Denet Duyuru Duyuru Tarihi : 25.11.2008 Duyuru No : DUYURU/2008-134 Yayımlandığı Yer : YAKLAŞIM DERGİSİ / ARALIK 2008 / SAYI : 192, SAYFA : 127-130

Benzer belgeler
Tarih: Sayı: 2012/86. Konu:

Sahte Fatura Muhteviyatı İtibariyele Yanıltıcı Belge. Yüksel KOÇ YMM

SAYI : 2014 / 26 İstanbul,

SİNERJİ SİRKÜLER RAPOR

KATMA DEĞER VERGİSİ KISMİ TEVKİFAT UYGULAMASINDA KDV İNDİRİMİ VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

Sirküler no: 070 İstanbul, 1 Temmuz 2009

A. VERGİLENDİRME DÖNEMİ

KATMA DEĞER VERGİSİN DE MÜTESELSİL SORUMLULUK

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

Sirküler No: 2017 / 48/ Tarih:

KONU : 24 SERİ NO.LU ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANDI.

Sirküler 2013/16 Sahte Ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleyenler, Kullananlar Ve Bunlara İştirak

Yazar Akif Akarca Perşembe, 24 Haziran :27 - Son Güncelleme Perşembe, 24 Haziran :32

TEBLİĞ. ÖTV tevkifatı uygulaması ihtiyari bir uygulama olmayıp, imalatçılar tarafından tevkifat yapılması zorunludur.

Konu : İzaha Davet Müessesesine İlişkin Açıklamalar.

Sirkülerimizin konusunu Katma Değer Vergisi Tebliğ Değişiklikleri ve İlaveleri

1.1. Satıcı ÖTV Mükelleflerinin ÖTV Tevkifatına Tabi Mal Teslimlerinin Beyanı

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

SİRKÜLER 2017/41. : İzaha Davet Müessesine İlişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Yayımlandı.

İZAHA DAVET MÜESSESESİ ve VERGİ İNCELEME SÜREÇLERİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

MAL VE HİZMET BEDELLERİNİN ÖDENMESİ VE TEVSİKİ (BELGELENDİRİLMESİ)

Konu: YABANCI PARA CİNSİNDEN DÜZENLENEN FATURALAR VE TAHSİLATLARI AŞAMASINDA OLUŞAN KUR FARKLARI İÇİN İZLENECEK YOL.

Bazı Malların Teslimine ÖTV Tevkifatı Uygulması Getirildi

84 SERİ NOLU TEBLİĞLE İLGİLİ ŞİKAYET KONULARI

KDV GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ DOĞRULTUSUNDA HAKLARINDA OLUMSUZ RAPOR VEYA TESPİT BULUNAN MÜKELLEFLERİN İADE TALEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

8.000,00 YTL ÜZERİNDEKİ TAHSİLAT VE ÖDEMELERİN TEVSİK ZORUNLULUĞU İLE CEZAİ YAPTIRIMLARI

SAHTE BELGE KULLANIMINDA 213 SAYILI VERGİ USUL KANUNU NUN 353. VE MÜKERRER 355. MADDELERİ UYARINCA ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI KESİLEBİLİR Mİ?

YÜKLENİLEN KDV YE AİT FATURANIN GEÇ DÜZENLENMESİ HALİNDE KDV İADESİ YAPILABİL

F- DÜZELTME Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulamasında, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki mallar için

SİRKÜLER: 2014/041 BURSA,

SİRKÜLER RAPOR ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ. (Seri No:24)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

KONU TECİL TERKİN UYGULAMASINA İLİŞKİN ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNU SİRKÜLERİ

No: 2018/69 Tarih:

44 SERİ NO'LU SM, SMMM VE YMM KANUNU GENEL TEBLİĞİ

VERGİ CEZALARINDA İNDİRİM MÜESSESESİNİN ÖZELLİKLERİ

Özet: tarih ve sayılı Resmi Gazete de 21 Seri Nolu Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği yayımlandı. ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ TEBLİĞİ

TÜRK VERGİ HUKUKUNDA YENİ BİR MÜESSESE: İZAHA DAVET

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/117 Ref: 4/117

KAYIT DIŞI İLE MÜCADELEDE SAHTE BELGE DÜZENLEME FİİLİNİN ÖNEMİ

Bedelsiz mal teslimi belge düzeni ve Form Ba-Bs Hk.

Konu : ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinin tarife pozisyon numarasında yer alan malların tesliminde tevkifat uygulaması hk.

ESKİŞEHİR TİCARET ODASI

Kat mülkiyeti kurulan konut veya iş yerlerinin tesliminde ise fiili teslimin tevsiki aranmamaktadır.

SONRADAN GELEN FATURALARIN

SAYI : 2014 / 32 İstanbul, KONU : Hızlandırılmış KDV İadesi uygulamasına (HİS) ilişkin açıklamalar.

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/59

VERGİLERİNİ ZAMANINDA ÖDEYEN MÜKELLEFLERE 1 OCAK 2018 TARİHİNDEN İTİBAREN VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASI BAŞLIYOR

Sirküler no: 106 İstanbul, 10 Aralık 2009

MEVZUAT SİRKÜLERİ /

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı

SİRKÜLER RAPOR KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ. (Seri No:120)

Sirküler No: 039 İstanbul, 22 Nisan 2014

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER TARAFINDAN DÜZENLENMESİ GEREKEN SERBEST BÖLGE FAALİYET TASDİK RAPORU NA İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANDI

Mali Bülten No: 2014/49

İMALATÇILARA BAZI MALLARDA ÖTV TEVKİFATI YAPMA SORUMLULUĞU GETİRİLDİ:

11.1 Usulsüzlük ile özel usulsüzlük fiilleri ve cezaları

VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ VERGİ LEVHASININ GİB İNTERNET SİTESİNDEN ALINMASI VERGİ CEZALARI VE VERGİ CEZALARININ KALKMA HALLERİ VERGİ ZİYAI VE CEZASI

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : KDV /07/2014

TEBLİĞ. SERBEST MUHASEBECĠ MALĠ MÜġAVĠRLĠK VE YEMĠNLĠ MALĠ MÜġAVĠRLĠK KANUNU GENEL TEBLĠĞĠ (SIRA NO: 43)

Sirküler Rapor / SERİ NO LU ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

YABANCILARA VE TÜRKİYE DE YERLEŞİK OLMAYANLARA KONUT VE İŞYERİ TESLİMLERİNDE KDV İSTİSNASI UYGULAMASI

SĐRKÜLER : KONU : Özel Tüketim Vergisi Đadesi Tasdik Raporu

No: 2011/45 Tarih:

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/3

Bu niteliğe sahip antrepoların yukarıda belirtilen izin yazısını alabilmeleri için ayrıca;

KDV UYGULAMASINDA: KDVĐRA NEDĐR? KARA LĐSTEDEN NASIL ÇIKILIR? Dr. Mustafa ALPASLAN SMMM

Sirküler Rapor /123-1 ÖZEL SİRKÜLER : HIZLANDIRILMIŞ İADE SİSTEMİ (HİS) KONUSUNDA YENİ KDV GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ İLE DEĞİŞENLER

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar, kendisine istisna kapsamında teslim veya hizmet yapılan alıcıdan aranacak satıcı sorumlu olmayacaktır.

42 Sıra No.lu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2010/01

VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLERE VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASI.

SİRKÜLER İstanbul, Konu: 6728 SAYILI KANUN İLE VERGİ USUL KANUNU NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2016/21

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2018/150 Ref: 4/150

SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA İBRAZ EDİLEN DEFTER VE BELGELERDE CEZA UYGULAMASI İLE KDV İNDİRİMİ REDDİ

TAKDĠR KOMĠSYONLARININ SAHTE VE MUHTEVĠYATI ĠTĠBARĠYLE YANILTICI BELGE KULLANIMINDA MATRAH TAKDĠR YETKĠSĠ ÜZERĠNE DEĞERLENDĠRMELER

BAKIŞ MEVZUAT. I. İhraç kayıtlı teslimlerde, ihracatın mücbir sebeplerle gerçekleştirilememesi hali

Sayı : 2017/21 Tarih : Konu : Yabancılara Ve Yurtdışında Yaşayan Türk Vatandaşlarına Konut Tesliminde İstisna Uygulaması Hakkında

Sirkülerimizin konusunu İlave İstihdama İlişkin Gelir Vergisi Tebliği Düzenlemeleri oluşturmaktadır.

BİLGİ NOTU / YILINDA UYGULANACAK HAD VE MİKTARLAR VERGİ USUL KANUNU

Sirküler no: 067 İstanbul, 2 Ağustos 2010

SİRKÜLER 2012 / Seri No.lu KDV Genel Tebliği İle Yapılan Düzenlemeler

FİİLİ İHRACI/TESLİMİ ERTESİ DÖNEME/YILA SARKAN YURT İÇİ VE DIŞI SATIŞLARDA MALİYETİN VE HASILATIN AİT OLDUĞU DÖNEM

Sirküler No: 2017 /12 Tarih:

24 SERİ NO'LU ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

KONU: SERBEST BÖLGELERDE İSTİHDAM EDİLEN HİZMET ERBABININ

İHRAÇ KAYDIYLA TESLİM ALDIĞI MALI SÜRESİNDE İHRAÇ EDEMEYEN İHRACATÇI İMALATÇIYA ÖDEDİĞİ KDV Yİ İNDİRİM VE İADE KONUSU YAPABİLİR Mİ?

mali açıklamalar YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

BANKA ARACILIĞI İLE Y API- ÖDEMELERİN KDV İADE- İNDİRİM SİSTEMİ KARŞISINDA Kİ DURUMU V E MÜTESELSİL

No: 2018/70 Tarih:

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2017/87. İzaha Davet Müessesesine İlişkin VUK Genel Tebliği Yayımlandı.

KONU: ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

Sirküler 2017 / 018-2

301 SERİ NO LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ 2017 / 122

83 SERİ NUMARALI KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ. 1. Dahilde İşleme veya Geçici Kabul Rejimlerinde Tecil-Terkin Uygulaması

İTHALATTA FAZLA VEYA YERSİZ OLARAK ÖDENEN KDV'NİN İADESİNDE SON DURUM

6736 SAYILI KANUN KAPSAMINDA GV, KV VE KDV MATRAH ARTIRIMINDA BULUNAN FİRMALARDA VERGİ İNCELEMESİ YAPILIP YAPILAMAYACAĞI

TAHSİLAT VE ÖDEMELERİN TEVSİKİ MECBURİYETİNDE UYULMASI GEREKEN ESASLAR

Transkript:

Denet Duyuru Duyuru Tarihi : 25.11.2008 Duyuru No : DUYURU/2008-134 Yayımlandığı Yer : YAKLAŞIM DERGİSİ / ARALIK 2008 / SAYI : 192, SAYFA : 127-130 Erdoğan Sağlam Yeminli Mali Müşavir BDO DENET SAHTE VEYA MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI BELGE KULLANMANIN AĞIR SONUÇLARI Kamuoyunda naylon fatura olarak adlandırılan sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma fiilinin çok ağır müeyyideleri vardır. Sahte belge, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir. Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir. Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgelere 84 no.lu KDV Genel Tebliğinde şu örnekler verilmiştir: - Mal veya hizmetin miktar veya değerini gerçeğinden az veya çok gösteren belgeler, - Alıcı veya satıcısı, tarihi, seri numarası tahrif edilmiş belgeler, - Mal tesliminin veya hizmet ifasının gerçek olduğu ancak belge düzenleme yetkisi bulunmayanlar tarafından düzenlenen veya adına belge düzenlenmesi gereken kişi yerine başkası adına düzenlenmiş belgeler (Bu belge kullanıcı açısından muhteviyatı itibariyle yanıltıcı, düzenleyen açısından sahte belge olarak kabul edilir.). 1. SAHTE VEYA MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI BELGE KULLANIMI PARASAL CEZA (VERGİ ZİYAI CEZASI) KESİLMESİNİ GEREKTİRİR : Bilindiği gibi vergi kanunları hükümlerine aykırı hareket edenler 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK) nun Dördüncü Kitabında yazılı vergi cezaları (vergi ziyaı cezası ve usulsüzlük cezaları) ve diğer cezalar ile cezalandırılırlar. Kanunun 344 üncü maddesine göre, 341 inci maddede yazılı hallerde vergi ziyaına 1 sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir. Bu ceza, ergi ziyaına 359 uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verenlere üç kat, bu fiillere iştirak edenlere bir kat, vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra kendiliğinden verilen vergi beyannameleri için ise yüzde elli oranında uygulanmaktadır. 1 Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder. Şahsi, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri verilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı hükmündedir. Yukarıda yazılı hallerde verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınması ceza uygulanmasına engel teşkil etmez.

DENET DUYURU 2008/134-2 Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımı 359 uncu maddede kaçakçılık fiilleri arasında sayıldığından, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi durumunda, ziyaa uğratılan verginin üç katı tutarında parasal vergi cezası uygulanır. Görüldüğü üzere sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak parasal vergi cezasını üç kat artırmaktadır. Vergi ziyaına neden olunduğunda vergi ziyaı cezasının yanı sıra ayrıca ziya uğratılan verginin (yani vergi aslının) ve Vergi Usul Kanunu nun 112 nci maddesine göre hesaplanan gecikme faizinin de (halen aylık % 2,5) ödenmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi kesilen vergi ziyaı cezalarının, uzlaşma hükümlerinden yararlanılarak kısmen veya tamamen ortadan kaldırılması mümkün bulunmaktadır. Bu yolla ihtilaflar yargı yoluna gitmeden idari aşamada çözüme kavuşturulabilmektedir. VUK nun 359 uncu maddesindeki kaçakçılık fiilleri ağır fiiller olduğundan, bu fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verildiği hallerde tarhiyat öncesi ve sonrası uzlaşma imkânından yararlanılması mümkün değildir. (Daha detaylı bilgi için 2008/54 sayılı Sirkülerimize bakılabilir.) Görüldüğü üzere ağır bir fiil olan, sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımı, normalin üç katı ceza uygulanmasının yanında yargı yoluna gitmeden uyuşmazlığı çözme olanağını da ortadan kaldırmaktadır. 2. SAHTE VEYA MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI BELGE KULLANIMI HAPİS CEZASINI GEREKTİRİR: 2.1. Sahte veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Kullanımı Halinde Hükmolunacak Hapis Cezası: VUK nun 359 uncu maddesinde belirtilen suçların işlenmesi, İdarenin üç kat vergi ziyaı cezası uygulamasının yanı sıra yargı mercilerince hürriyeti bağlayıcı cezalara hükmedilmesine de yol açmaktadır. Söz konusu maddede hapis cezası, sahte belge ile muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımı bakımından farklılaştırılmış, sahte belge için daha ağır bir ceza öngörülmüştür. Maddeye göre, - Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme ve kullanma fiilleri için 1 yıldan 3 yıla kadar, - Sahte belge düzenleme ve kullanma fiilleri için ise 3 yıldan 5 yıla kadar, hapis cezasına hükmolunur. Kaçakçılık suçu sayılan fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde bunlar için parasal vergi cezası (vergi ziyaı cezası) kesilmesi, bu fiilleri işleyenler hakkında hürriyeti bağlayıcı ceza uygulanmasına engel teşkil etmemektedir. Suçun tüzel kişilik bünyesinde işlenmesi halinde hapis cezasının, VUK nun 333 üncü maddesi gereğince fiilleri işleyenler hakkında hükmolunması gerekir. Ancak uygulamada bu konu üzerinde titizlikle durulmadığı ve genellikle kanuni temsilciler (anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri, limited şirketlerde müdürler) hakkında suç duyurusunda bulunulduğu gözlenmektedir. Hapis Cezasının Paraya Çevrilmesi: Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımı halinde hakimin 1 yıl veya daha kısa bir cezaya hükmetmesi halinde hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Sahte belge kullanımında ise hapis cezasının paraya çevrilmesi imkânı yoktur. Çünkü cezanın alt sınırı 3 yıl olarak belirlenmiş olup, Türk Ceza Kanununa göre sadece 1 yıl ve daha kısa süreli hapis cezalarının paraya çevrilebilmesi mümkündür. Paraya çevirme, Türk Ceza Kanununun 52 nci maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılacaktır.

DENET DUYURU 2008/134-3 Hapis Cezasının Ertelenmesi: Türk Ceza Kanununun 51 inci maddesine göre, 2 yıl ve daha kısa süreli hapis cezalarında hapis cezasının ertelenebilmesi mümkündür. Söz konusu maddeye göre, 18 yaşından küçükler ile 65 yaşından büyükler için 3 yıla kadar (3 yıl dahil) hapis cezasına mahkumiyet halinde hapis cezasının ertelenmesi imkanı vardır. Bu nedenledir ki, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımında, hükmedilen ceza 2 yıl veya daha kısa ise hükümlünün yaşı ne olursa olsun, 3 yıl ise sadece 18 yaşından küçüklerle 65 yaşından büyükler için cezanın ertelenmesi söz konusudur. Sahte belge kullanımında ise 18 yaşından küçükler ile 65 yaşından büyükler için cezanın 3 yıl olarak hükmedilmesi durumunda ertelenmesi imkanı vardır. Hükümlünün 18-65 yaş arasında olması halinde hapis cezasının ertelenmesi mümkün değildir. Diğer taraftan, Ceza Muhakemeleri Kanununun 231/5 inci maddesi gereğince, hükmolunan cezanın 2 yıl veya daha az süreli olması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması imkanı da mevcuttur. 2 Suçun Oluşumunda Kasıt Unsurunun Aranıp Aranmayacağı: Bu konuda üzerinde durulması gereken hususlardan biri de, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı tespit edilen mükellefler için kasıt unsurunun araştırılıp araştırılmayacağı, bu belgeleri bilmeden kullandığı belirlenenler hakkında vergi suçu raporları düzenlenip düzenlenmeyeceğidir. 306 sıra no.lu VUK Genel Tebliğinde bu konuya ilişkin olarak aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır: Buna göre; failin, fiilin oluşturduğu suçtan sorumlu tutulabilmesi için kastın mevcudiyeti gerekmekte, kasten hareket edilmiş sayılabilmesi için suçu oluşturan fiilin bilerek ve isteyerek işlenmiş olması, dolayısıyla da bunun araştırılması icap etmektedir. Yukarıdaki hükümler göz önüne alındığında, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgenin gerek düzenlenmesinin gerekse kullanılmasının kaçakçılık suçunun oluşması yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmesi, kastın karinesi olup, bunun ayrıca değerlendirilmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak, gerçekte yapılan bir mal veya hizmet alımı karşılığında mal veya hizmeti sağlayan tarafından kendi belgesi yerine bir başka mükellefin belgesi verilebilmektedir. Bu gibi durumlarda iş veya hizmetin mahiyetine göre belgeyi alan tarafın bu belgenin mal veya hizmetin sağlandığı mükellefe ait olup olmadığını bilemediği durumlar söz konusu olabilmektedir. Bu gibi durumlarda sahte belgeyi kullanmış olan mükellefin, bu belgenin satın aldığı mal veya hizmeti sağlayana ait olmadığını bilip bilmemesi önem taşıyacaktır. Şayet kullanıcının belgenin sahte olduğunu bilmesi gerekiyorsa, bir başka deyimle, kasıt söz konusu ise burada 359 uncu maddede belirtilen anlamda bir sahte belge kullanımı söz konusu olacaktır. Aksi takdirde ise suçun manevi unsuru oluşmadığından durum madde kapsamında değerlendirilemeyecektir. Bu itibarla, kaçakçılık suçunun oluşması sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgenin bilerek kullanılıp, kullanılmadığının; diğer bir anlatımla, bu kullanımda kastın bulunup bulunmadığının değerlendirilmesine ve belirlenmesine bağlı bulunmaktadır. Yapılan incelemelerde sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgelerin bilerek, isteyerek kullanılıp kullanılmadığının vergi incelemesine yetkili olanlarca değerlendirilmesi ve bu belgeleri bilerek kullandığı sonucuna varılan mükellefler için vergi suçu raporları düzenlenmesi, haklarında cumhuriyet savcılıklarına suç duyurularında bulunulması ile bu belgelerin kullanılması sonucu vergi ziyaına da sebebiyet verilmiş olması halinde 344 üncü maddenin üçüncü fıkrası uyarınca üç kat vergi ziyaı cezası kesilmesi gerekmektedir. Ancak, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgelerin bilerek kullanılıp kullanılmadığının araştırılmasında bu belgeleri bilmeden kullandığı sonucuna varılan mükellefler adına vergi suçu raporları düzenlenmemesi ve haklarında cumhuriyet savcılıklarına suç duyurularında 2 Y. Burak ASLANPINAR, Vergi Kaçakçılığı Suçlarında Hapis Cezasının Paraya Çevrilmesi ve Ertelenmesi, Yaklaşım Dergisi, Kasım 2008, Sayı: 191, Sayfa:282-286.

DENET DUYURU 2008/134-4 bulunulmaması icap etmektedir. Ayrıca, bu belgeleri kullanmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verilmiş olması halinde bu mükellefler adına 344 üncü maddenin ikinci fıkrası uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesi gerekmektedir. Özet Tablo: 2008/42 sayılı Sirkülerimizde detaylı, yukarıda ise özet olarak yapılan açıklamaları aşağıdaki tablo ile özetleyebiliriz: Fiil Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma Sahte belge düzenleme veya kullanma Öngörülen hapis cezası Paraya veya diğer yaptırımlara çevrilme imkânı 1 yıldan 3 yıla kadar 1 yıl ve daha kısa süreli hapis cezalarında var. Erteleme imkânı 2 yıl ve daha kısa süreli hapis cezalarında var. (18 yaşından küçükler ile 65 yaşından büyüklerde 3 yıllık hapis cezalarında da var.) 3 yıldan 5 yıla kadar Yok. 18 yaşından küçükler ile 65 yaşından büyüklerde var, diğerlerinde yok) 3. SAHTE VEYA YANILTICI BELGE KULLANIMI KARA LİSTEYE GİRİLMESİNE VE KDV İADE TALEBİNİN AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖZEL ESASLARA GÖRE ALINMASINA NEDEN OLUR: Bilindiği gibi KDV iade talepleri 84 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile düzenlenmiş esaslara göre sonuçlandırılmaktadır. Bu Tebliğde, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanılması halinde iadenin genel esaslara göre değil, Tebliğin II. bölümünde düzenlenmiş olan ağırlaştırılmış özel esaslara göre yerine getirileceği açıklanmıştır. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullananlar, uygulamada kara liste olarak adlandırılan, Kod Listesine (Kod 2) alınmaktadır. Bunun anlamı yukarıda belirtildiği üzere, iade taleplerinin özel esaslara göre sonuçlandırılmasıdır. Bu durumdaki mükelleflerin sadece kendilerinin KDV iadesi talepleri değil, bunlardan mal veya hizmet satın alan müşterilerinin KDV iade taleplerinde de sıkıntılar yaşanabilmektedir. Bunun ticari açıdan yaratacağı olumsuzlukları ifade etmeye gerek yoktur. Haklarında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma raporu bulunduğu için Kod 2 ye alınan mükelleflerin genel esaslara dönüşü için, - Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma raporlarına istinaden yapılan tarhiyatın gecikme faizi ve cezası ile birlikte tamamen ödenmesi veya bunlar için teminat gösterilmesi, - Ödeme yapılmaz veya teminat gösterilmez ise, vergi dairesine olumlu vergi inceleme raporunun intikal etmesi veya, - Kullanma raporları üzerine yapılan tarhiyatın % 95 ve daha fazlasının nihai yargı kararlarıyla terkin edilmesi gerekmektedir. Sürekli olarak nakden veya mahsuben iade talebinde bulunan mükelleflerin kendilerinin ve müşterilerinin iade taleplerinin sorun yaşanmadan yerine getirilebilmesi için, yapmaları gereken en önemli işlem 84 no.lu Tebliğde açık ve net olarak belirtilmiştir. İADE TALEP EDEN MÜKELLEFLERİN MAL VEYA HİZMET SATIN ALDIKLARI MÜKELLEFLERE ÖDEMELERİNİ, MÜTESELSİL SORUMLULUKTAN KURTULACAK ŞEKİLDE YAPMALARI HALİNDE İADE TALEBİ GENEL ESASLARA GÖRE YERİNE GETİRİLECEĞİNDEN, SORUN

DENET DUYURU 2008/134-5 YAŞANMAYACAKTIR. YANİ SORUN YAŞAMAMANIN YOLU ÖDEMELERİN BANKA KANALIYLA VEYA ÇEKLE YAPILMASIDIR. 84 no.lu KDV Genel Tebliğinin III. Bölümüne göre, müteselsil sorumluluktan kurtulacak şekilde ödeme yapmış sayılmak için, KDV dahil toplam işlem bedelinin, - 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunan bankalar veya katılım bankaları vasıtasıyla ödenmesi ve banka veya katılım bankalarına yapılacak ödeme sırasında düzenlenecek belgede satıcının (veya adına hareket edenlerin) adı - soyadı (tüzel kişilerde unvanı) ile banka veya katılım bankasındaki hesap numarası ve vergi kimlik numarasının doğru olarak yazdırılması veya, - Ödemenin çekle yapılmış olması halinde, Türk Ticaret Kanununun 697 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasına uygun olarak çek düzenlenmesi ve lehine çek keşide edilenin vergi kimlik numarasının yazılması gerekmektedir. Banka sistemi içinde kaldığı müddetçe bir mal veya hizmet bedelinin müşterinin kendi çeki ya da ciro ettiği bir çek ya da beyaz ciro ile teslim ettiği bir çek ile ödenmesi imkan dahilindedir. Çekin tam ciro ve beyaz ciro ile devri mümkün bulunmaktadır. Sattıkları mal veya hizmet bedellerini müşterilerinden aldıkları çeklerle tahsil eden ve ödemelerini de yine bu çeklerle yapan mükelleflerin çeklerini ciro etmelerinde uymaları gereken hususlar 1 sayılı VUK Sirkülerinde aşağıda gibi açıklanmıştır. (Uygulamada vergi dairelerinin genellikle bu Sirküleri dikkate almadıkları gözlenmektedir.) Mal veya hizmet karşılığı alınan çekin tam ciro yapılması halinde çekin arkasında isim, unvan, vergi kimlik numarası ve adresinin yazılması yeterli olacaktır. Hamiline düzenlenen çekde aynı şekilde ciro edilebilecektir. Mal veya hizmet bedellerini beyaz ciro ile tahsil edenler, bu çekleri için "çek alım bordrosu" düzenlemelidirler. Bu bordroda çeki düzenleyen yada çeki devredenin adı,soyadı,vergi kimlik numarası ile imza ve kaşesinin bulunması gerekmektedir. Öte yandan, 82 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nde açıklandığı üzere çekle yapılan ödemelerde müteselsil sorumluluk uygulamasına muhatap tutulmamak bakımından çekin tam ciro ile devri gerektiği tabiidir. Çek alım bordrosu düzenledikten sonra bu çekler, satın alınan mal ve hizmet bedelleri karşılığı beyaz ciro ile verildiğinde " çek teslim bordrosu" düzenlenecektir. Bu bordrolarda da kendisine ciro yapılan satıcının veya yetkilisinin adı,soyadı vergi kimlik numarası ile imza ve kaşesinin bulunmasına zorunludur. Çek alım veya teslim bordrosunda birden fazla çekin bulunması halinde çeki keşide veya son ciro edenlerin isim ve unvanları ile çek tutarları bordroya ayrı ayrı yazılmalıdır. Bu çerçevede herhangi bir hesaba bağlı olmaksızın, örneğin kasadan ödeme yapılması şeklinde, gönderilen havaleler sorumluluğu kaldırmaz. Ayrıca dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketleri gibi ihracata aracılık eden mükelleflerin bu uygulamadan yararlanabilmeleri için ihracatına aracılık ettikleri mükelleflerin de ödemelerini yukarıda belirtilen şekilde tevsik etmeleri gerekir. Ödemelerin bu şekilde yapılmış olduğunun tevsiki ile KDV iadesinin genel esaslara göre alınması, iade talep eden mükellef ile varsa bu mükellefin KDV iadesini tasdik eden veya tam tasdikini yapan YMM nin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. İadenin genel esaslara göre nakden veya mahsuben yerine getirilmesinden sonra yapılan bir vergi incelemesinde, iadenin haksız alındığının anlaşılması halinde iade talep eden mükellef hakkında haksız iadeye sebebiyet

DENET DUYURU 2008/134-6 vermekten dolayı cezalı tarhiyat yapılabilir ve eğer YMM sinin sorumlu olmasını gerektirecek tespitler yapılmışsa, YMM hakkında da işlem yapılması mümkündür. Çünkü, 84 no.lu Tebliğ sadece KDV iade taleplerinin değerlendirilmesi ve sonuçlandırılmasına ilişkindir. Ödemelerin yukarıda belirtildiği şekilde yapılması, iadenin sorunsuz alınmasının yan ısıra müteselsil sorumluluk uygulamasını önleyebilir. Ancak, vergi incelemesine istinaden yapılacak cezalı tarhiyata mani olamaz. BANKA ARACILIĞI İLE ÖDEME KDV İADESİNDEKİ SIKINTILARI ORTADAN KALDIRABİLİR, ANCAK SAHTE VEYA MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI BELGE KULLANIMINDAN DOLAYI MÜKELLEFİ VERGİ İNCELEMESİNE TABİ TUTULMAKTAN VE CEZALI VERGİ TARHİYATINDAN TEK BAŞINA KURTARAMAZ. SAHTE VEYA MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI BELGEDEN KORUNMAK İÇİN İZLEYEN BÖLÜMDE BELİRTECEĞİMİZ ÖNLEMLERİN DE ALINMASI ÖNEM TAŞIMAKTADIR. Bir diğer önemli nokta da, halen geçerli olan yorum ve uygulamaya göre, satıcılara yapılan ödemelerin küçük bir kısmının dahi tevsik şartına uyulmayarak (örneğin nakit) yapılması halinde, KDV iadesi açısından, söz konusu satıcıya yapılan ödemelerin tamamının nakit yapılmış gibi değerlendirilmesidir. Bizim anlayışımıza göre, tevsik şartına uyulmak suretiyle ödenen kısım için ödeme şartının sağlandığı kabul edilmelidir. 4. SAHTE VEYA MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI BELGEDEN KORUNMANIN YOLLARI: Vergi kaçırmak amacıyla, bilinçli ve kasıtlı olarak sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullananların cezalandırılmaları doğaldır. Buna mukabil, hüsnüniyetli mükellefler, farkında olmaksızın sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmış duruma düştüklerinde, suç işlemediklerini ve bu nedenle ceza almamaları gerektiğini düşünmektedirler. Bu düşünce çok haklı olmakla beraber, yukarıda açıkladığımız ağır sonuçları önleyememektedir. O halde HÜSNÜNİYETLİ MÜKELLEFLERİN MAL VEYA HİZMET ALIMLARINA İLİŞKİN BELGELERİNİN SAĞLIKLI OLUP OLMADIĞI KONUSUNDA ÇOK DİKKATLİ OLMALARI GEREKMEKTEDİR. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeyi kaydına almış duruma düşmekten korunmak için, hangi tedbirler alınabileceği sıklıkla sorulmakta olan bir husustur. Üzülerek ifade ediyoruz ki, Ülkemizdeki tüm mükellefleri, tüm dikkat ve tedbirlerine rağmen böyle bir duruma düşmekten kurtaracak SİHİRLİ BİR FORMÜL YOKTUR, başka bir anlatımla bu riskin sıfıra indirilmesi mümkün değildir. Ancak, aşağıdaki tavsiyelerimize uyulduğunda, bu risk minimize edilebilir veya risk tezahür ettiğinde İYİNİYETLİ olunduğu izah ve ispat olunabilir: Öncelikle, başta satın alma ve mali işler ile görevli personel, firmanın üst düzey yöneticileri ve ortakları olmak üzere, tüm firma ilgilileri, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeye maruz kalınmasının getireceği vahim sonuçlar ve önleme tedbirleri konusunda yeterince bilgilendirilmeli yani firma olarak sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge ve sonuçları konusunda bilinçli olunmalıdır. Bir satın alma yönetmeliği hazırlanmak veya mevcut satın alma yönetmeliği revize edilmek suretiyle, mal ve hizmet alımlarında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeden korunma esasları belirtilmeli ve bu esaslara uymayan ilgili departman görevlilerinin olaydan sorumlu tutulacakları açıklanmalıdır. Bu yönetmelik yönetim kurulu kararı ile yürürlüğe konulmalıdır. Aynı şekilde, evrakın kayda alınmasıyla görevli muhasebe personeline de dikkatli olmaları bildirilmeli ve korunma tedbirlerinden uygun olanlarını tatbik etmeleri istenmelidir.

DENET DUYURU 2008/134-7 Piyasadaki emsallerine göre, bariz şekilde ucuz olan malların belgesinin, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olma ihtimalinin daha yüksek olduğu bilinmelidir. Mal ve hizmet alımında kalite, ucuzluk ve diğer faktörlerin yanı sıra, belgenin sağlıklı olması da vazgeçilmez bir faktör olarak dikkate alınmalıdır. Mallar mümkün olduğunca ithalatçı veya imalatçı firmalardan temin edilmelidir. Hizmet alımlarında da aynı anlayışla hareket edilmelidir. Mesela mal taşıtılacaksa, taşımayı yapanda olumlu niteliklerin aranmasına, rastgele kimselere taşıma işlemi yaptırılmamasına özen gösterilmelidir. Mal ve hizmet alımlarında satıcı firmanın genel durumu önemlidir. Satıcı firmaların güçlü, varlıklı, müesseseleşmiş, vergi ödevlerini yerine getirdiği konusunda kuşku uyandırmayan, tedariklerini de ithal yoluyla veya sağlam firmalardan yapan firmalardan olmasına özen gösterilmelidir. MALIN NAKLİYESİ, işlemin gerçekliğinin ispatı açısından önemli bir unsurdur. Bu nedenle satın alınan mal, alıcı tarafından muteber nakliyecilere taşıttırılmalı ve taşımayı tevsik eden belgeler (taşıma faturası, taşıma irsaliyesi) mal alış faturası ile irtibatlandırılmalıdır. (Mal satıcı tarafından alıcıya getirildiğinde veya alıcının kendi aracı ile alındığında nakliye belgesi oluşmadığı için, mal hareketinin gerçekliğini ispat açısından olumsuzluk meydana gelmektedir.) Malın tartı hizmeti veren bir firma tarafından tartıldığı hallerde, tartı fişi ile mal faturasının ilişkilendirilmesi de önemli bir ispat aracıdır. Dahili belgeler olsa da kapı giriş ve ambar teslim fişleri de önemlidir. Keza teslim alınan malların dahili tartı ve kalite kontrol fişleri de saklanmalıdır. Mal alımına karar verilmeden önce, malın faturası sorgulanmalı malı satan ile faturayı kesen firmanın aynı firma olması üzerinde durulmalı, faturanın hemen kesilmesi sağlanmalıdır. Fatura konusunda hassas olunduğu satıcıya hissettirilmeli, ödeme işlemi kısmen veya tamamen fatura alındıktan ve faturanın sağlığı konusunda emin olunduktan sonra yapılmalıdır. Satın alma elemanlarının alım işlemini uzaktan uzağa yapmak yerine satıcı firma ile yakın temasa girerek ve onun işyerini görerek yapması sağlanmalıdır. Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımının yaygın olduğu mal ve hizmetlerde daha dikkatli olunmalıdır. İlk defa mal veya hizmet alınacak olan tanınmamış firmalar açısından çok daha titiz davranılmalıdır. Faturayı kesenin vergi dairesinde kaydı bulunan, beyanname veren bir mükellef olduğunu anlamak ve kestiği faturadaki KDV yi beyan ettiğini görmek bakımından, faturanın kesildiği aya ait KDV tahakkuk fişinin örneğini istemek ve ödemenin bir kısmını bu şarta bağlamak, isabetli bir tedbir olabilir. Satıcının Maliyenin kara listesinde bulup bulunmadığı da YMM ler aracılığıyla sorgulanabilir. Ticaret borsasında tescil suretiyle alınıp satılmakta olan mallarda alımın, borsada tescil edilerek yapılması tercih edilmelidir. Mal alımının gerçekliğini ispatta, alıcı firmanın bu mala ilişkin miktar dengesinin (dönem başı mal + dönem içi alışlar dönem içi satış ve sarflar fireler = dönem sonu mal miktarı) sağlanmış olması önemlidir.

DENET DUYURU 2008/134-8 ÖDEMENİN faturayı kesene yapıldığının tevsiki çok önemlidir. Bu tevsikin sağlanması bakımından özellikle büyük ödemelerin kasadan NAKİT VERİLMEK SURETİYLE YAPILMAMASI (nakit olarak yapılan küçük ödemelerde ise, faturayı kesenin vereceği tahsil makbuzunun aranması) uygun olacaktır. Ödemenin banka kayıtlarında iz bırakacak şekilde ve faturayı keseni muhatap alacak tarzda ve hatta mümkünse faturayı kesen firma adına açılmış bir banka hesabına havale çıkarmak suretiyle yapılmasına dikkat edilmelidir. Hamiline yazılı çeklerle ödeme yapmaktan mümkün mertebe kaçınılmalıdır. Özetlemek gerekirse aslolan, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeye maruz kalmamak için bilinçli ve tedbirli olunmasıdır. Buna rağmen sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge alıp kayda geçmiş duruma düşüldüğünde, faturaya konu işlemin gerçekliğini (kasıtlı olunmadığını) ispat için banka, ticaret borsası, nakliye firması gibi üçüncü şahıslar nezdinde iz bırakacak yöntemler uygulanması ve yukarıdaki tavsiyelerimize mümkün olduğunca uyulması gerekmektedir. Saygılarımızla.