BÖLÜM 17 OKYANUS VE DENİZLER

Benzer belgeler
BÖLÜM 17 DENİZLER ve OKYANUSLAR

YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ TOPOGRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

TSUNAMİ DALGALARI NELER OLUŞTURUR?

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DALGALAR NEDEN OLUŞUR? Rüzgar Deniz Araçları (Gemi, tekne vb) Denizaltı Heyelanları Depremler Volkanik Patlamalar Göktaşları Topografya ve akıntılar

Bir kıyının tanımlanmasında en az üç temel unsur mevcuttur (Fairbridge,2004):

VII. KIYILAR. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler.

GENEL JEOLOJİ. y e r i n d ı ş o l a y l a r ı

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

RÜZGARLAR. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır.

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar

Başlıca Kıyı Tipleri, Özellikleri ve Oluşum Süreçleri

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

BÖLÜM 14 RÜZGARLAR VE ÇÖLLER (WINDS AND DESERTS)

YER. Uzaklık. Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2. Çekim kuvveti= Yaşar EREN-2007

Klimatoloji Ve Meteoroloji. Prof. Dr. Hasan TATLI

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ EĞİTİM KURUMLARI ANADOLU LİSESİ 10. SINIFLAR COĞRAFYA İZLEME SINAVI

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

FİZİKSEL JEOLOJİ-I DERS NOTLARI

BÖLÜM BEŞ LEVHA SINIRLARI

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

LEVHA HAREKETLERĠNĠN ETKĠLERĠ Alfred WEGENER 1915 yılında tüm kıtaların bir arada toplandığını,sonra farklı yönlere kayarak dağıldığını ileri

Prof. Dr. Ceyhun GÖL. Çankırı Karatekin Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Yönetimi Anabilim Dalı

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İÇİN

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

EVREN VE DÜNYAMIZIN OLUŞUMU Evrenin ve Dünyanın oluşumu ile ilgili birçok teori ortaya atılmıştır. Biz bunların sadece ikisinden bahsedeceğiz.

Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları, ppt sunum 15. AKARSULAR

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ. Of Teknoloji Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Şubat.2015

11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0) BİLGİ NOTU

DERS 10. Levha Tektoniği

TEMEL METEOROLOJİ BİLGİSİ BAHAR 2018

B) GEÇİŞ (=LİTORAL/KIYI) ORTAMLARI:

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

İklim---S I C A K L I K

EVAPORİTLER (EVAPORITES)

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir?

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ AUZEF

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Bölüm 7. Mavi Bilye: YER

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

1 PÜSKÜRÜK ( MAGMATİK = KATILAŞIM ) KAYAÇLAR :

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

JAA ATPL Eğitimi (METEOROLOGY)

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

YERKABUĞUNUN BİLEŞİMİ VE ÖZELLİKLERİ LEVHA TEKTONİĞİ İZOSTASİ

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

JURA my. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

YERKÜRE VE YAPISI. Çekirdek (Ağır Küre) Manto (Ateş Küre (Magma)) Yer Kabuğu (Taş Küre) Hidrosfer (Su Küre) Atmosfer (Hava Küre)

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

Akarsu aşındırma ve biriktirme şekilleri nelerdir?

TOPRAK ANA MADDESİ Top T rak Bilgisi Ders Bilgisi i Peyzaj Mimarlığı aj Prof. Dr Prof.. Dr Günay Erpul kar.edu.

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

SEDİMANTOLOJİ FİNAL SORULARI

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi

MEVSİMLERİN OLUŞUMU. Halil KOZANHAN EKSEN EĞİKLİĞİ DÜNYA NIN KENDİ EKSENİ ETRAFINDAKİ HAREKETİYLE GECE-GÜNDÜZ,

DÜNYA NIN ŞEKLİ ve BOYUTLARI

Sedimanter kayaçlar: Yer kabuğunda farklı koşullar altında oluşmuş magmatik, metamorfik ve sedimanter kayaçların genel olarak fiziksel ve kimyasal

JEOLOJİ İÇ KUVVETLER

EKOSİSTEMLERİN İŞLEYİŞİ. Veli&Sümeyra YILMAZ

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI

Jeomorfolojinin Metodu: 1- Gözlem Metodu: 2-Deney Metodu : 3-Karşılaştırma Metodu : 4. Haritalama, GIS ve uzaktan algılama metotları

BÖLÜM 20 PLAKA TEKTONİĞİ TEORİSİ

TOPRAKLARA KARAKTER KAZANDIRAN ETMENLER

Yeryüzünde Sıcaklığın Dağılışını Etkileyen Etmenler

MARS GÖRÜNTÜ ANALİZİ. Çeviri: Ümit Fuat Özyar, amatör gökbilimci, fizik öğretmeni.

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

E-DERGİ ÖABT SOSYAL BİLGİLER VE SINIF ÖĞRETMENLİĞİ İÇİN COĞRAFYA SAYI 2. ULUTAŞ

1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir?

KONU 12: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: KAYAÇLAR

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

İnsanlar var olduklarından beri levha hareketlerinin nedenini araştırıyorlar!!!

Arazi gözlemleri, kütle hareketlerini başlatan başlıca unsurların şunlar olduğunu göstermiştir:

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

***Yapılan bir çizimin harita özelliğini gösterebilmesi için çizimin belirli bir ölçek dahilinde yapılması gerekir.

JEM 419 / JEM 459 MAGMATİK PETROGRAFİ DERSİ

SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I

Yerkabuğu Hakkında Bilgi:

VI. KÜTLE HAREKETLERİ (MASS MOVEMENTS)

5. Aşağıdakilerden hangisi, Dünya nın iç kısmının sıcak. 6. Yer kabuğu mantoyu çevreleyen bir zar gibi olup kıtalar.

BÖLÜM YEDİ DEPREM TÜRLERİ

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS

SU ÜRÜNLERİNDE MEKANİZASYON-2

Transkript:

BÖLÜM 17 OKYANUS VE DENİZLER OKYANUS Dünyada beş büyük okyanus vardır: Atlantik, Pasifik, Hind, Arktik ve Antarktik okyanusu. Denizler, okyanuslarla irtibatlı ve daha küçük boyutlardadırlar. Okyanus kıyıları: dalgalar ve gelgitler Karalarla denizlerin karşılaştığı yerler olan kıyılarda, dalgalar ve gelgitler, karaları şekillendirirler. Bu, akıntılarla kıyıdaki kayaları aşındırma, ve bu aşınan parçaları taşıyarak plajlara veya kıyıya yakın sığ sularda çökeltme şeklinde olur. Dalga hareketleri Sakin havalarda hafif dalgaların varlığı, kuvvetli rüzgarlı havalarda daha kuvvetli ve yüksek dalgaların varlığına dönüşür. Böylece, 5 ila 25 km/saat esen bir rüzgarın santimetreden az yüksekliği, 30 km/saat esen bir rüzgarla kuvvetli ve yüksek dalgalar oluşturur. Dalga yüksekliği a) rüzgar hızı ile, b) rüzgarın esme müddetinin artışı ile ve c) dalgaların rüzgarın geldiği yerden olan uzaklığı ile artar. Dalga "sörf" zonu Kıyılara yaklaşan dalgalar, yükselir ve sırtları keskinleşir (Şekil 17.1). Bu keskin sırtlı dalga bir süre sonra kendini tutamaz hale gelince kırılır, ve köpüklü ve kabarcıklı bir kesim oluşturur. Bu kesime "sörf zonu" (Surf zone) denir. Kıyıya ulaşan dalga tekrara kırılır, varsa plaj üzerinde, kum ve çakılları karaya doğru taşıyarak yayılır yayılma (swash), ve tekrar denize doğru döner (backwash) (Şekil 17.2). Bu arada kum taneleri tekrar denize doğru taşınırlar. Bu olaylar, yani plaja gelen suyun yayılması ve tekrar denize dönmesi ile, zig-zag şekillerde kıyı boyunca kum çökelmesine yol açarlar (longshore drift). 1

Şekil 17.1. Dalga oluşumu. Şekil 17.1. Dalganın geriye dönmesi. 2

Dalga kırınması (wave refraction) Sahile doğru açı ile yaklaşan dalgalar, sığ kesimde, sahile paralel bir şekilde doğrultu değişikliğine uğrarlar. Buna dalga kırınması denir. Bu olay ile, sahile paralel akıntı (longshore current) ve aşınma-taşınma olayları gelişir. Gelgitler Ay ve güneşin okyanus suları üzerindeki çekim etkisi ile, günde iki kez suların yükselip alçalmasıdır. Dünyanın çeşitli yerlerinde gelgitlerin etkisi, yani suların yükseklik farkı, zamanla ve yere göre de değişir. Gelgitlerin aşındırıcı etkisi dalgalarla da birleşerek önemli olabilir. Ayrıca denizaltı depremleri, volkanik patlamaları veya heyelanları ile oluşan tsunamilerde kıyılarda önemli hasarlara yol açabilirler. Gelgitle kıyıya yaklaşan sular saatte kilometrelerce hıza ulaşan sel gelgiti (flood tide) oluştururlar. Gelgit azalmaya başlayınca da sular çekilirler. Bu tür gelgit akıntıları ile, menderesli ve akarsu kanallarını kesen, çamurlu veya kumlu gelgit düzlükleri (tidal flat) gelişir. KIYI KESİMLERİ Plajlar Plaj, kum ve çakıldan yapılmış bir kıyı kesimidir (Şekil 17.3). Plajlar, dalgalar ve etkinse gelgitlerle, şekil değişikliklerine uğrarlar. Plaj genişleyebilir veya içerdiği kumun başka yerlere taşınması ile boyutları azalabilir. Şekil 17.3 3

PLAJLARIN YAPISI Şekil 17. 3 de, plajlara ait genelleştirilmiş bir yapı blok diyagramı verilmiştir. Denizden sörf kesimine kadar olan yer kıyı ötesi (offshore); sörf kesimi ve gelgit düzlüğü kıyı önü (foreshore); dalgalarla yıkanan kesimden kumullara kadar olan kesime de kıyı arkası (backshore) denir. BİR PLAJIN KUM BİLANÇOSU Plaja, karadan taşınan ve çökeltilen çakıl ve kumlar dalga ve gelgit etkisi ile şekil değiştirir, ve/veya derin deniz kesimine doğru taşınırlar (Şekil 17.4). Plajın malzeme kazanması: kıyı arkasından aşınmayla gelen malzeme; kıyı boyunca ve kıyıya paralel akıntılarla çökelme; denize dökülen akarsuların getirdiği malzeme ile olur. Kaybetmesi: rüzgar tortulları kıyı arkasına taşırlar; kıyı boyunca çökelme ve paralel akıntılarla ve fırtınalar sırasında kıyı dip akıntıları ile plaj çökellerinin derin deniz kesimlerine taşınması ile olur. Malzeme girdi ve çıktısı eşitlendiğinde plaj dengededir ve genel şeklini korur. Denge bozulunca plaj ya büyür ya da küçülür. Şekil 17.4. Plajın bilançosu. 4

BAŞLICA KIYI ŞEKİLLERİ Şekil 17. 5 de aşınma ve taşınma işlemleri ile oluşabilecek çeşitli kıyı şekilleri verilmiştir. KITASAL İŞLEVLERLE OLUŞAN BİRİNCİL KIYILAR DENİZEL İŞLEVLERLE OLUŞAN İKİNCİL KIYILAR A. AKARSU AŞINDIRMASI: arazi, deniz altında olmadığı zam anla r, ak arsu ların aş ındırması ile şekillenir. Pleyistosen'de buzulların eriyerek deniz sularını yükseltm esi ile akarsu vadileri deniz suları ile dolmuştu r. D. DALGA AŞINDIRMASI: kayaların nispeten aynı malzemeden yapılmış olduğu kıyı kesimlerinde, dalga aşındırması dik yalıyarlar olu şturur. Değişik kayalar varsa, aşınmaya dayanımsız malzemede koylar oluşurken, dayanımlı malzeme denize doğru kayalık noktalar şeklin de aşındırılır. s p b B. BUZUL AŞINDIRMASI: buzulların erimesi ve deniz suyu seviyesinin yükselmesi ile, deniz suları buzulların şekillendirdiği derin vadilere kilometrelerce girer. Sularla örtülen bu vadilere fiyord denir ve bu kesimler dalga aşındırması ile fazla değişikliğe uğramazlar. E. DENİZE L ÇÖKE LME : dalga ve akıntılarla yapılanan kıyılarda plajlar (p), bar iyer adaları (b) BARRIER ISLAND), burunlar (s) (SPLIT) ve noktalar (BAR) gelişir. C. AKARSU İLE ÇÖKELME: bü yük bir nehir denize karıştığında, dalga ve gelgitlerin taşıyabileceğinden daha fazla tortul bırakır, böylece delta şeklinde yeni kıyı oluşur. Deltasal kıyılar en iyi dalgalardan korunan körfezlerde gelişir. F. ORGANİK MALZEME İLE OLUŞAN KIYILAR: bazı kıyılarda, mercanlardan oluşan mercan resifi veya mangrov ağaçları ile gelişir ler. Şekil 17. 5. Çeşitli kıyı şekilleri 5

OKYANUS TABANLARI Binlerce metre deniz suyu ile örtülü olan okyanus (veya deniz) tabanları, jeofizik yöntemlerle dolaylı olarak, veya insanlı denizaltılarla (örneğin kaptan Cousteau ve ekibi), direkt olarak incelenmektedir. Bu çalışmalarla okyanus bilimi (oceanography) doğmuştur. Yapılan çalışmalar, iki değişik okyanus tabanının ayrıntılarını vermiştir. Birincisi, Atlantik tipi pasif kıta kenarı dır (Atlantic-type passive continental margin). Böyle bir kıta kenarının genelleştirilmiş bir kesiti Şekil 17.6 da verilmiştir. Şekil 17.6. Atlantik Okyanusu kesiti. Sol tarafta Kuzey Amerika, sağ tarafta ise batı Afrika yeralmaktadır (Resmin orijinali alltaki Internet adresinde mevcuttur. Sitede, okyanuslarla ilgili olarak yukarıdaki resim gibi canlandırmalı (animations) belgeler bulunmaktadır) http://www.classzone.com/books/earth_science/terc/content/investigations/es0802/es0802 page03.cfm 6

Bir Atlantik taban kesiti Kuzey Amerika, New England dan Cebel-i Tarık boğazına doğru hareket eden bir denizaltıda, görülebilecek ana taban şekilleri şunlardır (Şekil 17.7). a) kıta sahanlığı (Continental shelf): kıyıdan itibaren denize doğru, yaklaşık 200 metre derinliğe kadar uzanır (Şekil 17.7A). Düz ve kıtaya ait olan sahanlıkta, kum ve çamur örtüsü bulunur. b) Çok az eğimli kıta sahanlığının sınırında 4 eğimli kıta yamacı (Continental slope) bulunur. Düzensiz bir şekli olan yamacı denizaltı kanyonları karakterize ederler. Şekil 17.7A. Soldan itibaren: kıta sahanlığı, yamacı, yükselimi; ortalarda derin deniz ovaları. Sağa doğru okyanus ortası sırtına doğru yükselme. Şekil 17.7B. Soldan itibaren: en sol kısımda sırt eksiktir (Şekil 17.6 ya bakınız). Kesitte özellikle okyanus tabanının düz değil, denizaltı dağları ile kesilmiş olmasına dikkat ediniz. c) Yamacın alt kesimlerinde ve 2000 ila 3000 metre derinlikler arasında, yamaç daha az eğimli kıta yükselimine (Continental rise) geçer. Yüzlerce kilometre 7

eninde olabilir, ve okyanus derinliklerine taşınan çamurlu ve kumlu çökellerin geçtiği bir alandır. d) Kıta yükseliminden sonra, ortalama derinlikleri 4000 ila 6000 metre arasında olan ve geniş alanlar kaplayan derin deniz ovaları (abyssal plain) yeralırlar. Bu düzlüklerde bazen, çoğu sönmüş volkanlardan oluşan denizaltı dağlarına (seamount) rastlanır. Azor adalarında olduğu gibi, az sayıda denizaltı dağı deniz yüzeyine kadar çıkabilir. e) Derin ovalardan okyanusun ortasına doğru giderken, eğimli bir kesimle karşılaşılır. Bu kesimin örtüsünü oluşturan ince malzemeli çökellerin yerini, okyanus ortasında bazaltlar alır. Bu okyanus içi dağlık alanın derinliği 3000 metre kadardır. Dağın sırtında, veya ismi ile okyanus ortası sırtında (mid-oceanic ridge), 1 kilometre kadar eninde, aktif volkanizmanın yeraldığı bir alan, batıda Kuzey Amerika plakasını doğudaki Avrasya plakasından ayırır. Bu sırt boyunca okyanusun iki tabanı biribirlerinden ayrılarak bu iki kıtayı uzaklaştırırlar, ve Atlantik okyanusunun eni artar (yılda yaklaşık 1.5 santimetre hızla). f) Bu sırt geçerek doğuya doğru gidildiğinde, tekrar derin okyanus düzlüklerine geçilir (Şekil 17.7B). Daha sonra kıta yükselimi ve yamacı, sonunda da Avrupa kıta sahanlığına varılır. Görüldüğü gibi, okyanus ortası sırtı, simetrik bir yapının hemen hemen ortasında uzanır. İkinci tip, Pasifik tipi aktif kıta kenarı dır (Pacific-type active continental margin) (Şekil 17. 6). Bir Pasifik taban kesiti Pasifik okyanusunun tabanı, Atlantik te görülmeyen bazı özellikler içerir. Peru dan hareketle, Avustralya ya doğru bir denizaltı yolculuğu sırasında, deniz tabanı şekilleri açısından şu özellikler göze çarpar: Peru veya Güney Amerika plakası batısında, 100 metreden derin ve birkaç on kilometre eninde bir kıta sahanlığından sonra, Atlantik örneğine nazaran daha dik bir kıta yamacı 8000 metre derinliğe kadar uzanır, ve burada Peru-Şili hendeğine (trench) inilir (Şekil 17.8A). Burası, Doğu Pasifikte, batıdaki küçük Nazka plakasının doğudaki Güney Amerika 8

plakası altına daldığı (subduction) kesimdir. Hendeği geçipte Nazka plakası üzerindeki yolculukta, Doğu Pasifik Yükselimine (East Pacific Rise) varılır. Burası, Atlantik ortası sırtında görülen özellikleri taşır fakat Atlantik örneğine göre daha sığdır. Pasifik derin deniz düzlükleri yer yer denizaltı dağları ile kesilmiştir. Daha batıda, tüm okyanusal hendeklerin en derini (derinlik yer yer 11 000 metredir) olan Tonga hendeğine ulaşılır (Şekil 17.8B). Burada, ve Pasifik okyanusunun orta kesimlerinde, doğudaki Pasifik plakası, batıdaki Hind-Avustralya plakası altına doğru dalmaktadır. Hendeğin batısında bazaltik ve andezitik kayaçlardan oluşmuş bir ada yayı derin deniz tabanından yüzeye kadar çıkar (Tonga adaları, Yeni Zelanda kuzey-doğusu). Buradan Avustralya ya doğru, tekrar kıtasal yükselim, yamaç ve sahanlık zonlarından geçilir. Aktif ve pasif kıta kenarı deyimleri, kıta-okyanus arasında bir dalma-batma zonu (subduction zone) olması (Pasifik tipi) veya olmaması (Atlantik tipi) ile belirlenir. Şekil 17.8A. Güney Amerika batısından itibaren bir okyanus kesiti. Şekil 17.8B. Kesitin batıya doğru devamı. 9

KITASAL KENARLAR Burada, kıtasal kenarları oluşturan kesimler ve bunlarla ilgili bir miktar ayrıntı verilecektir. Kıta sahanlığı Balık avlama ve petrol çıkarma (örneğin Louisiana ve Teksas, ABD) açısından bu kesim okyanusun en verimli kısmıdır. Bu yüzden, 1982 de çıkarılan Deniz Yasası antlaşması ile ulusların toprak ve ekonomik hakları koruma altına alınmaya çalışılmıştır (ABD bu antlaşmayı imzalamamıştır). Sahanlıklar, pasif kıta kenarlarında geniş ve nispeten düz, aktif kıta kenarlarında ise dar ve düzensizdirler. Sığ derinliklerde yeralmaları nedeni ile, bu kesimler deniz suyu seviyesinin değişmesi ile yakından etkilenirler. Pleyistosen (1.8 milyon 10 000 yıl arası) zamanındaki buzul devrinde, bugün 100 metreye kadar olan sahanlık kesimleri su üstünde yeralmakta idi ve o sıralarda şekillendi. Kuzey enlemlerinde sahanlıklar buzul işlevlerine maruz kalırken daha sıcak güney enlemleri, akarsu vadileri ile şekil aldılar. Kıtasal yamaç ve yükselim: denizaltı heyelanları ve akıntıları (turbidity currents) Bu derin kesimlerde (Şekil 17.8), dalga ve gelgit etkilerinden bahis edilemez. Buna karşın bu kesimlerde kıtadan taşınarak çökelen kum ve daha ince malzemelerin oluşturduğu bir topoğrafya, vadiler ve diğer başka aşınma şekilleri gösterirler. Bunlara neden olarak, çamur taşıması nedeni ile etrafındaki temiz sulardan daha yoğun olan çamurlu suların temiz sular içine doğru akmasıdır (turbidity). Bu şekilde denizaltı vadi ve kanyonları gelişirler. Bu akıntılar, aynı zamanda buralarda çökelmiş olan malzemeyi aşındırabilir ve derinliklere doğru taşıyabilirler. 10

Şekil 17.8. Kıta, kıta kenarı ve derin deniz ortamlarını gösteren şematik bir kesit. Bu çamurlu akıntılar, bazen depremlerle de tetiklenen denizaltı heyelanlarına yol açarlar. Böylece, kıta sahanlığının kenarına yığılmış olan tortular hızla derin deniz düzlüklerine doğru hareket ederler. Heyelanın hızının azaldığı düzlüklerde taşınan malzeme çökelir ve çoğu zaman bir denizaltı yelpazesi (submarine fan) oluşur. Genelde, çamurlu akıntılar taşıdıkları kum, silt ve çamuru (ince kil), kıta yükseliminin eteklerinde ve derin deniz düzlüklerinin kenarlarında, derecelenmiş ve iyi tabakalanmış tortullar şeklinde çökeltirler. Bu formasyonlara türbidit adı verilir. 11

Şekil 17.9. Türbidit akıntılarının oluşumu. OKYANUSLARDA ÇÖKELME Okyanusta çökelen malzemenin başlıca kökeni karalardan taşınan kum ve çamurlar, veya suda yaşıyan canlıların kavkılarının birikmesidir. Ayrıca, dalma-batma zonlarının yakınlarındaki volkanik adalardan (örneğin Tonga adaları) püsküren kaya ve küllerinde okyanusa katılması, ve buharlaşmanın yoğun olduğu sıcak tropikal kesimlerde de çökelen buharlaşma sonu malzemelerin (evaporite) oluşması da çökelmeye katkı yapan olgulardır. Kıta kenarlarında çökelme Plajları da oluşturan dalga ve gelgitler, kıta sahanlığında etkin bir taşıma rolü üstlenirler ve kum ve çamur kıta yamacına doğru taşınır. Bu çökellere kıtasal (terrigeneous) malzemeden oluşmuş denir. 12

Kıta sahanlığında biyokimyasal çökelme, canlıların kalsiyum karbonatlı kavkılarının birikmesi ile olur. Bu canlılar çamurlu sularda yaşamayamadıkları için, bu tür çökelme ancak kıtasal malzeme taşınmasının az olduğu veya hiç olmadığı kesimlerde gelişebilir. Derin denizlerde çökelme Kıta kenarlarından uzak kesimlerde, ince kıtasal ve biyokimyasal malzemeler yavaş bir şekilde - Stokes yasasını anımsayın - yüzeyden derine doğru çökelirler. Bu gri-kahve rengi açık deniz çökellerine pelajik tortul denir. Çökelme hızları 1000 senede birkaç milimetredir. Çok az bir bölümünü - yaklaşık %10 u - kıtalardan, çöllerden veya volkanlardan denize doğru rüzgarlarla taşınan malzeme oluşturabilir. Pelajik çökeller içinde en sık bulunan biyokimyasal malzemeyi deniz yüzeyinde yüzen, tek hücreli, kalsiyum karbonat kavkılı foraminiferler oluştururlar. Bu kavkı içindeki canlının hayatının son bulması ile kavkı çökelir. Bu kavkıların birikmesi ile, kumlu, siltli ve kavkılı, foraminiferli ooz (foraminiferal oozes) çökelleri oluşurlar. Başka canlıların karbonat kavkılarından oluşan oozlara ise kokolit (coccolith) ismi verilir. Şekil 17.10. Derin denizde çökelme koşulları. Foraminiferli ve diğer karbonatlı oozlara, denizlerde 4 000 metreye kadar rastlanır, ve daha derin kesimlerde bu çökeller oluşmazlar (Şekil 17.10). Bunun nedeni olarak karbonat çökelme derinliği (carbonate compensation depth, CCD) olgusu 13

gösterilmiştir. Bu derinliğin altında kavkılar suda erimekte ve çökelmemektedirler. Bu derinliklerde etkin olan okyanus su akıntıları, daha sığ kesimlerdeki akıntılardan şu özelliklerle ayrılırlar: 1) derin su akıntıları daha soğuktur: soğuk ve yoğun olan kutup bölgesi suları ekvatora doğru hareket ederlerken okyanusal derinlikleri kullanırlar; 2) bu derin sular daha fazla karbon dioksit içerirler: uzun mesafeler katederlerken bu akıntılara katılan organik maddelerin okside olması nedeni ile, sıcak sulara nazarana daha fazla CO2 içeriklidirler; 3) üstlerindeki kalın su sütunu dolayısı ile daha yüksek basınçlar altındadırlar. Bu üç unsur, kalsiyum karbonatın derin sularda sığ sulara göre daha fazla erimesine yol açar. CCD derinliğinin altına düşen kalsiyum karbonatlı bir kavkı, karbonatça doymamış bu zonda eriyecektir. Bu derinliklerde çökelebilen bir malzemeye (silikatlı ooz) katkı sağlayan maddeler, tek hücreli ve silikat kavkılı canlılar olan diyatom ve radiolaryadır. Silikatlı oozlar çört adı verilen silikatlı taşları oluştururlar. Deniz suyu ile pelajik çökellerin kimyasal tepkimeleri sonucunda oluşan bir diğer formasyonda siyah, milimetre ile santimetre boyutlarında olabilen manganez yumrularıdır. Bunlar okyanus tabanında geniş yer kaplayan (Pasifik tabanının % 20 ila 50 sini), nikel ve diğer metallerce zengin, ve uygun madencilik yöntemini bekleyen bir denizaltı zenginliğini meydana getirirler. 14