Indications of Collecting Blood Culture and Necessity of Educations [Kan Kültürü Alma Nedenleri ve Eğitimin Gerekliliği]



Benzer belgeler
GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

İdrar Tahlilinde Mitler U Z. DR. B O R A ÇEKMEN ACIL Tı P K L I NIĞI O K MEYDANı E Ğ I T IM VE A R A Ş Tı R MA HASTA NESI S AĞ L ı K B ILIMLERI Ü

YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE GELİŞEN SAĞLIK BAKIMI İLE İLİŞKİLİ ENFEKSİYONLARIN MALİYET ANALİZİ

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI


Dr. Aysun YALÇI Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi , ANKARA

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

YOĞUN BAKIMDA SIFIR İNFEKSİYON. Yrd. Doç. Dr. Melda TÜRKOĞLU Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Yoğun Bakım Bilim Dalı

Ertenü.M, Timlioğlu İper.S, Boz.E.S, Özgültekin.A, Kabadayı.M, Tay.S, Yekeler.İ

Kan Dolaşım Enfeksiyonlarında Karar Verme Süreçleri. Prof. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Yenidoğan Sepsisi Tanı ve Tedavisinde Son Gelişmeler

Toplum başlangıçlı Escherichia coli

Hekimlerin Splenektomi Planlanan Hastalarda Aşılama Hakkındaki Bilgi ve Tutumlarının Değerlendirilmesi

HASTANEDE YATAN HASTALARIN EL HİJYENİ KONUSUNDAKİ FARKINDALIKLARININ SAPTANMASI

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi

Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde ventilatör ilişkili pnömoninin önlenmesinde bundle stratejisi

GATA EĞİTİM HASTANESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİNDE YATAK KULLANIM UYGUNLUĞUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

Kan Kültürlerinde Üreyen Koagülaz Negatif Stafilokoklarda Kontaminasyonun Değerlendirilmesi

Hastane İnfeksiyonlarının İzlemi ve Değerlendirilmesi

Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum

SIK KARŞILAŞILAN HASTANE İNFEKSİYONLARI ve BUNLARIN NEDEN OLDUĞU EKONOMİK KAYIPLAR. İlhan ÖZGÜNEŞ *

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

ALİ BÜLBÜL, DERYA GİRGİN, SİNAN USLU, SELDA ARSLAN, EVRİM KIRAY BAŞ, ASİYE NUHOGLU

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

İdrar Yolu Enfeksiyonu Tanı. Dr. Z. Birsin Özçakar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji B.D.

HASTA GÜVENLİĞİNDE ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ VE İZOLASYON ÖNLEMLERİ. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

ESKİŞEHİR ASKER HASTANESİ NDE HASTANE İNFEKSİYONU SÜRVEYANSI

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Enfeksiyon Hastalıkları Tanısında Sendromik Yaklaşım: Avantaj ve Dezavantajları: İshal

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

Kan Kültürlerinde Kalite İndikatörlerini Kullanıyor muyuz?

Kliniğimizde, bir yıllık yenidoğan puls oksimetre tarama testi deneyimimiz ve doğumsal kalp hastalığı sıklığı

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

HEMODİYALİZ HASTALARINDA PROKALSİTONİN VE C-REAKTİF PROTEİN DÜZEYLERİ NASIL YORUMLANMALIDIR?

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

Antibiyotik Direncini Önlemek! (Hastane Bakış Açısı) Dr Gökhan AYGÜN İÜC- CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Yoğun Bakımlarda İnfeksiyon Kontrolü: Haricen Klorheksidin Uygulanmalı mı?

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

Acinetobacter Salgını Kontrolü Uzm. Hem. H. Ebru DÖNMEZ

[RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI

IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya

Hasta ve/veya enfekte materyal ile potansiyel teması olan tüm personel

Uluslararası Pencereden Enfeksiyon Kontrolü

Renal Replasman Tedavisi Altındaki Hastalarda Antimikrobiyal Kullanımı

Yeliz Çağan Appak¹, Hörü Gazi², Semin Ayhan³, Beyhan Cengiz Özyurt⁴, Semra Kurutepe², Erhun Kasırga ⁵

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ

Gebelerde Anti HIV Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Akut İshalli Çocuklarda İshal Etkenleri, Çevresel Etkenler ve Diyette Doğal Probiyotik Tüketiminin İshal Şiddeti İle İlişkisi

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.


HASTANELERDE AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI, TEMİNİ VE SATINALMA

Antibiyotik Yönetiminde Hemşirenin Rolü

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

HepC Korunma. Alper ŞENER

Antibiyotiklerin Kullanımının Monitörizasyonu

Multipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

İnfeksiyon Kontrolünün Sağlık Hizmetlerinde Yeri ve Önemi

Direnç hızla artıyor!!!!

Epstein-Barr virüs enfeksiyonlarında trombosit parametrelerinin değerlendirilmesi

TÜBERKÜLOZUN MOLEKÜLER TANISINDA GÜNCEL DURUM

Uzm. Dr. Bora ÇEKMEN. Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi İstanbul İli Beyoğlu Kamu Hastaneler Birliği Sağlık Bilimleri Üniversitesi

Doç.Dr.Yeşim Gürol Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu

Başlık: Yanık Olgularında Enfeksiyon Gelişim Nedenleri ve Enfeksiyonların Önlenmesi Üzerine Yapılan Çalışmalar

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde Akut Periton Diyalizi Yapılan Hastaların Değerlendirilmesi: 8 Yıllık Tek Merkez Deneyimi

KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN

SAIME OCAKÇI İLHAN DEMET VEYİSOĞLU HÜLYA HÜRMET ÖZAN ŞERIFE AKCAN ÇIĞDEM URUÇ GIZEM TOKÇA BAHAR MADRAN ÖNDER ERGÖNÜL

Klinik Çalışanlarına Önerilen Sağlık Girişimleri

Birinci Basamakta Hasta Çocuğa Yaklaşım

Candida Epidemiyolojisi. Dr. Nur Yapar Aralık 2009 Çeşme İzmir

AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr. M. Kürşat Tigen

Yöntem ve Test Seçimine Yaklaşım. Dr. Alpay Özbek Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Dokuz Eylül Üni. Tıp Fak. İZMİR

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

Çocuk Acil Servisinde Gözlem Altında Tutulan Hastalarda Akut ve Kronik Hastalıkların Demografik Değerlendirilmesi

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

Bruselloz tanılı hastalarda komplikasyonları öngörmede nötrofil/lenfosit oranı, trombosit/lenfosit oranı ve lenfosit/monosit oranının değeri

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar

BEÜ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ

KATETER İNFEKSİYONLARI TANI

Mikrobiyolojide Kalite İndikatörü Örnekleri

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2015;7 (2):

Acinetobacter baumannii'de kolistin direncine yol açan klinik ve moleküler etkenler

Transkript:

Indications of Collecting Blood Culture and Necessity of Educations [Kan Kültürü Alma Nedenleri ve Eğitimin Gerekliliği] İrfan Oğuz Şahin 1, Ayşegül Elbir Şahin 2, Atilla Çayır 3, Deniz Ökdemir 1, Fatih Gürbüz 1, Nurdan Dinlen Fettah 4, Esra Döğer 5 1 Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pediatri Bölümü, Ankara, Turkey 2 Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anestezi Bölümü, Ankara, Turkey 3 Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pediatri Bölümü, Erzurum, Turkey 4 Dr. Sami Ulus Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Neonataoloji Bölümü, Ankara, Turkey 5 Gazi Üniveristesi Tıp Fakültesi, Çocuk Endokrinoloji Bölümü, Ankara, Turkey Abstract Blood culture is the most usefull test for the diagnosis of bacteremia and infectious diseases either it provides optimising the treatment to microorganism. For the treatment and management of bacteremia in child patient s group, it is obligated to be more carefull. Therefore, blood culture is used more often in child patients group. Although, collecting blood culture without indication results cost increase due to unnecessary testing and treatments. This study is performed by investigating the results of blood cultures obtained from the patients that are hospitalized at Dışkapı Children s Hospital in 2007 and 2008. The practitioners have been educated for blood culture obtaining techniques and indications. Number of blood culture testing and changes in indications are analysed at all departments seperately and also whole of the hospital. Blood culture collecting rates were 26.2% before and 21.9% after educations. After educations, despite increase for bacteremia related reasons, collecting blood cultures for bacteremia unrelated reasons such as indirect hyperbilirubinemia, acute bronchiolitis, acute gastroenteritis, routine procedure was decreased. After educations, number of blood culture testing was decreased. It is also observed that blood cultures are more often obtained with indication. Rate of collecting blood culture due to bacteremia independent reasons was decreased. It s seen that routine blood culture collecting is not less and could not be eliminated completely with educations. This study emphasizes the need of routine education programs about blood cultures for medical and financial gains. Key words: Blood culture, indications, education (Rec.Date: Mar 10, 2014 Accept Date: Apr 17, 2014) Corresponding Author: Atilla Çayır, Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pediatri Bölümü, Palandöken, Erzurum, Turkey Phone: +905331382744 +904422325365 Fax: +904422325090 E-mail: dratillacayir@gmail.com www.medicinescience.org Med-Science 1571

Indications of Collecting Blood Culture and Necessity of Educations [Kan Kültürü Alma Nedenleri ve Eğitimin Gerekliliği] İrfan Oğuz Şahin 1, Ayşegül Elbir Şahin 2, Atilla Çayır 3, Deniz Ökdemir 1, Fatih Gürbüz 1, Nurdan Dinlen Fettah 4, Esra Döğer 5 1 Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pediatri Bölümü, Ankara, Turkey 2 Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anestezi Bölümü, Ankara, Turkey 3 Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pediatri Bölümü, Erzurum, Turkey 4 Dr. Sami Ulus Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Neonataoloji Bölümü, Ankara, Turkey 5 Gazi Üniveristesi Tıp Fakültesi, Çocuk Endokrinoloji Bölümü, Ankara, Turkey Özet Kan kültürü bakteriyemi ve enfeksiyöz hastalıkların tanısı için sıkça kullanılan testlerdendir. Pozitif sonuçlanması durumunda tanı koydurucu bir test olmasının yanında tedavinin etkene uygun olarak düzenlenmesini de sağlamaktadır. Çocuk hastalar, takip ve tedavileri için azami dikkat gerektiren bir hasta grubunu oluşturmaktadır. Bu nedenle çocuk hastalarda kan kültürü daha sık kullanılmaktadır. Kan kültürünün endikasyon yeterince gözetilmeksizin alınması gereksiz tahlil yapılması, yalancı negatif sonuçlanması durumunda ise gereksiz tetkik ve tedavilere yol açması nedeniyle maliyet artışına yol açar. Bu çalışma Ankara Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi nde yatarak tedavi gören hastaların kan kültürü sonuçları incelenerek yapıldı. Kan örneği alan hekimlere kontaminasyonlar, kan kültürü alma endikasyonları ve teknikleri hakkında periyodik eğitimler verilerek yıllık kan kültürü alınma sayısı, kan kültürü alma endikasyonları ve nedenleri konularında sağlanan değişiklikler incelendi. Eğitim öncesi dönemde %26,2 olan kan kültürü alma sıklığı eğitim sonrası dönemde %21,9 a geriledi. Eğitim sonrası dönemde, bakteriyemi düşündüren nedenler için kan kültürü alım sıklığı artarken; indirekt hiperbilirubinemi, akut bronşiolit, akut gastroenterit, rutin alım gibi bakteriyemi ilişkisiz nedenler için azalma görüldü. Eğitim sonrası dönemde kan kültürlerine daha az başvurulduğu, endikasyon varlığının daha fazla gözetildiği, bakteriyemi ilişkisiz nedenlerle kan kültürü alınma sıklığının azaldığı tespit edildi. Tamamen bakteriyemi ilişkisiz bir durum olan rutin kan kültürü alımlarının hiç de az olmadığı ve eğitimlerle tamamen engellenemediği görüldü. Çalışmamız, mali ve tıbbi getirileri düşünüldüğünde kan kültürü alınan her sağlık biriminde bu tür eğitimlerin sıklıkla yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. Anahtar kelimeler: Kan kültürü, endikasyon, eğitim (Rec.Date: Mar 10, 2014 Accept Date: Apr 17, 2014) Corresponding Author: Atilla Çayır, Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pediatri Bölümü, Palandöken, Erzurum, Turkey Phone: +905331382744 +904422325365 Fax: +904422325090 E-mail: dratillacayir@gmail.com www.medicinescience.org Med-Science 1572

Giriş Bakteriyemi ve sepsis hastaneye yatış ve hastanede tedavi edilme nedenleri arasında önemli yer tutan, merkezden merkeze değişmekle beraber % 12-80 arasında mortalite ile seyreden, erken tanı konularak uygun tedavi edildiğinde morbidite ve mortalite oranları azalan klinik durumlardır [1]. Bakteriyemiye neden olan mikroorganizmanın hızlı ve doğru olarak tanımlanması, antimikrobiyallere olan duyarlılığının saptanarak gerekli tedavinin düzenlenmesi; hastanede yatma süresi, morbidite ve sağ kalım açısından önem taşır [2]. Bakteriyemi tanısı için en objektif laboratuvar testi kan kültürüdür [3]. Bununla beraber pozitif kan kültürleri içinde yalancı pozitiflik oranı (%35-50) yüksektir [2,3]. Kontamine kan kültürleri gereksiz tetkik, hastanede kalış ve antimikrobiyal tedavi başlanması ile maliyet artışı, antimikrobiyal direnç gelişimi ve antimikrobiyallerin komplikasyonları gibi istenmeyen sonuçlara neden olabilir [4]. Kontaminasyonun en sık nedenleri yetersiz deri dezenfeksiyonu ve sağlıksız kan alma teknikleridir. Bakteriyemi tanısı için düşük riskli hastalardan kan kültürü almak, gereğinden fazla kan kültürü istemek kontaminasyon riskini arttıran diğer bazı faktörlerdir [2]. Bu konuda dünyada özellikle son 5 yılda bildirilen yayınlar olmakla birlikte ülkemizde henüz çocuk hastalarda bu konu ile ilgili bir çalışma bulunmamaktadır. Çalışmamız, kan kültürü alan klinisyenlerin eğitime tabi tutulmaları sonucunda kan kültürü alma sıklığı ve kan kültürü alma nedenlerinin ne şekilde etkileneceğini göstermeyi amaçlamaktadır. Materyal ve Metod Bu çalışma Sağlık Bakanlığı Ankara Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yatarak tedavi gören çocuklardan alınan kan kültür sonuçları, kan kültürü ve kan kültürü alma teknikleri konulu eğitimlerin etkisini görmek amacıyla yapıldı. Lokal etik kuruldan onay alındı. Çalışma kapsamında kan kültürü alan servis doktorlarına kan kültürü alma endikasyonları ve alım teknikleri konusunda eğitim verildi. Bu eğitimler yıl içerisinde 3 ay aralıklarla tekrar www.medicinescience.org Med-Science 1573

edildi ve prospektif olarak 1 yıllık veriler toplandı. Verilen eğitimlerin etkisini saptamak için bir önceki yıla ait sonuçlar da retrospektif olarak değerlendirildi. Eğitimlerde kan kültürünün alınması için uygulanması gereken teknik kurallar anlatılarak hastane içinde standart bir uygulama oluşturulmasına çalışıldı. Teknik konular dışında kan kültürünün rutin alınmaması, endikasyon varlığında alınmasına yönelik bilgiler verildi. Bakteriyemi düşünülmeyen hastalarda kan kültürü alınmamalıdır. Bakteriyemi düşünülen hastalarda her septik epizotta kan kültürü alınmalıdır. Ateş piki tahmin edilemeyen çocuklarda kan kültürü semptomlar başlar başlamaz (ateş, üşüme vb) alınmalıdır. Hasta antibiyotik tedavisi alıyorsa kan kültürü bir sonraki dozdan hemen önce alınmalıdır. 24 saat içersinde rutin olarak üç kan kültüründen fazla alınmamalıdır. İstatistiksel Analiz Verilerin analizi SPSS for Windows 18.0 paket programında yapıldı. Tanımlayıcı istatistikler sınıflanabilir değişkenler için olgu sayısı ve (%) olarak gösterildi. Servisler içerisinde eğitim öncesi ve eğitim sonrası kan kültürü alma nedenleri yönünden istatistiksel olarak anlamlı farkın olup olmadığı Pearson un Ki-Kare veya Fisher in Tam Sonuçlu Olasılık testi ile araştırıldı. P<0.05 için sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular Çalışmada eğitim öncesi bir yıl (2007) ve eğitim sonrası bir yıl (2008) olacak şekilde yatan hastalardan alınan 5008 kan kültürü sonucu incelendi (Tablo 1). www.medicinescience.org Med-Science 1574

Tablo 1. Eğitim öncesinde ve sonrasında yatan hasta ve alınan kan kültürü sayıları Eğitim Öncesi Yatan Hasta Sayısı 9871 11002 Alınan Kan Kültürü Sayısı 2588 (26,2) 2420 (21,9) Eğitim öncesi ve sonrası dönemlerde servislerin kan kültürü alma sıklığı değerlendirildiğinde iki dönem arasında anlamlı bir fark saptanmadı (p>0,05) (Tablo 2.). Tablo 2. Eğitim öncesinde ve sonrasında servislerde kan kültürü alma sayıları Servisler Eğitim Öncesi p Yenidoğan 567 (5,74) 555 (5,04) 0,879 Süt Çocuğu 736 (7,45) 660 (5,99) 0,582 Yoğun Bakım 111 (1,12) 114 (1,03) 1,000 İntaniye 539 (5,46) 510 (4,63) 0,755 Genel Pediatri 635 (6,43) 581 (5,28) 0,658 Kan kültürü alınan hastaların tanıları incelendiğinde eğitim öncesinde ve sonrasında pnömoni, odağı bilinmeyen ateş-bakteriyemi ve akut üriner enfeksiyonların çoğunluğu oluşturduğu görüldü (Tablo 3). Tablo 3. Eğitim öncesi ve sonrasında hastane genelinde kan kültürü alınan hastaların tanıları Eğitim Öncesi p Pnömoni 465 (25,4) 511 (28,7) 0,890 Odağı Bilinmeyen Ateş Bakteriyemi 281 (15,3) 384 (21,6) 0,041 Akut Üriner Enfeksiyon 145 (7,9) 131 (7,3) 0,932 www.medicinescience.org Med-Science 1575

Kan kültürü alınan hastaların tanıları anlamlı değişiklik görülmesi yönünden servis düzeyinde incelendiğinde; yenidoğan servisinde indirek hiperbilirubinemi, süt çocuğu servisinde akut bronşiolit, intaniye servisinde akut gastroenterit tanısı olan hastalardan kan kültürü alınma sıklığının anlamlı düzeyde azaldığı saptandı (Tablo 4). Tablo 4. Eğitim öncesi ve sonrasında servis düzeyinde kan kültürü alınan hastaların tanılarında değişiklikler Servis Tanı Eğitim Öncesi p Yenidoğan İndirekt Hiperbilirubinemi 104 (18,3) 73 (13,2) 0,042 Süt Çocuğu Akut Bronşiolit 124 (16,8) 99 (13,5) 0,655 İntaniye Akut Gastroenterit 60 (12,6) 30 (6,0) 0,022 Ateş dışında kan kültürü alma nedenleri hastane genelinde incelendiğinde eğitim öncesinde ve sonrasında rutin, genel durum bozukluğu ve solunum sıkıntısının en sık kan kültürü alma nedeni olduğu görüldü (Tablo 5). Tablo 5. Eğitim öncesi ve sonrasında hastane genelinde ateş dışı kan kültürü alma nedenleri Eğitim Öncesi p Rutin 474 (18,3) 424 (17,5) 0,083 Genel Durum Bozukluğu 136 (5,25) 214 (8,84) 0,046 Solunum Sıkıntısı 109 (4,2) 124 (5,12) 0,062 Rutin kan kültürü alınması yönünden servisler incelendiğinde; eğitim sonrası dönemde yenidoğan, genel pediatri ve intaniye servislerinde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma mevcuttu (Tablo 6). www.medicinescience.org Med-Science 1576

Tablo 6. Eğitim öncesi ve sonrasında servislerin rutin kan kültürü alma sayıları Servis Eğitim Öncesi p Yenidoğan 113 (19,9) 49 (8,8) <0,001 Süt Çocuğu 149 (20,2) 107 (16,2) 0,052 Yoğun Bakım 14 (12,7) 22 (19,5) 0,171 Genel Pediatri 125 (19,6) 87 (14,9) 0,007 İntaniye 73 (13,5) 50 (9,8) 0,004 Tartışma Tıpta tedavinin en önemli basamağı etiyolojinin tesbit edilmesidir. Bu durum bakteriyeminin tedavisi konusunda da geçerlidir. Bakteriyeminin erken tanısı, etkenin tespiti ve tedavisi hayat kurtarıcıdır. Kan kültürü özellikle çocuk hastalarda çok sık ihtiyaç duyulan, kolaylıkla uygulanabilen bir testtir ve yıllardır bakteriyemi tanısını koymada altın standarttır [5]. Kan kültürünün uygun olmayan tekniklerle, gereksiz fazlalıkta alınması yalancı pozitif sonuçlara neden olmaktadır [3]. Kan kültürü yalancı pozitif sonuçlandığında klinisyeni gereksiz tetkik ve tedaviye yönlendirebilmektedir [6]. Eğitimlerde kan kültürünün rutin bir test olarak kullanılmaması, endikasyon varlığında alınması gerektiği vurguladı. İstatistiksel olarak anlamlı düzeyde olmamakla birlikte eğitim öncesi dönemde %26,2 olan kan kültürü alma oranı eğitim sonrasında %21,9 a geriledi. Bu azalma bakteriyemi ilişkili hastalıklar için kan kültürü alınma sıklığının azalması ile sağlanmadı. En sık kan kültürü alınan hastalıklar bakteriyemi ilişkili tanılar olan pnömoni, odağı bilinmeyen ateş-bakteriyemi, ve akut üriner enfeksiyon olup eğitim sonrasında ki oranlarında azalma görülmedi. Yenidoğan servisinde sık görülen bir durum olan indirekt hiperbilirubinemi nadiren enfeksiyon ile de ilişkili olabilmektedir. Ancak kan kültürünün ilk etapta alınacağı hastalıklar arasında bulunmamaktadır. Eğitim sonrası dönemde bu durum için kan kültürü alınma oranı %18,3 ten %13,2 e geriledi. Akut gastroenterit için kan kültürü alınma oranı intaniye servisinde %12,6 dan eğitim sonrası dönemde %6,0 a; akut bronşiolit için kan kültürü alınma oranı süt çocuğu servisinde %16,8 den eğitim sonrası dönemde %13,5 e azaldı. Bu sonuçlar, www.medicinescience.org Med-Science 1577

eğitim sonrası dönemde endikasyon olmayan durumlarda kan kültürü alınmasından kaçınıldığını düşündürmektedir. Kan kültürü alınmadan önce tespit edilebilir bakteriyemi ihtimali mutlaka hesaba katılmalıdır. Bakteriyemi tespit edibilme ihtimali selülit için %2, septik şok için %69 dur. Artmış vücut ısısı ve beyaz küre yüksekliği tek başına kuvvetli bakteriyemi şüphesi uyandırmamaktadır [7]. Bu nedenle çalışmamızın hedeflerinden birisi de kan kültürü alma nedenleri olmuştur ve eğitimlerde kan kültürü alma endikasyonunun hastanın tanısına göre değil bakteriyemi şüphesine göre belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Kan kültürü alınma nedenlerinden ateş dışında en sık görülenler rutin uygulama, genel durum bozukluğu ve solunum sıkıntısıdır. Hasta takibinde temkinli ve dikkatli olmak istenmesi ve testin kolay olması rutin alımlara neden olmaktadır. Rutin uygulama, testin negatif sonuçlanması durumunda sadece gereksiz bir tetkik yapılmış olması nedeniyle maliyeti artırır. Ancak yalancı pozitif sonuçlanması durumunda ilave gereksiz tetkikler, tedaviler, hastanede kalış süresi, antibiyotik direnci gelişmesi, antibiyotik komplikasyonları gibi tıbbi ve mali kayıplar silsilesine neden olabilir. Eğitim verilmesinin mali etkilerinin incelendiği bir çalışmada %3,9 (212/5402) olan yalancı pozitif sonuçların eğitim sonrasında %1,6 a (35/2153) gerilediği ve hastanenin bu gelişmeden yılda yaklaşık 250 bin dolar kazancının olduğu hesaplanmıştır [4]. Komplike olmayan selülitli çocuklar için kan kültürü alınmaması gerektiğinin belirtildiği diğer bir çalışmada, selülitin kan kültürü görülmeksizin kolaylıkla tedavi edilebileceği ve az sayıda bakteriyeminin tespit edilmemesi karşılığında ciddi bir mali kayıptan (tahminen yıllık 213 hasta için $42.850 dolar) kurtulunabileceği belirtilmiştir [8]. Amerika da yapılan diğer bir çalışmada yalancı pozitif sonuçların engellenmesi ile yıllık kazancın 378 bin dolar olduğu saptanmış, kontamine kan kültürü başına ortalama maliyet artışının yaklaşık $3,000 dolar olduğu tahmin edilmiştir [6]. Bu nedenle bakteriyemi şüphesi olmadıkça kan kültürünün alınmaması eğitimlerimizde belirtilmiştir. Stoll ve Rubin in çalışmasında, 2-36 ay arasında iyi görünen, yüksek ateşi olan çocuklarda gizli bakteriyemi oranı %0,91 bulunmuş ve ateşi olan ama iyi görünen çocuklarda kan kültürünün rutin alınmaması önerilmiştir [9]. Çalışmamızda süt çocuğu servisinde rutin kan kültürü alımı %20,2 den eğitim sonrasında %16,2 e geriledi ancak bu azalma istatistiksel olarak anlamlı değildi. Genel pediatri ve intaniye servislerinde eğitimler sonrasında rutin kan www.medicinescience.org Med-Science 1578

kültürü alım oranında anlamlı düzeyde azalma saptandı. Zayıf ve/veya baskılanmış bağışıklığı olan hastaların izlendiği yenidoğan ve yoğun bakım ünitesinde rutin kan kültürü alınması konusunda anlamlı bir değişiklik sağlanmadı. Bu durum eğitim sonrasında hekimlerin yaklaşımlarında bir takım değişiklikler sağlamakla birlikte özellikle mortalite ve morbiditesi yüksek hastaların izlendiği servislerdeki alışkanlıklarını değiştirememiştir. Tanzanya, Malawi ve A.B.D. de üç üniversite hastanesinin acil departmanlarında alınan kan kültürü sonuçlarını retrospektif olarak incelendiği bir çalışmada yalancı pozitif sonuçların Tanzanya ve Malawi de, A.B.D. e göre çok daha düşük olduğu görülmüştür. Çalışma sonucunda, az gelişmiş ülkelerde tıbbi malzemenin daha dikkatli kullanılması yalancı pozitif sonuçların artmasını engellediği düşünülmüştür [10]. Kan kültürü alım tekniği eğitimi verilerek yapılan bir çalışmada, eğitim öncesinde %5 olan kontaminasyon oranlarının eğitim sonrasında da %4,9 olarak devam ettiği ancak daha sık kan kültürü almakta olan uygulayıcıların tekniklere daha dikkatli olduğu ve bu grupta kontaminasyon oranlarının %4,1 den %2,7 e gerilediği görülmüştür [11]. Bu durum kan kültürü alım tekniklerinin uygulanması ve bu konudaki tecrübenin artırılmasının önemini göstermektedir. Kan kültürünün uygun tekniklerle alınması ile kontaminasyon oranları kabul edilebilir düzeye indirilebilir. Yapılan bir çalışmada eğitim öncesi %4,3 olan acil servis kan kültürü kontaminasyon oranlarını %3 ün altına indirmek amacıyla verilen eğitimlerle bu oranın %1,7 e gerilediği saptanmıştır [12]. Aynı yazarların, kan kültürünün steril tekniklerle alınması için eğitim (kan alımının steril eldiven ve iğne ile, yüksek volüm klorheksidin ile cilt antisepsisis sağlanarak ve delikli steril bez kullanılarak) vererek farklı iki acil serviste yaptıkları başka bir çalışmalarında servislerin birinde kontaminasyon oranları %4,8 den %2,7 e gerilemiştir. Eğitim sonrasında diğer servisin %2,51 olan kontaminasyon oranları 8 aylık süreçte %2,73 e yükselmiş, servis doktorları delikli steril bez kullanımındaki zorluk nedeniyle teknik kurallara istenen uyumu gösteremediklerini belirtmiştir. Bunun üzerine delikli steril bez kullanımı olmaksızın steril tekniklerle devam edilmesi planlanmıştır. Takip eden 8 aylık dönemde kontaminasyon oranlarının %0,91 e gerilediği görülmüştür [13]. Bu durum eğitimlerin önemi yanında uygulayıcı uyumunun sağlanmasının önemini göstermektedir. Çalışmamızda rutin kan kültürü alınması azalmakla birlikte tamamen engellenememiştir. Eğitimlere ilaveten devam ettiği görülen aksaklıkların düzeltilmesinde uygulayıcılardan geri dönüş alınması yardımcı olabilir. Bu nedenle eğitimler uygulayıcılarla işbirliği içinde sürdürülmelidir. www.medicinescience.org Med-Science 1579

Sonuç olarak, kan kültürü kolay uygulanabilmesi nedeniyle azımsanmayacak oranlarda yeterli endikasyon gözetilmeksizin alınabilmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde kan kültürü alım teknikleri ile ilgili eğitimlerin düzenli yapılması ve uygulayıcı uyumunun gözetilmesi gereksiz kan kültürü alımlarını, böylece yalancı pozitif sonuçları, gereksiz takip, tetkik ve tedavileri önleyecektir. Kaynaklar 1. Pittet D. Nosocomial bloodstream infection In: Wensel RP, ed, Prevention and Control of Nosocomial Infection. Baltimore: Wilkins, 1997;711-69. 2. Russel L, Ellen T, Victoria F. High frequency of pseudobacteremia at a university hospital. Infect Control Hosp Epidemiol. 1997;18(3):200-2. 3. Mylotte JM, Tayara A. Blood cultures: Clinical aspects and controversies. Eur J Clin Microbiol Infect Dis. 2000;19(3):157-63. 4. Hall RT, Domenico HJ, Self WH, Hain PD. Reducing the blood culture contamination rate in a pediatric emergency department and subsequent cost savings. Pediatrics. 2013;131(1):292-7. 5. Snyder SR, Favoretto AM, Baetz RA, Derzon JH, Madison BM, Mass D, Shaw CS, Layfield CD, Christenson RH, Liebow EB. Effectiveness of practices to reduce blood culture contamination: a Laboratory Medicine Best Practices systematic review and meta-analysis. Clin Biochem. 2012;45(13-14):999-1011. 6. Boyce JM, Nadeau J, Dumigan D, Miller D, Dubowsky C, Reilly L, Hannon CV. Obtaining blood cultures by venipuncture versus from central lines: impact on blood culture contamination rates and potential effect on central line-associated bloodstream infection reporting. Infect Control Hosp Epidemiol. 2013;34(10):1042-7. 7. Coburn B, Morris AM, Tomlinson G, Detsky AS. Does this adult patient with suspected bacteremia require blood cultures? JAMA. 2012;308(5):502-11. 8. Sadow KB, Chamberlain JM. Blood cultures in the evaluation of children with cellulitis. Pediatrics. 1998;101(3):E4. 9. Stoll ML, Rubin LG. Incidence of occult bacteremia among highly febrile young children in the era of the pneumococcal conjugate vaccine: a study from a Children's Hospital Emergency Department and Urgent Care Center. Arch Pediatr Adolesc Med. 2004;158(7):671-5. 10. Archibald LK, Pallangyo K, Kazembe P, Reler LB. Blood Culture Contamination in Tanzania, Malawi, and the United States; a Microbiological Tale of Three Cities. J Clin Microbiol. 2006;44(12):4425-9. 11. Murillo TA, Beavers-May TK, English D, Plummer V, Stovall SH. Reducing contamination of peripheral blood cultures in a pediatric emergency department. Pediatr Emerg Care. 2011;27(10):918-21. www.medicinescience.org Med-Science 1580

12. Self WH, Speroff T, Grijalva CG, McNaughton CD, Ashburn J, Liu D, Arbogast PG, Russ S, Storrow AB, Talbot TR. Reducing blood culture contamination in the emergency department: an interrupted time series quality improvement study. Acad Emerg Med. 2013;20(1):89-97. 13. Self WH, Mickanin J, Grijalva CG, Grant FH, Henderson MC, Corley G, Blaschke Ii DG, McNaughton CD, Barrett TW, Talbot TR, Paul BR. Reducing blood culture contamination in community hospital emergency departments: a multicenter evaluation of a quality improvement intervention. Acad Emerg Med. 2014;21(3):274-82. www.medicinescience.org Med-Science 1581