Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor Derleyen: Mustafa Koç Son zamanlarda daha çok gündeme gelen konuların başında doğal gıdalarla beslenme alışkanlıkları geliyor. Bilim adamlarını dinlersek beslenme alışkanlıklarımızı doğaya dönerek değiştirmeliyiz. Özellikle gelişme çağındaki çocukların katkı maddeli yiyeceklere biraz uzak durmalarında sayısız yarar var. Piyasadaki süslü ambalajlarla sunulan kraker, kek, cips gibi paketlenmiş ürünlerin birçoğunda zararlı maddelerin varlığını bilim adamları açıkça söylüyorlar. Özellikle büyüme çağındaki çocukların beslenmesinde bu tür besinlerin kullanılmasının uzun vadede neler getireceğini kestirmek olanaksız. Ne kadar zor olsa da sonuçları test edilmemiş gıdalara karşı çocukların bilgilendirilmesinde ve bilinçlendirilmesinde sayısız yararlar olabilir. Bir yandan bu katkı maddelerinin bulunmadığı yiyecekleri 1 / 5
bulmak zorlaşıyor; bir yandan da insanların beslenme alışkanlıklarını değiştirmek, damak zevklerine müdahale etmek oldukça güç Günümüzde artık pazardan alınan her şeye güven giderek azalıyor. Paketlenmiş yiyeceklerin ve içeceklerin hepsinde zararlı katkı maddeleri olduğu gibi açık satılan meyve ve sebzenin de genetik müdahaleden geçmiş besinler haline geldiğini öğreniyoruz. Bugünlerde gündemde olan genetikleri değiştirilmiş tohumlar konusunu izliyor musunuz? İzlemeyenler mutlaka dikkatle izlesin. Bu yazıda sizlere bu konuyla ilgili kısa bir bilgi vermek istiyoruz. GDO NEDİR? Bilim adamları 25 yıl önce, genleri DNA dan ayırarak başka bir canlıya yerleştirebileceklerini keşfettiler. Bir canlıdaki genetik özelliklerin kopyalanarak, bu özellikleri taşımayan başka bir canlıya aktarmayı başardılar. Bu gen aktarması sonucunda üretilen yeni canlıya Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) deniyor. GDO yu savunanlar daha çok, tohum ve ilaç şirketlerine yakın olan bilim adamları. Onlara göre; bu yolla daha çok ürün elde edilebilir ve bu yolla üretilen sebze ve meyve daha dayanıklı olacaktır. Böylece böcek ilacı 2 / 5
kullanımı da azabilir. ELEŞTİRİLER GDO teknolojisindeki gelişmeler ve bu tür bitkilerin daha yaygın olarak kullanılması ile birlikte GDO lu ürünler hakkında tartışmalar da yoğunlaştı. GDO lu ürünler özellikle insan sağlığı ve çevreye etkileri konusunda eleştirilerin merkezine yerleşti. Konuyu sağlık açısından ele alan bazı bilim adamları, GDO içeren yiyeceklerin insan sağlığına zararlı olabileceğini savunuyor. Gen bitkinin içine yerleştirildiği için, onu tüketenlerin de risk altında olacağı, sağlık konusundaki eleştirilerde sık sık dile getiriliyor. GDO lu bitkilere getirilen eleştirilerin önemli bir bölümü de doğal çevreye olan etkileri ile ilgili. Karşıt görüştekiler GDO içeren ürünlerinin tohumları çevreye karışarak doğal ürünleri etkileyip yapısını bozabileceğini savunuyor. GDO lu ürünlerin doğal ortama yayılıp yaygınlaşması sonucunda böcek nüfusunun olumsuz etkilenmesi ve tüm ekosistemin çökme olasılığı da dile getirilen bir başka eleştiri. GDO lu ürünlerin biyolojik çeşitliliği tehlikeye sokacağı ve biyolojik kirliliğe neden olacağı da yaygın endişeler arasında. Tartışmanın bir başka boyutu da ekonomi temelli. Bugün GDO lu gıda üretimi bir kaç şirketin tekeli altında. Geleneksel tarımda kullanılan bitkilerin tohumlarıyla bir sonraki yıl yenide ürün alınabiliyor. GDO lu tarında ise bu mümkün değil; üreticiler, firmalardan her sene tohum alınmak zorunda. 3 / 5
Görülüyor ki dünya tohum tekelleri, doğal ve sağlıklı bir genetiğe sahip olan, hastalık üretmeyen yerli tohumlarımıza karşı adeta savaş açtı. Ve bu savaş gizli falan yapılmıyor; açık açık yapılıyor. Bazı uzmanlar bu yolla nüfusumuzun genetiğiyle oynandığını bile söylüyor. Bizi kısırlaştıracaklar diyenler de çıktı. İnanılır olmasa da insan ister istemez bu savaşın şiddetlenmesine bakarak her şeyden kuşku duyuyor. Elimizde, kendi ürettiğimiz ürünlerin doğal tohumları varsa yapay tohum kullanmayabiliriz. Bunların 10 sene 20 sene sonra hangi hastalıkları körükleyeceği henüz test edilmiş değil. Oysa GDO suz ürün bulmak giderek zorlaşıyor. TÜRKIYE DE GDO LU ÜRÜN VAR MI? Herhangi bir denetim olmadığı için Türkiye de ne kadar alanda GDO lu ürün yetiştirildiği bilinmiyor. Bununla birlikte biyogüvenlik yasası geçtiğimiz ay çıktığı için genetiği değiştirilmiş bitkilerin kontrolsüz biçimde Türkiye ye girdiği ve gıda sanayiinde yıllardır kullanıldığı biliniyor. Yapılan bir çalışmaya göre Türkiye de satılan 800 e yakın gıda maddesi, GDO içeriyor. HANGİ ÜRÜNLERDE GDO VAR Özelikle GDO lu soya ve mısır nedeniyle geniş bir ürün yelpazesinde GDO lu ürünler kullanılıyor. GDO lu soya; sucuk, salam, sosis gibi kırmızı etin kullanıldığı ürünlerde, etsuyu tabletlerde, fındık-fısık ezmesi, çikolatalı ürünler, çeşitli unlu mamüller, süt tozu, hazır çorbalar ve hayvan yemlerinde kullanılıyor. 4 / 5
GDO lu mısırın kullanıldığı alanlarsa; nişasta bazlı tatlandırıcılar yoluyla gazoz, kola ve meyve suları, mısır yağı, bebek mamaları, hazır çorbalar ve hayvan yemleri. Görülüyor ki GDO dan kaçmak oldukça zor. Bu durumda ana babaların çocuklara verebileceği en önemli alışkanlıkların başında sağlıklı beslenme geldiğini söylemeye gerek yok. Ancak doğal olmayan yiyeceklerin kaçınılmaz olarak zararlı maddeler içereceğini ve sağlıklı olmayacağını, özellikle çocuklarımıza şimdiden öğretelim. Erken yaşlarda edinilecek davranışlar daha kalıcıdır. Sağlıklı büyüyen çocuk, okulda da sınavlarda da daha başarılı olacaktır. Sağlıcakla kalın. Yararlanılan Kaynak: ntvmsnbc.com 5 / 5