SÜS BİTKİLERİNDE GÖRÜLEN BAŞLICA HASTALIK VE ZARARLILAR. Gül Küllemesi Hastalığı ( Sphaerotheca pannosa var. rosae (Walt.)Lev. )



Benzer belgeler
ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

zeytinist

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE

zeytinist

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ

İÇİNDEKİLER VII. SULAMA GİRİŞ SULAMANIN GENEL PRENSİPLERİ Sulamanın Amacı ve Önemi... 32

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni

zeytinist

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti)

GÜL ZARARLILARI VE MÜCADELESİ. Bölüm I

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

BAĞ HASTALIK VE ZARARLILARI BAĞ HASTALIKLARI

zeytinist

BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola

zeytinist

zeytinist

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı)

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

4.3.Hastalık ve Zararlılar Seralarda gül yetiştirilirken en önemli kültürel çalışmaların arasında hastalık ve zararlılarına karşı mücadele

zeytinist

BAĞLARDA KÜLTÜREL İŞLEMLER. Doç. Dr. Murat AKKURT

NOHUT HASTALIKLARI VE ZARARLILARI

DİKİM ÖNCESİ ÇIPLAK KÖKLÜ DİKİMDE DİKKAT EDİLECEKLER

ELMA KARALEKESİ Venturia inaequalis (Cke) Wint.

NERGİS ZARARLILARI

BAHÇE BİTKİLERİNDE BUDAMA TEKNİKLERİ

son hacim litre olacak şekilde sulandırılarak toprak yüzeyine püskürtülüp, cm toprak derinliğine karıştırarak uygulanabilir.

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

a) Oksin b) Etilen c) Gibberellinler d) Maleic Hydrazide 3) Yedi noktalı gelin böceği aşağıdaki zararlı böceklerden hangisi ile beslenmektedir?

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

SARI ÇAY AKARININ ÇAY BİTKİSİ ÜZERİNDE OLUŞTURDUĞU ZARARLANMALAR. RAPOR

Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR

Nematod nedir? İpliksi solucan nematos + eidos Baş ve kuyrukta incelen silindirik şekilli Hayvan, bitki parazitleri, çürükçül vs. En büyügü 8 m Placen

7. Hafta: Yumuşak ve sert çekirdekli (elma, armut, ayva) meyve bahçelerinde zararlı önemli Nematod ve Akar türleri.

Süs Bitkileri Hastalıkları

Solem Organik / Ürün Kullanımı

ELMA İÇ KURDU. Elma iç kurdu larvası

Gemlik Zeytini. Gemlik

T A G E M. (Acarina) 1. TANIMI VE YAŞAYIŞI

F. Takım: Coleoptera

AYLARA GÖRE BAKIM İŞLEMLERİ Ocak-Şubat Aylarında Bakım İşlemleri

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST

Sert çekirdekli meyvelerde görülen depo hastalıkları

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur.

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

MEYVE AĞAÇLARINDA GÖZLER MEYVE AĞAÇLARINDA DALLAR

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. ALTIN KELEBEK Euproctis chrysorrhoea L (Lepidoptera: Lymantriidae)

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

TURUNÇGİLLER İÇİN YILLIK ÇALIŞMA TAKViMi

Badem Yetiştiriciliğinde Genel Bahçe İlaçlama Programı Nasıl Olmalıdır?

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ FĐZĐK ÖĞRETMENLĐĞĐ

Bitkilerde Eşeyli Üreme

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola. MANĠSA TARIM ĠL MÜDÜRLÜĞÜ BĠTKĠ KORUMA ġb. MD.

ÖLÜKOL HASTALIĞI Phomopsis viticola. MANĠSA TARIM ĠL MÜDÜRLÜĞÜ BĠTKĠ KORUMA ġb. MD.

VEJETATİF ÇOĞALTMA (EŞEYSİZ)

zeytinist

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012

Turunçgil zararlıları Bölüm II Prof. Dr. Selma ÜLGENTÜRK 2017

ÖNEMLİ SÜS BİTKİLERİ ZARARLILARI

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

Meyve Ağaçlarında İlaçlama Programları

DOĞAL DÜŞMANLAR YARARLI BÖCEKLER

MÜCADELESİ: Ağaçlar arasında hava akımının iyi olması yani fazla sık dikilmemeleri ve gölgede bulunan ağaçların ışık alımının sağlanması

ANTEP FISTIĞI YETİŞTİRİLMESİ VE BAKIMI

Patates te Çözümlerimiz

Dr. Arzu SEZER Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü

Anoplophora chinensis(turunçgil uzun antenli böceği) Sürvey Talimatı

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Ato Serisi. Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR. Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu. Demirin Topraktaki Yarayışlılığı

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

YAPRAKLARI YENEN SEBZE ZARARLILARI Takım: Tylenchida Familya: Heteroderidae Tür: Heterodera cruciferae Franklin (Lahana kist nematodu)

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE HASAT & DERİM PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ

Kullanma Kılavuzu. 10 dönüm için 1 l gübre kullanılarak ilkbaharda sürgünler püskürtme(ya da damlama) yöntemiyle

ORGANİK TARIMDA TARIMSAL MÜCADELE İLKELERİ

Tek yıllık ve Soğanlı Süs Bitkileri Zararıları. Prof. Dr. Selma ÜLGENTÜRK

Tanımı ve Yaşayışı Zarar Şekli ve Ekonomik Önemi Mücadelesi Dal Kanseri Tanımı ve Yaşayışı...

12/24/2015 ENGİNAR ZARARLILARI. Takım: Homoptera Familya: Aphididae Tür: Brachycaudus cardui L. (Enginar yaprakbiti) Tanınması

Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı

Bioredworm- S(Solid)-Katı ve Bioredworm-L(Liquid)-Sıvı Uygulama tablosu Bitki Türü Gübre Türü Uygulama dönemi Dozlar / saf gübre olarak /

HAVUÇ YETİŞTİRİCİLİĞİ (Daucus carota L.)

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ (Allium cepa L.)

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

E. Takım: Lepidoptera. 1. Familya: Pyralidae 2. Familya: Galleriidae 3. Familya: Tineidae 4. Familya: Gelechiidae

Modern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği. 04 Şubat 2014 İzmir

KAVUN Orijin ve Tarihçe: Kokulu kavunlar: Afrika Anadolu-İran-Hindistan Dünya Yazlık kavunlar: Güney Anadolu (Adana kavunları) Kışlık kavunlar: Batı

Çayın Bitkisel Özellikleri

Ferragnes Badem Çeşidi ve Özellikleri. Badem Yetişriciliği İklim ve Toprak Özellikleri

Bitki Koruma zararlı Grupları. Prof. Dr. Selma ÜLGENTÜRK

AYVANIN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü

AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

BAĞ KÜLLEMESĠ Uncinula necator. MANĠSA TARIM ĠL MÜDÜRLÜĞÜ BĠTKĠ KORUMA ġb. MD.

Transkript:

SÜS BİTKİLERİNDE GÖRÜLEN BAŞLICA HASTALIK VE ZARARLILAR Gül Küllemesi Hastalığı ( Sphaerotheca pannosa var. rosae (Walt.)Lev. ) Hastalığı meydana getiren fungus kışı dal, bitki artıkları ve tomurcuklarda misel ve klaystotesyum halinde geçirir. Belirtileri, Ekonomik Önemi ve Yaşayışı Hastalık, bitkinin yaprak, sürgün, tomurcukları, çanak yaprakları ve saplarında görülür. Hastalıklı yapraklar kıvrılır, oluklaşır, sertleşir, hafifçe kızarır, beyaz bir misel ve konidiospor örtüsü ile kaplanır. Hastalıklı goncalar açılmaz ve şekilleri bozulduğundan pazar değerleri düşer. Hastalık gül yetişen her yerde görülebilir. Özellikle yağmurlama sulamanın yapıldığı üretim alanlarında daha yaygındır. Konukçuları Gülün dışında şeftali ve badem başlıca konukçularıdır. Kültürel Önlemler -Hastalıksız bitkilerden çelik alınmalıdır. -Aşırı sulamadan, özellikle yağmurlama ve sisleme şeklindeki sulamadan kaçınılmalıdır. -Aşırı azotlu gübrelemeden kaçınılmalı, özellikle toprak analizi sonucuna göre gübreleme yapılmalıdır. -Budama makasları işlem sonrasında % 10 luk sodyum hipokloritte 5 dk bekletilmelidir. -Budanan bitki artıkları toplanıp yakılmalıdır. Kimyasal Mücadele İlaçlama Zamanı Yaprak ve tomurcuk oluşumu başladığında ilk ilaçlama yapılmalıdır. İstanbul ilinde çok yıllık süs bitkilerinden Oya ağacı (Lagestromia indica), Taflan (Prunus laurocerasus), Akçaağaç (Acer spp.) başta olmak üzere çok yılık ve tek yıllık süs bitkileri evlerin, apartman ve yalıların bahçelerinde yetiştirilmektedir. Bu ağaçların hastalık olarak en önemli problemlerinden biri de Külleme Hastalığıdır. Bu hastalığın bu süs bitkileri türlerine özel olarak Erysiphe spp., Podosphaera spp., Phyllactinia spp., Microsphaera spp. gibi pek çok etmeni bulunmaktadır.

Begonya Küllemesi Hastalığı ( Microsphaera begoniae Sivan. ) Hastalık etmeninin bir bitkiden diğerine yayılmasında konidiosporlar önemlidir patojen, bitki artıklarında klaystotesyum şeklinde kışlar. Belirtileri, Ekonomik Önemi ve Yaşayışı Bitkinin tüm toprak üstü aksamı kirli beyaz bir misel tabakasıyla kaplanır, sonra yaprak kahverengileşerek kurur. Üretimin ticari olarak yapıldığı yerlerde ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Hastalığı begonyanın yetiştiği her yerde görmek olasıdır. Konukçuları Patojenin konukçusu yalnızca begonyadır. Kültürel Önlemler -Sağlıklı bitkilerden çelik alınmalıdır. -Aşırı sulamadan kaçınılmalı, özellikle üstten sulama yapılmamalıdır. -Bitkilerde hastalıklı dallar budanmalı ve budanan bitki artıkları toplanıp yakılmalıdır. -Budama makasları her uygulama için ayrı ayrı dezenfekte (% 10 luk sodyum hipokloritte 5 dakika bekletilmelidir) edilmelidir. Kimyasal Mücadele İlaçlama Zamanı Yapraklar üzerinde hastalığın belirtileri görüldüğünde ilaçlamalara başlanır ve ilacın etki süresine göre ilaçlamalara devam edilir. Yaprağın her iki tarafı da ilaçlanmalıdır.

Gül Pası Hastalığı ( Phragmidium mucronatum (Pers.) Schltdl.) İlkbaharda dal, yaprak, tomurcuk sapı ve çanak yapraklarda portakal kırmızısı esyumları, yaz aylarında yaprakların alt yüzeylerinde sarı renkli ürediyosporları ve sonbaharda da koyu kahveden siyaha kadar değişen renkte teliosporları gül üzerinde oluşturur. Genç dallar üzerinde bu teliosporlar üç yıl boyunca canlı kalabilirler. İlkbaharda ilk bulaşmalar, teliosporların çimlenmesi ile oluşan basidiyosporların genç gül sürgünlerini enfekte etmesiyle başlar. Belirtileri, Ekonomik Önemi ve Yaşayışı Hastalık, bitkinin yaprak, dal ve tomurcuk saplarında oluşturduğu sarımsı lekelerle başlar, daha sonra bu lekeler kırmızıya dönüşür. Patojenin, doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki şekilde zararı vardır. İlkbaharda çiçek tomurcuklarının sap ve çanak yapraklarında meydana getirdiği bulaşmalardan dolayı tomurcukların açılmaması, etmenin doğrudan zararıdır. Dolaylı zararı ise asıl zararıdır. Yapraklardaki lekelenmeler dolayısıyla fotosentezin engellenmesi, bitki gelişimini yavaşlatmaktadır. Bu gelişme geriliği bitkilerden elde edilecek çiçek ve yağ miktarını da çok düşürmektedir. Hastalık gül üretiminin yapıldığı her yerde görülmektedir. Özellikle Isparta, Burdur gibi yağlık gül üretimi yapılan yerlerde önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Konukçuları Patojenin konukçusu sadece güldür. Kültürel Önlemler -Aşırı sulamadan, özellikle yağmurlama sulamadan kaçınılmalıdır. Damlama sulama kullanılmalıdır. -Toprak analizi sonucuna göre gübreleme yapılmalıdır. -Budama makasları işlem sonrasında % 10 luk sodyum hipokloritte 5 dk bekletilmelidir. Kimyasal Mücadele İlaçlama Zamanı İlimizde en çok süs gülleri yetiştiği için süs güllerinde ilk pas püstülleri görülür görülmez ilaçlamalara başlanmalı, hastalığın seyrine göre vegetasyon süresince devam edilmelidir. İlaçlamalar konusunda reçeteyle ilaç satın alabilme söz konusu olduğundan, uzman kişilerin önerileri ve ilaç kutusu üzerinde yazan ilaçlama aralıkları dikkate alınmalıdır.

Karanfilde Kurşuni Küf Hastalığı (Botrytis cinerea Pers.) Botrytis cinerea kesme çiçek yetiştiriciliğinde karşılaşılan en önemli fungal hastalık etmenlerinden biri olup, genellikle zayıflık parazitidir. Hastalık etmeni, örtüaltı yetiştiriciliğinin yapıldığı alanlarda ve havalandırması iyi olmayan seralarda görülür. Etmen hava ve toprak kökenlidir. Fungus kışı sklerot halinde hasta bitki artıkları üzerinde ve toprakta geçirirken, ilkbaharda bu sklerotlar çimlenerek, miselyum ve konidi oluşturur. Fungus uygun koşullarda kışı miselyum olarak da geçirebilir. B. cinerea çevreye atılmış bitkisel materyal üzerinde gelişerek, yağmur, rüzgar ve örtüaltında hava akımıyla etrafa yayılarak, gelişmekte olan zayıf bitkilere özellikle yaralardan girerek enfeksiyonu oluşturur. Konukçu bulamayan sporlar ise kurak şartlarda en fazla 2 saat yaşar. Belirtileri, Ekonomik Önemi ve Yayılışı Hastalık daha çok karanfilin çiçeklerinde görülmekle birlikte yaprak ve saplarda da belirti oluşturabilir. Çiçeklerde ilk belirtiler, dış (petal) yapraklarda kahverengileşme ve yumuşama şeklinde görülürken, uygun koşullarda (%90-95 nem ve 20-25 C sıcaklık) fungusun sporları bu lekeler üzerinde gri-kahverengi bir küf tabakası oluşturur ve sporlar bitkinin diğer organlarına yayılır. Kurak şartlarda bu gri küf tabakası ortadan kalkarak, kahverengi buruşuk alanlar şeklinde bir görünüm kazanır. Hastalık çiçek kalitesini düşürdüğü için ekonomik olarak büyük kayıplara neden olmaktadır. Etmen ülkemizde havalandırması uygun olmayan ve özellikle yüksek nemin uzun süre hakim olduğu seralarda daha çok görülmektedir. Konukçuları Fungusun çok geniş bir konukçu dizisi bulunmaktadır. Karanfilin yanı sıra diğer süs bitkileri, asma, çilek başta olmak üzere diğer meyveler, sebzeler, endüstri bitkileri, orman ağaçları, makiler ve çalılar konukçuları arasındadır. -Seralarda iyi havalandırma yapılarak sıcaklık ve orantılı nemin yükselmesi önlenmeli, özellikle geceleri nemin yoğunlaşarak bitkiler üzerine damla düşmesinin önüne geçilmeli, - Bitkiler arasında hava akımının olabilmesi için sık dikimden kaçınılmalı, - Dengeli gübreleme ve iyi bakım yapılarak bitkilerin sağlıklı gelişmeleri sağlanmalı, - Hasta bitkiler toplanarak uzaklaştırılmalı, hasattan sonra sklerotların toprağa karışmasını önlemek için bitki artıkları yakılarak imha edilmelidir. İlaçlamaya hastalığın ilk belirtileri görülür görülmez başlanmalıdır.

Güllerde Bakteriyel Gal Hastalığı (Kök ve Gövde Kanseri) (Agrobacterium tumefaciens) Agrobacterium tumefaciens (Bakteriyel Gal), dikotiledon bitkilerde, özellikle elma, şeftali, armut, kiraz, bağ ve güllerde gal oluşumuna neden olmaktadır. Hastalık bitkilerin toprak üstü aksamlarında (kök boğazına yakın yerlerde) tipik olarak ortaya çıkan büyük bir tümör benzeri şişkinliklerden (gal) ismini almıştır. Fidanların pazar değerini azaltmasına rağmen yaşlı olan ağaçlarda ciddi problemlere neden olmaktadır. Agrobacterium rhizogenes, benzer şekilde bitkilerde hastalık yapar, fakat bitkilerde hem oksin hem de sitokinin salgılanmasına sebep olmakta ve bundan dolayı da köklerde aşırı saçaklanmalara neden olmaktadır. Belirtileri Güllerde kansere ve geriye doğru ölüme neden olmaktadır. Hastalık belirtileri yuvarlak galler ya da şişkinlikler şeklindedir ve kök boğazı bölgesinde toprak üstünde ortaya çıkmaktadır. Galler başlangıçta açık yeşil ya da beyaz renktedir. Bunlar büyürken koyu ve odunsu olurlar ve büyüklükleri birkaç cm (çapı) kadar genişleyebilir. Oluşan bu galler bitkilerde köklerden gövdeye ya da tersi durumlarda su ve besin alışverişini engellemektedir. Sonuçta ise bitkilerin zayıflamasına ve bodur kalmasına neden olur. - Dayanıklı çeşitlerin kullanımı - Hastalıktan ari, sertifikalı fide ve fidanların kullanımı - Bitkilerde yara açılmamasına dikkat edilmesi - Budama aletleri ve diğer aletlerin dezenfekte edilmesi -Hastalanan bitkiler varsa hemen sökülmesi ve imha edilmesi gerekir. Ayrıca hastalıklı gülün bulunduğu alandaki toprak mümkünse uzaklaştırılmalıdır. Hastalık etmeni bitkilere bulaştıktan sonra kimyasal mücadelesi hemen hemen yoktur denebilir. Bahçe tesis edilmeden önce toprak fumigasyonu yapılabilir. Güllerde Black Spot Hastalığı (Marssonia rosacae) Güllerde siyah noktalar oluşur ve genişleyerek yaprakları kuruturlar. Bulaşmadan önce bazı preparatlarla hastalığı önlemek mümkündür. Ama hastalık bulaşmışsa hastalıklı dallar ve yapraklar budanarak ilaçlama yapılabilir.

Gül Mozaik Virüsü Gül Mozaik Virüsü (Rose Mosaic Virus=RMV) benzer hastalık belirtilerine neden olan virüslerin genel ismidir. Bu komplekste bulunan virüsler Prunus Necrotic Ringspot virüs (PNRSV), Apple Mosaic virus (ApMV) dir. Her üç virüs de doğal olarak kiraz, şeftali veya elma gibi meyve ağaçların hastalık etmeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Her üç viral etmen de güllerde görmek mümkündür. Zarar Şekli Hastalık bulaşan bitkiler daha az canlılık göstermektedirler. Yaprakların üzerinde mozaik şeklinde sarı ve yeşil lekeler oluşur. Fazla enfeksiyonlarda yapraklarda kıvrılmalar ve büzüşmeler meydana gelir. Yapraklar ilkbaharda burkularak gelişir ve büyür. Genelde hastalanan bitkiler zayıf bir performans verir. Enfekte olmuş daha duyarlı türler kışın ölebilir. Viral etmen genelde aşı materyalleri ile taşınmaktadır. Hastalık etmeni böcekler ve budama aletleri ile taşınmadığından çok fazla önemi bulunmamaktadır. - Hastalık etmeninden ari aşı materyallerinin kullanılması gerekir. - Isı uygulaması ile anaçlardan viral etmeni temizlemek mümkün, fakat uzman kişilerce yapılabilir. Kimyasal Mücadele Viral hastalık etmenlerine kimyasal mücadele önerilmez.

Süs Bitkilerinde Yaprak Bitleri (Homoptera : Aphididae) Hem döllemli hem de döllemsiz çoğalırlar. İlkbahar başlarında açılan yumurtalardan döllerin anası denilen fundatriksler meydana gelir. Bunlar taze sürgünlere ve yapraklara hücum ederek 10-15 günde ergin olurlar ve kanatsız, canlı doğuran dişileri meydana getirirler. Daha sonra kanatlı dişiler görülür. Yaz boyunca döllenmeden parthenogenetik olarak çoğalırlar ve sürekli olarak konukçu değiştirirler. Sonbaharda havalar soğuyunca erkek ve dişiler çiftleşerek, kış yumurtalarını kış konukçusuna bırakırlar. Yılda 10-16 döl verirler. Ekonomik Önemi ve Yaşayışı Koloniler halinde sürgün, tomurcuk ve yapraklarda yaşadıkları için, populasyonun yoğun olduğu durumlarda taze tomurcukların normal gelişiminde duraklamalara, şekil bozukluklarına sebep olur. Mücadele yapılmadığı takdirde zararı büyük olur. Konukçuları Zararlı olmadığı hemen hemen hiçbir kültür bitkisi yoktur. Birçok bitkide değişik yaprakbiti türleri özsuyunu emmek suretiyle yoğun zarara sebep olur. Kültürel Önlemler - Süs bitkilerinin yetiştirilme alanlarının içi ve etrafı yabancı otlardan temizlenmelidir. - Toprak işlemesi, sulama ve gübreleme zamanında ve gerekli olduğunda yapılmalıdır. Kimyasal Mücadele İlaçlama Zamanı Yapılan sayımlarda 100 sürgünün 20 sinde, sürgün ve taze yaprakların alt yüzünde yaprakbiti kolonileri görülmeye başladığı zaman ilaçlamaya geçilmelidir. Bitkinin sürgün, yaprak ve tomurcukları ilaçlı su ile kaplanacak şekilde ilaçlama yapılmalıdır. İlaçlamadan hemen sonra yağmur yağacak olursa tekrarlanmalıdır. İlaçlama günün serin saatlerinde yapılmalıdır.

Süs Bitkilerinde İki Noktalı Kırmızıörümcek ( Tetranychus urticae Koch. ) ( Acarina :Tetranychidae ) İki noktalı kırmızı örümceği diğer kırmızı örümceklerden ayıran en tipik özelliği, vücut ortasına yakın mesafede iki tarafta bir çift siyah leke bulunur.yumurtadan çıkan bireye larva denir. Larvalar 3 çift bacaklıdır, daha sonra 4 çift bacaklı olan protonimf ve deutonimf dönemlerini geçirerek ergin olurlar. Dişiler ergin olunca hemen çiftleşirler. Yumurtalarını yaprakların alt yüzeyine tek tek damarlar boyunca bırakırlar. Ağların çokluğu populasyonun yoğunluğunu gösterir. Bir dişi ömrü boyunca 100-150 yumurta bırakabilir. İklime göre bir dölünü 10-20 günde tamamlar. Yılda 8-10 döl verebilir. Kışı ergin olarak seralarda iklimin yumuşak geçtiği yerlerde ise bahçe ve tarla kenarlarındaki yabancı otlarda ve çalılarda üremesine devam ederek geçirirler. Zarar Şekli, Ekonomik Önemi ve Yayılışı Yaprakların özsuyunu emerek zarar yapar. İlk beslenmeyle beraber yapraklarda emgi lekeleri görülmeye başlar. Populasyonun artmasına paralel olarak emgi lekeleri çoğalır ve yapraklar önce sararır daha sonra kızararak dökülür. Zararlı yoğunluğu yüksek olduğunda yaprakların ve çiçeklerin normale göre daha küçük kalmasına, renk değişikliğine ve bitkilerde bodurlaşmaya neden olur. Konukçuları Polifag bir zararlı olup pek çok kültür bitkisi, süs bitkisi ve yabancı otlarda bulunur. Süs bitkilerinden karanfil, gül, gerbera, kasımpatı, gala, camgüzeli, ortanca, hanımeli ve yaseminde saptanmıştır. - Süs bitkilerinin yetiştirildiği alanlar mevsim başından itibaren gözlem altında tutularak bitkilerin özellikle dip yaprakları incelenerek, kırmızıörümceğin yoğun olarak görüldüğü karanfil gibi bitkilerde yaprak ve yaprakçıklar toplanarak yok edilir. - Bahçe ve sera temizliğine önem verilmeli, yabancı otlar temizlenmeli ve bulaşık bitki artıkları imha edilmelidir. Süs bitkisi ekim alanları sık sık kontrol edilerek özellikle yaprakların altında kırmızıörümcek aranır. Lokal bulaşma tespit edildiğinde ilaçlı mücadele sadece buralarda, sera veya açık alanlarda genelde yaygın bir bulaşmaya rastlandığında tamamı ilaçlanır.

Gerberada Tütün Beyaz Sineği Tütün beyaz sineği (Bemisia tabaci), erginlerinin boyu 1 mm kadardır. Vücut rengi sarı olmasına rağmen karşıdan vücut üzeri beyaz tozlu görünüşte bir mum tabakasıyla kaplı olduğundan genel görünüşleri beyazdır. Yumurta sapı ile yaprağa tutunur ve gerektiğinde su ihtiyacını yapraktan karşılar. Larvaları 4 dönem geçirdikten sonra pupa dönemine girer. Bu dönemde rengi yeşil sarı olup koyulaşır. Pupa gelişimini tamamlayınca sırt kısmından T şekilde yırtılarak ergin çıkar. Birkaç gün sonra çiftleşip taze yaprakların alt yüzeylerine tek tek yumurta bırakmaya başlarlar. Yumurtadan çıkan larvalar bir süre gezindikten sonra kendilerini bitki dokusuna sabitleyip bitki özsuyu emmeye başlarlar. Bir dişi 300 kadar yumurta bırakır. Sıcaklıklar 14 C nin altına düştüğünde yumurtlama olmaz. Düşük nem de yumurtlamanın olmaması ve erginlerin ölmeye başlaması için iyi bir nedendir. Kışı yumurta, larva ve pupa halinde genellikle yabancı otlar üzerinde geçirebilir. Sıcak bölgelerde değişmek üzere yılda 9-10 döl verebilir. Ekonomik Önemi, Yaşayışı ve Konukçuları Ergin ve larva bitki özsuyunu emerek, zayıflamasına neden olurlar, zararlı yoğun olursa gelişme tamamen durur. Ergin ve larvaların salgıladığı balımsı, tatlı madde bitkilerin yapraklarını kaplar, üzerinde saprofit mantarlar gelişerek fumajine neden olur. Bitkinin stomalarını kapatır. Bitki solunum ve fotosentez yapamaz hale gelir, verim ve kalite düşer. Bu sürecin sonunda bitki ölebilir. Beyaz sinek ayrıca virüs hastalıklarının taşınmasında önemli rol oynar. Özellikle sebze ve pamukta oluşturduğu zarar çok önemlidir. Polifag bir zararlı olup, kasımpatı, gerbera, aster, solidago, gysophila, lisianthus, helianthus, Atatürk çiçeği, begonya, impatiens ve difenbahya gibi süs bitkilerinin yanında pamuk, bamya, domates, patlıcan, biber, fasulye hıyar, kabak, lahana gibi pek çok bitkide zararlı olmaktadır. -Beyaz sinek kışı yabancı otlarda geçirdiği için çevredeki yabancı otlarla mücadele edilmelidir. -Beyaz sinek popülasyonu nemli ortamlarda artış gösterdiğinden fazla sulamadan kaçınılmalıdır. - Seralarda havalandırma yapılmalıdır. - Fazla azotlu gübre kullanımından kaçınılmalıdır. - Seraların havalandırma açıklıkları ve girişleri tülle kapatılmalıdır.

Süs Bitkilerinde Nematodlar Nematodlar, dişileri genellikle armut, limon veya küre şeklinde, erkekleri ince uzun, tatlı ve tuzlu sularda, nemli toprakta, canlı-ölü bitki ve hayvan dokuları üzerinde yaşayan canlılardır. Çıplak gözle görülemezler. Vücut genellikle şeffaftır. Bazen beslendikleri bitkilere göre değişebilir. Vücutları dış etkilere karşı dayanıklı bir deri tabaka ile kaplıdır. Bacak ve gözleri yoktur; su damlacıkları içerisinde yer değiştirebilirler. Ağızlarında sokucu bir iğne (sytlet) vardır. Bununla bitki dokularını delmek suretiyle beslenirler. Genellikle ayrı eşeylidirler. Bitkilerde yaşayan nematodlar, yumurtalarını toprak veya bitki dokusu içine serbest olarak bırakırlar. Yumurtadan çıkan larva ergine benzer. Zarar Şekilleri Nematodlar bitkilerin kök, soğan, yumru, gövde, yaprak, filiz bazen de çiçek meyve ve tohumlarına sytletlerini sokup, önce bu bitkilere bazı sıvılar salgılarlar. Daha sonra da bitkinin özsuyun emerler. Bu salgıya bitkinin gösterdiği reaksiyon sonucu urlar ve anormal oluşumlar meydana gelir. Styletin sokulmasıyla bitki hücreleri yırtılır, dokular bozulur ve iletim demetleri görevlerini yapamazlar. Bunun sonucunda bitkide solma, sararma, bodurlaşma, renk değişiklikleri, kıvrılma, aşırı derecede dalların oluşması, yumru ve köklerde saçaklanma, yumuşama ve çürümeler olur. Ayrıca beslenme sırasında viral hastalık etmenlerini hasta bitkiden sağlam bitkiye taşıyarak direkt zararlı olurlar. Beslenme sırasında açtıkları yaralardan bazı fungal ve bakteriyel hastalıklara kapı açarak dolaylı olarak zarar verirler. Süs Bitkilerinde zararlı başlıca Nematod türleri ve konukçuları Çilek Nematodu ( Aphelenchoides fragariae Ritzema Bos ) ( Aphelencida:Aphelenchoididae ) Polifag bir nematoddur. En önemli konukçusu çilektir. Süs bitkilerinden zambak, begonya, Afrika menekşesi, krizantem ve çuha çiçeği konukçuları arasındadır.

İğne Nematodları ( Longidorus spp. ) ( Dorylaimida: Longidoridae ) Longidorus attenuatus, ülkemizde tespit edilmiş, iç karantinaya tabi, süs bitkilerinde de zararlı olabilen bir türdür. Kamalı Nematodlar ( Xiphinema spp. ) ( Dorylaimida: Longidoridae ) Kamalı nematodlar polifagdır. Kısa boğum virüsünün taşıyıcısı olan Xiphinema index in en önemli konukçusu bağ olup, incir, dut ve gül diğer konukçularıdır. Kök Ur Nematodları ( Meloidogyne spp. ) ( Tylenchida: Meloidogynidae ) Polifag zararlılardır. Kök-ur nematodlarının aralarında sebze, süs bitkileri ve meyveleri kapsayan 2000 den fazla konukçusu vardır.

Soğan Sak Nematodu ( Ditylenchus dipsaci (Kühn)) ( Tylenchida :Anguinidae ) Soğan-sak nematodu 44 familyaya bağlı 450 den fazla bitki türünde zarar yapabilir. Konukçu bitkileri arasında önemli familyalar Liliaceae, Iridaceae, Gramineae, Amaryllidaceae, Polygonaceae, Caryophyllaceae, Ranunculaceae, Cruciferae, Solanaceae, Rosaceae, Leguminosae, Compositae, Cannabinaceae olarak sayılabilir. Turunçgil Nematodu ( Tylenchulus semipenetrans Cobb ) ( Tylenchida : Tylenchulidae ) Bütün turunçgil çeşitleri asma, zeytin, incir, trabzon hurması ve leylak, turunçgil nematodunun konukçularıdır. Nematodların topraktaki varlıkları nematolojik toprak analiziyle veya bitki köklerinde makroskobik yoldan ur aramayla olur. Nematodlar tespit edildikten ve ne kadar yoğunlukta olduğu saptandıktan sonra mücadele yöntemlerine geçilir. Nematodlarla kültürel, biyolojik, fiziksel ve kimyasal yollarla mücadele edilir. Kültürel Mücadele - Ekim nöbeti - Toprağı nadasa bırakma - Yabancı otların yok edilmesi - Dayanıklı çeşitlerin seçimi - Nematodla bulaşık bitkilerin yok edilmesi - İyi bakım ve toprağın verim özelliğinin artırılması

Biyolojik Mücadele Bitki paraziti nematodlarının biyolojik olarak kontrol eden doğal düşmanları kök-ur nematodları için de geçerlidir. Bunlara örnek olarak, bazı predatör nematodlar; nematod avcısı toprak fungusları, parazit ve predatör diğer bazı toprak altı canlıları ve bakteri türleri söylenebilir. Toprağın yaprak çürüntüsü, ahır gübresi ile gübrelenerek toprağın fiziksel özeliklerini geliştirdiği, besin maddelerince zengin hâle getirilerek biyolojik mücadeleyi de hızlandırdığı ve nematod zararını büyük ölçüde azalttığı saptanmıştır. Fiziksel mücadele Genel nematod savaşı yöntemlerinden biri olan su buharı veya sıcak su ile toprakta veya bitki üreme materyalinde nematodların öldürülmesi, çok masraflı olmalarından dolayı kullanılamazlar. Kimyasal mücadele Kök-ur nematodlarına karşı kimyasal savaş en fazla başvurulan yöntemdir. Kimyasal savaşta kullanılan ilaçlar, ekim dikim öncesi boş araziye uygulanmalıdır. 20 cm derinliğinde ve toprak sıcaklığının 15 20 ºC olduğu ilkbahar, yaz veya erken sonbahar aylarında ilaçlama yapılır. İlaçlama öncesinde toprak; derince işlenmiş, ufalanmış ve bir önceki mahsulden kalmış bitki artıklarından temizlenmiş olmalıdır. Bunun için de toprağın, ilaçlamadan birkaç hafta evvel sürülmüş olması gerekir. İlaçlamanın uygulanacağı toprak ne çok kuru ne de çamur olmalı, en iyi tohum ekme tavında olmalıdır. Kimyasal mücadelede nematisitlerden faydalanılır.

Süs Bitkilerinde Dut Kabuklu Biti ( Pseudaulacaspis pentagona (Targ.-Tozz.)) ( Homoptera :Diaspididae ) Birinci ve ikinci dönem larva halinde genellikle kabuk altında bulunur. Dişi armut biçiminde turuncu sarı renklidir. Dişi kabuğu altında görülen yumurtalardan pembemsituruncu olanlardan dişi bireyler, sarımsı beyaz olanlardan ise erkek bireyler oluşur. Erkekler çiftleştikten hemen sonra ölürler. Kışı geçiren döllenmiş dişi, sıcaklığın artışıyla birlikte irileşir, ilk larvalar Nisandan Hazirana kadar görülür, ikinci döl Temmuz ayında görülür, Eylül ayında ise ikinci dölün dişi bireylerinin bir kısmı döllenmiş dişi olarak kışlamaya çekilirken, büyük bir bölümü de üçüncü dölü verir. Ekonomik Önemi, Yaşayışı ve Konukçuları Zararlı, sıvama halde bulunduğu dalların, daha sonra da tüm ağacın kurumasına yol açar. Süs bitkilerinden söğüt, gül, şimşir, leylak, sardunya, böğürtlen, top akasya ve atkestanesinde zararlıdır. Dut Kabuklu Biti kışın ağaçlar üzerinde kolayca seçilebildiğinden budama sırasında sert fırçalar kullanılarak sıkı bir temizleme yapılabilir, ancak gözlerin zarar görmemesine dikkat edilmelidir. Mekanik mücadele küçük bahçelerde daha kolay uygulanabilir. Kimyasal mücadele yapmak gerekiyorsa doğal düşmanlara etkisi en az bitki koruma ürünleri tercih edilmelidir. Büyük bahçelerde, kışı sert geçen yıllarda zararlı kalın bir kabuk oluşturduğundan kış mücadelesi populasyonu % 50-70 oranında azaltır. Ilık geçen kışlarda % 90 ın üzerinde etki sağlanır. Yaz mücadelesine ilk larva çıkışında başlanır ve ilacın etki süresi dikkate alınarak ikinci ilaçlama yapılır. Ağaçların kalın dalları ve gövdesi varsa, kaplama ilaçlama yapılmalıdır.

Süs Bitkilerinde Unlu Bitler ( Planococcus citri Risso, P. ficus (Signoret)) ( Homoptera :Diaspididae ) Ergin dişi uzunca oval biçimli olup vücut rengi sarı-turuncu olmasına rağmen üzeri beyaz mumsu tabakayla kaplı olduğundan beyaz görünür, erkek birey sarı veya kırmızımsı kahverengidir. Yumurta uzunca oval ve sarıdır. Çıkan larvalar açık sarı renklidir ve mumsu örtüleri yoktur. Kışı ergin, yumurta ve larva dönemlerinde yarık ve çatlaklar ile kabuk altında geçirebilirler. Havalar sıcak ve nemli olduğunda, ilkbahar yaz mevsiminde populasyonları yüksek olur. Yılda 2-6 döl verir. Ekonomik Önemi, Yaşayışı ve Konukçuları Bitkilerin yaprak, sürgün, salkımlarında ve gövdesinde bitki özsuyunu emmek suretiyle zarar yapar. Sonuçta bitki zayıflar ve verimden düşer. Unlu bitler salgıladıkları tatlımsı maddeler ile saprofit mantarların gelişmesi için bir ortam yaratır. Meydana gelen fumajin denilen pekmeze benzer yapı sonucu ürün azalır, kalite düşer ve sonunda bitki tamamen kurur. Unlu bit polifag bir zararlı olduğundan süs bitkilerinde zarar yapar. Bulaşık görülen dallar ve yapraklar temizlenmeli, bitkinin hava alması sağlanmalıdır. Doğal düşman etkinliğinin arttırılması için doğal düşmanlara yan etkisi en az olan ilaçlar tercih edilmelidir. İlaçlama zamanı, unlu bite karşı mücadele iki devrede yapılır: Birinci devre, ağacın gövdesinde, kabuklarda ıslaklık görülmeye başladığı ve unlu bitin yeşil aksama doğru yürümeye başladığı devredir. İkinci devre, unlu bitin yaprak ve uç noktalara geçtiği devredir. İlk devrede populasyon seyrekse sadece ikinci devrede de ilaçlama yapılabilir.

Süs bitkilerinde Koşniller (Gül Koşnili : Parthenolecanium spp., Yıldız Koşnili: Ceroplastes floridensis) Gül Koşnili Tanımı ve Yaşam Döngüsü Yıldız Koşnili Gül koşnilinde ergin dişi yarım küre şeklinde sarımsı kahverengi olup, üzeri kırmızı çizgilidir. Erkek koyu kahverengi ve oldukça hareketlidir. Kışı 2. dönem larva halinde dal ve sürgünler üzerinde geçirir. İlkbaharda havaların ısınmasıyla (gül fidanlarına su yürümeye başlayınca) kabarmaya başlayarak renk değiştirirler. Erkek ve dişi bireyler kendi şekillerini alırlar. Nisanın ilk haftasından itibaren çiftleşmeye başlarlar. Çiftleşen dişiler hızla gelişerek, fazla miktarda tatlı madde salgılar ve yumurtladıktan sonra ölür. Yılda bir döl verir. Yıldız koşnilinde, ergin kirli beyaz renkte, bir balmumu tabakası altındadır. Larva döneminde belirgin olan bölme ve beyaz çıkıntıları vardır. Ergin dişinin altındaki yumurtalar ilk zamanlarda krem veya açık sarıdır. Bunlar zamanla sarı olur. Kışı, ince dal ve sürgünler üzerinde 1. ve 2. dönem nimf veya ergin halde geçirir. Dişi ilkbaharda 400-700 adet yumurtayı kabuğunun altına bırakır. Mayısın son haftasından itibaren hareketli nimfler görülmeye başlar. Nimfler kendilerini bir yere tespit ederler ve mumsu madde salgılayarak ergin hale gelirler. Yılda 2 döl verir. Yaşayış ve Zarar Şekilleri ve Ekonomik Önemi Gül koşnili güllüklerde iki şekilde zarar yapar. Bitki özsuyunu emerek doğrudan, salgıladıkları tatlımsı madde ile fumajine neden olurlar. Zarar gören güllükler 3-4 yıl içinde kurur. İlk yıl durgunluk gösteren gül fidanları, ikinci yıl bodurlaşır, yapraklar küçülür, sürgünlerde tomurcuk miktarı azalır ve kalite bozulur. Üçüncü yıl yer yer kurumalar, sarılık ve çalılaşma görülür. Yıldız koşnili, bitki özsuyunu emerek ağaçların zayıf düşmesine ve kalitesiz görünüme sebep olur. Ayrıca çıkardıkları tatlı madde ile fumajin meydana gelir ve bu da solunumu ve fotosentezi engeller.

Konukçuları Yağ, süs ve yabani güller gül koşnilinin konukçularıdır. Yıldız koşnili, bir çok yabani ve kültür bitkisinin (Japon ayvası, malta eriği, taflan, küçük yapraklı kauçuk, defne, mersin, zakkum, sakız ağacı, palmiye vb.) konukçusudur. Narenciyedeki zararları da oldukça önemlidir. - Kurumuş dallar ortamdan uzaklaştırılmalıdır. - Gençleştirme için kesilen dallar başka amaçla kullanılmamalıdır. Uzaklaştırılmalıdır. - Yeni kurulacak güllüklerde koşnilli dallar kullanılmamalı, imha edilmelidir. Gül koşnilinde, ilkbaharda koşnilin beslenmeye başlamasından itibaren ancak yumurtlama dönemine girmeden önce (Nisan ortası-mayısın ilk haftası) veya koşnilin yumurta açılımının en yüksek olduğu dönemde, birinci dönem larvalara karşı ilaçlama yapılmalıdır. Yıldız koşnilinde, ağaç başına ortalama 1 zararlı düşüyorsa ilaçlama yapılır. İlaçlamalar sıcak havalarda yazlık yağlar tercih edilerek yapılabilir. Çam Kese Tırtılı ( Thaumetopoea pityocampa Schiff. ) ( Lepidoptera: Bombycideae )

35-40 mm. kanat açıklığında olup erkekleri kahverengimsi gri, dişileri daha açık gri renkte olan bir kelebektir. Üzerinde enlemesine zigzaglı üç çizgi bulunur. Arka kanatları her ikisinde de beyaz renkte ve üzerinde birer adet gri renkte leke mevcuttur. Erkek dişiden daha küçük ve aynı zamanda daha hareketlidir. Dişiler genellikle iki ibreyi (Çam yaprağı) birleştirerek üzerine mısır koçanı şeklinde sıralar halinde 1 mm. çapındaki yumurtalarını bırakır. Yumurtadan çıkan ilk larvalar 1,5 mm. boyundadır. Tırtılların üzeri bol kıllı olup bu kıllar sırtta kahverengi, yanlarda ise beyaza yakın sarı renktedir. Konukçuları Ülkemizdeki hemen hemen bütün çam türlerinde zarar yapmaktadır. Çam türlerini bulamadığında çeşitli makilerin yapraklarını da yer. Yaşayış ve Zarar Şekilleri ve Ekonomik Önemi İstanbul şartlarında Temmuz sonu ile Ağustos ayı içerisinde yumurta bırakır. Bu yumurtalardan Ağustos sonu ile Nisan sonuna kadar tırtıllar çıkarak beslenir ve Nisan ortası ile Temmuz ortasına kadar pupa dönemine girer. Pupa döneminden sonra ergin kelebekler çıkar ki bu dönem Temmuz ortası ile Eylül ortasına denk gelir ve bu şekilde hayat döngüsünü tamamlar. Her yaştaki çamlarda zararı görülebilir. Zararı tırtıllar yapar ve genellikle akşam saatlerinde beslenirler. Yoğunluğu az olduğu zaman genellikle orman açıklıklarının kenar şeridinde veya münferit ağaçlarda rastlanır. Fakat yoğunluk arttıkça zararlı olduğu ağaç adedi çoğaldığı gibi her ağaçta görülen kese adedi de çoğalır. Öyle ki bu miktar her ağaçta 1-2 keseden, 20-25 keseye kadar çıkmaktadır. Yoğunluk az olduğu takdirde zarar sadece keselerin civarında olur. Yoğunluğu fazla olup kitle halinde görüldüğü takdirde ibrelerin tamamı yok edilerek ağaç çıplak bir hale gelebilir. Bu durum tırtılların iyice büyüyüp olgunlaştığı ilkbaharda daha bariz olarak görülür. Zararın seyri şu şekilde olur; Tırtıllar ilk yumurtadan çıktığında sadece yumurta civarındaki ibreleri yanlarından kemirirler. Daha sonra başka bir sürgüne atlayıp biraz daha kuvvetlice kemirmeye devam eder ve buralardan kızarıklıklar meydana gelir ki bunu uzaktan fark etmek mümkündür. Zarar tırtıllar büyüdükçe artar. Zararını keselerden çıkıp dolaşarak yapar ve aynı keseye döner. Bu şekilde yoğun zarar gören ağaçlarda gelişme geriliği ve kuruma görülür. Çam kese tırtılı ile mücadele yöntemleri biyolojik, mekanik, kimyasal ve bu ikisinin beraber uygulandığı entegre mücadele olarak yapılır. Mekanik Mücadele Küçük alanlarda uygulanabilir. Örneğin keseleri toplayarak yakma, yumurtaları imha etme, tırtılların yapışıp kalmasını sağlamak için ağaç gövde ve dallarına yapışkan maddeler sürme ve keseler içine petrol döküp öldürmek suretiyle yapılır. Kimyasal Mücadele Çam kese tırtılı ile Mart-Nisan aylarında keseyi terk etmeye başladığında ve Eylül- Ekim aylarında kese örmeye başladığı zaman kimyasal mücadeleye başlanır.

Armut Kaplanı ( Stephanitis pyri (Fabr.)) ( Hemiptera: Tingidae ) Erginler 3-4 mm uzunluğunda, 2 mm genişliğinde olup, vücudu yassı ve geniş ve çok süslü bir böcektir. Yumurtaları parlak siyah renkli ve 2 mm uzunluğundadır. Nimfler, erginden farklı görünüşte, renkleri siyah ve abdomenin iki yanında 12 adet çıkıntı bulunmaktadır. Kışı ergin halde ağaç kabukları altında, taşlar arasındaki oyuklar içinde ve kurumuş yapraklar arasında geçirir. Nisan ayından itibaren kışlakları terk edip meyve ağaçlarına geçerek, 9-10 gün yaprakların özsuyu ile beslenir ve çiftleşirler. Mayıs başından itibaren dişiler yumurtalarını teker teker yaprağın alt epidermisine, doku içine koyarlar ve üzerini zift gibi yapışkan bir sıvı ile örterler. Yumurtalar 20-25 gün sonra, yaklaşık Haziran başından itibaren açılmaya başlar. Çıkan nimfler önceleri siyahtır, gömlek değiştirdikçe renkleri açılır. Ergin oluncaya kadar beş gömlek değiştirir ve ortalama 22 günde ergin olur. Ekim ayından sonra kışlağa çekilmeye başlarlar. Yılda 2-3 döl verir. Konukçuları Polifag bir zararlı olduğu için elma, armut, ayva başta olmak üzere pek çok meyve ağacında zarar yapmasına rağmen gül, kavak, söğüt, karaağaç, çeşitli süs bitkileri ve çınar ağaçlarında da zarar yapar. İlk ilaçlama Nisan ayında, erginlerin kışlaklardan çıkıp yapraklara geçtiği, fakat henüz yumurta bırakmadığı dönemde yapılır. Bahçenin değişik yönlerinde bulunana 10 adet ağacın her birinin dört yönünden bir dal ve her daldan üçer yaprak toplanır. Ortalama yaprak başına 0,5-1 adet ergin düşerse mücadeleye karar verilir. İkinci ilaçlamaya karar vermek için ise Haziranda yine bu yöntemle ergin ve nimf sayılır. Bir yaprağa 2-4 adet ergin ve nimf düşerse ilaçlama yapılır. Üçüncü ilaçlamaya gerek duyulursa Temmuz sonu veya Ağustosun ilk haftasında ilaçlama yapılabilir. Zararlı yaprakların alt yüzeyinde yaşadığı için ilaçlama sırasında, alt yüzeylerin ilaçlanmasına dikkat edilmelidir.

Süs Bitkilerinde Tripsler Gerberada Çiçek Tripsi (Frankliniella occidentalis Pergande) (Thysanoptera :Thripidae) Çiçektripsi erginlerinin vücut uzunlukları 1,3-1,9 mm arasındadır. Erkekler dişilere göre daha küçüktür ve narin yapıdadır. Erkekler nadiren görülürler. Yumurtaları fasulye biçimli, saydam olmayan bir görünümde, 0,2 mm uzunluğundadır. Nimf ve erginler şekil olarak birbirine benzer, nimfler 0,4 mm uzunluğunda ve kanatsızdır. Pupa rengi beyazdır. Aktif olarak beslendiği iki nimf dönemi geçirir, birinci dönem nimf yumurtadan çıkar çıkmaz bitki dokusunda beslenmeye başlar. İkinci nimf dönemi çok aktiftir. Beslenmek için kapalı yerler ararlar. Nimfler 10-14 günde iki kez gömlek değiştirip prepupa olurlar ve hareketsiz, beslenmedikleri bir döneme girerler. Prepupa döneminden 2 gün sonra pupa, 4-11 gün sonra da ergin olurlar. Genellikle toprakta, bazen de çiçekte pupa olurlar. Erginler bu pupalardan havanın sıcaklığına bağlı olarak 2-9 gün içinde çıkarlar. Ergin dişiler hareketsiz geçen ilk 24 saatin ardından 48 saat sonra yumurta bırakmaya başlarlar. Yumurtalarını çiçek ve yaprakların parankima dokusuna bırakan dişiler yaşamları boyunca 30-150 yumurta bırakabilirler. Yumurtalar genellikle bir hafta içinde açılır. Bir dölünü 30 C de 15 günde tamamlar. Sera koşullarında 12-15 döl verebilirler.

Zarar Şekli, Ekonomik Önemi ve Yayılışı Törpüleyici- emici ağız yapısına sahip olan tripslerin larva ve erginleri açığa çıkardıkları bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar. Beslendikleri dokularda gümüşi lekeler oluşur ve bunlar çok karakteristiktir. Zamanla yaprak solar ve dökülür. F. occidentalis hem yaprakta hem de çiçekte beslenerek zararlı olur. Bu emgiler sonucu bitkiler tamamen kuruyabilir. Özellikle çiçeklerin taç yapraklarında oluşan hasar sonucu pazar değerleri düşer. Zararlının nimf ve erginleri bakteri, mantar ve virüs (TSWV-Domates Lekeli Solgunluk Virüsü ve TSV- Tütün Çizgi Virüsü) gibi hastalıkların vektörü olarak da zararlı olmaktadır. Konukçuları Polifag bir zararlıdır. Karanfil, gül, kasımpatı, gerbera, aster, solidago ve gysophila gibi süs bitkilerinin yanı sıra pamuk, domates, patlıcan, biber, fasulye, hıyar, kabak, kavun, karpuz ve ıspanak önemli konukçularıdır. - Seralarda yabancı ot mücadelesi yapılmalı ve artıklar hemen yok edilmelidir. - Toprak 10 cm derinliğinde sürülerek pupalar yok edilmelidir. - Havalandırma açıklıkları en az 462 μm lik tel ile kaplanmalıdır. -Seraların içerisinde zararlının diğer konukçularının bulundurulmamasına özen gösterilmelidir. Diğer zararlılarla mücadele edilirken çiçek tripsinin de kontrol altında bulundurulması yeterli olacaktır. Kimyasallara karşı giderek artan direnç sebebiyle yoğun ve bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Serayı temsil edecek şekilde tesadüfen seçilen erken dönemde 50 yaprak, çiçek döneminde 50 çiçekte yapılan sayımda ortalama 5 larva+ergin tespit edilirse ilaçlamaya karar verilir. Süs Bitkilerinden Karanfilde Çiçek Tripsi de aynı etmendir. Heliothrips haemorrhoidalis türü de süs bitkilerinde ciddi zararlanmalara yol açan bir zararlı olarak bilinmektedir.