Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s

Benzer belgeler
Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ I (BEYİTLERLE KURULANLAR)

-Rubai nazım şekli denince akla gelen ilk sanatçı İranlı şair.. dır.

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR)

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

Azrail in Bir Adama Bakması

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

(d.1286/1869-ö.1319/1902) âşık

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

Ana başa taç imiş. Her derde ilâç imiş. Bir evlât pîr olsa da. Anaya muhtaç imiş. seyin Nail Kubalı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

1. HAYATI ESERLERİ Divan Vâridât Ankâ-yı Meşrık Devriyye-i Ferşiyye...17

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası

Betül Erdoğan.

ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...9 GİRİŞ... Osman Horata 11

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

Ö n e m l i Ö z e l l i k l e r i

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

ÖZGEÇMİŞ. II. (Link olarak verilecektir.)

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

Kur an ın Özellikleri

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Prof. Dr. Osman HORATA TDE 471 Eski Türk Edebiyatı Ders Notları

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir.

TÜRK VE DÜNYA EDEBİYATINDA NAZIM BİÇİMLERİ. işledikleri konulara ve ilgili oldukları alanlara göre de nazım türlerine ayrılırlar.

SULTAN VELED DİVANI (ÇEV. PROF. DR. VEYİS DEĞİRMENÇAY) ŞEYDA ARISOY

Müşterek Şiirler Divanı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

Dua ve Sûre Kitapçığı

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

ESKİ TÜRK EDEBİYATINDA ŞEKİL VE TÜR BİLGİSİ ESKİ TÜRK EDEBİYATINDA ŞEKİL BİLGİSİ

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9

ve Manisa Muradiye Kütüphanesi nde iki nüshası Bursalı Mehmet Tahir Efendi

ÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Pir Sultan ABDAL. Sana kıyanlar tarihin kara sayfalarında, sen ise milyonların kalbindesin Ey Ali Aşığı Pir Sultan

Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN /4508.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

CEVAP ANAHTARI. Meleklerin Özellikleri ve Görevleri - Meleklere İman, Davranışların Güzelleşmesine Katkıda Bulunur

(1) BÜYÜK PEYGAMBER (S.A.A) KONULU, BÜYÜK YARIŞMA

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Birinci İtiraz: Cevap:

divan edebiyatı Aruz ölçüsü

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

TÜRK İSLAM EDEBİYATI

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 13.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Yunus Emre Hacı Bektaş-ı Velî Sultan Veled

TANZİMAT I. DÖNEM: ŞAİR VE YAZARLAR. * Şinasi *Ziya Paşa *Namık Kemal. * Ahmet Mithat Efendi *Şemsettin Sami

HAZRET-İ ALİ DESTANI BİRİNCİ BÖLÜM

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN


CEMAL KURNAZ - HALİL ÇELTİK, EZBERBOZAN BİR ESER: DİVAN ŞİİRİ ŞEKİL BİLGİSİ, H YAYINLARI, İSTANBUL, 2010, 426 S.

İ.Ö 100 Temel Eser. Kategori: Şiir Salı, 11 Ağustos :32 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF. Çanakkale içinde aynalı çarşı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

TÜRK İSLAM EDEBİYATI

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM

23 NİSAN. Ferit Ragıp TUNCOR

DİVANDAN SESLENEN BİLGE ŞAİR 1

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

Prof. Dr. Osman HORATA TDE 472 Eski Türk Edebiyatı Ders Notları

Tanzimat Edebiyatı. (Şiir-Roman) YAZARLAR Dr. Özcan BAYRAK Dr. Muhammed Hüküm Dr. Taner NAMLI Dr. Celal ASLAN

MUHİBBÎ (KÂNÛNÎ SULTAN SÜLEYMAN) DİVANI NIN İKİ YENİ YAYINI TWO NEW PUBLICATIONS OF MUHIBBÎ S (SULEIMAN THE MAGNIFICENT) DIVAN

HALK EDEBİYTI IV AŞIK EDEBİYATINDA ÜSLUP

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER. Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

Bu sayının editörleri: Doç. Dr. Üzeyir ASLAN Dr. Ümran AY

Transkript:

Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 562-572 Hilal NAYİR EKİNCİ 1 NEDÎM İN HABÎB-İ KİBRİYÂ REDİFLİ NAATI Özet Nedîm, 18. yüzyılda kendine özgü üslubu, divan şiirine getirdiği yeniliklerle dikkatleri çeker. Nedîm tarzı, divan şiirinin klasikleşmiş yapısında yeni kapıların kısmen de olsa açılmasını sağlamıştır. Farklı üslubuyla adından söz ettiren Nedîm in üslubunun her şiirine yansıyıp yansımadığı ise tartışma konusudur. Divan şairleri Hz. Muhammed e olan sevgilerini anlatmak amacıyla çok sayıda ve değişik türlerde şiir yazmışlardır. Naat, Hz. Muhammed in anlatıldığı, onun övüldüğü türlerin başında gelir. Divan şairleri, kasidelerinde İslam peygamberini anarak naat türünün en güzel örneklerini ortaya koymaya çalışmışlardır. Nedîm Divanı nda yalnızca bir naat yer almıştır. Bu makalede Nedîm in bahsi geçen habîb-i kibriyâ redifli naatı incelenecek, naatlarda kullanılan kalıp ifadelerin, hemen her naatta göze çarpan belirgin özelliklerin Nedîm in söz konusu kasidesinde yer alıp almadığı, kendine özgü üslubunu naatına yansıtıp yansıtmadığı tespit edilmeye çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Nedîm, naat, kaside, habîb-i kibriyâ. THE NAAT OF NEDÎM RYHMED WITH HABÎB-İ KİBRİYÂ Abstract Nedîm, attracts attention with his distinctive style and novelties to Ottoman poetry in 18 th century. Nedîm style, partially opened the new doors within the classical structure of Ottoman poetry. It s a matter of debate if Nedîm s style, which has been made distinguished name for his distinctive style, has been reflected on each of his poem or not. 1 Arş. Gör., Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü., hilalnayir@gmail.com

Nedîm in Habîb-İ Kibriyâ Redifli Naatı Ottoman poets wrote many poems for the purpose of expressing their high esteem to Prophet Mohammad. Naat is the leading type of Prophet Mohammad s narratives and praises. Ottoman poets tried to reveal the best examples of naat type by memorializing the Islamic Prophet in their qasides. There is only one naat in Nedîm s Divan. In this article, aforementioned naat of Nedîm rhymed with Habib-i Kibriyâ will be reviewed; and will be tried to be identified whether the phrase structures used in naats and typical characteristics salient in almost all naats remained at Nedîm s aforesaid qaside; and whether he has reflected his distinctive style on his naat or not. Keywords: Nedîm, naat, qaside, habîb-i kibriyâ. GİRİŞ 18. yüzyıl şairlerinden Nedîm, gazel ve şarkılarında cismanî aşkı kendine özgü biçimde anlatmayı başarmıştır. Ancak o, yetiştiği ortam gereği gelenekten tamamen ayrılan bir şair değildir. Divan şiirine katkısı ise sevgiliyi, tabiatı gerçeğe uygun şekilde yansıtması, yeni hayaller yaratmasıdır. Onun kasidelerinde zarif bir ahenk vardır ve övdüğü kişilere de bunu aktarır. Tüm bunların yanında Nedîm in kaside üslubuna da farklılık kattığı görülmektedir. Özellikle Damat İbrahim Paşa için yazdığı hammamiyenin nesib kısmında olaya dayalı hikâye tarzı anlatım göze çarpar (Mazıoğlu 2009: 773, İpekten 2012: 47, Mengi 2010: 151, Eke 2015: 14). Naat, birinin özelliklerini onu methederek anlatmaktır. Edebiyat terimi olarak ise naat, peygamberin özelliklerinden bahseden ve övgü maksatlı yazılmış şiir anlamına gelir. Naatlar, diğer peygamberler, dört halife ve din büyükleri için de yazılmakla birlikte daha çok Hz. Muhammed in övüldüğü şiirler olarak bilinmektedir. Divan şairlerinin naat yazma amaçları hem Hz. Muhammed e olan sevgilerini göstermek hem de siyer bilgilerini ortaya koymaktır. Divan şiirinde naatların içeriği genelde ayet, hadis ve Hz. Peygamber in isim ve sıfatları, hayatı, fiziksel özellikleri, ahlâkî özellikleri, mucizeleri, kıyametteki üstünlüğü ve şefaati, ona atfedilen edebî ve tasavvufî motifler den oluşmaktadır. Divan şairleri, divan ve mesnevilerde tevhidle münâcâttan sonra naata yer verilmesi gerektiği görüşündedirler. Bazı mürettep divanların doğrudan naatla başladıkları tespit edilmiştir. Kaside, gazel, mesnevi, kıta, müstezad, terci-i bend, terkib-i bend, musammat, rubâî, tuyuğ, müfred ve mısra şeklinde birçok naat mevcuttur. Şairler, yenilik yapma ihtiyacıyla müsebba, müsemmen ve muaşşer gibi musammatlarla da naat kaleme almışlardır. Bununla birlikte naatlar çoğunlukla kaside nazım şekliyle yazılır (Yeniterzi 1993: 30, Kaplan 2010: 43). 563 Arap edebiyatında ilk dönemlerden itibaren yer alan klasik kaside din ve devlet büyüklerine övgü amaçlı yazılan şiirlerdir. Klasik kasideler, yazılış amaçlarına göre adlandırılabilir. Şair, kasideyi Tanrı ya yakarmak ve kendisinin bağışlanmasını dilemek için yazmışsa kaside, münâcât adını alır. Kasidelerde peygamber veya peygamberin ailesi anlatılıyorsa bu kasidelere naat, bir kimsenin özellikleri övülüyor ve o kimseye bağlılık belirtiliyorsa medhiyye, bir kimse yeriliyorsa hicviye, bir kimsenin ölümünün ardından üzüntü bildiriliyorsa mersiyye adı verilir (Çavuşoğlu 1986: 20, Dilçin 2013: 122). Klasik kasidenin bölümleri; nesib ya da teşbîb, medhiyye, tegazzül, fahriyye, duâdır. Kaside biçim açısından bakıldığında gazelden farksızken kompozisyon olarak gazelden Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 562-572

Hilal Nayir Ekinci ayrılmakta ve birden fazla bölümden meydana gelmektedir. Aynı vezin ve kafiyede olup farklı bölümlere sahip olan bu nazım şekli, şaire sanat gücünü göstermek için imkân verir ve şair anlatacaklarını daha geniş bir çerçevede ifade eder. 17. yüzyılda Nef î, kasidenin fahriye bölümünü ön plana çıkarır, kendini överken mübalağadan sıklıkla yararlanır. Bu yolla Nef î nin kaside üslubunda farklılık yarattığı söylenebilir. 18. yüzyılda kaside, 17. yüzyılda yazılmış kasidelerin etkisindedir. Nitelik açısından Nedîm ve Şeyh Galib in kasideleri ise dikkat çekmektedir (Aydemir 2002: 133, Karavelioğlu 2007: 254, Kurnaz 2013: 183). Nedîm in Naatı Kasîde-i Nedîm Çelebi Der-Naat-i Resûl-ı Ekrem ve Habîb-i Muhterem Salla llahu Aleyhi Vesellem 2 başlıklı kaside, Nedîm divanının ilk kasidesidir. Yalnızca bir yazma nüshada tespit edilen bu naatın Nedîm e ait olup olmadığına dair şüpheler mevcuttur. Şiirin alındığı mecmuada Nedîm e ait olduğu bilinen bir musammat ve gazelin daha oluşu bu naatın ona ait olma ihtimalini arttırmıştır (Macit, 1997, s. 32). Çalışmada bahsi geçen naatta Nedîm in naat geleneğinin dışına çıkıp çıkmadığı, kendi üslubunu bu naata yansıtıp yansıtmadığının tespiti yapılacaktır. Bu kaside, divandaki tek naatdır, 31 beyittir. Klasik kaside nazım şekline uygun olarak tek sayıda tamamlanmıştır. Redif, habib-i kibriyâdır. Habib-i kibriyâ redifiyle yazılan tespit edebildiğimiz diğer kasideler, Antepli Aynî ve Yahya Nazîm e aittir. Yahya Nazîm, Türk edebiyatında en çok naat yazan şairdir ve naatlarının çoğu kaside nazım şekliyle kaleme alınmıştır (İpekten 2012: 47). Bu üç kasidenin de klasik kaside diline uygun yazıldığı söylenebilir. Tamlamalara sıkça yer verilmiştir ve metinde hakimiyet Arapça ve Farsça kelimelerdedir. Nedîm, bu naatta redif olarak -Allah ın sevgilisi- anlamına gelen habîb-i kibriyâ 3 tamlamasını seçerek kasidede her beyitte Hz. Muhammed in, peygamberlerin en üstünü ve Allah a en yakın peygamber oluşunu vurgulamış olur. 564 Bu naata içerik açısından bakıldığında beyitler, naatların genel özellikleri göz önünde bulundurularak aşağıdaki başlıklar altında değerlendirilebilir. 4 Ayetlerden İktibas Naatın ilk beytinde dikkati çeken iki ayrı özellik vardır. Bunlardan biri naatlarda sıkça karşılaşılan peygamber için kullanılan alışılmış, kalıp benzetmelerdir. Peygamberin, naatlarda bülbüle benzetilmesi söz konusudur. Bu beyitte de peygamber gül bahçesinin bülbülüdür. Ayetlerden iktibas yapılması da naatın içerik özellikleri arasında yer alır. Nedîm, beyitte ev ednâ yı alıntılar. Ev ednâ, Necm sûresi, 9. ayette 5 yer alır ve daha yakın anlamına gelir. Hz. Muhammed in Mirâc gecesinde Allah a olan yakınlığını anlatmak için bu ifadenin kullanıldığı görülür. Divan şairleri Mirâc gecesine gönderme yapmak istediklerinde Allah la Hz. 2 Salat ve selam (onun) üzerine olsun, en cömert Resul, kıymetli sevgili Hz. Muhammed için naat, Nedîm Çelebi nin kasidesi. 3 Bu tamlamada anlam bakımından kastedilen Hz. Muhammed olduğu için beyitlerin açıklaması sırasında Allah ın sevgilisi ifadesine yer verilmemiştir. 4 Başlıklar, Emine Yeniterzi nin belirlediği içerik özelliklerine uygun şekilde verilmeye çalışılmıştır. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Emine Yeniterzi, Divan Şiirinde Naat Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1993. 5 Sonra (Muhammed e) yaklaştı, derken daha da yaklaştı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu. (Özek 1993: 525). Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 562-572

Nedîm in Habîb-İ Kibriyâ Redifli Naatı Muhammed arasındaki mesafeyi anlatan bu ifadeyi sıkça kullanmışlardır. Nedîm de naatında aynı yolu izlemiştir. Bu beyitte ayrıca Nedîm in şâh-bâz benzetmesinin Miraç la ilişkili kullanıldığı düşünülebilir. Doğan yükseklerde gezinen bir kuştur ve Miraç da göğe yükseldiği düşünülen Hz. Muhammed için de bu benzetmeye yer verilmiştir. 11. beyitte de Hz. Muhammed in Miraç hadisesinden dolayı Allah a en yakın peygamber oluşu bir kez daha vurgulanır, Hz. Muhammed bir doğana benzetilmiş ve yuvasının Allah katı olduğu söylenmiştir. Nedîm, 29. beytin ilk mısrasında Hz. Muhammed in kahramanlığını anlatır, kılıcının şahidinin düşmanların gözleri olduğunu söyler. İkinci mısrada da Necm 6 sûresinden bir iktibas yapar. Mâ evhâ bu sureden alıntıdır. Vurgulanmak istenen ise Mirac gecesinde Allah ın arada hiçbir vasıta olmadan Hz. Muhammed e vahiyde bulunmasıdır. Hz. Muhammed bu yolla vahiy alan tek peygamberdir. Beyitte de onun bu yönü anlatılır. Nedîm, 12. beyitte Kur an-ı Kerîm den iktibas yapmıştır. İnnehu şeyün ucab kafirlerin tek Tanrı yı reddetmelerini ve tek Tanrı olduğuna şaşmalarını anlatan Sâd 7 sûresinde geçer. Naatın geneline bakıldığında ayetlerden yapılmış olan iktibasların çoğunlukla Miraç hadisesine göndermeler içerdiği görülür. Edebî ve Tasavvufî Motifler Nedîm in naatta edebi ve tasavvufî motiflere yer verdiği görülür. 2. beyitte tasavvuf anlayışında kalıplaşmış, farklı anlamları akla getiren bazı kelimeler mevcuttur. Câm, sâgar, neşve, mestâne, kelimeleri içki ve sarhoşlukla ilişkili kelimeler olmakla birlikte bu kelimelere zamanla farklı anlamlar yüklendiği bilinmektedir. Buna göre Allah aşkı sarhoş edici bir içkidir ve Allah aşkıyla yananlar da sarhoşça bir hâl içerisindedirler. Beyitte Hz. Muhammed, Hakk yolundadır ve Allah aşkıyla sarhoştur; o, manâ kadehinden fazlasıyla feyz bulmuştur. İkinci beyitle anlam bakımından bütünlük sağladığı kabul edilebilecek üçüncü beyitte Hz. Muhammed, Allah ın feyz âlemininin bir sakinidir, yani Hz. Muhammed feyzini daima Allah tan almaktadır, o güzellik (ülkesinin) padişahıdır. Nedîm, kasidede sıkça karşılaşılan mübalağa sanatını 4. beyitte belirgin bir şekilde kullanır. Öyle ki Hz. Muhammed in aşkına kıyasla dokuz kat daire şeklindeki gökyüzü zerre kadar küçüktür ve onun şeriatı arttıran nuru güneş gibidir diyen şair beyitte mübalağayı geleneksel zerre-güneş ilgisi aracılığıyla yapar. Güneş motifi bu beyitte dikkatleri çeker. Her şeyin cevherinin Hz. Muhammed olması, Hz. Muhammed in ilk yaratılan nur olmasındandır. İlk önce Nûr-ı Muhammedî ile Hz. Muhammed yaratılmış, bu nurdan melekler, diğer peygamberler, inanan kimseler yaratılmıştır. Buna göre bütün kâinat Hz. Muhammed in yüzsuyu hürmetine yaratılmış olarak kabul edilir. Hz. Muhammed bütün varlıkların en yücesidir, peygamberler arasında en üstün kabul edilen peygamberdir. 7. ve 10 beyitte tüm bunlar vurgulanırken Hz. Muhammed e atfedilen nur motifi ön plana çıkar. 565 6 Bunun üzerine Allah kuluna vahyini bildirdi (Özek 1993: 525). 7 Aralarından kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler: Bu pek yalancı bir sihirbâzdır! Tanrıları, tek tanrı mı yaptı? Doğrusu bu tuhaf bir şeydir! dediler. (Kureyşliler, bu sözleriyle Hz. Muhammed i tanımayıp inkâr ediyorlardı. Hz. Peygamber Kelime-i Tevhidi tavsiye ettiği zaman müşrikler: Tek tanrı bütün yaratıkları nasıl idare edebilir? demişler ve Allah ı birlemeye yanaşmamışlardı.) (Özek 1993: 452). Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 562-572

Hilal Nayir Ekinci Hz. Muhammed in inciye benzetilmesi naatlarda sık yapılan benzetmelerdendir. 25. beyitte o, rahmet denizindeki inci tanesi, arştaki biricik incidir. Peygamberlere vahiy getiren melek Cebrail, 5. beyitte mum gibi ışığıyla etrafını aydınlatan Hz. Muhammed in çevresinde dolanan bir pervaneye benzetilir. Divan edebiyatında sıkça karşılaşılan şem ve pervane ikilisi âşık-sevgili arasındaki ilişkiyi anlatır. Sevgili, mum gibi yanarken ve ortamı aydınlatırken onun etrafında pervane gibi dolanan âşığı, sevgiliye ulaşmak için yanmayı göze alır. Peygambere vahiyleri ulaştıran Cebrail in de Hz. Muhammed etrafında dönüp durduğu vurgulanmak istenmiştir, tüm bunların yanı sıra meleklerin kanadı olduğuna dair inancın da pervane-cebrail benzetmesini kuvvetlendirdiği düşünülebilir. Hayatı Naatta, Hz. Muhammed in hayatına yapılan göndermeler onun bilgeliğini ve kahramanlığını anlatan beyitlerden oluşur. 6. beyitte Hz. Muhammed in bilgeliği ve yol göstericiliği anlatılır. Ay ve güneş ışık yayarak insanları karanlıktan kurtaran gök cisimleridir, Hz. Muhammed de insanları cehalet denen karanlıktan kurtarmıştır, onun ışığı ay ve güneşinkinden çok daha parlak, nurludur. Ay ve güneş saçtıkları ışıkla onun yolunda ancak toprak olabilirler, Hz. Muhammed karşısında değersiz ve sönüktürler. 26. beyitte Hz. Muhammed in İslam ın yol göstericisi oluşu vurgulanmış ve bilgeliği övülmüştür. Hz. Muhammed peygamber olmasının yanında İslam ordularını yöneten, yönlendiren kişidir. O, bilge kişiliği ile o zamana göre ileri sayılabilecek birçok düşüncesini İslam toplumunda uygulayan insandır. 27. beyitte Hz. Muhammed in ahirette ve dünyada din ehlince sultan kabul edilişi, onun iki dünyanın da şahı oluşu vurgulanır. 9. ve 13. beyitlerde Hz. Muhammed in kahramanlıkları vurgulanmıştır. Bilindiği gibi Hz. Muhammed, İslâm dininin yayılmasına karşı çıkan müşriklerle savaşmış, onları yenmiştir. Nedîm, 9. beyitte peygamberin savaşçı kişiliğini, kumandanlığını dile getirir. Hz. Muhammed in din uğruna savaşması ve zafer kazanmasını anlatan 13. beyit Hz. Muhammed in zaferlerini hatırlatan önceki beyitlerle ilişkilendirilebilir. 28. beyitte Hz. Muhammed in din uğruna yaptığı savaşlarla zaferin temsilcisi oluşundan bahsedilir, önceki beyitlerde de vurgulanan bu özellik bir kez daha bu beyitte yinelenir. 566 14. ve 27. beyitler Hz. Muhammed in devlet adamlığına göndermeler içerir. Dârâ, Divan şiirinde güç ve saltanat simgesi olarak anılır. Nedîm, Hz. Muhammed in Dârâ gibi bir hükümdar olduğunu, aynı zamanda şefkatli, yumuşak huylu olduğunu, insanların kötülüklerini örttüğünü belirtiyor. Bu beyitler Hz. Muhammed in devlet adamlığı yönünü öne çıkarmıştır. Mucizeleri Naatta, Hz. Muhammed in doğumu sırasında yaşanan mucizevî hadiseye yer verilmiştir. Lât ve Uzzâ İslâmiyetten önce Arapların taptığı büyük putlardan ikisinin adıdır (Onay 2013: 278). Hz. Muhammed in doğduğu gece birçok olağanüstü olay yaşanmış, bunların yanında Arapların taptığı putların hepsi, tabiî bunların en büyükleri olan Lât ve Uzzâ da yıkılmıştır. Nedîm, Lât ve Uzzâ dan bahsederek 8. beyitte bu olayı hatırlatır. Nedîm, bu beyitte Hz. Muhammed in doğumuyla ortaya çıkan olağanüstülüklere dikkat çeker. Fiziksel ve Ahlâkî Özellikleri Nedîm, naatında Hz. Muhammed in bazı fiziksel ve ahlâkî özelliklerine değinir. 20. beyitte Hz. Muhammed in fiziksel özelliklerinden bazılarını hatırlatmış, güzelin övgüsünde Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 562-572

Nedîm in Habîb-İ Kibriyâ Redifli Naatı kullanılan gül yanak, servi boy motiflerinden yararlanmıştır. Bu beyitte onun diğer peygamberlerden üstün oluşu vurgulanmıştır. Naatlarda Hz. Muhammed in fiziksel özelliğinin yanı sıra ahlâk güzelliğinden de bahsedilir. Nedîm de 21. beyitte Hz. Muhammed e övgüsünü fiziksel güzelliğinin yanında ahlâk güzelliğini de anlatarak sürdürür. 22. beyitte Nedîm bir yandan büyü gibi olan sihirli sözlere benzettiği şiirini överken bir yandan da bu şiirin Hz. Muhammed i anlatmada yetersiz kalacağını bildirir, çünkü Hz. Muhammed i öven Allah tır, onun övgüsü yanında diğerlerinin lafını etmek uygun değildir. Şefaat ve Yardım Dileği Naatta Nedîm in Hz. Muhammed den yardım dileği ve şefaat istemesi 15. beyitten itibaren başlar. 15. beyitte, Nedîm, büsbütün yıpranmış, yorgun kalbi için Hz. Muhammed den merhamet diler. Ondan kendisine yardım etmesini bekler. Bu beytin ardından Nedîm, içinde bulunduğu durumu anlatmaya başlar. 16. beyitte akıl bir kuşa, fikr ise bir tuzağa benzetilmiştir. Aklın fikirler arasında takılıp kaldığı ifade edilmek istenmiş, gören gözlerin bazı şeyleri artık bu yüzden göremediği anlatılmıştır. Nedîm, içinde bulunduğu durumu 17. beyitte anlatmaya devam eder, buna göre, gönül, dünya denilen sevgilinin sevdasıyla kendini kaybetmiş, dünyaya gereğinden fazla değer vermiştir. Nedîm, içinde bulunduğu durum yüzünden yardıma muhtaçtır. 18. beyitte Nedîm, gönlünü aşağılık kabul eder ve onun kulluk kölelik davasında olduğunu söyler, Hz. Muhammed den isteği peygamberin kendisine şahitlik etmesidir. Peygamber kendisine şahitlik ederse şefaatini de esirgemez. Hz. Muhammed in kıyamet günü, günahkâr müminlere şefaat edeceği inancı vardır. Bu inanca göre Hz. Muhammed günahkârların affını Allah tan isteyecektir. Nedîm 19. beyitte Hz. Muhammed in bu özelliğini vurgulayarak ondan yardım diler ve kendisinden başka kimsenin onun kurtarıcısı olamayacağını ifade eder. 567 Şairin mahlasının yer aldığı tâc beyitte, Nedîm, günah işlediğini kabul eder. Nefsine yenik düştüğünü, dünyanın kendisini şaşkına çevirdiğini anlatır. Kötü şöhretini gizlemeyen Nedîm, yine Hz. Muhammed e sığınır, ondan af diler. Bu af sırasında gelenekleşmiş olan suçu feleğe, dünyaya atma dünyadan yakınma durumu gözden kaçmaz. 24. beyitten itibaren Hz. Muhammed in çeşitli sıfatlarla anıldığı görülür. Önceki beyitlerde de geçen peygambere özgü bir özellik olan şefaat bu beyitte de vurgulanır. Bunun yanı sıra sultân-ı levlâk-efser tamlaması peygamberin hadis-i kudsîsini akla getirir. Levlâke levlâk lemâ halaktü l-eflâk (Sen olmasan; felekleri yaratmazdım) hadisi ile Allah ın her şeyi Hz. Muhammed için yarattığı anlatılır (Yeniterzi 1993: 101). 30. beyitte Nedîm, gelenek üzere kendisinden âciz sıfatıyla bahseder, Hz. Muhammed karşısında Nedîm zavallıdır, buna rağmen naatını söylemeyi bitirmiştir. Onun naatı peygamberi övmeye yeterli değildir, çünkü o her türlü övgünün üstündedir. 31. beyit bir önceki beytin devamı niteliğindedir. Nedîm e göre peygamber öyle yüce bir varlıktır ki onu övmeye kalkışmak küstahlık sayılır. Allah ın Sen olmasan felekleri yaratmazdım diye övdüğü bir peygamber için şairin yapacağı bütün övgüler yetersizdir. Bu yüzden Nedîm, bir önceki beyitle bağlantılı olarak Hz. Muhammed den kendisini rüsva etmemesini ister ve naatının ona layık olmadığını belirtir. Genel bir değerlendirme yapılacak olursa Nedîm in naatı diğer naatlarla hemen hemen aynı özelliktedir. Nedîm naatında içerik ve anlatım açısından yenilikçi davranmamış, geleneğe uygun bir naat kaleme almıştır. Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 562-572

Hilal Nayir Ekinci Nedîm in naatının metni 8 ve günümüz diline çevirisi ise şöyledir: 1.Şâh-bâz-ı evc-i kurb-ârâ habîb-i kibriyâ Bülbül-i gülzâr-ı ev ednâ habîb-i kibriyâ (Allah a) yakınlığıyla en yüceleri süsleyen doğan, (Allah a) en yakın gül bahçelerinin bülbülü Hz. 2. Câm-ı mevvâc-ı hidâyet neşvenin mestânesi Feyz-yâb-ı sâgar-ı ma nâ habîb-i kibriyâ Hak yolunun dalgalı, coşkun kadehinin sarhoşu, manâ kadehinden feyz bulan, Hz. 3. Âlem-i feyz-i Hudânın sâkin-i mey-hânesi Pâdişâh-ı hüsnde vâlâ habîb-i kibriyâ Allah ın feyz âleminin meyhâne sakini; güzellikte padişah, yüce Hz. 4. Zerredir ışkında şekl-i müstedîr-i nüh-kıbâb Aftâb-ı nûr-ı şer -efzâ habîb-i kibriyâ Dokuz kat daire şeklindeki gökyüzü, onun aşkının (sadece) bir zerresidir. Şeriatı arttıran nurun güneşi Hz. Muhammed dir. 5. Cebra il ol şem -i bezm-i vahdetin pervânesi Nûr-bahş-ı meclis-i ulyâ habîb-i kibriyâ Yüce meclisin nur saçanı Hz. Muhammed dir. Cebra il, o birlik meclisinin mumunun etrafında uçan pervanedir. 6. Hâkdır râh-ı gam-ı hicrinde mâh u âftâb Neyyir-i eflâk-i istiğnâ habîb-i kibriyâ Ay ve güneş ayrılık gamının yolundaki toprak gibidir; Hz. Muhammed kanaatkâr göklerin nurudur. 7. Akl-ı kül sevdâ-yı bend-i zülfünün dîvânesi Âb-ı rûyı cevher-i eşyâ habîb-i kibriyâ Her şeyi kavrayan akıl, (onun) kara zülf bağının sevdasının divanesidir; varlık âleminin, varlığın cevheri, özü, yüzsuyu Hz. 8. Kahrın etdi hânumân-ı Lât u Uzzâyı harâb Sâhibü s-seyf-i cihân-ârâ habîb-i kibriyâ Cihanı süsleyen kılıcın sahibi Hz. Muhammed, kahrın Lât ve Uzzâ nın evini barkını yerle bir etti. 568 8 Çalışmada Muhsin Macit in hazırlamış olduğu Nedîm Divanı ndaki metin esas alınmıştır. Abdülbaki Gölpınarlı nın yayınında bu naat mevcut değildir. Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 562-572

Nedîm in Habîb-İ Kibriyâ Redifli Naatı 9. Oldu leb-rîz-i ecel a dâ-yı din peymânesi Tîgin etdi hükmünü icrâ habîb-i kibriyâ Kılıcın hükmünü yerine getirdi, din düşmanlarının kadehi ağzına kadar ecelle doldu. 10. Enbiyânın ferd-i mümtâzı resûl-i kâm-yâb Cem -i a yân içre müstesnâ habîb-i kibriyâ Kutlu resul, peygamberlerin en seçkini; ileri gelenler arasında en üstün Hz. 11. Şâh-bâz-ı zâtının arş-ı Hudâdır lânesi Cilve-sâz-ı âlem-i bâlâ habîb-i kibriyâ Onun gibi doğanın yuvası arştır, Hz. Muhammed, yüce âlemin gönül alanıdır. 12. Sûsen-i şemşîr-i sıdkın innehu şeyün ucâb Perçem-i tûğı zafer-fehvâ habîb-i kibriyâ Doğruluğun kılıcının süsen olması şaşılacak bir şeydir. Hz. Muhammed, zaferin anlamı, perçemli tuğ(un sahibi)dir. 13. Düşmen-i derd-âşinâ vü sıhhatin bîgânesi Saff-ı a dâda gazâ-pîrâ habîb-i kibriyâ Dert düşmanını tanıyan, sıhhatten uzak, düşman safında gazayı donatan Hz. 569 14. Zülf-i adl-i şer i rûy-ı fitneye müşgin-nikâb Taht-ı hilm ü şefkate Dârâ habîb-i kibriyâ Fitne yüzlü, şer adline misk kokulu yüz örtüsü, hilm ve şefkat tahtına Dârâ, Hz. 15. Lûtf ile kıl merhâmet çün kalb-i pür-vîrânesi Pes harâb-ender-harâbâsâ habîb-i kibriyâ Hz. Muhammed, lutf et merhamet kıl, çünkü viranelerle dolu kalp büsbütün yıpranmıştır. 16. Murg-ı aklı dâm-ı fikrde nâdir-i savâb Çeşm-i hak-bîn oldu nâ-bînâ habîb-i kibriyâ Akıl kuşu, fikir tuzağına düşerse doğruluk nadiren görülür. Gören gözler anadan doğma kör insanların gözleri gibi görmez oldu. 17. Oldu hayfâ pîrezen-dehrin gönül dîvânesi Zülf-i mekrinden verüp sevdâ habîb-i kibriyâ Ey Hz. Muhammed, eyvah ne yazık ki gönül dünya koca karısının hile yapan saçının sevdasına düşüp divâne oldu. 18. Etdi da vâ-yı ubudiyyet dil-i kemter-cenâb Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 562-572

Hilal Nayir Ekinci Hüccetin lûtfunla kıl imzâ habîb-i kibriyâ. Hz. Muhammed, aşağılık gönül, kulluk kölelik davasındadır; buna şahit olmak lütfunda bulun. 19. Yâ nesi var hazretinden gayri anun yâ nesi Eyle şâyân-ı şefâ at yâ habîb-i kibriyâ Ey Hz. Muhammed, Nedîm in senin ulu zatından başka kimsesi yok. Onu şefâatine lâyık bul ve ondan şefâatini esirgeme. 20. Verd-i haddi ziynet-i gülşen-serâ-yı mürselîn Serv-kaddi cümleden a lâ habîb-i kibriyâ Hz. Muhammed in gül yanağı peygamberlerin bahçe içindeki saraylarının süsüdür. Onun servi boyu hepsinden yücedir. 21. Kâkülü cennât-ı hüsnün sünbül-i sad-dânesi Bûy-ı ahlâkı abîrâsâ habîb-i kibriyâ Kâkülü, güzellik cennetlerinin yüz taneli sünbülü gibi kokan, ahlâkının kokusu âbire benzeyen Hz. 22. Nâ-sezâdır vasfına şi r olsa da sihr-i mübîn K oldu meddâhın senin Mevlâ habîb-i kibriyâ Senin özelliklerini Allah övdüğüne göre, benim şiirim her ne kadar büyü gibi ise de seni övmekte yetersiz kalır. 23. Bâ-husûs olsa Nedîm-i mücrimin efsânesi Eyledi mağbûn anı dünyâ habîb-i kibriyâ Günahkâr Nedîm le ilgili anlatılanlar çok olsa da dünya onu şaşkına çevirmiştir, Hz. 24. Ey nübüvvet mülkünün sultân-ı levlâk-efseri Vey şefî ü l-hulk-ı mevlânâ habîb-i kibriyâ Ey peygamberlik ülkesinin gök taçlı sultanı, huyu şefaat etmek olan efendimiz Hz. 25. Deşt-i rahmetde şefâ at bahrinin dür-dânesi Tâc-ı arşa lü lü-i lâlâ habîb-i kibriyâ Rahmet çölünde şefaat denizinin inci tanesi, arşın tacı, inci Hz. Muhammed 26. Hazretindir ceyş-i İslâmın delîl ü rehberi Râh-ı hakda hâdî-i dânâ habîb-i kibriyâ İslam askerinin delili ve yol göstericisi, Allah yolunda bilge rehber Hz. 27. Nat -ı garrâ-yı hicâzın server-i ferzânesi 570 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 562-572

Nedîm in Habîb-İ Kibriyâ Redifli Naatı Ehl-i dîne şâh-ı bî-hemtâ habîb-i kibriyâ Hicazın parlak naatı, başkalarından farklı hükümdar, iki dünyada din ehline eşsiz şah, Hz. 28. Âğ-ı rezme rumhi serv-i cûybâr-ı ahmeri Şehper-i derd-i ser-i a dâ habîb-i kibriyâ Savaşın mızrağı, Kızıldeniz in servi, düşmanlarının başının derdi Hz. 29. Şâhid-i şemşîrinin çeşm-i adû kâşânesi Yekke-tâz-ı sahn-ı mâ-evhâ habîb-i kibriyâ Kılıcının şahidi, düşmanın gözünün evi, mâ-evhâ meydanında tek başına koşan Hz. 30. Tab -ı âciz kande kande medhet peygamberi Naatini etdi velî imlâ habîb-i kibriyâ Aciz yaratılışlı (Nedîm) neredesin, peygamberi methet, lakin (o) naatini söyledi, Hz. 31. Serverâ ma zûr ola bu kâr-ı küstâhânesi Eyleme reddeyleyüp rüsvâ habîb-i kibriyâ Ey Hz. Muhammed, yaptığım bu küstahça işi mazur gör, reddedip (beni) rüsvâ etme. SONUÇ Nedîm in edebî kişiliğinin izlerini bu naatta görmek mümkün değildir. Onun kendine özgü benzetmeleri bu kasidede ön plana çıkmaz. Biçim bakımından yeniliğe başvurması gelenek gereği elbette beklenemez, ancak Nedîm in naatlarda görülen içerik özelliklerinin de dışına çıkmadığı söylenebilir. 1., 12. ve 29. beyitlerde âyetlerden iktibas yapılmıştır. Yine 24. beyitte bir hadîse gönderme yapıldığı düşünülmektedir. Tüm bunların yanı sıra peygamberin fiziksel özellikleri ve ahlâk güzelliği bu naatta vurgulanmıştır. Hz. Muhammed in mucizelerine yer verilmezken, diğer peygamberlerden üstünlüğü üzerinde durulmuştur. Bunlara ek olarak din uğruna yaptığı savaşlardan bahsedilmiş, kahramanlığı anlatılmıştır. Nedîm, üçlü Arapça ve Farsça tamlamalara yer verir, anlaşılması güç ifadeler kullanır, Hz. Muhammed için kullanılan kalıp ifadelere başvurur. Yalnızca 19. beyitte geçen Yâ nesi var hazretinden gayri anun yâ nesi mısrasındaki ifade anlatımını içtenleştirir. Bizlere Nedîm üslubunu hatırlatır. Nedîm Hz. Muhammed den şefâat dilerken en sade söyleyişi tercih eder. O ndan başka kimsesi olmadığını söyler. Yine 30. beyitte kande kelimesinin tekrarlanması beyte verdiği ahengin yanı sıra anlatımı güçlendirmiştir. Bu iki beyit dışında göze çarpan Türkçe ifade yoktur. Sonuç olarak 18. yüzyılın yeniliklerle dolu şairi Nedîm e ait olduğunu varsayarak incelediğimiz bu naatta, Nedîm in kendine özgü üslubunun görülmediğini söyleyebiliriz. Nedîm, alışılmış benzetmelerle kasidesini tamamlamış, divanındaki tek naatında biçim, içerik ve anlatım özellikleri açısından gelenekselleşmiş naat üslubunun dışına çıkmamıştır. 571 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 562-572

Hilal Nayir Ekinci KAYNAKLAR AYDEMİR, Yaşar, Türk Edebiyatında Kaside, Bilig, S.22, Ankara, 2002, s. 133-164. ÇAVUŞOĞLU, Mehmed, Kaside Türk Şiiri Özel Sayısı II, Divan Şiiri, Türk Dili, S. 415-416- 417, s. 20. DİLÇİN, Cem, Örneklerle Türk Şiir Bilgisi, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2013. EKE Uçan, Nagehan, Yenilikçi Bir Şairin Geleneği Takip Eden Sesi: Nedîm ve Kasideleri, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, C. 8, S. 36, Şubat 2015, s. 243-256. İPEKTEN, Haluk, Eski Türk Edebiyatı Nazım Şekilleri ve Aruz, Dergâh Yayınları, İstanbul, 2012. KAPLAN, Mahmut, Klasik Türk Şiirinde Hz. Muhammed, Etkileşim Yayınları, İstanbul, 2010. KARAVELİOĞLU, Murat A., Klasik Türk Edebiyatında Kaside, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Eski Türk Edebiyatı Tarihi I, Bilim ve Sanat Vakfı, C. 5, S.9, İstanbul, 2007, s. 253-270. MAZIOĞLU, Hasibe, Eski Türk Edebiyatı Makaleleri, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2009. NEDÎM Divânı, (hzl. Muhsin Macit), Akçağ Yayınları, Ankara, 1997. ONAY, Ahmet Talât, Açıklamalı Divan Şiiri Sözlüğü, Berikan Yayıncılık, Ankara, 2013. ÖZEK, Ali vd., Kur ân-ı Kerîm ve Açıklamalı Meâli, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1993. YENİTERZİ, Emine, Türk Edebiyatında Naatlar, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1993. YENİTERZİ, Emine, Divan Şiirinde Naat, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1993. YENİTERZİ, Emine, "Naat" mad. Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C.32, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul, 2006, s. 436-437. 572 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 562-572