Ölümünün 87. Yılı Anısına Türk Milliyetçiliğinin Ufuk Adamı: ZİYA GÖKALP



Benzer belgeler
TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - I

İBRAHİM ŞİNASİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti:

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

TÜRKIYEDE ANTROPOLOJININ KURULUSU VE YAPILAN ILK ÇALIŞMALAR

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

4.DÖNEM DERS ÖĞRETİM PLANI

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük SANAT VE SPOR - ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI - SOYADI KANUNU

Program. AÇILIŞ 15 EKİM :00-12:00 İstanbul Üniversitesi Cemil Bilsel Konferans Salonu

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Takvim-i Vekayi Gazetesi (1831)

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

NECİP FAZIL KISAKÜREK

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ

TEOG Tutarlılık. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz?

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

TÜRK KÜLTÜRÜ VE HACI BEKTAŞ VELİ ARAŞTIRMA MERKEZİNİN 2003 YILI FAALİYETLERİ

ENSTİTÜ/FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL ve PROGRAM: MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ-ELEKTRIK-ELEKTRONIK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DERS BİLGİLERİ. Adı Kodu Dili Türü Yarıyıl

ÖZGEÇMİŞ Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

YAHYA KEMAL BEYATLI ( )

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük HARF İNKILABINDAN MİLLET MEKTEPLERİNE MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZ AYDINLANIYOR

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN TEMEL İLKELERİ VE YASAL DAYANAKLARI

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

GLn ipisi için..." omülki A^mır. fark yaratmak istepenkre... Tarih. 300 Adet Tamamı Özgün Çözümlü Açık Uçlu Sorular.

Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini Özel Tarhan Koleji'nde tamamladı,

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

İstanbul Üniversitesi. İstanbul Üniversitesi. Marmara Üniversitesi. Yrd. Doç. Yeni Türk Dili Bartın Üniversitesi 2011

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİM KURUMLARINA YÖNETİCİ SEÇME SINAVI ÖRNEK SORULAR

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98

TARİH BÖLÜMÜ LİSANS DERSLERİ BİRİNCİ YIL

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen

Ziya Gökalp. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi : Unvanı :Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu :Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

12. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN.

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

Kayıt Dışı İstihdamla İlgili Proje Ödülleri Sahiplerine Verildi

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir.

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

(2006). Türk eğitim sisteminde Atatürkçülük ve Cumhuriyet tarihi öğretimi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri İnkılap Tarihi Enstitüsü.

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

ÖZGEÇMİŞ KİMLİK BİLGİLERİ

Perşembe İzmir Gündemi

Osmanlı nın Son Dönem Siyasal Akımlar ve Tek Parti Dönemi

Diyarbakır Halkevi ve Karacadağ Dergisi Halkbilimsel Bir İnceleme

Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor

TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ ALİ KEMAL YİĞİTOĞLU KÜTÜPHANESİ

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

Genç Kalemler", şiir anlayışı konusunda Fecr-i Âti şairlerinden pek ayrılmadılar. Şiirde, konu seçimini şaire bırakmaları, onları, sanat anlayışları

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Türk Dünyası Elm Adamları Arasındaki Əməkdaşlığın Əhəmiyyəti

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

ÖMER ASIM AKSOY ARMAĞANI

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite

Transkript:

Ölümünün 87. Yılı Anısına Türk Milliyetçiliğinin Ufuk Adamı: ZİYA GÖKALP Murat DURAN* Türkçülüğün Esasları isimli eseriyle Türk milliyetçilerine yol haritası çizen Ziya Gökalp in ölümünün üzerinden seksen yedi yıl geçmiştir. Gökalp hayatı boyunca yapmış olduğu çalışmalarla Türk milliyetçiliği ideolojisinin gelişmesine katkı sağlamış ve Türkiye Cumhuriyeti nin kuruluşundan kısa bir süre sonra da hayata gözlerini yummuştur. Gökalp in önemle üzerinde durduğu konu; Türklerin her alanda hâkim oldukları milli bir Türk devleti inşa etmek ve esaret altında hayatlarını devam ettiren Türklerin de bağımsızlıklarını kazanması olmuştur. Bu çalışmada Gökalp in hayatı, Türk milliyetçiliği anlayışı ve eserleri ele alınacaktır. Hayatı Türkçülüğün ideologu olarak bilinen Ziya Gökalp, 23 Mart 1876 tarihinde Diyarbakır da doğmuştur. Asıl adı Mehmet Ziya dır. Babası Diyarbakır da Müftüzadeler olarak bilinen, vilayet evrak müdürü Mehmet Tevfik Efendi dir. Annesi ise Prinççizadeler den Zeliha Hanım dır. 1 Mehmet Tevfik Efendi, Diyarbakır ın ileri gelenlerinden olup, meşrutiyet yanlısı bir kişidir. 2 Gökalp, önce Mercimekörtmesi Mahalle Mektebi nde eğitimine başlamış, on yaşında da Diyarbakır Askeri Rüştiyesi ne kaydolmuştur. 1890 yılında babasını kaybeden Gökalp, amcası Hacı Hasip Efendi nin yanında kalmaya başlamış ve ondan Arapça, Farsça derslerinin yanı sıra İslam Felsefesi öğrenmeye başlamıştır. 1891 yılında Diyarbakır da açılan Mülki İdadi ye başlamış ve 1894 yılından tasdiknamesini alarak bu okuldan ayrılmıştır. Bu arada 1894 yılında intihar girişiminde bulunan Gökalp, kafasına bir kurşun sıkmış ancak bir Rus doktorun çabaları sonucu kurtarılmış, fakat kurşun çıkartılamamış ve kafasında kalmıştır. 3 1985 yılında İstanbul a geçen Gökalp, parasız yatılı olması nedeniyle baytar mektebine kaydolmuş ve eğitimine başlamıştır. 4 Okulda yasak yayınları okuması nedeniyle soruşturma geçiren Gökalp, 1899 yılında soruşturma sonucu, yasak yayınları okuma ve zararlı derneklere üye olma gerekçesiyle cezaevine gönderilmiştir. 12 aylık * Gazi Üniversitesi, İ.İ.B.F., Kamu Yönetimi Bölümü araştırma görevlisi 1 Nevzat Köseoğlu, Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu ve Ziya Gökalp, İstanbul, Ötüken Neşriyat, 2005, s.65. 2 Lütfü Şehsuvaroğlu, Türk Düşünce Tarihinde Ziya Gökalp ve Türkçülüğün Boyutları, İstanbul, Bilgeoğuz Yayıncılık, 2008, s.28. 3 Hilmi Ziya Ülken, Ziya Gökalp: Seçme Eserleri I, İstanbul, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2006, s.xiii. 4 Ülken, a.g.e., s.xiii. [98] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35

Ölümünün 87. Yılı Anısına Türk Milliyetçiliğinin Ufuk Adamı: Ziya Gökalp cezasından sonra okuldan da uzaklaştırılmış ve Diyarbakır a sürgüne gönderilmiştir. 5 1900 yılında amcasının kızı Cevriye hanımla evlenmiş ve Diyarbakır a yerleşmiştir. 6 Bir ara Askeri Rüştiye de Farsça dersleri vermiş ve 1903 Kasım ından itibaren de Ticaret Odası nın fahri kâtipliğini yapmıştır. 7 1904 yılından itibaren de Diyarbakır Gazetesi nde ilk yazılarını yayınlamaya başlamıştır. II. Meşrutiyet in ilanıyla birlikte Diyarbakır da İttihat ve Terakki Cemiyeti nin şubesini kurarak başına geçen Gökalp, bilimsel ve kültürel faaliyetlerine hız vermiştir. Cemiyet te hürriyet ve meşrutiyet üzerine konferanslar vermeye başlamıştır. 8 1908 yılının Aralık ayında İTC nin bölge müfettişliğine getirilmiştir. Gökalp, 18 Eylül 1909 da Selanik te yapılan İTC kongresine katılmıştır. Kongre dönüşü İstanbul a geçen Gökalp, burada Maarif Nazırı Emrullah Efendi nin ataması üzerine Darülfünun da İlm-i Ruh ve Ulum-ı Diniye-i Aliyye derslerine başlamış, ancak altı yüz kuruş maaşın yetersizliği nedeniyle Diyarbakır a dönmüştür. Temmuz 1910 da Diyarbakır Maarif Müfettişliğine atanmıştır. Bu süre içerisinde çeşitli batılı filozofların eserleriyle ilgilenmiş ve özellikle Durkheim okumuştur. 9 Aralık 1910 da İTC Merkez-i Umumi Murahhaslığına seçilmiş ve Selanik e gitmiştir. İTC içerisinde saygınlık kazanan Gökalp, Cemiyet in Merkez-i Umumi üyeliğine seçilmiştir. Bu makamdaki görevi gençlerle ilgilenmek ve gençleri cemiyetin ideallerine bağlamaktır. 10 Gökalp, 1911 yılında Ömer Seyfettin ve Ali Canip gibi dilde sadeleşmeyi savunan bazı yazarların çıkarttığı Genç Kalemler dergisinde yazmaya başlamıştır. Meşhur Turan 5 Şahin Gürsoy, İhsan Çapçıoğlu, Bir Türk Düşünürü Olarak Ziya Gökalp, Hayatı Kişiliği ve Düşünce Yapısı Üzerine Bir İnceleme Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı 2, 2006, (Erişim) http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/59/561.pdf, 25 Ocak 2011, s.90. 6 Uriel Heyd, Türk Milliyetçiliğinin Kökleri, çev. Adem Yalçın, İstanbul, Pınar Yayınları, 2001, s.33. 7 Köseoğlu, a.g.e., s.79. 8 Heyd, a.g.e., s.37. 9 Heyd, a.g.e., s.37. 10 Halil İnalcık, Atatürk ve Demokratik Türkiye, 2. baskı, İstanbul, Kırmızı Yayınları, 2007, s.162. Kasım 11 Sayı: 35 21. YÜZYIL [99]

Murat Duran şiiri Mart 1911 de bu dergide yayınlanmıştır. 11 Osmanlı İmparatorluğu nun dağılma döneminde Türkçülük ten başka çıkar yol olmadığını düşünen Gökalp, bu yönde yazılar ve şiirler kaleme alarak, yayınlatmıştır. Gökalp ın bu dönemde Gökalp adını kullanmaya başladığı görülür ve bu ismin kendisine Ali Canip * tarafından verildiği ileri sürülmektedir. 12 1911 in sonlarında ailesiyle birlikte İstanbul a gelen Ziya Gökalp, 1912 yılında yapılan Meclis-i Mebusan seçimleri sonucunda Ergani milletvekili olarak meclise girmiş, yalnız mecliste çok fazla siyasi faaliyette bulunmamıştır. Gökalp, üzerinde en çok durduğu konu olan bilimsel meselelere eğilmiştir. 1912 den itibaren yazıları, Türk Yurdu, Halka Doğru, İslam, Türk Sözü, Bilgi, İktisadiyat, Mili Tetebbular Mecmuası, Muallim, Darülfünun Edebiyat Fakültesi Mecmuası, Şair ve Yeni Mecmua gibi dergilerde yayınlanmıştır. 13 Gökalp e göre millet, kendisine mahsus bir harsa malik olan bir zümre demektir 1913 yılında, Türk Yurdu dergisinde Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, isimli makaleleri yayınlanmış ve makalelerinde bu üç akımın birbirleriyle çelişmediklerini, aksine birbirlerini tamamladıklarını savunmuştur. 14 Birinci Dünya Savaşı nın Osmanlı İmparatorluğu aleyhine sonuçlanmasıyla, son kez toplanan İTC Kongresi nde, partinin feshine karar verilmiştir. 15 Savaşın sorumlusu olarak görülecek olan İTC nin bazı üyeleri, Gökalp e yurtdışına çıkmasını telkin etmişlerse de, Gökalp bu telkinleri dikkate almamış ve üniversitedeki derslerine devam etmiştir. Ancak yeni gelecek hükümetin İttihatçılar dan intikam almak gibi bir duyguya kapılacağını iyi bilmektedir ve bu konuda üniversite rektörünün yanına çıkarak şu telkinde bulunmuştur: Düşmana mağlup olmakla İttihat Terakki mantığı iflas etmiştir. Bu mantığın tam tersi Hürriyet ve İtilaf mantığıdır. Bu gün değilse bile yarın bu mantığın hâkim olması kuvvetle muhtemeldir. Bu mantık intikam mantığıdır; hâkim olduğu zaman birçok suçsuz vatandaşlar, türlü eza ve cefaya uğrayacaklardır. Şimdi sizin gibi İttihat ve Terakki mantığına iştirak etmemiş, fikrinde müstakil kalmış olanlara düşen vatani bir vazife var: Birleşiniz; bu intikam mantığına meydan vermeyiniz. 16 Gökalp ın öngörüsü haklı çıkmıştır ve Damat Ferit Paşa hükümeti iktidara gelir gelmez İttihatçılar ı tutuklamaya başlamıştır. Gökalp de 30 Mart 1919 da tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Diğer İttihatçılarla birlikte yargılanan Gökalp, suçlu bulunmuş ve 26 Mayıs 1919 günü, altmış altı kişi ile birlikte Malta ya sürgüne gönderilmiştir. 17 Malta da da boş durmayan Gökalp, adayı bir konferans merkezine çevir- 11 Heyd, a.g.e., s.39. * Genç Kalemler Dergisi nin yazı işleri müdürü. 12 Şehsuvaroğlu, a.g.e., s.35. 13 Köseoğlu, a.g.e., s.95. 14 Ziya Gökalp, Türleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, Yay. Haz. İbrahim Kutluk, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları, 1976, s.28. 15 Tevfik Çavdar, Türkiye nin Demokrasi Tarihi: 1839-1950, 3. Baskı, Ankara, İmge Kitapevi, 2004, s.156. 16 Köseoğlu, a.g.e., s.100. 17 Şehsuvaroğlu, a.g.e., s.41. [100] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35

Ölümünün 87. Yılı Anısına Türk Milliyetçiliğinin Ufuk Adamı: Ziya Gökalp miş ve çeşitli konularda, adada sürgünde bulunanlara konferanslar vermiştir. Bu konferans metinleri daha sonra kitap haline getirilmiştir. 18 Malta daki sürgün hayatı, Ankara hükümeti ile İngilizler arasında imzalanan esirlerin değişimi anlaşması çerçevesince sonuçlanmış ve 19 Mayıs 1921 de İstanbul a dönmüştür. İstanbul un işgal altında olması nedeniyle Anadolu ya geçmeye karar veren Gökalp, gemiyle Samsun a oradan da Ankara ya geçmiştir. Geçim sıkıntısı nedeniyle Ankara da fazla kalamamış, önce Kayseri ye ardından da memleketi Diyarbakır a gitmiştir. Diyarbakır da ders vermeye başlamış ve aynı zamanda Milli Mücadele yi destekleyen konferanslar ve toplantılar yaparak halkı cesaretlendirmiştir. 19 Haziran 1922 den itibaren de öğretmen Ali Nüzhet Göksel ile birlikte Küçük Mecmua yı yayınlamaya başlamıştır. Maddi sıkıntılar nedeniyle birçok zorlukla karşılaşmıştır. Derginin masraflarını karşılayabilmek amacıyla kütüphanesini bin lira karşılığı Maarif Vekâleti ne satmıştır. Bu süre zarfında Sağlık Bakanı Dr. Rıza Nur un kendisinden istediği Diyarbakır Aşiretleri hakkındaki çalışmasını tamamlamış ve Ankara ya göndermiştir. 20 1923 yılında Ankara da Telif ve Tercüme Heyeti başkanlığına atanmış ve Mart 1923 te ailesiyle birlikte Ankara ya geçmiştir. Ağustos 1923 te yenilenen TBMM seçimlerinde Diyarbakır Milletvekili olarak meclise girmiştir. Milletvekilliği esnasında da kültürel ve düşünsel çalışmalarına devam etmiştir. 21 1924 yılının başlarında rahatsızlanan Gökalp, tedavi görmeye başlamış ancak yapılan tedaviler hastalığının ilerlemesine engel olamamıştır. Hastalığı nedeniyle Ekim 18 Ziya Gökalp, Malta Konferansları, Yay. Haz. Fahrettin Kırzıoğlu, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları, 1977. 19 Köseoğlu, a.g.e., s. 107. 20 Bu çalışma Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler adıyla yayınlanmıştır. 21 Şehsuvaroğlu, a.g.e., s.52-53. Kasım 11 Sayı: 35 21. YÜZYIL [101]

Murat Duran ayında İstanbul a giderek Fransız Hastanesi ne yatmış ve 25 Ekim 1924 tarihinde vefat ederek, İstanbul da tüm devlet erkânının katıldığı bir cenaze töreniyle, Sultan Mahmut türbesi bahçesine defnedilmiştir. 22 2. Gökalp in Türk Milliyetçiliği Anlayışı Gökalp e göre millet; kendisine mahsus bir harsa malik olan bir zümre demektir. 23 Yani bir kültür etrafında birleşen topluluklar bir milleti oluştururlar. Kültürün en önemli üç unsuru ise dil, din ve tarihtir. Bu nedenle Gökalp e göre millet; aynı dili konuşan, aynı dine iman eden ve ortak bir geçmişi olan insan topluluğudur. Gökalp, bir ülkede farklı kavimlerden insanların ortak bir kültür etrafında birleşerek bir millet oluşturabileceklerini ifade eder: Bir memleketin ahalisi, esasen başka başka kavimlere mensup olsalar bile aralarında aynı muaşeret hayatı devam eder ve başka memleketlerin halklarıyla o kadar çok ihtilat etmezlerse, uzun bir müddet sonra müşterek bir harsa malik olarak bir tek millet haline girerler. 24 Gökalp e göre milletler milliyetçiliğin ortaya çıkardığı, verili, sonradan ortaya çıkan topluklular değil, zaten var olan ve milliyetçilik ideolojisinin doğmasına sebep olan topluluklardır. Gökalp, Türkçülüğün Esasları isimli eserinde ise milleti; lisanca, dince, ahlakça ve bediiyatça müşterek olan, yani aynı terbiyeyi almış fertlerden mürekkep bulunan bir zümredir 25 şeklinde tanımlamakta ve kültürün milletin oluşumu üzerindeki etkisi üzerinde durmaktadır. Gökalp, tarihin millet üzerindeki etkisini ise bir başka millet tanımında yapmakta ve şu ifadeleri kullanmaktadır: Millet asırlarca beraber yaşamış, zulüm ve felaketlere beraberce göğüs germiş, şan ve şerefi beraber istihsal etmiş, beraber ağlayarak beraber sevinmiş, gelecekte de ortak gayeye ulaşmak için beraber muzaffer olmaya azmetmiş, dayanışma halindeki fertler topluğudur. 26 Ayrıca Gökalp e göre milletler milliyetçiliğin ortaya çıkardığı, verili, sonradan ortaya çıkan topluklular değil, zaten var olan ve milliyetçilik ideolojisinin doğmasına sebep olan toplu- 22 Köseoğlu, a.g.e. s. 114. 23 Hikmet Tanyu, Ziya Gökalp ve Türk Milliyetçiliği, Ankara, Elips Yayıncılık, 2006, s.76, içinde, Ziya Gökalp, Türkçülük Turancılık. 24 Ziya Gökalp, Makaleler IX, Yay. Haz. Şevket Beysanoğlu, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları, 1982, s.59. 25 Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, İstanbul, Elips Yayıncılık, 2. Baskı, 2009, s.22. 26 Köseoğlu, a.g.e. s.152. [102] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35

Ölümünün 87. Yılı Anısına Türk Milliyetçiliğinin Ufuk Adamı: Ziya Gökalp luklardır: Osmanlılık, İslamlık, Türklük mefkûreleri doğmadan, Osmanlı devleti, İslam ümmeti, Türk milleti mevcuttu. 27 Gökalp ırka dayalı bir millet tanımı yapılamayacağını belirtir ve milletlerin çeşitli şekillerde birbirleriyle karıştıklarını, bu nedenle de ırkın, milletin oluşumu üzerinde herhangi bir etkisi olduğunu belirtmenin anlamsız olduğunu düşünür. Gökalp e göre ırk, hayvanlarda aranması gereken bir vasıftır ve kesinlikle insanlarda ırki özellikleri aramak doğru değildir. Türk milleti içerisinde olup Arnavut veya Arap kökenli olan Türkleri örnek gösteren Gökalp, bu kişilerin Türklük için hizmet ettiklerini ve her türlü kederde, mutlulukta Türk milleti ile aynı duyguları paylaştıklarını belirterek, bu kişilerin nasıl olup da Türk olmadıklarının iddia edilebileceğini sorgulamaktadır. 28 Gökalp ayrıca milletin ne olduğunu açıklarken ne olmadığından yola çıkar ve tek tek açıklar. İlk olarak millet, kavim değildir. 29 Çünkü kavim; aynı ana, aynı babadan türemiş ve içine hiç yabancı karışmamış kandaş bir zümre demektir ve milleti kavim ile eş tutmak yanlıştır, çünkü bu şekilde bir arîlik mümkün değildir ve milletler çeşitli şekillerde karışmışlardır. İkinci olarak millet, aynı coğrafyada yaşayan insan toplulukları da değildir. Çünkü bir coğrafi bölgede birden fazla millet bir arada yaşabilmektedir: İran da Farisi, Kürt ve Türk olmak üzere üç milletin yaşaması gibi veya İsviçre de Alman, Fransız ve İtalyan dan ibaret olmak üzere üç milletin bir arada yaşaması gibi. 30 Aynı zamanda bir millet farklı coğrafyalara dağılmış da olabilir; Oğuz Türkleri nin Türkiye de, Azerbaycan da, İran da ve diğer bölgelerde yaşaması gibi. Üçüncü olarak millet tebaa da değildir. Özellikle Osmanlıcıların savunduğu ve Osmanlı İmparatorluğu nda yaşayan herkesi Osmanlı milleti şeklinde değerlendirmek yanlıştır. 31 İmparatorluk içerisinde müstakil kültürlere sahip farklı milletler mevcuttur. Dördüncü olarak ise millet, aynı dine inananların oluşturdu bir topluluk da değildir. Aynı dine inananlara ümmet denilmektedir. Gökalp e göre aynı dine inanıp, aynı dili konuşanlar bir millet olarak kabul edilebilir ancak Araplar ve Türkler gibi İslam ortak paydasında olanlar iki ayrı millettir. Son olarak ise liberallerin savunduğu ve bireyin kendisini hangi milletten görüyorsa o millete mensup olduğu görüşüne Gökalp karşı çıkar. Bireylerin kendi milliyetlerini belirleyemeyeceğini ifade eden Gökalp, milliyetin harici bir durum olduğunu ve bireylerin kendi ellerinde olmadığını ifade eder. 32 Çünkü toplum doğada kendiliğinden var olan, bireyden bağımsız bir yapıdır. Birey toplum içerisinde şahsiyet kazanır ve içinde bulunduğu toplumun gelenek ve göreneklerine göre yetişir. 33 Bu nedenle bireyin milliyetini seçmesi söz konusu değildir. Özetle Gökalp, milletin; devletten, ümmetten, tebaadan, kavimden farklı, kültür, dil ve din birlikteliğine dayalı bir grup olduğunu savunur. Milliyetin belirlenmesinde 27 Gökalp, Türkleşmek, s.88. 28 Gökalp, Türkçülüğün, s.22. 29 Gökalp, a.g.e., s.19. 30 Gökalp, a.g.e., s.20. 31 Gökalp, Türkleşmek, s.83. 32 Gökalp, Türkçülüğün, s.19. 33 İnalcık, a.g.e., s.169. Gökalp, milletin; devletten, ümmetten, tebaadan, kavimden farklı, kültür, dil ve din birlikteliğine dayalı bir grup olduğunu savunur. Kasım 11 Sayı: 35 21. YÜZYIL [103]

Murat Duran manevi unsurların maddi unsurlardan önemli olduğunu belirten Gökalp e göre, kişi hangi milletin terbiyesini almışsa ancak o millete mensup olabilir. 34 Gökalp e göre Türk bir milletin adıdır. 35 Gökalp Türk olarak, Osmanlı İmparatorluğu nda yaşayan Türkleri ve İmparatorluk dışında yaşayan Rusya Türkleri ni sayar. Gökalp e göre bazıları Özbekleri, Türkmenleri, Sartları, Tatarları ve Azerileri Türklük dışında tutarlar ve bunun nedenini de dil farklılıklarına ve kültür farklılaşmasına bağlarlar. Gökalp bu iddiaya karşı çıkarak, Türkler in konuştukları dilin aynı olduğunu ifade eder. Ancak son dönemde bu birlikteliğe tehdit oluşturabilecek üç sorun ortaya çıkmıştır: Sosyalizm, ümitsizlik ve okul baskısı. 36 Rus Çarlığı nda gelişmekte olan sosyalizm, milliyetçiliğe karşı olduğu için yerel şivelerin gelişmesini teşvik etmektedir. Yerel şiveleri yazı dili haline getirip, bunlardan bir edebiyat oluşturmak, milli birliktelik için büyük tehdittir. 37 Ümitsizlik ise Gökalp a göre, Avrupalılar tarafından Türkler in zayıflığına yönelik yapılan propagandanın sonucunda, Rusya Türkleri nde ümitsizliğin ortaya çıktığı ve bunun sonucunda da suni bir Tatar medeniyeti yaratmak gibi bir amacın ortaya çıktığıdır. Ancak Tatar diye bir millet mevcut değildir. Tatarlar olarak bilinen bir grup vardır ancak bunlar Türk değildir. Ruslar ın Çarlık Rusya da yaşayan Türkleri Tatar olarak adlandırmaları bir politikadır ve Türkler bu oyuna gelmemelidirler. 38 Son olarak ise okul baskısına değinen Gökalp, Rusya Türkleri arasında Rus Çarlığı nın uyguladığı eğitim politikalarının, Türkler arasındaki birlik düşüncesini yıkmaya yönelik olduğunu ifade eder. Ruslar, Türkler arasında farklı eğitim metotları uygulayarak, Türk boylarının farklılaşmasını ve ayrı kavimlerin ortaya çıkmasını amaçlıyorlardı. Bunun için Türkler arasındaki şive farklılıklarını belirginleştirerek, farklı milletler ortaya çıkarmak Ruslar ın temel gayesidir. Bu politikanın farkına varan İsmail Gaspıralı gibi bazı Türkçüler ise, Türkleri ortak bir Türkçe etrafında toplamayı amaç edinmişlerdir. Gökalp, Rusya Türkleri nin çağın imkânlarını da kullanılarak Osmanlı 34 Gökalp, a.g.e., s.23. 35 Gökalp, Türkçülüğün, s.24. 36 Gökalp, Türkleşmek, s.73-75. 37 Gökalp, a.g.e., s.74. 38 Gökalp, a.g.e., s.75. [104] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35

Ölümünün 87. Yılı Anısına Türk Milliyetçiliğinin Ufuk Adamı: Ziya Gökalp Türkleri ile dil birlikteliğini sağlamak adına önemli adımlar attıklarını ifade eder. 39 Osmanlı İmparatorluğu nda basılan kitapların tüm Türk dünyasına ulaşabilmesi, Kırım da çıkarılan Tercüman Gazetesi nin tüm Türklerin anlayabileceği bir dilde çıkarılması ve yine tüm Türk dünyasına ulaştırılması, Gökalp a göre dil birlikteliğinin sağlanması açısından önemlidir. İsmail Gaspıralı gibi Ziya Gökalp de İstanbul Türkçesi nin tüm Türkler in anlayabileceği ortak bir dil olması gerektiğine inanır. İstanbul Türkçesi ni edebi dil haline getirmek bütün Türkler için bir görevdir. Bu görev gerçekleştirildiği zaman, Türkler tek bir millet halini almış olacaktır. 40 Osmanlı İmparatorluğu nun dağılma döneminde hayatını geçiren Gökalp de, Osmanlı İmparatorluğu için çıkış yolunun Türk milliyetçiliğinden geçtiğine inanmaktadır. Türk milletinin ayakta kalabilmesi için izlenmesi gereken yol milliyetçiliktir. Aksi takdirde Türk milleti tarihten silinip gitmek zorunda kalacaktır. Türk milliyetçiliğinin ideologu olarak kabul edilen Gökalp, ayrıca yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti ne de görüşleriyle ilham vermiş, hatta Türk kelimesinin ön plana çıkmasında öncü rol oynamıştır. 41 Türk milletinin ayakta kalabilmesi için izlenmesi gereken yol milliyetçiliktir. Aksi takdirde Türk milleti tarihten silinip gitmek zorunda kalacaktır. Gökalp e göre; Türkçülük; ne kavim, ne ümmet ve ne de ahali Türkçülüğü dür. Türkçülük demek, Avrupa medeniyeti içinde, bir Türk harsı vücuda getirmektir. 42 Yani Türkçülük Türk milletini her alanda yükseltmek, ileriye taşımaktır. Gökalp in Türkçülük anlayışında Türk milletini diğer milletlerden üstün görme söz konusu değildir. Gökalp e göre tüm ırklar eşit oldukları gibi tüm milletler de eşittir. 43 Ayrıca milletler birbirlerinin düşmanı değil dostu olmalıdırlar: Milletler birbirine tabiaten düşman değildir, bilakis dostturlar. Milletleri birbirine düşman yapan, muteassıp papazlarla, emperyalist ve kapitalistlerdir. Bunlar ortadan çekilirlerse, milletler birbirlerini kardeş gibi seveceklerdir. 44 Gökalp, Türkçülüğü; Türkiyecilik, Oğuzculuk(Türkmencilik) ve Turancılık şeklinde üç dereceye ayırır ve zamanın şartları gereği, gerçeklik bazında sadece Türkiyeciliğin var olduğunu belirtir. 45 Nevzat Köseoğlu na göre, Ziya Gökalp ın Turancılık tan geri adım atmasının nedeni, Birinci Dünya Savaşı ndan Osmanlı İmparatorluğu nun yenik çıkması ve yeni kurulan Türk Devleti nin Turancılığa elverişsiz olmasıdır. 46 Gökalp, Türkiyecilik, Oğuzculuk ve Turancılık ayrımının anlaşılabilmesi için öncelikli olarak Türk, Oğuz ve Turan kavramları arasındaki farklılıklara değinmek gerektiğini belirtir. Türk bir milletin adıdır. Millet kendisine mahsus bir harsa malik olan zümre demektir. O halde Türk ün yalnız bir lisanı, bir tek harsı ola- 39 Gökalp, a.g.e., s.71-72. 40 Gökalp, a.g.e., s.77. 41 Tuncer Baykara, Gelecekte Yaşayan İnsan: Türk Kavramının Öne Çıkmasında Ziya Gökalp in Yeri, İsmail Bey Gaspıralı ve Ziya Gökalp Sempozyumları-Bildiriler, Yay. Haz. Dündar Karaca, Ankara, Türksoy Yayınları, 2003, s.207. 42 Gökalp, Malta Konferansları, s.113-114. 43 Gökalp, Makaleler IX, s.57. 44 Gökalp, a.g.e., s.76. 45 Gökalp, a.g.e., s.27. 46 Köseoğlu, a.g.e., s. 157. Kasım 11 Sayı: 35 21. YÜZYIL [105]

Murat Duran Turancılık ile amaçlanan; Oğuzları, Tatarları, Kırgızları, Özbekleri, Yakutları lisanda edebiyatta, harsta birleştirmektir. bilir 47 şeklinde tanımladığı Türk; Anadolu Türklüğüdür. Çünkü Anadolu dışındaki Türklerin bazıları ayrı bir dille konuşmaktadırlar. Buna örnek olarak Rusya Türkleri ni gösteren Gökalp, onların Tatar dilinde konuşarak ayrı bir kültür inşa etmeye çalıştıklarını, bu durumun ise tek millet olan bu insanların iki ayrı millete dönüşeceğini, bu durumun ise zararlı olduğunu ifade eder. Oğuz Türklerini, Türkmenler olarak ifade eden Gökalp, Azerbaycan, İran, Harezm Türkmenleri ni Oğuzlar olarak adlandırır. Bu Türklerin kültürce birbirlerine yakın olmaları nedeniyle birleşmeleri daha kolaydır. Bu nedenle yakın hedef olarak Oğuzculuğu teklif eden Gökalp, bu ittihadın siyasi değil kültürel bir ittihat olması gerektiğini ifade eder. İlerde siyasi bir ittihadın gerçekleşebileceğini belirtmesine rağmen, şimdilik kültürel birliğin yeterli olduğunu vurgular. Gökalp, Türkçülüğün uzak mefkûresi olarak Turan a işaret eder: Turan bazılarının zannettiği gibi, Türklerden başka Moğolları, Tunguzları, Macarları da ihtiva eden bir kavimler halitası değildir. Bu zümreye, ilim lisanında Ural-Altay zümresi denilir 48 diyerek Turan ın sınırlarını çizmiştir. Turan kelimesi, Turlar yani Türkler demek olduğu için, Türkleri içine alan camiavi bir isimdir. Buna göre Turan, bütün Türkleri içine alan büyük Türkistan olarak adlandırılabilir. Turan; Türkçe konuşan Yakut, Kırgız, Özbek, Tatar, Oğuz gibi Türk şubelerini içine alan bir unvandır. 49 Gökalp e göre Türkçülüğün uzak mefkûresi olan Turancılık ile amaçlanan; Oğuzları, Tatarları, Kırgızları, Özbekleri, Yakutları lisanda edebiyatta, harsta birleştirmektir. Gökalp, Turancılığı, Türkçülüğün gelişmesinde önemli bir faktör olarak görür: Yüz milyon Türk ün bir millet halinde birleşmesi Türkçüler için en kuvvetli vecd membaıdır. Turan mefkûresi olmasaydı, Türkçülük bu kadar süratle intişar etmeyecekti. Mamafih kim bilir? Belki, istikbalde Turan mefkûresinin husulü de mümkün olacaktır. Mefkûre, istikbalin halikidir. Dün Türkler için hayali bir mefkûre halinde bulunan milli devlet, bugün Türkiye de şeniyet halini almıştır. 50 Gökalp, bu ifadeleriyle kendisinden sonra gelecek olan Türkçülere bir hedef göstermiştir: Türkiye dışındaki Türklerle öncelikle kültürel bağlılıklar ve ardından mümkün olabilirse siyasi bir birliktelik. Nitekim Gökalp, vatan olarak Türkler e Turan ı göstermektedir: Vatan ne Türkiye dir Türklere, ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan 51 47 Gökalp, a.g.e., s.24. 48 Gökalp, a.g.e., s.26. 49 Gökalp, a.g.e, s.26. 50 Gökalp, a.g.e, s.27. 51 Ziya Gökalp, Kızıl Elma, Der. Hikmet Tanyu, İstanbul, Elips Yayıncılık, 2008, s.9. [106] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35

Ölümünün 87. Yılı Anısına Türk Milliyetçiliğinin Ufuk Adamı: Ziya Gökalp 3. Eserleri Ziya Gökalp, birçok kitabın yanı sıra, çeşitli dergi ve gazetelerde yüzlerce makale yayınlamıştır. Gökalp in makalelerini yayınladığı dergi ve gazeteler şunlardır: Peyman, Dicle, Rumeli, Genç Kalemler, Türk Yurdu, Vatan ne Türkiye dir Türklere, ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan Halka Doğru, İslam Mecmuası, Milli Tetebbüler Mecmuası, İçtimaiyat Mecmuası, Yeni Mecmua, Küçük Mecmua, Cumhuriyet, Yeni Türkiye, Hâkimiyet-i Milliye, Türk Sözü, İktisadiyat Mecmuası, Muallim Mecmuası, Şair Mecmuası, Yeni Gün. Hayattayken yayınladığı eserleri ise şunlardır; Kızıl Elma (Şiir-1914), Yeni Hayat (Şiir-1918), Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak (1918), Altın Işık (Şiir-1923), Türk Töresi (1923), Türkçülüğün Esasları (1923), Doğru Yol (1923). Gökalp in ölümünden sonra ise yazdığı ancak yayınlamaya fırsat bulamadığı iki eseri daha yayınlanmıştır; Türk Medeniyeti Tarihi (1925), Yeni Türkiye nin Hedefleri (1925). 52 Gökalp in makaleleri sonraki yıllarda çeşitli yazarlar tarafından derlenmiş ve basılmıştır. Bu eserleri ise şunlardır: Malta Konferansları, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler, Türk Devleti nin Tekâmülü, Fırka Nedir, Hars ve Medeniyet, Milli Terbiye Maarif Meselesi, Çınaraltı Konuşmaları. Kültür Bakanlığı ise Ziya Gökalp in makalelerini dokuz ciltlik bir çalışmayla derlemiştir. Yapı Kredi Yayınları, 2007 yılında Gökalp in eserlerinin büyük bölümünü birinci eser olarak yayınlamıştır, diğer eserleri ise önümüzdeki yıllarda yayınlanacaktır. 53 21. YÜZ YIL 52 Gökalp in eserlerinin serimlenmesinde; Uriel Heyd, Nevzat Köseoğlu, Taha Parla, Ali Nüzhet Göksel ve Lütfü Şehsuvaroğlu nun eserlerinden faydalanılmıştır. 53 Ziya Gökalp, Kitaplar: Bütün Eserleri I, Yay. Haz. M. Sabri Koz, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, 2007. Kasım 11 Sayı: 35 21. YÜZYIL [107]