Türk ekonomisi dış şoklara karşı dirençli hale gelmiştir. T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün:

İSTANBUL SANAYİ ODASI DERGİSİ / Ocak 2013 Sayı: 562 / ISSN 1303-1333 T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün: Türk ekonomisi dış şoklara karşı dirençli hale gelmiştir Rekabetçi durumumuz dünyayla mukayese edildiğinde, kapasitemizi yukarıya taşımak durumundayız Önümüzdeki 20 yılda dünya büyük bir değişim geçirecek, gelişen ekonomilerle orta sınıf tekrar ortaya çıkacak Türkiye Almanya nın ürün dağılımını, Güney Kore nin marka değeri yaratma becerisini örnek almalı

İÇİNDEKİLER 1 STANBUL SANAY ODASI DERG S OCAK 2013 YIL 47 SAYI 562 MT YAZ SAH B stanbul Sanayi Odas Ad na Yönetim Kurulu Başkan C. Tan l Küçük YAYIN KURULU Dr. Oktay Duran Baki Kuriş Ülkü Büyükgönenç Mustafa Ayd n Özilhan Fahir Gök Kadir Efe Haluk Erceber Süleyman Ertem Erol Kiresepi Mete Meleksoy SORUMLU GENEL YAYIN MÜDÜRÜ Mete Meleksoy dare Yeri ve Reklam Rezervasyon Dünya Yay nc l k A.Ş. Globus Dünya Bas nevi 100. Y l Mahallesi 34440 Bağc lar STANBUL Tel: 0212 440 24 24 - Dahili: 2746 e-mail: mustafa.gokdemir@dunya.com YAYINA HAZIRLIK Genel Yönetmen: Gürhan DEMİRBAŞ Görsel Yönetmen: Yavuz KARAKAŞ Editörler: Tuğba BİRGÜL, Nilgün ÖZDEMİR Grafik Tasar m: Erdal BAYRAKTAR Düzeltmen Editör: Ersel ERGÜZ Fotoğraf: Gülhan KIRDI İletişim Yazı işleri: (0212) 440 24 24-2778 Pazarlama: (0212) 440 24 24-2765 ajansd@dunya.com Baskı Dünya Yay nc l k A.Ş. Globus Dünya Bas nevi 100. Y l Mahallesi 34440 Bağc lar STANBUL Tel: 0212 440 24 24 Bask Tarihi: 24.12.2012 Ayl k Sanayi ve Ekonomi Dergisi Ayda Bir Yay nlan r Yerel ve Süreli yay nd r 3 / BAŞYAZI Ümitler gölgelendi C. Tanıl Küçük 4 / HABER Uygun finansman imkânlarından mahrumiyet sanayinin sıkıntısı 10 / HABER Giyim eşyası sanayii en yüksek net döviz kazancı sağlayan sektör 17 / İSOV HABER MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü İSOV u ziyaret etti 22 / KAPAK 11. Sanayi Kongresi ve İnovasyon Sergisi Bölgesel Üretim, Küresel Güç 42 / MECLİS Türkiye için hâlâ önemli bir çıpa olan AB ye hazırlıklar sürmelidir 50 / EKONOMİDE GÜNDEM 2023 hedefi için yıllık yüzde 7 ve üzerinde büyüme oranı şart Prof. Dr. Suat Teker 66 / İLLER 6. Bölge rüzgârını arkasına alan Şanlıurfa hedef büyüttü E. Sabri Ertekin 72 / SAĞLIK Geniş hastalık yelpazesinin ortak noktası: Baş dönmesi Doç. Dr. Zeynep Yezdan Fırat 76 / KÜLTÜR SANAT 77 / YAYIN DÜNYASI 79 / RAKAMLARLA EKONOMİ

BAŞYAZI 3 Ümitler gölgelendi C. Tanıl KÜÇÜK İSTANBUL SANAYİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI Eylül ayında sanayi üretimindeki yüksek artış ve Fitch in notumuzu artırması ile ekonomide nispeten ümitli bir atmosfer doğmuştu. Mevcut durumda ise, üçüncü çeyrek büyümesinin yüzde 1,6 ile beklentinin altında kalması ve sanayi üretiminin, Ekim ayında yüzde 5,7 gibi yüksek diyebileceğimiz bir oranda azalması nedeniyle ümitlerin gölgelendiğini söyleyebiliriz. 2010 ve 2011 de Türkiye ekonomisi iç talep ağırlıklı olarak yüksek oranlarda büyümüştü. 2012 de ise iç talepteki durgunluk neticesinde büyüme hızı önemli ölçüde yavaşladı. 2012 de dokuz ay sonundaki ortalama büyüme yüzde 2,6 dır. 2011 in aynı dönemindeki büyümenin yüzde 9,8 olduğunu hatırlatırsak, 2012 de ekonomideki yavaşlamanın boyutu daha iyi anlaşılacaktır. Büyüme verileri iç talepteki durgunluğu açıkça ortaya koymaktadır. Hane halkı tüketim harcamaları yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,1 ikinci çeyrekte yüzde 1 ve üçüncü çeyrekte de yüzde 0,5 oranlarında küçülmüştür. Yıl ilerledikçe, iç talepteki düşüşün devam etmesi, 2013 için de olumsuz bir işaret olarak görülebilir. Diğer taraftan, yılın ilk çeyreğinde yüzde 1,3 artan özel sektör yatırım harcamaları ikinci çeyrekte yüzde 7,7 üçüncü çeyrekte ise yüzde 11,1 oranlarında küçülmüştür. Yatırım kapasitesinin bir ekonominin gelecek performansı açısından belirleyici önemde olduğunu düşündüğümüzde, yatırım harcamalarındaki azalmanın, 2012 ye olumsuz etkilerini dışında, 2013 ekonomisi için de olumsuz bir öncü işaret olduğu ortadadır. Beklentimiz, önümüzdeki çeyreklerde bu durumun süratle düzelebilmesidir. TÜİK verilerine göre, Ocak-Ekim döneminde altın ihracatı dahil ihracatımız yüzde 13,4 artarken, altın hariç ihracatımızda ki artış yüzde 3 de kalmaktadır. Bu veri sanayi üretimindeki artışta dış talebin katkısının da aslında düşük olduğu anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, on ayda ihracatımız miktar bazında yüzde 19 artarken, dolar bazında yüzde 13,7 oranında artmıştır. Bu da, ihracatçı sanayicimizin pazarlarını korumak adına karından önemli ölçüde fedakârlık yaptığının işaretidir. Nitekim yılın ilk iki çeyreğinde sanayimizin büyümedeki katkısı nispeten daha yüksek iken üçüncü çeyrekte bu katkı, 0,3 puanla maalesef oldukça düşük kalmıştır. Üçüncü çeyreğin daha önceki iki çeyrekten önemli bir farkı da, üçüncü çeyrekte, imalat sanayiinde, katma değer artışının, üretim artışının altında gerçekleşmesidir. 2012 nin ilk çeyreğinde imalat sanayiinde üretim ortalama yüzde 1,8 artarken, katma değer yüzde 3,2, ikinci çeyrekte ise üretim yüzde 3,1 artarken, katma değer yüzde 3,8 oranlarında artmıştı. Ancak üçüncü çeyrekte, imalat sanayii üretimi yüzde 2,3 oranında artmışken, katma değer artışı yüzde 1,3 olarak gerçekleşti. Bundan, üçüncü çeyrekte, sanayide, girdi maliyetlerinin çıktı fiyatlarına göre daha fazla arttığını ve katma değer verimliliğinin düştüğünü anlıyoruz. Mevcut durum itibarıyla, 2012 için yılın başında öngörülen yüzde 4 ten, aşağı çekilerek revize edilen yüzde 3,2 lik büyüme oranını da yakalayabilmemiz riskli görünmektedir. Bunun için yılın son çeyreğinde en az yüzde 4,5-5 ler civarında büyümemiz gereklidir. Ancak iyimserliğimiz koruyarak, geçen yıl en düşük büyümenin yüzde 5 ile dördüncü çeyrekte olduğunu, o nedenle nispeten olumlu bir baz etkisinin söz konusu olduğunu düşünerek, ihracat ve üretimde, Kasım - Aralık verileri daha iyi geldiği takdirde, yıl sonunda yüzde 3,2 lik büyümeyi elde etme olasılığımızın hala bulunduğunu söyleyebiliriz.

4 HABER Uygun finansman imkânlarından mahrumiyet sanayinin sıkıntısı İstanbul Sanayi Odası ve Finansal Kiralama Derneği nin iş birliğiyle düzenlenen Finansal Kiralama Semineri, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu nun yasalaşmasından bir gün sonra, 22 Kasım 2012 tarihinde İSO Odakule Meclis Toplantı Salonu nda gerçekleştirildi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Finansal Kiralama Derneği (FİDER) iş birliğiyle 22 Kasım 2012 tarihinde İSO Odakule Meclis Toplantı Salonu nda düzenlenen Finansal Kiralama Semineri nde İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük ve FİDER Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Taşar birer açılış konuşması yaptı. İSO Ekonomik Durum Anketi ne göre yüzde 70 ten fazla işletme finansman darboğazında İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük konuşmasında, uzun vadeli ve uygun koşullarda finansman imkânından mahrumiyetin sanayinin en önemli sıkıntılarından biri olduğunu vurguladı. Son dönemde ekonomideki iyileşmeye paralel olarak, geçmişe kıyasla nispeten hafiflese de finansman sorununun sanayinin gündeminde hâlâ önemli bir yer tuttuğunu aktaran C. Tanıl Küçük, İSO Ekonomik Durum Tespit Anketi ne katılan işletmelerin yüzde 70 ten fazlasının finansman darboğazında olduğunu anımsattı. Bu oranın, çalışmaya katılan işletmelerin üçte ikisinden çoğunun finansman sıkıntısı çektiği anlamına geldiğini belirten C. Tanıl Küçük, Ölçekler itibarıyla bakılınca, küçük ölçekli işletmelerde durumun daha da vahim olduğu görülmektedir dedi. Söz konusu ankette finansman sorununda özellikle hangi noktalarda tıkanıklık yaşandığını anlamaya yönelik sorular sorduklarını belirten İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, aldıkları cevaplara göre, daha öncekilerde olduğu gibi son ankette de en çok şikâyet edilen konunun kredi maliyetlerinin

HABER 5 yüksekliği olduğunu ifade etti. Finansman sorununu, işletme sermayesi yetersizliği ve özkaynak oluşturmada zorlanmanın takip ettiğini dile getiren C. Tanıl Küçük sözlerine şöyle devam etti: Çalışmamız kapsamında, işletmelerin kullandığı finans kaynakları incelendiğinde, maliyetlerdeki yükseklik vurgusuna rağmen, işletmelerin en yaygın olarak başvurdukları finansman kaynağının ticari krediler olduğu, finansal kiralamaya başvuran işletmelerin oranının yaklaşık yüzde 20 civarında kaldığı görülmektedir. İSO olarak temel amacımız, sanayimizin sorunlarının çözümüne ve rekabet gücünün artmasına katkıda bulunmaktır. Bu çerçevede, sanayimizin rekabet gücü önünde engel olarak gördüğümüz tüm alanlarda çözüm üretilmesine öncülük yapmaya ya da doğrudan çözüm üretme sürecinin bir parçası olmaya gayret ediyoruz. Uygun finansman imkânlarından mahrumiyet, sanayimizin daha hızlı koşmasının önündeki temel eksiklerden biridir. Bu çerçevede bizler de, mevcut imkânlar dâhilinde bu eksikliği mümkün olduğunca telafi etmeye yönelik çalışmalara özel bir önem ve ağırlık vermekteyiz. Geçtiğimiz dönemde bazı banka ve finans kuruluşlarıyla İSO üyelerine ayrıcalıklar tanıyan iş birliği protokollerini hayata geçirdiklerini anımsatan İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, 2008 yılından bu yana da İstanbul Menkul Kıymetler Borsası yla (İMKB) birlikte, sanayi kuruluşlarının sermaye piyasalarının sunduğu alternatif finansman imkânlarından daha fazla yararlanmalarına yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi. Acımasız küresel rekabet ortamında yatırımın ve üretimin sürdürülebilmesi, genişleme ve büyümenin gerçekleşebilmesi için işletmelerin kaynağa ihtiyacı olduğunu ifade eden C. Tanıl Küçük, Evet, ülkemizde iç tasarruflar az, bu önemli bir problem ve tasarruflarımızı artırmamız gerekiyor. Ancak bunun kadar önemli bir zorunluluk da, mevcut tasarruflarımızı en etkin şekilde kullanabilmeyi başarmak, sanayicilerimizin mevcut tüm finansman imkânlarına ulaşabilmelerini mümkün kılmaktır diye konuştu. Finansal kiralama, üretimin, yani reel sektörün en önemli finansman enstrümanıdır Bülent Taşar FİDER Yönetim Kurulu Başkanı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu nun TBMM Genel Kurulu nda kabul edilerek yasalaştığını hatırlatarak konuşmasına başlayan FİDER Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Taşar da, söz konusu kanunla sektörün ufkunun daha da genişleyeceğini belirtti. Yaşanan ekonomik krizlerin reel ekonomiden uzaklaşılmasından kaynaklandığını vurgulayan Bülent Taşar, Finansal kiralamayı daha geniş kullanım alanlarına yayarak ileride yaşanacak krizlerin önünü kesmiş olacağız. Finansal kiralama dediğimizde gerçekten reel sektörü konuşuyoruz. Reel ekonomi üretimdir, üretimle birlikte istihdamdır. Reel ekonomi çarkının en önemli finansal oyuncuları bizleriz. Reel sektörün tam göbeğinde, en önemli finans enstrümanıyız dedi. ABD de 2012 yılı için leasing yatırımı 194 milyar dolar, Türkiye de ise 3 milyar dolar İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük ve FİDER Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Taşar ın konuşmalarının ardından Finansal Kiralama Semineri ne geçildi. Moderatörlüğünü Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Arolat ın üstlendiği seminerde, Deniz Leasing Genel Müdürü Kahraman Günaydın ın finansal kiralamayla ilgili genel sunumunun ardından, sırasıyla EFG Leasing Genel Müdürü Cüneyt Akpınar, SİGMA Yeminli Mali Müşavirlik Ortağı Hüseyin Ergin, ABC Deterjan Mali İşler Direktörü Hakan Hayırseven, Hasel İstif Makineleri Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Okan Acar birer konuşma yaptı. İş dünyasının sürekli değiştiğini ve buna uyum sağlamak gerektiğini belirten Deniz Leasing Genel Müdürü Kahraman Günaydın, sunumuna Kahraman Günaydın Deniz Leasing Genel Müdürü

6 HABER finansal kiralamanın Türkiye deki tarihçesini anlatarak başladı. İlk leasing şirketinin kurulduğu yıl olan 1986 yılından 2009 a kadar finansal kiralama sektörünün KDV avantajına göre ilerlediğini anımsatan Günaydın, 2009 da KDV avantajının kalkmasıyla beraber sektörün, gerçek anlamda sıkıntı yaşadığını ve büyüyemediğini hep birlikte gördük. Bizim bugün bu toplantıda olma sebebimiz bu algının değişmesini sağlamak diye konuştu. Leasing sektörünün dünyadaki durumuna ilişkin rakamları da paylaşan Kahraman Günaydın, 2012 de ABD de 194 milyar dolar, Çin de 64 milyar dolar, Almanya da 53 milyar dolar, Japonya da 51 milyar dolar, Polonya da 10 milyar dolarlık leasing yatırımı yapılırken, bu rakam Türkiye de 3 milyar dolarda kaldı dedi. Deniz Leasing Genel Müdürü Kahraman Günaydın, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile leasing şirketlerine operasyonel kiralama hakkı verildiğini, satıp geri kiralamanın tanımlandığını, bilgisayar yazılımları ve asli niteliğini koruyan her malın finansal kiralamaya konu olabileceğini ve sözleşmelerin noterde yapılma zorunluluğunun kalktığını ifade etti. Yürürlüğe yeni giren kanunla, satış ve kiralama işlemleri net bir şekilde tanımlandı Son 10 yılda yeni açılımlar için çeşitli hazırlıkların yapıldığı leasing sektörünün hızlı bir gelişme gösterdiğini, ancak bunun yeterli olmadığını belirten EFG Leasing Genel Müdürü Cüneyt Akpınar, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu nun yasalaşmasıyla sektörün gerçek anlamda ivme kazandığını söyledi. Kanunun sek- Cüneyt Akpınar EFG Leasing Genel Müdürü töre büyük avantajlar getirdiğini söyleyen Akpınar bunları şöyle sıraladı: Kanunda satış, kiralama işlemleri net bir şekilde tanımlanıyor. Bu değişiklikle kısa vadeli kaynaklarla dönmek zorunda olan sanayicilerimiz varlıklarını leasing şirketlerine satabilecek. Buradan sağladığı uzun vadeli kaynakla da kısa vadeli borçlarını düzenleyip, daha düzgün nakit akışına sahip olabilecek. Bugüne kadar sadece finansal kiralama işlemleri yapabiliyorduk, yeni kanunla operasyonel işlemler de yapabileceğiz. Yatırımcı artık, kendini tanıttığı finansman şirketinden birden fazla ürün alabilecek. Dolayısıyla, hem uzun vadeli finansman ihtiyacını hem de daha kısa vadeli sürelerde kullanabileceği makine ekipmanını aynı şirketten sağlama olanağına kavuşacak. Verimliliği sağlayıcı bu getiri artışı da bir şekilde

HABER 7 Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu nun getirdiği yenilikler Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri finansal kuruluş olarak tanımlandı. Kanunla, şirketlerin asgari ödenmiş sermayeleri günün şartlarına uygun hale getirildi ve faaliyetlerine finans kurumu olmanın gerektirdiği güçlü sermaye ile devam etmeleri sağlandı. KOBİ lere ve alternatif finansman arayışı içerisinde olan ticari işletmelere, ihtiyaç duydukları finansal hizmetleri bir bütün olarak verebilmeleri için finansal kiralama, faktoring ve finansman işlemlerinin tanımı uluslararası standartlarla uyumlu hale getirildi. Finansal kiralama şirketlerine; operasyonel kiralama, alt kiralama, yazılımların kiralanması, sat-geri kiralama gibi faaliyetlerde bulunmalarına olanak sağlandı, sektöre yeni finansal ürünler kazandırıldı. Ayrıca, finansal kiralama şirketlerinin hava ve deniz taşıtlarını finanse etmesi kolaylaştırıldı. Faktoring işleminin çerçevesi uluslararası uygulamalara paralel olarak yeniden düzenlendi ve faktoring işletmelerin finansal ihtiyaçlarını hızlı, esnek ve güvenilir şekilde karşılayabilecekleri enstrüman haline getirildi. Faktoring işlemlerinde eksikliği hissedilen merkezi fatura kayıt sistemi hayata geçirilerek faktoring işleminde sadece mal veya hizmet satışına dayanan alacakların şirketler tarafından finanse edilmesinin sağlanması, mükerrer fatura kullanımının ise engellenmesi amaçlandı. müşterilerle paylaşılacak, kısacası bütün taraflar mutlu olacaktır. Yeni yasayla artık kendi içinde bütünlüğü olan mallar da leasinge konu olabilecek Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu nu eski kanun ile karşılaştıran SİG- MA Yeminli Mali Müşavirlik Ortağı Hüseyin Ergin de, Eski kanun ile ilgili bazı sıkıntılarımız vardı. Otomobil ya da uçak motorunu leasing yapamıyorduk. Yeni yasayla birlikte, cüzi olup olmadığına bakılmaksızın kendi içinde bir bütünlüğü olan mallar leasinge konu olabilecek. Dolayısıyla vergi daireleriyle yaşadığımız tartışmalar da minimize edilmiş olacak diye konuştu. Bankaların 2008-2009 krizi sonrasında reel sektöre olan desteğinin azalmasıyla birlikte farklı kaynaklara yöneldiğinin altını çizen ABC Deterjan Mali İşler Direktörü Hakan Hayırseven ise, Bankalar o dönemde teminatlarda çok büyük sorunlar çıkarttı. Leasing şirketleri bankalar gibi katı davranmadı ve daha fazla olanak sağladılar. Ödemelerle ilgili aksaklıklarda da büyük bir hoşgörü gösterdiler dedi. Kanunun hazırlanmasında emeği geçen herkese Hüseyin Ergin SİGMA Yeminli Mali Müşavirlik Ortağı Okan Acar Hasel İstif Makinaları Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi teşekkür ederek sözlerine başlayan Hasel İstif Makinaları Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Okan Acar da, satıcı firma olarak leasingi tercih etmelerinin sebebini şöyle anlattı: Biz operasyonel leasingi uygulayan bir firmayız. Bizim makinelerimiz hacim bakımından ufak olduğu için noter masraflarının kalkması son derece iyi oldu. Müşterilerin, istifleme makinelerinde bizi tercih etmeleri için itici güç olacaktır. Satıcı bir firma olarak biz müşterilerimizi neden leasing şirketine yönlendiriyoruz? Öncelikle ücreti peşin olarak alıyor, vade riskinden kurtuluyoruz. Şirket içerisinde senet takibi yapan kredilendirme sürecini analiz eden arkadaşlarımızı başka işlerimizde daha verimli kullanabiliyoruz. Vadelendirme yapıldığında, ödemelerde her zaman gecikme olabilir. Satıcı firma olduğumuz için müşterilerimizin nazını çeker durumdayız, onlarla karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Bir ödeme ertelenecekse, biz bunu anlayışla karşılıyoruz. Leasing operasyonunda ise, leasing firmaları ithalatı kendileri yaparak müşterilere bu yönde avantaj sunuyor, aynı zamanda peşin ödedikleri için de Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu yükünü müşterilerin üzerinden alıyorlar.

8 HABER KOBİ lerimize değişimde yol gösterici politikalar üretilmeli İstanbul Kültür Üniversitesi ve KOSGEB iş birliğiyle düzenlenen ARGE, ÜRGE ve İnovasyonla Değer Oluşturmak temalı 8. KOBİ ler ve Verimlilik Kongresi nin açılışında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, Türkiye, KOBİ lere küresel rekabette etkin olmaları için gereken değişimde yol gösterecek, güçlü ve dayanıklı kılacak kapsamlı politikaları hayata geçirmeli diye konuştu. İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) iş birliğiyle düzenlenen ARGE, ÜRGE ve İnovasyonla Değer Oluşturmak temalı 8. KOBİ ler ve Verimlilik Kongresi, 27-28 Kasım 2102 tarihlerinde İstanbul Dedeman Otel de yapıldı. Kongrenin açılış konuşmalarını, sırasıyla Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Müge İşeri, İKÜ Rektörü Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Yardımcısı Ali Nedim Güreli, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, Türk Patent Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, KOSGEB Başkan Yardımcısı Metin Şatır yaptı. C. Tanıl Küçük e kongreye katılımından dolayı plaket takdim edildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük konuşmasına, Türkiye nin, KOBİ lere değişimde yol gösterecek, güçlü ve dayanıklı kılacak kapsamlı politikaları hayata geçirebilmesi gerektiğini belirterek başladı. Dünya genelinde KOBİ lerin her zamankinden daha önemli hale geldiğini; girişimcilik, inovasyon, yenilikçilik, esneklik gibi rekabetçi özelliklerin artık KOBİ ler ekseninde tartışılır olduğunu belirten C. Tanıl Küçük, Küresel değişim ve dönüşüme başarıyla ayak uydurmanın anahtarının KOBİ ler olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Türkiye deki işletmelerin yüzde 99 a yakınının KOBİ niteliğinde olduğu gerçeği göz önüne alındığında ise meselenin ne kadar hayati bir önem taşıdığı ortadadır dedi. KOBİ lerimiz küresel rekabette etkin olma arayışına ve iradesine sahip Son yıllarda Türkiye ekonomisinin büyümede ortaya koyduğu başarıyla dikkat çektiğini ifade eden C. Tanıl Küçük, makro düzeyde olumlu gelişmeler yaşanırken, mikro düzeyde, KOBİ lerin küresel rekabetin gerektirdiği şekilde yapılanmakta zorlandığını dile getirdi. C. Tanıl Küçük şöyle devam etti: KOBİ lerimiz küresel rekabette etkin olma arayışına ve iradesine sahip. Ancak ne yönde değişecekleri, değişimi nasıl finanse edecekleri konusunda desteğe ihtiyaç duyuyorlar. KOBİ lerimizde gelişen farkındalık, kanaatimizce değişimi gerçekleştirmek anlamında çok olumlu bir zemin sunmaktadır. Türkiye olarak, bu zemini iyi değerlendirebilmeli ve KOBİ lerimize değişimde yol gösterecek, güçlü ve dayanıklı kılacak kapsamlı politikaları hayata geçirebilmeliyiz. Her sektörde ve tüm ölçeklerdeki işletmeler için rekabetin olmazsa olmaz şartı, verimlilik. Verimliliğin yanı sıra, katma değeri artırmanın diğer yollarını da geliştirmek zorundayız. Bunların başında da ARGE ve inovasyon geliyor. Günümüzün küresel ekonomik koşullarında, insan kaynakları dâhil tüm girdilerini en verimli şekilde kullanmayı, en az girdiyle en fazla katma değer yaratmayı başaranlar, rekabette öne geçebilir. ARGE desteklerindeki artışa ve hükümetin bu konudaki çabalarına rağmen ARGE de henüz arzu edilen seviyenin yakalanamadığını vurgulayan C. Tanıl Küçük konuşmasını şöyle tamamladı: Avrupa Birliği nin (AB) Şubat 2012 de yayımladığı Avrupa İnovasyon Raporu nda, Türkiye 34 ülke arasında aldığı 0,213 puanla 0,539 luk AB ortalamasının epeyce altında kalıyor ve son sırada yer alıyor. Bu veri moralimizi bozmamalı. Kendimize kıyasla çok yol aldık, ama uluslararası kıyaslamalarla baktığımızda daha yapacak çok şey var. Bunun farkında olmamız da başarıya ulaşmamızın ilk şartı.

HABER 9 Plastik sanayii, en genç ve en hızlı büyüyen sektörlerin başında geliyor Plastik sektörünün kalbi 29 Kasım - 2 Aralık 2012 tarihleri arasında 22. Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı nda (Plast Eurasia İstanbul 2012) attı. Sektördeki firmaların rekabet güçlerini artırmalarına, yeni pazarlara ulaşmalarına büyük katkı sağlayan ve önemli yatırımlara yön veren, 43 ülkeden 1085 firmanın katıldığı Plast Eurasia İstanbul 2012, plastik endüstrisi profesyonellerinin buluşma noktası oldu. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi nde düzenlenen fuarın 29 Kasım 2012 tarihindeki açılış töreninde İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, TÜYAP İcra Kurulu Başkanı Serdar Yalçın, Türk Plastik Sanayicileri, Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Başkanı Mehmet Uysal, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Zühtü Bakır birer konuşma yaptı. İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük açılış konuşmasında, plastik sektörünün binlerce çeşide ulaşan ürün yelpazesiyle, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini belirtti. Sektördeki ürün çeşitliliğinin ve ürünlerin kullanım alanlarının her geçen gün arttığını vurgulayan C. Tanıl Küçük, Plastik sektörümüz, aynı zamanda, başta inşaat, tarım, gıda olmak üzere imalat sanayii ve hizmet sektörü için girdi üretiyor. Tüm bunlar, sektörün bütün dünyada büyük bir hızla gelişmesini sağlıyor diye konuştu. Plastik sektörünün imalat sanayii ve ekonomi içindeki ağırlığı giderek artıyor Plastik sektörünün en genç ve en hızlı gelişen sektörlerinin başında geldiğinin altını çizen İSO Yönetim Kurulu Başkanı, Plastik sektörünün imalat sanayii ve ekonomi içindeki ağırlığı giderek artıyor. Sektörümüz, istihdama da önemli katkı yapıyor, ayrıca ihracatta da başarı grafiği giderek yükseliyor. Plastik sektörümüzde kaydedilen bu hızlı ilerleme ve yüksek kapasite, sektör temsilcilerinin çabalarıyla elde edildi dedi. Plast Eurasia gibi fuarların, Türk özel sektörünün dinamizminin ve küresel rekabet kararlılığının en güzel göstergesi olduğunun altını çizen İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, Böyle organizasyonlar, ekonomimize, sektörlerimize canlılık, hareket ve elbette sonuçta da bereket getiriyor, ümitlerimizi artırıyor diyerek sözlerini tamamladı. 22. Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı nın (Plast Eurasia İstanbul 2012) açılışı 29 Kasım 2012 tarihinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi nde gerçekleştirildi. Açılış töreninde konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, Plast Eurasia gibi fuarların, Türk özel sektörünün dinamizminin ve küresel rekabet kararlılığının en güzel göstergesi olduğunu söyledi.

10 HABER Giyim eşyası sanayii en yüksek net döviz kazancı sağlayan sektör İstanbul Sanayi Odası nın 2001 yılından bu yana sürdürdüğü Avrupa Birliği ne Tam Üyelik Sürecinde İSO Meslek Komiteleri Sektör Stratejileri Geliştirilmesi projesi kapsamında hazırlanan raporlardan 8.si olan Giyim Eşyası İmalatı Sanayi Sektör Raporu nun tanıtım toplantısı 5 Aralık 2012 tarihinde gerçekleştirildi. Toplantıya hazır giyim sektörü temsilcileri yoğun ilgi gösterdi. İstanbul Sanayi Odası tarafından hazırlanan Giyim Eşyası İmalatı Sanayi Sektör Raporu nun tanıtım toplantısı, 5 Aralık 2012 tarihinde İSO Odakule Meclis Toplantı Salonu nda gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük ün yaptığı toplantıya sektör temsilcileri büyük ilgi gösterdi. C. Tanıl Küçük: Giyim eşyası sektörünün önündeki en büyük engel kayıt dışılık Giyim eşyası sektörünün emek yoğun yapısıyla istihdamda önemli bir ağırlığa sahip olduğunu söyleyen İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, ancak sektörde 2005 ten 2011 yılına kadar geçen dönemde istihdamda yüzde 15 oranında gerileme yaşandığını belirtti. Giyim eşyası imalat sanayiinin, Türkiye nin 1980 sonrası dışa açık büyüme ve sanayileşme tercihi içinde uzun yıllar lider sektör konumunda yer aldığını kaydeden C. Tanıl Küçük, Sektörümüz üretim kapasitesini büyük ölçüde ihracat odaklı olarak kullanmakta olup, 1980 lerden itibaren, yatırım ve üretim süreçlerini, dış pazarlar ve ihracat imkânlarını şekillendirmiştir dedi. Sektörün 2005 yılında 11,8 milyar dolar olan ihracatının, 2011 yılına gelindiğinde 13,9 milyar dolara çıktığını söyleyen C. Tanıl Küçük, en yüksek ihracatı gerçekleştiren iki alt grubu iç ve dış giyim eşyalarının oluşturdu-

HABER 11 ğunu belirtti. C. Tanıl Küçük, sektörün 2005 yılında 738 milyon dolar olan ithalatının ise 2011 de 3,1 milyar dolara yükselttiğini kaydetti. Giyim eşyası imalat sanayiinin net döviz kazancının, 2005 yılından bu yana 10 milyar doların üzerinde olduğunu belirten İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, giyim eşyası sektörünün en yüksek net döviz kazancı sağlayan imalat sanayii kolu olma özelliğini sürdürdüğünü bildirdi. C. Tanıl Küçük sözlerini şöyle sürdürdü: İhracat pazarları içinde AB ülkeleri önemini korurken, ABD ye olan ihracatın payı önemli ölçüde düştü. Rusya başta olmak üzere yakın ve komşu ülkelere ihracatın payı ise artmıştır. Giyim eşyası imalatı, uzun yıllar ihracat odaklı büyüme ve gelişme göstermiş, bununla birlikte 2000 li yılların ortalarından itibaren iç pazarda da önemli gelişmeler yaşanmaya başlamıştır. İç pazarda, 2005 yılında 32,2 milyar TL olan hazır giyim harcamaları, 2011 de 47,2 milyar TL ye yükselmiştir. Sektör, yarattığı katma değeri yine kendi gelişimi için kullanmış ayrıca, sermaye birikimi Türkiye nin diğer iktisadi faaliyetleri için önemli bir yerli kaynak olmuştur. Tüm bu özellikleri yanında, giyim eşyası sektörümüz, giderek artan şekilde hissedilen yabancı rekabetinin de etkisiyle dönüşüm ihtiyacı içinde bulunmaktadır. Hazır giyim sektöründeki kayıt dışılığın azalması için sektörün önerileri dikkate alınmalı Rekabet gücünü artırabilmek için sektörün kendi üzerine düşeni yerine getirmenin arayışı ve gayreti içinde olduğunu söyleyen C. Tanıl Küçük, dönüşüm sürecinde hazır giyim sektörünün önündeki en büyük engellerden birinin kayıt dışılık olduğuna dikkat çekti. İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, kayıt dışılığın, sektörün ekonomideki yerine ilişkin sağlıklı değerlendirme yapılmasını da engellediğini kaydetti. Giyim eşyası imalat sanayiindeki kayıt dışılığın azaltılması ve tümüyle ortadan kalkması için sektörün önerilerinin dikkate alınması gerektiğine işaret eden C. Tanıl Küçük, kamunun bu sorunu sanayi ve piyasa dostu bir yaklaşımla, kademeli olarak çözüme kavuşturması gerektiğinin altını çizdi. Kayıt altının yaygınlaştırılmasıyla birlikte sektörün yarattığı değerlerin göstergelere daha doğru yansıyacağını söyleyen C. Tanıl Küçük, Böylece sektörün bugünün çok üstünde olan gerçek büyüklüğü daha net ortaya çıkabilecektir dedi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük ün ardından toplantıda sırasıyla; İstanbul Sanayi Odası Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, 15. Grup Dış Giyim Sanayii Meslek Komitesi Başkanı Ali Ulvi Orhan, 14. Grup Deri ve Kürkten Giyim Eşyası Sanayii Meslek Komitesi Başkanı Hüseyin Demirci, 16. Grup İç Giyim Sanayii Meslek Komitesi Başkanı İrfan Özhamaratlı, 17. Grup Çorap Sanayii Meslek Komitesi Başkanı Mustafa Güler, 18. Grup Triko Giyim Sanayii Meslek Komitesi Başkanı Günhan Kıldıran birer konuşma yaptı. İstanbul Sanayi Odası Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel raporu anlattığı konuşmasında, giyim eşyaları imalat sanayiinde üretimin gelişme kaydedemediğini, sektörün istihdamda da 2005 ten bu yana gerilediğine dikkat çekti. İş gücü verimliliğinde ise artış yaşandığını kaydeden Dr. Can Fuat Gürlesel, İhracat artış performansı zayıflıyor. İhracat miktar olarak hemen aynı iken, ihracat birim değeri artıyor dedi. Giyim eşyaları imalatı sanayinin ihracat odaklı bir sektör olduğunu vurgulayan Dr. Can Fuat Gürlesel, ithalattaki kısmi artışa da dikkat çekti. Giyim Eşyası İmalatı Sanayi Sektör Raporu nun tanıtım toplantısının oturum başkanlığını üstlenen İSO Meclis Üyesi ve 15. Grup Dış Giyim Sanayii Meslek Komitesi Başkanı Ali Ulvi Orhan da, hazır giyim sanayiinin Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahip olduğunun altını çizdi. Bugüne kadar Giyim Eşyası İmalatı Sanayi Raporu gibi uluslararası platformlarda sunabilecekleri bir kaynağın ellerinde olmadığına dikkat çeken Ali Ulvi Orhan, söz konusu raporun sektörün rekabet şansını artırma açısından neler yapılması gerektiği konusunda önemli bir rehber niteliğinde olacağını kaydetti. Her ihraç ürün üzerinde markası olduğu için Türkiye nin tanıtımına büyük katkı sağlar Deri ve kürk giyim sektörünün, Türk ihraç ürünleri arasında önemli konumu olduğunu söyleyen 14. Grup Deri ve Kürkten Giyim Eşyası Sanayii Meslek Komitesi Başkanı Hüseyin Demirci, İhraç ürünleri her zaman, ülkelerin itici gücü ve lokomotifi olmuştur. Döviz katkısının dışında her ihraç edilen ürünün üzerinde markası olduğu için Türkiye nin de tanıtımına katkısı bulunmaktadır diye konuştu. Hüseyin Demirci, hazır giyim sektörünün istihdama katkısından dolayı da önemli bir pazar olduğunun altını çizdi. Haksız rekabet, enerji maliyetleri ve iş yasalarının sektörü zorladığına dikkat çeken Hüseyin Demirci, özellikle kayıt dışı firmalar nedeniyle sorunlar yaşandığını belirtti. Hüseyin Demirci, sektörlerin gelişmesinin ancak kayıtlı bir ekonomi ile mümkün olabileceğini vurguladı. İSO Meclis Üyesi ve 16. Grup İç Giyim Sanayii Meslek Komitesi Başkanı İrfan Özhamaratlı da, hazır giyim sektörünün her dönem büyümeye devam ettiğini kaydederek, büyüme oranı düşük olsa da önem taşıdığını söyledi. Hazır giyim sektörünün ihracatın lokomotifi olduğunu anlatan İrfan Özhamaratlı, Hazır giyim her zaman öne çıkan bir pazar olarak dikkatleri üzerine çekmiştir dedi. İç giyim pazarının ise 10 milyar dolarlık yurt içi ve Ali Ulvi Orhan İSO Meclis Üyesi ve 15. Grup Dış Giyim Sanayii Meslek Komitesi Başkanı Dr. Can Fuat Gürlesel İstanbul Sanayi Odası Danışmanı Hüseyin Demirci 14. Grup Deri ve Kürkten Giyim Eşyası Sanayii Meslek Komitesi Başkanı

12 HABER Mustafa Güler 17. Grup Çorap Sanayii Meslek Komitesi Başkanı İrfan Özhamaratlı İSO Meclis Üyesi ve 16. Grup İç Giyim Sanayii Meslek Komitesi Üyesi Günhan Kıldıran 18. Grup Triko Giyim Sanayii Meslek Komitesi Başkanı yurt dışı iş hacmi ile hazır giyim sektörünün alt pazarı olarak dikkat çektiğini belirten İrfan Özhamaratlı, 2011 rakamlarına baktığımız zaman iç giyim pazarının yaklaşık 5,5 milyar dolarlık ihracatı olduğunu görebiliyoruz. Bu rakamın yüzde 15 lik bölümünü ithalat oluşturuyor. Bu da iç giyim pazarının ülkeye 5 milyar dolara yakın net döviz girdisi sağladığını gösteriyor diye konuştu. 17. Grup Çorap Sanayii Meslek Komitesi Başkanı Mustafa Güler, Giyim Eşyası Sanayi Raporu nun hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. Raporun giyim sektörü açısından bir yol haritası olacağına inandığını ifade eden Mustafa Güler, Sektörümüz ve sektörlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum dedi. Hazır giyim sektörünün alt başlıklarından biri olan triko pazarının ihracatı hakkında yeterli bilgiye sahip olamadıklarını söyleyen 18. Grup Triko Giyim Sanayii Meslek Komitesi Başkanı Günhan Kıldıran, aynı zamanda sektörün envanterinin de çıkarılamadığını kaydetti. Günhan Kıldıran, merdiven altı çalışmaların fazlalığı sebebiyle ihracat rakamları konusunda net bilgiye ulaşılabilmenin imkânsız olduğunu vurguladı. Toplantının kapanış konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fikret Tanrıverdi de, hazır giyim sektörünün zaman zaman sıkıntılar yaşamasına rağmen bunları atlattığını kaydederek, giyim eşyası imalatı sanayicilerine, Zor dönemleriniz oldu. Buna rağmen ne durdunuz ne kaçtınız. Azminiz bitmesin mesajı verdi. Fikret Tanrıverdi İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

HABER 13 Giyim Eşyası İmalatı Sanayi Sektör Raporu Giyim eşyası imalatı sanayi, Türkiye nin 1980 sonrası dışa açık büyüme ve sanayileşme tercihi içinde, uzun yıllar lider sektör konumunda yer aldı. Bu dönemde yatırım, üretim, istihdam ve ihracat göstergeleri itibarıyla Türkiye nin en büyük imalat sanayii kolu haline geldi. Sektörde yaratılan katma değer yine sektörün kendi gelişimi için kullanılırken, sermaye birikimi ise Türkiye nin diğer iktisadi faaliyetleri için önemli bir yerli kaynak oldu. Yatırım ve üretim kapasitesini büyük ölçüde dış pazarlar ve ihracat odaklı oluşturan sektör, elde ettiği net döviz kazancı ile uzun yıllardan beri Türkiye nin döviz ihtiyacına önemli katkı sağlıyor. Giyim eşyası sanayiinin, emek yoğun yapısı ve istihdam dostu özelliği ile sosyoekonomik gelişime de büyük desteği bulunuyor. Sektör, imalat sanayii hatta tüm iktisadi alanlar içinde en yüksek istihdam sağlama özelliğini sürdürüyor. Tekstil sektörü ile birlikte değerlendirildiğinde, yaratılan istihdam olanaklarının ikamesi neredeyse olanaksız hale geliyor. Giyim eşyası imalatı sanayinde istihdamın yaklaşık yüzde 75 i kadın çalışanlardan oluşuyor. Sektörün bu özelliği ile ülkemize sosyokültürel olarak da büyük bir katkısı var. İşbaşı eğitimleriyle en vasıfsız işçiyi bile kısa sürede vasıflı hale getirebilen sektör, yarattığı olanaklarla işsizlik ve yoksulluğun azaltılması gibi işlevleri de yerine getiriyor. Giyim eşyası imalat sanayii bu işlevleri ve özellikleri ile en yüksek yerli katma değeri ve net döviz kazancını yaratan sektör olmayı sürdürüyor. Pamuk ve sentetik elyaf üretiminden başlayarak, iplik, kumaş, boya, baskı, terbiye, yan sanayii, aksesuar gibi yerli girdilerin kullanımı ile sektör yüksek bir yerli katma değer yaratıyor. Bu özelliği ile her yıl yaklaşık 10 milyar dolar seviyesinde net döviz kazancı yaratmaya da devam ediyor. Türkiye nin yerli katma değer ve döviz kazancı ihtiyacının en yüksek seviyede olduğu günümüzde, giyim eşyaları imalat sanayii her iki alanda da en yüksek katkıyı sağlıyor. Sektörün ekonomi içindeki değerlendirmesinin daha sağlıklı yapılabilmesi ve dönüşüm sürecinin başarı ile tamamlanmasının önündeki en büyük engellerden biri olarak kayıt dışılık sorunu gösteriliyor. Rekabet Gücünü Artırmak İçin 13 Öneri Türk giyim eşyası ve imalatı sanayii için yapılan tespit ve değerlendirmeler ile uluslararası karşılaştırmalarda elde edilen çıktılara bağlı olarak, sektörün rekabet gücünün artırılmasına yönelik strateji ve politika önerileri 13 başlıkta toplanıyor: 1- Yerli ham madde kaynaklarının desteklenmesi ve ithal bağımlılığının azaltılması. 2- Temel girdi olan kumaş ithalatında korunma önlemlerinin kaldırılması ve kumaş üretiminin desteklenmesi. 3- Üretim maliyetlerinin iyileştirilmesi ve mevcut işletmelerin üretim maliyetlerinin azaltılması. 4- Yatırım teşviklerinde iyileştirilmeler yapılması. 5- İstanbul dan sanayinin mekânsal yeniden yapılanması aşamasında kümelenmenin korunması ile uygun seçenek ve koşulların sağlanması. 6- Şirketlerin tasarım ürün geliştirme ve markalaşma kapasitelerinin güçlendirilmesi ve desteklendirilmesi. 7- İhracatın tedarikçi niteliği ve markalar ile artırılması ve bu amaçla desteklerin geliştirilmesi. 8- Bölgesel moda ve alışveriş merkezi nit eliğinin güçlendirilmesi. 9- Sektör için nitelikli ve yeni nesil iş gücü yetiştirilmesi ve sektörde istihdamın özendirilmesi. 10- Ekonomi yönetimi ve kamuoyu nezdindeki algının iyileştirilmesi. 11- Uzun vadeli münferit sektör stratejisi belgesinin hızlanması ve uygulanması. 12- Osmanbey-Merter-Laleli bölgelerindeki üretim-ticaret ve yurt dışı satış faaliyetlerinin düzenlenmesi, iyileştirilmesi ve desteklenmesi ile statüye kavuşturulması. 13- Devlet desteklerinde ve uygulamalarda iyileştirilmeler yapılması. Sektörün Güçlü Yönleri: Pamuk üretiminin sürdürülmesi Üretim kapasitesinin çeşitliliği Üretim alanında bilgi birikimi ve tecrübe Yüksek katma değerli üretim yapabilme Yurt içi ve yurt dışı lojistik imkânı Yetişmiş iş gücü varlığı Sektörün Zayıf Yönleri: Pamuk ve deri üretiminde dışa bağımlılık Hammaddeler üzerindeki yüksek vergiler Yüksek üretim maliyetleri Tasarım maliyetlerinin desteklenmemesi Marka destek programlarında bürokratik engeller Sanayi kârlılığının düşük olması Sektörün Tehditleri: Kayıt dışılığın yarattığı haksız rekabet Bölgeler arası farklı teşvik uygulamaları Markalaşma eğiliminin sınırlı kalması En büyük pazar AB ekonomisinde zayıflama Sektörün bir strateji belgesi bulunmaması Şirketlerde kurumsallaşmanın zayıf kalması Sektörün Fırsatları: İhracat için gerekli standartlara sahip olunması Hızla büyüyen ve kalite kazanan iç pazar Bölge ülkelerinde Türk mallarına ilgi Avrupalı markaların satın alınması Bölgesel moda merkezi olunması Çin de üretim maliyetlerinin artması

14 HABER Van Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı ndan İSO ya ziyaret Van Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ata Altay, İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan ı ziyaret etti. İstanbul Sanayi Odası nda 21 Kasım 2012 tarihinde gerçekleşen ziyarette, Van Ticaret ve Sanayi Odası ile İstanbul Sanayi Odası arasındaki iş birliği imkânları ele alındı. MHP Büyükçekmece İlçe Teşkilatı dan bir heyet İSO daydı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Büyükçekmece İlçe Teşkilatı ndan bir heyet 14 Kasım 2012 tarihinde İstanbul Sanayi Odası nı ziyaret etti. MHP Büyükçekmece İlçe Başkanı Alaattin Yavuz Güneş başkanlığındaki MHP heyeti, İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük ile bir araya geldi. Kongo nun İstanbul Fahri Konsolosu C. Tanıl Küçük ile bir araya geldi Orta-Güney Afrika ülkelerinden Kongo Demokratik Cumhuriyeti nin İstanbul Fahri Konsolosu Belkıs Gümüş başkanlığındaki bir heyet, 12 Aralık 2012 tarihinde İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük ü ziyaret etti. Heyette, Gümüş ün yanı sıra, Kongo Demokratik Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolos Yardımcısı Kemal Gündüz ve Moneytrans Direktörü Francisco Sanchez- Apellaniz yer aldı.

16 İSOV HABER Tekstil öğrencileriyle sanayiciler arasındaki köprü: İSOV bursu İSO-İSOV Eğitim İhtisas Kurulu nun hazırladığı ve İstanbul Sanayi Odası Vakfı nın (İSOV) yürüttüğü İSOV Burs Projesi kapsamında, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında burs almaya hak kazanan Şehit Büyükelçi Galip Balkar Tekstil Meslek Lisesi öğrencileriyle onlara destek veren İSO üyesi sanayiciler bir araya geldi. İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fikret Tanrıverdi nin de katılımıyla 22 Kasım 2012 tarihinde düzenlenen törende, öğrenciler kendilerine burs veren sanayicilerle tanışarak teşekkür etme fırsatı bulurken, sanayiciler de okulun başarılı öğrencilerini yakından tanıma imkânına sahip oldu. Üçüncü yılına giren İSOV Burs Projesi kapsamında, 152 öğrenciye burs imkânı yaratıldı. Geçtiğimiz eğitim döneminde İSOV pilot okullarında uygulanan proje, firmalar, eğitimciler, okul yönetimleri ve özellikle öğrenciler tarafından büyük ilgi gördü. Sanayinin teknik ara eleman ihtiyacına cevap olacak gençlerin yetiştirilmesindeki önemi bilerek projeye hassasiyet gösteren sanayicilere İSOV olarak teşekkür ediyoruz. Proje hakkında detaylı bilgi ve katılım için 0212 293 54 18 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz. Şehit Büyükelçi Galip Balkar Tekstil Meslek Lisesi ne Burs Desteği Sağlayan Üyeler: İSOV-HAMARATLI TEKSTİL BURSU İSOV-TAHA TEKSTİL BURSU İSOV-DEPAR DERİ BURSU İSOV-TOROLSAN BURSU İSOV-TUNTEKS BURSU İSOV-TASARIM TEKSTİL BURSU İSOV-ANTİK DANTEL BURSU İSOV-ORKA TEKSTİL BURSU İSOV-MERKOTEKS BURSU İSOV-ECEFERMUAR BURSU İSOV-ASFLAŞ DERİ BURSU İRFAN ÖZHAMARATLI İ.HAKKI KISACIK MEHMET KEÇECİ A.FEVZİ TOROLSAN NURİ TUNCEL ABDULKADİR KALAYCIOĞLU ADŞL TUĞSAL SOLAK S.NAZİF ORAKÇIOĞLU MAHMUT YAZICI OSMAN SAİT GÜNTEKİ HÜSEYİN DEMİRCİ İSOV okulunun İtalyanlarla ortak Enerji Evi projesinde ilk adım atıldı İSOV-Dinçkök Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ile İtalya nın Mirano-Venezia kentindeki Istituto Tecnica Industriale Statale Primo Levi Meslek Okulu nun ortaklaşa hazırladığı The House Of Energy: Realization Of A Rotating Platform To Track Sunlight For Solar Panels (Enerji Evi) isimli Comenius projesi, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından kabul edildi. Proje kapsamında, mevcut güneş panellerinden farklı olarak, güneş ışınlarını takip edecek şekilde panelleri dönebilecek bir platform gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Projenin ilk toplantısı, Istituto Tecnica Industriale Statale Primo Levi Meslek Okulu Müdürü Bruno Di Francia, proje sorumlusu Pietro Casagrande ve üç İtalyan öğretmenin katılımıyla İSOV-Dinçkök Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi nde gerçekleştirildi. İstanbul Sanayi Odası Vakfı nı da ziyaret eden İtalyan heyet, yetkililerinden ve İSO- İSOV Eğitim İhtisas Kurulu Başkanı Fevzi Torolsan dan vakfın çalışmaları hakkında bilgi aldı. Çağdaş teknolojilerin sınır tanımadığını belirten Torolsan, mesleki eğitimde uluslararası iletişimin, bilgi aktarımının sadece kültürel açıdan değil, teknolojik gelişme açısından da çok önemli olduğunu belirterek, İSOV olarak projeyi içtenlikle desteklediklerini belirtti. İtalyan heyeti, İSOV-Dinçkök Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ne laboratuvar ve çeşitli alanlarda destek veren VİKO firmasını da ziyaret etti.

İSOV HABER 17 MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü İSOV u ziyaret etti Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Doç. Dr. Ömer Açıkgöz ile Programlar ve Öğretim Materyalleri Grup Başkanı Osman Yıldırım, 24 Kasım 2012 tarihinde İstanbul Sanayi Odası Vakfı nı (İSOV) ziyaret etti. Ziyaret kapsamında, İSOV Başkan Yardımcısı Cengiz Kaya, İSO-İSOV Eğitim İhtisas Kurulu Başkanı Fevzi Torolsan, İSO ve İSOV Yönetim Kurulu Üyesi Ülkü Büyükgönenç, İSOV Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Özhamaratlı ve Eğitim İhtisas Kurulu Üyesi Eyüp Karadayı nın yanı sıra, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Erol Demir, İSOV pilot okullarının müdürleriyle İSOV yetkililerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıda, İSOV un mesleki eğitimle ilgili olarak tespit ettiği sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı. Toplantının açılış konuşmasını yapan İSOV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Kaya, sanayiye eleman yetiştiren meslek okullarına verdikleri önemi dile getirerek, yeni kurulan Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü nün de faydalı olacağına inandığını, İSOV olarak genel müdürlüğün yürüttüğü çalışmalara paralel faaliyetler gerçekleştirdiklerini belirtti. Eğitim sistemini güncel rekabet gücüne göre güncellemeliyiz Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü nün yürüttüğü projeler hakkında bilgi veren Genel Müdür Doç. Dr. Ömer Açıkgöz, özellikle girişimcilik konusunun önemine değinerek, girişimciliğin meslek liselerinde ders olarak okutulmaya başlanacağı bilgisini verdi. Kamu ve özel sektörün, ekonominin rekabet gücünü artırmak için birlikte çalışması gerektiğini vurgulayan Açıkgöz şöyle konuştu: Ortaöğretimin temel derslerde en zayıf öğrencisi meslek lisesine geliyor. Bu öğrenciyi mezun olduğunda sanayide nasıl çalıştıracaksınız. Bu, birlikte aşmamız gereken büyük bir sorun. Eğitim sistemini güncel rekabet gücüne göre güncellememiz gerekiyor. Mesleki Eğitim Strateji Belgesi hazırlamak üzere çalışmalara başladık. Bu konuda sizlerden destek bekliyoruz dedi. Açıkgöz ayrıca, mesleki eğitimin biri bürokratik diğeri sanayi olmak üzere iki tarafı olduğunu hatırlatarak, taraflardan kalıcı olanın sanayi olduğunu ve bu nedenle sanayinin meslek eğitiminde daha fazla söz sahibi olması gerektiğini belirtti. Mesleki eğitim ülke kalkınmasının en önemli şartlarından biri İSO-İSOV Eğitim İhtisas Kurulu Başkanı Fevzi Torolsan da ziyaretinden dolayı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Doç. Dr. Ömer Açıkgöz e teşekkür etti. Torolsan, İSO ve İSOV un, mesleki eğitime büyük önem verdiğini belirterek, eğitimin ülke kalkınmasının en önemli şartlarından biri olduğuna dikkat çekti. Sanayinin gereksinmelerini iyi bilen kişiler olarak, pilot okullar vasıtasıyla, özellikle mesleki eğitim konusunda deneyim sahibi olduklarının altını çizen Torolsan, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile bu deneyimleri paylaşmaya ve iş birliği yapmaya hazır olduklarını bildirdi. Toplantının ardından İSOV Onursal Başkanı Engin Koyuncu nun da katılımıyla bir yemek daveti düzenlendi. 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla misafirlerle okul müdürlerine hediye takdim eden Engin Koyuncu, İSOV un mesleki eğitime verdiği öneme değinerek, vakfın yaptığı çalışmalar konusunda bilgi verdi. Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Doç. Dr. Ömer Açıkgöz ile Programlar ve Öğretim Materyalleri Grup Başkanı Osman Yıldırım, İSOV-Zincirlikuyu Teknik Lisesi ni ziyaret ettikten sonra İstanbul dan ayrıldı. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yeni kurulan Mesleki ve Teknik Eğitim Müdürlüğü nün Genel Müdürü Doç. Dr. Ömer Açıkgöz ile Programlar ve Öğretim Materyalleri Grup Başkanı Osman Yıldırım, İSOV yetkilileriyle bir araya geldi. 24 Kasım 2012 tarihindeki ziyarette iş birliği imkânları ele alındı.

18 HABER İhracatın 2013 hedef pazarları konusunda firmalara eğitim İSO tarafından, 20 Kasım 2012 tarihinde Odakule Meclis Salonu nda düzenlenen 2013 Yılı İçin Belirlenen Hedef ve Öncelikli Pazarlar ve İhracata Yönelik Devlet Destekleri konulu eğitim seminerinde Türkiye nin ihracat vizyonu ele alındı. İstanbul Sanayi Odası, 20 Kasım 2012 tarihinde Odakule Meclis Salonu nda 2013 Yılı İçin Belirlenen Hedef ve Öncelikli Pazarlar ve İhracata Yönelik Devlet Destekleri konulu eğitim semineri düzenledi. Seminerde, Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Makine, Otomotiv, Elektrik ve Elektronik Ürünler Daire Başkanı Ali Rıza Oktay bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye nin ihracat vizyonu ve Ekonomi Bakanlığı tarafından 2013 yılı için belirlenen hedef ve öncelikli pazarlar konusunda bilgi veren Oktay, Bakanlığın yapısı ve görevleri konusunda da katılımcıları bilgilendirdi. 2023 Türkiye İhracat Stratejisi ne de değinen Oktay, Türkiye nin 2009-2011 döneminde hedef pazar olarak belirlediği ve ihracatını artırdığı ülkelerle ilgili detaylar verdi. İhracatta öncelikli ve hedef ülkeler değişti 2013 yılı için belirlenen ihracatta öncelikli ve hedef ülkeleri de sıralayan Oktay, 2010-2011 dönemi için hedef ülke kapsamında yer alan Cezayir, Kanada, Ürdün, Katar ın yeni dönemde bu statüsünü kaybederek öncelikli ülke olarak tanımlandığını belirtti. Umman, Pakistan, Suriye, Tunus, Lübnan, Gürcistan, Hırvatistan, Kosova ve Senegal in öncelikli ülke statüsünü kaybettiğini bildiren Oktay, Endonezya, Kazakistan, Irak, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Ukrayna nın ise öncelikli ülkeden hedef ülke statüsüne geçtiğini kaydetti. Oktay ın verdiği bilgiye göre Almanya, Romanya, Slovakya, Norveç, Angola, Etiyopya, Singapur, Kuveyt, Arjantin ve Kolombiya ise yeni dönemde öncelikli ülkelere dâhil oldu. İhracata yönelik devlet destekleri konusunda bir sunum yapan Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölge Müdür Yardımcısı Dr. Yasemin Görüm de, Pazar Araştırması ve Pazarlama Desteği, Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesi, Çevre Maliyetlerinin Desteklenmesi, Yurt Dışı Birim, Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi, Türk Ürünlerinin Yurt Dışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve TURQUALITY nin Desteklenmesi, Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi, İstihdam Yardımı ve Araştırma Geliştirme (ARGE) Yardımları konusunda katılımcılara bilgi verdi. 101 firma temsilcisinin katıldığı seminer, soru cevap bölümüyle sona erdi.