KUR AN I KENDİ TARİHİNDE OKUMAK TEFSİRDE ANAKRONİZME RET YAZILARI. (Mustafa Öztürk, Ankara Okulu Yayınları, 4. Baskı, Ankara, 2013, 279 s.

Benzer belgeler
MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Modern Düşüncenin Kur ân Anlayışı Bir Zihniyet Eleştirisi

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Nihat Uzun, Hicrî II. Asırda Siyaset-Tefsir İlişkisi, Pınar Yay., İstanbul, 2011, 302 s.

Tahsin Görgün-Yayınlar ve Çalışmalar 1. Tahsin Görgün (Kısa Özgeçmiş)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR DKB

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

TEFSİR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

Tel: / e-posta:

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

HİZMETE ÖZEL. T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

TOPLANTI/KİTAP TANITIMI C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi XIII/1-2009,

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUM VE TECVİD VIII İLH

Oryantalistlerin Hadisleri Tarihlendirme Yaklaşımları

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

Hadisleri Anlama Sorunu

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

TEFSİR TARİHİ VE USULÜ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

MERYEM ÖZDEMİR KARDAŞ Ankara Üniv. İlahiyat Fakültesi

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH

İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi

DEÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI İLAHİYAT BÖLÜMÜ I. SINIF I. & II. ÖĞRETİM BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS EVRENSEL İNSANİ DEĞERLER İLH

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

ESOGÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 2010 YILINDAN İTİBAREN UYGULANAN PROGRAM DERSLERİ I.ÖĞRETİM I. DÖNEM

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU

Arapça Tefsir metinleri müzakere ve münakaşa edilecektir.

2017 YILI FAALİYET RAPORU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

İslam İtikadında Sünnet: Hamdi GÜNDOĞAR /

Selefilik: İslami Köktenciliğin Tarihi Temelleri. Değerlendiren: Rumeysa Köktaş*

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI

KİŞİSEL BİLGİLER. İlyas CANİKLİ. Yrd. Doç. Dr. Temel İslam Bilimleri

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Kur'an ve Anlam. Yazarlar Mürsel Ethem Yusuf Topyay Mehmet Akın. Editörler İsmet Eşmeli Mehmet Akın ISBN:

Hadisleri Anlama Yöntemi The Method Of Understanding Of Hadith

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ GÜZ DÖNEMİ SINAV PROGRAMI

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

KİTAP TANITIM VE DEĞERLENDİRMELERİ. Mustafa KARAGÖZ, Dilbilimsel Tefsir ve Kur an ı Anlamaya Katkısı, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2010, 352 s.

"Medeniyet" Üsküdar'da tartışılacak

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Tefsir Usulünün Yapısı ve İşlevi Süleyman Karacelil Ankara: Gece Kitaplığı, 1, sayfa.

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetül-Arz Kur an da Dabbetül-Arz Kaynakça. Dabbetül-Arz دابة االرض

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

USUL/FIKIH TARTIŞMALARI

AKADEMİK YILI

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Türkiye de Biyolojik Evrim Kuramı Eğitiminin. Tarihsel ve Sosyolojik. Bir Değerlendirmesi

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler

Gündemdeki Tartışmalı Dinî Konular-2, Prof. Dr. Nihat Dalgın, Etüt Yayınları, Samsun, 2012, 448 s.

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... 5 TAKDİM... 11

Mustafa Öztürk & Hadiye Ünsal, Kur an Tarihi, Ankara: Ankara Okulu Yayınları, 2017, 352 s.

Sayı : Konu: Uluslararası İslam ve Yorum Sempozyumu

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

Transkript:

KUR AN I KENDİ TARİHİNDE OKUMAK TEFSİRDE ANAKRONİZME RET YAZILARI (Mustafa Öztürk, Ankara Okulu Yayınları, 4. Baskı, Ankara, 2013, 279 s.) Mükerrem PEHLİVAN Kur an vahyini anlamak ve/veya anlamlandırabilmek için tarihsel mekân veya tarihsel bağlam önemli bir faktör olarak belirginleşmektedir. Tarihsel bağlamın bu şekilde ön plana çıkması, bireyi Kur an ı kendi tarihi içinde okuma faaliyetine yöneltmiştir. Kutsal metin anlamlandırırken, tarihsel mekân, metin içi ve dışı bağlam, dil, nass-olgu ilişkisi türünden faktörlerin devreye girmesiyle, Kur an vahyinin evrenselliği, tarihselliği meselesi tartışmaya açılmakta ve konu farklı boyutlara taşınmaktadır. Kur an ı kendi tarihi içinde okumaya yönelik çeşitli makaleler kaleme alan akademisyenlerimizden birisi Mustafa Öztürk olmuştur. Yazar makalelerini Kur an ı Kendi Tarihinde Okumak Tefsirde Anakronizme Ret Yazıları adlı kitabında toplamıştır. Eser, Giriş, Dokuz Makale, Karma Bibliyografya ve Dizin den oluşmaktadır. Yazar, kitabının giriş kısmında tarihselci okuma ile niyetinin Kur an ı tarihe iade etme ya da onu ait olduğu tarihin sayfalarına gömme olmadığını belirttikten sonra tarihsellik ve tarihselcilik ile -yazara göre- ilişkilendirilecek temalardan bahsetmektedir. Daha sonra nesh doktrini ile tarihselcilik arasında kurduğu irtibat girişimi üzerine kısa bir açıklama yapmaktadır. Yazar, niyetinin Kur an ı tarihin sayfalarına gömmek olmadığını söylese de; Kur an, bütün yönleriyle yedinci yüzyılın Arabistan coğrafyasındaki bir kabileye, yani Kureyş e ait kültürü yansıtan bir dili kullanmakta ve gerek şehadet gerekse gayb alemine dair anlatmak istediklerinin tümünü bu dilin sınırları imkanları ile ifadelendirmeye çalışmaktadır. 1, Gaybi alana ait gerçeklikleri, nesneler dünyasına ait örneklemelerle somutlaştırmayı, dolayısıyla tarihselleştirmeyi hedefleyen bu anlatım tarzında, ilk hitap çevresi sakinlerinin lügatçesini kullanmaktan, kıssalardan hukuki düzenlemelere, bireysel ve toplumsal yaşamla ilgili tavsiye ve emirlerden eskatolojiye kadar ilahi hitaba konu olan her şeyin o toplumun özellerinden ya da onların tecrübe dünyasına ait nesnelerden seçilmesinden daha doğal bir şey olmasa gerektir. 2, Kur an ilk defa miladi yedinci yüzyılın Arabistan Yarımadası nda yaşayan bir Arap kabilesine (Kureyş) Arapça olarak hitap etmiş ve bu hitaba form kazandıran kelimelerin hemen hepsini bu kabilenin lügatçesinden seçmiştir. 3, Ayrıca 277 mpehlivan20@mynet.com 1 Öztürk, Mustafa, Kur an ı Kendi Tarihinde Okumak Tefsirde Anakronizme Ret Yazıları ( Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2007), s.209-210. 2 Öztürk, age., s.210. 3 Öztürk, age., s.231.

Kur an ı Kendi Tarihinde Okumak Tefsirde Anakronizme Ret Yazıları Kur an daki tarihselliğin ahkâmla sınırlı olduğunu da düşünmüyoruz. Kanaatimizce Kur an bazı temel mesajları hariç tamamen tarihseldir. Hatta tüm peygamberlerin ortak mesajını teşkil eden tevhid inancına ilişkin bazı Kur an ifadeleri dahi tarihsel unsurlar içermektedir. Keza bütün peygamberlerin mesajında bulunması hasebiyle tarih-üstülük vasfını haiz bir inanç umdesi olan ahiret konusuna ilişkin tasvirler de yerel ve tarihsel karakterlidir. 4, Netice itibariyle Kur an ın gerek dil ve hüküm cihetiyle Arapça olması, Hitabın bütünüyle Arapların algı ve idrak dünyasına uygun biçimde kurgulanmış olmasını ifade eder. 5 ve Kur an dil-lisan düzeyinde de evrensellik iddiası içermez. 6 türünden ifadeleriyle ne anlatmak istediği ve niyetinin ne olduğu konusu açıklanmaya muhtaç görünmektedir. Kur an ve Anlama Sorununun Mahiyetine Dair başlıklı makalesinde, Kur an ın mahiyetine ilişkin tartışmaların başlangıcının, İslam kelamında hicri ikinci yüzyılda Ehl-i Sünnet ve Mu tezile arasında ciddi bir meseleye dönen ve İslami düşünceyi derinden etkileyen teolojik konuların açılmasına sebep veren halku l- Kur an meselesine dayandığını ifade eder. Yazar, özellikle Sünni düşünce sisteminin oluşturduğu ezeli ve ebedi bir varlığı olan Kur an tasavvurunun önemli problemler içerdiğini iddia eder. Bu tasavvur nedeniyle Müslümanların zihninde, Kur an ın geçmiş, şimdi ve gelecek nesillerin tüm soru ve sorunlarına çözüm bulabileceği ve içerisinde her türlü dünyevi meselenin çözümünün olduğu gibi bir anlayışın oluştuğunu ifade eder. (s.12) Bu durumun sonucu olarak, Kur an mademki sonsuz bir anlam deryasıdır; öyleyse onda yok yoktur tarzından bir yaklaşımla Kur an da her şeyin bilgisi aranmaya başlanmış oldu. Yazara göre, Sünni düşünce sisteminin oluşturduğu bu tür bir Kur an tasavvuru nedeniyle, Kur an ı muhteva olarak şekillendiren Arabi kültür ve olgudan büsbütün soyutlayan bir anakronik zihniyet kökleşmiş oldu ve bunun sonucunda Kur an mesajı tarihsel-kültürel olguya dikte edilen bir manifesto haline dönüştü ve Kur an, anlaşılabilir dilsel bir metin olmaktan çıkıp salt mukaddes bir objeye dönüştü. (s.14) Mu tezile düşünce sisteminin oluşturduğu tasavvura göre Kur an, Allah ın mümkün bir tarihte, beşeri bir dilin imkân ve sınırları içerisinde konuşmasıyla varlık bulmuş hadis bir kelamdır. Bundan dolayı Kur an tarihseldir, tarihe ait bir fenomendir. Bu durumun bir sonucu olarak, Allah ın insanlık tarihinin belli bir döneminde dilsel bir metin olarak somutlaşan kelamını anlama ve yorumlama sürecinde Arap dilinin tüm imkânları sonuna kadar kullanılarak, aklın yetilerine güvenerek ve aklı, Allah ın kelamını anlama sürecinde işlevsel hale getirerek kullanılması gerektiği ortaya çıkar. (s.17) 278 4 Öztürk, Kur an ın Tarihsel Bir Hitap Oluş Keyfiyeti, Kur an ve Tefsir Kültürümüz (Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2010) içinde, s.11-12. Yazarın tarihselcilik ve evrenselcilik meselesini tartıştığı başka bir çalışması için bkz. Evrensellik Algısı ve Kur an, Kur an, Tefsir ve Usul Üzerine Problemler, Tespitler, Teklifler (Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2011) içinde, s.65-98. 5 Öztürk, Kur an ın Tarihsel Bir Hitap Oluş Keyfiyeti, s.12. 6 Öztürk, Kur an ın Tarihsel Bir Hitap Oluş Keyfiyeti, s.15.

Mükerrem Pehlivan Yazarın makalesinin giriş kısmında görüldüğü gibi Kur an ın dilsel bir metin olduğu özellikle vurgulanmış, Kur an ın anlaşılmaz bir metne dönüşmesinin ve Kur an da her şeyin bilgisinin olduğuna dair bir anlayışın oluşmasının sorumlusu olarak Sünni düşünce sistemi gösterilmiştir. Yazar makalesi boyunca, Kur an ın anlaşılabilir dilsel bir metin yapısına sahip olduğunu, ilahi hitabın nüzul dönemini, tarihsellik tecrübesinin kaçınılmaz olduğunu, tefsir geleneğinin İslam düşünce tarihi boyunca Kur an ı anlayabilmek için bir yöntem ya da usul ortaya koyamamış olduğunu 7, tefsir usulünün sistematik bir anlama ve yorumlama yöntemi içermediği ve bu usulün adı altında yazılan eserlerin deskriptif bilgiler içerdiğini özellikle vurgulamıştır. İfade edilen tüm bu unsurlar ve makalenin tamamı dikkate alındığında görülecektir ki yazarın niyeti Kur an ın anlaşılabilmesi ve yorumlanabilmesi için Batı kökenli hermeneutik yöntemin Müslümanlar tarafından kullanılması gerektiğini ifade etmesidir. Evet, Kur an ın anlaşılabilmesi için hermeneutik yöntemin sağlayacağı katkılar biz Müslümanlar tarafından tartışılabilir. Fakat bu yöntem önerilirken yukarıda sıraladığımız makalede vurgulanan unsurlar ön plana çıkarılarak, fıkhın ortaya koyduğu anlama ve yorumlama metotlarına ve ictihad teorisine hiç değinilmeyerek, çözümün İslam düşüncesinin, geleneğin bünyesinde aranmayıp direk olarak Batı düşünce sistemi içerisinde vücut bulmuş hermeneutik yönteme yönlendirilmesinin ne kadar doğru olduğu tartışma konusudur. Kur an ve Yeni Anlama Yöntemleri başlıklı makalesinde, Kur an metnini anlamada uygulanabilecek bir yöntem olarak Batı kökenli olan Hermeneutik (yorumbilim) kuramını önermekte ve savunmasını yapmaktadır. Yazar, İslam düşünce tarihinde ve özellikle Sünni gelenekte yeni olan bir kavramın ya da yeni bir görüşün veya fikrin ya heretik nitelemesiyle saf dışı edildiğini ya da kabul görmesi için yüzyılların geçmesi gerektiğini belirterek Sünni düşünce sistemine karşı aşırı bir genellemede bulunmuştur. Özellikle kelami konularda belirtilen farklı görüşlerin, tarih boyunca Sünni düşünce tarafından bid at olarak nitelendiğini söyleyerek, Ehl-i Sünnet âlimlerinin, Kelam ilmine yönelik yaptığı katkıları göz ardı etmektedir. (s.29) Bu anlayışın devam ettiğini ve moderniteyle birlikte çok daha belirgin bir biçimde hissedildiğini belirten yazar, bu şekilde çağımızın sorunlarına çeşitli gerekçeler göstererek karşı çıkıldığını iddia etmektedir. Yazar, bu ifadeleriyle günümüzde yaşanan sorunlara Müslümanların çözüm üretememesinin sebebi olarak on dört asırlık İslam düşünce tarihini, özellikle Sünni düşünce sistemini göstermektedir. Yazarın makalesinin giriş kısmında bu tür bir genellemeye gitmesinin sebebi -bizce- Tefsir, Hadis, Kelam ve Fıkıh gibi temel İslami ilimlerde yeni olana karşı genellikle rezerv konulmuş olduğunu 279 7 Yazar bu düşüncesini çalışmasının ilk iki makalesinde özellikle temellendirmeye çalışmıştır. Bu düşüncesini tefsirin ilim olup, olmadığını tartıştığı başka bir makalesinde de tekrarlamıştır. Bkz. Tefsirde Usul(süzlük) Sorunu, Tefsir Tarihi Araştırmaları (Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2005) içinde, s.9-27.

Kur an ı Kendi Tarihinde Okumak Tefsirde Anakronizme Ret Yazıları belirterek ve Sünni geleneği suçlayarak 8, Fıkıh ilminin dinamizmini, yeni sorunlar karşısında Fıkhın geliştirdiği ictihad ve kıyas türünden doktrinleri 9 görmezden gelerek önerdiği hermeneutik yöntemi ön plana çıkarmak istemesidir. Kur an ı anlama sorunu ve Kur an ın anlaşılabilmesi için uygulanabilecek yöntemin tartışıldığı kısımda yazar, Kur an ın bugün karşımızda artık bir söz (kelam) olmadığı yazım ve redaksiyonu tamamlanmış bir kitap olarak durduğunu ve bize ne demek istediğinin anlaşılmasını beklediğini belirtmektedir. (s.30) Kur an ı bir kitap olarak nitelenmesinin sonucunda, yazılı bir metin olarak karşımızda duran mesajın dilsel kodlarının çözümlenerek, anlamlandırılması gerektiğini belirtir. Bu durumda, anlama ve yorumlamanın bu aşamasında Kur an a epistemik bir nesne olarak yaklaşmanın kaçınılmazlığını ortaya çıkarmaktadır. 10 Kur an a epistemik bir nesne 8 İslami ilimlerin sahip olduğu ilmi disiplinlerin çeşitli sıkıntılar içermesi ve eleştirilecek yanlarının olması muhakkaktır ve bir düşünce sistemi için bundan daha doğal bir şey olamaz. Fakat on dört asırlık bir düşünce tarihini ve bilhassa Sünni geleneği bir çırpıda problemli göstermek objektif bir değerlendirme değildir. Eleştirisi ve değerlendirmesi yapılan bir düşünce sistemi, holistik (bütüncül) bir biçimde sistemi oluşturan ilmi disiplinler arasında organik bir bağ kurularak ele alınmalıdır. Bu durumda değerlendirmesi yapılan düşünce sistemine karşı objektif ve nesnel bir bakış yakalanabilecek ve bu yaklaşım sayesinde yapılan genellemelerin önüne geçilebilecektir. Günümüzde hem Türkiye de hem de İslam ülkelerinde bir kısım akademisyenler, İslam düşünce tarihine ve bilhassa Sünni geleneğe karşı aşırı genellemeci bir yaklaşımla değerlendirmelerde bulunmaktadırlar. Bu durumun ana sebeplerinden birisi olarak İslam ülkelerinin, Batı karşısında askeri, siyasi, ilmi ve bilimsel açıdan geri kalmışlığı ve hissettiği yenilgi duygusu gösterilebilir. Tefsir, Hadis, Fıkıh, Fıkıh Usulü ve Kelam gibi temel İslami ilimler hakkında bilgi, analiz ve değerlendirmeler, bu ilimlerin içerdiği yöntem sorunları, din bilimlerinin sahip olduğu çağdaş sorunlar hakkında çeşitli değerlendirmeler için şu çalışmalara bkz. Modern Dönemde Dini İlimlerin Temel Meseleleri İlmi Toplantı (İSAM Yayınları, İstanbul, 2007) ve İslami İlimler Sorunu Özel Sayısı İslamiyat Dergisi 6:4 (2003). 9 Tefsir ve Fıkıh usulünün günümüzde Kur an ın anlaşılabilmesi için sağlayabileceği katkıların tartışıldığı iki başarılı tebliğ için bkz. Hacı Yunus Apaydın, Klasik Fıkıh Usulünün Yapısı ve İşlevi, ss.285-304 ve Tahsin Görgün, Klasik Anlama Yöntemlerinin (Fıkıh ve Tefsir Usulü) İmkân ve Sınırları, ss.305-336 Güncel Dini Meseleler Birinci İhtisas Toplantısı (Tebliğ ve Müzakereler) (Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2004) içinde. İslam Fıkhı nın sahip olduğu esneklik ve işlevsellik hakkında bilgi ve değerlendirmeler için bkz. Yunus Vehbi Yavuz (ed.), İslam Fıkhının Dinamizmi (Sempozyum Tebliğ ve Müzakereleri) (Kurav Yayınları, Bursa, 2006). 10 Yazar makalesinin temelini, Kur an ın anlaşılabilmesi için nüzul ortamının ve/veya tarihsel bağlamın çözümlenmesinde dilsel analizlerin bir ihtiyaç olduğu ve Kur an vahyinin anlaşılabilmesi için bu analizlerin anahtar vazifesi gördüğü fikri üzerine kurmuştur. İslam tefsir geleneğinin kendi bünyesinde bir tefsir metodolojisi oluşturamadığını iddia eden yazar, Kur an ın anlaşılabilmesi için dilsel analiz yöntemlerinin ve fıkıh usulünde ahkam ayetlerini anlayabilmek için ise bazı yöntemlerin geliştirildiğini belirtir. Ayrıca geçmiş dönemdeki tefsir faaliyetlerinin, Kur an ın çağdaş yorumcusuna ancak bilgi arşivi vazifesi şeklinde fayda sağlayabileceğini iddia eder. Bu durumda, tefsir literatürünün sadece kendi dönemindeki bilgi yığınını ve sosyo-kültürel yapının aktarımında rol oynadığı gibi bir sonuca götürür. Yazar bu iddiasını başka bir çalışmasında da dile getirmektedir. Tefsirin sadece rivayet ve nakilden, diğer bir deyişle, ilk Müslüman nesillerin Kur an ı nasıl anlayıp yorumladıklarına ilişkin birer tarihsel belge mesabesindeki rivayetlerin aktarımından ibaret olduğunu iddia eden yazar, tefsiri hadis ilminin kapsamına dahil etmektedir. Bkz. Öztürk, Tefsir Tarihi Araştırmaları (Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2005), s.15, 26. Yazar yapmış olduğu tüm bu kurgu ve çıkarımlardan sonra, Kur an ın çağdaş yorumcusuna hermeneutik yöntemi önerir. Tefsir literatürüne holistik bir yaklaşım sonucu görülecektir ki, Kur an ı anlama faaliyeti sadece dilsel analizlere ve fıkıh usulüne dayandırılan yöntemlerden ibaret değildir. İlham ve keşf yollarıyla elde edilmiş irfani bilgiye dayanan, Tasavvufi düşüncenin bünyesinde teşekkül etmiş olan işari tefsirlerde mevcuttur. İşari tefsirin -geçerliliği, herhangi bir metodolojiye sahip olup olmadığı ve bilgi elde etme yöntemleri tartışma konusu olsa da- İslam tefsir geleneğinde ciddi etkileri olmuş ve 280

Mükerrem Pehlivan olarak yaklaşmak, yazılı bir metnin mesajını anlamada dilsel çözümlemelere girişmek ister istemeden, Kur an ayetlerinin nüzul ortamında neye işaret ettiğini belirlemeye, bu durumda Kur an ın ait olduğu tarihsel bağlamda ve/veya tarihsel mekânda okunmasını gerektirmektedir. Yazar tam bu noktada makalesinin giriş kısmında vurguladığı, araştırmacının keşfettiği anlamların kaçınılmaz biçimde içinde yaşamakta olduğu tarihsel-toplumsal yapıyla sıkı bağlantısı olduğuna inanır ve olgu ile değerin, ayrıntı ile bağlamın, gözlem ile kuramın birbirlerinden ayrılmazlığını belirtir (s.28) ve hermeneutik yöntemin dikkate aldığı bu ana faktörler ile Kur an ın kendi tarihi içinde okunması gerektiğini belirterek, hermeneutik yöntemin Kur an ın anlaşılabilirliğinin sağlanmasında katkısı olacağını savunur. Ayrıca yazarın, nüzul ortamıyla ilgili olarak yapmış olduğu değerlendirme ciddi problemler içermektedir. Yazar, Zira, Kur an, hemen her ayetinde, nazil olduğu tarihsel ortama atıfta bulunmaktadır (s.40) ifadesiyle, Kur an vahyinin nüzulüyle ilgili her ayet için bir tarihsel bağlam bulma faaliyetine girişmiştir. Her ayete bir tarihsel bağlam bulma faaliyeti bizi tüm ayetlerin ve surelerin bir esbab-ı nüzulü olduğu gibi bir sonuca götürür ki bu da hem Ulumu l- Kur an verilerine (esbab-ı nüzul) hem de Kur an ın kullanmış olduğu, tarihsel bağlamı aşan dile aykırıdır. Yazarın bu girişimini, Kur an ın bütün pasajlarını tarihsel bağlamlarıyla irtibatlı olarak anlamaya çalışmak şeklinde tanımlayabiliriz. 11 Yazarın üzerinde özellikle durduğu diğer bir mesele ise, Kur an ın anlaşılabilmesi için nüzul ortamının mutlaka esas alınması gerektiği olmuştur. Yazara göre, nüzul ortamını yok sayarak doğrudan doğruya Kur an metninde kayıtlı olan lafızların delaletiyle Allah ın bizden ne istediğini sahih bir şekilde anlamak son derece zor, hatta imkansızdır. (s.21) Fakat Kur an ın bugünkü muhataplarının vahyin tabii bağlamını fiilen tecrübe etmelerinin tarihsel açıdan imkansız olduğunu belirten yazar, murad-ı ilahinin ya da kasd-ı mütekellimin ne olduğunu anlamak, ancak nüzul ortamını aslına uygun bir şekilde yeniden kurgulamakla mümkün olduğunu belirtmektedir. (s.38) Ayrıca Kur an lafızlarının, nüzul ortamında neye delalet ettiklerini belirlemenin kesinlikle zorunlu bir keyfiyet olduğunu ifade etmiştir. Bu durumda Kur an ı ait olduğu tarihten koparmak mümkün değildir. (s.40) Kur an ın anlaşılabilmesi için nüzul ortamına zorunluluk atfeden yazar için esbab-ı nüzul kavramı büyük önem taşımaktadır. Bundan dolayı esbab-ı nüzulü, Kur an vahyinin inişi için tarihsel bir şart olarak kabul 281 İslam düşüncesini derinden etkilemiştir. Kur an vahyini açıklama eylemi olan tefsir faaliyetini, dilsel analizlere ve fıkıh metodolojisine indirgemek, Kur an metninden bilgi elde ederken sadece sebep-sonuç ilişkisine dayanmak, bilginin desaklarizasyonuna -bilgi kuramından kutsalın sökülüp alınması sadece sebep-sonuç ilişkisine dayalı bilginin kabul görmesi- sebebiyet vermektedir. Desaklarizasyon kavramı hakkında bilgi, analiz ve değerlendirmeler için bkz. Seyyid Hüseyin Nasr, Bilgi ve Bilginin Desaklarizasyonu, Bilgi ve Kutsal (İz Yayıncılık, İstanbul, 2001) içinde, ss.11-74. 11 Yazar başka bir çalışmasında, nüzul sebebi üzerine şu değerlendirmelerde bulunmuştur: Tüm ayetlerin müstakil bir nüzul sebebi bulunmamakta birlikte, Kur an bir bütün olarak yirmi iki yılı aşkın bir zamanı kapsayan genel bir sebebi nüzul ortamında vahyedilmiştir. Bkz. Öztürk, Kur an, Tefsir ve Usul Üzerine (Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2011), s.234.

Kur an ı Kendi Tarihinde Okumak Tefsirde Anakronizme Ret Yazıları etmiştir. 12 (s.59, dn.50) Bu noktada yazara, vahyi ilk muhatap olanların anladığı gibi mi anlamak zorundayız türünden bir soru yöneltmenin yerinde olacağını düşünmekteyiz. Kur an vahyini anlamak için nüzul ortamını ya da ilk muhatap olan bireylerin anlayışları ve/veya kavrayışları esas alındığında karşımıza çıkan önemli sorunlardan birisi, on dört asır boyunca vahyi bize aktaran geleneğin işlevinin ne olacağıdır? Diğer bir önemli sorun ise, Kur an vahyinin anlamının, ilk muhatapların anladıklarıyla sınırlandırılamayacak kadar, işlevsel biçimde tarihsel bir etki olarak ortaya çıkmasıdır. Kur an ın anlamı, daima tarihsel bir varlık olarak sürekliliğini devam ettirdiği için, bu süreklilik sayesinde tarihe yön verebilmiştir. Bu süreklilik, Kur an ın sahip olduğu anlam alanının tek bir yorumla sınırlandırılamamasından dolayı tarih boyunca hep devam ede gelmiştir. Kur an daki ifadeler arasında, bu ifadelerin mutlak anlamda bir diğerine indirgenemezliğinden kaynaklanan metnin sahip olduğu iç gerilim, Kur an metninin dil yapısı, müteşabih özellikler gösteren ve farklı yorumlara müsait olan ayetler, bu sürekliliğin ana dinamiklerini oluşturmaktadır. 13 Anlaşıldığı kadarıyla Kur an ın en sahih anlamına ulaşma noktasında, nüzul ortamına zorunluluk atfetmek önemli problemleri beraberinde getirmektedir. Kur an ın nüzulüyle ilgili olarak esbab-ı nüzul rivayetlerini aktaran sahabenin ve tabiun neslinin getirmiş olduğu yorumlar, gelenek içerisinde önemli fonksiyonlar üstlenmiştir. Bu noktada geleneksel anlayışı problemli bulan yazarın yaklaşımı tartışmalı bir duruma gelmektedir. Çünkü nüzul ortamının koşullarını ve sosyo-kültürel yapısını bizlere en iyi bir biçimde, gelenekteki kaynaklar aktarmaktadır. Tam bu noktada geleneksel tefsir literatürünün, nüzul ortamının anlaşılabilmesi için bizlere aktarmış olduğu bilgilerin önemi kendisini hissettirmektedir. Yazarın, Kur an da Örtünme Emrinin Tarihsel Zemini, Kur an ın Cennet Tasvirlerinde Yerel ve Tarihsel Motifler ve Kur an da Uhrevi Azap Figürleri adlı makaleleri incelendiği zaman, 33/Ahzab:59. ayetinde geçen örtünme konusuyla ilgili Cilbab olarak anılan kıyafetin ne tür bir kıyafet olduğuna dair bilgileri aktarırken, müfessirlerin ve fıkıh alimlerinin ayet hakkında yapmış olduğu yorumları aktarırken, Kur an da tasviri yapılan cennetin tamamen nüzul sürecindeki ilk muhatapların zevklerine göre dizayn edildiğini belirtirken ve müfessirlerin cennet tasvirleri üzerine yapmış olduğu yorumları aktarırken, cehennem azabının mahiyeti ve azabın ebediliği sorunu hakkında bilgi verilirken geleneksel tefsir literatürü, geleneğe ait kaynaklar ve hadis külliyatlarından önemli ölçüde faydalandığı görülmektedir. Ayrıca yazar nüzul 282 12 Öztürk, Kur an ı Kendi Tarihinde Okumak, s.74, 164, 198-199, 209. Ayrıca yazarın Kur an ın anlaşılabilmesi için nüzul ortamının gerekliliğini ve olmazsa olmaz bir şart olduğunu vurguladığı diğer çalışmaları için bkz. Öztürk, Kur an, Tefsir ve Usul Üzerine, s.91, 93-94, 117, 119, 120-121, 264-265; Öztürk, Tefsirin Halleri (Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2013), s.12, 20-21, 26-27, 30-31, 39, 96, 163. 13 Bkz. Burhanettin Tatar, Toshihiko Izutsu nun Kur an Semantiği Üzerine Çalışmaları nın Kur an Hermenötiğine Katkısı, Oryantalizmi Yeniden Okumak Batı da İslam Çalışmaları Sempozyumu (Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2003) içinde, s.223-224; Burhanettin Tatar, Kelam a Göre Öteki Dinlerin Durumu, Cafer Sadık Yaran (ed.), İslam ve Öteki (Kaknüs Yayınları, İstanbul, 2001) içinde, s.300-301.

Mükerrem Pehlivan döneminde cennete dair yapılmış tasvirleri aktarırken rivayetlere başvurmuştur. Rivayetlerin klasik dönem Arap hayal gücüne ilişkin anlayışı ortaya koyduğu için sahih olup olmamalarının kendisini ilgilendirmediğini belirtmiştir. (s.219) Yazarın geleneğe ciddi bir biçimde eleştirip, onu problemli bulmasından sonra geleneğe ait kaynakları önemli ölçüde kullanması açıklanmayı bekleyen bir durum olarak karşımızda durmaktadır. 283