yıktılar. Burası daha sonra Bizans İmparatoru Jüstinyen zamanında mermer ocağı olarak kullanıldı. İstanbul daki yapılarda işe yarayacak ne varsa hepsi buradan taşınmıştır ki, Ayasofya nın sekiz yeşil billuri sütunu da buradan getirilmiştir. 20

Asırlar geçti, Ondokuzuncu Yüzyıl da Mr.Wood adlı bir arkeolog o günkü hükümetten aldığı bir izinle, geri kalan kalıntıların çoğunu Londra daki Britsh Museum a taşıdı. Peki, Dünya nın Yedi Harikasından biri olarak kabul edilen Artemis Tapınağı nın yerinde günümüzde ne var? Bir sütundan başka hiçbir şeyi yerinde kalmayan, dört yanı toprak yığıntısıyla çevrili bu yere günümüzde İngiliz Çukuru adı verildi. Kış gelince burası yağmur suyu ile dolar, içinde kurbağalar varaklayıp, kaplumbağalar yüzer. BODRUM MOZOLESİ Nİ DEPREM YIKTI, RODOSLULAR YAĞMALADI Biraz daha güneye, Mavi Yolculuğun başlangıcı, güneş ve deniz diyarı Bodrum a gidelim. Antik Çağda Halikarnasos adı verilmiş olan Bodrum da, bir zamanlar Dünya nın Yedi Harikasından bir diğeri olan Bodrum Mozolesi bulunuyordu. Milattan üç asır önce, Halikarnasos Kraliçesi Artemis tarafından, ölen kocası Mozolos adına yaptırılmış bir anıttır. Bugünkü anıtsal mezarlara Mozole isminin verilmesinin kaynağı bu yapıdır. 21

Anıtın, yapılışından 1500 yıl sonra bir deprem sonucu yıkıldığı sanılmaktadır. Daha sonra Onbeşinci Yüzyılda, Saint Jean şövalyeleri Rodos Adası ndan Bodrum a geldiklerinde Anıtı yıkık olarak gördüler ve kıyıya devasa şekilde yükselmiş bir kale yaptılar. Bu Kale nasıl yapılmıştır? Öyküsünü Halikarnas Balıkçısı ndan dinleyelim. Bodrum da yan yana beyaz evlerin kıyıladığı, hilal şeklinde iki liman vardır. Bu iki hilalin birleştikleri yerde, Rodos Adası ndan gelen Saint Jean Haçlı Şövalyelerinin yaptıkları kale yükselir. Kale denilen bu dağ gibi taş yığınını, bu duvarları yapmak için daha önce depremde kısmen yıkılmış olan Halikarnas Mozolesi ni tamamen yıkmışlar, sanat yapıtlarını duvar taşı diye kullanmışlardır. Haçlıların bu Kaleyi bitirmeleri tam yüz yıl sürmüştür. Rodos Adası nın Osmanlı Türkleri tarafından alındığını öğrenince, Yüz yılda yaptıklarını, bir gün bile savunamadan, pılılarını pırtılarını toplayıp Bodrum u terk etmişlerdir. Oysa Kalenin duvarları onca yüksekti ki, insan onu bir torba leblebiyle bile savunabilirdi. 22

Bodrum Kalesi, Günümüzde Su Altı Eserleri Müzesi olarak kullanılmakta ve turizme hizmet vermektedir. MARMARİS TEN FETHİYE YE SIĞLA ORMANI Bodrum, ışığın olabildiğince ışık, mavinin olabildiğince mavi olduğu yerdir. Ama burada yeşile yoğun olarak rastlanmaz. Onun için biraz daha güneye, Marmaris-Fethiye kıyılarına gitmek gerekir. Bu kıyılar, ışığın ve mavinin yanına yeşilin de katıldığı, kaynaşıp coştuğu cennet kıyılardır. 23

Anadolu Sığla Ağacı adı verilen ve Dünyada yalnızca Marmaris, Fethiye civarında yetişen ağaç, görünüş olarak çınara benzer. Günlük Ağacı da denir. Bu bitkiden sığla yağı üretilir. Sığla yağı güzel kokuludur ve iyi bir antiseptiktir. Eczacılıkta, parfümeride ve ayrıca buhur olarak dini mekânlarda kullanılır. Mısır Kraliçesi Kleopatra parfüm olarak kullanmıştır. Hipokrat ilaç olarak yararlanmıştır. Eski Mısırlılar mumyalama sırasında sığla yağı kullanmışlardır. Batmış Fenike gemilerinden çıkarılan içi sığla yağı dolu amforalar, geçmişte bu ürünün Akdeniz ticaretinde önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir. 24

MAVİ YOL, MAVİ YOLCULUK Yüksek Anadolu Platosu, Toros sıradağlarındaki yüksekliğini koruyarak Güneybatı Anadolu da Akdeniz e ulaşır. Orada Tepeden tırnağa birden kıyılıvermiş gibi 1100 metre yükseklikten yalçın ve dimdik olarak denize düşer. 25

Halikarnas Balıkçısı bunu şöyle anlatır. Bu diklikte deniz, devin göğsü gibi kabarıp inen soluğanları ile bütün hünerlerini gösterir. Şurada fısıldar, ötede gök gürültüsü gibi gürler, daha ötede top gibi patlar. Mırıldanır, söylenir, inler, kızar, çılgın çılgın bağırır, tehdit savurur,cevap alamaz, öfkelenir, yırtar parçalar, sürer, çeker, kaldırır, döndürür, yalvarır, kumsalı bulunca düşer ve bayılır. Böylece Toroslar Akdeniz le buluşur. Bunun sonucunda Dünyada eşine ender rastlanan güzellikte dantel gibi bezenmiş kıyılar oluşmuştur. Mavi Yolculuk, burada başlar, burada biter. Gülay Sezer in şiiriyle noktalayalım MAVİ YOLCULUĞU. 26

Aşklar yüceleşir, dostluklar kenetlenir Doğaya döner insan şu mavi yolda. Doruklardan ağaçlar sel gibi akar suya Denize selam durur çamlar o yamaçlarda. Parıltılar ok gibi delerken karanlığı Gökten denize düşer yıldızlar gece koyda. Bazen çivit renginde masmavi yanar deniz Bazen zümrüt yeşili büklerin içindeyiz. Ormanlar gölge gölge mavi yolun üstünde Şenlenir yüreğimiz anlatılmaz zevkteyiz. İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 1 UYGARLIK KÖPRÜSÜ ANADOLU... 2 ANADOLU NUN BACASI: AĞRI DAĞI... 2 DAĞIN TEPESİNDEKİ SU: NEMRUT GÖLÜ... 3 HARİKALAR DİYARI: KAPADOKYA... 4 BOZKIR IN RENKLERİ... 6 BOZKIR IN İNCİSİ: TUZ GÖLÜ... 8 ALTIN BOYNUZ: HALİÇ... 9 BALIKLARIN TERKETTİĞİ DENİZ: İZMİT KÖRFEZİ... 11 İZMİR KÖRFEZİ GÖL OLUYORDU... 13 PAMUKKALE NİN İŞGALİ ANTİK ÇAĞ DA BAŞLADI... 15 KARAHAYIT: TAŞ OLMUŞ GÖKKUŞAĞI... 17 DENİZİNİ YİTİREN LİMAN: EFES... 18 ARTEMİS TAPINAĞI NI BİZANSLILAR YIKTI... 20 BODRUM MOZOLESİ Nİ DEPREM YIKTI, RODOSLULAR YAĞMALADI... 21 MARMARİS TEN FETHİYE YE SIĞLA ORMANI... 23 MAVİ YOL, MAVİ YOLCULUK... 25 27

http://www.cengizcetintas.com/index.html cencetintas@gmail.com Bu kitabın her hakkı Cengiz Çetintaş' a aittir. Bilgiler kaynak gösterilmek koşuluyla email, fotokopi vb yoluyla gönderilebilinir veya çoğaltılabilinir. Ancak bilgilerin tümü dergi, kitap veya benzer şekillerde yayımlanamaz. 28

29 http://www.cengizcetintas.com/index.html