mali ÇÖZÜM 141 AVANSLARIN fiüphel L K VE DE ERS ZL K BOYUTU Altar Ömer ARPACI Maliye Bakanlı ı Gelirler Kontrolörü Manisa Vergi Dairesi Baflkanlı ı Grup Müdürü V. I G R fi A vansın sözlük anlamı, Alaca ına sayılmak üzere önceden yapılan ödeme, öndelik olarak açıklanmıfltır. Uygulamada bir kısım ödemeler örne in ön ödeme, kaparo, pey akçesi avans kavramı içine dahil edilebilmektedir. Ticari ve zirai kazançların elde edilmesi tahakkuk esasına ba lanmıfl oldu undan belli flartlar altında ifllemin karflılı ını teflkil eden bedelin tahsil edilemeyece inin kesinleflmesi(de ersiz alacak) veya böyle bir ihtimalin ortaya çıkması(flüpheli alacak) durumunda daha önce hasılat olarak kayıtlara intikal ettirilen fakat nihai anlamda gelir olarak do mayan bu tutarın, do rudan ya da karflılık ayırarak zarara intikal ettirilmesi suretiyle de vergi adaleti sa lamıfltır. Bu makalemizde avansların flüphelilik ve de ersiz alacaklar karflısındaki durumu irdelenmeye çalıflılacaktır. II AVANSLAR Tek Düzen Hesap Planı içinde verilifl ya da alınıfl amaçlarına göre flu hesaplar kurgulanarak yer almıfl bulunmaktadır. Verilen Avanslar : 159 Verilen Siparifl Avansları Hesabı (stok kalemlerine yönelik verilen) 179. Tafleronlara Verilen Avanslar Hesabı 195. fl Avansları Hesabı (iflletme adına mal ya da hizmet alımı yapacaklara verilen)
142 mali ÇÖZÜM 196. Personel Avansları da Hesabı tahsili flüpheli (yönetici memur ya da iflçilere verilen) daha önce hasılat yazılması gerekip hale gelen alaca ın gerekmedi i hususunu gündeme getirmifltir. 259. Verilen Avanslar Hesabı (maddi duran varlıklara yönelik verilen) 269. Verilen Avanslar Hesabı (maddi olmayan duran varlıklara yönelik verilen) 279. Verilen Avanslar Hesabı (özel tükenmeye tabi varlıklara yönelik verilen) Alınan Avanslar : 340. Alınan Siparifl Avansları Hesabı (mal veya hizmet satıflına yönelik alınan) 349. Alınan Di er Avansları Hesabı 440. Alınan Siparifl Avansları Hesabı (uzun vadeli mal ya da hizmet satıflına yönelik alınan) 449. Alınan Di er Avanslar Hesabı III AVANSLARIN fiüphel ALACAK MÜESSESES KARfiISINDAK DURUMU Siparifl avansı fleklinde yapılan ödemeler mal teslimi veya hizmet ifası gerçekleflti inde mal veya hizmet bedeline karflılık yapılacak ödemelerden mahsup edilmektedir. Avansa konu mal veya hizmetin alınmasında zorluk çeken mükelleflerin söz konusu avansları için flüpheli ticari alacak karflılı ı ayırıp ayıramayacakları hususu tartıflma konusu olmufltur. Söz konusu tartıflma kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi tandanslıdır. Bu- Vergi Usul Kanununun amortismanlar bafllıklı üçüncü kısmının alacaklarda amortismanlar bafllıklı bölümünde düzenlenen flüpheli alacaklar, do rudan gider kaydedilebilen de- ersiz alacaklardan farklı olarak, karflılık ayrılmak suretiyle giderlefltirilebilmektedir. fiüpheli alacak müessesesi ile ilgili yasal düzenleme 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 323. maddesinde yer almakta olup. söz konusu maddede; "Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak flartıyla; 1. Dava veya ica safhasında bulunan alacaklar; 2. Yapılan protestoya veya yazılı ile bir defadan fazla stenilmesine ra men borçlu Tarafından ödenmemifl bulunan dava ve icra takibine de meyecek derecede küçük alacaklar; fiüpheli alacak sayılır. Yukarıda yazılı flüpheli alacaklar için de erleme gününün tasarruf de erine göre pasifte karflılık ayrılabilir. Bu karflılı ın hangi alacaklara ait oldu u karflılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karflılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.
mali ÇÖZÜM 143 fiüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kâr-zarar hesabına intikal ettirilir. hükmüne yer verilmifltir. Kanun hükmünde de görülece i üzere bazı safhalarda bulunan alacaklar, karflılık ayırmak suretiyle gider yazılabilmekte ve böylece tahakkuk esasına göre elde edilmifl olmakla birlikte fiiliyatta elde edilmemifl olan gelirin vergilendirilmesinin önüne geçilmektedir. Karflılık ayrılabilmesinin birinci flartı olan "alaca ın ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olması" gerekti i 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesinde 2365 sayılı kanunun ile yapılan de ifliklik sonucunda netlik kazanmıfltır. Bahsi geçen kanun de iflikli inin gerekçesi afla ıdaki gibidir. "Karflılık ayrılmak suretiyle, zarara intikal ettirilecek alaca ın ticari ve zirai faaliyetin elde edilmesi veya idamesi ile ilgili olması, di er bir flekilde ifade ile alaca ın daha önce hasılat hesaplana intikal ettirilmifl bulunması gerekmektedir. Buna ra men özel alacaklarını tahsil edemeyen bazı tacirlerin bunları ticari defterlerine ithal edip sonradan karflılık ayırmak suretiyle matrahlarını düflürdükleri görülmektedir. Bu konudaki vergi kaybını ve ihtilafları önlemek için, karflılık ayrılacak alaca ın ticari ve zirai kazancın elde edilmesi veya idamesi ile ilgili olma flartının madde metninde sarih bir flekilde belirtilmesi uygun görülmüfltür" Kanun gerekçesinden anlaflılaca ı üzere; iflletmeye ait ticari yada zirai kazancın elde edilmesi ve devamlılı ıyla ilgili olmayan flahsi alacaklar için flüpheli alacak karflılı ı ayrılamamakta ayrıca, iflletme bilançosuna kayıtlı olsa da flahsi kefalet ve teminatlardan do an alacaklar esas itibariyle flüpheli alacak kapsamı dıflında tutulmaktadır. 2365 sayılı Kanunla yapılan de ifliklik gerekçesinden hareketle uygulamada Vergi daresi gerek vergi incelemelerinde gerekse muktezalarda, karflılı ında hasılat yazılmayan alacakların (örne in katma de er vergisi, avanslar) flüpheli alacak müessesesinden faydalanamayaca ı fleklinde ifllem yapmıfltır. Fakat bu uygulamanın tam zıttı yönünde yargı kararları ve görüfller önemli ölçüde mevcut olup bunlardan bir tanesi afla ıya alınmıfltır. Alaca ın ticari veya zirai kazancın elde edilmesi veya idame ettirilmesi ile ilgili olması, alaca ın mutlaka daha önce gelir veya hasılat yazılan bir
144 mali ÇÖZÜM alacak olmasını gerektirmez. Ancak, alacak ile ticari veya zirai kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında do rudan bir illiyet ba ının olması gerekir. Örne in; hatır senedi niteli inde olan alacaklar gerçek ticari ifllemlerden do madı ı için flüpheli alacak uygulamasına konu edilemeyeceklerdir. Bu tür alacaklar için karflılık ayrılamamasının nedeni, alaca ın daha önce hasılat olarak kaydedilmemifl olması de il, gerçek ticari ifllemlerden do mamıfl olmasıdır. lke olarak kazancın oluflumunu etkilememifl yani daha önce tahakkuk esasına göre hasılat hesaplarına intikal ettirilmemifl bir alaca ın de ersiz veya flüpheli alacak yoluyla zarar yazılması genel kural olarak mümkün olmamakla beraber, alaca ın mutlaka hasılat hesaplarına geçirilmifl olması da flart de ildir. fiüpheli alacak uygulamasına konu alaca ın mutlaka mal ve hizmet satıflından kaynaklanmıfl olması gerekmez. Kaldı ki, ilgili madde de böyle bir flart da öngörülmüfl de ildir. Alaca ın ileride hasılat hesaplarına geçirilecek olması veya kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olması halinde de de ersiz ve flüpheli alacak uygulaması yapılabilecektir. Vergi daresi bu görüfle yapmıfl oldu- u son düzenleme ile oldukça yaklaflmıfltır. Tahsil edilemeyen katma de er vergisine karflılık ayrılıp ayrılamayaca ı konusundaki tartıflma ise Maliye Bakanlı ınca yayımlanan 334 sıra no lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebli i ile sona erdirilmifl ve tahsil edilemeyen katma de er vergisi için flüpheli ticari alacaklar karflılı ı ayrılabilece i yönünde açıklama yapılmıfltır. Tebli in V inci bölümünde konuyla ilgili yapılan açıklama aynen flöyledir. Bakanlı ımıza yansıyan olaylardan, kredili mal veya hizmet satıflları üzerinden hesaplanan katına de er vergisinin tahsilinin flüpheli hale geldi i durumda karflılık ayrılıp ayrılamayaca ı hususunda tereddüde düflüldü- ü görülmüfltür. Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesinde bir alaca ın flüpheli alacak olarak de erlendirilmesinde aranılan flartlar gösterilmifltir. Katma de er vergisi, ekonomik faaliyetlerin do al bir sonucu olarak ortaya çıkan ve iflletmenin alıflları sırasında ödedi i, iflletme alacaklarının bir unsurunu teflkil eden ve do rudan do ruya mal (veya hizmet) tesliminden (veya ifasından) kaynaklanan bir alacaktır. Bu itibarla, katma de er vergisinden kaynaklanan alacak için flüpheli alacak karflılı ı ayrılabilmesi; yukarıdaki madde hükmünde yer alan flartların mevcut olması, alaca ın ilgili döne-
mali ÇÖZÜM 145 min kayıtlarına girmesi ve katma de- er vergisi beyannamelerinde beyan edilmesi halinde mümkün olacaktır. Sonuç olarak, tahsil edilemeyen katma de er vergisinden kaynaklanan alacak için flüpheli alacak karflılı ı ayrılabilmesi; Vergi Usul Kanununun 323. madde hükmünde belirtilen flartların mevcut olması durumunda mümkün olacaktır. Maliye Bakanlı ınca yapılan bu açıklama verilen siparifl avansları ile ilgili olarak satıcının mal teslimi veya hizmet ifasını yerine getirmedi i ve verilen avansın tahsil edilemedi i durumlar için de geçerlidir. Çünkü firma avans vermifl, fakat avansa konu malı veya hizmeti alamadı ı gibi verdi i avansı da geri almakta zorlanarak dava açmak veya icra takibine bafllamak durumunda kalmıfltır. Böylelikle ödenen tutar avans niteli ini kaybederek alelade alacak haline dönüflmüfltür. Faaliyet kapsamında ödenen ve tahsilinde flüphelilik bulunan sözkonusu tutarın flüpheli alacak kabul edilmesinde bir beis yoktur. IV AVANSLARIN DE ERS Z ALACAK BOYUTU De ersiz alacak müessesesi ile ilgili yasal düzenleme 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesinde yer almakta olup, söz konusu maddede; "Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmayan alacaklar de ersiz alacaktır. De ersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf de erlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler. flletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren de ersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler" hükmüne yer verilmifltir. Sözkonusu maddeden anlaflılaca ı üzere, kazai bir hükme(yargı kararı) veya kanaat verici bir belgeye göre tahsiline artık imkan kalmayan alacaklar de ersiz alacak olarak kabul edilmektedir. De ersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf de erlerini kaybederler ve mukayyet (muhasebede kayıtlı) de erleriyle zarara geçirilerek(giderlefltirilerek) yok edilirler. fiüpheli alacaklar tahsil edilme ihtimali olan alacaklar oldu u halde, de- ersiz alacaklar tahsil edilme imkanı kalmayan alacaklardır. Bu nedenle bu alacaklar için karflılık ayırmaya gerek olmaksızın do rudan giderlefltirilirler. fiüpheli alacak karflılıklarında oldu u gibi de ersiz alacakların da ticari veya zirai kazancın elde edilmesi veya idame ettirilmesi ile ilgili bulunması
146 mali ÇÖZÜM gerekir. flletme ile ilgisi olmayan alacakların di er flartları haiz olması durumunda dahi de ersiz alacak olarak de erlendirilerek dönem kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün de ildir. fiüpheli alaca ın aksine de ersiz alacak olarak de erlendirilen alaca ın, bilanço veya iflletme hesabı esasına göre defter tutan iflletmelere ait olmasının herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Avansların de ersiz alacak kabulü öncelikle avansın bir alacak oldu u kabulünden geçer. Avansın sözlük anlamı da Alaca ına sayılmak üzere önceden yapılan ödeme, öndelik oldu undan avansın alaca ın bir kısmı oldu u ortaya çıkmaktadır. Alınan avanslar tek düzen muhasebe sisteminde kısa vadeli yabancı kaynak ve uzun vadeli yabancı kaynaklar arasında izlenmektedir yani bir borç kalemidir. Bunun zıttında verilen avanslarında bir alacak kalemi oldu u ortaya çıkmaktadır. Bilanço esasında defter tutan iflletmeler, Vergi Usul Kanunu nun 322 nci maddesinde yer alan flartları haiz olmaları nedeniyle de ersiz hale gelen avanslarını 689 Di er Ola andıflı Gider ve Zararlar Hesabı na aktararak dönem kazancının tespitinde dikkate alacaklardır. flletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler de ersiz hale gelen avansları, gider yazmak yoluyla yok ederler.