Kabul: Sözlü. Toplam: 13. Entegre vektör kontrolü programlarında kullanılan yüksek konsantrasyonlu ürünler, sakıncaları ve ülkemizdeki durum

Benzer belgeler
Biyosidal ürünlere yönelik bilgi düzeyi değerlendirme çalışması

Sodyum Hipoklorit Çözeltilerinde Aktif Klor Derişimini Etkileyen Faktörler ve Biyosidal Analizlerindeki Önemi

11. OTURUM PESTİSİDLER SALON A. Oturum Başkanları: Prof. Dr. Güven ÖZDEMİR, Prof. Dr. Davut ALPTEKİN

aquagroup Mühendislik Ltd. hayatın bütün alanlarında hijyeni optimize etmek amacı ile merkezi Almanya Weiden şehrinde bulunan aquagroup AŞ ortaklığı i

BİTKİ KORUMA ÜRÜNÜ SATIŞ YERLERİNİN YÖNETMELİK HÜKÜMLERİ AÇISINDAN DURUMU.

Hemş.Dilek ZENCİROĞLU. Dr.Erhan KABASAKAL

Adana İlinde Tarımsal Mücadelede Kullanılan Pestisitlerin Satıcılarının Bilgi Düzeylerinin Araştırılması

Kırılma Noktası Klorlaması

TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMUNUN BİYOSİDAL ÜRÜN UYGULAYICILARINDAN BEKLENTİLERİ. Kimyager: Sevda YÜKSEL

aquagroup Mühendislik Ltd. hayatın bütün alanlarında hijyeni optimize etmek amacı ile merkezi Almanya Weiden şehrinde bulunan aquagroup AŞ ortaklığı i

Biyosidal Ürünler ve Ara Ürünler. Abdullah YILMAZ Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü. Ankara

2. Ulusal Biyosidal Kongresi 9-13 Kasım 2015 Tarihlerinde Gerçekleşecek

Pestisitler ülkemiz tarımında yaygın olarak kullanılmaktadır.

BİTKİSEL, DESTEK VE İLERİ TEDAVİ TIBBİ ÜRÜNLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

GIDA ve KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Dursun KODAZ Gıda Mühendisi Gıda İşletmeleri ve Kodeks Daire Başkanlığı

Biyosidal Ürün Etiketlerinin İncelenmesi

İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ HAFTA

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

ANTİBAKTERİYEL BOYALARDA YENİ YAKLAŞIMLAR. Ayşesin TELATAR KILIÇ Antalya

Yayın Tarihi: Sayfa 1/5 Versiyon: 01

Şartlarında Bakteriyel İnaktivasyon Sürecinin İndikatör

KİŞİSEL TEMİZLİK ÜRÜNLERİ TAVSİYE EDİLEN PERAKENDE SATIŞ FİYAT LİSTESİ

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU

HİDROJEN PEROKSİT, SAÇ BOYALARI ve KANSER

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

T.C. ANTALYA VALİLİĞİ Halk Sağlığı M üdürlüğü

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

TARIM VE TARIM DIŞI ALANLARDA KULLANILAN PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞI, ÇEVRE VE BİYOÇEŞİTLİLİĞE ETKİLERİ

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı

Biyosidal Ürünlerin Mikrobiyolojik Analizlerinde Karşılaşılan Genel Sorunlar

ISO / TS 22003:2013 un Yeniliklerinin Gıda İşletmeleri, Belgelendirme Kuruluşları ve Akreditasyon Faaliyetleri Açısından İrdelenmesi

İşlenmiş Eşyalar Mevzuatının Uygulanması

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU VİOLEX V-202 ULTRA ÇAMAŞIR SUYU

Asidik suyun özellikleri. Alkali suyun özellikleri. ph > 11 ORP < -800mV Cl içermez. ph < 2,7 ORP < 1100mV Cl derişimi: ppm

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

YURT DIŞI ÜRETİM TESİSLERİNİN GMP DENETİMİ İÇİN YAPILACAK MÜRACAATA DAİR KILAVUZ

KALINTILARI. Pestisit nedir? GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI 1. pestisit kalınt kaynağı. güvenilirmidir. ? Güvenilirlik nasıl l belirlenir?


ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU

Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları. Dr. K.Necdet Öngen

Lejyoner Hastalığı Kontrol Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

Kimya Eğitiminde Proje Destekli Deney Uygulaması

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

: NESTA MATİK GÜVENLİK BİLGİ FORMU

YÖNETMELİK BİYOSİDAL ÜRÜNLER YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

Tarih: Sayı: 2011/0049. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ne

HACCP. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

DOMUZ GRİBİYLE MÜCADELE. Halk Sağlığı Projesi

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLERİN İMALATTAN SONRA KALİTESİNİN SÜRDÜRÜLMESİNE İLİŞKİN KILAVUZ SÜRÜM 1.0

ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR. Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

İzleme ve Ölçme Takip Listesi TUZLA

İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı

Türkiye de Biyosidal Uygulayıcılarında Yapılan Araştırma Verilerinin Değerlendirilmesi

En Yakın ve En Güvenilir Gıda Hijyeni Danışmanınız

ENFEKSİYON KONTROL KOMİTELERİNİN GÖREVLERİ VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA ENFEKSİYON KONTROLÜ ve ÖNLENMESİ

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLERİN STABİLİTESİNE VE AÇILDIKTAN SONRA KULLANIM SÜRESİNE İLİŞKİN KILAVUZ

İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI

01. Madde / Preparat ve ġirket / ĠĢ Sahibinin Tanımı

BİYOLOJİK RİSK ETMENLERİ

TEHLİKELİ KİMYASAL MADDELERİN OLUŞTURDUĞU RİSKLER İÇİN GENEL ve ÖZEL ÖNLEME YÖNTEMLERİ

FINEAMIN 06 kullanılan kazan sistemlerinin blöfleri yalnızca ph ayarlaması yapılarak sorunsuzca kanalizasyona dreyn edilebilir.

ÇORLU KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ KİMYA TEKNOLOJİSİ ALANI TANITIMI

TEKNİK ŞARTNAME HAZIRLANMASI İstanbul Tıp Fakültesi Deneyimleri. Yük. Hem. Aslı ÖZDEMİR İnfeksiyon Kontrol Hemşiresi

1.5 Kalite Kontrol Bölüm Fiziksel Kalite Kriterleri Bölüm Mikrobiyolojik Kalite Kriterleri Mikrobiyal Kontaminasyon

İçindekiler VII. Ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür XV XIX XXI. I. Kısım Su teminine giriş

ÇEV 455 Tehlikeli Atık Yönetimi

KLİMALARDA ÜREYEN BAKTERİLERE BİTKİSEL YAĞLARIN ETKİSİ

Biyosidal ürünlerin etkinliği ve güvenliğine ilişkin DSÖ gereklilikleri

Biyolojik Risk Etmenleri

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU VİOLEX V-209 YAĞ VE KİR ÇÖZÜCÜ YARDIMCI YIKAMA MADDESİ

Bilimsel Projeler. Projenin amacı: Öğrencileri okul tuvaletlerinde mikroorganizmaların bulaşarak hasta olmalarını engellemek,

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

Uluslararası Mevzuatta Biyosidal Kullanımı ve İyi Uygulama Örnekleri

Biyosidal Ürünlerde İş Sağlığı ve Güvenliği

MARATEM 820 Sıvı Algisid, Yosun Önleyici, Dezenfektan

MUCİZE KALKAN İLE SUYUMUZ ŞİMDİ PET ŞİŞELERDE DE SAĞLIKLI

DEPOLAMA TALİMATI. Doküman No: İlk Yayın Tarihi: Revizyon Tarihi: Revizyon No: Toplam Sayfa Sayısı: TYG_T

YENĠ NESĠL ORTAM ve YÜZEY DEZENFEKSĠYONU (akacid plus )

ECZACILIK FAKÜLTESİ TOKSİKOLOJİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

01. Madde / Preparat ve ġirket / ĠĢ Sahibinin Tanımı

Çevre Kanunu. (1983 yılında kabul edilen2872 sayılı kanun):

GÜVENLIK BILGI FORMU

Hastanelerde Su Kullanımı. M.Ali SÜNGÜ Amerikan Hastanesi Bakım ve Onarım Müdürü

02 Ağustos 2013 Resmi Gazete Sayı :28726 AKTİF MADDE İÇERMEYEN BİYOSİDAL ÜRÜNLER TEBLİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Yrd. Doç.Dr. Füsun EKMEKYAPAR

GÜVENLİK BİLGİ FORMU DEMİR-3-KLORÜR SOLÜSYON GBF NO : TARİH : EYLÜL 98 CAS NO: ) KİMYASAL MADDE VEYA ÜRÜNÜN VE FİRMANIN TANIMI

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU MSDS

VETERİNER HEKİMLİK ALANINDA ANTİMİKROBİYEL DİRENÇ İZLEME ve KONTROL STRATEJİLERİ EYLEM PLANI

: Telefon : (3 hat) Fax : web : info@anadolukimya.com

1.4. Acil Durum Telefonu (Mesai Saatleri İçerisinde)

Transkript:

Kabul: Sözlü Toplam: 13 [SS-001] Entegre vektör kontrolü programlarında kullanılan yüksek konsantrasyonlu ürünler, sakıncaları ve ülkemizdeki durum Ahmet Kiremitçigil Bağımsız araştırmacı, Sağlık Bakanlığı (E) Genel Müdürü Bildirimizin amacı; yüksek konsantrasyonda aktif madde içeren halk sağlığı ürünleri sarmalına girmiş durumdaki Sağlık Bakanlığı, yerel yönetimler, Kamu İhale Kurumu, özel sektör ve son olarak da bu ürünlerin uygulanmasından doğrudan etkilenen halk kitlesinin, mevcut riskler nedeniyle, karşı karşıya olduğu tehlikeleri saptamak ve bu sarmaldan çıkış önerilerimizi paylaşmaktır. Araştırma sırasında, gözlem, sorgulama, kaynak tarama ve benzeri yöntemler uygulanmış, 30 yıllık saha deneyiminin yanı sıra, uluslar arası kurumların, bakanlıkların, üreticilerin ve ulaşılabilen özel sektör kaynaklarının ilgili verileri taranmış, pek çok yabancı bilimsel kaynaktan da yararlanılmıştır. Bulaşıcı hastalık etmenlerini taşıyarak sağlıklı bireylerin hastalanmalarına neden olan veya fertlerin fiziksel ve ruhsal iyilik halini bozarak toplumun sağlığını olumsuz yönde etkileyen vektörlerin kontrolü amacıyla yapılan entegre vektör kontrolü çalışmalarının önemli ayaklarından biri de; kimyasal mücadeledir. Gelişmiş ülkelerde ve Avrupa Birliği nde, kimyasalların kullanımı, güvenlik kriterleri yükseltilerek, çeşitli şekillerde sınırlandırılırken, mevcut ürünlerle yürütülen işlemlerde, insana, hedef dışı canlılara ve çevreye en az düzeyde zarar verilmesine de çok büyük özen gösterilmektedir. Başta üretimde çalışanlar, taşıyıcılar, depolayıcılar ve uygulamacılar olmak üzere, uygulama alanında etkilenen insanlara, hedef dışı canlılara ve çevreye de ciddi riskler getiren yüksek konsantrasyonlu ürünlerden, olabildiğince sakınılmaktadır. Aşırı toksisite, Kolay emilim, Dozlama hataları, Fitotoksisite, Çevre kirlenmesi, Donanımlı personel gereksinimi, Sıcaklık değişimlerine dayanıksızlık, Emülsiyon/süspansiyon karakterlerinde bozulma, Uygulanan karışımda homojenite bozukluğu ve Uygulama cihazlarında sorunlar gibi pek çok sorunları olan bu tür yüksek konsantrasyonlu sıvı formülasyonlar, her geçen gün sayıları ve formülasyon içerisindeki aktif madde yüzdeleri artarak ruhsatlanmakta ve yüksek tonajlarda satılmaktadır. Elde ettiğimiz bulgular sonucunda; günümüzdeki izinli ürün sayısının 150 dolayında olduğu tahmin edilmektedir. Bir kısır döngü haline getirilmiş olan yüksek konsantrasyonlu ürünler olgusundan kurtulmak olasıdır ve çözüm önerilerimiz, sonuç bölümümüzde sıralanmıştır. Anahtar Kelimeler: Aktif madde, konsantrasyon, ürün, vektör,

[SS-002] İçme ve Kullanma Sularında Dezenfektan Olarak Klordiosit Kullanımı Salih Zeki Yıldız 1, Nurcan Şirin 2 1 Sakarya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Anorganik Kimya Anabilim Dalı, Sakarya 2 Turoksi Kimyevi Maddeler San. Tic. Ltd. Şti., Sakarya Günümüzde temiz su kaynaklarında organik içerik seviyesinin giderek artması, kullanılan dezenfektan maddelerin seçimini önemli hale getirmiştir. Serbest klorun dezenfektan olarak kullanıldığı proseslerde insan sağlığı açısında önemli yan etkilere sahip trihalometanlar (THM) oluşmaktadır [1]. Klordioksit, özellile içme ve kullanma sularının arıtımında düşük konsantrasyonlarda etkili, tatsız ve kokusuz bir madde olması, kalıntı klor tadı yaratabilecek klorofenollere dönüşmemesi, düşük ve yüksek ph değerlerinde bakteri, fungus, alg ve biyofilmlere karşı etkili olması, kloramin ve trihalometanların (THM) oluşumuna neden olabilecek bazı maddelerle ve amonyakla reaksiyona girmemesi gibi özellikleri nedeniyle hipoklorite ve serbest klora kıyasla avantajlı duruma geçmektedir[2,3]. Klordioksit, ozon ve klor gibi aşırı reaktif olmak yerine, sadece sülfür, amin türevi maddeler ve bazı aşırı reaktif organik maddelerle reaksiyon verir. Dünyada bilinen en düşük korozif etkili dezenfektan olan klordioksit, oksidasyon gerilimi düşük fakat potansiyeli açısından ise bilinen en güçlü oksitleyicidir. Bilinen tüm dezenfektanların oksidasyon güçleri ve kapasiteleri incelendiğinde, klordioksitin en düşük dozlarda bile son derece etkili olduğu görülmektedir (Tablo 1) [4]. Kaynaklar 1. G. Fantuzzi et al., The Science of the Total Environment 264, 257-265, 2001. 2. Deshwal B.R., Lee, H.K., Journal Of IndustrıalAndEngineerıngChemistry, 11, 1, 125-136, 2005. 3. Geng, X., Wang, Z., Lİ, X., Zhang, C., JournalOrganicChemitry, 70, 23, 9610 9613. 4. WHO (2000), Disinfectantsanddisinfectantby-products, Geneva, World HealthOrganization (EnvironmentalHealthCriteria 216). Anahtar Kelimeler: Dezenfektan, klordioksit, sodyum klorit, içme suyu arıtma, atık su arıtma Tablo 1. Dezenfektanların oksidasyon güçleri ve kapasiteleri OKSİDAN OKSİDASYON GÜCÜ OKSİDASYON KAPASİTESİ Ozon (O3) 2,07 2 e - Hidrojen peroksit (H2O2) 1,78 2 e - Hipokloröz asit (HOCl) 1,49 2 e - Hipobromit asit (HOBr) 1,33 2 e - Klordioksit (ClO2) 0,95 5 e -

[SS-003] Halk sağlığı müdürlükleri ve toplum sağlığı merkezlerinde çalışan hekimlerin biyosidal ürünlere yönelik bilgi düzeyi ve uygulamalarını değerlendirme çalışması Özgür Erdem 1, Kanuni Keklik 1, Halil Ekinci 2, Muhsin Akbaba 3 1 Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Toplum Sağlığı Hizmetleri Daire Başkanlığı, Ankara 2 Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcılığı, Ankara 3 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, Adana Amaç: Piyasa gözetim ve denetiminde rol alan, halk sağlığı müdürlükleri(hsm) ve toplum sağlığı merkezlerinde(tsm) çalışan hekimlerin, biyosidal ürünlere yönelik bilgi düzeyleri ve uygulamalarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı çalışmadır, bilgi toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Anket; 7 si demografik bilgileri, 5 i teorik; 6 sı uygulama bilgi düzeyini ve 2 si öneri ve görüşleri değerlendirmek üzere 20 sorudan oluşmaktadır. Bulgular: Çalışmaya % 91,2 si TSM lerde, % 8,8 i HSM lerde çalışan 298 hekim katılmıştır. Yaş ortalaması 35,1 ± 8,9; ortancası 34 (min.23-max.60), son görevinde çalışma sürelerinin ortancası 1 yıldır ( min.0,1-max 23). Biyosidal ürün tanımını biliyor musunuz? sorusuna % 52,6 sı evet yanıtını vermiştir. Biyosidal ürün olarak % 45,6 sı pestisitleri; % 37,6 sı dezenfektanları; % 32,9 u deterjanları; % 25,5 i sabunları; % 23,2 si kloru; % 11,1 i ultraviyoleyi belirtmiştir. Biyosidal ürünler yönetmeliğini, % 37,2 si duyduğunu, % 4,0 ü okuduğunu ve % 11,7 si 2009 yılında yayınlandığını; % 34,6 sı yönetmelikten Sağlık Bakanlığı nın sorumlu olduğunu belirtmiştir. Biyosidal ürünlerin ruhsat ve tescil işlemleri nereye yapılır? sorusuna % 33,6 sı İl Sağlık ve Halk Sağlığı Müdürlükleri ne, çalıştığınız yerde biyosidal ürünlere yönelik piyasa gözetim ve denetimi yapılıyor mu? sorusuna % 40,9 u evet ; biyosidal ürünlerle ilgili olarak şimdiye kadar sahada bir uygulama da yer aldınız mı? sorusuna % 4,4 ü evet olarak yanıtlamıştır. Sizce TSM/ HSM nin, biyosidal ürünlerin insan sağlığına zarar vermemesi yönünde hangi görevleri olmalıdır? sorusuna % 73,5 i halk eğitimi ; % 63,1 i satış yapılan yerlerin belirlenmesi/denetimi; % 57 si uygunsuz biyosidal ürünlerin toplatılması ; % 38,9 u uygunsuz biyosidal ürünlerin imhası cevabını vermiştir. Ulusal Zehir Danışma Merkezinin telefon numarasını, katılımcıların % 62,4 ü doğru yanıtlamıştır. Sonuç: Çalışma ile hekimlerimizin, biyosidal ürünler ile ilgili yeterince bilgi sahibi olmadığı ve sahadaki uygulamalara katılımlarının az olduğu; halk eğitimleriyle piyasa gözetim ve denetimlerine önem verilmesi gerektiğini vurguladıkları tespit edilmiştir. Hekimlerimize verilen eğitimlerin, müfredat ve dokümanlarına biyosidal ürünler konusunun eklenmesi; bilgi düzeyi ve farkındalığın arttırılmasına; halk eğitimleri ve piyasa gözetim denetimlerinin güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır. Anahtar Kelimeler: hekim, bilgi düzeyi, saha uygulaması

[SS-004] Sodyum hipoklorit çözeltilerinde aktif klor derişimini etkileyen faktörler ve biyosidal analizlerindeki önemi Umut Şahar, Aslı Şahiner, Tekin Gezer, Ece Halat, Pınar Alkan, Mustafa Ateş, Güven Özdemir Ege Üniversitesi Fen Fakültesi, Egemikal Çevre Sağlığı Laboratuvarı, İzmir Amaç: Sodyum Hipokloritin dezenfektan niteliğini koruması için dikkat edilmesi gereken noktaların belirlenmesi. Yöntem: Farklı sıcaklıklarda ve zamana bağlı olarak iyodometrik yöntemle aktif klor miktarları tespit edilmiştir. Farklı derişimdeki sodyum hipoklorit çözeltileri, iklimlendirme kabinlerinde belirli periyotlarda tutulmuş ardından analiz edilmiştir. Literatürdeki çalışmalara ilişkin veriler de derlenmiştir. Bulgular: Sodyum Hipokloritin yüksek sıcaklıklarda hızla bozunduğu tespit edilmiştir. Bu bozunmanın 10-15 C civarında çok düşük olduğu sonucuna varılmıştır. Aktif klor miktarı fazla olan çözeltinin bozunma hızı aynı koşullarda aktif klor miktarı düşük olana göre daha yüksektir. Daha derişik çözeltilerin daha yüksek katsayıya bağlı bozunduğu anlaşılmaktadır. Literatür çalışmalarında 120 g/l aktif klor çözeltisinin 30 C sıcaklıkta bir yıl sonunda %80 oranında bozunduğu bildirilmiştir. Aynı çözelti 10 C sıcaklıkta %15 bozunmuştur. Kullanılan ambalajların da bozunmada etkili olduğu anlaşılmıştır. Sonuç: Normal koşullar olarak adlandırılan ve ortalama değer olarak kabul edilen 25 C sıcaklıkta 120 g/l aktif klor çözeltisinin 4. Ay sonunda %10-15 oranında bozunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda taşıma ve transfer koşullarının, depolama sıcaklığının, kullanılacak derişimin ve ambalajların bu bilgiler ışığında geçerlilik süresini, çözeltinin stabilitesini ve konsantrasyonunu etkilediği dikkate alınmalı buna göre değerlendirilmelidir. Anahtar Kelimeler: Aktif klor, iyodometriktitrasyon, sodyum hipoklorit, stabilite

[SS-005] Kayseri Halk Sağlığı Müdürlüğünce Önerilen Biyosidal Veri Sistemi (BVS) Aydın Önder, Mustafa Güç, Ülkü Yavaş, Hacı Bedir, Yunus Karadağ Halk Sağlığı Müdürlüğü, Kayseri Biyosidal ürün uygulamaları, ürünlerin içerikleri nedeniyle, çeşitli riskler taşımakta ve etkili kontrol mekanizması gerektirmektedir. Ülkemizde yeni sayılabilecek bu konuda yapılan eğitim ve denetimlerde, tüketici ve uygulayıcılarda yeterli farkındalık oluşmadığı gözlenmiştir. Sonuç olarak kamuoyundaki farkındalık eksikliği ve çeşitli sebeplerle mevzuatın öngördüğü sistemin tam olarak uygulanamaması, tüm tarafların katılımıyla yürütülecek bir sisteme olan ihtiyacı göstermektedir. Koordinasyonun sağlandığı bir veri tabanından oluşan bu sistem, tüm tarafların (ithalatçılar dâhil tüm yetkilendirilmiş satıcılar, yetkilendirilmiş ürün uygulayıcıları, Kurum- teşkilatı, tüketiciler) ürün uygulama, denetim, vb. faaliyetlerinin mevzuata uygun ve kolaylıkla yürütülmesine olanak sağlayacaktır. Müdürlüğümüz tarafından önerilen BVS özetle şu şekilde çalışmaktadır; Kurum BVS yi kurup, işletilmesi esnasında teknik destek sağlayacak ve ruhsatlandırılan ürün verilerini sisteme ekleyecektir. Halk Sağlığı Müdürlükleri kendi ili içerisindeki yetkilendirilen satıcı, ithalatçı ve uygulayıcı bilgilerini sisteme ekleyecektir. Sistemdeki ürünlerin satış bilgileriyle uygulayıcıların teknik takibi sistem üzerinden yapılabilecek ve denetimlerin etkinliği artırılacaktır.yetkilendirilen uygulayıcılar Ek-1 formunu sistem üzerinden dolduracaklardır. Çalışan bilgilerinide sisteme ekleyeceklerdir. Yetkili satıcılar satış bilgilerini ürünün bireysel kullanım için olup olmadığı bilgisiyle sisteme gireceklerdir. Ruhsatlı ürün üreticisi veya ithalatçısı BVS de satıcı olarak değerlendirilecektir. Bireysel kullanıcılar ve ürün uygulama hizmeti almak isteyenler BVS üzerinden tüm bilgilere ulaşabilecek, veri girişi yapamayacaktır. Özetle BVS ile; Bireysel kullanıcıların tüm ürünlere ulaşması engellenecek, uygulayıcıların kullanacağı cihazlar ruhsatlı olacağı, çalışan bilgileri takip edileceği için ürün maruziyetinin azaltılmasına ve çalışan haklarının korunmasına büyük katkı sağlanacaktır. Ürün ambalajlarının depozitolu olması ve etkin kullanımı sonucu düşecek ürün miktarı ile çevreye verilen zarar minimize edilecektir. Tüm verilere kullanıcıların ulaşabilmesi tarafların iş yükünü kolaylaştıracak ve denetimlerin verimini büyük oranda artıracaktır. Ürünler üretim veya ithalat aşamasından, çalışanlarda işe başladığı andan itibaren kayıt altına alındığı için kayıtdışı satış yada işçi çalıştırma gibi sorunların önlenmesine katkı sağlanacaktır. Bu ve benzeri faydalar sağlayacağı kuvvetle muhtemel olan sistemin; etkin, sürdürülebilir, büyük oranda otokontrol sağlayan ve yapılacak basit değişikliklerle piyasaya arz edilmiş tüm ürünlerde de uygulanabilir olacağı kanısındayız. Anahtar kelimeler: biyosidal, veri, sistemi Anahtar Kelimeler: biyosidal, veri, sistemi Biyosidal Veri Sistemi Akış Şeması

[SS-006] Aydın da Bitki Koruma Ürünü Satan Bayilerin Mevzuat Bilgisi ve Üreticilere Danışmanlık Rolü Burak Çapacı, Ali Arıkan, Emine Didem Evci Kiraz, Filiz Ergin Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Aydın AMAÇ Aydın genelinde 2011 yılı içerisinde gerçekleştirilmiş olan Pestisit Farkındalık Çalışması sonuçları üreticilerin %78,7 sinin ilaçları bayilerden tedarik ettiğini göstermiştir. Ayrıca o çalışmanın hedef gruplarından biri olan, bitki koruma ürünü satan bayilerin mevcut yönetmelik konusunda bilgi düzeylerini ve üreticilere verdikleri danışmanlık hizmetinin boyutunu belirlemek amaçlanmıştır. YÖNTEM Kesitsel bir çalışmadır. 140 bitki koruma ürünü satan bayi ile, Eylül 2013 de, yüz yüze görüşülerek uygulanan 31 soruluk bir anketle gerçekleştirilmiştir. Sorular Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmelik (RG 10.03.2011, Sayı: 27870) e göre hazırlanmıştır. Anketin ön çalışması, yeniden yapılandırılması ve anketör eğitimleri araştırmacılar tarafından yapılmıştır. Bilgi düzeyi belirlemek için; cevaplar doğru 1, yanlış 0 olacak şekilde puanlanmış, her bayi için toplam bilgi düzeyi puanı elde edilmiştir. BULGULAR Çalışmaya katılan bayilerin %76,4 ü ev ve iş yerleri arasında bulunmaktadır. Bayilerin %50,0 si şahıs, %21,4 ü şirket ve %1,4 ü toptancı niteliğindedir; ortalama 10,91 ± 8,57 yıldır faaliyet göstermektedirler. Bayilerde ortalama 2,97±4,78 kişi(1-50 kişi) çalışmaktadır. Bayilerde görüşülen kişilerin %79,7 mühendis ve yüksek mühendistir. Katılımcıların %12,1 i bitki koruma ile ilgili herhangi bir eğitim almadığını belirtmiştir. Yönetmelik bilgi düzeylerinin toplam puan ortalaması 10 üzerinden 8,78±1,07 olarak saptanmıştır. Bayilerin eğitim düzeyi ve bitki koruma eğitimi alıp almamaları ile yönetmelik bilgi düzeyi toplam puanı arasında anlamlı fark bulunmamıştır(p>0.05). Bayilerin %3,6 sı üreticiler için ilaç hazırlarken, %5,0 i üreticiler için ilaçlama yaptıklarını belirtmiştir. Bayilerin %99,3 ü üreticilerin herhangi bir nedenle danışmanlık almak amacıyla kendilerine başvuruda bulunduğunu; %5,0 i üreticilerin herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle kendilerine görüş sorduklarını belirtmişlerdir. SONUÇ Bitki koruma ürünü satan bayilerin mevcut yönetmelik konusunda yeterli bilgileri olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte; üreticilerin %78,7 sinin ilaç temin yerinin bayiler olması ve %99,3 ünün danışmanlık almak amacıyla bayilere başvuruda bulundukları sonucu önemlidir. Bu doğrultuda, bayilere bitki koruma ürünü kullanım bilgisi ve sağlık etkileri konusunda destekleyici bilgiler verilmesi ve konularda üreticilere daha fazla destek olmalarının sağlanması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Bitki Koruma Ürünleri, Farkındalık, Yönetmelik

[SS-007] Farklı Yüzeyler Üzerinde Oluşmuş Biyofilm Tabakasına Karşı Chloramine T TrihydrateBiyositinin Etkinliğinin Değerlendirilmesi Nazmiye Özlem Şanlı Yürüdü, Ayşın Çotuk İstanbul Universitesi Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Anabilimdalı, İstanbul Amaç: Endüstride cihaz ve sistemlerin sıcaklığının düşürülmesinde kullanılan soğutma kuleleri mikroorganizmaların, özellikle Legionellabakterilerinin, üremesi için ideal bir ortam sağlarlar. Tamamlama suyundan/havadan sisteme giren mikroorganizmalar, su ve kısıtlı besin içeren soğutma kulesinin iç yüzeylerinde biyofilm oluştururlar. Biyofaulingin olumsuz etkileri sonucu, ciddi ekonomik kayıplar ve hijyen problemleri ortaya çıkar. Bu sistemlerde mikrobiyolojik analizler ve etkin-doğru biyosit kullanımının paralel olarak yürütülmesi, salgınların önlenmesi ile kamu sağlığı açısından; maddi hasarların minimum düzeye indirgenmesi ile de ekonomik açıdan önemlidir. Her malzemenin biyofilm oluşumuna aynı oranda izin vermediği bilinmektedir. Ayrıca, biyofilm erken kolonizasyondan olgun biyofilme geçerken fizyolojik/metabolik değişiklikler meydana gelir, bu da antimikrobiyal ajanlara hassasiyeti değiştirir. Çalışmamızda etkinliği test edilen Chloramine T trihydrate ın, kullanma ve içme suyu dezenfeksiyonu, atık su arıtımı, soğutma kuleleri gibi çeşitli endüstri dallarında kullanımı önerilmektedir. Ancak farklı yüzeyler üzerinde oluşmuş soğutma kulesi biyofilmine karşı etkinliğine ilişkin yayınlanmış veriye rastlanmamıştır. Çalışma kapsamında kuleler için önerilen % 0.05 biyosit dozunun farklı yüzeyler üzerindeki biyofilm bakterileri ve planktonik bakterilere karşı etkinliği 6 ay süresince aylık olarak test edilmiştir. Yöntem: Model sisteme gerçek kule suyu ve Legionellapneumophila ATCC 33152 standart suşu aşılanmış, sisteme paslanmaz çelik, cam ve PVC kuponlar yerleştirilip, gerçek kuleye benzer şekilde 6 ay süresince çalıştırılmıştır. Her ay biyofilm ve su örneği alınıp biyosite 0, 1 ve 3 saat maruz bırakılmıştır. Temas süresi sonunda örnekler heterotrofik bakteri sayısı (HBS), Legionellaspp. varlığı, epifloresanmikroskobi, toplam ve serbest ATP konsantrasyonu açısından değerlendirilmiştir. Bulgular: Soğutma kuleleri etkin biyosit kontrol programlarında <10 4 KOB/ml HBS ve <300 RLU ATP değeri sistemin temiz olduğuna işaret eder. Test edilen biyositin bu kriterler bakımından etkin olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Sesil ve planktonik mikroorganizmaların biyosite yanıtı aylara göre farklılık göstermektedir. Ayrıca, Kruskal-Wallis istatistik analizine göre, biyosit etkinliği yüzeyler arasında sadece heterotrofik plak sayımı açısından farklılık gösterirken; Legionellaspp. varlığı, epifloresanmikroskobi, ATP konsantrasyonu açısından yüzeyler arasında farklılık tespit edilmemiştir. Anahtar Kelimeler: Biyosit, biyofilm, Chloramine T trihydrate, Legionellapneumophila, soğutma kulesi

[SS-008] İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı YukselSoyleriz TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU ANKARA Amaç 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunun 268-275. maddeleri uyarınca Sağlık Bakanlığınca verilen açılma izni, yerel yönetimler yasalarında yapılan değişikliklerle 10.08.2005 tarih itibariyle yerel yönetimler tarafından verilmektedir. Bu bildiride, işyeri açma ve çalışma ruhsatının amacı, çevre sağlığı açısından önemi, ruhsat için gerekli belgeler, sınıf tespiti, sağlık koruma bandı ile ilişkisi ve biyosidal ürün üretim tesisleri ile ilişkisinden bahsedilmektedir. Yöntem Bu çalışmada ulusal ve uluslararası mevzuat ve Avrupa birliği ülkelerinde uygulamalar esas alınmıştır. Bulgular Alınacak teknik ve bilimsel önlemlerle çevre ve toplum sağlığına kabul edilebilir seviyede olumsuz etkisi olan gayri sıhhi müesseselere işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmektedir. ruhsat için en önemli gerekli bilgi ve belgeler, ÇED Kararı, kurulacak tesis yerinin imar durumu, tesis yerinin uygunluğu, tesisten kaynaklanacak olumsuz etkilere karşı alınacak önlemler, sağlık koruma bandı mesafesidir. Gayri sıhhi müesseselerin sınıf tespiti Sağlık Bakanlığınca yapılmaktadır. Zirai mücadele ve halk sağlığı mücadele ilaçları üretim tesisleri birinci sınıf, havuz suyu kimyasalları, yüzey dezenfektanları ve içme suyu dezenfektanları ise 2. sınıf gayri sıhhi müessesedir. Avrupa birliğine üye ülkelerde ÇED ile ilgili 2011/92/EU sayılı direktifin ek-1 ve ek-2, entegre izinle ilgili 2008/1/EC sayılı direktifin ek-1 ve bu direktifin yerine 07.01.2014 tarihinde geçen olan 2010/75/EU Sayılı direktifin ek-1, büyük endüstriyel kazalarla ilgili 96/82/EC sayılı direktifin 1. ve 2. sütunlar ve bu direktifin yerine 1 Temmuz 2015 tarihinde yerine geçecek olan 2012/18/EU direktifin 1. ve 2. sütunları dikkate alınarak yapılmaktadır. Sağlık koruma bandı ile ilgili olarak Avrupa birliğinde büyük endüstriyel kazalarla (sevoso II) ilgili 96/82/EC sayılı direktifin 12. maddesi, 2012/18/EU sayılı direktifin 13. maddesinde belirtilmektedir. avrupa birliği işyeri açma ve çalışma ruhsatına benzer izinler 2008/1/EC Sayılı Direktifin ilgili hükümleri doğrultusunda uygulanmaktadır. Sonuç İşyeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin yönetmelik çevre sağlığı, sınıf tespiti, sağlık koruma bandı başta olmak üzere Avrupa birliği mevzuatı doğrultusunda revize edilmelidir. Anahtar Kelimeler: Anahtar kelime: işyeri açma, sağlık koruma bandı, biyosidal ürünler üretim tesisi

[SS-009] Biyosidal Ürünlerle, Kozmetik, Bitki Koruma, Beşeri Tıbbi Ürünlerinin Ruhsatlandırma Süreçlerinin Karşılaştırılması YukselSoyleriz TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU ANKARA Amaç Bu çalışmada, biyosidal ürünlerle, kozmetik, bitki koruma, beşeri tıbbi ürünlerinin ruhsatlandırma süreçlerinin karşılaştırılması bu hususun Avrupa birliğinde durum değerlendirilmektedir. Yöntem Bu çalışmada ulusal ve uluslararası mevzuat ve Avrupa birliği ülkelerinde uygulamalar esas alınmıştır. Bulgular Biyosidal ürünler yönetmeliği biyosidal ürünlerin piyasaya arzı konusundaki 98/8/EC direktifine paralel olarak hazırlanmıştır. Biyosidal ürünlerinin piyasada bulundurulması ve kullanımına ilişkin 528/2012 EU sayılı tüzük, 98/8 /EC sayılı direktifin yerini 01.Eylül 2013 tarihinde geçmiş olup, bu tarihten itibaren tüm Avrupa Birliği üye devletlerde yürürlüğe girmiştir. Ülkemizdeki mevcut yönetmeliğe göre, biyosidal ürünler izni, düşük riskli biyosidal ürünler ise tescil edildikten sonra bu ürünler piyasaya arz edilebilecektir. 528/2012 EU sayılı tüzük ile Avrupa birliğinde izin işlemlerinde yapısal büyük değişiklikler yapılmıştır. Kozmetik ürünler kozmetik yönetmeliği hükümleri doğrultusunda bildirim esasında piyasaya arz edilmekte 1223/2009 EC sayılı kozmetik tüzüğü, 76/768/EEC sayılı kozmetik direktifin yerine 11 Temmuz 2013 tarihinde geçmiş ve yürürlüktedir. Bitki koruma ürünleri bitki koruma ürünlerinin ruhsatlandırılması hakkında yönetmelik hükümlerine göre ruhsatlandırılmakta olup, bununla ilgili Avrupa birliği mevzuatı 1107/2009 EC sayılı tüzüktür. Beşeri tıbbi ürünler ise, beşeri tıbbi ürünler ruhsatlandırma yönetmeliği hükümlerine göre ruhsatlandırılmaktadır. ilgili Avrupa birliği direktifi 2001/83/EC dir. Ürünün biyosidal, ilaç veya kozmetik olup olmadığı şeklinde bir şüphe olması halinde Avrupa birliğinde uygulanan sistem şudur; mevzuat hiyerarşisine göre, ürün ilaç veya kozmetik ise, bu ürün biyosidal değildir. Eğer ürün biyosidal ise, ilaç veya kozmetik değildir. Ürün insanda hastalığın tedavisi veya önlenmesi için kullanılacaksa ilaç, ürün insan vücudunun dış (epidermis, saç sistemi, tırnak, dudaklar ve dış genital organları) parçaları veya ağız boşluğunda diş ve dokunun temizliği, parfümü, görünümünü düzeltme, kokusunu düzeltme veya iyi durumda tutma amacıyla kullanılacaksa kozmetik, ürün biyosidal amaç için kullanılacak ise biyosidal üründür. Sonuç Avrupa birliği ve gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmaların yakından takip edilmesi ve iletişimde bulunulması büyük önem arz etmektedir. Anahtar Kelimeler: Anahtar kelime: biyosidal, kozmetik, beşeri ve bitki koruma ürün ruhsatlandırılması

[SS-010] Bor Bileşiklerinin Biyosidal Ürün Kapsamında Kullanımı Yuksel Söyleriz TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU, ANKARA Amaç Bu çalışmada, borik asidin Avrupa Birliğinde sınıflandırılması bununla ilgili ülkemizdeki uygulamaları değerlendirilmektedir. Yöntem Bu çalışmada ulusal ve uluslararası mevzuat ve Avrupa Birliği ülkelerinde uygulamalar esas alınmıştır. Bulgular 14 Mayıs 2000 tarihinde piyasada bulunan (mevcut) aktif maddelerin gözden geçirilmesi konusundaki 1451/2007 sayılı tüzüğün Ek-2 de yer alan ürün tipleri 1, 2, 3,6, 7,8,9, 10, 11, 12, 13, 18 ve 22 dir. Avrupa Birliğince kimyasal maddelerin sınıflandırılması konusundaki 67/548/EC sayılı direktifine göre borik asid (Cas No: 10043-35-3) üreme için toksik kategori 3 den üreme için toksik kategori 2 olarak değiştirmiştir.bu da 1278/2008 CLP tüzüğünün üreme için toksik IB, H360 FD ye karşılık gelmektedir. Bu sınıflandırmaya Direktifin Ek-VI da yer alan tehlike değerlendirilmesi ve doz-cevap değerlendirilmesinin borik asit için yapıldığı ancak yapılması gereken maruziyet değerlendirilmesi ve risk karakterizasyonu yönünden incelenmediği yönündeki Avrupa Komisyonuna yapılan Türkiye nin itirazı şekli olarak kabul edilmedi. Polonya nın Avrupa kimyasallar ajansına borik asidin sınıflandırılmasının üreme için toksik kategori 3 olarak düzeltilmesi talebi ile ilgili görüşler 14.05.2013-28.06.2013 tarihleri tarihler arasında alındı. Risk değerlendirme komitesince yapılacak değerlendirmeden sonra ajansın bu konuda karar vermesi beklenmektedir. Avrupa Birliği borik asidin aktif madde olarak sadece ürün tipi 8 için izin verdi ve diğer ürün tiplerini se yasakladı. Bunun anlamı borik asit sadece ürün tipi 8 için aktif madde olarak kullanabilecektir. Türkiye de borik asidin sınıflandırılması için bir karar bulunmamaktadır. Sonuç Türkiye Biyosidal ürünler yönetmeliğini 528/2012 EU sayılı Tüzüğünün bütün hükümlerine uygun olarak güncellese bile, Türkiye nin verdiği biyosidal ürün izni Avrupa Birliğinde tanımayabilecektir. Türkiye nin ilgili kurumlar ile birlikte bilimsel esaslara uygun olarak borik asit ile ilgili sınıflandırmayı yapması, Avrupa Birliğine ihraç edilecek biyosidal üründeki içindeki borik asidin Avrupa Birliği normlarına uygun olarak sınıflandırılması ve Ajansın bu konudaki kararının beklenmesi gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: borik asit, malzeme güvenlik formu, sınıflandırılma, biyosidal ürün

[SS-011] Biyosidal Ürünle İşlem Görmüş Eşyalar YukselSoyleriz Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Amaç Bu çalışmada, biyosidal ürünle işlem görmüş eşyalar 98/8/EC direktifi ve 528/2012 EU tüzük kapsamında değerlendirilmiştir. Yöntem Bu çalışmada ulusal ve uluslararası mevzuat ve Avrupa birliği ülkelerinde uygulamalar esas alınmıştır. Bulgular Biyosidal ürünler yönetmeliği biyosidal ürünlerin piyasaya arzı konusundaki 98/8/EC Avrupa birliği direktifine paralel olarak hazırlanmıştır. Bu direktif kapsamında biyosidal ürünle işlem görmüş eşya bulunmamaktadır. Avrupa birliğince bağlayıcı olmayan ancak kuvvetli tavsiye olarak kabul edilen el kitabının 75. sayfasında işlem görmüş eşya eşyayı korumak için yapılmışsa (iç etki) bu biyosidal ürün değildir, aksi takdirde (dış etki) biyosidal üründür. denilmektedir. Ancak bu kuralı çoğu Avrupa birliği üye ülkeler uygulamamıştır. Biyosidal ürünlerinin piyasada bulundurulması ve kullanımına ilişkin 528/2012 EU sayılı tüzük, 98/8 /EC sayılı direktifini 01.eylül 2013 tarihinde yürürlükten kaldırmıştır. Yürürlükte olan bu tüzüğün 1. maddesine göre esas olarak biyosidal işlevi olan işlem görmüş eşya biyosidal ürün olarak kabul edilmektedir. Eşya ancak izinli aktif madde içeren biyosidal maddeyle işlem görebilmekte ve etiketinde işlem gördüğü belirtilmektedir. ABD Federal insektisit, fungisit, ve rodentisit yasası (FIFRA) boya tabakasını koruyan ürünle yapılan işlem gibi birkaç ürünü istisna tutmuştur. Üçüncü ülkelerden Avrupa birliği ülkelerine ihraç edilen işlem görmüş eşyalar da tüzük kapsamındadır. Avrupa birliği bu konuyla ilgili CA-Dec12-Doc.5.1.g başlıklı kılavuz dokümanını hazırlamıştır. İsveç kimya ajansı (KEMI) 2012 yılında işlem görmüş eşya konusunda yaptığı araştırma, tekstil; yapı malzemeleri, mutfak gereçleri, banyo aksesuarları, temizlik malzemeleri, ofis malzemeleri ve çocuk bakım eşyaları konuları kapsamış ve bir çok üründe biyosidal ürün tespit edilmiştir. Yapılan çalışmalar işlem görmüş eşyaların insan sağlığı ve çevre açısından büyük tehlike arz etmekte olduğu göstermektedir. Sonuç İnsanın yaşam alanında her an sıkça maruz kalınabilecek biyosidal ürünle işlem görmüş eşyalar konusunda, Avrupa birliği ve gelişmiş ülkelerdeki çalışmalar ve aynı alanda bulunabilecek birden fazla ürünü de dikkate alınarak ulusal uygulama kılavuzunun ivedilikle hazırlanması faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Anahtar Kelimeler: işlem görmüş eşya, biyosidal ürün

[SS-012] Borun zeytin dal kanseri hastalığının mücadelesinde kullanılabilirliğinin belirlenmesi Serap Melike İçöz 1, Meral Yılmaz 1, Abdulah Ünlü 1, Ömür Baysal 2 1 Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü 2 Sıtkı Koçman Üniversitesi, Fen Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Bu çalışmada, zeytin yetiştiriciliğinde büyük ekonomik kayıplara neden olan Zeytin dal kanseri hastalığı (Pseudomonassyringaepv. savastanoi) na karşı ülkemizde hammaddesi yoğun olarak bulunan bor elementinin alternatif pestisit olarak kullanılma olanağı araştırılmıştır. Çalışma süresince, survey çalışması ile elde edilen izolatlar kullanılmıştır. Daha önce borik asidin direkt bakteriyel etmenler üzerine etkisini araştıran bir çalışma ve bilinen doz/dozlar olmadığından yapılan diğer çalışmalar baz alınarak in vitro da etkili dozlar belirlenmiş, akabinde in vivo koşullarda sonuçlar değerlendirilmiştir. Bor un P. Syringaepv. savastanoi ye karşı bulunması muhtemel en etkili dozlarının zeytin yetiştiriciliğinde kullanılabilirliği test edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Bor, Zeytin (O. europaea), Biyosidal, Pseudomonassyringaepv. savastanoi, Zeytin dal kanseri

[SS-013] Nano boyutta fonksiyonellik kazandırılmış kendi kendini temizleyen antimikrobiyal yüzey kaplamaları Burcu Saner Okan 1, Yusuf Ziya Menceloğlu 2 1 Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi, Orhanlı 34956 Tuzla/Istanbul 2 Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Orhanlı 34956 Tuzla/Istanbul Günümüzde mikroorganizmaların patojenik etkilerini minimuma indirgemek için sağlıkta, medikal cihazlarda, su arıtımında, hava filtrelerinde, ambalaj malzemelerinde ve genel temizlikte çeşitli antimikrobiyal malzemeler kullanılmaktadır. Kullanılan antimikrobiyal malzemelerin çoğu ağır metal tuzları (bakır, gümüş, vb.) ve güçlü oksitleyici kimyasallar (hidrojen peroksit, potasyum permanganat, fenol bileşimler, vb.) içermektedir. Ancak bu malzemeler hem kanser riskini arttırmak ve çevreyi olumsuz yönde etkilemektedir. Önerilen çalışmada etkin maddesi kuarterner amonyum bileşiği olan silan tabanlı biyosidal bir ürün geliştirilmiştir. Kuarterner amonyum gruplarındaki pozitif elektrostatik yük mikropların hücre duvarının karakteristik özelliklerini bozmaktadır. Antimic markası ile piyasaya sürülen bu ürün Sabancı Üniversitesi nden patenti alınmış olup üretim lisansı NanotegoA.Ş. ye aittir. Antimic, uygulandığı yüzeyleri renksiz, kokusuz ve toksik olmayan nano boyutta küçük kalkanlar ile kaplayarak yüzeye tutunmasını önler ve uzun süreli etkisi sayesinde mikroorganizmaların üremelerine engel olmaktadır. Antimic, en üst standartlarda antimikrobiyal teknolojisi ile koruma sağlarken, insan sağlığına ve doğaya zarar vermeyen çözümler de sunmaktadır. Antimic çesitli bakteri (BacillusSubtilis, StaphylococcusAureus ve EscherichiaColi), maya (CandidaAlbicans ve CandidaTropicalis), ve virüslere (H1N1, influenza A, influenze B, vb.) karşı da koruma sağlamaktadır. Antimic kolay bir teknik olan sol-jel teknolojisi ile çeşitli yüzeylere kaplanmaktadır. Örneğin domates, çilek gibi yaş sebze ve meyveleri korumak için karton kasalara Antimic uygulandığında 20 gün sonra sebze ve meyveler halen tazeliklerini korumaktadır.karton kasalar ile yapılan pilot çalışma sonucunda elde edilen veriler ışığında bozulma yüzdesi ve şiddeti ve mikrobiyal analiz sonuçları incelendiğinde Antimic kullanılan kasalarda antimikrobiyal etki gözlenmiştir. Bu da Antimic diğer ambalaj ürünlerinde de uygulanabilirliğini kuvvetlendirmektedir. Antimic sayesinde gıda ürünlerinin genetiğini değiştirmeden tüketiciye ulaştırılması mümkün olmaktadır. Antimic in etkin maddesi olan Kuarterner amonyum bileşikleri gıda ürünlerinde kullanılabileceği EPA (EnvironmentalProtectionAgency) tarafından onaylanmıştır. Ayrıca, Antimic in tekstil malzemelerinde de etkinliği incelenmiştir. Antimic uygulanmış kumaşlar standart deterjan ile yıkama yöntemiyle 30 yıkamadan sonra bile %91 antimikrobiyal özellik göstermiştir. Sonuç olarak, Antimic'in kalıcı ve etkili bir antimikrobiyal ajan olduğu kanıtlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Sol-jel, antimikrobiyal, nano-kaplama, kendi kendini temizleyen yüzeyler Sol-jel tekniği ile kaplama yapılmış pamuklu kumaşların taramalı elektron mikroskopu (SEM) görüntüleri