MODÜL 1 TEKRARLAYARAK YAZMA 2 SATIR 3 SATIR

Benzer belgeler
HECELEME VE SANAL KLAVYE

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.TBK/420

İBRA SÖZLEŞMESİ VE SÖZLEMENİN GEÇERLİ OLMASI İÇİN ARANAN KOŞULLAR

Noktalama İşaretleri ve harf büyütme.

12. Hukuk Dairesi 2015/8686 E., 2015/10934 K. "İçtihat Metni"

-5- Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Hamit TİRYAKİ İş Hukuku Uzmanı, Avukat

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2009/12-563, K. 2009/600, T

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

SİLME TUŞUNU KULLANMADAN VE EKRANA BAKARAK YAZMA PDF

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ NİN

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /17, S. TBK/420

Yapılan bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olaya gelince;

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. / S.TK/12

itibaren yasal altı aylık süre içerisinde yeniden satış talebinde bulunulduğundan taşınırlar üzerindeki haciz düşmemiştir.

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İŞ GÜVENCESİ İŞVEREN VEKİLİ SIFATI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/ S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/3

ZİKZAK TEKNİĞİNİN UYGULAMA METİNLERİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

İKİ SATIR HECELEME ÇALIŞMASI. Her ağır ceza veya bölge idare mahkemesine bağlı yerlerin Cumhuriyet başsavcılığı veya idari yargı mahkemesi başkanlığı

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/100,101

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

ALACAK OCAK 2011 (TL)

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /29

SİLME TUŞUNU KULLANMADAN VE EKRANA BAKARAK YAZMA UYGULAMASI

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.TebK/12

İCRA KEFALETİ VE ŞEKLİ UNSURLARI ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

HD T. E: 9010, K: (

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İFLAS HUKUKU (HUK206U)

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41. T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/923 Karar No. 2008/5603 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/41,63 İTİRAZ DEFİİ TAKAS MAHSUP DEFİ

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu DAMGA VERGİSİ ve HARÇLAR BİLGİSİ DERSİ Açık Ders Malzemesi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş K/18-21

ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA

İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK. /80

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İlgili Kanun / Madde BK/66

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/ S. TSGLK/6

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57

Ayhan TUNCAL Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Üyesi

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/17, S.İşK/14

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41,63

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş. a) İlgili ayda (2010 yılı Mart ayında) alınan ve ödenen krediler ile ilgili ay sonu kısa ve uzun vadeli kredi bakiyeleri

Borçlunun İcr a Takibinde İstenen İşlemiş Faiz Miktarı ile İşleyecek Faiz Oranına Süresi İçinde İtiraz Etmemesinin Sonuçları

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

ALACAK ARALIK 2010 (TL)

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş. a) İlgili ayda (2010 yılı Ekim ayında) alınan ve ödenen krediler ile ilgili ay sonu kısa ve uzun vadeli kredi bakiyeleri

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /21 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/8707 Karar No. 2015/8125 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

Atilla DİNGİL - Sakarya 2.İcra Müdür Yardımcısı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.STSK/25

İlgili Kanun / Madde 6099 S.TebK/21, S. İşK/ S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK/ S.İşK/78. T.C YARGITAY Hukuk Genel Kurulu. Esas No. 2008/21-53 Karar No. 2008/107 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /20

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1

Transkript:

MODÜL 1 TEKRARLAYARAK YAZMA 2 SATIR 3 SATIR 2 SATIRI 3 DEFA ARKA ARKAYA DOĞRU ŞEKİLDE YAZDIKTAN SONRA 3 DEFA DA SANAL KLAVYE UYGULAMASI YAPACAĞIZ İşveren tarafından yapılacak olan ödemelerin banka yoluyla yapılması zorunluluğunun getirilmesi, ödemeye dair ispat sorunlarını ortadan kaldıracaktır. Bu yasal düzenleme, sadece işçinin alacaklı olduğu durumlar için işçi yararına kısıtlamalar öngörmektedir. İşverenin cezai şart ve eğitim gideri talep ettiği yine işçinin vermiş olduğu zararın tazminine dair uygulamalarda ve hatta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde işçinin işverene borçlu olduğu durumlarda, taraflar herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın işçinin borçlarını ibra yoluyla sona erdirebilirler. Sözü edilen hüküm daha sonra yürürlüğe girecek olup belirtilen tarihten sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Başka bir anlatımla Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı bir dönem için ibranamenin geçerliliği sorunu, dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde

değerlendirilmelidir. Feshi izleyen bir aylık süre içinde ibraname düzenlenememesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılması zorunluluğu yasanın yürürlük tarihinden sonra düzenlenecek ibra sözleşmeleri için geçerlidir. İbra sözleşmesi çalışma ilişkilerinde ibraname adıyla yaygın bir uygulama alanı bulmaktadır. İbra sözleşmelerinin geçerliliği sorunu, iş hukukunda işçi yararına yorum ilkesi çerçevesinde değerlendirilmiş ve ağırlıklı olarak Yargıtay kararları ışığında bir gelişim izlemiştir. İşçi emeği karşılığında aldığı ücret ve diğer parasal hakları ile kendisinin ve ailesinin geçimini temin etmektedir. Bu açıdan bakıldığında bir işçinin nedensiz yere işvereni ibra etmesi hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. İş hukukunda ibra sözleşmeleri dar yorumlanmaktadır. İşverenin işçiye olan borçlarının asıl sona erme nedeni ifa olarak ele alınmaktadır. Borcun sona erme şekillerinden biri olan ibra sözleşmelerine iş

Aşağıdaki metni 2 satırlara bölerek yine 2 satırı 3 defa arka arkaya doğru yazdıktan sonra 3 defa da sanal klavye ile yazalım. Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu şirketin ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmüştür. Tebligat Kanununa göre, hükmi şahıslara tebligat salahiyetli mümessillerine bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibarıyla yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibarıyla tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin belgenin incelenmesinde, tebligat sırasında işyeri yetkilisi, müdürü, amiri bulunmadığından ödeme emrinin daimi çalışan ve evrak memuru olduğunu beyan eden şahıs imzasına tebliğ edildiği, yetkilinin ve ondan sonra gelen evrak almaya yetkili kişilerin bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra bu hususun tebliğ evrakına şerh edildiği görülmüş olup, tebliğ yapılan kişinin şirket çalışanı olmadığı iddia edilmediğine göre, ödeme emrinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.

3 satırı 3 defa arka arkaya doğru şekilde yazdıktan sonra 3 defa da sanal klavye uygulaması yapacağız. Öncelikle belirtilmelidir ki, harç yapılan bir hizmet karşılığı olarak devletin aldığı paradır. Medeni usul hukukunda olduğu gibi, icra hukukunda da harç ve giderler sonuçta haksız çıkan tarafa yükletilir. İcra ve İflas Kanunu, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça bütün harç ve masrafların borçluya ait olduğunu, bunların neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunacağını öngörmektedir. Harçlar Kanununa göre, tahsil harcı alacağın ödenmesi sırasında yatırılan paradan tahsil edilir. İlgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf ödeyebilir ve ödenen bu para sonuçta ayrıca bir isteğe gerek olmaksızın hükümde nazara alınır. Değinilen bu kanun hükümlerine göre, tahsil harcının sorumlusu daima borçludur. Bu harcın, Kanun gereği icra dairesince alacağın ödenmesi sırasında yatırılan paradan tahsil edilmesi, sorumlusunun borçlu olduğu yönündeki düzenleme bakımından, sonuca etkili olmayıp borçlunun söz konusu sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Borçlunun borcu, yatırılan paradan kesilerek ödenen tahsil harcı kadar devam edeceğinden, alacaklının kesilen harç miktarı kadar takibe devam hakkı vardır. Yani alacaklı, gerçekte borçlunun sorumluluğu altında bulunan ve ancak yatırılan paradan kesilen tahsil harcını borçludan alma hakkına sahiptir. Zaten alacağın tamamı karşılanana kadar tahsilata devam edilir. Bu düzenlemelere paralel olarak, Hukuk Genel Kurulunun ilgili bir kararında da, paranın tahsili anında Devletin harçla ilgili kaybını önlemek ve memur mesuliyetini azaltmak amacı ile ilerde borçludan alınmak üzere tahsil harcının, alacaklıya ödeme yapıldığı sırada alacaklıdan alınacağı belirtilmiştir. Somut olayda, alacaklı bankanın borçlu aleyhine yaptığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde tahsil harcının ve cezaevi harcının kesildiği görülmektedir. Yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında, icra müdürlüğünce dosyaya aktarılan bedel üzerinden tahsil harcı alınmasında yasaya uymayan bir yön yoktur.

Borçlu, diğer fesih sebepleri yanında ihaleye fesat karıştırıldığını da iddia ederek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece ihale salonuna teminat yatırarak katılan kişiler dışında kimsenin alınmadığı, ihalede aleniyet ilkesine uyulmadığı kabul edilerek yapılan ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. İhalenin amacına ulaşmasını, malın gerçek değerinde satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması ihaleye fesat niteliğindedir. İhaleye katılmak isteyenlerin teminat yatırması zorunlu olup, teminat yatırmayanların ihale mahallinde ihalenin sağlıklı şekilde yürütülmesini engelleyecek tavırda bulunmaları halinde icra müdürü gerekli tedbirleri ve önlemleri alabilir. Somut olayda icra müdür yardımcısının ihalenin sağlıklı şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla teminat yatırmayanları ihale salonu dışına çıkarmasında engel bir durum yoktur. Kaldı ki tanık olarak beyanına başvurulan polis memurlarının ifadelerine göre ihale yapılan yerin kapısının açık olduğu anlaşılmıştır. O halde mahkemece, borçlunun şikayet dilekçesinde ihaleye fesat sebebi olarak ileri sürdüğü vakıalara ilişkin hususlar ile diğer fesih nedenleri ile ilgili değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen aleniyet ilkesi ihlal edildiği gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir. Bu itibarla, temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle bozulmasına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren on gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.