GEÇMİŞTEN GELECEĞE İSTANBUL BALIK HALLERİ T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI GIDA TARIM VE HAYVANCILIK DAİRE BAŞKANLIĞI SU ÜRÜNLERİ MÜDÜRLÜĞÜ
Bizans tan Osmanlı ya Balık Halleri İstanbullumuz, İstanbul Boğazı ve Marmara denizinin doğal güzellikleri yanında balıkçılık sektörüyle de tarih boyunca toplum hayatında ekonomik ve kültürel anlamda müstesna bir yer edinmiştir. Marmara denizinde yaşayan su ürünlerinin çeşitliliği, bolluğu ve lezzeti ile Kostantinapolis ismi ile Doğu Roma imparatorluğuna başkentlik yaptığı dönemden günümüze kadar bu coğrafyanın çok önemli bir değeri olarak varlığını sürdürmüştür. Su ürünlerinin toptan ticaretinin yapıldığı balıkhanelerin ilk uygulamasına Bizans imparatorluğu döneminde rastlanmaktadır. Dönemin balıkhanesinin bugünkü Yeni Cami bitişiğindeki Eminönü Meydanı civarında bulunduğu tahmin edilmektedir. Bizans döneminde balık tutmanın ve satmanın Haleia denilen vergiye tabi olduğu tarihsel kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Osmanlı da Balık ve Balıkçılık Osmanlı döneminde de balıkhaneler Bizans imparatorluğundan kaldığı şekliyle işletilmeye devam edegelmiştir. Balıkhanenin işletilmesi Marmara ve haliç sahillerinin muhafazasından sorumlu olan Bostancı Ocağı uhdesinde yürütülmüştür. Bostancı ocağının aynı zamanda sarayın balık ihtiyacını da karşıladığı bilinmektedir. Topkapı Sarayında tutulan Defterlerden saraya hangi tür balıkların alındığı ve miktarına ilişkin birtakım bilgiler edinilse de dönemsel olarak balıkçılığa ilişkin daha detaylı bilgilere Evliya Çelebinin Seyahatname sinde rastlanılmaktadır. Seyahatname de balıkçılık ile uğraşan çeşitli esnafların isimleri, sayıları, faaliyet gösterdiği yerlere ilişkin bilgiler detaylı bir şekilde yer almaktadır.
XVII. Yüzyılda balıkçılık lonca halinde örgütlenmiş ve balık avcılığı ve satışına ilişkin çeşitli nizamnameler çıkarılmıştır. Dersaadet Biladi ve Selasede, Midye ve İstiridye İhracı Hakkında Nizamname (1867), Dersaadet ve Tevabii Balıkhane İdaresine Dair Nizamname (1878) Zabıta-i Saydiye Nizamnamesi (1879). İstanbulda balıkhane işleyişi ve balıkçılık ile ilgili en sağlıklı kayıtlara son dönem Osmanlıda balıkhane nazırlığı yapmış olan Alirıza Bey ve Karekin Deveciyan ın yayınlamış olduğu kitaplardan ulaşılabilmektedir.
Özellikle Karekin Deveciyan ın 1915 yılında yayınladığı Türkiyede balık ve balıkçılık isimli kitabında 1909 ile 1923 yılları arasında toplam 45 Tür Deniz Balığı ve 8 Tür de Tatlısu balığından oluşan yıllık ortalama 5.000 ton ile 18.000 ton arasında su ürünü satıldığı görülmektedir. Söz konusu kitapta avcılık yöntemleri av vasıtaları ve avlanan su ürünleri türlerine ilişkin çok detaylı açıklayıcı bilgiler yer almaktadır.
SON DÖNEM BALIKHANE Önce Eminönü nde sonrasında Azapkapı da hizmet veren balıkhane 1983 yılında Kumkapı da mevcut balıkçı barınağı yerleşkesine taşınmıştır. İstanbul un ve sektörün güncel ihtiyaçlarını karşılamak üzere inşa edilen su ürünleri hali; nüfus artışı, gelişen ve büyüyen sektör, artan ürün miktarı, ulusal (2002- Su Ürünleri Toptan ve Perakende Satış Yerleri Yönetmeliği ) ve uluslararası mevzuat değişiklikleri ve sektör ile ilgili standartların oluşturulması ve uygulaması gibi gerekçelerle hem fiziksel yapısı hem de işletmecilik anlayışı ile ihtiyaca cevap veremeyecek hale gelmiştir.
Mevzuatta istenilen değişiklikler ve iş akışını düzenlemek amacıyla fiziki yapıda dönem dönem bazı değişiklikler yapılmış ancak konumu ve yerleşim itibarı ile arzu edilen işletme anlayışı uygulanamamıştır. Bu ve benzeri nedenlerle halin bulunduğu yerden kaldırılması, kapasitenin ve işletme anlayışının değiştirilmesi bir zorunluluk halini almıştır. Bu maksatla kurumumuz teknik personelleri ve diğer paydaş kuruluşların temsilcileri ile müşterek çalışmalar başlatılmış, gelişmiş dünya ülkelerindeki örnekleri bizatihi yerinde incelenmiş, İstanbul un ve sektörün en az 50 yıllık ihtiyacına cevap verebilecek dünya normlarında yeni bir hal yapılması konusunda mutabık kalınmıştır. Akabinde 18.12.2009 tarihinde Büyükşehir Belediye Meclisince Beylikdüzü Gürpınar Mevkiine yeni bir hal yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
Projelendirme ve ihale aşamasından sonra yaklaşık 240.000 m2 lik alana yıllık 100.000 ton ürün kapasiteli Gürpınar Su Ürünleri Hali inşa edilmiştir. Bilindiği üzere ülkemizde su ürünleri halleri Belediyelerin bir birimi olarak faaliyet göstermektedir. Su ürünleri halinde ticareti sınırlayıcı kamusal alandan uzaklaşmanın ve işletmeye ilişkin rahat ve hızlı kararlar alabilmenin ülkemiz su ürünleri sektörüne ve kamu menfaatine katkı sağlayacağı düşüncesi ile işletme prensipleri, yetki ve sorumlulukları kurumumuzca belirlenen bir teknik şartname çerçevesinde Gürpınar Su Ürünleri Hali işletmesi işi ihale yoluyla 10 yıllığına belediyemizin şirketi olan ÖZİDAŞ AŞ. ye verilmiştir. Yeni işletme anlayışı özetle şu şekilde tanımlanabilir; su ürünlerinin hale kabulünün, kalite ve sınıfının tescilinin, buzlama ve tasnifinin ve satış sonrası yükleme işlemlerinin işletmenin uzman personellerince yürütülmesi ve alım-satım işlemlerinin işletme kontrolünde olan elektronik bir platformda gerçekleştirilmesi işlemleridir.
olarak; Planlanan işletme anlayışının tamam olarak hayata geçmesinden sonra kademeli Gıda güvenliği ve izlenebilirliği, Mali izlenebilirliğinin kayıt altına alınması, Sektörün kurumsallaşması, Sektör paydaşlarının (müstahsil, komisyoncu ve alıcı esnaf) tanımlanması ve kayıt altına alınması, Su ürünlerimizin ederinin arttırılması, Sektörel altyapının gelişmesi (işleme üniteleri, soğuk hava depoları, pazarlama ağı vb.) Gereksiz iş yoğunluğunun ortadan kalkması Sektörel istihdamın sağlıklı bir şekilde tesisi, Sağlıklı ve ekonomik su ürününün temini, Toplumsal tüketim bilincinin artması Uzun vadede ülkemiz su ürünleri hallerinin aynı işletme anlayışıyla çalışıyor haline gelmesi, bir network ağı ile ortak bir su ürünleri pazarı oluşturulması gibi getirilerin sağlanması amaçlanmaktadır.
KUMKAPI
GÜRPINAR
ESKİ DURUM YENİDURUM
ESKİ DURUM YENİDURUM
ESKİ DURUM YENİDURUM