İlgili Kanun / Madde 399 S.KHK/2

Benzer belgeler
İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32,57

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER

ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE BAŞKANLIĞI ANKARA

BEŞİNCİ DAİRE KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Polis Memuru, Branşlı Personel, Görevlendirme

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21

KLİNİK BİYOKİMYA UZMANLARI DERNEĞİ

İlgili Kanun / Madde 4857.S. İşK/ 2,18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/21049 Karar No. 2013/19112 Tarihi:

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.STSK/25

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İşK. /14

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

S İ R K Ü L E R. KONU : İkale Sözleşmesi Kapsamında 27 Mart 2018 den Önce Ödenen Tazminatlardan Kesilen Vergilerin İade Usulü Açıklandı.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

T.C İZMİR BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2012/4000 KARAR NO : 2012/4285 YARGILANMANIN YENİLENMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) :

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4439 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TİSSK/53

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/1. İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 399 S.KHK/2

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

YÖNETMELİK. MADDE 2 (1) Bu Yönetmelik, 2828 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi kapsamına girenlerin;

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

aralıksız asaleten 8 yıllık çalışma süresini tamamlayanların görev yerleri, durumlarına uygun eğitim kurumları olacak şekilde bu Yönetmelik ekinde yer

T.C. ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/963 KARAR NO : 2011/1582

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 506.S. SSK/ 79

Kanun No Kabul Tarihi : 4/4/2007

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARI SEBEBİYLE SÖZLEŞMELİ PERSONEL POZİSYONLARINA ATAMA VE GEÇİŞ İŞLEMLERİNE İLİŞKİN REHBER

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/21

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/ S. İşK/14

Transkript:

İlgili Kanun / Madde 399 S.KHK/2 T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS No: 2009/2821 KARAR No: 2010/115 Tarihi : 3.5.2010 SÖZLEŞMELİ PRESONEL OLARAK 399 SAYILI KHK TABİ ÇALIŞIRKEN AYRILMA YENİDEN İŞE DÖNÜŞ TALEBİNİN RED EDİLMESİ ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLMASI ÖZETİ: T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü, 4603 sayılı Kanun ile özelleştirmeye hazırlanmasının sağlanması amacıyla yeniden yapılandırılarak, özel hukuk hükümlerine tabi anonim şirket statüsüne dönüştürülmüş ise de; Yasanın 4. maddesinde, bu Kanunun Banka hakkında sermayesindeki kamu payının % 50'nın altına düşünceye kadar uygulanacağının öngörülmesi ve Bankanın, sermayesinin de tamamının halen kamuya ait olması gözetildiğinde, kamu bankası niteliğini sürdürdüğü açıktır. Ancak, davalı Bankada, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre sözleşmeli olarak çalışan davacının bu statüsü, görevine son verilmesi üzerine sona ermiştir. Bu durumda, 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun'un yukarıda sözü edilen geçici 1. maddesinin üçüncü fıkrasındaki "Bankalarda 31.12.2002 tarihinden sonra özel hukuk hükümlerine tâbi olmayan personel çalıştırılamaz" hükmü gözetildiğinde davacının, Bankada tekrar işe 245

başlatılması talebiyle yaptığı başvurunun reddinden doğan uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünün adli yargı yeri olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, İş Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir, OLAY: Davacının, Bankada 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre sözleşmeli personel olarak görev yaparken işine son verildiğini, ancak, Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin E:1999/397 sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu beraat ettiğini belirterek Bankada tekrar işe başlatılması talebinde bulunması üzerine Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü'nce davacıya gönderilen: 3.3.2008 gün ve 2100 sayılı yazı ile, eski görevine iadesi hususundaki bila tarihli dilekçesinin incelendiği, Adana Bölge Başkanlığı Şubesi kalorifercisi iken Yönetim Kurulunun 25.2.1999 tarih ve 145 sayılı kararı gereğince görevden çıkarma cezası ile cezalandırılarak 5.3.1999 tarihi itibariyle Bankalarıyla ilişiğinin kesildiği, bu itibarla, evvelce de bildirildiği üzere Bankalarında tekrar görevlendirilmesinin mümkün olmadığı; 11.3.2008 gün ve 2301 sayılı yazı ile de, göreve iade talebi hakkındaki 24.1.2008 tarihli dilekçesine 1.2.2008 tarihli iadeli taahhütlü yazıları ile, "Adana Bölge Başkanlığı kalorifercisi iken Yönetim Kurulunun 25.2.1999-145 sayılı kararı ile görevden çıkarma cezası ile cezalandırılmanıza karar verilerek 5.3.1999 tarihi itibariyle Bankamızla ilişiğiniz kesildiğinden, Bankamızda tekrar görevlendirilmenizin mümkün olmadığı" belirtilerek cevap verildiği, ancak verdiği adreste bulunamadığından yazılarının iade edildiği, aynı konudaki tarihsiz dilekçesine de 3.3.2008 tarihli yazıları ile cevap verildiği, bu defa göndermiş olduğu 1.3.2008 tarihli dilekçe de incelenmiş olup, "Görevden Çıkarma Cezası ile cezalandırılmanıza karar verilerek Bankamızla ilişiğiniz kesildiğinden yeniden görevlendirilmenizin mümkün olmadığı" görüşlerine eklenecek bir husus bulunmadığı bildirilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının, uzun yıllar Ziraat Bankası A.Ş. Adana Şubesi nezdinde memur olarak görev yaptığını, ancak, 1999 tarihinde vergi kaçakçılığı suçundan Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin E:1999/397 sayılı dosyası ile yargılanmaya başlanmasından ve hakkında soruşturma açılmasından sonra 5.3,1999 tarihi itibariyle Ziraat Bankası A.Ş, ile olan ilişiğinin, hakkındaki bu suçlama ve açılan ceza davası nedeni ile kesildiğini, yapılan ceza yargılaması sonunda davacının beraat ettiğini, dosyanın derecattan geçerek kesinleştiğini ve ilişik kesme kararının gerekçesi olan bu isnadın işbu beraat kararı ile ortadan kalktığını, 25.2.1999 tarih ve 145 sayılı ilişik kesmeye dair idari işlemin gerekçesinin anılan beraat kararı ile ortadan kalkması üzerine davacının davalı Kuruma başvurarak, davalı Kurumda yeniden görevlendirmeyi talep ettiğini, bunun üzerine 246

davalı Kurum tarafından bu haklı talebin, 3.3.2008 tarih ve 002100 sayılı karar ile, yukarıda bahsi geçen beraat kararı ile birlikte ilişik kesme idari işleminin sebebinin ortadan kalkmasına karşın reddedildiğini, bu idari kararın yasaya ve hukuka aykırılık teşkil etmekte olup, davacının mağduriyetine sebep olduğunu ileri sürerek davalı idarenin 3.3.2008 tarihli, 2100 sayılı kararının iptali sureti ile davacının davalı Kurum nezdinde ki işine iadesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır. ANKARA 1. İDARE MAHKEMESİ; 29.5.2008 gün ve E:2008/772, K:2008/1182 sayı ile, davanın, Ziraat Bankası Adana Şubesi'nde görev yapmakta iken 5.3.1999 tarihi itibariyle Banka ile ilişiği kesilen davacının, tekrar göreve başlatılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 3.3.2008 tarih ve 2100 sayılı işlemin iptali istemiyle açıldığı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 1. maddesinde, "Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi denir" hükmünün yer aldığı, öte yandan, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1/1 maddesinde; iş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin C, D, E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde, iş mahkemelerinin görevli olduğu hükmüne yer verildiği, dosyanın incelenmesinden; Ziraat Bankası Adana Şubesinde görev yapmakta iken vergi kaçakçılığı suçlaması ile açılan ceza davası nedeniyle 5.3.1999 tarihinde Banka ile ilişiği kesilen davacının; söz konusu davadan beraat ettiği gerekçesiyle tekrar göreve başlatılması istemiyle yaptığı başvurusunun, 3.3.2008 tarih ve 2100 sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığının anlaşıldığı, 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Banka sı, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun'da yer alan düzenlemelerden; davalı Bankanın, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında, 4603 sayılı Kanun'a göre yeniden yapılanan, sermayesinin tamamı şu an için Devlete ait olmakla birlikte Bankalar Kanunu ve genel hükümlere tabi, kendine özgü kamuya ait bir anonim şirket statüsünde bulunan ve dava konusu işlemi bu sıfat ve statü altında gerçekleştiren bir kuruluş olduğu; öte yandan, 4603 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin 4743 sayılı Kanun'un 6, maddesi ile değişik 3. fıkrası ile bu Yasa kapsamındaki bankalarda 31.12.2002 tarihinden sonra özel hukuk hükümlerine tabi olmayan personel çalıştırılamayacağı kurala bağlanmış olduğundan, bu tarih itibariyle Bankada çalışacak personelin özel hukuk hükümlerine tabi olduğu ve bu statüde istihdam edilmesi gerektiği, bu durumda, iş akdine bağlı olarak çalıştırılması gereken davacının, tekrar göreve başlatılması istemiyle yaptığı başvurusunun reddinden doğan uyuşmazlığın, 5521 sayılı iş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesi hükmü uyarınca görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı vekili, bu kez, davalının 11.3.2008 gün ve 2301 sayılı işleminin iptali istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır. 247

ADANA 4. İŞ MAHKEMESİ; 20.4.2009 gün ve E:2008/749, K:2009/272 sayı ile, davacı vekilinin, Mahkemelerine vermiş olduğu 11.11.2008 tarihli dava dilekçesi ile, müvekkilinin uzun yıllar davalı işyerinde memur olarak görev yapmakta iken 1999 yılında vergi kaçakçılığı suçundan dolayı Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1999/397 Esas sayılı dosyası ile yargılanmaya başlandığını, hakkında açılan soruşturma neticesinde işverence 5.3.1999 tarihi itibariyle ilişiğinin kesildiğini, yapılan yargılama neticesinde davacının beraat ettiğini, ilişik kesme işlemi sebebinin ortadan kalkması üzerine tekrar işe başlatılması için işverene müracaat ettiğini, ancak, talebinin reddedildiğini, yapılan bu idari işlemin iptali için davalı Kurum aleyhine Ankara 1. İdare Mahkemesi'nin 2008/772 Esas ve 2001/182 Karar sayılı dosyası ile iptal davası açtıklarını, ancak görevsizlik kararı verildiğini, eldeki davanın ise müvekkilinin tekrar işe başlatılması için aldığını belirterek, usul ve yasaya aykırı idari işlemin iptali ile müvekkilinin Kurum nezdinde ki işine iadesine karar verilmesini istediği, davalı vekilinin, 4.12.2008 tarihli cevap dilekçesi ile, öncelikle davanın görev yönünden reddi gerektiğini, bankalarda 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi çalışanlarla bankalar arasında çıkacak ihtilaflarda iş mahkemelerinin görevli olduğunu, söz konusu hükmün davacıya uygulanabilmesi için davacının müvekkili Banka ile özel hukuk hükümlerine göre çalışmak üzere belirsiz süreli hizmet akdi imzalamış olması gerektiğini, ancak, davacıya, 399 sayılı KHK hükümlerine tabi olarak Adana Bölge Müdürlüğünde kaloriferci olarak çalışmakta iken gerçekleştirdiği usulsüzlük neticesinde Disiplin Yönetmeliğinin 9/0 maddesi uyarınca Yüksek Disiplin Kurulunun 8.2.1999-9 ve Yönetim Kurulunun 25.2.1999-145 sayılı kararı ile görevden çıkarma cezası verildiğini, davacı, hakkındaki soruşturmaya konu fiillerini 399 sayılı KHK hükümlerine tabi olarak çalışmakta iken işlediğinden ve daha sonra da özel hukuk hükümlerine göre çalışmak üzere belirsiz süreli hizmet sözleşmesi imzalamadan görevden çıkarıldığından, eldeki davanın iş mahkemelerinin görev alanına girmediğini belirterek davanın görev yönünden reddine karar verilmesini istediği, ayrıca davanın bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, yine görevden çıkarma cezasının iptali için açtığı Adana 2. İdare Mahkemesi'nin 1999/380 Esas sayılı dosyasında 1999/1253 Karar sayılı karar ile, davanın reddine karar verildiğini ve verilen kararın, Danıştay 12. Dairesi'nin 30.12.2002 tarih ve 2000/1570 Esas, 2002/507 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğini belirttiği, olayda uygulanması gerekli 4857 sayılı Yasa'nın 20. maddesi gereğince dava seri muhakeme usulüne tabi olduğundan, Usul Kanununun 501 ve devamı maddeleri gereğince taraflara usulüne uygun davetiye ile tüm delilleri ibraz etmeleri için kesin süre verildiği, tüm delillerin istenildiği, davalı Bankadan davacıya ait özlük dosyasının istenildiği, şahsi dosya içerisinde davacı ile Banka arasında 16,8.1989-15.8.1990 tarihleri arasında geçerli olan sözleşmenin imzalandığı, yine 1.1.1990-31.12.1990, 1.1.1991-31.12.1991, 10.2.1992-31.12.1992 tarihli hizmet sözleşmelerinin imzalandığı, ilgilinin sosyal güvenlik bakımından 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'na tabi olduğu, ayrıca 248

davacının 399 sayılı KHK hükümlerine tabi olarak çalıştırıldığının anlaşıldığı, Ankara 1. İdare Mahkemesi'nin 2008/772 Esas - 1182 Karar sayılı dosyasının onaylı örneğinin getirtildiği, incelenmesinde, davacının tekrar göreve başlatılması istemine karşı davalının verdiği 3.3.2008 tarih ve 2100 sayılı red kararının iptalini istediği, Mahkemece yapılan yargılamada 29.5.2008 tarihli kararla davanın görev yönünden reddine karar verildiğinin anlaşıldığı, davanın, işe iade davası olduğu, iş akdinin feshinin haklı ve geçerli nedene dayalı olduğunu ispat külfetinin işverene ait bulunduğu, öncelikle davada hangi yargı yolunun yetkili ve görevli olduğunun belirlenmesi gerektiği, iş sözleşmesinin feshi nedeni ile işe iade davası açılmasının öncelikli koşulunun taraflar arasında İş Kanunu hükümlerine göre düzenlenmiş hizmet akdi bulunması gerektiği, davacının işyeri ile ilişkisinin 1999 da kesildiği, kesilen bu ilişkinin dayanağının da 399 sayılı KHK olduğu, davalı Bankanın kamuya ait tüzel kişilik olduğu, dolayısı ile yaptığı işlemlerin taraflar arasındaki sözleşmenin dayanağının 399 sayılı KHK olduğu da dikkate alınarak idari tasarruf niteliğinde bulunduğu, bu itibarla, tıpkı dosyada bulunan daha önce davacının işten çıkartılmasına neden olan Banka disiplin kurulunun kararlarına karşı açtığı davalarda olduğu gibi idari yargıyı ilgilendirdiği, işten çıkartma işleminden sonra yapılan mevzuat değişikliği ile Bankanın artık 4743 sayılı Yasa gereğince özel hukuk hükümlerine tabi olmayan personeli çalıştıramayacağına dair düzenleme bulunmasının sonucu değiştirmeyeceği, öncelikle davacının başvurusu üzerine davalının red yönündeki idari tasarrufunun hukuka uygun olup olmadığının saptanması gerektiği, bunun da idari yargıya ait bir görev olduğu, Mahkemelerince yapılan değerlendirmede bu konuda Ankara 1. İdare Mahkemesi'ne açılan 2008/772 Esas-182 Karar sayılı dosyada verilen görevsizlik kararının Mahkemelerini bağlayıcı nitelikte olmadığı, kararın temyizden geçmediği gerekçesiyle görevsizlik karan vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN 'ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Ayper GÖKTUNA, Muhittin KARATOPRAK ve Coşkun GÜNGÖR 'ün katılımlarıyla yapılan 3.5.2010 günlü toplantısında: I- İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasanın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının davacı vekilinin istemi üzerine son.görevsizlik kararını veren Mahkemece idari yargı dosyası örneği ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II- ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ 'un, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki 249

belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA 'nın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre sözleşmeli statüde çalışırken görevden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek 5.3.1999 tarihi itibariyle Bankayla ilişiği kepilen davacının, ceza davasında beraat ettiğini belirterek Bankada tekrar işe başlatılması istemiyle yaptığı başvurunun reddi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılmıştır. 15.11.2000 gün ve 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, "1. Bu Kanunun amacı, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin (bankalar) çağdaş bankacılığın ve uluslararası rekabetin gereklerine göre çalışmalarını ve Özelleştirmeye hazırlanmalarını sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılmaları ile hisse satışlarına ilişkin düzenlemelerin ve hisselerin tamamına kadarının özel hukuk hükümlerine tabi gerçek ve tüzel kişilere satışının gerçekleştirilmesidir. 2. Bankalar, anonim şirket statüsündedirler. Bu Kanunda yer alan hükümler dışında 4389 sayılı Bankalar Kanunu ile genel hükümlere tabidirler..."; 2. maddesinin üçüncü fıkrasında, "3. Bankaların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mevcut personeli hakkında aylık, özlük ve emeklilikleri yönünden tabi oldukları mevzuatın uygulanmasına devam olunur. Bunlardan uygun görülenler istekleri halinde, emeklilik statüleri devam etmek üzere özel hukuk hükümlerine göre çalıştırılabilir. 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile ilgileri devam eden personelin özel hukuk hükümlerine göre çalışacakları süreler kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilir ve emeklilik işlemlerinde söz konusu Kanunun ek 48 inci maddesinin (b) fıkrası ile ek 68 inci maddesi hükümleri uygulanır. Bu kadro ve pozisyonlar emeklilik, istifa, ölüm ve sair nedenlerle boşaldıkları takdirde hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş cayılır. (Değişik beşinci cümle: 18/4/2007-5626/1 md.) Özel hukuk hükümlerine göre çalıştırılacak personelin sayısı, unvanı, ücret ve sair mali hakları bankaların genel kurullarınca tespit olunur. (Değişik altıncı cümle: 18/4/2007-5626/1 md.) Genel kurullar, bu yetkilerini yönetim kurullarına devredebilir. (Ek yedinci cümle: 18/4/2007-5626/1 md.) Personel istihdamına ilişkin diğer hususlarda yönetim kurulları yetkilidir"; 3. maddesinin beşinci fıkrasında, "5. (Ek: 16/7/2004-5230/7 md.) Bankalarda 4857 sayılı İş Kanununa tâbi olarak çalışanlarla bankalar arasında çıkacak ihtilaflarda iş mahkemeleri görevlidir"; geçici 1. maddesinin birinci fıkrasında, "1. Bankaların ana sözleşmeleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılacak ilk genel kurullarının onayı ile yürürlüğe girer. Mevcut yönetim kurulu üyelerinin görevleri genel kurullarca yenileri seçilinceye kadar devam eder. Bankaların tüm 250

diğer personeli bu Kânunla bulundukları kadro ve pozisyonlara atanmış sayılır"; üçüncü fıkrasında "3. (Değişik : 30/1/2002-4743/6 md.) Bankalarda 31.12.2002 tarihinden sonra özel hukuk hükümlerine tâbi olmayan personel çalıştırılamaz. Yeniden yapılandırma sürecinde bankaların yönetim kurullarınca gerek özel hukuk hükümlerine göre çalıştırılmak üzere kendisine sözleşme teklif edilen ancak özel hukuk hükümlerine göre çalışmayı kabul etmeyen gerekse özel hukuk hükümlerine göre çalışması uygun görülmeyip sözleşme imzalanmayan personel, bankaların yönetim kurullarınca Devlet Personel Başkanlığına bildirilir Devlet Personel Başkanlığı kendisine bildirilen personel listelerini en geç kırk beş gün içerisinde (özelleştirme kapsam ve/veya programındaki kuruluşlar hariç) tespit edeceği kamu kurum ve kuruluşlarındaki boş kadro ve pozisyonlara atanmalarını sağlamak üzere ilgili kurum veya kuruluşa gönderir. İlgili kurum ve kuruluş bildirimin ulaştığı tarihten başlayarak en geç beş iş günü içinde bu personelin atanmalarını yaparak atamalara ilişkin bilgilen Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı ile ilgili bankalara bildirir. Atama tarihi itibarıyla personelin bankalarla ilişiği kesilmiş sayılır. Personelin atandığı kurumda fiilen göreve başlayacağı tarihe kadar geçen sürede her türlü malî ve sosyal hakları bankalarca karşılanmaya devam olunur. Bu fıkrada hüküm bulunmayan hallerde 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi hükümleri uygulanır. Ataması yapılan personel hakkında bankalar tarafından yapılacak tebliğ işlemini takiben 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62 ve 63 üncü maddelerinin uygulanmasından atamayı yapan kamu kurum veya kuruluşu sorumludur..."; geçici 6. maddesinde(ek: 30/1/2002-4743/6 md.), "...25.11.2000 tarihinde bu bankalarda çalışan personelden özel hukuk hükümlerine geçirilenlerin hizmet sözleşmelerinin 31.12.2003 tarihine kadar, bankaların disiplin yönetmelikleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla 1475 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesi dışında kalan sebeplerle bankalar tarafından feshedilmesi halinde söz konusu personel hakkında bu Kanunun geçici 1 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca işlem tesis edilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Bu kapsamda olan personele sözleşmenin feshi nedeniyle ihbar ve kıdem tazminatı ödenmez. Bankaların kurduğu, kuracağı ve iştirak ettiği veya edeceği bilgi sistemleri ve/veya alternatif dağıtım kanalları amaçlı şirketlere bu bankalardan geçen ve T. C. Emekli Sandığı ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi uyarınca kurulan Türkiye Emlâk Bankası Anonim Şirketi Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı ile irtibatları devam eden personelden isteyenlerin anılan sosyal güvenlik kurumları ile irtibatları devam eder. Bu fıkra hükümleri bu personel hakkında da uygulanır. (Ek fıkra: 1/8/2003-4971/24 md.) Ancak başka kamu kurum kuruluşlarına atanmak üzere 31.12.2003 tarihine kadar bildirilecek olanlar, özel hukuk hükümlerine tâbi statüye geçmeden önceki son kadro veya pozisyonu ile bildirilir. Bu şekilde nakledilenler hakkında 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin beş ve altıncı fıkralarının uygulanmasında, özel hukuk hükümlerine geçmeden önceki son 251

kadro ve pozisyonlarına ait malî hakları esas alınır. Bu fıkranın uygulanmasında özel hukuk hükümlerine göre yapılan ödemeler hiçbir şekilde dikkate alınmaz, özel hukuk hükümlerine tâbi olarak geçen süreler hakkında 4046 sayılı Kanunun geçici 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır. (Ek fıkra: 16/7/2004-5230/7 md.) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tâbi olmakla birlikte halen bankalarda çalışmakta olup başka kurumlara nakli sağlanamayan personel, bu Kanunun geçici 1 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca işlem tesis edilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir"; 4. maddesinde, "Bu Kanun, bankalar hakkında sermayelerindeki kamu payı % 50 nin altına düşünceye kadar uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer" hükmü yer almıştır. Öte yandan 1475 Sayılı İş Kanunu 22.05.2003 tarih ve 4857 Sayılı İş Kanunu nun 120. maddesi ile, -14. madde hariç yürürlükten kaldırılmış, 4857 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinde. "Diğer mevzuatta 1475 sayılı İş Kanununa yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden. Adana Bölge Müdürlüğü'nde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre sözleşmeli statüde kaloriferci olarak çalışırken görevden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek 5.3.1999 tarihi itibariyle Bankayla ilişiği kesilen davacının, ceza davasında beraat ettiğini belirterek Bankada tekrar işe başlatılması talebinde bulunduğu, davalı Bankaca, bu istemin, görevden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek Bankalarıyla ilişiğinin kesilmesi nedeniyle yeniden görevlendirilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek reddedildiği, davanın da istemin reddi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmıştır. T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü, 4603 sayılı Kanun ile özelleştirmeye hazırlanmasının sağlanması amacıyla yeniden yapılandırılarak, özel hukuk hükümlerine tabi anonim şirket statüsüne dönüştürülmüş ise de; Yasanın 4. maddesinde, bu Kanunun Banka hakkında sermayesindeki kamu payının % 50'nın altına düşünceye kadar uygulanacağının öngörülmesi ve Bankanın, sermayesinin de tamamının halen kamuya ait olması gözetildiğinde, kamu bankası niteliğini sürdürdüğü açıktır. Ancak, davalı Bankada, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre sözleşmeli olarak çalışan davacının bu statüsü, görevine son verilmesi üzerine sona ermiştir. Bu durumda, 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun'un yukarıda sözü edilen geçici 1. maddesinin üçüncü fıkrasındaki "Bankalarda 31.12.2002 tarihinden sonra özel hukuk hükümlerine tâbi olmayan personel çalıştırılamaz" hükmü gözetildiğinde davacının, Bankada tekrar işe başlatılması talebiyle yaptığı başvurunun reddinden doğan uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünün adli yargı yeri olduğu sonucuna varılmıştır. 252

Açıklanan nedenlerle, İş Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Adana 4. İş Mahkemesi'nin 20.4.2009 gün ve E:2008/749, K;2009/272 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 3.5.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi. 253