AB ye Tam Üyeliğe Yönelik Türk Halkının Algılama ve Beklentilerinin Analizi Aliye Atay Kayış İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ekonometri Bölümü, Süleyman Demirel Üniversitesi e-mail: aliyekayis@iibf.sdu.edu.tr Erdoğan Öztürk İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ekonometri Bölümü, Süleyman Demirel Üniversitesi e-mail: ozturk@iibf.sdu.edu.tr Özet Tam üyeliğe yönelik dalgalanmalı ilerlemeye rağmen, siyasi açıdan Türkiye nin AB ye katılımına ilişkin vermiş olduğu önem yıllardır artarak devam etmektedir. AB ye katılım yalnızca kamu ve uluslararası politika açısından değil, aynı zamanda halkın sosyal ve ekonomik yaşamına yönelik sonuçları açısından da önem arz etmektedir. Üyeliğin Türk halkı üzerine önemli etkileri olmasına rağmen, AB ye üyeliğine yönelik kamuoyunun eğilimlerinin belirlenmesine ilişkin oldukça az sayıda ampirik çalışma bulunmaktadır. Mevcut çalışmaların önemli bir kısmı da yalnızca tam üyeliğe ilişkin ekonomik ve politik kriterlerin sağlanması üzerine odaklanmaktadır. Bu çalışmada, AB ye tam üye olunmasına yönelik yapılacak olası bir referandumda üyeliğe yönelik Türk halkının tutumlarının analizi amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından derlenen Yaşam Memnuniyet Anketi (2007) verileri Correspondence: İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ekonometri Bölümü, Süleyman Demirel Üniversitesi, Doğu Kampüsü / Isparta TÜRKİYE, Tel: +90(246)2113083 / Faks:+90 (246)2370920 1
kullanılarak Logit Modeli tahmin edilmiştir. Modelde; kişisel faktörlerle birlikte bireylerin mevcut kamusal hizmetlere yönelik algılamaları ve tam üyeliğin beklenen etkileri göz önünde bulundurulmuştur. Tahmin sonuçlarına göre, algılama ve beklentileri yansıtan değişkenlerin kişisel değişkenlere göre AB ye tam üyelik üzerinde istatistiksel olarak daha önemli olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: AB Üyeliği, Kamuoyu görüşü, Logit Modeli JEL Kod: C13, C19, F53 2
Perceptions and Expectations of Turkish Public On EU Membership Aliye Atay Kayış Faculty of Economics and Administrative Sciences, Suleyman Demirel University Department of Econometrics e-mail: aliyekayis@iibf.sdu.edu.tr Erdoğan Öztürk Faculty of Economics and Administrative Sciences, Suleyman Demirel University Department of Econometrics e-mail: ozturk@iibf.sdu.edu.tr Abstract Despite of erratic progress toward to full membership, Turkish accession to EU keeps its importance for Turkish Government for decades. Accession to EU will not have affects on public and international politics but have also affects on social and economic well being of the public. Although, accession to EU has very important outcomes on Turkish people, there exists a considerable lack of empirical studies investigating public opinion regarding to the EU membership. The majority of the existing literature is mainly focused on the meeting of the economic and political criteria for full membership. In this paper, it is aimed to analyze attitudes of the Turkish public on the process of full membership to the EU. For this purpose, using the data from Life Satisfaction Survey Correspondence:, Faculty of Economics and Administrative Sciences, Department of Econometrics, Suleyman Demirel University, Doğu Kampüsü, Isparta/Turkey, Tel: +90(246)2113083 / Faks:+90 (246)2370920, e-mail: aliyekayis@iibf.sdu.edu.tr 3
(2007) which was conducted by TURKSTAT, a Logit model was estimated. Individual specific variables, variables that reflects the expectations and perceptions of individuals on public services and a variable that reflects the expected benefits of full membership to EU were included in the model. According to the results, the variables that captures perceptions and expectations of individuals found to be more important than individual specific variables on the decisions of individuals regarding to EU membership. Keywords: EU Membership, Public Perception, Logit Model JEL Kod: C13, C19, F53 4
1) GİRİŞ Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler elli yıllık uzun bir geçmişe sahiptir. Türkiye, 31 Temmuz 1959 da ortaklık başvurusunda bulunmuş ve 12 Eylül 1963 te Avrupa Topluluğu (AT) ile Ankara Ortaklık Antlaşması imzalamıştır. 1 Aralık 1964 tarihinde yürürlüğe giren Ankara Ortaklık Antlaşması ile Türkiye nin tam üyelik süreci başlamıştır. İlişkiler 1970 yılının sonlarında imzalanan ve 1 Ocak 1973 tarihinde yürürlüğe giren Katma Protokol uyarınca düzenlenen geçiş dönemi ile devam etmiş fakat beklenildiği gibi gelişmemiş, 1980 li yıllarda ise Türkiye-AB ilişkileri donma noktasına gelmiştir. Türkiye, 14 Nisan 1987 tarihinde tüm Avrupa ülkelerine tanınmış haktan yararlanarak Avrupa Topluluklarına tam üyelik için başvuruda bulunmuş ve 1990 ların başından itibaren ilişkiler tekrar canlanmaya başlamıştır. 1 Ocak 1996 dan itibaren ise Türkiye ile AT arasında gümrük birliğinin işlemeye başlamasıyla da ileri bir düzeye erişmiştir. 1999 da Helsinki de gerçekleştirilen AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinde Türkiye, diğer aday ülkelerle eşit şartlarda Avrupa Birliğine aday ülke olarak kabul edilmiştir. 24 Mart 2001 tarihinde Avrupa Toplulukları Resmi Gazetesinde, Kopenhag kriterlerine uyum çerçevesinde kısa ve orta vadeli öncelikleri ve sağlanacak mali yardımları içeren Katılım Ortaklığı Belgesi yayımlanmıştır. 2002- Kopenhag Zirvesinde Türkiye nin Kopenhag kriterlerine uygun olumlu ilerlemeler kaydettiği belirtilmiş, bununla birlikte siyasi kriterlere uyum sağlandığı takdirde 2004 yılında toplanacak Kopenhag zirvesinde müzakerelerin hemen başlatılacağı belirtilmiştir. İki yıl boyunca yapılan AB ve Türkiye görüşmelerin sonucuna ve bu dönemde hazırlanan ilerleme Raporu na dayanarak 16-17 Aralık 2004 Avrupa Konseyi Zirvesi sonrasında Türkiye ile müzakerelerin 3 Ekim 2005 te başlamasına karar verilmiştir. Lüksemburg da, 3 Ekim 2005 tarihinde bir araya gelen AB 5
Dışişleri Bakanlarının Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini başlama kararının ardından 12 Haziran 2006 tarihinde Bilim ve Araştırma konusunda fiili müzakereler başlamıştır. Ancak görüşülmeye henüz açılmayan fasıllar ve görüşülmekte olan fasıllarda ise Türkiye nin istediği ivmeye ulaşılamaması nedeniyle tam üyeliğe yönelik belirsizlikler halen devam etmektedir. Türkiye ile ortaklık ilişkisinin kurulduğunda üye sayısı sadece 6 altı olan Avrupa Birliği bugün Romanya ve Bulgaristan ın 2005 te tam üyeliğe katılması ile birlikte üye sayısını 27 ye yükseltmiştir.avrupa Birliği kuruluş amacında barış, özgürlük, refah, hukukun üstünlüğü ve dayanışma ilkelerinin yer aldığı bir birliktir. Türkiye nin potansiyel Avrupa Birliği üyeliği, Türkiye de olduğu kadar Avrupa Birliği Üye ülkeleri tarafından da politik, akademik, sivil organizasyonlar, kamuoyu ve medya çevrelerinin dikkatleri üzerine çekmektedir. Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin ilerlemesinde Avrupa Birliğinin temelinde yatan demokratik sivil toplum fikrinin yanında, kamuoyu görüşleri de önemli rol oynamaktadır. Kamuoyu görüşü, bir toplumun yerel ve uluslar arası politikaların belirlenmesinde önemli bir faktör olarak rol oynayabilmektedir. Bu nedenle, referandum, genel seçimler, kamuoyu araştırmaları, toplumsal hareketler ve gösteriler demokratik toplumlarda kamuoyu görüşlerinin anlamlı olarak ifade edilebilmekte ve karar verme sürecinde bir mekanizma olarak kullanılmaktadır. Türkiye nin Avrupa Birliğine girebilmesi sadece istenilen kriterlerin sağlanmasına ve Avrupa toplumunun üyeliğe bakış açısına bağlı değil, aynı zamanda Türk Toplumunun da AB ye bakış açısına bağlıdır. Nitekim Türkiye de, Avrupa Birliği ne genel eğilim olumlu olmasına rağmen, son yıllarda yapılan kamuoyu görüşleri bu eğilimin düştüğünü göstermektedir. Grafik 1. de 2004-2008 yılları itibari ile AB ye tam üyelik konusuna olumlu 6
ve olumsuz bakanların oransal farkı ile karasızların oranlarındaki değişimi verilmiştir. Grafikten de görüleceği üzere 2004 yılında evet diyenlerin oranı ile hayır diyenlerin oranı arasındaki fark %60 larda iken bu fark son yıllarda hızlı bir düşüş göstererek 2008 de yaklaşık olarak %20 lere inmiştir. Kamuoyunun son yıllarda Avrupa Birliği konusunda daha fazla bilgilendirilmesine rağmen karasızların oranının giderek artması gelecekte AB ye katılım konusunda istekli olmayanların oranının artabileceğini işaret etmektedir. Grafik 1: AB ye Tam Üyeliğe Yönelik Türk Halkının Eğilimleri (2004-2008) 60 40 20 0 2004 2005 2006 2007 2008 Net F ark K arars ız K arars ız Net F ark Dolayısıyla, Kişilerin AB ye tam üyelik konusunda kararlarını etkileyen faktörlerin analiz edilmesi, gerek mevcut durumun ortaya konulması gerekse politika belirlenmesi konusunda önemli rol oynamaktadır. 2) VERİ SETİ VE YÖNTEM 2.1) Veri Seti Bu çalışmada, 2003 yılından bu yana Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılsan Yaşam Memnuniyeti Anketi-2007 verileri kullanılmıştır. Ankete toplam 6442 7
katılmış olup, katılanların %53,4 ü üyelik yönünde, %26,7 si üyeliğe karşı yönde oy kullanacaklarını belirtirken %20 si bu konuda fikri olmadığını belirtmiştir. AB ye üyelik konusunda fikri olmayanlar veri setinden çıkartıldığında geriye kalan 5154 hanehalkına ilişkin veriler modelde kullanılmıştır. Ankete katılanların %50,7 sini erkekler oluştururken %49,3 ü kadınlar oluşmaktadır ve AB ye üyelik yönünde olumlu oy kullanacağını belirten 3437 kişinin ise %49,9 unu erkekler %50,1 ini kadınlar oluşturmaktadır. Erkeklerin %67,1 i AB ye üyelik yönünde oy kullanacaklarını ifade ederken bu oran kadınlar için %66,3 tür. Katılımcıların %50,2 si AB üyeliğinin kişi yaşamını olumlu yönde etkileyeceğini düşünürken %21,8 i olumsuz yönde etkileyeceğini düşünmektedir. Etkisi olamayacağını veya fikri olmadığını beyan edenlerin oranları ise sırasıyla %23,2 ve %4,9 dur. Yaş dağılımına bakıldığında, genel yaş ortalaması 41,16 olup cinsiyet açısından değerlendirildiğinde erkekler ve kadınlar için bu değer sırası ile 42,95 ve 39.40 dır. Beklentiler ve algılamalar açısından anket verileri incelendiğinde, Türkiye nin gelecekteki ekonomik durumunun daha iyi olacağını düşünenlerin oranı %29,5 iken daha kötü olacağını düşünenlerin oranı %25,6 dır. Benzer şekilde, genel olarak kendi geleceklerinden umutlu olanların oranı %70,4 ve umutlu olmayanların oranı ise %29,6 dır. Kamu hizmetlerinden memnuniyet açısından, genel sağlık hizmetlerinden memnun olduklarını bildirenlerin oranı %66,6 iken memnun olmayanların oranı %18,2 dir. Ayrıca %46,8 yasaların adil ve tarafsız olarak uygulandığını düşünürken %25,9 u bu konuda sorun olduğunu düşünmektedir. 2.2 Ekonometrik Model ve Değişkenler 8
Bu çalışmada, Türkiye nin AB ye üye olması konusunda bir referandum yapılması durumunda, bireylerin üyelik yönünde oy kullanmalarını belirleyen faktörler Logit modeli ile kullanılarak irdelenmiştir. Logit modeli aşağıdaki şekilde ifade edilmektedir (Gujarati, 2001). P i = E( Y = 1 X ) = α + βx i i 1 Pi = EY ( i = 1 Xi) = ( Xi ) 1 + α+ β e 1 (1) = Zi 1 + e Eşitlikte Zi = α + βxi olarak ifade edilmiştir. (1) numaralı eşitlik lojistik dağılım fonksiyonu olarak adlandırılmakta olup P i ilgilenilen olayın olma olasılığını ifade etmektedir. Evet/Hayır şeklindeki ikili seçim durumunda bir ve sıfır değerlerini almaktadır. Z modele dahil edilen açıklayıcı değişkenler vektörünü parametrelerini göstermektedir. α ve β lar ise tahmin edilecek model Bu çalışmada, Türkiye nin AB ye üyeliği konusunda yapılacak bir referandumda bireylerin üyelik yönünde veya üyeliğe karşı yönde oy kullanma olasılıklarının belirmesinde; Kişisel değişkenlere ilaveten kişilerin mevcut durumda kamu hizmetleri ve çevre gibi faktörleri algılamasına yönelik açıklayıcı değişkenler modele dahil edilmiştir. Kişisel değişkenlerden Yaş değişkeni dışındaki tüm değişkenler modele kukla değişken olarak dahil edilmiştir. Çocuk değişkeni hane halkında okul çağında çocuğun var olup olmadığını, Cinsiyet ve Eğitim değişkenleri ankete katılan kişinin cinsiyetini ve eğitim düzeyin ifade etmektedir. Umut değişkeni ise kişilerin kendi geleceklerine yönelik umut düzeylerini ifade etmektedir. Gelir değişkeni hane halkının mevcut gelir seviyelerinden memnuniyetlerini ifade eden bir değişkendir. Diğer taraftan kişilerin görüşlerini ortaya koyan değişkenlerden, Sağlık değişkeni genel olarak kişilerin sağlık hizmetlerine yönelik memnuniyetlerini ölçerken, Yasa değişkeni mevcut sistemde yasaların 9
adil ve tarafsız uygulanıp uygulanmadığına ilişkin kişisel görüşü ortaya koymaktadır. Yeşil değişkeni ise belediyelerin sağlamış olduğu hizmet açısından yeşil alanlardan memnuniyeti ifade etmektedir. Modele dahil edilen son bir değişken ise AB ye tam üyeliğin birey yaşamını hangi yönde etkileyeceğini ifade eden ve kişisel algılamayı ortaya koyan Etki değişkenidir. Modele dahil edilen değişkenlerin tanımlanması Tablo 1 de özetlenmiştir. Tablo 1: Modele Dahil Edilen Değişkenler ve Tanımlamaları Değişken Tanım ve Kodlanması AB (Bağımlı değişken) Kişi AB ye üyelik yönünde oy kullanırsa=1 AB üyeliğine karşı yönde oy kullanırsa=0 Çocuk Hanehalkında 2007 yılında okul çağında 18 yaş altı çocuk(lar) varsa=1 Cinsiyet 1=Erkek, 0=Kadın Umut Kişi kendi geleceğinden umutlu ise =1 Gelir Hanehalkı mevcut geliri ile temel ihtiyaçlarını karşılıyorsa =1 Yaş Ankete katılan kişinin yaşı Yasa Yasaların adil ve tarafsız uygulandığı düşünülüyorsa =1 Sağlık Genel olarak sağlık hizmetlerinden memnun ise =1 Çevre Yeşil alan miktarından memnunsa =1 Etki AB ye üyeliğin yaşamı olumlu yönde etkileyeceği düşünülüyorsa =1 2.3 Model Tahmin Sonuçları Tablo 2 de modelin tahmin gücü verilmiş olup, model sonuçlarına göre yaklaşık olarak %82 oranında AB ye üyeliğine yönelik bireylerin görüşlerini doğru olarak tahmin edilmektedir. Ayrıca modelin açıklama gücünü ifade eden Nagelkerke R-kare değeri ise 0,58 olarak elde edilmiştir. Tablo 2: Modelin Doğru Tahmin Yüzdeleri TAHMİN EDİLEN 10
Üyeliğe Karşı Üyelik Doğru Tahmin Yönünde (%) Üyeliğe Karşı 1623 94 94,5 GÖZLEMLENEN Üyelik 850 2587 75,3 Yönünde Model Doğru Tahmin Oranı (%) = 81,7 Nagelkerke R-Kare = 0,585 Eşitlik (1) de genel olarak tanımlanan Logit modeli, Tablo 1 de özetlenen değişkenler kullanılarak tahmin edilerek tahmin sonuçları ve parametrelerin istatistiksel olarak anlamlı olup olmadıkları Tablo 3 te sunulmuştur. Tablo 3: Model Tahmin Sonuçları DEĞİŞKEN PARAMETRE WALD P-DEĞERİ EXP(B) ÇOCUK,203 5,841,016 1,225 CINSIYET,131 2,594,107 1,140 UMUT,325 13,004,000 1,383 GELİR,104,638,425 1,110 YAS,002,328,567 1,002 YASA,422 20,563,000 1,525 SAĞLIK,268 9,609,002 1,307 ÇEVRE -,203 3,990,046,816 ETKİ 4,567 916,679,000 96,220 SABİT -1,309 34,970,000,270 Tahmin sonuçlarına göre, ailelerin okul çağında çocukları olması AB ye üyelik yönünde oy kullanma olasılığını arttırmaktadır. Cinsiyet değişkenine ilişkin parametre 0,131 olarak hesaplanmış olup; erkeklerin kadınlara göre AB ye üyelik yönünde daha fazla 11
eğilimlerinin olduğunu göstermektedir Ancak Cinsiyet değişkeni istatistiksel olarak anlamlı değildir. Benzer şekilde, Gelir ve Yaş değişkenlerine ilişkin parametreler pozitif olarak tahmin edilmelerine rağmen istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Kamu hizmetlerini yansıtması açısından modele dahil edilen, Sağlık ve Yasa değişkenlerine ilişkin parametreler pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Diğer bir ifadeyle, mevcut durumdaki sağlık hizmetlerinden memnun olan ve yasaların adil ve tarafsız uygulandığını düşünenlerin AB ye üyelik konusunda daha eğilimli oldukları tespit edilmiştir. Diğer taraftan, negatif ve istatistiksel olarak anlamlı bulunan Yeşil değişkenine ait parametre, belediyelerin sunmuş oldukları yeşil alan miktarından memnun olmayan hane halklarının memnun olanlara göre AB ye tam üyeliği daha fazla tercih ettiklerini ifade etmektedir. Umut değişkenine ilişkin parametre ise pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Dolayısıyla, kendi geleceklerinden umutlu olanlar AB ye tam üyeliği daha fazla tercih etmektedirler. Son olarak, Etki değişkenine ilişkin parametre de pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Beklentiye uygun olan bu sonuç, AB ye tam üyeliğin yaşamı olumlu yönde etkileyeceğini düşünenlerin, olası bir referandumda üyelik yönünde oy kullanma olasılıklarının çok daha yüksek olduğunu göstermektedir. 3) SONUÇ Bu çalışmada Türkiye İstatistik Kurumu tarafından derlenen Yaşam Memnuniyet Anketi (2007) verileri kullanılarak, AB ye tam üye olunmasına yönelik yapılacak olası bir referandumda bireylerin üyelik yönünde oy kullanmalarını etkileyen faktörler analiz edilmiştir. Bu amaca yönelik olarak Logit modeli tahmin edilmiştir. Olumlu yönde oy kullanma olasılığının erkeklerde kadınlardan daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca hanede okul çağında çocuk olması da AB ye katılım isteğini attıran bir faktördür. Bununla 12
birlikte kişisel özellikleri yansıtan diğer Yaş ve Gelir değişkenlerine ilişkin katsayılarında pozitif olarak bulunmasına rağmen bu değişkenler istatistiksel olarak anlamlı değildir. Kendi geleceklerinden umutlu olanlar, mevcut kamu hizmetlerinden memnun olduğunu ifade edenler ve Türkiye de yasaların adil ve tarafsız uygulandığını düşünenler AB ye katılımı daha fazla tercih etmektedir. KAYNAKLAR BOROOAH, V. K. (2002),Logit and Probit, Sage Publications. Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Türkiye nin Üyeliğinin AB ye Muhtemel Etkileri, Kasım 2004 GREENE, W,(2002),Econometric Analysis, Macmillan,New York. GUJARATI, D. (2001), Temel Ekonometri, Literatür Yayınları, İstanbul 13