ULUSLARARASI İLETİŞİM



Benzer belgeler
ULUSLARARASI İLETİŞİM

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3275 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2138 HAVACILIK EMNİYETİ

EIS526-H02-1 GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2006

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2013

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

İnternetin Gerçekleştirdiği Dönüşümün Sonucunda Şeffaflık ve Bilgi Kirliliği Arasında: Yurttaş Gazeteciliği

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:5

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

2012, Novusens

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA (BTP104)

Siyasi Tarih (UI504) Ders Detayları

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

OĞUZHAN TAŞ Gazetecilik Etiğinin Mesleki Sınırları

İnsanlar, tarihin her döneminde olduğu gibi bundan sonra da varlıklarını sürdürmek, haberleşmek, paylaşmak, etkilemek, yönlendirmek, mutlu olmak gibi

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri

KÜRESEL TİCARETTE TÜRKİYE NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI-DIŞ TİCARETTE YENİ ROTALAR

Dış Ticaret Verileri Bülteni

HEDEF KİTLE. Faaliyetleri ile kurumu olumlu ya da olumsuz yönde etkilemesi olası kitleye hedef kitle diyoruz.

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

2017 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008

İktisat Tarihi

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

tepav Biyoteknolojide son yıllarda artan birleşme ve satın alma işlemleri ne anlama geliyor? Haziran2014 N POLİTİKANOTU

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

BIP116-H14-1 BTP104-H014-1

TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM ( )

İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Ekonomik Araştırmalar Şefi

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

KARŞILIKLI TANIMA ANLAŞMALARI OCAK 2014 GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI AB VE DIŞİLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÜCEL KARADİŞ/DAİRE BAŞKANI

2015 KASIM DIŞ TİCARET RAPORU

2014 YILI EKİM AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

DÜNYA ÜRETİM RAPORU, 2014 YILI 1. ÇEYREK

DIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ

SEKTÖRÜN TANIMI TÜRKİYE KOZMETİK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

GTİP : PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA

TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI

KÜRESEL TİCARETİN ÜÇ ELEMANI: HAMMADDE, ÜRETİM, PAZAR

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ

2014 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

We are experts of. workplace culture. GIFTWORK Modelini Anlamak. greatplacetowork.com.tr

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013

1.Medya Hukukunun Kavram ve Kaynakları. 2.Basın ve Yayın Faaliyetleri ve Yasal Düzenlemeler. 3.Radyo ve Televizyon Yayıncılığı

TÜRKİYE TAVUK ETİ ÜRETİMİ VE İHRACATI : Yeni Hedefler ve Potansiyel Problemler

KAYNAK MAKİNELERİ SEKTÖRÜ NOTU

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

2015 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

2014 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU

KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

Transkript:

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3010 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1963 ULUSLARARASI İLETİŞİM Yazarlar Arş.Gör. Bilgen KURT (Ünite 1) Yrd.Doç.Dr. Ebru BARANSELİ (Ünite 2) Arş.Gör.Dr. Ertan DOĞAN (Ünite 3) Arş.Gör. Nergiz KARADAŞ (Ünite 4) Arş.Gör. Haşim DEMİRTAŞ Öğr.Gör. Tülay DOĞAN (Ünite 5) Arş.Gör. Emin PAFTALI (Ünite 6) Yrd.Doç.Dr. Şule YÜKSEL ÖZMEN (Ünite 7) Yrd.Doç.Dr. Haluk BİRSEN (Ünite 8) Editörler Prof.Dr. E. Nezih ORHON Yrd.Doç.Dr. Yaprak BÜYÜKERŞEN İŞÇİBAŞI ANADOLU ÜNİVERSİTESİ i

Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir. Uzaktan Öğretim tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz. Copyright 2013 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic tape or otherwise, without permission in writing from the University. UZAKTAN ÖĞRETİM TASARIM BİRİMİ Genel Koordinatör Doç.Dr. Müjgan Bozkaya Genel Koordinatör Yardımcısı Doç.Dr. Hasan Çalışkan Öğretim Tasarımcıları Yrd.Doç.Dr. Seçil Banar Öğr.Gör.Dr. Mediha Tezcan Grafik Tasarım Yönetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uçar Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız Öğr.Gör. Nilgün Salur Kitap Koordinasyon Birimi Uzm. Nermin Özgür Kapak Düzeni Prof. Tevfik Fikret Uçar Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız Grafikerler Gülşah Karabulut Kenan Çetinkaya Dizgi Açıköğretim Fakültesi Dizgi Ekibi Uluslararası İletişim ISBN 978-975-06-1671-6 1. Baskı Bu kitap ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Web-Ofset Tesislerinde 8.000 adet basılmıştır. ESKİŞEHİR, Ocak 2013 ii

İçindekiler Önsöz... iv 1. Uluslararası İletişimin Altyapısı.. 2 2. İletişim Özgürlüğü... 18 3. Küresel Medya Sistemleri. 42 4. İletişim ve Güç. 60 5. Küresel İletişim Kültürleri. 82 6. Küreselleşme ve İletişim.. 104 7. Küresel Haber Ağları.. 126 8. İnternet ve Sosyal Ağlar 148 iii

Önsöz Sevgili Öğrenciler, Günümüzde iletişimin tarifinin ve çapının her geçen gün yeni bir tanım, yeni bir ölçek kazandığını söylemek hata olmayacaktır. İletişimin coğrafyasının ve uzandığı alanların sınırını tarif etmek de oldukça güçtür. İletişim ile ilgili olarak hazırlanmış olan "Uluslararası İletişim" kitabınız ile size iletişimin farklı bir tartışma bölümü olan uluslararası boyutuyla farklı başlıkları sunmak istiyoruz. Bu amaçtan hareketle uluslararası iletişimin altyapısını, iletişim özgürlüğünü, küresel medya sistemlerini, iletişim ile birlikte ele alınabilecek güç olgusunu, iletişim ile birlikte değerlendirilmesi gereken iletişim kültürlerini, küresel haber ağlarını ve günümüz interneti ile sosyal ağları bu kitap içersinde incelemeye çalışacağız. Bu kitap sayesinde ifade edilen başlıklar altında konuları tartışabilmeniz ve tanıklık ettiğiniz kavramlara karşı daha duyarlı olmanız da hedeflenen amaçlardan olmuştur. Sağlık, mutlu ve keyifle okuduğunuz bir dönemi başarıyla tamamlamamnız dileğiyle... Editörler Prof.Dr. E. Nezih ORHON Yrd.Doç.Dr. Yaprak BÜYÜKERŞEN İŞÇİBAŞI iv

1 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Uluslararası iletişim kavramını çok yönlü olarak tanımlayabilecek, Siyasal sistemlerin uluslararası iletişim kavramını nasıl etkilediğini yorumlayabilecek, Uluslararası iletişim kavramının nasıl bir altyapı ile oluştuğunu açıklayabilecek bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz. Anahtar Kavramlar Uluslararası İletişim Kitle İletişimi Medya Kamu Yayıncılığı İfade Özgürlüğü Sansür Siyasal Sistemler İçindekiler Giriş Uluslararası İletişim 2

Uluslararası İletişimin Altyapısı GİRİŞ Haberin dolaşımı ne zaman başladı? Bu soruyu İnsan topluluklarına haber neden gerekliydi? sorusu ile derinleştirmek Uluslararası İletişimin Altyapısı konusunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. İnsanın bilgi sahibi olma gerekliliği dış dünyada yaşanan gelişmelere karşı hazırlıklı olması, varlığını sürdürebilmesi için zorunludur. Nasıl yazının henüz bilinmediği çağlarda bir ağaçtaki çentik, renkli bir çakıltaşı, kırık bir dal, ilkel insanların gözünde düşmanın yaklaştığı ya da bir av hayvanının oradan geçtiği bilgisini veriyorsa; günümüzde de dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan bir olaydan yapılan çıkarımlar dünyanın bambaşka yerinde yaşayan bir topluluğun varlığını sürdürmesi için gerekli bilgileri barındırmaktadır. Bilgi akışının insan toplulukları için önemi ve toplulukların bunu sağlamak için nasıl çözümler ürettiği konusunda İspanyolların fethinden önce, İnkalar zamanındaki Peru da geliştirilen sistem konu hakkında ilginç bir örnek oluşturmaktadır. Büyük ölçüde merkezileşmiş bu büyük imparatorluk ne yazıyı ne de atları tanımaktadır ve İnka İmparatoru ülkesini yönetebilmek için sürekli olarak hızlı, doğru ve gizli bilgi akışına gereksinim duymaktadır. İmparator ülkesinin topraklarını boydan boya geçen 2400 kilometrelik taş döşeli bir yol inşa ettirmiştir ve bilgi akışı bu yolu 20 kilometre aralıklarla saatte 10 kilometre hızla koşan koşucular tarafından katedilerek sağlanmaktadır. Bir koşucu koşabileceği 20 kilometre sonunda kendisine verilen bilgiyi sıradaki koşucuya ezberinden aktarmakta, böylece ilk kişiden çıkan bilgi tüm ülke toprağını ağızdan ağıza dolaşarak imparatorluğun her noktasına ulaşmaktadır. Bilginin imparatorluk topraklarına yayılması ise 10 gün almaktadır. Böylelikle oluşturulan bu haberleşme yöntemi görünürde son derece ilkel görünmesine rağmen topluluğun varlığını sürdürmesi açısından hayati önem taşımaktadır. Bu noktada haberleşmenin en basit tarifi Haberleşme insanlar arasında bilgi, fikir ve tutumların bir insandan diğerine ulaştırılması sanatıdır. şeklinde yapılabilir. İnsanoğlu söz ve yazı yoluyla ürettiği bilginin akışını ele geçirdiği olanakları kullanarak sağlamış, önce evcilleştirdiği at, güvercin, vb. hayvanları bu alanda bilginin ulaşımı amaçlı kullanmış, sonra da ürettiği teknoloji ile etki alanını genişletmiştir. Uygarlığın gelişmesiyle ilkel toplumlardaki haberleşmenin/iletişimin üç esas rolü olan Gözcülük, Kitleleri karar almaya katma ve Öğretme rolleri daha karmaşık hale gelmiştir. Bu süreçte haberleşmenin görevleri genişletilip bu görevlerin yaygın hale getirilmesi için gereçler ve yapılar bulunmuştur. Önce yazı geliştirilmiş, sonra baskı sanatı ile yazının çoğaltılması sağlanmış, matbaanın icadı ile de basma ve yayma işlemi hızlandırılmıştır. Sonraki süreçte devreye giren ses ve görüntü teknolojileri ile radyo ve televizyon ortaya çıkmıştır. Bu araçların devreye girmesi ile de kitle iletişimi süreci başlamıştır. Günümüzde ise özellikle bilgisayar teknolojisi gazete, kitap, dergi gibi klasik iletişim araçlarının takipçilerinin tahmin edemeyecekleri düzeyde iletişim dünyasını sarmıştır. Kitle iletişimi, kitlesel olarak üretilen enformasyon, düşünce ve tutumların hedef kitleye teknik araçlarla iletildiği ve yine kitlesel olarak tüketildiği bir süreçtir. İletişim teknolojileri kavramı ise, genellikle, iletişim alanındaki bütün teknolojileri kapsayan bir kavram olarak kullanılmakta olup, iletim, telekomünikasyon, iletişim, enformasyon, yayın, yayım ve basım kelimeleri ile ilgili bütün teknolojileri içermektedir. 3

ULUSLARARASI İLETİŞİM Kitle iletişim araçları hemen her ülkede sosyal ve siyasal bünyeyi bir ağ gibi sarmıştır. Toplumu aydınlatma, eğitme, kamuoyu yaratma ve yansıtma mekanizmasını oluşturan bu araçların bütün bu etkilerinin belirleyicisi, kitle iletişim araçlarının kullanıldığı sosyo-ekonomik yapıdır. Kitle iletişim araçları; Toplumun bilmediği, gitmediği yerler ve nesneler hakkında bilgi verir Yönetimle halk arasında ilişkiler kurarak merkezleşmeyi önler Kapalı ekonomiyi açıp, milli pazarı açarak toplumu modernleştirir Verdiği haberler üzerinde toplumun dikkatinin yoğunlaşmasını sağlar Kişisel ve ulusal umutları arttırarak, kalkınma için gerekli olan bilgi verici iklimi hazırlamış olurlar Kitle iletişim araçlarının prestij sağladıkları kişi ve grupların otoritelerini, statülerini meşrulaştırarak arttırma gücü, sosyo-ekonomik yapı değişmediği sürece var olan nüfuzluların statüsünü meşrulaştırmak ve pekiştirmek, sosyo-ekonomik yapıyı değiştiren bir toplum düzeni içindeyse, önderlik kurma yönündedir. Kitle iletişim araçlarının uluslararası alanda kullanımı, her ne kadar biribirne zıt kavramlar olarak görünseler de, kapitalleşme ve küreselleşme kavramları ile birlikte ele alınmalıdır. Medya endüstrisindeki aşırı kapitalleşme, gerçekten de başat ekonomik güçlerin ayrıcalıklı bir konuma sahip oldukları ve diğer önemli toplumsal güçlere doğrudan, dolayımsız erişimin esirgendiği bir nüfuz alanı yaratmıştır. Bazı medya sektörlerinde yakın dönemdeki büyüme ile ilgili serbest pazarcı sevinç çığlıklarının biraz tereddütle karşılanmalıdır çünkü bu noktada asıl olan artış sayısındaki çeşitlilik ve seçenek üretimi görüntüsünün altında yatan, egemen hale gelen pazar yapılarının bu çeşitliliğin ne kadar genişlemesine izin verdiği ve çeşitliliğe nasıl sınırlamalar koyduğudur. Medya sayısındaki çokluk içerikte çoğulculuk anlamına gelmeyebilir. Seçenekler rekabet koşullarınca önceden belirlenmektedir. Yani pazara girişte sınıf süzgeci yerleştirlmiştir ve rakipler arasında eşitsiz bir ilişki bulunmaktadır. Küreselleşme, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasına paralel olarak dünya toplumlarının ekonomik, politik ve kültürel düzeyde çok yönlü olarak içiçe girdiği ve dünyanın bir ucunda olayların, kararların, çalışmaların ve etkinliklerin, yöresel ve ulusal sınırlar ötesinde toplumları etkileyebilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, toplumsal değişmeler, hiçbir ülke sınırı tanımadan bütün toplumları etkilemekte ve bu etkileşim süreçleri, kitle iletişim araçları ile daha da derinleşmektedir. David Harvey, Spaces of Hope (Umudun Mekanları) adlı kitabında küreselleşmeyi şöyle maddelendirmiştir: 1970 ten bu yana ABD denetimindeki Bretton Woods ticaret sisteminin çöküşü, ve bu sistemin bugün belli ulusötesi kurumlarca yönlendirilen, Japonya ve Avrupa daki diğer kutuplar da işin içine girdiği için daha az merkezi ve finans kaynağı sürekli değişen bir sisteme dönüşümü Dört nala koşan bir teknolojik yenilik dalgası İşyerlerinin değişmesine ve mali işlemlerin anında gerçekleştirlmesine yol açtığı gibi tamamıyla yeni ihtiyaç ve isteklerin ortaya çıkmasına neden olan yeni edya ve iletişim biçimleri Mal ve insan taşımacılığında maliyetin azalması Ulusötesi ihracat teşvik bölgelerinin, yeni esnek üretim biçimlerinin ve karmaşık küresel mal zincirlerinin gelişimi Maaşlı emek gücünün sabit olarak büyümesi Çoğu devletin, mali politikalarının denetimini uluslararası borç verme kurumlarının ve ve Dünya Ticaret Örgütü gibi karar alma kuruluşlarının eline kaptırması 4

Küresel ısınma, yakın bir gelişme olan peak oil (petrolde zirve) üretimi ve gıda ve ilaç alanlarında gerçekleşen biyogenetik devrimin ters sonuçları gibi ekolojik tehditlerin doğuşu Hem homojenleşme hem de direniş süreçleri hız kazanırken kültürün tahmin edilemez biçimlerde ön plana çıkışı Tıpkı küresel toplumun diğer boyutları gibi, uluslararası medya kültürünü de temelde eşitsizliğe dayalı özellikleriyle karşımıza çıkmaktadır. Medya kültürü; Eşit olmayan biçimde gelişmiştir Bu kültür dünyanın çeşitli yörelerindeki bölünmeleri yansırıt ve yaratır Ulusötesidir Ulusötesi medya holdingleri tarafından üretilmektedir Ulusötesi semayenin mantığıyla birleşmiştir İçsel çelişkilerle ve hegemonyacı medya kültürüyle çeşitli altkültürler arasındaki çatışmalarla doludur Medya kültürünün simgeleri yenilikçidir, sürekli bir yaratıma dayanır. Yeni simgeler eski simgelerin üzerine inşa edilirler Medya kültürleri yeni izleyicilere kolaylıkla erişebilirler ve yüzeysel değerleri sürekli olarak değiştirirler Medya kültürü türdeşleşmeyi teşvik etmektedir. Amerikan Basını Amerikan basınında farklı dönemlerde farklı türde yayınlar göze çarpmaktadır. İlk olarak 1600 lü yılların ortalarında Britanya basınının biçim ve içeriğinin görüldüğü sömürge gazeteleri ortaya çıkmış, 1700 lü yıllarla birlikte Bağımsızlık Savaşı gazeteleri yayınlanmaya başlamıştır. Bu dönemde yayınlanan gazetelerin hepsinin Bağımsızlık Savaşı nı çabuklaştırmada büyük katkısı olduğu belirtilmektedir. Bağımsızlık Savaşı sonrası gazeteler kuşağı sonrası politik uçlara bölünmüş ve George Washington un 1789 da başlayan başkanlık dönemi ile birlikte parti gazeteleri yayınlanmaya başlamıştır. Hükümet ile işbirliği içine giren parti basını, kendi partisine, politikasına ve politikacılarına muhalif olanlara karşı savaş açmıştır. Popüler gazetecilik akımının ilk ürünleri olan Peni (Penny) gazeteleri ise orta sınıf kesmindeki yeni okurlarına dünya hakkında öğretici bilgi verip, sınıf kimliğinin anlamını öğreten bir yayın politikası izleyerek kendilerine bir yer edinmeyi başarmıştır. 1835 te kurulan New York Herald gazetesi, bu türde yayın yapan gazetelerin önemli örneğini oluşturmaktadır. Peni basınıyla gazeteler ticaretle uğraşan seçkin sınıfın değil, orta sınıf toplumunun olaylarını yansıtmaya başlamıştır. Amerika Birleşik Devletleri nde dünya basın tarihi için önemli bir isim olan Joseph Pulitzer in 1878 de kurduğu St. Louis Post-Dispach ve 1883 te satın aldığı New York World gazeteleri Yeni Gazetecilik adlı gazete akımına örnek olmuştur. Bu yeni akımın özellikleri arasında; Haber-personel organizasyonu ve yerel haber toplama şebekesini geliştirmek, Yeni projeler oluşturmak, Gazeteler için reklam desteği sağlamak, Gazete fiyatını iki veya üç sentte tutmak, Yeni sütunlara tarafsızlığı taşımak, çalışan sınıfları desteklemek, Çarpıcı resimler ve büyük başlıklar kullanmak yer almaktadır. 5

Pulitzer, gazetesinde her gün üç önemli şeyi sunmakla kitleleri elinde tutmayı başarmıştır: Okunabilirlik, Heyecan, Eğitim. 1900 lü yıllarda haberde uzmanlaşma ve profesyonelleşmenin öne çıkması, aynı zamanda da telefonun yaygınlaşması Amerikan gazeteciliğini beslemiştir. 1960 lı yıllarda ortaya çıkan İnsan Hakları Hareketi ile de Amerikan basınına muhalif alt-kültür ve yeraltı gazeteleri girmiştir. Bu dönemin başkaldıran kuşağının genç muhabirleri kendi tutku ve ilgi alanlarını habere yansıtmak istemiş, tarafszılığı sinsi bir tehlike olarak görmüştür çünkü onlara göre haberi olduğu gibi vermek yalnızca sıkıcı ve kısıtlayıcı olmakla kalmayıp, resmi kaynaklar ile işbirliği içinde olmayı gerektirmektedir. 1970 lere gelindiğinde basın endüstrisi ırkçılık, tutuculuk ve cinselliğin hissedilmesiyle giderek artan eleştirilere maruz kalmıştır. Gazeteler aranma ve mahkeme kararalrıyla karşı karşıya gelmiştir. 1980 li yıllarda gazeteciler mahkemelerde ifade özgürlüğünün korunması çabalarını sürdürmüş, banliyölerin gelişmesi ve Güney eyaletlerinde yeni küçük gazetelerin kurulmaya devam etmesi eski metropolitan gazetelerin yok olmasına neden olmuştur. 1990 lara gelindiğinde ise Amerikan günlük gazetelerinin, rekabet dolu karmaşık medya pazarının içinde dinamizme sahip oldukları gözlemlenmektedir. ABD dünyada radyo ve televizyon yayıncılığına da öncülük etmiş, radyo yayıncılığı 1920 yılında başkanlık yarışının canlı verilmesiyle başlamıştır. Amerikan kongresinin 1934 yılında kabul ettiği İletişim Kanunu nda yayıncılık konusunda bazı yasal düzenlemeler getirerek lisans zorunluluğunu kabul etmiştir. Televizyon yayıncılığında ise CNN kanalı 1980 yılında faaliyete geçerek kablolu yayıncılık ve habercilik alanlarında yeni bir çığır açmıştır. CNN in yayıncılığa getirdiği yenilikler: Canlı yayına önem vermesi, 24 saat yayın yapması, Tüm dünyada kurduğu yerel muhabir ağıyla ayrıntılı haberler yakalaması, Özel haber birimleri oluşturmasıdır. CNN yönetiminin ABD başkanları ile olan yakınlığı George Bush döneminde Beyaz Saray a büro açmasıyla perçinlenmiştir. CNN in dikkat çeken diğer yayınları ise eski Doğu Bloku ülkelerinden insan hakları konulu haberlere ayrı bir önem vermesi ve dünyanın önemli olaylarından Tiananmen Olayları, Berlin Duvarı nın yıkılışı, Körfez Savaşı ve SSCB nin çöküşüdür. ABD de televizyon kanalları sayısındaki büyük artış kültürel ve türsel çeşitliği genişletmiştir. İstasyonlar birbirine karşıt güzellik programlarından etnik azınlıklar için yabancı dilde programlara kadar her türden programı yayınlamaya başlamış ve izleyici için tercih yapma şansı doğmuştur. Ancak, kanal sayısındaki artışın başaramadığı şey kamusal olaylaylarla ilgili programlardaki ideolojik çeşitlilikte benzer bir artşın sağlanamamasıdır. İngiliz Basını Pulitzer gazeteciliğini özetleyiniz. İlk kez 1791 yılında yayınlanan The Observer dünyadaki en eski ulusal Pazar gazetesidir. 1785 yılında yayın hayatına başlayan The Times hem dünyanın en etkin, hem de ülkenin en eski günlük ulusal gazetelerinden birini oluşturmaktadır. Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda da da bölgesel gazeteler yayınlanmakta olup örneğin Asya kökenliler ya da Araplar gibi farklı etnik grupların çıkardığı gazete de ve dergiler de yayınlarını sürdürmektedir. İngiliz yazılı basını özellikleri bakımından olumlu nitelikler taşımaktadır: 6

İngiliz basınında kişi başına düşen günlük gazete sayısı bakımından diğer Avrupa ülkelerine göre bir hayli yüksektir. Basın üzerinde devlet kontrolü ya da sansür yoktur ancak yayıncı birtakım yasalara tabidir. Vergi oranı diğer Batılı devletlere göre çok düşüktür. Gazete ve dergi satışlarında KDV yoktur. Gazeteler ekonomik yönden bir partiye bağımlı değildir ancak seçim kampanyalarında gazeteler okuyucularına bir siyasal partiye oy vermelerini öğütler. İngiliz ulusal basınındaki son dönemdeki büyümeler Amerikan basınında da görüldüğü gibi tüketici seçeneklerini arttırmış ancak ideolojik alanı yeterince genişletememiştir. 1986 ve 1990 yılları arasında maliyet düşürücü yeni teknolojinin kullanılmaya başlanması ile birlikte yedi ulusal gazete yayına başlamıştır. Ancak pazardaki liderler rekabeti ortadan kaldırmak için kasıtlı bir biçimde promosyona başlayarak ve sayfa sayısını arttırarak maliyetlerin artmasını sağlamıştır. Sonuçta yalnızca dört yeni ulusal gazete ayakta kalabilmiştir; sansayonel ve siyasete bulaşmayan bir Pazar gazetesi olan Sunday Sport, Rupert Murdoch tarafından satın alınan bir muhafazakar tabloid gazete olan Today ve zengin, seçkin okuyuculara reklam hizmeti veren iki metkezci gazete Independent ve Independent on Sunday. İngiliz kamu hizmeti yayın kurumu BBC (British Broadcasting Corporation) 1927 yılında kurulmuş ve yayınlarında kaliteli bir biçimde kamu hizmeti yayıncılığı gerçekleştirilmesi temel alınmıştır. Kamusal ve bağımsız bir kurum olan BBC hiç reklam almamakta ve gelirlerini TV ruhsat ücretinden sağlamaktadır. BBC genel olarak radyo-televizyon programcılığının her türünde program üretmekte ve yayınlamaktadır. Hükümet yönetim sorumluluğundan kaynaklanan bir hakla zaman radyo ya da televizyondan halka çeşitli konularda seslenmektedir. Kurum, 1980 li yıllarda rekabet ve serbest piyasa ekonomisini savunan Thatcher döneminde muhafazakarların siyasi ve ekonomik müdahaleleri nedeniyle sıkıntılı günler geçirmiş ancak yayınlarını tavizsiz olarak sürdürmüştür. Thatcher yönetimi İrlanda Kurtuluş Örgütü başkanı olduğu iddia edilen bir kişinin yer aldığı bir programın yayından kaldırılmasını istemiş, bu durum karşısında kurum programı yayından kaldırmamış ancak yayın tarihini ertelemiştir. BBC çalışanları ise bu durumu protesto etmek için bir günlük grev düzenlemiştir. İngiltere de özel yayıncılık da yapılmaktadır. İlk özel televizyon kanalı 1955 yılında, ikincisi de 1982 yılında kurulmuştur. İtalyan Basını İngiliz yazılı basınının belli başlı özellikleri nelerdir? İtalyan Anayasası ifade özgürlüğünü garanti altına almış ve bu özgürlüğün sınırlarını da belirlemiştir. 1948 yılında çıkarılan Basın Yasası gazetecilik mesleği ile ilgili normlarda; Gizlilik hakkını düzenler, Manevi standartları korur, Cevap verme, iftira ve onur kırıcı yayın hakkını düzenler, Editörlerin cezai sorumluluğunu düzenler. 1981 yılında çıkarılan bir yasayla daha ayrıntılı bir mevzuat belirlenmiştir. Buradaki en dikkat çeken yenilik basında tekelleşmeleri önleyecek tedbirler alınması gerektiğine dair maddedir. Gazete fiyatının başta hükümet tarafından belirlendiği İtalya da 1988 yılında fiyat belirleme serbest bırakılmıştır. İtalya nın en popüler gazeteleri spor gazeteleridir. Yalnızca 6 gazetenin politik olduğu ülkede birçok gazete politik partilerin organıdır. İtalyan yayıncılık alanındaki gelişmeleri daha iyi anlayabilmek için İtalyan siyaset kurumunun yapısına bakmak gerekmektedir. Hıristiyan Demokrat Parti ile İtalyan Komünist Partisi nin başı çektiği iki merkezli siyasal yapıdaki diğer ufak partiler genellikle bu iki parti etrafında yörüngede uydu olarak 7

yer almaktadırlar. Çok partili sistemde partilerin tek başına iktidar olmalarının erendeyse imkansız olması gerçeği göz önüne alındığında koalisyon hükümetlerinin kurulması kaçınılmazdır ve koalisyonu oluşturan partiler kendi aralarında kamunun ve toplumun çeşitli sektörlerini paylaşmaktadır. Kamu yayıncılığı yapılan RAI kanalı dışında özel televizyonların da devreye girmesi ile 1970 li yıllarda yayıncılık alanında tam bir anarşi yaşanmaya başlamıştır. Siyaset ve medya patronluğunun içiçe girmesi durumu zorlaştırmış, yayıncılık alanında hızla gelişen tekelleşme eğilimlerinin engellenmesi amacıyla 1997 yılında tekelleşme karşıtı özel maddeler içeren yasa kabul edilmiştir. Yeni antitröst kurallarına göre hiçbir yayıncı var olan frekansların %20 sinden fazlasına sahip olamayacak ve reklam ve ruhsat ücretlerinden oluşan gelir pastasından %30 dan fazla pay alamayacaktır. Fransız Basını Fransa da modern basın 1789 Fransız Devrimi ile doğmuştur. 1789-1792 yıllarında devrimin sınırsız basın özgürlüğünden faydalanılmış, ancak sonraki iki yılda terörün ilk kurbanları gazeteciler olmuştur. Fransa da İtalya daki çoğulcu yaklaşımın aksine yayıncılık sektöründe merkeziyetçi devlet tekeli dikkat çekmektedir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında hükümetlerin basın yoluyla siyasal propaganda yaptıkları gözlemlenmiştir. O dönemde radyo ve televizyon alanında görülen bu tür müdahaleler Fransız toplumunda ulus kavramının yerleştirilmesi için bir araç olarak görülmüş ve doğal karşılanmıştır. Fransız basını ile ilgili yasal düzenlemelerin tarihlerine bakıldığında ise değişiklikler ve düzenlemelerin hep seçim dönemlerine geldiği görülmektedir. Bu da iktidarın iletişim sektörüne doğrudan müdahalesinin bulunduğunu göstermektedir. Fransız yayıncılık sektöründe kamu tekeli 1980 lerde sosyalistlerin iktidara gelmesiyle kaldırılmıştır. Kağıt üzerinde bakıldığında, yasal düzenleme açısından, Fransız yayıncılık sistemi neredeyse mükemmel bir görüntü vermektedir. Fakat uygulamada sistemin aşırı düzeyde partizan bir yapıda olduğu ortaya çıkmaktadır. Alman Basını Matbaanın 1450 yılında Almanya da bulunması, dünyada basın hayatının başlangıcı olmuştur. Almanya da klasik anlamda ilk gazete ise 1609 yılında yayınlanmaya başlamıştır. Bu yüzyılda kilise ve devlet basın üzerinde baskı unsuru olmuştur. Kilise basın üzerinde tam bir sansür yetkisine sahiptir. 17 inci yüzyılda Almanya nın siyasi birlikten yoksun bir ülke görünümünde olması ve sansür, Alman kamuoyunun oluşmasını engellemiş, gerçek basının doğması da gecikmiştir. Fransız Devrimi ile yaşanan özgürlük dalgası Alman basınında da yeni bir anlayışın temelini oluşturmuştur. 19 uncu yüzyılın son çeyreğinde politik yayınlarda artış gözlemlenmiş, bu dönemde basın liberal, tutucu, dini ve sosyal demokrat demokrat olmak üzere dört alanda yoğunluk göstermiştir. 1933 yılında Hitler in iktidara gelmesi ile basın tam bir propaganda aracı olarak kullanılmış, basın üzerinde otorite kurmak amacıyla bakanlık oluşturulmuştur. Özgür basın susturulmuş, birçok gazete kapatılmıştır. Hitler döneminin ardından baskıcı izler silinmeye çalışılmıştır. 1920 li yıllarda başlayan radyo yayıncılığı, Hitler döneminde uğradığı baskıcı politikaların ardından 1940 lı yıllarda özgürlük kavramının yasal zeminine oturtulmaya çalışılmıştır. Federal Anayasa da devletin herhangi bir biçimde radyo istasyonu kurması yasaklanmıştır. Yayıncılık alanının devletten mümkün olduğunca uzak tutulması amacıyla İkinci Dünya Savaşı ndan sonra radyo yayınları yapma yetkisi eyaletlere verilmiştir. Matbaanın Almanya da bulumuş olmasına rağmen neden basının hayata geçmesi gecikmiştir? 8

Latin Amerika Basını Latin Amerika ülkelerinde gazete ortaklarının genelde muhafazakar olmalarına rağmen gazetelerin yayın çizgileri radikaldir. Ancak yine de daha az politize olmuş gazeteler, gün geçtikçe popülerleşmektedir. Gazetelerin çoğunun basım kalitesi yüksektir. Otokrat yönetimlere karşı meydan okuyan, muhalif gazeteler daha çok Brezilya, Meksika, Kolombiya ve Şili de basılmaktadır. Latin Amerika ülkelerinde yazılı basının sürdürülebilirliği açısından karşılaşılan en büyük sorun enflasyon ve bölgede yaşanan ekonomik sıkıntılardır. Ayrıca bölgede zaman zaman yaşanan darbeler de basın için ciddi baskı dönemleri yaşanmasına neden olmaktadır. Arjantin de yaşanan 1990 ekonomik krizi basını ciddi bir biçimde tehdit etmiştir. Burada 1869 yılında yayına başlayan La Prensa The Times gazetesine benzerliği ile dikkat çekmektedir. Gerçek gurur, özgürlük, ilerleme ve medeniyet parolasını taşıyan gazetede diktatör Juan Domingo Peron un yönetimi sırasında gazetenin iktidarla savaşı dünya manşetlerine taşınmış ancak süreç sonunda gazete iktidar tarafından devralınmıştır. Bölgede radyo yayınları 1930 ların başında iki Amerikan radyo istasyonu ile başlamıştır. Günümüzde diğer gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında gelişmiş bir yayın teknolojisine ulaşılan bölgede televizyon yayınları da 1950 lerde girmiştir. Brezilya, Meksika ve Küba gibi ülkeler bu ortama kolaylıkla uyum göstermiştir. Arjantin, Şili gibi finansal kaynak sorunları olan bazı ülkeler ise bu konuda oldukça yavaş davranmıştır. Doğu Avrupa Basını 1989-1990 yıllarında, Orta ve Doğu Avrupa da politik ve sosyal değişimlerin biçimlenmesinde, yeni doğmakta olan özgür basının büyük rolü olduğu gözlemlenmektedir. Ancak basının bu dönemde karşılaştığı sorunlar arasında gittikçe artan baskı fiyatları, etersiz dağıtım sistemi, eski baskı yöntemleri ve yetersiz yöneticiler sayılabilir. Macar basınında macarların diğer Doğu Avrupa ülkelerine göre daha hızlı ve cesur oldukları söylenmektedir. Tabloid basının tüm dünyada revaçta olması Macar basın sektörünü de kısa ve özlü yazılar yazmaya sevketmiştir. Macar gazetelerinin bir başka özelliği de değişik siyasi görüşlerin savunuculuğunu yapmamalarıdır. Bir başka deyişle, Macarlar daha az politize olmuş birbasını tercih etmektedir.bunun başka bir göstergesi de parti gazetelerinin satışlarında görülen düşük rakamlardır. Macar okuru partizan yazılar yazmayan, spor ve aktüaliteye yer veren Kurir ve reform gazetelerine daha cıcak bakmaktadır. Macaristan da ilk gazetecilik ve iletişim eğitimi verilen okul da 1986 yılında açılmıştır. Macaristan da basın yasası 1986 yılında çıkarılmıştır. Yasada gazetecilerin haklarından çok sorumlulukları vurgulanmaktadır. Ülkede basın özgürlüğü önemlidir, sansür yoktur. Ülkede radyo ve televizyon yayınları devlet ve özel sektör eliyle yapılmaktadır. Basın, yabancı sermayeye %100 açılmıştır. Birçok ülkede basın için ciddi tehlike oluşturan artan enflasyon ve masraflar Macaristan basını için de söz konusudur. Japon Basını Japon dilinde en eski gazete 1862 yılında çıkarılmış, ilk günlük gazete de 1871-1940 yılları arasında Yokohama Mainichi Shinbun adıyla basılmıştır. Bu dönemde çoğunlukla Samuray sınıfı ve diğer entellektüelleri de içeren yüksek sınıflara yönelik ilanlar yer almaktadır. Radyo yayını da 1925 yılında başlamıştır. Japonya da gazete endüstrisi 19 uncu yüzyıl sonlarında ve 20 inci yüzyıl başlarında Japon toplumunda kapitalist esasların kökleşmeye başlamasıyla oluşmuştur. 1923 büyük depremi, Birinci Dünya Savaşı, 1937 de Çinde savaşın patlak vermesi ve ekonomik krizler gazetelerin tirajlarını etkilerken, sayfa sayılarında da etkili olmuştur. İkinci Dünya savaşı Japon medyası için dönüm noktası oluşturmaktadır. Savaş sonrasında rekabet yeniden başlamış, 1960 larda endüstri teknolojiyle birlikte hız kazanmış, gazete üretimi kökten biçim 9

değiştirmiştir. Yüksek tiraj ve dağılım oranları ile Japon gazetecilerin okurları üzerinde çok etkili oldukları gözlemlenmektedir. Japon basını okuyucularına her türlü konuyu aktaracak niteliktedir. Ülke gelişmiş haberleşme teknolojisi sayesinde hızla haber toplumuna dönüşmektedir. Değerlerin bireyselleşmesi, değişik ilgi alanlarının ortaya çıkması, haber çeşitlilik gereksinimleri gazeteleri daha zengin bir haber hazinesi oluşturmaya zorlamaktadır. Dünyanın en gelişmiş yayıncılık endüstrilerinden birine sahip olan Japonya da iki ulusal sistem bulunmaktadır. Biri kamu kuruluşu olan NHK, diğeri ticari yayın sistemidir. Ülkede ifade ve konuşma özgürlüğü garanti altına alınmıştır. Ticari yayın yapan şirketlerin ruhsatlarının süresi 5 yıl ile sınırlandırılmıştır, ruhsat yenilenmesi için şirletler programları hakkında geniş ayrıntılı bilgi sağlamak zorundadır. Ortadoğu Basını Ortadoğu işitsel ve görsel basını temelde sömürgeci devletlerin girişimleri ile oluşturulmaya başlanmıştır. Özellikle radyo yayınları hemen hemen tüm dünya ile birlikte Ortadoğu ülkelerinde de hayata geçmiştir. Ancak televizyon yayıncılığı Ortadoğu ya 1960 lı yıllarda girmiştir. Irak ta radyo yayınları 1936 yılında başlamış, 1956 yılında ülkeye giren televizyon yayınlarıyla birlikte yapılan yayınlar hükümetin yayın organı kimliğini korumuştur. Suriye de ise radyo yayınları Fransız mandası döneminde başlamış ancak bölgede artan milliyetçilik akımları ve Fransa nın İkinci Dünya Savaşı sırasında çökmesi ile birlikte radyo yayınları Suriyeli milliyetçiler tarafından ülkelerinin bağımsızlığa kavuşmasında önemli bir araç olarak kullanılmıştır. Suriye de devlet tekelinde radyo yayınları 1946 yılında, televizyon yayınları da 1960 yılında başlamıştır. Ürdün de mandacı devlet konumundaki İngilizler radyo yayınını başlatmıştır. 1948 de İngilizler in bölgeden çekilmesiyle yayın hizmetleri krallığa devredilmiş, 1967 yılında da televizyon yayınına başlanmıştır. Mısır da radyonun kullanımı diğer ülkelerden farklı olarak ticari amaçla gerçekleştirilmiştir. 1932 öncesi özel teşebbüsün başlattığı yayınlar 1932 yılında hükümet denetimine girmiş, Arap milliyetçiliğinin en üst noktaya ulaştığı 1947 yılından itibaren de yayınlar tümüyle devletin eline geçmiştir. Burada da televizyon yayınları 1960 yılında devlete ait olarak başlatılmıştır. Lübnan da ise radyo Fransız mandası altında bulunduğu dönemde, 1938 yılında hükümete ait işletilmeye başlanmış, televizyon yayınları ise özel teşebbüs yoluyla kurulmuştur. İran da 1940 yılında Şah döneminde başlatılan radyo yayınlarının ardından yayınların millîleştirilmesi 1969 yılında gerçekleşmiştir. İsrail in ise radyo ve televizyon yayıncılığı farklı bir tarihçeye sahiptir. İsrail devletinin kurulması çalışmaları sırasında kurdukları yeraltı radyolarıyla yayınlarını gerçekleştiren Yahudiler bu radyo istasyonunu İngilizlerin Filistin den çekildiği 1948 yılında resmi radyoları haline getirmiştir. 1965 yılında ise radyo yayınları Siyasal olmayan, hükümete ait bulunmayan, bağımsız ve her türlü dış denetim dışında kalacak duruma getirilerek Kol Yısrael adını almıştır. Kol Yısrael bünyesindeki televizyon yayınları ise 1969 yılında gerçekleşmiştir. Ortadoğu ülkelerinde araç olarak radyo ve televizyon sistemleri ortaya çıkış dönemlerine bakıldığında ülkelerle şu şekilde bağdaşlaştırılabilmektedir: İran: Krallığı güçlendirme aracı olarak Ürdün: Krallığın varlığını kurtarma aracı olarak Mısır Arap Cumhuriyeti: Ticari yayına ağırlık veren sistem Irak: Kültür ayrılığını uygulayan sistem Suriye Arap Cumhuriyeti: Devlet organı olarak işletilen sistem 10

İsrail: Ortadoğu da özerk sistem Lübnan: Ortadoğu da karma sistem Ortadoğu ülkelerinde İsrail radio televizyon yayıncılığında nasıl bir anlayış benimsemiştir? Asya Basını Asya daki sosyalist-komünist ülkelerde hükümet ve haberleşme arası ilişkiler kapitalist düzendekine göre farklı biçimler ortaya koymaktadır. Örneğin Çin de kitle haberleşme araçlarının ve kültürel üretimin denetimini devletten çok Komünist Parti elinde bulundurmaktadır. Hong Kong, Endonezya, Malezya, Singapur ve Tayland gibi ülkelerde yazılı medya özel mülkiyetteyken, elektronik medya kamu ve devlet mülkiyetindedir. Bu ülkelerde basın özgürlüğünden fiilen bahsetmek pek de mümkün değildir. Gazteci ve editörler tutuklanmakta, Endonezya da yayın yasakları söz konusu olmaktadır. Tayland da modern kitle haberleşmesi bir hayli gelişmiştir. TV kanalları devletin elindedir ancak idare ve işleyiş özel sektöre bırakılmıştır. TV programcılığı yayınları kanunla kısıtlanmış, tüm yayıncışığa katı sansür uygulanmıştır. Kültürel açıdan birçok unsurun bulunduğu Hindistan kültürel üretim ve haberleşmede karmaşıklık ve farklılık örneği oluşturmaktadır. Film üretimi ve dağıtımında devlet müdahalesinin en dikkat çeken biçimi sansürdür. Sansür kurulu 1950 yılında kurumsallaşmıştır. Çin de ifade özgürlüğü tamamen siyasi konjüktüre bağlıdır. Komünizmin yüksek standartları doğrultusunda ülkenin idare edilmesi gerektiği konusunda birleşen Çin liderleri 1989 dan itibaren politik fikirlerin serbest dolaşımını da engelleme yoluna gitmiştir. Çin de medya hükümetin bir kolu olarak görülmektedir bu yüzden hükümet medya ile ilgili bir düzenleme yapılması gerektiğini düşünmemiştir. Çoğu devletin sahip olduğu Çin gazeteleri yalnız kamuoyunu bilgilendirmek değil, aynı zamanda hükümeti memnun etmek için kamunun fikirlerini biçimlendirmeyi amaçlamaktadırlar. 11

Özet Kitle iletişim araçları hemen her ülkede sosyal ve siyasal bünyeyi bir ağ gibi sarmıştır. toplumu aydınlatma, eğitme, kamuoyu yaratma ve yansıtma mekanizmasını oluşturan bu araçların bütün bu etkilerinin belirleyicisi, kitle iletişim araçlarının kullanıldığı sosyo-ekonomik yapıdır. Kitle iletişim araçlarının uluslararası alanda kullanımı, her ne kadar biribirne zıt kavramlar olarak görünseler de, kapitalleşme ve küreselleşme kavramları ile birlikte ele alınmalıdır. Medya endüstrisindeki aşırı kapitalleşme, gerçekten de başat ekonomik güçlerin ayrıcalıklı bir konuma sahip oldukları ve diğer önemli toplumsal güçlere doğrudan, dolayımsız erişimin esirgendiği bir nüfuz alanı yaratmıştır. Bazı medya sektörlerinde yakın dönemdeki büyüme ile ilgili serbest pazarcı sevinç çığlıklarının biraz tereddütle karşılanmalıdır çünkü bu noktada asıl olan artış sayısındaki çeşitlilik ve seçenek üretimi görüntüsünün altında yatan, egemen hale gelen pazar yapılarının bu çeşitliliğin ne kadar genişlemesine izin verdiği ve çeşitliliğe nasıl sınırlamalar koyduğudur. Medya sayısındaki çokluk içerikte çoğulculuk anlamına gelmeyebilir. Seçenekler rekabet koşullarınca önceden belirlenmektedir. Yani pazara girişte sınıf süzgeci yerleştirlmiştir ve rakipler arasında eşitsiz bir ilişki bulunmaktadır. Küreselleşme, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasına paralel olarak dünya toplumlarının ekonomik, politik ve kültürel düzeyde çok yönlü olarak içiçe girdiği ve dünyanın bir ucunda olayların, kararların, çalışmaların ve etkinliklerin, yöresel ve ulusal sınırlar ötesinde toplumları etkileyebilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, toplumsal değişmeler, hiçbir ülke sınırı tanımadan bütün toplumları etkilemekte ve bu etkileşim süreçleri, kitle iletişim araçları ile daha da derinleşmektedir. Tıpkı küresel toplumun diğer boyutları gibi, uluslararası medya kültürünü de temelde eşitsizliğe dayalı özellikleriyle karşımıza çıkmaktadır. ABD dünyada radyo ve televizyon yayıncılığına da öncülük etmiş, radyo yayıncılığı 1920 yılında başkanlık yarışının canlı verilmesiyle başlamıştır. Amerikan kongresinin 1934 yılında kabul ettiği İletişim Kanunu nda yayıncılık konusunda bazı 12 yasal düzenlemeler getirerek lisans zorunluluğunu kabul etmiştir. Televizyon yayıncılığında ise CNN kanalı 1980 yılında faaliyete geçerek kablolu yayıncılık ve habercilik alanlarında yeni bir çığır açmıştır. CNN in yayıncılığa getirdiği yenilikler: Canlı yayına önem vermesi, 24 saat yayın yapması, Tüm dünyada kurduğu yerel muhabir ağıyla ayrıntılı haberler yakalaması, Özel haber birimleri oluşturmasıdır. ABD de televizyon kanalları sayısındaki büyük artış kültürel ve türsel çeşitliği genişletmiştir. Ancak, kanal sayısındaki artışın başaramadığı şey kamusal olaylaylarla ilgili programlardaki ideolojik çeşitlilikte benzer bir artşın sağlanamamasıdır. İlk kez 1791 yılında yayınlanan The Observer dünyadaki en eski ulusal Pazar gazetesidir. 1785 yılında yayın hayatına başlayan The Times hem dünyanın en etkin, hem de ülkenin en eski günlük ulusal gazetelerinden birini oluşturmaktadır. Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda da da bölgesel gazeteler yayınlanmakta olup örneğin Asya kökenliler ya da Araplar gibi farklı etnik grupların çıkardığı gazete de ve dergiler de yayınlarını sürdürmektedir. İngiliz ulusal basınındaki son dönemdeki büyümeler Amerikan basınında da görüldüğü gibi tüketici seçeneklerini arttırmış ancak ideolojik alanı yeterince genişletememiştir. İngiliz kamu hizmeti yayın kurumu BBC (British Broadcasting Corporation) 1927 yılında kurulmuş ve yayınlarında kaliteli bir biçimde kamu hizmeti yayıncılığı gerçekleştirilmesi temel alınmıştır. İngiltere de özel yayıncılık da yapılmaktadır. İlk özel televizyon kanalı 1955 yılında, ikincisi de 1982 yılında kurulmuştur. 1981 yılında çıkarılan bir yasayla daha ayrıntılı bir mevzuat belirlenmiştir. Buradaki en dikkat çeken yenilik basında tekelleşmeleri önleyecek tedbirler alınması gerektiğine dair maddedir. Gazete fiyatının başta hükümet tarafından belirlendiği İtalya da 1988 yılında fiyat belirleme serbest bırakılmıştır.

İtalya nın en popüler gazeteleri spor gazeteleridir. Yalnızca 6 gazetenin politik olduğu ülkede birçok gazete politik partilerin organıdır. Fransa da modern basın 1789 Fransız Devrimi ile doğmuştur. 1789-1792 yıllarında devrimin sınırsız basın özgürlüğünden faydalanılmış, ancak sonraki iki yılda terörün ilk kurbanları gazeteciler olmuştur. Fransa da İtalya daki çoğulcu yaklaşımın aksine yayıncılık sektöründe merkeziyetçi devlet tekeli dikkat çekmektedir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında hükümetlerin basın yoluyla siyasal propaganda yaptıkları gözlemlenmiştir. O dönemde radyo ve televizyon alanında görülen bu tür müdahaleler Fransız toplumunda ulus kavramının yerleştirilmesi için bir araç olarak görülmüş ve doğal karşılanmıştır. Fransız basını ile ilgili yasal düzenlemelerin tarihlerine bakıldığında ise değişiklikler ve düzenlemelerin hep seçim dönemlerine geldiği görülmektedir. Bu da iktidarın iletişim sektörüne doğrudan müdahalesinin bulunduğunu göstermektedir. Matbaanın 1450 yılında Almanya da bulunması, dünyada basın hayatının başlangıcı olmuştur. Almanya da klasik anlamda ilk gazete ise 1609 yılında yayınlanmaya başlamıştır. Bu yüzyılda kilise ve devlet basın üzerinde baskı unsuru olmuştur. Kilise basın üzerinde tam bir sansür yetkisine sahiptir. 1920 li yıllarda başlayan radyo yayıncılığı, Hitler döneminde uğradığı baskıcı politikaların ardından 1940 lı yıllarda özgürlük kavramının yasal zeminine oturtulmaya çalışılmıştır. Federal Anayasa da devletin herhangi bir biçimde radyo istasyonu kurması yasaklanmıştır. Yayıncılık alanının devletten mümkün olduğunca uzak tutulması amacıyla İkinci Dünya Savaşı ndan sonra radyo yayınları yapma yetkisi eyaletlere verilmiştir. Latin Amerika ülkelerinde gazete ortaklarının genelde muhafazakar olmalarına rağmen gazetelerin yayın çizgileri radikaldir. Ancak yine de daha az politize olmuş gazeteler, gün geçtikçe popülerleşmektedir. Gazetelerin çoğunun basım kalitesi yüksektir. Otokrat yönetimlere karşı meydan okuyan, muhalif gazeteler daha çok Brezilya, Meksika, Kolombiya ve Şili de basılmaktadır. 1989-1990 yıllarında, Orta ve Doğu Avrupa da politik ve sosyal değişimlerin biçimlenmesinde, yeni doğmakta olan özgür basının büyük rolü 13 olduğu gözlemlenmektedir. Ancak basının bu dönemde karşılaştığı sorunlar arasında gittikçe artan baskı fiyatları, yetersiz dağıtım sistemi, eski baskı yöntemleri ve yetersiz yöneticiler sayılabilir. Japon basını okuyucularına her türlü konuyu aktaracak niteliktedir. Ülke gelişmiş haberleşme teknolojisi sayesinde hızla haber toplumuna dönüşmektedir. Değerlerin bireyselleşmesi, değişik ilgi alanlarının ortaya çıkması, haber çeşitlilik gereksinimleri gazeteleri daha zengin bir haber hazinesi oluşturmaya zorlamaktadır. Ortadoğu işitsel ve görsel basını temelde sömürgeci devletlerin girişimleri ile oluşturulmaya başlanmıştır. Özellikle radyo yayınları hemen hemen tüm dünya ile birlikte Ortadoğu ülkelerinde de hayata geçmiştir. Ancak televizyon yayıncılığı Ortadoğu ya 1960 lı yıllarda girmiştir. Irak ta radyo yayınları 1936 yılında başlamış, 1956 yılında ülkeye giren televizyon yayınlarıyla birlikte yapılan yayınlar hükümetin yayın organı kimliğini korumuştur. Suriye de ise radyo yayınları Fransız mandası döneminde başlamış ancak bölgede artan milliyetçilik akımları ve Fransa nın İkinci Dünya Savaşı sırasında çökmesi ile birlikte radyo yayınları Suriyeli milliyetçiler tarafından ülkelerinin bağımsızlığa kavuşmasında önemli bir araç olarak kullanılmıştır. Suriye de devlet tekelinde radyo yayınları 1946 yılında, televizyon yayınları da 1960 yılında başlamıştır. Asya daki sosyalist-komünist ülkelerde hükümet ve haberleşme arası ilişkiler kapitalist düzendekine göre farklı biçimler ortaya koymaktadır. Örneğin Çin de kitle haberleşme araçlarının ve kültürel üretimin denetimini devletten çok Komünist Parti elinde bulundurmaktadır. Hong Kong, Endonezya, Malezya, Singapur ve Tayland gibi ülkelerde yazılı medya özel mülkiyetteyken, elektronik medya kamu ve devlet mülkiyetindedir. Bu ülkelerde basın özgürlüğünden fiilen bahsetmek pek de mümkün değildir. Gazteci ve editörler tutuklanmakta, Endonezya da yayın yasakları söz konusu olmaktadır.

Kendimizi Sınayalım 1. Aşağıdakilerin hangisi Amerikalı gazeteci Joseph Pulitzer in kurduğu Yeni Gazetecilik akımının özellikleri arasında değildir? a. Gazetelerin fiyatını yüksek tutmak b. Yeni projeler oluşturmak c. Gazeteler için reklam desteği sağlamak d. Çarpıcı resimler ve büyük başlıklar kullanmak e. Yerel haber toplama şebekesini genişletmek 2. Amerikan haber kanalı CNN in televizyon yayınlarına getirdiği yenilikler arasında aşağıdakilerden hangisi bulunmaz? a. Canlı yayına önem vermesi b. İktidar-medya ilişkilerine önem vermemesi c. 24 saat yayın yapması d. Tüm dünyada kurduğu yerel muhabir ağıyla ayrıntılı haberler yakalaması e. Özel haber birimleri oluşturması 3. Aşağıdakilerden hangisi İngiliz yazılı basınının özelliklerinden biridir? a. Okurlar en çok spor gazetelerine rağbet gösterir b. Okurlar okudukları gazeteyi siyasi görüşlerine göre seçer c. Kişi başına düşen gazete sayısının Avrupa ülkeleri içinde en yüksek olduğu ülkelerden biridir d. Gazetelerde yoğun sansür uygulanmaktadır e. Gazeteler için uygulanan KDV oranı yüksektir 4. BBC nin kuruluşunda temel alınan anlayış nedir? a. Reklam geliri yoluyla para kazanılması b. Yayınlarda Kraliyet ve hükümetlerin yararını gözetmek c. Yalnızca haber yayını yapmak d. Kaliteli biçimde kamu hizmeti yayıncılığının gerçekleştirilmesi e. Toplumun yalnızca eğlenmesini sağlamak 14 5. İtalyan Basını ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? a. Tekelleşme karşıtı yasal düzenlemeler yapılmıştır b. İktidar sahipleri ve medya patronları birbirlerinden tümüyle bağımsızdır c. 1948 yılında çıkarılan Basın Yasası gizlilik hakkını düzenler d. 1948 yılında çıkarılan Basın Yasası manevi standartları korur e. Hükümetin belirlediği gazete fiyatlarının belirlenmesi 1988 yılında serbest bırakılmıştır 6. Fransa da nasıl bir yayıncılık anlayışı bulunmaktadır? a. Yayıncılık sektöründe merkeziyetçi devlet tekeli dikkat çekmektedir b. Ticari yayına önem verilmektedir c. Avrupa da özerk sistemi savunan bir yayıncılık anlayışı benimsenmiştir d. Dilin kullanımı konusunda özensiz bir yayın anlayışı e. İktidar müdahalesinden bağımsız yasal düzenlemelerle ilerleyen bir yayın anlayışı 7. Alman basını en özgür dönemini aşağıdaki şıklarda belirtilen hangi dönemde yaşamıştır? a. Matbaanın icat edildiği 1450 li yıllar b. Hitler in iktidara geldiği 1930 lu yıllar c. Katolik kilisesinin güçlü olduğu 17 nci yüzyıl d. Özgürlük kavramının yasal zemine oturtulmaya başlandığı 1940 lı yıllar e. Basın ile ilgili bakanlığın kurulduğu yıllar 8. Aşağıdakilerden hangisi kitle iletişim araçlarının işlevleri arasında sayılmaz? a. Toplumun bilmediği, gitmediği yerler ve nesneler hakkında bilgi verir b. Yönetimle halk arasında ilişki kurarak merkezleşmeyi önler c. Kapalı ekonomiyi açıp milli pazarı açarak toplumu modernleştirir d. Kişisel ve ulusal umutları arttırarak, kalkınma için gerekli olan bilgi verici iklimi hazırlamış olurlar e. Küreselleşme kavramını desteklemezler

9. Ortadoğu ülkelerinde radyo ve televizyon sistemlerinin ilk kullanım amaçlarına göre ülkeler bazında aşağıda yapılan eşleştirmelerden hangisi yanlıştır? a. İran: Krallığı güçlendirme aracı olarak b. Suriye Arap Cumhuriyeti: Ticari yayına ağırlık veren sistem c. İsrail: Ortadoğu da özerk sistem d. Ürdün: Krallığın varlığını kurtarma aracı olarak e. Lübnan: Ortadoğu da karma sistem 10. Ortadoğu ülkelerinde radyo ve televizyon sistemleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? a. İsrail de özerk sistem benimsenmiştir b. Ortadoğu ülkelerinde radyo ve televizyon yayınları genel olarak sömürgeci devletler aracılığıyla başlamıştır c. Suriye de İkinci Dünya Savaşı sonrasında yükselen milliyetçilik akımı ülkedeki yayın politikasını etkilememiştir d. Lübnan da televizyon sistemleri özel teşebbüs yoluyla kurulmuştur e. İran da yayınların başladığı dönemde krallığın güçlendirmesi hedeflenmiştir Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. a Yanıtınız yanlış ise Amerikan Basını başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 2. b Yanıtınız yanlış ise Amerikan Basını başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 3. c Yanıtınız yanlış ise İngiliz Basını başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 4. d Yanıtınız yanlış ise İngiliz Basını başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 5. b Yanıtınız yanlış ise İtalyan Basını başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 6. a Yanıtınız yanlış ise Fransız Basını başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 7. d Yanıtınız yanlış ise Alman Basını başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 8. e Yanıtınız yanlış ise Uluslararası İletişim başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 9. b Yanıtınız yanlış ise Ortadoğu Basını başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 10. c Yanıtınız yanlış ise Ortadoğu Medyası başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 15

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 Amerika Birleşik Devletleri nde dünya basın tarihi için önemli bir isim olan Joseph Pulitzer in 1878 de kurduğu St. Louis Post-Dispach ve 1883 te satın aldığı New York World gazeteleri Yeni Gazetecilik adlı gazete akımına örnek olmuştur. Bu yeni akımın özellikleri arasında; Haber-personel organizasyonu ve yerel haber toplama şebekesini geliştirmek, Yeni projeler oluşturmak, Gazeteler için reklam desteği sağlamak, Gazete fiyatını iki veya üç sentte tutmak, Yeni sütunlara tarafsızlığı taşımak, çalışan sınıfları desteklemek, Çarpıcı resimler ve büyük başlıklar kullanmak yer almaktadır. Pulitzer, gazetesinde her gün üç önemli şeyi sunmakla kitleleri elinde tutmayı başarmıştır: Vergi oranı diğer Batılı devletlere göre çok düşüktür. Gazete ve dergi satışlarında KDV yoktur. Gazeteler ekonomik yönden bir partiye bağımlı değildir ancak seçim kampanyalarında gazeteler okuyucularına bir siyasal partiye oy vermelerini öğütler. Sıra Sizde 3 Bu yüzyılda kilise ve devlet basın üzerinde baskı unsuru olmuştur. Kilise basın üzerinde tam bir sansür yetkisine sahiptir. 17 inci yüzyılda Almanya nın siyasi birlikten yoksun bir ülke görünümünde olması ve sansür, Alman kamuoyunun oluşmasını engellemiş, gerçek basının doğması da gecikmiştir. Sıra Sizde 4 İsrail de radyo ve televizyonlar için yayınları Siyasal olmayan, hükümete ait bulunmayan, bağımsız ve her türlü dış denetim dışında kalacak bir yayın anlayışı benimsenmiştir. Okunabilirlik, Heyecan, Eğitim. Sıra Sizde 2 İlk kez 1791 yılında yayınlanan The Observer dünyadaki en eski ulusal Pazar gazetesidir. 1785 yılında yayın hayatına başlayan The Times hem dünyanın en etkin, hem de ülkenin en eski günlük ulusal gazetelerinden birini oluşturmaktadır. Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda da da bölgesel gazeteler yayınlanmakta olup örneğin Asya kökenliler ya da Araplar gibi farklı etnik grupların çıkardığı gazete de ve dergiler de yayınlarını sürdürmektedir. İngiliz yazılı özellikleri bakımından olumlu nitelikler taşımaktadır: İngiliz basınında kişi başına düşen günlük gazete sayısı bakımından diğer Avrupa ülkelerine göre bir hayli yüksektir. Basın üzerinde devlet kontrolü ya da sansür yoktur ancak yayıncı birtakım yasalara tabidir. Yararlanılan Kaynaklar Çaplı, Bülent (2001). Televizyon ve Siyasal Sistem, İmge Kitabevi, Ankara Çetinkaya, Doğan (der.) (2008). Toplumsal Hareketler, İletişim Yayınları, İstanbul İnceoğlu, Yasemin Giritli (2000). Uluslararası Medya, Beta Yayınevi, İstanbul İrvan, Süleyman (der.) (1997). Medya, Kültür, Siyaset, Ark Kitapları, Ankara Jeanneney, Jean-Noel (2009). Başlangıcından Günümüze Medya Tarihi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul. Kejanlıoğlu, Beybin (2004). Türkiye de Medyanın Dönüşümü, İmge Kitabevi, Ankara Oskay, Ünsal (2011) İletişimin ABC si, Der Yayınları, İstanbul Tokgöz, Oya (1972). Türkiye ve Ortadoğu Ülkelerinde Radyo-Televizyon Sistemleri, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara. Uluç, Güliz (2003). Küreselleşen Medya: İktidar ve Mücadele Alanı, Anahtar Kitaplar, İstanbul. 16