TARİH BOYUNCA ANKARA. Meltem Yıldızturan ın 13.10.2010 tarihinde gerçekleştirdiği konferans metnidir.



Benzer belgeler
Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

6 Mayıs Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması. 26 Ağustos Büyük Taarruzun başlaması


BİLDİRİCİ AİLESİ ANTALYA GEZİLERİ


Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. Müze Bilinci (Atatürk Anıtları) 2 Ders Saati (40+40dk)

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

ULUSLARARASI MÜZELER GÜNÜ

Atatürk ve Yurt İçi Anıtları

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

Enver SAĞIR Arkeolog Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım!

Masallar Kenti Mardin i Nükhet Everi ile Geziyoruz!

Kars Fethiye Camii önünde

ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

4-GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI KONUKEVİ Tel: Adres: 19 Mayıs Stadyumu karşısı, Boks Eğitim Merkezi, Ulus

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

PULLMANTUR MONARCH İLE BALTIK BAŞKENTLERİ BERLİN

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR R5)

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI


Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

Hırkatepe Köyü-Beypazarı (30 Kasım 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi.

SAGALASSOS TA BİR GÜN

ŞANLIURFA YI GEZELİM

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

AKDENİZ İN KUCAĞINDAKİ TARİH ;MAMURE Kapıdaki gişeye yaklaşıp kaleye girmek için ücret ödemek istedim. O sırada gişede oturan hanım görevlinin

TÜRKİYE DE MÜZECİLİK VE MÜZECİLİK TARİHİ

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı?

Gizemli Komşu İran. Tur Programı

Seinajoki Üniversitesi FİNLANDİYA. Erasmus Eğitim Alma Etkinliği 8-10 Kasım 2016

HALFETİ Yİ GEZDİĞİNİZDE SAŞIRACAKSINIZ! Şaşırarak gezdim Halfeti yi. Abdullah Öcalan ın doğduğu yer olan Halfeti ye, Acaba güvenli mi?

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

KASTAMONU ATATÜRK VE İSTİKLAL YOLU PROJESİ

POLONYA DA ERASMUS GDYNIA MARITIME UNIVERSITY 2018 BAHAR

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

"15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya da sergileniyor.

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.

ALİAĞA TARİHSEL SEMBOLLERİNİ ÖNE ÇIKARIYOR!

kimdir? Nazif Kerem GÖZENER ÖZGEÇMİŞ

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BEYŞEHİR BELEDİYESİ BEYFOT 4. ULUSAL FOTOĞRAFÇILAR BULUŞMASI FOTOMARATONU

BUNLARI BiLiYOR MUYDUNUZ

MARSEILLES GEZİ MASSALIA MARSİLYA HAZİRAN 2011

EYLÜL 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

Bu tarihi ve anlamlı günün doksan üçüncü yılını ulusça büyük bir coşku ve idrak içerisinde kutlamaktayız.

2. SINIFLAR EKİM BÜLTENİ

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Anadolu Üniversitesi Yılı Side Kazısı Çalışmaları. (12 Temmuz-8 Eylül 2010)

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor

- Nasreddin Hoca'nın mezarı Eskişehir Sivrihisar'da bulundu.

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı Anadolu Üniversitesi

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİ

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim Aralık 2014 )

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ORDU SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI


1881: Selanik te doğdu.

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim AKP

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK / SON 16 YIL OKS, SBS VE TEOG ÜNİTE BAZINDA SINIFLANDIRILMIŞ ÇIKMIŞ SORULAR FASİKÜLÜ

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

Transkript:

TARİH BOYUNCA ANKARA Meltem Yıldızturan ın 13.10.2010 tarihinde gerçekleştirdiği konferans metnidir. Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Reşat Öztürk: Üniversitemiz Ankara nın başkent oluşunun yıldönümü üniversitemizde Ankara nın tarihi kültürel özellikleri konusunda Anadolu Medeniyetleri Müzesinin Müdürlüğü Arkeologlarından Melek Yıldızturan Hanım bize Ankara yı tanıtacaklar. Ankara Cumhuriyet in simgesi Ankara çağdaşlığın belirtisi Ankara bizim geleceğimizin güvencesi biz çağdaş uygarlık düzeyiyle özgür ve bağımsız olma seviyesine Ankara yla birlikte başlamışız. O nedenle Ankara nın bütün değerlerine sahip çıkmak onları yüceltmek hem insanlık hem de yurttaşlık ödevimiz. O nedenle Ankara yı tanıyıp Ankara yı bildikçe nereden nereye geldiğimizi bugün sahip olduğumuz değerin kıymetini daha iyi anlayabileceğimize inanıyorum. Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü Arkeologu Melek Yıldızturan: Tarihi geriye doğru okuduğumuz zaman geleceğe yönelik en az 100 yıllık programı yapabiliriz. Yani buradan şunu demek istiyorum aslında tarih bir ders, bir üniversite, bir bölüm elbette ama bu topraklarda yaşayan herkesin bu toprakların en az 100 yıllık tarihini genel kültür olarak iyi bilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Hele ki ünlü tarihçi Heredot un yeryüzünün en güzel iklimini gök kubbenin altındaki en güzel coğrafyaya sahip olarak tanımladığı Anadolu dünya haritasına baktığımız zaman doğudan batıya uzanan tek yarımadadır. Bu çok önemli tarihi boyunca sırtında kültürleri doğudan batıya taşıdı. Şimdi de son günlerde izliyorsunuzdur enerji koridoru olması nedeniyle önemli böyle bir coğrafyaya sahip olmanın tabii birtakım da getirileri var tarihini iyi bilmek gerekiyor. Tarihte hiçbir şey tesadüf değildir buradan şunu söylemek istiyorum, yaklaşık günümüzden 3250 yıl önce Truva Savaşlarını Truva Filminden de bilirsiniz. Truva ya saldıran başkomutanın adı Agamemnon ve Mondros Mütarekesini imzalandığı geminin de adı Agamemnon dur. 26 Ağustos 1071 Müslüman Türklerin Anadolu ya giriş tarihi 26 Ağustos 1922 Büyük Taarruzun tarihi Türklerin sonsuza kadar öyle ümit ediyoruz bu topraklarda kalış tarihi. Daha yakından bir örnek verecek olursak 29 Mayıs 1453 İstanbul un Fethi, 29 Mayıs 1919 İstanbul un işgaline karşı düzenlenen büyük Ankara mitingi zaten o mitingde Milli Mücadelenin her şeyi kesinleşmişti ve Ankara Valiliğinin önünde düzenlenen bir miting oldukça kalabalık bir miting ve bundan sonra da bu mitingden sonra her ilin işgaliyle ilgili aynı meydanda Hükümet Meydanında mitingler düzenleniyordu. Yani burada şunu söylemek istiyorum. Burada verdiğim tarihler ve isimler hiçbiri tesadüf değil özenle seçilmiş özellikle birincisi özenle seçilmiş. Çünkü Truva Savaşıyla Çanakkale Savaşı nın hem şekil bakımından hem oluş şekli bakımından hem de amaç bakımından incelendiği zaman hiçbir farkının olmadığı anlaşılmaktadır. Ben tarihi geriye doğru okuduğumuzda birde şöyle bir manzarayla karşılaşıyoruz. Bu milattan önce 2500 lerde yani 4500 yıl önce Çin deki Türk Piramitlerinden birisindeki ay yıldız şurada göstereyim. Şurada Anitta nın Hançeri 1750 bir hilal görüyoruz. Divriği Ulu Caminin Darüşşifasının üstündeki yıldız motiflerini görüyoruz. Sedir Tiyatrosunun tavan kasetinde ay yıldız motifi ve geçen yıl bulduğumuz Nallıhan da Ankara Nallıhan da Roma Dönemine ait bir ay yıldız motifi ve Türkiye Cumhuriyetlerine de baktığımız zaman tüm ülkelerin Türkiye Cumhuriyetlerinin herkesin bayrağı da bir şekilde ay yıldız motifi işlenmiş. Yani tarihi geriye doğru okuduğumuzda bayrağımızın bu motiflerini bu toprakların geçmişinden aldığını çok rahat görebiliriz diye düşünüyorum. Ankara aslında bir günde başkent olmamıştır. 1918 lerde başlayan hatta 19 larda başlayan bir süreçtir Ankara nın başkent olması Yakup Kadri Karaosmanoğlu temmuz aylarının başlarında Ankara ya gelir ve İkdam Gazetesinde bir hafta kala bir makale yazar hatta ilk geldiğinde 1

istasyonda iner I. Meclise doğru yürürken çok umutsuzdur. Çünkü her tarafta sivrisinekler sıtma hastalığı olan insanlar vardır. I. Meclise girer içeriye bakar saçtan bir soba kurulmuş ortada bir kahveden getirilmiş bir gaz lambası asılı beş altı okuldan getirilmiş sıra ve şunu düşünün bunlar burada mı bir devlet kurmayı düşünüyorlar diye düşünür. Ama bir hafta kaldıktan sonra fikirler tamamen değişir ve 12 Temmuz 1921 İkdam Gazetesine bir makale gönderir. Makalesinin bir bölümü aynen şöyledir ve tam Ankara yı anlatıyor. Bir Fransız yazara göre dünyada bazı yerler vardır ki oralarda kutsal bir soluk eser. Vahdaniler için Kudüs, Mekke; Cihangirler Roma Kartaca; Sosyalistler için Leningrad Moskova bu türden yerler olsa gerek. Mazlum ve ezilen milletler içinde ilahi soluğun estiği yer Anadolu nun en harap kasabası olan Ankara dır. Bundan anlamak gerekir ki herhangi bir şehre büyüklük veren şey o şehrin binaları, yolları, kubbe ve sütunları değildir. Ancak orada ortaya çıkan olay orada doğan fikir orada esen soluktur. Şimdi Ankara da o tarihlerde 1919 larda nasıl bir soluk esmiş onu birlikte izleyelim. 1918-19 lardan sonra 1921 e kadar Anadolu nun genel durumunu görürsek üsteki Sevr Haritası parçalanmış bir Anadolu ve bu da 1921 Ağustos ortalarından sonra yapılmış bir kart. Bu kart Yunanlıların üyeleri bir dernek kurmuşlar Büyük Bizans Devleti kurulması derneği ve birde kart bastırmışlar. Hemen şurada sağ üst köşede Atina Protokolü sol üst köşede Ayasofya ve ortada da kurmayı düşündükleri Büyük Bizans Devleti Anadolu da böyle bir manzarayla karşı karşıyayız. Ankara ya geldiğimizde Ankara da Direksiyon binası olarak adlandırılan bugün Garın olduğu yerde bulunan restore edilmiş Müze içine giren bu binada İngiliz Birliği Türkiye Büyük Millet Meclisi binasında da Fransız Birliği yer alıyor ve valilikteki otoritede İngilizlerle Fransızların eline geçmiş vaziyette zaten işgal güçleri de o dönemlerde Ankara da başlayan mücadelenin üç beş liseli öğrencinin ortaya çıkıp da kahramanlık yaptığı bir mücadele olarak adlandırılıyorlar. Hemen arkasından I. İnönü Muharebesinin zaferle sonuçlanmasının üzerine Londra da bir konferans toplanması kararlaştırılıyor. Bu konferansa da İstanbul Hükümeti aslında davet ediliyor. Sonra Ankara Hükümetinden bir yetkili gelsin diye bir laflar ediliyor. Neticede Ankara Hükümeti Londra daki konferansa gidiyor ve orada ilk kez uluslararası anlamda Ankara başkent olarak kabul görülüyor. Aslında Ankara başkent olduktan sonra da bir sürü sıkıntılar yaşıyor 13 Ekim den sonrada bir sürü sıkıntılar yaşıyor ve özellikle Fransa İtalya ve İngiltere elçiliklerini İstanbul dan taşımak istemiyorlar. Uzunca bir süre de direniyorlar başka Avrupa Devletleri binaları olamadığı için Ankara ya gelmek istemiyor. Ancak şunu bilmeniz yeterli ilk büyükelçiliği Ankara da Afganistan açıyor. Polonya ise 1924 yılında Ankara da elçilik açan ilk devlet olarak karşımıza çıkıyor. Aslında Ankara nın bağımsızlığın merkezi seçilmesi ya da başkente giden sürecin seçilmesi 13 Ekim den çok çok öncelere 1919 larda başlıyor 1919 un Şubat ayında Mustafa Kemal ve Ali Fuat Paşa Çeşni deki evinde görüşüyorlar ve bir merkez araştırıyorlar. En güvenli kent olarak da Ankara yı tespit ediyorlar ve 20. Kolordu Konya Ereğli den Ankara ya taşınıyor. Ali Fuat Paşa nın Ankara ya gelmesiyle daha da bir emniyet sağlanıyor Ankara nın emniyeti sağlanıyor ve böylece Milli Mücadelenin merkezi seçiliyor. Yalnız şunu da hemen eklemek istiyorum. İstanbul un işgali üzerine Suriye den İstanbul a dönen Atatürk ortamı gördükten sonra keşke gelmeseydim Anadolu da kalsaydım diyor. Ama 6 ay boyunca da iyi bir istihbarat yapıyor nerede ne yapılabilir istihbaratını yapıyor ve bu istihbaratın neticesi de Ankara en güvenli kent olarak seçiliyor. Birazdan daha da iyi görüyoruz. Ankara Hükümetinin dünyaya açılan kapısı İnebolu Limanına doğrudan bağlantıyı sağlaması çok önemliydi. Demiryollarının kavşak noktasında bulunması çok önemliydi ve bu İnebolu Limanına hem yurtdışından Sovyetler Birliğinden gelen mühimmat İnebolu Limanı yoluyla yaklaşık 10 günde Ankara ya ulaşıyordu. Hem İstanbul dan kaçırılan mühimmat 10 günde Ankara ya ulaştırılıyordu. Birde demiryolu tabii ki çok önemliydi ki Sakarya Savaşı nda Ankara ya kadar çekilmenin nedenlerinden birisi de demiryolunun Ankara dan geçiyor olmasından kaynaklanıyor. 272 kim lik bir yol ve bu yolun adı İstiklal Yolu Altın yol diye de adlandırılıyor 2

ikisi de kullanılıyor. Kanı Komutanlıkları vasıtasıyla askeri mühimmat Ankara ya 8 10 günde ulaştırılıyordu. İşgal altında olmamasına rağmen işgale karşı örgütlenen bir kent olduğunu söylemiştim 29 Mayıs 1919 da Ali Fuat Paşanın organize ettiği bir mitingden bahsetmiştim. Telgrafhane çok önemli mesela Sivas ta toplanıyor Sivas Kongresinde direkt Ankara ya telgraf çekmeleri mümkün değil. İstanbul a Ankara vasıtasıyla telgraf çekmeleri mümkün ve 6 Eylül 1919 günü Heyeti Temsiliye Sivas tan Padişahın kurban bayramını kutlamak için bir telgraf çekiyor İstanbul a ve Damat Ferit Paşa Padişahın aracısız görüşmeyeceği söyleyerek telgrafı tekrar iade ediyor. Bu telgraf tekrar Ankara daki telgrafhaneye geliyor. Burada halk bunu duyan tüm Ankaralılar telgrafhanenin önünde toplanıyorlar. Biz diyorlar padişahı ve onun hükümetini tanımıyoruz o zaman o bizim temsilcilerimizin kurban bayramı mesajını kabul etmiyorsa biz de onu tanımıyoruz şeklinde bir telgraf çekiyorlar Ankaralılar İstanbul a ve kendi valilerini seçerek yönetime el koyan tek kent bu da şu şekilde oluyor; Ankara Valisi Muhittin Bey biraz İstanbul Hükümeti taraftarı çalışınca bunu tutuklayıp Sivas a sürgüne gönderiyorlar ve yerine Mektupçu Halet Bey atanıyor. Halep Bey in de İstanbul a tayini çıkmasıyla Ankara Valisiz kalıyor. Bunun üzerine Bitlis Valisi Ziya Paşayı Ankara ya atıyorlar ve Ankaralılar biz Ziya Paşa yı kabul etmiyoruz. Defterdarımız Yahya Galip Bey i kendimize vali ilan ediyoruz diyor ve yönetime el koyuyor ve en önemli kısımlarından birisi de Ankaralıların Kurtuluş Savaşı na bakışı ve yaptıkları mali yardımları bunu tüm kentlere de genelleyebiliriz. 11 başlık altında topladım bunu ama bazıları diğer kentlerde de var bazıları sadece Ankara ya özgü. Ankaralıların Kurtuluş Savaşı na yaptıkları katkı Rıfat Börekçi ile birlikte başlıyor ve bütün bir Milli Mücadele örgütü kurulduğunda hemen bir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruyorlar ve bu cemiyet vasıtasıyla paralar toplanıyor. Bu paraların bir kısmı özellikle Tekâlif-i Milliye emirleri dediğimiz tüm Anadolu nun malıyla canıyla yönetime katılmasının dışında Ankaralıların yaptığı yaklaşık 46.500 TL lik bir mali yardım var. Bu çok önemli neden önemli bir kısmını anlatayım ben size sadece 1000 Liranın hikayesini anlatayım. Heyeti Temsiliye Ankara geldiklerinde paraları yok zaten. Bir miktar belediye bakar onlar da sonradan vazgeçerler yetiştiremezler ve kasalarında sadece 48 Kuruş kaldığı bir sürede Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi Hacı Bayram Caminin Cuma cemaatinden topladığı 1000 Lirayı getirir ve Mazhar Müfit kasasıdır o dönemin. Mazhar Müfit e teslim eder ve beş kuruş paraları yokken bu para bu işi yapanlar için Milli Mücadeleciler için o dönemde ilaç gibi gelir. Artı birde en önemlisi bugün Etnografya Müzesinin bulunduğu Namazgah Tepe dediğimiz tepede her Cuma insanlar toplanır ve oradaki imam halkın Milli Mücadeleye katılmaya davet eder. Ekranda gördüğünüz resim bir 5 Ekim 1919 un Cuması ve bir de Ankara nın beklenmeyen misafirleri vardır. Afyon Kütahya Eskişehir illeri kaybedildiğinde insanlar akın akın Ankara ya gelmeye başlar ve bunları barındıracak bir yer yok. Bir çözüm bulurlar birer ikişer Ankaralılar aileleri alır ve evlerinde barındırır ve bu sorun da bu şekilde çözülür. Bu Ankara olmazda Sivas olurdu Sivas ta da yapardı. Bu madde her kentin yapabileceği bir özveridir ve Ankara da kurulan il yurtları zaten başkent olmadan insanlar kendilerine Anadolu insanı başkent olarak seçmiş zaten bugünkü il ilçe köy derneklerinin temelini oluşturan il yurtları var o dönemde kendi illerinde gelen insanların barınmasını korunmasını ve illerinin kurtulmasıyla ilgili çalışmaları yaptıkları yurtlar bunlar Anafartalar Caddesi üzerinde ilk kurulanlar İzmir Yurdu ve Bursa Yurdu daha sonra çoğalıyor. Birde tarihinden gelen özellikler var. Ankara da tarihi boyunca zaten bir Cumhuriyet Yönetimi var. Şöyle bir Cumhuriyet Yönetimi var Galatlar döneminde var olan bir sistem var halk kendi yöneticisini kendisi seçiyor. Bu Roma döneminde de devam ediyor. Selçuklular yıkıldıktan sonra Osmanlı döneminde de Ahilik dediğimiz sistem ortaya çıkıyor ve Ankara o tarihlerde Ankara Cumhuriyeti Ahi Cumhuriyeti diye adlandırılan çeşitli isimler altında adlandırılmaya başlıyor zaten bir Cumhuriyet Yönetimi ve bir merkeziyetçilik var ve Ankara nın başkent olması fikri ilk kez 31 Ocak 1921 de meclis gündemine getiriliyor. Ancak bir 26 oya karşılık 71 oyla reddediliyor. Lozan Barış Antlaşmasının imzalanmasının da arkasından 23 Ağustos 1923 te Türkiye Büyük Millet Meclisi antlaşmayı onaylıyor. 3

2 Ekim 1923 te antlaşma gereği işgal güçleri Türkiye topraklarını terk ediyor ve sıra Türkiye Cumhuriyetini Türk Devletinin başkentini seçmeye geliyor. 9 Ekim 1923 tarihinde altında 14 milletvekilinin bulunduğu tek maddelik bir yasa tasarısı hazırlanıyor ve teklif çoğunlukla 13 Ekim 1923 te kabul ediliyor. Türkiye Devletinin Makarr-ı İdaresi Ankara şehridir. 24 Anayasasında da Türkiye Cumhuriyeti şeklinde bu değiştiriliyor. Bir şeyi de sizinle paylaşmak isterim genelde sizler biliyorsunuzdur ama yanlış biliniyor Türkiye Cumhuriyeti bizim ikinci devletimiz aslında yeni Türk Devletini Türkiye Büyük Millet Meclisini açtıkları gün 23 Nisan 1920 de Yeni Türk Devleti adında devlet kuruyorlar Milli Mücadeleciler. İlk dönem milletvekilleri ve 21 Anayasası da o devletin anayasası aslında 29 Ekim 1923 te Cumhuriyeti ilan ediliyor ve bir yıl sonra hazırlanan anayasaya da günümüzdeki anayasamızda da var Türkiye Cumhuriyeti Devleti şeklinde geçiyor. Aslında tarihinden gelen özellikler var her dönemin başkenti üzerinde yaşattığı tüm uygarlıklara başkent yapmış Galatlar döneminde yani M.Ö. 3. yüzyılda Tektosagların başkenti Roma Döneminde M.Ö. 1. yüzyılda sonra Galatya Eyaletinin başkenti Ankara bir Roma Eyaleti Doğu Roma İmparatorluğu döneminde imparatorların Hatay dan İstanbul a geçiş sürecinde uzunca süre konakladıkları önemli bir merkez Osmanlı döneminde Anadolu Eyaletinin merkezi ve Türkiye Cumhuriyetinin başkenti. Milli Mücadele binalarının ilki 26 Aralık 1919 da Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Heyeti Temsiliye nin konakladığı Bala İlçesine bağlı Beynam daki bu Atatürk Evi Muhtarın Evi. Ziraat Mektebi bugün Meteoroloji Müzesi olarak kullanılmakta o dönemde karargah olarak kullanılıyordu bir sürede Genel Kurmay Başkanlığı olarak da kullanılmış. Orada Atatürk ün kaldığı bir oda da gittiğiniz zaman görürsünüz güzelde bir Meteoroloji Müzesi var orada. Bir oda da müze çevrilmiş şeklinde. Direksiyon Binası 1892 yılında yapılıyor ve 1918 yılının Aralık ayında İngilizlerin işgaliyle bir süre İngilizler kalıyor daha sonra Mustafa Kemal in Ankara ya gelmesiyle İngilizler Ankara yı terk ediyor. Karargah olarak kullanılıyor. 1922 yılına kadar önemli antlaşmalar bu binada yapılıyor. Bugünde geçerliliğini koruyan 21 Ekim 1921 Ankara Antlaşması güney sınırlarımızı çizen Ankara Antlaşması Sakarya Zaferinden sonra imzalanıyor ve bu binada imzalanıyor. Çankaya Müze Köşk geçenlerde birisi bizim demiş gazetelerde bir haber okudum mülkiyeti bize ait diye. Ankara Belediyesiyle 4.500 Liraya satın alınıyor ve Mustafa Kemal e hediye ediliyor. 1924 yılında Vedat Tek tarafından bir onarım geçiriyor. Hepinizin bildiğini bildiği efsane Topal Osman Ağa ve adamları tarafından Mustafa Kemal in uzunca süre burada kalıp onlar tarafından korunduğunu hepimiz biliyoruz. Hükümet Konağı Ankara Valilik Binası bu binanın yerinde gene bir Valilik Binası vardı. Ahşaptı yandıktan sonra Vali Abidin Paşa 1880 li yıllarda bu binayı yaptırıyor. Mustafa Kemal Ankara ya geldiğinde ilk uğradığı yer burası Valilik Binası buradan bir süre sonra da Ziraat Mektebine geçiyor ve ilk 9 Mayıs 1920 de ilk Türkiye Hükümetinin Türk Devleti Hükümetinin toplandığı bina iki oda da toplanıyorlar sandalye olmadığı için kasaların üzerinde oturuyorlar. Bugün Ankara Valiliği olarak kullanılmakta bir şeyi de paylaşmak istiyorum o 9 Mayıs 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışından 16 gün sonra ilk hükümetin aldığı kararlar arasında tarihi eserlerin korunması ve yeni müzelerin açılması gibi de bir karar var bu beni çok duygulandırmıştı. Ülke mi kurtarmaya mı geldiniz müze mi kurmaya geldiniz diye bir düşünce oluştu. Ama benim çalıştığım Anadolu Medeniyetler Müzesi 1921 yılında Sakarya Meydan Savaşı devam ederken kurulduğunu da düşününce bu adamlar ne yapacaklarını çok iyi biliyorlardı. 4

Mekteb-i Sanayi Ulus Endüstri Meslek Lisesi olarak bugün hala kullanılmakta Ankara ya gelen milletvekillerinin barınacak yerleri olmadığı için eski ne kadar bina varsa o binalar yatakhaneye çevrilmiş hatta yetmediği için de bir kısmı da o soğuk günlerde Gençlik Parkı na çadır kurarak konaklamışlar. Darülmuallim Öğretmen Okulu 1907 yılında hizmete açılıyor ve Maarif Vekaleti olarak bir süre kullanılıyor. Ulus Meydanının düzenlemesi sırasında yıkılıyor. Taş Mektep olarak bildiğimiz bugün Yüksek İhtisas Hastanesinin altında yer alan bina 1885 86 yıllarında yapılıyor. Hariciye Vekaleti Duyumu Umumiye Binası Merkez Binasının altında bazen haberlerde bazen çıkar mezar var diye gerçekten mezar var. Türbe yıkılmış üstüne yeni mevcut merkez binası yapılmış bugün merkez binası olarak kullanılıyor. Telgrafhane Ankara Valiliğinin hemen bitişiğinde şuradaki resimde de görüyorsunuz. Şimdi yeri boş valiliğin bir çalışması var koordinatına uygun olarak oraya tekrar inşa etmeyi düşünüyor. Bu bina birçok şeye şahit hatta 1 Eylül 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesinin Zaferi de buradan tüm Türkiye ye duyuruluyor. Sarı Kışla bugün Altındağ Kaymakamlığıyla Atatürk Anadolu Lisesinin altında yer alan 7. Kolordunun Ankara ya geldiğinde konakladığı duvarlarının sarıya boyalı olması nedeniyle Sarı Kışla olarak anılıyor yıkılarak yerine 1950 yıllarda Altındağ Kaymakamlığıyla Atatürk Anadolu Lisesi yapılmış. Bugün Makine Kimya Enstitüsünün bahçesinde bulunan bu bina o dönemlerde çocukların kadınların askerler için yaptığı çalışmaların yapıldığı bir bina Süvari Kışlası olarak anılıyor. Abidinpaşa Köşkü o dönemde Sınıf-ı Muhtelife Zabit Namzetleri eğitim talimgahı olarak kullanılmış bugün müzeye çevrilmiş durumda Cebeci civarında görebilirsiniz. Ankara da o dönemde iki tane askeri havaalanı vardı birisi Beşevler de bulunan Fen Fakültesinin altında birisi de bugün müze olarak düzenlenen Malıköy Tren İstasyonunda bulunuyordu. Buradaki resimler Ankara daki havaalanından. Sadece bir hastanede röntgen cihazı vardı o da Gureba Hastanesindeydi. Yıkılarak yerine Numune Hastanesi yapılmış artı buralardı. Cebeci Hastanesi Ankara Tıp Fakültesi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kampusunda yer alıyor ve Ankara da Kurtuluş Savaşı nda sırasında iki hastaneden biriydi. Eski İstasyon Binası 1892 yılında yapılmış 1937 yılında yıkılarak yerine yenisi yapılmış. Taşhan bugünkü Sümerbank ın bulunduğu yer bu binanın yıkılmasına ben gerçekten çok üzüldüm. Acaba gerçekten harapta mı yıkıldı çünkü birçok olaya şahitti. Hakimiyeti Milliye Meydanı hemen I. Meclisin önünde İstasyon Caddesi Gardan Ulus a doğru uzanan cadde Hükümet Meydanı bugün Hükümet Meydanı antik çağlarda da aynı yer Hükümet Meydanı olarak kullanılıyordu. Namazgah Tepe bugün Etnografya Müzesinin bulunduğu tepe Hacı Bayram Caddesi o dönemden Ankara yı görüyoruz. Çankırı Kapı Caddesi nden günümüzde eser yok. Tahtakale Anafartalar Caddesi hocamın resim sergisinde de var bu fotoğraflar daha iyi görebileceksiniz. Kuyulu Kahve ve Merkez Kıraathanesi bunlar o dönemde çok önemli insanlar sabahın köründe geliyorlar ve gözlerini I. Meclisin kapısına dikiyorlar oradan çıkacak her ses her hareket insanların yüz hareketi bile çok önemli Kurtuluş Savaşı günlerinin tüm tartışmaları o bölgede bulunan bu iki kahvede yapılıyordu. Belediye Binası bugün Taş Bina Ulus ta hemen Bentderesi nden inerken köşede bir yan yola geçildikten sonra o Taş Bina yapılıyor. Alagöz Karargah Müzesi hemen Temelli yakınlarında yer alıyor ve Sakarya Meydan Savaşı 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Savaşı bu binada şartları bir gaz lambası ışığında planlanıp 13 Eylül de zafere ulaşılıyor. Uygarlıklar yolculuğunda Ankara Ankyra Antik Kenti aslında üç adı var çok kullanılan çok bilinen Ankyra Gemi Çapası, Angora Tiftik, Engürü Üzüm. 5

Birincisi Galatlar döneminden itibaren kullanılıyor Ankyra. Angora genelde Avrupalı yazarlar tarafından kullanılan bir isim Engürü de Osmanlı döneminde üzüm anlamına geliyor. Biliyorsunuz Ankara o dönemde oldukça fazla üzüm bağı olan bir kentti. Adının kaynağı bana inanın çok araştırdım. Galatlar döneminden Ankyra olarak kullanılıyor ama Ankara yı kuran 8. yüzyılda M.Ö. 8. yüzyılda kuran Midas tarafından icat edilen gemi çapası. Yani Midas ın koyduğu bir addır Ankyra ama Galatlardan sonra daha çok yazılı kaynaklarda yer aldığı için sanki Galatlar icat etmiş gibi kullanılıyor. Ama bana inanın M.Ö. 8. yüzyıldan itibaren Ankyra adı kullanılıyordu gemi çapası adı. Ankara nın ilk sakinleri Kalkolitik dönemde yani günümüzden Anadolu genelini düşünürsek 900 bin yıl Ankara yı düşünürsek günümüzden 400 bin yıl önce Ankara da ilk sakinler merkezden tutun Kızılcahamam, Güdül, Beypazarı, Haymana civarı gibi oldukça dağınık bir yere yerleşmişler. Kalkolitik dönem Yontma Taş Çağı olarak da adlandırdığımız dönem. Neolitik ve Kalkolitik dönemde Ankara da çok fazla bir veri yok daha doğrusu İç Anadolu nun kuzey kısımlarında çok fazla yok Konya civarında var. Ama Eski Tunç Çağı na geldiğinde benim bildiğim Polatlı da sadece 25 tane yerleşim yeri var Eski Tunç Çağı yla ilgili günümüzden 5 bin yıl önceyle ilgili ve bunlardan en önemlisi Tanrılar Diyarı Gordion Müzesi Tümülüsü Ören yeri ki 116 tane Tümülüs var özel bir coğrafya. Bunlardan en büyüğü Midas Tümülüsü olarak adlandırılıyor ama Kral Midas a ait olmadığı artık son yıllarda çalışmalar ortaya çıkardı. 82 metrelik bir tüneli geçtikten sonra mezar odasına ulaşıyorsunuz. 1957 li yıllarda kazısı yapılmış ve bu tüneli de Zonguldak Maden İşçileri açmış o dönemde. Ankara civarında çok fazla Tümülüs şeklinde ölü gömme şeklinde rastlıyoruz. Bunlardan birisi de Anıtkabir e giden yol üzerinde fidanlık Tümülüsü olarak adlandırılan Tümülüs Polatlı nın merkezinde bulunan Kara Höyük diye de adlandırılan Polatlı Höyük Eski Tunç Çağı na ait yerleşim yeri Haymana Oyaca Kasabası nda Haymana ya giderken Oyaca Kasabası ndaki Kül Höyük Müzemiz Müdürlüğünce uzun yıllardır kazısı devam ediyor ve hemen Temelli yi geçtikten sonra Hacı Tuğrul diye bir höyüğümüz var Gordion dan daha büyük bir höyük ve Frig, Lidya, Pers daha altında bilemiyoruz çok az bir çalışma yapılmış. Bir iki yıl bir çalışma yapılmış buradan anladığımız kadarıyla Frig Lidya ve Pers Helenistik döneme ait kalıntılar bulunmuş. Hitit döneminde Ankara oldukça yoğun bunlardan bir tanesi Gavurkale, Atatürk ün emriyle burada bir kazı başlatılıyor. Hitit dönemine ait kabartma var. Kıvrık bir ayakkabı kısa bir elbise bunlar Hititliler. Persler zamanında önemli bir kent M.Ö. 333 yılında Büyük İskender Ankara ya geliyor ve ok ışığı Ankara dan geçiriyor. Galatlar döneminde Tektosagların başkenti daha öncede söylediğim gibi Galatya Eyaletinin Roma İmparatorluğuna bağlanmasıyla M.Ö. I. yüzyılın sonlarında da Roma döneminde Galatya Eyaletinin başkenti. Antik dönemde hemen şöyle Ankara ya bakacak olursak Roma Hamamı, Julianus Sütunu var. Ulus Kazısı ve buranın inşaat yapılmaması için çok uğraştık ama başaramadık. Hemen yanına Kiler yapıldı o zaman Canerlerdi. Bir Roma Yolu var bu Roma Yolunu bir sonraki yıl takip ettik Valiliğin önüne doğru uzanıyor ve üstünü kapattık böylece onun altından giderseniz görebilirsiniz. Agustus Tapınağı üzerindeki vezeklerde yaklaşık M.Ö. 20 li yıllarda Anadolu nun Galatya Roma İmparatorluğuna bağlanması anısına yapılmış hemen Hacı Bayram Caminin bitişiğinde gelen yer bir tapınak belgeselde de izlediniz burada aynı tepede dört din ibadet etmiş. Roma Tiyatrosu 1500 2000 kişilik bir tiyatro Ankara nın 100 bin kişilik bir kent olduğunu düşünürsek M.S. I. yüzyılın ikinci yarısı ve II. yüzyılın başlarında bu Ankara nın tiyatrosu değil kimilerine göre Hacettepe Hastanesinin bulunduğu yerde bir tiyatro yolu olmalıydı kimilerine göre başka yerde ama en az 15 bin kişilik bir Ankara da Antik Tiyatro olmalı bunun Ankara nın asıl tiyatrosu olmadığını düşünüyoruz. Hemen de şunu söyleyeyim. Roma Döneminde az suç işleyen insanlara tiyatroya gitme cezası veriliyor o yüzden Roma kentlerine gittiğinizde Efes te falan o tiyatroların o kadar büyük olmasının nedeni de o. Roma Hamamı hemen Çankırı Kapı Caddesi üzerinde bulunuyor. Geçen gün bir arkadaş anlattı vatandaşın biri havlusunu falan da almış gelmiş hamama gireceğim diye. Ama oranın antik hamam olduğunu bilmiyormuş tabii. İzah etmişler burada sadece ziyaret edebilirsiniz yıkanma gibi bir durum yok diye. Garın bitişiğinde Gar Binasının yıkılmasıyla birlikte bunun yok olmasını önlemek için 1937 yıllarda alınarak Roma Hamamının bahçesine taşınmış bir mezar görüyoruz M.S. 3. 4. yüzyılda yapılmış. Balgat Mezarı bu mezar önemliydi o yüzden koydum. Çünkü soyulmamış mezar bulmak çok zor antik dönemde torununun torunu dedesinin mezarını soyabiliyor. 6

Balgat ta Eski Refah Partisi Genel Merkezinin bitişiğinde bir inşaatın temelinde çıktı kazısını yaptık çıkan malzemeler Anadolu Medeniyetler Müzesinde Balgat Vitrininde Ankara da sergileniyor gidince orada daha detaylı görebilirsiniz. Ankara ya Roma döneminde su nasıl geliyordu? Elmadağ dan geliyordu Kıbrıs Köyü Vadisinin içinden şurada gördüğümüz kanallarla Ankara ya su getiriliyordu ve Ankara civarında çeşitli yollarla müzemize gelen eserler Kutlu Köyünden çıkan tanrıça ve tanrı heykelcikleri Doğu Roma İmparatorluğu 3094 95 yılında Roma İmparatorluğu fiziki olarak ikiye ayrılıyor ve Anadolu Doğu Roma İmparatorluğu içinde kalıyor. 1073 te Müslüman Türklerin Anadolu ya girişinden iki yıl sonra Selçuklular geleni var 1304 te Moğollarla Moğolları görüyoruz 1354 te Osmanlı İmparatorluğuna bağlanıyor ve Vatan Yahut Silistre Ankara dan Osmanlı Rus Savaşı na giden yedek askerler için yazılmış bir oyundur onu da artı sizinle paylaşmak istedim. 17. yüzyılda tüm Anadolu yu kasıp kavuran Celali İsyanlarına sahne oluyor ve Ankara da iki Meydan Savaşı olmuştur herhalde başka bir kent burada Ankara Savaşı Çubuk Ovası nda Sakarya Ovası nda Sakarya Meydan Savaşları ve Julianus Sütunu bu bir kartpostal bu kartpostalın arkasında Ankara dan Sevgilerle yazılı bir Fransızca yazı var 1919 yılında çekilmiş ve yer değiştiriyor ve şuralardayken şuralara taşınıyor Julianus Sütunu. 362 tarihli İmparator Julien in Ankara ya gelişi anısına dikildiği zannediliyor. Ancak ne amaçla dikildiğini de çok da iyi bilmiyoruz. Asıl sahibi de herhalde şu resim sonbahardan önce çekilmiş olmalı sütunumuza ait üstünde leylek yuvası var ve kalenin de ne zaman yapılmış olduğunu bilmiyoruz. Ama kale Galatlar döneminden itibaren var olduğunu biliyoruz. Değişik zamanlarda da onarım geçirmiş genişlemiş Ulus Hacı Bayram Cami nin oraya kadar genişlemiş gibi ama ilk yapım tarihi hakkında çelişkili ifadeler var tam olarak bilmiyoruz. Şurada gördüğümüz benimde şuanda çalıştığım Anadolu Medeniyetler Müzesinin temelini oluşturan Eti Müzesi burada kalede iki oda da kurulmuş ve Sakarya Meydan Savaşı sırasında top seslerinin Ankara ya ulaştığı günlerde kurulduğunu da burada hemen ifade etmek isterim. Ankara nın en erken camilerinden biri kalenin içinde bulunan 1178 tarihli Alaaddin Cami geç dönemlerde onarım geçirerek özelliğini kaybetmiş Aslan halini duvarındaki aslan heykellerinden devşirme olarak kullanılmış aslan heykellerinden alıyor. Anadolu da bulunan Ahşap Direkli Ulu Cami den birisi ve burada şeyi göstermek istiyorum ulaşım araçlarının nasıl değiştiğini şurada çok rahat görebiliyorsunuz. Bu 1925 te 24 te çekilmiş bir fotoğraf bunu da yeni çektim şurada araçlar var ulaşıma kapatıldı. 1222 de yapılmış Akköprü ve Hacı Bayram Cami caminin tarihçesinden çok fazla 15. yüzyıla Hacı Bayram Veli adına yapılmış bir cami ama Hacı Bayram Cami nin önemi şuradan kaynaklanmakta şurada camiyi yapan usta Agustus Tapınağını yıkmamak için caminin çatısını tapınağın üstüne doğru uzatmış. Bu da biz öyle yorumluyoruz herkes farklı yorumlayabilir. Dinlerin hoşgörüsü diye algılıyoruz. Yani bir Hıristiyanlık döneminde kilise olarak kullanılan bir binayı yıkmak yerine Hacı Bayram Cami nin ustası Hacı Bayram a yakışır bir biçimde çatıyı uzatmış ve Ankara nın doğal simgeleri de var belgeselde görmüştünüz. Kediyi biliyorsunuz son günlerde epeyce bir tartışma konusu oldu. Tiftik Soft kumaşları Ankara dan dağıtılıyordu ve Ankara ticaretinde merkezi İpek Yolunda bulunduğu için oldukça fazla han ve hamamlar var Merkez Şengül Hamamını görüyoruz burada. Cumhuriyet döneminde Ankara. İlk uluslararası anlamda kent planlama tüzüğü Atina Tüzüğü 1933 de yapılıyor. Ancak 1925 yılında Atatürk Almanları çağırıyor. 7

Asıl amacı bir kazı yaptırmak ama kazı yapmıyorsanız kenti planlayın diyor. Ankara nın ilk planı Lörcher adını verdiğimiz bir plancı tarafından tasarlanıyor. 27 yılında bir yarışma düzenleniyor ve Hermann Jansen Planı bugün Ulus civarında gördüğümüz planın temelini oluşturuyor. Burada Ankara nın 19. yüzyılın başlarından görüntüleri şöyle hızla geçeyim. Bentderesi kapatılmadan önce şurada Bent Kahvesi ve derenin aktığını görüyorsunuz. Şuradaki bendi buradaki evler yıkılıyor burada bir kazı yapacağız bent duruyorsa hala onu ortaya çıkarmayı planlıyoruz. 1930 lu yıllara kadar orada olduğu söyleniyor eskiler tarafından. (Video izle dakika 00: 53:35) Burada Ulus taki Atatürk Zafer Anıtı nın yapılışı sırasında bir görüntü kaleyi görüyorsunuz. 1930 larda Ankara Gar ın Kırklar civarı ve Bankalar Caddesi o Jansen Planıyla planlanan caddelerden bir tanesi bu. Büyük Postane Büyük Postane yıkıldıktan sonra şu güzel zincir bozulmuş orada modern bir bina var biliyorsunuz görmüşünüzdür ve İş Bankası 1929 yılında Ulus ta daha çok İtalyan Mimarların etkisini görüyoruz Guiliano Mongeri tarafından tasarlanmış ve hemen İş Bankasının altında çıkan kazıda bir bir çeşme var oldukça güzel resimlerini ben öbür resimlerini de biliyorum oldukça güzel bir çeşme İş Bankasının altında vardır. Ziraat Bankası gene 26 29 yılları Guiliano Mongeri imzalı bir yapı ve 1926 yılında yapılan hemen Ulus ta köşede yer allan Garanti Bankası ve Yunus Emre Enstitüsü olarak düzenlenen şimdi günümüzde Tekel Binasını görüyoruz; 1928 yılı yapımı ve Taşhan ın yerine yapılan Sümerbank şimdi LC Waikiki olarak kullanılıyor ve II. Büyük Millet Meclisi Binası 1915 yılından 17 yılına kadar yapımı sürüyor. Ancak mimarı savaşta şehit olduğu için yapımı yarım kalıyor. Bir süre Fransızlar orayı işgal ediyor daha sonra Mustafa Kemal in Ankara ya gelmesiyle 23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak açılıyor. En son 2009 da düzenledik. Düzenleme bittikten sonra da meclise devrettiler ben de çok bozuldum. O kadar çalıştık ama meclise devredildi bakanlığımızdan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Maliye Binası Ulus un önemli yapılarından şimdiki Sayıştay Eski Sayıştay Binasının olduğu yerdeki bina Sayıştay Binası hemen bitişiğinde İstiklal Mahkemesi var onun bitişiğinde de I. Meclis Binası var şu da II. Meclis Binası ve bizim Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü. Devlet Konuk Evi 1924 28 yılları arasında Ankara Palas aynı zamanda yapılmış mimar Vedat Tek tarafından yapılmış. Namazgah Tepe den bahsetmiştim. Burada Cuma Namazları kılınıyordu ve Ankaralılar Milli Mücadeleye çağrılıyordu. Ankara nın önemli yapılarından birisi de Etnografya Müzesi, Etnografya Müzesi nin önemi ülkemizi müze binası olarak Cumhuriyet döneminde yapılan ilk binadır. Hatta burada ilginç de bir şey var onu da söylemek isterim. Müzenin mimarı Arif Hikmet Koyunoğlu anılarında bir kış günü inşaatı yaparken Atatürk ün onları ziyarete geldiğini tipili bir kış günü Türk Kahvesi ikram ettiklerini ve bu kubbenin altına oturarak bugün Atatürk Orman Çiftliği nin olduğu yere baktığını burayı ağaçlandırdıktan sonra işimi gücümü bitirdikten sonra bu kubbenin altında istirahat edeceğini söylemişti. Evet, 15 yıl 1938 1953 tarihleri arasında naaşı bildiğiniz gibi o kubbenin altındaydı 1953 yılı Etnografya Müzesinden Anıtkabir e taşınırken ki fotoğraflarını görüyorsunuz. Resim Heykel Müzesi ilk olarak Halk Evi olarak yapılıyor sonra Türk Ocağı adı veriliyor ve arkasından da Resim Heykel Müzesi günümüzde işlevini görüyor ve şurada en mühim yapı bu altta bir Bizans Sarayı var iken üstüne şu Düyun-u Umumiye Binası yapılıyor. Bu da yıkılıyor üstüne bugünkü Ulus İş Hanı yapılıyor. (Video dakika 00:57:39) Yeni Defterdarlık Binasının da altında muhtemelen bir Bizans Sarayı olduğunu düşündüğümüz bir yapının var olduğunu biliyoruz yeniçağ sırasında. Gençlik Parkı na 1936 yılında 6.000 TL lik bir bütçeyle yapımına başlanıyor 1943 yılında 29 Mayıs ta açılışı yapılıyor. O yıllardan iki fotoğraf görüyorsunuz Gençlik Parkı yla ilgili ve bakmak ve görmek çok farklı şeyler arkadaşlar ben Ulus civarında çok az bir bölümü görmeye çalıştım. 8

Sadece bakmaya değil görmeye çalıştım. Gördüklerim şunlardı burada gördüğünüz Ankara Kalesi nden iki görüntü hemen buradan Hamam Önü nden görüntüler görüyoruz gene kaleden görüntü. Fransız Büyükelçiliği olarak yapılan bina şimdi Azize Teresa Kilisesi olarak kullanılıyor bir kısmı bir kısmı da Fransız Büyükelçiliği nin ek binası olarak kullanılıyor. Ulus ta bu tür yapılara rastladık. Ama orada dolaşırken hiçbirini fark etmeniz mümkün değil etraftaki çirkin bu reklam panolarından doğru dürüst bu binalar görünmüyor. Şu bina CHP nin ilk genel merkeziydi ilk kurulduğunda genel merkez olarak kullanılmış. Bir dönemde esnaf birlikleri kullanmış. Şimdi de kahvehane olarak kullanılıyor altı. Milletvekillerine konut için yapılmış gene Ulus tan Konya Sokaktan iki bina Çocuk Esirgeme Kurumunun Binası ve 1920 30 yılları arasında Macar ustalar tarafından yapılmış genelde konaklama için kullanılan bina Mevsim Sokakta gene Ulus ta küçük bir alanda Sobacılar Sokağında Demiray Sokakta ve Anafartalar Caddesinde siz bu binayı göremiyorsunuz. Çünkü şunlara bakıyorsunuz sadece bunlar çok dikkat çekiyor. Bu konuyla ilgili Bakanlık bir çalışma yaptı ama cephe düzenlemesini nasıl yapacaklarını bilmiyorum başlattılar. Gene Anafartalar Caddesi bunlar 20. yüzyılın başların 19. yüzyılın sonları Ankara sının binaları ve şuradaki pastane hemen şu üç yerin arasına sıkıştırılmış. Aslında Koruma Kurumuna bunlara izin verilmiyor kurumunda ama niye vermişler onu da bilmiyorum Ruşen Pastanesi bu ortadaki. Bu söz tamamen bana aittir bilmem katılır mısınız? Ankara Anadolu Bozkırında güç yarışında insanoğlunun tabiatı yendiğini bütün varlığıyla ispatlayan bir kenttir. Bu kadar eski görüntüden sonra bugünkü Ankara ya baktığınızda zannedersem bu söz çok doğru bir söz. Gerçekten Ankara Yakup Kadri Karaosmanoğlu nun söylediği gibi bir kent biz bunu anlatamıyoruz herhalde. Roma yı İtalya çok iyi anlatıyor, Moskova yı Sovyetler Birliği çok iyi anlatıyor. Kudüs zaten çok iyi anlatılıyor birtakım vesilelerle ve söylediği laf çok doğru Anadolu nun doğusuna gittiğiniz zaman Ankara yı Yakup Kadri Karaosmanoğlu nun gördüğü gibi görüyorlar. Gerçekten mazlum ve ezilen milletlerin başkenti o yüzden Ankara nın tarifi iyi özümsediğin zaman bunu çok rahat fark edebiliyorsunuz. Son olarak da şunu söylemek istiyorum. Bu topraklar Türkiye Cumhuriyeti Devleti toprakları üzerinde yaşayan herkes zaten biraz Ankaralı nereli olursa olsun doğum yeri ama biraz Ankaralı diye düşünüyorum. 9