On5yirmi5.com Hükümet deviren kasette Gülen parmağı 1998 de düzenlenen Türkbank ihalesine Alaattin Çakıcı nın müdahale ettiği ses kayıtları ile ortaya çıkmış, bu skandal üzerine Mesut Yılmaz hükümeti devrilmişti. O yıllarda tutanaklara geçmiş bazı ifadeler, devletin üst kademelerinde görev yapmış bürokratların daha sonra yazdıkları kitaplar ve 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan bazı yeni gerçekler, Mesut Yılmaz hükümetinin devrilmesiyle sonuçlanan süreçte Gülen örgütüyle bağlantılı isimlerin rol rol oynadığını ortaya koyuyor. Yayın Tarihi : 21 Aralık 2016 Çarşamba (oluşturma : 1/7/2017) Selahattin Günday Aljazeera Türk'te bir dönemin Türkiye'sinden -yaşı müsait olanların canlı tanıklık ettiği- ilginç bir hikayenin perde arkasını anlatıyor. Dönemin hükümetinin düşmesine neden olan o ilginç hikaye... 4 Ağustos 1998 Türkbank ihalesi yapıldığında, bu işin hükümeti alaşağı edecek bir hâl alacağını kimse düşünemezdi elbette. Ama, o ihale sürecinde öyle olaylar yaşanmıştı ki, ihalenin sonucu hükümetin de kaderini belirlemişti. Gizli ortak Alaatin Çakıcı 1998 in başlarında süreci başlayan ihaleye girmek için hazırlanan bir çok işadamı vardı. Hayyam Garipoğlu, Mehmet Emin Karamehmet gibi isimler Türkbank la ilgileniyordu. Ancak Alaattin Çakıcı, Mayıs ayında Korkmaz Yiğit adına devreye girerek bu işadamlarını tehdit etti. İhaleden çekilmelerini istedi. Çakıcı, bu işte Korkmaz Yiğit'in gizli ortağı durumundaydı ve silahlı suç örgütünü devreye sokmaktan çekinmeyecekti. Devir, sonuç almak için mafya yöntemlerinin yaygın bir şekilde kullanıldığı ve sonuç da alındığı bir devirdi. Çakıcı nın tehditine mâruz kalan iş adamı: Aydın Bolak Çakıcı nın tehdit ettiği iş adamları arasında medyatik olmayan, kamuoyunun çok yakından tanımadığı bir isim daha vardı: Aydın Bolak. Bolak da Türkbank ı satın almak istiyordu. Çakıcı: Bu işe girmemesini söyledim Alaattin Çakıcı, Bolak ı nasıl tehdit ettiğini, daha sonra kurulan organize suç örgütleriyle ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu na şöyle anlatmıştı: Aydın Bolak, bankayı satın almak için emekli sandığı ile görüşmüş ve 5 milyon dolar da para vermişti. Mehmet Kocabaş a (eski ANAP milletvekili), Aydın Bolak a gidip, bu bankanın bizim namus meselemiz olduğunu ve bu işe girmemesini söylemesini istedim. Aydın Bolak da, 5 milyon dolarını yaktı ve bizi kırmayarak bu işten vazgeçti.
Bolak, Süleyman Demirel e Çakıcı nın tehditini anlattı Aydın Bolak, ihaleye girmedi ancak bu tehdit karşısında sessiz de kalmadı ve Cumhurbaşkanı Demirel'in kapısını çaldı. O dönem görevde olan bir emniyet müdürünün Al Jazeera ye verdiği bilgilere göre Bolak, Demirel e, Türkbank ihalesi nedeniyle Çakıcı nın kendisini arayarak tehdit ettiğini anlattı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Demirel, Emniyet e konuyu araştırması için talimat verdi. İlk önce İstanbul Emniyeti, Aydın Bolak ile görüştü. Çakıcı nın tehditi hakkında bilgi aldı. İstanbul Emniyeti, 1998 in Şubat ve Mayıs aylarında Korkmaz Yiğit ve Alaattin Çakıcı ilişkisine ilişkin bilgi notu hazırladı. Bu notlar Ankara ya, yani Emniyet Genel Müdürlüğü ne gönderildi. Bu bilgi notlarına ve Emniyet in elindeki Alaattin Çakıcı-Korkmaz Yiğit görüşmesine ilişkin ses kaydına rağmen ihale süreci kesintisiz devam etti. Emniyet teki kadrolar son ana kadar ilgili birimlere bu durumu bildirmedi. Adanmış ruh: Aydın Bolak İhaleye girmek istediği için tehdit edilen Aydın Bolak, Cumhurbaşkanı Demirel ile görüşmesinden sonuç alamamıştı. Bolak, Fethullah Gülen le irtibatı olan bir işadamıydı. İrtibatın mahiyetini, Fethullah Gülen, Samanyolu TV de Nisan 2006 da yayınlanan, Adanmış Ruhlar: Aydın Bolak belgeselinde şöyle anlatıyordu: Kendilerinin bir saygıları vardı. Görüşüp konuştuktan sonra hassas, ince, dinine bağlı günümüzü ve Türkiye yi çok iyi okuyan, yorumlarında isabetli olan tipik bir Türk aydını ile karşılaştığımı gördüm. Bazıları Aydın Bey gibi duruyor. Saygısı aynı duruyor. Hanımı ile beraber hep saygılıdır. Telefonları hep ağlamalıdır. Ben daha erken davranmak isterim ellerini öpüyorum diye ama o daha erken davranır. Çakıcı-Yiğit konuşması Emniyet in elindeydi O günlerde, irtibatları çok daha sonra ortaya çıkacak İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi ndeki bazı polisler de bir dinleme faaliyeti içindeydi. Alaattin Çakıcı ile Korkmaz Yiğit, 21 Mayıs 1998 tarihinde bir telefon görüşmesi yapıyor, İstanbul Emniyet istihbaratı da bu görüşmeyi dinliyor ve kaydediyordu. İhaleden iki ay önce Emniyet in elinde olan bu kayıt, yetkili mercilerden saklandı. Kaset ihaleden 6 saat sonra ortaya çıkarıldı Hatta öylesine saklandı ki, TMSF nin, 24 Haziran 1998 tarihinde, İhaleye fesat karıştırıldığı ve mafya bağlantılarının olduğu yönündeki iddiaları Emniyet e sormasına rağmen ortaya çıkarılmadı. Tâ ki, 4 Ağustos 1998 de ihale bitip, Korkmaz Yiğit bankayı alana kadar... İhaleden 6 saat sonra Emniyet tarafından, TMSF ye, Alaattin Çakıcı nın da işin içinde olduğuna dair bir bilgi notu gönderildi.
Ancak, kamuoyu hâlâ Emniyet in elindeki kasetten haberdar değildi. Kaset, Emniyet içindeki Gülen yapılanmasının arşivindeydi. 5 ay sonra kaseti tüm Türkiye dinledi 1998 yılının Ekim ayında bir gün, CHP milletvekili Fikri Sağlar ın Meclisteki makam odasının telefonu çaldı. Sağlar, Susurluk kitabında bu ânı, Kendisini müfettiş olarak tanıtan kamu görevlisi önemli bir konuda görüşmek istedi diye anlatıyor. Daha sonra yüz yüze gerçekleşen görüşmede bu kişi, Sağlar a Dostlarımın elinde Türkbank ihalesinde baskı yapıldığını ispatlayacak belgeler var dedi. Bu görüşmenin ardından Sağlar ın Meclis teki odasına bir zarf geldi. Zarfın içinde, 5 ay önce Korkmaz Yiğit ile Alaattin Çakıcı arasında geçen telefon görüşmesinin kayıtlı olduğu kaset vardı. Korkmaz Yiğit: Şu ana kadar on kişi ihale dosyasını aldı. Alaattin Çakıcı: İsimlerini verebilir misin abi? Korkmaz Yiğit: Onlarla bir temas kurmak lâzım diye düşünüyorum. İcap ederse bir müdahale edilebilir. Alaattin Çakıcı: Anladım abi. Korkmaz Yiğit: Ben sana isimleri vereyim. Koç, Sabancı, Cavit Çağlar, Ökkeş Başer, Süzer Polat, Oğuz Çarmıklı, Mehmet Nazif Günal, Aydın Doğan, Ayhan Şahenk, Mehmet Karamehmet, Erdoğan Demirören, Aydın Bolak Alaattin Çakıcı: Evet, tamam abi. Kaset, 13 Ekim 1998 de, CHP Milletvekili Fikri Sağlar tarafından kamuoyuna açıklandı. O an, Türkiye nin tüm gündemi değişti. Sağlar'ın açıkladığı kaset, o günlerde gündeminin en önemli maddesi oldu. Mesut Yılmaz: Kasetten haberim yoktu Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, kasetten Sağlar ın açıklamasının hemen öncesinde haberdar olduğunu söylüyor. Al Jazeera nin telefonla görüştüğü Yılmaz, Kasetten haberim yoktu. Bana gazeteci Tuncay Özkan böyle bir kasetin varlığından bahsetti. Ben de, o zamanki Emniyet Genel Müdürü (Necati Bilican) ve İstihbarat Daire Başkanı'nı (Sabri Uzun) çağırdım. İkisi de, kasetle ilgili kendilerinde bir bilginin olmadığını, illegal dinleme sayesinde kasetin elde edilmiş olabileceğini söylediler dedi. Kasetle ilgili bilgiyi almasının ardından ihale işlemini iptal ettirdiğini belirten Mesut Yılmaz, Ben ihaleyi iptal ettirdiğim gün, Fikri Sağlar kaseti basın toplantısı ile duyurdu ifadelerini kullandı. GENSORUYLA DÜŞÜRÜLEN HÜKÜMET
Türkbank skandalının ardından devrilen Mesut Yılmaz hükümeti, siyasi hayatımızda ANASOL-D Hükümeti olarak bilinir. 28 Şubat döneminde, 30 Haziran 1997 de ANAP, DSP ve DTP arasında kuruldu. Güvenoyu alabilmesi için CHP dışarıdan destek verdi. Bu skandalın ardından CHP desteğini çekti, gensoru önergesi verdi. Hükümet, gensorunun kabul edilmesiyle 11 Ocak 1999 da düştü. Kayıt İstanbul Emniyeti ndeydi Alaattin Çakıcı yla Korkmaz Yiğit arasındaki konuşmanın yer aldığı dinleme kaydı İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü nde yapılmıştı. Dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, o dönem mahkemede verdiği ifadede, Sağlar'ın kaseti ile Emniyet in kasetini mukayese ettim. Aynısı olduğu kanaatine vardım diyerek yayınlanan kasetin Emniyet e ait olduğunu doğruladı. Al Jazeera, bu kasetin kimler tarafından kaydedilip, kimler tarafından bekletildiği ve uygun zamanda yayınlanmasının sağlandığına ilişkin önemli bilgilere ulaştı. Kaseti kopyalayan: M. Çetin Y. Yıllar sonra Sabri Uzun, İn adlı kitabında bu konuya da yer vermişti. Uzun, kitabında Kaset, polis memuru Çetin Y. tarafından kopyalandı demişti. Peki, kimdi polis memuru Çetin Y.? Al Jazeera nin açık kimliğine ulaştığı polis memuru M. Çetin Y., uzun yıllar istihbarat şubede görev yaptı. Ancak 17-25 Aralık soruşturmalarının ardından 30 Ocak 2014 te Gülen örgütü ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle istihbarattan alınarak Beyoğlu nda bir karakola gönderildi. Daha sonra da kendi isteği ile emekliye ayrıldı. Kaseti alan amir: S. U. Yine Sabri Uzun un Kaset, polis memuru Çetin Y. tarafından kopyalanarak amiri S. ye verilmişti diyerek bahsettiği Amir S. de yıllar içinde emniyet müdürü rütbesine kadar yükselen S.U. Yine açık kimliğine ulaştığımız bu isim, Gülen örgütü ve yasadışı dinleme soruşturmaları kapsamında Ocak 2016 da tutuklandı. Bu kişinin, Gülen e bağlı polislerden biri olduğu bilgisi aslında devletin arşivinde yıllar öncesinden mevcut. 1999'da Ankara Emniyeti'nde yapılan bir çalışmada, teşkilât içindeki Cemaat bağlantılı polisler tespit edilmişti. Hazırlanan listede 13. sırada yer alan S.U. nun İstanbul Emniyeti nde görevli olduğu bilgisine yer veriliyordu. Ankara da görevli B.A: Basri Aktepe Uzun, kitabında, Amir S. bu kaseti Ankara da görevli B.A. ya vermiş, B.A. da bir ağabeyi vasıtasıyla, CHP Milletvekili Fikri Sağlar a ulaştırmıştı diyor. O dönemki Emniyet İstihbarat ın üst düzey isimlerinden birinin Al Jazeera ye verdiği bilgilere göre, Uzun un B.A diye kodladığı kişi Basri Aktepe ydi... Kaseti Ankara da alan ve ağabeyine veren Basri Aktepe, o dönem İstihbarat Daire
Başkanlığı nda görevliydi. Aktepe, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Eylül ayında Gülen Örgütü soruşturması kapsamında Ankara da tutuklandı. Elektronik istihbaratta uzman olan bu isim, 2011'den sonra MİT'te görevliydi. Aktepe nin adı Ankara Emniyet Müdürlüğü nün 1999 yılında hazırladığı, Cemaatçi polisler raporunda 15. sırada yer almıştı. Aktepe, o sırada Emniyet İstihbarat Dairesi nde Teknik Şube Müdürü ydü. Sağlar a kaseti veren Aktepe nin ağabeyi kim? Basri Aktepe nin ağabeyi kimdi? Yani, kaseti Sağlar a ulaştıran isim kim? Sabri Uzun, bu sorunun cevabını bulamadığını, Türkbank ile ilgili Meclis te kurulan komisyonda söyledi. Uzun, Bunu kimin yaptığı üzerinde çok durdum ama bulamadım. Bunu kamu yararını düşünerek verdi ve Fikri Sağlar la özel ilişkisinden dolayı, onun kişiliğine güvendiğinden dolayı bunu aldı, verdi. İhalenin iptal edilmesi amacıyla verildiğine ben inanıyorum dedi. Ağabeye ilişkin soruların cevabı Fikri Sağlar da. Al Jazeera, son iki haftadır Fikri Sağlar a ulaşmaya çalışıyor. Ancak, telefonuna bıraktığımız mesajlara, sorulara ve asistanına ilettiğimiz notlara rağmen Sağlar dan bir cevap alamadık. Mesut Yılmaz: Gülen bağlantısından haberim olmadı Al Jazeera'nin sorularını yanıtlayan Mesut Yılmaz, Hükümetin devrilmesine kadar uzanan bu süreçte Gülen örgütünün bağlantısının olduğu yönünde kendisine herhangi bir bilgi ve belge de sunulmadığını, bu yönde bir bilginin kendisine ulaştırılmadığını da söyledi. Bu dökümanı orjinal adreste göster Hükümet deviren kasette Gülen parmağı