Kagylan Nazife Taköpür köyünde doan Muhammet kz Nazife Kagy, Karaçay-Çerkes Devlet Üniversitesi Dil-Edebiyat Fakültesinden mezun olmutur. Mehur yazar ve air Halimat Bayramuk'un hayat ve eserleri üzerine hazrlad çalmasyla Doktor unvann almtr. Nazife Kagy, günümüzde Karaçay yazl edebiyatnn en tannm yazar ve airlerindendir. Bilhassa nesir türünde çok baarl eserler vermitir. Karaçay-Malkar Türklerinin eski tarihi ve kültürü üzerine yazd romanlar çok mehurdur. Millî ve manevi deerlere çok önem vermektedir. Nazife Kagy sahip olduu enerjik ve aratrmac kiiliiyle, tarihî olaylar usta bir kurguyla romanlatrma kabiliyetiyle, Karaçay edebiyatnda kendisine yüksek bir konum edinmitir. Bunun dnda, Nazife Kagy'n Karaçay-Malkar tarihi ve kültürü hakknda çok sayda ilmî makalesi de bulunmaktadr. Nazife Kagy'n eserlerinden bazlar: Bayramuklan Halimat (Halimat Bayramuk)- 1966, Culduzla Cuklanmaydla (Yldzlar Sönmüyor), Kraln Cazvu Seni Cazvun (Devletin Kaderi Senin Kaderin)-1973, Cüz Carsvum Cüz Kaygm (Yüz Skntm Yüz Üzüntüm)-1985, Teyri Çark (+afak Aydnh/)-1988, Bota0 ulu Adrahman (Bota0 o/lu Adrahman)-1998, Men Seni Körgenimde (Ben Seni Gördü/ümde)-1990. Roman Teyri Çar k (Romandan üzük) 1798 cl. Bakushan ayn aya. Teyri çark Bashan özenni tösün az-buz çanta balagand. Turna avuzdan çhnb özenni kennine caylrga dgalas etgen suvuk ayazçk suvnu çaalarnda ba kusub turgan tan sabanlaga sinib ketib, kalkb turgan kaskalan uyata, nazik göbelekleni titiretedi. Tan olukda Bashan suvnu tavusu da kesgin eitiledi. Alay a suv izin örge bargan ak atl ne özen ayazn suvuklugun sezmeydi, ne kountuyak atn ayak tavusun eitmeydi. Ne ömürü birgesine aylanb turgan kök samrn eslemeydi. Atl, Açahmat ulu Damad. Ol, Hadagujuk kabakda tenlerinde keçe kalb, endi, Teyri belgi bergenley, konakbayn arbazndan krtsz çgb, alln Üç-Kam el taba burgand. +afak Aydnl/ (Romandan bir bölüm) 179% yl. Ba0aklarn verdi/i ayn sonlar. +afak aydnl/ Bashan vadisinin yamaçlarn belli belirsiz aydnlatmaya ba0lam0. Turna geçidinden kurtulup vadinin tamamna yaylmaya u/ra0an so/uk ayaz, rma/n kenarlarnda ba0ak veren dar tarlalarna i0leyerek, uyuklayan çekirgeleri uyandrp, narin kelebekleri titretiyor. +afak sessizli/inde Bashan rma/nn sesi de keskin i0itiliyor. Fakat, rma/n yukars boyunca giden beyaz atl ne vadideki ayazn so/uklu/unu hissediyor, ne de atnn ayak sesini i0itiyordu. Ömrü boyunda beraberinde gezen boz köpe/ini fark etmiyor. Atl, Açahmat o/lu Dama0'tr. O, Hadagujuk (Hatoh0uk) köyünde arkada0larnda gece kalp, 0imdi, Tanr i0aret vermi0 gibi, ev sahibinin evinden sessizce çkp, önünü Üç-Kam köyüne do/ru çevirdi.
Üç-Kam elde an tos katn Oka Biyçe caayd. Oka Biyçeni eri Kandavur kara çeçekden avrub ölgendi. Busagatda ol Kandavurnu gitçe karna Muhammat bla caayd. Muhammatdan Musos deb eki cl bla tört ay bolgan caçg da bard Oka Biyçeni. Kandavurdan a, birinci erinden, üçüsü: Muhammat, Alhaz, Elmurza. Muhammat, Kandavurnu kesine uayd. Elmurza va Oka Biyçege. Uzun süyekli, kefi cavorunlu, sabr, tok sanl, karaka, kzluvurt; akmay anasça tohtab-tohtab söleedi. Kandavur sav zamannda anna, anan sütü, sen kayma, balavuzdan etilgença, alay ua da kalay bolad eki adam deb seyirsinüvçen edi. Alhazn da uata edi bir adamga Kandavur biy. Alay a, ahrat azabdan duniya nams küçlüdü deb, ol zat cüregini çimdeb turganlkga, blay deb snnar bir adamga carsvun aytalmay edi. Alhazn, ceti-segiz cl bolgan cam, Kandavur biy süymey edi. Süygen koy, ol sabiyge bir tukum bir suvuk derti bar edi biyni. An kanndan caçkn çarhna bir tamç da bolmaganm kuru biy kei bilib kalgan töresi bolsa, ol sabiyni ne günah bard deb, tözerik da bolur edi. Alay a ak çepkenli, kök ml, kök kölekli alaköz Alhaz, kunu eki kanatça, Ak Cinne uay edi. Ak Cin deb a Karaçay'dan Üç-Kam elge kelivçü Dama biyge aytadla. Ol, Kandavurnu katnm tosu bolgann da bek ariuv biledile. Bugün, Dama biy, kuruda kelüvçüsüça, Üç- Kam elge Krtk avu bla avub kelmedi. Hadagujuklada keçe kalb kele turad. Alay a, colun sozub, zamann coyub kelgenligine, aç küçükleça, öünün talab turgan kayglarn birin ne keçe kalgan çerinde unutmayd, ne uzak colunda acatrmayd. Carsuvlarn ba kl, tos katn Oka Biyçe andan tabhan uland, Alhaz. Kandavur sav zamanda biyni esine da kelmey edi bugün carsuvu. An, Kandavurnu, kölekgesi ularna oyulmazlk tayançak edi. Endi va, Kandavurnu cavlar, anna dertlerin kaytara, sabiyge bir hata eterge bolluk edile. Bu zat, Daman keçe ilgendirib uyandra, kündüz cüregin kemire edi. Bugün, colun uzak etib küregeni, Oka Biyçege, Karaçayga köç deb kalay aytrga bilmegen dgalas edi. Camagatda mülk çerin ol sabiy amaltm biyçege tecey edi. Biyçe unamasa, ularn kei bla açk söleirme deb tavkel da bola edi, alay a colunu tavusuluruna da korkgança körüne edi. Ol sebebdenmi edi da, Turna avuzdan çkganlay, Karça-Kalaga salam berib, Bashan suvnu on çaasnda ullu analarn, Karca kz Künsuluvnu kesenesine buruldu. Sekirib atndan tüüb, an biçenlikde koyub, keenelege çkd. Barb, Künsuluv keseneni erkeletib, mannlayn an kabrgasma tiredi. Samn da an eniklegença, mdah kansy, katnda cerge bavurland. Üç-Kam köyünde onun a0/ (metresi) Oka Biyçe ya0yor. Oka Biyçe'nin kocas Kandavur çiçek hastal/ndan hastalanp ölmü0tü. +imdi o, Kandavur'un küçük karde0i Muhammat ile ya0yor. Muhammat'tan Musos adnda iki buçuk ya0nda bir o/lu da var Oka Biyçe'nin. Kandavur dan ise, yani birinci kocasndan, üç o/lu var: Muhammat, Alhaz, Elmurza. Muhammat, Kandavur'un kendisine benziyor. Elmurza ise Oka Biyçe ye. Uzun ve geni0 yapl, sakin, gürbüz, kara ka0l, pembe yanakl; annesi gibi acele etmeden yava0 yava0 konu0uyor. Kandavur ölmeden önce ona, annen süt, sen de kayma/, balmumundan yaplm0 gibi, böyle benzerlik nasl oluyor iki insan arasnda deyip 0a0rrd. Alhaz ' da benzetiyordu birine Kandavur Bey. Fakat, ahret azabndan ise dünya namusu daha çetin derler, o 0ey yüre/ine sanc verip dursa da, açkça tek bir insana üzüntüsü anlatamyordu. Alhaz ', yedi-sekiz ya0larndaki o/lunu, Kandavur Bey sevmiyordu. Sevmeyi brak, o çocu/a birtakm so/uk dü0ünceleri vard Bey'in. Kendi kanndan, çocu/un organizmasnda tek bir damla olmad/n sadece Bey'in kendisi bilseydi, çocu/un ne günah var deyip dayanabilirdi belki. Fakat, beyaz kaftanl, gri çizmeli, mavi gömlekli, ela gözlü Alhaz, ku0un iki kanad gibi, Ak Cin'e benziyordu. Ak Cin diye, Karaçay'dan Üç-kam köyüne dadanan Dama0 Bey'e derlerdi. Onun, Kandavur'un karsnn dostu oldu/u açkça biliniyordu. Bugün, Dama0 Bey, her zaman geldi/i gibi, Üç-kam köyüne Krtk geçidi üzerinden gelmedi. Hadagujuklarda gece kalp geliyor. Fakat, yolunu uzatp, özellikle zaman geçirip, aç köpek yavrular gibi, içini kemiren dertlerinden birini bile ne gece kald/ yerde unutabilmi0ti, ne de uzun yolunda kafasndan atamyordu. Üzüntülerinin birincisi, a0/ Oka Biyçe'den olan o/lu, Alhaz. Kandavur sa/ken, Bey'in aklna da gelmiyordu bu bugünkü üzüntüsü. Onun, Kandavur'un gölgesi bile o/lana sa/lam bir dayanak idi. +imdi ise, Kandavur'un dü0manlar, ondan intikamlarn almak için çocu/a bir zarar verebilirlerdi. Bu durum, Dama0' geceleri irkilerek uyanryor, gündüzleri de yüre/ini kemiriyordu. Bugün, yolunu uzatmaya çal0mas, Oka Biyçe'ye, Karaçay'a göç et diye nasl söyleyece/ini bilemedi/i dü0ünce mücadelesiydi. Camagat köyündeki arazisini o çocuk için Prensese vermeyi dü0ünüyordu. Prenses kabul etmezse, çocu/un kendisiyle açkça konu0um diye bazen de kendine güveni geliyordu, fakat yolunun bitmesine de korkmu0 gibi görünüyordu. Bu sebepten midir ki, Turna geçidinden çknca, Karça-Kala'ya selam verip, Bashan rma/nn sa/ tarafndaki büyük annelerinin, Karça'nn kz Künsuluv'un antmezarna döndü. Sçrayp atndan inip, onu otlakta brakp, antmezarlara gitti. Gidip, Künsuluv'un antmezarn ok0ayp alnn onun duvarna dayad. Köpe/i de onu taklit edercesine, hüzünlü bir ses çkarp, yannda yere uzand.
"Künsuluv amma, ata-babama içirgen ak sütün bla tileyme, keç. Men bugün da seni üçün, seni Allanma, Teyrige tabnama. Teyri aytd, men etdim. Çakrgnç taha urdum. Ciltini çartlab kuv kabnd. Ma ol otda endi men küyeme. Künsuluv amma, ak sütün bla cuklat ol ayavsuz omu" deb kurgaksgan erinleri bla brdab ayta, keseneni kabrgasmda uçub bargan turna suratlan kol ayaz bla ayavlu slad. Sol canma burulub, Kamgut kesenee da ba urdu: "Muratna cetmey kalgan Kamgut, sen da nasbl edin menden. Köremise, Goayah Biyçeni kalas sanfia karab turad. Ol sen ornathan tereklede bugün da sapsar altn erikle biedile, kara tam tübünden kanla kara suv çgad. Ol, Goayah Biyçeni cüamuklard. Tiiruv bla bizge nasb buyurulgan bolmaz. Mende da cokdu nasb. Ol dariyköz kadn birinden tul bolub, birine bard. Ulan a ortada. Men anna ne eteyim? Eti etimden, ceni cenimden. Buyrukdan caratlgan bir can. Süymeklikni artk ülüü" deb ban költürüb Üç- Kam el taba karaganlayna, at çüçkürüb, bir tukum bir kinedi. Ca ilgenib, tört canna seskekli karay, kamasna uzald. Tögerekde cuk eslemegeninde, Üç-kam el taba mdah karab ansnd. @ti rahat cathann körüb, bir kesek o bola: "Ol ulan kelib kald bolurmu deb tura edim. Anas bir zat sezdirib, cüregi da bile bolur. Ol birinden ese bu bek ileedi menne" deb Alhaz bla Elmrzan közüne körgüzüb mdah iard. "O, Gencetay, seni amaltn Üç-kam elden baha car barmayd colum. Tüümde da ar barama, seskekli esim de andad. Sen a kelmeyse atana, Gencetay, sar sadam" deb cüregi küçlü tebgenin seze, atn cügeninden tutub, sekirib üsüne mindi. "@t bolaym ma bu samrça, birevnü zmdan çaba, men ol çörçek biyçeni Camagatha köçürmesem. Kandavur bilgenligine, elden ylkgandan ata omun tutark edi, karna va munu ülüsüz eterge artna barlk tüldü ol börüayak Muhammat. An ol çar közleri aman tukum cltraydla. Mülkge iye bolub boasa va, biyçeni sözü anna buvnu kulana cel urgan çakl bir da körünnük tüldü. Baltan sabi an koluna tügünçü, biyçe onovun etsin" deb atn Üç-kam elge burdu, olsagatlay zndan kök bashan samn da kpkzl tillin tma ata çabd. Kountuyak ak acir, ürençek coluna tüzelib, omak cürüy, köçüvge cetgenleyine, cürüün söl etib suvga uzald. Suvsabn kandrb, urub erlay suvdan ötüb ketdi. Bashann sol çaasn örge aylanb, tan stavat iyis bolgan canna o cürü bla tebredi at. Biy, arkasn tüzete kelib, içinden: "Künsuluv nene, ecdadma içirdi/in ak sütün adna diliyorum, affet. Ben bugün bile senin ilahna, Teyri'ye tapyorum. Teyri söyledi ben yaptm. Ça/rmadan ta0a vurdum. Kvlcm sçrayp ate0 yand. F0te o ate0te ben kavruluyorum. Künsuluv nene, ak sütünle söndür o acmasz ate0i" diye kuruyan dudaklaryla fsldayarak konu0up, antmezarn duvarndaki uçan turna resimlerini avuç içiyle dikkatlice ok0ad. Sol tarafna dönüp, Kamgut'un antmezarna da kapakland: "Muradna eri0emeyip kalan Kamgut, sen daha 0anslydn benden. Görüyor musun, Go0ayah Biyçe'nin kalesi sana bakp duruyor. O, senin dikti/in a/açlarda bugün bile sapsar altn erikler yeti0iyor, kara ta0n altndan kabararak pnar akyor. O, Go0ayah Biyçe'nin göz ya0lardr. Kadn bakmndan bize 0ans verilmemi0 olacak. Bende de yok 0ans. O ipek gözlü kadn birinden dul kalp, di/erine vard. O/lan ise ortada kald, ben ona ne yapaym? Eti etimden, soyu soyumdan. Allah'n buyru/uyla yaratlm0 bir can. A0kn meyvesi" diye ba0n kaldrp Üç-Kam köyüne do/ru bakt/nda, at aksrp, acayip bir 0ekilde ki0nedi. Delikanl irkilip, dört bir yanna 0üpheyle bakarak, kamasna uzand. Çevrede bir 0ey hissetmedi/inde, Üçkam köyüne do/ru üzgün bir 0ekilde bakp iç çekti. Köpe/inin rahat bir 0ekilde yatt/n görüp, biraz durgunla0arak: "O o/lan m geliverdi sandm. Annesi bir 0eyleri hissettirip, yüre/i de bir 0eyleri anlam0tr. Ötekisinden ziyade bunun daha çok kan kaynyor bana" diye Alhaz ile Elmrza gözüne görünüp hüzünlü bir 0ekilde gülümsedi. "Ah, Gencetay (mitolojide geçen bir at), senin yüzünden Üç-kam köyünden ba0ka bir yere çkmyor yolum. Rüyamda da oraya gidiyorum, ku0ku dolu aklm da orada. Sen isegelmiyorsun babana, Gencetay, sar okum" diye kalbinin hzl ve güçlü bir 0ekilde çarpt/n hissederek, atnn yularndan tutup, sçrayarak üzerine bindi. "Köpek olaym i0te bu samr (bir cins köpek) gibi, birinin arkasndan ko0arak, ben o cilveli prensesi Camagat köyüne ta0masam. Kandavur bilse de, köylüden utand/ için babasnn yerini tutard, karde0i ise buna pay vermemek için elinden geleni ardna koymayacak o kurt ayakl Muhammat. Onun o çakr gözleri kötü bir 0ekilde parlyor. Bütün serveti eline geçirirse, prensesin sözleri ona, geyi/in kula/na rüzgarn esmesi kadar bile etki etmez. Baltann sap onun eline geçmeden, prenses kararn versin " diye atn Üç-kam köyüne do/ru çevirdi, o anda pe0inden boz renkli samr cinsi köpe/i de kpkrmz dilini d0arya çkarp ko0tu. Kiremit rengi toynakl beyaz aygr, al0m0 oldu/u yolda güzelce yürürken, rma/n geçit yerine geldi/inde, yürüyü0 hzn hafifletip rma/a uzand. Susuzlu/unu kandrdktan sonra, tekrar hzla rmaktan geçip gitti. Bashan rma/nn sol kenarndan yukar dönüp, tandk gelen çiftlik kokusunun oldu/u tarafa sakin bir 0ekilde yürümeye ba0lad at. Bey, üstünü ba0na düzelttikten sonra, içinden:
"Endi Bashanfia kele turmazsz Karaçayn eski çerine Bekka uluçuk alay aylanad Kamala tagb beline" deb murulday barganlayna, Krtk suv Bashanfia koulgan cerge cetib, at sir bolub tohtad. Samn da için urmay simsiredi. "Hey, menden ese sen akllsa" deb atn cügenin tartb, Krtkn sol cagas bla örge buruldu. Köb turmay el içine kirdi. Bu elde Damaha itle çabmay edile. Ürenibmi ogese elni içine krtsz kire bilgeni üçünmü, alay a itle istemegen ak altnl oramda sabiyle, kün turuda ammala, nglada kartla esley edile. Har biri esgere edi an. Sabiyle: "Oyra, Ak Cin keledi! Ak Cin keledi!" deb kuvançlar bla ilgizlikeri birbirine koulub, Daman zndan tizilib çabsala da, cuvuk barmay edile. Alay a ol arbazga kirib, atn ak ilkiçge takgnçsna, zndan seskekli karay, cürülerin tohtatmay edile. Ngda köbnü körgen kartla Ak Cirmi ariuv tany edile, alay a kimi içinden iara, kimi eslemegença etib, kimi da ca zamann esine tüürüb, mygna uzala edi. @çlerinden, sokur savnu körelmez, marka biyçe tossuz tözelmez deb, közleri Damadan taymasa da, sözlerin baha zatha bururga dgalas ete edile ngdagla. Alay a esleri da közleri karagan car ketib, uaklar tozuray edi. Köllerin kandrb sölegenle kuru ol kün turuda ammala edile. Kollarnda cumularnbir car salb, betleri carb, adet i deb bir zatn artha salmay, korkmay, ürkmey, biri birin avuzuna çaba, Oka Biyçeni iyneni teiginden suvurub çgara edile. "Ah, ol ca, soyub kablagança, Ak Cirmi burnundan tügendi." "Kandavur Biyni an emçekleri öltürgendi, deydile." "Ov, sen nele deyse, töekde avrub ölgendi sora va? Kara çeçekden." "Ogay, teyri, eitgenimi aytama." "Koy, a kz, köz körgermi kötlek cener deb, Küygenbetge sorçu. Ol bilmegenni kim aytr sarna?" "Ov, da Küygenbet an nesin köredi? Ol da biyçe bolub boagand sora va?" "Ho sanna, biyçeni kübe tübün kiygenleyine, biyçe bolub kalad deyse." "Da, kara, kami kibik, an ol bügülmey cürügenin körmeymise? Biyçe aaç ayakga minse da baralmayd alay süzülüb." "Tohta, krk kii bir canna, kytk kii bir canna deb, bolmagan zatlan tizib turma. Ak Cirmi haparn aytma koy" dedi Dariy, baha sözge kzgan katrn cenninden tarta. "Artk Bashan'a gelmezsiniz : Karaçay'in eski yurduna Bekka o/lu öylece dolanyor Kamalar takp beline" diye mrldanarak giderken, Krtk rma/nn Bashan rma/na kar0t/ yere gelip, at aniden sert bir 0ekilde duruverdi. Köpe/i de hareket etmeden dikiliverdi. "Hey, benden daha akllsn " diye atnn yularndan çekip, Krtk rma/nn sol kenarndan yukar do/ru döndü. Çokgeçmeden köyün içine girdi. Bu köyde, Dama0'a, köpekler saldrmyorlard. Tandklarndan m yoksa köye sessizce girebildi/inden mi, fakat köpeklerin sevmedi/i çocuklar sokakta, evlerin kenarnda ve güne0 gördü/ü tarafta oturan ya0l kadnlar, kö0e ba0larnda oturan ya0l adamlar fark ediyorlard. Her biri fark ediyordu onu. Çocuklar: "Hey, Ak Cin geliyor! Ak Cin geliyor 1." diye sevinç ve ürkme duygular kar0k bir 0ekilde Dama0'n pe- 0inden dizilip ko0u0salar da, yaknna yakla0myorlard. Fakat o avluya girip, atn beyaz sr/a ba/layncaya kadar, pe0inden ku0kuyla bakarak yürümeye devam ediyorlard. Kö0e ba0larnda çok 0eyi ya0ayan ya0llar, Ak Cin 'i iyi tanyorlard, fakat kimi içinden gülümseyip, kimi görmemi0 gibi yapp, kimi de gençlik zamanlarna hatrlarna getirip, by/n svazlyordu. Fçlerinden, kör göreni göremez, körpe prensiz dostsuz (a0ksz) duramaz diye, gözlerini Dama0'tan ayrmasalar da, sözlerini ba0ka konulara çevirmeye çal0yorlar kö0e ba0- larndakiler. Fakat akllar da, gözlerinin gördü/ü tarafa gidip, sohbetleri da/lyordu. Gönüllerince konu0anlar sadece o evlerin d0nda ve güne0in geldi/i tarafta oturan ya0l kadnlard. Ellerindeki i0leri bir tarafa brakp, yüzleri aydnlanp, adet falan diye bir 0eyi geri koymadan, korkmadan, ürkmeden, biri birinin a/zndan alp, Oka Biyçe'yi i/ne deli/inden sokup çkaryorlard. "Ah, o o/lu, yüzüp geçirmi0 gibi, Ak Cin 'in burnundan hk diye dü0mü0." "Kandavur Bey'i onun memeleri öldürmü0 diyorlar. " "Peh, sen neler diyorsun, yatakta hastalanp ölmü0, daha neler? Çiçek hastal/ndan." "Hayr, vallahi, i0itti/imi söylüyorum." "Brak, ay kz, gözün gördü/ünü inatç yener diye söz var, Küygenbet'e sor bakalm. Onun bilmedi/ini kim söyleyebilir sana? "Peh, Küygenbet onun nesini görüyor? O da prenses olup bitmi0, peki daha ba0ka?" "Haydi oradan, prensesin altn i0lemeli yele/ini giyince prenses mi oluveriyor diyorsun." "Ya, bak, kam0 gibi, onun e/ilmeden yürümesini görmüyor musun? Prenses yüksek tabanl naln giyse dahi gidemiyor öyle süzülüp." "Dur, krk ki0i bir tarafa, çarpk ki0i bir tarafa der gibi, olmayan 0eyleri söyleyip durma. Ak Çin'in hikayesine devam edelim brak da" dedi Dariy, ba0ka konuya giren kadnn elbisesinin yeninden çekerek.
"Ov, sen a! Sora ol Ak Cinni bügünmü köree?" "Ogay, dagda, Kandavurnu kabn suvugunçu, kamasna bard. Birinden tul kalb, birini otovunda turganlayna tosnu banam urad deyme ans, sen körgenmi men da köreme." "Ah, a kz, ma ol biyle telidile, birer çiygoan keltirib, gincini casandrgança casandrb, aaç ayak deb, altn taphaga kondurub, etalgann et deb ketib aylanadla. Toba, biznikile, baha bolmay, boynubuznu it tegenede keser edile." "Oy, sen nele deyse, biz sokur kertmele, ala va teyri carg, altn alma." "Bizni ziydanna atadla, kara baganaga uradla, eekge kondurub, betibizge kazan kara cagadla. Biz kerahatbz, alaga va Ak Cin, Kara Cin zat tüldü! Açahmat uludu." "Ov, kurugan eitdirese! Kanat bla urub, kabdrb koyar, tohta carl" dedi Dama taba seskekli karay Hayrkz. "Eitmege koy, kümü kübege suvurulub, sir katb turgan biyçeni nesine keledi? Andan ne tabad?" "Ozdurdun, egeçim, alayçgn a, ozdurdufi. Biyçe biyçedi: ak colu, ak koynu. Kuvuda kymas, törde tahtas, çardakda tabhas. Nekâhl erinden ese anna bek can basad. Karab turuguz biyagnlay, coluna ak cavluklan cayarkd. Sen a harib, aç karnn, tnç kulan, alay tülmüdü, biyçe seni duniyafu takr tübü eter. Küküreb, demleib, davlu kaynarga bizni ne künübüz bard?" "Ov, kavga köllü bolub, men an kalasnm oyama?" "Ogay, canm, biyçe bla küree biz ne tabarkbz? Alada adet alayd sora. Biz birer kuvurulgan çmrta, ala cahanim ot, teyri bizden ker etsin nelerin da" deb ahsnd kart amma. "Ogay, tiiruvnu art avugu Bashanda eki nekâhl biyçedemi boldu deybiz ans, slannan, sypalgan ak acirge minnen ak atln körgenbiz." "O-oy, cuvuk da bola turganlay etib aylanadla." "Da ma an üçün tuvadla. Mort tilile, ashakla, sokurla, teyri kei köredi da." "Ala anna da tabadla amal. Alaga amalsz zat cokdu." "Da ne tabadla?" "Ah, süyek almadrgan alan adetleri tülmüdü. Duniyada bir ariuv can bolsa, alankd. Kuru ma ol süyek almadruvdu alan bizge iledirgen." "Bizni kanbz koulmay adam bolalmaydla deyse ne?" "Alay deyme, alay, teyrige sözüm miyik barmasm ans..." dedi kart amma. "Oh, sen mi! Peki o Ak Çin'i bugün mü görüyorsun?" "Hayr, tekrar, Kandavur'un mezar so/umadn, karde0ine vard. Birinden dul kalp, di/erinin yatak odasnda oldu/u halde a0/n ba0na m vuracak diyorum yoksa senin gördü/ünü ben de görüyorum." "Ah, ay kz, i0te o beyler delidir, birer sübyan prenses getirip, bebe/i giydirir gibi giydirip, süsleyip, yüksek tabanl naln deyip, altn sehpaya oturtup, yapabildiklerini yapp geziyorlar. Vallahi, bizimkiler, kesinlikle, boynumuzu köpek yala/nda keserlerdi." "Vah, sen neler diyorsun, biz bayat armutlarz, onlar ise 0afak aydnl/, altn elmalardr." "Bizi zindana atyorlar, dire/e ba/lyorlar, e0e/e bindirip, yüzümüze simsiyah boya sürüyorlar. Biz pislikleriz, onlar ise Ak Cin, Kara Cin falan de/il! Açahmat o/ludur." "Oh, kuruyasca i0ittireceksin! Kanadyla vurup, mahveder, dur zavall" dedi Dama0'a do/ru ku0kuyla bakp Hayrkz. "F0itsin brak, gümü0 yele/e sarnan, de/nek gibi dimdik duran prensesin neyine geliyor? Onda ne buluyor?" "Fleri gittin, karde0im, orasn ileri götürdün. Prenses, prensestir: ak yolu, ak gö/sü. Dolapta kymas, ba0 kö0ede taht, çardakta sehpas. Nikahl kocasndan ziyade onu çok seviyor. Bakn görün yine yoluna beyaz örtüleri serecek. Sen ise zavall, karnn aç, kula/n rahat, öyle de/il mi, prenses sana dünyay dar eder. Öfkelenip, sinirlenip u/ra0maya bizim ne i0imiz var? " "Peh, kavgac olup, ben onun kalesini mi ykyorum? " "Hayr, canm, prensesle u/ra0p, elimize ne geçecek? Onlarn adeti öyle artk. Biz birer kavrulmu0 odun parças, onlar cehennem ate0i, Tanr bizden geride tutsun her 0eylerini" diye iç çekti ya0l kadn. "Hayr, kadnn son zaman, Bashan 'da iki nikahl prenseste mi oldu diyoruz yoksa ok0anan, sevilen beyaz aygra binen ak atly gördük." "Ah, akraba olduklar halde böyle yapyorlar." "F0te onun için do/uyorlar. Çarpk di0liler, topallar, körler, Tanr kendi biliyor ya." "Onlar buna da buluyorlar çare. Onlar için çaresiz bir 0ey yoktur." "Ya ne buluyorlar? " "Ah, soy kar0trmak onlarn adetleri de/il mi. Dünyada güzel bir canl olursa, onlannkidir. Sadece i0te o soy kar0trma i0idir onlar bize yaknla0tran." "Bizim kanmz kar0madan insan olamyorlar diyorsun de/il mi? "Öyle diyorum, öyle, Tanrya büyük konu0mak gibi olmasn yoksa..." dedi ya0l kadn.