MUHÂSEBE-İ VİLÂYET-İ KARAMAN VE RÛM DEFTERİ



Benzer belgeler
MUHÂSEBE-İ VİLÂYET-İ ANADOLU DEFTERİ

OSMANLI ARAŞTIRMALARI XII.

MUHÂSEBE-İ VİLÂYET-İ DİYÂR-İ BEKR VE ARAB VE ZÜ'L-KÂDİRİYYE DEFTERİ

166 NUMARALI MUHÂSEBE-İ VİLÂYET-İ ANADOLU DEFTERİ

SAYI OSMANLI ARAŞTIRMALARI

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

TÜRKLERDE BİLGİ-BELGE VE ARŞİV TARİHİ

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

TARİH BOYUNCA ANADOLU

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

SULTANİYE (KARAPINAR) II. SELİM KÜLLİYESİ VAKFI NIN KURULUŞU, GÖREVLİLERİ VE GELİRLERİ

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

XV. YÜZYILDA KARAMAN TOPRAKLARINDA AHİLER VE AHİ VAKIFLARI*

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi Kaynaklar-Tetkikler... 2

KIBRIS VAKIFLARINI ARAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRME PROJESİ

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

(1983) Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; , 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay..

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI

ŞANLIURFA YI GEZELİM

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

269 NUMARALI İCMAL DEFTERİNE GÖRE ACLUN Ünal TAŞKIN * ACLUN ACCORDİNG TO THE İCMAL DEFTER NUMBERED 269

İktisat Tarihi I

TC. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI'NDA TAMAMLANAN TEZLER

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 6: 20 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Toprak Sistemi Okuma: Ortaylı, 1979, sf

Bu doküman Kâtip Çelebi tarafından 1632 de yazılan ve İbrahim Müteferrika nın eklemeleri ile Matbaa-ı Amire de basılan Kitabı-ı Cihannüma nın

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

I. TÜRK HUKUK TARİHİ KONGRESİ BİLDİRİLERİ

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI

ŞURA-YI DEVLET Belgeler, Biyografik Bilgiler ve Örnek Kararlarıyla

BALIKESİR KAZASI ( )

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

KOCAELİ TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KAYNAK: DERDEST DEFTERLERİ

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Gül HÜSEYNİKLİOĞLU Fırat Üniversitesi, İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü,

HINIS LİVÀSI MUFASSAL TAHRÌR DEFTERİ

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

MUHÂSEBE-İ VİLÂYET-İ RÛM-İLİ DEFTERİ İLE

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985

BAKIŞ MEVZUAT. KONU: Limited Şirket Pay Devirlerinde Damga Vergisi Ve Harç Uygulaması Değişikliği

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN. Müdür Yardımcısı Kalite Yönetim Direktörü Başhekim. Sayfa 1 / 5

Dr. H. Zeynep NALÇACIOĞLU ERDEN MİLLETLERARASI YATIRIM HUKUKUNDA DOLAYLI KAMULAŞTIRMA

Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Dr. AYŞE YASEMİN AYDOĞMUŞ AİHS E EK 1 NO LU PROTOKOLE GÖRE YABANCILARIN TÜRKİYE DE TAŞINMAZ EDİNMESİ

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM GENEL BİLGİLER

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43

XVI. YÜZYILDA ORTA ANADOLUDA NÜFUS VE YERLEŞME

T.C. TALAS BELEDİYESİ PLAN VE PROJE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

XVI. Yüzyılda Niğde ve Kırşehir Sancaklarında Mahalle Yapılanması

DEMİRCİ TARİHİNİN KAYNAKLARI DEMİRCİ KAZASI ÇİFTLİKLERİ VE ŞEHİR NAHİYESİ KÖYLERİ TEMETTUAT DEFTERLERİ ( ) (DEĞERLENDİRME VE TRANSKRİPSİYON)

TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE XVI. YÜZYILDA ÇORUMLU KAZASINDA (NEFS-İ ÇORUMLU) TEŞEKKÜL EDEN MAHALLELER

KARAMAN ERMENEK BALKUSAN KÖYÜ

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/182 Ref: 4/182

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

NO ADI-SOYADI ÜNVANI KURUMU. 1 Remzi Oğuz YILMAZ Genel Sekreter İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği. İmamoğlu Kaymakamlığı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

XVI. YÜZYIL SONLARINDA AHISKA SANCAĞI KVABLİAN NAHİYESİ NDE EKONOMİK YAŞAM

T.C. KORKUTELİ BELEDİYESİ EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BÖLÜM I Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İlkeler

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

Kültür ve Turizm Bakanlığından: İZMİR 2 NUMARALI KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR 45.13/97 Toplantı Tarihi ve No :

Siyakatle yazılmış bir tımar defteri örneği


T.C. TALAS BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İktisat Tarihi I Ekim

Tel: / e-posta:

İSTANBUL VAKIFLAR 2. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ KAMU HIZMET STANDARTLARI

ELBİSTAN ALAUDDEVLE BEY CAMİİ (CAMİİ KEBİR, ULU CAMİ)

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E Dergisi ISSN: X Sayı: 14 Nisan 2008

T.C. ÇORUM İL ÖZEL İDARESİ İl Genel Meclisi

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

TARİH İNCELEMELERİ DERGİSİ XXIX. CİLT DİZİNİ / INDEX

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

Dr. Öğr. Üyesi Gülşah VARDAR HAMAMCIOĞLU Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Anabilim Dalı

KAMU İDARELERİNE AİT TAŞINMAZLARIN KAYDINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu

T.C. TALAS BELEDİYESİ PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY

MUKAYESELİ HUKUK ULUSLARARASI DÜZENLEMELER VE TÜRK HUKUKU'NDA FİKRİ HUKUK ALANINDA ESER SAHİBİNİN HAKLARINA BAĞLANTILI HAKLAR İÇİNDEKİLER

T.C. ŞEHZADELER BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yazı İşleri Müdürlüğü

T.C. TALAS BELEDİYESİ İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

KURULUŞUNUN 700.YILINDA OSMANLININ BIRAKTIĞI DEĞERLİ BİR HAZİNE: OSMANLI ARŞİVLERİ

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI MAYIS AYI TOPLANTILARININ 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

Transkript:

T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 32 Defter-i Hâkânî Dizisi: III 387 NUMARALI MUHÂSEBE-İ VİLÂYET-İ KARAMAN VE RÛM DEFTERİ ( 937/1530 ) I Konya, Bey-şehri, Ak-şehir, Larende, Ak-saray, Niğde, Kayseriyye ve İç-il Livâları <Dizin ve Tıpkıbasım>

II ANKARA - 1996

Proje Yöneticisi İsmet BİNARK Devlet Arşivleri Genel Müdürü Proje SKorumluları Necati AKTAŞ Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı Necati GÜLTEPE Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı İsmet DEMİR Osmanlı Arşivi Daire Başkanı Hazırlayanlar Ahmet ÖZKILINÇ Ali COŞKUN Gülşen ERGÜN Mustafa KARAZEYBEK Abdullah SİVRİDAĞ Murat YÜZBAŞIOĞLU Harita Çizimi Hacı Osman YILDIRIM Bilgisayar Dizgi Zeynep GÜREL Sündüs KAVAK ISBN:975-19-1585-6

387 NUMARALI MUHÂSEBE-İ VİLÂYET-İ KARAMAN VE RÛM DEFTERİ ( 937/1530 ) I Konya, Bey-şehri, Ak-şehir, Larende, Ak-saray, Niğde, Kayseriyye ve İç-il Livâları <Dizin ve Tıpkıbasım>

Ö N S Ö Z Bilindiği gibi, arşivler milletlerin hâfızasıdır ve devletlerin devamlılığını sağlayan önemli müesseselerden biridir. Kemiyet ve keyfiyet itibariyle dünyanın önde gelen arşivlerinden birine sahip olan Türkiye Cumhuriyeti nin elindeki arşiv malzemesinin değerlendirilip, ilim âleminin istifadesine sunulması ile hem sosyal ilimlerin temellendirilmesine, hem de Türklerin hükümrân olduğu bölgelerde bulunan milletlerin kültürel gelişmelerine ve millî tarihlerinin yazılmasına imkân sağlanacaktır. * Türk milletinin tarih sahnesine çıkışından itibaren geçirmiş olduğu en önemli safhalardan birisi olan ve bizim de vârisi olduğumuz Osmanlı Devleti ne ait resmî kayıtlar bugün İstanbul da Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı nda muhafaza edilmektedir. Son yıllarda, arşiv malzemesi içinde en önemli kaynaklardan biri kabul edilen Tahrir Defterleri esas alınarak yapılan ilmî araştırmaların, Osmanlı taşra teşkilâtı olan kaza ve sancaklar üzerinde yoğunlaştığı özellikle dikkati çekmektedir. Bu nevi çalışmalar Osmanlı tarihi araştırmalarına yeni bir yön ve nitelik kazandırmaktadır. Kaza ve sancakların yönetimleri, siyasî tarihi, idarî yapısı, yöneticileri ve özellikle sosyoekonomik tarihi bu çalışmalarda derinlemesine incelenmektedir. Ayrıca bölgenin tahmini nüfusu, yerleşim birimleri, bunların fizikî özellikleri, tarihi eserleri ve toprak tasarruf şekilleri de ortaya konmaktadır. Sınırları belirli bir bölgeye has bu çalışmalar, bölgeler arasındaki her türlü farklılık ve benzerlikleri aynı anda ortaya koymamakla birlikte, bize derli-toplu, periyodik bilgiler vermekte, Osmanlı Devleti nin bütününü ilgilendiren çalışmalar için bir başlangıç noktası teşkil etmektedir. Belgeye dayalı çalışmalar çoğunlukla toplumsal ve iktisadî tarih alanlarında yoğunlaşmaktadır. Elimizde bu türden çalışmalar ne kadar fazla olursa, Osmanlı toplumsal ve iktisadî yapısıyla ilgili yeni sentezlere ve ykorumlara ulaşmamız şüphesiz o nispette kolaylaşacaktır. Dönemin siyasî tarihi ile idarî yapısını, şehir ve kırsal kesimin yaşama biçimlerini, nüfusunu, cami, mescid ve zaviye gibi dinî ve sosyal amaçlı kurumlar ile medrese, muallimhâne gibi eğitim kurumlarını; toprak durumunu, ziraî üretimini, hayvancılığı, küçük sanayi kuruluşlarını, karayolu ve limanların işleyişini ortaya koyması bakımından Tahrir Defterleri Osmanlı tarihinin en önemli arşiv kaynaklarındandır. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü nce Defter-i Hâkânî Dizisi başlığı altında neşredilen bu defterler, Osmanlı Devleti nin bütün kurum ve kuruluşlarıyla işleyişinin ortaya konmasına yardımcı olduğu gibi, ülkemizin idarî ve kültürel yapısının, sosyoekonomik tarihinin ve kaynaklarının ortaya çıkarılması bakımından da büyük önem taşımaktadır. Eserin yayına hazırlanmasında emeği geçen Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı personelini ve Genel Müdür Sayın İsmet BİNARK ı bu vesile ile tebrik eder, çalışmanın ilgililere yardımcı ve yararlı olmasını dilerim. M. Selçuk POLAT Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı VI

S U N UŞ Her millet bir tarihî mirasın sahibidir. Bu tarihî mirasın çok önemli bir bölümünü; arşivler, kütüphaneler, eski eserler gibi maddî ve manevî kültür varlıkları teşkil ederler. Millet olabilme ve kalabilmede bu kültür varlıklarının büyük yeri ve rolü vardır. Sahip olunan bu kültür varlıklarının nesillerden nesillere intikali ise, bunların muhafazası ve değerlendirilmesi ile mümkündür. Arşivler bir ülkenin tapu senedi; bir milletin kimliği, hâtıratı; onu bütün varlığı, hakları ve hususiyetleri ile geçmişinden bugüne, bugününden yarınlarına bağlayan temel dayanağıdır. Arşivler, devletlerin ve fertlerin haklarını ve milletlerarası münasebetlerini belgeler ve korurlar. Bir konuyu aydınlatmaya ve tespite yararlar. Bu arada, ait olduğu devrin örf ve âdetlerini, sosyal yapısını, müesseselerini ve bunlar arasındaki münasebetleri ortaya koyarlar. Bu hususiyetleri sebebiyle de, başta tarih ve kültür olmak üzere, her türlü ilmî araştırmalara imkân sağlarlar. Arşivlerimiz ise, Türk Devleti nin devamlılığını sağlayan temel kuruluşlardan biridir. Millî tarih ve kültürün gerçek kaynağıdır. Arşivlerimiz aynı zamanda bütün sosyal ve insanî bilim dallarının temel dayanağıdır. Nihayet arşivlerimiz, bizi, yüzyıllarca kader birliği yaptığımız milletlerle, ayrıca bütün medenî dünya milletleri ile bilgi ve düşünce alış verişine ve kaynaşmaya götürebilecek en sağlam kaynaktırlar. Bilinmelidir ki, arşivlerimiz, herşeyden önce millî kültürümüz ve millî kimliğimiz için gereklidir. Zirâ arşivlerimiz, millî tarihimizin ve kültürümüzün ilk elden, otantik kaynaklarıdırlar. Toplum yapımızdaki çözülmeleri önleyecek ortak inanç noktalarımız arşivlerimizde saklıdır. Türk milletinin tarihî macerasını ortaya koyabilmek için, arşivlerimizdeki otantik arşiv belgelerinin değerlendirilmesi, ilim âleminin istifadesine sunulması, kısaca bugüne kazandırılması sağlanmalıdır. Hayata kavuşturulacak arşiv belgeleri, bu yüce milletin hukuka, hakka, ilme saygısının ve insan sevgisinin delilleri olacaktır. * Bilindiği gibi, Türkiye arşiv malzemesi bakımından çok büyük zenginliğe sahiptir. Osmanlı Devleti nden devralınan büyük ve şerefli mirasla, bugün dünyanın en zengin arşiv potansiyeline sahip sayılı ülkelerinden birisi durumundayız. Orta, Yakın Doğu, Balkan ve Akdeniz ülkeleri içerisinde, kudretli ve kuvvetli devlet olabilme vasfını uzun süre devam ettiren Osmanlı Devleti nde arşiv fikri çok eskilere kadar uzanmaktadır. Arşivin, bir milletin tarih ve kültür hazinesi olduğunu idrâk eden ecdâdımız, bunun içindir ki, kurduğu arşiv teşkilâtına Hazine-i Evrak adını vermiştir. Osmanlı arşivleri, idarî kayıtların devlet eliyle tespit edilip düzenlendiği ve günümüze kadar muhafaza edildiği örnek kuruluşlardır. Üç kıta üzerinde, çok geniş bir coğrafyada ve altı yüz seneyi aşkın bir zaman diliminde hükümrân olmuş ve çeşitli milletleri bünyesinde barındırmış Osmanlı Devleti nden, Türkiye Cumhuriyeti ne intikal etmiş zengin arşiv malzemesi, yalnız Türkiye nin değil, bugün müstakil devlet kurmuş çeşitli milletlerin millî ve ortak tarihlerinin tespitinde ve yazılmasında başvurulacak otantik değerdeki tek kaynaktırlar. Osmanlı arşivleri, bugün dünya ilim çevrelerinin de teslim ettiği gibi, paha biçilmez bir vesika hazinesidir. Ancak, böyle bir hazinenin gerçek değerini kazanması, gerek milletlerarası münasebetler, gerekse ilmî bakımdan onlara dayanan araştırmaların yapılması ve neşredilmesiyle mümkün olacaktır. Bunun için Osmanlı arşivlerinin süratle tasnif edilip, değerlendirilmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, çok yakın bir gelecekte, Osmanlı-Türk araştırmaları dünya üniversitelerinde belli başlı disiplinlerden biri haline gelecektir. Bu imkândan başta bizler yararlanmalı ve buna öncü olmalıyız. VIII

Osmanlı tarihini, kendi millî tarihinin bir parçası sayan tek ülke Türkiye dir. Şükretmek gerekir ki, bu şerefli tarihe ait arşivler, bugün gerçek sahibi ve varisi elindedir. Ondan kendi tarihi, millî kültürü ve geleceği bakımından azamî ölçüde yararlanmak imkânları da elindedir. * Bugün arşivlerimizde muhafaza edilmekte olan, yerli ve yabancı araştırmacıların yararlanmasına sunulmuş çok değerli arşiv malzemesi vardır. Bunlar arasında yer alan, fethedilen ülkelerin arazisini tescil, toprağın mülkiyet ve tasarruf sistemini ve vergi nispetlerini göstermek için tutulan ve devlet topraklarının esas kaydı olduğundan tapu hükmünde bulunan, bu yüzden de bu şekilde adlandırılan Tapu Tahrir Defterleri veya bir başka ifade ile Defter-i Hâkânî ler son derece önemlidir. Tahrir Defterleri, Osmanlı Devleti ne dahil memleketlerin sosyal, demografik ve ekonomik tarihine ait, benzeri başka hiç bir yerde bulunmayan mufassal istatistikî kaynaklardır. Osmanlı Devleti, yeni fethedilen bir memleketin arazisini, toprağın mülkiyet ve tasarruf sistemini, vergi nisbetlerini tâyin ve tespit maksadıyla belirli aralıklarla yazdırırdı ki, bu işleme tahrir denirdi. Diğer bir ifadeyle tahrir, vergi ve nüfus sayımı olup, bu sayımı ihtiva eden defterlere de Tahrir Defterleri veya Defter-i Hâkânî denirdi. Osmanlılarda tahrir işlemi devletin kuruluşundan itibaren yapılmakta olup, her otuz senede bir tekrarlanması kanun gereğiydi. Bununla beraber, bazen daha uzun aralıklarla yapıldığı gibi; bir cülus, toprağı tasarruf edenler arasındaki ihtilâf, halkın şikâyetleri, göçler, salgın hastalıklar, yeni düzenlemeler sonucu meydana gelen nüfus ve vergi değişiklikleri gibi sebeblerle daha kısa sürelerde de yapılmıştır. Tahririn asıl amacı, vergilerin tesbiti, timarların kontrol ve düzenlenmesiydi. Tahrirlerin yapılması, devletin malî ve askerî teşkilâtı açısından bir zaruret olup, devletin gelir kaynaklarının en ince ayrıntısına kadar tesbit edilmesi ve zamanla meydana gelen değişikliklerin bilinmesini mümkün kılmıştır. * Tahrir ve tahrir sistemiyle ilgili olarak, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü nce yayınlanan Defter-i Hâkânî dizisinin (I) numaralı yayını olan 438 numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri nde geniş bilgi verildiği için, burada tekrar ayrıntıya girilmemiştir. III. serisini yayınladığımız Muhâsebe-i Vilâyet-i Karaman ve Rum Defteri, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Tapu Defterleri Fihristi nde 387 numarada kayıtlıdır. Elimizdeki defter tamir edilip, yeniden ciltlenmiştir. Dış boyutları 48x16 cm., varak boyutları 47x16 cm.dir. Bu ciltte, Karaman Eyâleti bölümü yayınlanan TD 387 numaralı defterin 937/1530 tarihinde tamamlandığı, aynı seriden olan Anadolu Eyâleti ne ait TD 166 (fî şehri Rebî ü l-âhir sene 937, sh. 197) ve Rumeli Eyâleti ne ait TD 167 (el-vaki fī 15 Safer sene 937, sh. 191) defterlerindeki tarihlerden anlaşılmaktadır. Neşre hazırlanan defter Karaman ve Rum vilâyetlerine ait bilgileri ihtiva etmektedir. 988 sayfadan ibaret olup, 3 sayfaya numara verilmemiş, 6 sayfa mükerrer numaralanmıştır. Defterin son sayfa numarası 979 dur. Defterde 71 boş sayfa bulunmaktadır. Boş sayfaların üçü hariç diğerleri numaralanmıştır. İlk dört sayfada defterin fihristi ile Karaman Kanunnâmesi birbirine karışmıştır. Kullanılan kâğıt, aharlı ve filigranlı Avrupa kâğıdıdır. Defterde bir iki istisna dışında livâlar kırmızı, kazalar sarı-kırmızı ipek ipliklerle ayrılmıştır. Esbkeşan kazaları olan Eskiil, Turgud ve Bayburd kazaları ile Konya livâsı defterde ayrı ayrı yerlerde bulunmaktadır. Bu kazalar Konya livâsına bağlı olduğu için bu çalışmada birleştirilerek verilmiştir. Vilâyet-i Karaman ın ceman yekûnunda 7 fihristte 8 tane sancak gösterilmesi bir takım karışıklıklara sebebiyet vermektedir. Fihristte Akşehir ve Larende ayrı sancaklar olarak alınmış, ancak sancaklıktan bozulmuş oldukları belirtilmiştir. Liva yekûnlarında ise Akşehir ayrı sancak olarak değerlendirilmiş, Larende livasının merkez kazası Kayseri sancağına, Belviran ve Aladağ kazaları ise Konya sancağına dahil edilmiştir. Bu karışıklıkları önlemek için yaptığımız çalışmada Akşehir ve Larende ayrı ayrı sancak olarak değerlendirilmiştir. Defterde Akşehir sancağından sonra yazılmış olan Belviran ve Aladağ kazalarının Larende sancağının içinde gösterilmesinin sebebi, TD 63 numaralı defterde Belviran kazasının Larende sancağı içinde değerlendirilmiş olmasıdır. Cilt içinde bazı varaklar yıprandığı için tamir edilmiş olmakla beraber, okunamayacak kadar bozulmuş yazı ve eksik sayfa yoktur. Defterin başında fihristi ihtiva eden bir bölüm mevcuttur. Defterin yazısı siyakat olup, livâlara ait kayıtların farklı karakterlerde olmasından, kayıtların birden fazla kâtip tarafından tutulduğu anlaşılmaktadır. IX

387 numaralı defter Karaman ve Rum eyâletlerini ihtiva etmektedir. İki cilt halinde yayınlanması plânlanan bu defterin yayınlanan ilk cildinde, Karaman Eyâleti ndeki sekiz sancak yer almaktadır. Bunlar Konya, Beyşehri, Akşehir, Larende, Aksaray, Niğde, Kayseriyye ve İçel sancaklarıdır. Defterde, Karaman Eyâleti ne ait bir kanunnâme yer almaktadır. Söz konusu kanunnâme, Merhum Prof. Dr. Ömer Lütfi Barkan ın, XV ve XVI. Asırlarda Osmanlı İmparatorluğu nda Ziraî Ekonominin Hukukî ve Malî Esasları, Birinci Cild, Kanunlar ve Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ün Osmanlı Kanunnâmeleri ve Hukukî Tahlilleri adlı eserlerinde de yer almakta olup, bu defterden alınarak yayınlanmıştır. Orijinal metinde Konya livâsı (1-45, 231-252 ss. arasında) 66 sayfa; Beyşehri livâsı (46-69 ss. arasında) 24 sayfa; Akşehir livâsı (70-91 ss. arasında) 22 sayfa; Larende livâsı (92-123 ss. arasında) 32 sayfa; Aksaray livâsı (124-158/1 ss. arasında, üç sayfa numarası mükerrer) 38 sayfa; Niğde livâsı (159-198 ss. arasında) 40 sayfa; Kayseriyye livâsı (199-224 ss. arasında) 26 sayfa ve İçel livâsı (253-324 ss. arasında) 72 sayfa olarak yer almaktadır. Yekûn Cetvelleri ile ilgili bilgiler daha önceki ciltte verildiği için burada tekrar edilmemiştir. Anadolu Eyâleti ndeki uygulamadan farklı olarak, Karaman Eyâleti nde mücerredlerden vergi alınmamaktadır. Anadolu Eyâleti ndeki mücerredin buradaki karşılığı caba mücerreddir. * Karaman Eyâleti nin hududları bazen fetihler sebebiyle genişlemiş, bazen de yeni eyâletlerin ihdasıyla küçülmüştür. Uzun müddet Karaman Beyliğine dahil olan yerler için Karaman tâbiri kullanılmıştır. Kanunî Sultan Süleyman ın padişahlığının ilk yıllarında Karaman Eyâleti nin merkezi Kayseri dir. Neşrettiğimiz TD 387 numaralı defterin fihristinde Kayseri livâsına düşülen derkenarda yer alan makarr-ı mirimiran ibaresinden bu neticeyi çıkarmaktayız. XI. yüzyıl sonlarında İç Anadolu nun Türk hâkimiyetine geçmesiyle Konya, önemli bir siyasî merkez olmuş ve bu hususiyetini yaklaşık dört asır boyunca devam ettirmiştir. Konya nın evvelce Anadolu Selçukluları (1097-1208) nın, sonra da Karamanoğuları (1327-1476) nın başşehri olması, onu her iki devletin güçlü olduğu devirlerde ilim, sanat, kültür ve ticaret merkezi yapmıştır. Adı geçen devletlerin güçsüz olduğu zamanlarda ise, çok sayıda muhasaraya maruz kalmış, tahrip edilmiş ve zaptedilip yağmalanmıştır. Özellikle, Selçuklular döneminde Konya ve civarı önce Haçlıların, sonra da Bizanslıların hedefi olmuştur. Ayrıca, Selçuklu Melikleri arasındaki mücadelelerde de başkent olmasından dolayı Konya, ele geçirilmesi düşünülen ilk yerleşim yeri olmuştur. XIII. asrın ortalarından itibaren, Konya ve civarı Moğol ve Türkmenlerin hâkimiyet mücadelesine sahne olmuştur. XIV. yüzyılın ilk çeyreğinden aynı yüzyılın sonlarına kadar Karamanoğulları Beyliği hâkimiyetinde kalan Konya ve civarı sakin bir hayat sürmüştür. XIV. asrın sonundan XV. asrın sonuna kadar yaklaşık bir asır boyunca Osmanoğulları-Karamanoğulları arasında devam eden Anadolu birliği mücadelesinde vukubulan savaşlar, 1483 tarihinde Karamanoğullarının kesin yenilgileriyle son bulmuştur. Karamanlılar Fatih dönemine kadar, Osmanlılarla olan mücadelelerinde birçok defa mağlup olup Konya, Akşehir, Beyşehri, Larende ve Niğde gibi şehirleri kaybederek, beyliğin kurulduğu topraklara, yani Ermenek ve İçel kalelerine çekilmek zkorunda kalmışlar, sadece İçel i muhafaza edebilmişlerdir. Osmanlılar ile Karamanlıların ilk ciddî temasları Karamanlıların Osmanlı hâkimiyetindeki Hamid e saldırması ve yöre halkının bu durumdan şikâyetleri üzerine 1391 tarihinde Karaman üzerine sefere çıkan Yıldırım Bayezid in, Hamid üzerinden Karaman topraklarına girmesiyle olmuş; Karaman beyi Alaeddin Ali Bey İçel topraklarına çekilmiş, Konya, Beyşehri ve Akşehir gibi Karaman toprakları fethedilmiştir. Alaeddin Ali Bey, Osmanlıların Niğbolu mücadelesi sırasında Ankara ya baskın yaparak Anadolu Beylerbeyi Timurtaş Paşa yı yakalayıp Konya ya götürmüş; Akçay da yapılan savaşta Karamanlılar mağlup olmuş, Konya ve diğer Karaman toprakları Osmanlı hâkimiyeti altına girmiştir (1397). Karamanlılar, 1402 de Yıldırım ın Timur a yenilmesinden sonra tekrar eski topraklarına kavuşmuşlardır. Karamanoğlu İbrahim Bey in, Sırp despotu ve Macarlarla, Osmanlılara karşı ittifak kurması ve 1433 yılında Osmanlı hâkimiyetindeki Beyşehri ni alması üzerine, Karaman ili üzerine yürüyen Sultan II. Murad, Karamanlılardan Akşehir, Beyşehri ve Konya yı almıştır. Osmanlılara mukabele edemiyeceğini anlayan İbrahim Bey İçel e çekilmiştir. X

İçel toprakları, Karamanoğlu İbrahim Bey in vefatına (1464) yakın kardeşler mücadelesine sahne olmuştur. İbrahim Bey in vefatını müteakip, Karaman toprakları ikiye bölünmüş; Konya da Pir Ahmed hüküm sürerken, Silifke taht merkezi olmak üzere İçel toprakları İshak Bey idaresine geçmiştir. İshak Bey, Akkoyunlu hükümdârı Uzun Hasan ın yardımı ile Pir Ahmed i Konya dan kaçmaya mecbur etmiş, İçel dışındaki diğer Karaman topraklarına da hâkim olmuştur. İshak Bey in anlaşma teklifini red edip Çarşamba suyunu hudud tanıyan ve eski anlaşmaların tatbikini taleb eden Fatih Sultan Mehmed, teklifinin İshak Bey tarafından kabul görmemesi üzerine, kendisinin himayesini isteyen Pir Ahmed e yardım etmeye karar vermiş; Pir Ahmed, Osmanlı kuvvetlerinin yardımıyla Ermenek civarında İshak Beye karşı yaptığı savaşı kazanmıştır. Mağlup olup Silifke ye çekilen İshak Bey, yardım sağlamak amacıyla Uzun Hasan ın yanına gitmiş; böylece Silifke ve Karataş hariç bütün İçel ve diğer Karaman toprakları Osmanlı himaye ve nüfuzu altındaki Pir Ahmed in hâkimiyetine geçmiştir. Ancak, Pir Ahmed kısa bir süre sonra bağlılık şartlarına rağmen, Fatih in Uzun Hasan üzerine yapılan sefer davetine icabet etmediği gibi, Osmanlı topraklarına da tecavüz etmiştir. Bunun üzerine, Fatih 1468 ilkbaharında Karaman seferine çıkmıştır. Bu sefer sonunda Silifke ve Karataş dışında zaptedilen yerler, Karaman Beylerbeyliği olarak teşkilâtlandırılarak idaresi Şehzade Mustafa ya verilmiştir. Ancak, Osmanlı kuvvetleri bölgeden çekilir çekilmez, Pir Ahmed ve Kasım beyler Larende ye hareketle Konya ya başarısız bir hücumda bulunmuşlar; Ereğli, Aksaray, Develi ve Niğde gibi eski Karaman şehirlerini zaptetmişlerdir. Bunun üzerine Fatih, Karamanoğullarını tamamen bölgeden çıkarmak, İçel in de içinde bulunduğu Karaman ili fethini tamamlamak için önce 1469 yılında Kapıkulu ve Anadolu daki sancakların askerleri ile Rum Mehmed Paşa yı göndermiştir. Ancak Rum Mehmed Paşa nın Larende ve Ereğli halkına pek çok zulüm yapması, sert bir sürgün faaliyeti yürütmesi ve İçel de Varsaklara yenilmesi üzerine, Karaman seferine Vezir-i Azâm İshak Paşa memur edilmiştir. Karaman seferine çıkan İshak Paşa, Larende den İçel topraklarına girmiş; o sırada İçel de bulunan Karamanoğlu Pir Ahmed, Uzun Hasan ın yanına kaçarken, kardeşi Kasım Bey ise Mut yakınlarında İshak Paşa ile karşılaşıp, yapılan muharebede mağlup olmuştur. İshak Paşa Mut kalesini alarak tamir ettirmiş ve Aksaray a dönmüştür. İçel in diğer kalelerinden Silifke kalesi ve Karataş bölgesi Karamanoğlu İshak Bey in oğlunun idaresinde idi. İshak Bey in oğlu Fatih Sultan Mehmed e haber göndererek bağlılığını ve hisarı teslim etmek istediğini bildirmiş; bunun üzerine Fatih, o sırada Alaiye nin fethini tamamlayan Gedik Ahmed Paşa yı 1472 de İçel e göndermiş; Gedik Ahmed Paşa, Silifke kalesini teslim almış, oradan Manyan kalesine yönelerek burayı zaptetmiştir. Bu sırada Uzun Hasan, yeğeni Yusufca Mirza Bey i, yanlarında Karamanoğlu Pir Ahmed ve Kasım beyler olduğu halde, İçel ve diğer Karaman topraklarını Osmanlılardan almak ve Pir Ahmed e teslim etmek üzere Karaman iline göndermiştir. Yapılan savaşta Akkoyunlu kuvvetleri mağlup olmuş; Pir Ahmed, Uzun Hasan ın yanına çekilmiştir. Bölgedeki boy ve oymaklar ile birlikte hareket eden Karamanoğlu Kasım Bey aynı yıl Akdeniz de bulunan Haçlı donanmasının yardımı ile İçel deki Silifke kalesini geri almıştır. Ağustos 1473 te Otlukbeli savaşını kazanan ve sulh anlaşması ile Uzun Hasan ın tecavüzlerinden emin olan Fatih, oğlu Şehzade Mustafa ile Gedik Ahmed Paşa yı İçel in zaptına memur etmiştir. Gedik Ahmed Paşa, Larende de Pir Ahmed i yenerek Ermenek, Manyan, Silifke kalelerini almış; bu şekilde İçel topraklarının tamamı Osmanlı idaresine girmiştir. Karamanoğulları ile birlikte Varsak ve Turgud aşiretlerinin Osmanlılara karşı bölgedeki hâkimiyet mücadeleleri bir müddet daha devam etmiştir. Nitekim, İçel in Osmanlılar tarafından zaptından sonra, Akkoyunlular a iltica eden Karamanoğlu Kasım Bey, Sultan II. Bayezid ile Şehzade Cem arasındaki mücadeleden istifade ile tekrar İçel e dönmüştür. Kasım Bey kendisine bağlı Varsak ve Turgud boylarının yardımını sağlayıp, Karaman Beylerbeyi Hadım Ali Paşa yı yenerek Larende ile Konya yı muhasara etmiştir. Ancak Kasım Bey, Gedik Ahmed Paşa kumandasındaki Osmanlı kuvvetlerine yenilerek Tarsus a, oradan da Memlûklu sınırına çekilmiştir. Kasım Bey, Şehzâde Cem in Rodos a sığınmasından sonra, Osmanlı padişahı II. Bayezid den affını ve İçel den kendisine bir yerin ıkta olarak verilmesini istemiştir. Bunun üzerine Mut yakınlarındaki Hocendi belinin güneyindeki İçel XI

toprakları kendisine verilmiştir. Ancak, Kasım Bey in Şubat 1483 yılında ölümünden sonra İçel toprakları kesin olarak Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Tahrir Defterlerinde ve Osmanlı kaynaklarında sadece Konya sancağına bağlı üç kazada bulunan bir kısım cemaatler için, bazen atçeken, bazen de bunun Farsça karşılığı olan esbkeşan ifadesi kullanılmıştır. Atçekenlerin yaşadıkları coğrafya genel olarak Aksaray- Akşehir, Ankara-Konya arasında kalan ve kapalı bir havza olan Konya bozkırlarıdır. 1530 yıllarında Eskiil, Turgud ve Bayburd kazaları bu cemaatlerin idarî teşkilâtlarını meydana getirmiştir. Türklerin hayatında at çok önemli bir yere sahiptir. Ehlileştirerek günlük hayatta istifade ettikleri at, aynı zamanda Türkler için vazgeçilmez bir savaş aracıdır. Atçekenler çok sayıda ve iyi cins at yetiştirmelerinden dolayı bu adla zikredilmişlerdir. Osmanlı tahrir defterlerinde at yetiştiren bu cemaatlerin at vergisine tâbi tutulduklarını görmekteyiz. Atçekenler devlete her yıl at resmi veya at akçesi denilen bir vergi veriyorlardı. Buna karşılık reayanın tâbi tutulduğu avârız-ı divâniyye denilen vergiden muaf idiler. At vergisi her cemaatin gücüne göre tesbit ediliyordu. Kanunnâmelere göre her on iki haneden bir at alınıyordu. Fakat tahrir defterleri incelendiğinde, bu rakamın zaman zaman değiştiği görülecektir. Osmanlıların Karaman Beyliğini ele geçirmelerinden çok önce atçekenlerin, bir boy teşkilâtlarının olduğu belgelerden anlaşılmaktadır. XVI. yüzyılın ortalarında yazılan bir kanunnâmeden anlaşıldığına göre, atçekenlerin yurtlarına zamanla dışarıdan gelen ve ekip-biçen cemaatler yerleşmiştir. Devlet ilk defa bu yabancıların öşrünü ve diğer vergilerini kendi eminleri vasıtasıyla toplamak istemiş, fakat sonradan bundan vazgeçip bu vergileri atçekenlere bırakmıştır. Buna karşılık atçekenler de, at vergisinin yanında bir miktar akçe vermeye razı olmuşlardır. Ancak bu hal sürüp giderken, devlet ile çekişmeler devam etmiş; sonuçta atçekenler ekip-biçen çiftçiler gibi reayadan sayılmışlardır. 1530 yılında Karaman Eyâleti nde 26 kaza, 6 kasaba, 2.129 köy ve 1.831 mezraa vardı. Bunların * * dışında 1.887 Türkmen cemaati konar-göçer bir hayat tarzını sürdürerek, 29 yaylak ve 20 çayır ve otlak mahalleri arasında faaliyet göstermekte idiler. Yaylak, çayır ve otlak sayısının azlığı Esbkeşan cemaatlerine Konya bozkırında bulunan Eskiil, Turgud ve Bayburd kazalarının tahsis edilmiş olmasındandır. İç ve dış ekonomik hayat; 2 iskele, 11 bazargâh, 1.374 dükkân, tahunhane ve bezirhane ile 14 kervansarayla yürü-tülmekte idi. Eyalet 15 kale ve 1.159 kale görevlisi ile özellikle denizlerden gelecek tehlikelere karşı korunmaktaydı. Eğitim hizmetleri 45 medrese, 2 darülhadis, 31 darülhuffâz ve 4 muallimhânede; dinî ve sosyal faaliyetler 3 imaret, 75 cami, 319 mescid, 272 zaviye, 4 kalenderhâne, 2 haydarihâne ve 1 darüşşifada yürütülmekte idi. Ayrıca, eyâletde 37 hamam, 2 memlaha, 5 koru, 94 çiftlik, 200 değirmen vardı. Adlî, idarî ve askerî görevleri 1 beylerbeyi, 5 sancakbeyi, 26 kadı, 116 zaim ve 1.504 sipahi yerine getirmekteydi. Defterde, kayıtlı gelir, gelir kaynakları ve bu gelirlerin şahıslara ve kurumlara göre dağılımı, Yekûn Cetvelleri başlığı altında verilmiştir. Livâların 1530 tarihindeki yerleşim birimlerini gösteren 1/500.000 ölçekli haritalar, 1/200.000 ölçekli haritalar taranarak hazırlanmıştır. Ancak, kitap sayfasına yerleştirilmelerindeki güçlükten dolayı haritalar küçültülerek ölçeksiz olarak verilmiştir. Yeri tespit edilemeyen kaza ve nahiye merkezleri, bölge olarak tespit edilmişse, kaza ve nahiye merkezi işareti konulmaksızın köylerinin bulunduğu bölgeye yazılmıştır. Bu vesile ile çalışmalarımızda her türlü teşvik ve desteği bizlerden esirgemeyen Başbakanlık Müsteşar Vekili Sayın Dr. O. Kadri KESKİN e ve Müsteşar Yardımcısı Sayın M. Selçuk POLAT a teşekkürlerimizi sunmayı görev bilmekteyiz. Eserin hazırlanmasında emeği geçen Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı personeline ayrıca teşekkür ederim. Eserin ilgililere yardımcı ve yararlı olmasını dilerim. * XII

XIII 22 Kasım 1996 İsmet BİNARK Devlet Arşivleri Genel Müdürü

K I S A L T M A L A R b. : Bāzār bk. : Bakınız c. : Cāmi çf. : Çiftlik çr. : Çayır k. : Karye kl. : Kal a krş. : Karşılaştırınız kz. : Kazā l. : Livā m. : Mahalle md : Mescid ms. : Medrese mz. : Mezra a n. : Nāhiye nf. : Nefs ot. : Otlak vt. : Vilāyet y. : Yaylak zm. : Zemīn zv. : Zāviye BOA : Başbakanlık Osmanlı Arşivi BOA. MAD : Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Maliyeden Müdevver Defterler BOA. TD : Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Tahrir (Defter-i Hākānī) Defterleri İB. AK : İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı (İstanbul Belediye Kütüphanesi) TK.KA : Tapu-Kadastro, Kuyūd-i Kadīme Arşivi XIV

XVI TRANSKRİPSİYON ALFABESİ

İ Ç İ N D E K İ L E R ÖNSÖZ... V SUNUŞ...VII KISALTMALAR... XIII TRANSKRİPSİYON ALFABESİ...XV İÇİNDEKİLER...XVII YAYINLANAN LİVĀLARA AİT DEFTERLER... 1 A. DİZİN YAPILIRKEN YARARLANILAN DİĞER DEFTERLER... 1 B. YAYINLANAN LİVĀLARA AİT DEFTERLER... 6 YEKÙN CETVELLERİ... 13 DİZİNLER... 39 A. KİŞİ VE CEMĀ AT ADLARI... 41 1. Konya... 41 2. Bey-şehri... 47 3. Ak-şehir... 49 4. Larende... 51 5. Ak-saray... 53 6. Niğde... 57 7. Kayseriyye... 60 8. İç-il... 63 B. YER ADLARI... 66 1. Konya... 66 2. Bey-şehri... 77 3. Ak-şehir... 81 4. Larende... 85 5. Ak-saray... 91 6. Niğde... 99 7. Kayseriyye... 106 8. İç-il... 111 C. TERİMLER... 123 HARİTALAR... 135 1. 937/1530 Tarihinde Karaman Eyāleti... 137 2. Konya... 138 3. Bey-şehri... 139 4. Ak-şehir... 140 XVIII

5. Larende... 141 6. Ak-saray... 142 7. Niğde... 143 8. Kayseriyye... 144 9. İç-il... 145 METNİN FİHRİSTİ... 147 MUHĀSEBE-İ VİLĀYET-İ KARAMAN (Tıpkıbasım Metin).... 153 XIX

YAYINLANAN LİVĀLARA AİT DEFTERLER A. DİZİN YAPILIRKEN YARARLANILAN DİĞER DEFTERLER I. K O N Y A LİVĀSI MUFASSAL DEFTERLER TD 32 Kazā: Eski-il Nāhiye: Bayburd, Turgud TD 40 Kazā: Konya Nāhiye: Hātūn-sarayı, Su-diremi, Sa īd-ili, İn-suyu, Zengicek TD 63 Kazā: Konya Nāhiye: Sahrā-yi Konya, Hātūn-sarayı, Sudiremi, İn-suyu, Zengicek, Sa īd-ili TD 275 Kazā: Turgud, Konya TD 399 Kazā: Konya Nāhiye: Sahrā-yi Konya, Hātūn-sarayı, Sudiremi, İn-suyu, Zengicek, Sa īd-ili TD 415 Kazā: Konya Nāhiye: Sahrā-yi Konya, Hātūn-sarayı, Sudiremi, Sa īd-ili TD 455 Kazā: Konya Nāhiye: Sahrā-yi Konya, Hātūn-sarayı, İnsuyu, Zengicek, Sa īd-ili TD 636 Kazā: Turgud, Mahmūdlar, Bayburd, Eski-il, İn-suyu, Kureyş-özü TD 1061 Kazā: Eski-il Nāhiye: Turgud, Bayburd MAD 241 Kazā: Konya TK KA 149 Kazā: Turgud, Kureyş, Eski-il Nāhiye: Zengicek, İn-suyu, Bayburd İCMĀL DEFTERLER TD 58 Kazā: Konya, Bayburd, Eski-il Kal a: Konya TD 118 Nāhiye: Konya, Turgud, Bayburd, Sa īdili, Hātūn-sarayı, Su-diremi, İn-suyu, Zengicek, Eski-il TD 119 Livā-i Konya Nāhiye: Eski-il, Turgud ve Bayburd TD 371 Nāhiye: Eski-il, Sa īd-ili TD 392 Livā-i Konya Nāhiye: Eski-il Kal a: Konya MAD 567 Kazā: Konya, Zengicek Kal a: Konya EVKĀF DEFTERLERİ TD 615 Kazā: Eski-il, Konya MAD 242 Kazā: Eski-il, Konya, Bayburd, Turgud MAD 957 Kazā: Eski-il, Konya, Bayburd, Turgud İB.AK MC.0.116/1 Kazā: Konya TK.KA 565 Kazā: Konya TK.KA 584 Kazā: Konya, Turgud

2 I I. B E Y -ŞEHRİ LİVĀSI MUFASSAL DEFTERLER TD 40 Kazā: Seydī-şehri, Bey-şehri Nāhiye: Bozkır, Göçi, Cezāyir, Yağan, Yalasun, Kaşaklu, Yeñi-şehir, Kır-ili TD 399 Kazā: Bey-şehri, Seydī-şehri Nāhiye: Göçi, Kır-ili, Yalasun, Cezīre Yeñi-şehir, Kaşaklu, Yağan, Gurgurum, Bozkır TD 455 Kazā: Bey-şehri, Seydī-şehri Nāhiye: Göçi, Kır-ili, Yalasun, Cezīre, Yeñi-şehir, Kaşaklu, Yağan, Gurgurum, Bozkır MAD 241 Kazā: Bey-şehri, Seydī-şehri İCMĀL DEFTERLER TD 58 Kazā: Bey-şehri, Seydī-şehri TD 119 [Kazā]: Bey-şehri Nāhiye: Seydī-şehri MAD 567 Kazā: Bey-şehri, Seydī-şehri EVKĀF DEFTERLERİ İB.AK MC.0.116/1 Kazā: Seydī-şehri, Bey-şehri TK.KA 565 Kazā: Seydī-şehri, Bey-şehri TK.KA 584 Kazā: Seydī-şehri, Bey-şehri, Kır-ili I I I. A K -ŞEHİR LİVĀSI MUFASSAL DEFTERLER TD 40 Kazā: Ak-şehir, İshāklu, Ilgun Nāhiye: Çimen TD 399 Kazā: Ak-şehir, İshāklu, Çimen-ili, Ilgun TD 415 Kazā: Ak-şehir, İshāklu, Çimen-ili, Ilgun TD 455 Kazā: Ak-şehir, Ilgun, Çimen-ili, İshāklu TD 1061 Kazā: İshāklu, Ilgun MAD 241 Vilāyet-i Ak-şehir İCMĀL DEFTERLER TD 58 Kazā: Ak-şehir ma İshāklu, Ilgun TD 118 Liva-i Ak-şehir Kazā: Ilgun, İshāklu Nāhiye: Çimen-ili TD 371 Liva-i Ak-şehir Nāhiye: Ilgun, İshāklu, Çimen-ili TD 392 Liva-i Ak-şehir Nāhiye: Ilgun MAD 567 Kazā: Ak-şehir, Ilgun Vilāyet-i Çimen EVKĀF DEFTERLERİ MAD 242 Kazā: Ak-şehir MAD 957 Kazā: Ak-şehir İB.AK MC.0.116/1 Kazā: Çimen, Ak-şehir, Ilgun TK.KA 565 Kazā: Çimen, Ak-şehir, Ilgun TK.KA 584 Kazā: Ak-şehir, Çimen-ili, Ilgun 2