Dreifaches Nein bei den eidgenössischen Abstimmungen

Benzer belgeler
Bu dersimizde Bayan Graf bir eğitim kursuna gitmek istiyor. Bu konuyu bir arkadaşıyla görüşüyor.

Der kleine Hase möchte lesen lernen

İçindekiler. Çözüm Anahtarı Sözcük Listesi Copyright 2002 Max Hueber Verlag. ISBN , 1. Auflage 1.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 10 geçiyor. Almanya yı kurtarmak için 120 dakikan ve üç canın var. Komisere güvenebilir misin?

Yurt dışı eki tarihli Alman çocuk parası başvurusu için Anlage Ausland zum Antrag auf deutsches Kindergeld vom

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat Görevini tamamlamak için 65 dakikan var.

GÜÇ KOŞULLARDAKİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ (GÜÇKOBİR) (Supporting Association for the Individuals in Difficult Condition)

FLASHBACK: Die Kantstraße? Mädchen, die ist im Westen, verstehen Sie? Da können Sie jetzt nicht hin.

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 26 Zaman Deneyleri

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın var, ve biri seni tanıyor.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e 20 var. 70 dakikan ve bir canın kaldı. Acele etmen gerekiyor. Seni kim takip ediyor?

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 02 Firarda

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 19 Sahtekarlık ortaya çıkar

Tavsiyeniz için 60, EUR ya varan primler. Arkadaşınıza tavsiye edin ve primlerden faydalanın

Almanca yapısal kalıp kavram sözlüğü Deutsches Konjunktionen Wörterbuch [Mevlüt Baki Tapan]

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

3. Neujahrsball der Deutsch-Türkischen Wirtschaft. Alman- Türk Ekonomisinin 3. Yeni Yıl Balosu

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 26 Ayhan a veda

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım 1989, akşam saat Görevini tamamlamak için 15 dakikan kaldı. Ama hala dikkatli olmak zorundasın.

Bald komm ich in die Schule. Anregungen zur Vorbereitung auf die Schule für Kinder und Eltern

Deutsche Botschaftsschule Ankara Zweigstelle Istanbul Sicherheitskonzept Informationen für Familien / Notfallsinformation Acil Durum Planı - Karte

VORSCHAU. Önsöz. zur Vollversion

İSVİÇRE İÇİN HAYIR LI OLDU

"Allah Adına Şiddete Hayır! Barışın Savunucuları Olarak Hıristiyanlar ve Müslümanlar"

HSK Unterricht in Heimatlicher Sprache und Kultur Ana dili ve Kültür Dersleri

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 19 Soğuk Savaş ta Aşk

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Angeben, dass man sich einschreiben will

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve bir canın kaldı.

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 15 Zamanda Yolculuk

Mehrsprachiger Elternabend

Schuljahr. Herkunftssprache Türkisch

Kişisel hesap müşterek hesap Çocuk hesabı döviz hesabı kurumsal hesap öğrenci hesabı Aylık kesintiler var mı? Fragen, ob für das Konto monatliche Gebü

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET)

[ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 20 geçiyor. iki canın ve 95 dakikan var. Mesaj ne anlama geliyor?

telc Türkisch-Zertifikate: Für alle, die mehr können

Forum Demenz / Alzheimer Wie gehe ich damit um? Sylvia Kern, Geschäftsführerin 1

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 17 Barikat Đnşası

Wir verstehen uns gut Spielerisch Deutsch lernen

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e 10 var. 60 dakikan ve bir canın kaldı.

COMPUTER: Mission Berlin, 9 Kasım, sabah saat 10. Berlin e hoşgeldin. Kahramanın kim olsun? Berlin e hoşgeldin. Kahramanın kim olsun?

Smartphone-Funktionen

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 22 Harekete Geç

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

Arbeiten Ausbildung Fort-/Weiterbildung Studium. Çalışmak Meslek Eğitimi Mesleği İlerletme/Geliştirme Eğitimi Yüksek Öğrenim

Die alttürkische Xuanzang-Biographie V

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah, saat dakikan ve iki canın kaldı. Ayrıca sana yardım

BÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

CÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

Ich bin ein Baum, einer von in dieser Stadt. Jeder einzelne von uns ist wertvoll. Ben bir ağacım, bu şehirdeki değerli ağaçtan biriyim.

İsviçreli siyasetçi ve örgütler: Diktatörlüğe karşı Kürtlerle dayanışma büyütmeli

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın kaldı.

Montaj Talimati. Eurorient GmbH., An der Weide 15B, Weyhe,

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 25 Đşler sarpa sarıyor

Konjunktiv 1 (Dolaylı Anlatım)

İş E-Posta. E-Posta - Giriş. Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise. Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim

Reisen Unterwegs. Unterwegs - Ort. Du weißt nicht, wo Du bist. Onun haritada nerede olduğunu bana gösterir misiniz?

Bald komm ich in die Schule. Yakında Okula Başlıyorum

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e çeyrek var. 65 dakikan ve bir canın kaldı.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11. Sadece 60 dakikan kaldı, ve ek bir canın yok.

Antrag auf Erteilung einer Aufenthalterlaubnis İKAMET MÜSAADESİ İÇİN DİLEKÇE

Marie hat Heimweh. Sevgi evini özler

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU YABANCI DİL (ALMANCA) YETERLİK SINAVI A

Islam (isteğe bagli) Sezer (esinizin soy adi) (doğum tarihi) Deutsch (milliyeti)

Ocak Şubat 2016 tarihlerinde meclis ve komisyonlarda ele alınan önemli konular

Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil Başkanlığındaki Türkiye Ekonomi Heyeti (Ankara, Konya, Istanbul) Mayıs 2014 Kayıt Formu

Auswahlverfahren für den höheren Auswärtigen Dienst 2017

TÜRKISCH. NIE MEHR SPRACHLOS! Zeigebilder: praktisch beim Einkaufen Umgangssprache: extra Slang-Kapitel Tipps: Fettnäpfchen vermeiden

HERE COMES THE SUN. 6. September bis 31. Oktober 2010 Uferhallen, Berlin-Wedding

Offener Brief von Kadir Ugur, CEO BENTOUR REISEN, an den türkischen Minister für Kultur und Tourismus Mahir Ünal

Almanyalý Türklerin bankasýna hoþgeldiniz. HypoVereinsbank ve YapýKredi iþbirliðinin tüm avantajlarý hizmetinizde.

Antrag auf Erteilung/Verlängerung einer/eines İlk izin / Uzatma başvurusu

Voraussichtlicher Bruttoarbeitslohn (einschließlich Sachbezüge, Gratifikationen, Tantiemen usw.) im Inland im Wohnsitzstaat in (Drittstaat)

Derdini söylemeyen derman bulamaz.


Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Angeben, dass man sich einschreiben will. ders almak istiyorum.

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Almanca-Türkçe

24) a) helfe b) teile c) behandle d) greife

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Türkçe-Almanca

Auswahlverfahren für den höheren Auswärtigen Dienst 2017

6 EKİM 1964 MANYAS DEPREMİ ESNASİNDA ZEMİNDE MEYDANA GELEN TANSİYON ÇATLAKLARI ERDBEBENSPALTEN IM DER GEGEND VON MANIAS IN NORDWEST-ANATOLIEN

Vergleich der Schülerantworten zwischen den Partnerregionen

Herzlich willkommen! - Hoş geldin! ÜBUNGEN / ALIŞTIRMALAR. Ergänze den Dialog! / Diyaloğu tamamla!

Sosyal entegrasyon. Fırsat eşitliğini desteklemek nasıl yapılır?

Datenblatt für Joysticks

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 20 Dinleyici anketi

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 21 Yeni Bir Plan

Eğitim ve İştirak Paketi. Nordrhein-Westfalen Eyaleti. Çalışma, Uyum ve Sosyal İşler Bakanlığı nın bir bilgilendirmesidir.

Yurt içi okul etkinlikleri el kitabı. 1. Giriş

Geschäftskorrespondenz

12. Sommerfest der Deutschen Wirtschaft Alman Ekonomisinin 12. Yaz Partisi

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 04 Uyarı Sinyalleri

MITGLIEDSANTRAG / ÜYELİK BAŞVURU FORMU


ÖPÜCÜK OLMAZ ZORLA. Marion Mebes / Lydia Sandrock Kein Küsschen auf Kommando Ausmalbuch 2015 verlag mebes & noack

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 10 Kral Ludwig le röportaj

Transkript:

Kadın sendikacılar kesin ücret eşitiliği önlemleri talebinde bulundular İsvİçre Sendikalar Birliği (SGB) Kadınlar Kongresi artık ücret eşitliğinin sağlanması için devlet kontrolleri ve yaptırımlar talep ediyor. 2014 yılı için SGB kadınları politikadan anayasada mevcut eşit iş için eşit ücret ilkesinin yerine getirilmesi için kesin öneriler bekliyorlar. >> 4 Daha fazla koruma ve 4 000 Frank asgari ücret Hİzmet sektörünün Unia-Delegeleri işverenlerden hizmet sektöründeki çoğu zaman kötü ve nahoş çalışma şartlarını iyileştirip ücretleri 4000 Franka yükselmelerini talep ettiler. >> 5 AZB 4057 BASEL Bern de kadına şiddete karşı eylem Bern de birkaç yüz kişi Bundesplatz taki miting ile kadına ve çocuklara karşı şiddete karşı bir tutum sergiledi. Hanede şiddete karşı tüm İsviçre yi kapsayan bir strateji ve kadın sığınma evlerinde daha fazla yatak kapasitesi talep ettiler. >> 4 Zahl der Raucher in der Schweiz bleibt stabil Die Zahl der Raucherinnen und Raucher in der Schweiz bleibt stabil: 25,9 Prozent der über 15-Jährigen greifen regelmässig zur Zigarette. Dies zeigt das Suchtmonitoring Schweiz für das Jahr 2012. >> 8 İsviçre de üç farklı inisiyatif tarafından referanduma sunulan tasarıların hepsine Hayır oyu çıktı. Oylamada en trajik sonuç ise, şirket patronlarının maaşlarının çalışanlarınkininin 12 katı ile sınırlanmasını isteyen 1 :12 İnisiyatifi oylamasında yaşandı. Dreifaches Nein bei den eidgenössischen Abstimmungen Bei den Eidgenössischen Abstimmungen hat das Schweizer Stimmvolk dreimal Nein gesagt. Am deutlichsten scheiterte die 1:12-Initiative. Aber auch die SVP- Familieninitiative und die Verteuerung der Vignette waren chancenlos. Die SVP- Familieninitiative wird mit 58,5 Prozent der Stimmenden nicht goutiert. 65,3 Prozent sagen Nein zur 1:12-Initiative und 60,5 Prozent Nein zur Erhöhung der Autobahnvignette. >> 6 İsviçre Federal Parlamentosu yeni konfederasyon Başkanını seçti Federal Parlementonun 4 aralıkta zapılan toplantısında yeni Konfederaszon Başkanı ve yardımcısını seçti. Gecerli 202 oyun 183 ünü alan FDP li Dışişleri bakanı Didier Burkhalter, konfederasyonun 1 yıllık başkanlığına seçildi. >> 12 Didier Burkhalter ist neuer Bundespräsident Kayıp bir yıl: 2013 2013 yılını geride bırakmak üzereyiz. Yine dünya liderleri ve para babaları çıkıp, önümüzdeki yılın bir öncekinden daha iyi bir yıl olacağını söyleyecekler. Sanki bir önceki yıl çok iyi geçmiş gibi. 2013, ein verlorenes Jahr Mazlum Kılıç >> 3 HER GÜN 18 YAŞ ALTINDAKİ 20 BİN KIZ ÇOCUĞU DOĞUM YAPIYOR Çocuk hakları alarm veriyor çocuk işçiler halen önemli birer gündem maddesi. >> 18 Her gün gelişmekte olan ülkelerde 18 yaşın altındaki 20 bin kız çocuğu doğum yapmakta ve bu kız çocuklarının sayısı yılda 7,3 milyonu bulmaktadır diyen Osotimehin, Sadece doğumları değil tüm gebelikleri kattığınızda, bu rakam çok daha yukarılara çıkmaktadır ifadesini kullandı. >> 22

BAŞYAZI 3 2013 yılını geride bırakmak üzereyiz. Yine dünya liderleri ve para babaları çıkıp, önümüzdeki yılın bir öncekinden daha iyi bir yıl olacağını söyleyecekler. Sanki bir önceki yıl çok iyi geçmiş gibi. Her yıl aynı yalan söylenir ama maalesef gerçekler çok farklıdır. İşsizlik azalacak denir, bir bakarsınız zirveye çıkmış; Kadın cinayetleri sonlanacak denir, suçluların salıverildiğine şahit oluruz; Çocuk hakları denir, çalışan çocuk sayısı giderek artar; Barış denir, savaş açılır. Yani ne vaat ediyorlarsa tam tersi icraatta bulunurlar. Bir tek bu vaat sahipleri ve para babaları ceplerini doldurmaya devam ederler. Ekonomik krizleri atlatmak için kemer sıkmak zorunda kalan nedense hep üç kuruşa çalışan işçiler ve emekçiler olur. Sofrasından ekmeği, eğitim ve sağlık hakkı çalınanlar hep onlardır. Para babaları ceplerini doldurmaya devam eder. Bu sebeplerden dolayı işsizlik artık Avrupa nın da en temel sorunu haline geldi. İsviçre gibi bir ülkede bir milyona yakın insan yoksulluk sınırında yaşıyor. Bu vaatseverlerin dillerinden düşürmediği bir diğer kelime de demokrasi. Irak, Afganistan, Mısır, Tunus, Suriye, Filistin gibi ülkeler bu büyülü kelime ve özgürlük vaadiyle işgal edilen coğrafyaların başında geliyor. Demokrasi diyenlerin burada tarihin en acımasız ve barbar katliamları yaptığına şahit olduk. Sadece Irakta bir milyonun üzerinde Iraklı yı katlettiler. Yüz binlerce kadının ve küçük kız çocuklarının ırzına İnsanlık için kayıp bir yıl: 2013 geçtiler. Bu günlerde Suriye ye demokrasi adına girenler de efendilerinin yolunda giderek, camileri bombalıyorlar, evli kadınlara Allah adına el koyuyorlar ve tam bir insanlık suçu işliyorlar. Yani bunlar 2013 yılında da dünyaya sadece vahşet, savaş ve katliam yaşattılar; yoksulluk, işsizlik ve açlık getirdiler. Geriye milyonlarca ölü, yaralı ve ülkesini terk etmek zorunda kalan insanlar bıraktılar. Bazı acı gerçekler - 13 yaşındayken, yaşadığı kentte 26 kişinin tecavüzüne uğrayan Ö.Y. adeta suçlu görüldü. - Oyuncak sandığı bir nesne, patlayıp da öldürmeden önce Behzat ı kimse tanımıyordu. - Kuveyt in bir yerinde, Yemen de ve birçok yerde 8 yaşında evlendirilip de gerdek gecesi ölen Rawanlar ı artık tanıdık. - Pakistan da kız çocuklarının eğitim haklarını savunduğu için Taliban tarafından saldırıya uğrayan Malala yı artık dünya tanıyor. - Sadece Türkiye de 2013 yılı içerisinde 55 çocuk işçi yaşamını yitirdi. - 2013 yılının ilk dokuz ayında 34 bin çocuk cinsel tacize uğradı. - Berkin Elvan Türkiye nin gündemine oturan çocuk 16 yaşında polisin yakın mesafeden attığı gaz fişeğinin kafasına isabet etmesi sonucu yaralanan çocuk Hala uyanmadı. - Türkiye de ki 1 milyon çocuk gelin. Koskoca adamlara minicik kızlar eş olur mu - Roboskî de katledilen 34 kişiden 19 unun çocuk olduğu Roboskî, halen adalet peşinde. - Dünyada her yıl 200 kız çocuğu ergenlik döneminde, erken gebelik nedeniyle yaşamını yitiriyor. - ILO raporuna göre dünyada her yıl 250 milyon kişi iş kazası, 160 milyon kişi ise meslek hastalığına yakalanıyor. 1.200.000 kişi iş kazası ve meslek hastalığı sonucu yaşamını yitiriyor. - Türkiye de 2010 yılında 63 bin iş kazası sonucu 1444 kişi hayatını kaybetmiştir. Meslek hastalığına yakalanan kişi sayısı ise 533 olurken, 10 kişi meslek hastalığı sonucu hayatını kaybetmiştir. Bu süreçte İngiltere de 495.000, A.B.D de 158.100 Almanya da ise 69.186 meslek hastalığı görülmüştür. - Türkiye genelinde sokakta zorla çalıştırılan ve dilendirilen çocuk sayısı 41 binin üzerinde. - Sadece Türkiye de rekor artışla, 189 kadın, 2013 yılında eşi tarafında katledildi. - Sokakta çalıştırılan çocuk 500 bin. - Yoksul çocuk 4,5 milyon. - Son 3 yılda, çocuk gelin sayısı 130 bini geçti. - Son 3 yılda, kaybolan çocuk sayısı 27 bin (17 bini kız çocuğu) - Son 3 yılda, 500 bin çocuk hakkında adli polisiye işlem yapıldı. - Son 3 yılda, adli mercilere yansıyan taciz ve tecavüze uğrayan çocuk sayısı 70 bin. - İşsizlik, yoksulluk tüm Dünyada ve Avrupa da tarihi rekor kırmaya devam ediyor. Bunlar sadece özeti. Liste aslında o kadar uzun ki Sorumlusu kim peki? Tabii ki ABD nin başını çektiği devletler. 2013 yılında da insanlığa savaş, açlık, sefalet ve yoksulluk dışında hiçbir şey vermediler. İnsanlığın da onlardan bir beklentisi yok zaten. Eğer şimdi yine çıkıp, önümüzdeki yılın 2013 ten daha iyi geçeceğini söylerlerse, bilin ki seneye de önümüze en az bunun kadar vahim bir tablo çıkacak. 2014 yılının insanlığa huzur, refah, sevgi ve sağlık getirmesi ve dünyanın bu kan emicilerden kurtulması dileğimizle... 2013, ein verlorenes Jahr Wir haben das Jahr 2013 fast hinter uns gelassen. Die führenden Politiker und die Reichsten unserer Welt werden uns wieder versichern, dass das nächste besser werden wird, als das vergangene. Als ob das vorherige Jahr ein gutes gewesen wäre. Jedes Jahr werden dieselben Lügen erzählt, aber die Realität sieht leider ganz anders aus. Es heißt immer Die Arbeitslosigkeit wird weniger werden, aber dann erreicht sie neue Höhepunkte; Morde an Frauen werden verhindert werden, dann sehen wir aber, wie die Schuldigen frei gelassen werden; dann heißt es Kinderrechte, doch die Kinderarbeit steigt immer noch; es heißt Frieden, aber man eröffnet Kriege. Was auch versprochen wird, die Umsetzung geht genau in die andere Richtung. Das Einzige, das sich nicht ändert, ist, dass diejenigen, die diese Versprechen abgeben und die Reichen, ihre Taschen immer noch mehr füllen. Es sind leider immer die Arbeiter und Angestellten, die den Gürtel enger schnallen müssen, um eine eine Wirtschaftskrise zu überstehen. Immer sind sie es, deren Brot ihnen vom Tisch gestohlen, deren Bildungs- und Behandlungsrechte nicht gewährt werden. Die Reichen fahren fort, sich die Taschen zu füllen. Aus diesen Gründen ist die Arbeitslosigkeit in Europa zu einem der Grundprobleme geworden. In einem Land wir der Schweiz leben fast eine Millionen Menschen an der Armutsgrenze. Ein weiteres Wort, das von den Mächtigen gerne ausgesprochen wird, ist Demokratie. Länder wie der Irak, Afghanistan, Ägypten, Tunesien, Syrien, Palästina sind die ersten, an die man in Bezug auf Länder denkt, die mit dem Versprechen nach diesem magischen Wort Demokratie und mit Freiheit besetzt wurden. Wir alle wurden Zeugen davon, als die, welche das Wort Demokratie in den Mund nahmen, hier die erbarmungslosesten und barbarischsten Massacker durchgeführt haben. Nur im Irak allein wurden mehr als einen Millionen Iraker umgebracht. Hunderttausende Frauen und Kinder wurden vergewaltigt. In diesen Tagen wird Syrien im Namen der Demokratie besetzt, auch dort werden Moscheen gebombt, verheiratete Frauen Im Namen Allahs verschleppt, es werden Greueltaten gegen die Menschlichkeit ausgeübt. Diese Menschen haben auch im Jahr 2013 nur Greuel, Krieg und Massacker verbreitet, Armut, Arbeitslosigkeit und Hunger gebracht. Zurückgelassen haben sie Millionen Tote, Verletzte und Menschen, die ihr Land verlassen mussten. Einige traurige Wahrheiten - Die 13-jährige Ö.Y., die in ihrer Heimatstadt von 26 Männern vergewaltigt wurde, ist quasi schuldig gesprochen worden. - Niemand kannte Behzat, bevor ein Gegenstand, den er für ein Spielzeug hielt, explodierte und ihn tötete. - Wir kennen jetzt die Rawan s, die in Kuwait, oder im Jemen und an vielen anderen Orten mit 8 Jahren verheiratet wurden und in ihrer Hochzeitsnacht sterben mussten. - Malala, die in Pakistan das Recht von Mädchen auf eine Schulbildung verteidigte und deswegen von den Taliban angegriffen und schwer verletzt wurde, kennt inzwischen die ganze Welt. - Nur in der Türkei starben im Jahr 2013 55 Kinderarbeiter. - Innerhalb der ersten 9 Monate des Jahres 2013 wurden 34 Tausend Kinder sexuell mißbraucht. - Berkin Elvan ist der Junge, der in der Türkei eine traurige Berühmtheit erlangte...mit 16 Jahren wurde er durch eine Gaspatrone am Kopf schwer verletzt, welche die Polizei aus sehr geringer Entfernung direkt auf ihn abgefeuert hatte...er liegt immer noch im Koma. - Die 1 Millionen Kinderbräute in der Türkei. Wie können Männer mittleren Alters Kinder als Bräute zu sich nehmen? - 19 von den in Roboskî massakrierten Menschen waren Kinder, Roboskî wartet immer noch auf Gerechtigkeit. - Weltweit sterben jährlich 200 Mädchen während der Pubertät an den Folgen einer zu frühen Schwangerschaft. - Nach dem Bericht der ILO erleiden jährlich 250 Millionen Menschen Arbeitsunfälle, 160 Millionen Menschen erkranken an Berufskrankheiten. 1.200.000 Menschen sterben in Folge von Arbeitsunfällen und Berufskrankheiten. - Im Jahr 2010 sind in 63 Tausend Arbeitsunfällen 1444 Menschen gestorben. Die Zahl der Menschen, die an einer Berufskrankheit erkrankten, war 533, 10 Personen starben an den Folgen einer Berufskrankheit. In diesem Zeitraum wurde in England bei 495.000, in den USA hingegen bei 158.100 und in Deutschland bei 69.186 Menschen eine Berufskrankheit festgestellt. - In der gesamten Türkei ist die Anzahl der Kinder, die gezwungen werden, auf der Straße zu arbeiten und zu betteln mehr als 41 Tausend. - Nur in der Türkei wurden im Jahr 2013 mit Rekordanstieg 189 Frauen von ihren Ehemännern ermordet. - Die Anzahl der Kinder, die auf der Strasse arbeiten, beträgt 500 Tausend. - Die Anzahl der Kinder, die in Armut aufwachsen, beträgt 3,5 Millionen. - In den letzten 3 Jahren hat die Anzahl der Kindbräute 130 Tausend überstiegen. - In den letzten 3 Jahren ist die Anzahl der vermissten Kinder 27 Tausend (17 Tausend sind Mädchen) - In den letzten 3 Jahren wurde gegen 500 Tausend Kinder seitens der Polizei vorgegangen. - In den letzten 3 Jahren war die Anzahl der Kinder, die sexuell missbraucht und vergewaltigt wurden, 70 Tausend; dies ist leider nicht die Zahle der wirklichen Vorkommnisse sondern nur die Zahle derer, bezüglich denen offizielle Einträge erfasst wurden. - Arbeitslosigkeit und Armut sind weltweit und in Europa auf Rekordhöhen. Dies ist lediglich eine Zusammenfassung. Die Liste ist eigentlich so lang, dass man sie hier gar nicht aufführen kann... Und wer sind die Verantwortlichen? Natürlich verschiedene Staaten, allen voran die USA. Sie haben der Menschheit auch im Jahr 2013 nichts anderes als Krieg, Hunger, Not und Armut beschert. Eigentlich erwartet die Menschheit von denen ja auch gar nichts. Aber wenn die jetzt ankommen und Ihnen erzählen, dass das nächste Jahr besser werden wird als 2013, dann wissen Sie ja, dass uns nächstes Jahr ein mindestens ebenso schlimmes Szenario erwartet. Wir jedenfalls wünschen der Menschheit für das Jahr 2014 Frieden, Liebe, Gesundheit und Wohlständigkeit...und dass die Welt von diesen Blutsaugern befreit wird...

4 İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ Kadın sendikacılar kesin ücret eşitiliği istiyor İsvİçre Sendikalar Birliği (SGB) Kadınlar Kongresi artık ücret eşitliğinin sağlanması için devlet kontrolleri ve yaptırımlar talep ediyor. 2014 yılı için SGB kadınları politikadan anayasada mevcut eşit iş için eşit ücret ilkesinin yerine getirilmesi için kesin öneriler bekliyorlar. Ücret eşitliğini hızlı gerçekleştirmesi için Simonetta Sommaruga ya kuvvetlendirici kocaman bir müsli bar verildi. (Foto: Yoshiko Kusano) Ücret eşitliği konusunda ilerleme kaydedilmezse, sendikalar birliği bir halk insiyatifi deneyecek. Artık yeterince bekledik, işverenler ücret eşitliğini kendiliğinden getirmeyecekler. Yasalara uymak gerekir.», diye yaklaşık 200 delege kongrede talepte bulundular. Eşitleştirme yasası 17 yıldır yürürlükte ve Federal Anayasaya göre 30 yılı aşkın bir süredir eşdeğer iş için eşit ücret kanunen zorunludur. Günümüzde her kadın ayda yaklaşık 677 Frank tutarında dolandırılıyor bu durumda - sadece cinsiyetinden dolayı. Bu talep Federal temsilci Simonetta Sommaruga tarafından destekleniyor. Misafir konuşmacı olarak aşağıdakileri ifade etti: Ekonomi tek başına yapamazsa siyasetin yardımı gerekir. Sommaruga, Federal Meclisin 2014 sonundan önce kesin öneriler sunacağını müjdeledi. Güzel iş - Güzel bir hayat!» sloganı ile kongre Güzel iş için eşitleştirme politikası bakımından diğer koşullarla ilgilendi. Güzel hayat hedefine Nightshopping demek saat 22:00 a kadar çalışmak demek Zürİh te birçok dükkanda dün satış elemanları saat 22 ye kadar çalıştılar. Unia Zürich-Schaffhausen satış elemanlarını iş yerlerinde ziyaret etti ve pijamalı bir aksiyonla uzatılan açılış saatlerinin bedelini kimlerin ödediği konusuna dikkat çekti. Satış elemanlarına sorunun nerede olduğunu sorarsanız, hepsi bir ağızdan Sürekli daha da uzatılan dükkan açılış saatleri derler - ve bu ücretleri de çok düşük olduğu bir branştır. Gerçek şu: Akşam saatlerinde birşey satın almak isteyen her müşteri için bunu ona satan bir satış elemanının da orada bulunması gerekir. Buna rağmen dükkan açılış saatleri gitgide daha da uzatılıyor, çünkü dükkanlar uzatılan dükkan açılış saatleri ile birbirileri ile piyasa payları konusunda yarışıyorlar. Unia buna karşı geçmişte de mağdurlarla birlikte mücadele etmişti ve mücadeleye devam edecek. Dün de yine Zürih şehrinde birçok satış elemanı paydos yapamadı. Bu yüzden paydos onlara getirildi. Pijamalarlar Unia dükkanlara küçük hediyeler götürüp bu şekilde müşterilerin dikkatine de dikkanlardaki bu duruma çekti. Bern de kadına şiddete karşı eylem Bern de birkaç yüz kişi Bundesplatz taki miting ile kadına ve çocuklara karşı şiddete karşı bir tutum sergiledi. Hanede şiddete karşı tüm İsviçre yi kapsayan bir strateji ve kadın sığınma evlerinde daha fazla yatak kapasitesi talep ettiler. SP-Federal temsilcisi Jacqueline Fehr miting katılımcılarına İsviçre de her iki haftada bir kişinin hanede şiddet sonucunda yaşamını yitirdiğini bildirdi. Şiddet sevgiyi, umutları ve hayalleri yok eder, dedi. Biz burada şiddete karşı bir tutum sergilemek için buluştuk. Fehr ayrıca kadınların sık sık tehdit edilip, aşağılanıp, dövülüp tecavüze uğradıklarını vurguladı. Mağdurlar çoğunlukla sadece kadınlar değil, çocukları da etkileniyor. Çocuklar güvenlikten ve korunaklı bir ortamdan mahrum ediliyor, diye ifade etti aynı zamanda İsviçre Çocuk Koruma Vakfının da Başkanı olan Fehr. Fehr ayrıca, hanede şiddetin mağdurlar tarafından çoğunlukla ihbar edilmediğini de ekledi. Şikayetlerden %70 i tekrar geri çekiliyormuş. Potansiyel suçlular hesap sorulmayacağı hissine kapılırlarsa, cezalar ne kadar sert olursa olsun, bundan etkilenmeyeceklerdir diye hatırlattı Fehr. Kadın sığınma evleri de çoğunlukla o kadar doluymuş ki, her ikinci kadın ret edilmek zorundaymış. Burada da daha fazla yere ihtiyaç var. İsviçre ve Liechtenstein Kadın Sığınma Evleri Çatı Örgütünden Myriame Zufferey Eyalet Hükümetinden, kadına ve çocuklara karşı şiddetin her şekline karşı Federal Hükümet tarafından finanse edilecek, tüm İsviçre yi kapsayan bir strateji oluşturmasını talep etti. Kanton ve Belediyeler bazında küçük çapta bir oluşum istemiyorz, diye vurguladı Zufferey. İsviçre artrık resmi çapta gözlerini açıp hanede şiddetin çok yaygın ve toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir fenomen olduğunu idrak etmeli. Kadın ve çocuklara, aynı zamanda erkeklere karşı da, şiddet özel hayatı ilgilendiren bir sorun değil, toplumsal bir sorundur. Federal Hükümet tarafından finanse edilecek, tüm İsviçre yi kapsayan bir strateji acilen gerekli. Ayrıca mağdurların korunması konusunda daha iyi ve güvenli bir finansman şartmış. Ulusal parlamento ayrıca derhal kadına karşı İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ 5 ulaşmak için kadınlar diğer konuların arasında çalışma hayıtının bakım sorunları ile uyumlu hale getirilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Çalışma saatleri herkes için önemli ölçüde azaltılıp talep üzerine çalışma yasaklanıp bakım yükümlülüğü olanlara daha çok ücretli izin sağlanmalı. Cinsiyetler arasındaki ücret farklılıkları sanayide özellikle çok fazla: Besin ve keyif verici madde üretiminde %20, makine endüstrisinde %25 ve hatta tekstil branşında %32. En iyisi yine %13 ile kimya endüstrisi. Sanayideki kadınlar her yıl birçok bin Frank tutarında dolandırılıyorlar. Eşdeğer iş için kadınlar örneğin makine endüstrisinde ortalamada erkeklerden 1 933 Frank daha az kazanıyorlar. Anayasaya ücret eşitliği girdikten 32 yıl sonra bu bir skandaldır! Sanayideki kadınlar için şu çok açık: Şirketleri kendi insiyatifleri ile ücret denetimi yapma konusunda ikna etme stratejisi başarısızdı. Sanayi kadın konferansı Federal Meclisten ve Parlamentodan derhal ücret eşitliğini sağlamak için önlemler almalarını talepm ediyor. Düzeltilen bir eşitleştirme yasası ücret kontrollerini ve ücret ayrımcılığı vakaları için ceza koyma yetkisini içermeli. Kadınlar yeterince beklediler, artık harekete geçme zamanı! şiddet ve hanede şiddetin önlenmesi ve mücadelesi için Avrupa Konvasiyonunu onamalıymış. Talelperini güçlendirmek için çeşitli organizasyonlar 4000 den fazla imza toplamıştı. Miting katılımcıları Cumartesi günü Bern de kötü hava şartlarına rağmen gösterilerine devam ettiler. Balonlar ve bayraklarla gri, sılak ve soğuk Bundesplatz a biraz renk getirmeye çalıştılar. Miting katılımcılarının pembe eldivenlerle donatıldıkları bir koreografi de bir renk aksanı koydu. Bir bildiriden öğrenildiğine göre, miting organizasyonu İsviçre ve Liechtenstein Kadın Sığınma Evleri Çatı Örgütü ve Şiddete karşı 16 gün ve Violence que faire organizasyonları ile işbirliği halinde yapılmıştır. Bern deki miting aynı zamanda yıllık Şiddete karşı 16 gün kampanyasının da başlangıç tarihi oldu. Kampanya kısa zaman önce Bern kadın merkezinin Trudy-Schlatter-ödülü ile ödüllendirilmişti. Kampanya Hrıstiyan Barış Hizmeti tarafından başlatılmıştır. Basel de kadınlar şiddete karşı yürüdü İsviçre Özgür Kadın Hareketi in çağrısıyla Claramatte başlayan yürüyüşte sık sık Biji berxwedana jınan ve Jin jiyan azadî sloganları atan kitle Paris te katledilen üç Kürt kadın devrimcinin posterlerini taşıdılar. Savaşa, Şiddete, Köleliğe Başkaldırıyoruz şiarı ile yapılan eyleme Sosyalist Kadınlar Birliği,Yeni kadın,jung Stragl gibi kadın örgütleri de destek verdi. Saat 16.00 da Basel Claramatte partında başlayan yürüyüş Claraplazt daki miting ile sona erdi. Miting, Paris te katledilen Kürt Kadın Siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez şahsında özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşu ile başladı. İsviçre Özgür Kadın Hareketi adına yapılan konuşmada, Rojava devrimi ve bu süreçte Kürt kadınlarının oynadıkları aktif rol selamlandı, Rojava devriminin kadın devrimi olduğu vurgulandı. Temsilci, tüm kadınların bu devrimi sahiplenmesi gerektiğini vurguladı. Paris te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez cinayetinin organizeli olduğu belirtildi, derhal aydınlatılması istendi. SKB ve Young Struggle üyesi kadınlar adına yapılan ortak konuşmada, 25 Kasım ın simgesi olan ve polisler tarafından tecavüz edilerek katledilen Mirabel kardeşler anıldı. Rojava daki kadın devrimi selamlandı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla İsviçre nin Basel kentinde Kürt kadınları yürüyüş düzenledi. Daha fazla koruma ve 4 000 Frank asgari ücret Hİzmet sektörünün Unia-Delegeleri işverenlerden hizmet sektöründeki çoğu zaman kötü ve nahoş çalışma şartlarını iyileştirip ücretleri 4000 Franka yükselmelerini talep ettiler. Bern deki delege toplantılarında delegeler bununla ilgili bir önerge ve 2013-2016 yılları için bir geliştirme planını oy birliği ile kabul ettiler. Hizmet sektörü özel otelcilik, perakende satış, nakliye/lojistik, güvenlik, ev idaresi, evlerde özel bakım, özel uzun süreli bakım, kültür/hobi, kuaförcülük, tiyatro gibi dallarda hizmet sektöründe çalışan 50 000 den fazla çalışanın çıkarlarını temsil ediyor.

6 İSVİÇRE İSVİÇRE 7 İsviçre soyguna evet dedi İsviçre de üç farklı inisiyatif tarafından referanduma sunulan tasarıların hepsine Hayır oyu çıktı. Oylamada en trajik sonuç ise, şirket patronlarının maaşlarının çalışanlarınkininin 12 katı ile sınırlanmasını isteyen 1 :12 İnisiyatifi oylamasında yaşandı. İsviçre de üç farklı inisiyatif tarafından referanduma sunulan tasarıların hepsine Hayır oyu çıktı. Oylamada en trajik sonuç ise, şirket patronlarının maaşlarının çalışanlarınkininin 12 katı ile sınırlanmasını isteyen 1 :12 İnisiyatifi oylamasında yaşandı. İsviçre de şirket patronlarının maaşlarının sınırlandırılması, Vignette olarak da bilinen yıllık otoyol ücretlerinin 40 Franktan 100 franga yükseltilmesi ve ailelere yönelik kimi vergi düzenlemelerini öngören üç ayrı tasarı için oylama sona erdi. Referanduma konu olan tüm önerilerin reddedildiği İsviçre de özellikle bankacılık sektörünün güçlü etkisi bir daha hissedildi. 1 :12 İnisiyatifi yüzde 34,3 e karşı yüzde 65,7, Otoyol İnisiyatifi yüzde 41,3 e karşı yüzde 58,7 ve Aile İnisiyatifi ise yüzde 39,5 e karşı yüzde 60,5 ile reddedildi. MAAŞ ADALETSİZLİĞİNE DEVAM Sosyalist Parti Gençlik Örgütü (Juso) öncülüğünde geliştirilen 1 :12 İnisiyatifi referandumda yüzde 35 oy alabildi ve yüzde 65 lik hayır oyuyla reddedildi. İnisiyatif, başta bankalar olmak üzere şirket patronları ve yöneticilerinin maaşlarının aynı şirketteki en düşük kademe çalışanın maaşının 12 katıyla sınırlandırılmasını talep ediyordu. Juso, böylelikle başta bankalar olmak üzere büyük şirketlerin yöneticilerinin bir yandan milyonlarca frank kazanırken, diğer yandan zarar beyan etmelerinin önüne geçilmesini hedefliyordu. İnisiyatifin öncüsü Juso üyeleri, adı şaibelerle anılan UBS bankası yöneticilerinin 2012 yılında 2 milyar frank bonus kazanmalarına rağmen, bankanın zarar göstermesini eleştirmiş ve referandum için gerekli 100 bin imzayı toplamışlardı. 1 :12 İnisiyatifi nin çalışanlar arasındaki maaş uçurumunu kısmen de olsa dengelemeyi hedefleyen tasarısına karşı iş dünyası ve merkez ve sağ liberal kesimler karşı çıkıyordu. Bu kesimler 1 :12 İnisiyatifi ni sosyalist idealleri hakim kılmakla suçluyorlardı. 1 :12 İnisiyatifi referandumu kaybetse de, birçok kantonda yüzde 40 ların üstünde destek gördü. İnisiyatife evet diyenlerin oranı Tessin de yüzde 49, Jura da yüzde 48, Cenevre de yüzde 43 ve Neuenburg da yüzde 45 civarında oldu. Referandumda, otoyolları kullanan araçların yıllık 40 İsviçre Frankı olan geçiş ücretinin 100 franga yükseltilmesi talebi de reddedildi. Tasarıyı savunanlara göre, kantonlardan Federal Hükümet e geçecek olan 400 kilometrelik otoyolun bakım masraflarının finansmanı için Vignette fiyatının arttırılması gerektiği savunuluyordu. Sağ-popülist İsviçre Halk Partisi (SVP) tarafından savunulan Aile İnisiyatifi de referandumdan geçemedi. İnisiyatif, çocuklu ailelere gelir vergisinde indirim yapılması, çocuklarının bakımını bizzat üstlenen ailelere daha fazla yardım verilmesi gibi talepleri savunuyordu. Auswanderung aus der Schweiz so hoch wie seit 20 Jahren nicht mehr Aus der Schweiz sind 2012 so viele Menschen ausgewandert wie seit 20 Jahren nicht mehr. Sie bleibt aber als Einwanderungsland attraktiv. Ende Jahr lebten gut 8 040 000 Personen im Land, 84 400 oder 1,1 Prozent mehr als 2011. Im vergangenen Sommer knackte die Einwohnerzahl der Schweiz die 8-Millionen- Marke. Bis Ende Jahr kamen nochmals 39 060 Personen hinzu, wie aus den definitiven Bevölkerungsdaten des Bundesamtes für Statistik (BFS) für 2012 hervorgeht. Die Zunahme hielt sich 2012 im Rahmen der drei Vorjahre. 2008 hatte die ständige Wohnbevölkerung noch um 1,4 Prozent zugelegt. Laut dem BFS ist die Einwanderung aus dem Ausland nach wie vor die wichtigste Komponente der Bevölkerungswachstums. Mit insgesamt 149 100 Personen stieg diese aber nur leicht (0,2%). Die Auswanderungen hingegen nahm 2012 um 7,7 Prozent auf 103 900 Personen zu. Das ist ist der höchste Wert seit den frühen 90er- Jahren, als im Zuge der Wirtschaftskrise bis zu 117 000 Personen pro Jahr das Land verliessen. Der Wanderungssaldo verringerte sich in der Folge um 14 Prozent auf 45 200 Personen. Der Geburtenüberschuss ging um 3,9 Prozent auf 18 000 zurück. Mehr Südeuropäer, weniger Deutsche Bei den Einwanderungen entfielen gemäss der Statistik der Bevölkerung und Haushalte (STATPOP) 24 000 auf schweizerische und 125 100 auf ausländische Staatsangehörige. Der Heimat den Rücken kehren so viele Schweizer wie lange nicht. Vier Fünftel der Ausländer kamen aus Europa, mehrheitlich aus Deutschland, Portugal, Italien, Frankreich und Spanien. Der stärkste Anstieg der Einwanderungen wurde 2012 bei Personen aus Südeuropa verzeichnet, das heisst bei griechischen (+44,8%), spanischen (+36,2%) und italienischen (+28,1%) Staatsangehörigen. Hingegen übersiedelten weniger Personen aus Deutschland (-12,1%), aus der Türkei (-11,1%) und aus Kroatien (-8,2%) in die Schweiz. Umgekehrt verliessen vor allem polnische (+42%), montenegrinische (+35%), portugiesische (+9,1%), deutsche (+8,8%) und französische Staatsangehörigen (+6,4%) in grösserer Zahl die Schweiz. Schweizerinnen und Schweizer wanderten 2012 wie schon in den Vorjahren mit Vorliebe nach Frankreich, Deutschland und die USA aus. Dreifaches Nein bei den eidgenössischen Abstimmungen Bei den Eidgenössischen Abstimmungen hat das Schweizer Stimmvolk dreimal Nein gesagt. Am deutlichsten scheiterte die 1:12-Initiative. Aber auch die SVP-Familieninitiative und die Verteuerung der Vignette waren chancenlos. Die SVP-Familieninitiative wird mit 58,5 Prozent der Stimmenden nicht goutiert. 65,3 Prozent sagen Nein zur 1:12-Initiative und 60,5 Prozent Nein zur Erhöhung der Autobahnvignette. Alle drei eidgenössischen Vorlagen sind am Sonntag 24 November 2013) klar abgelehnt worden. So wird die Lohnspanne in Unternehmen nicht begrenzt: Die 1:12-Initiative der Schweizer Jungsozialisten ist am Ständemehr gescheitert. Das Volk lehnt das Begehren der Juso mit 65,3 Prozent ab. Auch die SVP-Familieninitiative scheiterte an Volks- und Ständemehr. 58.5 Prozent der Stimmbeteiligten waren dagegen. Ebenfalls keine Chance hatte das Referendum zur Preiserhöhung der Autobahnvignette: 60,5 Prozent der Stimmbeteiligten sprach sich überraschend gegen die Verteuerung von 40 auf 100 Franken aus. Das Referendum gegen die Preiserhöhung der Vignette war erfolgreich Alle drei eidgenössischen Vorlagen sind vom Stimmvolk abgelehnt worden. Die 1:12-Initiative ist bereits am Ständemehr gescheitert. Auch das Volk lehnte das Begehren der JUSO ab. 65,3 Prozent der Stimmenden sagten Nein. Rund 1,8 Millionen Personen lehnten die Initiative ab, 955 000 nahmen sie an. In den Kantonen Tessin und Jura scheiterte das Volksbegehren allerdings nur knapp: Im Kanton Tessin legten 49 Prozent der Stimmenden ein Ja in die Urne, im Kanton Jura 48 Prozent. Am deutlichsten verworfen wurde die Initiative in den Kantonen Schwyz und Zug mit einem Ja-Stimmen-Anteil von lediglich 23 Prozent. Die Initianten wollten in der Verfassung verankern, dass kein Chef in einem Monat mehr verdienen darf als die Angestellten in einem Jahr. Sie gaben sich nach der Niederlage selbstkritisch. Unsere Argumente haben zu wenig gegriffen, um die Panikkampagne der gegnerischen Seite zu entschärfen, sagte SP-Nationalrat Cédric Wermuth der Nachrichtenagentur sda. JUSO-Präsident David Roth sagte im Schweizer Fernsehen SRF, es sei nicht gelungen, das Volk davon zu überzeugen, dass die Abzockerei in den Chefetagen der Unternehmen ein Ende haben müsse. Trotz dieser Niederlage geht der Kampf für Lohngerechtigkeit laut Wermuth weiter. Kein Aufschlag bei Autobahnvignette Bei den Eidgenössischen Abstimmungen hat das Schweizer Stimmvolk dreimal Nein gesagt. Am deutlichsten scheiterte die 1:12-Initiative. Aber auch die SVP-Familieninitiative und die Verteuerung der Vignette waren chancenlos. Die SVP-Familieninitiative wird mit 58,5 Prozent der Stimmenden nicht goutiert. 65,3 Prozent sagen Nein zur 1:12-Initiative und 60,5 Prozent Nein zur Erhöhung der Autobahnvignette. Alle drei eidgenössischen Vorlagen sind am Sonntag 24 November 2013) klar abgelehnt worden. So wird die Lohnspanne in Unternehmen nicht begrenzt: Die 1:12-Initiative der Schweizer Jungsozialisten ist am Ständemehr gescheitert. Das Volk lehnt das Begehren der Juso mit 65,3 Prozent ab. Auch die SVP-Familieninitiative scheiterte an Volks- und Ständemehr. 58.5 Prozent der Stimmbeteiligten waren dagegen. Ebenfalls keine Chance hatte das Referendum zur Preiserhöhung der Autobahnvignette: 60,5 Prozent der Stimmbeteiligten sprach sich überraschend gegen die Verteuerung von 40 auf 100 Franken aus.

8 İSVİÇRE İSVİÇRE 9 Zahl der Raucher in der Schweiz bleibt stabil Die Zahl der Raucherinnen und Raucher in der Schweiz bleibt stabil: 25,9 Prozent der über 15-Jährigen greifen regelmässig zur Zigarette. Dies zeigt das Suchtmonitoring Schweiz für das Jahr 2012. Im Vergleich zum Jahr 2011 ist der Anteil der Raucher an der Gesamtbevölkerung sogar leicht gestiegen: Damals gaben 24,8 Prozent an, täglich oder gelegentlich zu rauchen, wie aus dem Suchmonitoring des Bundesamts für Gesundheit (BAG) hervorgeht. Am meisten Raucherinnen und Raucher finden sich in der Altersgruppe der 25- bis 34-Jährigen, von denen 33,6 Prozent rauchen. Der rauchende Teil der Bevölkerung steckt sich durchschnittlich 13 Zigaretten pro Tag an, fast ein Drittel raucht eine Packung Zigaretten oder mehr pro Tag. Im Vergleich zu 2011 hat sich nicht nur die Zahl jener erhöht, die regelmässig rauchen. Auch die Zahl der Raucher, die innerhalb der nächsten sechs Monate mit der Gewohnheit aufhören wollen, ist gestiegen - und zwar von 27,6 Prozent auf 32,3 Prozent. Auch beim Alkoholkonsum sind keine markanten Veränderungen zu beobachten. Nach wie vor trinken neun von zehn Personen in der Schweiz Alkohol, 10 Prozent tun dies täglich. 22 Prozent der Schweizer Bevölkerung legen ein risikoreiches Trinkverhalten an den Tag. Sie gehören entweder zu jenen, die sich mindestens einmal monatlich in einen Rausch trinken (17,8 Prozent), zu den chronisch risikoreich Trinkenden (1 Prozent) oder zu jenen, die beide Risiken kombinieren (3,1 Prozent). Sowohl beim Rauchverhalten als auch beim Alkoholkonsum zeigen sich Unterschiede je nach Bildungsgrad. In der Bevölkerungsgruppe mit einer obligatorischen Schulausbildung als höchstem Abschluss greift jeder Vierte täglich zur Zigarette, bei den Absolventen von Fachhochschulen oder Universitäten sind es nur 12 Prozent. Allerdings gilt dies nur für die Männer - bei den Frauen sind keine bildungsbedingten Unterschiede erkennbar. Einen gegenteiligen Effekt hat der Bildungsstand beim Trinken: Je höher die Ausbildung, desto häufiger wird gemäss dem Suchtmonitoring 2012 risikoreich Alkohol konsumiert. Bei den illegalen Substanzen schwingt nach wie vor Cannabis obenaus: Von den 15- bis 24-Jährigen gab jeder Fünfte an, im vergangenen Jahr Cannabis konsumiert zu haben. Der Konsum anderer illegaler Drogen bewegt sich gemäss BAG auf tiefem Niveau. 0,5 Prozent der Bevölkerung nahmen in einem Zeitraum von 12 Monaten LSD zu sich, 0,2 Prozent griffen zu Ecstasy und 0,1 Prozent zu Amphetaminen. Das Suchtmonitoring Schweiz wurde 2011 ins Leben gerufen. Jedes Jahr werden rund 11 000 Personen ab 15 Jahren telefonisch zu ihrem Konsum von Alkohol, Tabak, Cannabis und anderen Substanzen befragt. Alleinerziehende leiden besonders stark unter Erwerbsarmut Alleinerziehende sind fast fünf Mal häufiger von Armut betroffen als der Rest der berufstätigen Bevölkerung. Auch unter den Personen ohne Berufsausbildung und den Selbständigen sind überdurchschnittlich viele nicht in der Lage, ihre Existenz aus eigener Kraft zu sichern. Im Jahr 2011 mussten sich in der Schweiz 3,7 Prozent der Erwerbstätigen mit einem Haushaltseinkommen unterhalb der Armutsgrenze begnügen, wie das Bundesamt für Statistik (BFS) bereits im August berichtet hatte. Das entspricht knapp 130 000 Personen, denen trotz Arbeit zu wenig Geld fürs Essen und die Teilnahme am sozialen Leben übrig bleibt. Wie eine am Dienstag veröffentlichte Detailauswertung des BFS zeigt, finden sich unter Einelternfamilien mit Kindern mit 17,4 Prozent besonders viele so genannte Working poor. Auch erwerbstätige Einzelpersonen ohne Kinder weisen mit 7,6 Prozent eine erhöhte Armutsquote auf. Ausbildung entscheidend Zentral im Zusammenhang mit den Arbeitsmarktchancen ist laut BFS die höchste abgeschlossene Ausbildung. So sind Erwerbstätige ohne Ausbildung nach der obligatorischen Schule mit einer Quote von 7,9 Prozent mehr als doppelt so oft arm wie Absolventen einer Berufslehre oder einer allgemeinbildenden Schule (3,4%). Unter den Selbständigerwerbenden ist die Armut mit 8,7 Prozent ebenfalls deutlich häufiger verbreitet als unter den Angestellten (3,0%). Weil es schwierig ist, die Einkommen bei Selbständigen genau zu erfassen, ist dieses Ergebnis laut BFS aber mit Vorsicht zu interpretieren. Nach Wirtschaftszweigen betrachtet, zeigt sich mit 7,7 Prozent eine etwas höhere Armut von Personen aus dem Gastgewerbe. 240 000 Erwerbstätige armutsgefährdet 2011 bezifferte sich die absolute Armutsgrenze für Einzelpersonen auf durchschnittlich 2350 Franken pro Monat, bei zwei Erwachsenen mit zwei Kindern auf 4100 Franken. Wird die so genannte Armutsgefährdungsgrenze als Massstab genommen, so lag die entsprechende Schwelle bei 2450 respektive 5100 Franken. Als armutsgefährdet gilt, wessen Verdienst deutlich unter dem üblichen Einkommensniveau des Landes liegt. 2011 war dies bei 240 000 Erwerbstätigen oder 6,9 Prozent der Bevölkerung der Fall. Risikogruppen im Vergleich zur absoluten Armut sind hier zusätzlich Erwerbstätige aus Osteuropa und dem aussereuropäischen Raum (16,8%) sowie solche in kinderreichen Familien (17,3%). Im internationalen Vergleich liegt die Armutsgefährdungsquote der Erwerbstätigen 2011 für die Schweiz unter dem europäischen Durchschnitt. Von den Nachbarländern weist jedoch nur Italien eine höhere Quote auf. Dabei gilt es laut BFS zu beachten, dass hierzulande wegen der hohen Einkommen eine der europaweit höchsten Armutsgefährdungsgrenzen zur Anwendung kommt. Dreifaches Nein bei den eidgenössischen Abstimmungen Bei den Eidgenössischen Abstimmungen hat das Schweizer Stimmvolk dreimal Nein gesagt. Am deutlichsten scheiterte die 1:12-Initiative. Aber auch die SVP- Familieninitiative und die Verteuerung der Vignette waren chancenlos. Die SVP-Familieninitiative wird mit 58,5 Prozent der Stimmenden nicht goutiert. 65,3 Prozent sagen Nein zur 1:12-Initiative und 60,5 Prozent Nein zur Erhöhung der Autobahnvignette. Alle drei eidgenössischen Vorlagen sind am Sonntag 24 November 2013) klar abgelehnt worden. So wird die Lohnspanne in Unternehmen nicht begrenzt: Die 1:12-Initiative der Schweizer Jungsozialisten ist am Ständemehr gescheitert. Das Volk lehnt das Begehren der Juso mit 65,3 Prozent ab. Auch die SVP-Familieninitiative scheiterte an Volks- und Ständemehr. 58.5 Prozent der Stimmbeteiligten waren dagegen. Ebenfalls keine Chance hatte das Referendum zur Preiserhöhung der Autobahnvignette: 60,5 Prozent der Stimmbeteiligten sprach sich überraschend gegen die Verteuerung von 40 auf 100 Franken aus.

10 İSVİÇRE AVRUPA 11 Dayanışma ve dışlanma arasında farklılıklar Yaklaşık olarak 2007 yılı Ekim ayından beri İsviçre de ki Alevi örgütlenmesi hakkında araştırmalar yapan ve bu konuda doktora tezi hazırlayan Virginia Suter Reich, 29 Kasım 2013 günü Zürich Anadolu Aleviliği Kültür Merkezinde yazdığı Zwischen Differenz, Solidarität und Ausgrenzung (Dayanışma ve Dışlanma Arasında Farklılıklar) kitabın tanıtımını yaptı. 2007 yılında Bern Üniversitesinde Profesör Martin Sökefeld denetiminde doktora tezine başlayan Virginia Suter Reich, alan çalışması İsviçre nin dışında Almanya ve Türkiye de çalışmalar yaptı. Kazdağları, Hacı Bektaş, Sivas, Elazığ, Erzincan ve Dersimde de araştırmalarda bulundu. Çalışamları sırasında Türkçe dil kursu aldı ve az da olsa Türkçe konuşmayı öğrendi. Daha sonra doktora tezi (SNF) Schweizerische Nationalfonds (İsviçre Ulusal Fonu) tarafından desteklenerek kitap haline dönüştürülmesinin istenmesi üzerine, tezini genişleterek kitaplaştırdı. Virginia Suter Reich yaptığı konuşmasında doktora tezimi ve kitabımı hazırlarken giitiğim her yerde aleviler bana çok yardımcı oldular. Kitabın içinde bazılarının isimlerini yazdım ama o kadar kişi varki hepsini yazamadım. Burada bana yardımcı olan tüm insanlara teşekkür ederim.yaptığım araştırmada iki önemli konu gördüm bu konuları kitapta işledim. Alevileri bir araya getiren faktörlerin başında geçmişleri var. Geçmişlerinin acılarla dolu olması birlikteliği sağlıyor. İkincisi de yapılan cemler. Cemlerde aralarında görüş ayrılığı olan insanlar Cemlerde bir araya gelip o anda farklılıklarında arınıyorlar. Bu gün burada kitabımın tanıtımında yardımcı olan ve güzel bir Anadolu mutfağından farklılıklar gösteren Zürich Anadolu Aleviliği Kültür Merkezi kadınlarına ve yöneticilerine teşekkür ederim Çok sayıda İsviçreli ve Türkiyelinin katıldığı toplantıda AABK Genel Sekreteri Bülent Ant, İABF Genel Başkanı Duran Mor ve dernek yöneticileri katıldılar. Toplantı yapılan müzik dinletisinden sonra sona erdi. Gemeinderat entwirft Motion für Ausländerinnen und Ausländer Bern, 29. November 2013. 400 ausländische Personen sollen dem Stadtrat eine Motion einreichen und damit dessen Agenda mitbestimmen können. Mit diesem Vorschlag lädt der Gemeinderat Ausländerinnen und Ausländer ein, sich am politischen Leben in Bern zu beteiligen. Gleichzeitig setzt er eine interfraktionelle Motion aus dem Jahr 2011 um. Der Gemeinderat schlägt vor, dass Ausländerinnen und Ausländer an den Stadtrat gelangen und Anliegen direkt in den politischen Prozess einspeisen können. Er hat dazu das Reglement über die Partizipation von Ausländerinnen und Ausländern (Partizipationsreglement) zuhanden des Stadtrats verabschiedet. Dieses sieht vor, dass mindestens 400 ausländische Personen dem Stadtrat eine Partizipationsmotion einreichen können. Voraussetzung ist eine Niederlassungsbewilligung (Ausländerausweis C), eine Aufenthaltsbewilligung (Ausländerausweis B) oder die Vorläufige Aufnahme (Ausländerausweis F) sowie Volljährigkeit und Wohnsitz in der Stadt Bern seit mindestens drei Monaten. Der Antrag muss begründet sein und einen Gegenstand betreffen, für den der Stadtrat oder die Stimmberechtigten zuständig sind. Mit dem Partizipationsreglement setzt der Gemeinderat eine interfraktionelle Motion von GB/JA! und SP/JUSO um, welche der Stadtrat am 1. Dezember 2011 erheblich erklärt hat. Der Gemeinderat will damit auch dem Integrationsleitbild sowie der Gemeindeordnung Nachdruck verschaffen. Diese hält in Artikel 7 die «tatsächliche Integration der ausländischen Wohnbevölkerung und die Mitwirkung der Ausländerinnen und Ausländer in städtischen Belangen» fest. Vorbilder für die Partizipationsmotion sind die Stadt Burgdorf und die bereits bestehende Jugendmotion der Stadt Bern. Seit dem Jahr 2008 können in Burgdorf 30 Auslände rinnen und Ausländer oder 30 Jugendliche einen sogenannten Ausländer- bezie-hungsweise Jugendantrag einreichen. In der der Stadt Bern haben die Jugendlichen die Möglichkeit, mit 40 Unterschriften an den Stadtrat zu gelangen. Während in Burg-dorf das politische Instrument noch nie genutzt worden ist, sind in der Stadt Bern seit dem Jahr 2003 vier Jugendmotionen eingereicht worden. Göçmenler üzerinde tehdit oluşturma Genellİkle ülkelerindeki yabancılar için endişe duyan Avrupa halkı, yabancıları giderek bir güvenlik tehdidi olarak algılıyor. Bu nedenle işgücü alanında, göçmen işçilere karşı kurum, kuruluş ve işverenler uygulamalarını daha da sertleştirerek göçmenlerin üzerinde tahakküm kurmaktadır. Günümüzde kaçınılmaz olarak göçmenleri bir sosyal kategori olarak yeni bir bilinçlenme süreci bekliyor. Diğer yandan kendi varlıklarını korumak ve bunun siyasal karşılığını ararken ayrımcılık ve ırkçılık yapan Avrupa ülkeleri politik çıkarları gereği göçmenlerin aktifleşmesini marjinal hâle getirmektedir. Aslında kapılarını siyasi mültecilere açan Avrupa ülkelerinin eşitlikçi ahlak anlayışını modern köle olarak angarya işlerinde çalıştırdığı göçmen topluluklara uyguladığı uyum politikalarına bakıldığında net anlayabiliriz. Örneğin farklı ülkelerden gelen yabancıları çalıştırdığı iş yerlerinde didiştirerek, üstünde hâkimiyetini kurmaya çalışmaları en büyük meziyetlerinden biridir. Suçlu görülen göçmen kişiyse mimlenince, gittiği her iş kapısında batılıların gözünde artık potansiyel suçludur. İşgücü alanında suçlu muameleyle karşı karşıya kalınca da arkadaşları tarafından yalnızlığa itilen bir çocuğa benzer. Hele pekte dil bilmiyorsa ezildikçe ezilir. Eften, püften bahanelerle göçmen ve mülteciler suçlu gösterilerek kriminalize edilmektedirler. Emperyal güçlerin en tepesindeki yönetimler halkları birbirine kırdırırken, alt tabakadaki piyonlarıysa, modern köle olarak çalıştırdığı göçmen ve mültecileri bir birine düşürerek sömürmektedir. Küresel sömürgeci bu haydutların yaklaşımını algılayamayan, zihniyetinde sorgulayamayan göçmenlerin çoğuysa, karşı koyma ve dik durması gerekirken, toplumsal anlayıştan uzak öngörüsüz bir duruş sergileyerek, en aşağılık yaranmacılık, yalakacılığı yaparak, piyonu olduğu yöneticinin kıçını yalamakta yarış içindedir âdeta. Göçmenin iflah olmaz soysuzluğun en kötü yanı da budur. Sonuç olarak kimse, kurumsal yapısı gereği uluslararası lobi faaliyetleri için, Batı yönetimleriyle kurmaya çalıştığı diyalog ve diplomatik ilişkileri, işbirlikçi ve yağancılık yapan göçmen ve mültecileri birbirine karıştırmasın. İsmail Güner Bulgaristan da karnaval gibi protesto Bulgarİstan ın başkenti Sofya da, parlamento binası önünde öğrenciler tarafından gerçekleştirilen gösterilerde hükümet protesto edildi. Ülkedeki eşitsizliğin ve yoksulluğun bitirilmesi adına yapılan gösterilere öğrencilerin dışında doktorlar, madenciler, öğretmenler ve enerji sektöründe çalışanlar da katıldı. Gösteride en çok yoksulluğu bitirin sloganının kullanıldığı bildirildi. Ellerinde kartondan yapılmış silahlar tutan ve gaz maskesi takan göstericiler, hükümetin istifasını istiyorlar. Başkent Sofya daki önemli yolları kapatan göstericilere herhangi bir polis müdahalesi gerçekleşmediği ve yaralı olmadığı açıklandı.

12 İSVİÇRE YORUM 13 İsviçre Federal Parlamentosu yeni konfederasyon başkanını seçti Federal Parlementonun 4 aralıkta zapılan toplantısında yeni Konfederaszon Başkanı ve yardımcısını seçti. Gecerli 202 oyun 183 ünü alan FDP li Dışişleri bakanı Didier Burkhalter, konfederasyonun 1 yıllık başkanlığına seçildi. Başbakan yardımcılığına ise 180 oyla bayan Simonetta Sommaruga secildi. İsviçre Parlamentosu 4 Aralıkta yaptığı oturumda yeni Başbakanını seçti. Yeni Başbakan bir önceki yasama yıllında Başkan yardımcısı olan Dışişleri Bakanı Didier Burkhalter oldu. Yeni Başkan Dışişleri Bakanlığı ve 2014 yılında konfederasyon başkanlığını yürütecek. Başbakanın yardımcılığna ise bayan Simonetta Sommaruga yapacak. Yeni Başbakan tahammüller gereği sadece bir yıl bu görevde kalacak. Rotasyon sistemi ile İsviçre Parlamentosu her yıl, bir yıllığına Bakanlar kurulu içinde birini Başbakan olarak seciyor. Yeni Başbakan Hükümetten bakan bulunduran FDP Hür Demokrat Partıden. Yeni Başbakan 53 yaşında ve Hür Demokrat Parti (FDP) Neuchatel (Neuenburg) kantonundan milletvekili. Didier Burkhalter 2009 yılından bu yana 7 bakanlıklı İsviçre hükümetinde görev yapıyor. İsviçre parlamentosu, 2013 yılı için İsviçre Konfederasyon Başkanı (Devlet Başkanı) olarak 62 yaşındaki Savunma Bakanı Ueli Maurer i seçmişti. Sağcı İsviçre Halk Partisi ne üye olan Maurer in AB ile ilişkilerin güçlendirilmesi ve göçmen işgücünün kullanılmasına karşı çıkıyordu. 202 oyun 148 ini alan Maurer son dört yılın ilk erkek Başkanı olmuştu. 2013 yılı için Başkan Yardımcısı olarak da Dışişleri Bakanı Didier Burkhalter seçilmişti. İsviçre Konfederasyon Başkanı, özel temsil görevlerini yürütmek üzere bir yıllığına seçilir. Bu görev için İsviçre Federal Konseyi ni (Bakanlar Kabinesi) oluşturan yedi kişiden biri seçilir. İsviçre Federal Parlamentosu 2014 yılında ülkeyi temsil edecek konfederasyon başkanını belirledi. İsviçre Hükümet üyeleri (soldan sağa): Bundesrat Johann N. Schneider-Ammann, Bundesrätin Simonetta Sommaruga (Başbakan yardımcısı, Bundesrat Didier Burkhalter (Konfederasyon Başbakanı), Bundesrätin Eveline Widmer-Schlumpf, Bundesrat Ueli Maurer, Bundesrat Alain Berset, Bundesrätin Doris Leuthard, Bundeskanzlerin Corina Casanova Didier Burkhalter ist neuer Bundespräsident Der Bundesrat ist mit 183 Stimmen zum neuen Bundespräsidenten gewählt worden. Neue Vizepräsidentin ist Simonetta Sommaruga sie erhielt 180 Stimmen. Die Bundesversammlung hat heute Didier Burkhalter zum neuen Bundespräsidenten gewählt. Der 53-jährige Vorsteher des Departements für auswärtige Angelegenheiten (EDA) erhielt 183 von 202 gültigen Stimmen. Ein glanzvolles Resultat. Vizepräsidentin ist im Jahr 2014 Bundesrätin Simonetta Sommaruga. Sie erzielte 180 von 205 gültigen Stimmen. Von 231 verteilten Stimmzetteln waren 3 ungültig und 17 leer. Bundesrätin Doris Leuthard erhielt 12 Stimmen und andere 13 Stimmen. Die 53-jährige Berner Sozialdemokratin wurde im Herbst 2010 als Nachfolgerin von Moritz Leuenberger in den Bundesrat gewählt. Als Vizepräsidentin des Bundesrates ist sie designierte Bundespräsidentin für das Jahr 2015. In den vergangenen zehn Jahren erzielten nur Burkhalters Vorgänger Pascal Couchepin und Hans-Rudolf Merz mehr Stimmen beide wie Burkhalter FDP-Bundesräte. Couchepin wurde 2007 mit 197 Stimmen zum Bundespräsidenten gewählt, Merz ein Jahr später mit 195 Stimmen. Stimmen aus allen Lagern Stimmen erhielt Burkhalter heute aus allen Fraktionen. Auch die SVP, die sich vehement gegen fremde Richter in der Europafrage wehrt, unterstützte den Neuenburger. Von den 222 eingegangenen Wahlzettel waren 3 ungültig, 17 Parlamentarierinnen und Parlamentarier haben leer eingelegt. Bundesrat Johann Schneider-Ammann erhielt 10 Stimmen, 9 Stimmen gingen an Andere.

14 AVRUPA dünya 15 Berlusconi nin üzeri çizildi İtalyan Senatosu, eski Başbakan Silvio Berlusconi nin vergi kaçırmak suçlamasıyla aldığı mahkûmiyet kararı nedeniyle azledilmesini onayladı. Bu kararla Berlusconi senatodan ihraç edilmiş oluyor. İtalyan Senatosu vergi kaçakçılığından hüküm giymesi nedeniyle eski Başbakan Silvio Berlusconi yi derhal geçerli olmak üzere üyelikten azletti. İtalyan politikasına yirmi yıl damgasını vuran Berlusconi, şimdi dokunulmazlığını kaybettiği için tutuklanabilecek.berlusconi vergi kaçakçılığından aldığı bir yıllık hapis cezasını yaşı nedeniyle büyük ihtimalle ev hapsiyle ya da kamu hizmetiyle çekecek. Berlusconi nin siyasi kan davası diye tanımladığı oylamayı protesto eden taraftarları da Roma da toplandı. Eski başbakanın evinin önünde bir araya gelen taraftarları Bu bir darbe ve Kavalye (Berlusconi nin takma adı) özgürlük kahramanıdır yazılı pankartlar açtılar. Berlusconi, dün partisi Forza İtalia nın koalisyon hükümetine verdiği desteği geri çektiğini de açıkladı. 77 yaşındaki Berlusconi, oylamadan önce yaptığı açıklamalarda. siyasi rakiplerinin hâkimiyetindeki Senato yu kendisine karşı taraflı olmakla suçladı. Berlusconi geçen yılın Ekim ayında şirketi Mediaset in Amerikan filmlerinin haklarını aldığı anlaşmalarda vergi kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle hüküm giymişti. Berlusconi vergi kaçakçılığı davaları dışında, küçük yaşta bir kızla para karşılığı cinsel ilişkiye girmek, söz konusu kişi hırsızlıktan gözaltına alındığında polise onu serbest bırakmaları yolunda telkinde bulunarak gücünü suistimal etmek suçlamalarından da hüküm giydi. Berlusconi nin bu kararlara bir üst mahkemede itirazı henüz sonuçlanmadı. Senatoda yapılan oylamada, vergi kaçakçılığından suçlu bulanan 77 yaşındaki Berlusconi nin en az 6 yıl siyasetten uzak kalmasına karar verildi. İtalyan Senatosu, eski Başbakan Silvio Berlusconi nin vergi kaçırmak suçlamasıyla aldığı mahkûmiyet kararı nedeniyle azledilmesini onayladı. Bu kararla Berlusconi senatodan ihraç edilmiş oluyor. Milyonlar refah içinde açlık çekiyor Noel ve yılbaşı ile özdeş olan Aralık ayının yaklaşması ile birlikte Fransa, Almanya da ve tüm Avrupa da yardım kuruluşları yoksullar için yardım kampanyalarını hızlandırıyor. Avrupada ve Fransa da işsizliğin artması ile gıda yetersizliğinden etkilenen insanların sayısı artarken, Almanya da işsizlik düşerken yoksulların oranı artıyor. Yoksulların sayısı artadursun, her yıl milyonlarca ton gıdanın israf edilmesinin önüne de geçilemiyor. Aralık ayının gelmesiyle birlikte yardım kuruluşların yoksullar ve evsizler için yardım kampanyaları start alıyor. Fransa da bu yıl 29 uncusu düzenlenen Restos du Cœur adlı kampanya ile gıda ve yemek yardımı alacakların sayısının 1 milyon kişiye ulaşması bekleniyor. 65 milyonu aşkın nüfuslu Fransa da işsizlik oranı yüzde 11 ile 3,3 milyon civarında ve tüm kategorilerin toplamında bu sayı 5 milyonu geçiyor. Gelir yetersizliğinden dolayı yerel yönetimler ve yardım kuruluşlarından gıda yardımı alanların sayısı 3,5 milyon civarında. Ancak işsiz olan ve ya düşük gelire sahip kişilerle birlikte bu sayının nüfusun yüzde 12,2 sinin yeterli düzeyde gıda alamayacak durumda olduğu tahmin ediliyor. Bu da 6 milyonu aşkın kişiye tekabül ediyor. Ulusal Tarım Bilimleri Araştırma Enstitüsü (INRA) sorumlularından Nicole Darmon a göre yoksulluk sınırı (aylık 980 civarında) üstünde gelire sahip 8 milyonu aşkın kişinin (nüfusun yüzde 14 ü) yüzde 8 i gıda yetersizliği sorunu ile karşı karşıya. Kimi araştırmalar, Fransızların azımsanmayacak bir kesiminin aldığı maaş ve ya sosyal yardımının tümünü beslenme ihtiyacı için harcadığını ortaya koyuyor. Opnalim adlı kuruluşunun 2011 yılındaki anketinde, «Mevcut geliriniz yüzde 10 oranında artarsa öncelikle ne yapardınız?» sorusuna yüzde 16 lık bir kesim «beslenme ve gıda ihtiyacım için harcarım» cevabı veriyor. Bu oran 2005 yılında yüzde 11 olarak kayıtlara geçmiş. Darmon, yoksulluk nedeniyle gıda sorunu yaşayan kesimin genellikle ülke ortalamasına göre daha genç kesimden oluştuğu ve önemli bir kesiminin de kadın olduğunun altını çiziyor. Ekonomideki durgunluk ve işsizlik nedeniyle ülkede gıda yardımı alan kişilerin sayısı da artış gösteriyor. Secours populaire (SP) adlı yardım kuruluşundan Jean-Louis Callens e göre, gıda yardımı alan kişilerin sayısı son bir yılda yüzde 13 civarında artış gösterdi. Aynı dönemde Secours populaire e bağış yapanların sayısında da yüzde 8 lik bir gerileme yaşanmış. Callens, yıllık ortalama 50 ila 100 Euro arasında bağış yapan işçi ve memur kesimlerinden gelen bağışlarda azalma görüldüğünün altını çiziyor. Daha önce yardım kuruluşlarına bağış yapan bir çok kişi ise artık aynı kuruluşlardan gıda yardımı almak zorunda kalıyor. Sadece Nord-Pas-de-Calais ilindeki Secours populaire derneklerinden yardım alan eski bağış sahiplerinin sayısı ise 1600. Bu da ülke genelinde onbinlerce kişinin son bir kaç yılda bağış yapar durumda iken, gıda yardımına muhtaç duruma düştüğünü gösteriyor. Ekonomik veriler bakımından Fransa dan çok çok önde olan Almanya da ise yoksulluk daha büyük bir tehlike olarak duruyor. Alman İstatistik Kurumu (Destatis) verilerine göre yoksulluk tehlikesi altındaki nüfus yüzde 16 ile 13 milyonu buluyor. Yüzde 6,5 işsizlik oranı ile yüzde 11 lerde olan Fransa ve Avrupa Birliği (AB) ortalamasının çok altındaki Almanya da özellikle dar gelirlilerin durumu endişe verici boyutlarda. İstihdam artışı ile beraber yoksulluğun da artması aynı zamanda ülkedeki gelir dağılımındaki uçurumun da ispatı. Almanya da yoksulluk sınırının altında yaşayan bireylerin önemli bir kısmı eski Doğu Almanya eyaletlerinde yaşıyor. Doğu daki Mecklenburg-Vorpommern ve Sachsen-Anhalt eyaletlerinde yoksulluk oranı yüzde 20-25 oranında iken, batıdaki Bavyera ve Baden- Württenberg de bu oran yüzde 10 a kadar düşüyor. Yine batı eyaletlerinden Saarland ve Bremen de ise yoksulluk oranı ülke ortalamasının üstünde seyrediyor. Milyonlarca insanın yoksulluk sınırı altında yaşadığı ve ya yetersiz beslendiği her iki ülkede çöpe atılan gıdaların miktarı ise tüketim toplumunun geldiği aşamayı göstermeye yetiyor. Stuttgart Üniversitesi nin geçtiğimiz yıl açıkladığı geniş çaplı bir araştırmanın sonuçlarına göre, sadece Almanya da yılda 11 milyon ton gıda çöpe atılıyor. Bu gıdaların yüzde 60 ı aileler tarafından, geri kalan kısmı ise restorantlar, okul ve işyeri kantinleri, sanayi işletmeleri ve gıda satış mağazaları tarafından çöpe atılıyor. Araştırmaya göre, kişi başına yıllık gıda israfı 82 kilo civarında. Fransız resmi kaynakları, hanelerin yıllık gıda israfının kişi başına 20 kg ile 1,2 milyon ton olduğunu iddia etse de, Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan verilerde bu rakamın Avrupa da kişi başına yıllık 80-90 kilo civarında olduğunu gösteriyor. Bu da toplamda 5-6 milyon tona denk geliyor. NOT : BM verilerine göre tüm dünyada 1,3 milyar ton gıda üretim, satış ve tüketim aşamalarında israf ediliyor. Bu gıdaların toplam değeri ise 750 milyar dolara tekabül ediyor. Gençler arasında çarpıcı araştırma NSPCC ve Childline adlı kuruluşlar tarafından yapılan ankete göre bu gençlerin yüzde 40 ı cinsel içerikli fotoğraf veya video ürettiklerini, yaklaşık dörtte biriyse ürettikleri fotoğraf veya videoları başka birine gönderdiklerini söylüyor. NSPCC Genel Müdürü Peter Wanless seks mesajlaşmasının git gide yaygınlaştığını söylüyor. Newsnight programa konuşan Wanless anket sonuçlarının, cinsel içerikli mesajlaşmanın ergenlik çağındaki gençler arası ilişkilerin bir özelliği olmaya doğru gittiğini gösterdiğini söylüyor. Wanless, ilişki içindeki gençlerin kendilerine ait cinsel içerikli bir görüntüyü paylaşmaları gerektiği yönünde bir anlayışın oturmaya başladığını belirtiyor. Anket kapsamında NSPCC ve Childline İngiltere nin farklı yerlerinden 450 gençle görüştü. Cinsel içerikli mesajlama yapan gençlerin yüzde 58 i, mesajı erkek veya kız arkadaşlarına gönderdiklerini söylerken üçte biriyse sanal alemde tanıştıkları ama gerçek hayatta hiç tanımadıkları kişilere gönderdiklerini belirtiyor. Mesajla görüntü paylaşanların yüzde 20 si mesajın gönderilmesinden sonra bunların başkalarıyla da paylaşıldığını söylerken yüzde 28 iyse bunların başkalarıyla paylaşılıp paylaşılmadığını bilmediklerini belirtiyor. Ancak 18 yaş altındaki birinin uygunsuz fotoğraflarının çekilmesi, bulundurulması veya paylaşılması yasadışı ve bunu yapmak suç kapsamına giriyor. Bununla birlikte Newsnight a konuşan İngiltere Polis Müdürleri Derneği (Acpo) yetkilileri çocukların seks mesajlaşması nedeniyle ceza alması olasılığının son derece düşük olduğunu bildirdiler. Newsnight a konuşan 19 yaşındaki Daniel, Okuldayken bana bir fotoğraf yollanmıştı diyor. Bermondsey daki bir gençlik merkezinde Newsnight a konuşan Daniel sözlerini şöyle sürdürüyor: Bir sonraki gün bu kızla aramızda bir tartışma oldu. Fotoğrafla ilgili değildi, başka bir şeyle ilgiliydi. Çok sinirlendim. Fotoğrafı her yere yolluyordum. Daha sonra kendimi kötü hissettim. O gün bugündür benden nefret ediyor ama mesele bu değil. Her şeyden önce ben bunu yapmamlıydım. 17 yaşındaki Taylor Weekes ise genç kızların dikkat çekmek için bu mesajlaşmaları yaptıklarını ancak bunun yanlış bir yöntem olduğunu söylüyor. Ulusal Suç Ajansı nın Çocuk Sömürüsü ve Online Koruma Merkezi nin (Ceop) 2012 verilerine göre 12 ila 15 yaş arasındaki çocukların yüzde 62 sinin cep telefonu bulunuyor. Bu rakamın 2013 sonuna kadar daha da artması bekleniyor. Uzmanlar artık en ucuz telefonların dahi kamera özelliğinin bulunduğunu ve birçok telefonun da internete bağlanabilmesi nedeniyle bu tür mesajlaşmaların kolaylaştığını söylüyor. Ceop bu görüntülerin yanlış ellere düşebileceği konusunda kaygılı. Ceop un eğitim bölümünün müdürü Jonathan Baggaley şunları söylüyor: Gördüğümüz şu ki, istismarcılar bu durumu kötüye kullanıyor, genç insanlardan görüntüleri alıyor ve sonra onlara benim için daha fazlasını yapmzasan bunları ailene ve arkadaşlarına göndereceğim diyerek şantaj yapıyor. İstismar tehlikesinden dolayı hükümete, genç insanların bu paylaşımların yaratacağı olası tehlikelerle ilgili daha fazla eğitilmeleri yönündeki çağrılar artıyor. Mustafa Balbay tahliye edildi Anayasa Mahkemesi nin kararının ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi nin, Mustafa Balbay la ilgili kararı bekleniyordu. Mustafa Balbay ın tahliyesine karar verildi. Anayasa Mahkemesi nin CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay hakkında verdiği uzun tutukluluk süresinin seçilme hakkını ihlal edildiği kararının ardından gözler İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ndeydi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ın tahliyesine karar verdi. Öte yandan sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden açıklama yapan Balbay, yüksek mahkemenin kararı için Anayasa Mahkemesi kararı herşeye ragmen iç hukuk yollarını zorlamak gerektiğini gösterdi sözleriyle değerlendirdi. Balbay yerel mahkemeden çıkacak karar hakkında ise, Vicdanım çok rahat, yerel mahkemenin kararını tüm Türkiye ile birlikte bekliyorum. Kendimi, yarışın başlangıç işaretini verilmesini sabırsızlıkla bekleyen bir atlet gibi hissediyorum ifadesini kullandı. 6 MART 2009 DA TUTUKLANDI Ergenekon soruşturmaları kapsamında 6 Mart 2009 tarihinde tutuklanarak Silivri Cezaevi ne konulan Mustafa Balbay, 4 yılı aşkın süren yargılama sonunda 5 Ağustos 2013 te 34 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Anayasa Mahkemesinin kararı sonrasında yerel mahkemeden gelecek haber CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ın Nazilli deki baba ocağında heyecanla bekleniyor. Televizyonun başında gün boyunca tahliye kararını bekleyen Fevzi Balbay, gazetecilere yaptığı açıklamada, uzun zamandır ailecek büyük sıkıntı çektiklerini, umutla kararı beklediklerini ifade etti. Oğullarının tutukluluğu boyunca sürekli kendilerini teselli etmeye çalıştığını aktaran Balbay, son gelişmelerin kendilerini sevindirdiğini söyledi. OĞLUNA BÖREK YAPTI Mustafa Balbay ın annesi Melek Balbay ise oğlunun serbest bırakılması umudu ile yaşadığını dile getirerek, şöyle dedi: Torunum cezaevine her gidişinde, Baba burada niye kalıyorsun diyordu. Dönüşte bana, Babaanne duvarı yıkalım, babamı getirelim deyince ciğerimiz yanıyordu. Oğlum nasıl terörist olabilir Serbest kalması ile ailecek yıllarca çektiğimiz sıkıntıların sona ermesini istiyoruz. 5 yıldır hepimiz rezil olduk. Adam öldürmüş olsa, hata yaptı diyeceğiz, sineye çekeceğiz. Tahliye kararını beklerken oğlunun kendisinden istediği haşhaşlı böreği yapan Melek Balbay, Mustafa söylemiş. Hemen erkenden kalktım, böreği yaptım. İnşaallah oğluma nasip olur. Çocukluktan beri çok seviyordu. Dört gözle yanımıza gelmesini, kendisine özlediği böreği yedirmeyi istiyorum dedi. Öte yandan Mustafa Balbay ın babası Fevzi Balbay, tahliye kararını beklerken, geçirdiği kazada hafif yaralandı. Eczaneye ilaç almaya giderken Zafer Mahallesi, Hürriyet Caddesi nde 09 PS 233 plakalı otomobiline Oktay Sevinçer yönetimindeki 09 R 1156 plakalı otomobilin çarpması sonucu meydana gelen kazada Fevzi Balbay kulak ve dudağından hafif yaralandı. Kazanın ardından Hürriyet Karakolu na götürülen Balbay, aracının kazada 5 metre sürüklendiğini, cam parçalarının kulak ve dudağına gelmesi sonucunda yaralandığını söyledi.