ÖZEL ALEM MÜDÜRLÜĞÜ Basın, Halkla İlişkiler ve Sosyal Medya ALMAN VE TÜR YAZILI BASINDAN DERLEMELER Tarih : 25 Haziran 2015 1. Alman televizyonuna Hilal logosu tepkisi Devamı 2. Almanya da camiye kundaklama girişimi Devamı 3. Münih te bir Türk camisi kundaklanmak istendi Devamı 4. Münih te bir türk camisine kundaklama girişimi Devamı 5. O karikatürler televizyonda da yayınlandı Devamı 6. Seyit Tümtürk: Çin polisi aşgar kentinde oruç tutan 18 müslümanı öldürdü Devamı 7. Cezayı az bulup protesto ettiler Devamı 8. NSU sergisi yasaklandı Devamı 9. Tuğçe nin katili temyize gitti Devamı 10. Avrupa onseyi nde İslamofobi konuşuldu Devamı 11. Çin in Müslümanlara karşı uyguladığı oruç yasağına tepki Devamı 12. opftuch für Lehrerinnen erlaubt / Almanya da öğretmenlere başörtü izni Devamı 13. Sanel M. legt Revision ein / Sanel M. revizyon belirtti Devamı 14. 26-jährige Islamistin zu Gefängnisstrafe verurteilt / 26 yaşındaki islamcı, cezaevine çarptırıldı Devamı 15. Fall Tugce geht zum Bundesgerichtshof / Tuğçe nin davası Federal Anayasa Mahkemesi ne gidiyor Devamı 16. Haftstrafen für Geldtransfers an IS / IŞİD e para transferi yapana hapis cezası Devamı 17. Land stellt für Flüchtlinge mehr Geld bereit / Almanya mülteciler için daha fazla para ayıracak Devamı
Alman Televizyonuna Hilal Logosu Tepkisi Almanya nın Bavyera eyaletinden yayın yapan Bayerischer Rundfunk Radyo ve Televizyon uruluşunun (BR) yayınlarında, ramazan ayı için hazırlanan programlarda kullanılan hilal logosu, tepkiler üzerine kaldırıldı. Almanya nın Bavyera eyaletinden yayın yapan Bayerischer Rundfunk Radyo ve Televizyon uruluşunun (BR) yayınlarında, ramazan ayı için hazırlanan programlarda kullanılan hilal logosu, tepkiler üzerine kaldırıldı. BR den yapılan açıklamada, ilk günler, ramazan konulu programlarda gösterilen logonun seyircilerin kafasında karışıklık yaratmaması ve dikkatlerin asıl konudan uzaklaşmaması için kaldırıldığı belirtildi. Logo ile ilgili çok sayıda eleştiri içeren mektup alındığı kaydedilen açıklamada, hilal logosuyla İslam a karşı ön yargıların azaltılmak istendiği vurgulandı. Din ve kültür konularında ön yargıların olduğuna işaret edilen açıklamada, Bavyera eyaletindeki Müslümanlar, Bavyera nın diğer vatandaşları gibi Bayerischer Rundfunk Radyo ve Televizyon uruluşunun programlarında bulunma hakkına sahipler denildi. Öte yandan sosyal paylaşım sitelerinde BR ye tepki gösterenlerin paylaşımları arasında Biz bir Hristiyan ülkesindeyiz. Bizim bayramlarımız hiçbir zaman logo olarak gösterilmedi eleştirisi yer aldı. Alman medyasındaki haberlerde, Bavyera Eyalet Meclisinde çok sayıda Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili milletvekilinin söz konusu yayın politikasını eleştirdiği ve BR Genel Yayın Yönetmeni Ulrich Wilhelm den bir açıklama bekledikleri kaydedildi.
Almanya da Camiye undaklama Girişimi Almanya da huzuru bozmak isteyen ırkçılar Ramazan ayında yine sahneye çıktı. Almanya da huzuru bozmak isteyen ırkçılar Ramazan ayında yine sahneye çıktı. Diyanet İşeri Türk İslam Birliği ne (DİTİB) bağlı Münih Hacı Bayram Veli Camii binasına dün sabah saatlerinde kundaklama girişiminde bulunuldu. Saldırıda can kaybı yaşanmazken, cami binasına ait depo kullanılmaz hale geldi. Sabah namazı sonrası duyduğu gürültü üzerine deponun yanına gelen ve yangına ilk müdahalede bulunan camii imamı Abdullah Haçkalı, yaklaşık 2 bin Euro değerinde maddi zarar oluştuğunu açıkladı. Haçkalı yaşadıklarını şöyle anlattı: Sabah namazı sonrası istirahat için lojmana gelmiş ve 15 dakika kadar dinlenmiştim. Sonra pat küt vurma sesleri duyunca ne oluyor diye bakmak için merdivene çıktım. Depodan yükselen dumanları görünce hemen camideki vatandaşlara haber verdim ve yangın tüpünü aldım. Gençlerimize itfaiyeye haber vermelerini söyledim. İtfaiye gelene kadar biz yangını söndürdük. Ama haber verdikten beş dakika sonra itfaiye ve polis geldi. Saldırganları görmedik, sadece ses duyduk. Herhangi bir tehdit ya da şüphe duyduğumuz kişi ya da grup yok. onu hakkında basın açıklaması yapan Münih Başkonsolosu Mesut oç ise İlk tespitlere göre yangın çıkartmak için özel bir malzeme kullanılmış. Alevin depoyu yakması için duvara delik açılmış. asti bir yangın çıkarma söz konusu. Polis olayı araştırıyor. Henüz saldırganlar hakkında bir bulguya ulaşılmış değil. Ramazan ayında böyle bir saldırı düzenlenmesi bizleri daha da üzdü. dedi. onu hakında Alman basını da haberler yayımladı.
Münih te Bir Türk Camisi undaklanmak İstendi Almanya nın Münih kentindeki Pasing semtinde bulunan DİTİB Hacı Bayram Camisi kundaklanmaya çalışıldı. AHRAMAN DİN GÖREVLİSİ Almanya nın Münih kentindeki Pasing semtinde bulunan DİTİB Hacı Bayram Camisi kundaklanmaya çalışıldı. Caminin arka avlusunda başlayan yangın, son anda din görevlisi Abdullah Haçkalı tarafından fark edilip yayılmadan söndürüldü. Dün sabaha karşı caminin arka avlusunda bulunan tahtadan yapılmış küçük mutfak olarak kullanılan depoya yan arsadan girilerek, dışarıdan delik açıp içeriye yanıcı maddeler atılarak yakıldı. Caminin ana binasına yaklaşık 1,5 metre mesafedeki binadaki yangını ilk fark eden din görevlisi Abdulah Haçkalı olayı DHA ya şöyle anlattı: Sabah namazı sonrası aynı binadaki dairemde iken dışarıda gürültüler duyup pencereden baktığımda kulübenin yandığını gördüm. Hemen bir yandan yangın söndürme tüpünü kapıp olaya müdahale ederken, öte yandan daha camide bulunan cemaati de yardıma çağırdım. Hep birlikte yangını söndürdük. Gelen itfaiye sadece son söndürme çalışmalarını yaptılar. BAŞONSOLOS VE ATAŞE OLAY YERİNDE İNCELEME YAPTI Münih onsolosu Mesut oç ve Din Hizmetleri Ataşesi uddusi Uysal olay yerine bir inceleme yaptılar, cami yetkililerinden bilgi aldılar. Olayla ilgili olarak konuşan Başkonsolos oç İlk tespitlere göre yangın çıkartılması için özel bir malzeme kullanılmış. Deponun duvarında bir delik açılmaya çalışılmış. Alevlerin içeri girmesi amacıyla. İlk tespitlere göre kasti bir yangın çıkarma girişimi olduğu anlaşılıyor. Polis soruşturmayı devam ettiriyor, henüz bu eylemi kimlerin gerçekleştirdiğine dair, bir bulguya rastlanmış değil
Münih te bir Türk camisine kundaklama girişimi Almanya nın Münih kentindeki Pasing semtinde bulunan DİTİB Hacı Bayram Camisi kundaklanmak istendi. Caminin arka avlusunda başlayan yangın, son anda fark edilip söndürüldü. Dün sabaha karşı caminin arka avlusunda bulunan küçük tahta kulübe, ateş tutuşturma tabletleriyle yakılmak istendi. Ramazan nedeniyle camide bulunan görevlinin son anda olayı fark etmesiyle yangın büyümeden ve yaklaşık 1,5 metre mesafedeki cami ana binasına ulaşmadan söndürüldü. Görevli kendi çabalarıyla yangını söndürmeyi başarırken, saat 4.30 da itfaiyeye haber verildi. Gelen itfaiye görevlilerinin son söndürme işlemi sonrası polis olay yerinde incelemelerde bulundu. Soruşturma gereği tüm gün boyunca olayın basına yansımamasını isteyen Münih polisi, şimdi görgü tanıkları arıyor. Münih Emniyet Müdürlüğü olayı görenlerin 089/2910-0 numaralı telefona veya tüm polis karakollarına baş vurabilecekleri bildirildi.
O karikatürler televizyonda da yayınlandı Hollandalı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Wilders, İslam karşıtı karikatürleri televizyonda yayınladı. arikatürleri Hollanda Meclisi nde sergileme isteği reddedilen Wilders in bu filmi televizyonda bir kez daha göstermesi bekleniyor. Hollandalı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders, cumartesi günü internete koyduğu İslam karşıtı karikatürleri ülkesinde televizyonda da yayınladı. Wilders, İslam karşıtı eylemlerle gündeme gelen Amerikan Özgürlük oruma İnisiyatifi nin (American Freedom Defense Initiative) daha önce Dallas kentinde düzenlediği Hz. Muhammed konulu karikatür yarışmasına katılan eserleri, partisine ait yayın saatinde gösterdi. amu televizyonundaki PVV partisine ait yayın diliminde yaklaşık 3 dakika süren ve Wilders in kısa bir açıklamasıyla başlayan filmde 9 karikatüre yer verildi. Wilders, karikatürlerin gösterildiği filmi cumartesi günü video paylaşım sitesi Youtube de paylaşmıştı. Hollanda Dışişleri Bakanlığı, daha önce, televizyondaki yayından sonra özellikle Müslüman ülkelerde ortaya çıkması muhtemel tepkilere karşı dış temsilciliklerini uyarmıştı. ABD deki sergi olaylara yol açmıştı ABD nin Dallas kentinde geçen ay düzenlenen ve Wilders in de konuşmacı olarak katıldığı Müslümanları rencide eden karikatür yarışması olaylara yol açmış, serginin düzenlendiği salonun dışında çıkan silahlı çatışmada iki kişi hayatını kaybetmişti. İslam ve Müslüman karşıtı görüşleriyle tanınan PVV lideri, daha önce İslam a hakaret içerikli bir filme de imza atmıştı. Wilders in çektiği Fitne adlı 26 dakikalık film, televizyon kanallarının göstermeme kararı üzerine 2008 de internet üzerinden yayınlanmıştı. Film, başta Müslüman ülkeler olmak üzere geniş bir coğrafyada sert tepkilere yol açmıştı. Bazı ülkelerde Hollanda nın dış temsilciliklerinin önünde gösteriler düzenlenmişti.
Seyit Tümtürk: Çin polisi aşgar kentinde oruç tutan 18 müslümanı öldürdü DÜNYA Uygur ongresi Başkan Yardımcısı ve merkezi ayseri de bulunan Doğu Türkistanlılar Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk anlattı. DÜNYA Uygur ongresi Başkan Yardımcısı ve merkezi ayseri de bulunan Doğu Türkistanlılar Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, aşgar kentinde oruç tutan 18 Müslüman ın Çin polisince öldürüldüğünü, Uygurlara ramazanda zorla içki içirildiğini iddia etti. Seyit Tümtürk, Çin hükümeti tarafından Uygun Türklerine oruç tutmayı yasakladığını, gıda maddesi satan Doğu Türkistanlı esnafa işyerinde 6 çeşit içki bulundurulma zorunluluğu getirildiğini söyledi. Bunu yapmayanların tutuklandığını kaydeden Tümtürk, şunları söyledi: Bunlarla da yetinmeyen Çin hükümeti, Müslümanların bulundukları bölgede içki festivali düzenleyerek Doğu Türkistanlı gençlere bu festivale katılma zorunluluğu getirmiştir. Gizli gizli de olsa oruç tutanların belirlenmesi amacı ile baskı ve zulmü arttırmıştır. 22 Haziran da, Doğu Türkistan ın aşgar vilayetinde olaylar meydana geldiği ve 18 Uygur kardeşimizin de şehit edildiği bilgisi bize ulaştı. Uluslararası camianın, İslam İşbirliği Örgütü nün, Çin in İslam dinine karşı açmış olduğu bu savaşa dur demesi gerekir. Yine biz Türkiye de mevcut hükümete ve önümüzde kurulacak hükümete de bunu söylemek istiyoruz. Doğu Türkistan meselesi Türkiye nin namusudur. Bir insanlık meselesidir. Derhal bu konuda girişimde bulunulmasını acilen talep ediyoruz.
Cezayı az bulup protesto ettiler WİESBADEN adın Platformu üyeleri, Tuğçe Albayrak a uyguladığı şiddet sonrası ölümüne neden olan 18 yaşındaki Sırp genci Sanel M. ye verilen üç yıllık cezayı az bulduklarını gerekçesi ile protesto eylemi yaptı. Şehir merkezinde toplanan platform üyelerinden Elif oyuncu, Her gün kalktığımda gazeteye, televizyona bakamaz hale geldik. Her gün kadına şiddet uygulandığını görüyoruz. Durumu tanık olan çocuklar da olumsuz etkileniyor. Dayanışma içinde olunursa şiddettin önüne geçilir dedi ve Sanel M. ye verilen cezayı omik olarak niteledi. ocamdır, eşimdir, yapar devrinin bittiğini söyleyen oyuncu, adınlar ezilmek istemiyorsa, ekonomik özgürlüklerini ellerine almalı. Eğitimlerini tamamlamalı. Bu şekilde şiddetin azaldığını göreceksiniz şeklinde konuştu. Wiesbaden kadın platformu üyesi Gönül Uzunpınar da Tuğçe kardeşimiz iki kıza zarar gelmesin diye yardıma koştu, canından oldu. Tuğçe nin katiline verilen bu ceza adaletli değil dedi.
NSU sergisi yasaklandı ALMANYA NIN Chemnitz Teknik Üniversitesi nde açılması planlanan NSU sergisine, üniversite yönetiminden yasak geldi. Üniversite gerekçe olarak serginin bilimsel olmamasını gösterdi. Daha önce aralarında Federal Meclis in de bulunduğu birçok yerde açılan serginin yasaklanmasına anlam verilemedi. Üniversite ana binasının avlusunda yapılması planlanan sergi ile ilgili üniversite yönetimin önce bir tepki göstermediği, son gün de yapılmasını yasakladığı açıklandı. Üniversite alternatif olarak yemekhaneyi gösterince, Döner cinayetleri olarak aşağılanan aşırı sağ terörün işlendiği serginin yapılmasından vazgeçildi. ZARAR VERİLİR ENDİŞESİ Yönetimin giriş kontrolü yapılmayacak sergiye Neo-Nazilerin zarar vermesinden korktukları için böyle bir karar alındığını tahmin ediliyor. Chemnitz bilindiği gibi NSU üçlüsünün saklandığı, banka soygunlarının büyük bir bölümünü gerçekleştirdikleri ve cinayetlerde kullanılan silahı temin ettikleri yer olarak zaten kötü bir şöhrete sahip. Rahmi TURAN / MÜNİH
Tuğçe nin katili temyize gitti Almanya da bir restoranda iki genç kızı kurtarmak isteyen Tuğçe Albayrak ın ölümüne neden olan Sanel M. nin avukatları müvekkillerinin aldığı 3 yıllık cezayı ağır bularak temyiz başvurusunda bulundu. Almanya da bir restoranda iki genç kızı kurtarmak isteyen Tuğçe Albayrak ın ölümüne neden olan Sanel M. nin avukatları müvekkillerinin aldığı 3 yıllık cezayı ağır bularak ve mahkemenin bazı kanıtların yeterince ele alınmadığını gerekçe göstererek Federal Yüksek Mahkeme ye temyiz başvurusunda bulundu. Almanya da iki genç kızı korumak isteyen Tuğçe Albayrak, Sırp asıllı Sanel M. tarafından darp edilmiş ve geçirdiği beyin kanaması sonucunda hayatını kaybetmişti. Albayrak ın ölümüne neden olduğu gerekçesiyle yargılanan Sanel M. 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanel M. nin avukatları mahkemenin verdiği 3 yıllın cezayı ağır bularak ve bazı kanıtların yeterli derecede incelenmediğini gerekçe göstererek kararın tekrar ele alınabilmesi için Federal Yüksek Mahkeme ye temyiz başvurusunda bulundu. Federal Yüksek Mahkeme temyiz başvurusunun yapıldığını doğrularken, yapılacak detaylı incelemenin ardından mahkemenin kararı tekrar incelenip incelenmeyeceğine karar verecek. 22 yaşındaki Tuğçe Albayrak, 2014 yılının asım ayında Sırp genci Sanel M. tarafından darp edilmişti. omaya giren Albayrak, daha sonra da hayatını kaybetmişti. / İHA
Avrupa onseyi nde İslamofobi konuşuldu Avrupa onseyi Parlamenter Meclisi, Türk heyetinin himayesinde düzenlenen toplantıda İslamofobi nin yükselişini önlemek için alınabilecek önlemleri görüştü. onferansta aynı zamanda İslamofobi nin bir din eleştirisi olmaktan öte Müslüman kökenli özellikle Arap ve Türkleri hedef alan ırkçı bir fenomene dönüştüğü uyarısında bulunuldu. Avrupa onseyi Parlamenter Meclisi (APM), Türk heyetinin himayesinde düzenlenen toplantıda İslamofobi nin tanımı ve yükselişini önlemek için alınabilecek önlemleri görüştü. APM nin Genel urul Toplantısı kapsamında Adalet, Eşitlik ve Barış onseyi (COJEP) ve İslamofobi Gözlemevi (ORIW) iş birliğiyle Türk heyetinin himayesinde düzenlenen toplantıda İslamofobi nin Avrupa da yasal ve sosyal alanda antisemitizmle aynı düzeyde tanınması ve eğitim sistemi aracılığıyla öğrencilere aktarılması çağrısı yapıldı. onuşmacılardan İslam araştırmaları uzmanı Yanis Mahil, Müslümanlara karşı yapılan saldırıların saygı ve hoşgörü üzerine kurulmuş Avrupa temel değerlerine de zarar verdiğini belirterek, İslamofobi yle mücadele edildiğinde insan hakları için de mücadele vermiş olunuyor ifadesini kullandı. İslamofobinin 2. Dünya Savaşı esnalarında Avrupa da yükselen antisemitizm dalgasının devamı olduğunu belirten ORIW oordinatörü Cinzia Mantoni, Bugünkü Müslüman mağdurlar geçmişteki Yahudi mağdurlar gibi şeklinde konuştu. onuşmacılar aynı zamanda Avrupa da birçok ülkede Müslümanları hedef alan saldırılara karşı yasal başvuru yollarının yetersiz kaldığına dikkat çekerken, İslamofobinin hukuki düzlemde, toplumda yankı bulacak düzeyde ve okullarda bir tanım bulması gerektiğini ifade etti. İslamofobinin tanımının daha iyi yapılmasının toplumda hassasiyet seviyesini yükselteceğini belirten Mahil, Daha geniş bir tanımla Müslüman karşıtı ve ifade özgürlüğünün bir parçasıymış gibi gösterilen söylemler marjinalleşecek dedi.
Çin in Müslümanlara karşı uyguladığı oruç yasağına tepki Dünya Müslüman Alimler Birliği, Çin in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi nde uyguladığı oruç yasağına tepki gösterdi. Dünya Müslüman Alimler Birliğince, Çin in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi nde Müslümanlara karşı uyguladığı oruç yasağına tepki gösterildi. Dünya Müslüman Alimler Birliği nden yapılan yazılı açıklamada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi ndeki oruç yasağına tepki gösterilerek, Çin e Müslümanların hak ve dini inançlarına saygı göstermesi çağrısında bulunuldu. Çin hükümetinden, Müslümanlar hakkındaki keyfi kararından geri dönmesi istenilirken İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve uluslararası kuruluşlardan da Çin deki Müslümanları korumak için gerekenlerin yapılması çağrısında bulunuldu. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: Özellikle Sincan Uygur Özerk Bölgesi nde Müslümanlara karşı devamlı uygulanan dini ve etnik zulüm eylemleri, hem uluslararası hem de Çin in yerel yasalarına aykırıdır. Çin hükümetinin takip ettiği siyaset, kendisinin de onayladığı 1949 yılındaki dördüncü Cenevre Sözleşmesi ne de aykırıdır. Bu da uluslararası çağdaş kanunların en önemli temellerinden birinin açık ihlali olarak kabul edilir.