KATHI WEEKS Duke University de Kadın Çalışmaları Bölümü nde öğretim görevlisidir. Politika alanında doktorasını University of Washington da yapmıştır. 1998 yılında Constituting Feminist Subjects [Feminist Öznelerin Kuruluşu, Çev. İlkay Özküralpli, Otonom Yayıncılık, 2013] kitabını yayımlamış ve 2000 yılında Michael Hardt la birlikte The Jameson Reader ı hazırlamıştır.
Ayrıntı: 786 İnceleme Dizisi: 257 Çalışma Sorunu Feminizm, Marksizm, Çalışma Karşıtı Politika ve Çalışma Sonrası Tahayyüller Kathi Weeks Kitabın Özgün Adı The Problem With Work Feminism, Marxism, Antiwork Politics and Postwork Imaginaries İngilizce den Çeviren Tamer Tosun Yayıma Hazırlayan Özer Yersüren Son Okuma Yeliz Eke 2011 by Duke University Press Bu kitabın Türkçe yayım hakları Ayrıntı Yayınları na aittir. Kapak Fotoğrafı korhankaracan / istock Vectors / Getty Images Turkey Kapak Tasarımı Arslan Kahraman Kapak Düzeni Gökçe Alper Dizgi Hediye Gümen Baskı Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Merkez Efendi Mah. Fazılpaşa Cad. No: 8/2 Topkapı/İstanbul Tel.: (0212) 612 31 85-576 00 66 Sertifika No.: 12156 Birinci Basım: İstanbul, 2014 Baskı Adedi 2000 ISBN 978-975-539-809-9 Sertifika No.: 10704 AYRINTI YAYINLARI Basım Dağıtım Tic. San. ve Ltd. Şti. Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.: 3 Cağaloğlu İstanbul Tel.: (0212) 512 15 00 Faks: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr
Kathi Weeks Çalışma Sorunu Feminizm, Marksizm, Çalışma Karşıtı Politika ve Çalışma Sonrası Tahayyüller
İNCELEME DİZİSİ ÖPÜŞME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ÜZERİNE/A. Phillips Ë İMKÂNSIZIN POLİTİKASI/J.M. Besnier Ë GENÇLER İÇİN HAYAT BİLGİSİ EL KİTABI/R. Vaneigem Ë EKOLOJİK BİR TOPLUMA DOĞRU/M. Bookchin Ë İDEOLOJİ/T. Eagleton Ë DÜZEN VE KALKINMA KISKACINDA TÜRKİYE/A. İnsel Ë AMERİKA/J. Baudrillard Ë POSTMODERNİZM VE TÜKETİM KÜLTÜRÜ/M. Featherstone Ë ERKEK AKIL/G. Lloyd Ë BARBARLIK/M. Henry Ë KAMUSAL İNSANIN ÇÖKÜŞÜ/R. Sennett Ë POPÜLER KÜLTÜRLER/D. Rowe Ë BELLEĞİNİ YİTİREN TOPLUM/R.Jacoby Ë GÜLME/H. Bergson Ë ÖLÜME KARŞI HAYAT/N. O. Brown Ë SİVİL İTAATSİZLİK/Der.: Y. Coşar Ë AHLAK ÜZERİNE TARTIŞMALAR/J. Nuttall Ë TÜKETİM TOPLUMU/J. Baudrillard Ë EDEBİYAT VE KÖTÜLÜK/G. Bataille Ë ÖLÜMCÜL HASTALIK UMUTSUZLUK/S. Kierkegaard Ë ORTAK BİR ŞEYLERİ OLMA- YANLARIN ORTAKLIĞI/A. Lingis Ë VAKİT ÖLDÜRMEK/P. Feyerabend Ë VATAN AŞKI/M. Viroli Ë KİMLİK MEKÂNLARI/D. Morley-K. Robins Ë DOSTLUK ÜZERİNE/S. Lynch Ë KİŞİSEL İLİŞKİLER/H. LaFollette Ë KADIN- LAR NEDEN YAZDIKLARI HER MEKTUBU GÖNDERMEZLER?/D. Leader Ë DOKUNMA/G. Josipovici Ë İTİRAF EDİLEMEYEN CEMAAT/M. Blanchot Ë FLÖRT ÜZERİNE/A. Phillips Ë FELSEFEYİ YAŞAMAK/R. Billington Ë POLİTİK KAMERA/M. Ryan-D. Kellner Ë CUMHURİYETÇİLİK/P. Pettit Ë POSTMODERN TEORİ/S. Best-D. Kellner Ë MARKSİZM VE AHLÂK/S. Lukes Ë VAHŞETİ KAVRAMAK/J.P. Reemtsma Ë SOSYOLOJİK DÜŞÜNMEK/Z. Bauman Ë POSTMODERN ETİK/Z. Bauman Ë TOPLUMSAL CİNSİYET VE İKTİDAR/R.W. Connell Ë ÇOKKÜL- TÜRLÜ YURTTAŞLIK/W. Kymlicka Ë KARŞIDEVRİM VE İSYAN/H. Marcuse Ë KUSURSUZ CİNAYET/J. Baudrillard Ë TOPLUMUN McDONALDLAŞTIRILMASI/G. Ritzer Ë KUSURSUZ NİHİLİST/K.A. Pearson Ë HOŞGÖRÜ ÜZERİNE/M. Walzer Ë 21. YÜZYIL ANARŞİZMİ/Der.: J. Purkis & J. Bowen Ë MARX IN ÖZGÜRLÜK ETİĞİ/G. G. Brenkert Ë MEDYA VE GAZETECİLİKTE ETİK SORUNLAR/Der.: A. Belsey & R. Chadwick Ë HAYATIN DEĞERİ/J. Harris Ë POSTMODERNİZMİN YANILSAMALARI/T. Eagleton Ë DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK ÜZERİNE/M. Löwy Ë ÖKÜZÜN A SI/B. Sanders Ë TAHAYYÜL GÜCÜNÜ YENİDEN DÜŞÜNMEK/Der.: G. Robinson & J. Rundell Ë TUTKULU SOSYOLOJİ/A. Game & A. Netcalfe Ë EDEPSİZLİK, ANARŞİ VE GERÇEKLİK/G. Sartwell Ë KENTSİZ KENTLEŞME/M. Bookchin Ë YÖNTEME KARŞI/P. Feyerabend Ë HAKİKAT OYUNLARI/J. Forrester Ë TOPLUM- LAR NASIL ANIMSAR?/P. Connerton Ë ÖLME HAKKI/S. İnceoğlu Ë ANARŞİZMİN BUGÜNÜ/Der.: Hans-Jürgen Degen Ë MELANKOLİ KADINDIR/D. Binkert Ë SİYAH AN LAR I-II/J. Baudrillard Ë MODERNİZM, EVREN- SELLİK VE BİREY/Ş. Benhabib Ë KÜLTÜREL EMPERYALİZM/J. Tomlinson Ë GÖZÜN VİCDANI/R. Sennett Ë KÜRESELLEŞME/Z. Bauman Ë ETİĞE GİRİŞ/A. Pieper Ë DUYGUÖTESİ TOPLUM/S. Mestroviç Ë EDEBİYAT OLARAK HAYAT/A. Nehamas Ë İMAJ/K. Robins Ë MEKÂNLARI TÜKETMEK/J. Urry Ë YAŞAMA SANATI/G. Sartwell Ë ARZU ÇAĞI/J. Kovel Ë KOLONYALİZM POSTKOLONYALİZM/A. Loomba Ë KREŞTEKİ YABANİ/A. Phillips Ë ZAMAN ÜZERİNE/N. Elias Ë TARİHİN YAPISÖKÜMÜ/A. Munslow Ë FREUD SAVAŞLARI/J. Forrester Ë ÖTEYE ADIM/M. Blanchot Ë POSTYAPISALCI ANARŞİZMİN SİYASET FELSEFESİ/T. May Ë ATEİZM/R. Le Poidevin ËAŞK İLİŞKİLERİ/O.F. Kernberg Ë POSTMODERNLİK VE HOŞNUTSUZLUKLARI/Z. Bauman Ë ÖLÜMLÜLÜK, ÖLÜMSÜZLÜK VE DİĞER HAYAT STRATEJİLERİ/Z. Bauman Ë TOPLUM VE BİLİNÇDIŞI/K. Leledakis Ë BÜYÜSÜ BOZULMUŞ DÜNYAYI BÜYÜLEMEK/G. Ritzer Ë KAHKAHANIN ZAFERİ/B. Sanders ËEDEBİYATIN YARATILIŞI/F. Dupont Ë PARÇALANMIŞ HAYAT/Z. Bauman Ë KÜLTÜREL BELLEK/J. Assmann Ë MARKSİZM VE DİL FELSEFESİ/V. N. Voloşinov Ë MARX IN HAYALETLERİ/J. Derrida Ë ERDEM PEŞİNDE/A. MacIntyre Ë DEVLETİN YENİDEN ÜRETİMİ/J. Stevens Ë ÇAĞDAŞ SOSYAL BİLİMLER FELSEFESİ/B. Fay Ë KARNAVALDAN ROMANA/M. Bakhtin Ë PİYASA/J. O Neill Ë ANNE: MELEK Mİ, YOSMA MI?/E.V. Welldon Ë KUTSAL İNSAN/G. Agamben Ë BİLİNÇALTINDA DEVLET/R. LourauË YAŞADIĞIMIZ SEFALET/A. Gorz Ë YAŞAMA SANATI FELSEFESİ/A. Nehamas Ë KORKU KÜLTÜRÜ/F. Furedi Ë EĞİTİMDE ETİK/F. Haynes Ë DUY- GUSAL YAŞANTI/D. Lupton Ë ELEŞTİREL TEORİ/R. Geuss Ë AKTİVİSTİN EL KİTABI/R. Shaw Ë KARAKTER AŞINMASI/R. Sennett Ë MODERNLİK VE MÜPHEMLİK/Z. Bauman Ë NIETZSCHE: BİR AHLÂK KARŞITININ ETİĞİ/P. Berkowitz Ë KÜLTÜR, KİMLİK VE SİYASET/Nafiz Tok Ë AYDINLANMIŞ ANARŞİ/M. Kaufmann Ë MODA VE GÜNDEMLERİ/D. Crane Ë BİLİM ETİĞİ/D. Resnik Ë CEHENNEMİN TARİHİ/A.K. Turner Ë ÖZ- GÜRLÜKLE KALKINMA/A. Sen Ë KÜRESELLEŞME VE KÜLTÜR/J. Tomlinson Ë SİYASAL İKTİSADIN ABC si/r. Hahnel Ë ERKEN ÇÖKEN KARANLIK/K.R. Jamison Ë MARX VE MAHDUMLARI/J. Derrida Ë ADALET TUTKUSU/R.C. Solomon Ë HACKER ETİĞİ/P. Himanen Ë KÜLTÜR YORUMLARI/Terry Eagleton Ë HAYVAN ÖZGÜRLEŞMESİ/P. Singer Ë MODERNLİĞİN SOSYOLOJİSİ/P. Wagner Ë DOĞRUYU SÖYLEMEK/M. Foucault Ë SAYGI/R. Sennett Ë KURBANSAL SUNU/M. Başaran Ë FOUCAULT NUN ÖZGÜRLÜK SERÜVENİ/J. W. Bernauer Ë DELEUZE & GUATTARI/P. Goodchild Ë İKTİDARIN PSİŞİK YAŞAMI/J. Butler Ë ÇİKOLATANIN GERÇEK TARİHİ/S.D. Coe & M.D. Coe Ë DEVRİMİN ZAMANI/A. Negri Ë GEZEGENGESEL ÜTOPYA TARİHİ/A. Mattelart Ë GÖÇ, KÜLTÜR, KİMLİK/I. Chambers Ë ATEŞ VE SÖZ/G.M. Ramírez Ë MİLLETLER VE MİLLİYETÇİLİK/ E.J. Hobsbawm Ë HOMO LUDENS/J. Huizinga Ë MODERN DÜŞÜNCEDE KÖTÜLÜK/S. Neiman Ë ÖLÜM VE ZAMAN/E. Lévinas Ë GÖRÜNÜR DÜNYANIN EŞİĞİ/K. Silverman Ë BAKUNIN DEN LACAN A/S. Newman Ë ORTAÇAĞDA ENTELEKTÜELLER/J. Le Goff Ë HAYAL KIRIKLIĞI/Ian Craib Ë HAKİKAT VE HAKİKATLİLİK/B. Williams Ë RUHUN YENİ HASTALIKLARI/J. Kristeva Ë ŞİRKET/J. Bakan Ë ALTKÜLTÜR/C. Jenks Ë BİR AİLE CİNAYETİ/M. Foucault Ë YENİ KAPİTALİZMİN KÜLTÜRÜ/Richard Sennett Ë DİNİN GELECEĞİ/Santiago Zabala Ë ZANAATKÂR/Richard Sennett Ë MELEZLİĞE ÖVGÜ/Michel Bourse Ë SERMAYE VE DİL/Christian Marazzi Ë SAVAŞ OYUNLARI/Roger Stahl Ë BİR İDEA OLARAK KOMÜNİZM/Alain Badiou & Slavoj Žižek Ë NİHİLİZM/ Bülent Diken Ë MADDESİZ/André Gorz Ë BİLGİNİN ARKEOLOJİSİ/M. Foucault Ë TÜKETİM TOPLUMU, NEVROTİK KÜLTÜR ve DÖVÜŞ KULÜBÜ/H. Övünç Ongur Ë ANTİKAPİTALİZM/Jeremy Gilbert Ë ÇALIŞMAK SAĞLIĞA ZARARLIDIR/Annie Thébaud-Mony Ë BERABER/Richard Sennett Ë HAYATIN ANLAMI/Terry Eagleton Ë DUYURU/Michael Hardt-Antonio Negri Ë KÜRESELLEŞMENİN SONU MU?/Arif DirlikË İSYAN PAZARLANI- YOR/ Joseph Heath&Andrew Potter Ë VAMPİRİN KÜLTÜR TARİHİ/ Gülay Er Pasin Ë TUHAF ALAN / Burcu Canar Ë ÜTOPYA / Nilnur Tandaçgüneş Ë AKIL HASTALIĞI VE PSİKOLOJİ / Michel Foucault Ë İŞLETME HASTALI- ĞINA TUTULMUŞ TOPLUM / Vincent de Gaulejac Ë ETİN CİNSEL POLİTİKASI / Carol J. Adams Ë TOPLUMLA YÜZLEŞME / Zülküf Kara Ë ikomünizm / Colin Cremin Ë KÜRESEL ÇARKIN DIŞINDA KALANLAR / Kathrin Hartmann Ë AZINLIĞIN ZENGİNLİĞİ HEPİMİZİN ÇIKARINA MIDIR? / Zygmunt Bauman Ë PSİKOLOJİDE SÖZ VE ANLAM ANALİZİ / Sibel A. Arkonaç
Bu kitap Julie Walwick e (1959-2010) sevgiyle ithaf edilmiştir.
İçindekiler Teşekkür...9 Giriş: Çalışma Sorunu...11 Bölüm I Çalışma Etiğini Haritalandırma...58 Bölüm II Marksizm, Üretimcilik ve Çalışmanın Reddi...112 Bölüm III Çalışma Talepleri Ev İşleri İçin Ücretten Temel Gelire...153 Bölüm IV İstediklerimiz İçin Zaman Çalışma, Aile ve Çalışma Saatlerinin Kısaltılması Talebi...202
Bölüm V Gelecek Şimdidir Ütopyacı Talepler ve Umut Zamansallıkları...235 Sonsöz: Çalışmanın Ötesinde Bir Hayat...303 Kaynakça...312 Dizin...331 8
Teşekkür A şağıdaki arkadaşlarıma ve meslektaşlarıma bu savların çeşitli biçimleri ve müsveddelerin belli bölümleri üzerindeki yararlı geribildirimleri için teşekkür etmek isterim: Anne Allison, Courtney Berger, Tina Campt, Christine DiStefano, Greg Grandin, Judith Grant, Michael Hardt, Stefano Harney, Rebecca Karl, Ranji Khanna, Corey Robin, Kathy Rudy, Karen Stuhldreher ve Robyn Wiegman. Ayrıca Robert Adelman, Brittany Faulkner, Dennis Keenan, Marcie Patton, Seattle FOJ, Julie Walwick, Cat Warren ve David Auerbach, Diana Weeks, Lee Weeks ve Regan Weeks e de teşekkür ederim. II. bölümün bir kısmının önceki bir versiyonu Talep ve Perspektif Olarak Çalışmanın Reddi adıyla Resistance in Prac- 9
Çalışma Sorunu tice: The Philosophy of Antonio Negri (Pluto Press, 2005) içinde, IV. bölümün bir versiyonu da İstediklerimiz İçin Zaman : Çalışma, Aile ve Çalışma Saatlerinin Kısaltılması Hareketi adıyla Feminist Studies 35, no. 1 (Bahar 2009) içinde yayımlandı ve yayımcının izniyle buraya alındı. 10
Giriş Çalışma Sorunu Kadınlar kocaların gücünden şikâyet etmese de, her biri kendi kocasından ya da arkadaşlarının kocalarından şikâyet eder. Bu, diğer bütün kölelik durumlarındakine benzer; en azından kurtuluş hareketinin başlangıcında. Serfler önceleri derebeylerinin gücünden değil, yalnızca tiranlarından şikâyet etti. JOHN STUART MILL, THE SUBJECTION OF WOMEN Mevcut çalışma dünyasında bir tür çalışma ya da özel bir çalışma, yaşanan ya da hayali 11
Çalışma Sorunu bir başka tür çalışmayla karşılaştırılmıştır; başka şekilde örgütlenmeye karşı mevcut örgütlenişiyle çalışma dünyası hakkında nadiren yargıda bulunulmuştur. C. WRIGHT MILLS, WHITE COLLAR Niçin bu kadar uzun ve bu kadar sıkı çalışıyoruz? Buradaki gizem çalışmamızın gerekmesi ya da onun amaçları için bu kadar çok zaman ve enerji sarf etmemizin beklenmesi değil; bilakis bu duruma daha aktif direnişin olmaması. Bugün, çalışmayla ilgili sorunlar Amerika Birleşik Devletleri ne odaklanacağım onun hem niteliği hem de niceliğiyle ilgilidir ve herhangi bir grubun sorunlarıyla sınırlandırılmamıştır. Bu sorunlar ekonominin birçok sektöründeki düşük ücretleri, işsizliği, eksik istihdamı, pek çok işçinin mustarip olduğu güvencesiz istihdamı ve sıklıkla istihdamın en ayrıcalıklı biçimlerini bile karakterize eden aşırı çalışmayı her şeye rağmen, en iyi iş bile hayatın bu kadar çoğunu tekeline alıyorsa bir sorundur kapsıyor. Kuşkusuz, bu koşullara katlansaydık, ortada bir mesele olmazdı. Kafa karıştıran, yaşamak için çalışmak gerekir şeklindeki mevcut gerçekliğin kabulünden ziyade çalışmak için yaşamak gönüllülüğüdür. Aynı şekilde, niçin çalışmaya bu kadar saygı gösterildiğini anlamak kolay; fakat ona neden başka meşgale ve faaliyetlerden daha fazla değer biçildiği pek açık değildir. Bu soruların politik kuram alanı içinde nadiren gündeme getirilmesi de şaşırtıcıdır. Çeşitli popüler kültür formlarında çalışma rutininin gündelik eziyetinin temsiline ilgisizlik belki anlaşılabilir bir şeydir 1 ; kültür eleştirmenleri arasındaki, Marx ın fetişleştirilmelerinin kaynağı olarak tanımladığı emek harcama faaliyetinin gözden düşüşü (Marx, 1976: 164-165) ye- 1. Gerçekten bu, Michael Denning in belirttiği gibi, şimdiye kadar popüler hikâyelerimizde çalışmayı temsil etmedeki isteksizliğimizi belirten sıradan bir şeydi. Ortalama bir video dükkânını soyan bir Marslı makul olarak, insanların zamanlarının çoğunu çalışmadan çok seksle ilgilenerek geçirdiği sonucunu çıkarır (2004, 91-92). 12
Kathi Weeks rine metaların canlılık ve anlamlılığına odaklanma yönündeki eğilimde olduğu gibi. Çalışmanın ya niteliksel boyutlarını ya da hiyerarşik ilişkilerini göstermemeye eğilimli bir soyutlama seviyesini tercih etmesi onun ana akım ekonomi alanındaki görece ihmalini de açıklayabilir. Fakat politik kuram içindeki, çalışmanın yaşanmış deneyimine ve politik dokusuna olan ilgi eksikliği başka bir mesele gibi görünüyor. 2 Aslında politika kuramcıları vatandaşlar ve vatandaş olmayanlar, hukuki özneler ve hak sahipleri, tüketiciler ve seyirciler, dindarlar ve aile üyeleri olarak hayatımızla, çalışanlar olarak gündelik hayatımızla olduğundan daha çok ilgilenme eğiliminde. 3 Hal böyleyken, basit bir örnek alırsak, ortalama bir vatandaşın çalışmaya vermesi beklenen zamanın tek başına miktarı özellikle iş için eğitim, araştırma ve hazırlanmaya harcanan zamanı da kattığımızda, ondan kurtulmanın lafı bile olmaz deneyimin daha fazla düşünülmeyi hak ettiğini göstermektedir. Yalnızca hayatlarının merkezinde olanlar için değil, aynı zamanda, insanların ücret için çalışmasının beklendiği bir toplumda, çalışmadan uzaklaştırılmış ya da kapsam dışında tutulmuş ve onunla ilişkisinde marjinalleştirilmiş insanlar için de çalışma hayatidir. Belki daha da önemlisi, istihdam yeri ve çalışma mekânları politik bilimin ekmek kapısıyla son derece alakalı gibi görünür: karar alma yeri olarak güç ve otorite ilişkileri tarafından yapılandırılmışlardır; hiyerarşik organizasyonlar olarak rıza ve itaat meseleleri yaratırlar; dışlama alanları olarak üyelik ve yükümlülükle ilgili soruları gündeme getirirler. Gayri şahsi güçler bizi çalışmaya zorlayabilse de, bir kez işyerine girdiğimizde, kaçınılmaz olarak kendimizi yöneten ve yönetilenlerin dolaysız ve kişisel ilişkileri ağına düşmüş buluruz. As- 2. Çalışma bir zamanlar incelenmeye değer bir fenomenken, Russell Muirhead ın ifade ettiği gibi çağdaş politik kuramın çalışmanın karakterinden ziyade, çoğulculuk, hoşgörü, erdem, fırsat eşitliği ve haklar konusunda söyleyecekleri vardır (2004, 14). 3. Çalışma ve kimliğin kesişmesi üzerine sosyolojik bir eser üzerine yorumunda Robin Leidner şu sonuca varır: Toplumsal ve beşeri bilimlerde kimliğe duyulan büyük ilgiye rağmen, görece az sayıda çağdaş kuramcı geç ya da post modernlikte kimlik analizlerinin merkezine çalışmayı koymuştur (2006, 424). 13
Çalışma Sorunu lında çalışma mekânı çoğumuzun günlük olarak karşılaşacağı en dolaysız, belirsizlikten en uzak ve en somut güç ilişkilerini sıklıkla deneyimlediğimiz yerdir. Bu yüzden sadece ekonomik olmaktansa, tamamen politik bir fenomen olarak çalışmanın özellikle zengin bir araştırma konusu olduğu görülür. Politik kuram içinde çalışmanın ihmal edilişine dair sözünü etmeye değer en az iki neden vardır. İlki benim çalışmanın özelleşmesi diyeceğim şeydir. Yukarıdaki epigrafların ima ettiği gibi, hem çalışma hem de ailenin güç ilişkilerini sistematik olarak kavramakta zorluk çekiyor gibiyiz; istihdam bağını sıklıkla evlilik bağı gibi toplumsal bir kurum olarak değil de, benzersiz bir ilişki olarak yaşıyor ve hayal ediyoruz. Elbette bu, evlilik bağı yanında istihdam bağının kişiye özel oluşunu emniyete alan özel mülkiyet kurumu tarafından kısmen açıklanabilir. Bununla birlikte çalışmanın bu özelleştirilme modunun kolaylıkla sürdürülemeyeceği de belirtilmelidir; çalışma, liberalizmin özel-kamusal ekonomisindeki az çok tartışmalı pozisyonunu uzun zaman meşgul etmişti. Bu yüzden, John Locke çalışmanın kişiye özel karakterini hem doğal mülkiyet hakkı hem de onun ev ekonomisine entegrasyonu yoluyla kabul ettirebilse bile, mülkiyet hakkını savunmada devletin rolü (Locke un zamanından bu yana artan bir şekilde mülkiyet lehine düzenlendiği ve planlandığı için) özel bir ilişki olarak çalışmanın statüsünü tehdit eder; onu, Locke un şemasının mantığına göre, uygun politik gücün alanına maruz bırakır. 4 Özel-kamusal ayrımı içinde çalışma mekânı, sanayileşmenin ortaya çıkışıyla birlikte daha da sorunlu bir hal alır; çalışma evden ayrılır ve ücretli işle özdeş hale gelirken çok kolaylıkla örnek gösterilen o özel alana kıyasla görece kamusal gibi görünebilir. Fakat benim çalışmanın özelleştirilmesi dediğim şeyi emniyete alan ilave mekanizmalar vardır. Birincisi onun 4. Bu yüzden, Locke un bireye özel mülkiyet hakkı tanıyan emeğin hizmetçimin kestiği çimleri (1986, 20) de kapsadığında ısrar ettiği The Second Treatise on Civil Government ın meşhur pasajlarının birinde olduğu gibi, işçiler bir hizmetçi figürüyle temsil edilebilmiştir. [John Locke, Yönetim Üzerine İkinci İnceleme, Çev. Fahri Bakırcı, Ebabil Yayıncılık, Ankara, 2012 (y.h.n.)] 14
15 Kathi Weeks şeyleşmesidir: Halihazırda insanın hayatını kazanmak için çalışmak zorunda olması olgusu toplumsal bir anlaşmadan ziyade doğal düzenin bir kısmı olarak alınır. Dolayısıyla C. Wright Mills in (yukarıdaki epigrafta) dediği gibi, bir gereklilik olarak çalışma, bir sistem olarak çalışma, bir hayat tarzı olarak çalışmadan çok, şu ya da bu işin sorunlarına ya da onların yokluğuna odaklanma eğilimindeyizdir. John Stuart Mill in diğer epigrafta dediği gibi, önceleri derebeylerinin gücünden değil, yalnızca tiranlarından şikâyet eden (1988, 84) serfler gibi, böyle bir gücü onlara veren sistemden çok, şu ya da bu patronla olan sorunlara daha çok dikkat sarf ederiz. Çalışmanın etkili özelleştirilmesi aynı zamanda, emek piyasasının çalışmayı günümüzdeki istihdam ilişkilerini karakterize eden son derece çeşitli görev ve çizelgelerle, hiçbir zaman bugünkünden çok olmamak üzere, şahsileştirme tarzının bir fonksiyonudur. İşyeri, tıpkı evi gibi, genellikle özel bir alan; toplumsal bir yapıdan çok, bir dizi bireysel anlaşmanın ürünü; politik gücün uygulandığı bir alandan çok, bireysel tercihler ve insani ihtiyaçların alanı olarak düşünülür. Ayrıca, bireyin şekillenmesine bu bağlanışı yüzünden, çalışmanın tamamen farklı bir şey (çalışanların eleştirisi) olarak karşılanmayan eleştirisine girişmek zordur. Mülkiyet haklarına tabi kılınmasının, şeyleştirilmesinin ve şahsileştirilmesinin sonucu olarak çalışmayı toplumsal hatta muhtemelen çok zayıf özel statüsü olan bir sistem olarak düşünmek tuhaf bir şekilde, pek çok insan için aile ve evliliği yapısal terimlerle düşünmek kadar zor bir hal almaktadır. Çalışmanın marjinalleşmesinin politik kuramın politiği düzenleyişi içindeki ikinci nedeni Amerika Birleşik Devletleri ndeki çalışma temelli aktivizmin gerilemesine atfedilebilir. Bir işçi partisinin yokluğunda ve iki büyük parti bünyesindeki ve arasındaki kararsız, bazen de çatışan sınıf kümelenmeleriyle birlikte, seçim politikaları nadiren çalışma merkezli aktivizm için uygun bir araç olarak hizmet etmiştir. Sendika temelli politikaların gücü de, İkinci Dünya Savaşı ndan bu yana sendika üyeliğindeki keskin düşüşle azaltılmıştır. Bugün birçok akti-
Çalışma Sorunu vist, parti çizgisinde oy kullanma ve kurumsallaştırılmış kolektif pazarlığın yanı sıra, kolektif gücü göstermek için en iyi seçeneğimizin satın alma gücümüzde yattığını kabul eder gibidir. Bu yüzden, toplu karar almayı etkileme yolu olarak etik satın alma ve tüketici boykotu politik ekonomik tahayyülün ön sırasına yükselir. Kuşkusuz bu tüketici politikası modellerine şekil veren mantık, şirketlerin, daima değerli tüketim malları için düşük fiyatların düşük ücretler, taşerona verme, sendikaları iflas ettirme ve hükümetin iş yaratma programları için uygun bir alışveriş olduğu durumu yaratmalarını mümkün kılan mantıkla aynıdır. Sendikalaşma ve tüketici örgütlenmesi, bir çalışma politikası düşlemenin sadece önemi aşikâr iki aracını değil de genellikle yegâne yollarını temsil etmeye devam ettiği sürece, çalışma karşıtı aktivizm düzenlemek ve çalışma sonrası alternatifler yaratmak için çok az olasılığımız kalmaktadır. Çalışmanın politikadan arındırılmasına dair bütün bu örneklerde ifade edilen şey, tam da politik çalışma kuramına katkıda bulunan bu projede karşı çıkmayı ve enine boyuna düşünmeyi istediğim şeydir. Bu girişin sonundaki kısa bölüm özetleri, kitabın özel odak noktalarının ve savların ana hatlarının taslağını çizecek. Fakat önce projenin ana kuramsal silsilesini ve hâkim kavramsal çerçevesini sunmak istiyorum; bunu gelecek analizleri önceden göstermek için değil de, bahsi geçen kuramsal çerçevenin ilham kaynağını göstermek ve bu çerçevenin önvarsaydığı türden iddia ve varsayımları açıklamak için yapacağım. Kuramsal kaynak açısından, Max Weber, Jean Baudrillard ve Fredrich Nietzsche analizin belli noktalarında kritik bir rol oynasa da, proje bu girişin de göstereceği gibi, seçici davranmasına rağmen, ağırlıklı olarak feminist ve Marksist kuram alanlarından yararlanıyor. Bununla birlikte, belirtmeliyim ki bu uğraş için engel teşkil eden yalnızca politik kuramın çalışma politikalarını göz ardı etmesi değil; göreceğimiz gibi, hem feminizm hem de Marksizmin üretimci [productivist] eğilimleri de bazen açık bazen üstü kapalı çalışma yanlısı kabul ve bağlılıkları sorun oluşturuyor. Yine de bu 16