TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 1 HÜRRİYET GAZETESİ...2 Merkez: Kura müdahale imkanı yok sadece oynaklığı yumuşatabiliriz Bizim sivilce biraz apse yaptı Ankara-İzmir hızlı treni için 26 şirket yarışacak Euro düştü, Merkez ürküttü, dolar 1.92 lirayla rekora koştu Putin: Türkiye nin Güney Akım a vize vermesi yeni yıl hediyesi Telekom ve bilişim el ele büyüdü, 30 milyar doları buldu MİLLİYET GAZETESİ...7 Dev sondaj gemisi Türkiye den ayrıldı Mehmet Şimşek: Türkiye yumuşak inişi başarabilir Kredi kartına taksit kalkarsa üretim ve tüketim frenlenir Ayaydın, Trendyol da % 6.5 hisse daha sattı İkide bir, kırk bahane üretip sunanla bir yere varamayız Güngör Uras... Kâr-zarar hesapları değişti kredi bulmak güçleşti SABAH GAZETESİ...12 Hedef menzil 2500 km Övgü yetmez not da artsın Ek vergiye tam destek Aslan'ın gözü uykudaki 5 milyon kişide! Akıllı tahta şubatta okullarda RADİKAL GAZETESİ...16 Doğalgazda yeni yıl hediyeleri! Kara bulutlar olsa da gökyüzü mavi Fatih Özatay...Bu kadarı da fazla HABERTÜRK GAZETESİ...19 Doğalgaz fiyatlarındaki indirimin vatandaşa yansıyacak mı? Asgari ücret bugün açıklanıyor Reeskont faiz oranları yeniden belirlendi DÜNYA GAZETESİ...22 Performans ve eylem planı hazır Kentsel dönüşümde 'rant' kavgası Yurtdışında marka satın almak istiyoruz Sanayici 2012'ye ihtiyatlı giriyor Osman AROLAT... Halk Bankası'ndan olumlu sinyaller Tevfik GÜNGÖR... Kredi kartı kullanımına sınırlama arayışı
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 2 HÜRRİYET GAZETESİ Merkez: Kura müdahale imkanı yok sadece oynaklığı yumuşatabiliriz Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Gerek döviz satım ihaleleriyle, gerek doğrudan müdahalelerle olsun sizin döviz kuru seviyesini tam olarak şuradan şuraya getirme imkanımız yok. Fakat döviz kurunun oynaklığını yumuşatma, azaltma imkanınız var dedi Başçı, normal günlerde dönem boyunca bankalararası para piyasasında oluşan gecelik faiz oranlarının yüzde 8 ila 12 aralığında, bankaların Merkez Bankası nda yaptıkları fonlamanın ağırlıklı ortalama maliyetinin ise yüzde 5.75 ile yüzde 8.50 aralığında gerçekleşmesinin sağlanacağını, bunların piyasaya yön vermek açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Başçı, İstanbul Sanayi Odası nın (İSO) meclis toplantısında yaptığı konuşmada, şunları dile getirdi: İstisnai günlerde ise döviz tarafında döviz satım ihalesinde alınan tekliflerin 50 milyon ABD dolarından daha büyük kısmı, açıklanan sınırlar içinde kalmak kaydıyla, karşılanacaktır. Açıklanan sınırlar oldukça geniş. 1 milyar 350 milyon lira bir günlük azami satış sınırı var. İki gün içinde 1 milyar 700 milyon gibi bir sınır var. Bir sonraki döviz ihalesine kadar gerekli görülmesi halinde piyasaya doğrudan döviz satım müdahalesi yapılabilecektir. Başçı, şöyle konuştu: Peki TL tarafındaki davranışımız nasıl olacak bu tür istisnai günlerde? Politika faizinden fonlama yapılmayacaktır. Yani yüzde 5.75 den bankalara para verilmeyecek. Haftalık vadeli fonlama, aynı gün açılacak gün içi ihalede geleneksel ihale yöntemiyle yüzde 5.75 den daha yüksek bir düzeyde oluşacak faiz oranından sağlanacaktır. Burada miktarı söyleyeceğiz, diyeceğiz ki mesela, bugün 4 milyar TL veriyoruz. İhalede oluşacak faiz oranından bir hafta vadeli bankalara fonlama sağlayacağız. Bu oluşacak faizin yüzde 12 yi geçmeyeceğini tahmin ediyoruz. Cuma günleri yapılan bir ay vadeli fonlamaya ise aynı usulle devam edilecek. Hangi gün istisnai, hangi gün normal bir gün onu Merkez Bankası na bırakın. Cari açık kaygısı azaldı Likidite açısından ellerinin son derece güçlü olduğunu ve kontrolün kendilerinde olduğunu kaydeden Erdem Başçı, şu mesajları verdi:bu ay sonunda enflasyon yüzde 10 un çok az üzerinde olacak. Aralık ayı olmasına rağmen kredi büyüme hızı makul seviyelerde seyretmeye devam ediyor. Bizim nihai yurtiçi talebi sınırlamamız, ihracatı artırmamız gerekiyordu; tedbirler başarılı oldu. Cari açığın finansmanı ile ilgili kaygılar azaldı.abd ve Avrupa daki likidite adımları sonrası Türk bankalarının sendikasyon ve seküritizasyon kredilerinin yenilenmesi ile ilgili kaygıları azaldı.türkiye de sanayide ılımlı bir büyüme trendi söz konusu gibi görünüyor. Bizim sivilce biraz apse yaptı Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, cari açığı sivilceye benzetti. Her güzelin bir kusuru olduğunu söyleyen Çağlayan, Bizim de suratımız da maalesef bir tane sivilcemiz var. O sivilce biraz da apse yapmış durumda dedi. EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye nin ekonomik başarılarının yanında tek sorununun cari açık olduğunu ifade ederek, sivilce benzetmesi yaptı. Çağlayan, Ankara da düzenlenen 4 üncü Büyükelçiler Konferansı nda yaptığı konuşmada, Bizim de suratımızda malesef bir tane sivilcemiz var. O sivilce biraz da apse yapmış durumda. Ne yapalım her güzelin bir kusuru olur. Bizim kusurumuz olacak. Ama biliyoruz o kusurun ne olduğunu. Üzerine gitmek için yoğun çabalar sarf ediyoruz. Çok değişik, yeni metodlarla çalışıyoruz. Biz artık cari açığın finansman kalitesinden bahsetmiyoruz dedi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 3 Cari açık emarı çektik Çağlayan, şunları söyledi: Geçen yıl Türkiye nin ithalatı 185.5 milyar dolardı. 38.5 milyar dolar net enerji ithalatı yaptık. Türkiye mal ithalatı olarak 2010 yılında toplam 147 milyar dolar ithalat yaptı, 114 milyar dolar da mal ihracatı yaptı. Arada 33 milyar dolar var. Bizim mal ticaretimizdeki açığımız 33 milyar dolardı geçen yıl. Nereden veriyoruz, niye veriyoruz. Temeline indik. Adeta emar çektik. 6 sektörü masaya yatırdık. Bu 6 sektör, geçen yıl 103 milyar dolar ithalat yaptığımız, 73 milyar dolar ihracat yaptığımız sektörler. Toplam 30 milyar dolar dış ticaret açığı bu altı sektörden geliyor. Bu 6 sektör, demir-çelik, makina, otomotiv, kimya, tekstil, tarım ve gıda sektörleri. Ticaret kapıları geliyor Çağlayan, İstanbul daki Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Genel Kurulu nun açılışında ise Özel Ekonomi Bölgeleri çalışmasını başlattıklarını belirterek, serbest bölgelerden özel ekonomi bölgelerine geçileceğini vurguladı. Çağlayan, şunları dile getirdi: Sadece yurt içiyle sınırlı kalmayacak. Artık Türkiye nin de Çin de, Hindistan da, Amerika da, dünyanın çeşitli yerlerinde özel ekonomi bölgeleri olacak. Tedarikinde zorlanacağımız, tedarikine sahip olamadığımız birçok şeyi oradan getirmek zorunda kalacağız. Birçok kanaldan, birçok alanda yapmış olduğumuz bu çalışmaları, inşallah Türkiye nin yeniden büyüme, ihracatının artması, ekonomisinin gelişmesi noktasında çok önemli seviyelere getireceğiz. Türk Ticaret Kapıları kavramı daha sık duyulacak. Bu konuda DEİK ve TİM ile birlikte Türkiye nin dünyadaki tüm yatırımcıları, girişimcileri, ihracatçıları için, onlara tek elden hizmet verecek bir yapı üzerinde çalışıyoruz. İnşallah, 1 hafta-10 gün içinde bu yapıyı bitirir, yeni yılın ilk günlerinde deklare ederiz. Gelişmiş ülkelerle arayı daha hızlı kapatabiliriz MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, DEİK genel kurulunda kötümserliğin bulaşıcı olduğuna dikkat çekerek, Avrupa ya ilişkin, dünya ekonomisine ilişkin kaygılar var. Bu dönemde biz kısa vadeli bakıp yatırımlarımızı ötelersek, tüketimimizi kısarsak aslında Türkiye hak etmediği şekilde öngörülenden daha fazla bir yavaşlama sürecine girer, bu da bir risk dedi. Türkiye nin yumuşak inişi başarabileceğini vurgulayan Şimşek, şunları söyledi: Türkiye olarak bu dönem bizim için büyük bir fırsat. Türkiye gelişmiş ülkelerle arayı hızlı bir şekilde kapatacak döneme giriyor. 2012 yılında tabii ki, Avrupa kaynaklı tehditler, riskler de söz konusu. Türkiye, her ne kadar ihracat pazarlarını çeşitlendirdiyse de yine de bu bölgeyle olan ilişkilerimiz oldukça güçlü. Bu bölgeden esecek ters rüzgârların Türkiye yi etkilemesi söz konusu. Almanya gibi ticaret ofisleri kuracağız TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ticaret kapılarına değinerek, şöyle konuştu: Hedef pazarlarda Türk Ticaret Kapısı ofisleri açılmalıdır. DEİK olarak bu konuda uzun süredir çalışıyoruz. Alman Odalar Birliği, Alman devletinin desteğiyle, Avrupa nın en iyi yapılanmasını kurdu; Çin de kurduğu ve 260 personelin çalıştığı ofisleri ile nasıl kendi sanayicilerine hizmet veriyorsa biz de dünyanın dört bir yanında ticaret ofisleri kurmak istiyoruz. Bu ofislerde gümrük müşavirlerinden, lojistik danışmanlığına, Pazar araştırmasından, yatırım danışmanlığına, girişimcilerimizin ihtiyaç duyduğu tüm alanlarda hizmet sağlamayı hedefliyoruz. Ankara-İzmir hızlı treni için 26 şirket yarışacak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının İzmir için gerçekleştireceği 35 proje arasında yer alan İzmir ile Ankara arası YHT Projesi nde ilk adım atıldı. Projenin ilk etabı olan 169 kilometrelik Ankara-Afyonkarahisar kesimi için 26 firma teklif verdi. İzmir ile Ankara arasını 3.5 saate indirecek YHT Projesi nin ilk etabı için teklifler dün alındı.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 4 İlk etabın yapımı için 26 firma talip oldu. TCDD Genel Müdürlüğü teklifleri değerlendirdikten sonra yönetim kurulunca en uygun teklif kabul edilerek, ilk etabın yapım işi ilgili firmaya verilecek. Güzergahı nasıl olacak Ankara-İzmir Hızlı Tren güzergahı, Ankara-Konya Hızlı Tren hattının 22. kilometresindeki Yenice Köyünden başlayarak Emirdağ, Bayat ve İscehisar merkezlerinden geçerek Afyonkarahisar; buradan itibaren Banaz, Uşak, Eşme, Salihli, Turgutlu, Manisa merkezlerinden geçerek İzmir e uzanacak. Ankara-İzmir YHT hattının Afyonkarahisar üzerinden İzmir e ulaşacağı proje, Ankara ile İzmir arasındaki 824 kilometrelik mesafeyi ve trenle 14 saati bulan seyahat süresini kısaltmayı hedefliyor. Çalışmalar tamamlandığında iki il arasındaki mesafe 640 kilometreye, seyahat süresi ise 3,5 saate düşecek. Ankara-İzmir YHT hattını çift hatlı ve en az 250 kilometre hıza uygun olarak yapılıyor. Proje kapsamında 13 tünel, 13 viyadük, 189 köprü yapılması planlanıyor. Proje tamamlandığında bu hatta yılda 6 milyon yolcu taşınması öngörülüyor. 2015 te devreye girecek Ankara-İzmir arasını 3,5 saate indirecek Yüksek Hızlı Tren (YHT) projesinin 2015 yılında hizmet vermesi planlanıyor. Yaklaşık 4 bin kişinin istihdam edilmesi beklenen ve yılda 6 milyon yolcu taşıması planlanan hat, en az 250 kilometre hıza uygun olarak yapılacak Euro düştü, Merkez ürküttü, dolar 1.92 lirayla rekora koştu Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı nın açıklamaları ve uluslararası piyasalarda Euro nun hızlı inişe geçmesi içerde doları tarihi rekor seviyesi olan 1.92 liraya taşıdı Piyasalarda dün günün ilk yarısında küresel borsalardaki oynaklığa paralel bir seyir gözlendi. Dış borsalardak kayıplar ve Euro nun psikolojik destek noktası olarak görülen 1.30 doların altına inerek, 1.29 dolar seviyesine gerilemesiyle dolar içerde 1.89 liradan 1.90 liraya çıktı. Normal ve istisnai açıklaması Günün ikinci yarısında ise Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı nın İstanbul Sanayi Odası ndaki (İSO) konuşması etkili oldu. Başçı nın, döviz satış ihalelerine ilişkin istisnai günler ifadelerine yer vermesi piyasada yeni bir belirsizlik başlangıcı olarak yorumlandı. Başçı nın açıklamalarında istisnai günlere ilişkin içeriğin tam olarak ifade edilmediği gerekçesiyle döviz ve hisse senetleri piyasasında moraller bozulurken, tedirginlik de arttı. Dolar zirve yaptı Euro nun dışarıda hızlı düşmesiyle birlikte döviz piyasasında 1.90 liranın üzerine çıkan dolar, Merkez Bankası Başkanı nın açıklamalarının ardından hızla 1.91 lirayı aştı. Dolar, bugün valörlü işlemlerde en yüksek 1.92 liraya kadar yükseldi ve böylece tarihinin en yüksek seviyesini gördü. Dolar en son 4 Ekim tarihinde 1.9050 lira ile tarihi rekor kırmıştı. Bankalararası piyasada en son valörlüde 1.9170 liradan işlem görne dolar, serbest piyasada ise günü 1.9120 liradan tamamladı. Bu arada Merkez Bankası dün döviz satış ihalesinde daha önce açıkladığı 50 milyon dolarlık normal satış limitini aştı ve 150 milyon dolarlık satış gerçekleştirdi. İMKB de satış hızlandı kayıp yüzde 1.92 oldu KÜRESEL borsalardaki kayıplar ve içerde Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı nın konuşmasıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) yüzde 1.92 değer kaybetti. Euro daki ve Avrupa borsalarında düşüşten olumsuz etkilenen İMKB Ulusal 100 endeksi, Başçı nın açıklamalarının ardından günü 1.92 kayıpla 51.553 puandan kapattı.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 5 Putin: Türkiye nin Güney Akım a vize vermesi yeni yıl hediyesi Türkiye, Rusya nın Güney Akım doğalgaz boru hattı projesinin Karadeniz den geçmesine izin veren kıta sahanlığı belgesini, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız aracılığıyla Rusya ya resmen teslim etti Belgeyi alan Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Rusya nın da bunun karşılığında Türkiye ye verdiği sözleri yerine getireceğini söyledi. Gazprom un Başkanı Aleksey Miller ve Rusya Başbakan Yardımcısı Igor Seçin in hazır bulunduğu tören, Rusya hükümet binasında yapıldı. Taner Yıldız dan geçiş belgesini teslim alan Putin, İyi bir yeni yıl hediyesi oldu dedi. Sözünde duracağından emindik Putin, şunları söyledi: Biz zaten partnerimiz ve dostumuz Türkiye nin, sözünde duracağından emindik. Güney Akım boru hattının Türkiye kıta sahanlığından geçirilmesi için verilen nihai izin belgesi karşılığında ikili ilişkilerimizde Rusya nın da üzerine düşeni yapacağından kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile başlattığımız ilişkileri geliştirme süreci derinleşerek devam edecek. Faydasını ilerde göreceğiz Enerji ve Tabii Kaynak Bakanı Yıldız, geçiş vizesi verdikleri Güney Akım projesinin sadece Rusya yı ilgilendirmediğini belirterek, şöyle konuştu: Güney Akım, Avrupa ya gaz taşıyacak beş projeden biri. Güney Akım izni karşılığında Rusya ile Samsun-Ceyhan petrol boru hattı pazarlığı yapmak düşüncemiz de yok. Ama verdiğimiz bu iznin faydalarını ileride göreceğiz. Türkiye ile Rusya enerji alanında olduğu gibi, tarımdan sanayiye dalda daha birçok alanda geniş işbirliği yapıyor. Verdiğimiz iznin, gelecek nesilleri etkileyecek biçimde dönüşü olacaktır. İstanbul gazsız kalmaktan kurtuldu BOTAŞ ile Gazprom yöneticileri, Rusya da Vladimir Putin ve Taner Yıldız ın huzurunda önümüzdeki kış aylarında İstanbul ile Trakya bölgesini doğalgaz sıkıntısı çekmekten kurtaracak ek gaz alım belgesini de imzaladı. Böylece, 31 Aralık 2011 de Türkiye nin, Rusya dan Batı Hattı üzerinden doğalgaz almasını sağlayan anlaşmanın feshi yüzünden çıkabilecek sorunlar, zeyilname adı verilen ve bir yıl geçerli olacak belgeyle giderilmiş oldu. Yıldız, şunları söyledi: Botaş ile Gazprom arasında imzalanan zeyilname batı hattıyla ilgili yeni bir kontrat veya kapsamlı bir anlaşma değildir. İmzalanan belge batı hattı üzerinden Türkiye ye gaz alımı gerçekleştirecek özel şirketlerin geçici bir süre yerini alacaktır. Telekom ve bilişim el ele büyüdü, 30 milyar doları buldu 2011 yılını hareketli geçiren sektörler arasında yer alan telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri 30 milyar doları buldu. Yüzde 8 lik büyüme gerçekleştiren sektör, Türkiye ekonomisinden yüzde 7 pay alır hale geldi. Sektörün, 2012 de ise yüzde 5.6 büyümesi öngörülüyor BİLGİ teknolojileri ve telekomünikasyon, 2011 yılını da hareketli geçirdi. Sektör, yüzde 8 büyüyerek 30 milyar doları buldu. Türkiye ekonomisinden daha fazla pay alır hale gelen sektörün, 2012 de de yüzde 5.6 büyümesi bekleniyor. Sadece sabit ve mobil telekomda cirosal büyüklük 2011 de, 21.2 milyar TL yi geçti. 2011 de telekom ve bilgi teknolojileri yeni gelişmelere sahne oldu. Dokunmatik ekranlı cep telefonları, tablet bilgisayarlar, üçüncü nesil, üç boyut teknolojisi, internet televizyonu, mobil internet gibi gelişmeler hayatı daha hızlandırıp 2011 e damgasını vurdu. Sosyal medyada Türkiye bir fenomen
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 6 ülke haline gelirken, yeni trend bulut bilişimle verileri sanal ortama taşıma olanağı doğdu. Yakınsamayla da ses, veri ve video entegre şebekeler üzerinden verilmeye başlandı. Augmented reality yani zenginleştirilmiş gerçeklik de gelişen bir alan olarak karşımıza çıktı. Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Başkanı Turgut Gürsoy, Türkiye de bilişim ve telekom sektörlerinin yılda yüzde 10 büyüdüğünü belirterek, 30 milyar dolara yaklaşan büyüklükle dünya pazarından binde birlik bir pay alır hale geldik. Sektör 2011 de yüzde 8 büyüdü. 2012 de de yüzde 5.6 büyümesi bekleniyor dedi. İnternette 100 megabit lik hızı sağladık TÜRK Telekom CEO su Gökhan Bozkurt, 15.5 milyon sabit telefon aboneleri bulunduğunu aktararak, abone başına aylık ortalama kullanım miktarının da 190.4 dakika olduğunu söyledi. Bozkurt, İnternette 2011 yılında 100 Megabit saniye bağlantı hızına ulaştı. Yurtdışı çıkış kapasitemizi 1.2 Terabit e çıkardık. Gelecekte farklı teknolojilerin güçlü bir entegrasyon içinde daha da geliştiği bir dönem yaşanacak. Odağımız olan yakınsama kavramı ile bu gelişimi ifade ediyoruz dedi. Mobil internette artış AVEA CEO su Erkan Akdemir de, Türkiye de telekomun 2011 de hareketli bir yıl geçirdiğini belirterek, telekom sektörünün ekonomideki payının ise yüzde 7 lere yükseldiğini ve bu yükselişin devam ettiğini vurguladı. Akdemir, Mobil internet kavramı da 2011 de hızla gelişti. 3G yle beraber mobil internet hizmeti alan abone sayısı 3.5 milyonu aştı. Mobil internet kullanımı Ocak 2011 den bu yana yüzde 120 artış gösterdi diye konuştu. Cep te abone sayısı 63 milyon 800 bin oldu TURKCELL Genel Müdürü Süreyya Ciliv, Türkiye de teknolojinin yeniden yapılandığını vurgulayarak, sabit ve mobil telekom sektörünün büyüklüğünün 21 milyar TL ye de çıktığını söyledi. Ciliv, Cep telefonu abone sayısı 63 milyon 800 bine ulaştı. Mobil internet penetrasyonu yüzde 33.4 e çıktı dedi. Türkiye de sektörün önündeki en büyük engellerden birini vergi olarak gören Ciliv, Dünya GSM Birliği nin araştırmasında, yüzde 48.2 lik vergi yüküyle listenin en başında yer alıyoruz dedi. İnternet nesli hakim olacak ses, yerini veriye bırakacak VODAFONE Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray, 2011 i başarılı bir yıl olarak geçirdiklerini belirterek, Türkiye de ve Vodafone Avrupa bölgesinde hızlı büyüdüklerini söyledi. Telekomun Türkiye nin en hızlı büyüyen sektörlerinden biri olduğuna da değinen Timuray, 2012 de artan evrensel veri erişimi sayesinde daha bağlantılı bir dünyada Y jenerasyonu dediğimiz internet nesli hakim hale gelecek. Sektörün yeni normali ses yerine veri kullanımı olacak. 2012, küresel rekabetin artığı bir yıl olacak dedi. İnternet penetrasyonu yüzde 43 e yaklaştı TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, Türkiye nin teknoloji ve internet kullanımı konusunda çok büyük yol aldığını vurgulayarak, 2011 de internet penetrasyonu yüzde 42.9 a yükseldi. İnternet abone sayısı bu yıl 11.1 milyona ulaştı. Bizim abone sayımız 6.1 milyona çıktı. 100 Megabit saniyeye kadar farklı hızlarda ve fiyatlarda paket seçeneklerimiz bulunuyor dedi. Yılmaz, şunları söyledi: İnternet üzerinde en çok yapılan işlemler, sohbet, araştırma, bilgi edinmek ve e-posta kontrol olarak sıralanıyor.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 7 MİLLİYET GAZETESİ Dev sondaj gemisi Türkiye den ayrıldı Karadeniz de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve ABD li enerji firması Exxon Mobil in ortak yürüttüğü petrol ve doğalgaz arama çalışmalarında bir bulguya rastlayamayan Deepwater Champion (Derin Deniz Şampiyonu) İnebolu da gümrük işlemlerinin tamamlanmasının ardından Türk karasularından ayrıldı İnebolu nun 1 mil açığında demirli olan ve ilçenin bir çok noktasından görülebilen dünyanın en büyük petrol arama gemisi Deepwater Champion gece görüntüsü ile de göz kamaştırdı. 229 metre uzunluğu ve 36 metre genişliğindeki dev sondaj gemisinin 98 metrelik kulesi de iki gece boyunca İnebolu açıklarında sergilediği renk cümbüşü ile vatandaşların ilgi odağı oldu. Havanın kararması ile tüm ışıklarını yakan gemi adeta bir mahalleyi andırdı. Mehmet Şimşek: Türkiye yumuşak inişi başarabilir Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye yumuşak inişi başarabilir. Çünkü ekonomide özellikle kredi hacminin yavaşlamasına yönelik çok ciddi tedbirler aldık. Şu anda kredi hacminde önemli bir yavaşlama var. Kredi hacminde çok ciddi bir yavaşlama demek aslında yumuşak inişin temelini kurmak demektir dedi Şimşek, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Genel Kurulu nda yaptığı konuşmada, Bir de tabii ki reel efektif kurda çok ciddi bir düzeltme yaşandı. Bu düzeltme de tabii ki geçici de olsa Türkiye nin rekabet gücüne olumlu yansıyacaktır. Bir de tabii ki Türkiye ihtiyatlı bir orta vadeli programa sahip, ben bunu da önemsiyorum diye konuştu. Kötümserlik bulaşıcı Şimşek, kötümserliğin bulaşıcı olduğunu söyledi. Avrupa ya ilişkin çok ciddi kaygılar bulunduğunu, küresel ekonomiye ilişkin birtakım kaygılar olduğunu ifade eden Şimşek şöyle dedi: Bu dönemde biz çok kısa vadeli bakıp yatırımlarımızı ötelersek, tüketimimizi ötelersek aslında Türkiye hak etmediği tekrar öngörülenden fazla bir yavaşlama sürecine girer, bu bir risk. Bu riskin iyi hesaplanması ve doğru bir şekilde yönetilmesi açısından ben bunları söylüyorum. Risk algısı iyileşti Şimşek, Türkiye nin risk algısının iyileşmiş durumda olduğunu belirterek, Türkiye büyük bir stres testinden geçmiş, aslında bir anlamda Türkiye ye olan güven önemli ölçüde geçmişle karşılaştırılamayacak şekilde artmış durumda. Bu bizim için önemli bir avantaj. Bu, bundan sonra gelecek bir şoku da çok rahat bir şekilde kalıcı bir tahribat olmadan atlatabileceğimiz açısından bence önemli bir gösterge dedi. Şimşek, gelinen noktada Avrupa ya ilişkin kaygıların had safhaya ulaştığını, Avrupa ya ilişkin risk algısının oldukça yükselmiş durumda bulunduğunu ifade etti. Şimşek, Fransa nın kredi notunun AAA olduğunu hatırlatan Şimşek, Yani bizden 8-10 kademe yukarıda. Fakat Türkiye nin bugün risk algısı neredeyse Fransa ya benzer dedi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 8 Kredi kartına taksit kalkarsa üretim ve tüketim frenlenir Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, kredi kartına tek limit modelinin henüz somutlaşmadığını ifade ederek, Taksidin kaldırılması direkt olarak üretim ve tüketim üzerine fren etkisi yapar dedi Hüseyin Aydın ın Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü ne atanmasından sonra Halk Bankası Genel Müdürü olan Süleyman Aslan, bankacılık sektörünün gündem konularından biri olan kredi kartlarına tek limit uygulanması çalışmalarına ilişkin olarak, uygulamanın nasıl olacağına yönelik somut bir modelin henüz ortaya çıkmadığını söyledi. Konunun Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ın katıldığı Bankalar Birliği Yönetim Kurulu toplantısında da ele alındığını hatırlatan Aslan, Tek limitin nasıl uygulanacağına ilişkin olarak henüz ortaya çıkmış bir model yok. Bu nedenle tek limitin yararlı olup olmayacağını şimdiden söylemek doğru olmaz. Bu konuda bir değerlendirmede bulunmak için çalışmanın ortaya çıkması gerekiyor. Biz banka olarak tek limite karşı değiliz. Ancak kredi kartı kullanan müşterilerde memnuniyetsizlik yaratacağını düşünüyoruz dedi. Aslan şunları söyledi: Dramlar etkiliyor Kredi kartına tek limitin nasıl uygulanacağına bakmadan konuşmamak lazım. Somut öneriler ortaya çıktığında ilgili otoriteler bankacılık sektörü temsilcilerinin de görüşlerini alacaklardır. Ancak şu anda oluşmuş bir model yok. Şu anda kredi kartı geri ödemelerinde bankacılıkta endişelenecek bir durum söz konusu değil. Ancak, kredi kart yanlış kullanımlarının neden olduğu şahsi dramlar yasa yapıcıları ve siyasetcileri etkiliyor. Yaşanan şahsi dramlar insanları etkiliyor ve bu tür önlemleri almaya yöneltiyor. Sektördeki toplam rakam ve takibe düşme oranlarına bakıldığında şu anda kötü bir durumda değiliz. Endişe edilecek bir durum yok. Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, tek limit uygulaması yerine kredi kartlarına yapılan taksitlerin kaldırılmasının üretim ve tüketim üzerine direkt olarak fren etkisi yapacağını söyledi. 2012 kritik yıl olacak 2012 yılını İtalya, İspanya gibi Avrupa ülkelerinin taşıdıkları önemli borç sorunları nedeniyle riskli gördüğünü belirten Aslan, 2012 yılına ilişkin riskleri çok iyi takip etmemiz gerekiyor. Bu yıla ilişkin belirsizlik çok büyük. İtalya ve İspanya nın durumu kritik dedi.türkiye nin 2012 de dünya ekonomisi içinde dikat çeken bir ülke olacağına inandığını ifade eden Süleyman Aslan, Bütçe açığımız Orta Vadeli Programa uygun. Bankacılık sektörü 2001 krizinden sonra alınan tedbirler, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu nun etkinleştirilmesi, bankaların öz sermayelerinin güçlendirilmesi nedeniyle çok sağlam. Bu nedenle Türkiye nin cazibesini koruyacağını düşünüyorum dedi Ayaydın, Trendyol da % 6.5 hisse daha sattı İpekyol Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın, tekstilden sonra farklı sektörlere de girme planları yaptıklarını söyledi. Ayaydın, tüketicilerden gelen talep üzerine deri ayakkabı satışına 2012 Mart ayında başlayacaklarını belirterek, ayakkabı mağazaları da açacaklarını belirtti Yaklaşık 2 yıl önce 50 bin dolarlık yatırımla trendyol.com a ortak olan Ayaydın, elinde kalan 6.5 lik hisseyi de trendyol un da hissedarı Amerikalı fona sattı. Önümüzdeki hafta satış işleminin tamamlanacağını söyleyen Ayaydın, trendyol.com dan bugüne dek 12 milyon dolar gelir sağladığını söyledi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 9 Günde 450 bin TL Online satışın artık sektör için vazgeçilmez olduğunu ifade eden Ayaydın, Bizim 120 mağazamızın günlük toplam cirosu 450 bin TL. Trendyol.com bu satışı tek başına hergün gerçekleştiriyor. Markanın değer kazandığı bu dönemde elden çıkarmak istedim. Ancak, internetten satış bundan sonra da sürecek diye konuştu. İkide bir, kırk bahane üretip sunanla bir yere varamayız Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Otomotivde şimdiye kadar Türkiye de üretilip de üretim hatası nedeniyle geri çağrılan araç söz konusu değil. Bu Türkiye nin ürününü ne kadar kaliteli ürettiğini gösteriyor dedi Ergün, Tıbbi Cihaz Üreticileri Derneği nin (TÜDER) işbirliği ile düzenlenen Türkiye Tıbbi Cihaz Sektörü Yatırım Fırsatları ve Kamu Destekleri Çalıştayı ndaki konuşmasında, birçok sektörde ihtiyaçları yerli üretimle karşılamanın hem daha az maliyet, hem de daha kaliteli ürün demek olduğunu söyledi. Ticaretin kar amaçlı yapıldığını ama kâr hırsının ideallerin önüne geçmesinin tehlikeli olduğunu ifade eden Ergün, şöyle devam etti: Ticaretin amacı kârdır ama ülkenin idealleriyle üreticilerin ideallerinin örtüşmesi lazım. Mesele çok para kazanmak yerine dünyanın en teknolojik en mükemmel tıbbi cihazlarını üretmek hedefine de sahip olmak lazım. Son dönemde sanayicimizde aşırı kâr hırsı idealizmin zayıflamasına yol açtı. İkide bir, bir şeyin neden yapılamayacağını sunan adamlarla bir yere varamayız. Bazı kişiler o kadar çok mevzuya hâkim ki bir şey yapalım dediğinizde kırk bahaneyle bunun neden yapılamayacağını koyuyor. Onlarla bir şey yapılamaz. İşin neden yapılması gerektiğine inanan adamlarla bu iş yapılır. Azıcık zoru görüp neden yapılamayacağını söylemek en kolayı.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 10 Güngör Uras... Kâr-zarar hesapları değişti kredi bulmak güçleşti Bundan sonra özelleştirme ihalelerine ve yap-işlet-devret projelerine eskisi kadar ilgi olmayacak. Daha önce bağlantıya giren sermaye grupları bağlantılarını çözme arayışına girecek. - Döviz fiyatının yükselmesi, maliyet (gelir-gider) hesaplarını alt-üst etti. Eskiden kârlı görülen projelerin cazibesi yok oldu. - Bugüne kadar özelleştirme ihalelerine ve yap-işlet-devret projelerine genelde aynı sermaye grupları soyundu. Bu grupların kredi yükü (riski) çok büyüdü. İçeriden ve dışarıdan yeni kredi bulmaları güçleşti. Toplam 9.2 milyar dolarlık maliyetiyle en büyük yap-işlet-devret projesi olan Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu nu yapmayı taahhüt eden 6 müteahhitlik firması, projenin finansmanı için gerekli 9.2 milyar dolar tutarındaki banka kredisini bulamadan inşaata başlamayı kabul etti. Kabul etti de... Gerçekçi olalım. Kredi bulunmadan yol da yapılamaz, köprü de.arasını 3.5 saate indirecek otoyol projesi üstlenen Nurol-Özaltın-Makyol-Astaldi-Yüksel-Göçay Ortak Girişim Grubu, Otoyol A.Ş. adı ile bir şirket kurdular. Sonra da yapılacak işi 6 ya bölerek, kura ile kendi aralarında paylaştılar. Bu gruplar yolu tamamlayacaklar. Tamamladıktan sonra geçişlerden para toplayacaklar. Böylece hem masraflarını karşılayacaklar hem de kâr edecekler. 22 yıl 4 ay sonra da otoyolu ve köprüyü devlete devredecekler. 8 Eylül 2011 tarihinde 3 km uzunluğundaki İzmit Körfez Geçiş Köprüsü nü 1.1 milyar dolara yapmayı üstlenen Japon müteahhitlik firmaları ile Otoyol A.Ş. şemsiyesi altında birleşerek otoyolu inşa edecek Türk müteahhitlerini toplayan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım çalışmaların (ve de 22 yıl 4 aylık sürenin) başladığını ilan etti. Kredi bulmak zorlaştı Bakan çalışmaların başladığını ilan etti ama aynı toplantıda Otoyol A.Ş. CEO su projenin masraflar, faiz ve vergi ile 9.2 milyar doları aşacak harcamalar için henüz kredi bulamadıklarını ama yılsonundan önce finansman paketini tamamlamaya çalışacaklarını açıkladı. Otoyol A.Ş. CEO su, Dünyadaki finansman krizi hem likiditeyi hem faizleri etkiliyor, şu an müzakere aşamasındayız. Hazine garantisinin olmayışı özellikle Türkiye yi tanımayan bankaların ikna edilmesi konusunda bir zorluk yaratıyor. Ama büyük ölçüde yol alıyoruz. Hazine de projeye destek olacağını ifade etti. Oradaki zorlukları aşmaya çalışıyoruz diyordu. Geçen hafta yeni bir açıklama yapıldı. 4 milyar dolar kredi bulunması için çok sayıda bankanın katıldığı bir konsorsiyuma yetki verildiği kamuoyuna duyuruldu. Normal konjonktür şartlarında bankaların bu 9.2 milyar dolarlık proje finansmanını karşılamaları beklenir. Her ne kadar bu iş için alınacak krediler için Hazine garantisi yoksa da, Karayolları Genel Müdürlüğü nün işletme geliri garantisi var. Gelir garantisi yetmiyor Hakan Özyıldız Haber Türk teki köşesinde yazdı. İnşaatı yapacak şirketler devletten doğrudan bir para talep etmiyorlar. İnşaat için gerekli parayı, krediyi kendileri bulacaklar. İnşaatı yapacaklar. Yaklaşık 5 yıl sürecek inşaat tamamlandıktan sonra köprüyü ve yolu 15 yıl kadar işletecekler. İşletirken geçiş ücreti alacaklar. Örneğin, köprüden geçiş için otomobil başına 35 dolar + KDV tahsil edecekler. Bursa - İzmir arasında otoyol kullanmak isteyenler yaklaşık 16 dolar + KDV kadar ücret ödeyecekler.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 11 Nasıl, diğer otoyollara, köprülere bir ücret ödeniyorsa, bunlara da ödenmesi normal. Ancak, konunun bir de Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü nün verdiği gelir garantisi kısmı var. Karayolları; Gebze- Orhangazi arası için günlük 40 bin araç ve 2 dolar ücret, yıllık 29.5 milyon dolar; İzmit Körfez Köprü Geçişi için günlük 40 bin araç ve 35 dolar ücret, yıllık 511 milyon dolar; Orhangazi-Bursa arası için günlük 35 bin araç ve 1.7 dolar ücret, yıllık 21.5 milyon dolar; Bursa -Balıkesir arası için günlük 17 bin araç ve 7.6 dolar ücret, yıllık 47.1 milyon dolar; Balıkesir- İzmir arası için günlük 23 bin araç ve 8.8 dolar ücret, yılık 73.6 milyon dolar gelir garantisi veriyor. Köprüden günde 40 bin araç geçmezse veya yıllık 511 milyon dolardan eksik gelir elde edilirse, aradaki fark bütçeden ödenecek... Bursa dan Balıkesir e giden araçlardan 17 bini inşa edilecek otoyolu kullanmazsa, eksik kalan kısım, bütçeden ödenecek. Hakan Özyıldız ın yazdıkları projeyi finanse edecek kuruluşların doğrudan olmasa da dolaylı Hazine garantisinden yararlanacaklarını ortaya koyuyor. Buna rağmen bu önemli altyapı projesinin finansmanı için kredi bulunamaması, değerlendirilmesi gereken bir gelişmedir
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 12 SABAH GAZETESİ Hedef menzil 2500 km Savunma sanayii projelerine ve milli yazılımlara ağırlık vermesini isteyen Başbakan Erdoğan, füze sistemleri konusunda da İran'ı örnek gösterdi Savunma sanayiinde yerli üretim ve yüksek teknoloji konusunda TÜBİTAK'ı görevlendiren Başbakan Erdoğan, "İran'ın 2 bin-2 bin 500 kilometre menzilli füzeleri var. YAŞ toplantısında komutanlara sordum, 'Bizim füzelerin menzili ne kadar?' diye. En fazla 150 kilometre. Bu olmaz, geliştirmemiz lazım" dedi. Habertürk gazetesinin haberine göre; Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün yapılan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısına 13 bakan, bakan yardımcıları ve ilgili bürokratlar katıldı. Erdoğan toplantının basma kapalı bölümünde yaptığı konuşmada Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) için hedef koydu. Kurumun savunma sanayii projelerine ve milli yazılımlara ağırlık vermesini isteyen Başbakan Erdoğan, füze sistemleri konusunda da İran'ı örnek gösterdi. Erdoğan "Komşumuz İran 2 bin-2 bin 500 kilometre menzilli füzeler yaptı. YAŞ toplantısında komutanlara sordum. 'Bizim füzelerimizin menzili ne kadar?' diye. 'En fazla 150 kilometre' dediler. Bu olmaz. Bunu geliştirmemiz lazım" diye konuştu. Başbakan Erdoğan sözlerini "Kapı komşumuz İran'da bu var. Tamamen yerli; Avrupa'dan bağımsız olarak kendisi üretiyor. Ambargoya rağmen bunu yapıyor. Biz de yapabiliriz. Sizden bunu istiyorum" diye sürdürdü. ATAK helikopteri projesinden de söz eden Erdoğan, 2013 yılında seri üretime başlanacağını hatırlatarak, helikopterin ve füzelerin tamamen Türk savunma sanayii eliyle yerli üretim olması gerektiğini söyledi. GİZLİ PROJELER Toplantıda TÜBİTAK'ın en genç başkanı olan 40 yaşındaki Prof. Dr. Yücel Altunbaşak da kuruma bağlı Savunma Geliştirme Enstitüsü'nün (SAGE) çalışmalarını anlattı. Savunmaya yönelik projeler bulunduğunu belirten Altunbaşak, Türk Silahlı Kuvvetleri için radar ve denizaltı sistemleri ile yazılımlar geliştirdiklerini söyledi. Projeleri dinleyince memnuniyetini ifade eden Erdoğan, "Bunlar güzel şeyler, bunları geliştirin. Savunma sanayiinde daha fazla proje üretin" talimatını verdi. 'RAFTA KALMASIN' Toplantıda, ABD'de olduğu gibi Savunma Geliştirme Ensitüsü'nün ticarileşmesi, hayatın içine girmesi kararlaştırıldı. Projelerin rafta durmadan bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğine vurgu yapılırken Türkiye'nin ihracatını artıracak, katma değer yaratacak, orta ve uzun vadede cari açığın azaltılmasına etkisi olacak projeler geliştirilmesi istenildi. TÜRKİYENİN FÜZELERİ J600-T YILDIRIM: Menzili 250 kilometre. 600, daha sonra 1500 km. menzile çıkarılması hedefleniyor. JAGUAR: Çin teknolojisiyle üretiliyor. Menzili 150 kilometre civarında. TOROS: 1999 yılında TSK envanterine girdi. Çok namlulu roketatarları andıran Torosların menzili 100 kilometre.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 13 ATTACK-MS: ABD'den satın alınan füzelerin menzili 165 kilometre. KASIRGA: Dört lançerli çok namlulu roketatardan oluşuyor. 150 kilogramlık savaş başlığı ile 100 kilometre ötedeki hedefi vurabiliyor. HEDEF: Birkaç yıl içinde 1000 kilometre menzile ulaşabilecek füze teknolojisi elde etmek. Sonraki hedef ise 10 bin kilometre menzilli kıtalararası füze yapmak. UZAKDOĞU ÖRNEĞİ Türkiye'nin Ar-Ge çalışmalarını 10 yılda 2 katına çıkardığı saptamasının yapıldığı toplantıda Güney Kore örneği masaya yatırıldı. Güney Kore'nin GSYİH'sının yüzde 3'ünü, Türkiye'nin ise yüzde 0.84'ünü Ar-Ge için harcadığı belirtildi. Bunun sonucunda Güney Kore'nin büyüyen ekonomisinde Samsung, Hyundai, Daewoo, LG gibi markalar çıkardığı belirtildi; "Bizim niçin Nokia'mız, Samsung'umuz, yerli otomobil markamız yok" denildi. Toplantıda Çin örneği de verildi. 2023 YERLİ VİZYONU Toplantıda; Türkiye'nin 2023 yılında yerli otomobil, yerli uydu, yerli uçak ve yerli tren vizyonu da ortaya konuldu. ABD'nin 1961 yılında Ay'a gitme hedefi koyduğu, 1969'da bu hedefi gerçekleştirdiği vurgulandı. Övgü yetmez not da artsın Türkiye hakkında dört aydır olumsuz raporlar yazan Goldman Sachs'ın ekonomisti Jim O'Neill'in dünkü övgü dolu çıkışı bankanın ortaklarının sahip olduğu reyting kuruluşlarından not artışı beklentisini yükseltti Temmuz ve ekimde Türkiye ekonomisi hakkında karamsar tablo çizen ve resesyona gireceği yönünde raporlar hazırlayan uluslararası yatırım bankası Goldman Sachs (GS), iki ay sonra bu kez Türkiye'ye övgüler yağdırdı. Bankanın Varlık Yönetimi CEO ve Ekonomisti Jim O'Neill, "Bugün G8 kurulsa ve politik etkinlik yerine ekonomik kriterler öne çıksaydı, BRIC'in yanı sıra Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Türkiye'yi önerirdim" açıklamasını yaptı. NOT ARTIRIMI BEKLENTİSİ En hızlı büyüyen ülkeler Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'i kapsayan BRIC teriminin yaratıcısı O'Neill'in bu açıklamaları Goldman Sachs'ın raporlarında banka hisselerinde satış önermesinin ardından geldi. Bankanın bakışındaki bu değişim ortaklık yapısına bakınca not artırımı beklentisini de beraberinde getirdi. Bilindiği gibi bankanın ortakları arasında dünyanın en büyük yatırım fonlarının ve reyting kuruluşlarının da sahipleri var. Moody's ve Standard & Poors'un da ortakları olan Goldman Sachs'ın yüzde 30'una yakın bölümü James F. Rothenberg'in Capital World Investors'ı ve John C. Bogle'ın Vanguard grubuna ait. ORTAKLAR MOODY'S VE S&P İLE AYNI SABAH'ın gündeme getirdiği Goldman Sachs'ın yüzde 30'luk hissesine sahip olan 10 firmanın neredeyse tamamının reyting kuruluşları Moody's ve S&P ile aynı olması sonrası beklentiler de değişti. Goldman'ın övgüsü notun da artması gerektiği yönündeki beklentiyi artırdı.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 14 TÜRKİYE İLK 10 ÜLKEDEN BİRİ OLACAK Goldman Sachs ekonomisti O'Neill'in bir diğer tespiti ise gelişmekte olan ülkelerin üç trilyon dolardan 13 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştığı. "Bu yeni bir ABD demek. Dünya GSİYH'sindeki payları yüzde 8'inden yüzde 18'e çıktı" diyen O'Neill, "Bu çok etkileyici. Birkaç yıl içinde hepsi birlikte ABD'den daha büyük olacaklar. Bence Türkiye N-11 ülkelerinin en heyecan verici ülkelerinden biri olmaya aday. Gelecek 10 yılda Türkiye dünya GSYİH'sına en çok katkıda bulunan ilk 10 ülkeden biri olacak. Bugün G8 (dünyanın en güçlü 8 ülkesi) kurulsa ve politik etkinlik yerine ekonomik kriterler öne çıksaydı, BRIC'in yanı sıra Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Türkiye'yi önerirdim" şeklinde konuştu. BRIC VE MIST'İN YARATICISI Goldman Sachs'ın Varlık Yönetimi CEO ve Ekonomisti Jim O'Neill, daha önce bankanın ekonomik araştırmalar, emtia ve stratejik araştırma departmanlarının başındaydı. Dünyanın en hızlı büyüyen ve dünya ekonomisindeki payını artıran ülkeleri Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'i kapsayan BRIC teriminin yaratıcısı olarak ünlenen O'Neill, aynı zamanda Türkiye'nin de içinde bulunduğu MIST (Meksika, Endeonezya, Kore ve Türkiye) teriminin de mucidi. O'Neill aynı zamanda uluslararası ekonomi konusunda bir think tank olan Bruegel'in yönetim kurulunda. Ek vergiye tam destek Ek ithalat vergisine karşı çıkanlara üreticiden tepki geldi. Vergi sonrası istihdamın yüzde 9 arttığını belirten Sanko'nun sahibi Abdülkadir Konukoğlu, "Fabrikalar çalışmaya, istihdam artmaya başladı. Markaların yaygarasını anlamıyoruz" dedi İthalata getirilen ek vergiye tepki gösteren hazırgiyimcilerin karşısına tekstil üreticileri çıktı. 'Türkiye'nin Üretimi Türkiye'nin İhracatı Platformu'nu kuran üreticiler, vergiyi eleştiren hazırgiyimcilere ateş püskürdü. Ek vergi sonrası Türkiye'de kapanan atölye ve fabrikaların yeniden çalışmaya başladığını, istihdamda yüzde 9'a varan artışlar olduğunu belirten platform başkanı, aynı zamanda Sanko'nun da sahibi Abdülkadir Konukoğlu, "Bizim derdimiz ihracatla değil iç piyasayla. İhracat amaçlı ithalatla bir derdimiz yok" dedi. Sektörde ithalat yapanların oranının yüzde 10'u geçmediğini belirten Konukoğlu, "3 ithalatçı para kazanamayacak diye bu yaygara kopuyor. Bu ithalatçı hazırgiyimciler, iplik ve kumaş fiyatlarındaki yüzde 30-35 ucuzlamayı raf fiyatlarına yansıtmıyorlar. Sonra da ek vergiden şikayet ediyorlar" dedi. ARTIK YATAN TESİSİMİZ YOK Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Başer ise, ek vergi kararından sonra 2010'da 1.5 milyar dolar olan yatırım teşvik belgesi rakamının 3 milyar dolara çıktığını, yatırımların yüzde 100 arttığını söyledi. "Fonlar Türk markalarının kapısını çalarken, markalar AVM'lere girmek için yarışırken nasıl yabancı markalar Türkiye'den çıkıyor dersiniz" diye konuşan Başer, "3 ay içinde sektöre 700 milyon dolar geldi. Türkiye'de yeterli üretim kapasitesi olmadığını söyleyenlere en iyi cevap budur" dedi. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'ndan Ahmet Öksüz de, "Yatırımlar hız kazandı, işsizlik az, yatan tesisimiz yok" diye konuştu. Denizli Sanayi Odası Başkan Yardımcısı İsmail Yılmaz, "3 ayda 500 ek makine siparişi verdik. Dokumacı bulmakta sorun yaşıyoruz" derken Adana Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök ise, kriz sonrası düşen üretimin eski haline döndüğünü ifade etti.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 15 Aslan'ın gözü uykudaki 5 milyon kişide! Halkbank Genel Müdürü Aslan, özkaynak kârlılığında dünya altıncısı olan bankada hedefin 5 milyon uyuyan müşteriyi tekrar aktif hale getirmek olduğunu söyledi Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, uykudaki müşterilerinin peşine düşecek. Krizde 2008-2009 arasında sektördeki kredilerin yüzde 42'sini Halkbank'ın verdiğini anlatan Aslan, müşterilerle kredi hattını kesmemelerinin kendilerine çoğu bireysel 1 milyon 150 bin yeni müşteri getirdiğini söyledi. Aktif müşteri sayısını 7 milyonun üzerine çıkaran Aslan'ın gözü yeni müşteriden çok bankada hesabı olup işlem yapmayan 5 milyon kadar eski müşteride... Bir başka deyişle Aslan ve ekibi, Halkbank'da hesabı olup kullanmayan yani uykuda olanları 2012'de uyandırmayı amaçlıyor. KREDİDEN KAZANIYORUZ Temmuz ayı ortasında Halkbank Genel Müdürü olarak atanan Süleyman Aslan, ilk kez geniş katılımlı bir toplantıda basın karşısındaydı. Süleyman Aslan, The Banker dergisi 9 aylık bilanço sıralamasına dayanarak özkaynak kârlılığında dünya altıncısı, Avrupa ikincisi, Türkiye'de ise ilk sırada olduklarını anlattı. Eylül 2011 bilançosuna göre 91 milyar liraya yakın bir aktif toplamlarının olduğunu da aktaran Aslan, muhtemelen bu yıl yüzde 20'den fazla aktif büyümesi gerçekleştireceklerini dikkat çekti. Aslan, kârlılıkta elde edilen başarının arkasında kamu kağıdına dayalı bilanço yapısından kredilere dayalı bir yapıya geçilmesi olduğunu anlattı. Aslan "Biz krediden, dış ticaretten para kazanır olduk. Gelir kaynakları çok çeşitlendi. Maliyetleri de iyi yönettik dolayısıyla kârlılık iyi" dedi. 2010'yu 2 milyar 10 milyon TL karla kapatmıştı Halkbank... Aslan bu yılki kârlarının geçen yılın üzerinde olduğunu söyledi. 2012'de ise hedef net kârı yüzde 10 civarında artırmak. Aslan "Hâlâ sermayemizin 10 katına kadar aktifi rahatlıkla çevirebilecek durumdayız" diye konuştu. TAKSİT KALKMAMALI Kartta tek limit konusunda ise daha bilinmeyen çok nokta olduğunu da kaydeden Aslan, bunun müşteri memnuniyetsizliği de yaratabileceğinin farkında olduklarını anlattı. Aslan "Limitlerin kalkması anlamlı ama taksitin kalkması ciddi anlamda hem üretime hem tüketime fren yaptırır" dedi. 2012'DE BİN KİŞİ İŞE ALINACAK Aslan, bazı illerden şube açma talepi geldiğini belirterek, "Anadolu'da şube daha avantajlı. İstanbul, İzmir gibi büyükşehirlerde şubeler 1 yılda, Anadolu'da ise 6 ayda kâra geçiyor" dedi. 2012'de 60 şube açacaklarını belirten Aslan, bin yeni personel alımı yapacaklarını söyledi. Bin 452 kişinin emekliliğinin geldiğine işaret eden Aslan, yaklaşık 500 kişinin 2012'de emekli olacağını söyledi. HALKBANK TAKSİ DURAĞINA PARK ETTİ Aslan, bankanın taksi duraklarını yenilemesine yönelik bir çalışmasından da bahsetti. Süleyman Aslan, "Taksi duraklarını tüm ihtiyaçları giderecek şekilde dizayn ediyoruz. Bugüne kadar Antalya, Çorum, Aksaray, Tokat, İstanbul, Diyarbakır, Karabük illerinde toplam 48 adet durak yapıldı. 2012'de bu sayı 100'ün üzerine çıkacak" dedi. Akıllı tahta şubatta okullarda Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, FATİH Projesi kapsamında akıllı tahta ve tablet bilgisayarların ihalelerinin bitmek üzere olduğunu, şubat ayına kadar projenin yürütüleceği pilot okullara dağıtılacağını bildirdi. İhale süreçleri hukuken tamamlandığında 17 ilde akıllı tahtaların okullara yerleştirmeye başlanacağını dile getiren Dinçer, pilot uygulama kapsamındaki tabletlerin de şubata kadar dağıtılacağını ifade etti
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 16 RADİKAL GAZETESİ Doğalgazda yeni yıl hediyeleri! Türkiye ve Rusya doğalgazda hem Güney Akım'da hem de Batı hattında anlaşmaya vardı, imzalar dün atıldı Doğalgazda yeni yıla iki kritik imzayla giriliyor. İstanbul ve Marmara için önemli olan Batı hattında geçici bir çözüm bulundu. BOTAŞ al ya da öde den kaynaklanan alımlarını yapacak, özel sektör görüşmelere gelecek yıl devam edecek. Öte yandan Türkiye Nabucco projesi gecikince Rusya ile el sıkıştı. Güney Akım da imzalar dün Moskova da atıldı. Başbakan Erdoğan geçen hafta bir toplantıda, Nabucco projesi ile ilgili faturanın Türkiye ye kesilmek istendiğini belirterek, Türkiye hazır ama Avrupa Birliği henüz hazır değil demişti. Karadeniz altından döşenecek olan Güney Akım Hattı nın Türkiye den geçen bölümünün inşasına onay veren anlaşmanın imza törenine Rusya Başbakanı Vladimir Putin de katıldı. Putin söz konusu anlaşmanın her iki ülke için iyi bir yılbaşı armağanı olduğunu söyledi. Türkiye ve Rusya nın doğalgazdaki anlaşmaları bununla da sınırlı kalmadı. Doğalgaz anlaşmalarının ardından Rusya Başbakan Yardımcısı İgor Seçin de Türkiye nin 2012 yılında 25.5 milyar metreküp doğalgaz alacağını ve bunun 2011 e kıyasla 1.4 kat artış anlamına geldiğini söyledi. Fiyatlar da indirildi Enerji Bakanı Taner Yıldız da Sayın Seçin ve ekibiyle birlikte çok yapıcı bir çalışma yürüttük. Sizin ve Başbakanımızın 2009 yılındaki protokolünüz bizim için talimat ve o talimatın gereklerini yerine getiriyoruz diye konuştu. Yıldız, Türkiye nin istediği fiyat indirimi konusunda 2011 yılında aldığımız fiyatın bir kısmının piyasadan yüksek olduğunu söyledik ve onlar da sağ olsunlar bir kısmını indirdiler. Bugün imza altına alındı dedi. Erdoğan ile başlattık Rusya Başbakanı Putin, Türkiye hükümetine Güney Akım ın inşasına verdiği izin nedeniyle teşekkür etmek istediğini ifade ederek, iki ülke arasındaki gaz alanında önem verdikleri büyük bir çalışmanın sonuçlandığını görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Putin, Bu diyaloğu Türkiye Başbakanı Sayın Erdoğan ile başlattık dedi. Güney Akım tamam Batı da süreç devam Güney Akım, Türkiye ile Rusya arasında bir süredir tartışılıyor. 2015 te faaliyete geçmesi ve yılda 63 milyar metreküp doğalgaz taşıması planlanan Güney Akım hattıyla, Hazar bölgesinden Avrupa ya gaz taşınacak. Bu hat ile Ukrayna ve Belarus gibi transit ülkeler devre dışı kalacak. Özel şirketler 2012 Mart ayından itibaren Gazprom la tekrar görüşmeye başlayacak. Böylece kasım ve aralık ayındaki süreç tekrarlanacak. Ancak söz konusu 26 şirketin tamamının Gazprom la görüşmeye devam edip etmeyeceği konusunda henüz bir netlik yok. Çünkü EPDK 26 şirketin başvuru dosyalarını iade etti. Enerji Bakanı Taner Yıldız, Batı hattıyla ilgili yeni bir anlaşma imzalanmadığını, ancak bu yılbaşından beri anlaşmanın uzatılmamasına karşın özel şirketlerin anlaşma sağlayamaması yüzünden Rusya ile zeyilname imzaladıklarını söyledi. Yıldız, 2012 den önceki yıllardan birikmiş olan bir kısım doğalgaz alacağının 2012 de Batı hattından alınacağını belirterek, Müzakere açısından ekibimiz ve Rusya dan al ya da öde çerçevesinde almadığımız gaz konusunda talebimiz oldu. 3 milyar metreküplük al ya da öde kapsamındaki gaz 2012 de aktarılacak dedi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 17 Kara bulutlar olsa da gökyüzü mavi Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, "2012 belirsizliklerle dolu olsa da ikinci yarıda durum düzelir" diye konuştu Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, 2012 nin belirsizliklerle dolu bir yıl olacağını ancak Türkiye nin en az yüzde 4 büyüyeceğini söyledi. Avrupa Birliği nin (AB) kriz sürecini iyi yönetemediğini söyleyen ve durumu ağır çekim tren kazası olarak niteleyen Aslan, AB Merkez Bankası nın 490 milyon euroluk operasyonunun olumlu etki yapacağını dile getirdi. Aslan, Gelişmekte olan ülkelere güçlü para akımları devam edebilir. Türkiye nin cazibesi de sürüyor dedi. Aslan, Merkez Bankası politikalarına da destek çıkarak Kafa karıştıracak bir durum yok diye konuştu. İkinci yarı olumlu olacak Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, düzenlediği toplantıda 2011 yılını hem sektör hem de bankası açısından değerlendirdi, 2012 hedeflerini açıkladı. Avrupa da yaşanan krizi değerlendirirken, Kara bulutlar olsa bile gökyüzünün maviliğinden şüphe duymuyoruz yorumunu yapan Aslan, Avrupa krizine ilişkin, AB Merkez Bankası nın piyasaya sürdüğü 490 milyar euro zordaki ülkelerin tahvillerine gitmedi. Para piyasada dolaştı. Merkez Bankası na geri gitti. Şimdi bu paranın bir yerlere gitmesi gerekiyor. Türkiye gibi gelişmekte olan güvenilir ülkelere gidebilir. Yani Türkiye her iki durumda da kazançlı çıkar yorumunu yaptı. Aslan, Türkiye ye ilişkin tahminlerinde ise 2012 nin ikinci yarısından itibaren Türk Lirası nın dövize karşı değer kazanmaya başlayacağı ve faizlerin yönünün aşağı döneceği öngörüsünde bulunarak Kurda geri dönüş bekliyoruz. Doların 2012 sonunu 1.75 ten kapatacağını öngörüyoruz. Faiz oranları yüzde 10 seviyelerinden şu anda yüzde 16 seviyelerine çıkmış durumda. Faizde de yine yılın ikinci yarısında geri dönüş olur. Biz yılın son döneminde faizin tekrar yüzde 9 seviyesine dönmesini bekliyoruz diye konuştu. 1000 personel alacağız 2011 yılının Halk Bankası açısından olumlu geçtiğini de anlatan Aslan, 2009 dan bugüne kadar toplam 146 şube açtık. Bu yılki hedefimiz 60 yeni şube ve 1000 yeni personel almak diye konuştu. Taksi duraklarına ilgi büyük Müşteri memnuniyeti açısından da engelliler için yeni hizmet başlattıklarını, erişilebilir ATM ler oluşturduklarını kaydeden Aslan, 30 olan sayının 120 ye çıkacağını belirtti. Taksi Durakları projesini de anlatan Aslan, Durak sayısı 48 e yükseldi. 19 bin liraya mal ettiğimiz taksi durakları hem taksicilerimiz için iyi bir ortam sağlıyor hem de bize destek oluyor dedi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 18 Fatih Özatay...Bu kadarı da fazla Neden faiz indirip iki ay sonra faizi eskisinin iki katına yükseltmek zorunda kalıp bir de yüklü döviz satışlarına başlıyorsunuz? 2011 e damgasını vuran yurtiçi ekonomik gelişmenin Merkez Bankası nın (TCMB) yeni para politikası olduğunu düşündüğümü salı günü belirtmiştim. TCMB, aynı gün, 2012 de uygulayacağı para politikasının çerçevesini 2002 den bu yana yaptığı gibi bizlerle paylaştı. Açıklanan çerçeve 2011 in ağustos ayından bu yana uygulanan politikadan önemli bir farklılık göstermiyor. Bugün TCMB nin yayımladığı raporda ne yazık ki yer alan önemli bir çelişkiye değineceğim. Bu çelişki, 2011 deki para politikasının neden bu kadar karmaşık ve kafa karıştırıcı olduğunu gayet net gösteriyor. Raporun 7 ve 8 inci paragraflarından: 2011 yılı ağustos ayından itibaren küresel büyümeye ve bazı Avrupa ülkelerindeki kamu borcu sorununa ilişkin endişelerin derinleşmesi nedeniyle küresel ölçekte riskten kaçınma eğiliminin arttığı ve risk iştahındaki oynaklığın tarihsel olarak yüksek seviyelere geldiği gözlenmiştir... Küresel ekonomiye dair giderek artan sorunların yurtiçi iktisadi faaliyet üzerinde durgunluğa yol açma riskini azaltmak için de politika faizinde ölçülü bir indirime gidilmiştir. (4 Ağustos taki 50 baz puanlık indirimden söz ediliyor.) Raporun 9 uncu paragrafından: Türk Lirası nda ağustos ayından itibaren küresel risk iştahının bozulmasıyla ortaya çıkan aşırı değer kaybı ve yılın son çeyreğinde fiyatı yönetilen/yönlendirilen ürünlerdeki ayarlamalar nedeniyle kısa vadede enflasyondaki yükselişin öngörülenden daha hızlı olacağı anlaşılmıştır. Bu durumun orta vadeli enflasyon beklentilerini ve görünümünü etkilemesini engellemek amacıyla Merkez Bankası... piyasaya yapılan fonlamayı ayarlayarak para piyasasındaki gecelik faiz oranlarının politika faizinden daha yüksekte oluşmasına izin vermiştir. Şimdi dikkat: Koşullar değişirse elbette kararlarınızı ve dolayısıyla politika araçlarınızın yönünü değiştirirsiniz. Yani bugün faizi indirmeniz, yarın arttırmanızı haksız göstermez. Yağmur yağıyorsa şemsiye ile çıkıyoruz. Güneşli havada şemsiye almıyoruz yanımıza. Koşullar değişiyor çünkü. Ama aynı koşullar altında 180 derece farklı iş yaparsanız bu garip olur. TCMB ne yazık ki aynı koşullar altında bu tür bir davranış sergilediğini bir güzel anlatıyor. Yetmiyor, aynı anlatım 37 ve 38 inci paragraflarda da devam ediyor. Uzatmayayım, özetle: Ağustos ayında Avrupa da kamu borcuna ilişkin endişeler derinleşiyor. Riskten kaçınma eğilimi artıyor. Bu eğilimdeki oynaklık da artıyor. TCMB faiz indirimine gidiyor (7, 8 ve 37 nci paragraflar). 9 ve 38 inci paragraflarda yine aynı koşullara atıf var: Ağustos ayından itibaren riskten kaçınma artıyor. Lira değer kaybediyor. Enflasyon yükseliyor. TCMB piyasada yüksek faiz oluşmasına izin veriyor. Bu nasıl iş? Denilebilir ki düşürülen faiz, haftalık politika faizi. Yüksek olmasına izin verilen ise piyasadaki gecelik faiz. Ama zaten politika faizinizin amacı piyasada oluşan gecelik faizi etkileyip bu yolla da mevduat ve kredi faizini etkilemek değil mi? Yani para politikası kararları ile asıl etkilemeye çalıştığınız piyasa faizi değil mi? Dolayısıyla sonuç değişmiyor: Faizi düşürüyorsunuz ama koşullar değişmediği halde iki ay sonra faizi yükseltiyorsunuz (İndirim 4 Ağustos ta, piyasa faizini yükselten uygulama 20 Ekim de). Ağustos ayında mademki riskten kaçınma eğiliminin ve belirsizliğin arttığını görüyorsunuz, bunun kur üzerinde etkili olmayacağını nasıl düşünebilirsiniz? Neden hemen faiz indirip iki ay sonra faizi neredeyse eskisinin iki katına yükseltmek zorunda kalıp bir de yüklü döviz satışlarına başlıyorsunuz? Evet, bu nasıl iş?
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 19 HABERTÜRK GAZETESİ Doğalgaz fiyatlarındaki indirimin vatandaşa yansıyacak mı? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ''Karadeniz'den ayrılmayacağız. Özellikle buraya ilgi duyan firmalar olduğunu görüyoruz. Bunları değerlendireceğiz'' dedi Bakan Yıldız, TKİ Sosyal Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, dün itibariyle günlük doğalgaz tüketiminde 172 milyon metreküple en yüksek günlük tüketime ulaşıldığını bildirdi. Yıldız, ''Rusya'dan alınan doğalgaz fiyatlarındaki indirimin vatandaşa yansıyıp yansıyamayacağına ilişkin şu anda birşey söyleyemem'' diye konuştu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, dün günlük doğalgaz tüketiminin 172 milyon metreküpe ulaştığını belirterek, ''Bu,Türkiye'de doğalgazın en yüksek tüketildiği gün oldu'' dedi. Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Sosyal Tesisleri'nde bir basın toplantısı düzenleyen Bakan Yıldız, 2011 yılını değerlendirdi ve enerji sektöründe 2012 hedefleri ile ilgili bilgi verdi. 2011 yılında tahkim davaları konusunda çok önemli gelişmeler yaşandığını anlatan Yıldız, Bakanlığın geriye dönük üzerinde bulunan ''kamburların, yüklerin'' önemli ölçüde attığını söyledi. Bunlardan en önemlisinin Libananco Davası olduğunu belirten Yıldız, Uzanlarla ilgili 5 davanın sonuçlandığını kaydetti. Yenilenebilir enerji kaynaklarına son derece önem verdiklerini ve bu kaynakların harekete geçirilmesinde mesafeler katedildiğini dile getiren Yıldız, 2012'de rüzgar enerjisi ile ilgili daha fazla açılım beklediklerini, hidrolik yatırımların da devam edeceğini düşündüklerini söyledi. 2012 yılında güneş enerjisi ile ilgili yatırımların da başlatılacağını ifade eden Bakan Yıldız, ''Özellikle 2012 yılının ikinci yarısında güneşle alakalı yatırımların ön plana çıktığını göreceğiz'' dedi. Bu yıl sonunda elektrik enerjisi tüketiminin 220 milyar kilovaatsat olacağını tahmin ettiklerini bildiren Yıldız, kurucu güçte de 53 megavatlara ulaşıldığını bildirdi. DOĞALGAZ TÜKETİMİNDE TARİHİ GÜN Dün itibariyle günlük 172 milyon metreküp dogalgaz tüketildiğini bildiren Bakan Yıldız, ''Dün, en yüksek doğalgazın çekildiği gün oldu. Havaların çok da fazla soğuk olmamasına rağmen, bu tüketimin olduğunu gördük. Türkiye'nin normalde günlük doğalgaz tüketimi 155-165 milyon metreküp arasında değişiyordu'' diye konuştu. Enerji üretiminde özel sektörün payının da giderek arttığını ve sektörün liberalleştiğini anlatan Bakan Yıldız, 2011'de enerji üretiminde özel sektörün payının yüzde 60'ı geçtiğini vurguladı. Doğrudan yatırımlar konusunda da 2011'in enerji sektörü açısından önemli olduğunu ifade eden Yıldız, doğrudan enerji yatırımlarının bu yıl 3,5 milyar doları aştığını kaydetti. Bakan Yıldız, ''Global krize rağmen Avrupadaki para sıkıntısının had safhaya ulaştığı günler içinde bunların olması önemlidir diye düşünüyorum'' dedi. YATIRIMCILARA UYARI EPDK'ya yapılan üretim lisansı başvurularının 2023 hedefleriyle örtüştüğünü söyleyen Bakan Yıldız, EPDK'ya 120 bin mw'lik bir müracaat portföyü olduğunu bildirdi. Yıldız, ''Bunun yüzde 100 oranıyla gerçekleşmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Fakat özel sektöre buradan bir tavsiye olacak. Yaptıkları müracaatları realize edemiyorlarsa, müracaatlarını iade etsinler. Biz de gözümüzün önünü görelim.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 29.12.11 20 Kendilerinin bir mazareti çıkmış olabilir. Varsa çantacılıkla devam edeceğini düşünenler, onların da bu işten vazgeçmelerinde fayda var diye düşünüyorum'' dedi. KARADENİZDE PETROL VE DOĞALGAZ ARAMALARI Karadenizde petrol ve doğalgaz arama çalışmalarının sona erdirildiğinin hatırlatılması üzerine Bakan Yıldız, petrol doğalgaz aramacılığının uzun soluklu bir iş olduğunu belirterek, şunları söyledi: ''Biz Karadenizden ayrılmıyoruz. Karadenizden ayrılmayacağız ama gelen teklifleri de değerlendirmeyi beklememiz lazım. Özellikle bu konuya ilgi duyan firmaların olduğunu görüyoruz, bunları değerlendireceğiz. Bunları sonuçlandırmadan Karadenizde sondaj faaliyetlerini yarın itibariyle tekrar başlayacağımızı söyleyemem. Buradaki sismik veriler, TPAO tarafından değerlendirilecek. Şu anda Avrupada yerli kaynak olarak bahsedilen en önemli kaynak Norveçin kaynaklarıdır. Kuzey denizinde 31-32 adet sondaj yapıldı hiçbirinde petrol ya da doğalgaz çıkmadı 33'üncü de çıktı. 80-90 milyar metreküp doğalgazdan bahsedilen kaynak bu kaynaktır. Petrolcüler bu işin uzun soluklu bir iş olduğunu bilirler. 6-7 sondajla bu iş sonlanmayacak. Biz bu işten yılmayacağız, bu işten vazgeçmeyeceğiz. Karadenizde arama faaliyetleri devam edecek. Teklifler olursa da bunları değerlendireceğiz.'' Bakan Yıldız, İran'dan alınan doğalgaz konusunda, İran tarafından indirim istediklerini, fakat şu anda olumlu bir yanıt almadıklarını, Rusyadan alınan doğalgaz fiyatlarındaki indirimin vatandaşa yansıyıp yansımayacağını şimdiden söylemenin doğru olmadığını sözlerine ekledi. Asgari ücret bugün açıklanıyor Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplandı. Toplantıda, 2012 yılında uygulanacak asgari ücretin belirlenmesi bekleniyor Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın'ın başkanlığındaki toplantıda, işçi heyetine TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Ramazan Ağar, işveren heyetine ise TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Ali Nafiz Konuk başkanlık yapıyor. Toplantı sonunda, gelecek yıl uygulanacak yeni asgari ücretin açıklanması bekleniyor. ASGARİ ÜCRETE PROTESTO Bu arada, toplantı öncesinde DİSK'e bağlı Dev Sağlık-İş Sendikası üyesi bir grup, bakanlık önünde toplanarak, protesto gösterisi düzenledi. Grup, ''Asgari ücret ölüm demektir'', ''Sefalete teslim olmayacağız'', ''Asgari yaşamak istemiyoruz'' sloganları attı. Grup adına yapılan açıklamada, ''emeğin karşılığı olarak çalışanlara reva görülen asgari ücretin devlet kurumlarının açıkladığı açlık sınırının bile altında olduğu'' savunuldu. Hükümetin asgari ücrette yüzde 3 artı 3, yani 19 lira artış öngördüğü ileri sürülerek, ailelerle birlikte 20 milyon kişiyi doğrudan ilgilendiren asgari ücretin insanca yaşanabilecek bir ücret olması gerektiği ifade edildi. Açıklamanın ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bahçesine girmek isteyen gruptakilerin bariyerli kapıyı yerinden sökmesi üzerine, emniyet güçleri ile grup arasında kısa süreli arbede yaşandı.