Mevcut Binaların Depreme Karşı Güvenceye Alınmasında Binayı Sırtlayıp, Kucaklayıp Depremi Emniyetle Savacak. Yeni Bir Güçlendirme Yöntemi



Benzer belgeler
Yapı Elemanlarının Davranışı

YAPILARIN ONARIM VE GÜÇLENDİRİLMESİ DERS NOTU

BETONARME BİNALARDA DEPREM HASARLARININ NEDEN VE SONUÇLARI

Yapı Elemanlarının Davranışı

Prefabrik yapıların tasarımı, temelde geleneksel betonarme yapıların tasarımı ile benzerdir.

Kirişsiz Döşemelerin Uygulamada Tasarım ve Detaylandırılması

23 Ekim 2011 Van Depremi Ön Değerlendirme Raporu

11/10/2013 İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ BETONARME YAPILAR BETONARME YAPILAR

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK MİMARLIK FAKÜLTESİ İnşaat Mühendisliği Bölümü DÖŞEMELER 1

YAPI VE DEPREM. Prof.Dr. Zekai Celep

Temel sistemi seçimi;

Çok Katlı Perdeli ve Tünel Kalıp Binaların Modellenmesi ve Tasarımı

.: ĠNġAAT MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ :. Yapıların Güçlendirme Prensipleri

Bina Hikayeleri. Muharrem Aktaş (Y.Doç.Dr.)

Temeller. Onur ONAT Munzur Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, Tunceli

İstanbul Üniversitesi Binaları nın onarım ve güçlendirmesi için tip detaylar, NİSAN 2003

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Yapı ve Deprem Uygulama Araştırma Merkezi

HASAR TÜRLERİ, MÜDAHALEDE GÜVENLİK VE ÖNCELİKLER

DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI

CE498 PROJE DERS NOTU

DÖŞEMELER (Plaklar) Döşeme tipleri: Kirişli döşeme Kirişsiz (mantar) döşeme Dişli (nervürlü) döşeme Asmolen döşeme Kaset (ızgara)-kiriş döşeme

BETONARME YAPI ELEMANLARINDA DONATI DÜZENLEME İLKELERİ

BETONARME YAPILARDA BETON SINIFININ TAŞIYICI SİSTEM DAVRANIŞINA ETKİSİ

RİSKLİ YAPILARIN TESPİT EDİLMESİNE İLİŞKİN ESASLAR. 4- Özel Konular

. TAŞIYICI SİSTEMLER Çerçeve Perde-çerçeve (boşluklu perde) Perde (boşluksuz perde) Tüp Iç içe tüp Kafes tüp Modüler tüp

TAŞIYICI SİSTEM TASARIMI 1 Prof. Dr. Görün Arun

teknik uygulama detayları

İZMİR İLİ BUCA İLÇESİ 8071 ADA 7 PARSEL RİSKLİ BİNA İNCELEME RAPORU

Nautilus kalıpları, yerinde döküm yapılarak, hafifletilmiş betonarme plak döşeme oluşturmak için geliştirilmiş kör kalıp sistemidir.

ÇELİK YAPILAR 7 ÇELİK İSKELETTE DÖŞEMELER DÖŞEMELER DÖŞEMELER DÖŞEMELER. DÖŞEMELER Yerinde Dökme Betonarme Döşemeler

DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI

DÖŞEMELER. Döşeme tipleri: Kirişsiz döşeme. Dişli (nervürlü) döşeme Asmolen döşeme Kaset (ızgara)-kiriş döşeme

BETONARME-I 5. Hafta KİRİŞLER. Onur ONAT Munzur Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, Tunceli

Öndökümlü (Prefabrik) Döşeme Sistemleri-4 Prefabrik Asmolen Döşeme Kirişleri

DÖŞEMELERDE ISI YALITIMI

Betonarme Çatı Çerçeve ve Kemerler

YIĞMA YAPI TASARIMI ÖRNEK BİR YIĞMA SİSTEMİN İNCELENMESİ

BETONARME-II ONUR ONAT HAFTA-1 VE HAFTA-II

BÖLÜM 6 - TEMEL ZEMİNİ VE TEMELLER İÇİN DEPREME DAYANIKLI TASARIM KURALLARI 6.1. KAPSAM

KALIP VE İSKELE. Yrd. Doç. Dr. Alper CUMHUR

Yapıblok İle Akustik Duvar Uygulamaları: Digiturk & TV8

BETONARME. Çözüm 1.Adım

Kirişli Döşemeli Betonarme Yapılarda Döşeme Boşluklarının Kat Deplasmanlarına Etkisi. Giriş

Yapının bütün aks aralıkları, enine ve boyuna toplam uzunluğu ölçülerek kontrol edilir.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

Öndökümlü (Prefabrik) Döşeme Sistemleri-3 Nervürlü Döşeme Elemanları

BÖLÜM II D. YENİ YIĞMA BİNALARIN TASARIM, DEĞERLENDİRME VE GÜÇLENDİRME ÖRNEKLERİ

YAPAN: ESKISEHIR G TIPI LOJMAN TARİH: REVİZYON: Hakan Şahin - ideyapi Bilgisayar Destekli Tasarım

YAPILARDA HASAR TESPĐTĐ-II

İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Yapı ve Deprem Mühendisliği Çalışma Grubu BETONARME YAPILAR MIM 232. Döşemeler

YAPIM HATALARI, YAPI DENETİMİ VE YAPILARIN ONARIMI

YIĞMA YAPI TASARIMI DEPREM BÖLGELERİNDE YAPILACAK BİNALAR HAKKINDA YÖNETMELİK

TAHRİBATSIZ BETON TEST SİSTEMLERİ FORE TEST CİHAZLARI A.Ş.

10 - BETONARME TEMELLER ( TS 500)

BÖLÜM 2: DÜŞEY YÜKLERE GÖRE HESAP

) = 2.5 ve R a (T ,

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ TASARIMI

BETONARME YAPI ELEMANLARINDA HASAR VE ÇATLAK. NEJAT BAYÜLKE İnş. Y. Müh.

ANTAKYA MÜZE OTEL TAŞIYICI SİSTEM PROJESİ. İnş.Yük.Müh. Bülent DEVECİ

TEMELLER. Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü. Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi

Çok Katlı Yapılarda Elverişsiz Deprem Doğrultuları

1- BELGELER 2- YAPI GENEL BİLGİLERİ BAŞLIKLAR 3- YAPIDAN BİLGİ TOPLANMASI 4- RİSKLİ YAPI TESPİT ANALİZİ 5- ZEMİN ETÜD RAPORU 6- YIĞMA YAPI ANALİZİ

Suat Yıldırım İnşaat Yük Müh. ODTÜ

RİSKLİ BİNALARIN TESPİT EDİLMESİ HAKKINDA ESASLAR 5-Özel Konular

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI

Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

Proje ile ilgili açıklamalar: Döşeme türleri belirlenir. Döşeme kalınlıkları belirlenir. Çatı döşemesi ve 1. kat normal döşemesinde döşeme yükleri

Doç. Dr. Halit YAZICI

İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Yapı ve Deprem Mühendisliği Çalışma Grubu BETONARME YAPILAR MIM 232. Yüksek Binalar

İnşaat Mühendisleri İster yer üstünde olsun, ister yer altında olsun her türlü yapının(betonarme, çelik, ahşap ya da farklı malzemelerden üretilmiş)

SÜNEK OLMAYAN B/A ÇERÇEVELERİN, ÇELİK ÇAPRAZLARLA, B/A DOLGU DUVARLARLA ve ÇELİK LEVHALAR ile GÜÇLENDİRİLMESİ.

Yapı Elemanlarının Davranışı

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ (Bölüm-3) KÖPRÜLER

ÇATI KONSTRÜKSİYONLARINDA GAZBETON UYGULAMALARI Doç.Dr.Oğuz Cem Çelik İTÜ Mimarlık Fakültesi Yapı Statiği ve Betonarme Birimi

DEPREME DAYANIKLI YAPI İNŞAATI SORULAR

BETONARME YAPI ELEMANLARINDA DONATI DÜZENLEME İLKELERİ

MOMENT AKTARAN BİRLEŞİMLER YAPI MERKEZİ DENEYSEL ÇALIŞMALARI

YAPILARIN ÜST RİJİT KAT OLUŞTURULARAK GÜÇLENDİRİLMESİ

Geçmiş depremlerde gözlenen hasarlar Güncellenen deprem yönetmelikleri Tipik bir binada depremsellik incelemesi

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI- İZMİR ŞUBESİ

ÇOK KATLI BETONARME YAPILARIN DİNAMİK ANALİZİ

TAŞIYICI SİSTEM TASARIMI 1 Prof. Dr. Görün Arun

PARÇALARIN SİHİRLİ ELLERDE EŞSİZ BÜTÜNLÜĞÜ

TEMELDE SU YALITIMI. Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü. Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi

BÖLÜM 7 MEVCUT BİNALARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GÜÇLENDİRİLMESİ. sorular

d : Kirişin faydalı yüksekliği E : Deprem etkisi E : Mevcut beton elastisite modülü

Perdelerde Kesme Kuvveti Tasarımı ve Yatay Donatı Uygulaması

PROJE KONTROL FORMU ÖRNEĞİ

YANGINDAN ETKİLENMİŞ BİR BETONARME GÜÇLENDİRMESİNİN PLANLANMASI ÜZERİNE. erdemli.

BETONARME-II (KOLONLAR)

BA Yapılarda Hasar Belirleme Onarım ve Güçlendirme

BETONARME BĠR OKULUN DEPREM GÜÇLENDĠRMESĠNĠN ĠDE-CAD PROGRAMI ĠLE ARAġTIRILMASI: ISPARTA-KESME ĠLKÖĞRETĠM OKULU ÖRNEĞĠ

Deprem Riski nde Yumuşak Kat Etkisi

Taşıyıcı Sistem İlkeleri. Dr. Haluk Sesigür İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Yapı ve Deprem Mühendisliği Çalışma Grubu

RİSKLİ BİNALARIN TESPİT EDİLMESİ HAKKINDA ESASLAR 5-Kontrol Uygulaması

GÜÇLENDİRME PROJESİNDE DİKKAT EDİLECEKLER HUSUSLAR

Çatı katında tüm çevrede 1m saçak olduğu kabul edilebilir.

Sabiha Gökçen Havalimanı Yeni Dış Hatlar Terminal Binası Çok Katlı Otopark Projesi

Zenon Panel Montaj Kılavuzu - Sayfa 1

Transkript:

Mevcut Binaların Depreme Karşı Güvenceye Alınmasında Binayı Sırtlayıp, Kucaklayıp Depremi Emniyetle Savacak Yeni Bir Güçlendirme Yöntemi Prof. Dr. Seyit Ali Kaplan İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Depremle Savaş Derneği Genel Başkanı sak@depremlesavas.com 1. Giriş Mevcut binalarımızın yaklaşık %80 gibi çok büyük bir oranı çıkmalı binadır. Mevcut binaların en önemli zafiyeti çıkmalı olmasıdır. Çıkmalı binada giriş katından sonra bina genişletilmiş ve kirişler ile kolonlar arasında kiriş bağlantısı yapılmamıştır. Çıkmalı yapılar depreme karşı direnç gösteremezler [1]. Mevcut çıkmalı binalar statik sistemi yatay yüklere karşı zayıf olması bir yana, mevcut binaların hemen hepsinin betonu ayrışmış, mukavemet değerleri 6 ilâ 8 MPa gibi değerlere düşmüştür. Donatılar korozyona uğramış, etriyeler neredeyse yok olmuştur. Korozyonla kaybolan donatı yetmezliği, düşük mukavemetli beton, donatı tertibinin deprem etkisine göre yapılmamış olması gibi sebeplerden dolayı çıkmalı veya çıkmasız olsun mevcut binalarımızın depreme karşı duracak güce sahip olmadığı bilinen bir gerçektir. (Mevcut binaların depreme karşı emniyete alınması söz konusu olunca, Türkiye genelinde çok yüksek oranda inşa edilmiş olan çıkmalı binaların üzerinde durulması önem kazanmaktadır). 2. Mevcut Çıkmalı Binaların Depreme Karşı Güvenceye Alınması Türkiye genelinde ve özellikle İstanbul da binaların hemen hemen tamamı çıkmalı olarak inşa edilmiştir. Mevcut binaların tümünü yıkıp yeniden yapmak mümkün olamayacağına göre, acilen bir çözüm üretilmesi gerekir. Önerilecek çözüm depreme karşı emniyeti sağlayabilen bilimsel ve gerçekçi olmalıdır. Başka bir deyişle, depreme karşı insanların hayatını almak için aşağıda sıralanan sorulara mühendislik adına cevap bulmak zorunda olduğumuzu kabul etmemiz gerekir. 1. İmar mevzuatı mühendisi kendi inisiyatifi ile baş başa bıraksa, Yani, mühendis deprem perdelerini istediği yere koyabilse, arzu ettiği güçlendirme yöntemini uygulamakta serbest olsa, mevcut binalar depreme karşı emniyete nasıl alınabilir? 2. Yapının Statik Sistem inin depreme karşı zayıf olması yani, çıkmalı bina olması, donatı yerleşiminin bina yapılırken yanlış tertiplenmiş olması, ilk yapımda donatı miktarının eksik konul- TMH - 459-460 - 2010/1-2 47

muş ve korozyon etkisi ile daha da azalmış olması, betonun ayrışıp özelliğini kaybetmesi ve mukavemetinin çok küçük değerlere düşmesi durumunda binanın depreme karşı emniyeti sağlanabilir mi? sağlanırsa nasıl sağlanır? Bina ilk yapılırken hesaplar doğru yapılarak deprem perdeleri ile birlikte yapılsaydı, deprem perdeleri binayı sırtlayacak ve depremde göçmesini engelleyecekti. Fakat bina ilk yapılırken deprem perdeleri yapılmamış, yapılan kolon kiriş gibi elemanlarında, donatı miktarı, yerleşimi ve tertibi depreme uygun yapılmadığından bina depreme karşı hiçbir güç gösteremez durumda ortaya çıkmıştır. 3. Mevcut Bina Yükünün Yeni Perdelere Aktarılması Çözüm üretmek adına yeni bir teknik üzerinde duralım. Kabul edelim ki mevcut bir binaya yeni deprem perdeleri yapılmak isteniyor. Mevcut bir bina yükünün bir kısmı yeni yapılacak deprem perdelerine aktarılabilir mi? Eğer aktarılabilir ise, eski binanın kolonlarında önemli bir rahatlama olacak, yapılan perdeler bina düşey yükü transfer olduğundan bir bakıma binayı sırtlamış olacaktır. Mevcut bina yükünün bir kısmının yeni yapılan perdelere aktarılabilmesi mümkün mü sorusuna yanıt bulmak amacı ile üç katlı bir bina deneye tabi tutuldu [2]. Binada hiçbir işlem yapılmadan, Mevcut bina kolon kenarına çentik açılarak donatının üzeri açığa çıkartıldı Şekil 1 (a). Boyuna donatının üzeri zımparalanıp temizlendikten sonra 6mm. FLA-6 şekildeğiştirmeölçer yapıştırıldı Şekil 1 (b) ve ezilmeye karşı korunur duruma getirildi. İlk veri kayıtları alındıktan sonra, perdenin yapılacağı yerdeki (kolon bitişiğinde) duvar söküldü ve eski kolonun üzerine gelen yük değişim değerleri kaydedildi. Bunu takiben, kolon çevresindeki kiriş ve döşemeye kriko yardımı ile alttan yukarı ters yük tatbik edildi ve direkler verildi. Şekil 1 (c), (d). Alt kata verilen direklerden sonra üst kata ters yük tatbik edilerek aynı şekilde direkler verildi. Bunu takiben temelden başlayarak yapılacak perdelerin donatısı yerleştirildi ve kalıplar yapılarak beton döküldü. Beton sertleştikten sonra, önce üst kattaki, sonra alt kattaki direkler alındı ve her safhasında şekildeğiştirmeölçer verileri okunarak kaydedildi (Şekil 2a). Elde edilen veriler grafik olarak şekillendirildi. Şekil 2b den görüleceği gibi, duvarlar söküldüğünde kolon üzerindeki basınç yükü artmış ve boyuna donatı 85 mikron kısalmıştır. Elde edilen bu sonuçlar duvarların düşey yük taşıdığını göstermiştir. Bina ilk yapılırken, duvarlar örüldükten sonra, sıva yapıldığı ve döşemelerin kaplandığı itibara alınırsa duvar yapımından sonra gelen ilave yüklerin duvarlar tarafından paylaşılmış olması normal bir sonuç olmaktadır. Şekil 2b den görüleceği gibi, kriko ile yukarı doğru yük tatbik edildiğinde (ters yük verildiğinde) kolona gelen yük direklere aktarılmış ve kolon boyuna donatısında yaklaşık 220 mikron uzama oluş- Şekil 1 - (a) Deneye tabi tutulan bina, (b) Mevcut bina kolonu donatısına şekildeğiştirmeölçerin yapıştırılması, (c) Döşemeye ters yük verilerek kolona gelen yükün direklere transferi, (d) Kolon yükünün bir kısmı direklere transfer edildikten sonra ilave perdenin yapılması 48 TMH - 459-460 - 2010/1-2

Şekil 2 - (a) Verilerin kaydedilmesi ( Alper İlki, Seyit Ali Kaplan), (b) Grafikteki numaralandırılmış kademelerde yapılanlar, 1- Başlangıç ve ilk veri kayıtları yapıldı, 2- Duvar yıkımı yapıldı. 3-Birinci kata 30 adet direk verildi. 4-Birinci kat betonu atıldı. 5- Birinci kata ilave direk verildi (toplam 44 adet). 6- İkinci kata 18 adet direk verildi. 7- İkinci kat betonu atıldı, 8- İkinci kattaki 18 direk kaldırıldı. 9-Binaya verilmiş tüm direkler kaldırıldı. muştur. Perde betonu atıldığında mevcut kolona ilave yük gelmiş ve kolondaki uzama miktarını azalmıştır (150 mikron). Direklerin tamamı kaldırıldıktan sonra kolonda 130 mikron uzama sabit olarak kalmıştır. Bu sonuçlardan, eski kolon yükünün önemli bir miktarının yeni yapılan perdelere aktarıldığı anlaşılmaktadır. Yeni yapılan perdelere eski mevcut bina kolon yükünün aktarılabilmesi depreme karşı bina emniyetini sağlamak adına çok önemli ve sevindiricidir. Ters yük tatbiki sonucunda, yeni perdelere yük transferinin yapılabilmesinden çok amaçlı yarar sağlanabilir. Örneğin, Şekil 3 de görülen hasarlı binaların yıkılmasına gerek kalmadan ters yük verilip dengeye alınarak yeni kiriş ve perdelerin yapılabileceği ve gerekli emniyetin sağlanabileceği sonucuna varılmaktadır. Ayrıca, yeni perdelerin binayı sırtlamış olması yani, üzerinde düşey yük bulunması, yeni perdelerin depreme karşı daha güçlü davranmasını sağlamaktadır. Başka bir deyişle, yeni yapılan perdelerin binaya daha iyi entegre olması anlamındadır. Mevcut binalarda alt yapının durumu üst yapıdan farklı değildir. Temellerdeki betonların ayrıştığı, bağ kirişlerinin yeterli olmadığı, korozyonla donatıların çürüdüğü, ilk yapım sırasında yeteri kadar temel alanının yapılmadığı mevcut binalar üzerinde yapılan tetkiklerden elde edilen sonuçlardır. Yeni perdeler için yapılacak ilave temellerin mevcut temeller ile birlikte çalışmasını düşünmek akılcı bir yaklaşım değildir. Yeni yapılacak temellerin mevcut bina temellerine zarar veremeden yapılması gerekir. Zira yeni perdelerin hem kendi zati ağırlıkları hem de deprem sırasında gelecek etkiler çok yüksektir. Mevcut temellerin betonu, donatısı, donatı tertibi, temeller arası bağlantısı zafiyetleri itibara alındığında, mevcut temellere ekler yapılarak temel alanını büyütmek akılcı bir yaklaşım ola- Şekil 3 - Deprem sonrası ağır hasar oluşmuş binalar. (a) Kolon başları ezilmiş ve bir miktar çökmüş fakat bina temelinde dengesizlik yok. (b) Bina kolon alt kısmı ezilmiş, yatay kaymış, dengesi bozulmuş, bina temelinde dengesizlik yok TMH - 459-460 - 2010/1-2 49

maz. Zira ayrışmış ve özelliğini kaybetmiş eski beton ile yeni betonun birlikte çalışması sağlanamaz ve her iki betonun birbiri ile kaynaşıp yekpare davranış göstermesi beklenemez. Bu nedenle, eski temellere ek yapılması durumunda güçlendirme sonrasında temeller güvenilir olmayacağı gibi, bina genelinde burulma etkisine karşı dengeyi sağlamak da mümkün değildir. Kısaca belirtmek gerekirse, mevcut binalar neredeyse yığma bina durumuna gelmiştir. Mevcut binaların beton ve demir zafiyeti dikkate alındığında mevcut binaya güç kazandırmak için katlar arasına sürekliliği sağlamayan mantolama türü uygulamalar, bina dengesini ve yeni perdelerin eski bina ile entegre olup olmadığını göz ardı ederek, binaya temel ve perde eklenmesi gibi çalışmaların depreme karşı emniyeti sağlayabilmesi şüphelidir. Ayrıca, Halen uygulanmakta olan deprem yönetmeliğinde duvar etkisi hesaba katılmadığı için gerçek değerleri gizleyen bir hesap sonrasında projeler hazırlanmaktadır. Aynı tür yanlışlık güçlendirme için de yapılmakta ve daha proje safhasında depreme karşı emniyete kavuşulması mühendislik adına yok edilmiş olmaktadır [3]. Kaldı ki, yapılan yanlışlıklar mevcut binaların güçlendirilmesinde çok daha fazladır. Duvar etkisinin hesaba katılamayışı, eski bina ile güçlendirme adına yeni yapılan perdelerin binaya yekpare entegre edilemeyişi, temellere yapılan eklerin temelin dengesini değiştirerek binanın tümünü olumsuz yönde etkileyebilmesi gibi hatalar söz konusudur. Bütün bu hatalara rağmen güçlendirme yapılıyorsa buna güçlendirme denemez ve gerçek anlamda emniyete kavuşulması da bir hayaldir. Buna karşın, temeli-kirişi-perdesi ile birlikte deprem sırasında binayı sırtlayan, kucaklayan ve esnetmeyen yeni bir taşıyıcı sistem oluşturulabilirse, depreme karşı emniyetin sağlanabileceğini kabul etmek gerçekçi bir yaklaşım olacaktır. Başka bir deyişle, mevcut binaya güç kazandırmaya çalışarak gerçek olmayacak bir sonuca gitmek yerine, mevcut binayı sırtlayacak kucaklayacak (adeta sandık içine ambalajlayıp) mevcut binadan hiçbir yardım almadan depremi emniyetle savacak bir taşıyıcı sistem uygulaması yapmak daha gerçekçi bir yaklaşım olacaktır. Buna ad vermek gerekirse, Mevcut Binanın Güçlendirilmesi Değil, Depreme Karşı Koruyacak Yeni Bir Taşıyıcı Sistem Ambalajı İçinde Mevcut Binanın Güvenceye Alınması olarak adlandırılması daha doğru bir tanım olacaktır. Mevcut binalar temelden çatıya kadar göz önüne alınarak değerlendirildiğinde, betonun ayrıştığı, donatıların korozyon yaptığı, yeterli temel alanı olmadığı, temeller arası bağlantının gereği gibi yapılmadığı gibi yukarıda açıklanan birçok zafiyetler bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Bunun içindir ki, mevcut binayı yıpratmadan, temellerini zedelemeden ve hatta mevcut binanın düşey yüklerini de bir miktar alıp rahatlatacak yeni bir taşıyıcı sistem oluşturulması gerekir. Yeni taşıyıcı sistem, deprem sırasında mevcut binadan hiçbir yardım almadan kendi gücü ile mevcut binayı sırtına almalı, çepeçevre kucaklamalı ve katlar arasında izafi deplasman yapmasına müsaade etmeden depremi başarı ile depremi savmalıdır. Zira mevcut binalarda tek bilinen gerçek, yorgun olduğu ve düşey yükler altında bile zorlukla yıkılmadan durabilmesidir. Bu makalede, eski mevcut binayı bir sandık içine ambalajlayan, depremde katlar arasında izafi yatay deplasman yaptırmayan (esnetmeyen), mevcut binayı sırtlayan, kucaklayan ve eski mevcut binadan hiçbir yardım almadan, depremi savan bir yöntemden bahsedilecektir. Diğer bir alternatif çözüm, depremin binaya etki aktarmasına müsaade etmeyen izolatör türü bir tekniğin kullanılmasıdır [4]. Binanın zeminle ilişkisini keserek depremin binayı etkilemesini önleyecek doğal izolatör tekniği bir sonraki makalede detaylı olarak kaleme alınacaktır. 4. Mevcut Binaların Deprem Emniyeti İçin Yeni Bir Yaklaşım Çıkmalı bir binanın kiriş ve kolonları Şekil 4 de görülmektedir. Beton mukavemeti betonarme binalarda kullanılamayacak 6 ilâ 9 MPa gibi değere düşmüş ise, donatıları korozyon ile azalmış neredeyse yığma türü bir bina haline gelmiş ise, zaten çıkmalı olduğu için kolon kiriş bağlantısı yok ise, düşey yükleri bile taşımakta zorlanıyor ise binanın depreme karşı emniyete alınması mümkün olabilir mi? sorusuna eski binayı sırtlayacak, kucaklayacak, depremde esnetmeden tutacak bir sistem yapılırsa binanın depremde göçmesi önlenebilir şeklinde bir cevap verilebilir. Bunun nasıl yapılacağı aşağıdaki gibi özetlenebilir. 1. Yeni yapılacak perdeler için yeni temel yapılmalıdır. Yeni yapılan temel çıkma altına ve mümkün oluyor ise çepe çevre yapılmalıdır (Şekil 5a). Eski temeller ile hiçbir irtibatı olmamalı, eski binaya yeni yapılacak perde yükleri geçmemeli ve temel kendi başına davranış yapacak tarzda tertiplenmelidir. 50 TMH - 459-460 - 2010/1-2

Şekil 4 - Çıkmalı Binada taşıyıcı sistemin durumu Şekil 5 - (a) Yeni Temel, (b) Zemin kattan çıkma altına ters yük tatbiki 2. Yeni temel yapıldıktan ve betonu gerekli mukavemete sahip olduktan sonra, yeni temelden eski binaya krikolar ile ters yük tatbik edilerek yukarı doğru kaldırılmalıdır. Yük tatbiki sırasında dengeli yük artımı yapılmalıdır. Çıkma altından krikolar ile ters yük verilince, dış duvarların aracılığı ile tüm katlar yukarı kaldırılmış olacaktır. Ancak, verilen ters yük miktarı eşit olarak dağılmayabilir. Verilen yük dağılımını kontrol etmek için Şekil 6a da konsol alt yüzeyinde (a) ve (b) noktaları gibi iki nokta arası (mekanik şekildeğiştirmeölçer yardımı ile) ölçülerek gereken yapılabilir. 3. Mevcut binanın konsol ucu düşey yükler etkisi altında önceden bir miktar sehim yapmıştır (Şekil 6a). Çıkma altından ters yük tatbik edildiğinde daha önce düşey yük etkisiyle oluşmuş konsol ucundaki sehim sıfırlanır ve ters yük miktarı artımına devam edilerek konsol ucu yukarı doğru bir miktar daha kaldırılır. Böylece konsol ucuna gelen düşey yük krikolar üzerine geçmiş ve kısmi olarak bina askıya alınmış olacaktır. 4. Dengeli olarak katlara gerekli miktarda ters yükler verildikten sonra, krikoların yakın civarına direkler verilerek, ters yükler direklere aktarılır. Böylece mevcut bina direkler üzerinde askıya TMH - 459-460 - 2010/1-2 51

Şekil 6 - Ters yük var iken, yeni perde ve kirişlerin eski mevcut binaya dikilerek sabitlenmesi alınmış olacaktır. Bu hazırlığı takiben deprem perde ve kirişlerinin yapımına geçilir. Yapılacak yeni perde ve kirişlerin donatıları hazırlandıktan sonra (beton dökümünden önce) yeni yapılacak perde ve kirişleri mevcut binaya sabitleyecek dikişler yapılmalıdır. Detayları Şekil 6 (d) de gösterildiği gibi, dikiş için (U) biçimli donatı çubukları kullanılabilir. Dikiş donatısı, yeni perde ve kirişin donatılarını dıştan içine alarak eski kiriş gövdesinden geçip döşeme içine en az aderans boyu kadar gömülmelidir. Dikiş donatısı döşeme yüksekliğinin yarı seviyesinde açılmış delikler içine epoksi türü yapışkan kullanılarak yerleştirilebilir. 5. Önemli bir ayrıntı, perdelerin katlar arasında nerede bitirilip nerede başlayacağıdır. Alışılagelmiş uygulamada, kolon dibinde filsizler bırakılmakta, donatı eki kolon dibinde yapılmaktadır. Deprem bölgeleri için donatı ekinin kolon dibinde yapılması uygun değildir. Zira kolon dibinde deprem etkisi yoğunlaşmakta ve hasar oluşmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle donatı birleşiminin deprem etkisinin az olduğu kolon orta yüksekliği civarında yapılması deprem için uygun donatı tertibidir (Şekil 7a). 6. Yeni yapılan deprem perdelerini birleştirecek olan yeni kirişler, Yatay yüke karşı çerçeve oluşturması için bilgisayar analiz sonuçlarına göre boyu ve yüksekliği ayarlanarak istenilen katta yapılabilir. Deprem perdeleri eski mevcut kirişlerin altına girmelidir ki mevcut bina sırtlanmış olabilsin. Perdeler hem eski kirişleri hem de yeni kirişleri içine alabilecek kalınlıkta olmalıdır (Şekil 6c) Böylece, Yeni deprem perdeleri eski mevcut binayı sırtlamış olacak, yeni kirişler de eski mevcut binayı çepe çevre kucaklanmış ve aynı zamanda perdelerin tümünü birleştirerek taşıyıcı sistemin bir kutu gibi çalışmasını sağlayacaktır. Böylece depreme karşı güçlü bir taşıyıcı sistem yapılmış olacaktır. 7. Her ne kadar yeni yapılan taşıyıcı sistem mevcut kiriş ve döşemeler ile birlikte çalışacak olsa da, birbirleri ile yekpare çalışmasını sağlamak için Şekil 7 (e), (f) de gösterildiği gibi perdeler birbirlerine üstten bağlanmalıdır. Bağlantı için çok farklı yöntemler uygulanabilir, fakat belki de en kolay uygulama gergi halatları kullanılarak yapılmasıdır. Halatların takılacağı sabit halka donatısı peredeler içine gerekli filiz boyları düşünülerek perde betonundan önce yerleştirilebilir, sonra sabit halka donatısına, gergi halatları şekilde görüldüğü gibi her iki doğrultuda ve burulmaya karşı etkili olacak tarzda monte edilir. Böylece, temelden çatıya kadar yeni taşıyıcı sistemin adeta bir kutu gibi çalışması sağlanmış olacaktır. 52 TMH - 459-460 - 2010/1-2

Şekil 7 - (a) Krikolarla çıkma altından Ters Yük verilerek binanın kısmen askıya alınması, (b)-(d) Deprem perde ve kirişlerinin kademeli olarak yapılması, (e)-(f) Perdelerin üstten halatlar vasıtası ile bağlanması 8. Yeni yapılacak perdeler rijitlik olarak yeterinden fazla yapılabilir ve böylece, deprem sırasında mevcut bina adeta kutu içine kapatılmış ambalajlanmış olacaktır. 9. Yeni yapılacak kirişler de en az deprem perdeleri kadar önemlidir ve donatı miktarı, donatı tertibi, boyutu, donatı çubuklarının eklenmesi gibi hususlar bilgisayar analiz eşliğinde gerçekçi verilere dayandırılarak yapılmalıdır. Özellikle, kiriş donatı eklerinin de kolon-kiriş birleşin bölgesinde yapılması uygun değildir. Zira kirişlerin kolonla birleştiği bölgede deprem etkisi yüksek değerlidir. Depremde çekme etkisinin kirişin bir alt kısımda bir üst kısımda meydana geldiği, donatı çubuklarının kolon kiriş ara yüzeyinde yerlerinden sıyrıldığı sökü demiri gibi davranarak hasar oluşturduğu deneysel olarak saptanmıştır [5]. Bu nedenle, kiriş donatı ekinin kolona yakın bölgede yapılması halinde çok önemli bir yanlışlık yapıldı demektir. Bina emniyetini riske sokacak bu tür bir hatadan kesinlikle kaçınılmalıdır. 10. Yukarıda özetlenen ve önerilen yeni taşıyıcı sistem eski binaya kazandırıldığı taktirde, yeni perde ve kiriş sistemi eski binayı sırtlamış kucaklamış ve deprem sırasında esnetmemiş olacaktır. Başka bir deyişle, rijitlik olarak gereğinden fazla olan yeni taşıyıcı sistem, deprem sırasında eski mevcut binayı depremin etkilemesine müsaade etmeyecek ve katlar arasında izafi yatay yer değiştirme oluşmayacaktır. Böylece, eski mevcut bina depreme karşı korunmuş ve emniyete alınmış olacaktır. TMH - 459-460 - 2010/1-2 53

5. İrdeleme Önerilen bu yöntemde, uygulama sırasında yapılacak çalışmalar bina dışında yapılır. Böylece, eski mevcut binada tamir gerektirecek tahribatların önüne geçilmiş olur. Özellikle, yeni temeller dıştaki sahada yapılacağından, eski mevcut bina bodrumunda işçi gücü ile kazı yapmak, kovalarla hafriyatı taşımak gibi bir sorun da olmayacak ve işçilik maliyeti önemli oranda azaltılmış olacaktır. Yapılacak olan yeni perde ve kirişler için gerekli olan beton ve demir miktarı da öyle sanıldığı kadar yüksek maliyet getirmeyecektir. Her şeyden daha önemlisi, yeni sistem, kendi başına depreme karşı koyabilecek bilinen bir sistem olarak binanın korunmasını garanti altına almış olacaktır. Bina içinde çalışma olmayacağından, boyası, badanası, döşemesi, kaplaması, mermeri, fayansı, parkesi gibi iç mekan bozulmayacağı için tamir türü masraflar çıkmayacaktır. Tüm çalışmalar bina dışında yapılacağından bina sakinlerinin taşınmasına da gerek yoktur. Zira binayı boşaltmaya karar vermek kolay değildir. Nereye taşınırsınız, eşyalarınızı nereye koyarsınız, okulu olan öğrencilerin okuluna gidiş gelişi nasıl olur. İş yeri varsa ticari kesinti sonrası ne olur gibi caydırıcı birçok sebep önerilen sistem sayesinde ortadan kalkmaktadır. Önerilen yöntem, hem ekonomik, hem zahmeti az, hem kimsenin binadan taşınmasına gerek duyulmayan, hem de depreme karşı emniyeti kesin olarak sağlayabilen bir uygulama niteliğindedir. Şimdiye kadar olası İstanbul depremi için neden halkımız gerekli gayreti göstermedi sorusu sorulabilir. Bir yandan yasal engeller nedeniyle halkımızın eli kolu bağlandı [6, 7]. Diğer yandan, depreme karşı güvende olabilmek için bir şeyler yaptıranlar da depreme karşı emniyetin sağlanabildiği konusunda tam kanaat içinde olamadılar. Güçlendirme adına bir şeyler yaptırmak isteyenler sonunda pişman oldular ve kimseye tavsiye etmediler. İşçinin bina içinde beklenmeyen tahribatlar yapması, yapılanların mevcut bina ile entegre edilemeyişi, yapılan işin zamanında bitirilemediği için evini boşaltan ailelerin çok zor durumda kalmış olmaları, mühendislik adına yapılanların güven vermeyişi, depreme karşı emniyete kavuşmanın önünü tıkayan imar mevzuat engelleri hep birlikte halkımızı yıldırdı ve güçlendirme isteğini yok etti. Sonuç olarak da halkımız depreme karşı kendini güvenceye alabilme şansını yakalayamadı. Önerilen bu yeni yaklaşımda, yapılacak perde ve kirişlerin yapımı kolay ekonomik ve içinde oturanların sıkıntıya girmesine gerek kalmadan kesin sonuca varabilen bir yöntemdir. Binayı sırtlayan, kucaklayan, sarsmadan depremi savabilen bu yöntem gerçeği temsil edebilen bir yöntemdir. Mevcut binayı koruyacak yeni yapılacak taşıyıcı sistemin kirişleri, perdeleri, temeli ve üst tarafında bağlantı halatları ile kendi başına bir bütün olarak dengeli davranış kabiliyetine sahip olabilecek durumda belirlenmiş ve yapılmış olacaktır. Yeni yapılacak perde, kiriş ve temel boyutlarının tespitinde mühendis kendi inisiyatifini kullanabilir ve bir kısıtlama durumu yoktur. Yeni sistemin kapasitesi istenilen büyüklükte yapılabildiğinden, eski mevcut binanın korunması için gereken güçten fazla kapasitede yapılabilir. Örneğin, eski binanın üzerine gelecek deprem kuvveti 120 ton ise, yapılacak yeni sistem 180 ton kapasiteli yapıldığında, benzer başka bir binanın korunması için gerekli kapasite 130 ton veya 140 ton gibi farklılık göstermesi halinde, yapılmış önceki projenin değiştirilmesine gerek kalmadan aynen uygulanabilir. Bunun en önemli faydası şablon oluşturulabilmesidir. Eski binanın kolonu, kirişi, girintisi çıkıntısı, kesit boyutu gibi detay ve tetkiklere analizlere girilmesine gerek kalmadan, akılcı bir genel bakış tetkiki sonrasında, söz konusu binanın hangi şablona uyduğunun belirlenmesi yeterli olacaktır. Bu önerilen yeni yöntem sayesinde birçok yanlışlıkların önüne geçebileceği gibi, gereksiz zaman kayıpları da elemine edilmiş olacak ve eski bina daha kısa bir sürede depreme karşı güvenceye alınmış olacaktır. Diğer önemli bir faydası, eski binanın kendi düşey yükünün önemli bir miktarının yeni sistem üzerine aktarılmasıdır. Böylece eski mevcut bina rahatlamış ve ömrü uzatılmış olacaktır. Güçlendirme perde ve kirişleri dıştan geçtiğinden görünüm olarak binaya daha modern dekoratif bir görünüm de verilebilir. 6. Sonuç Yukarıda açıklananlar aşağıdaki gibi özetlenebilir; 1. Deprem Türkiye nin bir gerçeğidir ve üzerinde durulması gereken en önemli konulardan biridir. Genel anlamda, herkesin bu konuya ilgi göstermesi gerekir. Belediye, siyasi otorite, halkın bizzat kendisi, işçi, usta, denetimci kısaca herkesi ilgilendiren bir konudur. Kendimizi, Kenti- 54 TMH - 459-460 - 2010/1-2

mizi ve Geleceğimizi kurtarmak adına bir seferberlik ruhu içinde gerekeni yapmak zorunludur. Halkımızın deprem felaketine sürüklenmesine son verilmesi bir lütuf değil bir görevdir. İnşaat Mühendisi yetiştiren Fakülteler ve bu konuda hizmet veren inşaat mühendisleri ve örgütleri deprem sorununu çözmede fedakârca davranmak ve öncü olmak zorundadır. 2. Mevcut binayı güçlendirmek değil, mevcut binayı güvenilir bir taşıyıcı sistem içine alıp koruyarak depremi savabilecek olan bir sistem önerilmiştir. Ekonomiktir, uygulaması kolaydır, proje safhasında tahmin ve yanlış kabullere yer vermez, içinde oturan bina sakinlerinin binayı boşaltmasına gerek olmadan uygulaması yapılabilir, eski binanın ömrünü uzatır. En önemlisi de binanın depreme karşı emniyete alınmasını kesin olarak sağlayabilen niteliktedir. 3. Hasarlı binalara gerekli kapasiteyi kazandırmak adına Ters Yük Vererek Binanın Askıya Alınması ve Yeni Elemanlara Yük Transferi yöntemi çok yönlü fayda sağlayacak bir yöntemdir. Hatta yıkımına karar verilmiş ağır hasarlı binaların dahi yıkılmasına gerek kalmadan binanın askıya alınıp yeni elemanlar yapılarak istenilen kapasiteye kavuşturulmasını mümkün kılan bir teknik niteliğindedir. 4. Önerilen yeni yöntem sayesinde depreme karşı emniyete alınacak binaların uzun uzadıya tetkikine, bilgisayar analizlerine, teorik varsayımlara gerek kalmadan uygun bir şablon seçilebilmektedir. Bu nedenle yanlış projelendirme ve uygulamanın önüne geçilmiş, mühendislik hizmetleri asgariye indirilmiş, kontrol ve denetimi kolaylaştırılmış olacaktır. 5. Yeni yöntemde tamirat türü ek giderler çıkmayacağından maliyet kesin olarak belirlenebilir ve bina sakinlerinin depreme karşı tedbir alması yönünde karar vermesini kolaylaştıran bir yöntemdir. 6. Bina yıkıldığında molozların kaldırılması için ödenecek paranın yarısı hibe olarak, yarısı geri ödemeli taksitlerle, bina sakinlerine verilerek halkımızın depreme karşı emniyete kavuşmaları teşvik edilmelidir. Teşvik imkanı verildiğinde, depremde hem can kaybı hem mal kaybı hem de milli serveti kurtarabilme imkanı doğmuşken, gerekeni yapıp depreme karşı emniyete kavuşmayı reddedenlere gerekli yaptırımlar uygulanarak onların da tehlike altında kalması önlenmeli, depremde ölmesine göz yumulmamalı. 7. Mühendislik adına elinizde mucizevi bir çözüm de olsa, yasal olarak düzenleme getirilmez ise, belediyelerin ceza ve mantık dışı uygulamalarının halkımıza depremden daha fazla acı verdiği asla unutulmamalıdır. Referanslar 1. Kaplan Seyit Ali. Çıkmalı Binaların Depreme Karşı Güvensizliği ve Mevzuatta Düzeltilmesi Gereken Hususlar, Mevcut Yapıların Deprem Yüklerine Karşı Güçlendirilmesi ve Çıkmalı Yapılardaki Sorunlar Sempozyumu. Editör ve Koordinatör Seyit Ali Kaplan: İstanbul Üniversitesi, Avcılar Belediyesi, İMO İstanbul Şubesi işbirliği, Avcılar Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi, 5 Temmuz 2001, Sayfa 47-76 2. Kaplan Seyit Ali, İlki Alper. Güçlendirme Öncesinde Yapıyı Askıya Alarak Verilen Ters Yük Miktarının Yeni Elemanlara Transferi, Mevcut Yapıların Deprem Yüklerine Karşı Güçlendirilmesi ve Çıkmalı Yapılardaki Sorunlar Sempozyumu. Editör ve Koordinatör Seyit Ali Kaplan: İstanbul Üniversitesi, Avcılar Belediyesi, İMO İstanbul Şubesi işbirliği, Avcılar Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi, 5 Temmuz 2001, Sayfa 227-234 3. Kaplan Seyit Ali, Dolgu Duvarların Betonarme Taşıyıcı Sistem Performansına Etkisi, Türkiye Mühendislik Haberleri Dergisi. Yıl: 53/2008-6 Sayı 452. Sayfa: 49-62 4. Kaplan Seyit Ali, Depremin Yıkamadığı Yapılar, Türkiye Mühendislik Haberleri Dergisi. Yıl: 54/2009-1 Sayı 453. Sayfa: 58-64 5. Kaplan Seyit Ali, Prefabrike Yapıların Hesap Metotları, BİLBEYKİ Yayınları No. 3 1998, sayfa 53-58 6. Kaplan Seyit Ali, Mevzuat Hemen Düzeltilmeli, AKOM, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sempozyumu, İGDAŞ Toplantı Salonu, Alibeyköy, 14 Kasım 2001 İstanbul, sayfa 124-131 7. Kaplan Seyit Ali, Binaların Depreme Karşı Güçlendirilmesinde Yasal Engeller ve Öneriler, Türkiye Mühendislik Haberleri Dergisi. Yıl: 54/2009-6, Sayı 458. Sayfa: 51-57 TMH - 459-460 - 2010/1-2 55