Biz, burada destanın dördüncü bir rivayetini tanıtacak, diğerleri ile olan farklı ve benzer yönlerini ortaya koymaya çalışacağız.

Benzer belgeler
Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

Adil Sultan Destan CEZMİ ROMANI VE ÂDİL SULTAN DESTANI

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

ÇORA BATIR DESTANI * * Yayımlandığı yer: Türk Kültürü, Yıl XXXVI, S. 425, , s

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Kültür Merkezi Mavi Salon. Prof. Dr. Mustafa ALİŞARLI Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü

Kaynak: Prof.Dr. Erdoğan BOZ un Türkoloji e-posta grubuna gönderdiği iletiden. DÜZENLEME KURULU. Bilgi Şöleni Onursal Başkanı. Prof. Dr.

Yavuz Selim 1470 tarihinde Amasya da doğdu. Annesi Gülbahar Hatun Dulkadiroğulları beyliğindendir.

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Güzel Kraliçe Ester

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Güzel Kraliçe Ester

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN

Yayın no: 110 ÇOCUKLAR İÇİN OSMANLI TARİHİ-2

ROMANYA DOBRUCASI TATAR HALKININ SÖZLÜ EDEBĐYATLARI

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

- Sorma, şişenin üzerinde iyice çalkalayın yazıyormuş, ben fark etmemişim


Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

BÜLTENİMİZDE NELER VAR?

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

Maya Kitap: 28, Roman: Baskı, İstanbul Mayıs Baskı, İstanbul Ekim 2011 ISBN:

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

tellidetay.wordpress.com

Nerin KÖSE* Her millette olduğu gibi anlatı geleneğimizin her halkası, kültürümüzün

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Server Dede. - Server baba şu Bektaşilerin bir sırrı varmış nedir? Diye takılır, sula sorarlardı.

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

Samed Behrengi. Püsküllü Deve. Çeviren: Songül Bakar

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir.

PROF.DR. MUSTAFA İSEN İN ÖZGEÇMİŞİ VE ESERLERİ

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Kral Davut (Bölüm 2)

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Gidyon un Küçük Ordusu

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Ölülerinizi onların iyilikleri ile yâd edin (anın). Onların kötülüklerini anlatmayın. Hadis-i şerif.

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks BULGARİSTAN DA TÜRKÇENİN SESLERİ: DELİORMAN DA SUYUN GÖZÜ VE DELİORMAN DA BÜLBÜLÜN SESİ

Metin Edebi Metin nedir?

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

KÖROĞLU GERÇEKTEN HALK KAHRAMANI MIDIR? Cumartesi, 11 Nisan :53

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

BENDEN SELAM OLSUN BOLU BEYİ'NE

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.

snevi den ( Me 8şirli) r H i k â y ele

1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır?

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

ve Beyin Fırtınası DR. MEŞKURE YILMAZ

Doktora Öğrencisi, (Makale gönderim tarihi: ; makale kabul tarihi: )

Yeşaya Geleceği Görüyor

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 30.si.

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

18 Martta Çanakkale Zaferinin yüzüncü yılını kutlayacağız. Tam bir asır önce dedelerimiz insanlık tarihinin en şanlı destanlarından birini yazmıştır.

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

Yayın no: 133 ÇANAKKALE SAVAŞI. Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze Dizi editörü: Prof. Dr. Salim Aydüz


Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

İRAN GEZİ PROGRAMI 10 GECE 11 GÜNLÜK BİR TARİH VE KÜLTÜR GEZİSİ

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Şimşon, Tanrı nın Güçlü Adamı

AYLIK BÜLTEN-MAYIS 2013 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SINIFI

eselia da Iolkos şehrinin kralı Pelias tahtını abisi Aison dan gasp etmiştir. Aison un bir erkek evladı dünyaya gelince, zalim Pelias çocuğun

FRANCHISE KİMİN BULUŞU NASIL BAŞLADI? NASIL GELİŞTİ?

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI

Transkript:

1 ADİL SULTAN DESTANI * Dr. Doğan KAYA Adil Sultan destanı, tarihi olaylar üzerine kurulmuş bir destandır. Destanda yiğit ve yakışıklı Kırım Kalgayı (Şehzadesi) Adil Giray'ın yetişmesi, özellikleri, Farslarla yaptığı savaşlar sırasında, Molla Hasan mevkiinde Farslara esir düşmesi (30. XI. 1578), daha sonra Kahkaha Kalesinde öldürülmesi konu edilmiştir. Onun bu kederli hali ve talihsizliği toplum üzerinde derin etkiler bırakmış, toplum ona olan sevgisini ve vefasını söylediği ağıt ve destanlarla ortaya koymaya çalışmıştır. Hakkında yazılıp söylenenler sadece Kırım'da kalmamış, Türkiye'ye, Kazakistan'a ve Kırgızistan'a kadar yayılmıştır. Abdülkadir İNAN, destanın kayda değer üç rivayeti olduğunu işaret etmektedir (İnan, 1968; 86). Rivayetlerden ikisi Kırım'da Radloff (Proben C. VII) ve Molla Mehmet Osmanof tarafından derlenmiştir. Diğeri ise, Zarif Taşkendi tarafından derlenen Kazak-Kırgız rivayetidir. Molla Mehmet rivayeti diğerlerinden daha hacimli olup Adil Sultan'ın annesi Dânâ Begim'in ağzından söylenen ağıt şeklindedir. Molla Mehmet, destanın başına "Kırımlı Adil Sultan Hikâyeti" başlığını koymuştur. Biz, burada destanın dördüncü bir rivayetini tanıtacak, diğerleri ile olan farklı ve benzer yönlerini ortaya koymaya çalışacağız. Sözünü ettiğimiz bu varyantı kültürümüze kazandıran Nedret Mahmut ve Enver Mahmut'tur. Varyant, Romanya'daki Dobruca Tatarlarından derlenmiş olup Bozcigit adlı kitapta yer almaktadır. Kitapta sadece bu destan değil pek çok masal ve destan daha vardır (Mahmut, 1988; 106-120). * Yayımlandığı yer: Erciyes, S. 225, Eylül 1996, s. 15-17.

2 Dobruca Tatarları, Romanya sınırları içerisinde Tuna ile Karadeniz arasında kalan bölgede yaşamaktadır. 50.000 civarında nüfusları vardır. Zengin folklor ve halk edebiyatı malzemelerine sahiptirler. Yörede mani, türkü, tekerleme, bilmece, dilek, dua-beddua gibi sözlü ürünlerin yanı sıra, Aysıl oğlu Ahmet Batır, Edige Batır, Çora Batır, Koblandı Batır, Kıylap Batır, Beybörü Oğlu Beyrek Batır, Adil Sultan gibi destanlar ve Arzu ile Kamber, Tahir ile Zühre, Şah İsmail ve Yusuf ile Züleyha gibi pek çok hikâyeler de yaşatılmaktadır. Dobruca Tatarları, destan kahramanlarının hemen hepsini "Batır" olarak nitelendirir.** Batır; "er, yiğit, pehlivan, deli, alp " gibi anlamlara gelir. XIV. yüzyılda Altın Ordu Devleti'nin başında bulunan Canıbek Han (1342-1357)'ın ölümünden sonra devlet çökmeye başlamış, yerine, Kırım bölgesinde Kazan (1437-1560 ), Kırım ( 1441-1783), Astarhan (1466-1466) ve Nogay (XVI.-XVII. yüzyıl) hanlıkları kurulmuş ve çoğu, Ruslarla yapılan mücadeleler karşısında zayıflayıp tarih sahnesinden çekilmiştir. Karadeniz'in kuzey bölgesinde cereyan eden hadiseler, Türk boylarının ve kahramanlarının düşmana karşı verdikleri mücadeleler, zaferler ve mağlubiyetler destanlara konu olmuştur. İşte Dobruca yöresinde anlatılan destanlar genellikle bu neviden ürünlerdir. Adil Sultan destanında da aynı konu işlenmiştir. Tarihte Adil Giray olarak zikredilen bu destan kahramanı hakkında Meydan Larousse'da şu bilgileri bulmaktayız: "Kırım Hanı Devlet Giray'ın oğlu ( 1548-Kazvin 1579). 1577'de kardeşi Semin Mehmed Giray zamanında kalgay (veliahd) oldu. Murat III zamanında Safevî İran ile doğuda yapılan savaşta, bir Kırım kuvveti başında Kafkasları geçerek Şirvan'da bulunan Özdemiroğlu Osman Paşa'nın güç durumda olan ordusuna erişti, yapılan muharebede Safevîlerin yenilmesine ** Bu sözün en eski şekli "Bagatur" dur. Bagatur tarihin muhtelif devirlerinde muhtelif milletlerin diline de girmiş, Bogatır (Rusça), Bator (Macarca), Bahadır (Farsça) gibi farklı söyleyişlere bürünmüştür.

3 sebep oldu. Başarılarından dolayı kendisine güven gelerek ihtiyatsız bir şekilde hareket eden Adil Giray, kalabalık bir düşman kuvvetinin hücumuna kahramanca dayanmasına rağmen esir edildi. Adil Giray, Kazvin'de bir eve yerleştirilerek her türlü ihtiyacı giderildi. Safevî hükümdarı daha sonra onu kendine damat edinmek üzere sarayına aldı. Fakat İran şahının karısı ve kız kardeşiyle zina yaptığı ithamı ile korucular tarafından katledildi." Destanın Dobruca varyantı manzum ve mensur bir yapıya sahiptir. Manzum bölüm, mensur bölümlere nazaran daha fazla hacimdedir. Bozcigit adlı kitabın 106-120. sayfalarında yer alan destanın özeti şöyledir: Zamanın birinde Adil adlı bir sultan vardır. Adil, on bir yaşında ok atar, on ikisinde ata biner, on üçünde uçan kuşları vurur, on dördünde beyler, hanlar içinde kendisine yer bulur, on beşinde yılkıdan bir at alır, on altıda oymak içinde batır olur, on yedide 70 saklav (muhafız), on sekizde 80 seymen peydahlar. On dokuz yaşında ünü Kırım'a yayılan Adil, yirmi yaşına iken, İstanbul'dan kendisine ipek entarili, ay yüzlü, kolları altın bilezikli iki kız ve beyaz bir at gelir. Bunlarla birlikte bir arşın eninde, iki arşın uzunluğunda bir de ferman gönderilmiştir. Bunu gören Adil Sultan, Kırım'ın her tarafından efendi, molla, medrese talebesi, kadı, müftü vs. çağırıp etrafına toplar. Gelenler fermanı okuyamaz. İçlerinde sadece Abdülgazi Çelebi yoktur. Bir atlı gönderilir, onun da toplantıya katılması sağlanır. Gelen ferman Abdülgazi'ye verilir. Abdülgazi fermanı okur. Fermanda şunlar yazılıdır:" Yanına balyemez toplar, Dobruca'dan atlar, Edirne'den yaylar, babadağ'dan oklar, Kırım'dan asker ve mal al, Orakoğlu Karaşay'ı orduya kumandan yap. Ordunu Kızılbaş (Acem) ülkesine gönder. Onları kılıçtan geçir, nam kazan." Adil Sultan emre itaat eder. Karaşay'ı keşif kuvveti olarak önden gönderir. Düşmanın kışlasında kırk bin, sarayında yüz bin asker vardır. Kalesinin kapısından ne yılan ne kuş geçebilmektedir. Bunları gören Karaşay, Sultan'a geri dönmeyi teklif eder. Adil Sultan kabul etmez, sefere devam eder. Ordu Arpaçay'ı ve Tebriz'i geçer. Nihayet kuvvetler karşılaşır. Düşmanın iki ordusunu yenen Karaşay, kaçan bir ardunun da ardına düşer. Bu sırada Karaşay'ın karşısına kara kaşlı, kiraz dudaklı, gül yüzlü, gözleri nurlu

4 bir dilber çıkar. Kızı alıp ganimet olarak Adil Sultan'a getirir. Adil Sultan, Laz Tuwma adındaki bu kıza âşık olur. Asker geri döner, Karasu'ya gelir. Laz Tuwma, Adil Sultan'a cilve yapar, gülümser, kaş-göz oynatır ve sonunda Karaşay'ın muhalefetine rağmen, suyun alt yanında askerin, üs başında ve karşı tarafında da yalnız başlarına kendilerinin yatmalarını kabul ettirir. Gece yarısı Karaşay'ın kulağına, nehrin yukarılarından atların ayak sesleri gelir. Bağırarak, Sultan'a düşmanın geldiğini haber verir. O sırada derin uykuda olan Adil Sultan, Karaşay'ın nidasını duymaz. İçi kötülükle dolu olan kız, sesini Adil Sultan'ın sesine benzeterek cevap verir. Karaşay, karanlıkta kızın hilesini anlamaz, ondan atının kuyruğundan tutmasını ister. Kız tutunur; ırmaktan karşıya geçerken Karaşay atından düşer. Kız, at ile geriye döner. Karaşay, hâlâ onun Adil Sultan olduğunu sanarak ikaz eder. Kız, kendisini tanıtır ve hızla oradan uzaklaşır. Karaşay bir at bulup Laz Tuwma'nın peşine düşer. Çadıra yaklaştığında, çadırın düşman askeri tarafından çevrildiğini, Adil Sultan'ın zincirle bağlanıp top arabasıyla götürüldüğünü görür. Yanında da zafer kazanmış edasıyla giden Laz Tuwma vardır. Karaşay, sessizce onları takip eder. Sabahın ilk saatlerinde iki ordu tekrar karşı karşıya gelir. Çok kanlı savaş olur. Bütün muradı Sultan'ı kurtarmak olan Karaşay, sekiz yerinden yaralanır. Karaşay'ın bu halini gören Adil Sultan bağırarak, boşuna Kırım askerini kırdırmamasını, orduyu alıp geri dönmesini, bütün kabahatin kendisinde olduğunu ve durumu annesine bildirmesini söyler. Karaşay, bunun üzerine askeri toplayıp Kırım'a dönmek üzere yola çıkar. Yaralı olduğu için yavaş gitmektedir. Bir atlıyla Adil Sultan'ın annesine mektup gönderir. Kendisi de ancak bir ay sonra Bahçesaray'a vasıl olur. Oğlunun esir olduğuna dayanamayan kadın, gece gündüz gözyaşı döker. Onun bu haline daha fazla dayanamayan Karaşay, bir derviş kıyafetine girip tekrar Acem ülkesine gider. Oldukça yakışıklı bir yiğit olan ve zindana atılan Adil Sultan'a Acem Şahı'nın kız kardeşi Perihan ile karısı Şehriyar âşık olurlar. Ona, ikisi de yemek götürür, ilgisini eksik etmez. Adil Sultan, bunlardan genç ve güzel olan Perihan'ı sever. Bunu öğrenen Şehriyar, Perihan'ı saraydan uzaklaştırmak

5 ister. Durumu fark eden Perihan, derviş kılığına girip Karaşay'la birlikte hareket ederek Adil Sultan'ı zindandan kaçırmayı planlar. Şehriyar, Vezir'i çağırıp zindan kapısına pusu kurmasını ve Perihan'ı öldürmesini emreder. Vezir olup biteni Şah'a anlatır. Şah, zindana kim gelirse gelsin derhal öldürülmesi emrini verir. Bu arada Şehriyar, Adil Sultan'ın yanına gider, Perihan'la kaçmamasını, aksi takdirde öldürüleceğini söyler. Zindandan çıkacağı sıra, Şah'ın askerleri, aldıkları emir gereği, kılıçlarıyla Şehriyar'ı paramparça ederler. Aynı zamanda Karaşay ile Perihan da zindana gelir. Askerlerle çarpışıp onları alt ettikten sonra, Adil Sultan'ı zindandan çıkarırlar. Saray kapısı önünde hazır bekleyen atlara binmek üzereyken, Vezir bunları görür. Tekrar mücadele başlar. Çıkan çarpışmada, Perihan ölür. Askerler yaralı halde yakaladıkları Adil Sultan'ın kollarını ve ayaklarını keser, gözlerini çıkarır,, vücudunu parçalara ayırır. Karaşay askerlerin elinden kaçar. Yaralarını sarıp, derviş kıyafetinde girerek tekrar saraya gelir. Perihan ve Adil Sultan'ı bir mezara koyup, Bahçesaray'a döner. Burada derviş kıyafetinden çıkmayıp kimliğini gizler. Bu arada Adil Sultan'ın annesi bir rüya görür. Rüyayı kimse yorumlayamaz. Kadına kasabaya yeni gelen dervişi salık verirler. Bu derviş Karaşay'dan başkası değildir. Derviş (Karaşay), saraya getirtilir. Kadın uğursuz olarak nitelediği rüyasını anlatır. Karaşay, kadına acır, onu rahatlatmak için rüyayı tersine yorumlar ve evine döner. Kadın durumu farkeder ve dervişin söylediklerine pek itibar etmez. Bu arada Adil sultan'ın öldüğü haberi gelir. Halk toplanır. Semiz boğalar kesilir, kazanlar kurulur, Adil Sultan'ın hayrına ziyafet verilir, dualar edilir. Dua sonrası Adil Sultan'ın annesi, davetlilere şu hitapta bulunur: "Adilciğim, can bağrım! Nereye gittin? Tanrının aslanı, candan seven can balam, seni nerelerde görürüm? Aklıma düştüğünde seni kimlere sorayım? Saltanatını, Bahçesaray halkını niçin sahipsiz bıraktın? Can balam! Gözümün önünde olsan gülmez miydim; öldüğün yerde olsam ölmez miydim?.. Sevgili dostlarım! Sizler sağolun. Bizim de bu dünyadan gitme vaktimiz geldi. Bu günler sizin için kederli günlerdir" Çok geçmeden kadın ruhunu teslim eder. İkinci oğlu Gazi Giray, annesinin gözyaşları döktüğü yerde bir çeşme yaptırır. Ona "Bahçesaray Gözyaşları Çeşmesi" adı verilir.

6 Destanın sözlerimizin başında söylediğimiz gibi üç varyantı daha vardır. Tabiiki, varyantlar arasında farklı ve benzer yönler bulunmaktadır. Bunları şöyle gösterebiliriz: Destanın Kazak-Kırgız rivayetinde Adil Sultan Cengiz soyundan Muhabbet Giray'ın oğlu olarak takdim edilir. Bu hususta, Dobruca rivayetinde herhangi bir kayıt yoktur. Kazak-Kırgız rivayetinde Adil Sultan Hondhar (Hüdavendigâr)'da hüküm sürerken, İdil yöresindeki hanlardan Alçı İsmail'den, Farsların üzerine gitmesi için bir ferman gelir. Fermanı önce kimse okuyamaz, Ebü'l-Hayr adında bir genç çağrılır ve fermanı ancak o okuyabilir. Dobruca rivayetinde ise ferman İstanbul'dan gelir ve muhtevası diğeriyle aynıdır. Yalnız, burada fermanı okuyanın ismi Abdülgazi Çelebi olarak geçmektedir. Adil Sultan destanının Zarif Taşkendi tarafından tespit edilen Kazak-Kırgız rivayetinde, Adil Sultan, kırk bin askerle Kırım'dan Derbend'e hareket eder. Dostoğlu Er Süleyman ve Konratoğlu Uzun Aydar, keşif kuvveti olarak seçilir. Ancak bu iki kumandan; "Biz Kızılbaş'a ihanet etmemeye yeminliyiz." diyerek itiraz eder. Bunun üzerine aynı vazife Orakoğlu Karasay'a verilir. Dobruca rivayetinde ise, fermandaki buyruk gereği bu vazife Karaşay'a verilir.karaşay'ın keşif kuvveti olarak gidip geri dönmesi, düşmanın kuvveti karşısında Sultan'a geri çekilmeyi teklif etmesi hususu her iki rivayette de aynıdır. Adil Sultan'ın esir düşmesi, Kazak-Kırgız rivayetinde farklı olarak şöyledir: Karasay, Hoy Kalesini alır. Adil Sultan, kaleye yerleşir. Sabah uyandığında, kalenin düşman tarafından kuşatıldığını görür. Çıkan çarpışmada Dostoğlu Er Süleyman, Konratoğlu Uzun Aydar ölür. Bunun üzerine, Adil Sultan zırhını giyinir, okunu eline alır savaşa gider.ne var ki bu çatışmada esir düşer ve Kırımlılar onu düşmanın elinden kurtaramaz. Destanın Kırım-Nogay rivayetinde Adil Sultan'a gelen ferman, Karasay'ın Adil Sultan'a geri dönme teklifi ve aldığı cevap diğer varyantlarda olduğu gibidir.

7 Adil Sultan'ın annesi Dana Begim'in gördüğü rüya konusu, Dobruca ve Kırım-Nogay rivayetlerinde aynıdır. Kazak-Kırgız rivayetinde ise, bu rüyayı Adil Sultan'ın eşi görür (İnan, 1968; 95). Diğer taraftan Adil Sultan'ın hayat hikâyesi, edebiyatımızda bir romana da konu olmuştur. Namık Kemâl (1840-1888), meşhur Cezmi adlı romanında bu konuyu işlemiştir. (Namık Kemâl, 1969; 15) Namık Kemâl, ilk baskısı 1880'de yapılan bu romanı 1877-1879 yıllarında Midilli adasında Mutassarrıf (Sancak amiri) iken kaleme almıştır. Kemâl, romanda hadiseleri ele alırken, tarihi gerçeklere bağlı kalmaya azami gayret göstermiştir. Eserin yazılış gayesi; "İslâm birliği" nin tahakkuku ile doğrudan ilgilidir. Şöyleki; Adil Sultan, İran Şahı'nın Sünni kardeşiyle evlenecek, ilk fırsatta tahta çıktıktan sonra ülkeyi Sünnileştirme politikasını izleyerek, Osmanlı İmparatorluğu ile birlik yoluna gidecekti. Romanı kahramanları; Kırım Kalgayı (veliahtı, şehzadesi) Adil Giray, Şah Tahmasb (Saltanatı: 1524-1577)'ın oğlu Şah Mehmet Hudabende'nin karısı Şehriyar ile oğlu Hamza Mirza ve Hudabende'nin kızkardeşi Perihan'dır. Romanda bir önmli kahraman da destanlarda adı Karaşay olarak geçen Cezmi'dir. Romanın konusu, Dobruca rivayetinde olduğu gibidir. Adil Giray, romanda okuyuculara, üstün vasıflara sahip olarak takdim edilmiştir. Sözgelişi doğumu ve gelişmesiyle ilgili şu ifadeleri buluruz: "Adil Giray, doğuştan büyük bir şair yaratıldığı gibi, kisbî kabiliyetinin sair cihetleri de o nisbette olağanüstüydü Artık öğrenim çağına gelmişti. Kendine okutulan kitapları, sanki dünyaya gelmeden önce okumuş bitirmiş gibi, gördüğünü bir bakışta anlardı. Öyleki, henüz yirmi yaşlarında iken, zamanın bilginlerinden sayılıyordu. Adil Giray'ın bir üstünlüğü de, endamındaki güzellikti; yüzünün pembe ile süslü sarıya çalan tatlı bir rengi vardı. derin mavi gözleri ise o tatlı

8 renk içinde, gökyüzünün gurup bulutları arasından güçlükle belirebilmiş iki parçasını andırıyordu (Yenisey, 1969; 15). Kaynakça: AKDES, Akdes Nimet, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, 516 S. İNAN, Abdülkadir (1968), Makaleler ve İncelemeler, Ankara. MAHMUT, Nedret -Enver Mahmut, 1988, Bozcigit-Dobruca Tatar Masalları, Bucureşti. Meydan Larousse, C. 1, "Adil Sultan" Maddesi. Namık Kemâl, Cezmi (1969), (Bugünkü dile çeviren: Fâzıl YENİSEY), İstanbul.