T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KADIN ÇALIŞMALARI ANABİLİM DALI



Benzer belgeler
Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

MEDYA VE KÜLTÜREL ÇALIŞMALAR TEZLİ, TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ GÜZ DÖNEMİ (I. YARIYIL)

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

Haberi okumak ve yazmak aslında ne demektir?

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

Saniye Dedeoğlu Kadın Emeği Konferansı TEPAV-ODTÜ Kadın Çalışmaları 3 Mayıs 2011, Ankara

KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

BÖLÜM 1 Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme: Türkiye de Bütçeleme Süreci

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği. Sürdürülebilir Kalkınma Ders Notu

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

Siyaset Psikolojisi (KAM 318) Ders Detayları

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

Bilişim Teknolojileri Temelleri 2011

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

İletişim Fakültesi(İ.Ö.) Gazetecilik Lisans 2011 Yılı Müfredatı. Genel Toplam Ders Adedi : 60 T : 158 U : 5 Kredi : 113 ECTS : 240 T+U : 163

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları. Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı

ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ REKLAM TASARIMI VE İLETİŞİMİ BÖLÜMÜ

ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM

KURUMSAL REKLAMIN ANLATTIKLARI. Prof. Dr. Müge ELDEN Araş. Gör. Sinem YEYGEL

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

TOPLUMSAL CİNSİYET - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

İŞLETME FAKÜLTESİ TARİHÇEMİZ

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Medya ve Siyaset (KAM 429) Ders Detayları

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ

TEKNOLOJİ ve TASARIM DERSİ 7. SINIF I. DÖNEM YAZILI-TEST SINAV ÇALIŞMA SORULARI

Hazırlayan: Prof.Dr.Çiler Dursun A.Ü.DTCF 2.Atölye

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS EKONOMİYE GİRİŞ I ECON Yrd. Doç. Dr. Alper ALTINANAHTAR

Eğitimin Ekonomik Temelleri

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Sosyolojiye Giriş I SSG

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ ŞEYMA GÜLDOĞAN

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİİLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYELERİ TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN PROJELER ( )

Öğretim planındaki AKTS Kitle iletişimi ve Kültür

YENİ MEDYA VE GAZETECİLİK TEZLİ/TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek

DERS BİLGİLERİ SİYASET BİLİMİNE GİRİŞ Yrd. Doç. Dr. Orhan ALDANMAZ

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

1,2 1,2 1,2 1,2 DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS KÜRESEL VE BÖLGESEL SİYASET II KBS Ön Koşul Dersleri - Türkçe

Sütlüce YERLEŞKESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ. Halkla İlİşkİler Bölümü Görsel İletİşİm Tasarımı Bölümü Medya ve İletİşİm Sİstemlerİ Bölümü Reklamcılık Bölümü

Öğrencilerimize bu ortamı hazırlamak bölüm olarak temel görevimizdir.

ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Kentsel Siyaset (KAM 404) Ders Detayları

Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü

İLET 522 Avrupa Birliği Politikaları ve Medya Seçmeli 3 3 6

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

GMO 1. KADIN ÇALIŞTAYI

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Arz-Talep açısından bir Yaklaşım

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Çin Halk Cumhuriyeti nde Toplum ve Siyaset PSIR Ön Koşul Dersleri -

Tıp ve Eczacılık Alanında Bilgi ve Belge Yöneticisi nin Temel Görevleri

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

Transkript:

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KADIN ÇALIŞMALARI ANABİLİM DALI BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ SÜRELİ YAYINLARININ REKLAM METİNLERİNDE TOPLUMSAL CİNSİYET ÖRÜNTÜLERİ: BT HABER ÖRNEĞİ Yüksek Lisans Tezi Gamze Göker Ankara-2003 1

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KADIN ÇALIŞMALARI ANABİLİM DALI BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ SÜRELİ YAYINLARININ REKLAM METİNLERİNDE TOPLUMSAL CİNSİYET ÖRÜNTÜLERİ: BT HABER ÖRNEĞİ Yüksek Lisans Tezi Tez Danışmanı: Doç. Dr. F.Mutlu Binark Tez Jürisi Üyeleri Adı ve Soyadı İmzası Prof. Dr. Serpil Sancar... Doç. Dr. F. Mutlu Binark... Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Timisi... Tez Sınavı Tarihi: 6.11.2003 2

TEŞEKKÜR Bu çalışmanın ortaya çıkmasını sağlayan ve bilgi birikimini cömertçe paylaşan tez danışmanım Doç. Dr. F. Mutlu Binark a, sonsuz yardımseverliği, gerektiğinde yönlendiren ve aynı zamanda özgür bırakan, dengeli ve samimi ilgisi, desteği ve kazandırdığı moral için çok teşekkür ediyorum. Yalnız tez çalışması sürecinde değil tüm yaşamım boyunca desteğini ve anlayışını esirgemeyen aileme, özellikle annem Tülay Göker e sonsuz teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca, yine yüksek lisans süresince en çok ihtiyacım olduğu zamanlarda moral desteği ve yardımları ile bana güç veren Ekber Düzgün e çok teşekkür ediyorum. Yoğun çalışma temposu içerisinde onlara yeterince zaman ayıramadığımda bile beni anlayışla karşılayan ve hep destek olan, başta Zehra Çelenk, Figen Çakan ve İrfan Aktan olmak üzere tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız... 3

İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1. Konunun Tanımlanması...3 2. Çalışmanın Amacı ve Kuramsal Çerçevesi...4 3. Çalışmanın Önemi...5 4. Temel Kavramlar...7 4.1. Toplumsal Cinsiyet...7 4.2. Bilişim Teknolojileri...8 4.3. Mühendislik İdeolojisi...10 4.4. Yeni Sağ...11 5. Çalışmanın Sınırlılıkları...12 6. Çalışmanın Yöntemi ve Veri Toplama Teknikleri...12 7. Çalışmanın Ana Varsayımı ve Yan Varsayımları...16 BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUMSAL CİNSİYET ve BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ 1.1. Bir İdeoloji Olarak Teknoloji ve Teknokrasi...18 1.2. Yeni Sağ İdeoloji ve BT...22 1.3. Toplumsal Cinsiyet ve BT Alanı: Kadının İkincil Konumu...28 İKİNCİ BÖLÜM BİR BT SÜRELİ YAYINI ÖRNEĞİ OLARAK BT HABER GAZETESİNDEKİ REKLAM METİNLERİNİN ÇÖZÜMLENMESİ 1. Mühendislik İdeolojisi/Beyaz Yakalı Teknoloji İnsanı İmgesi...43 2. Bilinebilir/Öngörülebilir Gelecek...49 3. Etkenlik ve Devingenlik (Mobilite)...52 4. Teknolojiye Egemen Erkek Aktör...54 5. Fetişleştirilmiş ve Cinsiyetlendirilmiş Teknoloji ve Teknolojik Ürün...59 6. Yeni Sağ Söylem/ Yeni Ekonomi...63 7. Yabancı Sözcük Kullanımı ve Modernleşme Miti...69 4

8. Teknolojinin Doğallaştırılması...71 SONUÇ...74 KAYNAKÇA...85 EKLER Ek 3: Reklam Betimlemeleri...93 ÖZET...150 ABSTRACT...152 Ek 1: Tablo 1 Ek 2: Tablo 2 Reklam Metinleri Renkli Görüntüleri (25 Adet) 5

...bilim ve tekniğin kendisinin devrimcileştirilmesi olmadan bir özgürleşim düşünülemez. (Jürgen Habermas, 2001:37) BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ SÜRELİ YAYINLARININ REKLAM METİNLERİNDE TOPLUMSAL CİNSİYET ÖRÜNTÜLERİ: BT HABER ÖRNEĞİ GİRİŞ Bilişim toplumu tartışmaları Türkiye de özellikle 1990 lı yılların başından itibaren artış göstermeye başlamıştır. Ekonomi, iletişim, siyaset bilimi, sosyoloji, sosyal psikoloji gibi çeşitli disiplinler tarafından ele alınan bu konu daha çok ekonomik ve teknolojik yönü ile tartışılmış, sınıfsal, etnik, toplumsal cinsiyetle ilgili boyutları üzerinde yeterince çalışılmamıştır. İngilizce de information technologies şeklinde ifade edilen terimin karşılığı olarak kullanılan ve enformasyon teknolojileri ile aynı anlama gelen bilgi teknolojileri, son yıllarda telekomünikasyonu da içine alacak biçimde bilişim teknolojileri şeklinde kullanılmaya başlanmıştır. Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı nın alt bileşenlerinden birinin başlığı olan Enformasyon Toplumu Teknolojileri(Information Society Technologies, kısa ismiyle IST) ise hem enformasyon teknolojilerini hem de enformasyon toplumu kavramlarını içinde barındırmaktadır. Bu çalışmada ve konuyla ilgili başka metinlerde tercih edilen bilişim teknolojileri kavramı ile bilgi teknolojileri ve enformasyon 6

teknolojileri kavramları, aralarındaki tanım ve bakış açısı farklarını bir kenara bırakırsak aynı anlamda kullanılmaktadır. Türkiye de bilişim teknolojileri (bundan sonra bu çalışmada BT olarak kullanılacak) oldukça yaygın biçimde günlük yaşama girmiş bulunmaktadır. 1980 lerle birlikte birçok üçüncü dünya ülkesinde olduğu gibi Türkiye de de sayısal(dijital) iletişim, çağ atlatan, diğer ülkelerle aramızdaki gelişme farkını kapatacak, yoksul/zengin, kır/kent arasında eşitliği sağlayacak ve enformasyon toplumunu oluşturacak teknoloji olarak sunulmuştur(geray 1995:45). Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de de BT, yeni sağın güçlenme ve yaygınlaşma mekanizmalarının en önemlilerinden birini oluşturmaktadır. Gerek doğrudan BT sektöründe, gerekse farklı sektörlerin BT bölümlerindeki kadın istihdamı her geçen yıl artmaktadır 1. Ancak genel olarak teknoloji ve kadın ilişkisindeki sorunlar, aynı biçimde, bir alt alan olarak BT ve kadın ilişkisinde de gözlemlenmeye devam etmektedir. Kadın geleneksel olarak teknolojiye yakın ve yatkın görülmemekte, teknoloji ürünlerinin kullanıcısı/tüketicisi olarak önem kazanmaktadır. Ancak bu önem kadına biçilen annelik, ev kadınlığı gibi roller etrafında şekillenmektedir. Bilişim teknolojileri de kadını kullanıcı/tüketici olarak konumlandırmaktadır. Ancak diğer teknolojiler gibi BT de aynı zamanda üretim, kullanım, bakım/onarım gibi farklı teknolojik pratikler düzeyinde toplumsal cinsiyet ideolojisine müdahalede bulunmaya katkıda bulunmaktadır. 1 DİE Toplumsal Yapı ve Kadın İstatistikleri Şubesi nden elde edilen bilgiye göre, Ankara da 1990 yılında bilgisayara dayalı ofis teknolojisinde istihdam edilenlerin yüzde 59 unu kadınlar ve yüzde 41 ini erkekler teşkil etmektedirler. Sistem analizcilerinin yüzde 39 unu, bilgisayar programcılarının yüzde 47 sini ve veri giricilerin yüzde 65 ini kadınlar oluşturmaktadır. 7

Son kullanıcı, bilişim profesyonelleri ya da bilişim yöneticileri gibi farklı hedef kitlelere yönelik yayımlanan BT süreli yayınları ise toplumsal cinsiyet ideolojisinin ve yeni sağ söylemin kurulduğu, yeniden üretildiği ve doğallaştırıldığı önemli mecralardan biridir. Bu yayınlarda yer alan reklam metinleri genelde teknoloji ve özelde BT nin sözde cinsiyetsiz ve ideolojiden arı söyleminin ve dilinin nasıl üretildiği ve dolaşıma sokulduğunu irdelemek açısından önemli örneklerdir. Bir ürün veya hizmet satmak üzere tasarımlanan mesajlarla tüketiciyi ikna eden bir tutundurma aracı olan reklam, aynı zamanda bir popüler kültür ürünüdür (Mutlu 1995:286). Reklamda anlam çoğunlukla üzerinde uzlaşılan kural ve kodlar dolayımıyla kurulduğu için, çalışmanın temel kavramlarını oluşturan toplumsal cinsiyet, bilişim teknolojileri, mühendislik ideolojisi ve yeni sağ kavramları arasındaki ilişkiyi irdelemek bakımından oldukça elverişli bir malzeme sunmaktadır. 1. Konunun Tanımlanması Kadının teknolojiye yakın ve yatkın olmadığı, teknolojiden uzak olduğu söylemi ile bu söylemin kurulduğu araçlardan biri olan BT süreli yayınları arasında karşılıklı olarak birbirini besleyen, destekleyen bir süreç işlemektedir. Bu önyargılı söylemin yeniden üretilmesi gündelik yaşamda kadınlar ve erkeklerin teknolojiyi üretme ve kullanma pratiklerini cinsiyetçi bir ayrımla etkilemektedir. Liesbeth van Zoonen, bu cinsiyetçi bakış açısının günlük yaşamdaki yansımasını şöyle açıklamaktadır: Sağduyu, bizi kadın ve erkeklerin teknolojiyle ilişkilerinin farklı olduğuna inanmaya yönlendirir. Kadınlar araba sürer, 8

erkekler o arabaları tamir eder; kadınlar evde yaşarlar, erkekler o evleri inşa ederler; kadınlar çamaşır makinası kullanırlar, erkekler ise o makinaları keşfederler; kadınlar doğum kontrol hapı alırlar, erkekler bu hapı arıtırlar...telekomünikasyon ve bilgisayar teknolojileri de benzer bir tablo sunarlar: erkekler radyoyu parçalarına ayırırken, kızlar radyo dinler; kadınlar video izlerler, erkekler ise zamanlayıcıyı kurarlar; kadınlar bilgisayar kullanır; erkekler ise onu deneyimler ve onunla oynarlar (van Zoonen dan aktaran Binark 1995:5). Bu çalışmada, BT süreli yayınlarının hemen hepsinde öne çıkan ve yeni sağ ideolojiden beslenen ve sözde ideoloji ile cinsiyetten arındırılmış teknoloji söyleminde kadının ne şekilde konumlandırıldığı feminist bir bakış açısıyla incelenmektedir. 2. Çalışmanın Amacı ve Kuramsal Çerçeve Tarihte hemen her teknolojik değişim ve yeniliğin toplumsal yansımalarının tam olarak gözlemlenebilmesi, etkilerinin incelenmesi ve değerlendirilmesi, doğal bir biçimde, yeniliğin ortaya çıkışından görece geç olmuştur. BT alanının genel anlamda sosyal bilimlerin, özel olarak feminist araştırma ve eleştirinin konusu olması 1960 larda ilk modern bilgisayarın kullanılmaya başlanmasından oldukça sonraki bir tarihe rastlamaktadır. Türkiye de BT alanının araştırma konusu olması, bilişim teknolojilerinin daha erken ve yoğun biçimde kullanılmaya başlandığı gelişmiş ülkelere oranla daha geriden gelmektedir. Ayrıca ortaya çıkan bu örneklerin sayısı da oldukça sınırlıdır (Alparslan 1997; Binark 1999; Ecevit, Hoşgör, Tokluoğlu 1999). Bu çalışma, sınırlı sayıda örneğin bulunduğu bu alana bir katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. 9

Çalışmanın amacı, toplumsal cinsiyet rollerinin bilişim teknolojileri reklamlarına nasıl yansıdığını ortaya koymaktır. Genel olarak, kadının doğaya yakın ve duygusal olanı, erkeğin ise akli, teknik ve bilimsel olanı temsil ettiği ataerkil toplumsal cinsiyet ideolojisi yaşamın her alanında yeniden üretilmektedir. Kadın kültürü ve kadınlık bilgileri, kadınların eviçi üretim ve emeklerine benzer şekilde erkek egemen ideoloji tarafından ikincilleştirilmektedir. Buna bağlı olarak kadınların teknolojiyi deneyimleme, üretme ve tasarlama pratikleri de önemsizleştirilmektedir. Bir yazılı medya aracı olan ve bilişim profesyonellerine yönelik yayın yapan BT süreli yayınları da bu egemen söylemi yeniden üretmede araçsal bir özellik taşımaktadır. Bu çalışmanın amaçlarından biri de, bilişim teknolojilerinin tüm erkek egemen söylemine rağmen, feminist bir bakış açısıyla toplumsal cinsiyet ideolojisine müdahalede bulunulabilecek bir alan olduğunun altını çizmektir. Çünkü birçok alan gibi BT de kadınların özgürleşim ve eşitlik taleplerinde bir söylemsel mücadele alanıdır. Her ne kadar egemen toplumsal cinsiyet ilişkilerinin ve rollerinin kurulduğu bir alan olsa da, kadınlar için verili toplumsal cinsiyet rollerinden özgürleşme olanağı sağlamakta, bu potansiyeli barındırmaktadır. 3. Çalışmanın Önemi Bu çalışma, günümüzün en önemli ve gözde sektörlerinden biri olan bilişim teknolojileri alanı ile bu alanın profesyonellerine yönelik yayın yapmakta olan süreli yayınlarda yer alan reklamlar arasındaki ilişkide pekiştirilen toplumsal cinsiyet ideolojisini görünür kılmayı amaçlamaktadır. Genel olarak teknoloji, özel olarak bilişim teknolojilerinin sözde cinsiyetsiz ve ideolojisiz dilinin ve söyleminin nasıl 10

üretildiği, ne şekilde dolaşıma sokulduğunun irdeleme yollarından biri bu alanda yayımlanan süreli yayınların incelenmesidir. Araştırma evreni olarak haftalık BT Haber gazetesinin seçilmesinin nedenlerinden ilki, Türkiye de bilişim sektörüne, bilişim profesyonellerine yönelik yayın yapan süreli yayınlar arasında reklam pastasından en büyük payı alıyor olmasıdır. 2 Ücretsiz dağıtılması nedeniyle, diğer yayınlarla karşılaştırıldığında yaklaşık on bin gibi yüksek bir tiraja sahip olması, elli binden fazla okuyucuya ulaşması ve dolayısıyla okunurluk ve yaygınlık oranının daha yüksek olması bir diğer nedeni oluşturmaktadır. 3 1996 da yayımlanmaya başlayan gazetenin şu an bilişim sektörü yayınları arasında en eski ve ayakta kalabilmiş yayın olması da örnek inceleme alanı olarak BT Haber in tercih edilmesinde belirleyici olmuştur. Ayrıca, çalışmayı gerçekleştiren araştırmacının yaklaşık üç yıl BT Haber Ankara muhabiri olarak çalışması inceleme alanı olarak bu yayının seçilmesinde rol oynamıştır. Editoryal kadroda yer almak, haber hazırlanma sürecinin içinde bulunarak sözde ideolojisiz haber söyleminin üretim süreçlerinin yakından gözlemlenmesini sağlarken, aynı zamanda reklam satışı süreci ve haber- reklam ilişkisini de kavrama olanağı vermiştir. 2 İnterpro Yayıncılık, Araştırma ve Organizasyon Hizmetleri A.Ş. rakamlarına göre; BT süreli yayınları arasında en çok reklam payına, yüzde 28 ile son kullanıcıya yönelik olarak yayımlanan aylık Chip dergisi sahiptir. BT profesyonellerine yönelik yayımlanan haftalık BT Haber gazetesi ise, yüzde 22.4 ile ikinci sırada yer almaktadır. 3 Bkz. http://www.interpro.com.tr 11

4. Temel Kavramlar Çalışmanın temel kavramları toplumsal cinsiyet, bilişim teknolojileri, mühendislik ideolojisi ve yeni sağ olarak belirlenmiştir. Toplumsal cinsiyet kavramının çalışma için önemi, kadının BT ile sorunlu ilişkisini tartışmada başlangıç noktası olmasından kaynaklanmaktadır. Kadının genel anlamda teknoloji ile ilişkisinin toplumsal cinsiyet ideolojisi tarafından belirlenmişliği, aynı biçimde görece yeni ve 2000 li yılların teknolojisi olarak nitelendirirlen BT alanında da gözlemlenmektedir. Kadının BT alanındaki ikincil konumu mühendislik ideolojisi ve yeni sağ söylem tarafından pekiştirilmektedir. Bu kavramlar aşağıda ayrıntılı bir biçimde açıklanmaktadır. 4.1. Toplumsal Cinsiyet Robert W. Connell ın tanımlaması ile toplumsal cinsiyet insanların eril ve dişil olarak, üremeye dayalı bölünmesi kapsamında veya bu bölünmeyle bağlantılı olarak örgütlenmiş pratik anlamına gelir...toplumsal cinsiyet bir nesne olmaktan çok bir süreçtir (1998:190-191). Deniz Kandiyoti, toplumsal cinsiyet kavramı yalnız cinsiyet farkını değil, cinsiyet hiyerarşisini de içeren bir kavram olarak ele alındığı, böylece toplumsal cinsiyeti kavramada iktidar merkezi bir terim olarak korunduğu sürece bu kavrama daha yakın olduğunu ancak belirsizlikler bulunduğu için ataerkillik(patriarka) terimini yeğlediğini belirtmektedir. Bu çalışmada ise toplumsal cinsiyet, Mutlu Binark ta olduğu gibi, toplumsal sınıf, etniklik ve kültürel pratikler ile birlikte kimliğin doğallaştırılması işlemi 12

yoluyla özneyi bütün olarak kuran, bir yandan özneyi sabitlemeye çalışan öte yandan sürekli kurulan/müdahale edilen bir kimliklenme süreci ögesi (1999:3) olarak kabul edilmektedir. Toplumsal cinsiyet ilişkileri, toplumsal pratiğin cinsiyet ve cinsellik etrafında yapılanmasını içerir. Cinsel ideolojide en yaygın süreç ise toplumsal pratiği doğallaştırma yoluyla öğeleri tek bir bütün halinde birleştirerek sözkonusu yapının çökertilmesini içermektedir. Toplumsal cinsiyet ilişkilerinin doğal olgular olarak yorumlanmasına olağanüstü sık rastlanır. Cinsiyete dayalı işbölümleri, hiç istisnasız sürekli bu şekilde yorumlanır. Örneğin Cynthia Cockburn kadınların, aslında matbaa makinelerini çalıştırabildikleri halde, bu makineleri çalıştırmaya doğal olarak yetersiz oldukları konusunda nasıl kandırıldıklarına dikkati çeker. Çocuk bakımındaki işbölümüne ilişkin tartışmalarda kadınların anneliğe ve çocuklara yönelik doğal arzusu sorgulanmaksızın kabul edilmektedir(connell 1998:321). 4.2. Bilişim Teknolojileri Bilişim teknolojileri kavramı; donanım (hardware) 4, yazılım/program (software) 5, bilgisayar ağları (network), bilgisayar ağ yazılımları, sistem entegrasyonu, İnternet, telekomünikasyon ve telekomünikasyon yazılımları ve hatta alana ilişkin eğitim ve danışmanlığı da içeren, kendi içinde çok hızlı değişen ve gelişen ayrıntılı bir teknoloji dünyasına karşılık gelmektedir. 4 Donanım, klavye, ekran, yazıcı, harddisk gibi bilgisayarın fiziksel parçalarına verilen isimdir. 5 Yazılım, bilgisayarı ya da telekomünikasyon donanımlarını işleten programlara verilen genel isimdir. 13

Bilişim toplumu, bilgi toplumu ya da enformasyon toplumu olarak kullanılan kavram da, liberal ekonomik politik bakış açısına göre, içinde bulunduğumuz ya da yakın gelecekte ulaşacağımız toplum hedefinin bu teknoloji temelinde yükselmesini ifade eder. Başka bir deyişle, bilişim toplumu kavramı ile anlatılmak istenen teknolojik ilerleme ve büyümenin devam ettiği, yeni istihdam olanaklarının ortaya çıktığı, bireyin yaşam kalitesinin arttığı, toplumdaki marjinaller için eğitim ve sağlıkta fırsat eşitliğinin sağlandığı, teknolojilerin serbestçe ve rekabete dayalı şekilde kullanıldığı, resmi ve özel tekellerin ortadan kalktığı, sivil toplum örgütlenmelerinin önem kazandığı, demokrasinin kalitesinin yükseldiği, yurttaşların karar alma süreç ve mekanizmalarına etkin ve tam katılımının gerçekleştiği, bireysel özerklik ve yaratıcılığın arttığı, toplumsal, etnik, ırksal ve siyasal uyuma ulaşıldığı bir toplumdur (Erkan; Aktan ve Tunç tan aktaran Binark, 1999: 21). Ancak bilişim teknolojilerinin toplumu ve toplumsal ilişkileri dönüştürücü/geliştirici gücü mitleştirilirken, toplumsal eşitsizliği üreten pratiklerden söz edilmemektedir. Bilişim toplumu olgusunu tartışan ve liberal gelenekten beslenen araştırmalar da teknolojik belirlenimcidir. Teknolojik gelişmelerin kaçınılmaz olduğu düşüncesi temeline dayanan teknolojik belirlenimcilik, kabaca tarif edilecek olursa, toplumların geleceğinin önlenemez biçimde teknolojik gelişmelere bağımlı olduğunu iddia eder. Bilişim toplumu mitinin bu maskesinin altında gizlenen ise, öncelikle bilişim teknolojilerine erişim sorunudur. Erişim sorunu bilgi zenginleri ve bilgi yoksulları/yoksunlarından oluşan iki kutuplu-sınıflı toplum olgusunu ortaya çıkarır. sayısal uçurum (digital divide) olarak isimlendirilen bu durum, gelecek toplumlarının en büyük sorunlarından biri olarak algılanmakta, 14

örneğin AB programlarında bu sorunu ortadan kaldırmak, İnternet ve genel olarak bilişim teknolojilerini ücretsiz/ucuz olarak yaygınlaştırmak amacıyla önlemler alınmaya çalışılmaktadır. Örneğin, Finlandiya, İsveç, Danimarka ve Portekiz de çoğunlukla kütüphanelerde kamusal İnternet erişim noktaları kurulmuştur. Ayrıca postaneler, gençlik merkezleri, iş bulma kurumlarında da kamusal İnternet erişim noktaları bulunmaktadır (Binark 2003 145). 4.3. Mühendislik İdeolojisi Endüstri sonrası toplumun birinci özelliği, imalat veya mamüllerin üretiminin gitgide artan bir oranda emek gücünden hizmete dayalı mesleklere doğru bir değişim göstermesidir. Endüstri sonrası toplumlarda bilgi donanımı, 19 uncu ve 20 inci yüzyıl endüstri toplumlarında mülkiyet sahipliğinin kazandırdığı şekilde güç kazandırır. Ama endüstri sonrası toplumda yeni bir bilgi biçimi aşırı önem kazanmıştır. Bu kuramsal, yani soyut ve şifreli karakterlerde olan bilgidir (Giddens, 1999:330). Endüstri sonrası toplumda, endüstri toplumundaki mavi ve beyaz yakalı ayrımı ile bu kavramların tanımları değişip, dönüşmeye başlamıştır. Kabaca fizik gücü ile çalışanların mavi yakalı, beyin gücü ile çalışanların beyaz yakalı olarak adlandırıldığı endüstri toplumundan, endüstri sonrası topluma geçildiğinde bu tanımların da sınırları belirsizleşmeye, birbirine yaklaşmaya başlamıştır. Ancak endüstri döneminin mühendisleri ve onların teknokratik eğilimleri bugün yeni sağ aracılığıyla, bugünün mühendisleri ya da mühendis zihniyeti tarafından sürdürülmektedir. Nilüfer Göle ye 15

göre, bir meslek grubu olan mühendisler, üretim süreci içindeki yerlerinin ötesinde birtakım toplumsal gelişme modellerinin savunucuları olmuşlardır. Nitekim toplumsal mühendislik olarak nitelenen bu ideolojide, sosyal konular ve sorunlarda da mühendislik yapılabileceği, yani mühendislerin üretim düzeyine getirdiği rasyonalite temelli ölçeklerin tüm toplum ölçeğine yaygınlaştırılabileceği iddia edilmektedir(1998:9-10). 4.4. Yeni Sağ Dünyada 1980 li yılların başlarından itibaren yükselmeye başlayan, Thatcher ve Reagan ın kişiliklerinde simgeleşen yeni sağ ideoloji, ideolojilerin öldüğü söylemi ile koşuttur. Sözde ideolojiden arınmış olan yeni sağ söylem, yeni muhafazakarlık, neo-liberalizm, globalleşme, küreselleşme gibi farklı terimlerle de adlandırılmaktadır. Küreselleşmenin tanımı; malların, sermayenin, hizmetlerin, enformasyonun ve emeğin tek tip düzenleme altında dünya çapında dolaşımı (Geray,1995:33-48) şeklinde yapıldığında, son on yıldır popüler biçimde tartışılan küreselleşmenin aslında çok da yeni bir olgu olmadığı, emperyalizm kavramının ilk telaffuz edilmeye başlandığı tarihlerden itibaren, küreselleşme olgusundan söz edilebileceği anlaşılmaktadır. Ancak bu tanıma, bunun giderek anındalaşmaya yönelmesi ifadesi eklendiğinde, bilişim teknolojileri tabanında yükselen ve onun ciddi bir rol üstlendiği yeni bir küreselleşmeden sözedilebilir hale gelmektedir. 16

Yeni sağ akımın dönemsel olarak Türkiye deki temsilcisi Turgut Özal dır. Özal ın başbakanlık yaptığı 1980 li yıllar döneminde ve sonrasında bilgisayarlaşmaya önem verilmiş, bu yönde çeşitli kamu yatırımları yapılmıştır. Bilgisayar teknolojilerine yapılan bu yatırımlar Özal ın çağ atlama sloganı ile örtüşmüş ve bu teknolojiler ile Türkiye de zengin/yoksul, kent/köy ayrımının ortadan kalkacağı öne sürülmüştür. Dolayısıyla bilişim teknolojileri mitleştirilmiştir. 5.Çalışmanın Sınırlılıkları Çalışmanın araştırma evrenini yukarıda sayılan nedenlerden dolayı BT Haber gazetesinde yer alan reklam metinleri oluşturmaktadır. Türkiye bilişim sektörü profesyonellerine yönelik yayın yapan gazete, yoğunluklu olarak kamu sektörü ve özel sektördeki bilişim yöneticileri tarafından okunmaktadır. 6. Çalışmanın Yöntemi ve Veri Toplama Teknikleri Çalışmanın araştırma evrenini oluşturan BT Haber gazetesinde yer alan reklam metinleri araştırmanın veritabanını oluşturmaktadır. Araştırma için, haftalık bilişim teknolojileri gazetesi olan BT Haber in 2002 yılında yayımlanmış sayılarından her ayın ikinci ve dördüncü haftasında yayımlanan sayılar ise örneklem olarak seçilmiştir. Bu çalışmada toplam 24 sayıda yer alan 493 reklam metni incelenmiş, dikkate değer özellikler taşıyan 87 adet reklam ayrıntılı olarak çözümlenmiştir. Çeşitli sayılarda tekrar eden aynı reklam metinleri bir kenara bırakıldığında, ele 17

alınan reklam metinlerinin ne tür figüratif özellikler taşıdığını, hangi değerlendirme kategorilerine girdiğini gösterebilmek amacıyla, önce Tablo 1, daha sonra da Tablo 2 de sınıflandırılan şekilde iki döküm hazırlanmıştır. Tablo1 de her bir sayıda yer alan reklam metinlerinde kullanılan figürleri sınıflandırmak amacıyla kadın, erkek, kadın ve erkek birlikte, çocuk, hayvan, teknolojik ürün ve hiçbiri kategorileri kullanılmıştır. Tablo1 ile toplumsal cinsiyet ve BT arasındaki ilişkinin reklam metinlerinde kullanılan figürlere yansıması nicel olarak ortaya çıkartılmıştır. Tablo 2 de ise reklam çözümlemesinde kullanılan alt kategorilerin her sayıda ne kadar tekrar ettiği ölçülmeye çalışılmıştır. Reklamlar temel olarak en çok hangi kategoriye giriyorsa o kategori altında incelenmiştir. Önce figüratif özellikleri incelenen reklam metinleri temel olarak sekiz alt kategoride metin çözümlemesi yöntemiyle irdelenmiştir. Metin çözümleme yöntemini kısaca tanımlayacak olursak, Erol Mutlu ya göre, iletişim araçlarının, özellikle televizyon mesajlarının anlamının apaçık ortada ve belirsizlikten uzak olduğu sayıltısına meydan okuyan, dolayısıyla bu sayıltıya dayanan mesaj çözümlemelerine (örneğin geleneksel içerik çözümlemesi) karşı geliştirilen ve film ve yazın eleştirisinde kullanılan yaklaşımlardan yararlanılarak anlam üretiminin gerisinde yatan mekanizmaları anlamak için iletişim araçlarının biçim ve yapısını sorgulayan bir çözümleme biçimidir (1995:248). 18

Bu çalışmada ayrıca niceliksel çözümleme yapılarak BT alanında gözlemlenen toplumsal cinsiyet ideolojisinin reklam metinlerine yansıması sayısal olarak ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu çalışmada, eleştirel söylem çözümlemesi yöntemi, geleneksel metin çözümlemesi yöntemine eklenmiş, bu şekilde toplumsal eşitsizlik ilişkilerinin reklam metinleri içinde ve aracılığıyla nasıl üretildiğinin açığa çıkarılması mümkün olmuştur. Bilindiği üzere eleştirel söylem çözümlemesi, metinler tarafından toplumsal iktidarın nasıl yeniden üretildiğini, temsil edildiğini inceleyen çözümleme yöntemidir (van Dijk den aktaran İrvan 2000:80). Bu bağlamda bu metin çözümlemesi yöntemi toplumsal ve siyasal sorunlar üzerine odaklanır, söylem yapılarının nasıl ve niçin inşa edildiklerini, hangi toplumsal ilişkileri yeniden ürettiklerini açıklamaya çalışır. Teun van Dijk söylem çözümlemesini, haber metinlerine uygularken haber söylemindeki makro ve mikro yapılar arasında analitik bir ayrım yapmanın gerekliliğinden söz etmektedir. Haber söylemindeki makro yapı, haberin hiyerarşik bir şema içinde düzenlenmesini sağlamaktadır. Haber başlıkları, üst-alt başlıklar, spotlar ve girişler haber hakkında genel bir fikir verme işlevine sahiptirler. Aynı biçimde bir reklam metnindeki sloganlar, yazı ve resimlerin birbirine göre bir anlam dizgesi içinde yerleştirilmesi, daha küçük ve daha büyük başlıklar da reklamda tanıtımı yapılan ürünle ilgili bir fikir vermektedir. Bu çalışmada her reklamda ayrıntılı biçimde uygulanmasa da makro yapı çözümlenmeye çalışılmıştır. Reklamda kullanılan slogan, tercih edilen yazı karakteri ve büyüklüğü, bunların fotoğraf ya da 19

diğer görsel malzeme ile ilişkisi ve metin içindeki konumlandırılması gözönünde bulundurulmuş, yaratılan anlam dizgesi çözümlenmeye çalışılmıştır. Mikro yapılara ilişkin çözümlemede ise, sözcük seçimleri, sözdizimsel yapı, bölgesel ve küresel uyum, haberin retoriği gibi mikro çözümlemeler yapılmaktadır. Retorik ise, haberde inandırıcılığı arttırmak için kullanılan stratejilerden oluşmaktadır. Bunlar tırnak içi alıntılar, rakamlar, istatistikler, abartılı tanımlamalar gibi öğelerdir (van Dijk den aktaran İrvan 2000:82). Çalışmada reklam metinlerinin incelenmesinde kullanılan sekiz özgün kategori, tez yazım aşaması öncesinde yapılan teorik okumalar sonucunda oluşturulmuştur. Bu kategoriler, çalışmanın temel kavramları olan yeni sağ, mühendislik ideolojisi, BT ve toplumsal cinsiyet arasındaki ilişki ve etkileşimi ortaya koymak açısından oldukça kullanışlı olmuştur. Bu çalışma kapsamında üretilen özgün kategoriler oluşturulurken teknoloji-doğa ilişkisi, teknoloji ve gelecek arasındaki bağ, yabancı sözcük kullanımı ve modernleşme miti arasındaki ilişki gibi, çalışmanın temel kavramlarını destekleyen temalar da kullanılmıştır. Bu çalışmada göstergebilimin temel metinsel çözümleme araçlarından da yararlanılmıştır. Daha çok görsel metinlerin çözümlemesinde kullanılan göstergebilimsel çözümleme yönteminde düzanlam, yananlam, kod, eğretileme, düzdeğişmece gibi olgu ve ilişkilere yoğunlaşılır (Chandler ve Fiske den aktaran İrvan 2000: 84). Göstergebilimsel çözümleme yöntemi medya metinlerini yapılanmış bütünlükler olarak ele alarak, özellikle gizli, yani yananlamları çözümlemeye çalışır. Metinlerarasılıksa bu metin çözümlemesi yönteminde üzerinde durulan bir ilişki biçimidir. Metinlerarasılık, Zygmunt Baumann a göre, üzerinde anlaşmaya varılmış 20

bir noktaya ulaşma ya da bu noktada kesilme umudu olmaksızın, metinler arasındaki bitmeyen söyleşi, metinlerin birbirleriyle konuşmasıdır (Baumann 1990 dan aktaran Mutlu 1995:248). Bir metnin sabit bir konumu olmadığını; her zaman diğer metin(ler)ce harekete geçirildiğini, konumlandırıldığını ve açıklandığını dile getiren bu kavram, postmodernistlere göre, her metnin diğer bir metinle bağlantılı/ilişkili olduğunu anlatmaktadır (Mutlu 1995: 249-250). Bu çalışmada göstergebilimsel çözümlemenin eğretileme aracına sıklıkla başvurulmuştur. Eğretileme, nitelikleri bir gerçeklik düzleminden bir başkasına aktarmak suretiyle iş gören bir söz ya da görüntü aracıdır. Bilinmeyeni, bilinene aktarmak suretiyle iletmektedir (106). 7. Çalışmanın Ana Varsayımı ve Yan Varsayımları Çalışmanın ana varsayımını şu şekilde ifade edebiliriz: Bilişim teknolojileri alanı, egemen toplumsal cinsiyet ideolojisinden beslenerek kadının teknoloji ile olan ilişkisini ve kadının konumunu ikincilleştirmektedir. Çalışmanın alt varsayımlarını ise şu şekilde sıralayabiliriz: BT süreli yayınları ve bu yayınlarda yer alan reklam metinlerinde kadının BT ile olan ilişkisi ikincil, edilgen şekilde konumlandırılmakta, böylece egemen toplumsal cinsiyet ideolojisinin kadının teknolojiye yakın ve yatkın olmayan şeklindeki konumlandırması doğallaştırılmaktadır. 21

BT süreli yayınlarında dolaşıma sokulan mühendislik ve yeni sağ ideolojileri egemen toplumsal cinsiyet ideolojisini pekiştirmektedir. 22

BİRİNCİ BÖLÜM BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ve TOPLUMSAL CİNSİYET 1.1. BİR İDEOLOJİ OLARAK TEKNOLOJİ ve TEKNOKRASİ Teknik sözcüğünün etimolojik kökeni, Yunanca tekhnikon a (tekhne ye ait olan) dayanır. Tekhne sözcüğünün iki anlamı vardır. İlki, yalnızca el becerisine dayalı etkinlikler ve beceriler; ikicisiyse zihin sanatlarıdır. Bu anlamından dolayı, teknik sadece bir araç değildir. Giz-açmanın bir tarzıdır, yani, ifşa edilen şeyi, varolan şeyi, becerikli bir bilmeydi, mevcut olmaya doğru bir öne-çıkma tarzı[dır] (Özlem den aktaran Binark 1999:12). Bir ideoloji olarak teknolojiyi tartışmadan önce, bu çalışmada söylem ve ideoloji kavramlarının nasıl tanımlandığını açıklamak gerekmektedir. En basit ifade ile söylemi, anlamın dil içinde hareket etmesi olarak tanımlarsak, ideoloji, bu anlamın belli kişi ve gruplar lehine nasıl harekete geçirildiği ile ilgilenir (Thompson dan aktaran Serpil Sancar Üşür 1997:89). İdeolojiyi bir süreç ve bu süreç içindeki toplumsal pratikler olarak ele alan Stuart Hall, dilin anlamının, ancak bir toplumsal üretim olarak varolduğunu vurgulamaktadır. Başat bir söylemin, tek açıklama olma yetkisini kendine nasıl tanıdığı ve alternatif tanımlar üzerinde sınırlama ya da yasaklamayı nasıl sürdürebildiği Hall için yanıtlanması gereken temel sorulardan birini oluşturmaktadır. Hall a göre diğer bir soru ise, betimleme ve açıklama kurumlarının 23

(kitle iletişim araçları) yeğlenen ya da sınırlandırılan anlam silsilesini sürekli kılmayı nasıl becerdikleridir. Bu soruların yanıtlanması için ideoloji kavramının analitik gücüne gerek olduğunu belirten Hall, ideolojiyi toplumsal anlamların belirlenmesi alanındaki mücadele olarak tanımlamaktadır(sancar-üşür 1997:110-111). Bu çalışma, teknoloji ideolojisinin nasıl başat bir söylem ve tek açıklama olma yetkisini kendine tanıdığını, bu ideolojinin, üretildiği en önemli alanlardan biri olan popüler kültürel üretimlerden reklam metinleri aracılığıyla nasıl dolaşıma sokulduğunu araştırmaya çalışmaktadır. Teknoloji ideolojisinin göstergelere sınıflarüstü, ebedi bir karakter vererek diğer anlamları yok etmek istemesini en radikal biçimde eleştiren düşünce okullarından biri Frankfurt Okulu olmuştur. Frankfurt Okulu nun teknoloji ve rasyonellik eleştirileri bilim felsefesi açısından çok önemlidir. Bilimin ve teknolojinin yansız olmadığı, inanç ve geleneklerden fazlasıyla etkilendiği ve dolayısıyla ideolojik olduğu tartışmaları, teknolojinin içinde üretildiği toplumun ürünü olduğunu, bundan ötürü varolan toplumsal cinsiyet ideolojisinin de etkisi altında kaldığını ve cinsiyetçi olduğunu göstermektedir. Frankfurt Okulu düşünürlerinden Herbert Marcuse e göre...belki de teknik akıl kavramı bizzat ideolojidir. Tekniğin salt kullanımı değil, bizzat kendisi de (doğa ve insan üzerinde) iktidardır, yöntemli, bilimsel, hesaplanmış ve hesaplayan iktidar...teknik her defasında tarihsel-toplumsal bir tasarımdır; ve onda bir toplumun ve ona hükmeden ilgilerin insanlara ve şeylere yaklaşımları yansıtılmıştır. İktidarın böyle bir amacı maddi dir ve bu bakımdan bizzat teknik aklın biçimine aittir (Marcuse dan aktaran Habermas 2001:34). 24