Çankırı Karatekin Üniversitesi Avrasya Strateji Dergisi 2(2): KİTAP TANITIMI

Benzer belgeler
DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Her şeyin değiştiği yüzyıl!! 13. Yüzyıl

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

Azrail in Bir Adama Bakması

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi Kaynaklar-Tetkikler... 2

Sempozyum Programı. 18 Kasım 2016 Cuma

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No ISBN Baskı Mayıs Dizi Editörü Cahid Şenel

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Server Dede. - Server baba şu Bektaşilerin bir sırrı varmış nedir? Diye takılır, sula sorarlardı.

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI OCAK 2012

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Stratejik Rapor No: 56 YENİ SAVAŞLARIN GİZLİ YÜZÜ: ÖZEL ASKERİ ŞİRKETLER. HAZIRLAYAN Yrd. Doç. Dr. Filiz Çulha ZABCI

I. Hutbe okutmak. II. Para bastırmak. III. Orduyu komuta etmek. A) Damat Ferit Paşa

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

HLM ye göre İÇ HUZURU

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 5 Çalışma ve Meslek Ahlakı

befterdar SARI MEHMET PAŞA'NIN

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

İktisat Tarihi I

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

İnşaat işlerinde Katma Değer Vergisine ilişkin bazı konular 2

Fabrika çıkışlı bilgisayar,denetimden geçirilmiş,çalışır halde olarak sunulur.

Kadim zamanların danışmanları: Siyasetnameler

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

İktisat Tarihi I

Vefatının 100. Yılında Sultan II. Abdülhamid ve Dönemi Uluslararası Kongresi

MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ

BÖLÜM 1 DURUM ANALİZİ 1.1. TARİHÇE * ORTA ASYA DÖNEMİ TÜRK ADALET SİSTEMİ

EN BEĞENİLENLER 70 CAPITAL 12 / _071_072_CP_12.indd 2 11/26/16 6:44 PM

Edirne Hanları - Kervansarayları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

ESKİ GÜMÜŞHANE (SÜLEYMANİYE MAHALLESİ) VE PANAYIR ALANI

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

IÇINDEKILER. BIRINCI BOLUM 'PIŞMANLıK VE ıslah' KURUMUNUN TEORIK ESASLARı

TÜRKİYE İŞ AHLAKI ARAŞTIRMASI 2018 Nesiller Boyu İş Ahlakı. Prof. Dr. Ömer Torlak Prof. Dr. Şuayyip Özdemir Doç. Dr. Erkan Erdemir

TÜRKİYE DE MÜZECİLİK VE MÜZECİLİK TARİHİ

ZEKÂT IN KELİME OLARAK; ARTMA ÇOĞALMA ARINMA BEREKET Bu anlamlara gelmektedir.

KONYA DEFTERDARLIĞI İMZA VE YETKİ İÇ GENELGE

SİYASETNAMELERİMİZDE ÇİZİLEN DEVLET ADAMI PORTRESİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ


İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez


İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

DAVACILARIN VARLIKLI OLMALARI DESTEK TAZMİNATI İSTEMELERİNE ENGEL DEĞİLDİR.

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek?

Bu vaka nın (akademik dille) eski bir muhasebeci olarak bana maliyetini çıkardım, paylaşayım:

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

ERZİNCAN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 3. DÖNEM TEMMUZ- AĞUSTOS - EYLÜL AYLARINA AİT VA'Z İRŞAD PROGRAMI

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Sultanım, müsaade buyurun, ben İstanbul'un çevresini dolaşıp, mevcut suları bir inceleyeyim!.

Osmanlı'da devşirme sistemi

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

Lütfi Paşa Ve Asâfnâmesi

ÜNİTE:1. Osmanlı Devleti nde Yenileşme Çabaları ÜNİTE:2. Türkiye de Reform Arayışları ( ) ÜNİTE:3. Türkiye de Meşrutiyet Dönemleri ÜNİTE:4

OSMANLI ARAŞTIRMALARI

FRANCHISE KİMİN BULUŞU NASIL BAŞLADI? NASIL GELİŞTİ?

20 Derste Eski Türkçe

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar

Transkript:

Çankırı Karatekin Üniversitesi Avrasya Strateji Dergisi 2(2): 245-251 KİTAP TANITIMI DEFTERDAR SARI MEHMET PAŞA, DEVLET ADAMLARINA ÖĞÜTLER, Derleyen ve Çeviren Hüseyin Ragıp Uğural, Türkiye ve Ortadoğu amme İdaresi Enstitüsü Yayınları, 1969. Hale BİRİCİKOĞLU Yrd. Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, e-mail:haleu@sakarya.edu.tr 245

Türk yönetim tarihinde devlet adamlarına yol gösteren ve onlara öğütler veren, düşünürler, bilim adamları, yönetici danışmanları tarafından yazılmış bir çok eser bulunmaktadır. Bu eserlerin en önemlilerinden biri de 18. yüzyılın başında Defterdar Sarı Mehmet Paşa tarafından kaleme alınan Nesâyih ül Vüzera V el Ümerâ (Devlet Adamlarına Öğütler) isimli kitaptır. Defterdar Sarı Mehmet Paşa 17. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul da doğmuştur. Hayatının ilk dönemleri ile ilgili fazla bir bilgi yoktur. Tahminen 12-15 yaşları arasında defterdarlığın önemli şubelerinden biri olan Ruzname-i Evvel dairesine katip adayı olarak girmiş ve gösterdiği başarıdan dolayı bu şubenin başına geçmiştir. 1702 yılında Rami Mehmet Paşa sadrazam olunca yakını Mehmet Efendi yi defterdar yapmıştır. Defterdar Sarı Mehmet Paşa, 18. yüzyılın ilk yıllarında bir çok kez bu makamda bulunmuştur. 1717 yılında ise dikkatsizlik, ihmal, din ve devlete hakaret, Tamşuvar kalesinin düşman eline geçmesine sebep olmak ve padişah hakkında kötü söz söylemekten dolayı suçlanıp idam edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu nun çöküntü seyrini gözlemlemek açısından oldukça önemli bir makamda olan Defterdar Sarı Mehmet Paşa, 18. yüzyılın başlarında yazmış olduğu risalede, Osmanlı devlet sistemindeki aksaklıklar ve bozukluklar hakkında bilgi vermektedir. Kendi döneminin şartlarını 200 yıl öncesiyle karşılaştırmıştır. Eleştirdiği sistem değil, esas itibariyle sistemin yönetiliş tarzıdır. Sistemdeki aksaklıkları da onu idare edenlerin ahlaki olarak yozlaşmasına bağlamıştır. Bu nedenle, kitabın birçok bölümünde devlet yönetiminde bulunan kişilerin nasıl bir ahlaki davranış içinde olmaları gerektiğine ilişkin esaslar bulunmaktadır. Defterdar Sarı Mehmet Paşa nın dönmek istediği ideal bir devir vardır. Bu devir Kanuni Sultan Süleyman devridir. Ona göre sorun imparatorluğun bu devirden uzaklaşmasıdır. Bu nedenle metnin sadeleştirmesini yapan Hüseyin Ragıp Uğural, yazarın amacının, gelişmeyi sağlamaktan çok eskiye dönüşü gerçekleştirmek olduğunu belirtmektedir. Osmanlı İmparatorluğu nun İslam esaslarına dayalı bir devlet olmasından dolayı hükümdarı sınırlayan en önemli güç Kuran-ı Kerim ve hadislerdir. Bu nedenle eserin bir çok yerinde hadisler referans olarak alınmıştır. Eserin ana konusunu ise tebaaya olan zulmün önlenmesi ve vergi ödeyen halkın korunup kollanması oluşturmaktadır. Yaşanılan dönemin aksaklıklarını ve bozukluklarını yansıtan bu risale dokuz bölümden oluşmaktadır. 246

1) Yüksek değerli Sadrazamın ahlak ve davranışları, 2) Makam sahiplerinin halleri ve rüşvetin zararları, 3) Hazine Defterdarı ve Divan memuriyetleri, 4) Bektaşi Ocağının niteliği, 5) Reayanın halleri, zulmün ve gariplarin siteminin zararları, 6) Düşman ve sınır halleri ve seraskerlik niteliği, 7) Cimrilik ve cömertlik, hırs ve açgözlülük, kibir ve kıskançlık, alçakgönüllülük ve gurur, güzel huy ve kötü huy ve ikiyüzlülük, 8) Sadık dostu çekiştirme ve arabozuculuğun zararları, 9) Zeamet ve tımar hallerinin niteliği. Eserin ilk bölümünde sadrazamın ahlak ve davranışları anlatılmasına karşın, bu bölümün başında müslüman olan kişilerin işlerini düzene koymak yanında müslüman olmayan kişilerinde durumlarını iyileştirmenin padişahın görevi olduğu belirtilmektedir. Defterdar Sarı Mehmet Paşa sistemin temelini adalete dayandırmaktadır. Bütün amirlerin adalete uygun çalışmaları gerekmektedir. Fakat padişahlar bu konuya herkesten çok fazla önem vermelidirler. Zira, adalet hazinenin artmasına ve halkın çoğalmasına yol açar. Hazine ise halkın çokluğundan ve ülkenin bayındırlığından kaynak alır. Memleketin ümranı ise adalet iledir (s. 28). Hatta Defterdar Sarı Mehmet Paşa, halkın durumundan haberdar olmak için gizli ve açık maaşlı özel güvenilir adamlar görevlendirilmesi gerektiğini de belirtmektedir. Aksi taktirde halk zulüm yüzünden vatanını terk edecek, hazine gelirleri azalacaktır. Aslında Defterdar Sarı Mehmet Paşa nın bahsettiği bu anlayış Osmanlı sistemine özgü değildir. Adalet anlayışı eski Türklere kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Yusuf Has Hacip in 1069-1070 yılları arasında yazdığı Kutadgu Bilig adlı eserinde, Nizam ül Mülk ün Siyasetnamesinde, Koçi Bey in Koçibey Risalesi nde Katip Çelebi nin Bozuklukların Düzeltilmesinde Tutulacak Yollar isimli kitapçığında adalet dairesinden bahsetmektedir. 1 1 Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig, Çev: Reşid Rahmeti Arat, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1998; Nizam-ül Mülk, Siyasetname, Hazırlayan: M. Altay Köymen, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayını, Ankara, 1982; Koçi Bey, Koçibey Risalesi, Sadeleştiren: Zuhuri Danışman, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayını, Ankara, 1985; Katip Çelebi, Bozuklukların Düzeltilmesinde Tutulacak Yollar, Hazırlayan: Ali Can, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayını, Ankara, 1982. 247

Defterdar Sarı Mehmet Paşa devlet işlerinde sır saklamanın, padişaha yapılan hizmetlerin en önemlisi olduğunu belirtmektedir. Hatta sır saklamak ona göre güzel bir ahlaki davranıştır. Zira, günümüzde yönetim sistemine hakim olan gizlilik anlayışının, Osmanlıdan intikal ettiğini ve köklü bir geçmişe sahip olduğunu söyleyebiliriz. Risalenin ilk bölümünde bir sadrazamda bulunmasın gereken özelliklerden ve şahsi servet arayan sadrazamın zararlarından bahsedilir. Sadrazam hazretlerine gereklidir ki; para iyiliktir düşüncesi ile zaman adamı olmayıp kendisi için servet toplamak ve definelere sahip olmak düşüncesinden vaz geçeler ve memleketin gidişinde kendini gösteren düşkünlük ve bezginliğe çare bulmak için akıl kullanalar (s. 16-18). Aslında Defterdar Sarı Mehmet Paşa nın bu satırları gerileme dönemindeki yöneticilerin yönetim ve ahlak felsefelerinde meydana gelen dönüşümü göstermektedir. Bu nedenle kendisi devlet adamlarına kanaatkar olup, açgözlü olmamaları, alçakgönüllü olmaları, dünyanın geçici bir yer olduğu ve bu nedenle sadece bu dünyayı değil ölümü de düşünerek hareket etmeleri gerektiği şeklinde öğütler vermektedir. Kanaatkar olup açgözlülükten ve ceza gününü düşünüp Tanrı nın kahredici gazabından çekinmek gerekir. Zira mal toplama ve saklama, sahibini dünyada huzursuz, hesap gününde sorulacak soruları cevaplandırmada güçsüz kılar, azap çektirir ve pişman eder. (s. 18). Zenginliğe ve dünya malına mağrur olma. Kalbin her zaman hazin ve vücudun üryan, gözlerin ağlayıcı ve işin halis olsun, duan yalvarıcı ve elbisen eski ve hafif gerek. (s. 48). Eğlencenin sonu pişmanlık ve acı, himmetin sonu hüzündür. Helalin hesabı sorulur, haramın azabı vardır. (s. 50). Bu risalede üzerinde önemle durulan konulardan bir diğeri de rüşvettir. Defterdar Sarı Mehmet Paşa, bütün kötü adet ve zulümlerin başı ve başlangıcı, her türlü kötülüklerin kökü ve kaynağı ve felaketlerin en büyüğünün rüşvet olduğunu belirtmektedir. Ona göre; İslam topluluğu için bundan büyük, din ve devleti kökünden yıkan bir kötülük yoktur. Defterdar Sarı Mehmet Paşa nın satırlarından, Osmanlı Devleti ndeki rüşvetin hakimleri ve üst düzey yöneticileri de kapsayacak kadar geniş boyutta olduğunu anlamaktayız. Bu da söz konusu dönemde, Osmanlı yönetim sisteminin giderek yozlaştığını göstermektedir. 248

Gerek veziriazama ve gerek memlekette vilayet valisi olan vezir, mir-i miran, amirler ve sair buyruk sahipleri bir kimsenin şeriata ve yüksek kanuna aykırı bir işin karşılığı sunduğu rüşvete göz ucu ile bakarak iltifat etmeyip rüşveti sunan haksız bozguncuya can düşmanı olursa, emrindekiler, vesair iş başında olanlardan hiç kimse mala eğilim düşüncesinde bulunmak ve zulüm günahına heves etmeye kalkmak ihtimali olmaz (s. 58-60). Zamanımızda kadılardan nicesi rüşvetin adını mahsul koyup Allahın emirlerini yerine getirmeyip Allah korusun hangi taraf rüşveti ziyade gösterirse ona hüküm verir (s. 60). Defterdar Sarı Mehmet Paşa nın rüşvetin üst makamların haberi olmadan alınamayacağına ilişkin bu değerlendirmeleri bugüne de ışık tutabilecek niteliktedir. Ancak Mehmet Paşa, rüşvetin neden Osmanlı İmparatorluğu nda yaygınlaştığına dair herhangi bir tespitte bulunmamıştır. Gerileme döneminin başlangıcında yazılan bu risalede dikkat çeken en önemli konulardan bir diğeri de halka karşı olan bakış açısıdır. Defterdar Sarı Mehmet Paşa, Kanuni Sultan Süleyman a atıfta bulunarak halkın devlet için velinimet olduğunu söylemektedir. Sultan Süleyman Han Hazretleri Allahın rahmetleri onun üzerine onun üzerine yağsın bir gün yüce meclisinde Has yakınlarına inciler saçar gibi Alemin velinimeti kimdirdiye buyurduklarında: Hepsi bir ağızdan Besbelli ufukların Padişahı ve her şeyin sahibi Sultanımız hazretleridir- deyince has yakınlarından çıkan bu sözü padişah kabul etmeyip Velinimet filhakika reayadır ki: Onlar ziraat ve çiftçilik emrinde huzur ve istirahati kendilerine haram ederek, edindikleri nimetler ile bizi doyururlar- diye buyurmuşlardır (s. 94). Görüldüğü gibi sistemin başarılı bir şekilde devam etmesi için vergi veren halka büyük önem verilmiştir. Bu nedenle halkın korunması, halka karşı zulmün önlenmesi Defterdar Sarı Mehmet Paşa nın üzerinde en fazla durduğu konulardan biridir. Buna bağlı olarak vergi adaletinin sağlanması gerektiğinden de bahsetmektedir. Reayadan fazla para toplamayı, bir evin temelinden toprak alınıp, yüzeye sarf etmeye benzetmiştir. Zira temelden alınan toprak ile temele zayıflık gelir, yüzeyin ise o ağır yükü çekmeye kudreti kalmadığı için evin büsbütün yıkılmasına neden olur. Defterdar Sarı Mehmet Paşa Osmanlı Devleti nin mali konularda içinde bulunduğu sıkıntılardan da söz etmektedir. Akçe ayarının bozulmaması, bunların zaman zaman kontrol edilmesi gerektiğinden bahseder. İktisat politikası olarak üzerinde durduğu konu ise narh sistemidir. Kadı ve çarşı ağalarının yanında, sadrazamında bu konuyla ilgilenmesi gerektiğini 249

belirtmesi, narh sistemine ne derece önem verdiğini göstermektedir. Bu konuda ortaya çıkacak bir ihmalin zararının Müslümanlara, yararının da manavlara ve ticaret erbabına ait olduğunu ifade etmektedir. Mali sistemle ilgili olarak kitabın üçüncü bölümünde hazine defterleri üzerinde durmaktadır. Burada hazinenin içinde bulunduğu mali sıkıntılardan, bunların nedenlerinden ve bu sıkıntıların nasıl aşılabileceğine ilişkin çözümlerden söz edilmektedir. Defterdar Sarı Mehmet Paşa, hazinenin içinde bulunduğu mali sıkıntıyı üç sebebe dayandırmıştır. Bunlardan birincisi, hazinenin hile ve dalavereler yoluyla soyulmasıdır. Özellikle devlet büyüklerinin hazineyi zarara sokan işler yaptıklarını belirtmektedir. Bu sorunun çözümü için de defterdara özgürlük verilmesi gerektiğini ifade eder. devlet büyüklerinden bazıları hazine durumuna ve devlet malına zararlı işler teklifini her zaman yaparlar. Güvenilen ve doğru olan defterdar onlara müsaade etmez. Onlar da biz devletin temel direği iken, defterdar bizim ricamızı dinlemedi diye düşmanlık edip sadrazamın huzurunda ve söylemeyi uygun buldukları yerlerde, çeşitli kötülük, hiyle ve düzenbazlıkla çekiştirirler Kısaca defterdar olanlara istiklal verilmek son derece önemlidir (s. 68). Bunun yanında Defterdar Sarı Mehmet Paşa, hazine defterleri görülüp yararı ve zararı incelenmedikçe açıktan ferman verilmemesi, giderleri azaltıp gelirleri arttırmaya çalışıp, beyhude yerlere para harcanmaması gerektiği şeklinde çözüm önerileri de sunmuştur. Defterdar Sarı Mehmet Paşa ya göre, hazinenin sıkıntıda olmasının bir diğer nedeni de asker sayısındaki artıştır. Bu konuda bir karşılaştırma yapmak amacıyla Lütfü Paşa nın Asafname sini referans olarak almaktadır. Lütfü Paşa nın Asafnamesi nde 15 bin asker çok askerdir, hiç eksilmeyip yıldan yıla 15 bin adama ulufe dağıtmak pehlivanlıktır diye yazdığını belirtmektedir. Oysaki Defterdar Sarı Mehmet Paşa kendi döneminde devletten maaş alan asker sayısının 196.227 olduğunu ifade etmiştir. Hiç şüphesiz devletten maaş alan asker sayısının bu kadar çok artması hazineye büyük bir yük getirmiş olduğunu söyleyebiliriz. Son olarak Defterdar Sarı Mehmet Paşa hazinenin boş olmasının nedenini, seferlerin uzamasından dolayı borçların çoğalmakta olmasına, gelirin gideri karşılayamaz hale gelmesine ve bu nedenle de Müslüman olmayan tebadan alınan vergi ve öteki gelirlerden birer ikişer yıllığı, içinde bulunan yılda kullanılmasından dolayı zamanından önce harcanmasına dayandırmaktadır. 250

Defterdar Sarı Mehmet Paşa yeniçeri ocağında da bozulmaların olduğunu söylemektedir. Defterde ismi olanların hepsinin gerçekte yeniçeri olmadığını, yeniçeri olanların bir kısmının da şefaat ve rica ile yeniçeri olduklarını ve bunların İstanbul dan dışarı çıkmamış, hiçbir işe yaramayan kişiler olduğunu ifade etmektedir. Defterdar Sarı Mehmet Paşa son olarak tımar sisteminde meydana gelen bozukluklar üzerinde durur. Tımar sisteminde meydana gelen bozuklukların temel nedenini de tımarların eskiden olduğu gibi layık olan kişilere verilmemesine dayandırmaktadır. Bir ülkenin yönetim sisteminin başarılı olabilmesi için dört tane ön koşulun gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar, halk ile devlet arasında bir güven krizinin olmaması, mali sıkıntıların yaşanmaması, sistemin işleyişinin etkin ve verimli olması ve son olarak söz konusu ülkenin uluslararası ilişkilerde rekabetten geri kalmamasıdır. Defterdar Sarı Mehmet Paşa nın bu risalesi, 18. yüzyılın başında Osmanlı İmparatorluğu nun bu alanlarda yaşadığı sıkıntıları ve neden gerileme süreci içine girdiğini göstermesi bakımından oldukça önemli bir eserdir. 251