Arap Baharı ve Avrupa Birliği- Türkiye İlişkilerine Etkisi



Benzer belgeler
ORTADOĞU VE AVRASYA YAZ OKULU/TRABZON

التعر ف على العراق بريشة فناني الكاريكاتور 5 -

ORSAM KARİKATÜRLERDE ÜSAME BİN LADİN OPERASYONU VE YANKILARI THE OPERATON AGAINST OSAMA BIN LADEN AND ITS REFLECTIONS IN CARTOONS

ORTADOĞU VE AVRASYA YAZ OKULU/TRABZON

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

كيف نفهم المشكلة السورية عبر صور كاريكاتورية

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

YAKLAŞAN SEÇİMLER VE IRAK IN GELECEĞİ

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

BAĞDAT ÜNİVERSİTESİ HEYETİ İLE 3 AĞUSTOS 2010 DA ORSAM DA YAPILAN TOPLANTI

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

TÜSİAD-Boğaziçi Üniversitesi Dış Politika Forumu Orta Asya Güvenliği, Bölgesel Örgütler ve Türkiye nin Rolü başlıklı konferans düzenleyecek

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

Dr. Öğr. Üyesi İsmail SAFİ

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

AB KRİTERLERİ IŞIĞINDA TÜRKİYE NİN UYUM SÜRECİ VE BEKLENTİLER

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Kamu Yönetimi Trakya Üniversitesi 2001

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

Dr. Öğr. Üyesi Abbas KARAAĞAÇLI. 1. Adı Soyadı : Abbas Karaağaçlı 2. Doğum Tarihi : Unvanı : Dr. Öğr. Üyesi 4.

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ SONUÇ DEKLARASYONU

اجتماع المائدة المستديرة مع الدكتورة جيكدم بالليم معاونة رئيس مركزابحاث الشرق األوسط بجامعة انديانا

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. Haftalık Türkiye - AB Gündemi 40. Hafta (4-10 Ekim 2010)

DIŞ POLİTİKA AKADEMİSİ - III

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

İÇİNDEKİLER. Önsöz... Şekiller ve Tablolar Listesi... xii 1. BÖLÜM ENTEGRASYON VE ENTEGRASYONUN ETKİLERİ

ULUSLARARASI SURİYE SEMPOZYUMU TARİH, SİYASET VE DIŞ POLİTİKA NİSAN ANKARA. Prof. Dr. H. Mustafa Eravcı-Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

Yrd. Doç. Dr. Kemal Çiftçi

Yrd.Doç.Dr. MERVE İREM YAPICI

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

Yrd.Doç.Dr. UTKU YAPICI

المحاضرة التي القاها السيد مسعود البارزاني رئيس ادارة االقليم الكردي في العراق بتاريخ 4 حزيران

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Amerikan Stratejik Yazımından...

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Araştırma Notu 15/179

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: E-Posta: EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

RİSKLER VE FIRSATLAR KAVŞAĞINDA IRAK'IN GELECEĞİ VE TÜRKİYE

ÖZGEÇMĐŞ. 1. Adı Soyadı: Sait YILMAZ 2. Doğum Tarihi: Ünvanı: Yard.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu:

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRKIYE-AB İŞBIRLIĞI

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ.

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA SORUNSUZ ALAN KALDI MI?

ÖZGEÇMİŞ. GAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesi, Ekonomi Bölüm Başkanı

ORSAM 5. YILINDA ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ. ORSAM Beş Yaşında! Doğu Akdeniz de Enerji. Aralık 2013 Cilt 5 Sayı 60

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. Haftalık Türkiye - AB Gündemi 24. Hafta (13 19 Haziran 2011)

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

ÖZGEÇMİŞ Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nın Kurduğu Hükümet Rejimi (1998)

İSTANBUL OKAN ÜNİVERSİTESİ İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ YILI AKADEMİK ÇALIŞMALARI

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. Haftalık Türkiye - AB Gündemi 14. Hafta (5-11 Nisan 2010)

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI 5. İSLAM DÜNYASI SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI KONFERANSI PROGRAMI İSLAM DÜNYASINDA YÜKSELEN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ROLÜ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Unvanı: Prof. Dr. Tel: (0532)

TÜRKİYE DE FAİZSİZ FİNANS SEKTÖRÜ İÇİN YASAL ÇERÇEVE SEMPOZYUMU

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

BLOG ADRESİ :

Hollanda Türkevi Topluluğu nun Ankara Ziyareti

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

DİASPORA - 13 Mayıs

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

Enerji Güvenliği, Ortadoğu Jeopolitiği ve Türkiye

EUROPEAN UNION FOREIGN POLICY IN A CHANGING WORLD DEĞİŞEN DÜNYADA AVRUPA BİRLİĞİ DIŞ POLİTİKASI

İÇİNDEKİLER. Sunuş Konu Proje Koordinatörü ve Uygulayıcı Kurum Tarih ve Yer Amaç ve Hedefler Katılımcılar...

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü PAZARA GİRİŞ KOORDİNASYON YAPISI VE HEDEF ÜLKELER

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. Haftalık Türkiye - AB Gündemi 10. Hafta (8 14 Mart 2010)

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

19 MAYIS 2011 PERŞEMBE

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Milletlerarası Ticaret Odası Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye Toplantısı 7 Mart 2014, İstanbul

İKTİSAT (EKONOMİ) ÖĞRETİMİ ÇALIŞTAYI

DİYARBAKIR GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE GENÇLİĞİN SİYASAL, SOSYAL VE GELECEK BEKLENTİLERİNİN TESPİTİNE YÖNELİK SAHA ARAŞTIRMASI.

İÇİNDEKİLER GİRİŞ Bölüm 1 TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİNİN GENEL ÇERÇEVESİ

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

ÖZGEÇMİŞ. : Prof. Dr. Birol AKGÜN : Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü, Çankaya, Ankara

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

Transkript:

Indexed by tarafından taranmaktadır Aralık 2012 Cilt 4 aylık uluslararası ilişkiler dergisi sayı 48 Arap Baharı ve Avrupa Birliği- Türkiye İlişkilerine Etkisi Türkiye ve Avrupa Birliği İlişkilerinde Arap Baharı nın Etkisi ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ İran ın Dış Politika Yapım Sürecini Etkileyen Unsurlar Gazze de Neler Oluyor? Estelle Gemisi nin Alıkonuşu ve Katar Emiri nin Ziyareti Üzerine

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ STRATEJİK BİLGİ YÖNETİMİ, ÖZGÜR DÜŞÜNCE ÜRETİMİ ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ Tarihçe Türkiye de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 1 Ocak 2009 tarihinde Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum, çalışmalarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır. Ortadoğu ya Bakış Ortadoğu nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri, halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferberliği başlatacak potansiyele sahiptir. Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin egemenlik halklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında gerek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu daki sorunların kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri cesaretlendirecektir Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dahil olmadan, taraflar arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi bölge devletlerinin ve halklarının ortak menfaatidir. Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ORSAM ın Çalışmaları ORSAM, Ortadoğu algılamasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma mekanizmalarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıların ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ORSAM; bölgesel gelişmeleri ve trendleri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir. ORSAM, web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle, raporlarıyla ve kitaplarıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimini desteklemektedir. Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye de konuk edilmesini kolaylaştırarak bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını sağlamaktadır. * ORSAM, The Middle East Studies Association (MESA) üyesidir. www.orsam.org.tr/tr/

STRATEGIC INFORMATION MANAGEMENT AND INDEPENDENT THOUGHT PRODUCTION ORSAM CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES History In Turkey, the shortage of research on the Middle East grew more conspicuous than ever during the early 90 s. Center for Middle Eastern Strategic Studies (ORSAM) was established in Janu- ary 1, 2009 in order to provide relevant information to the general public and to the foreign policy community. The institute underwent an intensive structuring process, beginning to con- centrate exclusively on Middle Eastern affairs. Outlook on the Middle Eastern World It is certain that the Middle East harbors a variety of interconnected problems. However, ne- ither the Middle East nor its people ought to be stigmatized by images with negative connota- tions. Given the strength of their populations, Middle Eastern states possess the potential to activate their inner dynamics in order to begin peaceful mobilizations for development. Respect for people s willingness to live together, respect for the sovereign right of states and respect for basic human rights and individual freedoms are the prerequisites for assuring peace and tranquility, both domestically and internationally. In this context, Turkey must continue to make constructive contributions to the establishment of regional stability and prosperity in its vicinity. ORSAM s Think-Tank Research ORSAM provides the general public and decision-making organizations with enlightening in- formation about international politics in order to promote a healthier understanding of interna- tional policy issues and to help them to adopt appropriate positions. In order to present effective solutions, ORSAM supports high quality research by intellectuals and researchers that are com- petent in a variety of disciplines. ORSAM s strong publishing capacity transmits meticulous analyses of regional developments and trends to the relevant parties. With its website, books, reports, and periodicals, ORSAM supports the development of Middle Eastern literature on a national and international scale. ORSAM facilitates the sharing of knowledge and ideas with the Turkish and international communities by inviting statesmen, bureaucrats, academicians, strategists, businessmen, journalists, and NGO representatives to Turkey. * ORSAM is a member of the The Middle East Studies Association (MESA). www.orsam.org.tr/en/

Kapak Konusu / Cover Story Cover Story: Arab Spring and Its Impact on the European Union-Turkey Relations Arab Spring and Turkey - European Union Relations The Impact of Arab Spring on Turkey-European Union Relations Transformation Process in the Arab World and the Turkey-EU Relations The Impact of the European Union s Iran and Syria Policies on Turkey ORSAM-RISI Workshop on Turkish-Russian Outlook on the Black Sea ORSAM-RISI 9 November 2012, Antalya 21 October 20 November 2012 Indexed by

The Elements Affecting Iran s Foreign Policy Making Process East Nuclear Weapon Free Zone What happens in Gaza? On the Estelle Gaza Diaspora Basic Characteristics of Kuwait s Economy ORSAM KONUK / Guest Mahmut Çelebi: Even If We Have Different Opinions, Our Sole Objective Should be Turkmeneli Faruk Köprülü: We Aim at Building a Turkmen School in Each District of Iraq

Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Hasan Kanbolat Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ORSAM Başkanı ORSAM Danışmanı, The Black Sea International Koordinatörü - Bilkent Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. İsmet Abdülmecid Irak Danıştayı Eski Başkanı Prof. Dr. Ramazan Daurov Rusya Bilimler Akademisi Doğu Çalışmaları Enstitüsü, Direktör Yardımcısı Prof. Dr. Vitaly Naumkin Rusya Bilimler Akademisi Doğu Çalışmaları Enstitüsü Direktörü Dr. Abdullah Alshamri ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ORSAM Riyad Temsilcisi Hasan Alsancak İhlas Holding CEO Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahat Andican Devlet Eski Bakanı, İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Dorayd A. Noori Irak ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Yardımcısı Prof. Dr. Tayyar Arı Uludağ Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Arslan İstanbul Üniversitesi, Tarih Bölümü Büyükelçi Shaban Murati Arnavutluk Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Başar Ay Türkiye Tekstil Sanayii İşveren Sendikası Genel Sekreteri Hediye Levent Gazeteci (Suriye) Prof. Dr. Mustafa Aydın Kadir Has Üniversitesi Rektörü Doç. Dr. Ersel Aydınlı Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı & Fulbright Genel Sekreteri Yaşar Yakış Büyükelçi, Dışişleri Eski Bakanı Patrick Seale Ortadoğu ve Suriye Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Aftab Kamal Pasha Hindistan Batı Asya Araştırmaları Merkezi Başkanı Itır Bağdadi İzmir Ekonomi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği Bölümü Prof. Dr. İdris Bal TBMM 24. Dönem Milletvekili Yrd. Doç. Dr. Ersan Başar Karadeniz Teknik Üniversitesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr. Sami Al Taqi Orient Research Center Başkanı Kemal Beyatlı Irak Türkmen Basın Konseyi Başkanı Barbaros Binicioğlu Ortadoğu Danışmanı Safarov Sayfullo Sadullaevich Tacikistan Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Birinci Polis Akademisi Doç. Dr. Mustafa Budak Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Canpolat Milli Savunma Bakanlığı Danışmanı E. Hava Orgeral Ergin Celasin 23. Hava Kuvvetleri Komutanı Volkan Çakır ORSAM Danışmanı, Afrika Doç. Dr. Mitat Çelikpala Kadir Has Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Çetiner Çetin Gazeteci (Orta Doğu) Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya YÖK Başkanı Doç. Dr. Didem Danış ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Galatasaray Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü Prof. Dr. Volkan Ediger İzmir Ekonomi Üniversitesi, Ekonomi Bölümü Dr. Serdar Aziz ORSAM Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cezmi Eraslan Başbakanlık Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Çağrı Erhan Ankara Üniversitesi, Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Amer Hasan Fayyadh Bağdat Üniversitesi, Siyaset Bilimi Fakültesi Dekanı Dr. Farhan Ahmad Nizami Oxford Üniversitesi İslami Çalışmalar Merkezi Yöneticisi Av. Aslıhan Erbaş Açıkel ORSAM Danışmanı, Enerji-Deniz Hukuku Cevat Gök Irak El Fırat TV Türkiye Müdürü Mete Göknel BOTAŞ Eski Genel Müdürü Osman Göksel BTC ve NABUCCO Koordinatörü Timur Göksel Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhamad Al Hamdani Irak ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Numan Hazar Emekli Büyükelçi Habib Hürmüzlü ORSAM Danışmanı, Ortadoğu Doç. Dr. Pınar İpek Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Tuğrul İsmail TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Alexandr Koleşnikov Diplomat

Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) ORSAM Avrasya Danışmanı Doç. Dr. Hasan Ali Karasar ORSAM Danışmanı, The Black Sea International Koordinatörü - Bilkent Üniversitesi Doç. Dr. Şenol Kantarcı Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Selçuk Karaçay Vodofone Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Nilüfer Karacasulu Dokuz Eylül Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. M. Lütfullah Karaman Fatih Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Şaban Kardaş TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Doç Dr. Elif Hatun Kılıçbeyli Çukurova Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aleksandr Knyazev Rus-Slav Üniversitesi (Bişkek) Prof. Dr. Erol Kurubaş Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Talip Küçükcan Marmara Üniversitesi, Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Arslan Kaya KPMG,Yeminli Mali Müşavir Dr. Hicran Kazancı Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi İzzettin Kerküklü Kerkük Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Max Georg Meier Hanns Seidel Vakfı Proje Müdürü (Bişkek) Prof. Dr. Mosa Aziz Al Mosawa Bağdat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahir Nakip Erciyes Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tarık Oğuzlu ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Uluslararası Antalya Üniversitesi Prof. Dr. Çınar Özen Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Murat Özçelik Büyükelçi Muhammed Nurettin Beyrut Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Doç. Dr. Harun Öztürkler ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Afyon Kocatepe Üniversitesi Dr. Bahadır Pehlivantürk TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Victor Panin Pyatigorsk Üniversitesi (Pyatigorsk, Rusya Federasyonu) Doç. Dr. Fırat Purtaş Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü, TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Suphi Saatçi Kerkük Vakfı Genel Sekreteri Doç. Dr. Yaşar Sarı ORSAM Danışmanı, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv. Ögretim Üyesi Ersan Sarıkaya Türkmeneli TV (Kerkük,Irak) Dr. Bayram Sinkaya ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlşkiler Bölümü Doç. Dr. İbrahim Sirkeci Regent s College (Londra, Birleşik Krallık) Dr. Aleksandr Sotnichenko St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) Zaher Sultan Lübnan Türk Cemiyeti Başkanı Dr. Irina Svistunova Rusya Strateji Araştırmaları Merkezi, Türkiye-Ortadoğu Araştırmaları Masası Uzmanı Semir Yorulmaz (Gazeteci, Mısır) Doç. Dr. Mehmet Şahin ORSAM Ortadoğu Danışmanı,Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Mehmet Şüküroğlu Enerji Uzmanı Doç. Dr. Oktay Tanrısever ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Erol Taymaz ODTÜ, Kuzey Kıbrıs Kampusü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sabri Tekir İzmir Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Dr. Gönül Tol Middle East Institute Türkiye Çalışmaları Direktörü Av. Niyazi Güney Prens Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Özlem Tür ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü M. Ragıp Vural 2023 Dergisi Yayın Koordinatörü Dr. Ermanno Visintainer Vox Populi Direktörü (Roma,İtalya) Dr. Umut Uzer İstanbul Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Prof. Dr. Vatanyar Yagya St. Petersburg Şehir Parlamentosu Milletvekili, St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) Dr. Süreyya Yiğit ORSAM Avrasya Danışmanı www.karincayayinlari.net - bilgi@karincayayinlari.net - 2012 ORSAM - -

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

ORSAM dan Değerli Okurlar, Ortadoğu Analiz in Aralık sayısını Arap Baharı ve Avrupa Birliği-Türkiye İlişkilerine Etkisi kapak konusuyla çıkarıyoruz. Bu konudaki ilk makale Dr. Aylin Ünver Noi tarafından kaleme alındı. Dr. Ünver Noi makalesinde Türkiye ve Avrupa Birliği nin Ortadoğu bölgesine yönelik politikalarını Arap Baharı öncesi ve sonrası olmak üzere karşılaştırmalı bir şekilde inceliyor ve tarafların Arap Baharı na verdikleri tepkileri analiz ediyor. Bunun neticesinde kısa ve orta vadede taraflar arasında bir yakınlaşma olup olamayacağını irdeliyor. Dr. Tarık Oğuzlu makalesinde benzer bir bakış açısından yola çıkarak daha çok Arap Baharı nın ortaya çıkardığı dinamiklerin Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini ne yönde etkilemekte olduğunu tartışıyor. Bu minvalde Dr. Oğuzlu Arap Baharı nın ikili ilişkilerde ortaya çıkardığı, ya da çıkarması muhtemel, olumlu ve olumsuz gelişmeleri değerlendiriyor. Dr. Erhan Akdemir makalesinde Avrupa Birliği nin Kuzey Afrika ve Orta Doğu ya ilişkin politikalarını tarihsel bir süreç içinde inceliyor ve Arap Baharı sonrasında Türkiye ile Avrupa Birliği nin bu bölgelerin demokratikleşmesine yapacakları katkının kapsamını ve sınırlarını tartışıyor. Bilgehan Öztürk makalesinde Avrupa Birliği nin Suriye ve İran politikalarını inceleyip bu politikaların Türkiye nin bu iki ülkeyle olan ilişkilerini nasıl etkilediğini tartışıyor. AB nin politikalarında son yıllarda ortaya çıkan sertleşmenin Türkiye nin bu iki ülkeyle geliştirmek istediği yakın ilişkileri genelde olumsuz etkilediğini belirten Öztürk, Avrupa Birliği nin Suriye krizinde benimsemiş olduğu politikalarla Türkiye nin politikaları arasındaki uçuruma işaret ediyor. Dr. Ertan Efegil dış politika incelemesinde İran dış politikasına yön veren faktörleri karşılaştırmalı bir şekilde analiz ediyor ve bu konuda araştırma yapmak isteyeceklere sağlam bir yol haritası sunuyor. Dr. Mustafa Kibaroğlu makalesinde Ortadoğu da nükleer silahlardan arındırılmış bölge oluşturma girişimlerini tarihsel dönüm noktaları ışığında detaylı bir şekilde inceliyor ve bu senenin sonlarına doğru yapılması planlanan Helsinki konferansından neler beklenebileceğini tartışıyor. Dr. Kibaroğlu ayrıca Türkiye nin bu konudaki politikalarını okuyucuların dikkatine getiriyor. Dr. Özlem Tür makalesinde Gazze üzerinde İsrail in uygulamakta olduğu ablukayı son zamanlarda yaşanan iki olay ışığında tartışıyor. Estelle gemisinin Gazze ablukasını delme yönündeki girişimiyle Katar Emiri nin Gazze ziyaretini detaylı bir şekilde inceleyen Dr. Tür, bu girişimlerin söz konusu ablukanın devamı üzerindeki etkilerini tartışıyor. A.V. Kushabiev, makalesinde Suriye de yaşayan Çerkes topluluğunun bu ülkedeki kriz sırasında benimsemiş olduğu tutumu detaylı bir şekilde inceliyor ve Suriye Çerkeslerinin içinde bulundukları açmazları okuyucunun dikkatine sunuyor. Dr. Harun Öztürkler ise detaylı incelemesinde Kuveyt ekonomisinin temel yapısal özeliklerini inceleyip, Kuveytli liderlerin ülkeleri için kurguladıkları ekonomik kalkınma programlarının başarı şansını tartışıyor. Bu sayımızdaki konferans değerlendirmesini ORSAM uzmanlarından Seval Kök yapıyor. Kök, 9 Kasım 2012 da Antalya da ORSAM ile Rus düşünce kuruluşu RISI arasında yapılan bir günlük Karadeniz e Türk-Rus Bakışı adlı çalıştayın detaylarını okuyucularımızla paylaşıyor. Kitap İncelemeleri serisinin üçüncüsünde Dr. Özüm Uzun Vijay Prashad in Arap Baharı, Libya Kışı adlı kitabını detaylı bir şekilde özetleyip, yazarın Arap Baharı nın temel dinamikleri ve bu sürecin Libya da nasıl yaşandığına dair gözlemlerini okuyucularımızla paylaşıyor. ORSAM Konuk bölümünde bu ay, ORSAM uzmanlarının Irak ta yaptıkları saha çalışması sırasında Erbil ve Kerkük şehirlerinde gerçekleştirdikleri söyleşiler yer almakta. Bir sonraki sayımızda buluşmak dileğiyle, Keyifli Okumalar Tarık Oğuzlu Ortadoğu Analiz Editörü Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ www.orsam.org.tr

Kapak Konusu Kapak Konusu Arap Baharı ve Avrupa Birliği-Türkiye İlişkilerine Etkisi ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ 9

Kapak Konusu Arap Baharı sonrası ayaklanmaların olduğu ülkelerde yapılan seçimler ve seçim propagandaları esnasında, Türkiye ekonomide gösterdiği başarısıyla, İslam ve demokrasiyi bir arada yürütebilmesiyle bir rol model olarak görülüyordu. Arap Baharı ve Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri Arab Spring and Turkey - European Union Relations Aylin ÜNVER NOI Abstract This article analyzes foreign policy approaches of Turkey and the European Union to the Middle East and North Africa region before and after Arab Spring. with special focus on soft power and normative power concepts. In this context, the article examines whether there will be a coordination between Turkey and the European Union in the short and medium term. Keywords: Arab Spring, Turkey, European Union, Middle East, North Africa, soft power, normative power 10

Kapak Konusu Giriş Türkiye 2002 yılından itibaren dış politikasında, özellikle de Ortadoğu ülkeleri ile olan ilişkilerinde, yeni bir döneme girmiştir. Komşularla sıfır sorun yaklaşımı Türkiye nin sadece İran, Irak ve Suriye ile ilişkisinin normalleşmesine ve iyileşmesine neden olmamış; aynı zamanda Türkiye nin yumuşak gücü (soft power) ile diğer bölge ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmesine ve bölgesel projelerin hayata geçirilmesine olanak sağlamıştır. 1 Fakat Arap Baharı ve sonrasında bölgede yaşanan değişimler Türkiye için bazı yönlerden avantaj sağlarken, komşularıyla ilişkilerinde aynı avantajı sağlayamamıştır. Diğer taraftan, bir normatif güç (normative power) olarak Avrupa Birliği nin, norm ve değerlerini Kuzey Afrika ve Ortadoğu ya çeşitli projelerle yaymadaki başarısızlığı ve Arap Baharı, AB nin yeni arayışlara yönelmesine neden olmuştur. 2 Bu makalede, Türkiye ve Avrupa Birliği nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu ya bakış açıları ve bu bağlamda uyguladıkları projeler incelenmekte ve Arap Baharı nın hem Türkiye nin hem de Avrupa Birliği nin bölge politikalarında nasıl bir etkisi olduğu irdelenerek taraflar arasında kısa ve orta vadede yakınlaşma mı yoksa uzaklaşma mı olacağı tartışılmaktadır. Türkiye nin Arap Baharı Öncesi Ortadoğu Yaklaşımı Türkiye nin Ortadoğu ya karışmama politikasını daha fazla sürdürmek istemeyen Adalet ve Kalkınma Partisi nin (AKP) Arap dünyasında daha aktif bir rol oynama arzusu, Türkiye nin önce komşu ülkelerle olan ilişkilerinin normalleşmesine ve iyileşmesine, Arap ve Arap olmayan Müslüman ülkelerle ekonomik ve siyasi ilişkilerini geliştirmesine ve bölgedeki sorunlu ülkelerin problemlerini çözmede arabulucu rolü oynamasına olanak sağlamıştır. Bu dış politika değişikliğinin baş mimarlarından biri Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu dur. Geliştirdiği Stratejik Derinlik ve Komşularla Sıfır Sorun Politikası kavramları Ankara nın yeni dış politikasını oluşturmasını sağlamıştır. Ancak, bu dış politika değişiminde rol oynayan diğer faktörleri de göz ardı etmemek gerekir. Sovyetler Birliği nin bir tehdit olarak ortadan kalkması ve Avrupa Birliği (AB) ile eski ivmesini kaybeden hatta donma noktasına gelen Türkiye-AB ilişkileri, Ankara nın daha önce ABD ve AB eksenli Batı yanlısı politikalarını gözden geçirmesine ve sonrasında da ilişkilerini sadece Batı ile değil tüm ülkelerle geliştirme politikasına neden olmuştur. Bu dönemde, Türkiye nin İslam ve Osmanlı geçmişine saygı ve hayranlık duyan bir sosyal sınıfın ortaya çıkması, bu yön değişiminin özellikle Osmanlı nın eski toprakları, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile Balkanlara doğru olmasına yol açmıştır. 3 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın 2008 Gazze Savaşı sonrası İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile one minute tartışması, onu izleyen süreç içerisinde kısa sandalye krizi, Türkiye nin İran, Suriye ve Hamas ile gelişen ilişkileri ve İsrail komandolarının insani yardım taşıyan Mavi Mar- 11

Kapak Konusu mara gemisine yaptıkları saldırı sonrasında kötüleşen Türkiye ve İsrail ilişkileri Türkiye nin bölge ülkeleri ile olan ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlamıştır. Hatta Türkiye-İsrail ilişkilerinin kötüleşmesi bu dönemde öyle bir boyuta ulaşmıştır ki Türkiye nin İran ın etki alanındaki İsrail karşıtı kampa girdiği iddia edilmiştir. Bu dönemde, komşularla ilişkiler, önceleri ikinci dereceden öneme sahip konularda (low politics) işbirliği yollarını açmıştır. Daha sonra bu işbirliği bölgedeki diğer Müslüman ülkelerini de kapsayarak, işbirliği kapsamının sadece fonksiyonel olarak yayılma potansiyelinin olmadığını, aynı zamanda coğrafi olarak yayılmasının da söz konusu olduğunu göstermiştir. Ekonomik işbirliği, ikili serbest ticaret anlaşmaları, diğer ikinci dereceden öneme sahip konulardaki anlaşmalar, karşılıklı olarak vizelerin kaldırılması, yabancıların mülk almalarını sağlayan yasaların çıkarılması gibi uygulamalar, bölgede Arap Baharı öncesi dönemde Türkiye ve diğer bölge ülkeleri arasında ilişkilerin gelişmesini sağlamıştır. İlk defa AB nin Schenghen Anlaşması ndan esinlenen Şamgen fikri Başbakan Erdoğan tarafından bölge ülkelerinin karşılıklı vize uygulamalarının kaldırılması için dile getirilmiştir. Bu proje aynı zamanda bölge ülkeleri arasında ortak pazar kurulmasını öngörmektedir. 4 Türkiye nin hızlı ekonomik büyümesi, bölge ülkelerinde yayınlanan ve Türk yaşam biçimini özendirici bir şekilde anlatan televizyon dizileri, bu dizilerin Türkiye ye gelen Arap turistleri arttırması ve bunun sonucunda karşılıklı kültürel etkileşimde artış, bölge ülkeleri ile hem eğitim yoluyla hem de iş dünyası ve hayır işleri vasıtasıyla kurulan ilişkiler, hepsi zaman içinde bölge ülkeleri için Türk imajını olumlu yönde etkileyerek Türkiye nin cazibe merkezi haline gelmesine neden olmuştur. Türkiye bu anlamda yumuşak gücü nü başarılı bir şekilde bölge ülkeleri ile olan ilişkilerini geliştirmek için kullanmıştır. Tüm bu gelişmeler aynı zamanda Türkiye ye bölgede siyasi anlamda bir ağırlık kazandırmıştır. Avrupa Birliği nin Arap Baharı Öncesi Ortadoğu Yaklaşımı Avrupa Birliği nin bölge ülkeleri ile olan ilişkilerinin kurumsallaşması ise 1973 Arap-İsrail Yom Kippur Savaşı sonrası döneme denk gelmektedir. Avrupa Birliği nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri ile olan 1973 yılı sonrası politikalarını dört madde altında inceleyebiliriz: 1) Avrupa Topluluğu ve Arap Ligi arasında 1973 Yom Kippur Savaşı ve onu takiben Avrupa ülkelerine uygulanan petrol ambargosu sonrasında Kopenhag Avrupa Konseyi nde kurulan Avrupa- Arap Diyaloğu ile tüm Arap ülkeleri ile kurulan çoktaraflı (multilateral) ilişkiler; 5 2) Güney ve Doğu Akdeniz ülkeleri ile AB arasında küresel-genel Akdeniz politikası altında yapılan ikili işbirliği anlaşmaları; 3) Bölgedeki Arap Mağrib Birliği, Körfez İşbirliği Konseyi gibi alt-bölgesel örgütlerle yapılan çok taraflı anlaşmalar; 4) 5+5 işbirliği, İtalya nın Akdeniz de Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (Conference on Security and Cooperation in the Mediterranean) girişimi gibi çeşitli AB üyesi devletler ile çeşitli Kuzey Afrika ve Ortadoğu devletleri arasında kurulan ilişkiler. 6 Komünizmin sona erdiği ve İslami köktendinciliğin yükselişe geçtiği Soğuk Savaş sonrası dönemde, problemler ulusal sınırları aştığından daha yaratıcı ve ulusüstü yaklaşımların oluşturulması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Nüfus artışı, bölgesel ekonomik eşitsizlikler, bunun yol açtığı Kuzey Afrika ülkelerinden AB üye devletlerine artan göç akımı, yükselen Batı-karşıtı eğilimler, buna karşılık AB üye devletlerinde artan yabancı düşmanlığı ve İslamofobi gibi yeni tehditler güvenlik endişelerine yol açmıştır. Amerika Birleşik Devletler ine yönelik gerçekleştirilen 11 Eylül 2001 terör saldırıları sonrasında Madrid (2004) ve Londra da (2005) meydana gelen El-Kaide terör saldırıları bu güvenlik endişelerinin daha da artmasına neden olmuştur. Güvenlik endişeleri ile birlikte, bölge ülkeleri ile enerji ve ticaret 12

Kapak Konusu Kuzey Afrika dan AB ülkelerine göçe ve bölgedeki radikal İslamın etkisinin AB ne yansımasına neden olabilecek bu gelişmeler, AB üye devletlerinde endişelere yol açtı ve bir takım önlemlerin gerekliliği ortaya çıktı. ilişkilerini geliştirme eğilimi, AB nin bu bağlamda pek çok proje geliştirmesine neden olmuştur. Serbest ticaret anlaşmaları, Rusya ya olan enerji bağımlılığını ortadan kaldırma amaçlı olarak Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri ile yapılan boru hattı projeleri dışında AB değer ve normlarını ihraç ederek bölge ülkeleri ile daha kapsamlı bir tür işbirliği ve ortaklık yoluyla bölgeye istikrar, barış ve refah getirmeyi amaçlamış ve Akdeniz Ortaklığı, Avrupa Komşuluk Politikası, Akdeniz için Birlik gibi projeleri uygulamaya koymuştur. 7 Soğuk Savaş sonrası dönemde, Avrupa Birliği ni, güneyindeki komşularından gelebilecek muhtemel tehditlere karşı geliştirdiği dış politika yaklaşımı, işbirliği ve ortaklıklar yoluyla bölgede istikrar ve denge sağlamayı amaçlamıştır. AB bunu gerçekleştirmek adına, kendi norm ve değerlerini -demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, piyasa ekonomisi- bölge ülkelerine önermiş ve bu bağlamda geliştirdiği Avrupa-Akdeniz Ortaklığı, Avrupa Komşuluk Politikası gibi bölgesel politikalarla Kuzey Afrika ve Ortadoğu ya barış, istikrar ve refah getirerek buradan kendisine yönelik gelebilecek her türlü tehdidi de bertaraf etmeyi hedeflemiştir. Arap Baharı nın Türk Dış Politikası Üzerinde Etkisi Tunus ta 5 Ocak 2011 de başlayan ve Yasemin Devrimi olarak adlandırılan ayaklanmalar kısa sürede tüm Arap dünyasına yayıldı. Bu beklenmeyen gelişme bölgedeki tüm ülkeleri hazırlıksız yakaladı ve bu ülkelere karşı verilecek tepkilerinin farklı olmasına neden oldu. Örneğin, Türkiye, Tunus ve Mısır daki değişim için daha istekli ve hızlı bir tepki verirken aynı tepkiyi Libya da,

Kapak Konusu Yemen de ve Bahreyn de gösterememiştir. 8 Aslında bu yaklaşımın, bölgede Arap Baharı sonrası ortaya çıkacak bölgesel gruplaşmaların ön habercisi olduğunu söyleyebiliriz. Diğer bir deyişle, Türkiye nin bu gelişmelerin yarattığı yeni ortamdaki rolü, daha önce Şii İran ile Sünni Suudi Arabistan arasında gruplaşan ve kutuplaşan Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkeleri arasındaki ilişkilerin geleceğini belirleyecek etkenlerden biri olacaktır. Türkiye açısından, Arap Baharı Suriye ye ulaşana kadar bir sıkıntı yoktu. Çünkü Arap Baharı sonrası ayaklanmaların olduğu ülkelerde yapılan seçimler ve seçim propagandaları esnasında, Türkiye ekonomide gösterdiği başarısıyla ve İslam ve demokrasiyi bir arada yürütebilmesiyle bir rol model olarak görülüyor ve seçim propagandalarında kullanılıyordu. Bu durum da Türkiye için bir sıkıntı yaratmıyor tam tersine bölge ülkeleri ile ilişkilerini güçlendirme yönündeki politikalarını destekliyordu. Ancak, Arap Baharı Suriye de etkisini göstermeye başladığında Türkiye nin baştaki ılımlı ve yapıcı tavrı zaman içerisinde sertleşti ve hem Türkiye-Suriye hem de Türkiye-İran ilişkilerini olumsuz yönde etkilemeye başladı. Bununla beraber, Irak Başbakan Yardımcısı Tarık el Haşimi ile ilgili olarak Türkiye nin tutumu ve dolayısıyla Irak Başbakanı Nuri Al-Maliki ve Irak merkezi hükümeti ile bozulan ilişkiler Arap Baharı öncesi oluşturulan Komşularla Sıfır Sorun Politikası nı tartışmalı hale getirdi. Suriye nin muhalefet içindeki zaafı kendi yararına kullanarak bazı Suriyeli Kürtleri muhalefetin dışında bırakması ve PKK nın Suriye deki uzantısı olarak adlandırılan PYD nin PKK ya desteği ve bunun sonucu artan PKK terörü gerginleşen Türkiye-Suriye ilişkilerini daha da kötüleştirmiş; İran ve Irak tan, özellikle Kuzey Irak Bölgesel Hükümeti nden bu konuda Türkiye nin yanında saf tutmaları istenmiştir. Arap Baharı, Türkiye için hem fırsatları hem de sorunları beraberinde getirmiştir. Mevcut ortamda Arap Baharı öncesi politikaları uygulamanın zor olduğu ve halen belirsizliklerin olduğu bu ortamda daha dikkatli ve tutarlı bir politika izlemesi Türkiye açısından önemli gözükmektedir. Diktatörlüklere karşı demokrasi yanlısı bir portre çizerken AB Genişleme Raporu ile Türkiye nin demokrasi açısından zaaflarının gösterilmesi Türkiye açısından olumsuz bir gelişmedir ve bölgede Türkiye nin imajına zarar verebilir. 9 Dolayısıyla, demokrasisini iyileştirmesi ve geliştirmesi ve demokrasi karşıtı gözüken uygulamalardan vazgeçilmesi Türkiye nin hem AB üyeliği yolunda hem de bölgedeki yumuşak gücü nü pekiştirmede olumlu yönde katkısı olacaktır. Arap Baharı nın Avrupa Birliği Dış Politikasına Etkisi Türkiye kadar Avrupa Birliği de bu gelişmelere hazırlıksız yakalandı. Coğrafi olarak yakınlığı dolayısıyla Kuzey Afrika dan AB ülkelerine göçe ve bölgedeki radikal İslamın etkisinin AB ne yansımasına neden olabilecek bu gelişmeler, AB üye devletlerinde endişelere yol açtı ve bir takım 14

Kapak Konusu önlemlerin gerekliliği ortaya çıktı. Özellikle de Akdeniz e kıyısı olan ve bu sorunlu bölgeye coğrafi ve tarihsel anlamda yakın olan ülkelerde bu endişe ön plandaydı. Aslında AB, hızlı bir şekilde olaylara tepki göstermesi gerekirken, bu konuda aciz kaldı. Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde Fransa nın değişen ABD ve NATO politikaları, Transatlantik dayanışmasına katkıda bulunmuş ve Akdeniz de daha büyük bir Transatlantik işbirliğinin yolunu açmıştır. Fransa, NATO ya tekrar entegre olmasıyla İngiltere ve ABD ile diplomatik ve stratejik işbirliğine girmiştir. Daha sonra bu işbirliğine diğer müttefikler de katılmıştır. Bu da Libya daki Muammer Kaddafi rejimini devirme konusunda beraber hareket etmelerini sağlamıştır. Yine bu şekilde ABD, İngiltere ve Fransa Şam daki büyük elçiliklerini kapatarak ve yaptırımlar uygulamaya koyarak Esad rejimine karşı bu dayanışmayı devam ettirmişlerdir. Ancak, Arap Baharı öncesi AB nin bölgede uyguladığı projelerin istenilen verimi ve sonucu vermekte başarısız olması, AB yi yeni arayışlara itmiştir. Arap Baharı nın hemen sonrasında ise İtalya tarafından önerilen ve amacı Akdeniz için Birlik in kalkınma projelerine ek kaynak ve finansal yardım paketleri sağlamak olan Akdeniz için Yeni Bir Plan önerisi getirilmiştir. Bu plan Kuzey Afrika ve Ortadoğu için yeni bir Marshall Plan ı olarak da adlandırılmıştır. 10 AB Komisyonu, Arap Baharı sonrası değişen bölge şartlarına ve onların demokrasiye geçişine katkıda bulunacak birçok eylem planı kararı almıştır. Bunlardan bazıları şunlardır: 1) Ülkelerin demokrasiye geçiş süreçlerine ve kurumsal yapılanmalarına ve ekonomik büyümelerine destek vermeyi amaçlayan SPRING Programı (The Support to Partnership, Reform and Inclusive Growth - Ortaklık, Reform ve Kapsayıcı Büyüme için Destek Programı) 2) İstihdam Yaratma ve Yaşam Koşullarını İyileştirme Projeleri (Tunus), 3) Erasmus Mundus Öğrenci ve Öğretim Üyesi Değişim Programı, 4) Sivil Toplum Örgütlerini Güçlendirmek için Komşu Sivil Toplum Tesisi (Neighbourhood Civil Society Facility). 11 Bahsi geçen programların yanı sıra diğer konularda da bölge ülkelerine yardımcı olacak alanlar tanımlanmıştır. Bunların arasında, tarımı ve kırsal gelişimi destekleyecek pilot programlar başlatmak, alt bölgesel işbirliğini desteklemek, iş ve sosyal politikalar konusunda diyalog geliştirmek ve Akdeniz halkları üzerindeki net fayda sağlayacak Akdeniz için Birlik (Union for the Mediterranean) projelerine odaklanmak gibi pek çok konu bulunmaktadır. 12 Ancak, AB tüm bu bahsi geçen proje, karar ve uygulamalarında, güney komşularındaki dönüşüm sürecine hızlı bir şekilde cevap verememiştir. AB nin Arap Baharı na tepkisindeki gecikme sonrasında bu tarz gelişmelere karşı özellikle de komşu ülkelerinde gerçekleşebilecek gelişmeler konusunda AB nin daha hızlı tepki vermesini sağlayacak bir mekanizma olan ve ABD deki Ulusal Demokrasi Vakfı (National Endowment for Democracy) projesinden esinlenen Avrupa Demokrasi Vakfı (European Endowment for Democracy) projesi devreye sokulmuştur. Böylece, Birliğin kurucu değeri ve AB dış politikasının bel kemiği olan demokrasinin bu yolla hızlı ve somut bir şekilde desteklenmesi amaçlanmaktadır. 13 AB üye devletlerindeki mali ve ekonomik kriz ve onun olumsuz etkileri kısa vadeli çözülebilecek gibi görünmemektedir. Dolayısıyla projelere finansal kaynağın bulunması sürecinde sıkıntıların yaşanacağı ya da en azından AB, bu projeleri kısa ve orta vadede uygulamaya koymak açısından sorun yaşayacak gibi görünmektedir. Ayrıca, AB nin kendi içinde yaşadığı mevcut ekonomik ve finansal krizden ötürü ortaya çıkan demokrasideki tıkanma onun bir normatif güç olarak bu norm ve değerleri yaymasını ve bağlamda özendiriciliğini kaybetmesine neden olabilir. Amerikalı toplumbilimci Inglehart ın demokrasi ve ekonomik kalkınma arasında kurduğu korelasyon bugün yıpranmıştır 14 AB, Avrupa Sosyal Modeli ve refah devleti politikaları ile çekim merkezi iken, bugün kemer sıkma politikaları AB nin sosyal devlet anlayışını geride bırakmasına yol açmıştır. 15

Kapak Konusu AB nin içinde bulunduğu ekonomik krizin diğer bir olumsuz yansıması da AB üye devletlerinde Türkiye nin AB üyeliği karşıtlığı ile bilinen aşırı sağ partilerin kriz ortamından faydalanıp oylarını arttırmasıdır. Fransız Profesör Guy Hermet in dediği gibi; demokrasi dünyanın çevresinde yayılırken, merkezinde tükeniyor. Hermet bu durumu son olarak değil sonun başlangıcı olarak değerlendirmektedir. Bunun nedeni de Hermet e göre, toplumlar maddi sınırlarındalar. Hermet e göre, Demokrasinin özü verilen maddi sözlerdir ki bugün refah devleti artık hiçbir sözü karşılayamayacak durumdadır. Bu da demokrasinin üzerine kurulduğu umudu yok etmektedir. 15 Bu durum içerisindeki AB için, bir normatif güç olarak norm ve değerlerini yaymak ve özendirici bir güç olmak eski durumuna kıyasla daha az muhtemel görünmektedir. Dış Politika Koordinasyonu Açısından Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri Türkiye nin AB yolculuğu, 1959 yılında Avrupa Ekonomi Topluluğu na ortak üyelik için başvurması ile başlamış, 1963 yılında ortaklık anlaşması ve 1995 yılında Türkiye ve AB arasında Gümrük Birliği ni kuran anlaşma ile devam etmiştir. Türkiye 1999 yılında aday ülke olarak kabul edilmiş ve 2005 yılı itibariyle AB ile müzakerelere başlamıştır. Fransa Cumhurbaşkanı Jacque Chirac ve Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder döneminde açılan müzakereler, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel döneminde aynı ivme ile devam edememiştir. Türkiye ye tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık verilmesini savunan Merkel ve Sarkozy döneminde Türkiye nin AB üyelik müzakerelerinde birçok faslın açılması veto edilmiştir. Müzakere sürecinin yavaşlaması Türkiye nin AB ye daha şüpheli bakmasına ve AB-karşıtlığının artmasına neden olmuştur. 16

Kapak Konusu Türkiye nin tüm ülkelerle ilişkileri geliştirmeye yönelik dış politika anlayışı daha önceki AB ve ABD eksenli politikalardan çıkmasına vesile olmuştur. 16 Tüm bu gelişmeler, son yıllarda AB ve Türkiye arasındaki dış politika diyalogunu azaltmıştır. Örneğin, Lizbon Anlaşması (2009) öncesinde, Türk temsilciler AB Troykası (AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, AB mevcut dönem Başkanı, AB gelecek dönem Başkanı ndan oluşan üç kişilik yönetim) ile düzenli olarak toplanırlardı. Türk yetkililer ayrıca AB üye devlet temsilcileri ile hükümetlerarası konferanslarda Türkiye nin üyeliğini tartışmak için toplanırlardı. Türkiye-AB ilişkilerinin iyi olduğu dönemlerde, Türkiye dış politikasını sadece kendisi için önemli olan konularda değil daha birçok konuda AB Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (ODGP - Common Foreign and Security Policy - CFSP) ile aynı yönde tutacak adımlar atardı. 17 Kıbrıs Rum Kesimi nin Türkiye nin ODGP üzerindeki müzakerelerini bloke etmesiyle, AB ve Türkiye arasında ODGP ile ilgili resmi görüşmeler gerçekleştirme olanağı ortadan kalkmıştır. Bu durum, büyük ihtimalle 1 Temmuz 31 Aralık 2012 tarihleri arasında, yani Kıbrıs Rum Kesimi nin AB dönem başkanlığı süresince devam edecek gibi görünmektedir. AB nin içinde bulunduğu ekonomik krizin diğer bir olumsuz yansıması da AB üye devletlerinde Türkiye nin AB üyeliği karşıtlığı ile bilinen aşırı sağ partilerin kriz ortamından faydalanıp oylarını arttırmasıdır. Bu da hem diğer partilerin Türkiye nin AB üyeliği karşıtı söylemleri oy kazanma amaçlı seçim kampanyalarında kullanmalarına hem de mevcut karşıtlığın daha da artmasına neden olabilir. 18 Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen, Türkiye ve AB ilişkilerinin bozulmaması yönünde hemfikirdirler. Ancak mevcut durumda, özellikle de son AB İlerleme Raporu göz önünde bulundurulduğunda yakın ve orta dönemde iyileşme olasılığı pek muhtemel görünmemektedir. Sonuç Türkiye nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu da aktif rolü, Türkiye ile AB arasında dış politika işbirliğinin kurumsallaştırılması, uygulanabilir olması ve derinleştirilmesi gerekliliğini savunan argümanların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu çerçeveye göre; 1) Türkiye nin AB ODGP ile aynı yönde hareket etmesini sağlamak ve güçlendirmek için Türkiye nin AB dış ilişkileri ile ilgili müzakerelerinin devam ettirilmesi ve AB ODGP faslının açılması, 2) Türkiye Cumhurbaşkanı veya Başbakanı ve AB Başkanı arasında yıllık bazda diyalog kurulması; Türk Dışişleri Bakanı ve AB Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi arasındaki toplantılarla, Türk diplomatlar ve Avrupa Konseyi Avrupa Güvenlik Komitesi arasındaki toplantıların kurumsallaştırılması gereklidir. 19 Yukarıda bahsi geçen birinci maddenin yani ODGP faslının açılması pek mümkün görünmemektedir. Bu bağlamda, ikinci madde özellikle de diplomatların düzenli toplantılarla diyaloglarının arttırılması tabandan-tavana yaklaşımın, AB mantığındaki yayılma etkisiyle (spill over ef- 17

Kapak Konusu fect) olumlu yönde etkisi olabilir. Ancak AB nin Türkiye nin müzakere süreciyle ilgili mevcut tutumu, Türkiye nin dış politikasında AB ile ortak hareket etmesine engel teşkil etmektedir. Ayrıca, Türkiye nin bölgede etkili bir güç olma arayışı beraberinde rekabeti getirmiştir. Bugün Türkiye için bölgesel güç olma ve bölgede siyasi ve ekonomik etkili bir aktör olma çabaları, Türkiye ve AB arasında özellikle de Fransa ve Türkiye arasında rekabet yaratmıştır. Türkiye ve Fransa nın bu bağlamda stratejik rekabeti ve bununla beraber bölge ülkeleri ile olan ikili ekonomik ilişkileri AB ile Türkiye nin dış politikalarını koordine etmeleri açısından engel oluşturmuştur. Türkiye nin ve AB nin 2011 Libya krizini ele alışlarındaki farklılık bu durumu açıkça ortaya koymuştur. Diğer taraftan, Türkiye ve AB nin Suriye politikası konusunda koordinasyonu ve Türkiye nin NATO Füze Kalkanı Projesini kabul etme kararı gerekli olduğunda diğer bir deyişle ortak çıkarlar söz konusu olduğunda dış politika yaklaşımlarında ve koordinasyonunda yakınsama olabileceğini göstermiştir. Genel bir değerlendirme yaptığımızda, Türkiye yumuşak gücü sayesinde bölgeye daha da yakınlaşmıştır. Herhangi bir ön şart koşmadan geliştirdiği yakın ilişkiler, ekonomideki başarısı AB ye kıyasla Türkiye yi bölgede daha güvenilir bir partner haline getirmiştir. Demokratik Müslüman bir ülke olması Türkiye ye bu anlamda da avantaj sağlamaktadır. Ekonomik başarısı bölge ülkeleri açısından Türkiye nin bir cazibe merkezi olarak görülmesinde en önemli etkenlerden biridir. Diğer taraftan, ekonomik ve finansal kriz içerisinde olan AB kemer sıkma politikaları ile onu cazibe merkezi haline getiren refah politikalarından feragat etmek zorunda kalmaktadır. Demokrasi ve ekonomi konusundaki sıkıntıları, bir normatif güç olarak normlarını ve değerlerini yaymasını ve projeleri finanse etmesini zorlaştırmaktadır. Bölgede diğer aktörlerin giderek artan rolü, Türkiye ve AB arasında koordinasyonun geliştirilmesi yönündeki görüşleri ön plana çıkartmaktadır. Ancak, AB ülkelerinin Türkiye nin üyeliği ile ilgili olumsuz tutumuna ilaveten mevcut krizin etkisi de, Türkiye nin olası AB üyeliğinin sürecine zarar vermekte ve Türkiye yi AB ekseninden uzaklaştırmaktadır. Diğer taraftan savunulan, Türkiye deki bazı anti-demokratik gelişmeler de -ki bunlar Türkiye nin 2012 AB İlerleme Raporunda geniş bir şekilde yer almıştır- AB-Türkiye ilişkilerini olumsuz yönde etkilemektedir. Son yıllardaki en sert ve en eleştirel rapor olarak tanımlanan son AB İlerleme Raporu Türkiye yi gerekli siyasi kriterleri karşılamaktan uzak ibaresi ile eleştirmektedir. 20 Türkiye nin AB ile müzakere sürecinin hemen hemen durma noktasına gelmesi nedeniyle ortak çıkarlar söz konusu olmadıkça AB ile dış politika konularında kısa ve orta vadede yakınlaşmanın pek muhtemel olmadığı söylenebilir. O DİPNOTLAR 1 Yumuşak Güç (Soft Power) uluslararası ilişkilerde bir ülkenin dolaylı yollardan istediklerini elde etmesini sağlama becerisidir. Bu da o ülkenin kültürünün, siyasi ideallerinin, ve politikalarının cazip olmasını ve bir çekim merkezi olmasını gerekli kılar. Joseph S. Nye, Soft Power: The Means to Succes in World Politics (New York: Public Affairs, 2004). 2 Normatif Güç (Normative Power) uluslararası ilişkilerde normali şekillendirebilme yeteneğine verilen isimdir. Kendi normlarını bu bağlamda teşvik etmeyi gerektirir. AB yi AB yapan normlar demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı ve sosyal adalettir. Ian Manners, Normative Power Europe: A Contradiction in Terms? JCMS 2002, Cilt. 40, No. 2, ss. 239-241. 3 Ahmet Davutoğlu, Stratejik Derinlik: Türkiyenin Uluslararası Konumu (İstanbul: Küre Yayınları, 2010), s. 550; Graham E. Fuller, The New Turkish Republic: Turkey as a Pivotal State in the Muslim World (Washington DC: United States Institute of Peace, 2010), s. 21.