Bu haftanın konu başlıkları: İTO dan milli birlik ve ülke için üretim çağrısı İhracatçı kalkışmayı hasarsız atlattı İş dünyası darbe karşısında tek vücut oldu YASED: yabancı yatırımlar etkilenmeyecek Türk-Japon bilim ve teknoloji üniversitesi kuruluyor İTO DAN MİLLİ BİRLİK VE ÜLKE İÇİN ÜRETİM ÇAĞRISI İstanbul Ticaret Odası (İTO), 400 bin üyesine gönderdiği mektupta, darbe girişiminin ardından milli birlik ve ülke için üretim çağrısı yaptı. İTO Başkanı İbrahim Çağlar imzalı mektupta Olağanüstü günlerde olağanüstü çalışacağız başlığı kullanıldı. İTO nun resmi yayın organları ito.org.tr, itohaber.com ve sosyal medya hesapları aracılığıyla üyelere iletilen mektup, haftalık İstanbul Ticaret Gazetesi ile de üyelere ulaştırılacak. Son 14 yıldır güçlenen ekonomisi ile dünyada yıldızı parlayan Türkiye Cumhuriyeti nin ilerleyişinin bu hain girişimle durdurulmak istense bile milletin bu girişimin karşısında durduğu belirtilen mektupta, şu görüşlere yer verildi: 400 bine yakın üyemizin gücü ve 134 yıllık geleneğiyle İTO, Türkiye nin sağlam yarınları için bir teminattır. Oda ailesi olarak, dün olduğu gibi, ekonomimizi ileriye taşıyacak ve üyelerimizin gücünü artıracak çalışmalara hız kesmeden devam ediyoruz. Yurtiçi ve yurtdışı faaliyetlerimizle iş dünyasının taleplerine çözümler üretiyoruz. Bizlere düşen görev, devletimizin yanında yer almak ve olağanüstü durumlarda olağanüstü çalışmaktır. Milletin oylarıyla göreve gelen Sayın Cumhurbaşkanımız ve milli iradenin tecellisi olan hükümetimizle bir olarak her türlü sıkıntının BEYSAD 1
üstesinden geleceğiz. Biz işimizin başında, devletimizin, aziz milletimizin ve siz değerli üyelerimizin yanındayız. Dirayeti, gayreti ve azmi elden bırakmayan her bir üyemiz, bu ülkenin yarınlarına olan yüksek inancımızı artırmaktadır. Siz daha çok ürettikçe, yeni iş kapıları açtıkça bu milletin sırtı hiçbir zaman yere gelmeyecektir. Şunu çok iyi biliyorum ki sizler güçlüyseniz, Türkiye de güçlüdür. Yolunuz açık, işleriniz bereketli, gayretiniz daim olsun. İHRACATÇI KALKIŞMAYI HASARSIZ ATLATTI Darbe girişimi Türkiye nin ihracatını beklenenin aksine olumlu etkiledi. Geçen hafta ihracatta ve yeni ihracat siparişlerinde ciddi artış görüldü. Sanayiciler girişimin bastırılmasının Türkiye ye olan güveni artırdığını savunuyor. 15 Temmuz gecesi gerçekleşen darbe girişimi sonrası piyasalar çalkantılı bir süreç geçirirken, reel sektör bu süreçten en az kayıpla çıkmayı başardı. Özellikle ihracatçıların gösterdiği performans dikkat çekti. Girişimin gerçekleşmesinin sonraki hafta 2.4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Bu bir önceki haftaya göre yüzde 16 lık artışa işaret ediyor. Bayram sonrası haftalarda verilerde ciddi sapmalar olabiliyor. Bir önceki yılın bayramdan sonraki ikinci haftasında da 2.4 milyar dolarlık ihracat yapılmış. Başka bir deyişle darbe girişimi sonrası geçen yılki seviyeler korunmuş oldu. İşlerin rayında gitmesi sadece mevcut işlerle de sınırlı kalmadı. İhracatçılardan alınan bilgilere göre siparişlerde de bir azalma meydana gelmedi. Hatta tam tersi hazır giyim başta olmak üzere büyük oranda sipariş artışı gerçekleştiği belirtildi. Siparişler patladı Darbe girişimi sonrası yurtdışı alıcıların en büyük endişesi siparişlerin zamanında teslim edilip edilemeyeceği oldu. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Şeref Fayat, girişimin hemen ardından teslimatın aksayıp aksamayacağı konusunda soru işaretleri olduğunu ancak alıcılara bu konuda güven verdiklerini söyledi. Pazartesi günü iş başı yaparak yurtdışı muhataplarını şaşırttıklarını belirten Fayat, Tesadüf de olabilir bilmiyorum ama darbe girişimi sonrası hafta daha önce görmediğimiz bir sipariş artışı oldu. Böyle bir ortamda dahi sevkiyat yapabildiğimizi görmeleri bize olan güveni artırdı dedi. 1-2 aya ihracata yansıyacak Kimya sektöründe de benzer bir süreç yaşanıyor. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Murat Akyüz, darbe girişiminin başarısız olmasının Türkiye ye duyulan güveni artırdığını, Türkiye nin yıkılmaz olduğu yönündeki inancın arttığını vurguladı. Geçen hafta siparişlerde artış yaşandığını söyleyen Akyüz, bu artışın etkilerinin 1-2 ayda görüleceğini kaydetti. Akyüz bu çerçevede geçen hafta yaşanan ihracat artışının teknik sebeplerden kaynaklandığını, aylar öncesinde alınan siparişlerin bayram sonrası süreçte yüklenmesi sonucu gerçekleştiğini ifade etti. İşbirlikleri uzun vadeli Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Sabuncu, otomotiv sektörünün geçen haftadaki ihracat performansının genel ihracatla paralel olduğunu aktardı. Şu anda üretimin ve ihracatın normal seyrinde sürdüğünü kaydeden Sabuncu, Otomotiv sektörü uzun vadeli birlikteliklere dayanıyor. Son günlerde yaşadıklarımız ilişkilerimizi kolay kolay etkilemez. Net bilgim yok ama geçen hafta siparişlerde de bir düşüş yaşandığını zannetmiyorum dedi. Sabuncu, ayrıca temmuz ayı ihracatlarının 9 günlük bayram tatiline rağmen geçen yılın üzerinde gerçekleşmesini beklediklerini söyledi. Endişeler giderilecek Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran ise işlerde olumlu-olumsuz bir sapma yaşanmadığını ancak yurtdışında ciddi bir endişe olduğunu ifade etti. Bu endişeleri gidermek için mikro ve makro düzeyde çalışmalar yapacaklarını duyuran Dalgakıran, Biz firmamızdaki dış BEYSAD 2
ticaret temsilcilerimizi yurtdışına göndererek, alıcıları Türkiye de işlerin yolunda olduğuna ikna edeceğiz. Aynı şekilde STK lar düzeyinde de Türkiye ye yönelik endişelerin giderilmesine yönelik çalışmalar hız kazanacak. Sonuçta Türkiye de ciddi bir sıkıntı yok ve bunun bilinmesini sağlayacağız dedi. Ödemede sıkıntı yok Dış ticaret firmalarının ödeme kapasitesi de bu süreçte zarar görmedi. Küresel alacak sigortası firması Coface da DÜNYA ya yaptığı açıklamada Hafta sonu yaşananlar 5 gün içerisinde belirgin herhangi bir 'ödenmeme' durumuna neden olmadı ifadesine yer verdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: Türkiye de 15 Temmuz 2016 dan bu yana olanlar tabii ki birçok alanda bazı soru işaretleri yarattı. Ancak oldukça hızlı hareket edildiğini, alınan karar ve önlemlerle, ekonomik sonuçların da gözetilerek, bu soru işaretlerinin ticarete yansımaması için gerekli adımların atıldığını görüyoruz. Şu ana kadar bir sorun görülmedi ancak geçtiğimiz süre firmaların borçlarını bu nedenle ödemediklerini söyleyebilmek için çok az, bu yönde bilgi verebilmek için çok erken. Biz bu etkileri ancak önümüzdeki aylarda görmeye başlar ve sağlıklı bir değerlendirme yapabiliriz. Coface ın bir ülkenin risk primini artırması için; politik riskinin artması ve ticareti etkileyecek boyutlara ulaşması, güven kaybının oluşması gibi birçok etken gerekiyor. Şu an için ülkemizde bu görünüm yok. İŞ DÜNYASI DARBE KARŞISINDA TEK VÜCUT OLDU 15 Temmuz darbe girişimine iş dünyası sert tepki verdi. Demokrasiye sahip çıkan iş dünyası temsilcileri tek ses oldu. Açıklamalarda darbe girişiminin tanınmadığı, halkın iradesiyle seçilmiş hükümetin arkasında olunduğu, birlik olunması gerektiği mesajı verildi. TÜSİAD: Ortak duruş çok önemli, iş dünyası üzerine düşeni yapacak TÜSİAD, dün yaptığı açıklamasında demokrasiye sahip çıkarak şunları dile getirdi: 15 Temmuz Cuma akşamı, TÜSİAD olarak gelişmeleri yakından takip edip demokratik düzene sahip çıkmanın zorunluluğunu açık bir şekilde dile getirmiştik. Nitekim demokrasimize karşı gerçekleştirilen bu darbe girişimine karşı, siyasi partiler ve toplum kesimleri, hep bir arada ortak bir duruş sergiledi. Bu ortak duruş çok değerli, sergilenen bu tutum demokratik standartların daha da yükseltilmesi ve hukukun üstünlüğünün perçinlenmesi için devam etmelidir. Demokrasimize karşı yapılan müdahale girişimi sonrasında gerek hükümetimizin, gerekse Merkez Bankamız başta olmak üzere ekonomiden sorumlu denetleyici ve düzenleyici kurumlarımızın yaptığı girişimler ve aldıkları tedbirler ile piyasalara güven telkin edildi. Burada en önemlisi şeffaflığın ve öngörülebilirliğin sağlanmasıydı. Nitekim Başbakan Yardımcısı Sayın Şimşek ve Merkez Bankası Başkanımız Murat Çetinkaya nın yabancı yatırımcılar ile pazar akşamı yapmış olduğu toplantı bu doğrultuda önemli bir adım oldu. Bu çabaların karşılık bulmasını bekliyoruz. Elbette burada Türkiye nin güçlü kamu mali disipline ve sermaye yapısı güçlü bir bankacılık sistemine sahip olmasının önemli bir payı da var. Demokratik düzenin tüm kurumlarının ve denetleyici ve düzenleyici özerk kurumlarını güçlendirilmesi, ekonomik dayanıklılığın daha da ileri bir seviyeye taşınmasında önemli rol oynayacaktır. Gayet iyi biliyoruz ki, çeşitli olumsuzluklara rağmen Türkiye yatırım için bir cazibe merkezi olma potansiyelini koruyor, bu potansiyeli güçlendirmek için gerekli reformlar belli ve bu reformların süratle hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda iş dünyası olarak üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. KOÇ HOLDİNG: Demokrasiye olan inanç galip geldi birlik ve beraberlik ihtiyacımız var Koç Holding, darbe girişimiyle ilgili olarak, halkın, devletin ve kolluk kuvvetlerinin demokrasiye olan inancının galip geldiğini ve kabul edilemez darbe girişiminin etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Koç, Holding in resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, 15 Temmuz 2016 akşamı saatleri itibarıyla Türkiye nin karşı karşıya kaldığı darbe girişiminin demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti ni, birlik ve bütünlüğünü hedef aldığı belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: Halkımız, devletimiz ve kolluk kuvvetlerimizin demokrasiye olan inancı galip gelmiş ve kabul BEYSAD 3
edilemez darbe girişimi etkisiz hale getirilmiştir. Cumhuriyetimizin en temel yapı taşı demokrasidir ve demokratik bir hukuk devleti çatısı altında bir arada yaşamak milletimizin geleceğinin en önemli garantisidir. Yaşanan bu olağanüstü sürecin hızla normale dönmesi için her zamankinden daha fazla sağduyu, birlik ve beraberliğe ihtiyacımız bulunmaktadır. Devletimiz ve halkımızla omuz omuza bu günleri de aşacağımıza olan yürekten inancımızı ifade ederken, olaylarda yaşamını yitirenlere Allah tan rahmet, ailelerine sabır, yaralılara acil şifalar diliyoruz. YASED: YABANCI YATIRIMLAR ETKİLENMEYECEK Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem, darbe girişimi ile ilgili olarak, "Hafta sonu yaşanan acı olayların uluslararası yatırımcıların duruşu üzerinde bir etkisinin olmasını beklemiyoruz. Bundan sonra demokrasimizi ve hukuk devletini daha da güçlendirecek adımların önü açılmıştır. Bu yönde atılacak adımlar, uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye olan güvenini daha da artıracaktır" dedi. Erdem, uluslararası doğrudan yatırımcıların, yatırım kararlarını uzun vadeli bakış açısıyla aldığını, bu yatırımların ülkelerin geleceğine yönelik inancın göstergesi olduğunu vurguladı. Erdem, uluslararası doğrudan yatırımcılar olarak, demokrasiye yönelik her türlü müdahalenin karşısında olduklarını belirtirken, "Seçmenlerin hür iradesiyle seçilmiş meşru hükümete, Cumhurbaşkanlığı makamına ve anayasal kurumlara karşı girişilen bu hareketin başarısızlıkla sonuçlanmış olmasından dolayı memnuniyet duyuyoruz. Bu olaylar sırasında hayatını kaybedenlere Allah tan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılara acil şifalar diliyoruz" ifadelerini kullandı. Demokrasiye karşı yapılan bu darbe girişiminin birlik ve beraberlik içinde hızla engellenmiş olmasının, ülkeye olan güven ve inancı daha da kuvvetlendireceğine dikkati çeken Erdem, "Türkiye'deki uluslararası yatırımcıların birçoğu, ülkemizde çok uzun yıllardır faaliyet göstermektedir ve uzun vadeli yatırımlar yapmışlardır. Hafta sonu yaşanan acı olayların uluslararası yatırımcıların bu duruşu üzerinde bir etkisinin olmasını beklemiyoruz" dedi. "Yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik düzenlemeler çok önemli" YASED Başkanı Erdem, Türkiye'nin, çok partili demokrasiye ve hukuk devletine olan bağlılığını halkın direnişi ile başarısızlığa uğratılan bu darbe girişiminde gösterdiğini ifade ederek, şunları kaydetti: "Bundan sonra demokrasimizi ve hukuk devletini daha da güçlendirecek adımların önü açılmıştır ve bu yönde atılacak adımlar, uluslararası yatırımcıların Türkiye ye olan güvenini daha da artıracaktır. Yatırımlar ve ekonomimiz açısından önemli olan, kısa zamanda normalleşmenin sağlanması, daha önce olduğu gibi bu dönemde de hep birlikte, sağduyu ile meşru düzen ve hukuk ilkelerinin üstünlüğü çerçevesinde hareket etmemizdir." Uluslararası doğrudan yatırım akışını etkileyen pek çok faktörün bulunduğunu, bu faktörlerin hem yurtiçi hem de yurtdışı kaynaklı olduğunu belirten Erdem, bu yıl dünyada küresel yatırım akışlarında yavaşlama beklediklerini kaydetti. Hem dünya hem de Türkiye'deki ilk 4-5 aylık rakamların da bu trendi gösterdiğini ifade eden Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dolayısıyla ülkemiz de bundan mutlaka etkilenecektir. Ancak, Türkiye nin şimdi olduğu gibi siyasi ve ekonomik istikrarını daha da güçlendirecek adımlar atması, 2017 yılında yatırım akışımızı mutlaka artıracaktır. Son dönemde yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik olarak hükümet tarafından hazırlanan ve TBMM'de hızla kabul edilen yasal düzenlemelerin de çok önemli olduğuna inanıyoruz. YASED olarak, görüş ve önerilerimizle bu düzenlemelere sürekli destek veriyoruz." TÜRK-JAPON BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ KURULUYOR Bilim ve teknoloji alanında nitelikli uzman ve araştırmacıların yetiştirilmesi amacıyla İstanbul da Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (TJÜ) kurulacak. Türkiye ile Japonya hükümeti arasında BEYSAD 4
30 Haziran da imzalanan anlaşma çerçevesinde Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi nin Kurulmasına Dair Anlaşma Meclis e sevk edildi. Türkiye ve Japonya nın destek ve katkılarıyla hayata geçirilecek üniversitenin Türk ve Japon öğrenciler başta olmak üzere tüm dünyadan başarılı gençleri çekebilecek bir merkez olması, bilim ve teknoloji alanında üstün nitelikli uzman ve araştırmacılar yetiştirmesi hedeflenmekte. Kurulacak üniversitede Türkiye, Japonya ve üçüncü ülkelerden önde gelen akademisyenlerin görev yapması, öğrenci ve öğretim üyelerinin ileri teknoloji imkanlarından yararlanması ve özel sektörle çok yönlü ve etkin işbirliği yapılması öngörülüyor. İstanbul da kurulacak olan üniversitenin gerekli arazi bina ve altyapısını Türkiye sağlayacak. Japonya üniversitenin bünyesinde kurulacak Japon Kültür ve Dil Merkezi ni destekleyecek, öğrencilerin Japonya da da öğrenim görmelerine fırsat sağlayacak. Üniversitede öğrenim dili İngilizce olacak, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde Türkiye nin akademik derece ve sertifikalarını verecek. Müfredat ve bölümler taraflarca tanınacak. TJÜ mümkün olduğunda Japonya üniversiteleri ile birlikte başarıyla mezun olanlara çift diploma veya ortak diploma vermeyi değerlendirecek. Türkçe ve Japonca seçmeli dersler olacak. TJÜ bünyesinde, üniversite-endüstri işbirliğinin kolaylaştırması için bir teknopark da kurulacak. www.beysad.org.tr BEYSAD 5