HEDĐYE SUNUMU OLARAK ÖLEN KĐŞĐNĐN ARDINDAN YAPILAN UYGULAMALAR VE TÜRK SĐNEMASI ÖRNEKLERĐ



Benzer belgeler
ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

ESKİ TÜRKLERDE MEZAR KÜLTÜ VE GÜNÜMÜZE YANSIMALARI

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

DİNİ VE MİLLİ BAYRAMLAR

...Bir kitap,bir mesaj!

UFUK ARSLAN ANADOLU LİSESİ

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

Siirt'te Örf ve Adetler

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

Zengin Adam, Fakir Adam

2 Aile yapısı ve yaşam şekli, yaşam evresi merasimleri ve dini bayramlar. 5 Çocuk hakları ve aile rolü. 8 Demokrasi ve değerler

Güzel Ülkem Kültürümüz Bayramlarımız Atatürk İnkılapları Atatürk İlkeleri

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul Cinius Yayınları, 131 sayfa (27 resim ile birlikte). ISBN:

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.

Beykozlu Şehidimiz Er Erhan TERLETME ye Son Görev - Özgün Haber

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Kral Davut (Bölüm 2)

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI CENAZE HİZMETLERİ KURS PROGRAMI

Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

TC GENELKURMAY BAŞKANLIĞI GÜLHANE ASKERİ TIP AKADEMİSİ KOMUTANLIĞI A N K A R A KADAVRA BAĞIŞ BROŞÜRÜ

BÖLÜM: 2. Oruç Tutarken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Orucu Bozan Durumlar. Orucun Kişiye ve Topluma Kazandırdıkları. Ramazan Bayramı Sevinci

TÜRK HALKBİLİMİ. Prof. Dr. Erman ARTUN. Genişletilmiş 2. Baskı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

CEVAP ANAHTARI SINIF

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

Hazırlık Dönemi (Advent) Nedir?

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler.

Bölüm 1 Sosyal Davranışlar, Nezaket, Görgü ve Protokol

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Cesaretin Var Mı Adalete? Çocuklar günümüz haberleriyle, gündemle ne kadar iç içe?

İÇİNDEKİLER. Sayfa. ÖNSÖZ... v GİRİŞ... 1

Kurbanın Mahiyeti, Vücubu ve Şer î Hikmeti Pazartesi, 31 Ağustos :59

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. YĠTĠRDĠKLERĠMĠZ ve ANMALAR

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (22 Ekim-14 Aralık 2012)

Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ. Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş

DALGALANDIM DA DURULDUM. ÖMER FARUK DERE, YASEMİN ACAR KARA ve KURSİYERLERİ EBRU SERGİSİ

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Organ bağışında bulunan herkesin organları kullanılabilir mi?

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

Dua edelim: I.Korintliler 1:30, Efesliler 2:10

HAGAY 1:1 1 HAGAY 1:6 HAGAY

SAHİP OLDUKLARIMIZI KORUMANIN 4 RUHSAL ADIMI

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın?

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül :14

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

Dönem DENEME TESTİ (Mart 2009)

BODRUM DA GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR

KÜLTÜR VE SOSYAL IŞLER MÜDÜRLÜĞÜ FAALİYETLERİ HAZİRAN 2015

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

DEDELER İLKOKULU

10SORUDA AİLE SİGORTASI

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman

MERAKLI KİTAPLAR Kavramlar

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

BİRLİKTE YAŞAMA(KASIM-ARALIK)

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül Ekim 2014 )

YENİ TRADEMARK YİNE BORNOVA!

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... V. I. BÖLÜM İNSAN DAVRANIŞLARI VE ANLAMLARI A. İnsan Davranışları... 1 B. Davranışların Anlamları... 11

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

2010 yılının son ayına girdiğimiz bu aylarda hıristiyan olan batı toplumunda olduğu gibi

Transkript:

1 HEDĐYE SUNUMU OLARAK ÖLEN KĐŞĐNĐN ARDINDAN YAPILAN UYGULAMALAR VE TÜRK SĐNEMASI ÖRNEKLERĐ Yrd.Doç.Dr.Nigar PÖSTEKĐ KOÜ Đletişim Fakültesi RST Bölümü Radyo-TV Ana Bilim Dalı Bşk. 1-Giriş Hunların şefi der ki; ömrü olana hiçbir ok saplanmaz, oysa vakti gelenin günleri barışta bile sayılıdır. Jordanes Varlaşan herşey yok olacaktır. Goethe, Faust Ölüm, insanın ömrünün bittiği andır. Cansızlaşma,...canlı varlıktaki yaşamsal görevlerin bir daha yinelenmemek üzere sona ermesi...dinsel olarak ruhun bedenden ayrılmasıdır. (Hançerlioğlu, 1999: 89) Ölüm hem büyük bir bilinmeyen hem de kurtuluş yolu olarak algılanmıştır. Ölüm geldikten sonra artık o kişi ile ilgili düşünceler ve ilişkiler farklı bir anlam kazanmaktadır. Kaybetme, yas, cenaze, gömülme ve anma gibi ritüeller ölen kişi ile yaşam arasına bir mesafe koymaktadır. Bilinmeyene gidene iyi niyetler sergilenirken çoğunlukla- önünde sonunda başa gelecek olandan korku da akıllara gelmektedir. En büyük temenni bir boşluğun değil, yeni ve farklı bir yaşamın başladığına olan inançtır. Yaşamın anlam yüzeylerinden olan sinemada ölüm insan hayatının bir parçası olarak yerini almaktadır. Bazen aşıkları ayıran kötü bir son olarak, bazen aksine aşıkların kavuştukları bilinmez olarak ya da korku filmlerinde geri gelen zombilerin mekanı olarak filmlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Yabancı sinema örneklerinde ölüm üzerine bazı düşündüren filmler yapılmış olsa da Türk Sineması için bunu söylemek mümkün değildir. Daha çok kahramanların hayatlarının bittiği an olarak filmlerde yerini almıştır. Amerikan sinemasının anlatımına yakın olan Yeşil Işık (Faruk Aksoy, 2001) filminde insanların muhasebe zamanı olarak gösterilmiş olsa da yüzeysel kalmaktadır. Bildiride ölüm konusundaki insan düşüncesinin değişimi ve Türk toplumunda öldükten sonra yapılan törensel uygulamalar açıklandıktan sonra filmlerde ölümün nasıl göründüğüne bakılacaktır. Đlkel çağlardan itibaren ölüm ve öte dünya ile birlikte ölüm korkusu da insanların temel meselelerinden biri olmuştur. Eski ritüellere göre ölüye kayıkçıya ödenecek geçiş ücreti gibi, birtakım hediyeler verilirdi. (Tevhidi, 2004: 23) Eski Yunan destanlarından, Homeros'un Odysseia' ve Đlyada'sında "tatlı oklarla" ölümden söz edilir. Okları atan Tanrı Apollon'la Tanrıça Artemis'dir. Apollon erkeklere, Artemis kadınlara atmaktadır oku. Örneğin Odysseia'nın 15.kitabında Syros adasında geçen bir olay anlatılır. Bu adada yaşam "zengin" bir yaşamdır; sığırlar besili, şarabı, buğdayı boldur. Kıtlık görmemiş bir adadır. Bu adada insanlar ihtiyarlık çağına gelince Apollon ve Artemis'in tatlı oklarıyla (Agena Belea) vurulurlar.(www.metu.edu.tr/home/www41/ahmet-inam) Eski Mısır inancında Ölüler Jean Paul Roux, Altay Türklerinde Ölüm, çev: Aykut Kazancıgil, Kabalcı, Kasım 1999, s. 66. Ali ve Elif'in aşkını anlatan bir filmdir. 11 Eylül'ün borsada yarattığı etkiyle her şeyini kaybeden Ali, kalp krizi geçirirek ölür ve öbür tarafa gider. Fakat vadesi dolmadığı için ölüm kapısından geçişine izin verilmez. Dünyaya da dönemez çünkü karaciğeri bir başkasına takılmıştır. Ali'nin meleği Yakup, tek şansının karaciğerinin takıldığı kişiyi bulup onu öldürmesi olduğunu söyler. Ali nin ciğeri Elif e takılmıştır.

2 Kitabı, ölüm, ölüme geçiş ve ölümden sonraki yaşamla ilgili kuralları ve düzeni anlatmaktadır. Mısırlılar yeniden dirileceklerine, Osiris in kalplerini bir tüyle tartarak samimiyetlerini ölçeceğine ve böylece geri döneceklerine inanırlardı. Sınavdan geçmek için de mezarlarına yiyecek, tanrıları sevindirecek tılsımlar koyarlardı. (users.pandora/be/ufonet) Ölüler kitabında Osiris, ölülerin koruyucu tanrısıdır. Đnanışa göre onun aracılığı ile ölüler tekrar yaşama döneceklerdir Ortaçağ insanı içinse ölüm, kaçınılmaz bir sondur ve büyük bir merak kaynağıdır. Kilisenin ölümden sonraki yaşamın iyi olması için vaatlerde bulunduğu bir dönemdir. Yoksulların inancı, kendi yoksulluklarının, kendi habis yaratılışlarından olduğudur. Ölüme ve öte dünyaya özlem duyarlar. Çünkü kurulu düzen değiştirilemezdir. Eşitlik ilkesi ancak ölümle yaşanabilecektir. 15. yy.da ölümden sonra yaşam büyük bir merak kaynağıdır. Hayaletler, ruhlar, ölü bedenlerle ilgili fantastik korku öyküleri ilgi çekmektedir. Đnsanların ölümle cesur bir biçimde buluşmaları ve ölmekte olan kişiye saygı duyulması büyük bir önem taşımaktadır. Tıbbın ölümü geciktirip, geciktirmemesi gerektiği de tartışılan noktalardan birisidir. Ancak başta Francis Bacon olmak üzere hekimlerin görevinin yaşam uzatmak olduğuna dair görüşler parası olandan ölümü uzaklaştırmaya başlamıştır. Ölüm, tanrının çağrısından, doğal bir olaya, sonra ise doktorların sebebini belirledikleri bir nesneye dönüşecektir. (Illıch, 2004: 108-114)...onaltıncı yüzyılda ölüm, öncelikle öte dünyaya göçüş olarak anlaşılmaz, vurgu yaşamın sonundadır. Açık mezar cennetin ya da cehennemin kapılarından çok daha yakındadır ve ölümle buluşma ölümsüzlükten çok daha kesindir; ayrıca kraldan da, papadan ve hatta Tanrı dan da daha adildir. Yaşamın amacı değil, yaşamın sonu haline gelmiştir. (Illıch, 2004: 109) Ölümün bir son olmadığı, ölümden sonra başka bir biçimde veya boyutta yaşamın devam edeceği düşüncesi yaşamı katlanılabilir kılabilmek için vardır. Bu düşünce aynı zamanda toplum üyesi olarak insanın üzerine birtakım yükümlülükler yüklemektedir. Ölenin ait olduğu yaşam sonrasında geride kalanlar son yolculukta ona görevler yapmak durumundadır. Ölen kişi mezarı hazırlanıp, gömüldükten sonra bazı törenler yapılır. Doğum, evlenme ve ölüm zamanlarında her toplumun farklı davranışları bulunmaktadır. Ölüm konusunda da hangi kültür ve inanca ait olursa olsun, birçok ritüel, adet ve tören geliştirilmiştir ve bu uygulamalar genellikle dine paralel olarak şekillenmiştir. Gömme ve ölümden sonra yolculuğa uğurlama şekilleri farklı mezar yapımlarının ve ölüyü uğurlama geleneklerinin doğuşuna neden olmuştur. Ölüye hediye olarak sunulan eşyaların mezarların maddi kültürlerini oluşturmaları arkeolojinin de konusunu oluşturmuştur. (Çoruhlu, 2004: 246-247) Heidegger e göre; Cenaze törenleri, tabutlar ve mezar törenleri, ölümün kendisi hakkında bir şey anlatmaktan çok, geride kalanların kayıpları için nasıl yas tuttuklarını anlatır. (Bernasconi, 2004: 178) Đnanışlara göre ise mezar taşları ölen kişiyi temsil ederler. Mezarların içlerinin düzenlemeleri ise ölünün paralel bir dünyada sürdüreceği yaşantıda kullanacağı eşyaları sağlamak içindir. Cenaze ve yas törenleri de ölüyü yeni hayatına alıştırmayı sağlayacak düzenlemelerdir. Bu bir yandan da geri dönmesini engellemek için yapılmaktadır. (Çoruhlu, 2004: 248-250) Çünkü kişi ölüp, bilinmeyene gittikten sonra başka bir boyuta geçmekte ve artık yabancı biri haline gelmektedir....insanın kendi varoluşu için bile özün değil, fetişleştirilmiş görüşünün egemen olduğu yarışmacı,...yoğun bir yabancılaşmaya dayanan çağdaş topluma geçişin başladığı 19. yy la

3 birlikte ölüm korkusu da yaşamın içinde yayılmaya başlamıştır. (Oskay, 1998: 65) Kitle iletişim araçlarının ve sinemanın gelişimi de bu korkunun yayılmasına hizmet etmiştir. Korku filmleri, R.H. Dillard a göre, Ortaçağın moralistik piyesleri gibidir...herşeye tohumunu bırakan ölümün, entropy nin, değişebilme yeteneğinin, bozulma ve kokuşmanın ritüelidir...ölümün olası her tür görünümünü ve çarpıtılışını göstererek onu basit, doğal bir gerçeklik olarak görmemize yardımcı olur. Böylece çocukluğumuzdan itibaren yaşamaya başladığımız ölüm korkusunu hafifletmemize yardım eder. (Oskay, 1998: 66-67) Baudrillard a göre de kapitalist toplumda ölüler kültü eski canlılığını yitirmeye başlamıştır. Ölüler toplumsal devinim içerisinde mezar taşlarındaki yazılara dönüşmüşlerdir. Ölümden daha az söz etmek, kısa kesmek tercih edilmekte ve şatafatlı dini törenler yapılmamaktadır. Ölümün gizlenmesi gerekmektedir çünkü diğerlerinin keyfini bozacak birşeydir. Çağımız öllümün tüketildiği bir çağdır. (Baudrillard; 2002: 293-294) 2-Türklerde Ölüm Geleneksel Türk dini, Türklerin Đslâmiyet i kabulünden önce ve sonra diye iki ana grupta değerlendirilmektedir. Araştırmacılar Türklerin Đslâmiyet ten önceki dinî inançlarının merkezinde Göktanrı inancının olduğunu belirtmişlerdir. Tabiat kuvvetlerine inanma, atalar kültü, dua, kurban sunma ve törenlerden kurulu bir inanç sistemi olan Göktanrı inancı tek tanrı düşüncesi etrafında şekillenmiştir. Bazı araştırmacılar ise eski Türk dinini, benzerliklerden yola çıkarak Şamanizm olarak yorumlamışlardır. Eski Türk topluluklarından bazıları Göktanrı inancının yanı sıra, komşu ülkelerde yaygın olan Budizm, Hıristiyanlık ve Maniheizm gibi dinlerin etkisi altında da kalmışlardır. Türkler, tarih boyunca çeşitli dinlerle temasta bulunsalar da Göktanrı inancı ve Đslâmiyet, geleneksel Türk dininin temelini oluşturmaktadır. (Đltar, www.hbektas.gazi.edu.tr/27.sayı) Tüm kültürlerde ölüm ilanı, bedenin gömülmeye hazırlanması, mezar hazırlanması, yas, ölü yemeği, ölen hakkında hikayeler anlatılması gibi birçok ritüel bulunmaktadır. Eski Türklerde de birtakım törenlerin ve inanışların olduğunu görmekteyiz. Örneğin Türkler...kendi eski dinleri veya inanışları, sonradan kabul ettikleri Budizm ve Maniheizm vb. dinler ve Đslam ın onların bünyesinde yaptığı katkılar neticesinde değişik türde defin biçimleri uygulamışlardır. (Çoruhlu, 2004: 264) Cenaze töreni, gömme işlemi, mezarlık kültü gibi geleneksel ritüeller ölen kişinin eşyadan daha fazla bir anlam ifade ettiğinin göstergesidir. Geride kalanlar için öleni anmak, ardından yas tutmak onunla birliktelik duygusu vermektedir. Bu biraz da yad edici bir yardımlaşma halidir. (Ökten, 2004: 129) Ölüm olayı ile karşılaşan Türklerin, kendilerine özgü birtakım yas âdetleri vardır. Yüzlerini bıçakla çizme, geride kalan eşlerin saç örgülerini keserek cesetle birlikte mezara koyma, ölenin bindiği atın kuyruğunu kesme, ölenin mezarına bayrak asma, ölü gömme töreni sırasında elbiseleri ve başlıkları ters giyme, giysi olarak karalara bürünme, ata ters binme, ölünün ardından belirli günlerde aş verme, bu yas âdetlerinden bazılarıdır. (Đltar, www.hbektas.gazi.edu.tr/27.sayı) Göktürklerde ölünün bekletildiği çadırın önünde akrabalar at ve koyun keserek ölüye kurban sunmaktadırlar. Ata binerek 7 kez çadırın etrafında dolaşmakta ve yüzlerini keserek yas tutmaktadırlar. (Gan; 2000: 363) Atalar kültünde ataları memnun etmek için ölü aşı verilir. Önceleri ölen kişinin ruhunun yaşadığına inanıldığından ölülerin evde asılı suretlerine yemek verirlerken; zamanla manevi kültürle birlikte bunun sevabının ölünün ruhuna bağışlanmak üzere fakirlere yemek, helva vermeye döndüğünü görmekteyiz. Helva, ölenin ruhunu huzura kavuşturma yoludur. Kokusu da kötü ruhları kovmaya yaramaktadır. Thanataphobia

4 Ölü ve ecaat kültüne göre ölüye aş verme merasimi uygulanmaktadır. Đslam sonrasında ise ölülerin canı için sadaka olarak helva dağıtmak ve ölülerin ruhuna sevabını bağışlamak üzere çeşmeler yapmak, fakire sadaka dağıtmak şekline dönüşmüştür. (Şahhüseyinoğlu, 2000: 69) Ata ruhlarına gösterilen saygı nişanesi olarak belli zamanlarda kurbanlar sunulmakta; böylece ruhları memnun edilmeye çalışılmaktadır. Eski Türk kavimlerinde ölümden sonra öteki dünyada hayatın devam edeceği düşüncesine bağlı olarak ölenin mezarına elbiseleri, çeşitli eşyaları, silahları ve hatta atları da gömülmektedir. Bunda amaç gidilen öte dünyada ölen kişinin yaşamını kolaylıkla devam ettirmesini sağlamaktır. Đslamiyet sonrasında yapılan ritüellerde dini birtakım değişimlerin olduğu görülmektedir. Örneğin gömme ritüelinde ölen kişi üç önemli işlemden geçmektedir. Bunlar yıkama, kefenleme ve cenaze namazıdır. Ölen biri elden geldiğince çabuk gömülmeye hazırlanır. Anadolu da defin işlemleri ölünün yıkanması ile başlar. Ölünün gömülmeye hazırlanışı için gerekli olan ikinci işlem ölünün kefenlenmesidir. Kefen bezinin rengi beyazdır. Ölünün yıkanması ve kefenleme geleneği Türkler arasında Đslâm dan önce de gelenektir. Üçüncü işlem de cenaze namazıdır. Đslâm dinine göre ölenin namazının kılınması için birtakım koşullar gerekmektedir. Cenaze namazı kılındıktan sonra tabut cemaat tarafından mezarlığa götürülür. Tabutun taşınmasının da ayrı bir nizamı vardır. Yine ölünün dinsel törenle ve yemekle anıldığı belirli günler vardır. (Đltar, www.hbektas.gazi.edu.tr/27.sayı) Ölümün üçüncü, yedinci, kırkıncı, elli ikinci günleri ve yıldönümleri gün olarak önemlidir. Perşembe ve Cuma günleri, arife, bayram ve kandil günlerinde ölüler adına mevlüt okutulması, dua edilmesi, hayır yapılması, mezar ziyareti ve ölü yemeği verilmesi adettir. Örneğin Isparta yöresinde kefenleme sırasında ölünün üzerine kına, gülsuyu, karanfil, kuru ve yaş nane, çörek otları serpilir. Ölü evinde börek, çörek, katmer, pide verilir. Ölünün kırkıncı, elli ikinci gecelerinde kemiklerin, organların ayrıştığına inanıldığı için ölen kişi acı çekecek diye dualar ve yemeklerle acısının azaltılacağı düşünülür. ( Kılıç, 2001: 431-432) 3-Türk Sineması ve Ölüm Türk Sineması toplumunu bilinçli olarak aktarma konusunda başarılı olamamıştır. Ancak yine de öykülerin içerisinde kültüre dair izler bulmak mümkün olmaktadır. Bu bağlamda Türklerin eski adet ve geleneklerinin bugüne akseden yansılarının sinemada da görülmekte olduğunu gözlemliyoruz. Örneğin 1979 tarihli Adak (Atıf Yılmaz) filminde Meryem öldüğünde Yusuf mezarı başında dua eder. Ata ruhlarına gösterilen saygının bir biçimi de, onlara belirli zamanlarda kurbanlar sunmak, onların yaşadığına inanılan ata mağaralarını ziyaret etmek şeklinde görülmektedir. Bu tür hareketlerle onların ruhları memnun edilmeye, rızaları kazanılmaya çalışılır.(velioğlu, 2005: 80) Ancak filmde filmin kahramanı Mümin dini inançlarının tesirinde çok kaldığından, oğlunu kurban etmek zorunda kalmaktadır. Amacı atalara hediye sunmak değil, yaradanın gönlünü hoş ederek günahını temizlemektir. 1973 tarihli Ezo Gelin de Đzzettin Dede türbesinde dilekte bulunulduğu görülmektedir. Vaad edilen ise dilek gerçekleştiği takdirde gelip 7 mum dikileceği sözünün verilmesidir. Mezarları ziyaret etmek ve mezarlara gidip dua okumak Đslamiyet te de var olan bir inançtır. Ancak ziyaret edilen bu ata mezarlarını evliya, ermiş, veli, yatır, türbe olarak tanımlayıp burada yatan kişilerin ruhlarından dilekte bulunup adak adamak Đslamiyet te yasak ve günah sayılan davranış biçimlerindendir. (Velioğlu, 2005: 80)

5 1985 tarihli Kurbağalar da (Şerif Gören) Elmas ın kocası öldürüldüğünde ardından mevlüt okunarak, helva kavrulmaktadır. Filmlerde genellikle mezar başlarında ve mezarlıklarda ölüm ritüellerini görmekteyiz. Züğürt Ağa (Nesli Çölgeçen, 1985), Kurbağalar (Şerif Gören, 1985), Tabutta Rövaşata (Derviş Zaim, 1996), Vizontele (Y.Erdoğan, Ö.F. Sorak, 2000), Büyü (Orhan Oğuz, 2004), Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak (Ahmet Uluçay, 2004) filmlerinde görüldüğü gibi. Birçok Türk melodramında da aşkları çok büyük olan çiftler için hatırlanmaları adına yad edici çeşmeler yapılmıştır. Öldükten sonra cennette kavuştuklarına inanılan aşıkların çeşmeleri onları ve aşklarını yaşatmaktadır. Züğürt Ağa da, Ağa nın babası evlendiği gece öldükten sonraki cenaze törenini görürüz. Mezarının başında dua edilir, mezarı hazırlanır. Tabutta Rövaşata da evsiz Mahsun un arkadaşı Sarı, gece soğukta bir tekne içinde kaldığının sabahında ölü bulunur. Arkadaşları sokaklarda yatıp, kalkan Sarı için yaşamına uygun bir tören düzenlerler. Đmamı, tabutu, cenaze namazı, gömülmesi ile sıradan bir ölü uğurlama törenidir. Ancak bir farkı vardır: arkadaşları Sarı yı içki içerek uğurlarlar. Mezarını da içki ile sularlar.

6 Vizontele de Sıti ana, askerde ölen oğluna mezar yapamaz. Ancak ölüm haberini televizyondan öğrendiği için oğlu yerine televizyonu gömer. Deli Emin ise ölmüş annesine sevdiği türküyü dinletebilmek için sürekli radyo ile gezmektedir. Ancak bir türlü türkü çalarken mezarlığa yetişmeyi başaramamaktadır. Büyü de mezarlıktan büyü yapmak için toprak alınır. Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak ta da bir cenaze törenine şahit oluruz. 4-Sonuç Ölüm hayatın bir kaçınılmazı olarak her zaman tüm gerçekliği ile varolacaktır. Ölen kişiyi uğurlamaktan başka çare yoktur. Bu uğurlamalar ilkel çağlardan beri yapılagelmiştir ve öleni anmak olduğu kadar anısını hoşnut etmekte amaçlanmıştır. Bir anlamda yapılanları ruhuna hediye olarak değerlendirmek mümkündür. Türkler inandıkları dinlere uygun olarak bazı gömme ritüelleri ve mezar adetleri ortaya çıkarmışlardır. Her yeni din eski inanışın üstüne yeni bir şey eklemiştir. Mezar taşları, yas tutma merasimleri, kefenleme ve tabutlama, belirli günlerde anma duaları okuma ve ölü aşı verme gibi adetler topluma yerleşmiştir. Görülmektedir ki ölenin arkasından yapılan törenler boyut değiştiren bu sevilen varlığın hatırasını memnun etmek ve yeni mekanında yalnız olmadığını hissettirmek amacıyla yapılmaktadır. Türk Sinemasında da bazı filmlerde ritüeller Türk adetlerine göre yapılmaktaysa da genellikle ölenin arkasından yapılan törenler yüzeysel kalmakta ve sadece mezar başında ağlatı törenlerine dönüşmektedir. Ölen kişi için ruhuna yapılan ritüellerin hediye anlamı çoktan yok olmuştur. Đslamiyet inancının baskılaması ile anma ve yas daha önemli hale gelmiştir. Uygulamalardan sonra sinemaya yansıması kısmına geldiğimizde dikkati çeken öge ise ölümle ilgili daha geniş ritüellerin konusu kırsalda geçen filmlerde olduğunu görüyoruz. Yoğun kent yaşamında Baudrillard ın da belirttiği gibi ölüm insan hayatının içinden yok olmuştur. Düşünülmek istenmeyen bir kaçınılmazdır. Bu sebeple mezarlıkların da hayata daha yakın olduğu köylerde geçen bu filmlerin ölüm ile içiçe olmaları doğal karşılanmalıdır. Ancak genellikle de sadece törenlerin kısa bir gösterisi şeklinde yerini almıştır. KAYNAKLAR 1-Baudrillard, Jean, Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm, çev: Oğuz Adanır, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, Đstanbul, 2002.

7 2-Bernasconi, Felsefe ve Ölüm Kültürleri: Heidegger, Levinas ve Derrida, Cogito,YKY, Sayı: 40, Yaz 2004. 3-Çoruhlu, Yaşar, Eski Türklerde Ölüm, Cogito,YKY, Sayı: 40, Yaz 2004. 4-Gan, Lin, Göktürklerde Gelenekler ve Dini Đnançlar, çev: Eyüp Sarıtaş, Türk Dünyası Đncelemeleri Dergisi, Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova, Đzmir 2000. 5-Hançerlioğlu, Orhan, Felsefe Sözlüğü, Remzi Kitabevi, Đstanbul 1999. 6-Illich, Ivan, Ölüme Karşı Ölüm, Cogito,YKY, Sayı: 40, Yaz 2004. 7-Kılıç, Abdullah, Isparta Yöresi Halk Đnançları, Uluslararası Anadolu Đnançları Kongresi Bildirileri, 21-26 Ekim 2000, Evrak Yayınları, Ankara, 2001. 8-Oskay, Ünsal, Çağdaş Fantazya, Der Yayınları, Đstanbul 1998. 9-Ökten, H.Kaan, Heidegger in Varlık ve Zaman daki Ölüm Çözümlemesi, Cogito,YKY, Sayı: 40, Yaz 2004. 10-Şahhüseyinoğlu, Nedim, Anadolu Halk Kültüründe Đnanç Motifleri, Đtalik Yayınları, Ankara, 2000. 11-Tevhidi, Ebu Hayyam, Otuzbeşinci Gece: Ruh, Can, Hayat, Ölüm, Akıl ve Öte dünya Üzerine, Cogito,YKY, Sayı: 40, Yaz 2004. 12-Velioğlu, Özgür, Đnançların Türk Sinemasına Yansıması, Es Yayınları, Kasım 2005. 14-www.metu.edu.tr/home/www41/ahmet.inam 15-users.pandora/be/ufonet 16-www.hbektas.gazi.edu.tr/27.sayı (Gazanfer Đltar, Eski Türklerde Mezar Kültü ve Günümüze Yansımaları)